Baş Çeküp Burc-i Felekten Yine Rûz-i Ezelî

— 2 —

— Terci-i bend —


Baş çeküp burc-i felekten yine rûz-i ezelî
Doğdu hurşîd-i kemâl-i ezel-i Lemyezelî
Menzil idindi meğer hâne-i burc-i hameli
Şem’-i bahtın uyarub eyledi rûşen Zühal’i
Gün gibi şu’le salub âleme ilm ü ameli
Alemi altına aldı kamu nûr u zıleli
Bin güneş doğsa bulunmaz anın asla bedeli
Bir nazarda edüb âsûde niçe kûr u şeli
Döşeyüb hân-i velâyetle kerâmâtı eli
Hak çırağın uyarub eyledi izhâr celî

Mazhar-ı nûr-i Nebî mahzen-i esrâr-ı Ali
Pîr-i erkân-ı tarîkat Hacı Bektaş-ı Velî

Nokta-i nûn-i nebî nüsha-i Kur’ân oldur
Bâ-i Bismillâh ile sûre-i Rahmân oldur
Ehl-i inkâr olanın küfrüne îmân oldur
Şeb-i zulmette güneş tek meh-i tâbân oldur
Rûz-i mahşerde dilâ mihr-i dirahşân oldur
Haste dil cânına can derdine dermân oldur
Fukarâ askerine server-i sultân oldur
Huccet-i katı’ile âyet-i burhân oldur
Fâil-i kavl-i makalât-ı azîzân oldur
Ser-i pîrân-ı Acem Şâh-ı Horâsân oldur
Mazhar-ı nûr-i Nebî mahzen-i esrâr-ı Ali
Pîr-i erkân-ı tarîkat Hacı Bektâş-ı Veli

Çârdarb ile anındır elifü tîğ u tırâş
Ser ü rîşiyle bürût oldu [1] dilâ hem dahi kaş
Kutlu baştır ki çeke sikkesini aşk ile fâş
Anâ kurbân olanın yoluna bin cân ile baş
Gün yüzün nice görür şa’şaalardan huffâş
Nûr-i Hak’kı görebilmez netekim akl-ı maâş
Münkirin kalbine yazılmadı mühr-i Bektâş
Sikke-î şâhiye lâyık mı olur her kara taş
Münkir olma gözün aç eyleme gaflet kardaş

فاش كويم كه برو غافل وكمراه مباش

Mazhar-ı nûr-i Nebî mahzen-i esrâr-ı Ali
Pîr-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaş-ı Velî

Evliyânın birisi bir gün olub şîre süvâr
Yılanı kamçı edüb eyledi azm-i dîdâr
Lâzım oldu ki ana karşı çıka pes Hünkâr
Bindi bir taş kayaya ol şeh-i âlî mikdâr
Emr edüb yürü dedi yürüdü ol dem dîvâr
Dedi canlıyı yürütmek iken azdır ey yâr

Hüner oldur yürüye cansız iken bu kühsâr
Kâfir-i mutlak olur her kim ederse inkâr
Bunun emsali velâyet niçe kıldı ızhâr
Binde birin demeğe zerrece [2] yoktur mikdâr
Mazhar-ı nûr-i Nebî mahzen-i esrâr-ı Ali
Pîr-i erkân-ı tarîkat Hacı Bektaş-ı Velî

Zübde-i nesl-i Muhammed güher-i Şîr-i Hudâ
Hasan ile Hüseyin sırrını kıldı peydâ
Âbid ü Bâkır u Sâdık’dan olub râhnümâ
Ceddi çün Kâzım idi İbn-i Ali Mûsi Rızâ
Şeh Takî ile Nakî Askeri’dir rûz-i vega
Mehdi-i nutk-ı beyan Fazl-ı Hudâ nûr-i hudâ
Ehl-i Beyt’in çırağın uyarub etti ihyâ [3]
Şem’-i Hak’dır ki verir haşre değin nûr u ziyâ
Nûr-i çeşm-i büdelâ pertev-i mihr-i a’lâ
Kayser-i Rûm anın oldu eşiğinde gedâ
Mazhar-ı nûr-i Nebî mahzen-i esrâr-ı Ali
Pîr-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaş-ı Velî

Yüz bin ihlâs on iki imâmın kuluyuz
Vech-i hâtemde olan nutk u kelâmın kuluyuz
Âdem’e secde eden rükn ü kıyâmın kuluyuz
Ehl-i Beyt ile olan sırr-ı selâmın kuluyuz
Tâc-ı Bektâş çeküb sanma avâmın kuluyuz
Fukarâ içre denen kavi ü beyânın kuluyuz
Rûm sâdıkları abdâl makamın kuluyuz
Şey’elillâh [4] mevâlî-i izâmın kuluyuz
Kemterin kemteriyiz ya’ni gulâmın kuluyuz
Hasretiz dergehine şâh-ı enâmın kuluyuz
Mazhar-ı nûr-i Nebî mahzen-i esrâr-i Ali
Pîr-i erkân-ı tarîkat Hacı Bektaş-ı Velî

Âşıkane nefesin Vehdeti meydâna ilet
Aşk meydânını gözle Şeh-i Merdân’a ilet
Yüzünü yere sürüb cânib-i dîvâna ilet
Bâde-i aşk ile lâya’kil ü mestâne ilet
Ya’ni Sultan Balım’ın nakdi olan câna ilet
Fukarâ hayline ser’asker u sultâna ilet
İsmi Sersem Ali’dir[5]mürşid-i erkâna ilet
Dergeh-i şâh-ı felek kadr-i melek şâna ilet
Kuş dilin fehm edici zât-ı Süleymân’a ilet
Nice mürşid nazarı ekmel-i insâna ilet
Mazhar-ı nûr-i Nebi mahzen-i esrâr-ı Ali
Pîr-i erkân-ı tarîkat Hacı Bektâş-ı Velî


  1. Safâ buldu: Nüsha
  2. Bendede: nüsha
  3. Ocağın eyledi ey dil ihyâ: nüsha
  4. Şey’enillâh yerine.
  5. Bazı nüshalarda Resmi Ali tarzında kayıtlıdır.