Ali Garawi'nin 25 Ekim 2017'de Büyükada Davası'ndaki savunması
Dil haritası manipüle edildi
Bu duruşma için teşekkür ederim, kendimi karanlıkta hissediyordum ve şu anda karşımda beni dinleyecek birileri var. Üç gün önceye kadar tam olarak neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. PKK’yı haberlerden duymuştum ama diğer örgütlerin ismini duymadım.
Türkiye’de dili bilmiyorum ve özür dileyerek söylüyorum, tarihini de bilmiyorum. Daha önce 2004’te uluslararası bir insan hakları konferansı vardı ve sponsoru Türkiye’ydi. Helsinki Yurttaşlar Derneği tarafından desteklenmişti. Yapılan sunumların bilgi teknolojilerinden sorumluydum. Başbakan Erdoğan da önemli bir sempozyum olduğunu ifade etmişti.
Suçlamalarla ilgili en rahatsız edici olan şu, ben bu terör örgütlerini duymamıştım bile. On yıl önce lise öğretmenlerinin ABD’de bir sempozyuma davet edilmiştim, İran asıllı olduğum için İran hakkında genel bilgi vermemi istemişlerdi. İranlıların, insanların nereye göç ettiğini, etnik grupları, ülke coğrafyasını vs. sordular.
Bu coğrafyada yaşayan herkesin Arap olduğunu ve Arapça konuştuğunu düşünüyorlardı. Ben de bir dil haritası buldum. İşte bu harita, o harita. O sırada İran hakkında konuştuğum için Türkiye ile ilgili kısmı çok detaylı değil. Rahatsız edici olan bu haritanın bir kısmına odaklanılması. Gazetelerde buradaki dillerin isimlerini bulanıklaştırıyorlar. Geopolitik anlamını da yok ederek yansıtıyorlar.
Polisten bilgilerimizi gizlemeye çalıştığımıza dair iddialara gelince, bence bu bir tercüme hatasıydı çünkü polis kelimesi sadece tercümanın ağzından çıktı.
İddianamede bahsedilenin aksine telefon şifremi sormadılar, zaten telefonum polislerin elindeydi ve telefonu karıştırıyorlardı.
Ali Garawi, 25 Ekim 2017