Cihânın Nâzırı Ol Kutb-i Âlem Şâh-i Bîhemtâ

— 2 —

— Hacı Bektaşi Veli hakkında —


Cihânın nâzırı ol kutb-i âlem şâh-i bîhemtâ
Fuâdı kalb-i insânı eder ma’mûr u hem ihyâ
Kani bir bülbül-i kudsî ki ya’ni şâir-i ekmel
Anın deryâ-yi vasfından cihânı pür kıla esdâ
Cihanda nâtüvan mürde dilânı kılmağa zinde
Heman oldur kamu dillerde destan zât-ı bîhemtâ
.................................................
Keremden eyledi ol şah adedsiz zâviye peydâ
Eğerçi mürde-i nemle nazar kılsa hemen hod şâh
Eder sîmürg-i ankadan cihan içre anı anka
Rehinde cân ü serdâde olanlar buldular Hak’kı
Müheyyâdır verilmiştir olara devlet-i ukbâ
Cihanda cümle uşşâka hatâdır dedi Kâmiller
Tarîk-ı bâb-ı lûtfundan ki gayrı kılsalar melcâ
Mükemmel ârife asla gerekmez gayni vaslından
Anınçün şimdi kâmiller geçüb ladan dedi illâ
Hak’kın esrârını bilen anı fehm eyledi anlar
Murâd üzre cemâl-i Zülcelâl’e oldular ilka
Ki ya’ni evvel ü âhır velîler ins-i kâmiller
Anın sırrıdurür tahkik akıl ermez buna lâ lâ

Hem oldur mü’mine dâim bilürsen fâil-i eltâf
Murâd üzre eder sâlik olan mü’minleri ihyâ
Gel imdi münkir ü mel’un kerâmâtın anın seyr et
Yeri belli niçe cansız yürdüğü hacer hâlâ
Hezâran münkirin erzâkını ol eyledi ihzâr
Akıttı yerden ol âb-ı mutahhar sâf u hem sermâ
Buyurdu ol köğerdi nahl-i yâbis dâne verdi hem
Hacerler söyledi emrine ânın kurde-i kübrâ
Dahi lûtf-i raûfundan tenezzül eyledi emtâr
Velî fehm etmedi zâhid dahi fehm eylemez lâ lâ
Şecâatle nazar kılmış Yeniçer kullarına ol
Sezâ oldu ana anın içün ol fursat-ı kübrâ
Hem oldur katil-i ifrit şefî-i yâr-ı Süleyman
Verir sâdıklara her derd-i müşkilden necât ibka
Der-i pâkinde anın her hudâmı çâkeri tahkik
Şerîf ü hem saîd oldu dahi a’lâ ile a’lâ
Cihanda kılmamış kimse kılmayiser anın gibi
Kamu esrâr-ı Hak’kı âşık-ı sâdıklara ifşâ
Hakikat sırr-ı Hak’kı hem tamâmen eyledi ızhâr
Kezablardır beyânâtından ayru her suhangûyâ
Kelâmı cümle kudrettir ki her lâfzında bin hikmet
Dahi lâfz-ı ulûhîsi makalât-ı şerîf a’lâ
Hak’kın ayn-ı kelâmıdır anın buyurduğu erkân
Ol erkâna olan mâhir olardır bil şerîf a’lâ
Murâd etse kamu âlem anın evsafını yazmaz
Adedsiz bî hezârân ol kerâmât eyledi ifşâ
Anın bisyar kerâmâtın taakkul edemez kimse
Cihân içre tehayyürden niçeler oldular şeydâ
Elîfi tâc-ı dâl olmuş başında nûr-i yektâdan
Beyân-ı sırr-ı hikmettir eder tefhim kamu dânâ
Niyâzı hâhı maksûdu uşâkın rûz ü şeb oldur
Anın lûtf-i kerâmâtı mukadder cümleden efzâ
Anın evsâf-ı eşrâfın ki iş’âr eylemek olmaz
Eğer şâir olursa cümle ahlâkı semâ gabrâ
Fedâ-yi cân ü ser kılmış rehinde şükr ile Sâdık
Anın eltâf-ı sun’undan zebânı oldu hem gûyâ