Ahmet Şık'ın 26 Temmuz 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki sorgusu

Savcı Bölükbaşı: Esasa dayanmayan, sanki bir seminerde ders veriyor gibi söyledikleriniz...

Ahmet Şık: Dediklerimin hepsi esasa ilişkin.

Savcı Bölükbaşı: Ders vermek haddiniz değil. Biz de eğitim aldık, mesleğimizi sorgulama hakkınız yok...

Savcı Bölükbaşı: Hep FETÖ'den bahsettiniz PKK ve DHKP-C iddialarına ne diyeceksiniz?

Ahmet Şık: İddia nedir?

Savcı Bölükbaşı: İddianameyi okumadınız mı?

Ahmet Şık: Çok dikkate almadım.

Savcı Bölükbaşı: Siz burada cevap verir ya da vermezsiniz.

Ahmet Şık: Faşizmde niyet okumak diye bir şey vardır... Niyet okuyarak sormayın o zaman.

Savcı: O zaman soruyu anlamadım deyin. Bu örgütlerle ilgili iddialara ne diyorsunuz?

Ahmet Şık: Ben gazeteciyim. Bu örgütler benim için haberdir.

Savcı: Katil devlet demişsiniz.

Ahmet Şık: Devletin tarihi kanlıdır. Ermeniler, Hrant, Suriye, Berkin... Az söylemişim seri katildir. Siyasal görüşüm, dünyadaki tüm devletlerin terör örgütü olduğudur. Terör dosyası diyorsunuz üç gündür gazetecilik faaliyetimizi soruyorsunuz. Tek örgüt sorusu soramadınız. Nokta. Aradığınız örgüt siyasi parti kılığında ülkeyi yönetiyor.

Ahmet Şık: İsrail, Filistin'e yönelik devlet terörü yapmıyor mu? Suriye'yi bombalayan, Irak'ı işgal eden, bir gecede Yeni Zelanda Aborijinlerini kesen devlet değil mi? Türkiye de bundan muaf değildir. Osmanlı'dan bu yana kanla dolu, yıkımla dolu. Dersim'de katliam yapan, Ermenileri soykırıma uğratan, Berkin'i öldüren devlettir. Doğrusu devlet seri teröristtir.

(Ahmet Şık tweetlerle ilgili soruya "Genel cevap veremem tek tek sorun" dedi.)

Savcı :"Burayı siz yönetiyorsunuz herhalde"

Mahkeme Başkanı: Genel Yayın Yönetmeni, haber müdürü ya da vakıf tarafından engellenen ya da sansürlenen bir yazı var mı?

Ahmet Şık: Ben yazımın sansürlendiği ya da başka bir arkadaşımın yazısının sansürlendiği yerde çalışmam, istifamı basar giderim. Ben sansür ve otosansürü demokrasiyi baltalamaya yönelik bir girişim olarak görür, orada çalışmam

Mahkeme Başkanı: Kim sizi işe aldı?

Ahmet Şık: Teklif üzerine başladım.

Mahkeme Başkanı: Can Dündar mı teklifte bulundu?

Ahmet Şık: Can Dündar ben geldikten sonra Genel Yayın Yönetmeni oldu. Ben başladığımda İbrahim Yıldız Genel Yayın Yönetmeniydi.

Mahkeme Başkanı: "Berkin Baskını" haberinin gazeteye verilmesinde, punto seçiminde, resmin basılmasında sizin etkiniz var mı?

Ahmet Şık: Genel kural, o yazıları oluşturan kişi müdahalesini istemez. Bir suçlama yöneltecekseniz o haberdeki her şeyden sorumluyum. Bazı suçlamaların nereye varacağını biliyorum. Yayınlanmamış bir kitaptan suç çıkaran bir yargı bu. Bugünkünün cemaat yargısından farkı yok. Ben gazeteciliği çok seviyorum. Mesleğin namusu için patronuna dava açmış birisiyim. Kimse bana talimatla bir şey yazdıramaz.

Mahkeme Başkanı: Gazetecilik sınırsız özgürlük müdür?

Ahmet Şık: Sınır gazetecinin hakikatle ilişkisi ve kamu yararıdır.

Mahkeme Başkanı: Gazetecilik sınırsız özgürlük müdür?

Ahmet Şık: Sınır gazetecinin hakikatle ilişkisi ve kamu yararıdır. Bugün buraya gelene kadar tek bir cümle söylemeye niyetim yoktu. Ben Türkiye yargısına ifade özgürlüğünü anlatmaktan sıkıldım.

(Mahkeme Başkanı Cemil Bayık röportajını sordu.)

Ahmet Şık: Etik ilkelerle yazılmış bir söyleşidir. Değilse bana o kısmı gösterin. 27 yıllık gazeteciyim, gururla söylüyorum, bugüne kadar bir tek yazım tekzip edilmedi.

Mahkeme Başkanı: İddianamenin takıldığı bazı yerler var.

Ahmet Şık: En iyisi siz o iddianameyi çok kaale almayın.

Başkan: 'MİT Reyhanlı Katliamını biliyordu' haberini neden teyid etmediniz?

Şık: Nasıl edeyim, MİT'i mi arayayım mesela? MİT yaptım der mi?

Mahkeme Başkanı: MİT TIR'ları haberi ile ilgili ne diyorsunuz?

Ahmet Şık: Gurur duyuyorum.

Mahkeme Başkanı: Savcı Kiraz'ı öldürenlerle konuşmanız barışı ve yaşamı savunmaya uyuyor mu?

Ahmet Şık: İsterseniz sorularımı okuyun birlikte karar verelim. Benim bayrağın arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok.

Ahmet Şık: Cübbelerinizin insanların canından ve özgürlüğünden yapıldığını bilin. (Hâkim ve savcılara)

Ahmet Şık: 'cumhuriyet.com.tr 'de yayınlanan" diye bir vurgu yapılıyor. Ben basılı gazetede çalışıyorum. Haberler basılı nüshada yayımlanıyor. Yayınlandıktan sonra web sitesi kendisi sitesinde yayınlıyor. Haberlerle ilgili dava açma süresi 4 aydır, bunu bilmeyen savcı hukuk fakültesini yeniden okumalı.

Ahmet Şık: Ben ne yazdıysam arkasındayım. Çünkü iki kişinin neden bir savcının başına silah dayamak istediğini anlamazsak bu işler olmaya devam eder.