Bes ü Şekvâ
Ser-germ-i visâl olurken agyâr,
Hercin ile münselib huzûrum;
Ey hüsnü kusursuz olan yâr
Bilsem acabâ nedir kusurum?
Ben rahm-ı nasîbe muntazırken
Ahkâm-ı nasîbin en garibi
Dûr eyledi dest-i şefkatinden
Gönlüm gibi tıfl-ı bî-nasîbi!
Dünyâda saâdet ü felâhım
Bir lutfuna muntazırken ey mâh,
Ânım gibi en kâvi silâhım
Mehcûr-ı terahhumundur, eyvâh!
Yorgun nazarım dalarsa hâba
Gül-rûyunu görmedir ümîdi;
Eylerse teveccüh âfitâba
Vardır yine sence bir ümidi!
Meyl ü hevesim sana revândır;
Âmâc-ı hayâl ü fikretimsin!
Her gördügüm ayrı bir yalandır;
Sen sâde benim hakîkatimsin!
'Âlemde olurmı olmasan sen;
Ezvâk-ı hayâta iltifâtım?
Hercin bana güç gelir ölümden
Ey bâis-i lezzet-i hayatım!
«Mâlik olayım!» diyen gönüller
Memlûkun olur senin nihâyet!
Cevr ü siteminle ölmek ister
Cevrinden eden dahi şikâyet!
Âlâmımı etmek üzre takrîr
Lanzûm sühan nedir, nedir beyt?!
Çektiklerimi eder mi tasvîr
Her katre-i dîdem olsa bir beyt?
Eylerdi senin vücûdun ihyâ
Rûhumda yatan bütün hayali;
Her şi'rimi sen ederdin imlâ
Şi'rim bile şimdi kaldı hâlî