Berg-i Hazân
Berg-i Hazân
Bir varakpâre-i hazandîde
Ayrılıp sâk-ı meyvebârından
Düştü bir ş'airane ümmîde
Sandı kim sarsar-ı gusûn-efken
Bayka bir yerde eylemiş ihzâr
Ona mahsûs taze bir gülşen.
Peyrev-i rûzgâr-ı köhne bahar
Olarak bir zaman hevâlarda
Nâşikîbâne etti geşt ü güzâr
Mütesâdif olurdu her yerde
Başka bir 'âlemi gamefzâya
Başka bir ye'se, başka bir derde
En sonunda düşünce gabrâya
Dedi: - Eyvah, bu ümmîd ile ben
Düştüm aguş-ı hâk-i sevdâya!
Kıldın âvâre sevgilim beni sen
Ben de şimdi misâl-i berg-i hazân
Geçerim bir hevesle her yerden.
Seni gördüm de ey perî, gönlüm
Düştü bir âşıkâne ümmîde
Ta ebed kaldı serseri gönlüm!
Cenab Şahabeddin