3. Ergenekon İddianamesi/SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ V-ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 6- Şüpheli Mustafa Abbas YURTKURAN

a-Savunmaları: değiştir

Emniyet ifadesi

1948 yılında Trabzon'da doğduğunu, 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdiğini, 1973' ten beri Uludağ Üniversitesinde değişik kademelerde öğretim üyeliği ve doktorluk, 2000 yılı ile 2008 yılları arasında bu üniversitede sekiz yıl rektörlük yaptığını, halen bu üniversitede öğretim üyesi olarak çalıştığını , mesleği ile ilgili bir çok bilimsel dernek üyeliklerinin olduğunu, ayrıca Bursa Böbrek Vakfı başkanı olduğunu, yaklaşık dört aydan beri, yani Genel Başkanlığını Mehmet Şener ERUYGUR'un gözaltına alınmasından sonra Atatürkçü Düşünce Derneğinin Genel Yönetim Kurulu tarafından bu derneğin Başkan Vekilliğine seçildiğini, halen bu görevi yapmakta olduğunu, yasadışı Ergenekon silahlı terör örgütü nün üyesi olmadığını, bu örgütün hiçbir faaliyetine katılmadığını, herhangi bir görev almadığını, bu örgütle hiçbir ilişkisinin olmadığını, bu örgütün varlığını basından öğrendiğini, 0532 616 86 56 nolu cep telefonunu ve mayurtkuran@uludag.edu.tr. e-mail adresini kullanmakta olduğunu,

Ergenekon şüphelilerinden Tuncay ÖZKAN' ı, 2007 veya 2008 yılı içerisinde Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin her yıl yaptıkları anketler sonucunda medya mensuplarına vermiş oldukları ödüllerden dolayı rektörlüğünü yaptığı üniversiteye geldiğinde tanıdığını, bu tanışmadan sonraki bir tarihte üniversiteye ziyaretine geldiğini, bu ziyaretinde Atatürkçü Düşünce Derneğinin Genel Başkanlığını yapan Mehmet Şener ERUYGUR'un asker kökenli olduğunu , başkanlığını yaptığı derneğinde sivil, toplum kuruluşu olduğundan bu derneğin başkanlığını bırakması gerektiğini söylediğini , kendisi ile görüştüğünü onun da başkanlığı kendisinin yapmasını istediğini ancak Tuncay ÖZKAN'ın parti kurmak istediğinden bu derneğin başkanlığını yapmayacağını kendisinin aday olması durumunda kendisini destekleyeceğini söylediğini, rektör olduğu için bu başkanlık teklifini uygun görmediğini, İlerleyen tarihlerde birkaç kez telefonda görüştüğünü, Tuncay ÖZKAN'in kendisine yapmış olduğu tekliften dolayı birkaç sefer de İlker GÜVEN ve Mehmet Şener ERUYGUR' la dernek başkanlığı konusunda telefonla görüştüğünü, bir sefer de Mehmet Şener ERUYGUR' la İstanbul'daki evinde görüştüğünü, Tuncay ÖZKAN'm kendisine getirmiş olduğu tekliften kendi adamlarını kim aday olursa olsun Genel Yönetim Kurulu' na seçtirmek istediğini anladığını,

Mehmet Şener ERUYGUR' u 2001 yılında yeni rektör olduğu dönemde İlker GÜVEN' in Uludağ'da bir kafede verdiği eşli bir yemekte tanıdığını, o zaman Mehmet Şener ERUYGUR'un Kara Kuvvetleri Komutanlığının Kurmay Başkanı olduğunu, o yemekte şu an hatırlayamadığı 10 kadar kişinin eşleri ile birlikte olduğunu, burada kendisi ile tanıştığını, bu tanışmasından sonra Jandarma Genel Komutanı olduğunda kendisine tebrik yazdığını, bilahare Bursa'ya geldiğinde Bursa Orduevinde Bursa A Protokolüne yemek verdiğini, kendisinin bu yemeğe rektör olarak katıldığını, bir kez de dönemin Bursa Valisi ile birlikte rektörlüğü ziyarete geldiklerini, sonraki tarihlerde rektör olarak Ankara'ya gittiğinde kendi makamında Şener ERUYGUR' u iki kez ziyaret ettiğini, Mehmet Şener ERUYGUR emekli olduktan sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığına aday olduğunu, kendisine de Genel Yönetim Kurulunda görev almasını teklif ettiğini, kendisinin bu teklifi kabul ederek seçimlerde aday olduğunu ve 1 yıl kadar Yönetim Kurulu üyeliği yaptığını, Mehmet Şener ERUYGUR'un adaylığına karşı olduğunu, Sabih KANADOĞLU'nun başkanlık yapmasını istediğini, ancak Sabih KANADOĞLU başkanlığı kabul etmeyince mevcut adaylar arasında Mehmet Şener ERUYGUR'un Atatürkçü Düşünce Derneği başkanlığını desteklediğini, Mehmet Şener ERUYGUR ile dernek faaliyetleri ve sonradan yazlık yapılması için mevcut bir kooperatifte komşu olduklarını bu sebeplerden dolayı kendisi ile birçok kez yüz yüze ve telefon ile görüştüğünü, gözaltına alındıktan sonra rahatsızlandığında Kocaeli' nde ve İstanbul Gülhane' de kendisini ziyarete gittiğini, bu görüşmelerinin halen devam etmekte olduğunu, Ahmet Hurşit TOLON' u 1. Ordu Komutanı olarak tanıdığını, bu görevinde iken bir kez makamında ziyaret ettiğini, emekli olduktan sonra Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin daveti ile Bursa'ya konferans vermeye geldiğinde konferansına katıldığını ve görüştüğünü, bir kez de Genelkurmay Başkanlığının düzenlediği bir uluslararası kongrede Harp Akademilerinde kongre üyesi olarak bulunduğunu, kongrenin konusunun Ortadoğu'nun uluslararası güvenliği olduğunu, bu konferansta bir çok Nato üyesi ülkeden konferansçı olduğunu, bu görüşmeden sonra tahliye edildikten sonra geçmiş olsun dileklerini iletmek için telefonla görüştüğünü,

İlker GÜVEN ile arkadaşının şirketinde çalıştığı dönemde tanıştığını, bu kişi vasıtasıyla oluşan ailece görüşmelerinin olduğunu, arkadaşlıklarının halen devam etmekte olduğunu, kendisi ile Atatürkçü Düşünce Derneği içerisindeki faaliyetlerinden dolayı görüştüklerini, Birol BAŞARAN isimli şahsı şahsen tanımadığını, ancak Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Şubesindeki görev sırasında kendisi hakkında oluşan bir takım olumsuzluklardan dolayı Başkan vekilliği döneminde hakkında soruşturma kararı verdirdiğini, onun da bu karardan dolayı dernek üyeliğinden istifa ettiğini, Levent ERSÖZ ile Bursa Jandarma Bölge komutanı olarak tayin edildiğinde protokol ve görev görüşmeleri dolayısı ile tanıştığını, Mehmet Şener ERUYGUR Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde kendisini ziyarete gittiğinde 2 kez de Levent ERSÖZ' ü de makamında ziyaret ettiğini, bir sefer de Levent ERSÖZ'ün Bilecik Jandarma Okul Komutanı iken kendi birliğinden bir askerin kendi kızma talip olmasından dolayı kızını isteyen askerin kötü alışkanlıklarının olup olmadığını öğrenmek ve araştırmak için kendisini ziyarete gittiğini, bir seferde Bursa valisinin Uşak' a tayin olmasından sonra Bursa' da ve Eskişehir de birlikte çalışmış olduğu protokol erkânını yemeğe davet ettiğinde Levent ERSÖZ'ün de Bilecik' ten geldiğini, burada da kendisi ile görüştüğünü, zaman zaman telefon ile de görüştüklerini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' nu rektörlüğü döneminden tanıdığını, tanışıklığının Üniversiteler Arası Kurul toplantıları ve YÖK' te yapılan toplantılardan kaynaklandığını, İlhan SELÇUK' u Uludağ Üniversitesine gelen konferansçılardan biri olarak tanıdığını, bir defa Bursa' da Üniversite olarak konferans nedeniyle kendisine yemek verdiklerini, bir defa da 2004 yılında Ankara Atatürkçü Düşünce Derneğinin yapmış olduğu bir panelde o zamanki başkan Ertuğrul KAZANCI'nın daveti üzerine vermiş olduğu konferanstan sonra gitmiş oldukları Kent Oteldeki yemekte görüştüklerini, 2 defada ameliyat olduğunda kendisinin röportaj için İstanbul da bulunan Cumhuriyet Gazetesine geldiğinde kendisini ziyaret ettiğini, zaman zaman telefon ile görüştüklerini, Mustafa Ali BALBAY ile çeşitli toplantı ve konferanslarda 2 veya 3 kez görüştüğünü, bir sefer de Mehmet Şener ERUYGUR'un Jandarma Genel Komutanlığının misafirhanesinde vermiş olduğu akşam yemeğinde görüştüklerini, ancak bir samimiyetlerinin olmadığını,

Kemal GÜRÜZ' ü YÖK başkanı olmasından ve kendisinin de aynı dönemde rektör olmasından dolayı tanıdığını, kendisi ile arkadaşlıklarının geliştiğini, emekli olduktan sonra bir iki sefer rektörlüğünü yaptığı Uludağ Üniversitesine konferansa ve ziyarete geldiğini, dostluklarının ve arkadaşlıklarının devam ettiği sırada 2008 yılı içerisinde şu andaki YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN'm kendisinden milletvekili adayı olup kazanamayan bir profesörü YÖK üyeliğine aday göstermesini istediğini, kendisinin de prensip olarak YÖK Başkanlarının istedikleri ekip ile çalışmalarının uygun olacağını ve Yusuf Ziya ÖZCAN'm önerdiği aday hakkında da çok müspet kanaati olduğu için resmen YÖK üyeliğine aday gösterdiğini, bundan dolayı Kemal GÜRÜZ ile aralarının açıldığını, eşinin rektörlüğüne karşı çıktıklarını, dostluklarının bozulduğunu, Tuncer KILINÇ ile MGK Genel Sekreterliğinden tanıştığını, bir seferde Cumhurbaşkanının annesinin vefat ettiği gün Afyon' a gittiğinde cenaze namazında karşılaştıklarını, aynı günü Atatürkçü Düşünce Derneği Afyon Şubesinin toplantısında birlikte panelistlik yaptıklarını, bir seferde Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin daveti üzerine üniversiteye geldiğinde kendisi ile görüştüğünü, Fatih HİLMİOĞLU'nu Malatya İnönü Üniversitesi Rektörlüğü döneminden tanıdığını, bir dönem yani 2 yıl Atatürkçü Düşünce Derneğinde Genel Yönetim Kurulu üyeliğinden dolayı beraber olduklarını, Rıza Ferit BERNAY' ı rektör olmasından dolayı tanıdığını, aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneğinde 2 yıl beraber Genel Yönetim Kurulunda çalıştıklarını, Osman Metin ÖZTÜRK' ü Rektör olmasından dolayı tanıdığını, bir seferde Rektörlüğünü yaptığı Giresun Üniversitesine konferans vermeye gittiğini, Mehmet HABERAL' ı Rektör olmasından ve mesleklerinde büyüğü olmasından dolayı tanıdığını, Türkan SAYLAN' ı YÖK üyesi olduğundan dolayı tanıdığını, Bursa'da bulunan Çağdaş Eğitim Kooperatifinin kendilerine verdikleri Eğitime Katkı Ödüllerinden dolayı tanışıklarının olduğunu, YÖK üyeliği sırasında da o zamanki YÖK Başkanı Erdoğan TEZİÇ ile aralarında çıkan bir takım problemler nedeniyle Türkan SAYLAN ile telefon görüşmelerinin ve yazışmalarının olduğunu, bu yazışmaların AKP Hükümeti tarafından çıkarılmaya çalışılan YÖK Yasası hazırlıklarında Üniversiteler Arası Kurul tarafından görevlendirilmesi ve bu tasarı çalışmasında bir buçuk yıl hükümet üyeleri ile görev yapmasından, dolayısı ile ve söz konusu yasa tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmesi üzerine Erdoğan TEZİÇ' in bu yasanın çıkmasını istemediğinden ve bundan dolayı kendisini dışlamasından kaynaklandığını, Ergenekon dokümanlarından haberinin olmadığını, Ergenekon'u ilk defa basından duyduğunu, şüpheli Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK'tan el konulan dokümanlar arasında, "Milli Hükümet'" projesiyle ilgili çalışmaların bulunduğu dokümanlar hakkında bilgisi sorulduğunda; Hiçbir bilgisinin olmadığını, ancak hatırladığı kadarıyla 2008 yılının ilk aylarında Doğu PERİNÇEK grubu tarafından Milli Anayasa Bildirgesi ismine benzer bir metinin mail olarak rektör olmasından dolayı imzalaması için kendisine gönderildiğini, hatta bu metin mail olarak kendisine gönderilmeden önce ismini hatırlayamadığı bir kişinin kendisini aradığını ve gönderecekleri bildirinin çok önemli olduğunu mutlaka rektörlerin imzasının olması gerektiğini söylediğini ancak dikkate almadığını, kendisine gönderilen metni de yırtıp attığını, Talat Paşa komitesi ele ilgili olarak yüzeysel bilgisinin olduğunu, bu komitenin Ermeni sorunları ile ilgili bir komite olduğunu zannettiğini, Talat Paşa komitesinin İsviçre'de yapacakları protesto eylemi için Ulusal Kanal'dan rektör olmasından dolayı kendisini de davet ettiklerini, birçok rektörün uçak biletlerini de aldıklarım söyleyerek kendisini de davet ettiklerini, ancak kendisinin bu teklifi reddederek gitmediğini, buna rağmen Aydınlık Dergisi'nde İsviçre'ye gidecek kişiler arasında kendisinin resminin de yayınladıklarını, soruşturma kapsamında elde edilen dijital verilerden çıkan "KARANLIK SAVAŞ KONSEPTİT isimli belge hakkında bilgisinin olmadığını, örgütsel dokümanlar hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını, Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi, Kuvva-i Milliye Derneği, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği, Büyük Hukukçular Birliği Derneği, Ayasofya Derneği, Büyük Güç Birliği Derneği, Ulusal Birlik Hareketi Platformu, Kuvva-i Milliye Derneği, Atatürkçü Düşünce Dernekler ile Kırmızı Beyaz isimli dergi hakkında bilgisinin olup olmadığı, Bahsedilen dernek ve yöneticileri ile irtibatının olup olmadığı, Bu derneklerle birlikte herhangi bir eylem içersinde yer alıp almadığı sorulduğunda; Kendisinin bugüne kadar Atatürkçü Düşünce Derneğinin Genel Yönetim Kurulunda görev yaptığını, Mehmet Şener ERUYGUR'un tutuklanmasından sonra bu derneğin Genel Başkan Vekilliğine seçildiğini, halen bu görevi devam etmekte olduğunu, diğer derneklerden bazılarının isimlerini medyadan duyduğunu, ancak bu dernekler ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, diğer derneklerin hiçbir faaliyetine katılmadığını, Türkiye Gençlik Birliği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı isimli dernekler hakkında bilgisinin olup olmadığı, bahsedilen dernek ve yöneticileri ile irtibatının olup olmadığı, bu derneklerle birlikte herhangi bir eylem içersinde yer alıp almadığı sorulduğunda; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği' ni tanıdığını, fakat hiçbir ilişkisinin olmadığını, Cumhuriyetçi Çalışma Grubu ve faaliyetleri hakkında bilgisinin olup olmadığı, kendisine bu faaliyetler çerçevesinde herhangi bir görev verilip verilmediği sorulduğunda; bilgisinin olmadığını, 2003-2004 yıllarında yapılması planlanan SARIKIZ, AYIŞIĞI, YAKAMOZ ve ELDİVEN kod adlı darbe planlarından bilgisinin olup olmadığı, kendisine bu planlar içerisinde herhangi bir görev verilip verilmediği sorulduğunda; Bu darbe planlarından bilgisinin olmadığını, soruşturma kapsamında elde edilen dijital verilerin incelenmesi neticesinde Cumhuriyet Çalışma Grubunca 2003-2004 döneminde icra edilecek faaliyetler arasında Akademik Faaliyetler ile Üniversite Bilgilendirme Çalışmalarına yönelik faaliyetler içerisine girildiği anlaşılmış, kendisinin bu faaliyetlerden bilgisinin olup olmadığı, bu kapsamda kendisinin ne tür faaliyetlerinin olduğu sorulduğunda; Kendisinin bu faaliyetler hakkında bir bilgisinin olmadığını, SARIKIZ isimli darbe planı kapsamında Jandarma Genel Komutanlığında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener ERUYGUR başkanlığında, rektörlerle bir toplantı düzenlendiği, bu toplantıda mevcut hükümetin icraatları ve irtica ile ilgili konuların konuşulduğu, toplantı sırasında 15-20 Rektörün KUBİLAY olmaya hazır olduklarını söylediği ve 25 Ekim günü Rektörler ve öğretim görevlilerinin Anıtkabire gitmesinin kararlaştırıldığı, kendisinin bu toplantıya katılıp katılmadığı, katılmış ise kimin talimatıyla ve ne amaçla katıldığı, toplantıya başka kimlerin katıldığı , ne tür kararlar alındığı sorulduğunda; Kendisinin bu toplantıya katılmadığını, bahsedilen Kubilay olmaya hazır olduğu belirtilen rektörlerden biri olmadığını,

19 EYLÜL 2003 günü yapılan bu toplantıda alınan karar gereği, 25 Ekim 2003 günü "Cumhuriyete Saygı Mitingi" adı altında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemiş ve bu yürüyüşe, değişik illerden gelen rektörler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve binlerce vatandaşın katılarak Anıtkabire yürüyüşleri tespit edilmiş, bu toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında bazı üniversite öğrencilerinin "ORDU GÖREVE" pankartları taşıdığı, gösteriye diğer şahısların yanı sıra dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROGLU ve YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ'ün de katıldığı, bu gösteri yürüyüşüne kendisinin katılıp katılmadığı, bu yürüyüşe katılması hususunda kendi bölgesinden akademisyen, öğrenci ve vatandaş temini, otobüs temini vb. bir faaliyetlerinin olup olmadığı sorulduğunda; Bahsedilen Anıtkabire yürüyüş mitingine katıldığını, Rektörlüğünü yaptığı Uludağ Üniversitesi'nde mitinge katılım için bir organizasyon yapılmadığını, ancak kişisel katılımlar olduğunu, kendisinin bildiği kadarıyla bu yürüyüşü Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret ARAŞ ile Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ertuğrul KAZANCI 'nın organize ettiğini,

Yine aynı toplantıda alman kararlar doğrultusunda, bu faaliyetlerin yanı sıra bazı üniversite rektörlerinin değişik zamanlarda yürütme organı ile ilgili açıklamalar yaptığı ve bu açıklamalarla kamuoyu oluşturarak yapılması planlanan darbe zeminini oluşturmayı hedefledikleri, bu doğrultuda kendisinin herhangi bir açıklamada bulunup bulunmadığı sorulduğunda; Adı geçen toplantı ve toplantıda alınan kararlar hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını, ancak üniversite senatosu olarak haklılığına inandığı milli konularda görüş ve bilgilerini açıkladıklarını,

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1756 sayılı soruşturması kapsamında gözaltına alman Mehmet Şener ERUYGUR'un genel başkanlığını yaptığı ADD genel merkezinde ele geçirilen (7) nolu CD içersinde, "JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ BİRÎFÎNGÎ. doc" isimli dosyada, "JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ BRİFİNGİ" başlığı altında, toplantıya katılanlar ve toplantıya katılan rektörler tarafından gündeme getirilen konuların yazdığı, "Katılan rektörler" başlığı altında, "İstanbul Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, Erzurum Üniversitesi, Malatya Üniversitesi, Trabzon Üniversitesi, Samsun Üniversitesi" ibarelerinin bulunduğu, Aynı belgede "Yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle; "Jandarma olarak 3000 öğrenciye burs temin ediyorsunuz ve onları Atatürk izcileri yapmışsınız, ancak Türkiye de 15 milyon öğrenci var ve karşı görüş milyonlar çapında etkili", "Maalesef her yerde en iyi yurtlar ve binalar gericilereve tarikatlara ait. Şimdi de yatılı ilköğretim bölge okulları ile parasız yatılı okullarda kadrolar hızla değiştiriliyor ve gerici örgütlenme had safhada devam ediyor. ", "28 Şubat kararlarına ne oldu. Tam bir kaos var. Niye geri adım atıldı. Şimdi yeni zihniyet hükümetin yanlış uygulamalarını takip edelim ikaz edelim şeklinde. 28 şubat sonrası çıkarılan kararlar var 18civarında, sadece 8 yıllık öğretim uygulanıyor onu da kadük etmeye çalışıyorlar. Neden o kararların üzerine gidilmiyor.", "Bir insan 12 yaşına kadar temel karakter ve bilinç sahibi oluyor. Doğayı ve çevresini sorgulamayı, sebep sonuç ilişkisi kurabilmeyi öğreniyor. O nedenle kuran kursu yaşının 12 üzerinde olması çok önemli. Kaçak kuran kurslarında 7 yaşında çocuklar var. "Yeni ve önemli bir döneme giriyoruz. Üniversiteler acılıyor. Bu dönemde gözümüzü karartmalıyız. Bu sene İstanbul Üniversitesine 11 bin başvuru oldu 170 tane de türbanlı başvurdu", "Üniversiteler ve Ordu gibi zinde ve Atatürkçü kurum ve kuruluşlar bir araya gelmeli ve ciddi bir çalışma programı yaparak birleşmeli ve planlı faaliyetleri uygulamalıyız", "3 Kuvvet Komutanı, Jandarma ve Genelkurmay Başkanı büyük bir güç. Atatürkçü Düşünce Derneği ile bazı sivil toplum örgütleri bazı şeyler yapmalı. ", "Biz Atatürkçü devrimci rektörler olarak mücadeleye hazırız. Bu mücadelede herkesin ışığı önemli. Eğer idari yapı bu şekilde devam ederse sonumuz kötü. ", "Türk halkı kadar dedikodudan ve günlük olaylardan etkilenen bir halk dünyada yok. Örneğin İsveç de dışişleri bakanı öldürüldü ve bizim köşe yazarları İsveç Euro ya geçer, zira öldürülen bakan Euro' yu savunuyordu dediler. Ama halk euroya geçmedi. Türk halkı değişik güce tapıyor. ", "Bizim gözümüz kara. Ordu bir güç. Üniversiteler bir güç. Birbirimizi korumalı ve CHP yi ne olursa olsun yanımıza çekmeliyiz. Türkiye 'nin geleceğini beraber çizmeli ve müttefiklerimizin adedini arttır malıyız. Basın CHP 'yi duyurmuyor. Onlar ne yapsın. "

"25 Ekimde Rektörler ve öğretim üyeleri Anıtkabire geleceğiz. Bizlerle beraber, bize destek veren kurumlar da gelmeli. TSK ile beraber olalım.", "YSK kararı çok önemli. Eğer yerel seçimleri de bunlar çoğunlukla (60 ve üzeri) alırsa sonumuz İran olur. "Ayrıca 12 Ekim de AKP kongresi var. Milli görüşçüler ile yol ayırımındalar. AKP de yönetimden rahatsız olan kesim var. Neticede hepsi dinci. Milli görüşçüler de teslimiyetçi ve tavizci olmaktan çok rahatsızlar. 200 kişiye varan rahatsız bir kesim tahmin ediliyor. Ama iktidar eldeyken bunların kolay kolay çözülmeleri beklenmemeli. YSK kararı dincilerin aleyhine olursa o zaman meclis aritmetiği çok değişecektir. 66 vekil önemli değişiklik yapabilir. Yeni seçimlere gitmektense bu en iyi seçenek. Zira halka güven olmaz. Yeni seçimlerde daha büyük bir başarıyla iktidara gelebilirler. ", "En önemli konu caydırma ve korku yaratmak. Kapı kapı dolaşıp bu gidişin tehlikelerini anlatmamız lazım" Şeklinde kararlar alındığına yer verildiği görülmüş, Yukarıda bahsi geçen "JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ BRİFİNGİ" ne katılıp katılmadığı, bu brifinge katılan şahısları tanıyıp tanımadığı, bahsi geçen konular hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Kendisinin bu brifinge katılmadığını, hiçbir bilgisinin olmadığını,

Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2008/1756 sayılı soruşturması kapsamında gözaltına alman Mehmet Şener ERUYGUR'dan elde edilen dijital verilerden, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden ÖRNEK' e ait olduğu anlaşılan günlükler üzerinde yapılan incelemede; 16 Mart 2004 günü yapılanların anlatıldığı günlükte "10:45 am - 11:45 am - sayın genelkurmay başkanı'nı ziyaret' alt başlığı altında dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi ÖZKÖK'ün Mehmet Şener ERUYGUR ile ilgili olarak "...Bütün belgeler elimde, bunları devletin arşivlerine geçireceğim, bu tarihi bir görevdir. Şener 'in yaptıkları yetkisini aşmaktır. Kendi tesislerinde eski meclis başkam ve rektörler ile görüşme yapmış Bunları nasıl yapar..." şeklinde beyanlarının olduğundan bahsedilmektedir. Bu kararların alınmasından sonra hemen uygulamaya konduğu görülmüştür. Zira ilk eylem olarak, 25 Ekim 2003 tarihinde Ankara ilinde Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen gösteri, yürüyüş ve miting ile ilgili belgeler ve görüntüler Ankara Emniyet Müdürlüğünden temin edilmiştir. Söz konusu belgelerin yapılan incelemesinde; 25 Ekim 2003 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörü başkanlığında 7 kişiden oluşan düzenleme kurulu tarafından Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları kapsamında gösteri, yürüyüş ve miting düzenlendiği, bu mitinge çeşitli üniversite ve sivil toplum kuruluşlarına mensup şahısların katıldığı, kalabalığın Celal Bayar Bulvarı üzerinde toplanıp, Tandoğan Meydanı ve Anıt Caddesini takiben Anıtkabir'e kadar yürüdüğü, Bu yürüyüşte "ORDU GÖREVE, ATATÜRK GENÇLİĞİ" yazan pankart ve dövizlerin taşındığı, gösteriye diğer şahısların yanı sıra Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü olarak ve beraberinde de bir heyet ile birlikte katıldığı tespit edilmiş, Yukarıda bahsi geçen 80. Yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen miting ve gösterilere katılıp katılmadığı, Bu konular hakkında bildiklerini detaylı bir şekilde sorulduğunda; kendisi bahsedilen bu yürüyüşe rektör olmasından dolayı kişisel olarak katıldığını, söz konusu "Ordu Göreve" pankartını taşıyanların 10-15 civarında genç çocuk olduğunu ve bunların bu organizasyonla ilişkilerinin olmadığının organizasyonu düzenleyenler tarafından beyan edildiğini duyduğunu,

Şüphelilerden Mustafa Ali BALBAY'm dijital verilerinden elde edilen, "3 MAR" tarihli bölümde; "Dışarı çıktım, İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD' den yoğun katılım... Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satıştı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya inönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü, ...Malatya çok heyecanlı...bu işi uzatmamak lazım. En kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş...' ADD'nin sekretaryasının güçlendirilmesi görüşü benimsendi... Şeklinde kendisinin de isminin geçtiği, Mustafa Ali BALBAY isimli şahsı tanıyıp tanımadığı, kendisi hakkında ki bu bilgileri neden ve ne amaçla tuttuğunu, Malatya 'nın çok heyecanlı olduğu ve uzatılmaması gereken konunun ne olduğu, bu yemeğe yukarıda ismi geçen şahıslardan başka kimler katıldığı, böyle örgütlenmeler uzun iş..." denilerek hangi örgütlerin kastedildiği, kendisinin bu örgütlerle olan ilişkileri, yukarıda bahsi geçen öğle yemeğinde görüşülen konular ve diğer konular hakkında bildikleri sorulduğunda; İfadesinin üst kısmında belirttiği gibi Mustafa Ali BALBAY' ı tanıdığını, kendisi hakkındaki bilgileri tutmasının Mustafa Ali BALBAY'ın kişisel tercihi olduğunu, bahsedilen yemeğe, yukarıda belirttiği gibi konuşmacı olarak katılıp toplantıdan çıkarak geldiğini, çok yorgun olduğunu, hiçbir konuşmaya katılmadığını, sadece dinlediğini, yemek kalabalık olduğu için daha çok insanların kendi yanlarındakilerle konuştuklarını, sadece yemeğin başında İlhan SELÇUK'un, ADD ile ilgili övücü ve felsefi mahiyette konuşmalar yaptığını, bu konuşmalar içerisinde en önemlisi ADD'nin siyaset üstü kalması ve herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi olmaması yönünde görüşlerin olduğunu,

Soruşturması kapsamında gözaltına alman Mustafa Ali BALBAY'ın dijital verilerinden elde edilen, günlüklerinde "4 Mart 2004 tarihli nokta" isimli bölümde; "4 Mart 2004 tarihli nokta; "4 Mart akşamı Anıttepe tesislerinde yemek. Ben, Fikret, Selçuk, Şener, Levent, Ali ESENER, Hakkı KILINÇ... Sonradan da Mustafa YURTKURAN...- Eylem iyi, organizasyon kötü. Geliştirmek lazım... -Selçuk'un Aydın DOĞAN' la görüşmesi yararlı olur... Doğan'a, bu iş tamam deniyor, AKP götürecek deniyor, 10yıl bu iktidar gider deniyor..." Şeklinde Mustafa Abbas YURTKURAN ismi geçtiği görülmüş, "Eylem iyi, organizasyon kötü" demekteki kasıt hangi eylem ve organizasyon olduğu, Aydın DOĞAN'ın yararlı olacağı konu ne olduğu, bahse konu yemekte konuşulan konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Bahsedilen eylem ve organizasyonun dönemin Kuvvet Komutanlarının eşleriyle birlikte katıldığı ADD'nin paneli olduğunu, bahsedilen organizasyonun da panel organizasyonu olduğunu, gerçektende çok kötü olduğu, Fikret denilen kişinin gazeteci Fikret BİLA olduğu, Selçuk dediği kişinin İlhan SELÇUK olduğu, Şener dediği kişinin Mehmet Şener ERUYGUR, Levent dediği kişi Levent ERSÖZ olduğu, kendisinin bu yemeğe geç katıldığını, diğer konular hakkında bilgisinin olmadığını,

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Mehmet Şener ERUYGUR'dan elde edilen dijital verilerden çıkan Özden ÖRNEK' e ait olduğu anlaşılan günlüklerde , 2003-2005 bölümünde Hilafetinin Kaldırışının 80. Yıl Dönümü ile ilgili olarak yapılan panelle ilgili olarak; "...ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı'nın hükümete sert eleştiriler yönelttiği konuşma ile başladı. Cumhuriyet değerlerinin tehdit altında bulunduğunu savunan Kazancı, "Teslimiyetçi dış siyaset anlayışını ver kurtulcu noktaya kadar getirenlere, kaynakları uzun yıllardır peşkeş çekenlere karşı ulusal bilinç artık saf tutmaktadır. Karşı devrim yol - yöntem buldu. Mevziler ele geçirdi. Şimdi yeniden toparlanma vaktidir" dedi. Toplantıya panelist olarak Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof Mustafa YURTKURAN, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Nur SERTER, Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Anıl Çeçen ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Çetin Yetkin katıldı. Hilafet amaçlanıyor. Yurtkuran, bugün Türkiye'nin 1920 yılından daha fazla bütünlüğe ihtiyacı bulunduğunu belirtti. İslamcı teorisyenlerin küreselleşmeyi kullanarak yerel federal devletleri oluşturma düşüncesini taşıdıklarını belirten Serter de, bu yerel yapılar arasında manevi -birleştirici rol oynayacak hilafet kurumunun geri getirilmesinin amaçlandığını kaydetti." Şeklindeki ibarelerde isminin geçtiği tespit edilmiş, bahsi geçen konuların içeriği hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Yukarıda da belirttiği gibi kendisi bu panelde Atatürkçü Düşünce'nin matematiği konulu bir konuşma yaptığı, burada bahsedilen diğer konuların kişilerin kendi görüşleri olduğunu, kendisi Atatürk Milliyetçiliği' ni anlatırken bu milliyetçiliğin ortak sevinç, ortak keder, ortak kültür ve dil birliği esaslı olduğunu bu nedenle de birleştirici bütünleştirici olduğunu belirttiğini, 1920 yılından kastettiğinin bu olduğunu,

Ergenekon soruşturması kapsamında Murat KAYA isimli şahsın Bursa KOM Şube Müdürlüğünde alman ifadesinde gözaltına alman Levent ERSÖZ'ün yanında bulunduğu dönemde, Yüksel DİLSİZ' i Levent ERSÖZ'ün yanında yüzbaşı olarak tanıdığını, Yüksel DİLSİZ' in sık sık Levent ERSÖZ ile makamında görüştüğünü, aynı dönemde Cem UZAN, sanatçı ÇELİK, Turkcell Genel Müdürü bir bayan, Uludağ Üniversitesi Rektörü Mustafa YURTKURAN, Star Gazetesi Genel Müdürünün Levent ERSÖZ'ün yanma gelip gittiklerini beyan etmiş, Levent ERSÖZ isimli şahsı nereden ve ne zamandan beri tanıdığını, Levent ERSÖZ isimli şahıs ile neden ve hangi amaçla bir araya geldiğini, Levent ERSÖZ ile yaptığı görüşmelerin içeriği, Murat KAYA isimli şahsı tanıyıp tanımadığı, bahsi geçen konular hakkında bilgisi detaylı bir şekilde sorulduğunda; Yukarıda da belirttiği gibi Levent ERSÖZ'ü Bursa Jandarma Bölge Komutanı olduğu dönem de Uludağ Üniversitesi Rektörü olmasından dolayı tanığını, Rektörlük görevi nedeniyle Bursa Protokolünden dolayı sık sık bir araya geldiklerini, Levent ERSÖZ Ankara'ya tayin olduktan sonra iki kez kendisini ziyaret ettiğini, Murat KAYA isimli şahsı tanımadığını,

Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan şahıslardan olan İsmail YILDIZ isimli şahıstan elde edilen Yönsis ibareli hard disk içerisinde Söylem takibi isimli belge içerisinde Burs Verme Yetkisinin Üniversitelerden Alınmasına ilişkin olarak; "Toplumsal Odaklar/ Mustafa Yurtkuran/ Uludağ Üniversitesi Rektörü/ Burs Verme Yetkisinin Üniversitelerden Alınması/Bilerek veya bilmeyerek yapılan düzenleme tam bir felakettir. Hükümet, öz kaynaklarımızdan sağladığımız bursları kendisine göndermemizi istiyor. Bursları merkezde toplarsanız inandırıcılığınızı ve samimiyetinizi kaybedersiniz. 19.03.2004" şeklinde bir açıklamasının olduğu görülmüş, Bu açıklamayı nerede yaptığını hatırlayıp hatırlamadığı, İsmail YILDIZ isimli şahsı tanıyıp tanımadığı, İsmail YILDIZ' a bu açıklamayı kendisinin verip vermediği, İsmail YILDIZ'in bu açıklamayı takip ederek bilgisayarına kaydetmesinin amacı ne olabileceği, bu konular hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Bahsedilen açıklama doğru olduğunu, bu açıklamayı yaptığını, yaptığı açıklamadan sonra da Milli Eğitim Bakanlığı' ndan arandığını ve konunun yanlış takdim edildiğini, öğrencilere verilecek bursların hükümet tarafından karşılanacağını, üniversitelerin ise öz kaynaklarını kendileri kullanacakları söylendiğini, şu anda da bu uygulamanın devam etmekte olduğunu,

Ergenekon Soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan şahıslardan Mehmet Şener ERUYGUR'un genel başkanlığını, Mustafa Abbas YURTKURAN'm da yardımcılığını yaptığı ADD Genel Merkezinden elde edilen verilerde Ulusal Birlik Konseyi başlıklı belgede şeklinde isminin geçtiği tespit edilmiş, Ulusal Birlik Konseyi ne zaman ve ne amaçla kurulmuş bir konsey olduğu, bu konseye katılma amacının ne olduğu, kendisinden Ulusal Birlik Konseyi başlıklı belge çıkan Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahsı nereden tanıdığı sorulduğunda; Kendisinin bu konseye ilişkin hiçbir bilgisinin olmadığını,

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuksuz olarak yargılanan Kemal GÜRÜZ'ün emniyet ifadesinde; "MUSTAFA YURTKURAN'm ADD başkan yardımcısı olduğunu ve eşinin kendisinden sonra rektör olabilmesi için uygunsuz ikiyüzlü davranış içinde olduğunu öğrendiğini, Mustafa YURTKURAN' a bu davranıştan büyük üzüntü duyduğumu kendisine bildirdiğini ve kendisini ADD başkanı Şener ERUYGUR' a bu durumu bildireceğini söylediğini, Şener ERUYGUR ile Mustafa YURTKURAN rektörlük seçimi konusunu konuştuğu şekliyle Mustafa BALBAY ile konuşup gazetede yazmasını istediği" şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmüş olup; Yukarıda bahsi geçen rektörlük seçiminde Şener ERUYGUR'un ne gibi bir etkisinin olduğu hakkında ve diğer konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Bu konu hakkında yukarıda beyanda bulunduğunu, Kemal GÜRÜZ'ün kendisini iki yüzlülükle suçlayarak tanıyan herkese şikâyet ettiği hususunun doğru olduğunu, Şener ERUYGUR'un hiçbir etki ve teşebbüsünün olmadığını,

Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan İlker GÜVEN' in emniyet ifadesinde, "Mustafa YURTKURAN'm Uludağ Üniversitesi'nin rektörü olduğunu ayrıca ADD Yönetim Kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı olduğunu, çok eski dostu olduğunu ve ailece görüştüklerini" ve yine aynı şahsın vermiş olduğu savcılık ifadesinde; "MUSTAFA YURTKURAN'm Uludağ Üniversitesi'nin rektörü olduğunu, MUSTAFA YURTKURAN' a samimiyetten Şener ERUYGUR paşanın danışmanı olduğunu söylediği" şeklinde beyanları görülmüş olup; İlker GÜVEN isimli şahsı nereden tanıdığı, Şener ERUYGUR ve İlker GÜVEN ile olan ilişkileri hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Yukarıda bu konu hakkında detaylı beyanlarda bulunduğunu,

Ergenekon Soruşturması kapsamında aranan İşçi Partisi Basın Bürosu' nda elde edilen dijital verilerde "MÎLLÎ CEPHEYE ÇAĞIRILANLAR" ve "MİLLİ CEPHE TOPLANTISI KATILIMCILARI" isimli belgelerde "Mustafa YURTKURAN' şeklinde isminin geçtiği tespit edilmiş, bahse konu dokümanlar hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda: Hiçbir bilgisinin olmadığını, çağrı geldiğini hatırlamadığını, gelse bile katılmadığını,

ADD Genel Merkezinden elde edilen 6 Nolu CD içerisindeki Kasım 2003 isimli Mehmet Şener ERUYGUR' a ait faaliyet raporunda; "12 Çarşamba 11.00 ULUDAĞ ÜNİV. REK. MUSTAFA YURTKURAN'IN ZİYARETİ" şeklinde isminin geçtiği tespit edilmiş, bahse konu doküman hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Bu konu hakkında yukarıda detaylı bilgi verdiğini,

Ergenekon silahlı terör örgütü Soruşturması kapsamında gözaltına alman Mustafa ÖZBEK'e ait dijital verilerin incelenmesinde, rektörler isimli belgede "Prof Dr. Mustafa YURTKURAN Görülde kampusu BURSA" adının geçtiği tespit edilmiş, Mustafa ÖZBEK neden böyle bir not tutma ihtiyacını hissetmiş olabileceği, bahse konu doküman hakkında bildikleri sorulduğunda; Mustafa ÖZBEK' i tanımadığını, yukarıdaki Görülde ibaresinin de Uludağ Üniversitesi'nin Görükle Kampusu olduğunu değerlendirdiğini,

Tape No: 3664, 20.03.2008 tarihinde saat:19:33' te Ferit İLSEVER ile Doğu PERİNÇEK görüşmesinde özetle; ...FERİT İLSEVER' in "...Ayrıca bu şeyleri falan işte bulduk Deniz Fenerinin orada temsilcileri var biliyorsunuz daha önceki programlara falan gelenler onları davet ettik şeye Hanofer e onlar gelecekler çok esaslı belgeler sahipler bu YÎMPAŞ bu Deniz Feneri bu namussuzların yolsuzluklarına ait ben davet ettim bunları özellikle görüşmek için belgelerin toplayıp gelecekler kendilerine şeylerde müracaat etmiş zaten Yargıtay dan da istemişler ayrıca onlarla da bir program falan meselelerini konuşacağız burada" dediği, DOĞU PERİNÇEK' in "Güzel" dediği, FERİT İLSEVER' in "Şimdi konuştuk şeyle rektörle Erkan konuştu bugün Anayasa şeyi için soyundu o şimdi gelecek ııı yarın bur da birlikte bir çalışma yapacağız Anayasa bildirgesiyle Rektörlere yönelik..." dediği,...DOĞU PERİNÇEK' in "...Ve şeyin savcı Zekeriya Öz ün şeyle telefon konuşmalarını saptamışlar Mehmet EYMÜR le Amerika 'yla doğrudan doğruya oradan emir alıyor Mehmet EYMÜR den telefon konuşmaları var yani" dediği, FERİT İLSEVER' in "Evet, evet bu çok önemli... " dediği,...DOĞU PERİNÇEK' in "...Ondan sonra aynen ben önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra senin istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, Alemdaroğlu, Mustafa AKAYDIN efendim Mustafa YURTKURAN, Ferit BERNAY, Vural Savaş falan bir kaç tane de okkalı general aldılar mı bomba gibi olur..." şeklindeki tape de isminin geçtiği tespit edilmiş, Doğu PERİNÇEK, Ferit İLSEVER isimli şahıslar ile olan ilişkileri, görüşmede geçen konular hakkında bildikleri detaylı bir şekilde soruluğunda; Doğu PERİNÇEK ve Ferit İLSEVER isimli şahısları tanımadığını, yukarıda da belirttiği gibi bahsedilen konunun Milli Anayasa Bildirgesi isimli metin olduğunu değerlendirdiğini, zaten bu metni imzalamadan yırtıp attığını,

Tape No: 3721, 09.01.2009 tarihinde saat: 12.35' te Kemal ALEMDAROĞLU ile Fatih HİLMİOĞLU görüşmesinde özetle; FATİH HİLMİOĞLU'nun "Vay anasına yaa. Hocam pes yani. İşte ııı.. Bu son 3-4 gündür ortaya çıktı bu adamın reddettiği. Ha bire Kemal GÜRÜZ' le, TEZİÇ' le her gün 3-4 defa konuşuyorum şimdi. Iıı.. ondan sonra dün TEZÎÇ ilk defa şey birkaç gün önce gene söylediydi bu Tayfun AKGÜNER' i. Tayfun bey de acayip şekilde destekledi bu Necmi YÜZBAŞIOĞLU'nun... Hocam bu Necmi YÜZBAŞIOĞLU'nun şeyinde seçiminde, o Mustafa YURTKURAN denen "aş....ık", o Antalya Rektörü denen "aş lık".. Hocam yani bi görsen yerlerde sürünüyordu ya ortalık ya Allah kahretsin ya. Ondan sonra ııı... Neyse adam ezici bir çoğunlukla far şey yaptı fark attı tabi. Iıı... 90'a falan filan ama iyi çalışmıştık Bütün rektörlerle falan filan şeyi hallettik. Hatta Kemal GÜRÜZ dedi, "Bu seçimi sen kazandın " dedi. hu... "Öyle şey olur mu dedim ya Necmi YÜZBAŞIOĞLU'nun şeyi vardı". Neyse hocam Necmi YÜZBAŞIOĞLU'nun seçim sürecinde Tayf. o kalktı Antalya rektörü "Efendim 2 turlu seçim yapalım" dedi. Dedim ki "2 turlu ne demek istiyorsunuz" yani bunlar diyor ki, en fazla oyu alan, 13 tane aday var, "en fazla oyu alan 2 aday tekrar yarışsın" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Anladım" dediği, FATİH HİLMİOĞLU'nun "Dedim ki "Üniversiteler arası Kurul'un hiç bir seçiminde ve de Üniversitelerde rektörlük seçiminde, dekan seçiminde Enstitü Müdürü bilmem, hiç birinde böyle 2 turlu diye bir şey yoktur " dedim, "bunu nerden çıkarıyorsunuz siz" dedim. Sırf kendi adaylarının seçilemeyeceğini anlayınca o YURTKURAN da Antalya rektörü. Ondan sonra, sonunda hocam işte orda Tayfun bey devreye girdi. Bakın Tayfun bey 2 noktada devreye girdi. Bir YÖK'teki toplantıda bu seçimle ilgili ıı.. Bir de şeydeki toplantıda Hacettepe 'deki o son toplantıda seçimin olduğu toplantıda. Tayfun bey kalktı şimdi hukuk profesörü olduğu için kendisi de bir şey diyemiyor buna ama mesela o Ankara üniversitesinin şeyi var ya Ramazan o da hukukçu biliyorsunuz." Dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun " Evet", Şeklinde tape de isminin geçtiği tespit edilmiş, Yukarıda bahsi geçen konular hakkında sorulduğunda; Erdoğan TEZİÇ' in YÖK Başkanlığı'nın son günlerinde gitmeden önce, alelacele Necmi YÜZBAŞIOĞLU' nu YÖK üyeliğine seçtirmek istediğini, kendisi de YÖK Başkanını Cumhurbaşkanının seçtiğini, yeni Cumhurbaşkanın yeni YÖK başkanını seçtikten sonra YÖK üyeliği seçiminin yapılması gerektiğini bildirerek Necmi YÜZBAŞIOĞLU'nun seçilmesine karşı çıktığını, bu konuşmaların bunlarla ilgili olduğunu,

Tape No: 6034, 03.03.2008 tarihinde saat:19.08' da Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'm " Şimdi biz ne zaman bir etkinlik yapıyoruz paşam" dediği, Şener ERUYGUR'un " Eee bu On iki Nisan diye planlamıştık diğerlerini de işte " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " On iki Nisan" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Altı sekiz diğerlerini de katılın dedik " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Eee onu bir doğru dürüst bütün şeylere eeee şubelere" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Hu hm hu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Ama Ankara yazmasın yani onu kaleme alan siz olun ya onu ben kaleme alayım" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tamam, tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Eee bunu doğru dürüst bir anlatalım" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Anladım tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm" Yani bütün arkadaşlara da haber verilmeli bu günden itibaren oradaki yürüyüşe katılmak üzere örgütlenilmesi vesaire gibi " dediği, Şener ERUYGUR'un " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bir mektup yazalım sizin ağzınızdan" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Olur, olur" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Eeee bunun dışında da diğer bütün" dediği, Şener ERUYGUR'un " Hm" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " hu Cumhuriyetten yana çağdaş derneklerin yaptığı bütün toplantılara da katılma katılınılabileceği " dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tabi, tabi" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Arkadaşların oralara da katılıp ADD ( Atatürkçü Düşünce Derneği ) yi temsil edeceklerine dair" dediği, Şener ERUYGUR'un " Tabi, tabi " dediği,..Mustafa YURTKURAN'm "Ali bey bizdeydi " dediği, Şener ERUYGUR'un " Hu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Asbaşkanı Ali bey" dediği ,Şener ERUYGUR'un " Asbaşkanı (gülüyor) eeee" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Ali bey bizdeydi yani ciddi bir tedirginlik var bu Ali den dolayı örgütte" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın uBen şimdi hemen hallediyorum tamam efendim çalışmaya başlıyorum" dediği, Şener ERUYGUR'un " Oldu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Tamam" dediği, Şener ERUYGUR'un " Oldu " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bir emriniz var mı bana paşam" dediği, Şener ERUYGUR'un " Estağfurullah tekrar şükranlarımı sunuyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Kemal GÜRÜZ hocam yanımda şu anda" şeklinde görüşmesi tespit edilmiş, Ali Bey diye bahsedilen şahıs kim olduğu, bu şahıs neden örgütte tedirginlik ortaya çıkardığı, bahse konu telefon görüşmesinde geçen etkinlik ile neyi kastetmek istedikleri, "Bütün arkadaşlara" haber verilmeli demekle kimleri kastettikleri, M. Şener ERUYGUR için kendisinin "ağzınızdan mektup yazalım" demekteki maksadının ne olduğu, ADD' yi temsil edecek olan şahıslar kimler olduğu, yukarıda geçen görüşme ile ilgili olarak detaylı bilgisi sorulduğunda; Bu görüşmeyi hatırlamadığını, bahsedilen yürüyüşün ADD'nin Cumhuriyet Mitinglerine katılım konusu olarak hatırladığını, bahsedilen yazıların ADD genel merkez sekretaryasmdan çıkan, ancak içerik ve imla açılarından kötü olan yazılar olduğu için ya Şener ERUYRUR'un yazmasını veya kendisinin yazmasının söylediğini, Ali Bey ADD'nin ikinci başkanı olduğunu, bütün arkadaşlarla kastedilen ADD üyeleri olduğu,

Tape No: 5329, 03.01.2009 tarihinde saat:19.46' da Hüseyin BUZOĞLU ile Ufuk A. isimli şahıslar arasına geçen telefon görüşmesinde özetle; UFUK'un " Ayarlama... hım anladım anlarım, eee Hüseyin bey biz bugün emekli TÜM GENERAL OSMAN ÖZBEK işte SUAY KARAMAN Ankara'dan bağlanacaklar." dediği, Hüseyin BUZOĞLU'nun " Evet" dediği, UFUK'un " YURTKURAN... MUSTAFA YURTKURAN eski rektör Uludağ Üniversitesi m birde şeyde m Bu ERGENEKON Kuzey Irak eksenini biz program yapıyoruz bugün ...(anlaşılmadı) olarak" dediği, Hüseyin BUZOĞLU'nun " Evet. " dediği, UFUK'un " Diyoruz ki birde sizi alalım programa telefonla, size de bir 7 dakika... 7 dakika ayıralım dedik." dediği, Hüseyin BUZOĞLU'nun " Olabilir tabi ki olur, tabi ki olur." şeklindeki görüşmede isminin geçtiği tespit edilmiş, Ufuk ve Hüseyin BUZOĞLU ile ilişkileri, yukarıda bahsi geçen "ERGENEKON Kuzey Irak Ekseni" ifadeleri hakkında bildikleri sorulduğunda; Hüseyin BUZOĞLU ve Ufuk AKKAYA' yi tanımadığını, ancak o günlerde söz konusu Ergenekon soruşturmasıyla ilgili canlı telefon bağlantısı ile televizyon programına bağlanarak görüş bildirmesini istediklerini, kendilerini aramaları üzerine, adını hatırlayamadığı TV. kanalının ve programına bağlanarak söz konusu Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan kişiler kombinasyonunun isimlerinin bir arada bulunmasını anlayamadığını belirttiğini, Ergenekon Kuzey Irak Ekseni hakkında bir bilgisinin olmadığını,

Tape No: 6068, 03.03.2008 tarihinde saat: 12.12' de Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın " Fransa ya gitmiştik Paris e gitmiştik' dediği, M. Şener ERUYGUR'un " İyi çok güzel çok güzel hoş gelmişsiniz" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sağolun paşam" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Orada ki şeyi değişmiş herhalde he Tahir Hoca gelmiş" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " T ahir geldi evet" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " O daha iyi değil mi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Fark etmez" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Fark etmez" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " İkisi de bizim kardeşimiz" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tabi tabi iyi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Yani burada sıkıntı yok' dediği, Devamında; M. Şener ERUYGUR'un " Mustafa Hocam ben bu şey yapmıyorum sıkıştırdım farkındayım ama adam boyna soruyor" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Tamam ben şimdi onu bir soruşturayım çağırayım Mustafa yi da soruşturayım..." dediği, şeklinde telefon görüşmesi tespit edilmiş, telefon görüşmesinde geçen TAHİR HOCA ve soruşturmak istediği Mustafa isimli şahıslar kimler olduğu, bu şahıs ile olan ilişkileri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Bu konular hakkında sorulduğunda; Bu görüşmenin doğru olduğu, Tahir Hoca isimli kişi Bursa ADD şube başkanlığına o dönemde yeni seçilen kişi olduğu,

Tape No: 7715, 21.06.2008 tarihinde saat:12:10' da Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Mehmet KAYNAK arasına geçen telefon görüşmesinde özetle; Mehmet KAYNAK'ın "Ankara' dayım abi ama aday değilim abi ya paşayla tartıştık şey için" dediği, A.Tuncay ÖZKAN'ın "Geç hemen bizim çocuklar a yazdır adını" dediği, Devamında A.Tuncay ÖZKAN'ın "Peki şey bizim tarafın listesine geç hemen ya o Uludağ Üniversitesi Rektörü geri ze son dakikaya kadar" dediği, Mehmet KAYNAK'm "Evvelsi gün onu bekliyordum abi ben" dediği, A.Tuncay ÖZKAN'ın "Ya bunların hepsi şerefsiz Mehmet" dediği, Devamında, Mehmet KAYNAK'm "Tuncay abi emin ol Mustafa YURTKURAN ismini öyle bir ..dirdim ki herkes ürktü paşa aradı, ya Mustafa YURTKURAN nerden çıktı her yere yayıyorsun, dedim paşam dedim böyle adamın bir niyeti varsa dedim siz karışamazsınız ki" dediği, A.Tuncay ÖZKAN'ın "Tabi" dediği, Mehmet KAYNAK'm "Örgütler örgütler Mustafa YURTKURAN geliyor işte oturduk bunları ettik sonra baktım ki paşa aradı bak dedi senin adamın benim listeye giriyor dedi e ben şok oldum ve sen abi arıyorum sana ulaşamıyorum" dediği, görüşmede isminin geçtiği, yukarıda isimleri geçen Mehmet KAYNAK ve A.Tuncay ÖZKAN isimli şahıslar ile olan ilişkileri, yukarıda bahsedilen listenin ne ile alakalı olduğu, Paşa olarak bahsedilen şahıs kim olduğu, isminden kim neden ürktüğü, Bu konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Yukarıda da belirttiği gibi ADD'nin yönetim kurulu seçimleriyle ilgili Tuncay ÖZKAN'ın kendi adamlarını ADD yönetimine seçtirmeye çalıştığı konu hakkındaki görüşmeler olduğunu zannettiğini,

Tape No: 8941, 22.05.2008 tarihinde saat:10.26 Kemal GÜRÜZ ile X BAYAN/ Mustafa A. arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; ...Kemal GÜKÜZ'ün"Akdeniz üniversitesindeki olay sen her yerde söylüyorum Mustafa olmasaydı Allahın tesadüfü oldu lütuf dediği, Mustafa A.nın " Zaten Antalya dışından daha çok ses geliyor hocam " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Hiç bir bok olmaz hiç bir şey yapamazdı " dediği, Mustafa A.'in " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ben sana bir şey söyleyeyim mi bizim Mustafa YURTKURAN üniversiteler arası kurul başkanı olsaydı gene bir b.. yapamazdı" dediği, Mustafa A.m "Ciddi mi diyorsun" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yani ben dünde yüzüne de yavaş yavaş söylemeye başladım bu kadar fakat dün bana bir şey göndermiş şimdi bak bunlar da da benim şeyimi kabul etmiyor Bursa Üniversitesi haber bülteni Uludağ üniversitesi" dediği, Mustafa A.'m " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Uludağ Üniversitesi orada Başbakanla bir resim var" dediği, Mustafa A.in "Ha öyle şeyler yaptı,$" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bir resmi var sırıtarak şey yapmış gülümseyerek " dediği, Mustafa A.ın " Evet evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Abi bu olmaz ulan bunu ben yapmasını bilmiyor muydum" dediği, Mustafa A.m "Evet hocam hiç yapmadım öyle şeyler ya daha geçen hafta buradaydı adam basına da yansıdı bir sürü açılışlar temel falan hiç gitmedim yani çevrelerine bile uğramadım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " YA BAK ABİ BÜYÜK MÜCADELE YÜRÜYOR YA" dediği, Mustafa A.'in " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Şu yargının dünkü bildirisi öyle kolay bir şey değil" dediği, Mustafa A.'m " Değil değil son derece de haklı tabii gene çıldırdı herifler " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Son derece de haklı "... dediği,...Mustafa A.'ın " Şey ne diyor Yurtkuran ne diyor" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Abi şimdi orada Mustafa bak şimdi ben sana söyleyeyim ben Mustafa'nın sapıttığı kanatındayım karısı rektör adayı ya" dediği, Mustafa A.'ın "O da bence yanlış " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Yanlış söyleyemiyorsun arkadaşın olduğu için yanlış" dediği, Mustafa A.'ın " Tabi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün 'Şimdi yapmasa zannedeceksin" dediği, Mustafa A.'m "Tabi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bak o günden sonra ne oldu rektörlerin maaşlarını dillerine doladılar" dediği, Mustafa A.'m "Evet evet birde onu doladılar doğru"... Şeklindeki tape de isminin geçtiği tespit edilmiş, Kemal GÜRÜZ ve Mustafa A. isimli şahıslarla olan ilişkileri, Yukarıda bahsi geçen Antalya Üniversitesi' nde ki olay ne olduğu, bahsi geçen konular hakkında bildikleri ayrıntılı bir şekilde sorulduğunda; Başbakanı üniversitesine davet ederek açılış yaptırdığından dolayı ve Başbakanlık Heyetini ağırlamasından dolayı tenkit edildiğini düşündüğü iki kişi arasındaki telefon görüşmesi olduğu, Tape No: 8944, 22.05.2008 tarihinde saat: 13.30' da Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;...Kemal GÜRÜZ'ün " Gördüğün mü köpeğin bana yazdıklarını" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Sana cevap mı yazmış" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Hee bende ona yazdım ... almadın mı"... ? Dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Hee bu köpek ya bu herif ya bunu bunu bunu anasından doğduğuna pişman edeceğim bu Ali Ekremle ikisini bak yaz bi tarafa Mustafa bunla konuşmayın ya bu herife yüz vermeyin abisi gözünü seveyim ya sen bu büyük" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Abi" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm " Biraz tarafsız bi gözle sabret dışarıda durmam lazım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Neden" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Abi bitireyim bitirdikten sonra her nevi savaşı vereceğiz tabi yani şimdi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Ama bitirince... Yapacaksınız abi herif sizden güç çalıyor bak konuşuyorsunuz bunla sonra bana diyor ki beni destekliyor diyor arkadaşlarımız" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Yani şimdi bi operasyonum var ADD de onu bitireyim ondan sonra bunu da opera edeceğim merak etme şimdi bi daha seçilebilecek mi" dediği... Mustafa YURTKURAN'm " YÖK başkanı arkasında durursa seçtirir diyorsun" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Seçtirir bi sürü kö... doldu etrafta sizin yüzünüzden oldu bu bunu şey yapa yapa ya buna yüz vere yüz vere konuşa konuşa" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Doğru söylüyorsun seçtiririz" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bi hakimler kadar olamadınız ya 3 kişinin sırtında gitti Mustafa valla sana kırgınım ha buna söyledim yüz vermeyin bu herife diye" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Abi vermiyorum zaten kestim ilişkiyi benden de gitti ne arıyorum ne soruyorum ya daha ne yapacam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Kö.... bu hayır s....r git diyeceksin ya kö.... diyeceksin ya bu kavga böyle gelir abi ya bunun şakası yok siz bu işlerde pişmiş adamlarsınız ... Mustafa Kemalin tek askeri ben miyim" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Olur mu öyle şey tabi değilsin ya yani" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " ADD made de geçin abi ADD den bi b..k olmaz ASKERLERLEN ÜNİVERSİTELİ HAKİMLER VERECEK SA VASİ ASKERLERİ KA TTIĞIN ANDA B..KOL UYO " dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Tuncay ÖZKANIgördünüz" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Onları ekarte ediyoruz şimdi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bi b..k olmaz abi ADD den madede den solculuk molculuk filan yerdendi bu üniversitenin haysiyetli mücadelesi bitti bitti" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Doğru" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bitti bitti iki tane kö... bitirdi herif si mu kanun çıkartıyo lan çıtınız çıkmıyor bana kalkıyor öyle si... herkesin" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm " Bizim hiç hab örnek mörnek bi şey gelmedi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Gelmez niye sorsun sana yav nasılsa domal domalmışınız niye sorsun ki sana herif sen olsan sorar mısın hepsini değiştirecekler iki tane bu olacak şey değil ya"... şeklinde görüşmesinin olduğu tespit edilmiş, görüşmede geçen Ali EKREM isimli şahıs kim olduğu, bu şahısla olan ilişkilerini, yukarıda geçen görüşmede "her nevi savası vereceğiz" demekle ne kastettikleri, ADD' ye olan operasyonunun ne olduğu, Tuncay ÖZKAN' ı ekarte etmek demekle ne kastetmek istediği, bahsi geçen konular hakkında detaylı olarak bilgisi sorulduğunda; Ali EKREM isimli kişinin muhtemelen bir YÖK üyesi olabileceği, buradaki her nevi savaştan kasıt mecazi anlamda kullanılmış olup ve YÖK üyesi olan Prof. Atilla ERİŞ' e ve kendisine karşı olan saldırılarını önlemek ve yumuşatmak için olduğu, operasyondan kasıt ise ADD' de Tuncay ÖZKAN'm dernek seçimlerindeki girişimlerini önlemek ve şubelerde çeşitli partilere bulaşmış ADD' yi arka bahçe yapmaya çalışan kişilerle yasalar ve tüzük çerçevesinde verecekleri mücadeleyi kastettiği, aynı görüşmenin devamında;...Kemal GÜRÜZ'ün " Yalnız bu ibneyi masanıza almıcaktınız" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " İşte alındı ne yapayım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bak bana sen Allah Allah mısın diyo sen bana ben senin ananı avradını si boynumun borcu oldu bak" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Dur ağabeycim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " O ikisini" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hepsim halledeceğiz" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Benden söylemsi ben bir ay yokum gidiyorum ne yaparsanız yapın ama sana buruğum bunlarla çok temas ettin Mustafa F. ÇELİK le adam mı lan F. ÇELİK Gürcü kö bunları adam yerine koyup şey ben bi gün adam yerine koydum mu bunları ya bilmez miydim ya ben iyi geçinmeyi bunlarla " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Yav bende bi tek iki Faruk biri çocukluk arkadaşım abi ya" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ne o..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Başkasıyla ilişkim oldu mu benim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ya kardeşini kardeşini kesmiş adam ya bunun şakası yok abicim" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Kim kardeşini kesmiş" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Padişah " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " He he he tabi tabi canım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Atatürk arkadaşlarını asmış" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Devlet işi bu doğru onda haklısın" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Devlet işinin şeyi olur mu ya " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Onda haklısın" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bu bin bir emekle bu üniversiteler kuruldu şey yapıldı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Onda haklısın" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bu arada benim anam ağladı ya" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Haklısın abi bi şey diyemiyorum hiç bi şey diyemiyorum" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Benim anam ağladı bunlar birader tek başıma şu son olaylarda arkanızda ben durmasaydım gene Mustafa tesadüfen şey olmasaydı yine bi bok yapamayacaktınız " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bakalım abi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Erdoğan TEZİÇ i orda Erdoğan TEZİÇ e ne yaptı bu Erdoğan TEZİÇ bunu alsaydı do di sizin büyük düşmanınız... " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Tabi canım bütün dava odur" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " He Tümer' in olayında mı bi işe yaradı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Doğru"... Şeklinde görüşmesinin devam ettiği görülmüş, F. ÇELİK ve Tümer isimli şahıslar kim olduğu, bu şahıslar ile olan ilişkileri hakkında detaylı olarak bilgisi sorulduğunda; Bu kadar hiddetlenerek küfürlü bir şekilde tehditvari tavırlarla konuşmasına sebep olan bu konular hakkında detaylı olarak bilgisi sorulduğunda; F. Çelik isimli kişi halen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğunu, Rektörlük döneminde üniversitenin her türlü sorununu çözen bakan olduğu, Tümer isimli kişinin Erdoğan TEZİÇ tarafından Ankara Üniversitesinde dekanlığı önlenen profesör olan kişi olduğu,

Tape No: 8946, 22.05.2008 tarihinde saat:15.44'te Kemal GÜRÜZ ile URAL isimli şahıs ile aralarında geçen telefon görüşmesinde özetle;...Kemal GÜRÜZ'ün "Bak bugün Mustafa'ya da dedim Mustafa dedim senle ben zorlanmaya başladı dedim YURTKURAN a Uludağ üniversitesi" dediği, Ural isimli şahsın " Ne dedin abi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Şenlen dedim zorlanmaya başladım ilişkilerimde bu kadar sevdiğim adam" dediği, Ural isimli şahsın " Hee ne dedi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Ya abi herkes bi oyun peşinde Ural"... Şeklinde görüşme olduğu tespit edilmiş, Ural isimli şahıs kim olduğu, Bu şahıs ile olan ilişkileri, yukarıda bahsedilen konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Ural isimli kişi Ortadoğu Üniversitesi Rektörü Ural AKBULUT olduğu, Kendisi YÖK başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN ve YÖK üyeleri ile olan müsbet ilişkisini eşini rektör yapmak için olduğunu zannedip aleyhindeki beyanları olduğunu zannettiği,

Tape No: 8948, 22.05.2008 tarihinde saat:19.49'da Kemal GÜRÜZ ile Tunç A. Ö. isimli şahıs ile aralarında geçen telefon görüşmesinde özetle; ...Kemal GÜRÜZ'ün "Ama bu bu bu bu şey Ali Ekremlen şey tuz biber ya bu olacak şey değil ya iki tane kö " dediği, Tunç Alp ÖZGEN' in "Ya bak bu şey var ya bu Atilla yi ben hiç tanımıyordum bunu ben Vural' la sorabilirsin Mustafa YURTKURAN a dedim ki kefil misiniz ben yani hiç tanımıyorum ikisi de bana dediler ki biz kefiliz oradan o adamın önü açıldı yani " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Valla çok feci şimdi biz Cuma günü gidiyoruz işte Pazar günü gidiyoruz bir ay yokum " dediği, şeklinde isminin geçtiği görüşme olduğu tespit edilmiş, Tunç Alp ÖZGEN, Vural ve Atilla isimli şahıslar kim olduğu, Bu şahıslar ile olan ilişkileri, Atilla isimli şâhısa ne için kefil olduğu, Bu konular hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Tunç Alp ÖZGEN'in Hacettepe Üniversitesinin rektörü olduğu, Vural isimli kişi Ural AKBULUT olabileceği, Atilla ERİŞ'in ise YÖK üyesi olduğu, YÖK yürütme kurulu oluşması ile ilgili görüşmeler olduğunu değerlendirdiği, Tape No: 8951, 23.05.2008 tarihinde saat:12.52' de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Niye Gelmiyor abi üniversiteler arası kurul var ..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Süleyman beyi kar sılaya cam ya hazırlık yapıyorum..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen görürsün bak Yusuf ZIYA kö seni ne yapacak.." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Oyacaklar beni dimi..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "He tabi bende onlarla beraber olcam ulan Erdoğan' a karşı iki sıfır mağlubuz farkında mısın..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Biz her şeyde mağlubuz..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bitti bu iş..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Şu anda her şeyde mağlubuz..." dediği,... Kemal GÜRÜZ'ün "Yaz bi tarafa onun o i...nin anasından emdiği sütü burnundan getirmezsem bak sokak da dolaşamaz hale geliyor yavaş yavaş..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Zaten şey dün akşam telefon etti bana istifa edeceğim diyor bütün öğretim üyeliğinden her şey den..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Çok iyi olur bi mikroptan kurtulur şey bi kö kurtulur şey Türkiye bunalıma girdi dimi..." dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "Ural' da deki ki yani Kemalde kızıyor muzıyo ama asıl ayıp bize yapıldı dedi çünkü onu seçtiren biziz dedi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Tabi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Ve bu para için yapılmazdı bu ayıp dedim para için değil Ural bu ayıp rektör olamayanların o içlerindeki hırsı tatmin etme duygusundan yapılıyor o makam var ya makam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "He..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Orda 3 gün oturup rektörden daha yukarda bir yerde olduğunu hissedip adam mastürbasyonu yapıyor" dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Ben bunların karılarına filan acıyorum ..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Bunların hepsinin içinde bi rektörlük duygusu var şeysi hırs" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ben bunların karılarına acıyorum böyle bi kö. altına yatılır mı be vallahi öyle çok acırım ben bunların karılarına..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sen oraya da karışma artık boş ver" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Hayır bak böyle aklıma geliyor..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın" Boş ver boş ver" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Akşam böyle bi kö altına nasıl yatar lan o karı..." dediği, ... Mustafa YURTKURAN'ın " Hayır ben şey istedim YÖK den şey YÖK kurulunun gelip benim bütün dönemimi incelemesini istedim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Oğlum si.... et YÖK kurulunu bilmem neyi onların şeyi bu herif yapıyor bunu bu ibne o Halis A. da bi kö.... de odur ona da yüz vermeyin ha çok tehlikeli heriftir onlar yani Türkiye abi şu yargı ulan yargı kadar olamıyor üniversite ya lan tek başıma bunu Mustafa Kemalin tek neferi ben miyim ben şimdi orda olsan bunlar nefes alabilir miydi ya ya yargı kadar olamıyor üniversite ya..." şeklinde rektör adaylarının seçiminin görüşüldüğü tespit edilmiş, bahsi geçen konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Söz konusu görüşmenin YÖK Yönetim Kurulu üyelikleri ile ilgili olduğu, kendisinin desteklediği Atilla ERİŞ hakkında olduğu, Halis A. ise çok yakın bir dostu olduğu,

Tape No: 8958, 30.06.2008 tarihinde saat:17.34' te Kemal GÜRÜZ ile Mustafa Ali BALBAY arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Bir yeni aday çıkarttılar ortaya Muhittin D. mı öyle bir şey galiba Muhittin D" dediği, Mustafa Ali BALBAY'ın " Muhittin D. " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Evet bu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK tarafından Denetleme Kuruluna atanmış” dediği, Mustafa Ali BALBAY'ın " Hı hı" dediği, Kemal GÜRÜZ’ün "Onun özel danışmanı Marmara Teknik Eğitim Fakültesinden bir profesör " dediği, Mustafa Ali BALBAY'ın " Hı hı" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ve AKP den aday adayıymış seçilememiş tekrar dönmüş bunu öneren kim biliyor musun" dediği, Mustafa Ali BALBAY'm " Kim hocam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Mustafa YURTKURAN' dediği, Mustafa Ali BALBAY'ın " Aaa" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Evet maalesef dediği, Mustafa Ali BALBAY'm " İnanmıyorum hocam ya" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "KARISINI SEÇTİRMEK İÇlN MUSTAFACIM BUNLARI BİR TEŞHİR ETMENİZ LAZIM" dediği, Mustafa Ali BALBAY'm " Evet hocam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ben... Telefon açtım ŞENER PAŞAYA lütfen bu adamı atın dedim Atatürkçü Düşünce Derneğinden bu adam bana kardeşimden yakındı biliyor musun" dediği, şeklindeki görüşmelerinde isminin Muhittin D. isimli şahsı YÖK' e seçilecek adaylar arasından önerdiğinden bahsedilmiş, Muhittin D. isimli şahıs kim olduğu, bu konular sorulduğunda; Muhittin D. adı zikredilen kişi yukarıda bahsettiği gibi kendisinin arkadaşı olduğu, AKP milletvekili olduğu, YÖK Başkanı Y. Ziya ÖZCAN'ın kendisinden ricası üzerine kendisini aday gösterdiği, bu konuşmaların bununla ilgili olduğunu düşündüğünü,

Tape No: 8959, 01.07.2007 tarihinde saat: 10.33/ de Kemal GÜRÜZ ile Fatma N. S. arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Bu gün Üniversiteler Arası Kurul toplandı Mustafa İLHAN in süresi doldu tekrar onu aday göstereceklerdi gösterdiler de fakat bu arada başka bir aday çıktı ortaya Hüseyin ÇELİK tarafından Denetleme Kuruluna atanan Marmara Teknik Eğitimden Muhittin ŞİMŞEK Adalet ve AKP Gaziantep 9. sıra adayı Kazakistan şey başkanı öneren kim biliyor musun bunu öneren kim biliyor musun" dediği, Fatma Nur SERTER' in " Kim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Mustafa YURTKURAN' dediği, Fatma Nur SERTER' in " Aaa " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Açtım telefonu dedim ya sen ne yaptın karısının rektörlüğü için ocaklarına düştüm dedi dedim sen bunu yapıp hem Atatürkçü Düşünce Derneğinde üye olamazsın " dediği, Fatma N.S.' in " Aaa " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Seni Şener Paşaya şikâyet edeceğim dedim dün evvelki gün Şener Paşa aradı bunu atın lütfen diye" dediği, şeklinde kendisiyle alakalı bölümlerin geçtiği görüşme olduğu görülmüş, Fatma N.S. isimli şahsı nereden tanıdığı, Kemal GÜRÜZ'ün kendisini Şener ERUYGUR' a şikâyet etmesinin sebebinin ne olduğu, bu konular hakkında bildikleri sorulduğunda; Bu görüşmenin YÖK üyeliği seçimleri ile aday gösterdiği Muhittin ŞİMŞEK'e karşı oldukları için kendisine karşı konuşulan görüşmeler olduğunu zannettiğini,

Tape No: 8963, 01.07.2007 tarihinde saat:13.37' de Kemal GÜRÜZ ile Fatih HİLMİOGLU arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Fatih HİLMİOĞLU'nun " Hocam seçtirdik 100 e 59 haber almışınızdır" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Aldım Fatihcim orda 59 tane kö.... var" dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun "Aynen öyle hocam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ve bu gün bu oyu veriyorlar kim bunların başını çeken" dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun "Hocam bilmiyorum ya Mustafa YURTKURAN dır ne olacak " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Hayır Mustafa YURTKURAN yok burada gelemez " dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun " Tamam ama utancından gelemedi bi dakika neden" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Gelemez o utancından daha sokağa çıkamayacak" dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun " Ha evet muhtemelen şey de devam etmiştir onlan ya Nusret A.da arkadan desteklemiştir" şeklindeki görüşmede kendisiyle alakalı bölümlerin geçtiği görülmüş, bahsi geçen konular hakkında bildikleri sorulduğunda; Bu görüşmenin YÖK üyeliği seçimleri ile aday gösterdiği Muhittin ŞİMŞEK' e karşı oldukları için kendisine karşı konuşulan görüşmeler olduğunu zannettiği,

Tape No: 8966, 01.07.207 tarihinde saat: 18.56' da Kemal GÜRÜZ ile Erdoğan isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Ve iki... Önce telefonla konuştum onla" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Şener' le mi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ha Şener paşayla" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Atatürkçü Düşünce Derneği başkanı yani" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Neyi konuştum onu da anlatayım size Üniversiteler Arası Kurulda üye seçimi vardı bugün" dediği, Erdoğan isimli, şahsın " Evet " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Mustafa İlhan yeniden seçildi " dediği. Erdoğan isimli şahsın " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Fakat şey bizim Mustafa YURTKURAN ondan sonra karısını seçtirebilmek için " dediği, Erdoğan isimli şahsın " Mustafa YURTKURAN' dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Evet" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Yani yani bu" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yeni dün oluyor " dediği, Erdoğan isimli şahsın " Allah Allah " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Karısını seçtirebilmek için sıkı durun şimdi Hüseyin Çelik' in Denetleme Kuruluna atadığı Marmara Teknik Eğitimden" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Hı" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "AKP milletvekili adayını önermiş miş ben duyunca Mustafa 'yi aradım dedim bu doğru mu şu ocaklarına düştüm karımın bilmem nesi ulan dedim sen şerefsiz" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Niye ocağına düşüyorsun " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen ne kö misin sen hem Atatürkçü Düşünce Derneği hem o olmaz seni attıracağım oradan başkan yardımcısı oluyormuş az daha " şeklinde görüşmelerinde kendisiyle alakalı bölümlerin geçtiği görülmüş, bahse konu görüşmenin içeriği hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Bu görüşmenin YÖK üyeliği seçimleri ile aday gösterdiği Muhittin ŞİMŞEK' e karşı oldukları için kendisine karşı konuşulan görüşmeler olduğunu zannettiği,

Tape No: 8977, 15.07.2008 tarihinde saat: 15.52' de Kemal GÜRÜZ ile Hasan B. S. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "... Hayatta yapmam hiç hiç yapmam sen Mustafa YURTKURAN in yaptığını duydun mu" dediği, Hasan B. S.'m " Duymadım efendim ne yapmış" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "... İnanamadım ben kardeşim gibi yakın görüyordum onu muhittin Şimşek i öneren oymuş şeye YÖK e seçilsin diye Mustafa... Ben onu öneriyorum ama aslında sana çalışıyorum ne yapım karımı bekledim işi var diyor lan bu kadar nasıl insanlar alçalabilir ya" şeklinde kendisiyle alakalı bölümlerin geçtiği görülmüş, bahsedilen konular hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Bu görüşmenin YÖK üyeliği seçimleri ile aday gösterdiği Muhittin ŞİMŞEK' e karşı oldukları için kendisine karşı konuşulan görüşmeler olduğunu zannettiği,

Tape No: 8989, 22.07.2008 tarihinde saat: 12.38' de Kemal GÜRÜZ ile Mustafa A. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Bak şu Mustafa ya" dediği, Mustafa A.'in "Zaten... biyaşadığım seçim... İnsanları çok daha iyi öğrendim yani kendi üniversitem de dahil yukarılar da dahil" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Mustafa şu bizim YURTKURAN a nasıl üzüldüm biliyor musun tahmin tasavvur edemezsin" dediği, şeklindeki görüşmede Kemal GÜRÜZ'ün seçimlerden sonra kendisiyle ile ilgili olarak duyduğu rahatsızlıktan bahsedildiği görülmüş, Kemal GÜRÜZ'ün kendisine karşı duyduğu bu rahatsızlığın sebebi ne olduğu, Kendisinin Kemal GÜRÜZ'ün gözünde bu kadar değerliyken neden rektörlük seçimlerinden sonra aralarının açıldığı ve Kemal GÜRÜZ'ün kendisine karşı beslediği düşüncelerinde değişiklik olduğu, Bu konular hakkında bildikleri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Bu görüşmenin YÖK üyeliği seçimleri ile aday gösterdiği Muhittin ŞİMŞEK' e karşı oldukları için kendisine karşı konuşulan görüşmeler olduğunu zannettiği,

Tape No: 8990, 23.07.2008 tarihinde saat:17.03' de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; ... Kemal GÜRÜZ'ün "Dün akşam... Şener paşaya yapılan olacak şey değil içeri alınacak bi tane komutan varsa bi tanesi Hilmi Özkök tür onu da diyeceksin kardeşim sen ne... darbe var diyorsan niye gereğini yapmadı ondan sonra haberin yoktuysa... İkincisi Deniz Kuvvetleri Komutanı her gün yazıyorlar... Bi durun oturun eviniz var arabanız var... Emekli maaşıyla geçiniyor bunlar gözü doymuyor gariban Hurşit paşayı almışlar olacak iş mi bu SİNAN AYGÜN ü... SİNAN AYGÜN ortalıkta bir oraya bi buraya konuşan bi adam bu memleket malesefbu hale geldi ben seni Yüksel den ayırmam veya bunu da söyle.. ". Dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Onu biliyorum onu bilmez olur muyum" şeklinde cevap verdiği tespit edilmiş, Mehmet Şener ERUYGUR ve Ahmet Hurşit TOLON' u neden savunduğu, Hilmi ÖZKÖK'ün neden içeriye alınmasını istediği sorulduğunda; Görüşmeden de anlaşılacağı üzere Kemal GÜRÜZ'ün gözaltına alman kişiler için söylediği görüşler olduğu, adı geçen YÜKSEL' de kendi kardeşi olduğu,

Tape No: 9014, 12.08.2008 tarihinde saat:21.04' te Kemal GÜRÜZ ile Gülsün isimli şahıs arasında geçen görüşmede özetle; Gülsün'ün " Tamam Atilla abi hiç ben sizi yanıltmadım siz kendiniz Uludağ Üniversitesindeki o Üniversiteler Arası Kurulda şey Ayhan Kın da görev süresi bitiyordu nerdeyuetkilendiyseniz ne olduysa işte Atilla' yi alalım Atilla' yi alalım diye Allahtan 4 yıl sizi Mustafa YURTKURAN tuttu oda gelip emre hazırım göreve hazırım emre amadeyim diye dolanıyordu ortalarda o sizin kanınıza giren şey oldu Ural A. oldu Ural in çok iyi arkadaşıydı o Gazi lis Gazi Üniver şey Gazi listesinden" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Hee " dediği, şeklindeki görüşmede kendisiyle alakalı bölümlerin olduğu görülmüş, görüşmede geçen Atilla, Gülsün, Ayhan K., Ural A. isimli şahısları tanıyıp tanımadığı, bu şahıslar ile olan ilişkileri detaylı bir şekilde sorulduğunda; Görüşmenin içeriğinde bahsedilen konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Atilla, Atilla ERİŞ olduğu, Gülsün isimli kişinin İTÜ eski rektörü Gülsün S. olduğu, Ayhan K.'nın kendisinden önceki rektör olduğunu,

Tape No: 9029, 13.10.2008 tarihinde saat:18.31'de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Gene aynı şekilde atamayacaklar oğlum Mustafa bak hakikaten bazen şeyin tutuyor ha ya hakkeden bu hazlar akılı adamlar diye biliyordum ama bazen şaşırtıyorsun beni lan hiç kafanız çalışmıyor mu sizin bu kadar balık yiyorsunuz bak dinle beni sen Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ikinci Başkanısın Şener Paşanın en yakın arkadaşısın" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın ""Evet şimdi vekaletten bakıyorum ADD ye" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "İşte bu ADD yi ele alma hareketi var şimdi ya şimdi akışına vereceğiz ya da genel başkanlığını ben alacam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen al sen" şeklinde görüşmelerinin olduğu görülmüş, Görüşmede de geçtiği gibi Şener ERUYGUR' a yakın olmasının nedeni ADD' yi ele geçirmek mi olduğu, ADD' yi ele geçirmekteki amacının ne olduğu, ADD kendisi için neden bu kadar önemli olduğu sorulduğunda; Kendisi ADD'nin Genel Başkanlığına aday olmadığını, Mehmet Şener ERUYGUR'un tutuklanmasından dolayı zorunlu olarak Genel Başkan Vekilliğine seçildiğini, ADD' yi ele geçirmek gibi bir niyetinin olmadığını, ADD'nin partiler üstü bir sivil toplum örgütü olarak kalmasına çaba sarf ettiğini,

Tape No: 6075, 07.04.2008 tarihinde saati 1.56'da Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Şener ERUYGUR'un "Sağolun geçen hafta bazı şeyler yazdılar bu Vakit" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Şey Kamu İhale Kurumu Zaman gazetesine bir servis yaptı Zaman gazetesi de olayı güzel çarpıttı" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Hı hı" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bizde tekzip ettik" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Biliyorum biliyorum da olan" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bir şey yok yani ne YÖK nezdinde bir şey var" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tahmin ettim de bir çarpıtma olduğunu hatta şeyle falan da konuştuk İLKER len de beraberdim şimdi bu günlerde ona başladılar ya" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "Hayır hayır canım o işin üstündeyiz de o işten bir şey çıkartamayacağız gibi duruyor ama ben ısrarcıyım" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Onu hiç merak etmeyin hayır hayır şeyden dolayı tabi bu saldırılarda birazcık seçim yaklaşıyor ya Merih in de seçim alacağı artık %99 belli oldu" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Öyle mi ha iyi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yani %60 m üzerinde bir oy alacağı belli oldu artık" dediği, M. Şener ERUYGUR'un "Peki o alacakta ondan sonra yukarda ne olacak" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Hiçproblem olmaz" dediği,... M. Şener ERUYGUR'un " Nur Nur S. başta olmak üzere bir sürü insan yani bu benim... Sıyırdılar her şey den ya bunlarla biz nereye gideriz nasıl yaparız biz bu insanlarla ya" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Valia bilemiyorum ki paşam yani oturalım konuşalım pazar da konuşalım cumartesi de konuşalım yani ne gerekirse onu yapalım" dediği, şeklinde görüşme yaptığını görülmüş, Görüşmede geçen Merih isimli şahıs kim olduğu, Bu şahıs ile olan ilişkileri, Melih isimli şahsın seçimde yüzde 60'ın üzerinde oy alacağını nereden bildiği, Nur S.'nin M. Şener ERUYGUR'un canını sıkmasının sebebi ne olduğu, Yukarıda geçen konular hakkında bildikleri sorulduğunda; Merih isimli şahıs kendisinin eşi olduğunu ve o dönemde Uludağ Üniversitesinde Rektör adayı olduğu, Eşinin alacağı oy oranını yapılan anketlerden anlaşıldığını, Nur S.nin her tarafta Mehmet Şener ERUYGUR'un aktif olmadığını ve Şener ERUYGUR' u eleştirdiğini duyduğunu,

Tape No: 6163, 21.06.2008 tarihinde saat:20.22” de Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefongOTüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın " Senin partine bunda anlaşmadık mı sen ne karıştırıyorsun buraları dedim yok efendim ben size söylemiştim ki işte şu molla beyi sorgu listenizi alın bilmem ne ya kardeşim dedim tamam anlaştık hocam siz gidin istediğiniz gibi liste yapın ben sizin arkanızdayım sizde benim arkamda sonra olacaksınız diye anlaşmadık mı sen dedim ne karıştırıyorsun buraları böyle bu dedim yakışır mı Tuncay yani ağzımızdan laf çıkıyor ben sana demedim mi ki sen ne karışıyorsun adam sokmaya niye uğraşıyorsun ben ordayım işte tamam sen destekleceğiz söz verdim bi kere sen dedim ne karışıyorsun gerisine ağzımızdan söz çıktı işte bana laf ettiniz şöyle ettiniz böyle ettiniz de Tahir bey dedi ki Tuncay in Allah belasını versin demişte bilmem nereye biz ADD yi Tuncay a mı teslim edeceğiz öyle şey olur mu demiş bilmem ne falan filan bir sürü yalan" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Yalan" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Bak dedim Tahir yanımda veriyorum Tahir e telefonun hadi konuş bakayım dedim ne ... Tahir böyle bir şey söylemiş ben senle dedim anlaştım Bursa ya geldiğimde ADD nin iç işlerine sen karışmayacaksın biz paşamın başkanlığında düzenimizi kuracağız sen partini kurduğun zamanda sana destek vericeğiz" şeklinde Tuncay ile alakalı ifadelerin olduğu görülmüş, Görüşmede geçen Tuncay isimli şahısın kim olduğu, Tuncay'ı neden ADD'nin iç işlerine karıştırmadıkları, Bu görüşme ile ilgili detaylı bilgisi sorulduğunda; Bu görüşmede ADD'nin seçimleri ve bu seçimlerde Tuncay ÖZKAN'm ADD' yi ele geçirme çabalarına karşı yaptıkları görüşme olduğu,

Tape No: 6415, 25.02.2008 tarihinde saat:18.43'te İlker GÜVEN isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın "Sevgili komutanım değerli paşam benim en büyük Amiralim saygılar sevgiler sunuyorum" dediği, İlker GÜVEN "Saygı benden, çok özledim seni " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Valla bende çok özledim hiç bi araya gelme kısmeti olmadı" dediği, İlker GÜVEN " Emir ver de gelelim dedik ama hiç Rektör olduktan sonra" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Başımın üstündesin abi ne demek ya başımın üstündesin" dediği, İlker GÜVEN "Dün Şener ile beraberdik yine seni arayıp kutlayalım dedik çok güzel konuşmuşsun tebrik ediyorum " dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın " Ben, o Rektör olursa serbest kalacağım himmetinize gelip teslim olacağım" dediği, İlker GÜVEN " Burada beraber yürütürüz Şener paşa, Sen, Ben ", şeklinde ifadelerin olduğu görülmüş, İlker GÜVEN kim olduğu, İlker GÜVEN ile olan ilişkileri, Bahse konu görüşmenin içeriği hakkında ayrıntılı bilgisi sorulduğunda; İlker GÜVEN ile ilgili ilişkilerini yukarıda beyan ettiğini, Rektör olduktan sonra kendisini Üniversiteye davet etmemesini tenkit ettiğini, himmet konusu ise yapmayı düşündüğü ikinci evliliği konusu olduğu,

Tape No: 9040, 16.12.2008 tarihinde saat: 14.02' de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Mustafa YURTKURAN'ın "İyiyim abi be ne nasıl olsun işte üniversitenin" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Memleketi bitirdiler" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Üniversitenin yıkılışını seyrediyoruz" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Her yer öyle " dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "Ankara da KARAY ALÇIN a sıkı destek vermemiz lazım abi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Ee veriyoruz zaten yani" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yani KARAYALÇIN a vereceğiniz destek Ankara yi kurtarabilir Bursa da da çok iyi bi aday çıkarttık" şeklinde ifadelerin olduğu görülmüş, Üniversitenin yıkılışını seyrediyoruz demekle neyi kastettiği, Bahse konu görüşme hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Bu görüşmesinin o tarihlerden sonra yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili görüşme olduğu, "Üniversitenin yıkılışını seyrediyorum" sözü ise kendisinden sonra rektör olan kişinin uygulamaları ile ilgili olduğu,

Tape No: 5609, 08.09.2008 tarihinde saat:13.29 sıralarında Levent G. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın "Çelengi bizim üniversite de ki Atatürk anıtına koyacaklarmış" dediği, LEVENT' in " Haa Allah Allah gerekçe neymiş hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Gerekçe yok anladığım kadarı ile bu Atatürk matatürk işlerinde böyle Ak partinin fazla dikkatini çekmek istemiyorum" dediği, LEVENT' in " Halla halla halla Anladım hocam ben bunu yazayım ya olur mu böyle bir şey biz yılardır hep sabahleyin" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın “ Şimdi bu adamlar on kas şeyi de üniversitenin açılış törenini de kaldırmışlar şeyi de kaldırdılar biliyorsun" dediği, LEVENT' in "Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Ramazan münasebeti ile resepsiyon da vermiyorlar" dediği, LEVENT' in " Oo çok güzel oh" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Resepsiyonu şeyde vereceklermiş sonra şimdi milletin teravisi varmış ıı iftarı varmış içki içmezmiş" dediği, LEVENT' in " Iı ama işte bu mahalle baskısı ya sanki medya kendi kuruluş yıl dönümünü on bir eylülden aşağıya çekti bilmem geçen hafta içinde açıkladı ...(anlaşılmıyor) top yekûn gidip biat ettile" dediği, ..." Ha ee başarı ile ve seçimle alnının akı ile ıı geldi diyor Rektör için EFE C. için kazanarak geldi kazanarak geldi" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Nesini kazınmış neyi kim kazanarak geldi" dediği, LEVENT' in "Hiç hiç hiç hiç iyice gemi azı aldılar hocam ya yani böyle bi üç sütunlu falan ben bunu haber ...(anlaşılmıyor) " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Üzme kendini" dediği, LEVENT' in " Hayır üzmüyorum ya ben ...(anlaşılmıyor) " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Sen bunu hem haber yap hem ıı" dediği, LEVENT' in " Tamam hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Köşe yazısı yap Cumhuriyete geçir AKP nin rektörü" dediği, LEVENT' in "Yazarım yazarım ...(anlaşılmıyor) AKP nin Rektörü törenleri de artık vay vay vay" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet bir tören ee kartı ele geçir de davetlisi" dediği, Levent' in " Tamam hocam bakim şimdi hemen bakarım ona" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Oo şeyden TAHÎR den falan bulursun onları da" dediği, Levent' in "Yo bulurum bu tabi tabi bulurum hocam merak etme bulurum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " İnternette de vardır canım",...şekline ifadeleri sorulduğunda, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüne yeni seçilen rektörün uygulamalarını eleştirdiği görüşme olduğu, Üniversitenin açılışında her yıl Bursa Atatürk Meydanında çelek koyma töreni yapılırken yeni rektör üniversite içerisinde bulunan bir Atatürk anıtına çelenk koyma uygulamasını eleştiren görüşme olduğu, Matatürk ifadesinin sürçü lisan olduğu,

Tape No: 5611, 19.09.2008 tarihinde saat: 18.07 sıralarında X Bayan Şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; X BAYAN Şahısın " Alo " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Haa ben Mustafa YURTKURAN" dediği, X BAYAN Şahısın " Haaa merhaba Mustafa bey" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Rahatsız ettim kusura bakmayın" dediği, X BAYAN Şahısın " Estağfurullah kızıyım ben buyurun" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi size tamam anladım sesinizi aldım şimdi sizin yanınızdan ayrıldıktan sonra ben burada bir eeee toplantı yaptım" dediği, X BAYAN Şahısın " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Arkadaşlarla uzun uzun bir görüşmeler yaptık" dediği, X BAYAN Şahısın " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yarın eee siz ve Mukaddes hanıma bizim TURGUT Ü. bey ile genel sekreter SUNAY bey SUAY BET' dediği, X BAYAN Şahısın " SUAY K hu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Hee Karaman son derece önemli kısa bir şeyler anlatacaklar" dediği, X BAYAN Şahısın "Tamam tamam oldu " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Tamam mı?" dediği, X BAYAN Şahısın " Oldu efendim yarın mı gelecekler" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yarın siz onları bi yarın yarın gelecekler ve size anlatacaklar Turgut beyle beraber gelecekler Turgut beyi gösterdim ya orda size" dediği, X BAYAN Şahısın "Gösterdiniz hatırlıyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bu hep burada duruyor size gidiyor geliyor her gün İstanbul dan" dediği, X BAYAN Şahısın " Tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet siz güvenerek onları dinleyin" dediği, X BAYAN Şahısın "Tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sonrada ben geleciğim tamam mı" dediği, X BAYAN Şahısın "Oldu efendim tamam oldu " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yani ertesi günde ben geleceğim" dediği, X BAYAN Şahısın " Tamam efendim peki", şeklinde ifadelerin olduğu görülmüş, X Bayan ve Suay Bey, Turgut Ü. isimli şahısların kim olduğu, X Bayan şahsın yanından ayrıldıktan sonra ne ile alakalı toplantı yaptığı, X Bayana anlatılacak olan son derece önemli şeyin ne olduğu, Neden onları güvenerek dinlemesini istediğini, kendisinin oraya gitme sebebinin ne olduğu, Görüşmenin içeriği hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Adı geçen şahısların ADD' yönetim kurulu üyeleri olduğu, X bayan şahıs ile yaptığı görüşmede Mehmet ŞENER ERUYGUR'un avukatlarının aynı zamanda,VELİ KÜÇÜK'ünde avukatları olduklarını öğrendiklerini, bu nedenle Mehmet Şener ERUYGUR'un avukatlarını değiştirmeyi tavsiye etmek için Mehmet Şener ERUYGUR'un eşinin yanına gitmek istediklerini Mukaddes ERUYGUR' a bildirdiğini ve tavsiye ettiğini, Mehmet Şener ERUYGUR Kocaeli' nde hastanede komada olduğu için kendisini ziyaret etmeye gittiğini,

Tape No: 5612, 13.10.2008 tarihinde saat: 18.27 sıralarında Tahir B. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'm " Şimdi bu ERDEM birazcık ibnelik yapıyor" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Benim hiç bir şeyden ondan haberim yok sizin koruma altında olduğunuzu bilmiyorum" dediği, TAHİR'm "Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "İşte polis rektör olduğunuz için verildi bilmem ne diyor bugün ben buldum çıkarttım ona yazılmış yazı var" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Koruma görevlisi olarak işte sivil özel güvenlik tarafından korunmama" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Beş tane tabanca şey beş tane eeee güvenlik görevlisi ve iki tane sivil korumanın" dediği, TAHİR ' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Bulundurulmasına dair il güvenlik kurulu kararını kendisi çoğaltıp benim korumam zamanında bizim evi koruyan ekibe dağıtmış" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Biri sorarsa işte elimizde olsun diye" dediği, TAHİR ' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi bana diyor ki bende hiçbir belge yok hiçbir şey bilmiyorum işte o belgeyi bir ele geçirebilirsek ondan sonrası kolay bilmem ne falan filan" dediği, TAHİR ' in " Hinini hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Tipik bir bugün telefon etti bana ben rektör beyle görüştüm rektör bey kesinlikle MUSTAFA YURTKURAN a bir güvenlik veremeyiz resmi güvenlik görevlisi kapısında oturması lazım diyor işte biliyorsunuz hocam bende bir belge sunamadım halbuki ben ona demişim git anlat kardeşim bu işin şeklini şemailini doğru dürüst anlat" dediği, TAHİR ' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ee ben rektör beye nasıl karşı durayım dedi karşı durma dedim anlat yani olayın şekli şemaili budur diye anlat efendim" dediği, TAHİR ' in "Tamam hocam siz benden ben ben devreye girip konuşayım mı ne oluyor diye böyle bir evrak var" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Sen şimdi devreye girip onu korkut dediği, TAHİR ' in " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yani rektör hoca de OSMAN paşayı da ayaklandıracak de" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm "Rektöründe bu Jandarma teşkilatının kankası olduğunu herkes biliyor de" dediği, TAHİR ' in " Evet evet " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Emniyet genel müdürü de bu adamın kankası de", şeklinde ifadeleri sorulduğunda; Erdem isimli şahıs UÜ'nin Güvenlik müdürü olduğu, Osman isimli kişi ise halen Bursa Jandarma Bölge komutanı olduğu, Rektör olduğundan dolayı koruma altında olduğunu, ancak yeni rektör kendisinin koruma kararını kaldırmaya çalıştığını, bu koruma ile ilgili yapılan görüşme olduğu, Daha önce PKK terör örgütünden tehditler aldığını,

Tape No: 5613, 13.10.2008 tarihinde saat:18.31 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün " Ya ne diyim Ankara üniversitesinde bugün seçim yaptı şey bu yeni Rektör iyide çocuktur" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ya o çok efendi bir adamdır biliyorum ne seçimi yapmış" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " İlahiyatta yobazlar kazandı MUALLA SELÇUK kaybetti ziraatta ya bu bu soytarılık nerden çıktı neyin seçimi yapıyorsun kimin ya kardeşim bunlar sözde cumhuriyetçi Atatürkçü adamlar biliyor musun" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ahi bunlar bunlar sana bir şey söyleyeyim mi bunlar Akp nin rektörü olduklarının bilincindeler sana söylüyim bak samimiyetle söylüyorum hiç bi abartı yoktur bunlar kesinlikle ADD nin rektörü olduğunu biliyorlar abi ve olaya o gözle bakıyorlar"dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " AKP nin ADD nin değil" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " AKP nin işte sabahtan beri ADD yle uğraşıyorum toplantı üstüne toplantı" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " ŞENER paşanın durumu nasıl sağlık durumu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Kötü kötü" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Adam Allah korusun kim verecek hesabını bunun" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yok adam bitti abi adam yok artık yani ha öldü ha yaşıyor sen boş ver o adamın konuşup konuşmayacağı bundan sonra belli değil yürüyüp yürüyemeyeceği belli değil akciğerleri perişan bundan sonra oksijensiz yaşayamıyor belki ömrü boyunca yaşayamayacak her 3 saattte bir oksijen alması gerekiyor yani ne söylüyelim Şener paşanın durumu kötü”, şeklinde ifadeleri sorulduğunda; Bu görüşmeyi Mehmet Şener ERUYGUR' u hastanede ziyaret etmesinden sonra yaptığı ve Şener ERUYGUR'un durumu ile ilgili yaptığı görüşme olduğu, AKP'nin rektörlerinden kastının AKP Hükümeti tarafından yapılan her icraata karşı müspet veya menfi bir açıklama yapmayan Rektörleri kastettiği, ADD' de toplantı üstüne toplantı yapması ise Mehmet Şener ERGUR'un tutuklanmasından sonra Genel Başkan Vekilliğine seçildiği için ADD'nin durumunu tespiti hakkında yapmış olduğu toplantıları kastettiği, Aynı görüşmenin devamında;... Mustafa YURTKURAN'n "Son gece tabi son gece Cumhurbaşkanının köşküne çağrılmış atamadan bir gece önce" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ne yapmışsa ...(anlaşılmadı) " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Genel sekreter demiş ki bak eski rektörünüz çok böyle politikaya falan bulaşmıştı Atatürk matatürk diye sağda solda nutuklar atıyordu bunların hiç biri atılmayacak" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " ...(anlaşılmadı) neydi MUSTAFA bir şey diyordu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "He Mustafa" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Şimdi dekanmış ENVER in dekanıydı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi dinlemediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bunların hepsi yav.... Enver yav..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bunların hiç birini istemiyoruz demiş nutuk atmayacaksın başörtüsünden sorun istemiyoruz demiş bunları bana Mete anlattı ve şimdi şimdi düşün üniversitede eğer nüfus kağıdını gösterirken binalara baş örtüsüyle girebiliyorsun çünkü ben öğrenci değilim al nüfus kağıdımı dedin mi serbest hastaneye değil ha...(anlaşılmadı)dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " E çıkart abi bunları televizyonlarda ya" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "E tamam başlayacam bende mücadeleye tabi başlayacam mücadeleye tabi başlayacam GÖZEN de imzaladı yolladı STATE ÜNÎVERSTY OF NEWYORK un belgelerini ben imzalayıp yollamıştım şeylerini anlaşma protokolünü tamam mı GÖZEN de de imzalayıp yolladı geçtiğimiz perşembe gününden bu tarafa rektör beyden 3 defa görüşme talep ettim görüşemedim telefonda dahi görüşemedim" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm " Yani inanılmaz bir ee Türkiye de şey var sıkıntı var" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Buralara yolun düşüyormuş hiç" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "İşte bu ADD yi ele alma hareketi var şimdi ee yaş ne akışına vereceğiz ya da genel başkanlığı ben alacam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Sen al sen", şeklinde ifadeleri sorulduğunda; Televizyona taşıma konusu UÜ' ye yeni atanan yeni rektörün uygulamalarını medya ya taşıma olayı olduğu, Mücadele atanan yeni rektörün uygulamalarına karşı vereceği hukuki mücadele olduğu, STATE OF NEWYORK bu Amerika da bulunan bir üniversiteler topluluğu olduğu, UÜ' bu topluluk ile ortak diploma protokolü yapmış olduğu, kendisinin döneminde yeni rektör bunu dikkate almadığını, bu görüşmenin bununla ilgili olduğunu, Enver GÖZEN ise Amerika da ki STATE OF NEWYORK üniversitesinin başındaki GÖZENDE isimli şahıs olduğu,

Tape No: 5614, 24.10.2008 tarihinde saat: 14.57 sıralarında Zeynep isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; ZEYNEP' in "Sıkkınım sıkkınım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Niye niye" dediği, ZEYNEP' in " Ee ne bileyim özlüyorum seni " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Allah büyüktür bu şeyi nereden öğrendin dinleme cihazları getirildiğini emniyet tarafından" dediği, ZEYNEP' in " Başvurulduğunu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hım" dediği, Zeynep' in "Şeyden ERDEM den ama ama sen bilme onu gene " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Heeee" dediği, Zeynep' in "İşte oradan öğrendim ondan haber alıyorum ben" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Dinleme cihazımı koyacaklarmış üniversiteye" dediği, Zeynep' in "Hu hin izin istemişler " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şey koymak için" dediği, ZEYNEP' in " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Kimi dinleyeceklermiş beni mi" dediği, ZEYNEP' in " Ne bileyim ya kimi dinleyecekler de " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Tamam" dediği, Zeynep' in "İşte haberin olsun diye söyledim" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "İyi yaptın şey geldi" dediği, ZEYNEP' in " Kaçta şey uçağın" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "on dokuz küsur" dediği, ZEYNEP' in "Hm on dokuz otuz" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " REFİK geldi iflas ettirmek için onu olmadık numara çekiyorlarmış" dediği, ZEYNEP' in " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şeyi Diyarbakırlı bir şirkete bir gün içinde vermişler eeee üniversitenin temizlik ihalesini" dediği, Zeynep' in "Hııııı" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Refik i çıkartmışlar oradan..."dediği, Mustafa YURTKURAN'ın" Bu ŞAHİN in bu tip ayakları var mıdır" dediği, ZEYNEP' in "Çok yok" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Rüşvet hırsızlık bilmem ne gibi" dediği, ZEYNEP' in "Yoktur öyle şeyleri yoktur ama bilmiyoruz tabi" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi tabi ama büyük rakamlar başladı ...(anlaşılmadı) içinde onlar bir günde Diyarbakırlı bir firmaya vermişler ihaleyi" dediği, ZEYNEP' in "Eee olabilir bilmiyorum yani " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Pazarlık mazarlıkyapmadan" dediği, ZEYNEP' in "Öyle bir şey olsa kokusu çıkar nasıl olsa" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bekleyip göreceğiz" dediği, ZEYNEP' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bekleyip göreceğiz canım öpüyorum seni" dediği, Zeynep' in "Sen daha MERİ hocayla konuşmadın değil mi hiç bir şey " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hiç bir şey konuşmadım daha ben gö.... kurtarmaya çalışıyorum", şeklinde ifadeler sorulduğunda; Zeynep isimli Bayan UÜ' de bir Profesör olduğu, Emniyetin UÜ' de telefon dinlemek için Rektörden izin istediklerine dair bir söylentinin çıktığını bana haber verdiğini, Adı geçen şahıslar UÜ' de çalışan kişiler olduğu, Tape No: 5615, 03.11.2008 tarihinde saat:15.15 sıralarında X Erkek Şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'm " Buradayım, bir haber vereyim sana da belki kullanabiliriz bunu" dediği, X Erkek Şahısın " Buyurun hocam " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bir ağaç katliamıyla karşı karşıyayız, otopark yapacaz diye oditoryumun arkasındaki yirmi yıllık çınarları kestiler, şeyleri çamları" dediği, X Erkek Şahısın "Hı, taşınıyorlar mı peki?" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yok çünkü tutmaz zaten, yirmi yaşındaki öyle kolay taşınmaz" dediği, ... Erkek Şahısın " E ne yaptınız, nereye gidip geliyorsunuz boyuna ya nerelere gidiyorsunuz?" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ya şimdi bize bu ŞENER PAŞA nın yerine ADD başkanlığına getirmek için çok baskı var üstümde" dediği, X Erkek Şahısın " Sizi mi? " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " He, işte onu bir bakalım bir nasıl atlatırız bu işi diye, nasıl doğru yol nedir, doğrusu nedir diye. İşte onun için biraz toplantılar yapıyorum işte konuşuyorum işte Cumartesi günü Balıkesir de toplantı var orda konuşacağım, Cumartesi akşamı ee şeyi ECEVİT i anma toplantısı var orda konuşacağım" dediği, X Erkek Şahısın " Hıhı " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Pazar günü burada ki ADD nin, e şey Pazartesi günü pardon. Bunlar Pazar günü özür dilerim, Pazartesi burda ADD de şey konuşacağım şu Atatürk ün mirasını anlatacağım" dediği, X Erkek Şahısın "Hıhı, ohoo hiç bitmiyor yani" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yani o çok talepte var, Türkiye nin her tarafından, işte bakalım bilmiyorum onlarla bir oturmak konuşmak ' lazım yani ne yaparız, ne ederiz." dediği, X Erkek Şahısın " Anladım, anladım " şeklinde sorulduğunda; Yeni Rektör'ün UÜ' de yapmış olduğu uygulamalar olduğu, Bir kısmı ise kendisinin ADD faaliyetleri içerisinde yapacağı işler olduğu,

Tape No: 5618, 22.12.2008 tarihinde saat:13.07 sıralarında Fatih A. isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;... Fatih' in "Mustafa bey saygılar FATİH ben, FATİH A. " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Buyrun efendim" dediği, Fatih' in " V. GAZETESİ Ankara Haber Müdürü hocam nasılsınız" dediği,...Ha şey deki faaliyetleriniz biraz daha her halde arttı diymi hocam dernekteki ADD deki yani hep sizin imzanızla açıklamalar falan çıkıyor" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Yani faaliyet demiyim de biraz sorumluluğumuz arttı diyelim" dediği, FATİH ' in "Ha sorumluluk yani o anlamda söylüyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Evet evet evet " dediği, FATİH ' in "Hocam bu şeyle ilgili bir açıklama falan bilmiyorum benim mi gözümden kaçtı bu kampanyacılar var ya biz bunları bir haftadır manşetten" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " O cevap verdik onlara cevap verdik ADD sayfasına girersen" dediği, FATİH ' in "İşte ana sayfada göremedim ben" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Var var var ana sayfada var çok ağır cevap verdik ertesi gün verdik şeylerle aynı gün" dediği, FATİH ' in " ...(anlaşılmadı) " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hemen" dediği, FATİH ' in " Kampanya başlar başlamaz imza kampanyası" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Büyük elçiler bir şeyyaptıya çıkış" dediği, FATİH ' in " Ha ha ha tamam tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Onun ertesinde akabinde de biz yaptık onlara da aynen katıldığımızı bildirdik" dediği, FATİH 'fin "Ha onu görmedim onu onu görmedim benim gözümden kaçmış" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Şeklinde bir saygısızlık olarak kabul ettiğimizi söyledik" dediği, FATİH ' in "Anladım hocam başka bir şey yok dimi yani ne bileyim yazabileceğimiz sizin bir öneriniz bu konuda ne yapılabilir noktasında biz bunu bir haftadır manşetten veriyoruz bu konuyu bilmiyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Bu konuda çok biz ağır tepki koyduk tabi bizim böyle bir şeyi kabullenmemiz mümkün değildir özür dilemek ancak suçlu kabahatli olan insanların yaptığı bir yöntemdir" dediği, FATİH ' in " Ha ha ama şöyle de bir şey çekiyor hocam bilmiyorum yani siz şuanda Uludağ'ın başında olsaydınız mutlaka yapardınız bunu ama şu ana kadar benim gördüğüm kadarıyla sadece iki üniversiteden bir Sakarya birde ATATÜRK onun dışındı bir tepki açıklaması gelmedi yani üniversitelerdeki bu sessizliği neye bağlıyorsunuz " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ben yine onu tam bi iyi niyetli olarak rektörlerin daha acemiliğine bağlıyorum böyle bir olaya sessiz kalmak hele hele İstanbul Üniversitesi gibi büyük bir üniversitenin, Hacettepe nin Ortadoğu 'nun" dediği, FATİH ' in "Orda gerçi seçim falan var belki onun telaşında dedim ama" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet belki onların telaşı işte öbürlerinde rektörleri daha yeni adapte olamadılar bu işlere diye düşünüyorum çünkü bunu yani bir ben Türküm diyen" dediği, FATİH ' in " Bilmiyorum yani çok iyi niyetli olur bence gerçi" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet ben Türküm diyen Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşıyım bu ülkenin topraklarında büyüdüm bu ülkenin ekmeğini yiyorum diyen Allahtan korkan" dediği, FATİH ' in " Ha ha ha ha" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Birinin bu şeyi protesto etmemesi mümkün değildir bu çıkışı",... Şeklinde ifadeler sorulduğunda; Yukarıda yaptığı açıklamaların kişisel fikirleri olduğu,

Tape No: 5619, 22.12.2008 tarihinde saat:20.05 sıralarında Selçuk G. isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;... SELÇUK'un "Ben burada Atatürkçü çalışmalarımı götürüyorum hocam burada " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Evet" dediği, SELÇUK'un "Atatürkçü düşünce derneği üyesi oldum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Aaa çok güzel "dediği, SELÇUK'un "İSMAİL H.K. falan onlarla aynı kuruldayım çalışıyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Çok güzel "dediği, SELÇUK'un "On üç kişilik tahkim kuruldayım " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Çok güzel "dediği, SELÇUK'un " Hocam ben bazı duyumlar aldım çok da mutlu oldum size çok yakışan bir görevin başında olduğunuzu duydum" dediği,... SELÇUK'un "Hee eşim geçen yıl Kadıköy ADD ye üyelik için başvurduğunda" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Evet "dediği, SELÇUK'un " Üyeliği kabul edilmedi ve söylenen neden hiç asla kabul edilir değil değildi üyelik için gereken iki ADD üyesi imzasını veren kişiler eşime Kadıköy ADD yönetimine talip olan şimdiki yönetime mağlup olan kişiler olması gerekçesiyle eşimde sizinle bu konuları konuşmak muhalif olduğu iddia edilen bu gruptan da bir kaç kişiyle sizi arzu ediyor ama uygun görürseniz " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şu anda o grubun zaten soruşturması var elimizde "dediği, SELÇUK'un " Haaa öylemi hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet ama eşinin vereceği bize vereceği bilgiler bizim için çok değerli" dediği, SELÇUK'un "İşte bu konuyla ilgili olarak sizde bu hafta için uygunsanız bir hangi gün sizinle görüşmek istiyor Ankara ya kadar gelmeyi istiyor eşim ne dersiniz hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Vallahi çok seviniriz eğer gelirse "dediği, SELÇUK'un " Evet gelecek ",...Şeklinde sorulduğunda; Selçuk G. UÜ' den İstanbul' da bir üniversiteye geçen bir ressam olduğu, eşi Kadıköy ADD' ye üye olma isteği reddedildiğinden kendisini arayarak Kadıköy ADD' şubelerinden şikâyetçi olduğunu, Kendileri de söz konusu şubelerinin yöneticileri hakkında soruşturma açtırdıklarından Selçuk G.' a faydalı olabilir gerekçesi ile dilekçeyi istediğini, Tape No: 8920, 12.02.2009 tarihinde saat: 12.30 sıralarında Vahit A. isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;... Mustafa YURTKURAN'm " ADD yönetim kurulundaki en büyük vurucu gücüm" dediği, Vahit AKIN 'm "Yok canım " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Vur dediğim yerde vur dur dediğim yerde dur" dediği, Vahit' in " He tamam vur de vuralım dur de duralım, iyisiniz değil mi efendim? " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " İyiyim Allaha çok şükür" dediği, Vahit AKIN'm "Müsait misiniz bir şey soracağım? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sor sor" dediği, VAHİT' in "Efendim bu Çanakkale ile ilgili görüşmemi yaptım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " He" dediği, VAHİT' in "18 Martta eğer şey yapabilirse MUSTAFA BALBAY ile görüşülmüş, Balbay olma ihtimali var, TAHİR beyle görüşülmüş, TAHİR B. bir sunum yapacakmış, Çanakkale ile ilgili, filmi varmış ve birde siz konuşmacı olacak, başka yok, bir de siz... " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Gel organizasyonu sen yap" dediği, VAHİT' in "//e" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " OK veriyorsan ben ordayım." dediği, Vahit' in "He.Ve Marmara gençlik kollarının katılımıyla bifener alayı o gün akşam bi etkinlik" dediği,... Vahit AKIN'm "Bu ayın on beşi için bizim ATA vakfı için toplantı kahvaltı istemişsin ama ben katılamayacağım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bende katılamam, ben zaten on altısında gidiyorum şey İstanbul a orda toplantılarım var, oradan Ankara ya geçeceğim." dediği, VAHİT' in "Anladım on beşine miting var zaten, mümkün olduğunca bu mitinge katkı için şey yapıyoruz, belki ben bile bu mitinge katılacağım yani. " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Tamam siz bilirsiniz. ",.... Şeklinde ifadeler sorulduğunda; Vahit A.nın Balıkesir den ADD Genel Yönetim Kurulu üyesi olduğu, Görüşmede geçen konuların ise tamamen espri olduğu, ADD tarafından 18 Martta Çanakkale' de Çanakkale Şehitlerini anma toplantısı yapılacağından bu konuşmaların bununla ilgili olduğu, Şüpheliye ait olan telefon ve sim kart rehber bilgisinde Ergenekon silahlı terör örgütü Soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan şahıslardan Ahmet Hurşit TOLON'a ait (5336338255) numara, Halil Kemal GÜRÜZ' e ait ( 3124418695-5323144453) numara, Birol BAŞARAN' a ait (2164553580) numara, Mehmet Şener ERUYGUR' a ait (5333762701) numara ve Ahmet Tuncay ÖZKAN' a ait (5322367671) numaranın kayıtlı olduğu hususu sorulduğunda; Bu şahıslarla ilgili ilişkilerini yukarıda açıkladığını, aynı zamanda bu şahıslarla telefon ile görüşmelerini de yukarıda belirttiğini,

Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı ikametinde yapılan aramada, elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde; 1 numaralı resimde; Şener ERUYGUR ve Vural S.'nin resminin olduğu,3, 4 ve 6 numaralı resimlerde; İlhan SELÇUK ve kendisinin yan yana resminin olduğu, 5 numaralı resimde; Şener ERUYGUR, Sinan AYGÜN ve Vural S., Münür Kemal YAVUZ, Tuncer KILINÇ'm resminin olduğu, 7 numaralı resimde; Levent ERSÖZ ve kendisiyle beraber resimlerinin olduğu ayrıca aynı resmin arkasında (11 Aralık 2007/ Kervansaray Levent ERSÖZ paşanın Konferansı) şeklinde ibarenin bulunduğu, 10 numaralı resimde; Şener ERUYGUR'un, resminin olduğu, 11 numaralı resimde; Kemal ALEMDAROĞLU, Sinan AYGÜN, İlhan SELÇUK ve Rıza Ferit BERNAY'm (olduğu düşünülen), resminin olduğu, 12 numaralı resimde; Kemal ALEMDAROĞLU, kendisi ve Fatih HİLMİOGLU'nun resminin olduğu, 13 numaralı resimde; Şener ERUYGUR, Sinan AYGÜN ve İlhan SELÇUK, Münür Kemal YAVUZ un resminin olduğu, 14 numaralı resimde; Levent ERSÖZ (olduğu değerlendirilen) kendisi ve beraberinde bir çok şahsın bulunduğu resmin olduğu, 15 numaralı resimde; Levent ERSÖZ (olduğu değerlendirilen) ile beraber resimleri sorulduğunda; fotoğrafların çoğunun 3 Mart 2004' de ADD'nin düzenlediği Ankara' da ki panelde basın mensupları tarafından çekilen ve daha sonra kendilerine de gönderilen fotoğraflar olduğu, bazıları ise Levent ERSÖZ'ün görevi gereği Bursa'dan ayrılmasından sonra konferans için Bursa'ya geldiğinde verilen yemekte çekilen fotoğraflar olduğu, bir tanesi ise Uşak Valisinin davetinde çekilmiş fotoğraf olduğu, fotoğraflardaki kişiler hakkında ifademin üst kısmında bilgiler verdiğini,

Bursa Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 Sayılı adresinde yapılan aramada ele geçirilen silah ve mermilerin ruhsatlı olduğunu,

Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı ikametinde yapılan aramada, kendi adına düzenlenmiş o\an;"Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üye Kartı, (No: 91/128)" nın kendisine ait olduğunu,

Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı ikametinde yapılan aramada, elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde; "62 numarası verilen dokümanın 22 Şubat 2009 tarihli Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Şube Başkanı Yemliha TÜRK tarafından ADD Genel Merkezi Ankara adresine hitaben yazılmış 7 sayfalık belge olduğu ve içeriğinde; Genel Başkanın tutuklanmasından itibaren Turgut ÜNLÜ' nün Başkanı sürekli ziyaret ederek mesajlar getirdiğini ancak bu mesajların moral bozucu ve kaygı verici olduğunu,

Ünlü'nün başkanla görüşmesinin GYK tarafından son verilerek bu görüşmelerin başkası tarafından yapılması gerektiği bunun sebebinin de Ünlü' nün Mustafa YURTKURAN ile birlikte Ümraniye, Ataşehir ve Beşiktaş Şb. Başkanları ile bir iş yerinde bir araya gelerek derneğe ne yapılacağını tartıştıklarım, derneğe CHP nin müdahalede bulunduğunu, dernekte CHP li olmayanların tasfiye edileceğini, konu hakkında GYK üyesi F.Murat DEMİR' in bilgisi olduğu, Eser DEMİRCİ'nin iş yerinde yapılan konuşmada CHP nin şikâyetçi olduğu şubelere 10-12 bin kişinin üye yapılacağı, bu şubelerde yönetimin değiştirileceği, CHP nin derneği ele geçirmeye çalıştığım, bunun karşılığında YURTKAN ve ÜNLÜ' nün CHP den milletvekili adayı yapılacağı, Ünlü' nün dernek yöneticilerini sürekli kötülediği şeklinde ibarelerin geçtiği, aynı dokümanın son sayfasında Eser DEMİRCİ, Ataşehir ŞB. Bşk ulaş KILIÇ ve Ümraniye Şb. Bşk. Ali ÖZTÜRK tarafından bu konular hakkında yazılı ifade vermek için hazır oldukları şeklinde yazıların olduğu ve bu yazıların altında imzalarının bulunduğu" dokümanın ADD üyesi Yemliha TÜRK'ün hakkında soruşturma başlatılacağını anlayınca kendileri aleyhine ver yansın ettiği hezeyan dolu bir dilekçe olduğu, Şu anda Yemliha TÜRK, İstanbul Şubesi hem ADD Yüksek Denetleme Kurulu, hem de ADD Yüksek Disiplin Kurulu tarafından incelenmekte olduğu,

Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı ikametinde yapılan aramada, elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde; "63" numarası verilen dokümanın 13.06.2008 tarih ve Aysel Ahsen VURAL tarafından el yazısı ile Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu'na hitaben yazılmış 4 sayfalık belge olduğu belgenin içeriğinde; Aysel Ahsen VURAL'm bir dönem Ulaş KILIÇ'in yanında çalıştığını, Ulaş KILIÇ'm Atatürkçü görünmesine rağmen aslında AKP için çalıştığını, dini toplantılara katıldığını, ortağı Fazlının j ipinin plakasının AKP olduğunu yanlarında çalıştırdıkları insanları ve kendisini mağdur ettiği gibi konuları anlatıldığı el yazması doküman sorulduğunda; Aysel Ayhan VURAL'ı tanımadığını, ADD üyesi olan Ulaş KILIÇ'in bir yerlere seçilmesini önlemeye çalışmakta olduğunu, ADD içerisinde gerekli denetim mekanizmaları işletilmekte olduğu,

Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı ikametinde yapılan aramada, elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde; "65 numarası verilen dokümanda; Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN Uludağ Üniversitesi Rektörü başlıklı 10 adet el yazması notların olduğu ve içeriğinde; Baro ziyareti klasik bir ziyaretten çıkıp kentin önemli bir ayağı hukuk hukuktandır, bunu bekliyoruz,3 yılın sonunda kılıçlar çekilecek önemli bir kale, önceki rektörler kendine göre değerlendirmişler, ulusal alt yapımızı oluşturmalı, baro işletilebilecek noktada, genç avukatlar MHP Fethullah çıkıyor, ayakları basmayan liberal isimler çıkıyor, hala İnönü yü, Atatürk ü tanımayanlar varken sıcak tutulmalı, kaygı ile-Uludağı- Tower Plaza-Cavit direnen - gruplar var ince bir taktikle yiğit bir operasyon yapıldı, işçiler patronu destekledi,Baro açıklama yaptı 2 -3 kişi hedef noktası oldu, fazla ileriye gittik diye demeç verdiler, Ankara ile ilişkili olmalı Ali Arabacı Zekerya Demirel , MAM - Otel -Biracılar, aydın genç hafta içi yemek aydın genç, Nuran Resim Bölümü, Çağdaş eğitim kurumu çiftliği baro- aydın genç, Ulviye Özer önemli gelmeli isim,Lütfi ile konuşulacak, çetin Tor,l yıl sonra, seçim Tubuğaü, Holiday in II, MAM!! ,piyanom otel fotoğraf Baro, Gündem" şeklinde ibarelerin bulundu el yazması notlar sorulduğunda; Dokümanda adı geçen şahısların yaklaşık 7-8 yıl önce Bursa'da bulunan Ali ARABACI'nin kendisinin milletvekili arkadaşı olduğu, aynı zamanda avukatı olduğu, Zekeriya DEMİREL muhtemelen Zekeriya TEMİZEL olduğu, Aydın GENÇ o zaman ki Bursa Emniyet Müdürü olduğu, bu notların Bursa Barosu seçimleri ile ilgili almış olduğu notlar olduğu,

Mustafa Abbas YURTKURAN'ın Bursa Uludağ Üniversitesi Nefroloji Kliniği içerisinde bulunan ofisinde yapılan aramada elde edilen 21 Nolu CD'nin içerisinde; "Rektör Hocanın Afyonda Atatürkçü düşünce sistemi konferansı" isimli klasör içerisinde, Kendisinin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1756 sayılı soruşturması kapsamında gözaltına alınan TUNCER KILIÇ'm yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1756 sayılı soruşturması kapsamında tutuklanan Mehmet Şener ERUYGUR'un başkanlığını yaptığı ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ AFYON ŞUBESİNDE yapmış oldukları konferans fotoğrafları sorulduğunda; İfadesinin önceki kısımlarında bu konu ile ilgili beyanda bulunduğunu,

Aynı aramada elde edilen 27 Nolu DVD'nin içerisinde kendisinin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1536 sayılı soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan ve aynı soruşturma kapsamında halen tutuklu bulunan Doğu PERİNÇEK' in kanalı olan ULUSAL KANAL televizyonunda yayınlanan "NELER OL UYOR" isimli programda YÖK, Hükümet ve Rektörlük Seçimlerini Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'ün atadığı Rektörleri ağır eleştiriler yönelten ve kendisinin Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Vekili olmasına, eşinin rektör olmasına dair konuşmaları sorulduğunda; Amacını aşan bir konuşma yapmamaya çalıştığını, hele Cumhurbaşkanlarına karşı asla böyle bir şey düşünmediğini, eşinin rektör seçimlerinde en çok oyu almasına rağmen atanmamasına kırıldığını, hatırlamadığı şeyler söylemiş olabileceğini, Aynı aramada elde edilen 84 Nolu CD içerisinde; "ULUSAL GÜVENLİK VE ULUSAL BÜTÜNLÜK" başlıklı YAZAN M. Şener ERUYGUR Değiştirilme tarihi 25.02.2006 olan sunu olduğu tespit edilmiş, yapılan incelemelerde 88, 107 VE 108 nolu CD' lerinde 84 nolu CD'nin aynısı olduğu anlaşılmış, bu CD' yi kimden temin ettiği, bu CD' leri kendisinin mi çoğalttığı, bu CD' leri çoğaltarak başkalarına vermeyi mi amaçlayıp amaçlamadığı sorulduğunda görevinden dolayı çok yoğun olduğundan bu CD' lerin hangi tarihte ve kimler tarafından kendisine gönderildiğini hatırlamadığını ve hiçbir şekilde çoğaltıp kimseye vermediğini,

Muğla ili Bodrum ilçesi Yalıkavak Beldesi Gümüşkaya No:910/2 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen dokümanların İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2009 tarih ve 2009/725 sayılı kararına istinaden yapılan incelemesinde; Yatak odasının giriş sağ tarafta bulunan üç çekmeceli şifoniyer tabir edilen dolabın; İkinci çekmecesinde 185 sayfa 3 ile numaralandırılan dokümanların Tahir BAŞTAYMAZ tahir@uludag.edu.tr. web adresinden 19 Temmuz 2007 Perşembe 18:49 saat diliminde çok sayıda kişinin web adresine gönderilen ve EKONOMİ&8220;YENLER BUNA NE DER ACABA ÜUYANALIM VE UYANDIRALIM... Konulu ve e-maü' in eki olduğu anlaşılan dokümanın birici sayfasında AKP'nin hikâyesi ve devam eden sayfalarda Hikayemiz dış borçlarla başlar, Ancak dış borç alan özel sektördür, Devlet ise dış kredi ödemiştir, Devlet neden dış borç öder, Dış borç faiz« iç borç faizi Özel sektöre kredi açma yarışı, ... Al sat cenneti, Hainlik, Kumpas, Devlet malı satışta, Toplumsal sırlar satışta, Vatan Toprağı satışta, Toprak satışı, TMSF, Merkez Bankası, 60 milyar $'lık Soygun, Özet Soygun Planı Yazan Emrullah Cemil TARHAN ile devam sayfalarda KÖSTEBEK: FETHULLAHÇI İSTİHBARATÇILAR DOSYASI başlıklı 185. sayfaya kadar Fethullah GÜLEN ve cemaati hakkında detaylı bilgilerin bulunduğu, şeklinde tespit edilen mailler arasında kendisin de mail adresinin olup olmadığı, bu maili nasıl ve nereden temin ettiği, bu maili başkalarına da verip vermediği, bahse konu mail hakkında bildikleri sorulduğunda; Bu belgeleri ne zaman ve kim tarafından gönderildiğini hatırlamadığını, ADD'nin Bursa Şube Başkanı Tahir BAŞTAYMAZ tarafından kendisine gönderildiğini, Atatürkçülükle ilgili kitap yazdığından her nevi belgeyi saklamaya çalıştığını,

Bursa Mudanya Bademli Mahallesi 23. Sokak NO:2 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen 49 NOLU CD nin yapılan incelemesinde içeriğinin; Ocak 2005, Şubat 2005, Mart 2005, Nisan 2005 aylarına ait olan ve kendisi hakkında çıkmış haberlerin toplandığı klasörlerin olduğu bu klasörlerden Ocak 2005 isimli Klasör içerisinde Rauf DENKTAŞ'm ADD ve Uludağ Üniversitesi ile ortak düzenlemiş olan konferans resimleri sorulduğunda; Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü döneminde Haydar ALİ YE V ile Rauf DENKTAŞ' a Türklüğe yapmış oldukları hizmetlerden dolayı fahri doktora verdikleri, bunlar bu konu ile ilgili olduğu, Rauf DENKTAŞ'in zaman zaman üniversitelerine gelerek konferanslar verdiğini,

Aynı yerde yapılan aramada elde edilen 51 NOLU CD nin yapılan incelemesinde içeriğinin; "Mayıs 2007" klasöründe 01-05-07-2 isimli gazete haberinde BİN KERE İMZAMI ATARIM başlıklı yazıda Kendisinin yapılan mitinglere destek verdiğine dair beyanatların bulunduğu görülmüş olup; Yapılan mitinglerin amacına ulaşması ne gibi çalışmalar yaptığı, bu çalışmaların amacına ulaşıp ulaşmadığı, bu konular hakkında bilgisi sorulduğunda; Bahsedilen Cumhuriyet Mitingleri ADD'nin faaliyeti olduğundan kendisi de ADD'nin üyesi olduğundan Ankara Tandoğan Mitingi' ne eşiyle birlikte gittiğini,

Aynı yerde yapılan aramada elde edilen 53 NOLU CD nin yapılan incelemesinde içeriğinin; "Eylül 2005" klasöründe 19-09-05-2 isimli gazete haberinde Ermeni Tehciri ve Savunu modelimizi başlıklı yazıda Ermeni konferansı düzenlenmesine karşın 18 Üniversitenin Ermeni Mezalimi Konferansı düzenleme kararı aldıklarını Uludağ Üniversitesinin de ADD, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Türk Ocağı, BGC ve SMMMO Bursa şubeleri ile Orhangazi'de konferans düzenledikleri hakkında Necati KARTAL tarafından yazılmış köşe yazısı olduğu tespit edilmiş, Necati KARTAL isimli şahsın kim olduğu, Bu konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Necati KARTAL'in bir köşe yazarı olduğu, Uludağ Üniversitesi ve Gazeteciler Cemiyeti ile Muhasebeciler odası, ADD, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Türk Ocağı, Bursa Şubeleriyle Orhangazi'de (Ermenilerin en çok katliam yaptığı Bursa'nm ilçesidir.) o tarihte yaşayan son şahidin de konferans verdiği bir toplantı olduğunu,

Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı ikametinde yapılan aramada, elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde;

93 nolu CD'nin içeriğinde, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı eylem ve söylemler I Prof. Dr. Cemil YILMAZ ibareli içeriğinde Karşı Devrim isimli Powerpoint sunumu bulunduğu; çeşitli görsel efektlerle hazırlanan bu sunumun halkı mevcut yasama ve yürütme organı ile Cumhurbaşkanlığı makamına karşı kin, nefret ve düşmanlığa sevk edebilecek görüntü ve yazıların bulunduğu; içerik olarak ülkenin irticai faaliyetlerle elden gittiğinin vurgulandığı, aynı zamanda mevcut ve eski bazı yöneticiler hakkında cemaat ve tarikat mensubu olduğu iddialarını içeren fişleme niteliğinde bilgilerin bulunduğu anlaşılmış, bahse konu CD' yi nereden, ne amaçla temin ettiği, herhangi birine gönderip göndermediği, herhangi bir yerde kullanıp kullanmadığı, CD üzerinde ismi yazılı olan Cemil YILMAZ'm kim olduğu, bu şahısla olan ilişkilerini ve bahsi geçen CD hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Prof. Cemil YILMAZ' ı tanımadığını, yaptığı rektörlük gereği birçok yerden CD gelmiş olabileceğini, bu CD' yi hiç açmadığını,

Bursa Mudanya Bademli Mahallesi 23. Sokak NO:2 sayılı adresin de yapılan aramada elde edilen 95 ve 147 NOLU CD nin yapılan incelemesinde içeriğinin; 95 NOLU CD'nin Bursa Uludağ Rotary Kulübü 26.04.2004 saat:20.22 tarihli görüntüyle başladığı, 147 NOLU CD'nin Çanakkale Cumhuriyet Mitinglerinin olduğu görüntülerde 00:02:08-00:02:13 arasında "aman gösterme resmi araçtayız... Kızar" ifadelerinin geçtiği; 00:06:50'de ve görüntü içerisinde muhtelif yerlerde kendisiyle Tuncay ÖZKAN'm aynı karede yer aldığını; 00:08:28-00:09:01 arasında "... Sırayla yabancıya satılmaktadır" dediği, buna karşı topluluğun kaça sattın vatanı, Kasımpaşa imamı şeklinde tezahüratlar yaptıkları kendisinin de buna kafa ve yumruk sallayarak katıldığı tespit edilmiş, bu konular hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Yukarıda da bahsettiği gibi ADD'nin düzenlediği bir miting olduğu, kendisinden sonra konuşmacı olarak Tuncay ÖZKAN'm geldiğini, fotoğrafın o sırada çekilmiş olabileceği, yabancılara toprak satılmasına prensipte karşı olduğunu, toprak tapusunun verilmemesi gerektiğini, uzun yıllar tahsisat yapılması gerektiğini Sayın Başbakan başta olmak üzere yetkililer arz etmeye çalıştığını, bu konuda beyanatlar vermeye çalıştığını,

Bursa Uludağ Üniversitesi Nefroloji Kliniği içerisindeki ofisinde yapılan aramada, edilen dokümanların yapılan incelemesinde; Siyah telefon fihristinde; Mustafa BALBAY, Hurşit TOLON, İlhan SELÇUK, Levent ERSÖZ, Mehmet HABERAL, Zekeriya ÖZTÜRK, Serhan BOLUK, Tuncay ÖZKAN, Türkan SAYLAN, Tuncer KILIÇ ve Şener ERUYGUR isimlerinin ve telefonlarının bulunduğu, aynı fihrist içinde çok sayıda bürokrat, siyasetçi, emekli asker ve kamu görevlilerinin isim ve telefonlarının olduğu, soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan şahısların bilgilerinin olduğu görülmüş, bu doküman hakkında detaylı bilgisi sorulduğunda; Zekeriya ÖZTÜRK Bursa Işıklar Askeri Lisesi Komutanı iken tanıştığını, o dönemde not aldığını, zaman zaman görüştüğünü, "Serhan BOLLUK' u tanımadığını, ancak herhangi bir konudan dolayı kendisini arayarak not bırakmış olabileceğini, diğer şahıslar ile ilgili ifadesinin önceki bölümlerinde bahsettiğini,

Bursa Uludağ Üniversitesi Nefroloji Kliniği içerisindeki ofisinde yapılan aramada, edilen dokümanların yapılan incelemesinde; Prof. Dr. Türkan SAYLAN'm Mektupları ibaresi bulunan sarı renkli föy dosyasının içerisinde; Türkan SAYLAN tarafından Cumhurbaşkanı'na, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine ve YÖK Başkanı Erdoğan TEZİÇ' e yazılmış mektupların fax çıktılarının fotokopileri olduğu görülmüş, bu dokümanları nereden aldığını ve niçin bulundurduğu sorulduğunda; Söz konusu faksları Türkan SAYLAN'ın gönderdiğini, kendisi o dönem de UÜ Rektörü olduğunu, Türkan SAYLAN'm da YÖK üyesi olduğundan kendisi de o dönem de YÖK yasa tasarısı çalışmalarında bulunduğundan Erdoğan TEZİÇ ile anlaşmazlık içerisinde olduğunu, Türkan SAYLAN'ın kendisini Erdoğan TEZİÇ' e karşı korumaya çalıştığını göstermek için bu yazıları faksladığını,

Kendisinin hayatının bütün dönemlerinde demokrasiye inanmış yasa ve mevzuat dışına çıkmayan bir tıp doktoru ve akademisyen olarak görev yaptığını, verdiği bütün konferanslarda Türk demokrasisinin Atatürk'ün emaneti olduğunu ve çok partili sistemin de emaneti olduğunu vurguladığını, gençlere ancak demokrasi içerisinde ülkemizin büyüyüp zenginleştiğini anlattığını, demokrasiye olan inancı nedeniyle siyasi partiye kayıt olmadığını, ADD Genel Başkan Vekilliği' ni demokrasiye olan inancı nedeniyle kabul ettiğini, her ne kadar hakkındaki suçlamayı açık ve net olarak bilmese de hiçbir suç oluşumu içerisinde olmayacağını, yasal olmayan hiçbir faaliyette bulunmasının söz konusu olamayacağını, eğitiminin, yaşının ve sosyal konumunun demokrasi dışında hiçbir yolu kabul edemeyeceğini beyan etmiştir.

Savcılık ifadesi

1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduğunu, 31 Aralık 1973 tarihine kadar Trabzon da Hükümet Tabipliği ve Adli Tabiplik yaptığını, 31 Aralık 1973 te İstanbul Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesinde asistan olduğunu, 1978 de İç Hastalıkları Uzmanı, 1983 de Nefroloji Uzmanı olduğunu, daha sonra Doçent ve 1992 yılında Profesör olduğunu, 2000- 2008 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü yaptığını, halen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Kliniğinde hoca olarak çalıştığını,

TUNCAY ÖZKAN 'ı 2007 veya 2008 yıllarında Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin vermiş olduğu bir ödül sebebiyle Rektörlük Makamını ziyarete geldiğinde tanıdığını, bu ziyaretten bir ay kadar sonra yine randevu alarak arkadaşları ile birlikte kendisini ziyarete geldiklerini,o tarihte Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı olan Mehmet Şener ERUYGUR'un ekarte edilerek yerine kendisinin başkan olmak istediğini söylediği ve bu konuda kendisinden destek istediğini, ayrıca bir parti kurup siyasete atılacağını söylediğini, kendisinin de parti kurduğunda destek olacağını ancak Atatürkçü Düşünce Derneğinin Genel Başkanlığına aday olmasının uygun olmayacağı kanaatini ilettiğini , sonrasında Tuncay ÖZKAN'm aday olamadığını, Tuncay ÖZKAN'm kendisine aday olmasını teklif ettiğini ancak bu teklifi kabul etmediğini, bir kaç kez telefon ile görüştüklerini, bütün diyalogunun bundan ibaret olduğunu,

Mehmet Şener EYUYGUR' u 2001 yılında Kara kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olduğu dönemde bir ahbabının verdiği yemekte tanıdığını, kendisi Jandarma Genel Komutam olduktan sonra Üniversiteler Arası Kurulun bir toplantısı vesilesi ile Ankara da bulunduğunda ziyaretine gittiğini, daha sonraki bir tarihte Mehmet Şener EYUYGUR'un Bursa'ya geldiğinde dönemin Bursa Valisi ile birlikte Rektörlüğe kendisini ziyarete geldiklerini, bu ziyaretin resmi Üniversite ziyareti şeklinde geçtiğini, bu dönemde kendisi ile zaman zaman mesaj laştıklarını ve birbirlerine kart gönderdiklerini, daha sonraki bir tarihte bir yemekte bir araya geldiklerini,

İlker GÜVEN 'i arkadaşı olan Ali AĞAOĞLU'nun şirketinde çalışması sırasında tanıdığını,

Levent ERSÖZ' ü Bursa Jandarma Bölge Komutanı olarak atandığı zaman tanıdığını, Yaklaşık 2 yıl Bursa da görev yaptığını, görev süresi boyunca kendisi ile resmi toplantılarda ve protokol yemeklerinde görüştüklerini,daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı Karargâhına tayin olduğunu, Mehmet Şener EYURGUR' u ziyarete gittiğinde çok kısa süreler ile kendisini ziyaret ettiğini,

Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' nu rektörlüğü döneminden toplantılardan tanıdığını,

İlhan SELÇUK 'u üniversiteye konferans için geldiği sırada tanıdığını,

Mustafa ALİ BALBAY' ı üniversiteye konferans için geldiğinde tanıdığını,

Kemal GÜRÜZ' ü YÖK başkam olması sebebiyle tanıdığını,

Tuncer KILINÇ' ı MGK genel sekreteri olarak görev yaptığı sırada dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet SEZER' in annesinin Afyonda ki cenaze töreni sırasında tanıdığını, Afyon da Atatürkçülük üzerine yaptığı çalışmalarını anlatmak üzere bir etkinliğe davet edildiğini, Tuncer KILINÇ'm da aynı etkinlikte konuşmacı olduğunu, kendisi ile ilk kez orada tanıştıklarını, kendisinin emekli olduktan sonra üniversite öğrencilerinin daveti üzerine bir konferans için Bursa ya geldiğinde kendisini de ziyaret ettiğini, tanışıklığının bundan ibaret olduğunu,

Fatih HİLMİOĞLU' nu ve Rıza Ferit BERNAY' ı aynı dönemde rektör olarak atanmasından, Osman Metin ÖZTÜRK 'ü sonraki dönemde rektör olarak atanmasından dolayı tanıdığını, bir defa Giresun Üniversitesi öğrencilerinin daveti üzerine konferans vermeye Giresun a gittiğinde kendisini gördüğünü,

Mehmet HABERAL 'ı bir dönem böbrek nakli operasyonu için Bursa dan kendisine hasta göndermesi sebebiyle tanıdığını , birlikte çalıştıklarını, kendisi rektör olduktan sonra Üniversiteler Arası Kurulda birlikte toplantıya katıldıklarını,

Türkan SAYLAN 'ı rektör olduğu dönemde YÖK üyesi olması sebebiyle ve bir tarihte kendisi ile birlikte Türkan SAYLAN' a verilen eğitime katkı ödüllerinden dolayı tanıdığını,

Kendisine kısmen anlatılan örgütsel dokümanların çoğunu burada duyduğunu, Ergenekon ismini basından öğrendiğini, Tıp Fakültesinden mezun olduğu tarihten bu yana Devlet bünyesinde görev yaptığını, bütün çalışmalarının yasal çerçevede ve resmi kurallara uygun şekilde yürütülmüş çalışmalar olduğunu, hukuk dışı herhangi bir faaliyetin içerisinde yer almadığını,

Doğu PERİNÇEK' i tanımadığını, Rektör olduğu dönemde İşçi Partisi tarafından hazırlanan "Milli Anayasa Bildirgesi " isimli bir belgeyi imzalaması için mail ile kendisine gönderildiğini, İşçi Partisinin fikirlerine karşı olduğu için bu belgeyi yırtıp attığını, Talatpaşa Komitesi isimli bir platformun Ermeni soykırımı ile ilgili iddiaları yanıtlamak için İsviçre ye gezi düzenlediğinin İşçi Partisi çevrelerinden kendisine iletildiğini, pek çok rektörün katılacağının söylendiğini, kendisinin bu daveti kabul etmediğini, ancak sonraki tarihte Aydınlık dergisinde İsviçre ye gidecek kişiler diyerek kendisinin resminin de dergide yer aldığım, aynı derginin bu geziye katılanların resimlerinin de yer aldığını, kendisinin de katılmadığı için tekzip etme ihtiyacı hissetmediğini,

Kısmen okunan örgütsel dokümanlar konusunda bilgi sahibi olmadığını, Rektörlük yaptığı dönemde değişik kişi ve kuruluşlardan çok fazla sayıda kitap, CD ve basılı yayın gönderildiğini, bunlardan tarih ile ilgili olanlarının bir kısmını çalışmalarında yararlı olur düşüncesi ile muhafaza ettiğini diğerlerini çöpe attığını,kendisine ulaşan belge ve yayınlar içerisinde bu tür belgelere rastlamadığını,

ÇYDD' yi yaptığı eğitim çalışmaları nedeniyle basından bildiğini, Türkiye Gençlik Birliğini kendisinin bir dönem yöneticisi ve üyesi olduğu ADD' ye karşı olan bir grup olması sebebiyle bildiğini, bu birlikten ADD 'nin genç üyelerini uzak tutmak için çaba sarf ettiğini,

Cumhuriyet Çalışma Grubu 'nu daha önce hiç duymadığını, Uludağ Üniversitesinin kampusunun Jandarma bölgesinde kaldığını, güvenliği Jandarma Karakolunun sağladığını, Jandarma ile bütün irtibatlarının bu çerçevede cereyan ettiğini, suçu önleme konusunda afiş, broşür çalışmalarını karakoldaki Jandarma görevlilerinin kendilerine sormadan yürüttüklerini, kendisine kısmen gösterilen Cumhuriyet Çalışma Grubu dokümanlarını daha önce görmediğini, bu dokümanlarda gördüğü "Aydınlarla Yüz yüze " isimli etkinliğin Uludağ Üniversitesinde çok eski tarihlerden beri gerçekleştirilen öğrencileri aydınlatmaya, hayata hazırlamaya yönelik etkinlik olduğunu, Jandarmanın bu etkinliklerde her hangi bir katkısı olmadığını, bunun tamamen Üniversitenin öğrencilerine dönük bir çalışma olduğunu, görev yaptığı dönemde bir kısım görevliler tarafından "Üniversite Bilgilendirme Çalışmaları " başlığı altında her hangi bir faaliyetin söz konusu olmadığını,

2005 yılında bir kısım Üniversite Rektörünün Jandarma Genel Komutanlığına bir toplantı için davet edildiğini sonradan öğrendiğini, bu toplantıya katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin ALICI'nın isminin basında yer aldığını, İzmir de verdiği bir beyanatta "Her birimiz gerekirse Kubilay oluruz" ifadelerini kullandığını, bu beyanatın basında yer aldığını, bu beyanattan sonra kendisine "Kubi" lakabını takanlar olduğunu, daha sonra Jandarma Genel Komutanlığmdaki toplantıya rektörlerden Ferit BERNAY, Fatih HİLMİOĞLU'nun da katıldığını duyduğunu, kendisinin ne davet edildiğini, ne de böyle bir toplantıya katıldığını,

25 Ekim 2003 tarihinde Ankara' da Cumhuriyete Saygı Mitingi adı altında bir etkinlik düzenleneceği şeklinde Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret ARAŞ 'in davetinin kendisine ulaştığını, etkinliğin Ankara Üniversitesi ile ADD Başkanı Ertuğrul KAZANCI 'nın ortak organizasyonu olduğunu, kendisinin de bu mitinge katıldığını, bu mitingin Jandarma Genel Komutanlığında yapılan toplantıda alınan karar uyarınca düzenlendiği konusunda bir bilgi sahibi olmadığını, bu miting sırasında bir kısım gençlerin Türk Solu dergisi dağıtarak ve "ORDU GÖREVE " yazılı pankartlar açarak eylem yaptıklarını gördüğünü, Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret ARAŞ'ın anonslar yaparak bu pankartlara engel olmaya çalıştığını, tüm gayretine rağmen bu gençlerin pankartları indirmediklerini, bu toplantı hakkında bildiklerinin bunlardan ibaret olduğunu, bu mitingin görüntülerinin daha sonra kendisine ulaştırıldığını, evinde yapılan aramada da bunların bulunduğunu,

3 Mart 2003 veya 2004 yılında Ankara da ADD'nin çok fazla kişinin katıldığı bir toplantısında konuşmacı olarak bulunduğunu, salonun çok kalabalık ve kendisinin çok yorgun olduğunu, konuşmasını tamamladıktan sonra salonda bulunan rektör arkadaşları ile bazı gazetecilerle bir çorba içmek için Kent Otele gitmeye karar verdiklerini, yemeğe katılanlar arasında gazeteci yazar İlhan SELÇUK, Rektörlerden Emin ALICI, Ferit BERNAY, Osman İNCİ, Fatih HİLMİOGLU, Uğur ORAL, Çukurova Üniversitesi Rektörü ve kendisinin olduğunu, bu yemekte Fatih HİLMİOĞLU'nun ilhan SELÇUK'un yanında oturduğunu, yemek sırasında İlhan SELÇUK'un ADD'nin toplantısından etkilendiğini söyleyerek ADD'nin çok önemli olduğunu anlattığını, bu yemeğin bir toplantı, şeklinde olmadığını , tamamen ihtiyaç üzerine bir arada insanların yemek yediği, ikişerli üçeri i gruplar halinde sohbetlerin yapıldığı bir yemek olarak gerçekleştiğini, yemeğin parasının katılanlar tarafından ayrı ayrı ödendiğini,

A 376

4 Mart 2004 Anıttepe Jandarma Sosyal Tesislerinde yemeğe davet edildiğini, davet sahibinin Jandarma Genel Komutam Şener ERUYGUR olduğunu, kendisinin yemeğe oldukça geç katıldığını, katıldığı sırada Şener ERUYGUR'un Ermeni meselesinin Türk basını tarafından yeterince dile getirilmediğini, bunun bir görev olduğunu ifade ettiğini, gazeteci Fikret BİLA'nm da basının görevinin haber vermek olduğunu söylediğini, Mustafa BALBAY'm günlüklerinde geçen hususlar hakkında bildiklerinin bunlardan ibaret olduğunu, Bu notta yer alan diğer konuların kendisinin katılmadan önceki safhada konuşulmuş olabileceğini, yemekte çok resmi bir hava olduğunu, Şener ERUYGUR dışındaki komutanların neredeyse hiç konuşmadıklarını, bu resmiyetten dolayı kendisinin de fazla rahat edemediğini, fazla konuşma fırsatının olmadığını, Şener ERUYGUR Paşanın toplantıdaki konuşmasından dolayı kendisini tebrik ettiğini, kendisinin de teşekkür ettiğini, Ulusal Birlik Konseyi hakkında bilgi sahibi olmadığını, ADD'nin yönetimine katıldıktan sonra bir kısım sivil toplum kuruluşları, platformlar hakkında bilgi sahibi olduğunu ancak Ulusal Birlik Konseyini hiç duymadığını, kendisinin İşçi Partisinin gerçekleştirdiği hiç bir toplantıya katılmadığını, "Milli Cephe Toplantısı Katılımcıları" başlığı altında isminin neden yer aldığı hakkında bilgisinin olmadığını, Mustafa ÖZBEK i tanımadığını, basında gördüğünü, Mahkeme kararma istinaden tespit edilen telefon görüşmeleri ile ilgili Emniyet aşamasında ayrıntılı açıklamaları yaptığını,bunları aynen tekrar ettiğini, gıyabında yapılan ve isminin geçtiği görüşmelerde konuşulan hususların kendisini bağlamadığını, hakkında yapılan nitelemelerden de üzüntü duyduğunu. Tahir BAŞTA YMAZ'm Uludağ Üniversitesinde Siyaset Sosyolojisi Profesörü ve Bursa ADD Şube Başkam olduğunu, Fatih A.nm Vakit gazetesinin Ankara Haber Müdürü olduğunu, telefon görüşmelerinin kendisinin belli konulardaki görüşlerini almak amacıyla olduğunu, Evinde yapılan aramada ele geçen fotoğrafların 3 Mart 2004 tarihinde ADD nin Ankara da düzenlediği panelde çekilen ve kendilerine gönderilen fotoğraflar olduğunu, Yapılan aramada ele geçen silahların ruhsatlı olduğunu, bir kısmının kendisine, bir kısmının aile mensuplarına ait olduğunu , bir kısmının da aile mirası olduğunu, kendisinin fırsat buldukça ava gittiğini, tüfeklerin avlanmak amacıyla kullandığı ruhsatlı silahları olduğunu, Kendisinin vatanına, milletine aşık bir insan olduğunu, ömrünün Devlet hizmetinde geçtiğini, görev aldığı her kademede yasadışı hiç bir faaliyetin yanında yer almadığını, her zaman uyumlu ve uzlaşmacı olduğunu, çalıştığı temsil ettiği kurumun itibarını Devletin itibarını göz önüne aldığını, Mehmet Şener ERUYGUR gözaltına alındıktan sonra ADD Genel Başkan Vekilliğinin diğer üyelerin oy birliği ile kendisine tevdi edildiğini, kendisinin Genel Başkan Vekili sıfatı ile ADD içerisinde dahi marjinal grupların söz almasını ve politikaları etkilemesini engellediğini, bu nedenle yasadışı her hangi bir oluşum içerisinde yer alamayacağını, bunların Devletin yapısını bozacak şekilde gerçekleştirdikleri faaliyetlere katılmasının söz konusu olmadığını beyan etmiştir,


Sorgu ifadesi V / 377

Kendisinin herhangi bir yasadışı örgütle ilgisinin olmadığını, örgüt üyesi olduğu iddia edilen bazı kişileri tanımadığını, Bursa Uludağ Üniversite Rektörlüğü yaptığı dönemde kamu görevlisi olması sebebiyle tanıdığını, bunlardan birisinin Jandarma Genel Komutam olan Şener ERUYGUR olduğunu, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, yine Levent ERSÖZ'ün kendisinin rektör olarak görev yaptığı sırada Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı yaptığını, Levent ERSÖZ ile protokol gereği tanıştığını, yüklenen bu suçla ilgili olarak C.Savcılığında ve Emniyet müdürlüğünde ayrıntılı ifade verdiğini, o ifadelerini tekrar ettiğini ve ifadelerini kabul edeceğini, kendisine sorulan sorulara bildiği kadarıyla cevap vermeye çalıştığını ve devamında kendisinin şu an Tıp Profesörü olarak Uludağ Üniversitesinde görev yapmakta olduğunu, yaşı itibariyle hastalıkları bulunduğundan serbest bırakılmasını talep ettiğini beyan etmiştir.

b-Elde Edilen Deliller : değiştir

BURSA Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı adresinde yapılan aramada; 1-1 adet Sony marka PCG-6N2M (Service TAG:J0024RKO) seri nolu laptop, laptopa ait şarj cihazı ve çantası, 2- 1 adet DELL marka Model No: PP25L(CN-0U8042-70166-7AN-06 seri nolu laptop, 3- 1 adet TOSHIBA marka Model No: PS195E-008QY-TR Seri No: Z2867446G Seri No'lu Laptop, laptopa ait şarj cihazı ve çantası, 4- 1 adet IBM marka Thinkpad Seri No: KB23716-311 laptop, laptopa ait şarj cihazı ve çantası, 5- 1 adet Sony marka Model PCG-451M (Servis TAG:J0024D27) seri nolu laptop, 6- 1 adet Sony Marka model PCG-451 M (Servis TAG:J001X9XE) seri nolu laptop, laptopa ait şarj cihazı ve çantası, 7- 1 adet IBM marka Thinkhad (Servis TAG:558V68L) seri nolu laptop, 8- 1 adet TOSHIBA marka Model No: P5195E-008QY-TR (Seri No:22536000G) seri nolu laptop ve çantası, 9- 1 adet SEAGATE marka 120 Gby. Model No: ST3120026AS (Seri no:3JT42LWE) seri nolu hard disk, 10- 1 adet MAXTOR marka, S.N: L42NYJHG harici hard disk, elektrik ve USB kablosu, 11-1 adet WESTERN DİGİTAL marka Seri No: WXE107655493 seri nolu harici hard disk ve kablosu, 12-1 adet CODEGEN marka Model No:K3522 USB, harici hard disk ve kablosu, 13-1 adet COMPAQ marka Model S/N: 4G04CXDlNO19 seri nolu Data Bank, 14-1 adet OLYMPUS marka MP3 çalar ve kayıt cihazı (WS-320 M), 15- 1 adet TİNY 64 MB. Disk, 16- 1 adet KİNGSTON 510 MB. Üzerinde 2006 Faaliyet raporu yazan Flash bellek, 17- 1 adet KİNGSTON 1 GB, üzerinde Prof. Dr. Şermin PAKER (Hücre ve Embriyo Kült. Lab.) yazan flash disk, 18- 1 adet KİNGSTON 1 GB flash disk, 19- 1 adet KİNGSTON 510 MB. Flash disk, 20- 1 adet KİNGSTON marka 256 MB. Flash disk, 21- ladet STORMAX marka 512 MB. Flash disk, 22- 1 adet Model:233W ve üzerinde Işık Üniversitesi yazan flash disk, 23- 1 adet 512 MB STİCK model Kart ve okuyucu, 24- 1 adet üzerinde sarsılmaz yazan silah modelinde flash disk, 25- 1 adet SANDİSK 256 MB. Kart, 26- 1 adet Sony marka Seri No: 4557199 dijital fotoğraf makinesi ve SONY MSD 128 MB Hafıza Kartı, 27- 1 adet NİKON marka Seri No: 30518676 dijital fotoğraf makinesi ve SANDİSK MB. Hafıza kartı, 28- 1 adet CASİO marka Model No:QV-10ACIB Seri No:5017661A digital fotoğraf makinesi,


^ı—^~^

29- 1 adet SAMSUNG D 900-İ marka (IMEİ: 354890/01/139913/2) SN: R7VP573887T seri nolu cep telefonu ve telefona ait 1 adet TÜRKCELL sim plus, 64 ve 0404040320216 nolu telefona ait sim kart, 30- 1 adet SONY ERICSSON marka, IC:41708-A1022011FCC İD: PY7A1022011 seri nolu cep telefonu, 31-1 adet NOKİA marka, Model No: 6681, (355659/00/097807/6) seri nolu cep telefonu, 32- 1 adet NOKİA marka, Model No: 8800, (356641/00/223165/3) seri nolu cep telefonu, 33- 1 adet ERICSSON marka, T39 Model, (CAN 287332287A;287104188A) seri nolu cep telefonu ve telefona ait 1 adet TÜRKCELL hazır kart, ( 050516037070 6 sim kart, 34- 1 adet NOKİA 6600 Model (Code:05114407-352956/00/197462/2) seri nolu cep telefonu, 35- 1 adet SIEMENS A52 model (35361600-231181-5) seri nolu cep telefonu, 36- 1 adet SIEMENS A52 model (35361800-601856-0) seri nolu cep telefonu ve telefona ait WODAFONE (899002925517041525218586) seri nolu simkart, 37- 1 adet NOKİA 5100 Model (IMEI: 351347/20104494/8) seri nolu cep telefonu, 38- 1 adet ERİCSON- GH688 Model, (490510-51-409450-0) seri nolu cep telefonu, 39- 1 adet MOTOROLLA TIMEPORT (Triband) model, (448954-08194566-7) seri nolu cep telefonu, 40- 1 adet TELSİM (9245043189672A0918) seri nolu simkart, 41-1 adet SMİTH WESSON marka, Seri No: BFC 2012 seri nolu 38 Cal. Tabanca ve Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Seri J01No:053607 Silah Taşıma ruhsatı, 42- 1 adet SİG SAUER marka, AL 62263 seri nolu, 9 mm. Tabanca, tabancaya ait 2 adet şarjör, Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait seri:J01 No:053640 seri nolu Silah taşıma ruhsatı, 43- 1 adet KIRIKKALE marka, 1949/2017 seri nolu 7.65 mm. Tabanca ve tabancaya ait 2 adet şarjör, Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Seri; J04 No:079223 seri nolu Silah bulundurma Ruhsatı, 44-1 adet MAUSER marka, yivli Av Tüfeği, 30,06 SPR çaplı Av Tüfeği, (Seri No: 980044002) Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Seri:J05 No:001998 seri nolu Av Tüfeği Ruhsatı, ayrıca tüfek üzerinde HUNTER marka, 4-12X56 Cooted Optios Image Moving Marka Dürbün, (silah üzerinde seri No: 98004002 olduğu,) 45- 1 adet BARETTA marka Gl 1662Z seri nolu 9 mm. Tabanca, tabancaya ait 2 adet şarjör ve Alkm YURTKURAN' a ait Seri: J01 No:053352 seri nolu Silah Taşıma Ruhsatı, 46- 1 adet MAUSER marka 391350 seri nolu, 7.65 mm. Çapında tabanca, tabancaya ait 1 adet şarjör ve Alkm YURTKURAN' a ait Seri:J01 No:053590 seri nolu Silah Taşıma Ruhsatı, 47- 1 adet COLD marka RR49474 seri nolu kısa 9 mm. çapında tabanca, tabancaya ait 1 adet şarjör ve Deniz Merih YURTKURAN' a ait Seri J01 No: 053339 seri nolu Silah taşıma ruhsatı, 48- 1 adet 2VI-2P KEVİN (Beyaz) marka G04838 seri nolu 9 mm. Çapında tabanca, tabancaya ait 1 adet şarjör ve Selay YURTKURAN TOK' a ait Seri; J01 No:053579 seri nolu Silah Taşıma Ruhsatı, 49- 1 adet SARSILMAZ marka, F20978 seri nolu 7.65 mm. Çapında tabanca, tabancaya ait 2 adet şarjör ve Mustafa TOK' a ait Seri J01 No: 053522 seri nolu Silah Taşıma Ruhsatı, 50- 474 adet MKE marka 9X19 mm. Parebellum tabanca fişeği,

51- 690 adet MKE marka 9X65 mm. S W SPECİAL tabanca fişeği, 52- 160 adet PMC marka 30-06 SPRG yivli tüfek fişeği, 17 adet WINCHESTER marka yivli tüfek fişeği,

53- 469 adet MKE marka kısa 9 mm. Çapında tabanca fişeği, 54- 58 adet MKE marka 7.65. mm. Çapında tabanca fişeği, 55- 1 den 206 kadar numaralandırılan CD'ler, 56- 1 'den 49'a kadar numaralandırılan disketler, 57- 1 'den 4'e kadar numaralandırılan teyp kasetleri, 58- 1 'den 3'e kadar numaralandırılan mini DV kamera kaseti, 59- l'den 12'ye kadar numaralandırılan VHS video kaset,

Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Atatürk Düşünce Derneği üye kimliği,(Üye No: 108345-Bursa) 61- Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üye Kartı, (No: 91/128) 62- 22 Şubat 2009 tarihli Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Şube Başkanı Yemliha TÜRK tarafından ADD Genel Merkezi Ankara adresine hitaben yazılmış 7 sayfalık belge, 63- 13.06.2008 tarih ve Aysel Ahsen VURAL tarafından el yazısı ile Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu'na hitaben yazılmış 4 sayfalık belge, 64- 05.01.2008 tarihli Uludağ Üniversitesi Danışma Kurulu Toplantısı 7 sayfalık belge, 65- Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN Uludağ Üniversitesi Rektörü başlıklı 10 adet el notları, 66- Üzerinde klinik verilerinden Actonel ibaresi bulunan 20x10 cm. el yazması not defteri, 67- Üzerinde Uludağ Üniversitesi 1975 ibaresi yazılı, 20x15 cm. el yazması not defteri, 68- Üzerinde Türk Hava Yolları ibaresi yazılı kahverengi telefon fihristi, 69- Üzerinde 3 subject notebook yazılı 23x17 cm. ebatlarında el yazması olan not defteri, 70- Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait 687/6694451 hesap nolu Garanti Bankasına ait 2 adet hesap cüzdanı, 71- Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait 687/9099464 hesap nolu Garanti Bankasına ait 1 adet hesap cüzdanı, (Döviz USD) 72- Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait 0008308-9; 0202670-6 hesap numaralı 2 adet Ak Bank Hesap Cüzdanı, 73- Tarafımızdan 207'den 222'ye kadar numaralandırılan CD ve DVD, Uludağ Üniversitesi Nefroloji Kliniği içerisinde bulunan ofisinde ve müştemilatında yapılan aramada; l-(lAdet) YNS 3012200423 seri nolu YÖNSİS marka bilgisayar kasasından alınan S/N : S0ZAJ10XC19194 SP 1213C nolu hard disk, 2- Prf. Dr. Tahir BAŞTAYMAZ ve Selay YURTKURAN TOK tarafından paraf atılan ve numaralandırılan (129 Adet) CD ve DVD, 3- Prf. Dr. Tahir BAŞTA YMAZ ve Selay YURTKURAN TOK tarafından paraf atılan ve numaralandırılan (9 Adet) Disket 4-Prf. Dr. Tahir BAŞTA YMAZ ve Selay YURTKURAN TOK tarafından paraf atılan ve numaralandırılan (9 Adet) VHS videokaseti, 5-Prf. Dr. Tahir BAŞTAYMAZ ve Selay YURTKURAN TOK tarafından paraf atılan ve numaralandırılan (3 Adet) 512 MB taşınabilir bellek (Kingston marka) 6-Prf. Dr. Tahir BAŞTAYMAZ ve Selay YURTKURAN TOK tarafından paraf atılan ve numaralandırılan (1 Adet) 1 GB taşınabilir bellek (Kingston marka) 7- (10 Adet) Mustafa YURTKURAN adına Garanti Bankası dekontu, 8- (3 Adet) Star Ajans Ltd. Şti. ile ilgili Mavi dosya içerisinde belge, 9- (1 Adet) Siyah ciltli, 2448660 ile başlayan ve 0533 772 51 72 ile son bulan telefon fihristi,

10- (1 Adet) Kahverengi ve fihrist yazısı bulunan Aydoğan ÖBER ile başlayan ve Zeki bey ile biten telefon defteri, 11- (1 Adet) Sarı plastik dosya içerisinde (19) adet belge bulunan ve üzerinde Prf. Dr. Türkan SAYLAN'm mektupları yazılı dosya, 12- (1 Adet) Yeşil klasör içerisinde bulunan üzerinde 2000 yılı telefon görüşme dosyası yazılı karton, Yeşil renkli dosya içerisinde (29) adet belge ve yine aynı klasörde bulunan Kırmızı plastik dosya içerisinde (12) adet belge, 13- (49 Adet) TC Uludağ Üniversitesine yazılan ve içerisinde verdikleri dilekçeyi geri çektiklerine dair yazı bulunan İlahiyat Fakültesi mensupları tarafından yazıldığı anlaşılan dilekçe, Muğla ili Bodrum ilçesi Yalı kavak ilçesi Yalı kavak beldesi Gümüş kaya No:910/2 sayılı adresinde yapılan aramada; - 1 ve 2 numara ile numaralandırılan CD ler

- 185 sayfa 3 ile numaralandırılan doküman - 4 nolu diye işaretlendirilen 6 adet MKE yapımı SPEC 9,65 mm S.W. mermiler, - 5-6-7-8-9-10-11-12-13-14 numara ile numaralandırılmış üzerindeki kapaklardan anlaşıldığı kadarı ile film CD leri - 15 numara ile işaretlenilen yeşil zemin üzerine üzerinde skertch book / resim defteri ibaresi yazılı 5 sayfası el yazısı ile yazılmış çeşitli notları ihtiva eden beyaz telli, çizgisiz beyaz yapraklı bloknot defteri, - 16 numara ile işaretlenen Operasyon Ergenekon isimli kitap ve 17-18-19-20-21 numara ile numaralandırılan üzerinde film kapakları bulunan DVD ler - 22-23 numara ile numaralandırılmış üzerinde Çanakkale yazılı DVD ler Aynı rafların dip kısmında; - 24 numara (Denizde Hasat - 22 sayfa) - 25 numara (Çalkantılar çağı-Yeni Dünyada Maceralar -39 sayfa) - 26 numara (Ermenistan 46 sayfa) - 27 numara (Bir Ermeni tetikçisinin itirafları 23 sayfa) - 28 numara (Sıcakkanlı dış borç 12 sayfa) - 29 numara (Jeosratejik Üçlü - 9 sayfa) - 30 numara (21 yüzyıla hazırlanmak - 16 sayfa) Olarak numaralandırılan beyaz şeffaf dosyalar içerisindeki yazılar - 31-32-33-34-35-36-37-38-39-40 numara ile numaralandırılan üzerinde film kartonetleri bulunan DVD ler, Şüphelinin üst aramasında; - 1 Adet SGH-D 900 İ 357724/02/187307/4 ımei nolu cep telefonu - 1 Adet 9810060039604 seri nolu Turkcell GSM kartı ele geçirilmiştir. Ele geçen doküman incelemesinde; Muğla ili Bodrum ilçesi Yalıkavak Beldesi Gümüşkaya No:910/2 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen dokümanların İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2009 tarih ve 2009/725 sayılı kararına istinaden yapılan incelemesinde; -185 sayfa 3 ile numaralandırılan dokümanların Tahir BAŞTA YMAZ tahir@uludag.edu.tr. web adresinden 19 Temmuz 2007 Perşembe 18:49 saat diliminde çok sayıda kişinin web adresine gönderilen ve EKONOMİ&8220;YENLER BUNA NE DER ACABA ÜUYANALIM VE UYANDIRALIM... konulu ve e-mail' in eki olduğu anlaşılan dokümanın birici sayfasında AKP'nin hikayesi ve devam eden sayfalarda hikayemiz dış borçlarla başlar, ancak dış borç alan özel sektördür, Devlet ise dış kredi ödemiştir, Devlet neden dış borç öder, dış borç faiz« iç borç faizi Özel sektöre kredi açma yarışı, Al sat cenneti, Hainlik, Kumpas, Devlet malı satışta, Toplumsal sırlar satışta, Vatan Toprağı satışta, Toprak satışı, TMSF, Merkez Bankası, 60 milyar $'lık Soygun, Özet Soygun Planı Yazan Emrullah Cemil TARHAN ile devam sayfalarda KÖSTEBEK: FETHULLAHÇI İSTİHBARATÇILAR DOSYASI başlıklı detaylı bilgilerin bulunduğu, - 24 numara Denizde Hasat isimli 22 sayfa kitap çalışması olduğu, - 25 numara Çalkantılar Çağı-Yeni Dünyada Maceralar isimli 39 sayfa kitap çalışması olduğu, - 26 numara Ermenistan isimli 46 sayfa kitap çalışması olduğu, - 27 numara Bir Ekonomi tetikçisinin itirafları isimli 23 sayfa kitap çalışması olduğu, - 28 numara Sıcak para ve dış borç isimli 12 sayfa kitap çalışması olduğu, - 29 numara Jeostratejik Üçlü isimli 9 sayfa kitap çalışması olduğu, - 30 numara 21 yüzyıla hazırlanmak isimli 16 sayfa kitap çalışması olduğu, Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı adresinde yapılan aramada, edilen dokümanların yapılan incelemesinde;



O


Arama sırasında 1 den 15'e kadar numaralandırılmış ancak arama tutanağına yazılması unutulan resimlerin hazır bulunan Mustafa Abbas YURTKURAN ve Avukatı Adnan Uğur KILIÇ huzurun da tutanak altına alman resimlerin yapılan incelemesinde; 1 numaralı Resimde; Şener ERUYGUR ve Vural SAVAŞ'ın resimlerinin olduğu. 2 numaralı Resimde; Şener ERUYGUR ve Sinan AYGÜN'ün resimlerinin olduğu. 3, 4 ve 6 numaralı resimlerde; İlhan SELÇUK ve Mustafa Abbas YURTKURAN'ın yan yana resimlerinin olduğu, 5 numaralı resimde; Şener ERUYGUR, Sinan AYGÜN ve Vural SAVAŞ, Münür Kemal YAVUZ, Tuncer KILINÇ'ın resminin olduğu, 7 numaralı resimde; Levent ERSÖZ ve Mustafa Abbas YURTKURAN'ın beraber resimlerinin olduğu ayrıca aynı resmin arkasında (11 Aralık 2007/ Kervansaray Levent ERSÖZ Paşanın Konferansı) şeklinde ibarenin bulunduğu, 10 numaralı resimde; Şener ERUYGUR resminin olduğu, 11 numaralı resimde; Kemal ALEMDAROĞLU, Sinan AYGÜN, İlhan SELÇUK ve Rıza Ferit BERNAY'm resimlerinin olduğu, 12 numaralı resimde; Kemal ALEMDAROĞLU, Mustafa Abbas YURTKURAN ve Fatih HİLMİOĞLU'nun resimlerinin olduğu, 13 numaralı resimde; Şener ERUYGUR, Sinan AYGÜN ve İlhan SELÇUK, Münür Kemal YAVUZ un resminin olduğu, 14 numaralı resimde; Levent ERSÖZ Mustafa Abbas YURTKURAN ve beraberinde birçok şahsın bulunduğu resmin olduğu, 15 numaralı resimde; Levent ERSÖZ (olduğu değerlendirilen) ve Mustafa Abbas YURTKURAN'ın beraber resimlerinin olduğu,

60 numarası verilen dokümanın Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Atatürk Düşünce Derneği üye kimliği,(Üye No: 108345-Bursa) olduğu, 61 numarası verilen dokümanın Mustafa Abbas YURTKURAN' a ait Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üye Kartı, ( No: 91/128) olduğu, 62 numarası verilen dokümanın 22 Şubat 2009 tarihli Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Şube Başkanı Yemliha TÜRK tarafından ADD Genel Merkezi Ankara adresine hitaben yazılmış 7 sayfalık belge olduğu , 63 numarası verilen dokümanın 13.06.2008 tarih ve Aysel Ahsen VURAL tarafından el yazısı ile Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu'na hitaben yazılmış 4 sayfalık belge olduğu, 64 numarası verilen 05.01.2008 tarihli Uludağ Üniversitesi Danışma Kurulu Toplantısı 7 sayfalık belge olduğu ve belgenin içeriğinde; Mustafa YURTKURAN'nm Rektör olduğu dönem süresince yaptıkları ve yeni rektör seçiminde Merih YURTKURAN için izlenmesi gereken yollar ile diğer adayların değerlendirildiği ve ne yapılması anlatıldığı doküman olduğu, 65 numarası verilen Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN Uludağ Üniversitesi Rektörü başlıklı 10 adet el yazması notların olduğu , 68 numarası verilen üzerinde Türk Hava Yolları ibaresi yazılı kahverengi telefon fihristi içeriğinde; Çok sayıda kişinin harf sırasına göre telefon numaralarının bulunduğu, 69 numarası verilen üzerinde 3 subject notebook yazılı 23x17 cm. ebatlarında el yazması olan spiral not defteri içeriğinde; isim, notlar ve telefon numaralarının el yazısı ile yazıldığı doküman olduğu, Bursa Uludağ Üniversitesi Nefroloji Kliniği içerisindeki ofisinde yapılan aramada edilen dokümanların yapılan incelemesinde; Uludağ Üniversitesi Telefonları Dosyası İsimli Yeşil Klasör içerisinde; 2000 yılının Uludağ Üniversitesine bağlı bulunan Fakülte, Yüksek Okul ve Bazı Öğretim görevlilerine ait Telefon Numaraları ve fatura bilgilerinin olduğu. Siyah Telefon fihristinde; Mustafa BALBAY, ITurşit TOLON, İlhan SELÇUK, Levent ERSÖZ, Mehmet HABERAL, Zekeriya ÖZTÜRK. Serhan BOLUK, Tuncay ÖZKAN, Türkan SAYLAN, Tuncer KILIÇ ve Şener ERUYGUR isimlerinin ve telefonlarının bulunduğu aynı fihrist içinde çok sayıda bürokrat, siyasetçi, emekli asker ve kamu görevlilerinin isim ve telefonlarının olduğu,

Prof. Dr. Türkan SAYLAN'ın Mektupları ibaresi bulunan sarı renkli föy dosyasının içerisinde; Türkan SAYLAN tarafından Cumhurbaşkanı' na, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine ve YÖK Başkanı Erdoğan TEZİÇ' e yazılmış mektupların fax çıktılarının fotokopileri olduğu, Üzerinde FİHRİST İbaresi bulunan kahverengi telefon fihristi içerisinde; çok sayıda kurum, kuruluş ve şahsın isim ve telefon numaraları elde edilmiştir,

BURSA İli Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak no:2 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen 222 ADET CD/DVD ve diğer dijital materyallerin incelenmesinde;

49 nolu CD: Ocak 2005, Şubat 2005, Mart 2005, Nisan 2005 aylarına ait olan ve Mustafa YURTKURAN hakkında çıkmış haberlerin toplandığı klasörlerin olduğu bu klasörlerden Ocak 2005 isimli klasör içerisinde Rauf DENKTAŞ'ın ADD ve Uludağ Üniversitesi ile ortak düzenlemiş olan konferans haberlerinin resimlerinin olduğu,

51 nolu CD: Mayıs 2007 klasöründe 01-05-07-2 isimli gazete haberinde BİN KERE İMZAMI ATARIM başlıklı yazıda Mustafa YURTKURAN'nm yapılan mitinglere destek verdiğine dair beyanatlarının bulunduğu,

53 nolu CD: Eylül 2005 klasöründe 19-09-05-2 isimli gazete haberinde Ermeni Tehciri ve Savunu Modelimiz 1 başlıklı yazıda Ermeni konferansı düzenlenmesine karşın 18 Üniversitenin Ermeni mezalimi konferansı düzenleme kararı aldıklarını, Uludağ Üniversitesinin de ADD, Müdafii Hukuk Cemiyeti, Türk Ocağı, BGC ve SMMMO bursa şubeleri ile Orhangazi'de konferans düzenledikleri hakkında Necati KARTAL tarafından yazılmış köşe yazısı olduğu,

93 nolu CD: Atatürk ilke ve devrimlerine karşı eylem ve söylemler Prof. Dr. Cemil YILMAZ ibareli içeriğinde Karşı Devrim isimli Povverpoint sunumu bulunduğu; Çeşitli görsel efektlerle hazırlanan bu sunumun halkı mevcut yasama ve yürütme organı ile Cumhurbaşkanlığı makamına karşı görüntü ve yazıların bulunduğu; içerik olarak ülkenin irticai faaliyetlerle elden gittiğinin vurgulandığı, aynı zamanda mevcut ve eski bazı yöneticiler hakkında cemaat ve tarikat mensubu olduğu iddialarını da içeren bilgilerin bulunduğu,

95 nolu CD: Bursa Uludağ Rotary Kulübü 26.04.2004 saat:20.22 tarihli görüntüyle başladığı,

147 nolu CD: Çanakkale Cumhuriyet Mitinglerinin olduğu görüntülerde 00:02:08- 00:02:13 arasında "aman gösterme resmi araçtayız kızar." İfadelerinin geçtiği; 00:06:50'de ve görüntü içerisinde muhtelif yerlerde Mustafa Abbas YURTKURAN ile Tuncay ÖZKAN'in ile aynı karede yer aldığı; 00:08:28-00:09:01 arasında "... Sırayla yabancıya satılmaktadır" dediği, buna karşı topluluğun kaça sattın vatanı, Kasımpaşa imamı şeklinde tezahüratlar yaptıkları kendisiyle buna kafa ve yumruk sallayarak topluluğu galeyana getirdiği topluluğun yaptığı tezahüratlar yapıldığı,

125 nolu CD: Ankara ilinde yapılan birçok Üniversite Rektörünün katıldığı ve ORDU GÖREVE pankartlarının açıldığı aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1536, 2008/1756 sayılı soruşturmalarında gözaltına alınan Kemal ALEMDAROĞLU ve Kemal GÜRÜZ ile halen gözaltında bulunan Fatih HİLMİOĞLU ve Mustafa Abbas YURTKURA'm da bulunduğu fotoğraflar olduğu,

153 nolu CD:İçerisinde hayvan pornosu ve diğer pornografik görüntülerin bulunduğu, ( Bu CD. de yer alan görüntüler sebebiyle müstehcenlik suçundan soruşturma evrakı ayrılarak 10.06.2009 tarih, 2009/1283 soruşturma, 2009/247 sayılı görevsizlik kararı ekinde Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.)

Şüphelinin evinde yapılan aramada bulunan Western Digital marka WXE 107655493 seri numaralı harici hard diskin işletim sistemi tarafından kullanılmayan alanında sauna ve soyunma odasında gizlice çekildiği anlaşılan farklı bayanlara ait müstehcen görüntüler içeren 26 resim dosyasının bulunduğu, (Bu harddiskte yer alan görüntüler sebebiyle özel hayatın gizliliği suçundan soruşturma evrakı ayrılarak 2009/1524 soruşturma sayılı görevsizlik kararı ekinde Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.)

Bursa Uludağ Üniversitesi Nefroloji Kliniği içerisinde bulunan ofisinde yapılan aramada elde edilen 129 ADET CD/DVD'nin yapılan incelemesinde;

21 NOLU CD: içerisinde; "Rektör Hocanın Afyonda Atatürkçü düşünce sistemi konferansı" isimli klasör içerisinde Mustafa Abbas YURTKURAN ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1756 sayılı soruşturması kapsamında gözaltına alman TUNCER KILIÇ'ın yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1756 sayılı soruşturması kapsamında tutuklanan Mehmet Şener ERUYGUR'un başkanlığını yaptığı ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ AFYON ŞUBESİNDE yapmış oldukları konferans fotoğrafları olduğu,

27 NOLU DVD: Mustafa Abbas YURTKURAN'm ULUSAL KANAL televizyonunda yayınlanan NELER OLUYOR isimli programda yaptığı konuşmalar olduğu,

84 NOLU CD: ULUSAL GÜVENLİK VE ULUSAL BÜTÜNLÜK başlıklı YAZAN M. Şener ERUYGUR Değiştirilme tarihi 25.02.2006 olan sunu olduğu,

88, 107 VE 108 NOLU CD' lerinde 84 nolu CD' nin aynısı olduğu,

Muğla İli Bodrum İlçesi Yalı kavak Beldesi Gümüş kaya NO:910/2 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen CD/DVD' lerin yapılan incelemesinde;

22 NOLU DVD: Çanakkale Cumhuriyet Mitinglerinin görüntüleri olduğu ,

23 NOLU DVD: 22 NOLU DVD'nin kopyası olduğu anlaşılmıştır.

c-Telefon Görüşmeleri: değiştir

Tape No: 5609, 08.09.2008 tarihinde saat 13.29' da Mustafa YURTKURAN ile LEVENT G. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; MUSTAFA YURTKURAN'm "İyiyim yavaş yavaş toplanıyoruz işte Cuma günü geliyoruz Allanın izni ile "... "Çelengi bizim üniversitedeki Atatürk anıtına koyacaklarmış" dediği, LEVENT' in "Haa Allah allah gerekçe neymiş hocam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Gerekçe yok anladığım kadarı ile bu Atatürk matatürk işlerinde böyle Akp'nin fazla dikkatini çekmek istemiyorum" dediği, LEVENT' in "Halla halla halla anladım hocam ben bunu yazayım ya olur mu böyle bir şey biz yılardır hep sabahleyin" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Şimdi bu adamlar on kas şeyi de üniversitenin açılış törenini de kaldırmışlar şeyi de kaldırdılar biliyorsun" dediği, Levent' in "Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Ramazan münasebeti ile resepsiyon da vermiyorlar" dediği, Levent' in " Oo çok güzel oh" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın " Resepsiyonu şeyde vereceklermiş sonra şimdi milletin teravisi varmış ıı iftarı varmış içki içmezmiş" dediği, Levent' in " Iı ama işte bu mahalle baskısı ya sanki medya kendi kuruluş yıl dönümünü on bir eylülden aşağıya çekti bilmem geçen hafta içinde açıkladı ...(anlaşılmıyor) top yekûn gidip biat ettiler" dediği, ..." Ha ee başarı ile ve seçimle alnının akı ile ıı geldi diyor Rektör için EFE CENGİZ için kazanarak geldi kazanarak geldi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Nesini kazınmış neyi kim kazanarak geldi" dediği, Levent' in "Hiç hiç hiç hiç iyice gemi azı aldılar hocam ya yani böyle bi üç sütunlu falan ben bunu haber ...(anlaşılmıyor) " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Üzme kendini" dediği, Levent' in " Hayır üzmüyorum ya ben ...(anlaşılmıyor) " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Sen bunu hem haber yap hem ıı" dediği, Levent' in " Tamam hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Köşe yazısı yap Cumhuriyete geçir AKP nin rektörü" dediği, Levent' in "Yazarım yazarım ...(anlaşılmıyor) AKP nin Rektörü törenleri de artık vay vay vay" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Evet bir tören ee kartı ele geçir de davetlisi" dediği, Levent' in " Tamam hocam bakim şimdi hemen bakarım ona" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Oo şeyden TAHİR den falan bulursun onları da" dediği, Levent' in "Yo bulurum bu tabi tabi bulurum hocam merak etme bulurum" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " İnternette de vardır canım" dediği,...

Tape No:5611, 19.09.2008 tarihinde saat 18.07' de Mustafa YURTKURAN ile X BAYAN ŞAHIS arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; NOT: MUSTAFA YURTKURAN, MUKADDES ERUYGUR' U ARIYOR. TELEFONUNA X ERKEK ŞAHIS BAKIYOR.X ERKEK ŞAHIS'in "MUKADDES hanımın telefonu" " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Heee ben Doktor MUSTAFA YURTKURAN bir dakika Mukaddes hanıma verir misin telefonu " dediği, X ERKEK ŞAHIS'm "Eeee efendim şu an Mukaddes hanım yok da kızına versem olur ww?NOT: X ERKEK ŞAHIS TELEFONU MUKADDES ERUYGUR' UN KIZINA VERİYOR. X BAYAN ŞAHIS'm "Haaa merhaba Mustafa bey " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Rahatsız ettim kusura bakmayın " dediği, X BAYAN ŞAHIS'in "Estağfurullah kızıyım ben buyurun " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Şimdi size tamam anladım sesinizi aldım şimdi sizin yanınızdan ayrıldıktan sonra ben burada bir eeee toplantı yaptım" dediği, X BAYAN ŞAHIS'm "Evet dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Arkadaşlarla uzun uzun bir görüşmeler yaptık" dediği, X BAYAN ŞAHIS'in "Evet" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Yarın eee siz ve Mukaddes hanıma bizim TURGUT ÜNLÜ bey ile genel sekreter S UNA Y bey SUAY BEY' dediği, X BAYAN ŞAHIS'ın "SUAY KARAMAN hu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Hee Karaman son derece önemli kısa bir şeyler anlatacaklar" dediği, X BAYAN ŞAHIS'ın "Tamam tamam oldu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Tamam mı? " dediği, X BAYAN ŞAHIS'ın "Oldu efendim yarın mı gelicekler" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Yarın siz onları bi yarın yarın gelecekler ve size anlatacaklar Turgut beyle beraber gelecekler Turgut beyi gösterdim ya orda size" dediği, X BAYAN ŞAHIS'm "Gösterdiniz hatırlıyorum" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Bu hep burada duruyor size gidiyor geliyor her gün İstanbul dan"... "Evet siz güvenerek onları dinleyin"... "Sonrada ben geleciğim tamam mı? " dediği, X BAYAN ŞAHIS'ın "Oldu efendim tamam oldu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Yani ertesi günde ben geleceğim" dediği, Tape No: 5612, 13.10.2008 tarihinde saat 18.27' de Mustafa YURTKURAN ile TAHİR B. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'm " Şimdi bu ERDEM birazcık ibnelik yapıyor" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Benim hiç bir şeyden ondan haberim yok sizin koruma altında olduğunuzu bilmiyorum" dediği, TAHİR'ın "Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "İşte polis rektör olduğunuz için verildi bilmem ne diyor bugün ben buldum çıkarttım ona yazılmış yazı var" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Koruma görevlisi olarak işte sivil özel güvenlik tarafından korunmama" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Beş tane tabanca şey beş tane eeee güvenlik görevlisi ve iki tane sivil korumanın" dediği, TAHİR ' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Bulundurulmasına dair İl Güvenlik Kurulu kararını kendisi çoğaltıp benim korumam zamanında bizim evi koruyan ekibe dağıtmış" dediği, TAHİR ' in "Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Biri sorarsa işte elimizde olsun diye" dediği, TAHİR ' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi bana diyor ki bende hiçbir belge yok hiçbir şey bilmiyorum işte o belgeyi bir ele geçirebilir sek ondan sonrası kolay bilmem ne falan filan" dediği, TAHİR ' in " Hunin hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Tipik bir bugün telefon etti bana ben rektör beyle görüştüm rektör bey kesinlikle MUSTAFA YURTKURAN a bir güvenlik veremeyiz resmi güvenlik görevlisi kapısında oturması lazım diyor işte biliyorsunuz hocam bende bir belge sunamadım halbuki ben ona demişim git anlat kardeşim bu işin şeklini şemailini doğru dürüst anlat" dediği, TAHİR ' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Ee ben rektör beye nasıl karşı durayım dedi karşı durma dedim anlat yani olayın şekli şemaili budur diye anlat efendim" dediği, TAHİR ' in "Tamam hocam siz benden ben ben devreye girip konuşayım mı ne oluyor diye böyle bir evrak var" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Sen şimdi devreye girip onu korkut" dediği, TAHİR ' in " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yani rektör hoca de OSMAN paşayı da ayaklandıracak de" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "Rektöründe bu Jandarma teşkilatının kankası olduğunu herkes biliyor de" dediği, TAHİR ' in " Evet evet " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Emniyet Genel Müdürü de bu adamın kankası de" dediği,

Tape No: 5613, 13.10.2008 tarihinde saat 18.31' de Mustafa YURTKURAN ile KEMAL GÜRÜZ arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün " Ya ne diyeyim Ankara Üniversitesinde bugün seçim yaptı şey bu yeni rektör iyide çocuktur" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ya o çok efendi bir adamdır biliyorum ne seçimi yapmış" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " İlahiyatta yobazlar kazandı MUALLA S. kaybetti ziraatta ya bu bu soytarılık nerden çıktı neyin seçimi yapıyorsun kimin ya kardeşim bunlar sözde Cumhuriyetçi Atatürkçü adamlar biliyor musun" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Abi bunlar bunlar sana bir şey söyleyeyim mi bunlar AKP nin rektörü olduklarının bilincindeler sana söyleyeyim bak samimiyetle söylüyorum hiç bi abartı yoktur bunlar kesinlikle ADD nin rektörü olduğunu biliyorlar abi ve olaya o gözle bakıyorlar" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " AKP nin ADD nin değil" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " AKP nin işte sabahtan beri ADD ile uğraşıyorum toplantı üstüne toplantı" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " ŞENER Paşanın durumu nasıl sağlık durumu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Kötü kötü"dedigı, Kemal GÜRÜZ'ün " Adam Allah korusun kim verecek hesabını bunun" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yok adam bitti abi adam yok artık yani ha öldü ha yaşıyor sen boş ver o adamın konuşup konuşmayacağı bundan sonra belli değil yürüyüp yürüyemeyeceği belli değil akciğerleri perişan bundan sonra oksijensiz yaşayamıyor belki ömrü boyunca yaşayamayacak her 3 saatte bir oksijen alması gerekiyor yani ne söyleyeyim Şener Paşanın durumu kötü" dediği, ... Mustafa YURTKURAN'm "Son gece tabi son gece Cumhurbaşkanının köşküne çağrılmış atamadan bir gece önce" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ne yapmışsa ...(anlaşılmadı) " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Genel sekreter demiş ki bak eski rektörünüz çok böyle politikaya falan bulaşmıştı Atatürk matatürk diye sağda solda nutuklar atıyordu bunların hiç biri atılmayacak" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün... (anlaşılmadı) neydi MUSTAFA bir şey diyordu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "He Mustafa"dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Şimdi dekanmış ENVER in dekanıydı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi dinle"dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bunların hepsi ya.... Enver ya " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bunların hiç birini istemiyoruz demiş nutuk atmayacaksın başörtüsünden sorun istemiyoruz demiş bunları bana Mete anlattı ve şimdi şimdi düşün üniversitede eğer nüfus kağıdını gösterirken binalara baş örtüsüyle girebiliyorsun çünkü ben öğrenci değilim al nüfus kağıdımı dedin mi serbest hastaneye değil ha...(anlaşılmadı)"dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " E çıkart abi bunları televizyonlarda ya" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "E tamam başlayacağım bende mücadeleye tabi başlayacağım mücadeleye tabi başlayacağım GÖZEN de imzaladı yolladı STATE ÜNİVERSTY OF NEJVYORK un belgelerini ben imzalayıp yollamıştım şeylerini anlaşma protokolünü tamam mı GÖZEN de de imzalayıp yolladı geçtiğimiz perşembe gününden bu tarafa rektör beyden 3 defa görüşme talep ettim görüşemedim telefonda dahi görüşemedim" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm " Yani inanılmaz bir ee Türkiye de şey var sıkıntı var"dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Buralara yolun düşüyormuş hiç" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "İşte bu ADD yi ele alma hareketi var şimdi ee yaş ne akışına vereceğiz ya da genel başkanlığı ben alacağım"dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Sen al sen" dediği, ...

Tape No: 5614, 24.10.2008 tarihinde saat 14*57 de Mustafa YURTKURAN ile ZEYNEP isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; ZEYNEP' in "Sıkkınım sıkkınım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Niye niye" dediği, ZEYNEP' in " Ee ne bileyim özlüyorum seni " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Allah büyüktür bu şeyi nereden öğrendin dinleme cihazları getirildiğini Emniyet tarafından" dediği, ZEYNEP' in " Başvurulduğunu" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Hım" dediği, Zeynep' in "Şeyden ERDEM den ama ama sen bilme onu gene " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Heeee" dediği, Zeynep' in "İşte oradan öğrendim ondan haber alıyorum ben" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Dinleme cihazımı koyacaklarmış üniversiteye" dediği, Zeynep' in "Hu hm izin istemişler " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Şey koymak için" dediği, ZEYNEP' in " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Kimi dinleyeceklermiş beni mi" dediği, ZEYNEP' in " Ne bileyim ya kimi dinleyecekler de " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Tamam" dediği, Zeynep' in "İşte haberin olsun diye söyledim" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "İyi yaptın şey geldi" dediği, ZEYNEP' in " Kaçta şey uçağın" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "on dokuz küsur" dediği, ZEYNEP' in "Hm on dokuz otuz" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " REFİK geldi iflas ettirmek için onu olmadık numara çekiyorlarmış" dediği, ZEYNEP' in " Hım" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Şeyi Diyarbakırlı bir şirkete bir gün içinde vermişler eeee üniversitenin temizlik ihalesini" dediği, Zeynep' in "Hıımi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Refik'i çıkartmışlar oradan... Mustafa YURTKURAN'ın " Bu ŞAHİN' in bu tip ayaklan var mıdır" dediği, ZEYNEP' in "Çok yok" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Rüşvet hırsızlık bilmem ne gibi" dediği, ZEYNEP' in "Yoktur öyle şeyleri yoktur ama bilmiyoruz tabi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Şimdi tabi ama büyük rakamlar başladı ...(anlaşılmadı) içinde onlar bir günde Diyarbakırlı bir firmaya vermişler ihaleyi" dediği, ZEYNEP' in "Eee olabilir bilmiyorum yani " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Pazarlık mazarIıkyapmadan" dediği, ZEYNEP' in "Öyle bir şey olsa kokusu çıkar nasıl olsa" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bekleyip göreceğiz" dediği, ZEYNEP' in " Evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bekleyip göreceğiz canım öpüyorum seni" dediği, Zeynep' in "Sen daha MERİ hocayla konuşmadın değil mi hiç bir şey " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Hiç bir şey konuşmadım daha ben gö....... kurtarmaya çalışıyorum" dediği,

Tape No: 5615, 03.11.2008 tarihinde saat 15.15' de Mustafa YURTKURAN ile X ERKEK ŞAHIS arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın " Buradayım, bir haber vereyim sana da belki kullanabiliriz bunu" dediği, X Erkek Şahısın " Buyurun hocam " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bir ağaç katliamıyla karşı kar siyayız, otopark yapacağız diye oditoryumun arkasındaki yirmi yıllık çınarları kestiler, şeyleri çamları" dediği, X Erkek Şahısın "Hı, taşınıyorlar mı peki?" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yok çünkü tutmaz zaten, yirmi yaşındaki öyle kolay taşınmaz" dediği, ... Erkek Şahısın " E ne yaptınız, nereye gidip geliyorsunuz boyuna ya nerelere gidiyorsunuz?" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Ya şimdi bize bu ŞENER PAŞA nın yerine ADD başkanlığına getirmek için çok baskı var üstümde" dediği, X Erkek Şahısın " Sizi mi? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "He, işte onu bir bakalım bir nasıl atlatırız bu işi diye, nasıl doğru yol nedir, doğrusu nedir diye. İşte onun için biraz toplantılar yapıyorum işte konuşuyorum işte Cumartesi günü Balıkesir de toplantı var orda konuşacağım, Cumartesi akşamı ee şeyi ECEVİT i anma toplantısı var orda konuşacağım" dediği, X Erkek Şahısın " Hıkı " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Pazar günü burada ki ADD nin, e şey Pazartesi günü pardon. Bunlar pazar günü özür dilerim, pazartesi burada ADD de şey konuşacağım şu Atatürk ün mirasını anlatacağım" dediği, X Erkek Şahısın "Hıhı, ohoo hiç bitmiyor yani" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yani o çok talepte var, Türkiye'nin her tarafından, işte bakalım bilmiyorum onlarla bir oturmak konuşmak lazım yani ne yaparız, ne ederiz." dediği, X Erkek Şahısın "Anladım, anladım" dediği,

Tape No: 5616, 25.11.2008 tarihinde saat 10.01' da Mustafa YURTKURAN ile GÜRHAN arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ne yapıyorsun? İyiyim valla. Dolanıyorum Türkiye yi. "... 'Antalya daydım, geldim. Oturuma gittim. Gece üçte geldim. " dediği, GÜRHAN'm "Oh maşallah. Maşallah. Bi bizim bizim telefonda da hala ben geçen bahsediyorum. Rektör hoca diyorum. Hangisi diyorlar ya. Bizim bi tane rektör hocamız var. Öyle kaldı telefonda... (anlaşılmıyor) yazıyor. " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ya estağfurullah. Olur mu öyle şey. Bende Ankara ya gidiyorum işte. Gitmeden Genel Başkana falan bi konuşalım diyecektim." Dediği, Gürhan'ın "Bu bi kadın var. MELEK midir, nedir? Şimdi şişmanca " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " MELEK D" dediği, GÜRHAN'm " D. mi, hı. O kız ya. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Evet. Bunun bütün bunun basınla halkla ilişkiler müdiresi oldu. Profesör." dediği, GÜRHAN'm " Hin, öyle mi? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " O nun tekidir. Çok adi bir kadındır" dediği, GÜRHAN'ın " Hee. Şimdi beni bi aradı. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Hee" dediği, GÜRHAN'm " Ben şimdi Levent ile bunu paylaşmadım. Eeee şey anlamda. İşte Levent Bey şöyle yapıyor, böyle yapıyor. Gideceğim DENİZ beyle görüşeceğim de bilmem. Bi dakika dedim. Siz karıştırdınız galiba. Kimi aradınız Siz dedim. Ya GÜRHAN Bey sizi. Evet benim dedim." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "i/e" dediği, ..."Sizi süründüreceğiz, attıracağız işten, bilmem ne. Tabi kadın da delilenmiş, basmış buna hakareti, kapatmış telefonu. Yani şey çok adi bir çaba içerisinde. Bak nerelere gidiyor. Deniz beye söyleyecek. Sen kimsin lan Deniz beye söyleyeceksin." dediği, GÜRHAN'in "Hayır dedim ya dedim sen dedim" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Eş....oğlu eş..." dediği, GÜRHAN'ın " Deniz Bey bile anlamaz bile dedim ne olduğunu. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Hay bi dakika ya sen nasıl ulaşacaksın Deniz Beye. Kimsin de ulaşacağın. Bi bo... zannediyorlar bunlar" dediği,..." Onları iptal ettiler. Bu kadar aşağılık insanlar. Neyse boş ver. Gürhan biz kendi işimize bakalım. Ben şimdi" dediği, Gürhan'ın "Tabi tabi hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Konferans konferans dolaşıyorum" dediği, Gürhan'ın "Tamam hocam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Dün Bodrum 'da Muğla yöresini topladım" dediği, GÜRHAN'ın "Oh" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Eee ADD ye çok güzel bi konferans verdik orda. Müthiş kalabalık. İnanılmaz ilgili bir şey oldu" dediği, GÜRHAN'ın " Muğ. Muğla da mı verdiniz hocam? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Hıh" dediği, GÜRHAN'ın " Muğla'da mı verdiniz? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Öğretmenlik, öğretmen. Bod, Bodrum da." dediği, Gürhan'ın "Ha Bodrum da. Hum" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Bodrum da Muğla yöresinin olduğu gibi topladık Öğretmenler günü münasebetiyle Türk eğitim sistemi, Atatürkçü eğitim politikası vesaire. Ondan önce Antalya daydım. Yani izlenimlerimde gayet iyi." dediği, GÜRHAN'ın "Vay" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bundan önce Erzurum daydım biliyorsun." dediği, GÜRHAN'ın " Ooo her yeri dolaşıyorsun hocam vallah. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Dolaşıyorum. Trabzon daydım. Erzurum daydım. Eeee çok keyifli oluyor yani ve izlenimlerim de gayet enteresan." dediği, GÜRHAN'ın " Çok güzel ya. Çok güzel. Bu önemli hocam. Bunla devam edeceğiz" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Edeceğiz. Başka çaremiz yok." dediği, Gürhan'ın "E geleceğe" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yani işte konuşmamız gereken bazı noktalar var, bir." dediği, GÜRHAN'ın " Tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "İkincisi işte Deniz beyle de konuşmam gereken noktalar var. Yani ADD genel başkanlığına alayım mı, ala mıyım mı? Alırsak mı faydası olur bize yoksa böyle arkada istediğimiz gibi hareket ediyoruz, öyle" dediği, Gürhan'ın "Evet evet evet. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Bunları bi konuşmamız lazım. " dediği...

Tape No: 5617, 16.12.2008 tarihinde saat 14.02' de Mustafa YURTKURAN ile KEMAL GÜRÜZ arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; MUSTAFA YURTKURAN'ın "Görmedim abi beni de şey aradı ıı görüştüm gayet iyi bir şekilde" dediği, KEMAL' in "Kim? " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ee YÜKSEL" dediği, KEMAL' in "Öylemi ne yapıyormuş" dediği, KEMAL' in "Şeye gittik Karaiplere vapur gezisine inanılmaz bir şey ya" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Oh kimle gittin yalnız mı gittiniz" dediği, KEMAL' in "Yok GÜN AY la ikimiz yalnız gittik " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ha GÜNDÜZ le ikiniz ya o bir kaç aile daha böyle yakın anlaşan dostu oldu mu çok keyifli" dediği, KEMAL' in "Yani yani ayarladım ya ver şunu yapalım da yedi yüz dolar" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ben yapıyorum her sene o tip şeyleri yapıyoruz biz MELİK le" dediği, KEMAL' in "Yedi yüz dolar"... "Memleketi bitirdiler" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Üniversitenin yıkılışını seyrediyoruz" dediği, KEMAL' in "Ee her yer öyle"... "AHMET NECDET SEZER le ERDOĞAN TEZİÇ in büyük eseri" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yani nasıl bitiriş" dediği, KEMAL' in "Bütün olay KEMAL ALEMDAROĞLU ile başlamıştır Kemale yapılan" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Evet haklısın kırılma noktası odur" dediği, KEMAL' in "Ve orda sessiz kalmıştır herkes ayıptır yav" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Kırılma noktası odur kırılma noktası odur yani"... "Yani bu adam adeta yıkım memuru olarak yani bu ERDOĞAN la ...(anlaşılmıyor) Y. ya HALİL E. de ...(anlaşılmıyor) Y. büyük devrimci Atatürkçü"... "Hepsi hepsi girdiler koltuk ama aman bir daha seçtirebilir miyiz YÖK e diye nasıl seçilecekler A. ya dedim ki yalakalık yapın yapın göreceğim dedim" dediği, KEMAL' in "Ya onu bırak ta onun onun adını ağzına alma lütfen ...(anlaşılmıyor) " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yakında ananızın a....nı göreceksiniz dedim" dediği, KEMAL' in "Ağzını kirletme böyle ve köpek dedim boşuna mı dedim köpek diye"... "Yalaka yalaka ki nasıl yalaka yav böyle yalaka olur mu? " dediği, KEMAL' in "Peki RİZA ya ne diyorsun" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Rıza bambaşka bir yalaka çıktı" dediği, KEMAL' in "Yav bak bu adam biliyorsun ...(anlaşılmıyor) ben bir gün yalnız bıraktım mı bunu bilmiyor" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Abı ben taktım televizyonlarda eğer Rıza tanısaydı bu gün Türkiye şey ee Gazi Üniversitesi böyle olmazdı bilmem ne falan diye konuşma yaptığım herife bak yav" dediği, KEMAL' in "Ya olacak şey değil yav bunlar böyle Mustafacığım onun için" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ben senin kıymetini çok iyi biliyorum abi onu hiç ondan en ufak bir" dediği, KEMAL' in "Hayatımı hiç kimseye arkasından bir şey yapmadım" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "şey hiç hiç bir şekilde ee seninle ilgili dostluğum arkadaşlığım ahbaplığım hiç bir şekilde şey yoktur en ufak bir içimde şey sıkıntı yoktur" dediği, KEMAL' in "Benim de öyle vallaha ...(anlaşılmıyor) sana şey yapmam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ne olursa olsun sen benim dostumsun" dediği, KEMAL' in "Bu Rıza ya çok kırıldım ya,yav sekreteri arıyor veriyor Mustafa" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Si et abi ben sana söylüyorum ne olursa olsun sen benim dostumsun bu yaşta önemli olan" dediği, KEMAL' in "...(anlaşılmıyor) sağcılardan çok az adam çıkıyor be" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Başka ...(anlaşılmıyor) adam varmı i... i dir her yerde i....dir" dediği, KEMAL' in "Valla değil mi bunun şeyi yok ya bunlar hep valla" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Demek ki demek ki biz güçlüyken siz yalakalık bilmem ne biz gücümüz gitti si.... et yani" dediği, KEMAL' in "Ne diyeceğim yav Mustafa sana belediye başkanlığı için her hangi bir ...(anlaşılmıyor) var mı" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yokyok hiç yanaştırmadım ıı stratejik olarak ta kestik önünü" dediği, KEMAL' in "Öylemi he" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yani kestik evet kestik önünü ki şey olmasın diye ee harcanmayalım diye" dediği, KEMAL' in "Hu yani fakat bi burada Ankara da çok yakın galiba yani" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ankara da KARAY ALÇIN a sıkı destek vermeniz lazım abi" dediği, KEMAL' in "Ee veriyoruz zaten yani" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yani ıı Karayalçın a vereceğiniz destek Ankara yi kurtarabilir Bursa 'da da çok iyi bir aday çıkarttık" dediği, KEMAL' in "Öylemi kim Bursa daki adam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "KAMİL KOÇ otobüslerinin kızı sahibi yani" dediği, KEMAL' in "Oooh kız ya kadın yani" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Kadın kadın " dediği, KEMAL' in "Ee çok iyi iş yaptınız" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Kocası bizde Profesör" dediği, KEMAL' in "Çok iyi yapmışsınız" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Kocası bizde o ortopedi profesörü benim has adamımdır kocası kendisi de çok sağlam kızdır Atatürkçü'dür hiç çizgisinden vazcaymamıştır " dediği, KEMAL' in "Bizim YILMAZ niye kıvırtıyor nedir ya Yılmaz da ah ulan ah ...(anlaşılmıyor) " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Hangi Yılmaz" dediği, KEMAL' in B. dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yav abiimm bilmiyorsun ben" dediği, KEMAL' in "Bak Mustafa hocam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Sen sen bana dedin ki ulan bu adama güvenip sakın yola çıkmayın yolda bırakır sizi diye" dediği, KEMAL' in "Hayır şeydi yani dolu değildir" dediği,

Tape No:5618, 22.12.2008 tarihinde saat 13.07' de Mustafa YURTKURAN ile FATİH A. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; Fatih' in "Mustafa bey saygılar FATİH ben, FATİHA. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Buyurun efendim" dediği, Fatih' in " VAKİT GAZETESİ Ankara Haber Müdürü hocam nasılsınız" dediği, "...Ha şey deki faaliyetleriniz biraz daha her halde arttı dimi hocam dernekteki ADD deki yani hep sizin imzanızla açıklamalar falan çıkıyor" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Yani faaliyet demiyim de biraz sorumluluğumuz arttı diyelim" dediği, FATİH ' in "Ha sorumluluk yani o anlamda söylüyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Evet evet evet " dediği, FATİH ' in "Hocam bu şeyle ilgili bir açıklama falan bilmiyorum benim mi gözümden kaçtı bu kampanyacılar var ya biz bunları bir haftadır manşetten" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " O cevap verdik onlara cevap verdik ADD sayfasına girersen" dediği, FATİH ' in "İşte ana sayfada göremedim ben" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın '" Var var var ana sayfada var çok ağır cevap verdik ertesi gün verdik şeylerle aynı gün" dediği, FATİH ' in " ...(anlaşılmadı) " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hemen" dediği, FATİH ' in " Kampanya başlar başlamaz imza kampanyası" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Büyükelçiler bir şey yaptı ya çıkış" dediği, FATİH ' in " Ha ha ha tamam tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Onun ertesinde akabinde de biz yaptık onlara da aynen katıldığımızı bildirdik" dediği, FATİH ' in "Ha onu görmedim onu onu görmedim benim gözümden kaçmış" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şeklinde bir saygısızlık olarak kabul ettiğimizi söyledik" dediği, FATİH ' in " Anladım hocam başka bir şey yok dimi yani ne bileyim yazabileceğimiz sizin bir öneriniz bu konuda ne yapılabilir noktasında biz bunu bir haftadır manşetten veriyoruz bu konuyu bilmiyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Bu konuda çok biz ağır tepki koyduk tabi bizim böyle bir şeyi kabullenmemiz mümkün değildir özür dilemek ancak suçlu kabahatli olan insanların yaptığı bir yöntemdir" dediği, FATİH ' in " Ha ha ama şöyle de bir şey çekiyor hocam bilmiyorum yani siz şu anda Uludağ'ın başında olsaydınız mutlaka yapardınız bunu ama şu ana kadar benim gördüğüm kadarıyla sadece iki üniversiteden bir Sakarya bir de Atatürk onun dışındı bir tepki açıklaması gelmedi yani üniversitelerdeki bu sessizliği neye bağlıyorsunuz " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ben yine onu tam bi iyi niyetli olarak rektörlerin daha acemiliğine bağlıyorum böyle bir olaya sessiz kalmak hele hele İstanbul Üniversitesi gibi büyük bir üniversitenin, Hacettepe nin Ortadoğu 'nun" dediği, FATİH ' in "Orda gerçi seçim falan var belki onun telaşında dedim ama" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet belki onların telaşı işte öbürlerinde rektörleri daha yeni adapte olamadılar bu işlere diye düşünüyorum çünkü bunu yani bir ben Türküm diyen" dediği, FATİH ' in " Bilmiyorum yani çok iyi niyetli olur bence gerçi" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet ben Türküm diyen Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşıyım bu ülkenin topraklarında büyüdüm bu ülkenin ekmeğini yiyorum diyen Allahtan korkan" dediği, FATİH ' in " Ha ha ha ha" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Birinin bu şeyi protesto etmemesi mümkün değildir bu çıkışı" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Onun bunun başka yolu yoktur bizim görüşümüzde yoktur inancımızda budur bu yolda devam edeceğiz" dediği, FATİH' in "Evet not olarak ALÎ ERCAN, ALİ ERCAN beyi biliyorsunuzdur prof dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Evet" dediği, FATİH' in "Genel merkezde"... "Dernekte gerçi şimdi onun sorumluluğu herhalde biraz hafifletildi ama " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Yok hiç yok şu anda MYK da bile değil evet" dediği, FATİH' in " Ha değil onla sürekli görüşürdük yani beni bilir iyi bilir" dediği,... Fatih A.'nın " Anladım bu konunun dışında birde şuunu söyliyecem ben size buda önemli gündemdeydi geçen hafta Yargıtay bu kararı bozdu Danıştay kararını bozdu" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ha ha ha ha" dediği, FATİH ' in "Şunun için size bu soruyu yöneltme ihtiyacı i istiyorum sizin ADD de sorumluluğunuz da artardı ADD nin gelen başkan halen malesefa artık nedir ne değildir çıkacak tabi ki ortaya ama" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ha" dediği, FATİH ' in "Ergenekon'un sanığı bu Ergenekon 'la Danıştay davasının birleştirilmesi siz olaya nasıl bakıyorsunuz " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Valla ben Ergenekon da bizim üyemiz olan bi tek kişi var yani Atatürkçü Düşünce Derneğinin üyesi olan tek kişi Şener ERUYGUR paşadır" dediği, ...." Her şey olabilir bunu bunu adalet artık son noktayı koyduğunda anlayacağız" dediği, Fatih A.'nm "Ben ısrarla şunun için sordum yani o gün 2006 da saldırı karanlık saldırı olduktan sonra işte herkes türban için yaptı işte laikliğe sıkılmış Cumhuriyete sıkılmış bir kurşundur falan dedi öyle yazdılar işte kararda da bunlara çokça bu yönde ifadeler geçti mahkeme kararında falan ama bugün gelinen noktada" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Çok çok da o yönde ifade vardı zaten yani sanığın ifadeleri de'o yöndeydi bilmem neydi ama yani terör biliyorsunuz terör" dediği, FATİH ' in "Ama yani bir komploysa kalkıp zaten böyle konuşmak durumunda" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Terör herkesi kullanır" dediği, Fatih A.'nm "Ha ha" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Terör sizle efendim dini bütün çaba içerisindeyken öbür tarafta komünistler de komünist çaba içerisinde olabilir" dediği, Fatih A.'nm "Ha " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yani bunun nerelere varacağını bilmediğimiz için ön yargılı bulunamıyoruz bu konuda yani olmaz böyle bir şey demiyoruz her şey olabilir bizim bildiğimiz Şener Paşa" dediği, FATİH ' in "Ha ha" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Temiz demokrat aydın bir yurtseverdir Türk milliyetçisidir biz bunu biliriz" dediği, Fatih A.'nm "Şener hocayla ilgili evet" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Onun dışında onun dışında paşamın dışında onun dışında" dediği, FATİH ' in "Onunla ilgili o sözlerin" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hiç bir şeye bizimi bir kefaletimiz olamaz" dediği, Fatih A.'nın "Anladım yani burada iki çıkabilir o zaman" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Her şey olabilir tabi tabi" dediği, Fatih A.'nm "Bu Alpaslan ASLAN ne bileyim bir karanlık çetenin örgütün tetikçisi çıkabilir" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Yok yani efendim adaletin son noktayı koyacağı noktaya göre kadar biz hepimiz şüpheyle her şeye bakmak mecburiyetindeyiz" dediği, Fatih A.'nm "Anladım hocam" dediği,... FATİH ' in "Hocam ben size bir hatırlatmada bulunacağım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Evet" dediği, Fatih A.'nın "Bugün şuanda Türkiye'de bir YENİÇAĞ gazetesi bunu yapıyor" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ha" dediği, Fatih A.'nın "Birde Vakit yapıyor şuanda bir haftadır manşette bu kampanyacılar aleyhinde bir haftadır manşetten " dediği,

Tape No:5620, 12.02.2008 tarihinde saat 12.30' da Mustafa YURTKURAN ile VAHİT A. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; MUSTAFA YURTKURAN'm Mustafa YURTKURAN'm " ADD yönetim kurulundaki en büyük vurucu gücüm" dediği, VAHİT' in "Yok canım " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Vur dediğim yerde vur dur dediğim yerde dur" dediği, VAHİT' in " He tamam vur de vuralım dur de duralım, iyisiniz değil mi efendim? " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " İyiyim Allaha çok şükür" dediği, VAHİT' in "Müsait misiniz bir şey soracağım? " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Sor sor" dediği, VAHİT' in "Efendim bu Çanakkale ile ilgili görüşmemi yaptım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " He" dediği, VAHİT' in "18 Martta eğer şey yapabilirse MUSTAFA BALBAY ile görüşülmüş, BALBAY olma ihtimali var, T AHİR beyle görüşülmüş, T AHİR B. bir sunum yapacakmış, Çanakkale ile ilgili, filmi varmış ve birde siz konuşmacı olacak, başka yok, bir de siz... " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Gel organizasyonu sen yap" dediği, VAHİT' in "He" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " OK veriyorsan ben ordayım" dediği, VAHİT' in "He.Ve Marmara gençlik kollarının katılımıyla bi fener alayı o gün akşam bi etkinlik" dediği,... VAHİT' in "Bu ayın on beşi için bizim Ata Vakfı için toplantı kahvaltı istemişsin ama ben katılamayacağım" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bende katılamam, ben zaten on altısında gidiyorum şey İstanbul a orda toplantılarım var, oradan Ankara ya geçeceğim." dediği, VAHİT' in "Anladım on beşine miting var zaten, mümkün olduğunca bu mitinge katkı için şey yapıyoruz, belki ben bile bu mitinge katılacağım yani. " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Tamam siz bilirsiniz" dediği, VAHİT' in "Peki ben sizden özel bir şey sorabilir miyim? "... "Benim kendi işimle ilgili olacakta bu eski grubuyla bir tanışıklığınız var mı? Post grubundan üst düzey insanlarla. " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yok" dediği, VAHİT' in "Bi Migros, Tansaş olaylarıyla ilgili. " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Yok ağabeycim" dediği, VAHİT' in "Yok değil mi öyle bir şeyiniz? " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ama bi aklımızın bir köşesinde bulunsun" dediği, VAHİT' in "Yani olsun senin hanımın şeyi olabilir, bir irtibatı olabilir, şey olabilir bu konuda bizim ciddi bir şeyimiz var, kendi adıma da iyi bir iş olacak, bunu daha sonra yüz yüze de görüşürüm de sizinle kendi işim adına çok farklı bir şey. Bunlarla ciddi bir kooperatif işimiz var, görüşmek istiyorum, böyle bir irtibat olursa çok iyi olacak aslında. " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Abi bir soruşturalım bakalım" dediği, VAHİT' in "Valla çok iyi olur sayın başkanım, bu konuda yardımınızı istiyorum, eğer öyle bir irtibat kuracağımız bir insan olursa, Migros grubuyla falan çok şey... "dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Soruşturalım, soruşturalım, Tansaş ve şey Migros" dediği, VAHİT' in "Tansaş, Migros Koç grubunda şuan da" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Tamam bir araştırayım, bir araştırayım hocam" dediği, VAHİT' in "Üst düzey yetkililerle bir irtibatımız olursa çok iyi olur yani, bir görüşme" dediği,

Tape No: 6034, 03.03.2008 tarihinde saat : 19 08' da Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle ; Mustafa YURTKURAN'ın " Şimdi biz ne zaman bir etkinlik yapıyoruz paşam" dediği, Sener ERUYGUR'un " Eee bu On iki Nisan diye planlamıştık diğerlerini de işte " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "On iki Nisan" dediği,

M. Şener ERUYGUR'un " Altı sekiz diğerlerini de katılın dedik " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Eee onu bir doğru dürüst bütün şeylere eeee şubelere" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Hu hm hu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Ama Ankara yazmasın yani onu kaleme alan siz olun ya onu ben kaleme alayım" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tamam, tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Eee bunu doğru dürüst bir anlatalım" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Anladım tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın" Yani bütün arkadaşlara da haber verilmeli bu günden itibaren oradaki yürüyüşe katılmak üzere örgütlenilmesi vesaire gibi " dediği, Şener ERUYGUR'un " Hıııı" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bir mektup yazalım sizin ağzınızdan" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Olur, olur" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Eeee bunun dışında da diğer bütün" dediği, Şener ERUYGUR'un " Hm" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " hu Cumhuriyetten yana çağdaş derneklerin yaptığı bütün toplantılara da katılma katılınılabileceği " dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tabi, tabi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Arkadaşların oralara da katılıp ADD yi temsil edeceklerine dair" dediği, Şener ERUYGUR'un " Tabi, tabi " dediği,..Mustafa YURTKURAN'ın "Ali bey bizdeydi " dediği, Şener ERUYGUR'un " Hu" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Asbaşkanı Ali bey" dediği ,Şener ERUYGUR'un " Asbaşkanı (gülüyor) eeee" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Ali bey bizdeydi yani ciddi bir tedirginlik var bu Ali den dolayı örgütte" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "Ben şimdi hemen hallediyorum tamam efendim çalışmaya başlıyorum" dediği, Şener ERUYGUR'un " Oldu" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Tamam" dediği, Şener ERUYGUR'un " Oldu " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Bir emriniz var mı bana paşam" dediği, Şener ERUYGUR'un " Estağfurullah tekrar şükranlarımı sunuyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Kemal GÜRÜZ hocam yanımda şu anda" dediği, Tape No: 6068, 03.03.2008 tarihinde saat: 12.12' de Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın " Fransa ya gitmiştik Paris e gitmiştik" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " İyi çok güzel çok güzel hoş gelmişsiniz" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sağolun paşam" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Orada ki şeyi değişmiş herhalde he Tahir Hoca gelmiş" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Tahir geldi evet" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " O daha iyi değil mi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Fark etmez" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Fark etmez" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " İkisi de bizim kardeşimiz" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tabi tabi iyi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Yani burda sıkıntı yok" dediği, Devamında; M. Şener ERUYGUR'un " Mustafa Hocam ben bu şey yapmıyorum sıkıştırdım farkındayım ama adam boyna soruyor" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Tamam ben şimdi onu bir soruşturayım çağırayım Mustafa yi da soruşturayım..." dediği, Tape No: 8944, 22.05.2008 tarihinde saat:13.30' da Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;...Kemal GÜRÜZ'ün " Gördüğün mü kö bana yazdıklarını" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sana cevap mı yazmış" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Hee bende ona yazdım ... almadın mı"... Dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Hee bu kö.... ya bu herif ya bunu bunu bunu anasından doğduğuna pişman edeceğim bu Ali Ekrem ile ikisini bak yaz bi tarafa Mustafa bunla konuşmayın ya bu herife yüz vermeyin abisi gözünü seveyim ya sen bu büyük" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Abi" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın " Biraz tarafsız bi gözle sabret dışarıda durmam lazım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Neden" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Abi bitireyim bitirdikten sonra her nevi savaşı vereceğiz tabi yani şimdi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Ama bitirince Yapacaksınız abi herif sizden güç çalıyor bak konuşuyorsunuz bunla sonra bana diyor ki beni destekliyor diyor arkadaşlarımız" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Yani şimdi bi operasyonum var ADD de onu bitireyim ondan sonra bunu da öpere edeceğim merak etme şimdi bi daha seçilebilecek mi" dediği... Mustafa YURTKURAN'ın " Yök başkanı arkasında durursa seçtirir diyorsun" dediği, Kemal GÜRÜZ’ün “ Seçtirir bi sürü kö.... doldu etrafta sizin yüzünüzden oldu bu bunu şey yapa yapa ya buna yüz vere yüz vere konuşa konuşa" dediği,


Mustafa YURTKURAN'ın " Doğru söylüyorsun seçtiririz" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bi hakimler kadar olamadınız ya 3 kişinin sırtında gitti Mustafa valla sana kırgınım ha buna söyledim yüz vermeyin bu herife diye" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Abi vermiyorum zaten kestim ilişkiyi benden de gitti ne arıyorum ne soruyorum ya daha ne yapacağım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Kö bu hayır s git diyeceksin ya kö diyeceksin ya bu kavga böyle gelir abi ya bunun şakası yok siz bu işlerde pişmiş adamlarsınız ... Mustafa Kemalin tek askeri ben miyim" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Olur mu öyle şey tabi değilsin ya yani" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " ADD made de geçin abi ADD den bi b.... olmaz askerlerlen üniversiteli hakimler verecek savaşı askerleri kattığın anda b oluyo " dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Tuncay ÖZKAN'ı gördünüz" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Onları ekarte ediyoruz şimdi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bi b.... olmaz abi ADD den made de den solculuk molculuk filan yerdendi bu üniversitenin haysiyetli mücadelesi bitti bitti" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Doğru" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bitti bitti iki tane kö k bitirdi herif si...liyor mu kanun çıkartıyor lan çıtınız çıkmıyor bana kalkıyor öyle s.... herkesin" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm " Bizim hiç hab örnek mörnek bi şey gelmedi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Gelmez niye sorusun sanayav nasılsa do do....mısınız niye sorsun ki sana herif sen olsan sorar mısın hepsini değiştirecekler iki tane bu olacak şey değil ya" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Yalnız bu i yi masanıza almayacaktınız" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " İşte alındı ne yapayım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bak bana sen Allah Allah mısın diyo sen bana ben senin ananı avradını s mem boynumun borcu oldu bak" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Dur ağabeycim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " O ikisini" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Hepsini halledeceğiz" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Benden söylemesi ben bir ay yokum gidiyorum ne yaparsanız yapın ama sana buruğum bunlarla çok temas ettin Mustafa, Faruk Ç. le adam mı lan Faruk Ç. Gürcü k. bunları adam yerine koyup şey ben bi gün adam yerine koydum mu bunları ya bilmez miydim ya ben iyi geçinmeyi bunlarla " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Yav bende bi tek iki Faruk biri çocukluk arkadaşım abi ya" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Ne o ... " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Başkasıyla ilişkim oldu mu benim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ya kardeşini kardeşini kesmiş adam ya bunun şakası yok ağabeycim" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Kim kardeşini kesmiş" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Padişah " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " He he he tabi tabi canım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Atatürk arkadaşlarını asmış" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Devlet işi bu doğru onda haklısın" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Devlet işinin şeyi olur mu ya " dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Onda haklısın" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bu bin bir emekle bu üniversiteler kuruldu şey yapıldı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Onda haklısın" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Bu arada benim anam ağladı ya" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Haklısın abi bi şey diyemiyorum hiç bi şey diyemiyorum" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Benim anam ağladı bunlar birader tek başıma şu son olaylarda arkanızda ben durmasaydım gene Mustafa tesadüfen şey olmasaydı yine bi b.... yapamayacaktınız " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bakalım abi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Erdoğan TEZİÇ i orda Erdoğan TEZÎÇ e ne yaptı bu Erdoğan TEZİÇ bunu alsaydı do di sizin büyük düşmanınız .. " dediği,. Mustafa YURTKURAN'm " Tabi canım bütün dava odur" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " He Tümerin olayın damı bi işe yaradı" dediği,

Tape No: 8951, 23.05.2008 tarihinde saat: 12.52' de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Niye Gelmiyor abi Üniversiteler Arası Kurul var ..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Süleyman beyi karşılayacağım ya hazırlık yapıyorum..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen görürsün bak Yusuf Z. k. seni ne yapacak..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Oyacaklar beni dimi..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "He tabi bende onlarla beraber olacağım ulan E.' ye karşı iki sıfır mağlubuz farkında mısın..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Biz her şeyde mağlubuz..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bitti bu iş..." dediği, Mustafa YURTKURAN' ın " Şu anda her şeyde mağlubuz..." dediği,... Kemal GÜRÜZ’ün "Yaz bi tarafa onun o i nin anasından emdiği sütü


burnundan getirmezsem bak sokak da dolaşamaz hale geliyo yavaş yavaş..." dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Zaten şey dün akşam telefon etti bana istifa edeceğim diyor bütün öğretim üyeliğinden her şeyden..." dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Çok iyi olur bi mikroptan kurtulur şey bi k.....ten kurtulur şey Türkiye bunalıma girdi dimi..." dediği,... Mustafa YURTKURAN'm "Ural da dedi ki yani Kemalde kızıyor mızıyor ama asıl ayıp bize yapıldı dedi çünkü onu seçtiren biziz dedi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Tabi" dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Ve bu para için yapılmazdı bu ayıp dedim para için değil Ural bu ayıp rektör olamayanların o içlerindeki hırsı tatmin etme duygusundan yapılıyor o makam var ya makam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "He..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Orda 3 gün oturup rektörden daha yukarda bir yerde olduğunu hissedip adam m nu yapıyor" dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Ben bunların kanlarına filan acıyorum ..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm " Bunların hepsinin içinde bi rektörlük duygusu var şeysi hırs" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ben bunların karılarına acıyorum böyle bi k. altına yatılır mı be vallahi öyle çok acırım ben bunların karılarına..."

dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sen oraya da karışma artık boş ver" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Hayır bak böyle aklıma geliyor..." dediği, Mustafa YURTKURAN'm" Boş ver boş ver" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Akşam böyle bi k. n altına nasıl yatar lan o karı..." dediği, ... Mustafa YURTKURAN'm " Hayır ben şey istedim YÖK den şey YÖK kurulunun gelip benim bütün dönemimi incelemesini istedim" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Oğlum si et YÖK kurulunu bilmem neyi onların şeyi bu herif yapıyor bunu bu i o HA. da bi k. de odur ona da yüz vermeyin ha çok tehlikeli heriftir onlar yani Türkiye abi şu yargı ulan yargı kadar olamıyor üniversite ya lan tek başıma bunu Mustafa Kemalin tek neferi ben miyim ben şimdi orda olsan bunlar nefes alabilir miydi ya ya yargı kadar olamıyor üniversite ya..." dediği

Tape No: 8990, 23.07.2008 tarihinde saat: 17.03' de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; ... Kemal GÜRÜZ'ün "Dün akşam... Şener Paşaya yapılan olacak şey değil içeri alınacak bi tane komutan varsa bi tanesi H. Ö. dür onu da diyeceksin kardeşim sen ne... darbe var diyorsan niye gereğini yapmadı ondan sonra haberin yoktuysa... İkincisi Deniz Kuvvetleri Komutanı her gün yazıyorlar... Bi durun oturun eviniz var arabanız var... Emekli maaşıyla geçiniyor bunlar gözü doymuyor gariban Hurşit Paşayı almışlar olacak iş mi bu SİNAN AYGÜN ü... SİNAN AYGÜN ortalıkta bir oraya bi buraya konuşan bi adam bu memleket malesefbu hale geldi ben seni Yüksel den ayırmam veya bunu da söyle..." Dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Onu biliyorum onu bilmez olur muyum"!

Tape No: 9029, 13.10.2008 tarihinde saat:18.31'de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Gene aynı şekilde atamayacaklar oğlum Mustafa bak hakikaten bazen şeyin tutuyor ha ya hakkeden bu lazlar akılı adamlar diye biliyordum ama bazen şaşırtıyorsun beni lan hiç kafanız çalışmıyor mu sizin bu kadar balık yiyorsunuz bak dinle beni sen Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ikinci Başkanısın Şener Paşanın en yakın arkadaşısın" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet şimdi vekaleten bakıyorum ADD ye" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm "İşte bu ADD yi ele alma hareketi var şimdi ya şimdi akışına vereceğiz ya da genel başkanlığını ben alacam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen al sen" dediği, Tape No: 6075, 07.04.2008 tarihinde saati 1.56'da Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Şener ERUYGUR'un "Sağolun geçen hafta bazı şeyler yazdılar bu Vakit" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şey Kamu İhale Kurumu Zaman gazetesine bir servis yaptı Zaman gazetesi de olayı güzel çarpıttı" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Hı hı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bizde tekzip ettir dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Biliyorum biliyorum da olan" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bir şey yok yani ne YÖK nezdinde bir şey var" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tahmin ettim de bir çarpıtma olduğunu hatta şeyle falan da konuştuk İLKER len de beraberdim şimdi bu günlerde ona başladılar ya" dediği.... Mustafa YURTKURAN'm "Hayır hayır canım o işin üstündeyiz de o işten bir şey çıkartamayacağız gibi duruyor ama ben ısrarcıyım" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Tamam" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Onu hiç merak etmeyin hayır hayır şeyden dolayı tabi bu saldırılarda birazcık seçim yaklaşıyor ya Merih in de seçim alacağı artık %99 belli oldu" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Öyle mi ha iyi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Yani %60 in üzerinde bir oy alacağı belli oldu artık" dediği, M. Şener ERUYGUR'un "Peki o alacakta ondan sonra yukarda ne olacak" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Hiçproblem olmaz" dediği,... M. Şener ERUYGUR'un " Nur Nur S. başta olmak üzere bir sürü insan yani bu benim... Sıyırdılar her şeyden ya bunlarla biz nereye gideriz nasıl yaparız biz bu insanlarla ya" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'ın "Valla bilemiyorum ki paşam yani oturalım konuşalım pazar da konuşalım cumartesi de konuşalım yani ne gerekirse onu yapalım" dediği,

Tape No: 6159, 19.06.2008 tarihinde saat:18.28' de Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın " Rektörlük seçim yaptık daha yeni" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Öylemi? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Evet" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Nasıl oldu, sonuç nasıl oldu? " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Meri hoca 1. sırada çıktı" dediği, M.Şener ERUYGUR'un " Ay vallahi tebrik ediyorum. " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " 50, 50 oy farkla birinci sırada" dediği, M. Şener ERUYGUR'un "Ha maşallah, maşallah kutluyorum" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sağolun var olun" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Evet, şimdi" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Sağolun Paşam," dediği, M. Şener ERUYGUR'un " bu anladığım kadarıyla Tuncay ÖZKAN yine şeylerle bu EGE deki bir grupla beraber eee bir şeyler yapmaya çalışıyormuş" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Evet" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Ooo A. Ç. bir şeyler yapmaya çalışıyor, ee ooo R. diye bir Milletvekili" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " R. K. Trabzonlu" dediği,

Tape No: 6163, 21.06.2008 tarihinde saat:20.22' de Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın " Senin partine bunda anlaşmadık mı sen ne karıştırıyorsun buraları dedim yok efendim ben size söylemiştim ki işte şu molla beyi sorgu listenizi alın bilmem ne ya kardeşim dedim tamam anlaştık hocam siz gidin istediğiniz gibi liste yapın ben sizin arkanızdayım sizde benim arkamda sonra olacaksınız diye anlaşmadık mı sen dedim ne karıştırıyorsun buraları böyle bu dedim yakışır mı Tuncay yani ağzımızdan laf çıkıyor ben sana demedim mi ki sen ne karışıyorsun adam sokmaya niye uğraşıyorsun ben ordayım işte tamam seni destekleyeceğiz söz verdim bi kere sen dedim ne karışıyorsun gerisine ağzımızdan söz çıktı işte bana laf ettiniz şöyle ettiniz böyle ettiniz de Tahir bey dedi ki Tuncay in Allah belasını versin demişte bilmem nereye biz ADD yi Tuncay a mı teslim edeceğiz öyle şey olur mu demiş bilmem ne falan filan bir sürü yalan" dediği, M. Şener ERUYGUR'un " Yalan" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Bak dedim Tahir yanımda veriyorum Tahir e telefonun hadi konuş bakayım dedim ne ... Tahir böyle bir şey söylemiş ben senle dedim anlaştım Bursa ya geldiğimde ADD nin iç işlerine sen karışmayacaksın biz paşamın başkanlığında düzenimizi kuracağız sen partini kurduğun zamanda sana destek vereceğiz" dediği, Tape No: 6415, 25.02.2008 tarihinde saat:18.43'te İlker GÜVEN isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'ın "Sevgili komutanım değerli paşam benim en büyük Amiralim saygılar sevgiler sunuyorum" dediği, İlker GÜVEN "Saygı benden, çok özledim seni " dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Valla bende çok özledim hiç bi araya gelme kısmeti olmadı" dediği, İlker GÜVEN " Emir ver de gelelim dedik ama hiç Rektör olduktan sonra" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın " Başımın üstündesin abi ne demek ya başımın üstündesin" dediği, İlker GÜVEN "Dün Şener ile beraberdik yine seni arayıp kutlayalım dedik çok güzel konuşmuşsun tebrik ediyorum" dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın " Ben, o Rektör olursa serbest kalacağım himmetinize gelip teslim olacam" dediği, İlker GÜVEN " Burada beraber yürütürüz Şener Paşa, sen, ben " dediği, Tape No: 9040, 16.12.2008 talihinde saat 14 02' de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Mustafa YURTKURAN'ın "İyiyim abi be ne nasıl olsun işte üniversitenin" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Memleketi bitirdiler" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Üniversitenin yıkılışını seyrediyoruz? dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Her yer öyle " dediği,... Mustafa YURTKURAN'ın "Ankara da KARAYALÇIN a sıkı destek vermemiz lazım abi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Ee veriyoruz zaten yanı" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yani KARAYALÇIN a vereceğiniz destek Ankara yi kurtarabilir Bursa da da çok iyi bi aday çıkarttık" dediği, Tape No: 4366 03.03.2008 19.08 tarihinde Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; ....MUSTAFA YURTKURAN'm "Şimdi biz ne zaman bir etkinlik yapıyoruz paşam" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Eee bu On iki Nisan diye planlamıştık diğerlerini de işte" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "On iki Nisan" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Altı sekiz diğerlerini de katılın dedik" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Eee onu bir doğru dürüst bütün şeylere eeee şubelere" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Hu hin hu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ama Ankara yazmasın yani onu kaleme alan siz olun ya onu ben kaleme alayım" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tamam, tamam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Eee bunu doğru dürüst bir anlatalım" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un " Anladım tamam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Yani bütün arkadaşlara da haber verilmeli bu günden itibaren oradaki yürüyüşe katılmak üzere örgütlenilmesi vesaire gibi" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Huu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Bir mektup yazalım sizin ağzınızdan" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Olur, olur" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Eeee bunun dışında da diğer bütün" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Hm" dediği, MUSTAFA YURTKURAN' "in hu Cumhuriyetten yana çağdaş derneklerin yaptığı bütün toplantılara da katılma katıhnılabileceği" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tabi, tabi" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Arkadaşların oralara da katılıp ADD yi temsil edeceklerine dair" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tabi, tabi" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Bir mektup hazırlayalım isterseniz" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tabi isterseniz bir hazırlık yapın gönderin hemen ben buradan göndereyim" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ben size yollayayım efendim" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tamam, tamam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Tamam" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Zaten" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ben bir kaleme alayım" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "istanbul da böyle açıkladım ben fakat" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Şimdi şeyyy eeee şimdi ben Trabzon tarafına gitmeden önce" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Hm " dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ali bey bizdeydi" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Hu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Asbaşkanı Ali bey" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Asbaşkanı (gülüyor) eeee" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ali bey bizdeydi yani ciddi bir tedirginlik var bu Ali den dolayı örgütte" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Hm, hm" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Eeee onun için mı bir müddet hiç olmaz ise bu asbaşkan işini geriye çekipte" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Geriye çekmek lazım" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Direk sizin yazıları da yani ben hazırlarım bana görev verin ben hepsini hallederim" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Estağfurullah, estağfurullah tamam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Iıı şey u o onun Türkçesi de bozuk kötü anlamlar çıkacak şeyler yazıyor" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Ya ha ha" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Doğru dürüst bir şey uı örgütü informe etme" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tamam tamam" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Çalışmasına girelim" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Tamam hay hay yazın gönderin hemen gereğini yaparız" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ben şimdi hemen hallediyorum tamam efendim çalışmaya başlıyorum" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Oldu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Tamam" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Oldu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Bir emriniz var mı bana paşam" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un " Estağfurullah tekrar şükranlarımı sunuyorum" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Kemal GÜRÜZ hocam yanımda şu anda" dediği, M.ŞENER ERUYGUR'un "Efendim ona ona özel sevgi ve saygılar sunuyorum" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Aynen oda saygılarını iletiyor Merih in de size ve hanımefendiye saygıları var" dediği, ...

Tape No: 9029, 13.10.2008 tarihinde saat:18.31'de Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Gene aynı şekilde atamayacaklar oğlum Mustafa bak hakikaten bazen şeyin tutuyor ha ya hakkeden bu lazlar akılı adamlar diye biliyordum ama bazen şaşırtıyorsun beni lan hiç kafanız çalışmıyor mu sizin bu kadar balık yiyorsunuz bak dinle beni sen Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ikinci Başkanısın Şener Paşanın en yakın arkadaşısın" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet şimdi vekaleten bakıyorum ADD ye" dediği,... Mustafa YURTKURAN'm "İşte bu ADD yi ele alma hareketi var şimdi ya şimdi akışına vereceğiz ya da genel başkanlığını ben alacam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen al sen" dediği,

Tape No: 6152 15.06.2008 saat:13:20 tarihin de M. ŞENER ERUYGUR ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;...MUSTAFA YURTKURAN'm "Şimdi Tuncay ben sizle görüştükten sonra sizle görüştü mü?" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"£"e görüştü evet ne oldu?" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Hayır şimdi devamlı mı konuşu" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"..." dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Hiç birine inanmıyorum hayır dün geldi bana" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"#zz" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Dün bana geldi ben kendisine dedim ki; bak kardeşim bu yol yol değil" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"#zz, hu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Paşanın başkanlığında biz ADD Yönetimi olarak göreve geliriz" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"^ hı" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Seni de destekleriz" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"£vef dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ama bunu dışında hiçbir şey benden talep etmeyeceksin" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"i7z'ç/>z'r yerde de konuşulmaz bu" dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Evet bana talep etmeyeceksin dedim benden" dediği, ŞENER ERUYGUR'un"£vef dediği, MUSTAFA YURTKURAN'm "Ee durum budur dedim bu da uzun bir tartışmadan sonra tamam dedi, o zaman ben de sizle beraberim gibi bir laf etti ve gitti." dediği,

Tape No: 8993, 25.07.2008 tarihinde saat:09.56' da Kemal GÜRÜZ isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Mustafa YURTKURAN'm "Bi de onun üzerine gidelim şimdi bizim hukukçular geldiler Ankara dan şimdi onlarla buluşucam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ha şimdi sen onlarla bi konuş" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Hı hı" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bilhassa bu Yusuf ZİYA nın durumu iptal ettirilebilirse şahane bi şey olur " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi onlarla konuşucam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yani Necmi'yi de Abdullah GÜL atadı o da iptal ettirilebilir" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Yani Rektör yardımcısıysa eğer tabi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yani hatırlasana sen Nur Nur u seçemediydik" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Evet evet evet" dediği,...Kemal GÜRÜZ'ün "Yani Yusuf ZİYA nın kendi üyeliği şey yani başkanlığı ve üyeliği bana kalırsa Anayasaya aykırı ya Anayasada bi şey yazıyorsa onun bi hükmü olması lazım üyede bunu arıyor başkanda haydi haydi arayacak işte buradan da" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Şimdi çıkıyım yukarıya da" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "He " dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bakıyım ona bakıyım şimdi hukukçularla bi oturup konuşuyum geldiler Ankara'dan" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen bi bak hukukçularla" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bi konuşuyum" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "İyi şey yaparlarsa daha ... Telefonum açık" dediği, Mustafa YURTKURAN'm "Bi konuşuyum onu Merih te şeyi istiyor yani şey diyor" dediği,

d-Örgütsel İrtibatlar: değiştir

Tape No: 3664, 20.03.2008 tarihinde saat: 19:33' te Ferit İLSEVER ile Doğu PERİNÇEK görüşmesinde özetle; ...FERİT İLSEVER' in "...Ayrıca bu şeyleri falan işte bulduk Deniz Fenerinin orada temsilcileri var biliyorsunuz daha önceki programlara falan gelenler onları davet ettik şeye Hanofer e onlar gelecekler çok esaslı belgeler sahipler bu YİMPAŞ bu Deniz Feneri bu namussuzların yolsuzluklarına ait ben davet ettim bunları özellikle görüşmek için belgelerin toplayıp gelecekler kendilerine şeylerde müracaat etmiş zaten Yargıtay dan da istemişler ayrıca onlarla da bir program falan meselelerini konuşacağız burada" dediği, DOĞU PERİNÇEK' in "Güzel" dediği, FERİT İLSEVER' in "Şimdi konuştuk şeyle rektörle Erkan konuştu bugün Anayasa şeyi için soyundu o şimdi gelecek ııı yarın burda birlikte bir çalışma yapacağız Anayasa bildirgesiyle rektörlere yönelik...1" dediği,...DOĞU PERİNÇEK' in "...Ve şeyin savcı Zekeriya Öz ün şeyle telefon konuşmalarını saptamışlar Mehmet Eymür ile Amerika 'yla doğrudan doğruya oradan emir alıyor Mehmet Eymür 'den telefon konuşmaları var yani" dediği, FERİT İLSEVER' in "Evet, evet bu çok önemli..." dediği,...DOĞU PERİNÇEK' in "...Ondan sonra aynen ben önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra seni istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, Alemdaroğlu, Mustafa A. efendim Mustafa YURTKURAN, Ferit BERN AY, V. S. falan bir kaç tane de okkalı general aldılar mı bomba gibi olur..." dediği, Tape No: 3721, 09.01.2009 tarihinde saat:12.35' te Kemal ALEMDAROĞLU ile Fatih HİLMİOGLU görüşmesinde özetle; FATİH HİLMİOĞLU'nun "Vay anasına yaa. Hocam pes yani. İşte ııı.. Bu son 3-4 gündür ortaya çıktı bu adamın reddettiği. Ha bire Kemal GÜRÜZ' le, TEZİÇ' le her gün 3-4 defa konuşuyorum şimdi. Iıı.. ondan sonra dün TEZİÇ ilk defa şey birkaç gün önce gene söylediydi bu Tayfun A. 'yi. Tayfun bey de acayip şekilde destekledi bu Necmi Y. 'nin... Hocam bu Necmi Y. 'nin şeyinde seçiminde, o Mustafa YURTKURAN denen a , o Antalya rektörü denen a Hocam yani bi görsen yerlerde sürünüyordu ya ortalık ya Allah kahretsin ya. Ondan sonra ııı... Neyse adam ezici bir çoğunlukla far şey yaptı fark attı tabi. Iıı ...90 'a falan filan ama iyi çalışmıştık. Bütün rektörlerle falan filan şeyi hallettik. Hatta Kemal GÜRÜZ dedi, "Bu seçimi sen kazandın " dedi. hu... "Öyle şey olur mu dedim ya Necmi Y. 'nin şeyi vardı". Neyse hocam Necmi Y. 'nin seçim sürecinde Tayf. o kalktı Antalya rektörü "Efendim 2 turlu seçim yapalım" dedi. Dedim ki "2 turlu ne demek istiyorsunuz" yani bunlar diyor ki, en fazla oyu alan, 13 tane aday var, "en fazla oyu alan 2 aday tekrar yarışsın" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Anladım" dediği, FATİH HİLMİOĞLU'nun "Dedim ki "Üniversiteler Arası Kurul'un hiç bir seçiminde ve de Üniversitelerde rektörlük seçiminde, dekan seçiminde enstitü müdürü bilmem, hiç birinde böyle 2 turlu diye bir şey yoktur " dedim, "bunu nerden çıkarıyorsunuz siz" dedim. Sırf kendi adaylarının seçilemeyeceğini anlayınca o YURTKURAN da Antalya rektörü. Ondan sonra, sonunda hocam işte orda Tayfun bey devreye girdi. Bakın Tayfun Bey 2 noktada devreye girdi. Bir YÖK'teki toplantıda bu seçimle ilgili ıı... Bir de şeydeki toplantıda Hacettepe 'deki o son toplantıda seçimin olduğu toplantıda. Tayfun bey kalktı şimdi hukuk profesörü olduğu için kendisi de bir şey diyemiyor buna ama mesela o Ankara Üniversitesinin şeyi var ya Ramazan o da hukukçu biliyorsunuz" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun " Evet" dediği,

Tape No: 7715, 21.06.2008 tarihinde saat:12:10' da Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Mehmet K. arasına geçen telefon görüşmesinde özetle; Mehmet K. nin "Ankara dayım abi ama aday değilim abi ya paşayla tartıştık şey için" dediği, A.Tuncay ÖZKAN'ın "Geç hemen bizim çocuklara yazdır adını" dediği, devamında A.Tuncay ÖZKAN'ın "Peki şey bizim tarafın listesine geç hemen ya o Uludağ Üniversitesi Rektörü g..,. z lı son dakikaya kadar" dediği, Mehmet K. mn "Evvelsi gün onu bekliyordum abi ben" dediği, A.Tuncay ÖZKAN'ın "Ya bunların hepsi şerefsiz Mehmet" dediği, Devamında, Mehmet K. nin "Tuncay abi emin ol Mustafa YURTKURAN ismini öyle bir ..derdim ki herkes ürktü paşa aradı, ya Mustafa YURTKURAN nerden çıktı her yere yayıyorsun, dedim paşam dedim böyle adamın bir niyeti varsa dedim siz karışamazsınız ki" dediği, A.Tuncay ÖZKAN'ın "Tabi" dediği, Mehmet K. mn "Örgütler örgütler Mustafa YURTKURAN geliyor işte oturduk bunları ettik sonra baktım ki paşa aradı bak dedi senin adamın benim listeye giriyor dedi e ben şok oldum ve sen abi arıyorum sana ulaşamıyorum" dediği, Tape No: 8941, 22.05.2008 tarihinde saat:10.26 Kemal GÜRÜZ ile X BAYAN/Mustafa A. arasına geçen telefon görüşmesinde özetle; ...Kemal GÜRÜZün"Akdeniz Üniversitesindeki olay sen her yerde söylüyorum Mustafa olmasaydı Allahın tesadüfü oldu lütuf" dediği, Mustafa A.'in " Zaten Antalya dışından daha çok ses geliyor hocam " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Hiç bir b... olmaz hiç bir şey yapamazdı " dediği Mustafa, A.'ın " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ben sana bir şey söyleyeyim mi bizim Mustafa YURTKURAN Üniversiteler Arası Kurul Başkanı olsaydı gene bir b.... yapamazdı" dediği, Mustafa A.'m "Ciddi mi diyorsun" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yani ben dünde yüzüne de yavaş yavaş söylemeye başladım bu kadar fakat dün bana bir şey göndermiş şimdi bak bunlara da benim şeyim kabul etmiyor Bursa Üniversitesi haber bülteni Uludağ Üniversitesi" dediği, Mustafa A.'m " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Uludağ Üniversitesi orada başbakanla bir resim var" dediği, Mustafa A.'in "Ha öyle şeyler yaptı o" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bir resmi var sırıtarak şey yapmış gülümseyerek " dediği, Mustafa A.'nın " Evet evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Abi bu olmaz ulan bunu ben yapmasını bilmiyor muydum" dediği, Mustafa A.'in "Evet hocam hiç yapmadım öyle şeyler ya daha geçen hafta buradaydı adam basına da yansıdı bir sürü açılışlar temel falan hiç gitmedim yani çevrelerine bile uğramadım" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " YA BAK ABİ BÜYÜK MÜCADELE YÜRÜYOR YA" dediği, Mustafa A.'m " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Şu yargının dünkü bildirisi öyle kolay bir şey değil" dediği, Mustafa A.'in " Değil değil son derece de haklı tabii gene çıldırdı herifler " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Son derece de haklı "... dediği,...Mustafa A.'m " Şey ne diyor YURTKURAN ne diyor" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Abi şimdi orada Mustafa bak şimdi ben sana söyleyeyim ben Mustafa'nın sapıttığı kanaatındayım karısı rektör adayı ya" dediği, Mustafa A.'in "O da bence yanlış " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün " Yanlış söyleyemiyor sun arkadaşın olduğu için yanlış" dediği, Mustafa A.'m " Tabi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Şimdi yapmasa zannedeceksin" dediği, Mustafa A.'m "Tabi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Bak o günden sonra ne oldu rektörlerin maaşlarını dillerine doladılar" dediği, Mustafa A.'in "Evet evet birde onu doladılar doğru"... dediği, Tape No: 8948, 22.05.2008 tarihinde saat:19.49'da Kemal GÜRÜZ ile Tunç A. Ö. isimli şahıs ile aralarında geçen telefon görüşmesinde özetle; .. .Kemal GÜRÜZ'ün "Ama bu bu bu bu şey Ali Ekremlen şey tuz biber ya bu olacak şey değil ya iki tane kö " dediği, Tunç Alp ÖZGEN' in "Ya bak bu şey var ya bu Atilla yi ben hiç tanımıyordum bunu ben Vural' la sorabilirsin Mustafa YURTKURAN a dedim ki kefil misiniz ben yani hiç tanımıyorum ikisi de bana dediler ki biz kefiliz oradan o adamın önü açıldı yani " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Valla çok feci şimdi biz cuma günü gidiyoruz işte pazar günü gidiyoruz bir ay yokum " dediği, Tape No: 8963, 01.07.2007 tarihinde saat:13.37' de Kemal GÜRÜZ ile Fatih HİLMİOGLU arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Fatih HİLMİOĞLU'nun " Hocam seçtirdik 100 e 59 haber almışınızdır" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Aldım Fatihçiğim orda 59 tane kö var" dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun "Aynen öyle hocam" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ve bu gün bu oyu veriyorlar kim bunların başını çeken" dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun "Hocam bilmiyorum ya Mustafa YURTKURAN dır ne olacak " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Hayır Mustafa YURTKURAN yok burada gelemez " dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun " Tamam ama utancından gelemedi bi dakika neden" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Gelemez o utancından daha sokağa çıkamayacak" dediği, Fatih HİLMİOĞLU'nun " Ha evet muhtemelen şey de devam etmiştir onlanya Nusret A. 'da arkadan desteklemiştir" dediği, Tape No: 8966, 01.07.2007 tarihinde saat:18.56' da Kemal GÜRÜZ ile Erdoğan isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "Ve iki... önce telefonla konuştum onla" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Şener ile mi" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ha Şener paşayla" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Atatürkçü Düşünce Derneği başkanı yani" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Neyi konuştum onu da anlatayım size Üniversiteler Arası Kurulda üye seçimi vardı bugün" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Evet " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Mustafa İ. yeniden seçildi " dediği, Erdoğan isimli şahsın " Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Fakat şey bizim Mustafa YURTKURAN ondan sonra karısını seçtirebilmek için " dediği, Erdoğan isimli şahsın " Mustafa YURTKURAN' dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Evet" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Yani yani bu" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yeni dün oluyor " dediği, Erdoğan isimli şahsın " Allah Allah " dediği Kemal GÜRÜZ'ün "Karısını seçtirebilmek için sıkı durun şimdi Hüseyin Çelik' in Denetleme Kuruluya atadığı Marmara Teknik Eğitimden" dediği, Erdoğan isimli şahsın " Hı” dediği; Kemal 'GÜRÜZ'ün "AKP milletvekili adayını önermiş miş ben duyunca Mustafa 'yi aradım dedim bu doğru mu şu ocaklarına düştüm karımın bilmem nesi ulan dedim sen şe " dediği, Erdoğan isimli şahsın " Niye ocağına düşüyorsun " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Sen ne köm isin sen hem Atatürkçü Düşünce Derneği hem o olmaz seni attıracağım oradan başkan yardımcısı oluyormuş az daha " dediği, Tape No: 8977, 15.07.2008 tarihinde saat:15.52' de Kemal GÜRÜZ ile Hasan B. S. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "... hayatta yapmam hiç hiç yapmam sen Mustafa YURTKURAN in yaptığını duydun mu" dediği, Hasan B. S.'nin " Duymadım efendim ne yapmış" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "... İnanamadım ben kardeşim gibi yakın görüyordum onu Muhittin Ş.yi öneren oymuş şeye YÖK e seçilsin diye Mustafa... Ben onu öneriyorum ama aslında sana çalışıyorum neyapim karımı bekledim işi var diyor lan bu kadar nasıl insanlar alçalabilir ya" dediği,

Tape No: 8992, 24.07.2008 tarihinde saat: 12.45' te Kemal GÜRÜZ ile Celal Ş. isimli şahıs arasında geçen görüşmede özetle; Kemal GÜRÜZ'ün "O da kafasız yani sistemin şeyine hiç düşünmüyor insanlar ya böyle günlük o yaptı bu yaptı bilmem Mustafa YURTKURAN la konuştum" dediği, Celal Ş.'nin " Eee" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Yüksel aramış onu, onun Yüksel ile iyiydi çok arası" dediği, Celal Ş.'nin " Eee" dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ondan sonra günlerdir ahinden haber bekliyoruz demiş" dediği, Celal Ş.'nin " Ne ise barıştınız mı ? " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ya ben küs değilim ben Mustafa yi çok severim yaralandım ya " dediği, Celal Ş.'nin " Hayır aa ne dedi ne Mustafa bey ne dedi " dediği, Kemal GÜRÜZ'ün "Ben Mustafa ya dedim ki bu dedim senin yaptığın ters takla atmaya çalışırken kafa üstü çakılmak denir buna " dediği, Tape No: 6157 19.06.2008 saat:11.36 tarihinde M.ŞENER ERUYGUR ile CELAL isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; ŞENER ERUYGUR'un "Alo" dediği, CELAL' in "Genel başkanım saygılar efendim nasılsınız" dediği, ŞENER ERUYGUR'un "Hı Celal bey merhabalar merhabalar sizler nasılsınız" dediği, CELAL' in "Teşekkür ederim Şimdi biz böyle varsayımlarla ve duyumlar üzerinden birtakım yorumlar yapıyoruz da bir sonuca varalım istiyoruz" dediği, ŞENER ERUYGUR'un "Evet" dediği, CELAL' in "Şimdi şöyle bir duyum var ben sizin bu konudaki bilginiz nedir onu öğrenmek istiyoruz bu Tuncay ÖZKAN sayın bizim rektörümüz Mustafa YURTKURAN'I destekleyerek liste çıkarıp aday yapmak istiyormuş bole bir" dediği, ŞENER ERUYGUR'un "Yok yok olmaz yok öyle bir şey yok" dediği, CELAL' in "Yani bizde hiç ihtimal vermiyoruz" dediği, ŞENER ERUYGUR'un ":Yok yok yok yapmaz" dediği, CELAL' in "Yapmaz değil mi hakanım" dediği, ŞENER ERUYGUR'un "Yapmaz evet öyle bir niyet aklından geçmiş olabilir ama YUTKURAN öyle bir şey yapmaz" dediği, CELAL' in "Yapmaz yapmaz bizde öyle diyoruz" dediği, ŞENER ERUYGUR'un "Yapmaz" dediği,

Tape No:4286 de kayıtlı 11.03.2008 saat:18.01 da, sanık Ahmet Hurşit TOLON'un Mustafa YURTKURAN ile yaptığı görüşmede; X Şahsın "Saygılar Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof Mustafa YURTKURAN hocam arıyor sizi efendim" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Efendim emredin saygılarımı sunuyorum" "Emirlerinizde olduğumu ve bağlılığımı bildiriyorum" dediği, A. H. TOLON'UN "İstirham ediyorum bi saniye özür dilerim araçtayım trafiğin yanından geçiyorum... şimdi şey söyleyeceğim geçen gün izledim sizi tabi her zaman ki hayranlığımı arz edeyim bir de dün bir takım olaylar olmuş orada gürültü patırtı yapmışlar onun içinde geçmiş olsun" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Şey PKK'nın provokasyonu" dediği, A. H.TOLON'UN "PKK şerefsizleri yaptılar. Siz ve hoca hanım nasıllar" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Hepimiz iyiyiz çalışıyoruz" dediği, A.H. TOLON'UN "Beliniz nasıl beliniz" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "21 mart Cuma günü saat:ll:30 da bizim Atatürkçü düşünce toplulukları, Türkiye genelinde oluşan bir üst düzey yönetim topluluğuna işte 100-150 kişilik ama her biri Türkiye'nin bir tarafından gelmiş gençlerimize bir konferans bir hitabette bulunur musunuz" dediği, A. H. TOLON'UN "Yarın sabah cevap veririm, tabii şeref duyarım 21 Mart dediğiniz için yakın bir tarih haftaya Cuma" dediği, Mustafa YURTKURAN'ın "Onlar da bana bügun geldiler Hurşit paşayı istiyoruz diye Allah gözünüzü kör etmesin bugün mü denir bu dedim" dediği, A.H.TOLON'UN "Hocam size canımın feda olduğunu biliyorsunuz ama yarın sabah sizi arıyorum hürmet ediyorum" dediği,

Şüpheli Mehmet HABERAL'ın Emniyette alınan ifadesinde; Mustafa Abbas YURTKURAN' ı, Uzun yıllardır tanıdığını, kendisini Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim üyeliğinden ve daha sonra rektörlüğünden tanıdığını, Mustafa Abbas YURTKURAN'ın nefrolog olduğunu,

Şüpheli Fatih HİLMİOĞLU'nun Emniyette alman ifadesinde; Mustafa Abbas YURTKURAN ile aynı dönem rektörlük yaptıklarını ve rektörler kurulunda yer aldıklarını. Ayrıca kendisiyle ADD genel merkezi yönetim kurulunda birlikte görev yaptıklarını, kendisini bu vesileyle tanıdığını,

Jandarma Genel Komutanlığında dönemin Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener ERUYGUR başkanlığında, Rektörlerle bir toplantı düzenlendiği, bu toplantıda mevcut hükümetin icraatları ve irtica ile ilgili konuların konuşulduğu, 19 Ekim 2003 tarihinde yapıldığı anlaşılan bu toplantıda alınan karar neticesinde 25 Ekim 2003 tarihinde "Cumhuriyete Saygı Mitingi" adı altında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemiş ve bu yürüyüşe, İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ'ün de katıldığı hatırlatılarak sorulduğunda; Kendisinin de bu toplantıya katıldığını, bu toplantının Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret ARAŞ ve ADD öncülüğünde yapıldığını, yürüyüş günü Tandoğan' da toplandıklarını, birlikte Anıtkabir' i ziyaret ettikten sonra dağıldıklarını, bu yürüyüşe kendisi ile birlikte hatırlayabildiği kadarıyla; Rıza Ferit BERNAY, Ural AKBULUT ve Mustafa YURTKURAN 'in da katıldığını,

Şüpheli İlker GÜVEN' in Emniyette alman ifadesinde; 25.02.2008 günü saat 18.43'te Mustafa YURTKURAN ile yaptığı telefon görüşmesinin içeriği sorulduğunda. Cevaben Mustafa YURTKIRAN'nın Uludağ Üniversitesi Rektörü, ADD Yönetim kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı olduğunu. Kendisinin çok eski bir dostu olduğunu ve ailece görüştüklerini,

Şüpheli İlker GÜVEN' in savcılık ifadesinde; Mustafa YURTKURAN isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşme sorulduğunda cevaben; MUSTAFA YURTKURAN'nm Uludağ Üniversitesinin Rektörü olduğunu, kendisi MUSTAFA YURTKURAN' a samimiyetten ŞENER ERUYGUR Paşanın danışmanı olduğunu söylediğini, böyle bir durumun olmadığını,

Şüpheli Halil Kemal GÜRÜZ'ün Emniyette alınan ifadesinde; Mustafa YURTKURAN'ın Atatürkçü Düşünce Derneği başkan yardımcısı ve Uludağ Üniversitesi rektörü olduğunu, Mustafa YURTKURAN'ın eşinin kendisinden sonra rektör olabilmesi için uygunsuz ikiyüzlü davranışlar içinde olduğunu öğrendikten sonra 6 Temmuz 2008 günü Şener ERUYGUR'un telefonunu kendisinin YÖK başkanı olduğu dönemde YÖK üyeliği yapmış olan Prof. Dr. Alparslan IŞIKLI'dan aldığını, Mustafa YURTKURAN' a bu davranışından dolayı büyük üzüntü duyduğunu kendisine bildirdiğini ve Mustafa YURTKURAN' a ADD başkanı Şener ERUYGUR' a bu durumu bildireceğini söylediğini, daha sonra bu durumu Şener ERUYGUR' a ADD başkanı olduğu ve Mustafa YURTKURAN ile birlikte çalıştığı için bildirdiğini, olayı çok iyi hatırlamasının sebebini ise çok sevdiği bir arkadaşı olan Mustafa YURTKURAN'ın yaptığı bu davranışlardan dolayı olduğunu,

Şener ERUYGUR ve Mustafa YURTKURAN ile rektörlük seçimi konusunu konuştuğunu , Şener ERUYGUR ve Mustafa YURTKURAN ile konuştuğu bu konuları aynı şekilde Mustafa BALBAY' a ile de konuşup gazete de yazmasını istediğini,

Tape No: 6034 03.03.2008 günü saat: 19.08 sıralarında M.ŞENER ERUYGUR ile Mustafa YURTKURAN arasında yapılan telefon görüşmesinde; ... M. YURTKURAN'in... "Estağfurullah, estağfurullah tamam" "Ben şimdi hemen hallediyorum tamam efendim çalışmaya başlıyorum " "Bir emriniz var mı bana paşam "Kemal GÜRÜZ hocam yanımda şu anda" dediği tespit edilmiş bu telefon görüşmesi Halil Kemal GÜRÜZ' e sorulduğunda kendisi cevaben hatırladığı kadarıyla Mustafa YURTKURAN'nın kendisi ile birlikte olduğu bir esnada müsaade isteyip Şener Paşa ile telefon görüşmesi yaptığım,kendisinin de saygılarını iletmesini istediğim,

Tape No: 8944, 22.05.2008 günü saat: 13.30 sıralarında Mustafa YURTKURAN ile Kemal GÜRÜZ'ün yaptığı telefon görüşmesinin içeriği ve görüşmede geçen, Mustafa YURTKURAN ile birlikte hangi konuda kim veya kimlere karşı savaş verdikleri konusu sorulduğunda kendisi cevaben; Hiç kimseye karşı savaş vermediklerini. Kast edilenin yüksek öğretimin çağdaş düzeyde yönetilmesiyle ilgili gayretleri olduğu, savaş kelimesini mecazi manada kullandıklarını,

Tape No: 8965, 01.07.2008 günü saat: 17.48 sıralarında Engin A. ile Kemal GÜRÜZ'ün yaptığı telefon görüşmesinin içeriği ve görüşmede geçen, düşündüğü 100 kişilik bir liste olduğunu, söylediği listedeki kişilerin kimler olduğu? ve böyle bir listeyi hazırlamasındaki amaç sorulduğunda kendisi cevaben; Bunların Türkiye de yüksek öğretimi iyi bilen, yüksek öğretimin evrensel değerlerini iyi anlamış yönetim kabiliyeti olan ve bu nedenlerle YÖK üyesi ve rektörlük yapacak geniş dünya görüşü olan kişiler olduğunu, bunların arasında Mustafa YURTKURAN'ın da bulunduğunu,

Şüpheli Kemal GÜRÜZ'ün savcılık ifadesinde; 22.05.2008 tarihinde MUSTAFA YURTKURAN isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmede; MUSTAFA YURTKURAN ın "her nevi savaşı vereceğiz" dediği, şüphelinin de "ADD den bir b.... olmaz, askerle üniversite, hâkimler verecek savaşı, askerleri kattığın anda b... olur" şeklinde sözler sarf ettiği hatırlatıldığı, askeri darbelerin 27 Mayıs tan beri Türkiye yi geriye götürdüğünü, mücadelenin sivil unsurlar tarafından, askerler katılmadan yapılması taraftarı olduğunu, Atatürk'ün kurduğu Türkiye'nin yerinin batı dünyası olduğunu, mücadeleden kastedilen bir unsurun da bu olduğunu, ADD nin benimsediği milliyetçiliğin içine kapanık ulusalcılıktan ibaret olduğunu, bu milliyetçilik anlayışını kendisinin benimsemediğini, uluslararası rekabet gücünü artırmaya yönelik anlayışı milliyetçilik olarak anladığını,

Şüpheli Rıza Ferit BERNAY'm Savcılık ifadesinde; FATİH HİLMİOĞLU, MUSTAFA YURTKURAN, OSMAN ÖZTÜRK, MEHMET HABERAL' ı rektör olmaları ve geçmişte Hacettepe Üniversitesinde öğrencilik döneminden tanıdığını,

Murat KAYA'nın Bursa KOM Şube Müdürlüğünde alman ifadesinde; 2002 yılı Kasım ayı içresinde askerlik hizmeti için Aydın ilindeki Jandarma Er Eğitim Taburuna gittiğini, daha sonra Ankara Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına dağıtım olduğunu, Levent ERSÖZ İstihbarat Daire Başkanı olduktan sonra kendisinin emir eri olduğunu, Levent ERSÖZ'ün yanında bulunduğu dönemde, Yüksel DİLSİZ' i Levent ERSÖZ'ün yanında yüzbaşı olarak tanıdığını, Yüksel Dilsiz' in sık sık Levent ERSÖZ ile makamında görüştüğünü, aynı dönemde Cem UZAN, sanatçı ÇELİK, Turkcell Genel Müdürü olan bayan, Uludağ Üniversitesi Rektörü Mustafa YURTKURAN, Star Gazetesi Genel Müdürünün Levent ERSÖZ'ün yanına gelip gittiklerini, Cem UZAN'in görüşmeye her geldiğinde Levent ERSÖZ ile bir buçuk iki saat kadar kaldığını, Turkcell genel müdürü olarak tanıdığı bayanın 40^5 yaşlarında saçlarını sarıya boyayan bir kişi olduğunu, kendisinin Bursalı olması sebebiyle Yüksel Dilsiz ile aralarında bir samimiyet oluştuğunu, 2004 yılı Şubat veya Mart aylarında askerliğini bitirdikten sonra Bursa'ya geldiğinde, Yüksel Dilsiz' in kendisini telefon ile aradığını, beraber İstanbul Baltalimanı'nda bulunan polisevine gittiklerini, daha sonra gazetelerde çıkan haberler üzerine Yüksel Dilsiz hakkında bilgi sahibi olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.

Soruşturma kapsamında göz altına alman şahısların; Telefon, SİM kart, ajanda ve dijital verilerinden elde edilen rehber bilgilen alınan kararlar doğrultusunda şahısların birbirleri ile irtibatlarının sağlanabilmesi amacıyla (12 Analsyt's Notebook Version 6.0 Serial No: 118450) cihaz ve lisanslı programı ile karşılaştırılması yapılmış ve şahıslara ait olan numaralar sorgulanmış, aşağıda ismi yazılı şahsın birbirleri ile irtibatları çıkartılarak şematize edilmiş olup ayrıca ayrıntılı olarak aşağıya çıkartılmıştır. İnceleme neticesinde Mustafa ABBAS YURTKURAN'm rehber dökümlerinde;

-Halil Kemal GÜRÜZ'ün kullanmış olduğu 5323144453 nolu numaranın kayıtlı olduğu; -Halil Kemal GÜRÜZ'ün kullanmış olduğu 3124418695 nolu numaranın kayıtlı olduğu;

-Mehmet Şener ERUYGUR'un kullanmış olduğu 5333762701 nolu numaranın kayıtlı olduğu;

-Rıza Ferit BERNAY'm kullanmış olduğu 5326987170 nolu numaranın kayıtlı olduğu; -Ahmet Tuncay ÖZKAN'm kullanmış olduğu 5322367671 nolu numaranın kayıtlı olduğu;

-Ahmet Hurşit TOLON'un kullanmış olduğu 5336338255 nolu numaranın kayıtlı olduğu;

-Birol BAŞARAN'ın kullanmış olduğu 2164553580 nolu numaranın kayıtlı olduğu görülmüştür.

Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alman şahıslardan olan Rıza Ferit BERNAY'a ait Nokia marka 6230 model (IMEI:352951/00/524669/7)seri nolu cep telefonu rehber bilgisinde; 784. Mustafa YURTKURAN 5325513960 şeklinde Mustafa YURTKURAN isimli şahsın isminin ve numarasının olduğu anlaşılmıştır.

Şüphelilerden elde edilen dijital verilerin incelenmesinde;

Soruşturma kapsamında İsmail YILDIZ' a ait olan yonsis84 ibareli bilgisayar kasasından elde edilen Samsunghdd_s0dwjljl918230_80gb lık hard diskin yapılan incelemesinde; 4 Mayıs isimli word belgesi içerisinde; REKTÖR YURTKURAN: KABUL ETMEYİZ Öte yandan, kitabın yazarı Prof. H. D.'nin öğretim üyeliği yaptığı Uludağ Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Mustafa YURTKURAN, basın-yaym organlarına bir açıklama gönderiyor. Yurtkuran özetle şöyle diyor: "Gerek basın organlarında gerek kitap hakkında yer alan bilgiler ve gerekse kitap üzerinde yapılan incelemeler sonucunda kitapta yer alan hususların üniversitemiz tarafından hiçbir şekilde kabul edilmesi yada hoşgörüyle karşılanması mümkün değildir. (...) Söz konusu kitap sadece Devletimizin mevcut hukuksal yapısına karşı bir kalkışma niteliğinde olmayıp aynı zamanda kadınlarımızın ikinci sınıf yurttaş konumuna getirilerek çağdaş toplumsal yaşamdaki varlıklarını yok etme girişimi anlamına da gelmektedir." şeklinde kayıtların ,

Yine aynı harddisk içerisinde yer alan 19-03-04_söylem takibi.doc isimli Word belgesi içerisindeki 19-03-2004 Tarihli SÖYLEM METRE Ana KONUM: Toplumsal Odaklar, KİŞİ/KURUM: Mustafa YURTKURAN "GÖREV Uludağ Üniversitesi Rektörü, KONU: Burs Verme Yetkisinin Üniversitelerden Alınması, SÖYLEM: "Bilerek veya bilmeyerek yapılan düzenleme tam bir felakettir. Hükümet, öz kaynaklarımızdan sağladığımız bursları kendisine göndermemizi istiyor. Bursları merkezde toplarsanız inandırıcılığınızı ve samimiyetinizi kaybedersiniz." şeklinde yan başlıklar altında Mustafa YURTKURAN ile ilgili bu tür yazıların bulunduğu tablonun,

Mustafa ÖZBEK' e ait TIMIS Hp Laptop Toshiba ...63T 60GB'm yapılan incelemede Doc. Klasöründe bulunan Rektörler 1 isimli Word belgesinde; Sayın Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN, Uludağ Üniversitesi Rektörü, Görülde Kampusu, BURSA şeklinde ibarelerin bulunduğu etiket biçimde hazırlanmış belge olduğu, ayrıca yine aynı harddisk içerisinde yer alan xls, klasöründe "REKTÖRLER-Bekif isimli belgede Uludağ Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN, Görülde Kampusu, BURSA şeklinde ibarelerin yazılı olduğu ,

Ayrıca yine aynı belgenin TMIS Everest WD... 096 40GB(Ali GÜLEÇ) isimli harddisk teki Doc. Klasöründe bulunduğu,

Aynı harddisk içerisinde yeralan xls. klasöründe "Rektörler" isimli belgede Uludağ Üniversitesi Rektörü, Prof.Dr.Mustafa YURTKURAN, Görülde kampusu, BURSA şeklinde ibarelerin yazılı olduğu, Ünal İNANÇ' a ait olan Fujitsu WD... 540 500GB' lık harddiskin yapılan incelemesinde; Doc. Klasörünün "Rekloılu 1" isimli Word belgesinde; Sayın Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN, Uludağ Üniversitesi Rektörü Görülde kampusu, BURSA Şeklinde ibarelerinin bulunduğu etiket biçimde hazırlanmış belge olduğu,

Yine aynı şahsa ait olan harddisk de xls, klasörü içerisinde "REKTÖRLER-Bekir" isimli belgede Uludağ Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr.Mustafa YURTKURAN, Görülde kampusu, BURSA şeklinde ibarelerinin yazılı olduğu,

Tuncer KILINÇ' a ait olan, Dell marka laptopun yapılan incelemesinde; xls. Klasörü içerisinde "Yapıştırma Kâğıt Kalıbı" isimli excel sayfasında SAYIN MUSTAFA YURTKURAN ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ BURSA şeklinde ibarelerinin yazılı olduğu,

Aynı şahsa ait Dell marka laptop da xls. Klasöründe "yılbaşı & bayram tebriği" isimli exel sayfasında, Mustafa YURTKURAN, Prof., Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, şeklinde isim, unvan ve adresinin bulunduğu,

Aynı şahsa ait Dell marka laptop da Doc. Klasöründe "tebrik yazılacak kişilerin listesi" isimli Word sayfasında Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN Uludağ Üniversitesi Rektörü BURSA şeklinde isminin ve unvanının yer aldığı,

Tunç AKKOÇ' a ait olan Samsung S12...1399 160 GB marka harddiskte xls. Klasörü içerisinde tel defteri isimli exel sayfasında Mustafa YURTKURAN ULUDAĞ ÜNİV. Ve (312) 420 , 0212 293 , (532) 551 şeklinde isminin ve numaralarının bulunduğu,

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "FIL15108.DOC" isimli bir MSword dosyası incelendiğinde "ULUSAL BİRLİK KONSEYİ" başlıklı belgenin, ÜNİVERSİTELER: başlığı altında PROF.DR.MUSTAFA YURTKURAN (ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ) PROF.DR.FATİH HİLMİOĞLU (İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ) KEMAL ALEMDAROĞLU (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ) isimlerinin olduğu, Aynı belgenin Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahsın delil CD si 1 de de yer aldığı

ADD Genel Merkezi, Add Genel Merkez Başkan Odasi 13 Nolu CD, Muhtelif, Görüşmeler-2, Kasım 2003 Word belgesi içerisinde; SN.KOMUTAN'IN KASIM 2003 FAALİYET PROGRAMI başlıklı, 12 Çarşamba, "11.00 Uludağ Ünv.Rek. Mustafa Yurtkuran 'in Ziyareti" şeklinde program yazısının yer aldığı

Mehmet Şener ERUYGUR'dan elde edilen dijital verilerden çıkan, Özden ÖRNEK'e ait olduğu anlaşılan günlüklerde, 2003-2005 isimli dokümanda; "Zehir zemberek sözler" başlığı altında toplantıya panelist olarak Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter, Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Anıl Çeçen ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Çetin Yetkin katıldı ve "Hilafet amaçlanıyor" başlığı altında, Yurtkuran, "bugün Türkiye'nin 1920 yılından daha fazla bütünlüğe ihtiyacı bulunduğunu belirtti." şeklinde yazıların olduğu,

İbrahim ŞAHİN' e ait xls. dosyasında ip teldefteri isimli belgede, Mustafa YURTKURAN ULUDAĞ ÜNİV. Ve (312) 420 , 0212 293 , (532) 551 şeklinde isminin ve numaralarının bulunduğu

Yine Mehmet Şener ERUYGUR'dan elde edilen dijital verilerden, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden ÖRNEK' e ait olduğu anlaşılan günlükler üzerinden yapılan incelemede; Bu yürüyüşte "ORDU GÖREVE, ATATÜRK GENÇLİĞİ" yazan pankart ve dövizlerin taşındığı, gösteriye diğer şahısların yanı sıra o dönemde Mustafa Abbas YURTKURAN'm Rektörlüğünü yaptığı Bursa Uludağ Üniversitesi'nin de bir heyet olarak bu mitinge katıldığı tespit edilmiştir, şeklinde ibarelerin bulunduğu ,

İsmail YILDIZ'dan elde edilen Yönsis ibareli harddisk içerisinde "Söylem takibi" isimli belge içeriğinde burs verme yetkisinin üniversitelerden alınmasına ilişkin Mustafa Abbas YURTKURAN'm bir açıklamasının yer aldığı tespit edilmiştir.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Mustafa Ali BALBAY'a ait, CASPER marka dizüstü bilgisayar içerisinden çıkan WEJ3TERN DIGITAL marka, seri numarası WMAM9EF31256 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "ŞENER. TXT" isimli metin dosyası incelendiğinde, "3 MAR" başlıklı yazı da sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova Rektörü, ... Ve "4 Mart akşamı Anıttepe tesislerinde yemek" başlığı altında, Ben, Fikret, Selçuk, Şener, Levent, Ali ESENER, Hakkı KILINÇ... sonradan da Mustafa YURTKURAN..- Eylem iyi, organizasyon kötü. geliştirmek lazım.. - Selçuk'un Aydın DOĞAN ile görüşmesi yararlı olur... Doğan'a, bu iş tamam deniyor ve "03 Mart 2004" başlığı altında, "Gidiş... İlhan abi ile... İçerisi dışarısı kalabalık ama heyecan yüksek değil. Komutanların girişinde alkış iyi ama, ayakta olabilirdi değil... Suratları asıktı... Son anda İ.B. ve Genelkurmaydan Korg Metin de vardı. Onlar son anda... Sanırım, Hilmi Paşa Kuvvet Komutanlarının gideceğini haber aldı, ben de içindeyim demek için gitti. İlker paşayla hiç konuşmamaları dikkat çekiciydi. Dışarı çıktım, İP'li gençler... Ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD' den yoğun katılım..

Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih... , Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üniv. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü, ... Malatya çok heyecanlı... Bu işi uzatmamak lazım, en kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş...'

ADD'nin sekretaryasınm güçlendirilmesi görüşü benimsendi. İlhan abi söze, kendimi biraz öveyim' diye başladı. Bu benim Aydın'dan dönerken oluşturduğum düşünce. Birden aklıma geldi. 500'ü aşkın şubeleri var, yüz bin üye var. Hantal yapı. Buna bir baş lazım. Şimdi oluyor işte. Modelimiz işliyor. Üçgen ADD, yanında dörtgen onu destekleyen kitle örgütleri, içinde daire çekirdek. Kararları o verecek ...

Arkadaşlar biliyor musunuz, Doğan AVCIOĞLU bana hep, İlhan göreceksin ben haklı çıkacağım, 100 yaşına kadar yaşayacağım ve haklı çıkacağım, derdi... Ömrü vefa etmedi. Bakıyoruz haklı. Türkiye gibi ülkelerde çok partili sistem gericiliği getirir. Bu böyle. Şimdi ABD'nin de işine geliyor bu yönetim... Bu seçimleri, yerel seçimleri ciddiye almamak lazım. Ona göre yürümek lazım. Devlete anlatmak lazım. Şimdi hükümet devlete karşı ve biz solcular hükümete karşı devletin yanındayız, durumun özeti bu...'" şeklinde kayıtların olduğu tespit edilmiştir.

İŞÇİ PARTİSİ 6 NOLU TORBA'ya ait, SAMSUNG marka, seri numarası S08EJ1CP120557 bilgisayar hard diskin inceleme ve değerlendirme raporunda; Milli Cephe Toplantısı Katılımcıları ana başlıklı. Yüksek Bürokratlar: Alt başlığı altında; Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN, Uludağ Üni. Rektörü ve MİLLİ CEPHEYE ÇAĞIRILANLAR Başlığı altında; Ferit BERNAY, , Mustafa YURTKURAN, Fatih HİLMİOĞLU, ....... şeklinde isminin geçtiği,

Selim Utku GÜMRÜKÇÜ'ye ait; SANSUNG marka ve SO42J20A11512İşeri numaralı 80 GB kapasiteli hard disk, Seagate marka ve 5JVHPVPA numaralı 80 GB kapasiteli hard disk, HİTACHİ marka ve KBDR73SP numaralı 40GB kapasiteli hard disk, 69 adet CD/DVD ve 7 adet disket' in inceleme ve değerlendirme raporunda; Seagate marka, 5JVHPVPA seri numaralı HARDDİSK de bulunan "yeni.rar" isimli arşiv dosyası içerisinde; " Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN " şeklinde isminin geçtiği,

Neriman AYDIN 'a ait, LENOVO marka bilgisayar içerisindeki, Toshiba marka hard diski üzerinde yapılan incelemede; "4 Mart akşamı Anıttepe tesislerinde yemek alt başlığı altında. Ben, Fikret, Selçuk, Şener, Levent, Ali ESENER, Hakkı KILINÇ... sonradan da Mustafa YURTKURAN..- Eylem iyi, organizasyon kötü. geliştirmek lazım..- Selçuk'un Aydın DOĞAN ile görüşmesi yararlı olur... Doğan'a, bu iş tamam deniyor, şeklinde isminin geçtiği,

Mustafa Ali BALBAY' a ait Casper_wd_80gb_sn_wmam9ef31256 harddiskin inceleme rapor ekinde; (ŞENER. TXT isimli dosya) belge içerisinde geçen "levent" ismi ile ifade edilen şahsın belgenin incelenmesi sonucunda o tarihte Jandarma İstihbarat Başkanı "Tuğgeneral Levent ERSÖZ", "Fikret" ismi ile ifade edilen şahsın gazeteci-yazar "Fikret BİLA", "Selçuk" ismi ile ifade edilen şahsın Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alman İlhan SELÇUK, "Şener'" ismi ile ifade edilen şahsın o tarihte Jandarma Genel Komutanı olan Mehmet Şener ERUYGUR, "Mustafa YURTKURAN" ismi ile ifade edilen şahsın ise o tarihte Uludağ Üniversitesi Rektörü olan Mustafa YURTKURAN olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca belgedeki diğer notlarda, 04 Mart 2004 Perşembe günü Anıttepe Tesislerinde yenen yemeğe dair alman notta, yemeğe 'ben, Fikret, Selçuk, Şener, levent, ali ESENER, hakkı KILINÇ... Sonradan da Mustafa YURTKURAN'm katıldığı ve aşağıda belirtilen görüşlerin yer aldığı anlaşılmıştır şeklinde kayıt bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanıklar Mehmet Şener ERUYGUR, Hurşit TOLON ve Hasan Atilla UĞUR'dan ele geçirilen dijital veriler içerisinde Jandarma Genel Komutanlığında görevli olduğu dönemde Levent ERSÖZ'ün değişik kişilerle yaptığı görüşmeleri kaydettiğine dair bilgilerin olduğu, bu çerçevede Mustafa BALBAY'a ait 23 Aralık 2003 tarihli ve 5 Ocak 2004 tarihli görüşme çözüm tutanaklarının olduğu görülmüştür.

5 Ocak 2004 tarihinde Mustafa BALBAY ile Levent ERSÖZ ve Hasan ATİLLA UĞUR arasında yapılan görüşme çözümünde özetle; Görüşmenin başlangıcında Kıbrıs'la ilgili konuları konuştukları, Kıbrıs'la ilgili politikaları eleştirdikleri , bu çerçevede Mustafa BALBAY'm psikolojik harekat olarak Atatürk'ün üniformalı resmini poster olarak bastırıp Cumhuriyet Gazetesi ekinde dağıtmayı düşündüklerini, posterin basımı konusunda Mustafa SARIGÜL'ün yardımcı olacağını söylediği, zaten Mustafa SARIGÜL'ün daha önceden de Cumhuriyet Gazetesine benzer yardımlarının olduğunu söylediği,

Görüşmenin devamında, Levent ERSÖZ'ün "bize gelen haber elemanlarımızın aldığı bilgiye göre Milliyete yönelik bir takım operasyonlar olabilir" "Milliyetin bu çıkışlarından dolayı, bunu siz Bila ile yüzyüze görüşerek aktarabilirsiniz" "ya Fikret Beyi sıkıştıracaklar ya da başka bir şekilde rahatsızlık verecekler, bunu paylaşmamız lazım" dediği, Mustafa BALBAY'in da "zaten ben çok seviniyorum, bir anlamda tamamen tarafsız, şimdi tek başına Cumhuriyet gitmez, mümkün değil. Bu haberlerin hiçbirinde bencillik düşünmedim. Olabildiğince belli ölçülerde yayılmasında fayda var. O yüzden Milliyette çok önemli. Fikret Bey ile de bir konuşmak lazım" dediği, Hasan Atilla UĞUR'un da "yalnız kısa zamanda görüşürseniz" dediği, Mustafa BALBAY'ın da "anladım, Fikret ile yemek yiyecektik, orada söylerim" dediği, Levent ERSÖZ'ün bir önceki görüşmede konuştukları Cumhuriyet Gazetesinin askeri birliklerde satılması ile ilgili Jandarma Genel Komutanı Şener ERUYGUR'u kastederek komutanla görüştüklerini söylediği, bu çerçevede gazetenin tüm Askeri birliklerde indirimli satılması için Kuvvet Komutanlıkları ile irtibata geçilerek emir çıkarılması konusunu konuştukları, görüşmenin devamında Mustafa BALBAY'ın da "şimdi biz üniversitelere bu şekilde yapıyoruz, bir damga ile indirimli gazete olduğunu belirtiyoruz, yani 250.000 e satıldığını belirtiyoruz. Ötekilerle karışmasın diye. Bizde normal olarak üniversitelere, gençliğe uyguladığımız bu yöntemi size asker gençliğine de önermiş oluyoruz." dediği, Levent ERSÖZ'ün de "hangi üniversitelere verdiklerini sorduğu", Mustafa BALBAY'ın da "ODTÜ, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, orası fena değil, Gazi 'ye giremedik, orada değişik bir havada biliyorsunuz ve Ankara Üniversitesi" dediği, Levent ERSÖZ'ün "Bursa Uludağ yok mu" dediği, Mustafa BALBAY'm da "İstanbul da 4-5 yerde var, galiba Bursa 'ya da geçtik" dediği, Levent ERSÖZ'ün de "biz tanıdığımız rektörler vasıtası ile diğerlerine de bu konuyu anlatırız. Dolayısıyla onlarda da böyle bir hareketlenme sağlarız, kimse kırmaz yani, bu konu itibari ile onu da sağlarız. Önce bizde bu uygulamaya geçelim, arkasından diğer kuvvetlerde geçecektir " dediği, Görüşmenin devamında medya gruplarının başında yer alan kişiler hakkında konuştukları , görüşmenin sonlarına doğru Mustafa BALBAY'ın Amerikan Büyükelçisiyle yaptığı görüşmeler hakkında bilgi verdiği anlaşılmıştır. Şüpheli Mustafa Abbas YURTKURAN’ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda, 1 Mustafa Ali BALBAY . . 6

2 Mehmet Şener ERUYGUR 89

3 Halil Kemal GÜRÜZ 515

4 Doğu PERİNÇEK 5

5 Birol BAŞARAN 6

6 Ahmet Hurşit TOLON 14

7 İlker GÜVEN 10

8 Rıza Ferit BERNAY 128

9 Mustafa Namık Kemal BOYA 2

10 Nusret SENEM 2 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

e-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi: değiştir

Özden ÖRNEK'e ait olduğu anlaşılan günlüklerden "6 Aralık 2003" tarihli başlıklı notta;

Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Bu nedenle ben MÖ 'ı davet edecektim. Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklar afiş astıracaktık Dernekler ile temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik. Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık" Şeklindeki ibarelerden Sarıkız kod adlı darbe planı çerçevesinde rektörlerle temas kurulup öğrencilerin sokağa dökülmesinin planlandığı anlaşılmıştır. Ankara'da "Cumhuriyetin 80. Yılı" kutlamaları çerçevesinde 25 Ekim 2003 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret ARAŞ başkanlığında 7 kişiden oluşan düzenleme kurulu tarafından Ankara'da düzenlenen mitinge, çeşitli üniversitelerin öğretim görevlileri ve öğrencileri ile sivil toplum kuruluşlarına mensup kişiler katılmıştır. Mitinge katılan kalabalık Celal Bayar Bulvarı üzerinde toplanıp, Tandoğan Meydanı ve Anıt Caddesini takiben Anıtkabir'e kadar yürümüş, bu yürüyüşte "ORDU GÖREVE, ATATÜRK GENÇLİĞİ" yazan pankart ve dövizler taşınmıştır. 13.04.2009 tarihinde şüpheli Mustafa Abbas YURTKURAN'm Bursa Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23.Sokak No:2 sayılı adresinde yapılan aramada ele geçen ve 125 sayısı ile numaralandırılan CD içerisinde 25 Ekim 2003 tarihinde Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları kapsamında düzenlenen gösteri yürüyüşü ve mitinge ait fotoğrafların bulunduğu tespit edilmiş, Fotoğraflar incelendiğinde, şüpheliler Fatih HİLMİOĞLU, Mustafa Abbas YURTKURAN ve Rıza Ferit BERNAY'm düzenlenen gösteri yürüyüşü ve mitinge katıldıkları anlaşılmıştır. Konuya ilişkin basın haberleri 26.10.2003 tarihli Milliyet Gazetesinde, "ON BİNLER AYAKTA" başlıklı haberde, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Ankara Üniversitesince düzenlenen "Cumhuriyet'e Saygı" yürüyüşüne on binlerce kişinin katıldığı, bu yürüyüşe Türkiye'nin dört bir yanından gelen rektörler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve binlerce vatandaşın yer aldığı, söz konusu yürüyüşün 28 Şubat süreci protestolarını anımsattığı, yürüyüşe bazı rektörlerin öncülük yaptığına ilişkin değerlendirmelerle, yürüyüş yapan topluluğun "ORDU GÖREVE" pankartlarını taşıdığına dair görüntülere, 01.07.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "İKTİDARA ÜÇLÜ UYARI" başlıklı haberde, "YÖK Başkanı, Erdoğan'ın üslubunu eleştirdi, TOBB geçmişi hatırlayın dedi, KESK istifaya çağırdı" şeklinde haberlere, 10.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde "REKTÖRLER YİNE UYARDI" başlıklı haberde, "imam-hatip düzenlemesinin genel kurula gönderilmeden geri çekilmesini istediler" şeklindeki açıklamalara,

12.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "LAİKLİKTEN ÖDÜN YOK" başlıklı haberde, bir rektörün beyanatına,

26.09.2003 tarihli Milli Gazetede, "REKTÖRLERDEN ÇİRKİN TEHDİT" "ODTÜ Rektörü Akbulut'tan Erdoğan'a: Menderes gibi olursun" başlıklı haberde, bazı rektörlerin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç YALMAN'ı ziyaretinden sonra Başbakan Recep Tayyip ERDOGAN'a Menderes'in başına gelenleri hatırlatan ifadeler kullandıkları yönündeki değerlendirmelere, ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörünün Hükümetin YÖK'ü ele geçirmeye çalıştığını öne sürerek "BU UĞURDA YENİ KUBİLAYLAR GEREKİYORSA BİZ YENİKUBİLAYLAR OLMAYA HAZLRIZ" şeklindeki açıklamalarına , 12.10.2003 tarihli Vakit Gazetesinde, "SOKAĞA DÖKÜLÜN" TALİMATL" başlıklı haberde, Atatürkçü Düşünce Derneği önderliğinde Ankara'da gerçekleştirilecek olan ve rektörlerinde cüppeleri ile katılarak hükümeti protesto edecekleri toplantıya taraftar toplamak isteyen rektörlerin, üniversitelerin bünyesindeki öğretim üyelerini baskı altına almaya başladıkları, bu çerçevede "yürüyüşe katılın" çağrısı yapan rektörlerin e-mail ve mektup ile öğretim üyelerini yürüyüşe katılmaya zorladıklarının belirtildiğine ilişkin değerlendirmelere, 25.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "BAŞKENTTE BÜYÜK YÜRÜYÜŞ" başlıklı haberde, "Öğretim üyeleri, avukatlar, sivil toplum örgütleri, işçiler ve yurttaşlar bugün Anıtkabir'e akacaklar" şeklinde habere, 26.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "ONBİNLERİN YÜRÜYÜŞÜ" başlıklı haberde, "hükümetin uygulamalarına karşı Atatürk ilkelerine sahip çıkan rektörler ve on binlerce yurttaş Anıtkabir'e akın etti" şeklinde ifadelere, 29.04.2004 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "REKTÖRLERDEN İSYAN" ve "REKTÖRLERDENİSTİFA UYARISI'1 şeklinde değerlendirmeye, 13.06.2004 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "CUMHURİYET TEHDİT ALTINDA" başlıklı haberde, dönemin ADD Genel Başkanının açıklamalarına yer verildiği görülmüştür. Şüpheli MUSTAFA ABBAS YURTKURAN'm Ergenekon silahlı terör örgütü nün planladığı askeri müdahaleye zemin oluşturmak amacıyla, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, dönemin Jandarma Genel Komutanı MEHMET ŞENER ERUYGUR'un başkanlığında yapılan ve bir kısmı örgüt üyeleri olan dönemin üniversite rektörleri FATİH HİLMİOĞLU, FERİT BERNAY ve KEMAL ALEMDAROĞLU'nun içinde yer aldığı 19 Ekim 2003 tarihindeki gizli toplantıya katıldığı, dönemin Genelkurmay Başkanı HİLMİ ÖZKÖK'ün bu durumdan haberdar olmamasından toplantının TSK'nın bilgisi dışında, gayrıresmi ve gizli olarak düzenlendiği anlaşılan bu toplantıda özellikle mevcut hükümetin icraatlarının ve irtica konularının görüşüldüğü, toplantıya katılan bazı rektörlerin "Kubilay olmaya hazır olduklarım" söylediği, burada alınan tüm kararların ve bu kapsamda rektörlerin beklentilerinin gizli bir toplantı tutanağına bağlandığı ve bu tutanakların daha sonra örgüt yöneticisi MEHMET ŞENER ERUYGUR'un adresinde yapılan aramalarda ele geçirildiği, Şüphelinin bu toplantıda Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından alınan karar gereğince, rektörlerin ve öğretim görevlilerin katılımı ile 25 Ekim 2003 tarihinde düzenlenen ve "Ordu Göreve " pankartlarının asıldığı "Cumhuriyet 'e Saygı" mitingine katıldığı anlaşılmıştır. Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından planlanan darbe çalışmaları kapsamında 28 Ocak 2004 tarihli faaliyet raporunda yer alan "YF:0I 100.000 Mektup Çalışması " başlığı altında; Bu çalışma kapsamında (6); Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve Belediye mevzuatında yapılmasına çalışılan değişikliklerle Jandarmanın pasifize edilmek istenmesine ve Cumhuriyet kazanımlarına zarar verecek diğer girişimlere karşı üniversiteleri birlikte hareket etmeye davet kapsamında (2) farklı mahiyette mektup hazırlanması çalışmalarımız devam etmektedir.

Güvenilir 6 rektöre sayın komutanımızın imzası ile diğer rektörlere de Cumhuriyet Platformu imzası ile gönderilmesi uygun değerlendirilmektedir.

Şeklinde ibarelerin yer aldığı, 30 Ocak 2004 tarihli "Sayın Kuvvet Komutanlarına Takdim Sonuçlarının Değerlendirilmesi" başlığı altında; Konu : Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sempozyumu Sonuç : AKP'nin muhafazakarlık ve demokrasi kavramının içini doldurmasına karşı anti tezler geliştirilecektir. Yapılacak Faaliyetler: AKP 'nin muhafazakarlık ve demokrasi kavramının içini doldurmasına karşı anti tezler üretilmesi konusu güvenilir rektörlere bildirilecek, AKP tarafından organize edilen bu faaliyetin başarısızlığı kamuoyuna deşifre edilecektir. Şeklinde ibarelerin yer aldığı, Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporu -12 19 Şubat 2004 tarihli raporun "GF:02 Basınla irtibat ve Bilgilendirme Çalışması" başlığı altında; Bu çalışma kapsamında; > Prof. Dr. Erol MANİSALI'ya 12 Şubat 2004 günü İstanbul Harbiye Orduevinde, > (6) üniversite Rektörüne 18 Şubat 2004 Bakanlıklar Komuta Katı Toplantı salonunda Cumhuriyet Çalışma Grubu raporu arz edilmiştir. Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür. Şüphelinin Üniversite Rektörü olması sebebiyle Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun kendi görevi ile ilgili faaliyetlerine katıldığı , çalışmalarının diğer şüpheliler ile birlikte grubun raporlarına yansıdığı tespit edimiştir. Örgüt yöneticisi MEHMET ŞENER ERUYGUR'dan ele geçirilen belgede, rektörlerle yapılan toplantıda görüşülen konuların not edildiği, bu notlarda özetle; "Jandarma olarak 3000 öğrenciye burs temin ediyorsunuz ve onları Atatürk izcileri yapmışsınız, ancak Türkiye de 15 milyon öğrenci var ve karşı görüş milyonlar çapında etkili" " Maalesef her yerde en iyi yurtlar ve binalar gericilere ve tarikatlara ait. şimdi de yatılı ilköğretim bölge okulları ile parasız yatılı okullarda kadrolar hızla değiştiriliyor ve gerici örgütlenme had safhada devam ediyor. " "28 şubat kararlarına ne oldu. Tam bir kaos var. Niye geri adım atıldı. Şimdi yeni zihniyet hükümetin yanlış uygulamalarını takip edelim ikaz edelim şeklinde. 28 şubat sonrası çıkarılan kararlar var 18 civarında, sadece 8 yıllık öğretim uygulanıyor onu da kadük etmeye çalışıyorlar. Neden o kararların üzerine gidilmiyor. " "Bir insan 12 yaşına kadar temel karakter ve bilinç sahibi oluyor. Doğayı ve çevresini sorgulamayı, sebep sonuç ilişkisi kurabilmeyi öğreniyor. O nedenle kuran kursu yaşının 12 üzerinde olması çok önemli. Kaçak kuran kurslarında 7 yaşında çocuklar var. "Yeni ve önemli bir döneme giriyoruz. Üniversiteler acılıyor. Bu dönemde gözümüzü karartmalıyız. Bu sene İstanbul Üniversitesine 11 bin başvuru oldu 170 tane de türbanlı başvurdu " "Üniversiteler ve Ordu gibi zinde ve Atatürkçü kurum ve kuruluşlar bir araya gelmeli ve ciddi bir çalışma programı yaparak birleşmeli ve planlı faaliyetleri uygulamalıyız"


"3 Kuvvet Komutanı, Jandarma ve Genelkurmay Başkam büyük bir güç. Atatürkçü Düşünce Derneği ile bazı sivil toplum örgütleri bazı şeyler yapmalı. "


"Biz Atatürkçü devrimci rektörler olarak mücadeleye hazırız. Bu mücadelede herkesin ışığı önemli. Eğer idari yapı bu şekilde devam ederse sonumuz kötü. " "Türk halkı kadar dedikodudan ve günlük olaylardan etkilenen bir halk dünyada yok. Örneğin İsveç de dışişleri bakanı öldürüldü ve bizim köşe yazarları İsveç Euro ya geçer, zira öldürülen bakan euroyu savunuyordu dediler. Ama halk euroya geçmedi. Türk halkı değişik güce tapıyor. " "Bizim gözümüz kara. Ordu bir güç. Üniversiteler bir güç. Birbirimizi korumalı ve CHP yi ne olursa olsun yanımıza çekmeliyiz. Türkiye'nin geleceğini beraber çizmeli ve müttefiklerimizin adedini arttırmalıyız. Basın CHP 'yi duyurmuyor. Onlar ne yapsın. " "25 Ekimde Rektörler ve öğretim üyeleri Anıtkabire geleceğiz. Bizlerle beraber, bize destek veren kurumlar da gelmeli. TSK ile beraber olalım. " "YSK kararı çok önemli. Eğer yerel seçimleri de bunlar çoğunlukla (60 ve üzeri) alırsa sonumuz İran olur.

"Ayrıca 12 ekim de AKP kongresi var. Milli görüşçüler ile yol ayınmındalar. AKP de yönetimden rahatsız olan kesim var. Neticede hepsi dinci. Milli görüşçüler de teslimiyetçi ve tavizci olmaktan çok rahatsızlar. 200 kişiye varan rahatsız bir kesim tahmin ediliyor. Ama iktidar eldeyken bunların kolay kolay çözülmeleri beklenmemeli. YSK kararı dincilerin aleyhine olursa o zaman meclis aritmetiği çok değişecektir. 66 vekil önemli değişiklik yapabilir. Yeni seçimlere gitmektense bu en iyi seçenek. Zira halka güven olmaz. Yeni seçimlerde daha büyük bir başarıyla iktidara gelebilirler. "

"En önemli konu caydırma ve korku yaratmak Kapı kapı dolaşıp bu gidişin tehlikelerini anlatmamız lazım. " Şeklinde ifadelere yer verildiği ve kararlar alındığı tespit edilmiştir. Görüşülen bu konular ve alınan kararlar bir bütün olarak incelendiğinde,şüphelinin de aralarında bulunduğu rektörler ile askerlerden oluşan Cumhuriyet Çalışma Grubunun her türlü riski göz önüne aldıkları,birlikte yapacakları ortak çalışma ile halk ve iktidarda bulunan siyasi partiyi korkutup sindirerek zorla iktidardan uzaklaştırmayı , o tarihte TBMM' deki partilerin üye sayısı göz önüne alındığında , örgütün TBMM'nin yapısının değiştirilmesini, kaos ortamı gerekçe gösterilerek ülkenin seçime zorlanmasını, gerçekleştirilen tüm faaliyetler sonucunda kaos ortamı oluşturularak darbeye zemin oluşturmayı amaçladıkları anlaşılmaktadır. MEHMET ŞENER ERUYGUR'dan ele geçirilen 7 nolu CD'de yer alan üniversite rektörleri ile bazı akademisyenleri sürekli kontrol altında tutarak, onları yönlendirmeye çalışmak için 23 kasım 2003 tarihinde Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından oluşturulduğu ve rektörlere gönderildiği anlaşılan MEKTUP başlıklı yazıda,

Kendi aramızda da daha yakın bir iletişim ve işbirliği platformuna ihtiyaç bulunduğunu görüyorum. Sivil Toplum Örgütlerine ve diğer kuruluşlara yönelik etkinliklerin artırılması ve bu etkinliklerle daha geniş halk kitlelerini bilgilendirme ve bilinçlendirme konusundaki ortak ihtiyaçlarımızın, yardımlaşma temelinde daha kolaylıkla karşılanabileceğini düşünüyorum. Vatanın bütünlüğü ve ulusun birlik ve beraberliği, Yüce Atatürk'ün emaneti olan laik cumhuriyetimizin korunması ve kollanmasının her zamankinden daha büyük önem arz ettiği günümüzde, kamuoyunun aydınlatılmasında büyük etkisi olan üniversitelerimizce; Üniversitelerarası ortak açıklama ile rahatsızlıkların dile getirilmesi, Milletvekillerine yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması, - Ayrı ayrı senato kararları alınarak kamuoyuna duyurulması, Bilimsel toplantılarla toplumsal tepkinin aktif halde tutulması, Öğrencilere yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunulması, Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı içi doldurulmaya çalışılan muhafazakar demokrasi kavramı, belediye mevzuatı gibi konularla ilgili olarak akademik birikimlerin sonucu olan alternatif çözümler içeren bilimsel çalışmalar

yapılmasında ve bilimsel karşı tezler üretilmesinde fayda mütalaa ettiğimi takdirlerinize sunmak isterim... " Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür. Mustafa Ali BALBAY'dan elde edilen dijital verilerin şifrelerinin çözümlenmesi sonucu elde edilen ve Mustafa Ali BALBAY'm yaşadığı olaylarla alakalı tuttuğu günlükler olduğu anlaşılan belgelerde;

"18.2.04... Meclisin karşısında 10.30-12.0 SE- Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatya falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık. İS- bu Turgay benim canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın... Bakın Gürbüz de öyle. İstanbul gibi bir yerde belediye başkanlığı yapıyorsanız, burası bir de yeni imara açılan bir yerse bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap derim yapar.. SE- tamam, zaten bizim yeni staretjimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması gerekir..Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye hayıflanıyorum.." Şeklinde ibarelerin bulunduğu tespit edilmiştir. Örgüt yöneticileri MEHMET ŞENER ERUYGUR ile İLHAN SELÇUK arasında yapılan görüşmenin içeriğinin yer aldığı yukarıdaki notlardan ve nynı günlüklerin "5 MART' tarihli bölümde; "Dışarı çıktım, İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD'den yoğun katılım.. Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü,.. Malatya çok heyecanlı...bu işi uzatmamak lazım, en kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş " şeklindeki ifadelerden ,

Günlüklerin "4 Mart 2004 tarihli nokta" isimli bölümde; "4 Mart akşamı Anıttepe tesislerinde yemek , Ben, Fikret, Selçuk, Şener, Levent, Ali ESENER, Hakkı KILINÇ... Sonradan da Mustafa YURTKURAN...- Eylem iyi, organizasyon kötü. Geliştirmek lazım... -Selçuk'un Aydın DOĞAN' la görüşmesi yararlı olur... Doğan'a, bu iş tamam deniyor, AKP götürecek deniyor, 10 yıl bu iktidar gider deniyor..." şeklindeki ifadelerden şüpheli MUSTAFA YURTKURAN'in da içerisinde yer aldığı bazı rektörlerin, darbe planlarım yapan CUMHURİYET ÇALIŞMA GRUBU'nun o dönem başında bulunan MEHMET ŞENER ERUYGUR ile birlikte hareket ettikleri, bu kapsamda çalışmalar yaptıkları anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen notlarda yer alan ifadelerden de anlaşılacağı üzere şüpheli MUSTAFA YURTKURAN'm askeri müdahaleye zemin hazırlamak çerçevesinde örgüt yöneticisi İLHAN SELÇUK'un organizasyonda rektörlere yönelik olarak Ankara Kent Otel'de yapılan toplantıya iştirak ettiği, bir an önce askeri müdahalenin gerçekleştirilmesi, harekete geçilmesi yönündeki görüş ve kanaatlerin açıkça ortaya konulduğu bu toplantılara katılarak aktif olarak darbe çalışmalarının içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, ŞENER ERUYGUR'dan ADD Genel Merkezinden elde edilen 6 nolu CD içerisinde yer alan Kasım 2003 isimli Mehmet Şener ERUYGUR' a ait faaliyet raporunda; "72 Çarşamba 11.00 ULUDAĞ ÜNİV. REK. MUSTAFA YURTKURAN'İN ZİYARETİ" şeklinde isminin geçtiği tespit edilmiş , şüpheli MUSTAFA YURTKURAN'm örgüt yöneticisi ŞENER ERUYGUR ile makamında görüşme yaptığı anlaşılmıştır.

Ergenekon silahlı terör örgütü nün, sivil toplum kuruluşlarını yönetme ve yönlendirme çalışmaları kapsamında ADD yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, bu çerçevede şüphelinin de MEHMET ŞENER ERUYGUR, FATİH HİLMİOĞLU, RIZA FERİT BERNAY ile derneğin yönetimine girdiği, bu faaliyetlerini tamamen örgütün talimatları ile gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır.

Yine, örgütün üniversite yönetimlerini ele geçirme stratejilerine uygun olarak , şüphelinin örgüt üyeleri HALİL KEMAL GÜRÜZ, FERİT BERNAY, KEMAL ALEMDAROĞLU ve FATİH HİLMİOĞLU ile irtibatlı olarak, YÖK üyeliği, Üniversiteler Arası Kurul, rektörlük seçimlerine müdahale ettikleri ve örgütün kullanabileceği kişilerin seçilmelerini sağlamak amacıyla diğer adaylar hakkında asılsız iddialarla bu kişileri yıpratmaya çalıştıkları belirlenmiştir.

Şüphelinin MEHMET ŞENER ERUYGUR, AHMET HURŞİT TOLON, FATİH HİLMİOĞLU, RIZA FERİT BERNAY, KEMAL ALEMDAROĞLU, İLKER GÜVEN, MUSTAFA ALİ BALBAY ile örgütsel irtibatının bulunduğu,şüphelinin 19.06.2008 tarihinde Mehmet Şener ERUYGUR ile yaptığı telefon görüşmesinden anlaşılacağı üzere ( Tape no:6159 ) Mustafa YURTKURAN'm üniversitede yapılan rektörlük seçimleri ile alakalı olarak örgüt yöneticisi M. Şener ERUYGUR' a bilgi verdiği, MEHMET ŞENER ERUYGUR arasındaki telefon görüşmeleri incelendiğinde; şüphelinin tüm görüşmelerde MEHMET ŞENER ERUYGUR'a bilgi veren ve ondan izin ve talimat alan kişi konumunda olduğu görülmektedir.

Şüphelinin yukarıda belirtilen örgütün faaliyeti çerçevesindeki tüm eylemlerinin örgüt üyeliği kapsamında olduğu , ayrıca "Yürütme organını ve TBMM'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçuna iştirak ettiği sonucuna varılmıştır. Şüpheli MUSTAFA ABBAS YURTKURAN'ın eylemlerine uyan Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan TCK'nın 314/2 ,

Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 311/1 .,

Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek suçundan TCK'nın 312/1 .,

3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK'nın 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.