Ba'de't-Telâki

Evet, senin o kadar gizli, nazlıdır hissin
Ki bence sen yine bir gonce-i bekâretsin.

Rahîk-i vecd-i telâkiyi nûş ederken sen,
Vücûd-ı mestin o girdâb-ı gaşy içinde iken,

Sükût-ı cismine rûhun nigâh eder gülerek;
O, sanki ömrünün üstünde bir yabancı melek!

Semâ-yı vaslına ettikçe irtikâ gönlüm
Hayâlini daha yüksekte hoşnişîn görürüm.

Hayalin öyle göründükçe çeşm-i hasretime
Yalan, derim bütün ezvâk-ı mâlikiyyetime;

Benim sa'adetim artık bu şeb hakîkat iken
«Yalan, yalan!» diye haykırmak isterim yine ben!

Bihişt-i 'aşkını mestâne gezdigim anda
«Bihişt-i 'aşkıma gel!» der uzakta bir hande!

Vücûd-ı nâzikin âgûş-ı şefkatimde iken
Hayalinin sesi: «Gel!» der uzakta bir yerden,

Bu lahn-ı d'aveti gûş eyledikçe aldanırım,
Kolunda bir gecelik bir misafirim sanırım.

Hayat-ı vaslını görmekle kalmıyor nazarım,
Hayat-ı vaslının üstünde bir hayat ararım.

Cenab Şahabeddin