2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 56- Şüpheli Süleyman SOLMAZ
56- Şüpheli Süleyman SOLMAZ
a-Savunmaları,
değiştirEmniyet beyanında;
2005 yılında askerden terhis olduğunu, babasına ait olan nakliye şirketinde işe başladığını, başşoför olarak çalıştığını, halen Ankara ilinde faaliyet gösteren Soyut inşaat şirketinde şoför olarak çalışmakta olduğunu,
Ankara ilinde bir yaralama olayına karıştığını, konu ili ilgili olarak gözaltına alındığını, bunun haricinde uyuşturucu kullanmaktan yakalandığını ve mahkeme kararı ile tedavi olduğunu,
18.09.2008 günü birlikte yakalandığı şahısları tanıyıp tanımadığı, aralarında herhangi bir irtibat bulunup bulunmadığı hususundaki soruya:
“Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü”üyesi olmak suçundan haklarındaki evrak tefrik edilen Rıza DEMİR’in çocukluk arkadaşı olduğunu, Ankara ilinde Turkcell bayiinde satış elemanı olarak çalıştığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, Rıfat YILDIRIM’ın da çocukluk arkadaşı olduğunu, ismini bilmediği bir şirkette su dağıtım elemanı olarak çalıştığını, fırsat buldukça görüştüklerini, Mahmut Oğuz KAZANCI’nın eniştesi olduğunu, Ankara ilinde reklam işi ile uğraştığını, Mahmut OĞUZ’un arkadaşı olduğunu, Ankara ilinde bir şirkette muhasebe elemanı olarak çalıştığını, Kurtça BEKTAŞ’ı çocukluk arkadaşı olduğu için tanıdığını, Ankara ilinde ismini hatırlamadığı bir şirkette güvenlik elemanı olarak çalıştığını, Kurtça’yla sık sık görüştüklerini, aralarında ticari bir ilişki olmadığını,
ERGENEKON terör örgütü üyesi olduğu şüphesi ile gözaltına alınan askeri personel Mehmet Ali ÇELEBİ ile Neriman AYDIN ve tutuklu Kemal AYDIN, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun sık sık irtibatlı olduklarının tespit edildiği hatırlatılarak bu şahıslarla irtibatının bulunup bulunmadığı, bu şahıslardan kimlerle görüştüğü hususu sorulduğunda: Bu tarihten beş altı ay kadar önce Ankara’da A. H. isimli bir şahsın ticari taksisinde şoför olarak çalıştığını, bu dönem içerisinde müşteri olarak ismini burada öğrendiği Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahısla tanıştığını, şoförlük yaptığı taksiye müşteri olarak bindiğini, kendisini Kızılay’dan alıp Mamak Boğaziçi’nde bir yerde bıraktığını, Taksi ile giderken Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisini tanıttığını, ismini şuanda hatırlamadığı bir isim olarak söylediğini, kendisinin muhasebe elemanı olarak çalıştığını anlattığını, dini konularda bir süre sohbet ettiklerini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin dini konulara meraklı olduğunu ve araştırma yaptığını anlattığını, ÇELEBİ’ye okuduğu bazı hadis kitapları olduğunu söylediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin de kitapları alıp okuyabileceğini söyleyerek kitapları kendisinden istediğini, daha sonra görüşmek üzere ÇELEBİ’nin telefon numarasını verdiğini, vodafone olduğunu hatırladığı numarayı (A) olarak telefonuna kaydettiğini, şahsın ismini hatırlayamadığından dolayı (A) olarak kaydettiğini, bir süre sonra Mehmet Ali ÇELEBİ’nin mesaj attığını ve kitapları ne zaman getireceğini sorduğunu, mesajına karşılık vererek buluşabileceklerini söylediğini, 10 gün kadar sonra Mehmet Ali ÇELEBİ ile Ulus’ta buluştuklarını, bazı hadis kitaplarını kendisine verdiğini,
Bahsettiği görüşmeden sonra Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonuna mesaj atarak kitapları geri istediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kitapları amcasına verdiğini söyleyerek ertelediğini, kitapları alamadığını, kitapların isimlerini şuanda hatırlamadığını,
25.05.2008 günü saat:16.45’de Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı mesajlaşmada; “kardes simdi bizim akrabalar gelmis onlarla ilgileniyorum olursa nerde gorusebiliriz carsamba gelirim” şeklinde mesaj çektiğinin tespit edilmesi üzerine Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisi ile ne amaçla buluşmak istediği, bu şahsın askeri personel olduğunu bilip bilmediğinin sorulması üzerine; “Mehmet Ali ÇELEBİ ile buluşmasında vermiş olduğu kitapları daha sonra geri istediğini, onun da akrabaları geldiğini söyleyerek mesaj attığını, konunun kitaplarla ilgili olduğunu, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin askeri personel olduğunu bilmediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisini muhasebeci olarak tanıttığını,
Şüpheliye 25.05.2008 günü saat:17.42’de Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Bugün müsaitsen bi saat söyle alalim seni degilsen crsba günü arkadaslarinida ayarla saat 6 dan sonra bi saat söyleyin ev varsa evde toplanalim yoksa bizi I@m eve gideriz.” şeklinde mesaj çektiğinin tespit edildiği hatırlatılarak askeri personel olan Mehmet Ali ÇELEBİ ve arkadaşları ile evde toplanmadaki amaçlarının ne olduğu, bu şahıslarla ne sıklıkla toplantı yaptıkları sorulması üzerine: “Mehmet Ali ÇELEBİ’nin dini konularda merakı olduğunu söylediğini, verdiği kitapları da okuduğunu ve sohbet edebileceğini söylediğini, mesajı Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisine attığını, arkadaşlarını da alıp gelebileceğini Kızılay da bir kafede sohbet edebileceklerini söylediğini, ancak Mehmet Ali ÇELEBİ ile buluşamadıklarını,
Bu şahısla yaptığı bazı mesajlaşmaları, hakkındaki evrak tefrik edilen Kurtça BEKTAŞ’ın telefonu ile yaptığını, çünkü bazen kontürü olmadığından onun telefonunu kullanmak zorunda kaldığını,
25.05.2008 günü saat:19.13’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisine “Abi carsamba gunu olur gorusmek uzere” şeklinde mesaj çektiği hatırlatılarak Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptıkları toplantılarda kimlerin bulunduğu sorulduğunda: “Mehmet Ali ÇELEBİ ile bu şeklide bir çok kez mesajlaştıklarını bir araya gelip dini sohbeler yapacaklarını, ancak bu isteklerinin gerçekleşmediğini, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM, Mahmut OĞUZ ile görüşerek dini sohbet içerikli toplantılar yaptıklarını, Mehmet Ali ÇELEBİ ile de buluşabilseler bu arkadaşlarla birlikte sohbet yapacaklarını,
25.05.2008 günü saat: 00.12’de Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes persembe saat 6 dan sonra m�saidim but�r sohbetler evlerde olur yasen ev ayarla biz gelelim yada siz buyrun bizim evde toplanalim” şeklinde mesaj çektiği tespit edilmesi üzerine, “bu tür sohbetler evde olur” sözü ile neyi kastettiği, sohbetleri özellikle evde yapmak istemelerinin nedeninin ne olduğu sorulduğunda: “Dini sohbetler kafelerde yapılamayacağı için evlerin daha müsait olacağını düşündüğü için bu şekilde mesaj attığını, sohbetlerinde Kuran ve hadis okuduklarını,
25.05.2008 günü saat:16.33’de Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes müsaitsen bizim hocayi alip gelelim konusalim sohbet edelim cvp bekliyorum. Ben sülayman.” şeklinde mesaj çektiği; “Bizim hoca” diye kastettiği şahsın kim olduğu, sohbetleri bu şahsın yapıp yapmadığı sorulması üzerine: “Hoca olarak ismi geçen şahıs’ın Mahmut OĞUZ olduğunu, herkesin söz alarak konuştuğunu,
27.05.2008 günü saat:23.52’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi arkadaslarin gelmeleri yarın belli olacak ev degilde kizilayda” şeklinde mesaj çektiği tespit edilmesi üzerine: Mehmet Ali ÇELEBİ’nin arkadaşları ile birlikte geleceği toplantının konusu ve amacının ne olduğu sorulduğunda; Mehmet Ali ÇELEBİ’nin arkadaşları ile sohbete geleceğini söylediğini, kendilerini de Kızılay’a çağırdığını,
07.06.2008 günü saat:14.33’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye: “Abi birkac arkadas daha ilgilendi dergileri okuyorlar hatta baska bile istediler biraz zaman verebilir misin” şeklinde mesaj çektiği; şüphelinin Mehmet Ali ÇELEBİ’ye verdiği ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin arkadaşlarına okuttuğunu söylediği dergilerin hangileri olduğu ve içeriklerinin ne olduğu sorulduğunda: Mesajda geçen derginin isminin “KÖKLÜ DEĞİŞİM” olduğunu, Bu dergiyi Mahmut OĞUZ’un getirip kendilerine verdiğini, Mahmut OĞUZ’un nereden aldığını bilmediğini, Piyasada satılıp satılmadığını bilmediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’ye bu dergilerden de verdiğini, Ayrıca hadis kitapları da verdiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin de dergileri yanında bulunan arkadaşlarının da okuduğunu söylediğini, arkadaşlarının kim olduğunu söylemediğini, zaten Mehmet Ali ve arkadaşları ile hiç buluşup sohbet edemediklerini,
Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü hakkında bilgisinin bulunup bulunmadığı, bu örgüt içersinden kim ya da kimleri tanıdığı sorulduğunda; Hizb-ut Tahririn terör örgütü olup olmadığını bilmediğini, Hizb-ut Tahririn ne anlama geldiğini de bilmediğini, Ancak bahsettiği dergilerde ve evinde bulunarak el konulan dergi kitap ve dokümanlarda hizbutahrir isminin geçtiğini, Bu doküman, dergi ve kitapları Mahmut OĞUZ’un getirip kendilerine dağıttığını, Diğer arkadaşlarında da bu kitaplardan olduğunu, Bunları bulundurmamın amacı dini ağırlıklı olduğu için okumak amaçlı olduğunu, bunun dışında başka bir amacı olmadığını, Bunların yasak olup olmadığını da bilmediğini,
Neriman AYDIN’ın ikametinden Hizb-ut Tahrir örgütü ile ilgili kitap ve yayınların ele geçirildiği, bu yayınlardan HİZBUTTAHRİR isimli kitap hakkında, Ankara 1 No’lu DGM’nin 17.01.2003 tarih 2003/82 sayılı kararı ile toplatma ve el koyma kararının olduğu, bu kitap ve yayınlar Neriman AYDIN’a sorulduğunda, kendisinin bilgisi ve ilgisinin olmadığını, söz konusu kitapları askeri personel Mehmet Ali ÇELEBİ’nin getirdiğini beyan ettiği hatırlatılarak Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu kitapları şüpheliden alıp almadığı sorulduğunda;
Mehmet Ali ÇELEBİ’ye hadis kitapları ve bazı dergileri verdiğini, Hatta şuanda hatırlamadığı, dini içerikli bazı CD’ler de verdiğini, verdiği dergiler içerisinde Hizb-ut Tahririn de isminin geçtiğini, Muhtemelen Neriman AYDIN isimli şahıstan el konulan dergi ve dokümanlar’ın Mehmet Ali ÇELEBİ’ye verdikleri olabileceğini,
Şüpheli Neriman AYDIN’ın bilgisayarında, Hİzbuttahrir örgütüne ait olduğu değerlendirilen çok sayıda isimlerin yazdığı toplam (8) sayfadan oluşan liste yine şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde yapılan aramada, ele geçirilen bir not kağıdında, üst kısmında “Hizb-ut Tahrir”, bunun altında da, “Süleyman” “Ulus kiler çarşı girişindeki Türkcell telefoncu Rıza arkadaşı” “Keçiören sanatoryum konuşma yerleri” “Her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı” “Aşama aşama hazırlık” “Senin bu kitaba geçmen için altı ayın var” “Bu iş için hiçbir şey talep etmeyen hocalarımız var” “CD ler kalabalık ortamda izleyin” “Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” yazdığı hatırlatılarak ve bu doküman Neriman AYDIN’a sorulduğunda, söz konusu dokümanın taksici tarafından Mehmet Ali ÇELEBİ ye verilen doküman olduğunu beyan ettiği hususları da hatırlatılarak; bu dökümanlardan haberinin olup olmadığı ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu dökümanları kendisinden temin edip etmediği sorulduğunda;
Notların yazdığı dokumanın kendisine gösterildiğini, bu yazıların kendisine ait olmadığını, fakat yazı içerisinde geçen konuları Mehmet Ali ÇELBİ’nin kendisine sorduğunu, bu soruları cevapladığını, kendisinin verdiği cevapları Mehmet Ali ÇELEBİ’nin not olarak yazdığını zannettiğini, Bu şahsın neden bu şekilde not aldığını bilmediğini, Ancak Mehmet Ali ÇELEBİ ile görüşmelerinde istemiş olduğu hadis kitaplarını işi çıktığı takdirde Ulus Kiler çarşı girişindeki Turkcell telefoncusunda çalışan arkadaşı Rıza DEMİR’e bırakabileceğini onun da oradan almasını söylediğini, ancak Mehmet Ali ÇELEBİ ile daha sonra buluştuklarını, Kitap ve dergileri elden teslim ettiğini,
Keçiören Senatoryum’un yakınında Kurtça BEKTAŞ’ın evinin bulunduğunu, Mehmet Ali ÇELEBİ ile tanıştıktan sonra ÇELEBİ’nin arkadaşlarıyla gelebileceğini söylediğini, kendisininde Toplantı ve sohbet için Kurtça BEKTAŞ’ın evini tarif ettiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu konuları Neriman AYDIN isimli şahsa anlatmış olabileceğini, Neriman AYDIN ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını,
Yine notlarda belirtilen Ayda bir büyük toplantı konusunun da, kendi yakın çevre sohbetleri haricinde bazen büyük toplantılar yaptıklarını, Bu toplantılara 9-10 kişinin katıldığını, Herkesin kendi arkadaş çevresini toplantılara davet ettiğini bu şekilde toplantıların gerçekleştiğini, Toplantılara katılan diğer şahısların isimlerini hatırlamadığını, toplantıları Mahmut OĞUZ’un yönettiğini,
Neriman AYDIN’dan ele geçirilen HİZBUTTAHRİR ile ilgili kitap ve yayınların aynıları, şüpheliden ve birlikte yakalanan ve haklarındaki evrak tefrik edilen diğer şüpheliler Kutça BEKTAŞ, Rıza DEMİR ve Rıfat YILDIRIM isimli şahıslardan da ele geçirilmesi üzerine söz konusu kitap ve yayınları kim yada kimlerden temin ettikleri, amaçlarının ne olduğu sorulduğunda: Yukarıda beyan ettiği gibi bu dergi kitap ve dokümanları Mahmut OĞUZ’un getirdiğini, Onun nereden temin ettiğini bilmediğini, bahsedilen toplantılarda amaclarının dini sohbetler yapmak olduğunu, bunun haricinde hizburtahrir örgütüyle bir ilgisi olmadığını, Mahmut OĞUZ’un bu yönde herhangi bir telkini olmadığını,. Mahmut’un bu örgüt içerisinde yer alıp almadığı konusunda bir bilgisi olmadığını,
31.07.2008 günü saat:17.40’da, Kurtca BEKTAŞ ile yaptığı görüşmede geçen toplantı ile ilgili olarak, toplantının konusunun ne olduğu, Huzb-ut Tahrirle ilgisinin bulunup bulunmadığı, bu tür toplantıları kimlerle, ne sıklıkla yaptıkları sorulduğunda; dini toplantılar için yaptıkları bir görüşme olduğunu,
01.08.2008 günü saat:16.49’de, Rıfat YILDIRIM ile yaptığı görüşmede geçen toplantı konusunu açıklaması istendiğinde; Dini içerikli sohbetler için yaptıkları görüşme olduğunu,
Şüpheliye 01.08.2008 günü saat:17.01’de, Kurtca BEKTAŞ ile şüphelinin yaptığı görüşmede geçen konuşmalar hatırlatıldığında; Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM ve Mahmut OĞUZ ile dini içerikli sohbetler yaptıklarını, bu şahıslardan herhangi birisinin işi çıktığında sohbeti iptal ettiklerini, sohbetlerin herhangi bir kişinin evinde yapılabileceğini, telefon görüşmesinin de bu konu ile ilgili olduğunu,
Şüpheliye 18.09.2008 günü saat:09.43’de, X bayanla yaptığı görüşmede; görüştüğü bayanın, kendisini Rıfat YILDIRIM’ın ablası olarak tanıttığı ve Kurtça olup olmadığını sorduğu, şüphelinin de kendisini tanıttığı, X bayanın da polislerin eve baskın yaptığından bahsederek “Evde ne var ne yok kitaplar mitaplar toplandı mühürlendi götürdüler Hizbuttarih” “.. belki sizin de haberiniz vardır bu Hizbuttarih diye” “Kitaplar ney var ya onları hep alıp götürdüler” “…Rıfat dedi Kurtça’ya haber verin şimdi sen de o tarikattan mısın” “Peki bişey soracam sende o tarikattan mısın” diye sorduğu, şüphelinin de “Hı hı” diyerek onayladığı tespit edilmesi üzerine şüpheliye bu telefon görüşmesini açıklaması istendiğinde;
“Huzbutahrir denilen tarikatla bir ilgisi olmadığını, sohbet toplantısı yapmalarının amacının dini konularda bilgi sahibi olmak olduğunu, örgüt içerisinde herhangi bir şekilde yer almadığını,
ikametinde yapılan aramda Hizbut tahrir ismiyle hazırlanmış kitap, belge, çok sayıda dergiler bulunarak el konulmuş ve bunları nereden temin ettiği sorulduğunda;
“El konulan tüm belgeleri Mahmut OĞUZ’un getirdiğini, nereden aldığını bilmediğini, Bu dergi ve dokümanları öyle derinlemesine okumadığını,
Ev aramasında ele geçirilen ve el konulan belgeler içerisinde “kardeşiniz Ebu katade” ismiyle yazılmış iki sayfalık mektup sorulduğunda;
“Mektubun kendine hitaben yazılmadığını, katılmış olduğu sohbetlerde ismini hatırlamadığı ve tanımadığı bir şahıs tarafından dağıtıldığını, ne amaçla dağıtıldığını bilmediğini, merak ettiği için aldığını,
Savcılık beyanında;
Ankara’da şoförlük yaptığını, herhangi bir dernek ve parti üyeliğinin olmadığını, kendisi ile birlikte yakalanan ve haklarındaki evrak tefrik edilen Kurtça BEKTAŞ, Rıza DEMİR, Rıfat YILDIRIM ve Mahmut OĞUZ’un çocukluk arkadaşı olduğundan tanıdığını, Mahmut Oğuz KAZANCI’nın da eniştesi olduğunu, Hizbut Tahrir örgütü ile de hiçbir ilgisinin bulunmadığını,
Mehmet Ali ÇELEBİ ile tanışmasının taksisine binmesi sebebiyle olduğunu, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisini muhasebeci olarak tanıttığını, dini konulara çok meraklı olduğunu, O’nu evine taksisiyle bıraktığını, daha sonrada kendisi ile buluşup O’na hadis kitapları verdiğini, başka bir görüşmesinin olmadığını,
0535 251 05 66 numaralı telefonu kullanmakta olduğunu, bu telefonla ilgili olarak kendisine okunan iletişim tespit tutanaklarının kendisine ait olduğunu, ancak bunlarda suç veya suç unsuru olmadığını, genelde dini içerikli konuşmalar olduğunu, kendisinin eskiden uyuşturucu kullandığını ancak artık kullanmadığını, eskiden uyuşturucu kullandığından ve bundan kurtulmak için biraz dine ağırlık verdiğini olayın bundan ibaret olduğunu,
Kendisinin gerek Hizbul Tahrir gerekse Ergenekon örgütü ile hiçbir ilgi ve alakasının bulunmadığını,
Sorgu beyanında;
Ergenekon terör örgütü ve Hizb-ut Tahrir Terör Örgütüyle ilgi ve alakasının bulunmadığını,
Şüphelilerden Mehmet Ali Çelebi'nin Kızılay'da taksi şoförlüğü yaparken arabasına müşteri olarak bindiğini, Mamak Boğaziçi’ne kadar götürdüğünü, o sırada sohbet ettiklerini, normal hayattan sohbet ederken dini konulardan sohbet ettiklerini, kendisinin bu konularla ilgisini olduğunu söylediğini, Mehmet Ali Çelebi’nin kendisinden okumak için kitap istediğini, kendisinin de O’na hadis ve ayet kitapları verdiğini, telefonla mesajlaştıklarını, kitaplarımı getireceğini söylediğini ancak amcasında olduğunu söylediğini, getirmediğini,
Haklarındaki evrak tefrik edilen Kurtça Bektaş, Rıza Demir, Rıfat Yıldırım’ın çocukluk arkadaşı olduğunu, Mahmut Oğuz ile sonradan tanıştığını, bu arkadaşlarla birlikte evlerinde bir araya gelip kuran okuduklarını, hadis okuduklarını, kendisinin Hizb-ut Tahrir Örgütü ile ilgili bilgisinin bulunmadığını, burada öğrendiğini, suçlamaları kabul etmediğini,
Rıza Demir, Mustafa, Mahmut, Rıfat Yıldırım, Kurtça Bektaş ile yaptığı telefon görüşmeleri okunarak sorulması üzerine; bu telefon görüşmeleri hakkında emniyette ayrıntılı beyanda bulunduğunu, doğru olduğunu, tekrar ettiğini,
b-Elde Edilen Dokümanlar;
değiştirŞüpheli Süleyman SOLMAZ’ ın Ankara ili Keçiören İlçesi Çiçekli Mahallesi Başaran Sokak No:61/1 el konulan dokümanların yapılan incelemesinde;
– (1) Adet “Hamd Alemlerin Rabbi” şeklinde başlayan ve “Kardeşiniz Ebu Katade” diye biten ve içeriğinde; “Cihadın kendisine nasip olduğu, dünyada Müslümanların zulme uğradı” şeklinde beyanların bulunduğu, devamında bazı ayetlerden örnekler verildiği,
– (1) Adet üzerinde “MADEM ÖLÜM TEK BİR DEFA GELECEK ODA NEDEN ALLAH İÇİN OLMASI! YA ZAFER YA ŞEHADET" yazısı ve sayfanın kenarlarında el yazısı küçük notların bulunduğu bilgisayar çıktısı olduğu,
– (1) Adet 2/8/2008 tarihli Süleyman SOLMAZ adına düzenlenmiş 100 YTL lik Para Makbuzu olduğu,
– (1) Adet Takıyyuddin En-Nebhani isimli şahsın yazdığı anlaşılan “İSLAM NİZAMI” isimli 152 sayfadan oluşan kitap olduğu ve yapılan tetkikte kitap hakkında; Ankara 1.Nolu DGM’nin 17.01.2003 tarih 2003/82 D.İş sayılı toplatma kararının bulunduğu,
–Değişik tarihlerde yayınlanmış (1’den 105’e) kadar numaralandırılmış ve üzerinde Hizb-ut Tahrir amblemi olan bilgisayar çıktılarının içeriğinde; Bangladeş Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Kuveyt Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Pakistan Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Filistin Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Irak Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Sudan Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Ürdün Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Endonezya Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Hollanda Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Avusturalya Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Yemen Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Biritanya Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Danimarka Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Cezayir Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü ve Türkiye Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü şeklinde ibareler bulunan ve kurdukları internet adresinden yaptıkları yazışmalardan oluştuğu anlaşılan, bu yazışmaların içeriğini; Hilafetin zorunluluğu, Müslümanlara yapılan zulümler, çoğu İslam ülkesini yönetenlerin Amerika’ nın ajanı olduğu, Cihadın şart olduğu, ayet ve ayet meallerinden oluştuğu, Özellikle Türkiye Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü Yılmaz ÇELİK’in yazılarının içeriğinde –“Tüm Müslümanları Yeniden Raşidi Hilafet’i Kurmaya Davet Eder - İstanbul Güngören’deki Patlamadan Batıdaki Yöneticiler Sorumludur -Cumhurbaşkanı GÜL’ün Amerika Ziyareti - Küfür Rejimi Çatırdıyor, Nihai Darbeyi Vuracak Olanlar Nerede? - İslamı Yasaklayan ve Müslümanları Tutuklayan Laik Devletin Kökünü Ancak Hilafet Kazır - Demokrasi Şakirtleri, Diktatörler ile Suç Ortaklığına Girişiyor - Başbakan, Kafirin Dergisinde İslam Aleyhine Konuşuyor – Kılavuzu IMF Olanın Başı Krizden Çıkmaz – Ülkemizi ve Halkımızı Korumak, Hilafeti Kurmakla Mümkündür –Sosyal Güvenlik Reformuna Karşı Çıkış, İslami Akideye Dayılı Olmalıdır – Böyle Devlet Olmaz Olsun – Artık Ordunun ve Hükümetin Hesap Verme Vaktidir – CHP Lideri Deniz BAYKAL’a Açık Mektup – Başörtüsü Meselesi, İslami Bir Meseledir ve Yalnızca İslami Devlet Yoluyla Çözülebilir – Vakit Gazetesinde Yayınlanan Bir Makaleye Reddiye – Laiklik Dinsizliktir” gibi başlıkların bulunduğu toplam (151) sayfadan oluşan Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü dökümanı olduğu değerlendirilen yazılar görülmüş,
Yukarıda belirtilen adreste el konulan belgelerin incelemesinin devamında, aşağıda dökümü yapılan dokümanlarda her hangi bir suç ve suç unsuru içermediği yada dosya kapsamında delil niteliği taşımadığı anlaşılmıştır.
(7) Adet değişik sayı ve değişik tarihlerde yayınlanmış Köklü Değişim Dergisi ve (2) Adet aynı tarih ve sayıda Köklü değişim dergisi olduğu, yapılan tetkikte dergilerin yayın yasağı olmadığı görülmüş,
(1) Adet değişik tarihlerde yayınlanmış olan ve T.F.S. Nakliyat Otomotiv İnşaat Madencilik Gıda Sanayi Tic.Ltd.Şti’ ye ait ilanların bulunduğu (5) sayfadan oluşan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi fotokopilerinin olduğu, (1) Adet Sorularla Hilafet ve Halife isimli kitap, - (1) Adet Hilafet Devletinin Yönetim ve İdari Organları İsimli kitap, - (1) Adet Demokrasi Eleştiri ve Onu İslamdan Gösterme Gayretlerine … isimli kitap, - (1) Adet Aydın Düşünme isimli Kitap, - (1) Adet Kaçınılmaz Son: Hadaratlar Çatışması isimli kitap, - (1) Adet Beyyinat Hükümleri isimli Kitap, - (1) Adet Siyaseti Anlamak isimli kitap, - (1) Adet İslamda Ukubat Nizamı isimli kitap, - (1) Adet İslamın İçtima-i nizamı isimli kitap, - (1) Adet Kalkınma Yolunda İnsan isimli kitap, - (1) Adet İslami Daveti Taşımanın Zorunlulukları ve Sıfatları, - (1) Adet İslami Hilafet Nizamının Şer-i Esasları isimli kitap, - (1) Adet Hızlı Düşün, Hızlı Karar Ver isimli kitap, - (1) Adet İslami Nefsiyet isimli kitap, - (1) Adet Kapitalizm ve Kominizme Alternatif İktisadi Siyaset, - (1) Adet Doğru Kalkınma isimli kitap, - (1) Adet Haberul Vahid isimli kitap, - (1) Adet Allaha Kulluk ve Zafer isimli kitapların olduğu ve yapılan tetkikte kitapların yayın yasağı olmadığı görülmüş olup, ( Yukarada yazılı olan yayınlar hakkında şu ana kadar herhangi bir yasaklama ve el koyma kararının bulunmadığı anlaşılmış olup, söz konusu yayınlarla ilgili Güvenlik Şube ile yapılan yazışma sureti tutanağa eklenmiştir.);
(1) Adet üzerinde Osmanoğulları Paslanmaz Baca Sistemleri ibaresi bulunan kahve renkli Süleyman SOLMAZ’ a ait ajandanın içeriğinde, ayet mealleri, hadisler ve ilahilerin olduğu,
(1) Adet üzerinde Çelikyay ibaresi bulunan Sevda SOLMAZ’ a ait kahve renkli ajandanın içeriğinde, ilahiler, hadisler, yemek tarifleri, sure mealleri, zina ve örtünme gibi yazıların olduğu,
(1) Adet TFS Nakliyat şirketi tarafından Süleyman SOLMAZ adına düzenlenmiş 11/2007 tarihli Hizmet Erbabı Ücret Bordrosu olduğu
(1) Adet TFS Nakliyat şirketi tarafından Tuncer SOLMAZ adına düzenlenmiş, noter Tasdikli Temsil belgesi olduğu,
(1) Adet MillwardBrown Pazar Araştırması Tic. Ve Ltd. Şti ye ait “Kişisel Gizliliğe Bağlılığımız” başlığı altında Gizlilik Kurallarının maddeler halinde yazılmış olan bilgisayar çıktısı olduğu görülmüştür.
2. Yapılan aramalarda Süleyman SOLMAZ’dan elde edilen, (1) adet Nokia 1100 marka 354319003758113 imei numaralı cep telefonu ve (1) adet 0607060468778 seri numaralı sim kartın yapılan incelemesinde,
Kurtça BEKTAŞ’ın telefonunun KURTÇA CEP:0 535 454 00 85,
Rıza DEMİR’in telefonunun RIZA CEP: 0 535 705 52 52,
Rıfat YILDIRIM’ın telefonunun RIFAT CEP:0 536 467 52 24,
Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonunun A:0 545 467 88 99 şeklinde kayıtlı olduğu,
3. Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonunda ise,
Süleyman SOLMAZ’ın telefonunun Suleyman: 0 535 251 05 66 ve Suleyman2: 0 535 454 00 85 şeklinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri
değiştirTape No:7185’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı mesajlaşmada; “kardes simdi bizim akrabalar gelmis onlarla ilgileniyorum olursa nerde gorusebiliriz carsamba gelirim” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7188’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Bugün müsaitsen bi saat söyle alalim seni degilsen crsba günü arkadaslarinida ayarla saat 6 dan sonra bi saat söyleyin ev varsa evde toplanalim yoksa bizi I@m eve gideriz.” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7190’da kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi carsamba gunu olur gorusmek uzere” şeklinde mesaj çektiği,
Tape no:7191’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes persembe saat 6 dan sonra m�saidim but�r sohbetler evlerde olur yasen ev ayarla biz gelelim yada siz buyrun bizim evde toplanalim” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7193’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes müsaitsen bizim hocayi alip gelelim konusalim sohbet edelim cvp bekliyorum. Ben sülayman.” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7194’de kayıtlı 27.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi arkadaslarin gelmeleri yarın belli olacak ev degilde kizilayda” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7195’de kayıtlı 07.06.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi birkac arkadas daha ilgilendi dergileri okuyorlar hatta baska bile istediler biraz zaman verebilir misin” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7197’de kayıtlı 08.06.2008 günü saat:15.38’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin size; “ABİ AMCAM DERGİLERİ OKUDU musait olursa hocaya birkac sorusu olacak gorusuruz” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7292’de kayıtlı 26.07.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı mesajlaşmada; “Abi amcam ayin birinde burda ikisinde cumartesi kitaplar elinde sen” “? de mahcup ettim amcam cok ilgili old ?cin iyi aksamlar” şeklinde mesaj yazdığı,
Tape No:7261’de kayıtlı 31.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığı görüşmede; “Kurtca’nın “…Mahmut abi” “8 gibi toplanalım” dediği, sizin de “8 buçuk falan dedi de aradığı zaman sen söylersin yine” “Benide daha aramadı şey yapmadı da” “Tamam 8, 8 buçukta toplanırız” dediği,
Tape No.7296’da kayıtlı 01.08.2008 günü Rıfat YILDIRIM ile yaptığı görüşmede; Rıfat YILDIRIM’ın “Şey toplantı ne olacak Kurtca gelmiyormuş” “İşi çıkmış çalışıyormuş toplantıda sıra Kurtcagilde dedik” “Nasıl olacak nasıl haber verecez Mahmut abiye” dediği, sizin “Bilmiyorum ki ertesi güne alsak” dediğiniz, Rıfat YILDIRIM’ın “Tamam Mahmut abiye nasıl haber verecez” diye sorduğunuz ve yapılacak toplantının iptal edilmesiyle ilgili konuştuğu,
Tape No:7263’de kayıtlı 01.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Gelemiyon mu akşam” dediğiniz, Kurtca’nın “Gelemiyon la 9 gün boyunca izinde yok izinde iptal oldu” dediği, şüphelinin “Ne yapıcaz” dediği, kurtca’nın “Valla Mahmut abi ile görüştüm olmazsa dedim bi Süleymanı falan ara aramıdı mı seni” “Dedim biz ben konsere geldim dedim olmazsa Süleyman gilin evde yapın dedim tamam dedi ben ararım onları dedi bilmiyorum ne yaptı sonra” dediği, şüphelinin “Aramadı bende ileriki tarihlere attıracak at diyecek akşam size gelmeyecek demi akşam size” dediği, Kurtca’nın “Yok akşam yarın bize gelmiyecek ben söyledim hani bu gün akşam sizin eve gelmiyor demi Mahmut abi” “Hayırdır senin ne işin var” dediği, şüphelinin “Benim işim yok ya HANİ BİR KİŞİ EKSİK OLUNCA YAPMIYORUZYA” “Onun için diyorum belki ileri tarihe atar falan yarın bir gün atak diyordum da” “Bakalım bizi ararsa şey yaparız o zaman tamam” dediği,
Tape No:7264’de kayıtlı 02.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığınız görüşmede; Kurtca’nın “Na yaptın deli oğlan” “Dün ne yaptınız toplandınız mı” “Gelmedi mi Mahmut abi” dediği, kendisinin “Yok” dediği,
Tape no:7265’de kayıtlı 04.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığınız görüşmede; Kurtca’nın “çarşamba günü bizde toplanıyoruz ha” “Akşam 8 buçukta” dediği, sizin de “Çarşamba” dediği, kendisinin “Tamam oldu” dediği,
Tape No:7306’da kayıtlı 18.09.2008 günü X bayanla yaptığı görüşmede; görüştüğü bayanın, kendisini Rıfat YILDIRIM’ın ablası olarak tanıttığı ve Kurtça olup olmadığını sorduğu, şüphelinin de kendisini tanıttığı, X bayanın da polislerin eve baskın yaptığından bahsederek “Evde ne var ne yok kitaplar mitaplar toplandı mühürlendi götürdüler Hizbuttarih” “.. belki sizin de haberiniz vardır bu Hizbuttarih diye” “Kitaplar ney var ya onları hep alıp götürdüler” “…Rıfat dedi Kurtça ya haber verin şimdi sen de o Tarikattan mısın” “Peki bişey soracam sende o Tarikattan mısın” diye sorduğu, şüphelinin de “Hı hı” diyerek onayladığı,
d-Örgütsel İrtibatlar
değiştirHakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli Mahmut Oğuz emniyet ifadesinde; Şüphelilerden Kurtca Bektaş, Süleyman Solmaz ve Rıfat Yıldırım’ı 3 ay kadar önce tanıdığını, Kurtça BEKTAŞ’ın kendisine yakın bir semtte oturduğunu, bir güvenlik şirketinde çalıştığını, tanışmalarından sonra kendisi ile birkaç kez iftar ortamında görüştüğünü, iftar ortamı derken aynı semtte oturan Süleyman SOLMAZ’ın evini kast ettiğini, Süleyman SOLMAZ ile de Kurtça gibi aynı ortamlarda beraber takıldıklarını,
Kendisine sorulan Kurtca Bektaş, Rıfat Yıldırım ve Süleyman Solmaz isimli şahıslar ile aralarındaki ilişki sorulduğunda;
Bu şahıslar ile arkadaşı olduğu için telefonda görüştüğünü, ancak kendileri ile belirtildiği kadar sık görüşmediğini, bu şahıslar ile sadece arkadaş sıfatı ile normal sohbet amacı ile ve hiç kimseden talimatı almaksızın, hayatın normal akışı içerisinden kaynaklanan ilişkilerine dayanarak bir araya gelmekte olduklarını, bu sohbetlerin haftada bir olmadığını, dönem dönem ailecek görüştüklerini, hiçbir şekilde ideolojik bir amacının bulunmadığını,
Süleyman SOLMAZ’ın Mehmet Ali ÇELEBİ’ye verdiği kitapları kendisinin temin edip etmediği sorulduğunda; kendisinin tarihten 1-2 ay kadar önce Süleyman SOLMAZ’a KÖKLÜ DEĞİŞİM isimli yayın evine ait şu an ismini hatırlayamadığı İslami fikirleri içeren 4-5 adet legal olduğunu bildiği kitapları sattığını, bunun dışında Süleyman’a kitap satmadığını ve vermediğini, Süleyman’ın bu kitapları ne yaptığını bilmediğini, bunun dışında daha önceden de KÖKLÜ DEĞİŞİM dergisinde çalıştığını belirttiğini, bunun yanı sıra Rifat YILDIRIM’a birkaç defa kitap sattığını, ancak arkadaşlarının bu kitapları nasıl ve nerelerde kullandıklarını bilmediğini, satmış olduğu kitaplardan belli bir yüzde aldığını, geri kalan parayı yayın evine teslim ettiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’ye teslim edilen kitapların Süleyman’a sattığı kitaplar olup olmadığını bilmediğini,
Gözaltına alındığı esnada üzerinden çıkan Nokia-2610 marka cep telefonunun yapılan incelemesinde; sık sık irtibat kurarak toplantı düzenlediği Kurtça BEKTAŞ, Süleyman SOLMAZ, Rıfat YILDIRIM’ın hiçbir telefonun listesinde bulunmadığı, bu şahıslarla özellikle ankesörlü telefon ile irtibat sağlamasının, bu şekilde tedbirli davranmasının sebebi sorulduğunda; bu şahıslar ile yaklaşık 3 aydır tanışmakta olduğunu, genelde tanışmış olduğu şahısların telefonlarını not kağıtlarına kayıt ettiğini, cep telefonuna kayıt etmemekte her hangi bir özel niyetinin ve amacının bulunmadığını, not kağıdının her an elinin altında bulunduğunu, kullanmış olduğu cep telefonunun kontörünü çalıştığı iş yerinin karşıladığını bu yüzden telefonunu iş dışında kullanmadığını,
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli KURTCA BEKTAŞ savcılık ifadesinde; Yapılan soruşturmada elde edilen delillerden, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Hİzbuttahrir Terör Örgütü içersine sızmaya ve bu örgüt mensuplarını kullanmaya yada yönlendirmeye çalıştığı ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin de Neriman AYDIN, Kemal AYDIN, Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yoğun irtibatlı olduğunun tespit edilmesi üzerine şüpheliye bu olaydan haberinin bulunup bulunmadığı sorulduğunda; Süleyman’ın böyle bir şahısla tanıştığını anlattığını, Ancak görüşmelerinin ayrıntısına vakıf olmadığını, bir defasında da Süleyman’ın bu şahsa kendisinin telefonumdan mesaj gönderdiğini,
Şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde yapılan aramada, ele geçirilen bir not kağıdında yazılı hususlarla ilgili soru sorulduğunda; Süleyman denilen şahsın arkadaşı Süleyman olduğunu, Ulus Kiler Çarşı girişindeki Turkcell telefoncu Rıza arkadaşı denilen şahsın arkadaşı Rıza olduğunu, Keçiören Sanatoryum mevkinde kendisinin Rıfat’ın ve Mahmut Oğuz’un evi olduğunu, buralarda buluştukları için konuşma yerleri buralar diye belirtildiğini, ayda bir büyük toplantı ve haftalık toplantıların dini sohbet amaçlı olduğunu, CD’leri daha çok Mahmut’un getirdiğini, sohbetleri de onun verdiğini, Telefona şifreli kayıtlar ile ilgili bir bilgisi olmadığını,
Tape No:7256’da kayıtlı 21.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ’ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı görüşmede tespit edilen; Filistin’e cihada gitme konusu, bu iş için gerekli masraf ve kimin kanalı ile gidilebileceğine ilişkin konuşma içeriği sorulduğunda; Bu görüşmemizden önce Süleyman’ın cihat içerikli bir CD izlediğini, bundan etkilendiğini, Cihada Filistin’e gitmeye karar verdiğini, Süleyman’ın kendisinin arayarak fikrini söylediğini, kendisinin de ayarlayayım beraber gidelim dediğini, Amerikanın Filistin’de yaptıklarından rahatsız olduğunu, Süleyman’ın bu fikrini uygun bulduğunu, Filistin’e kimin vasıtasıyla gideceklerini kastettiğini bilmediğini, Filistin bağlantısı olmadığını, Onun da iki eniştesinden hangisinin bunu yapacağını bilmediğini, gözaltına alınan Mahmut Oğuz KAZANCI’nın Süleyman’ın eniştesi olduğunu,
Tape No:7267’de kayıtlı 13.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ’ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı görüşmede “yarın genel varmış” sözünden neyi kastettikleri sorulduğunda; O gün ayda bir yaptıkları toplantı olduğunu, Bu nedenle “genel varmış” diye bahsettiğini, ayda bir genel manada bir araya geldiklerini,
Tape No:7271’de kayıtlı 16.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ’ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı görüşmede geçen “celse” ve “Kazım abi” ile neyi ve kimi kastettikleri sorulduğunda; O görüşmenin o gün pikniğe gideceklerine dair görüşme olduğunu, akşamı bir araya gelip toplanacaklarını, Ertesi gün de Kazım ile buluşup pikniğe gideceklerini, ertesi gün buluşup gittiklerini, Celse tabirini niçin kullandığımı bilmediğini, Kazım isimli şahısın ifadenin başında belirttiği gibi geçen yıl ramazanda tanıştığı ve örgüt ile kendisini tanıştıran şahıs olduğunu,
KURTCA BEKTAŞ savcılık ifadesinde; Ankara ili Keçiören ilçesi Pınarbaşı mahallesi Ateş sokak No:4/13 sayılı ikametinde yapılan aramada ele geçirilen Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü ile ilgili bu dokümanlarla ilgili ifadesini vermesi istendiğinde; “Bunların kendisine ait olduğunu, CD, dergi ve kitapları Mahmut ile Kazım’ın getirdiğini, para karşılığı satın aldığını, çoğunu okumadığını, meraktan evde bulundurduğunu,
Hizbut tahrir terör örgütü üyesi olmadığını, Ergenekon terör örgütü ile bir alakası olmadığını, Mehmet Ali isimli şahsın bu örgüt adına kendileri ile irtibata geçmeye çalışıp çalışmadığını da bilmediğini, Bu şahsın sadece Süleyman ile irtibatı olduğunu, Neriman Aydın isimli şahsın evinde bulunan arkadaşlarının isimlerinin geçtiği notları bu şahısların Süleyman’la tanıştıktan sonra mı hazırladılar, yoksa önceden bu hususta bir bilgileri mi vardı bunu da bilmediğini,
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli Rıza DEMİR emniyetteki beyanında: Süleyman SOLMAZ’ın çocukluk arkadaşı olduğunu, Ankara ilinde tır şoförlüğü yaptığını, Mahmut Oğuz KAZANCI isimli şahıs Süleyman SOLMAZ’ın eniştesi olduğunu, Mahmut Oğuz KAZANCI’yı Süleyman SOLMAZ’ın evine çay içmeye gittiği zaman tanıdığını, Çalıştığı şirketin Ulus Mağazasında Süleyman SOLMAZ ile konuşurken tesadüfen yoldan geçerken kendilerini gördüğünü ayak üstü sohbet ettiklerini, samimiyetinin bundan ibaret olduğunu, bunun haricinde şahısla yüz yüze veya telefonla görüşmüşlüğü olmadığını,
Hizbut tahrir Terör Örgütü hakkındaki bilgisinin ve bu örgüt ile herhangi bir ilişkisinin bulunup bulunmadığı, bu örgüt içersinden kim yada kimleri tanıdığı sorulduğunda; 2007 senesinin Ramazan ayında Süleyman SOLMAZ’ın iftar yemeği verdiğini, bu yemeğe katıldığını, Yemekte Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM, Engin …?, Ali..? isimli şahısların olduğunu, yemekte sohbet devam ederken ne iş yaptığını bilmediği, Süleyman SOLMAZ’ın babasına ait nakliye firmasında çalıştığını bildiği Engin..?’in daveti üzerine Kazım…?’ın Süleyman SOLMAZ’ın evine geldi, birkaç saat kendisiyle dini konularda sohbet ettiklerini, Engin isimli şahıs haricindeki diğer arkadaşlarının Kazım’ı orada tanıdığını, Kazım’ın sohbetin sonunda bu sohbetleri isterlerse devamlı birinin evinde yapalım dediğini, kabul ettiklerini, sohbetlerinin dönüşümlü olarak Kurtça BEKTAŞ, Süleyman SOLMAZ ve kendisinin evinde 5-6 sohbet yaptıklarını, sohbetlerin içeriğinin dini konular olduğunu, bunun haricinde hiçbir konu işlenmediğini, En son katıldığı sohbette Kazım’ın Hizbut Tahrir’den bahsettiği, haftaya gelin bunları işleriz dediğini ve üzerinde Hizbut Tahrir yazılı kitap ve CD verdiğini, kitap ve CD’yi evime götürdüğümde babasının kitap ve CD’yi gördüğünü ve bunların ne olduğunu sorduğunu, Kazım’ın verdiğini, Kazımın bu cemiyete bağlı olduğunu söylediğini, babasının da bunları bildiğini, yasal olmadıklarını söylediğini ve internetten Hizbut Tahrir’i araştırarak kendisine gösterdiğini, internette Hizbut Tahrir’in terör örgütü olduğunu orada gördüğünü, Bundan sonra sohbetlerin olmadığını, kitap ve CD’yi de attığımı zannettiğini ancak ikametimde yapılan aramada bulunduğunu, bunların varlığından haberinin olmadığını, Sohbetlerin kendisi, Süleyman SOLMAZ, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM ve Kazım arasında olduğunu, Hizbut Tahrir ile ilgili bildiklerinin bundan ibaret olduğunu, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM ve Süleyman SOLMAZ’ın Hizbut Tahrir’den başka herhangi bir örgütle irtibatlarının olup olmadığını bilmediğini, irtibatlı oldukları şahıslarla ilgili bilgi olmadığını,
Tape No:7278’de kayıtlı 21.07.2008 günü Rıza DEMİR’in Süleyman SOLMAZ ile yaptığı telefon görüşmesinde geçen toplantı düzenlenmesi ve katılıma ilişkin konuşmalar hatırlatılarak telefon görüşmesinin içeriği sorulması üzerine; Süleyman’ın evine davet ettiğini, Kazımı da ara dediğini, ne olduğunu sorduğundan, Süleyman’ın bilgi vermediğini, işi olduğundan dolayı Süleymanın bu davetine gitmediğini,
Tape No:7330’da kayıtlı 23.08.2008 günü Rıza DEMİR’in Cemil (0506 321 67 68) isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesini kiminle yaptığı ve aralarındaki ilişkinin ne olduğu sorulduğunda; Ömer isimli şahsı Süleyman SOLMAZ’ın eniştesi Mahmut Oğuz KAZANCI olarak bildiğini, görüşmeyi hatırlamadığını,
Savcılık ifadesinde: Kendisi ile birlikte yakalanıp gözaltına alınan Süleyman SOLMAZ, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM’ın arkadaşları olduğunu, ayrıca Mahmut Oğuz KAZANCI’yı iki kere gördüğünü, arkadaşı Süleyman’ın eniştesi olduğunu,
Evinde ve işyerinde yapılan aramalarda Hizbul Tahrir Örgütü ile ilgili kitap ve CD ele geçtiği hususunun doğru olduğunu, 1 yıl öncesi arkadaşı Süleyman SOLMAZ’ın iftar yemeği verdiğini, kendisinin de gittiğini, sohbet sırasında Engin isimli bir şahsın geldiğini ve dini konularda kendileri ile sohbet etmeye başladığını, daha sonra Engin isimli bu şahıs şüphelilerin sohbetine Kazım isimli şahsıda davet ettiğini, birkaç kez bu şekilde sohbet olduğunu, daha sonra Kazım’ın kendisine kitap ve CD’leri verdiğini, bunların Hizbul Tahrir ile ilgili olduğunu, bunları eve götürdüğünü, babasının bunların ismini gördüğünü ve bunlardan uzak dur bunlar yasadışı şeylerdir dediğini, hatta Google’dan “Hizbul Tahrir” girerek kendisine bu yapılanma hakkında bilgi verdiğini ve bu kişilerle görüşmesini yasakladığını, kendisinin de o günden beri artık o toplantılara gitmediğini, bu CD ve kitaplarda evinde ve işyerinde kaldığını, ancak bunları okumadığını, içeriğini de bilmediğini, hatta bunlar bulunana kadar bunları attığını sandığını,
Hakkındaki evrak tefrik edilen Rıfat YILDIRIM’ın savcılık ifadesinde: Aynı tarihte gözaltına alınan şahıslardan Süleyman Solmaz, Kurtça Bektaş, Rıza Demir ve Mahmut Oğuz’u tanıdığını, Terör örgütü olan Hizb-ut Tahrir ile ilişkini açıklaması, bu isim adı altında toplantılar yapıp yapmadıkları, yaptıkları bu toplantıları kimlerin organize ettiği, ne sıklıkla toplandıkları, toplantıda kimlerin konuştuğu (dersleri kimlerin verdiği) ve bu yaptıkları toplantıların amacının ne olduğuna sorulduğunda; kendisinin geçen sene ramazan ayında Kazım abi diye hitap edilen soyadını bilmediği bir şahısla Süleyman vasıtasıyla tanıştığını, Süleyman SOLMAZ, Kurtça BEKTAŞ ve Rıza DEMİR ile çocukluk arkadaşı olduklarını, Kazım isimli şahısla Süleyman isimli arkadaşının evinde verdiği bir iftar davetinde tanıştıklarını, önce arkadaş konularından daha sonra dini konulardan sohbet ettiklerini, ardından bu sohbetlerin devam ettiğini, haftalık ya da 15 günlük periyotlarla bu ekiple bir araya geldiklerini, oturduklarında dini dergilerden okuduklarını, 4 ay kadar önce bir sohbetlerinde Kazım abi kendisinin “Hizbul tahrir” olduğunu söylediğini, bu şekilde öğrendiğini, ardından kendisine sorduğunu, internetten araştırdığını, amacının hilafeti getirmek olan bir örgüt olduğunu öğrendiğini, dini konularda kafaları örtüştüğü ve anlaştıkları için sohbetlerinin devam ettiğini, bu sohbetlerinin birinde (5 ay kadar önce) Kazım abinin getirdiği Mahmut OĞUZ isimli şahıs ile tanıştıklarını, bu şahsın da sohbetlerine devam etmeye başladığını, kendisinin “Köklü Değişim” isimli bir dergi bulundurduğunu, kendisine de birkaç defa bu dergiyi sattığını, diğer arkadaşlarına satıp satmadığını bilmediğini, bu dergide daha çok normal dini konular bulunduğunu, toplantılarına özel bir isim vermediklerini, normal arkadaş sohbeti tarzında olduğunu, kimin evi müsaitse ona göre bir araya geldiklerini, eşlerinin de geldiğini, ancak onların ayrı sohbet ettiklerini, isimlerini verdiği şahıslarla tanışıklığı olduğu için bunlarla telefonla da görüştüğünü,
Yukarıda isimlerini verdiği arkadaşları ile belirli aralıklarla bir araya geldiklerini, normal arkadaş sohbetlerinde bulunup dini konularda sohbet ettiklerini,
Tape No:7253’de kayıtlı 06.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile Mahmut isimli şahsın yapmış olduğu telefon görüşmesinde bir sonraki hafta Çarşamba görüşüp görüşemeyecekleri ve saatinin 08:00 veya 08:30 olabileceğine dair konuşmalar hatırlatılarak; Kurtça BEKTAŞ, Süleyman YORULMAZ ve Mahmut isimli şahıslarla birlikte düzenli olarak toplanıp toplanmadıkları, bu şahıslarla birlikte toplanmalarının amacını açıklaması istendiğinde; “belirli aralıklarla bir araya geldiklerini, normal arkadaş sohbetlerinde bulunup dini konularda sohbet ettiklerini,
Tape No:7286’da kayıtlı 23.07.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Süleyman SOLMAZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde geçen o gün kaçta geleceklerine dair görüşme tutanakları hatırlatılmak suretiyle sorulması üzerine; arkadaşları ile bir araya gelmeyi kastettiğini,
Tape No.7313’de kayıtlı 31.07.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Kurtca BEKTAŞ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde geçen toplantının içeriğine ilişkin sorulan soruya Rıfat’ın: o dönemde toplantılarda Süleyman’ın evini çok kullandıklarını, bu nedenle o gün yapacakları toplantıda Kurtça’nın evinde buluşmaya karar verdiklerini, buna dair konuştuklarını, toplantının içeriğinin de dini konular olduğunu,
Tape No:7325’de kayıtlı 17.09.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Süleyman SOLMAZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde: Rifat’ın “Mahmut abi aradı da, EĞER MÜSAİTSE DİYO TOPLANTIYI SİZDE YAPALIM BUGÜN DİYO” sözü ile neyi kast ettiğini açıklaması istendiğinde: Toplantıların ne zaman ve nerede olacağını daha çok Mahmut OĞUZ’un kararlaştırdığını, sohbetlerde dini ve hilafete hizbul tahrire yönelik konuşmalarında geçtiğini,
Tape No:7280’de kayıtlı 21.07.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Süleyman SOLMAZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde özetle; Rifat’ın “arkadaşlar gildeydim akşam maç yapacaz” dediği, Süleyman’ ın “Direk çık da bize gel hemen şimdi, çık gel olum bırak işi gücü gel” dediği, Süleyman’ ın “acil toplanacaz öyle oturacam konuşacaz, olmaz olum bugün gelecen” dediği, Rifat’ın “adamlara söz verdim ya bekliyolar şimdi maç yapmak için” dediği, Süleyman’ın “Ben gidecem gel ben gidecem, dışarı gidecem gel, Rıza’yı çağırdım geliyomuş Kurtca’yı çağırdım o da işe gidiyomuş”, “ben şeye gidecem ben ya, filistin’e gidiyorum” dediği tespit edilmiş ve acil olarak şüphelinin arkadaşlarını çağırmasının nedeni sorulduğunda: “Yanılmıyorsa Süleyman’ın bir film izleyip etkilendiğini, Filistin’e cihata gitmekten bahsettiğini, bunu konuşmak için bir araya gelmelerini istediğini, O gün öyle bir toplantı olmadığını,
Tape No:7256’da kayıtlı 21.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile Süleyman SOLMAZ isimli şahsın yapmış olduğu telefon görüşmesinde, özetle; Süleyman’ın “Dışarı gidecem, cihada” dediği, Kurtça’nın “Kimle görüştün, Beni de bekle nereye gidiyon öyle, Dur olum ... ayarlıyalım ona göre çekip gidelim boş boş mu gidecez, nereye gidecen şimdi gidecen de” dediği, Süleyman’ın “onu bizim eniştegil ayarlar ya,.... onun için çağırdı .. şimdi rıza geliyor bize işte ben gidiyom kararımı verdim diyor” dediği, Kurtça’nın “ayarla o zaman banada bi yer bırakın”, “bugün ben Rıza’ya dedim hani dedim bu cihat şeyleri yok mu ”, “Onu izledim Rıza izle dedi izledim” dediği, Süleyman’ın “haberlerde şeyi seyrettin mi Filistinliyi ”, “ben gidecem gardaş o zaman biz Rıza’yla oturuyoruz Rıfat da maç yapmaya gidiyormuş ne yapıyormuş bilmiyorum”, “telefonda konuşuyoruzda yarın kapıda bizim kellemize çökerler” dediği tespit edilmesi üzerine; cihada gitme işini eniştegilin ayarlayabileceği konuşması hatırlatılarak Süleyman’ın eniştesinin kim olduğu sorulduğunda; Süleyman Solmaz’ın eniştesinin Mahmut Oğuz Kazancı olduğunu, bir iki defa iftarda gördüğünü, Süleyman ile Kurtça’yı Filistin’e kimlerle irtibat halinde göndereceğini bilmediğini,
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli Mahmut Oğuz KAZANCI’nın savcılık ifadesinde: Kayınbiraderi Süleyman SOLMAZ’ı tanıdığını, Süleyman Solmaz’ın 3 arkadaşı olduğunu, Rifat YILDIRIM, Kurtça BEKTAŞ ve Rıza DEMİR’i Süleyman SOLMAZ’ın yanında gördügünü,
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin savcılık ifadesinde; Taksici Süleyman ve Turkcell bayisini tanıdığını,
Şüpheli Süleyman SOLMAZ’ın telefon kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda;
Evrakı tefrik edilen Şüpheliler Rifat YILDIRIM ile 1508 kez, Kurtça BEKTAŞ ile 1668 kez, Rıza DEMİR ile 3918 kez, Mahmut Oğuz KAZANCI ile 24 kez ve şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile de 90 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
değiştirŞüpheli ile birlikte yakalanan şüpheliler Rifat YILDIRIM, Kurtça BEKTAŞ, Rıza DEMİR, Mahmut Oğuz ve Mahmut Oğuz KAZANCI Hizb-ut Tahrir örgütünün üyesi oldukları tespit edildiğinden haklarındaki evrak tefrik edilmiştir.
Şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde bulunan örgütsel dokümanda “Hizbuttahrir” yazdığı, bunun altında da, “Süleyman” “Ulus kiler çarşı girişindeki Türkcell telefoncu Rıza arkadaşı” “Keçiören sanatoryum konuşma yerleri” “Her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı” “Aşama aşama hazırlık” “Senin bu kitaba geçmen için altı ayın var” “Bu iş için hiçbir şey talep etmeyen hocalarımız var” “CD ler kalabalık ortamda izleyin” “Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” şeklinde yazılar olduğu görülmüş olup not kâğıdı Süleyman SOLMAZ’a sorulduğunda, kendisine ait olmadığını, ancak notta geçen bilgileri Mehmet Ali ÇELEBİ ye verdiğini beyan etmiştir.
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin, Hizb-ut Tahrir bağlantısı olduğu anlaşılan Süleyman SOLMAZ ile irtibata geçerek, onu ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜN’e kazandırdığı, bundan sonra anılan örgüte sızılması gerektiği yönünde onu ikna ettiği, daha sonra şüpheli Süleyman ile Mehmet Ali’nin birlikte örgüt tarafından kullanılan evlere gidip gelmeye başladıkları, haklarında evrakı tefrik edilen Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyeleriyle tanıştırdığı, bu örgütten elde ettikleri bilgileri Neriman Aydın’a ilettikleri, şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün nihai amacına ulaşmak için kullandığı yöntemlerinden olduğu bilinen, naylon terör örgütleri kurma, mevcut terör örgütlerine sızma, kontrol altında tutma ve amacı doğrultusunda kullanma faaliyetleri çerçevesinde Hizbuttahrir terör örgütüne sızmış bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Süleyman Solmaz’ın üzerine atılı ERGENEKON Terör Örgütüne üye olmak suçundan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.