Ahretlik
— Buyurunuz kahvenizi.
Baktım: bir kız, köy kızı!...
Yanağının çıkıklığı, minimini ağızı,
Her bir hali: «Anadolu koncasıyım!» demekte.
İç çekişi, titrek sesi, o kızarmış gözleri,
Melül melül bakışları, bükük boynu, her yeri
Birçok şeyler okutuyor bu acıklı çiçekte!...
— Kızım, senin anan, baban, kimin, kimsen var mı?
— Var.
— Neredeler?
— Onlar, bacım, hepsi köyde kaldılar.
— Nerelisin?
— Boluluyum.
— Niçin geldin?
— Bunaldık;
Tarlamızı süremedik; yiyeceksiz, aç kaldık.
— Peki, senin İstanbul’a gelmen ile n’olacak?
— Benim birkaç yıllığımla babam öküz alacak!...
Ne acıklı bir haldir bu?... Baba evlât satıyor,
Bir masumun gözlerine her gün yaşlar doluyor,
Bir el onun bal ömrüne her gün ağu katıyor,
Bir çift öküz uğurunda bir kız kurban oluyor.
Bari sizler dokunmayın, şu yuvasız kuşçuğa;
Dokunmayın, memleketin şu bereli gülüne;
Dokunmayın, annesizdir; dokunmayın çocuğa;
Dokunmayın, şimdi ağlar; dokunmayın gönlüne!...
Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:
- Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
- Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
- 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
- İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.