Dünyanın nizamının sebebi olan islâm halifesi hazretlerinin halifelik makamı ve saltanat yeri olan İstanbul, müminlerin emîrinin (padişahın) varlığının sebebine aykırı olarak, İslâmların düşmanları olan düşman devletler tarafından fiilen işgal edilerek İslâm askerleri silahlarından uzaklaştırıp, bazıları haksız olarak katl ve hilâfet yerinin korunmasına yarayan bütün istihkâmlar, kale ve diğer harp vasıtaları zaptedilmiş, resmî işleri görmeye ve İslâm askerlerini teçhize memur olan Bâbıâli ve Harbiye Nezareti'ne el konularak, halifeyi milletin gerçek menfaatlerini hedef tutan tedbirler almaktan fiilen men ve örfi idare ilân ve divanı harpler kurmak suretiyle İngiliz kanunlarını tatbike, muhakeme etmek ve cezalandırmak suretiyle halifenin yargılama hakkına müdahale ve yine yüksek halifelik makamının maksatlarına aykırı olarak Osmanlı memleketi parçalarından İzmir ve Adana ve Maraş ve Ayıntap ve Urfa bölgelerinde düşmanlar tarafından tecâvüz edilerek gayri müslim teb'a ile birleşip İslâmları katliâm ve mallarını yağmalamak ve kadınlara tecâvüz ve İslâmın kutsal saydığı hususları tahkir eder olduklarından açıklandığı veçhile hareket ve esirliğe mâruz kalmış bulunan İslâm halifesinin kurtarılması için elden gelen gayreti sarfetmek bütün iman sahiplerine far olur mu? Beyan buyrula. Cevabı budur: Gerçeği Tanrı bilir ki, olur.

Bu suretle meşru haklarını ve halifeliğin gasbedilmiş olan kudretini kurtarmak ve fiilen tecâvüze maruz kaldığı zikredilen memleketleri düşmandan temizlemek için mücadele eden ve savaşan İslâm halkı şeriatça eşkiya olurlar mı? Beyan buyrula.

Cevabı budur: Gerçeği Tanrı bilir ki, olmazlar.

Bu suretle düşmalara karşı açılan savaşta ölenler şehid, hayatta kalanlar gazi olurlar mı? Beyan buyrula.

Cevabı budur: Gerçeği Tanrı bilir ki, olurlar.

Bu suretle savaşan ve dinî vazifesini yerine getiren İslâm halkına karşı düşman tarafını tutarak İslâmlar arasında fitne çıkararak silâh kullanan Müslümanlar şeriatça günahların en büyüğünü işlemiş ve fesada yönelmiş olurlar mı? Beyan buyrula.

Cevabı budur: Gerçeği Tanrı bilir ki, olurlar.

Bu suretle düşman devletlerinin zorlamaları ve kandırmalarıyla olaylara ve gerçeklere aykırı olarak çıkarılmış bulunan fetvalar islâm halkı için şeriatça muteber olurlar mı? Beyan buyrula.

Cevabı budur: Gerçeği Tanrı bilir ki, olmaz.

Sabahattin Selek, Anadolu İhtilâli, s. 80, 81, 82, 83.