2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 40- Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU

40- Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU

a-Savunmaları,

değiştir

Emniyet beyanı

Emniyette susma hakkını kullanmıştır.

Savcılık beyanı

Cağaloğlu Yokuşu Ergüçhan Kat.3 No.9 sayılı yerde faaliyette bulunan Toplumsal Dönüşüm yayınevi isimli yayınevinin editörü olduğunu, Limited şirket olarak faaliyet gösterdiğini, hissedarları Hatice BAHTİYAR ve Hüseyin BAHTİYAR olduğunu, yaklaşık 10 yıldır bu işi yaptığını ,

Kemal AYDIN, Neriman AYDIN, İbrahim ÖZCAN, isimli şüphelileri bizzat tanıdığını, Ercüment OVALI ile bir kez görüştüğünü, Neriman AYDIN’ın tahminen 2007 senesinde Asala PKK isimli kitabını okuyup beğendiğinden bahisle bir mektup gönderdiğini,kendisini telefonla arayıp teşekkür ettiğini, daha sonra kardeşi Kemal AYDIN ile birlikte İstanbul’a gelişlerinde ziyaretine geldiğini, böylece yüz yüze tanışmış olduklarını, aile dostu olduklarını ve görüşmelere devam ettiklerini, İbrahim ÖZCAN’ı Kuvayı Milliye Derneğinde tanıdığını, zaman zaman yayın evinde işlere yardımcı olduğunu, bu şekilde görüşmelerinin devam ettiğini , Ercüment OVALI’yı Neriman ve Kemal AYDIN aracılığıyla tanıdığını, kök hücre konusunda araştırmalar yapan Profesör olduğunu, bir defa Ankara’da karşılaştığını,

Bir ilan üzerine BOĞAZLAYAN kaymakamı Kemal beyi anma törenine kendiliğinden gittiğini, bu etkinliğe katılan kişilerle tanıştığını, kart alışverişlerinin olduğunu, daha sonra burada tanıştığı Mehmet Fikri KARADAĞ’ın işyerine ziyaretine geldiğini. Kuvayı Milliye isimli bir dernek kurduğundan, kendisinin de kurucu üye olarak yer almasını istediklerini, kendisinin bu türlü derneklerin amacına hizmet etmediğini düşündüğünü söyleyerek teklifini ret ettiğini, ancak kurulduktan sonra yayıncı ve yazar kimliğinden dolayı basın yayın danışmanlığını yaptığını, derneğe üye olduğunu, dernek içersinde yaklaşık üç ay faaliyette bulunduğunu, Dernekte dernek yöneticilerinin kendisine çok itibar ettikleri kendisini din alimi olarak tanıtan Burhan OMAY’ın fikirlerine katılmadığından dolayı dernekten istifa ettiğini, dernekte bulunduğu sürede Hüseyin GÖRÜM, Kahraman ŞAHİN, Raif GÖRÜM ve Yusuf GÖRÜM’ü dernekte gördüğünü, Yasin GÖRÜM isimli Hüseyin GÖRÜM’ün yeğeni olan bir kişiden de bahsedildiğini,

Hüseyin GÖRÜM’ün Maltepe ilçesindeki fabrika tabir edilen yerine iki veya üç defa gittiğini, burasının Kuvayı Milliye derneğinin Kadıköy’deki binası tutulmadan önce dernekte yer alan kişilerin buluşma yeri olduğunu ve burada sohbet edildiğini, Raif GÖRÜM ve Yusuf GÖRÜM’ün Hüseyin GÖRÜM’ün akrabası olduğunu, derneğe gelip gittiklerinden dolayı kendilerini tanıdığını,

Özel büro isimli Internet sitesini dernekten ayrılma aşamasında duyduğunu, İstihbarat yaptığı söylenen bu oluşumun kendisine antipatik geldiğini,

Kuvayi Milliye üyeliği sırasında 5000 kişilik motorize ekip projesi olup olmadığı sorulduğunda; Böyle bir şey söz konusu değildir şeklinde cevap verdiği,

2006 yılında Tempo Dergisinde muhabir olarak çalışan Tutkun AKBAŞ'ın alınan ifadesinde; "2006 yılında Tempo Dergisinde muhabir olarak çalışmaktaydım. Bu dönem içersinde, internetten haber okurken, Özel Büro isimli site de “Kürt mafyasına karşı özel bir ekip kuracağız” ibaresini gördüm. Haberi okuduktan sonra Özel Büro olarak adlandırılan site yöneticisine mail attım ve bu konuda bilgi istedim. Özel Büro İstihbarat sorumlusu olarak kendisini tanıtan Erkut ERSOY, bana maille cevap verdi ve bahsi geçen çalışmayı Kuvayi Milliye Derneğiyle ortak yürüttüklerini, bu projenin başında sorumlu olarak Ali ÖZOĞLU’nun bulunduğunu, telsizli, joplu bir milyon motorize ekip kuracaklarını, Kuvayi Milliye Derneği ile birlikte çalıştıklarını, bunların Kürt mafyasıyla, Organize suç gurupları ile mücadele edeceğini, bu amaçla çevreden istihbarat toplayacaklarını anlattı, Ancak daha sonra Ali ÖZOĞLU ile yaptığım röportajda, kendilerinin Özel Büro ile irtibatlarının olmadığını, ancak böyle bir ekip kurulacağını, kurulan ekibin halka yardımcı olacağını, gerekirse çöp toplayacağını anlattı fakat Erkut ERSOY’un söylediklerini doğrulamadı" şeklinde beyanları doğrultusunda Erkut ERSOY’un, mafyaya karşı kurulacak ve istihbarat toplayacak motorize ekip projesinin başında kendisinin olduğu şeklindeki beyanı sorulduğunu; Tempo dergisi muhabiri Tutkun AKBAŞ’ın telefonla kendisini aradığını, Erkut ERSOY’un özel büro isimli internet sitesinde bu konuyu yazdığını ve bu projenin kendisi ile ilgisi olduğunu söylediğini, kendisine bunun doğru olmadığını söylediğini, Erkut ERSOY’u aradığını ve bu şekilde yazmasının sebebini sorduğunu, kendisi Hüseyin GÖRÜM ve Mehmet Fikri KARADAĞ’ın bu konuyu kendisine söylediğini ve kendi isminin verildiğini söylediğini, bunun üzerine Hüseyin GÖRÜM ile görüştüğünü, onun da beş adet motosiklet alacağını ve bununla fakirlere yardım dağıtacaklarını söylediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ’ın da bu düşünceden haberi olduğunu öğrendiğini, tekrar Tutkun AKBAŞ ile görüşmesine rağmen Erkut ERSOY’un internet sitesindeki yazıyı haber yaptığını, bunu da tekzip ettiklerini ve hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve daha önce de dernekteki bir takım uygulamalardan rahatsızlığı olduğunu, bu olay olunca da istifa dilekçesini vererek dernekten ayrıldığını,

Erkut ERSOY'un alınan ifadesinde; "Yine aynı dönemde Dernek yöneticilerinden Ali ÖZOĞLU beni telefonla arayarak Türk Hava Yolları yönetimine kendilerinin tasvip etmediği bazı şahısların geldiğini, THY ye ait internet üzerindeki web sitesinin heklenmesini, yani çökertilmesini talep etti, benim milliyetçi guruptan bazı haker (bilgisayar korsanı) arkadaşlarım olduğu için Ali ÖZOĞLU da bunu biliyordu. Ben Ali ÖZOĞLU nun talebini kabul etmedim ve devlet kuruluşlarının sitelerine karşı herhangi bir saldırının yapılmayacağını ve yapmayacağımızı söyledim" şeklindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını,

Kendisine telefon görüşmelerinde neden komutanım olarak hitap edildiği sorusuna yazarlarının çoğunun asker kişi olduğuna bağladığı,

31.12.2007 günü saat:12.51'de Atilla Ç… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Komutanım nasılsınız" dediği, ATİLLA'nın "Yav nerelerdesiniz gene yurtdışına mı kaçtınız ne yaptınız" dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Valla komutanım yurtdışına gitmedik ama sınıra gittik geldik biz" "Valla komutanım bizim sınır" dediği, ATİLLA'nın "Yani sürü sınır var sınır genel bir tabir biliyorsun" dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Vatanın sınırındaydık komutanım" şeklindeki telefon görüşmesi sorulması üzerine; bu görüşmeyi yaptığını, kendisinin yayınevinin asker kökenli yazarı olduğunu görüşmede sınıra gitmekten bahsetmekten kastının mali olarak sınırda olduğu şeklinde anlaşılması gerektiği,

02.01.2008 günü saat:22.42'de Naruf Ş…. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Valla yılbaşında bende şeydeydim işte senin eski yerindeydim o taraflarda Hakkari Şemdinli filan" "Valla fena soğukta öyle güzel yılbaşı kutladık ki yani" "Valla o Mehmetciklerle Allah cok keyifli oldu" şeklindeki telefon görüşmesi sorulması üzerine bu görüşmede İstanbul’da oluğunu ve kasteddiği yılbaşının daha önceki bir yıla ait olduğunu ,

02.01.2008 günü saat:12.01'de Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "abi yılbaşı hediyesi getirelim diye uğraşıyoruz memlekete" "Yılbaşı hediyeleri hazır paket yapacağız şimdi" "Paket kağıdını bekliyoruz abi" dediği, KEMAL'in "…seni çok özledim sizin potinlerinizi özledim" "…burda İsmet KAYPAZ diye birisi varmış" "O da zannediyorum Özel Kuvvetler den emekli, bilmiyorum sizin ee bu Özel Kuvvetler in emeklisi var mı yok mu?" dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Abi sence olur mu?" "Özel Kuvvetler den emeklilik mi olur abi ya" "Valla bu soğuk soğuktan filan böyle artık yürümekten tabanlarımız şişti" "Soğuktan perişan olduk" "Ben bu eksi otuz derecede günlerce kalıyorsam bu Mehmetçik kalıyorsa" şeklindeki telefon konuşması sorulması üzerine; kendisinin Erzurum’a gittiğini, soğukta kalmaktan kastının ise Erzurum’un soğuğu olduğu, yoksa kendisini özel kuvvetlerde görevli olarak tanıtmadığını,

Türk Mücahitler derneği ve TMT konuşmacı olarak 19 Mayıs Törenlerine konuşmacı olarak Kıbrısa gittiğini, Rum sınırına yakın bir yerde PKK kampı gördüklerini, burada arbede türü bir olay yaşandığını, Kemal AYDIN ile yapmış olduğu görüşmenin kendisine dair olduğunu, Karargah evlerinden haberinin olmadığını,

Mehmet Ali ÇELEBİ’yi Neriman’ların evinde bir sefer gördüğünü, Emre’yi ise sadece duyduğunu görmediğini, fikirleri nedeniyle askeri öğrencilerin kendisini idol olarak gördüklerini, Ankara’ya gidişlerinde bu kişilerle görüştüğünü, askeri örgencilerin kitap okumalarını yakından takip etiğini ve Neriman’ın kendisine bunu rapor ettiğini belirtmiştir. Askeri öğrencilerle askerlerle iç içe olduğu için ilgilendiğini, kurmaylık konusunda da öneminden dolayı motive ettiğini belirtmiştir.

İsmet ZEREN’in yarbay olup kendi yazarlarından olduğunu ve yayınevinin askerlere yönelik olarak “afiş, magnet, benzeri” yayınları olduğundan, ücretsiz olarak bunları dağıttıklarını. İsmetin daha ziyade askeri öğrencelerin eğitimi ile ilgili yerlerde görev almak istediğini,

Ercüment OVALI’nın ticari konularda yeteneksiz olduğunu daha önce gönderdiği dava dosyalarından anladığını, projesi ile ilgili Bedrettin Dalan ile görüşmesini istediğini, bu konuda kendisine yardımcı olmak için görüşmeyi kendisinin üzerinden yapmasını istediğini Bedrettin DALAN’ı tanıdığını, bu nedenle bu şekilde davranmasını istediğini, Kemal’in neden bu konuda “devlet ne derse o olur” dediğini bilmediğini, Kemal AYDIN’ın devlet ve millet laflarını çok kullandığını, burdada yersiz olarak kullanmış olabileceğini, yoksa kendisini devletin bir görevlisi olarak tanıtmadığını,

Mehmet KALIN’ın Urfa’da yaşayan bir arkadaşı olduğunu, 19 Mayıs Üniversitesindeki rektörlük seçimlerine girecek olan Erdal AĞAR’ın da onun arkadaşı olduğunu, Rektörlüğün Cumhurbaşkanına sunumunda Mehmet KALIN’ın kendisinden yardımcı olmasını talep ettiğini, yayıncı olmasından dolayı çevresinin geniş olduğunu, bu nedenle bu türlü bir talep geldiğini,

İbrahim ÖZCAN’ın da kendisi gibi Kuvayi Milliye derneğinden aynı gün ayrıldığını, bulundukları süre içerisinde derneğe gayrımeşru tiplerin geldiğini gözlemlediklerini, Mehmet Fikri KARADAĞ’ın özellikle kendisine paşa dedirttiğini, kendisini derin devlet olarak gösterme çabası içerisinde olduğunu, elinde 13 bin hainin listesi olduğu şeklinde şeyler söylediğini yeri geldiğinde paşaların da kellesini çuvala dolduracağız dediğini,

Ergun POYRAZ’ın Şener ERUYGUR Paşanın emrine istinaden askerler tarafından korunduğunu belirtmiştir.

İsmini hatırlayamadığı ancak Hurşit TOLON Paşaya yakın olan birisinin yanına gelerek Hurşit TOLON’un bir siyasi parti kurma hazırlığında olduğunu, şahsın kendisine de il başkanı olması için teklifte bulunduğunu, kendisinin İşçi Partisine gidişini yadırgadığını, bu nedenle vukuatlı olarak kabul ettiğini, Mehmet Kalın ile yapılan görüşmede bahsedilen malzemelerin; İstanbul’dan Şanlıurfa’daki arkadaşı Mehmet Kalın’a gönderdiği kitap ve afişler olduğu,

Aramalarda elde edilen günlük program başlıklı doküman sorulduğunda, bunun bir internet çıktısı olabileceğini, eşinin öğretmen olduğunu, bir eğitim programına benzediğini,

Mason listesi başlıklı dokümanın ise masonlar konusunda yaptığı çalışmaya kaynak için bulundurduğunu, bu belgeleri masonlara ait yabancı bir internet sitesinden temin ettiğini,

Naylon faturalar 2001 ile başlayan dokümanın naylon fatura ve yolsuzluklarla ilgili internet sitelerinden, Maliye bakanlığından elde edilmiş arşiv bilgileri olduğu.

Ulusal Haber gazetesi genel yayın yönetmeni başlıklı dokümanı internetten almış olabileceğini ve arşiv olarak bulundurduğunu,

Sayın Hurşit Tolun ile başlayan 16 sayfalık isim ve adres listesinin kitap göndereceği kişi ve kurumlar olduğunu, bu nedenle yazıldığını, Muzaffer Tekin ile tanışmadığını belirtmiştir.


Sorgu beyanı

Savcılık beyanını aynen kabul ettiğini, devamla; “Ben Adana’da gazetecilik yüksekokulundan mezun oldum, şu anda merkezi Cağaloğlu’nda bulunan Toplumsal Dönüşüm Yayınevinin sahibiyim, Atatürkçü çizgimizden dolayı anlaşmalı olduğumuz birçok emekli subay yazarımız vardır. Atatürk setine Kırmızı Beyaz seti deriz. Benim şifre çözüldü ASALA:PKK isimli kitabımı okuyan Neriman Aydın vasıtasıyla Kemal Aydın’ı tanıdım, bir müddet sonra samimiyetim arttı, sık sık görüştük, Ankara’ya gittiğimde onlarla tanışan harp okulu öğrencisi ve yeni mezun askerlerle de tanıştım. Ben konuşmalardan nasıl özel harekatçı sıfatını yansıttığım anlaşılmış bilemem, bu konuşmayı ben Erzurum’da iken ve dışarıda soğuk bir hava varken yaptım , özel harekatçı tanıdığım arkadaşlarımda olduğu için onların jargonuyla konuştum, yoksa benim herhangi bir şekilde resmi , gayri resmi askerlikle bir ilgim yoktur.Ben Ercüment Ovalı’nın Yeditepe Üniversitesi ile diyaloğunu çok onaylamadığımı için kendisini emekli askerlerinde hissesi olan Türk Tıpsan adlı şirkete yönlendirdim.19 Mayıs üniversitesinde rektör adayı olan birisi konusunda benim gazeteci kimliğim konusunda tavassutta bulunmamı bir arkadaşım istemişti.Ben subaylara kitap okumalarını önermiştim. Ben üç ay kadar Kuvay-i Milliyenin basın danışmanlığını yaptım, ben Kuvay-i Milliye hakkında kitap yazmak için hazırlık yapıyordum, bende bulunan el yazısı raporlar yayınevimize postayla gönderilmiştir, Muzaffer Tekin’i tanımam ancak onunla ilgili fotoğrafın niçin evraklarımın arasında çıktığını ben bilemem,ben Doğu Perinçek’i tanımam, ben hiçbir motorize örgütün başı değilim.Ben Erzurum’a fotoğraf çekme dışında bir amaçla gitmedim, telefon görüşmelerinde geçen 20000 rakamının yanındaki kelime yazıya geçirilirken yanlışlıkla silah olarak geçirilmiş doğrusu siftahtır.Bizim aramızda sevgi ve saygıya dayalı sağlam bir ilişki vardır o yüzden Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile telefonda belirtilen tarzda konuşuruz, benim Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile fikir olarak aynı konumda olmam düşünülemez” seklinde ifade verdiği anlaşılmaktadır.

b- Elde Edilen Dokümanlar ve Deliller,

değiştir

Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, HP marka Bilgisayar içerisinden çıkan, Fujitsu marka ve NS89T62297FD seri numaralı hard disk’te;

“AKP NİN ŞEMDİNLİ TEZ.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Ali ÖZOĞLU tarafından yazılan 14. 11 2005 tarihli ve “AKP’nin Şemdinli Tezgahı ve JİTEM” başlıklı yazının bulunduğu, kamuoyunda Şemdinli olayı olarak bilinen olayla ilgili “Haysiyetsiz ve şerefsizce tasarlanarak kurulan bu tezgah, TSK’yı çökertme planın en önemli parçasıdır. Bunu hiç kimse inkâr edemez. Veli Küçük Paşanın dediği gibi, bu adamlar JİTEM’ci olsalardı kimliklerini ortada mı bırakırlardı?” ayrıca “MUSTAFA KEMAL’İN BURSA NUTKU’NU BEYNİMİZE, O’NUN KUTSAL ÜLKÜSÜNÜ YÜREĞİMİZE KAZIDIK... BİR AVUCUZ AMA, HİÇ ŞÜPHENİZ OLMASIN Kİ, HEPİNİZE YETERİZ!” şeklinde beyanların yer aldığı,

“Alın Size Derin Devlet.doc” isimli MSword dosyası içerisinde, “Derin Devlet; Mevzu bahis vatan ise gerisi teferruat diyecek kadar yüreklidir. Derin Devlet; Cehennemin dibinde de olsa vatan hainlerini bulur ve gereğini yapar. Derin Devlet; Mustafa Kemal’in askerleridir. Derin Devlet; Milletin ta kendisidir…” şeklinde beyanların bulunduğu,

“ÇOK ÖZEL İKİ MEKTUP.doc” isimli MSword dosyası içerisinde, Ali ÖZOĞLU tarafından yazılan ÇOK ÖZEL İKİ MEKTUP! BİRİNCİSİ İDAM EDİLDİ! İKİNCİSİ HIRÇINLAŞMA AŞAMASINI TAMAMLIYOR!..” başlıklı yazıda, Adnan Menderes ile Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN’ın yazmış oldukları mektupların mukayesesi yapıldığı ve “İşte size çok özel iki belge.. Birincisini yazanların akıbeti ortada.. Bu akibetten Allah herkesi korusun. Çünkü; suçların en şerefsizcesi VATANA İHANETTİR..”, “Hangi coğrafyada ve nerede yaşarsanız yaşayın, VATANA İHANETİN CEZASI DEĞİŞMEZ! Her kul inandığı şekilde ölecektir. Şereflice ya da şerefsizce. Bu tercih yaşananlara değil yaşayanlara bağlıdır!” şeklinde beyanların bulunduğu,

“Devletin Güvenliği Tehlikede.doc” isimli MSword dosyası içerisinde “Devletin Güvenliği Tehlikede” başlıklı yazıda, “SON GÜNLERDE YAŞADIĞIMIZ TALİHSİZ GELİŞMELER MAALESEF ÜLKEMİZİN 1918 ÖNCESİ AHVÂL VE ŞARTLAR İÇİNDE OLDUĞUNU HİSSETMEMİZE SEBEP OLMAKTADIR.” ve “Bize ‘ÇETE’ diyenlerin ‘ÇETELESİ’ tutuluyor nasılsa. Türk Milletinin bir ferdi olarak dile getirdiğim bu talebimin yerine getirileceğine inancım sonsuz. İşte o gün geldiğinde yağmacılar işbirlikçilerini kurtarmaya ve kaçmaya fırsat bulamayacaklar.. Buna sonsuz inancım var..” şeklinde beyanların yer aldığı,

“Er Mektubu Görülmüştür.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Geçtiğimiz günlerde, Milli Havayollarımızın resmi evrak ve kayıtlarına ‘Kürdistan bilmem ne heyeti temsilcisi’ ya da ‘Kürdistan bilmem ne başkanı’ diye 10 tane sığıntıyı VIP yolcu olarak resmi kayıtlara geçirenleri Kuvayi Milliye not aldı. İsimleri, cisimleri her ne halt olursa olsun bunların hesabı sorulacaktır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

“Kuvvacılar Milis Kuvvet Kuruyor.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “internet ortamında ‘Özel Büro’ ve ‘Kuvayı Milliye’ isimleri altında örgütlenen bir grup ulusalcı, coplu, telsizli, 1 milyon kişilik teşkilat kuruyor. Söz konusu milis gücü Kuvayı Milliye Derneği tarafından oluşturuluyor. Derneğin başkanı NATO Özel Harp Daire başkanı olduğu iddia edilen ve emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ. Derneğin Başkan Yardımcısı Ali Özoğlu, Tempo dergisine verdiği beyanatta, gerekirse silah bile kullanabileceklerini anlatıyor.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

“Siz Kızınızı Kaç Dolara Gösterirsiniz.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Hükümetin özelleştirme politikalarının eleştirilerek “Kuvayi Milliye asla unutmaz. Asla affetmez!” ifadesi ile sonlandırıldığı,

“Türkiye Artık Bizim Kontrolümüzde.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile Kuvayi Milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır! Vatan topraklarını satanlardan, makam koltuklarını satanlara kadar her kim olursa olsunlar, bundan nasibini alacaktır.. O gün, ‘Başbakanım, bakanım, başkanım, müdürüm ya da amirim böyle emretti yaptım..’ gibi bir mazeret asla geçerli olmayacaktır. Çünkü, vatana ihanet etmek, sadece stratejik sırları yabancılara vermekle sınırlı değildir.. Bir grubun üyesi veya yandaşı olan en olmadık insanları, en olmadık görevlere atamakta, masum bir torpil değil, vatana ihanettir.. Böylesi bir atamayı onaylamak, ‘emir verildi yaptım..’ gibi bir mazerete asla sığdırılamaz!. En milli kurumlarımızda bu türden kadrolaşmalar hızla yapılmaktadır. Bütün bu çalışmaları Kuvayi Milliye hassasiyetle izliyor ve not ediyor!” şeklinde beyanların bulunduğu, ayrıca “Hiçbir şey gizli kalmaz.. Ve yolun sonuna yaklaşıldı!.. Bu cennet vatana ihanet edenler ve ihanetin en küçük halini bile o küçük beyinlerinden geçirenler şunu çok iyi bilmeli ki; KUVAYİ MİLLİYE ASLA UNUTMAZ.. ASLA AFFETMEZ!” ifadesi ile sonlandırıldığı,

  • Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, HP marka Bilgisayar içerisinden çıkan, Fujitsu marka ve NW9YT6929CVM seri numaralı hard disk’te

“Bir Güneydoğu Gazisinin Mektubu.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Oktay YILDIRIM isimli şahıs tarafından yazılan Bir Güneydoğu Gazisinin Mektubu başlıklı yazının bulunduğu,

File2008-06-26 05-59-35.jpg isimli resim dosyası içerisinde; toplumsalhaber.com isimli sitede yazar olan şahısların isimlerin bulunduğu ekran görüntüsünün resim olarak kaydedildiği, şüpheliler Emin GÜRSES, Neriman AYDIN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların adlarının yazılı olduğu,

File2008-06-28 00-48-50.jpg, File2008-07-01 01-41-53.jpg, File2008-07-01 03-34-20.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait aliozoglu@gmail.com isimli e posta adresine gelen e postaların görüldüğü ekran görüntüsünün resimlerinin olduğu, şüpheli Neriman AYDIN ile Ulusal KANAL’dan gelen e postaların bulunduğu,

Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, Bilgisayar içerisinden çıkan, Maxtor marka ve F1CEFG8EZ9999 seri numaralı hard disk’te;

“HARBİYE.doc..” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN adıyla Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben, Harp Okullarındaki müfredat ve eğitim sistemi ile ilgili eleştiri ve önerilerin yazıldığı mektup olduğu ve ayrıca söz konusu mektubun aynı veya benzer içerikli olarak şüpheli Neriman AYDIN’ın incelemeye konu dijital verilerinde de kayıtlı olduğu,

“ibrahim özcan.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; 10 Ağustos 2007 tarihli ve şüpheli İbrahim ÖZCAN’ın “Ar Damarı Çatlayanlar” başlıklı yazısının olduğu, açık kaynaklardan (internet) yapılan araştırmalar neticesinde toplumsalhaber.com isimli sitede yayınladığı,

“neri.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; 20 Şubat 2007 tarihinde şüpheli Neriman AYDIN tarafından şüpheli Ali ÖZOĞLU’na hitaben yazılan mektup olduğu, şüpheli Kemal AYDIN isimli şahsın “Önderimiz” olarak nitelendirildiği, şüphelinin Mesaj ve ART isimli televizyonlarda yayına çıkması ile ilgili tehlikelerden bahsedildiği,

“Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. Onun içindir ki, ulusal yayın kuruluşlarında şimdilik program yapmasını milletimizin geleceği için sakıncalı görmekteyiz benim Sevgili kardeşim.”

“Canım kardeşim, davamızın büyük bir millet gücüne dönüşme öncesinde; Türk Milletini bu güzellikten yoksun bırakmamaktır tüm emelimiz, amacımız . Onun içindir ki bugünlerde bir tv programı kendisine sizin de bizim de engel olamayacağımız zararlar verebilir. Ama aynı düşüncenin neferleri olarak sizler, Büyüğümüzün yerine ortak tespit ve düşüncelerimizi tv programlarına katılarak milletimize duyurabilme fırsatlarınız olursa bunlar milletimizin geleceğini emin ellerde gördüğümüzün işaretleri olacaktır.”

“Biz sizin de tv yayınlarına çıkmanızı sakıncalı görmekteyiz…”

“Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir.”

“Sevgili kardeşim Hatice’ye ve Kahraman Kardeşime Ankara’dan sevgilerimizi gönderiyoruz. Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok … yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır … Allah’a emanet olunuz.” şeklinde beyanların yer aldığı,

Yazı içerisinde yer alan “Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir.” beyanı göz önüne alındığında, alınacak kararlarda birliktelik ve şahıslar arasında ast üst hukukunun bulunduğu,

“not.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Şahin BAŞBAĞ ismi ile yazıldığı, Genelkurmay Başkanlığı Subay Atama Dairesi Başkanı Hakkı KUŞ’un yeğeni Hasan KUŞ ile Çalışma Bakanı Faruk ÇELİK hakkında bir takım iddiaların yer aldığı,

“taslak hükümet SON 4 EN SON İNŞALLAH.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Eren MUMCU, Hasan Hüseyin UÇAR, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısların müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL’in Başbakan olarak gösterildiği ve çeşitli şahısların bakan olarak yazıldığı bir kabine listesinin bulunduğu,

“DİĞER TASLAK ATAMALAR- LİSTE.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Diğer Taslak Atamalar başlıklı belgenin 5 sayfadan ibaret olduğu, bazı Belediye Başkanlıklarının karşılarına çeşitli şahıs isimlerinin yazılı olduğu, açık kaynaklardan yapılan sondajlama usulü yapılan araştırmalarda listedeki Belediyelerin karşısındaki isimlerinin Belediye Başkanı olmadığı,

“Bakanlar kurulunun ilk taslak karar ve tedbirleri.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “YAPILACAK BAKANLAR KURULU TOPLANTISI İLE” Başlıklı belgenin tamamının 10 sayfadan ibaret olduğu;

“TÜM BELEDİYE BAŞKANLIKLARINA MAKAMA GRİŞİ YASAKLA İLLERDE VALİ YARDIMCISI İLÇELERDE KAYMAKAM BELDELERDE JANDARMA KOMUTANI VE İL İLÇE MÜŞTEREK İMZA JANDARMA İLE

TÜM SİYASİ PARTİLERE GRİŞİ YASAKLA VE TEDBİR KARARI VER FAALİYETLER İÇİN VE YENİ YAPILACAK SİYASİ PARTİLER KANUNUYLA ZATEN MÜNFESİH OLACAKLAR BU ARADA HEMEN MALİ VE HUKUKİ İNCELEME BAŞLAT.

TÜM ÖZELEŞEN FİRMALARA YENİ BİR AMİR ATA VE FAALİYETLERİ KONTROL ETSİN İMZALAMADIĞI HİÇBİR İŞLEM GEÇERLİ DEĞİL

RTÜK KANALLARI KORDİNE TESİN HU GECE İÇİN BAZILARINI UYDUDAN MEN ETSİN 3 GÜN İÇİN”

“Derhal merkez bankasına emir verilecek ve tüm bankalar talimat geçilecek günlük 800 YTL dışında kimse bankadan para çekemeyecek, internetten dahi işlem yapamayacaktır.”

“Tüm C. Başkanlarının ve başbakanların makam kazanımları ile milletvekillerin vekillik, belediye başkanlarının başkanlık, sebebiyle kazanımları iptal edilecek, VİP hakları kalkacak ve maaşları artık asgari ücretten ödenecektir. 65 yaş üstü olan vekillere % 50 artışla maaş ödenecektir. C. Başkanı ve başbakanların yapılacak inceleme sonucunda gerekirse maaşları bakanlar kurulu kararıyla 10 asgari ücrete kadar yükseltilebilir.”

“Zorluk çıkaran hastane müdürü ve başhekim derhal görevden alınacak, doktor derhal memuriyetten atılacak, eczane kapatılacak ve eczacılık ruhsatı iptal edilecektir.”

“Tüm Uçuşlar iptal edilecektir.

Havalimanı kapatılacaktır. Tüm seferler ve tüm vizeler iptal edilecektir.

Ülkeye giriş ve çıkışlar kim olursa olsun yasaklanacak ve havalimanlarına Türk uçakları dışında ne uçak inecek ve nede herhangi bir uçak kalkacaktır. Sadece 1 saat içindeki uçaklar kalkacak ve bu uşağın hava limanına girmiş yolcuları yurt dışına gidecektir.”

“Yolcu girişine veya çıkışına müsaade eden memur derhal memuriyetten atılacaktır. Hava limanı müdürü de görevden alınacaktır. Acil durumlarda il ve ilçe jandarma komutanın talimatları gereklidir. Ağır hastalık durumunda Havalimanı başhekiminin onayı ev bir jandarmanın refakatiyle hasat hastaneye gönderilir. Tedavisinden sonra gerekirse ve izin verilirse evine veya oteline vs. gidebilecektir.”

“Tüm illerde valiler görevden alınacaktır.

Yenileri atanıncaya kadar bu görevi İl Jandarma Alay komutanları yapacaktır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamına arz kabine.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı başlıklı, soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın avukatlığını yapan Yusuf ERİKEL’in adıyla 61. Hükümetin Bakanlar Kurulu Listesinin onay yazısı olduğu,

“a-Sayın Yüksek Makama istişari manada ve gelecek tensip uyarınca hareket etmek üzere Arz olunur.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “SAYIN YÜKSEK MAKAMA İSTİŞARİ MANADA VE GELECEK TENSİP UYARINCA HAREKET ETMEK ÜZERE ARZ OLUNUR.” başlıklı toplam dört sayfadan oluşan belgenin soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL adı ile hazırlandığı,

“Saat 21.30 civarında Ankara’da Anıtkabirde yaslanacak bir 3 yolda Ankaralılara hitap edeyim. Zira burada Ankara atılan milli adımın heyecanı sebebiyle heyecanlı olan ve bekleyen halkımıza ve tüm milletimize bir beraberlik mesajı ve duygu şarjı vereyim. Ve halkla bütünleşelim. Bir manada da Atatürk’e gelen milyonlarla bağlılık sunarak işe başlayayım.

Bu arada tüm bu geceki program ve yol çizelgesi TV’lerden ilan edilsin ve halktan isteyenlerin benim konuşma merkezlerime tüm yakın il ve yerleşim yerlerinden rahatça akması, ulaşması imkânı oluşturulsun ve yine bu arada verilecek program uyarınca il valileri, kaymakamlar ve Belediyeler ( Malum kullanacakları yetkileri İl ve ilçe jandarma Komutanının onayıyla olacak) gerekli miting ve sair tertibi alsınlar.”

“Saat 22.30 da Bakanlar Kurulu toplantısı yapar ve 24.00 da halka ilk etapta açıklanacak milleti ve dostları memnun eden hainler ve işbirlikçileri için şok eden, ıslah eden,

“YENİDEN ATATÜRKLE TÜRKİYE”

Diye isimlendirdiğimiz şahlanış döneminin kararlarını açıklarız.

Yine bu arada Yeni bazı Belediyelerin görevlendirmelerini yapar görevden alınacakları alır atanacakları atarız.

Sabahında hayat istenildiği manada huzur içinde devam eder…”

“En geç 3 güne kadar yazımı tamamlanan hükümet Programı C.Başkanının onayına sunulur.

Bu arada her bakanlığın tüm birimleri kendilerine ait mevzuat ve sair hukuki yapılanmaları hükümet programına ve Atatürk Hükümetinin hedeflerine uygun olarak yeniden düzenlerler. Yeni kurulan kurul ve yapılar da bu noktada kuruluş ve işleyiş mevzuatlarını hazırlarlar.

Bu arada yeni oluşacak, hukuki mevzuatı Kemalist hedefler doğrultusunda uyarlayacak programda açıklamasını yapmış olduğum Yasama kurulu derhal toparlanarak bir en ideal Anayasa Taslağını hazırlar.

Bu arada tüm kanunlarda ideal düzenlemeler yapılır.

Yasamada sistem olarak Bakanlar Kurulu Kararnameleri ile yasama işlemleri yapılır. Aynı kanunlar gibi Cumhurbaşkanının onayıyla yürürlüğe girer. Bu aşamada Meclise de gerek kalmaz. Olağanüstü durumlarda zaten meclis Hükümete aynı yetkiyi vermektedir. Tüm dünyada bu böyledir.

Yeni Hükümetin 5 yıl süreyle görev yapacağına ve gerekirse Sayın Cumhurbaşkanının süresinin 5 yıl süreyle uzatılacağına dair Anayasa taslağı hazırlanır. Yine 5 yılın sonunda yağma demokrasinse değil adalet ve hukuk demokrasisine Atatürk demokrasisine geçilecek tedbirler ile diğer tüm gerekli hukuki ve siyasi düzenlemeleri de içeren yeni Anayasa hazırlanarak en geç 3 ay içinde Milletin onayına sunularak inşallah %99,9 oy alarak yeni anayasal dönem başlamış olur.”

Şeklinde beyanların yer aldığı,

“eğitimsen yazı.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; sayın Başkanım hitabı ile başlayan ve tamamı 1 sayfa olan söz konusu yazıda;

“Yine tarafıma ifade edildiği üzere Toplumsal Dönüşüm Yayınları – Kardak Yayınları Kırmızı beyaz yayınları … (ki bunlar tek merkezden koordineli imiş) Bu yayınevi ilgili makamca Nutuk Resmi yetkilisi imiş ve yine nerdeyse tüm yazarları emekli veya muvazzaf TSK mensupları imiş. Bu yayınevi ülkedeki Atatürkçü çizgi sahiplerinin referans kabul ettikleri bir yayınevi imiş ve yine bu yayınevi Atatürkçü çizgi sahipleri için bir mihenk imiş. Bende bürom cağaloğlunda olduğu için yanımdaki arkadaşların araştırmasında sokaktaki hamalların bile bu yayınevinin şuranın yayınevi diye bilindiklerine şahit oldum. İşte bu yayın evi ilgilileri aranılacak ve yönlendirilecekler.

Bu yayınevi yetkilileri geldiğinde düşündüğümüz bu çalışmanın milli hassasiyetimiz gereği olduğu vurgulanacak ve okullarında kapanması sebebiyle böyle bir kültür hamlesi düşünüldüğü vurgulanacak” şeklinde beyanların yer aldığı,

“Günlük Plan-1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Günlük Plan başlıklı belgenin tamamının bir sayfadan ibaret olduğu ve gün içerisinde yapılacak işlerin tasnif edilerek kaydedildiği,

“ÖZEL SÖZLEŞMEDİR- akif yorgancıoğlu.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Akif YORGANCIOĞLU ile soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın avukatlığını yapan Yusuf ERİKEL arasında yapılan 28.11.2007 tarihli özel sözleşme olduğu, Yusuf ERİKEL isimli şahsın hesabına yatacak olan 6.780.000 Euro ile 500 milyon paranın havale edileceği hesaplara ilişkin talimat içerdiği,

“vekalet kuveytli özel.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; AHMAD GHALEB ZEINELABIDIN isimli şahsın soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın avukatlığını yapan Yusuf ERİKEL isimli şahsa verdiği genel vekaletname ve yetkilendirme belgesi olduğu, “Atıksan Enerji ltd. Şirketi” adına 250.000.000 (iki yüz elli milyon ) Euro bedeli 1 yıl süreyle bloke etmeye, bu hesapla ve tüm hesaplarla alakalı olarak her türlü teminat mektubu almaya ve buna dair her türlü banka ve bankacılık işlemleri yapmaya, takip etmeye ve gerekli belgeleri istemeye, tanzim etmeye, almaya…ilişkin şartlar içerdiği,

“akp.pps” isimli Power Point dosyası içerisinde; AKP’nin icraatları ifadesi ile başladığı, özelleştirme kapsamında satılan kurumların yerlerinin Türkiye haritası üzerinde ABD, Yunanistan ve İngiliz bayraklarının konularak gösterildiği, ayrıca soruşturma kapsamında göz altına alınan ve dijital incelemeye konu bir çok bilgisayarda aynı veya benzer içerikli olan sunumların olduğu,

“M.BRŞ.HRK.VE KIBRIS'TA SON DRM'UN DEG.pdf” isimli pdf dosyası içerisinde; Kara Kuvvetleri Komutanlığı başlıklı Mutlu Barış Harekatı ve Kıbrıs’ta Son Durumun Değerlendirilmesi konulu sunum olduğu,

Şüpheliden elde edilen resim dosyaları içerisinde soruşturma kapsamında gözaltına alınan Muzaffer TEKİN, Doğu PERİNÇEK, Kuddusi OKKIR, Emin GÜRSES, Hüseyin GÖRÜM, İsmail EKSİK ve İbrahim ÖZCAN isimli şahısların fotoğraflarının olduğu, resimlerin bulunduğu klasöre “ABDLİLERİN KUVAYİ MİLLİYE ÇALIŞMALARI” isminin verilmesi dikkat çekici bulunduğu, aynı veya benzer içerikli fotoğrafların şüpheli Hüseyin GÖRÜM isimli şahıstan da ele geçirildiği,

PKK’nın kamp alanlarının ve sorumluların adlarının detaylı olarak yazıldığı belgelerin resimlerinin bulunduğu,

  • Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, Bilgisayar içerisinden çıkan, Samsung marka ve S0DWJ30L387271 seri numaralı hard disk;

“isim listesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; aralarında şüpheliler Emin GÜRSES ve Sinan AYGÜN isimli şahıslarında bulunduğu 128 gerçek ve tüzel kişiliğin isimlerinin yer aldığı,

“MAİL ADRESLERİ.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; aralarında digi-security-turkiye@yahoogroups.com adresininde bulunduğu bir çok e posta adresinin ve e posta gruplarının kayıtlı olduğu,

“proje.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kara Harp Okulu Öğretim Başkanlığı’nca Yavuz ÖZGÜLDÜR Yrd.Doç.Dr.Öğ.Kd.Bnb. Proje Tk.Bşk. adıyla TEM. BİL. BÖL. BŞK. LIĞINA hitaben yazılan 12 NİSAN 1999 tarih ve Proje Sonuç Raporu konulu HİZMETE ÖZEL gizlilik dereceli resmi yazı olduğu,

“Sayın Ali Özoğlu.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Ali Özoğlu isimli şahsa hitaben yazıldığı, “Yazınızı kaynaksız yayımladığımız için çok üzgünüm.. Ancak sizin de belirttiğiniz üzere açıkistihbarat kaynaksız yayımladığı için bizler de yanıldık.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

“vatandaştoplantıtut.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; K.K.Hrk.Bşk.lığı NİĞBOLU Toplantı Salonu’nda 07 Eylül 1999 tarihinde Vatandaşlık Eğitimi ile ilgi yapılan toplantının sonuç raporunun olduğu, son bölümde Tarih Öğretim Elemanı Yrd.Doç.Dr.Öğ.Bnb. Ali GÜLER ismine imza açıldığı,

“YABANC__UYRUKLU_OE_RENCILER.XLS”.ve.“TUERK_VATANDA___OE_ RENCILER.XLS” isimli Excel dosyaları içerisinde; her iki belgede yaklaşık 60000 öğrencinin ad soyad açık kimlik, aile, uyruk ve ikamet bilgilerinin detaylı bir şekilde kaydedildiği,

“1DERS.PPT” isimli Power Point dosyası içerisinde; ESKİ TÜRK DEVLETLERİNİN YIKILIŞ NEDENLERİ (İÇ BİRLİK VE BERABERLİĞİN BOZULMASI) konulu bazı sayfalarında Genel Kurmay Başkanlığı başlığı bulunan, HİZMETE ÖZEL gizlilik dereceli sunum olduğu,

“egekonf.uğur.ppt” isimli Power Point dosyası içerisinde; SİLAHSIZLANDIRILMIŞ EGE ADALARININ STATÜLERİ KARA SULARI SORUNU HAVA SAHASI konulu, ilk sayfa sol üst köşesinde Kara Harp Okulu’nun logosu ve P.Yzb. Uğur GÜNGÖR’ün isminin yer aldığı sunum olduğu görülmüştür.

“Ermeni Sorunu.pps” isimli Power Point dosyası içerisinde; Asılsız Ermeni Soykırım İddiaları konulu Genel Kurmay Başkanlığı’nın HİZMETE ÖZEL gizlilik dereceli sunumu olduğu,

ERKUT ERSOY ÖZEL BÜRO.amr isimli ses dosyası içerisinde Ali ÖZOĞLU isimli şahsın Tempo Dergisine vermiş olduğu ropörtaj ile ilgili Erkut ERSOY isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmenin ses kaydı olduğu,

TUTKUN AKBAŞ- TEMPO.amr isimli ses dosyası içerinde Ali ÖZOĞLU isimli şahsın Tempo Dergisine vermiş olduğu ropörtaj ile ilgili Tutkun AKBAŞ isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmenin ses kaydı olduğu,

03 NOLU CD içerisinde;

DSC_5226.jpg ve DSC_4764.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsın ve sahibi olduğu Ati Teknoloji isimli firmanın fotoğraflarının olduğu,

10 NOLU CD içerisinde;

AVSEQ01.DAT ve AVSEQ02.DAT isimli video dosyaları içerisinde; kimliği belli olmayan bir şahıs tarafından çekilen ve tarihi eser olabileceği değerlendirilen bir kitabın ve muhafazasının görüntüleri,

11 NOLU CD içerisinde;

AVSEQ01.DAT isimli video dosyası içerisinde; 23 02 2007 tarihinde kimliği belli olmayan iki şahıs tarafından çekilen ve tarihi eser olabileceği değerlendirilen bir kitabın görüntüleri olduğu görülmüştür.

29 NOLU CD içerisinde;

IMAG0269.JPG, IMAG0270.JPG, IMAG0296.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; askeri üniformalı dört şahsın ve şüpheli Şener ERUYGUR isimli şahsın fotoğraflarının bulunduğu,

42 NOLU DVD içerisinde;

DSC_1765.JPG, DSC_1766.JPG, DSC_1777.JPG, DSC_1797.JPG, DSC_1816.JPG ve DSC_1820.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheli İbrahim ÖZCAN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların, kimliği tespit edilemeyen bir bayan ve askeri bir tesisten çıktığı görülen erkek bir şahıs ile birlikte çektirdikleri fotoğrafların bulunduğu, ayrıca söz konusu fotoğraflarda görülen Mercedes marka 34 VB 7722 plaka sayılı otonun şüpheliler Eren MUMCU, Hasan Hüseyin UÇAR, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU’nun müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL adına kayıtlı olduğu,

“PH 02-1-7.doc, PH 02-2-1.doc, PH 02-2-2.doc, PH 02-2-4.doc, PH 02-2-8.doc, PH 02-2-9.doc, PH 02-2-10.doc, PH 02-2-11.doc, PH 03-3.doc, PH 03-4.doc, PH 03-5.doc, PH 03-7.doc” isimli MSword dosyalarının “GİZLİ” ibareli, “PH 02-2-5.doc” isimli Msword dosyasının “TASNİF DIŞI” ibareli, Psikolojik Harp ile ilgili bilgiler içerdiği,

81 NOLU CD içerisinde;

çömez.jpg ve velikucuk.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheliler Veli Küçük ve Turhan ÇÖMEZ isimli şahısların fotoğraflarının bulunduğu,

“Günes_Ope._.pps” isimli Power Point sunusu içerisinde; Kuzey Irak’ta yapılan Güneş Operasyonuna ait ve operasyonda öldürülen teröristlerin fotoğraflarının bulunduğu, “AKIN1.doc” ve “AKIN 2.doc” isimli MSword dosyaları içerisinde; İki şahsın karşılıklı olarak yaptığı msn görüşmesinin kayıtlı olduğu, şahıslardan birinin Allen diğerinin ise Akın takma ismini kullandığı, söz konusu görüşmede Selhan isimli bir şahsın Sedat PEKER isimli organize suç örgütü liderine yönelik yapacağı suikast girişiminde bulunacağı, Selhan’ın Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir AKSU ile birlikte çekilmiş fotoğraflarının olduğu ve manevi oğlu olduğu, bu sebepten işlemiş olduğu bir çok suçtan dolayı adli takibata uğramadığı, Başbakan’ın koruması ve daha önce terör birimlerinde çalışan Maksut isimli şahısla irtibatlı olduğu, Sedat PEKER ile iş birlikteliği olan Funda Uzun isimli bir bayanla birlikte olduğu, yönünde beyanların yer aldığı,

Karşılıklı konuşmalardan Allen takma ismini kullanan şahsın 29 yaşında olduğu ve İngiltere’de yaşadığı, Akın takma isimini kullanan şahsın ise 26 yaşında olduğu ve bir abisinin cezaevinde olduğu, Akın ismini kullanan şahsın Dhkp c üyesi olan amcasına Selhan’ın vurulması için fotoğraflarını gönderdiği şeklinde beyanların bulunduğu,

“Yeni WordPad Belgesi(1).doc” isimli MSword dosyası içerisinde; selhan ve body nickini kullanan iki şahsın karşılıklı msn görüşmesinin olduğu, Selhan nickini kullanan şahsın “karakol sıkıyor bu arala Gülay bastırıyor gene Sedatı gördünmü tel konuşmalarını deşifre ettirdik iyi para aldık” şeklinde beyanda bulunduğu,

“Yeni WordPad Belgesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Selhan” ve “Allah,,Vatan,,Bayrak,,Aile” nickini kullanan iki şahsın karşılıklı msn görüşmesinin olduğu, söz konusu görüşmede “Allah,,Vatan,,Bayrak,,Aile” nickini kullanan şahsın “olum bi adamın maili kırıyodum adam asker çıktı beni arıyolar ne yapıcam olum ya” demesi üzerine Selhan nickini kullanan şahsın “benim abimde subay la” dediği kendisini emniyetin Bilgi İşlem Şube Müdürlüğünde çalışan birisi olarak tanıttığı, 36 yaşında Funda isimli bir bayanla iş icabı aşk yaşadığı şeklinde beyanların yer aldığı,

“hHÜSYİN BEYAZIT-İSMAİL PAKER- MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK 1.JPG” isimli resim dosyası içerisinde; şüpheliler İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK isimli şahısların fotoğraflarının olduğu, dosya isminden hareketle diğer şahsın Hüseyin BEYAZIT olabileceği, Hüseyin GÖRÜM isimli şahsın inceleme raporunda da yer alan fotoğrafta, ayakta bulunan ancak yüz kısımları silinen şahısların Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN isimli şahısların olduğu,

388 NOLU CD içerisinde;

28960001.JPG, 28960006.JPG, 28960025.JPG, 28960027.JPG, 28960042.JPG, 28960047.JPG, DSC_0955.JPG ve Resim 033.jpg resim dosyaları içerisinde; Antalya ili Kemer İlçesinde düzenlenen Kuvayı Milliye Kupası adı altında düzenlenen Engelli At Yarışının görüntülerinin bulunduğu ve şüpheliler Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN isimli şahısların yer aldığı, ayrıca şüpheliler Eren MUMCU, Hasan Hüseyin UÇAR, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısların müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL isimli şahsın şüpheli Ali ÖZOĞLU ile birlikte çekildiği fotoğraf olduğu,

422 NOLU CD içerisinde;

Resim 001.jpg ve Resim 002.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheliler Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, İbrahim ÖZCAN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Kuvayı Milliye flaması önünde birlikte çekilmiş fotoğrafların olduğu,

443 NOLU CD içerisinde;

“Kayıt003.amr” isimli ses dosyası içerisinde; şüpheli Ali ÖZOĞLU isimli şahsın kimliği belli olmayan şahıslarla yaptığı bir görüşmenin kayda alındığı, söz konusu görüşmede şüpheli Ergün POYRAZ hakkında iddiaların bulunduğu, Ergün POYRAZ’a JİTEM tarafından yol verildiği ve kollandığı, kimliği tespit edilemeyen bir şahsın “Korunmasının sebebi o kadar çok şey biliyorki o süreçte yaşananlarla ilgili” şeklinde beyanda yer aldığı,

490 NOLU CD içerisinde;

“AVSEQ01.DAT” isimli video dosyası içerisinde; Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen Kıbrıs Gazileri Madalya Töreni ile ilgili programın video görüntülerinin bulunduğu görülmüştür. Seyircilerin arasında şüpheliler Sevgi ERENEROL, Paşa ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Doğu PERİNÇEK isimli şahısların oldukları,

  • Eminönü ilçesi Hocapaşa Mahallesi Hocapaşa Hamamı Sokak, Okumuş İş Hanı No:6/2 sayılı adreste yapılan aramada bulunan belge ve dokümanların yapılan incelemesinde;

-(1) adet lacivert renkli üzerinde TELEPHONE ibaresi bulunan telefon fihristinde; Dr.Ümit SAYIN, Erol MÜTERCİMLER, Ergun POYRAZ, Sevgi ERENEROL isimli şahısların telefon numaralarının yazılı olduğu,

-(1) adet siyah renkli “Avukat Arif Hikmet BİLDİK” ibaresi ile başlayan telefon fihristinde; Hurşit TOLON'un telefon numarasının yazılı olduğu,

-(1) adet "İlgili Makama iletilmek üzere, Sayın Ali Abime" ibaresi ile başlayan Av.Yusuf ERİKEL imzalı, 11.07.2006 tarihli yazı içeriğinde; Av.Yusuf ERİKEL'in Okan Holding, Mustafa KALELİOĞLU, Atilla SARAL, Ahmet CAN gibi şirket ve holding sahipleri ile yaptığı görüşme sonucunda para alamadığını, sadece ceza davasına baktığı Ali TOPÇUOĞLU'dan 20.000$ aldığını, ancak bu şahsın da sürekli arayarak parasını istediğini, para bulamadığından bahsederken "ne kendimize ne size 1 kuruş bulamadım" dediği, yazının devamında kişisel borçlarından da bahsettiği, yazının arkasında not olarak 11,12 ve 10 milyarlık alacak çekleri olduğunu söyleyerek "bunca borca rağmen bunları da emrinize tahsis ettiğimizi ve her şeyimle hizmetinizde olduğumuzu saygıyla arz ederim" yazdığı,

-(3) adet Sedat PEKER'e ait fotoğraf,

-(2) sayfa Mason Listesi başlığı altında birçok kişinin isim ve yaptıkları mesleklerin yazılı olduğu faks çıktısı,

-(8) sayfa Erzurum ili hakkında ve Erzurum ilindeki bazı şahıslarla ilgili istihbari bilgilerin yazılı olduğu,

-(6) sayfa Deka Gümrükleme Müşavirlik Limited Şirketi isimli şirkete ait istihbari bilgilerin yazılı olduğu,

-(24) sayfa 31.08.2007 tarihli Diyarbakır ilindeki yapılmış olan istihbari çalışmalar ile ilgili bilgilerin yazılı olduğu,

-1'den 2'ye kadar numaralandırılmış, Cafer PÖRÇLÜ, Ali ÇİÇEK, Tacettin ZEREN, Ersoy ZEREN isimli şahıslar hakkında istihbari bilgiler olduğu, 1.sayfanın sonunda "Ablası Tacettin ZEREN'in adresini öğrenmeye çalışıyoruz, bir de Köln ve Leverkusen bölge sorumluları var, onların da asıl adreslerini öğrenmeye çalışıyoruz, Bilgisayarlara güvenmediğim için el yazısı ile yazıyorum" şeklinde yazıların olduğu,

-(39) adet Kuvayi Milliye Derneği Başkanı olan Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM ve diğer dernek üyeleri ile birlikte çekilmiş fotoğraflar olduğu,

-1'den 5'e kadar numaralandırılmış çok sayıda emekli askeriye mensubunun sicilleri, adresleri ve telefonlarının yazılı olduğu belge,

-1'den 16'ya kadar numaralandırılmış "Kuvayi Milliye Derneği" antetli kağıtların arka yüzüne Hurşit TOLON, Kemal ALEMDAROĞLU, Neriman AYDIN, İlhan SELÇUK, Mustafa BALBAY, Erol MÜTERCİMLER, Veli Küçük isimli şahıslar haricinde birçok gazeteci, askeriye mensubu, milletvekili isimlerinin, adres ve telefon bilgilerinin yazılı olduğu,

-(1) adet ön yüzünde “Saffet ÇERÇİ" isimli şahsın adres bilgilerinin olduğu ve "PKK ile bağlantılı" şeklinde notların yazılı olduğu not kağıdı,

-(1) adet not kağıdının ön ve arka yüzünde; Ercan ERSOY isimli şahıs hakkında "Bunun tanışıklığı olan Botan Yzb.Artvinli, çok samimiler, Batman'da hava üssünde pilotsuz uçaklara bakıyor" "Bunlar ihanet içindeler mutlaka takip edilmeleri gerekiyor" "Mehmet Tekinalp isimli şahıs hakkında "bu adam İzmir'e geleli 5 ay oldu, bu adam bu süre zarfında 6 tane kuyumcu dükkanı açıyor, 10 tane işyerine cebir kullanarak(terör örgütü üzerinden ortak olma), Bu adamla Dengir fırat'ın sık sık görüştüğü biliniyor" şeklinde notların olduğu bu notların sonunda HAMZA DEMİR yazdığı görülmüştür.

-(1) adet Ali ÖZOĞLU isimli şahsın 18.07.2006 tarihinde Kuvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler bölümünden istifa ettiğini gösterir imzasız dilekçe ve bu dilekçeye zımbalanmış (1) adet 20.03.2006 tarihli Kuvayi Milliye Derneği Genel Kurul Sonuç bildirimini gösterir A-4 kağıdı ve Ali ÖZOĞLU ve Hatice BAHTİYAR tarafından Fikri KARADAĞ'a gönderilmiş (2) adet posta alıntısı,

-1'den 10'a kadar numaralandırılmış Diyarbakır 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.06.2006 tarihli, 2006/416 esas numaralı davaya ait iddianeme fotokopisi ve bu davada şüpheli olan Sedat OĞUL isimli şahsın mahkeme, savcılık ve emniyet ifadeleri fotokopileri,

-31'den 42'ye kadar numaralandırılmış Erzurum'un ilçeleri hakkında bilgiler, Erzurum Valisi, Belediye Başkanı hakkında istihbari bilgiler olduğu, ayrıca Erzurum ilinde PKK'ya destek veren kuruluşlar, Erzurum ilindeki cemaatler ve bu cemaatlerle ilişkisi olan kişiler hakkında bilgiler olduğu,

-12 ve 13 numaraları verilmiş Kuvayi Milliye Derneğinin 20.03.2006 tarihli Genel Kurul Sonuç Bildirimi,

  • Eminönü ilçesi Hobyar Mahallesi Çağaloğlu Yokuşu Sokak Ergüç Han No:5/9-10 Toplumsal Dönüşüm Yayınları isimli işyerinde yapılan aramada bulunan belge ve dokümanların yapılan incelemesinde;

-(1) adet lacivert renkli üzerinde TELEPHONE ibaresi bulunan alfabetik sıraya göre düzenlenmiş telefon rehberinde; Emin GÜRSES'in telefon numarasının yazılı olduğu,

Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun yapılan aramalarında;

-(1) adet (Fujitsu marka ve NS89T62297FD seri numaralı hard disk)

-(1) adet Fujitsu marka ve NW9YT6929CVM seri numaralı hard disk

-(1) adet Maxtor marka ve F1CEFG8EZ9999 seri numaralı hard disk

-(1) adet Samsung marka ve S0DWJ30L387271 seri numaralı hard disk

-(1) adet Maxtor marka ve K11HFXWGZ9999 seri numaralı hard disk

-(1) adet Samsung marka ve S00JJ10X365701 seri numaralı hard disk

Çok sayıda CD/DVD ve disket bulunduğu,

Günlük program –çocuklar “ isimli word belgesinde içerisinde:sabah ;7.20 den akşam 22:00 kadar yapılması gerekenlerin yazılı oluduğu bunların arasında “kalkış , okula gidiş, okuldan dönüş , okul kıyafetleri değiştir, ders tekrarı, kitap okuma , kuran okuma , “ şeklinde günlük program çizelgesi olduğu ,

HP_Laptop_CNF640239Y_Fujitsu_NW9YT6929CVM_100 marka dizüstu bilgisayarında ele geçen belgeler.

D\KIBRIS FOTOLAR\

Resim 303.jpg Durmuş Ali Özoğlunun bir subayla çekilen fotoğraf

Resim 306.jpg Durmuş Ali Özoğlunun kışlada çekilen askerlerle ilgili fotoğraflar

Resim 308.jpg Durmuş Ali Özoğlunun kışlada çekilen askerlerle ilgili fotoğraflar bulunduğu görülmüştür.

c-Telefon Görüşmeleri

değiştir

Tape No:6796, 29.12.2007 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Bu şey kargo gelmiş bana haber ettiler onu " dediği Neriman’nın “Heh o Ercüment hocanın şeyleri dava dosyalarının " dediği Durmuş Ali'nin “Dava dosyalarının " dediği Neriman’nın “Kopyaları evet ablacım " dediği Durmuş Ali'nin ” Öyleymiş eeee onu eee kopyaları ben avukata verdirttireyim mi yoksa ben bana ulaştırsınlar ben inceleyeyim mi " dediği Neriman'nın ” Sen bilirsin yani onlar senin için hazırla " , ” Girip çıkıyor girip çıkıyor eee en son bu geçen haftaki davada o Tekelioğlu denen hoca profesör evet ben Ercüment hocanın odasından dosyayı kendim çaldım diye itiraf etti ve bu kayıtlara geçti " dediği Durmuş Ali'nin “Aaaa güzel " dediği Neriman'nın “Evet en son böyle bir hadise oldu ikinciside dün akşam hoca abini aradı dediki Bedrettin DALAN aradı dedi ki bize ancak Türk çocuklarına yardım etmek düşer hoca gel sözleşmeyi imzalayalım “, “Kök hücre kurduracak Yeditepe de labratuar “, “Bu siz ne diyorsunuz sizden de düşünce alsınlar tabi ki " dediği Durmuş Ali'nin “Eeee şeyin hocanın şeyi ney durumu ne bakış açısı ne meyili ne ablacım " dediği Neriman'nın “İlim bana ait diyor yani benden ürün alacaklar diyor " dediği Durmuş Ali'nin “Yani ürün alacaklarda tamam da para kazanacak mı o " dediği Neriman'nın “Para kazanacak " dediği Durmuş Ali'nin “Eee ablacım ben bunu o zaman eee şeye aktarım bi Ankara ya “ , “Ankara ya aktarım da eee bu konuyu ben eee yani ivedilikle aktaracağım ve bi değerlendirme yapılsın hemen " dediği görülmüştür.

Tape No:6797, 31.12.2007 günü Atilla Ç… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Atilla’nın“Yav nerelerdesiniz gene yurtdışına mı kaçtınız ne yaptınız " dediği Durmuş Ali'nin “Valla komutanım yurtdışına gitmedik ama sınıra gittik geldik biz " dediği görülmüştür.

Tape No:6798, 2.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “Kızılay dayım Teftiş Kurulu nda Hasan SİVRİKAYA nın yanındayım. " dediği Durmuş Ali'nin “Öyle mi? “ , " dediği Kemal 'in “Demişler ki özel izin alalım özel izinle açtıralım arşivi senin adını da söylemiş o burda İsmet KAYPAZ diye birisi varmış. " dediği Durmuş Ali'nin tasdiklediği Kemal 'in “O da zannediyorum Özel Kuvvetler den emekli, bilmiyorum sizin ee bu Özel Kuvvetler in emeklisi var mı yok mu? " dediği Durmuş Ali'nin “Abi sence olur mu? " dediği Kemal 'in ” Olmaz. Emekli olmaz. " dediği Durmuş Ali'nin “Özel Kuvvetler den emeklilik mi olur abi ya. " dediği Kemal 'in “Hasan kardeşim demiş ki böyle böyle bu arşivi açacağız bu bilgilere ihtiyac var devlet bilgisi, ya kim istiyor felan demiş ki valla bilmem demiş yani Şifre Çözüldü nün yazarı Ali RIZAOĞLU Bey var, bu ermenilerle ilgili bu işleri besliyor belgeleri geliştirecek " dediği Durmuş Ali'nin “Valla bu soğuk soğuktan filan böyle artık yürümekten tabanlarımız şişti. " dediği Kemal 'in ”Sizin nasıl bir cephe. " dediği Durmuş Ali'nin “Soğuktan perişan olduk ya . " dediği Kemal 'in “Devletimin devletimin bayrağı sahip olduğum bayrak müthiş dalgalanıyor.”, “O kadar o kadar o kadar iyiyim ki, iki gün evvel birisi Abdülkadir e dedim ki yanıma geldi iki gün evvel.” , ” Şimdi beni iyi dinle şimdi beni iyi dinle Amerikan emperyalizminin siyonizmin emrindeki emperyalizmin emrinde girerek, ordaki Türklere soykırım yaptılar mı Kürdüm diyenler, yaptılar dedim. “ ,” Şimdi cezayı hakettiler mi dedim, ettiler dedim. Ceza görecekler mi, görecekler dedim. " dediği Durmuş Ali'nin “Ben bu eksi otuz derecede günlerce kalıyorsam bu Mehmetçik kalıyorsa.” ,” ŞÜPHESİZ BU MEMLEKETE İHANET EDEN ELBETTE O CEZASINI FAZLASIYLA DEĞİL AYNEN GÖRECEKTİR. " dediği Kemal 'in “Canım benim benim kurban olurum” , “Tamam o ... ilgili aldığım emrin gereğini yapıyorum. “ , ” Başkomutanımın emrinin gereğini harfiyyen yerine getiriyorum. “ , “Tabi tabi tabi bu arzu ettiğimizin çok ötesinde şeyler olacak ve o işi ben sana başka bilgiler de vereceğim. Kazakistan da bulunmuş birileriyle tanıştım bu orda bi Amerikan Büyükelçiliği nin Kazakistan daki Müsteşarı bi ŞÖN den bahsetti bana adı bilmem ne ŞÖN o. Bu işleri tezgahlama kaç yıl öncesinden tezgahlamaya başladıklarını anlattı. Bir Özer diye bir kardeşimiz bana bir orman mühendisi. " dediği Durmuş Ali'nin “Güzel çok güzel. Çünkü onları Fethullah grubu böyle şeylerine almaya çalışıyorlar, epey de almışlar da. " dediği Kemal 'in “Biz de görevimizi yapmaya emrin gereğini yapmaya çalışıyoruz. " dediği Durmuş Ali'nin “Abi bu ııı şeyle ııı Savcıyla bir diyalog kurma şansın var mı? " dediği Kemal 'in “Bu Başsavcıyla mı? “, “Bir daha bir daha deneyim o bizim hıyar ağası o dangalağa söyledim şimdi bunlar böyle dangalak bunlar.” , ”Bunların vatan sevgisi yok. " dediği Durmuş Ali'nin ”Ya en sonunda diyeceğiz ki yani ulan seni hadi Vali yaptıracağız yani böyle mi diyelim ayıptır ya.” , “BU CANDANA O ŞEY GÖREVİNİ DE VERSENE ABİ O ARKADAŞIYLA BERABER İKİSİNİ III ŞU MERSİN DEKİ MEVZU VAR YA. “ , “Yapıp yapmamaları hiç önemli değil. Bunları biyere zorlayalım yani. " dediği Kemal 'in “Anladım anladım zorlayalım. " dediği Durmuş Ali'nin “Abi yarın bak ben sana şunu söyleyim yarın bunlar koşarak gelecekler ayağına kapanacak bu itoğlu itler. " dediği Kemal 'in “Kardeşlerimi çok öpüyorum herkesi onların potinlerini öpüyorum. “ , “Biz de görevimizin gereğini biz de görevimizin gereğini yapmaya çalışıyoruz rahat yatıyoruz. Şimdi Ankara da artık kafası dik geziyorum. Sahipli devlet sahibiyim. “ , “Henüz henüz ben epeyce bir zaman sonra şeyden onu burda sorguladıktan sonra.” , ” Kendisine bak o belgeler hala gelmedi bana, o belgeler kimin eline geçti o belgeler geçmemesi gerekenden bana bir MİT İT Teşkilatı ndan bi Cemalettin diye bir oğlanla adı bilmiyorum bana Cemalettin adıyla tanıştırdıklarının birisi o MİT ten bi oğlana verdi ...... Ben ona dedim ki bu belgeler henüz elime geçmedi dedim o belgeleri istiyorum dedim bekliyorum o belgeleri. Henüz o zamandan sonra henüz bir daha beni aramadı diğeri zaten arayamıyor aramaz. " dediği Durmuş Ali'nin ” Arayamaz onların şeyini yazdım ben tezkeresini abi. " dediği Kemal 'in “Mustafa KEMAL ebedi önder çok büyük acılar çekmişti. Belli ki bu işlere kalkışan herkes acı çekmeye talip olacak ne yapalım ben de kaderimi reddetmiyorum, reddetme hakkım da yok gücüm de yok, kaderime rıza gösteriyorum acı yaşamak da demek ki büyük işlerle uğraşan insanların kaderiymiş. " dediği Durmuş Ali'nin “Bugüne kadar hiç telaffuz etmediğim bişey eee bu böyle belki içimizde yara mı yaptı belki yani çok da rahat etmedi bizi ama biz bu yola baş koyduğumuzda ee önce en yakınımızdaki insanlar terketti bizi. " dediği Kemal 'in ” Yengem bana diyor ki Kemal daha altı sene dolmadan bu beş buçuk senede ne kadar çok ihanet gördün diyor o gün. " dediği Durmuş Ali'nin “Onurumuzu, haysiyetimizi, ailemizi, çocuklarımızı, karımızı, en sevdiklerimizi, canımızı herşeyi bi tarafa bırakıyoruz. " dediği Kemal 'in “Yengen imtihan ediyor beni geçen gün dedi ki bu hadiseler bu malum kişilerin ihanetinden sonra dedi ki ee sohbet ederken Kemal dedi olaki dedim ki bunu konuşuyorduk bizim de bedelimiz var mı dedim ben bedelimin olmadığını bilmiyorum, olmadığını biliyorum dedim dedi yengen ki Kemal ola ki seni çocuklarınla dedi şey yaparlar dedi hatun vatan yemin olsun vatan. " dediği Durmuş Ali'nin “İmtihan ederler. " dediği Kemal 'in “Ederlerse de yemin olsun vatan dedim vatan. Devlet Türk milleti der. " dediği Durmuş Ali'nin ”şte onun için tek bi şeyimiz var bizim ee tek bi sözümüz var mevzubahis vatansa gerisi teferruat. " dediği Kemal 'in ” Ve ben de artık Ankara da başı dik geziyorum. Artık geçmişte olduğu gibi sönük değil bi devletim var devlet sahibiyim artık devlet sahibiyim derken çok gerçek manadaki herşeyi ifade eder şekilde söylüyorum. Sayenizde. " dediği görülmüştür.

Tape No:6799, 2.1.08 günü Maruf Ş…ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Yok yok olma olma daha dur memleketin ihtiyacı var sana " dediği Maruf’un “Abi ne bileyim yani böyle bi birlikle olmayıpta böyle birlikte olursam zaten böyle bi birlik kazanır yani ... falan Türk Silahlı Kuvvetleri kazanır yani " dediği Durmuş Ali'nin “Silahlı kuvvetleri kazanacak ya " dediği Maruf’un” Valla güzel şeyler yapacaz ama işte dediğim gibi ya biraz bazen böyle yapılan faaliyetlerede mecburen katılmak zorundayız " dediği Durmuş Ali'nin “Valla yılbaşında bende şeydeydim işte senin eski yerindeydim o taraflarda Hakkari Şemdinli filan " dediği Maruf’un ” Valla çokda özel bişey yaptık o HASAN KUNDAKÇININ bahsettiği parçayı varya abi " , “Şimdi 10 tane daha yaptırıyoruz oraya " dediği Durmuş Ali'nin “Valla çok güzel ya” , “Ya bunu başka şekle büründürelim ya Maruf”, ” Nebileyim daha böyle şeye o komuta heyetine taşıyalım bu olayı ve bu işin serisine geçsin ya " dediği Maruf’un ” Abi onu şöyle bi gelince ben sen sana hikayesini anlatayım abi onun “, “Bugün Tugay Komutanıda o sizin o işi sordu ne oldu falan diye bugün yemekte çağırdı beni, dedim valla komutanım dedim işte bu hafta sonu falan bi görüşecem dedim” , ” Ya onunla ilgili bi şey yapalım dedi bian önce şu işe başlayalım falan gibi böyle bi çıtlattı, bazı fikirler falan söyledik bizde ya başka olaylarla ilgili " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi biz yarın biarada olacaz zaten arkadaşlarla” , “Takıldığımız bi kaç şey var " dediği Maruf’un “Yarın o şey varsa yarın ben o arada gelmeye çalışayım abi " dediği Durmuş Ali'nin “Yani o olayı çarpıcı hale getirmek için ve önümüzdeki haftayada biz bunu dört dörtlük hazırlayıpta Paşaya sunmayı orda bunu tekrar bi görüşmeyi istiyoruz yani, Hüseyin Albayım sen Paşa " dediği Maruf’un “Şimdi ha şimdi şöyle bişey diyim ben şimdi en azından o taslak halini varya hani siz tamamlanmadı dediniz " dediği Durmuş Ali'nin “Zaten senin olman lazım, öncesinde öncesinde mutlaka beraber konuşmamız lazım onu " dediği Maruf’un “Abi şimdi şöyle bişey var şimdi önümüzdeki hafta kışla içersinde bana ekstra bir görev yani ekstra derken bi görev verildi tamam mı önümüzdeki hafta için çok yoğun olacam ben “, “Onun için şu Cuma günü enazından o taslağı almış olursam tamam mı " dediği görülmüştür.

Tape No:6794, 5.1.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Geldi mi malzemeler " dediği Mehmet'in : “Onlar geldi birazdan gidip alacam “, “Valla çok şükür bu biz İbrahimle konuştuk da bizim Urfa Kızılay için “ , :” Şimdi bizim orda arkadaşımız var ... güvendiğimiz kendisi avukaüır,Üniversite mezunu kendisi " dediği Durmuş Ali'nin “Avukat kendisi demi " dediği Mehmet'in “Yok avukat değil avukat kardeşi Osmandır ... inşaat teknikeri “, “Evet tamam burda bizim Kızılayın olması büyük avantajdır bizim içinkendisi şartlar uyuyo şey olarak " dediği Durmuş Ali'nin “Ya orda yok yani demi " dediği Mehmet'in “Tabi tabi elimiz orda güçlenir yani “ , : “Ha bide kitapları şeye götürecem bizim genel sekretere " dediği Durmuş Ali'nin “Nerenin genel sekreteri bu “ , “Ha Vali muvani " dediği “Ha Adanalı sağlam " dediği görülmüştür.

Tape No:6801, 5.1.08 günü Sinan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Sinan “Komutanım buyur " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi o hani bi görüşütüğümüz konu vardı ya " dediği Sinan“Evet komutanım doğrudur " dediği Durmuş Ali'nin ” Onunla ilgili herhangi bir şey yapmadan önce pazartesi günü mutlaka görüşelim " dediği Sinan” Peki komutanım oldu " dediği görülmüştür.

Tape No:6802, 5.1.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “O malzemeleri”, “He o bişeyden bahseüi bu Kızılayla ilgili” , “Seninlede konusmuş galiba” , “Dedim ben İbrahimden öğrenirim detayları " dediği İbrahim'in “Tamam şimdi bak Erzurumdaki vatandaşlar konuştular diyalog a geç ara” , ” He ara bana haber eüiler ara” , “Ara tamam hepsiyle konuşmuş bide şey söylicem bugün bu Özalla ilgili Çekmece de o tarafta Silivride oturan adam var dedim ya Hoca” , “He ne zaman istersen Silivriden geçelim istersen onu bi görüşelim he " dediği Durmuş Ali'nin ” O arada Mehmet şey yapmış olur onlarıda vermiş olur onunlada görüşürüz” , ” O şeyleri afişleri filan " dediği İbrahim'in “Vermiş mi " dediği Durmuş Ali'nin “Yok verecek ya pazartesi günü " dediği İbrahim'in “Asayiş emniyet müdürlüğü vercek ben Mehmet e kime vereceğini söyledim Asayiş emniyet müdürlüğü “, “İl Jandarma alayı, başyardımcısı” , “Vali yardımcısı hakim” , :” Bunlara verilecek bide Alfetiye göndericek alfetideki binbaşıya gönderecek " dediği Durmuş Ali'nin  : “Sende Muratlan bi görüş " dediği İbrahim'in “Zaten görüştürmüş o Mehmet dedi ki ben dedi Hasan paşayla da görüştürdüm onu dedi”, “Ya rahat konuş çocuk tabi rahat konuş Kundakçıyla görüştüm demin iyi dedi iyi yapmışsın aferin” , “İyi yapmışın albayı da alıp gelicem dedi ... tamam iyi yapmışsın " dediği Durmuş Ali'nin “Bu kızılay meselesi o çocuğu tanıyor musun sen kim o " dediği İbrahim'in “Tamam sen ara abicim görüşün zaten bi geçeriz biz bugüne geçicez o tarafa " dediği görülmüştür.

Tape No:6803, 5.1.08 günü Cengaver ile yaptığı telefon görüşmesinde; Cengaver’in “Bi gör abi istersen orayı harika oldu bide hani dün bi asker demiştim ya abi” , “Arayıp arayıp duruyorlar sonuç istiyorlar " dediği Durmuş Ali'nin “ Oğlum sonuç istiyorlardı ya söyledim ben tamam mı ama şey yapmasın ha yani kimseye orda ben şöyle olucam burda kalıcam filan demesin " dediği görülmüştür.

Tape No: 6804, 6.1.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman'nın “Biz sıcak yataklarda sizler nerelerde ablası ya " dediği Durmuş Ali'nin ” Estağfurullah ablam estağfurullah ya, siz sıcakta yatasınız diye üşüyoruz " dediği Neriman'nın “Çelebi Komutan vardı onu bıraktık Emre için yarın Disiplin Kuruluna çıkacak ona bi hazırlık yaptık şöyle savunsun diye inşallah yarın öyle savunacak kendini”, “Geçenki olaydan dolayı savunacak Durmuş Ali'nin ” Yani ney ne onun problemi ne yani hesaplaşamadığı ne var onun " dediği Neriman'nın “Atılmak için yani burdan burası sana göre biyer değil burdan git deniyomuş, 4.sınıftaki Harbiyeliye yani tabi ne kadarı doğru nasıl oluyo gençler birazda abartıyo” , “Eyvallah ama Kemal Kemal amcası onunla konuştu sözlerini aldı herşeylerini devam edecek yani devam bırakmak yok devam " dediği Durmuş Ali'nin “Yani o kendini herhalde vazgeçilmez Bursa kumaşı filan sandı yani " dediği Neriman'nın “Onu bıraktık Çelebiyi ordan Nuriye hayırdır inşallah dedik Nuriyenin bugün başına taş düşmüşte”, “Bi bi görüşelim falan dedi Kemal abisine” , ” Bizde neyse gittik işte 6 da orda 8 e kadar 9 a kadar durduk abin onu biraz fırçaladı” , “Biraz böyle sağlı sollu, işte özür dilerim abi falan filan dedi , hayırdır ne Nuriye safmı değiştirdin dedi Milli Gençlik Vakfıyla birlikte olman için yurtdışınada gidebilirsin falan dedi yani Türkiyeye sığmadıysanız eğer, işte abi şöyledir böyle, öylesi böylesi yok falan filan neyse bu sefer açıklamak zorunda kaldı ordaki hadiseleri , biraz onu yedik yani karşılıklı” , “ Dedikki sen bilirsin yani bilgilenmek istiyosan kendini geliştirmek ve milletine faydalı olmak istiyosan bilgilerimize ihtiyacın var yani bunlardan faydalan bu bilgiden bu güzel ilimden faydalan kendini geliştir ki geleceğiniz güzel olsun sizin yapacaklarınızda var tabiki elbetteki milletinize karşı neyse, bu biraz tabi suratını falan astı üzüldü biraz abi özür dilerim falan dedi , ondan sonra işte Necip HABLEMİTOĞLUndan falan filan açıldı Şengül hanıma programa çağırdığından abinde dediki layıkiyle program yapabildinmi zannetmiyorum yapabildiğini falan dedi onunla ilgili kitapları okudunmu onun hakkındaki Şengül hanıma sorular hazırlayasın ve millet bunu orda mort etsin Şengül hanımı abi sana söyleyebileceği cevapları varmıydı acaba bizim hazırlayacağımız sorulara falan dedi yok abi bilmiyorum dedi ne sorsaydım işte falan filan , e tabi dedi danışmazsınız bilgilenmezsiniz okumazsınız araştırmazsınız sormazsınız ondan sonra çıkarsınız oralara artok ... milletide aptal zannedersiniz sizi dinleyenleri dedi biraz üzüldü tabi abi özür dilerim işte vakit ayıracam işte dinlemeye ve okumaya falan filan dedi böyle kalktık geldik ablası “ , “Sadece abisine dediki işte ben madem bu işi beceremiyorum ayrılayım mı abi dedi, iyide sen kendine iş buldunmu ki dedi bi çocuğun var yani sorumlulukların var ne demekki ayrılayım yani başka biyerde iş buldunmuki ayrılasın falan dedi” , “İnsanlar bulundukları mevkileri tutarlar ordan savaşırlar dedi abiside ona ,tamam abi falan filan dedi ee dedimki Nuriye bi işe yani bu Esammı dedi ablası Esam ne dedi " dediği Durmuş Ali'nin “ASAM " dediği Neriman'nın “ASAM mı yok bide bu TV 5 cilerin şu Temel KARAMOLLAOĞULLARInın falan işte oraya gitmiş ya Milli Gençlik Vakfında bi konuşma yapmış bu " dediği Durmuş Ali'nin tasditmediği Neriman'nın “Orda bunu orda yemişler bunu tabi ablası “ , “Zor durumda kalmış abiside çok sinirlendi onun ardından ben bikaç bişey söyledim, insan dedim abisi dediki insan hazırlıksız biyere gitmez onların hepsi hazır insanlar yıllardır bu iş için çalışıyolar ona hazırlanıyolar e sen nasıl hazırlanmadan gidersinde yenilirsin dedim bende insan yenileceği yere gidermi dedim yani biz gideceğimiz yerlerde mutlak galip gelmeliyiz " dediği Durmuş Ali'nin ” Kesinlikle Çünkü çünkü farkında değil şimdi aynı şekilde Hablemitoğlu konusundada aynısı yaptı bu şuan Nuriyenin o içinde bulunduğu ortam varya " , “İşte o gruplar aynısını yaptı onu bir kahraman gibi yaptılar şişirdiler bigüzel balon gibi sonra öldürdüler " dediği Neriman'nın “Abin ona dediki eğer talep senden gelmezse biz senin için bişey yapamayız dedi Nuriye , bilgilenmek öğrenmek dinlemek senden gelmezse bu talep biz sana bişey yapamayız yani biz sana zorla hiçbişey dikta ettiremeyiz bişeyde üretemeyiz yani , sen alırsan alan insan olursan sen kazanırsın millet kazanır ama zaman harcamaz almazsan dersenki ben bu çok ağır bi yük ben bu kadar şeyi kaldıramam sen bilirsin dedi yani " dediği Durmuş Ali'nin “Ablacım Nuriyeyi laylaylom arasında eğitmek gerekiyo " dediği Neriman'nın “Ablası ya laylaylomla devlet meseleleride millet meseleleri laylaylomla nasıl ...olacak “, “Eyvalah, o zaman yazık olmazmı bu tarafta binler yüzlerce çocuk var ve Kemal abini dinlemek için sırada bekliyolar bir dakika bırakmıyolarki o Harbiyeli çocuklar yani yeni çocuklar “, “Eksi 60 derecemi” , “Sergi, Komutanımızı yolladınız inşallah sağ salim bu tarafa “ , “Gözbebeğimiz herşeyimiz o , Bankayla ilgili bi rapor hazırladım 10 sayfaya yakın” , “Savunma Sanayi kuruluşlarımızın Amerikan şirketlerine nasıl ihbar edildiğini yazdım “ , “Belgeli hangi kurumlar vasıtasıyla kimler vasıtasıyla yapıyolar bu işi hazır hemen hemen, eklememi istediğin başka bişey varmı o konuya ait” , “Dediki Neriman hanım bana müsade et be derleme şey yapayım bi toparlama yapayım dedi " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam yani onu biz herhangi biyerde kullanmayacaz yani Kamuya açık herhangi biyerde kullanmayacaz” " dediği Neriman'nın “Bundan sonra Türk Subaylarının başına öyle bir şeyler gelmesin diye dün bitmesi gerekenleri bitirin ne olur " dediği görülmüştür.

Tape No:6795, 8.1.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet'in ” He ben aradım sonra İbrahimle görüştüm sana ulaşamayınca çok aradım bugün giüim “, ” Müdüre giüik, Binbaşıyla beraber” , “Gitdık çok sevindi Emniyet Müdürüne gittim “, “Onlarada selamlarını ileüim kendisi baya bir ilgilendi " dediği Durmuş Ali'nin “Şeyle görüştün mü Vali yardımcısıyla " dediği Mehmet'in ” Yanımızda bir ... 1-2 Hakim felan Başsavcı var duruma göre, Başsavcıya onlara gideceğim " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam nasıl ilgilendiler demi şeyler arkadaşları " dediği Mehmet'in “Bunun yazarları asker dedi, Evet dedim asker polistir ne fark eder " dediği Durmuş Ali'nin ” Kızılayla ilgili haber verecekler Memet bana “ , “İyi diyosun maddi olarak " dediği Mehmet'in “Tabi tabi maddi olarak iyi, ... kardeş gibiyiz yani " dediği Durmuş Ali'nin “Kasinlikle abicim o Binbaşıyla mı giüiniz siz " dediği Mehmet'in ” Tabi biz barabar giüik, Binbaşı resmi geldi yani bilinçli olarak " dediği Durmuş Ali'nin ” Çok güzel çok iyi yapmışsınız ya, çok iyi yapmışsınız şeyi de ben yarin arayacam Vali yardımcısını " dediği görülmüştür.

Tape No:6805, 9.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in He birilerini buldu onlar şimdi toplanacaklar beni çağıracaklar onları devlete devletede müteşekkir olduklarını söylediler”, Onlarda bu bilgileri Doğu Türkistana kendi yollarıyla ulaştıracaklar “, Mani olacak " dediği Durmuş Ali'nin “ Güzel abi bu doğu Türkistanın istanbuldaki dernekleri falan Fethullaha kismen kaymış durumdalar " dediği Kemal 'in “Tabi devletimiz devletimiz bir hayat bulunca yorgunluklarımızdan yorgunlarıklarımız ağırlıklar üzerimizden biraz gitti bizde belimizi doğrultma fırsatı bulduk “ , “ Bu silkinme adında bunları yaşıyoruz dirildiğimizde eh ondan sonrasını düşün yani şok şükür o yol açıldı nasıl olsa “ , ” İnşallah... inşallah askerliğimiz bitmez ölünceye kadar askerizde... " dediği Durmuş Ali'nin “Ya bırak teskereden vazgeçtik diyorum ben bi yol izni versinlerde Ankara ya gidelim yani” , “Düşmanın tek hedefi olan subaylarımız ordu ve milletin bağımsızlığını sonsuza kadar muhafaza edecek " dediği görülmüştür.

Tape No:6806, 9.1.08 günü Durmuş Ali ÖZOĞLU ve Hatice BAHTİYAR’ın İsmet ile yaptığı telefon görüşmesinde; Hatice’nin " Evet şey Türk Dil kurumuna göre şey yapıyoruz abicim düzeltiyoruz boşuna editörlük yapmıyoruz burada” , ” Tamam abi niye çekineyim, bide şey şu şeylerden bir haber varmı Kartlardan birşey yapabilecenmi kartlara " dediği , ismetin “ Sizin karlar vallahi aradık hiç yanaşmıyor yani şey Hasan Albay varya yeni adam, verdik işte beni aşar bu işler falan filan diyor, o yüzdende bende çekmedim yani size “ " dediği , Hatice'nin " Ha anladım ne olması gerekiyo şimdi söyle bana”,” Bi paşanın mı şey olması lazım” " dediği , ismetin “ O belgeleri doldurması lazım belgeyi imzalaması lazım " dediği , Hatice'nin " Ha o belgelerde bana lazımki bi paşaya göndereyim imzalasın sen o belgeleri doldur bana gönder İsmet abi o zaman”, “ Tamam geldiğinde getir burda doldururuz bende bi paşa ayarlayım " dediği ismetin “ Tamam konuşuruz kime gönderecen olurmu olmazmı öyle her paşada olmuyor yani” " dediği Hatice'nin " Niye Tümgeneral felan olmaz mı “ dediği İsmetin” olur,yok emekliyse emekliyse olmaz,”, “ Çalışan paşa lazım Tuğgenarel lazım Mustafa paşaya gideriz ne yapalım “ " dediği Hatice'nin " Mustafa paşa CANATAN Paşamı “, “ Yav sana nazımız geçiyo sayın paşam sen halledersin canım paşam “ , " , “ Yaz asker ve vatan” " dediği ismetin “ Nolmuş asker ve vatan ” " dediği , Hatice'nin " Onunla ilgili bir yazı istiyoruz, senin ismin olmayacak ama Ali beye lazım şöyle okkalı bir yazı” , ” Yav sürpriz sürpriz görürsün sen güzel bir şey yaz genel anlamda Türkiye ile ilgili,Türkiye gündemiyle ilgili,Türkiye gündemiyle ilgili işte askeri dinsiz imansız gösteriyorlar bilmem ne askerle vatanın bütünleşmesi bütünlüğünü anlatır bir yazı,tamam mı " dediği ismetin ise “ Tamam yazarız ne zaman istiyorsun " dediği Hatice'nin " Hemen istiyorum bir kaç güne kadar, 1 hafta süren var, Önsöz Asker ve vatan şey varya İlhan Albayın kitabı varya ona önsöz olacak”, “ Biliyorum İsmet abi yazacağını en güzel yani senin yazacağına inandığımız için valla o görevi sana verdik abicim kutsal bir görev bu biliyosun onun için yani " dediği ismetin “ Hem diyorsunuz para yok tırmanıyoruz, diyorsunuz hemde böyle işler yapıyorsunuz ben anlamıyorum nerden geliyor bu” , O setide komtana gösterdi şimdi diyo onada o zaman söyledik dedik bundan işte kütüphaneler için gelecek dedik, adam şimdi bekliyor ne gün verecem ben adama " dediği , Hatice'nin " Tamam ayarlayacam İsmet abi tamam mı bakıcam yani " dediği Durmuş Ali'nin “ Geldiğinde söylerim “, “ Söylim söylim, söylim KARADAYI Paşa “ " dediği ismetin “ Ha tamam, tamam yani derecesini biliyim de onu ağırlığına göre yazayım " dediği

Tape No:6808, 9.1.08 günü Sinan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Sinanın”Sende benim bir emanetim vardı onuda gerekli olan yere söyledim tamam mı!”, “Bununla ilgili inşallan yarın onuda birlikte getiririm ... " dediği Durmuş Ali'nin “Bi şeyin bilgisini vereyim sana şimdi o hani o günkü konuştuğumuz şey var ya ee Alet onunla ilgili salı günü buraya gelecekler vatandaşlar”, “Salı günü biz bir toplantı yapıcaz” , “O güne kadar da yarın geldiğinde detayını konuşuruz heralde o güne kadar da” , “O şeyler gelmiş olur numuneleride " dediği Sinanın “Tamam komutanım " dediği görülmüştür.

Tape No:6809, 9.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” İşte en yakınında biziz Ercüment in ne halt ettiğinden haberimiz yok yani Ercüment böylesine detaylı bir adam " dediği Kemal 'in ” Ya şu şu büyük işler bitsinde şu büyük iş Ercüment e baskın yapacaz seninle” , “Canım benim canım benim şu şeyler bitsin bu büyük işler bitsin “ , “Siz büyük işler yapıyorsunuz canım benim sizin şu büyük işleriniz bu milletin büyük işlerinizi bitirin seninle Trabzonda baskın yapacaz” , ” Tamam mı esas devleti var diyoruz Türkiye Cumhuriyeti devleti esas devleti var tamam yok yok istikamet iyi

Tape No:6811, 10.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Sonra dediki Tarık dedi yazıyı okudu” , “Şey demiş ya burda aslında herşey yatıyor açık net ortada şimdi ee benim elimdeki şeyleride bilgileride versem ona " dediği Kemal 'in “Yasak” " dediği Durmuş Ali'nin “Dedim ki e valla bir dosya hazırlıyorum ben Eşrefpaşayla ilgili " dediği Kemal 'in “Onu kitap Eşrefpaşayı kitap yapacaz Eşrefpaşa nın şahsında diğer kahramanaları kitap haline dönüştürmemiz lazım bu millet bilmeli

Tape No:6812, günü 10.1.08 günü Kemal AYDIN- Hasan (Kızılayda müfettiş) ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” O şeyin değiştirilme durumu var mı o Kızılay başkanının o Urfadaki temsilcinin filan " dediği hasanın ” Abi değiştirilme durumu hep gündemde onunda 2003 yılından beri ... Müfettişken başladı bu durum hala daha devam ediyor ama mümkün abi mümkün” , ” İlk fırsatta operasyon” , ” Yapmak yapmakta fayda var abi " dediği Durmuş Ali'nin “... ben orayla ilgili daha detaylı bilgide iletirim size " dediği hasanın “Abi çok teşekkür ediyorum sağolun hassasiyetinizden dolayı " dediği Durmuş Ali'nin “Bi arzunuz isteğiniz var mı " dediği hasanın “Kızılay teftiş kurulu olarak sizi çok seviyoruz bilginiz olsun " dediği Kemal 'in “Oralar çok hassas yerler oralarda bulunacak " dediği Durmuş Ali'nin “İşte bizde bizde onun için orala böyle herşey gözümüz üstünde oralarında” , “Orlar bu şeyler filan yahudiler çok aktif durumdalar orda " dediği Kemal 'in ” Ne kadar benim devletimin en ince teferruatına kadar herşeyle ilgileniyor ya bu devletime böyle bir devlete sahip olduğum için Allahıma bir şükürler olsun Mustafa Kemal in mezar taşlarını öpüyorum öyle bi devlet kurdu bize öyle bir devlet bıraktı ki benim devletim doğu Türkistan ından Urfasındanki bilmem en ücra köşesine e kadar herşeyle ilgileniyor haberdar bizede görev düşüyorsa devletimiz emrediyorsa o görevlerin gereğini yapmaya çalışıyoruz” , “Çok şükür canım benim sizin devletin neden haberi yok ki ondan olmasın devletin Kemal den bile devletimin haberi olduktan sonra herkesten haberi olur " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi orası Urfayla ilgili eğer bir şey olursa yani ekonomik olarak hali vakti yerinde olan aklı çok zengin olan bi ordan önereceğimiz bir arakadaşımız var” ,” Yani bizim arakadaşlardan biridir” , ”Ben buraya ilgili şimdi bilgi toplattırıyorum detaylı " dediği Kemal 'in ” Şimde Emreye sorgulama şeyinde sorgulamasında Emre israrla ben Emreye şunu yazdırdım ona sana kardeşim şeyini gönderecek ben harbiye yemini yaptım ve Mustafa Kemal e asker olmaya söz verdim “ , “Bu eylemle bin defa karşılarşırsam bin defa aynı davranışı gösteririm” , ” Mustafa Kemal e sözün gereğidir bir subay ona demiş ki sen kabadayımısın demişki ... o dönmüş ona tekrarlamış ben harbiye yemini ettim ben Mustafa Kemal e asker olmaya söz verdim sözümün gereğini yaptım yine karışlaşırsam yüz defa karşılarşırsam yüz defa yaparım” , “Dedim şimdi Çelebi dün geldi komutanım yanıma izin ona mükafat iznide veriyorlar heralde başarılı olunca çıkıyor” " , “Dedim ki ben ona harbiyede sen kabadayımısın sorusunun sorulacağına şey yapmıyordum ama üst kurulda kimlere o zaman 1919 mayıs 1919 şartlarında ya istiklal ölüm diyen edebi öndere biriler acaba sende kabadayımısın diye söylemiş olabilirler mi diye aklıma geliyor şimdi Emre yle konuşacam sohbet edecem yine şimdi aklıllı çocuk söylediklerimin gereğini yaptı yapıyor müthişte bir çocuk Ali amcası olmaya aday çocuklardan biri “ " dediği Durmuş Ali'nin bu sözleri tasdik ettiği ve “ ” Emre nin Emre nin biraz fazla şeyi var onu baya bir sert yontmak gerekiyor Kemal abi " dediği Kemal 'in “Emirlerini bekliyorum " dediği görülmüştür.

Tape No:6813, 10.1.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim’in “Erzurum u ara abi “, “Erzurum da kini aradın mı " dediği görülmüştür.

Tape No:6815, 11.1.08 günü Sinan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Sinan:” Abi emaneti aldın mı " dediği Durmuş Ali'nin ” Geldi geldi aldım kardeşim teşekkür ederim " dediği görülmüştür.

Tape No:6816, 12.01.08 günü Atilla Ç…ile yaptığı telefon görüşmesinde; Atilla’nın “O ne yaptın açabildin mi şeyi sana verdiğin CD yi " dediği Durmuş Ali'nin “Komutanım açtım açtım onu " dediği Atilla’nın “He peki onu şeye koyucakmısınızo video bölümüne " dediği Durmuş Ali'nin “Koyucaz komutanım koyucaz " dediği Atilla’nın “Bu Baskın Oran nerde yapmış bu konuşmayı " dediği Durmuş Ali'nin “E komutanım öyle bir açıklama yapmış namussuz şerefsiz " dediği Atilla’nın” O… çocuğu bu ya nerde yapmış acaba o nemli ya haberiniz varmı peki nerde yaptığından " dediği Durmuş Ali'nin “Komutanım bunu şeyle konumuş bu Altanlarla konuşmuş Ahmet Altanlar la " dediği Atilla’nın“O kanala aslında bi şey yapmak lazım bombardıman yapmak lazım hangi kanalsa heralde CNN falan mıdır neresidir”, “Ben şimdi ona bir yorum gönderdim savcılarıda göreve davet eden bir yorum o bilmiyorum ne çıkar ne olur ama o o… çocuğu hakkında aslında suç duyurusunda bulunmak lazım “ , “Yani o Kemal KİRENÇSİZ kadar olamıyoruz ha söyliyim herif başbakanı bile 3 kuruşa mahkum ettirdi yani ne olursa olsun " dediği Durmuş Ali'nin “Ama komutanım yani ettiriler onlar çünkü bizde şey dava açacak paramız yok yani " dediği Atilla’nın “Biliyorum bende işte yani bunuda mesela bu konuda baronun başında şey var biliyorsun Özbek var baro genel sekreteri o da işte böyle milliyetçi bilmem ne geçinen bi tiptir " dediği görülmüştür.

Tape No:6881, 12.1.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim'in ” Öyle görünüyorsun senle Urfa dan geldiğimizden beri birşey konuştuk hiç senden bir ses gelmedi ben diğerleriyle konuştum baktım sigara operasyonları başlamış Muraüi 1 milyondu ya ” , ” Hı şimdi operasyonları başlamış yine yüzbin karton ellibin karton beşyüzbin karton neymiş maddi geliri PKK ya kaynak sağlıyormuş biz söylerken bu i… bizi niye dinlemiyor ki ”, ” Ya ne demek yani şimdi bu a… kodumu i… biz anlaüık giüik gezdik gördük hepsini birşeyler dinledik hı birileriyle konuştuk bir kaç kişilerle konuştuk ”, ” Sesin nereden geleceğine baktık şimdi sesler farklı yerden geliyor her ne yapıyorsa sen ne yapıyorsun ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Sen boşver şimdi ses doğru yerden mi geliyor yanlış yerden mi geliyor onu söyle ” dediği , İbrahim'in ” Doğru yerden cevap gelmiyor gelmiyor”, “ Ha birini denemek için bu muhabbeti konuştum o da bir noktada g… altında da bir güzel koltuk var biliyor musun “ , ” Ona söyledim geldiğimde İstanbul dan sana da söyledim birkaç kişiyede söyledim ” , “ Hı neyse hiç ummadığım yerden cevap geldi neyse dedi ki bir gün sonra duyarsın dedi bazı şeyleri duyduk ama şimdi insanı üzen ne biliyor musun ? ” , ” Bitmiş çok adam bitmiş grubun başındakilerin çoğu yavşak i… menfaat ve çıkarları için bu ülkeyi satan o… çocukları konumu ne olursa olsun bir dünya adam var öyle bir gün bir tanesi de oturuyorum böyle karşımda amcık beni de tanımıyor bir yerde de işte bir üst düzeyde oturuyor ben de ..... bu kadar garip işte bu işler bunun içinde bazı bağlantılarına da baktığın zaman bir yerlere kadar gidiyor .... ..... kadar gidiyor bunlar üzücü şeyler biliyor musun”, ” Ben üzülmüyorum bundan sonra kimseye acımak yok” , ” Albayı niye tevkif eüiler albayı Jandarma albayını niye tevkif eüiler” dediği Durmuş Ali'nin ” Ya İbo bu iktidarla edecekler hepsini yapacaklar bunlar ” dediği , İbrahim'in “ İktidarla değil o i… bir dünya bilmem kim ha o iktidara da yakın adamlarla çok iyi biliyor musun onu da biliyor musun “, ” Dün akşam Tayyip ERDOĞAN bak yerini söylüyorum sana iyi dinle Tuzla Tuzla Aydınlı köyü gizlibahçe villa numarasını da söyleyeyim mi saat kaçta kimlerle olduğunu da dün ”, ” Ali baba şimdi öyle çok o çok basit biliyor musun onu demek bence az az ..... kalıyor” , ” Değiştirmiyor da bizim işte şimdi beni konuşturma öbür tarafına birşey değişmesi lazım herkes tavrını koyacak şeklini rengini belli edecek g… yiyeyim ayağı yok ikili politika yok dansöz politikası yok kıvrak politika yok ya varsın ya yoksun ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Bunu bana mı söylüyorsun” dediği, İbrahim’in “Yo ben sana söylemiyorum ben birçok adama söylüyorum seni ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Kaç kişi bulacağız böyle” dediği, İbrahim’in ” Fark etmez 4 kişi çok ”, ” 4 kişi çok çok bak dediğim lafı iyi anla 4 kişi çok gerisini sen hesap et 4 kişi çok ”, ” Tayyip ERDOĞAN bu Terörle Mücadeleyi kapaüı biliyor musun haberin var mı Emniyet Terörle Mücadele fes haberin var mı senin var mı ”, ” Bak ben dün akşam bu işin uzmanı 3-4 tane insanla oturuyordum bu işe 20 yılını vermiş insanlar örgüt işte örgütler üzerine çalışmış uzman insanlarla senin dün akşam ki yazını okuüurdum biliyor musun onlara ”, ” Dayı diyorlar konuşmak yok bundan sonra icra gerisi yalan ”, ” Sorgulayanda buraya geldi anlaüı bazı şeyleri anlaüı tabi bazı şeyleri anlaüı şimdi Tayyip ERDOĞAN dedi eğer Başbakan olduğu zaman en başta yok edeceği kurum bizdik dedi abi bizi yok eüi dedi Terörle Mücadele Terörle Mücadele Emniyet teşkilatı üçerisinde ki ben sana geçen gün birşey söyledim Emnietçilerin cep telefonu ile ilgili ”, ” Senin bu ben bazen ben sana birşey söylüyorum da senin bir kulağından giriyor bir kulağından çıkıyor bana öyle geliyor artık ”, dediği, Durmuş Ali'nin ” Şimdi ben sana birşey söyleyim bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkıyor diyorsun da ne yapacaz abi o heriflerin” dediği, İbrahim’in ” Alıp gerekli yerlerle paylaşacaksın gerekli insanlar gerekli şekilde hareket edecek etmiyorsa birileri hareket eder birileri hareket eüiği zaman birilerini çok fena bağlar direk bağlar direk bağlar direk demek istediğimi iyi anlıyorsun direk bağlar aracı falan yok direk bağlar ” dediği, Durmuş Ali'nin ” İbocum ne yapalım peki söyler misin bana ya ” dediği, İbrahim’in ” Konuşma devri biüi yazılar artık bundan sonra kağıüa hani bir laf varya laf havada yazı kağıüa bundan sonra da eylem zamanı icraat zamanı şimdi oydu buydu falanı filanı yok bu i… yol verildiği sürece her kim yol veriyorsa her kim ki bak kim ki her kim ki yani hangi konum da ” , dediği , Durmuş Ali'nin ” Bir dakika birşey söyleyecem kardeş bir dakika birşey söyleyecem şimdi diyorsun ki bir kulağından giriyor bir kulağından çıkıyor bu adamlar dert yanıyor bunu fes edildi filan diye iki tanesi gelsin de bir anlatsın şunları ya icraat yapalım o zaman” dediği , İbrahim'in ” Neyi ne istiyorsun sen neyi anlatsın neyi anlatmak istediğini söyle ben anlaüırayım sana dinleüireyim ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Olup biteni şu bahseüiğin şeyi anlatsın abi nasıl fes eüiler onu anlatsında bir icraat yapalım o zaman ya ” dediği , İbrahim'in : ” Emniyet teşkilatının terörle birimleri fes edildi bunu bil başbakanın emriyle yaz istersen ne kadar emniyetçi tanıyorsan sor İstanbul Vali Yardımcısına sor kime sorarsan sor hepsini asayişin muhabbetine bağladılar bunu özellikle bağladılar bu adamı terör de sorgulayan adamlar buradaydı sor bakayım ara o vali yardımcısını sor deki İstanbul da Terörle Mücadeleye bir tane sembolik ekip kaldı Terörle Mücadele ne iş yapar kaç tane ekibi var bir sorsana ”, ” Yaptı ne yaptı anasının a.. yaptı hiçbir b.. yaptığı yok ne yaptı ne terör polis teşkilatının Terörle Mücadele den İstanbul da sen kaç tane adam aldı vereyim sana bir kaç tane telefon terörün başından insanları vereyim sana konuşturayım ”, ” Adamlar karakolda nöbet tutuyor nöbet 20 yıl terörle mücadele işinde çalışan adamlar karakolda nöbet tutuyor şimdi 20 yaşında 30 yaşında gelen o körpe Feüullahçı anasının a… kodumu çocuğu mu terörle mücadelede iş yapacak ”, ” Dinletecem yemin ederim dinletecem şimdi herkes at koşturuyor muhabbeti değil Ali baba şimdi işin sonuçlarını görüyorsun işin filmlerini görüyorsun şimdi bu gelen zaten bakan o Abdülkadir AKSU dandaha sinsi bir o… çocuğu ”, ” Şimdi ama bir de birşey var biliyor musun kim kime nasıl güveniyor merak ediyorum” dediği ,Durmuş Ali'nin ” Kimse kimseye güvenmiyor İbo fark etmiyor musun hala” dediği İbrahim'in ” Fark etmiyor hı o zaman şimdi Emniyeüen Jandarmanın arasına muhabbet koymak istiyorlar”, Hı aynen öyle sen o senin o yukarıdaki varya bodurun altındaki ”, ” Hı bodurun altındakine de ki bir gün seninle toplantı ayarla biz bir konuşalım bazı şeyleri İstanbul a adam gibi adam 3-5 tane adam gelmesi lazım bazı işler konusunda ”, ” Ve de bazı konuları bir konuşalım bakalım o ne yapacak ”, ” Ben pazartesi salı buna gidecem ha ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Nereye gidiyorsun ” dediği , İbrahim'in ” Samandraya ”, ” Hı o albayın yanına ben daha gitmedim ona bir gitmedim o bende duruyor onlar” dediği , Durmuş Ali'nin ” İyi bir git ya bir ziyaret et ” dediği , İbrahim'in ” Gidicem ben birşeyleri bekliyorum bir yerden bir haber bekliyorum ona göre gidecem bir noktadan daha birşey gelecek ona göre gidecem her neyse ”, ” Birşey demiyorum ama bu işlere birşey yap .... bak birşey demiyorum ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Onlar telefonda değil ya yan yana geldiğimizde konuşuruz” dediği, İbrahim’in ” Yok yan yana geldik mi de o i… de duysun biliyor musun böylesi daha güzel bugün bana telefon ediyor abi albay falan filan her neyse anladın mı ” , ” Ben sana birşey söyleyim mi bak dediğim iş aynı herkes varya yemin ediyorum bak sana birşey söyleyim mi Allaha büyük konuşmayım da birilerinin hemde o ya o metal parlak yıldızı ya sarı yıldızlı birilerinin canı yanması lazım ki birileri birşeye hareket etsin başka türlü hareket olmuyor biliyor musun ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Ya İbo iyi de yani bu bizim şeyimiz değil yani “ dediği, İbrahim’in Neyimiz değil ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Problemimiz değil abi ”, ” O onların problemi ”, ” Onların problemi diyorum ”, dediği, İbrahim’in ” Onlar derken kim ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Ya abi kimi kastediyorsan onların problemi ya koyayım a… hepsinin ya ” dediği, İbrahim’in ” Ülkenin problemi bizim problemimiz mi? ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Ya ülkenin problemi tabi bizim problemimiz ” dediği İbrahim'in ” O zaman mesele yok öbür tarafa gelince geri vites yok” dediği , Durmuş Ali'nin ” Geri vites yapacam İbo yani a… koyayım ben mi öldürecem adamları biri harekete girişsin diye manyak mısın nesin ya” dediği , İbrahim'in ” Yok kimsenin öldürmesine gerek yok onlar aşive edilecek ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Akıllı ol İbo ya ” dediği , İbrahim'in ” Aşive edilecek” dediği Durmuş Ali'nin Abi banane a… koyayım onlar benim mi yetkimde benim mi şeyimde ya” dediği , İbrahim'in ” Sen istersen yaparsın”, dediği Durmuş Ali'nin ” Oldu ” dediği , İbrahim'in ” Sen istersen aşive edersin çürük elmalar ayrılsın hı ” dediği Durmuş Ali'nin ” İbo ” dediği İbrahim'in ” Çürük elmalar ayrılması lazım dimi doğru mu ”, dediği Durmuş Ali'nin ” Ben mi ayıklayacam o çürük elmaları” dediği , İbrahim'in Sen istesen ayıklarsın “ dediği , Durmuş Ali'nin ” Nasıl yapacam o işi ” dediği “ dediği , İbrahim'in ” Ne bileyim bak yaparsın sen yaparsın sen istesen yaparsın” dediği , Durmuş Ali'nin ” Ya iyi de nasıl yapacağımı bir söylesene”, dediği İbrahim'in ” Ben nasıl yapacağını sana tarif etmeme gerek yok ki sen ustasın sen bilirsin nasıl yapacağını onu ben tarif edersem yanlış olur ” , ” Niye ne söylediğim yanlış” , ” Nasıl söylediğim yanlış ya çürük elmalar ayrılacak kanaat geldiğin zaman sen sistem içerisinde şimdi beni konuşturma şimdi ben kanaat geldim mi Ahmet efendi böyle Mehmet efendi böyle muhabbeti çürük elmayı ayıklamıyor musun ”, ” Evet oraya gelince evet de bu tarafa gelince niye hayır” dediği , Durmuş Ali'nin ” Ne tarafa gelince lan ben mi öldürecem adamları manyak mısın sen” , dediği , İbrahim'in ” Gerek yok ki sen öbür türlü de elimine edersin sen öbür türlüde elimine edersin” dediği , Durmuş Ali'nin ” A… kodumu telefonunu 50 kişi dinliyor zannedecek . ” dediği, İbrahim’in ” Dinlesin dinleyenin a… koyayım dinleyende bu ülkenin çocuğu s…. anasını dinlesin herkes dinlesin ”, ” Yarın birinin başına saksı düşse bizden bilirler”, dediği, Durmuş Ali'nin ” Zaten o yani g… kabak bağlı her delikten geçemiyoruz manyak mısın ya”, ” Başına iş gelen korkudan mı geliyor başına bir sürü kahpe dolu a… kodumu memleketinde”, ” Ya iyi güzelde yeni anlamadım sen anladıysan eğer bunlar bu telefonda konuşulmaz İbo ”, dediği, İbrahim’in ” Ben hepsini iyi biliyorum s… et ya işte işin en güzel tarafı da bu telefonla konuşan icraata geçecek”, ” Ondan sonra da kimin geleceğini bekleyecen gelen de gereğini yapacak Erzurum la konuştun mu sen”, dediği Durmuş Ali'nin ” Yok konuşmadım ” dediği, İbrahim’in ” Konuş Erzurum la konuş birde o şeyle konuş o Murat a şey Murat a bir konuş ya Murat la” dediği Durmuş Ali'nin ” Pazartesi günü ararım İbo pazartesi günü arayacam onu ” dediği İbrahim'in ” Ben senin bugün telefonunu bekledim mahsus aramadım bak cuma buluşacaktık cumartesi dedin cumartesi de baktım bekledim bekledim bekledim adam yok” dediği, Durmuş Ali'nin ” İbo İbo İbo dardayım İbo dardayım dardayım” dediği, İbrahim’in ” Hangi dardasın ” dediği, Durmuş Ali'nin  : ” Her türlü dardayım İbo ya ” dediği, İbrahim’in ” Hepimiz dardayız ” dediği Durmuş Ali'nin  : ” Darlanmış vaziyeüeyim a… koyayım ya ” dediği İbrahim'in ” Tamam tamam neye darlandın” dediği Durmuş Ali'nin ” Ya bir sürü şey var ya ” dediği, İbrahim’in ” Bir sürü şey mişey falan yok yani bu işin başka lami cimi yok ”, ” Hı to be or not to be ” dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam pazartesi günü görüşürüz tamam mı? ” dediği, İbrahim’in ” Bak sana diyorum yine to be or not to be” dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam ” dediği, İbrahim’in ” Olmak yada olmamak ya varsın ya yoksun” dediği, Durmuş Ali'nin ” Tamam İbom pazartesi görüşürüz” , dediği İbrahim'in ” Pazartesi şu şeyide çağırsana yarbayı ”, ” Şeyi çağır şeyi Atilla yı Atilla yı ”, dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam İbo çağırırız görüşürüz” dediği, İbrahim’in ” Yo sen çağıracağına emin değilim yani bana de ki çağırırım de ben o zaman senden bir ses duyayım”, ” Ama ben sana bir şey söylüyorum yine de diyorum bu iş başka türlü olmaz ” dediği görülmüştür.


Tape No:6817, 14.1.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Ya bir arkadaşımın annesi var şimdi bigün böyle şeyden dönmüşüz üstümüz başımız rezil vaziyette” , “Yani ayakta duracak halimiz yok nasılsınız filan dedi iyiyiz dedik işte teyzecim siz nasılsınız filan iyiyiz dedi yorgun görünüyorsunuz valla çok yorulduk filan ondan sonra döndü dedi ki aman aman olsun dedi iş olsun da dedi yorgunluk nasıl olsa gider” , “Tabi kadın ne bilsin ne yaptığımızı yani” , “O zannediyor ki biz piyanistiz “, “Ya yani her aldığı bize yüklediler ya olmaz artık yeter " dediği Neriman'nın “Bu kadarda olmaz ki yani her işi yapıyorsunuz " dediği Durmuş Ali'nin ” Yeter vallahi ya " dediği Neriman'nın ” Kardeşim bize iş kalmıyor canım ablası bankayla ilgili hazırladığım o rapor hazır nasıl arzu edersen öyle yapayım " dediği Durmuş Ali'nin “Onu şeyde postayla yollayabilir misin elektronik postayla alayım " dediği Neriman'nın “Tabi ki biz salağız geri zekalıyız aynen öyleyiz farkındaysan ablası devrim kelimesini bile kullanmıyorum yazılarımda inkılap diyor ki devrim deyince insanlar bi tarafa çekmesinler diye” , ” Eyvallah inşallah uyanırlar yazarız ne demek emrin olur " dediği Durmuş Ali'nin “Uyanırlar uyanınca ablacım biz yapıcaz bunları” , ” Biz yapıcaz uyanıcaklar bunlar yani " dediği görülmüştür.

Tape No:6818, 15.1.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet'in ” Şimdi bizim Antepte ki arkadaşlar şimdi bunların ellerinde 70-80 kişilik bir genç grup var “, ” 20-25 yaşlarında istediğimiz her türden sağlamlar ekip olarak şimdi bunların bir işe girişimde bulundular Barzani ile ilgili bir çalışma yaptılar “ , ” Yerde çalışma yaptıkları zaman biraz dedim ki bizde güçlü durumda değiliz fazla işin üzerine gitmeyin dedim bunlar herhalde ... yani Barzani ile ilgili tabi bu işin içerisinde baya şeyler var Özel de var ... var falan.” , “Bir çok şeye iş yaptılar Antep, Mersin, İzmir, Kuzey Irak çalışmaları " dediği Durmuş Ali'nin “Çok güzel " dediği Mehmet'in “He bazı bilgiler ve falancayı da verdikten sonra bunların elinde özel kuvvetlerde bir çocuk var doğuda çalışan bi çocuk 25 yaşlarında falan gerçi o zaman benim bağlantım onlarla yok sadece bunlarla vardı “ , “Bayramdan yirmi gün önce bu adam şey yapıyor bu adam o bağlantıları çıkartmak için Mersine geçiyor Mersine geçmiş Mersin ... Adana Mersin arasında bunun bi elamanını alıyolar aynı gün bunu da alıyolar tabanca falan kafasına şey yapıyor ... özel kuvvetlerde “, ” He Kafasına göre diyorlarki bu yoldan çekil diyorlar ... aradan yirmi gün geçiyor bayramdan önce iki gün öncesine “ , ” Bu tekrar çalışmalara devam ediyor devam ettikçe bunun bir elamanını bu Adana ya yoluna bilgi almaya gidiyor bu bi adam elemanı vuruyorlar. " dediği Durmuş Ali'nin ” Ölmüş mü çocuk? " dediği Mehmet'in “Tabi tabi çocuk ölmüş bunun elamanını öldürüyolar öldürdükten sonra bu cenazeye katılıyor bakıyorki onlar cenazeye katılmışlar tabi ölen elamanın babası da emekli savcı “ , ” Şimdi bu durumda bizim o çocuk bundan sonra bunu öldürmek için doktor kıyafeti falan filan bunun evine gider bunu öldürmek için ben bunu Antep te çıkarttım kendisine " dediği Durmuş Ali'nin ”İyi yapmışsın " dediği Mehmet'in “He şimdi Antepten çıkarınca şu an tabi adam kaç gün dayanır bir onbeş gün dayanır yirmi gün dayanır fazla dayanabilecek gücü yok bunun şuan Antep e gitmiyo ama gittiği günde vurulacağı kesin şimdi bundan ne yapabilirim dayısı çok büyük çok büyük işlere girişimde bulundular bunlar " dediği Durmuş Ali'nin “E peki şimdi ellerindeki o şeyleri ne yaptılar bilgileri dosyaları " dediği Mehmet'in “Tüm tüm bilgiyi tüm bilgileri istediğin zaman size fakslatabilirim " dediği Mehmet'in “Onları yarın yollattırsana " dediği Durmuş Ali'nin “Ee şimdi bu arkadaş Antep in dışında değil mi? " dediği Mehmet'in ” Tabi doğru kendisi Antep in dışında şu anda “, ” Telefon falan dahi taşımıyor kendisi " dediği Durmuş Ali'nin ” Taşımasın”, “Şimdi peki güvenli bir yerde mi? " dediği Mehmet'in “Tabi şu anda güvenli yerde " dediği Durmuş Ali'nin ” Ondan sonra ne gerekiyorsa girişimde bulunuruz Mehmet " dediği Mehmet'in ” Tamam oldu o zaman ben o şeyi talimatı veriyorum. " dediği Durmuş Ali'nin “Ha bu şeyle ilgili ne yaptın bu çalışma yapıyosun değil mi? " dediği Mehmet'in “Onu yapıyorum bende şuan onu yarın gönderiyorum onu da yarın fakslarım ben onu yarın fakslarım faks yanımda olsa şu anda bende hazır onlar” , “Onla ilgili bugün müdüre de uğradım dedim bir hazırlık yap dedim Mümtaza uğradım " dediği Durmuş Ali'nin ” Ha İyi demişsin o iyi hazırlansın bak ben onunla ilgili yani çok iyi bir refarans verdim” , “Ya en tepedeki adama Genel Müdüre verdim o referansı. “, “He Urfa dalar inceleme yapıyolar şimdi yakında da operasyon yapacaklar yani " dediği Mehmet'in “... Bekliyoruz da şimdi bu benim bu Antep te dediğim iş çok büyük Barzani eylemine dayanıyor " dediği görülmüştür.

Tape No:6819, 16.1.08 günü Kenan T… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kenan’ın” Sıkınca iki tane kimyasal birbirine karışıyor”, “ Buz torbası oluyor askeriyenin kullandığı bişey” , “ Çok zorlamışlar askeriye bundan verelim hatta 400 bin tane istek vardı jandarmada” , “ İhale şartları uymadığı için buna beceremediler " dediği Durmuş Ali'nin “ Evet o numunelerden alırsan şimdi ee onlar bilmesin ama sen bil “, “ Bu haftasonuna bu konulala ilgili yani malzeme konusuyla ilgili bir toplantı var “ , “ Bunlar elimde olursa hemen müdahale etmiş oluruz " dediği görülmüştür.

Tape No:6820, 16.1.08 günü Kenan T… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Ne kadar sürede ne üretebiliyorlar o detaylara filanda yer verirlerse”, “ Çünkü benim elemanlarada bunlardan gidiyor " dediği görülmüştür.

Tape No:6821, 17.1.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman’nın “ dün Abdülkadir birini getirdi yaklaşık 5 saat falan onunla Diyarbakır dan dan konuştu baya bi ortalık sarsıldı tabi insanların haberi yokmuş bisürü bişeyden Dengir Fırat Abdülkadire ısrarla seninle görüşelim falan filan onunla ilgili abinden bilgiler aldı abi kiminle konuşayım ne konuşayım ben bu adamlarla üzerimden gitmiyorlar sürekli sıkıştırıyorlar saflarına çekmek için falan diye onlarla meşguldu dün sabahta konuştuk iyiydi görevini yapıyor ablası hepimiz görevimizi yapıyoruz canım benim” , “Yani konuşamıyorlar diyor abla böyle şerefsiz bu millet diyor dün akşam sana rapor ilettiler mi bizim kız ART deki kız Nuriye kızımız programında Nedim Macit ile ilgili program da toplumsal haberle ilgili birşeyler söyleyecekti " dediği Durmuş Ali'nin “Abla iletmediler " dediği Neriman’nın “O şeylerini dışarda bıraktırmışlar bunların kayıt cihazlarını " dediği Durmuş Ali'nin “Görüntü aldırttırmamışlar galiba " dediği Neriman’nın ” Evet aldırtmamışlar yalnız aynı toplantıyı Cuma günü yarın Berlin de yapıyorlar benim Berlin de bir arkadaşım var onu aradım o da üst düzey bir çocuk Türk Hava Yollarının genel bayii Acentası “ , ” Ali de bütün tedbirlerini aldı ordakini de o izleyecek dedi Neriman bende burdakileri tercüme eder hemen sana geçerim “ " dediği Durmuş Ali'nin “Çok iyi abla ya " dediği Neriman'nın ” Bak işte senden habersiz böyle şeyler yapıyoruz işte " dediği Durmuş Ali'nin “Yok yok herkeste biraz lakayitlik var ablam " dediği Neriman'nın “Ama devleti kaybediyoruz devletimizi vatanımızı kaybediyoruz öyle laçkalık olmaz ki yani” , “Hepinizin potinlerinden öpüyoruz potinleri atmayın getirin sergi yapacaz " dediği görülmüştür.

Tape No:6823, 22.1.08 günü Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Uğur arasındaki telefon görüşmesinde: Uğur’un” Bide ne oldu abi ortalık birbirine girdi Veli Küçük meli küçük falan hepsini götürmüşler ya " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet evet evet abicim ya kendileri yazıp kendileri oynuyorlar işte adamlar " dediği Uğur’un “Hee baya kötü oldu baya adam almışlar ya " dediği Durmuş Ali'nin “58 kişi filan diye duydum ben " dediği Uğur’un “Tabi tabi özel bürocuları da almışlar " dediği Durmuş Ali'nin ” Valla iyi yapmışlar abicim yani habire derin derin abicilik oynuyorlardı o… çocukları ya " dediği görülmüştür.

Tape No:6883, 22.1.08 günü İbrahim Özcan ile yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim'in ” İyim ne yapayım bu taraftayım Kadıköy deyim de “, ” Amcamları hı toparlıyorlar " dediği, Durmuş Ali'nin ” Hı Fikri yi de almışlar”, ” Fikriyi de almışlar " dediği, İbrahim’in ” E alacaklar tabi başı " dediği Durmuş Ali'nin ” Hıhı derin ağabeyler " dediği, İbrahim’in ” Hı şeye ben albayın şeyleride bende de lan adama bir türlü gidemedik ya daha vermedim bile onları biliyor musun " dediği görülmüştür.

Tape No:6824, 29.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “Devleti konuştuk Hasan dönüp dönüp şifre çözüldüyü okuyunca bütün düşmanı falan keşfetmiş diyor ki Düşmanı buldum gereğini yapacam tamam " dediği Durmuş Ali'nin “Ercüment Dalan la görüşmelerini ne yaptı " dediği Kemal 'in ” O ben onu hiç incelemedim sen şimdi söylerim Ercüment seni arasın " dediği Durmuş Ali'nin ” Şöyle bir şey yapalım o Dalan dialogunu bizim üzerimizden kursun “ ,  :” Yani Ercüment sadece şeyi desin bu işlerin organizasyonunu şu isimler yapıyor bu kadar " dediği Kemal 'in “Şimdi tamam olur dediğimde onlara sizinle irtibatı sağlattırmak için şey versin mi " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam abiciğim o bilim adamı olarak kalsın” , “Geri bütün planlamaları şeyleri bizim üzerimizden yapsın “ , “Şeyde verebilir telefonu falan verebilir " dediği görülmüştür.

Tape No:6825, 7.2.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ”Manşet atmış MHP liler paşa kovaladı diye o… çocukları " dediği Kemal 'in “Evet evet çok güzel ben şimdi bu millete biz bunları anlatamadık benim aziz kardeşim “, “biz bunu 72 milyon insanlara biz karşılaştıklarımıza söyledik ulaştıklarımıza söyledik bunların hain olduğunu DTP nin bizim düşmanımız Dehap ın bizim düşmanız olamayacağını esas düşmanın bunlardır onlar kim ki bize düşman olsun dediğimizi Allah nasıl önümüze koyuyor “, “Onlar kim onların aldığı oy 900 bin oyla 25 tane ben 2 milyon insana hayır oyu kullandırttım bu ülkede 2 milyon insana hayır bu şerefsizlerin hepsi şerefsiz bunları yok edecez onlar ne ki onlar Türk Milletinin düşmanı olsun olabilir mi yani “ , “O kanunlar biz Mustafa Kemal in yaptığı ceza kanunlarıyla bu ülkeyi idare edecez Türkiye nin ceza kanunları Mustafa Kemal in yaptığı ceza kanunları olacak kardeşim oraya dönecez 24 Türkiye sine “ " dediği Durmuş Ali'nin “Abicim o kanunlarla bu Türkiye Türkiye oldu bu Millet Millet oldu bu Devlet oldu” , ” Bu devletin bir çöpünü eğer böyle su istimal eden olursa var ya yemin ediyorum hangi dakka hangi vakit olursa olsun yemin ediyorum gırtlağına çökerim gücüm yeter yetmez " dediği Kemal 'in “Allah bana fırsat verirse ben ne yapacağımı biliyorum Allah bana fırsat verirse bu Tayyip Erdoğan a verdi de bana vermeyecek mi " dediği Durmuş Ali'nin “Yani “ " dediği Kemal 'in ” Herhalde herhalde yani herhalde ya canım benim herhalde ya herhalde de olmayacak tamam mı onun için bizde istiyoruz bizde talep ediyoruz ve bizim talebimiz sadece bu varlığı yaşatmak üzeredir makam mevki değil para pul değil şu bu değil madde değil hiç birşey değil Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk Vatanı ve Türk Milleti yaşasın ve onun onun insanlık için gönderdiği sonu da yaşatmak için varız tamam mı o mukaddesini de yaşattırmak için biz varız canım benim “ , “Türkiye Cumhuriyeti devleti var esas devletimiz var “ , “Ve Büyükelçilikte böyle ateşli arkadaşım var söyleyen bizzat o bunu “ " dediği Durmuş Ali'nin “Abi ben diyorum işimizi bitmeden Rabbim benim canımı asla almayacak “ , “İşimiz bitsin çeker gideriz dünyayla işimiz yok zaten “ , “Esas devlet esas devleti sev yaşasın esas devlet var olsun yaşatanlar” , “Tek mücadelemiz o tek dileğimiz o " dediği görülmüştür.

Tape No:6827, 1.3.08 günü Cengaver ile yaptığı telefon görüşmesinde; Cengaver’in” İyiyim abicim bu H. B. var ya abi “, ” Buralarda yanımda Galip diye adamla dolaşıyor bu konuya ilgili bir emrin var mı abi birşey yapayım mı " dediği Durmuş Ali'nin “Yok yok bizim oraya mı geldi Cengaver’in” Yok yok Cağaloğlu piyasasında dolaşıyor ben şuan arkasındayım ne yapıyor diye yine de şey yaptım abi " dediği Durmuş Ali'nin “He s… et " dediği Cengaver’in “Herhangi birşey yapmayım " dediği Durmuş Ali'nin “Sen şeye 5 dakka içinde şeye insene " dediği Cengaver’in” Otoparka " dediği görülmüştür.

Tape No:6829, 7.3.08 günü Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” Yani baskı dışında baskı işlemlerinin dışında " dediği Hüseyin’in “Ne bilim aklıma yok başka firma şimdi yani bu firmanın dışında başka işler " dediği Durmuş Ali'nin “İyi valla işte şimdi kitapları hazırladım bu 4 tane kitap hazırladım çocuklar için Nutuk elimizde hazır var “ , ” Laiklik Şeriat Çatışması “ , ” Laik Devlet Sarıklı Siyaset bide El Tayyip " dediği Hüseyin’in” O çok güzel kim yazdı o El Tayyip i " dediği Durmuş Ali'nin “Bu El Tayyip i Mehmet Bölük yazmıştı “, “Bizim de birşey var işte onunla uğraşıyorum bir yandan da bu Körfez Belediyesi " dediği Hüseyin’in” Nedir Belediyeyle problem " dediği Durmuş Ali'nin “Ordan 2.5 Trilyonluk bir alacağım var " dediği Hüseyin’in “Sen bana söylesene Pazartesi aç bana konuyu “, “Normal adam da var normal olmayan adam da var anladın " dediği görülmüştür.

Tape No:6830, 9.3.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Abi ya bugün güzel yani o gün bilmiyorum kaçıncı gündü uyumadığımın ve o seyahat bile adamı tabi yoruyor “ , “Yani bide elli yeri düşünüyorsun hepsini de bir arada götürmeye çalışıyorsun onları organize etmeye çalışıyorsun " dediği Kemal 'in “Mesuliyet taşıyorsun millet mesuliyeti” " dediği Durmuş Ali'nin ” Aynen öyle çünkü 1919 da televizyonlar ve radyolar bu kadar yaygın değil di gazeteler bu kadar yaygın değil di dünyanın hiç bir ordusunun baş edemeyeceği bir savaşta uğraşıyoruz ve bundan başarılı çıkıyoruz bide” , “Çünkü şuan yaşadığımız psikolojik savaş elektronik savaş cephede savaş istihbarat savaşı ve soğuk savaş “ , “5 türü var 5 türüyle de aynı anda çarpışıyoruz “ , “Abi bunların tek birşeyi var bunları gömeceksin dikine dikine “ , ” Kapısında da Polisler duruyor bu ne iğrenç pisliktir bunu gidip görüyor bir sıradan vatandaşta Emniyette orda 200 metre ilerde kapısında Polis duruyor yani neyse abi boşver abim birşey soracam bu Kızılay ile ilgili bu bir hani şu ... konusu vardı ya " dediği Kemal 'in “Onu gündeme aldılar zannediyorum " dediği Durmuş Ali'nin ” Onunla ilgili bir gelişme olup olmadığını öğrenebilir miyiz sanıyorum birşeyler dönmüş ordaki teftiş heyet " dediği Kemal 'in ” Herhalde onu... hanım Genel Başkana arz etti ona söyledi Genel Başkan o zaman bunu burdan bunları alalım diye tamam mı ? “ , “Bunun üzerine de ben yarın konuşurum ben seni bilgi " dediği “, “Ben Hasan ile konuşurum yarın o ismi de tekrar yani bizim vereceğimiz devletin vereceği ismi de oraya ilave edin iyi olur derim " dediği Durmuş Ali'nin ” Valla yani çağırıyorlar en olmadık şeyi soruyorlar ya bu ne oldu şu ne oldu işte bu böyle oldu bu şöyle gidiyor ne yapalım yani yapacaz abi " dediği Kemal 'in ” Biz onu konuştuk yani ben telefonda sana tabi birşey söylemek istemiyorum “ , “Yeniden devlet sahibi olduk bizi yeniden devlet sahibi ettiniz “ ,” İnşallah canım benim bütün asil devletin esas devletin bütün evlatlarına sonsuz selam ve saygılar " dediği görülmüştür.

Tape No:6832, 14.3.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “30 Ağustos 30 Ağustos 2006 tarihinden sonraki yaşadığım hayat ömrümün yegâne mutlu olan zamanıdır " dediği “ , “Bundan sonra herşey güzel hiç önemli değil “ , “Ne kadar da belki bizi ihmal ettiler ama bugün Yaşar Başkomutan ve onun onun ekibi var onlara minnettarız Allah onları var etsin “ , “Devletimin emrini bekliyorum bana ne görev verirse yapacam " dediği Durmuş Ali'nin bu konuşmaları tasdik ettiği

Tape No:6833, 16.3.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ”...bir operasyon yapmaya hazırlanıyor zaten ... " dediği İbrahim'in “Efendim " dediği Durmuş Ali'nin ”. diyorum bir operasyon yapmaya hazırlanıyor bana " dediği İbrahim'in “İyi sana bir operasyon lazım zaten " dediği Durmuş Ali'nin “Şeyden Ankara dan aradılar lan “, “Hee izlemişler “, “Mashar aradı bide asıl merkezden aradılar “, “Şerefsizim izlemişler bugün şeye izletecekler “, “Malum yere izletecekler " dediği İbrahim'in “De ki ona şey Ankara da de bir konser vermiş ... Ankara dakine " dediği Durmuş Ali'nin “Söyledim söyledim onu " dediği İbrahim'in “Şu Selime işini ihmal etme ... " dediği Durmuş Ali'nin “Bir şekilde çözecez kafanı yorma sen tek bir yere bağlı değiliz yani kafanı yorma " dediği İbrahim'in ” Sınıra geldik artık başka birşey yok satılmışların selamı var onlarda bugün o Emniyetçiler falan da ordaymış şey hafta için diyor bir gidelim diyor öbür tarafa ormana doğru “, ” Fatih geldi mi geldiği zaman benim o emaneti getirsin o şeyler viski göndermiş bir tanesi İngiltere den bak nerden geliyor bak İngiltere den geliyor İskoçya dan geliyor vatandaşlar valla geliyor” , “Ya ne bilim sağolsun sevenler birşey gönderiyor şey diyor işte bir gidelim dağ diyor ormana bugün onlarda silahları temizliyorlarmış silahlara bakım yapıyorlardı” , “Bir gidelim dağ " dediği Durmuş Ali'nin ” Olur bir gün gidelim ya " dediği İbrahim'in “Hocayı da alman lazım Burhan ı Burhan ı” , “Enstürümanlarla bir gün kaytarır ya " dediği Durmuş Ali'nin “Okulu var onun “ " dediği İbrahim'in “Enstürümanları varmı " dediği Durmuş Ali'nin “Şoparların onlar " dediği İbrahim'in ” Tamam hafta sonuna denk getirelim " dediği Durmuş Ali'nin ” Hafta içinde giüik mi sakata geliriz " dediği İbrahim'in “O zaman bu hafta dışarı çıkmazsak İstanbul dışına bu hafta sonuna programı yapalım “, ” Gider geliriz hafta sonu gelmeyecezmi “, “Bugün var ya bugün sen gelmiyorsun diyorlar gitmiyorsun diyorlar dedim valla belli değil ki o gün diyor gelseydin ne güzel olacaktı Ali yi de alıp gelecektin”, ” Yav gidelim işte şimdi Ankara ya giüik geldik hafta sonu Ankara da kalacak halimiz var mı " dediği Durmuş Ali'nin “Var abi belki öteye de gidecez yani " dediği İbrahim'in “Doğu da oluruz o zaman bize o senin dediğin gibi olursa biz burdan bir çıktık mı 20 gün İstanbul a gelemeyiz zaten “, “Şu Emniyetçilerin konusunu ihmal etme onlar şimdi onlar tutuşmuş bazı şeylere " dediği Durmuş Ali'nin “Oğlum onlar bak şey yapacaklar yani yazı verecekler ki ben onu düzenleyecem koyacam onu " dediği İbrahim'in “Yok yazı değil bak şimdi bu Ankara ya giüiğimizde bu Emniyet Müdürü vardı ya konuştuğumuz “, “O bir kaç tane onları bir toplayacaz tamam mı abicim onlardan bir çerçeve çıkarüıracaz yani taslak nasıl bir taslak o ne yapılır ne olur " dediği Durmuş Ali'nin “Olmaz onlar Fethullahçı ... " dediği İbrahim'in “Şimdi çoğunu deşifre edecez " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam pazartesi günü erken gel ya " dediği İbrahim'in “Erken gelim ne yapım sen aşağı olmayacaksın " dediği Durmuş Ali'nin “He bir bak hele bir ayar yap " dediği İbrahim'in “Yav ben zaten yani en son var ya kendimi şey dedim Emniyete git ayar Askeriye de ayar Mitçi ayar birde kendi içimiz de bunlar ayar ayar kendime artık şey dedim yani şey” , “Şey hani birşey vardır ya saatin kollar her taraf ... Emniyetçiler Ankara da zaten Emniyet Müdürüne aynı bunlara şimdi konuşacaklarımız da var bir yazı hazırlamamız lazım ya Pazartesi ne “, “Bak Emniyetle ilgili bir araştırma yaptım o 4 tane tarikat yapıları var bu dinleyen i… dinlesin çünkü onlarda bu işin içinde “, “Aynısı dinleyen i… dinlesin aynen o dinleyen i… başındaki dinlesin onların da hepsi aynı, o Tayyip e birileri hakkında bunlar dosyaları vermişler şişmanın evine gidiyor ya hafta sonları bu “, “Bunu mahsustan söylüyorum ki telefonda dinlesinler diye sanatçı neydi Yağmurdereli " dediği Durmuş Ali'nin “He Osman Yağmurdereli " dediği İbrahim'in ” He o evde olan o Çarmıhlı nın jipiyle gidiyor not alsınlar i… bide şey etsinler Çarmıhlı nın jipiyle orda bir görüşmeler yapıyorlar anahtar orası bütün işler orda bitiyor pazarlıklar orda oluyor pazarlıklar hep orda oluyor " dediği Durmuş Ali'nin “Ergenekon hikayesi filan var ya “, “Onu Amerika Bush emir vermiş”, İbrahim'in “O izin verdi de peki Veli Küçük ün o ... soruşturma yapılması iznini kim verdi abi " dediği Durmuş Ali'nin “Hocam s… et şimdi sen onu ya asıl mesele burda o bu operasyonu Bush un istemesi Tayyip ten Tayyip te gelip burda onu yapması " dediği görülmüştür.

Tape No:6835, 20.3.08 günü Neriman AYDIN-X bayan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman’nın “Yoksa Başkomutanla başka plan mı yapıyorsun " dediği Durmuş Ali'nin “Vallahi işte o da başka bir plan yapıyor üçünün arasında bir pinpon topu " dediği Neriman'nın “Abin de diyor ki bu fotoğrafları bir türlü göremedik dedik yok " dediği Durmuş Ali'nin “Ama ablacım sen de desene ki görevedir ... “,”“Noyan falan döndü mü abla " dediği Neriman’nın “Noyan Eğirdir de amcası Özel Kuvvet " dediği Durmuş Ali'nin “Bu hafta sonu falan dönüyor herhalde önümüzdeki hafta " dediği Neriman’nın “Amcası çok selamları var dünde Mehmet Ali Çelebi nin var selamı “ , “Ondan sonra dediler ki o dedi ki Çelebi amcama mesaj atamıyorum beni bağışlasın hani saygısızlık yapmak istemiyorum dedi siz iletir misiniz dedi aslında ben çok isterim dedi ben dedim peki hadi öyle olsun hiyerarşiye uyalım ellerinden öpüyorlar senin çok " dediği Durmuş Ali'nin “Sağolsunlar gözlerinden öpüyorum onların " dediği Neriman’nın “Noyan da Özel Kuvvet seçmelerin de bunu epeyce bir sıkıştırmışlar aradı bizi Pazar günü valla diyor dayandım Kemal amcana “ . “İnşallah sayende amcaları valla sayende hep sen onlara idol oldun örnek oldun gıptayla seni izliyorlar " dediği görülmüştür.

Tape No:6836, 20.3.08 günü Cengaver ile yaptığı telefon görüşmesinde; Cengaver’in:” Abi bu Veysel iti ben takip ediyor yanında iki tane çakal var” , “Depoya gidemiyorum abi ne yapayım emrini bekliyorum üstlerine mi gideyim yoksa " dediği Durmuş Ali'nin “Yok çık yukarı geri oğlum sen " dediği Cengaver’in: “Depoya girmiyim demi abi” , ” Deponun önüne hiç gitmiyim oralarda dolaşıyorum o zaman senden emir bekliyorum abi " dediği görülmüştür.

Tape No:6837, 20.3.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in ” Devletin devlet işbaşında olunca işler kolay. " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet Abi öyle aynen öyle baba.” " " dediği Kemal 'in ” Herkes nöbetini tutunca esas devletin görevlilerinin yaptığını herkes yapınca işler güzel oluyor. Devlet zaten böyle bişeydir yani devlet soyut bir kavramdır aynen melekler gibi Cebrail var mıdır vardır ama biz Cebrail i görmeyiz ama Cebrail Allah tan emirleri peygamberlere getiren melektir. " dediği Durmuş Ali'nin ” Cebrail bizi görüyor ama. " dediği Kemal 'in “Bütün işler bütün işler sizin üzerinize kaldı. " dediği Durmuş Ali'nin ” Kalsın abi kalsın ... gelen yapacak. " dediği Kemal 'in “Canım benim Başkomutandan en aşağıya kadar herkese sonsuz minnettarlığımız var. " dediği Durmuş Ali'nin “Eyvallah abi. Ercüment ne yapıyor Abi haber alıyor musun? " dediği Kemal 'in “Tamam mı? Canım benim öbür hafta heralde gideceğim Ercüment e. " dediği görülmüştür.

Tape No:6838, 20.3.08 günü Neriman AYDIN-X Bayanile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman’nın Siz dediniz biz boynumuz kıldan incedir “ , ” Siz durursan dururken başka yerden de avukat bulacak halimiz yoktur böyle birşey zaten abin diyordu ki kardeşlerim birini bize işaret etseler di vekaletlerimiz onlarda bulunsa hani herhangi birşey olur " dediği Durmuş Ali'nin ” Bir yandan da şey sıkıştırıyor en üstteki sıkıştırıyor " dediği Neriman’nın “Evet durması gerekiyor " dediği Durmuş Ali'nin “Yani bütün ihalelerde bana kaldığı için “ , “İşte ajans orası baya bir zor duruma düştü bu sıralar “, “Yani onu biraz kalkındırmaya çalışıyoruz “ , “Çünkü ajans elimiz ayağımız bizim " dediği Neriman’nın “Şu Fenerbahçe menerbahçe azıcık birşey vermiyor mu ?” , ” Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihalelerinden paraları götürdüler " dediği Durmuş Ali'nin “Ablacım malesef vermezler " dediği Neriman'nın ” Sıcak mısınız soğuk musunuz " dediği Durmuş Ali'nin “Islak ve soğuk " dediği Neriman'nın “İ"nşallah ben de o güne kadar 200 lira ... abini abine dedim ki yani 200 lira adama 1 Trilyon borcu var öbürü sen şu hocaya söyle dedim adam gibi çalışsın ürünleri üretsin çabuk ay ay nasıl gülüyor diyor ki doğru söyle parayı ihtiyacımız var dedim Allah ım yarabbim Ajans ihtiyacı var herkesin yayın evi battı yetişin " dediği görülmüştür.

Tape No:6840, 21.3.08 günü Şuayip Ö… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Şuayip’in” Valalan ben işte dün bi arkadaşlarla 30 kadar arkadaşla toplantı yaptık " dediği Durmuş Ali'nin ” Hı toplantı iyi geçmiş her halde anladığım kadarıylada Şuayip “Evet arkadaşlar bu iş bitti başkanım bittireceğiz diyorlar o kadar azimliler işte sende gerekeni yap diyorlar bizde gerekeni yapalım dedim tamam müsterih olun sizde bi sıkıntı olmaz dedik " dediği Durmuş Ali'nin ” Evelallah evelallah yani bu iş bitti başkanım " dediği Şuayip” Bizde o gözle bakıyoruz " dediği Durmuş Ali'nin  :” Bu iş bitti yani bu iş bitti Türkiye de artık böyle birileri. Yapmayacak oturduğu yerden " dediği Şuayip” Valla ondan sonrada alıp götürmesinler sonra “, ” Ergenekona dâhil diye " dediği görülmüştür.

Tape No:6842, 24.3.08 günü Aycan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Bu şeyi diyorum ki şu hani bahsettiğim dosya varya “, ” Onu böyle kısa başlıklar halinde vermeye başlasak mı acaba hani o şeyin korktuğu dosyalar diye “, " dediği Aycan’ın “Yedi dosyayı mı " dediği Durmuş Ali'nin “Tayyip in korktuğu dosyalar Aycan’ın “Şuan da beklet onu " dediği Durmuş Ali'nin “Bekletelim tamam abi " dediği Aycan’ın “Beklet " dediği Durmuş Ali'nin “Biraz daha beklesin o " dediği Aycan’ın“Yakında seninle beni de alacaklar zaten içeriye " dediği Durmuş Ali'nin “Abi zaten ben kıyıdan kıyıdan gidiyorum yani bekçiye bile denk gelmeyim tuttuğunu götürüyorlar sen karşıdasın heralde abi " dediği görülmüştür.

Tape No:6843, 26.3.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman'nın “Ankara da da çok koşturuyorlar yargıtay falan herkes " dediği Durmuş Ali'nin “Hı herkes koşturuyor abla ya İstanbul da da çok koşturuyorlarmış “ , “Ergenekon mergenekon diye " dediği Neriman'nın  : “Öyle mi ergenekon onları çarpsın " dediği Durmuş Ali'nin “Yav hükümeti yiyecek bu fos hikaye ya " dediği Neriman'nın ”Eyvallah aynen öyle canım benim ne var ne yok yakında mısın uzakta mısın " dediği Durmuş Ali'nin “Yani şeyin durumuna bağlı işte bir numaranın durumuna bağlı “ , “ “Seyahatte biliyorsun “ , “Muhtemelen herhalde döneriz biz eğer dönersek uğrarız zaten de yanına “ , “Kaçıcam firarimi verin dedim yani “ , ” Ama Kıbrıs yerinden oynadı biliyor musun Paşa gelince yani " dediği Neriman'nın “Sonra derler ki şey neydi o asena operasyonu " dediği Durmuş Ali'nin “Aman abla onların gücü yetmez öyle şeylere aklı da yetmez “ , “Aytekin ne yapıyor Aytekin den ses soluk yok " dediği Neriman'nın “Evet Alman bankacılığı ve Alman mali sistemini inşallah kurmak istiyoruz burda da “ , “Onlarla ilgili çalışmalarını sonuna getirdi çok özür diliyor senden çok sevgileri var orada diğer faaliyetlerine devam ediyor herkesi alt üst ediyor yani haberin olsun “ ,” “Aleyküm selam çocuklarda öpüyor teğmenlerde öpüyorlar sizleri ellerinizden " dediği Durmuş Ali'nin “Geleceğin komutanları onlar ya valla yani " dediği Neriman'nın “Eyvallah valla bilmem artık görevleri çok ağır diyorum ki bu işte benim de emeğim var size habire çay kahve taşıyorum vallahi hesabını sorarım sizden gülüyorlar " dediği görülmüştür.

Tape: 6844, 27.3.08 günü İsmet Z… ile yaptığı telefon görüşmesinde; İsmet’in “Abi piyadenin kabesi orda biz bizim amacımız ne yani AMAÇ ŞEY DEĞİL Mİ TEĞMENLERİMİZ DEĞİL Mİ SUBAYLAR DEĞİL Mİ?”, ” Yani orası önemli abi ben onun için orayı istiyorum " dediği Durmuş Ali'nin “Tabiki anladım " dediği İsmet’in ” O TEĞMENLER HARP OKULUNDAN BOŞ GELİYORLAR DOLDULAR BİLİYORSUN SİSTEMİ”, “Orda biraz toparlamak onları onlara biraz idealist yapmak o işte " dediği Durmuş Ali'nin “Doğru doğru İsmet yani hakkaten bu tarafıyla çok haklısın abiciğim “, “Tamam bütün düşüncem değişti yani " dediği İsmet’in: “EVET YANİ YOKSA BAŞKA YANİ HEP YAZIYORSUN İŞTE SUBAY SUBAY SUBAY HARP OKULUNDA BOZULANI ORDA DÜZELTECEĞİZ EN ÖNEMLİSİ DE PİYADE SUBAYI ABİ " dediği Durmuş Ali'nin “Kesinlikle doğru söylüyorsun " dediği İsmet’in “KEŞKE ELİMİZDE OLSA BİR TANE TANKÇI BİR TANEDE TOPÇU ARKADAŞIMIZ OLSADA ONLARIDA ORALARDA İŞTE GÖREVLENDİRSEK “, ” Yani öyle aynı bilinç aynı bilinç düzeyinde olsa yani bu öbür numara orda bozulsa yani “ , “Tabi abi yani ben onun için istiyorum yani söylemeyecektim ama yani asıl amacım o benim abi " dediği Durmuş Ali'nin “Yani biz o zaman yakın oluruz abiciğim " dediği İsmet’in “O zaten abi yoluna girdi gidiyor bir şekilde gider yani “, “Ama bir taşla iki kuş vurmak lazım yani demi hem o görevi yapmak lazım hemde bu görevi yapmak lazım " dediği Durmuş Ali'nin “Doğru söylüyorsun kesinlikle abi İsmet’in “Ben 1. Orduda olursam teğmenlere ulaşamamki " dediği Durmuş Ali'nin “Doğru söylüyorsun " dediği İsmet’in “Astsubaylara ulaşamamki “, “Tabi tabi yani orda bizzat orda işte o konferanslar monferanslar işte bir hazırlığımızda biliyorsun sizin orda yazıyoruz çiziyoruz yani bir dosyamız oluştu orda “, ”Bir arşivimiz oluştu onları uygun bir dille yani orda daha rahat yazıyoruz ama onlara biraz daha siyaset bölümünü şey edip gerçekleri yani anlatmak o şekilde herhalde biraz düzeltiriz gibime geliyor abi " dediği Durmuş Ali'nin “Kesinlikle abiciğim biraz değil bayağı yani bayağı ya " dediği İsmet’in: “Yani o konuda gönüllüyüm anlatacağız öyle teğmenlere yani “, “Yo ben yine dersime geldim abi öğrencilerimi bırakmıyorum “ , “Burda ölçüyorum kapatılsınmı kapatılmasınmı “, ” Önce bir soruyorum şu bir gerçek yüzde 50 yüzde 50 çıkıyor bak hep " dediği Durmuş Ali'nin “Vallaha mı? " dediği İsmet’in “Sayıyorumda yani vallahi sınıfları 15 sınıfım var sonra bir konuşma yapıyorum yüzde 10 a düşüyor abi “ , “İyi iyi yüzde 40 bak abi her konuşmam yüzde 40 etkisi var bak “, “Olmazmı abiciğim ya yani benim üzerimde yüzde 100 oldu şuan”, " dediği Durmuş Ali'nin “Ya bu gezi güzel oldu değil mi İsmet? " dediği İsmet’in “Güzel oldu birde indi havaalanından mı indi toplantıdan mı çıktı senin sloganlarla karşıladı vatandaşların bir kısmı 50 kişilik bir grup “, “Ordu Milletin Namusudur diyorlar " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet abi ya İsmet acayip şeylere öncülük yapıyoruz ya bakma yani “, “Yani hep birlikte çok güzel şeyler yapıyoruz aslında ya” , “Yani bu Mustafa Kemalin askerleriyiz varya acayip herkesin diline dolandı artık “, “ “Evet afişler o keza şeye ÖZKÖK Paşayada şey yaptılar “, ”Bizim o Mustafa Kemalin askerleriyiz afişi varya " dediği görülmüştür.

Tape No:6845, 27.3.08 günü Fikret G… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Fikret’in “ Hatice hanım şey posterleri göndermiş oraya afişleri “, “Abi diyor sizin afişler diyor kapışılıyor burda dağıttık diyor yarın imza günü varmış demin aradı beni ee o çok bayağı bi zeki bir çocuktu o şey diyor kalemide kuvvetli benimde çok sevdiğim bir insandır Zonguldaklı hemşehrim üstelik " dediği Durmuş Ali'nin ” Şimdi o çok teşekkür ederim abi o afişlerden bugün yine yolladık biz " dediği Fikret’in“Ferit beye üzüldüm ya Ferit bey bizim bu Talat Paşa Komitesinde bir Ferit bey vardı ya bizim " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet evet abi evet " dediği Fikret’in “Yani bu nereye varacak artık bunu bilmiyorum bizim arkadaşlar diyorki sıra sana geliyor diyorlar " dediği Durmuş Ali'nin “Abi hergün bizi sevenler mi sevmeyenler mi diyeyim onlar neyse “ , “Arıyorlar ya almadılar mı daha filan diyorlar " dediği Fikret’in “Keşke alsalar keşke alsalar “, “Bir laf vardır hani galip sayılırım yolda mağlup diye bir laf var hani biliyor musun “ , “KELLE KOPARACAĞIZ " dediği Durmuş Ali'nin “Kesinlikle abi " dediği Fikret’in “Koparacağız inşallah kelle " dediği Durmuş Ali'nin ”YANİ AZ KALDI ABİ “ , “E bugün bir yazı yayınladık abi yazdım bir yazı Lozan laik ee Laiklik Lozanı Delmek mi diye " dediği görülmüştür.

Tape No:6847, 31.3.08 günü Ümit S… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ümit’in” He ya akşam bide şeyle görüştüler ya Şeyh le meyhle “, “Haşim baba da ordaydı ulen dedim ne oluyor bir ayak oyunu mu çıkacak burda " dediği Durmuş Ali'nin  : “Basılıyor muyuz ne oluyoruz " dediği ümitin “Vallahi billahi yarın şeyde yetmiyor bize türban da yetmiyor çarşafa gireceğiz anasını satayım " dediği görülmüştür.

Tape No:6850, 4.4.08 günü Ümit S… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ümit’in” Değil mi valla şimdi Turan Çömez beni arar nerden biliyorsun bu Avşar dövüşünü şerefsiz gece gitmiş yurda Tayyip kızdı niye bana haber vermedin diye " dediği Durmuş Ali'nin “Tabi kızar " dediği Ümit’in “Bende gelirdim bende gelirdim “, “Ondan sonra havluları attılar birbirine “, ” Ya o… çocukları o kız yurdundan gece kız alıp götürüyorlar hocam ya “, ” Biliyorum ya haberim var benim yani haberim var derken tahmin ediyorum Tayyip çok sinirlendi " dediği Durmuş Ali'nin “O… çocuğu bunlar ya hemde resmi plakalı araçlarla ya " dediği Ümit’in” Yaparlar abi yaparlar şerefsizler " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi onların fotoğraflarını daha dökmedik ortaya hele dur”, “Duruyor duruyor adam bir tekme yiyor nerden geldiğini anlayamıyor tam rahat ettim dediği anda " dediği Ümit’in ” Evet bakınıyor etrafa buna kim gaz veriyor hakkaten diyorum biri gaz veriyor haa " dediği Durmuş Ali'nin “Ya buna gaz veren yakınındaki o Amerikanın danışmanları var ya “, “Sen diyor konuş Tayyip diyor biz askeriyeyi sıkıştırırız onlara diyor uçak vermeyiz bilmem ne vermeyiz mühimmat vermeyiz filan ayağına yatıyorlar hocam bilmiyorlar ki Türk Ordusuna hiç birinin iplediği yok “ , ” Bitkileri daha doğrusu onlardan çay yaptırıyordum turist otobüsleri orda kuyruktaydı ya vallahi ya " dediği ümit’in “Baba ne işin vardı senin matbaaya döndün orda devam edeydin haa " dediği Durmuş Ali'nin “Abi işte o da atamayla geldik oraya da rotasyona uğradık anasını satayım " dediği görülmüştür.

Tape No:6851, 9.4.08 günü Neriman AYDIN-X Bayan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman’nın “ Bizi satıyorsunuz derler buna onun ayaklarından öpüyoruz kurban oluruz ona Allah onu bu memlekete baş etsin bu devlete “ , ” Çok ediyşor inşallah bir ilaç milaç işte tedavi uygularlarsa durdururuz seni sorup duruyor tabi orda çarşaflı hanımlar sağlık hizmeti almaya gelmişler Hacettepeye bunlar ne dedi annem bunlar Atatürke başkaldıranlar dedim anne dedim yakında BUNLARI KESECEĞİZ DEDİM ”, ” Çelebi çok önemli bir bilgi verdi onu kaleme alacağım ama alıyorum bir iki sayfa tutacak ablası kahramanım ona sana gönderdiğimiz en son Harbiye ile ilgili şeye ekleyeceğiz ama çok dehşet bir şey rezalet yani rezalet yani ne sen duy nede ben söyleyim rezalet bir şey belkide biliyorsunuzdur " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi elindeki ürünler kaç ürün var abla " dediği Neriman'nın “Ablası çok slayt gönderdi bana o slaytı sana vereceğim Flaş Diske almış onu sana gönderebilinim verdikleride var geleceksen elden vereyim nasıl istersen birde onlar ile birlikte sana birde bu işi abin söyleyecek işte bunu hazırlayalım dedik yazım olarak bir yol çizelim dedik nasıl olursa nasıl olacak bunda kimi bulundurmamız lazım Ercümentin yanında siz Devlet olarak yani " dediği Durmuş Ali'nin “Yani şu aşamada onun yanında birini bulundurmak çok riskli " dediği Neriman'nın “Kablama Kablama gibi değil yani Volkan KABLAMA gibi değilde " dediği Durmuş Ali'nin “Değil değil bunu geldiğimizde daha detaylı konuşalım telefonda şey değil “, “Çalışsın ablacım sırası gelen çalışacak öyle tekneye binerim diye beklemeyecek “ , ” Çocuklardan ne haber ablam iyiler mi " dediği Neriman'nın ” çocuklar iyiler hafta sonu Noyan aradı " dediği Durmuş Ali'nin “Ne yapmışlar " dediği Neriman'nın “Biz iyi iyiyim dedi öbür bizim bir Teğmen vardı o da kazanamamış Eren “, O Deha Paşa ile onun şelyi vardı iritibatı var Reha Paşa aynı zamanda hemşehrisi Trabzonlu “ , ” Çok da çalışmış dedim olsun gene çalışmasına devam etsin Noyana sende o da ikiniz de Noyan biliyor mu sonucu bilmiyor mu bilmiyorum hiç “ , “Bende söylemedim hiç bir şey o Ereni sordum teyze kazanamadı dedi olsun çalışmaya devam etsin dedim ben Çelebide çalışıyor amcası o çok çalışıyor Çelebi bir şey söylemedi bende söylemedim “ , " dediği Durmuş Ali'nin “Yanlış anlamayın hemen ev değiştireceğiz pozisyon değiştireceğiz " dediği görülmüştür.

Tape No:6848, 31.3.08 günü Aycan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Aycan’ın “Valla iyim sağol sen dosyaları yayınlamaya başlayabilirsin artık " dediği Durmuş Ali'nin ”Yani bugünden itibaren koyayım onu diyorsun " dediği Aycan’ın “Evet Durmuş Ali'nin “Tamam abi ona başlıkla Tayyip i bekleyen tehlike mi diyeyim “, “Yoksa Tayyip in korkuları mı " dediği Aycan’ın “Tayyip in 7 korkusu de " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam abi hiç yorum filan katmıyorum “, “Sadece başlığı Tayyip i bekleyen Tayyip in korktuğu dosyalar diye " dediği Aycan’ın “Tayyip in dosyaları de " dediği Durmuş Ali'nin “Aynen onları yayınlamaya başlayım " dediği Aycan’ın “Anladım bu Lozan hikayesi ne oldu tuttu mu baya “, ” Evet ama yargılanmaları kelimesi var bir tane de o işte onun için diyorum dosyayı aç artık diye " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam bugünden itibaren yayınlamaya başlayalım o zaman " dediği görülmüştür.

Tape No:6852, 10.4.08 günü Yılmaz D… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Yılmaz’ın” Şuan da onunla vakit ayıracak durumum yok bir de bir de size şöyle bir şey sorayım son AKP nin üç hükümet kurdu biliyorsunuz “, “Birisi Abdullah GÜL ikisi de Tayyip ERDOĞAN ın “, ” Benim gördüğüm kadarıyla ulaşabildiğim kadarıyla bu son üç hükümette mason bakan yok “, “Bilderberg üyesi olduğunu biliyoruz işte Amerika nın onu geleceğin başbakanı olarak Türkiye de yetiştirdiğini biliyoruz “ , ” Falan filan onların hepsini tam biliyoruz da söylenti başka mesela Abdüllatif ŞENER in de işte Rotaryanlara gidip oradan plaket falan aldı işte masonlağa mı alıştırılıyor falan dedi bu öylenti başka “, “Sanki Türkiye de ki son dönemde gördüğümüz laik antilaik türban kavgaları vesaire bu içinde bulunduğumuz kavgalar sanki altında bir masonlarla mason olmayanların kavgası var gibi gözüküyor bana çünkü biliyoruz ki CHP hep şundan şikayet ediyor ve doğrudur inanıyoruz başka kaynaklarda gösteriyor “ , “Şimdi acaba diyorum bu benim görüşüm tezim bu Tayyip ERDOĞAN ın hükümetleri yalnız kendileri mason bakan koymadıkları gibi hükümete acaba devletin içindeki üst düzey bürokrat masonlarıda mı işlerinden ettiler bu kavganın altında yatan asıl o mu " dediği Durmuş Ali'nin 2”Hocam bu kavganın altında yatan asıl o olduğunu ben pek düşünmüyorum sebebine gelince de şu şimdi bu adamlar zaten mason localarının desteği ile geldiler " dediği Yılmaz’ın “Şunda Ali bey müttefikiz yani mason olsun olmasın bunlar ABD nin AB nin emrindeki kişiler “, ” Oradan kaynaklanıyorlar oradan destek alıyorlar ve onların buyruklarını yerine getiriyorlar onda hiçbir kuşkumuz yok ama bundan öncekiler de öyleydi Ecevit de öyleydi Mesut YILMAZ da öyleydi “, ” Öyleydi ama onlarda ABD ciydi ve son dönemde AB cide oldular ama üstüne üstlük birde resmen kanıtlanmış masonlar kabinede hükümette yer alıyordu şimdi bunlarda ABD ci AB ci ama bunların hükümetlerinde mason gözükmüyor bunların hükümetlerinde tarikatçılar var işte nakşibendi tarikatı yok bilmem ne tarıkatının adamları var " dediği Durmuş Ali'nin ” Hocam bunların bence masonlar bu şeyi şöyle kurduklarını düşünüyorum ben bu oyunu bir Osmanlıcılık projeleri var “ ,”Malum şimdi tıpkı o Osmanlı sarayı gibi bir şey oluşturacaklar bunlar ve hatırlarsanız Bush Türkiye ye geldiğinde Dolmabahçe Sarayında ben o görüntüleri bulucam da televizyon kanallarındaki arkadaşlarımdan istettim onu Bush şeye dedi ki Tayyip ERDOĞAN a sen neden burada çalışma ofisi yapmıyorsun burayı burada neden oturmuyorsun dedi ve Tayyip ERDOĞAN sadece bir tebessüm ederek sustu ama o hani beden dili diye tutturuyor ya habire şey Tayyip ERDOĞAN o beden dili sanki yav Bush bunu şimdi söylemenin ne gereği vardı zamanı geldiğinde söyleseydik gibiydi " dediği Yılmaz’ın “Yani ona da sıra gelecek " dediği Durmuş Ali'nin “Evet şimdi masonlar böyle bir sanki bir saltanat hazırladılar ama kendileri bu işin içinde görünmemekle birlikte kendi ellerindeki adamları oturtturdular biliyorsunuz sonradan da o padişahların şeyhülislarım filan hepsi masondu " dediği Yılmaz’ın ” Evet ama neden yakın zamana kadar hep etkileri vardı resmen mason olanları bakan yapıyorlar başbakan yapıyorlardı da son 7-8 senedir neden devlet yönetiminde resmen masonlar yok " dediği Durmuş Ali'nin “Hocam bunun nedenini de ben şöyle düşünüyorum 7-8 sene öncesine kadar devleti tasviye etmek gibi bir din devletine kaymak gibi yani İslam Türkiye ye kaymak gibi bir aleniyet yoktu o zamana kadar biz hep zannediyorduk ki bu başımızdakiler mason mason ama bunlar Cumhuriyet i koruyan adamlar işte “, “En azından devleti koruyorlar filan diye düşünüyorduk biz aslında bu 7-8 yıldır da geldiğimiz noktada bir gördük ki bu adamlar devleti yani Türkiye Cumhuriyet ini tasviye edip bir İslam Türkiye yaratmak Cumhuriyet i ve devleti söküp atacaklar Cumhuriyet ve devletin olmadığı bir İslam Türkiye oluşturacaklar bunun isminin de böyle olduğunu bu hükümettekilere ve dergahlara çok yakın olan birkaç insanın zikrettiğini duydum ben İslam Türkiye Türkiye nin adının bu olacağı söyleniyor yani o Anadolu federe devleti filan diyorlardı İslam devleti filan diye bunlar değil Cumhuriyet i ve devleti çıkarıyorlar İslam Türkiye olarak koyacaklarını söylüyorlar Türkiye nin adını şimdi bunlar bu Türkiye yi Cumhuriyet i tasviye etmede doğal olarak ta bunları getirdiler masonlar daha bir geri plana çekildiler hem kendilerini garantiye aldıklarını düşünüyorum ben " dediği Yılmaz’ın “Türkiye de masonlara karşı hiçbir tavır olmadı " dediği Durmuş Ali'nin “Tabi tavır olmadı ama " dediği Yılmaz’ın “Bakma siz kitap yazdınız işte bunlar onlar için çok ta önemli değil onları ürkütecek olaylar değil Türkiye çapında halkın dikkatini çekecek halkın nefretini çekecek masonlara karşı bir duyarlılık yok çünkü bunu muhalefette seslendirmedi çünkü muhalefetin içinde de masonlar vardı hep hala da vardır “ , “Ben onu çözmeye çalışıyorum sizin elinizde yakın zamanda ki masonlarla ilgili devlette bulunan hükümette bulunanlarla ilgili belge yok öyle mi " dediği Durmuş Ali'nin “Hocam var ben onları derleyip size yollayabilirim isterseniz de “, “Tayyip in hükümetinde var hocam " dediği Yılmaz’ın” Şimdi aklınıza gelen isim var mı mesela Ali BABACAN ı söylediniz şüpheleniliyor diye " dediği Durmuş Ali'nin “Yani o çok güçlü ihtimal olduğu söyleniliyor da ama Abdullah GÜL ün mason olduğu bunun kayıtları var “, “Abdullah GÜL ün hiç düşünülmeyen bir adam " dediği Yılmaz’ın “Yani CFR nin üyesidir diyeceksiniz Bilderberg üyesidir diyeceksiniz o küresel çetenin üyesi olduğunu göstereceksiniz yoksa Hintli olsa ne olacaktı peki Hint asıllı olsa ne olacaktı ki değil mi " dediği Durmuş Ali'nin “Yani Türkiye ye ne kaybettirir yada ne kazandırır " dediği Yılmaz’ın “Veya ben geçenlerde bir yerde de söyledim toplantıda dedim ki çok iyi incelemeler yapıldı bağımsız bilim adamları tarafından Tayyip ERDOĞAN ın anne ve baba tarafından 7 değil 77 göbek Türk oğlu Türk olduğu kanıtlandı “, “Saf kan Türk ee ne değişirdi Ali bey " dediği Durmuş Ali'nin “Hiçbir şey değişmezdi " dediği Yılmaz’ın “Ben gene aynı söylemimi söyleyecektim kendisi AB nin uşağıdır ABD nin uşağıdır " dediği Durmuş Ali'nin “Ha mesele bu yani " dediği Yılmaz’ın “Yani o Türk olmuş Yahudi olmuş Hintli olmuş banane yani onun için Ergun POYRAZ ın araştırmalarına asla ciddiye almadım almıyorum ama şu nedenle sözünü ettim o böyle bulaştıracak birşey söyleyip duruyor ya işte Musa nın çocuklarında yok evvela Rum diyor sora Yahudi diyor ne diyeceğini de bilmiyor “ , “Ve çok abuk subuk bir kitaptır yani onun araştırmayla ilgisi yok “ , “O kitap nasıl çok sattı onu da sizden öğrenmek isterim ayrıca fakat orada mason demiyor öyle bir bilgisi olsaydı onu kullanırdı veya ona kim yazdırtmışsa öyle 3 ayda da 1 ayda da 3 kitap çıktı 1 ayda da biliyorsunuz siz yazarsınız 3 kitap yazmak mümkün mü " dediği Durmuş Ali'nin “4 kitap filan çıktı 4 kitap filan çıktı hocam yani 1 ay içerisinde mümkün değil " dediği Yılmaz’ın “Çıkar mı siz yazarsınız o yazdığınız araştırma kitabını 1 ayda yazın bakalım bir tane nasıl oluyor " dediği Durmuş Ali'nin “Yani süper zeka olsanız da bunlar mümkün değil yani öyle bir yetenek yok " dediği Yılmaz’ın “Onları okuyacaksınız notlar çıkartacaksınız sonra bir araya getireceksiniz kurgulayacaksınız olur mu öyle şey “, ”... adamı kimin adına çalışıyor ne yazıyor da o abuk subuk kitapların amacı neydi fakat çok sattırdılar Ali bey o kitabı o kitapları " dediği Durmuş Ali'nin “Biz zaten 2. kitaptan itibaren ben dedim ki artık Ergun POYRAZ ı buraya sokmuyoruz yayın evine ve bizim yayın eviyle ismi zikredilmeyecek bu adamın yani bize de onu öneren bir çok sevdiğimiz bir dostumuz vardı sizden iyi olmasın onu kırmadığımız için biz o kitapları yayınladık ve sonra Ergun POYRAZ la ben biraz incelediğimde altından milli görüşün çıktığını gördüm “,  :” Şimdi ben bunu anlatamıyorum Amerikancılarla birlikte Ankara da bir böyle bir grup var buna o buzoğlu filan hani avukat Buzoğlu dahi Hablemitoğlu nun avukatıydı biliyorsunuz “, “O gruplar böyle güya MHP ..... bu adamlar ama şiddetli bir Amerikacı olan olduklarına emin olduğum ve somut şeylerini bildiğim adamlar bunlar böyle işte Ergun POYRAZ ı kahraman bir adam gibi aman ne de güzel şeyler yazıyor gibi el birliğiyle bir yerden bir şeyler geliyor yazıyorlar ve yayınlıyorlar bu hükümetle de AKP ile de çok sıkı ilişkileri olan adamlar bunlar " dediği Yılmaz’ın” Bakın işe bakın bu o zaman Ergun POYRAZ zavallı bu oyunları da görmedi belki de " dediği Durmuş Ali'nin “Hayır Ergun POYRAZ bu bizzat iyi oyunların içinde ve gören adam " dediği Yılmaz’ın “Gören adam bilerek oo " dediği Durmuş Ali'nin “Tabi yani bu bilerek o işin içinde ve ben şuna şahidim Ergun POYRAZ Türklere de Türk ordusuna da çok afedersiniz ana avrat söven adam “ , ” Hocam şeyin Erbakan tayfasının milli görüşçüler bu kitabı her tarafa adam saldılar ve bütün kitap evlerine özellikle gidip soruyorlar alıyorlar bu adamlar “, “Evet aynen onlar ve şeye Tayyip ERDOĞAN a yani aba altından sopa gösterdiler bir nevi bunu bir tehdit unsuru olarak kullandılar bizim ulusalcıyım diyenlerde bu tezgaha düşüyor aman şeyi aldılar da nasıl da Ergun POYRAZ ı içeride Ergenekondan tutuyorlar filan diyorlar yani ne alakası var " dediği Yılmaz’ın: “Bağlasalardı diyecektim ki bu senin yaptığına dünyada ve heryerde Türkiyede de antisemitizm derler Yahudi düşmanlığı derler bunun bizimle ne işi var bir insan hem Rum hem Yahudi nasıl oluyor nasıl sen böyle saçmalıyorsun soracaktım ama çok ta canım sıkkındı bağlamadılar " dediği Durmuş Ali'nin “Hocam evet dediğim gibi bu adam bile Avrupada ki milli görüşün para kaynaklarından sorumlu ekonomisinden sorumlu onların toparlanmasından sorumlu bir adamdı bu “, “Evet ve aslında bütün bunların müsebibi Şener ERUYGUR dur “, “Aynen öyle oldu hocam fakat orada bir sanıyorum belki fark etmişsinizdir başka birşey daha oldu Ergun POYRAZ ı bu Şener ERUYGUR yazı yazmıştı ve koruma altına almıştı " dediği Yılmaz’ın” Ergun POYRAZ ı " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet Şener ERUYGUR koruma altına almıştı yani askerler koruyordu bunu " dediği Yılmaz’ın ” Evet öyle söylendi Jandarmalar koruyormuş " dediği Durmuş Ali'nin “Tabi Jandarmalar koruyor onu 24 saat nöbet tutuyorlar “ , :” Hocam yani bunların aslında böyle kahraman yapıyorlar dediğiniz gibi ve habire işte başka şeyleri çıkarıyorlar ortaya ama asıl ben her yerde de bütün konuşmalarımda da tekrar ediyorum bunu eğer bu hükümet bu kadar babayiğitse bu adamın hiçbir şeyine bakmayalım sadece banka hesaplarına bir bakalım " dediği Yılmaz’ın “Peki bu niye yapılmıyor Ali bey sizce bu şeyin görevi yargının görevi Savcının görevi " dediği Durmuş Ali'nin ”Bence de yazıklar olsun onların görmemesi mümkün değil eğer bu banka hesapları kontrol edilirse Türkiye de şu milli görüşçüyüm diyenlerin hükümette dahil buna hepsinin ipliği pazara çıkacaktır " dediği Yılmaz’ın “Yani onun için zaten kendilerine karşı bir harekette yok öyle bir şeyde yok eleştirende yok onun için öyle bir endişeleri kaygıları yok ben sanki böyle bir kavga varmış gibi alttan aldı böyle bir kavga varmış gibi hissediyorum yani ne oldu birden bakıyoruz diğer bakanlar kuruluna yarısı mason yarısı mason geliyor geliyor geliyor birden ney kesiliyor ve şeyde de durmadan tabi onu elimizde belge yok o aranırsa bulunur da fakat şunu biliyoruz kabataslak kendi adamlarını getirdiler devlete kendi adamlarını koydular diye Deniz BAYKAL bas bas bağırıyor canı yanmış gibi “ , “Demek ki o eski bürokratlar gitti müsteşarlar gitti daire başkanları genel müdürler gitti bu gidenler büyük bir olasılıkla çünkü eskilerini biliyoruz onların bazılarının listeleri de var bizde “ ,  :” Onlar da mason demek ki bunlar masonları temizlediler “, “Çünkü birden nasıl oluyor birden Abdüllatif ŞENER i sanki Tayyip e alternatif olarak ortaya çıkarma çabaları ve Abdüllatif ŞENER in de masonculuk oynaması bana sanki bu tezi güçlendiriyor demek ki bu masonları temizledi öyleyse onun karşısına bir mason çıkartacakları mı gibi geliyor “, “Bilmiyorum yani oyun içinde bu çok basit bir laik antilaik işi değil ama Ali bey “, “Yani bu türban mürban işin hikayesi de altta neler oluyor hangi çıkarlar bölüşülemedi hangi paylaşım yapılamadı nerede kavga çıktı çünkü bakın şu önemli değil mi Ali bey TÜSİAD bile TÜSİAD bile bu hükümete karşı laflar söylemeye başladı olacak şey değil “, “Seçimlerden önce AKP ye oy vereceğini söyledi “, “Seçim olalı daha 5 ay var 5 ay da ne oldu da neler değişti de hükümete karşı laflar etmeye başladı TÜSİAD eğer TÜSİAD ki onların kimlerden oluştuğunu siz biliyorsunuz onlar hep o güçlü merkezlerin adamları doğal olarak " dediği Durmuş Ali'nin “Bu TÜSİAD Tayyip ERDOĞAN a karşı ama Yunanistan la iyi olması KOÇ un çok işine yarayan bir adam “, “Acaba Koçla TÜSİAD ın arasında da bir kopukluk mu başladı " dediği Yılmaz’ın “Yo onlar bölünmezler biliyorsunuz bilmiyorum ama bakın şimdi sizin bu söylediğiniz de ilginçtir TÜSİAD şeyin bu hükümetin Yunanistan la iyi ilişkiler kurması " dediği görülmüştür.

Tape No:6853, 14.4.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman'nın “Çelebi komutan vardı diyoki Neriman teyze kötü şeyler oluyo harbiyede niye oğlum kötü şey oldu mu Neriman teyze iyi şey demek bizim için diyo " dediği Durmuş Ali'nin ”Ne olmuş ne olmuş " dediği Neriman'nın “Ne oldu diyo komutanlar diyo baş bu paşa habire ba harbiyeye baskın yapıyo diyo yalnız ortalıkta öğrencileri kaçırıyomuş komutanlar birini görür de bir şey sorar diye valla paşa girer biyerden bu öğrencileri bulur çıkarır dedim bilemem artık " dediği Durmuş Ali'nin “Sanki onların gittiği yeri o bilmiyor " dediği Neriman'nın “ Bilmiyolar sanki dedim öyle biraz güldük senin kulaklarını çınlattık " dediği Durmuş Ali'nin “ Bide yani kardeşinin üstüne yıktıkları işler " dediği Neriman'nın ” Okudum kandili kandile fitili kandil olursan dedi fitil olursun aşkolsun ya şu kandili bide ben göriyim ya oraya turistik gezi düzenlemiyor musunuz ya turizm acentası olarak yok mu sizin turizm acentası falan " dediği Durmuş Ali'nin “Paşa okumuş ya bugün sabah çekti hemen beni ya “, “Bu ne dedi koordinatları vermemişsin dedi " dediği görülmüştür.

Tape No:6854, 14.4.08 günü Nilgün A… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Eee bu önümüzdeki günlerde Türkiye ye gelecek “, “ Kendi işlemleriyle de ilgili bakaya kalmış " dediği Nilgün’ün” Üniversite mezunu mu " dediği görülmüştür.

Tape No:6855, 14.4.08 günü Nilgün A… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Şimdi eee bir yıllık anlaşmalar var bir de hazırlık yaptık Mehmetcik Vakfı yararına konserler yapacağız çeşitli illerde “, “ Eee yani onun için istedik bir yıl erteleyebilir miyiz acaba diye " dediği Nilgün’ün” Ee tamam onu getirdiği takdirde ertelemesi olur zaten yurt dışında çalışma izni ve oturma izni olduğuna dair yani bi yerde çalışıyor mu peki “ " dediği Durmuş Ali'nin “ Eee orada işte çalışıyor gözüküyor evet " dediği Nilgün’ün” Onu getirdiği takdirde ertelemesi olur " dediği görülmüştür.

Tape No:6856, 14.4.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “İbrahim bu çocuğun gelişi tamam gelsin kimse " dediği İbrahim'in “Havaalanında sorun yok değil mi " dediği Durmuş Ali'nin “Hayır yok işte kaldırüırdım şimdi onu " dediği İbrahim'in “Geldiği zaman şubeyemi gelecek direk " dediği Durmuş Ali'nin “Yok bana gelecek direk İbo " dediği İbrahim'in “Şimdi onun ertelenme durumu asla olamıyor yani o bir ertelenme olayı asla olamıyor sadece eee şeyden yaptırmaya çalışacağız onu o orada çalışma izin belgesi alma ne yapıp yapıp alsın alsın onunla bi şeyler yapma ihtimalimiz var yani tamam mı Ankara ya gideceğim onun için " dediği Durmuş Ali'nin  : “Ha yani gerekli sıkıyı ver oradan o şeyi alsın o belgeyi alır almazda ben Ankara ya gideceğim yani onun hiç yapılma ihtimali yok yani “ , “Yani hiç yaptık Ankara dan yapacağız başka altarnatifi yok yapabilm " dediği görülmüştür.

Tape No:6858, 15.4.08 günü Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde; Hüseyin’in” İyi yiyim iyi geldimi sana o şeyler " dediği Durmuş Ali'nin ” Ben henüz geldim daha yok gelmedi şimdi onları arayacağım " dediği Hüseyin’in”Bi baskı yap “, “Organize et toplantılar var " dediği Durmuş Ali'nin Tamam ben şimdi " dediği görülmüştür.

Tape No:6860, 15.4.08 günü Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Tamam şimdi şey yapacam verecem telefonu " dediği Hüseyin’in “Yani bugün kitap mitap satma abi boş ver bu işlere bak " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam kitap mitap satmıyorum onla uğraşmıyorum zaten yak ne diyeceğim sana bu Can PAKER'i biliyor musun " dediği Hüseyin’in” O… çocuğunun teki SOROS'un adamı " dediği Durmuş Ali'nin “Hah tamam şimdi bunun fotoğrafları geldi bana” , Şu içeri alınan herifler varya hani Ergenekon diye " dediği Hüseyin’in “Tamam mı manşete çektik hiç olmazsa devam ettiriz onu " dediği Durmuş Ali'nin “Hani şeyin hani o Kuvai Milliye çalışması filan yapıyorlar bunlar şeyde Maltepe de bir barakada”, ” Bu heriflerin hepsi böyle karenin içinde hocam bütün o SOROS çular " dediği Hüseyin’in “Notuda varmı notu " dediği Durmuş Ali'nin “Notlarını ben yazacağım onun " dediği görülmüştür.

Tape No:6861, 15.4.08 günü Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Tamam şimdi fotoğrafları yolluyorum size bakabiliyor musun " dediği Hüseyin’in” Şeyden haber geldi mi " dediği Durmuş Ali'nin ” Nerden? Çubukludan " ,” Çubukluyu bekliyorum birazdan gelecek o da " dediği Hüseyin’in “Tamam ali bey tamam Ali bey " dediği Durmuş Ali'nin ” Bi kaç fotoğraf yolluyorum bakın enteresan " dediği görülmüştür.

Tape No:6862, 15.4.08 günü Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “İnşallah, şey Ankaradaki şeyden onay çıktı Kıbrısla ilgili “, “Kıbrıs Kıbrıs abi o Kızılay " dediği Hüseyin’in “Yaşa be Ali bey büyük iş becerdin ha, vallahi billahi “Onaylamışlar yazısını yazmışlar “ , “Bir iki güne şeyde olur dedi Kıbrısta dedi yazı " dediği Hüseyin’in “Tamam fiyatları nasıl alacağız Ali bey " dediği Durmuş Ali'nin “Bir de şey var Hüseyin BEYAZIT duydunmu bu ismi " dediği Hüseyin’in “Duymadım abi konuşuruz onu bir ara yüzyüze gelince tamam " dediği görülmüştür.

Tape No:6863, 15.4.08 günü İsmet Z… ile yaptığı telefon görüşmesinde; İsmet’in “Evet evet ya ama bunların artık birazda şuna benzetiyorum artık heralde gidecekleri kapı açacakları .... kalmadı “, “Ne oldu konuştunuz mu abi konuştunuz mu şeyle kim o çocuğun " dediği Durmuş Ali'nin “İşte o bakacak vaziyete çokta ilgilendi sağol ya o da sağolsun çok ilgilendi yani sağolsun kızcağız " dediği İsmet’in: “Çok iyi bir arkadaştır istersen seni şeyle de görüştürür ben de görüşeyim o yani kendini aşan birşey varsa Askerlik Şube Başkanıyla da görüşür ama yapılacak birşey varsa zaten o yapacak yani " dediği Durmuş Ali'nin ”Projeler hayata geçecek abicim “, ” Geçen gün dediğin oldu biliyor musun ?”, “Hani demiştin ya böyle böyle Emniyet İçişleri Bakanlığından soracaklar hani Kuvayi Milliye filan hikayesi " dediği İsmet’in “Ya ben onu valla hocanın şeyi gibi bindiğin dalı keserler diye benim içime mi doğdu ne oldu hayırdır abi “,” Ne bileyim ben abicim 1000 tane müfettiş yollamışlar gene “, “Bize yayın evine gelmişler " dediği İsmet’in “Hı ne yapmışlar yayın evinde “, “Yani bu şey davasıyla mı ilgili malum davayla mı ilgili " dediği Durmuş Ali'nin “Hayır oranın kuruluşuyla ilgili " dediği İsmet’in “Evet evet işte sen o kendi büyüklerine sor abi onların amacı ne diye haber ver “, ”Haber vermeden gitme yani " dediği Durmuş Ali'nin “Yok canım tabi ki ya yok yani öyle birşey yapmam zaten yapamam da “, ” O susacak bu susacak ne olacak abicim ya yani sadece cepheye sürülürken mi biz olucaz " dediği İsmet’in” O adamlar birşeylere bulaşmışlar bu milletten devletten öne geçip kendilerince birilerinin adına bir iş yapmaya kalkışmışlarsa " dediği Durmuş Ali'nin ” Çeksinler cezalarını abicim " dediği İsmet’in ” Hesabını verirler ama tabi ben kullanıldıklarını tahmin ediyorum yani “ , “Vallahi malum oluyor e bir de biliyorsun artık ben sahipsiz değilim yani sana söylemiştim en son gelişimde “, “Götürmüştük ya Ayteni için yerlere insan denize düşen yılana sarılır diye “ , “Ondan sonra habire şimdi haldır haldır arıyormuş gelsin falan diye tamam mı bizim arkadaş söylüyor devre arkadaşı şeyde ki “ , “Ya dedim ben nereye gideyim şey için yetiştiririm abi ya diyor ben on senedir gidiyorum diyor beni bir gün diyor muhabbete çağırmadı seni her gördüğünde seni soruyor muhabbete isterim ben onu diyor diyor” , “Yalnız Rıfat ..... gibi bir adam heralde ha böyle şeyi yok yani konuşmuştuk o Ayten i götürdüğümüzde işte vatandaşların hepsine çok kızıyor çok şey ediyor yani küfür eder derecesinde küfür etmez de onlar yani Rıfat hoca gibi Ankara lı Rıfat hoca varya ..... öyle bir adam yani aydın bir adam yani öyle şeyi yok yani öyle ucuz bir şey değil yani öyle bir insan sonra bir ara sana bahsederim geldiğinde bakarız abi nedir ne değildir arkasında kim var nedir “ , “Ama ben bazen merak etmiyorum değilim ama en başında ben sana söyledim abi ben hiçbir şeyi merak etmiyorum dedim canın sağolsun insan bazen ama öyle yazı yazmışsın ki abi nerelere gidiyorsun oralara buralara falan birilerini uçaklara bindirip alıyorsun götürüyorsun bir yerlerde kahve içiriyorsun lan kime çatmışız acaba dedim “, “Yok abi hani ifade tarzı böyle şey ki .... oraya gidiyoruz işte ..... ediyoruz falan alla Allah diyorum ya bu adam arada bir şey diyor falan filan ama acaba dedim bilmediğim birşey mi var " dediği Durmuş Ali'nin “Bilmediklerini gelince anlatırım İsmet im ayıpsın " dediği İsmet’in “Yok be abi yok hiç hiç anlatma abi boş ne kadar az kişi ne insanı bilirse o kadar iyi yanlış mı düşünüyorum abi “ " dediği Durmuş Ali'nin “Doğru söylüyorsun " dediği İsmet’in “Doğru söylüyorum abi bu ülkede çünkü her an herşey olabilir " dediği görülmüştür.

Tape No:6864, 16.4.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” Bu şeyin Cezanın işini kısmen halleüik şimdi o ya bugün geliyormuş “, “Tamam ben şeyle görüştüm Yeşilköydeki gerekli olanlarla “ , “Tamam mı rahatlıkla giriş yapacak " dediği İbrahim'in “Tamam çocuklar alır zaten havaalanından onu " dediği Durmuş Ali'nin ” Ya çocukların alması birşey değil girerken alırlarsa nah alırlar onu " dediği İbrahim'in “Ya sen demedinmi daha önce sıkıntı yok diye " dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam işte halleüim onu " dediği görülmüşütür

Tape No:6865, 19.4.08 günü Neriman AYDIN ile şüphelinin yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman'nın “Ablası Deniz bana bir ileti atmış, Neriman teyze şey burda bir sigorta şirketinden ben bir teklif aldım ama benim işimle ilgili bir gelişme varmı, dedimki biraz beklemeni istiyorum çünkü Kızılayın Avrupa yakasındaki şubelerden birine koyacağız seni, gerekli girişimleri yaptık şimdi onun görüşmeleri yapılıyor, sonucunu bildireceğim ben sana ama olumlu olacak inşallah “, ” İyiyim iyiyim ablam sağolasın, çok teşekkür ederim, akşama seninkiler vardı Çelebi ile " dediği Durmuş Ali'nin “Kim, Çelebi ile Noyan mı? " dediği Neriman'nın “Yok Çelebi ile Kemal abin " dediği Durmuş Ali'nin ”Ablacım, onlar bak bide Askeri hiyerarşiyi bilen insanlar, eşşeklik yapmasın Çelebi kalkıp servisi kendi yapsın, çömeze bak ya " dediği Neriman'nın “ İşte o ekmek olmamış, o susamlıymış, bunu verin falan, olur dedim Kandildede böyle seçiyor insanlar şimdi ekmeği Gabarda " dediği Durmuş Ali'nin “Susamın tanesini bulamıyor insanlar orda " dediği Neriman'nın “Bende dedim can atıyorum gideyim Gabara Kandile bende şu çocuklara yardım edeyim diye siz burda ekmek beğenmiyorsunuz, eğer bunu söylemezsem Kahramana görürsünüz ne olur söyleme diyorlar “ , ” Yok dedim Kahraman benden her hafta rapor alıyor dedim bunların durumu nasıl diye, şimdi dedim ben nasıl rapora yalan yazayım, hiç yalan olurmu dedim, yoksa hemen tespit ederler dedim zaten dinliyorlar minliyorlar, en iyisi dedim onlar tespit etmeden ben doğrusunu yazayım dedim, ya canım benim işte böyle ya ablası “ , “İşte o ha o Remiye ERYILMAZ neyse biraz bununla konuştuk sohbet ettik Remiye teyze neler oluyor dedim biraz anlatsana dedim koskoca amiral eşisin dedim “ , ”Ne var ne yok dedim ne yapıyor bizim nöbetçimiz dedim nasıl durum bu nöbetçilerin emekli hanımları ne yaparlar dedim emekli hanımlar ... hiç bi işe yaramaz nasılsa dedim şu gün şu toplumsal haberi okuyacaklar dedim ... daki Ali ÖZOĞLU Hatice BAHTİYAR sırayla aşağıya doğru bir güzel insanlar yazıyor ki dedim orayı okuyacaklar dedim bak bizde dedim emek veriyoruz çalışıyoruz dedim” , “Ne kadar rahatsızlar dedim Yaşar Paşadan he ne yapsın dedim neler yapıyo dedim her anda bir iş yapıyo her anda her dakikada evinde uyumuyo dedim 30 Ağustos 2006 dan beri belki daha öncesinden de beri he neden rahatsızlar bana bi söyler misin işte ne bileyim çok yumuşak diyolar işte çok güzel mones huylu diyolarda nasıl olması gerek bir askerin dedim hiç yazılarını okuyo musunuz dedim Türk Silahlı Kuvvetlerinin sitesine girip bu paşa eşleri bu asker eşleri bunların çocukları buralara hiç bakmazlar mı dedim Paşa ne diyo Türk Silahlı Kuvvetleri ne diyo bu siyaset karşısındaki tavrı tarzı nedir devleti nasıl koruyor hiç bakmazlar mı yok Nerimancım dedi oralara bakmazlar dedi onlar” , “Evet evet evet dua ediyorum Nerimancım Allah muvaffak etsin hepinizi bu yolda mücadele veren herkesi en çok dedim duayı paşaya gönder başkomutana gönder o çok muhteşem bi insan Allah onu milletimize saş etsin dedim bütün dualarınız bu yolda olsun dedim onu Allah dedim bir istiridyede inciyi koruduğu gibi büyüttü korudu dedim o müthiş bi ilmin sahibi dedim ona çok dua gönderin paşa kadınlarına da aynen böyle söyleyebilirsin dedim yakında hiç boş vakitleri olmayacağını harıl harıl çalışacaklarını böyle o okul bu okul gezeceklerini oma bilen insan gezer yapar bunu dedim onlara görev verecez dedim hepsi yüksek okul mezunu dedim hep yazacaklar çizecekler dedim kitap hazırlayacaklar biraz onu fiştikledim " dediği Durmuş Ali'nin ” Bu hipapçılar falan var abla biliyosun hani “ , “Şimdi bu çocuklarla buraya geldiğimden beri biraz vakit geçiriyorum öyle “ , ” Yalnız bu çocukların yaptığı parçaları filan dinliyo musun?” " dediği Neriman'nın ” Yok dinlemiyolar anlamı " dediği Durmuş Ali'nin ” Anlamıyormuş anlamaya niye çalışmadın kardeşim ortaokul mezunu anlıyor sen niye anlamıyorsun " dediği Neriman'nın “Yetişmemiz lazım Çelebi diyoki Neriman teyze okuyan subaylar diyo yazınızı son yazınızı işte aaa İnönü de mi diye böyle olurmu Çelebi buda mı falan burda yazılanlar doğru mu diye yorum yapmışlar Çelebi de demişki orda yazan insan yolda gösteriyor hangi kitapları okuyacağınızı da mesala suikasti alın okuyun Hatay meselesini alın okuyun orda bakın yolda var aslında size yolda gösteriyo birer birer alın bunların hepsi nutukta da var dedim diyor çıkarın bakın ne yapmış Atayla İnönü İnönü ne yapmış " dediği Durmuş Ali'nin “Hiç bişey okumalarına gerek yok Nutuğu okusunlar o senin yazdıklarının ne anlama geldiğini anlarlar " dediği Neriman'nın “Yani bütün şeyimiz çabamız buyda milleti orda haşlıyoduk biliyosun bide kitap okusunlar Noyan diyoki ablası amcası Kırmızı Beyaz okuyorum dağda " dediği Durmuş Ali'nin ” Ooo ne güzel aferin .. " dediği Neriman'nın “Dedimki ya amca a ya şu amcanın şimdi gözüne girdin ha dedim Eğridir in dağlarında kitap okuyasan Kırmızı Beyaz tamam mesele yok valla okuyom Neriman teyze dedi herkese de okutturuyom dedi " dediği Durmuş Ali'nin “Valla okuyorsa güzel işte tamam valla Noyan yırttı yani şimdilik " dediği Neriman'nın “ Kitap okuyan lazım bana kitap okumuyosanız arkadaşlık yapma " dediği Durmuş Ali'nin “VALLA BENİM ÇOCUKLARA HEPSİNE MECBUR KOŞUYORUM ya en az iki kitap olacak çantasında “, “İlkinde mırın kırın ettiler abi yani o şartları biliyosun filan öyle yok dedim yok yok yok sıçtırmayın şartına vurulduğunuzda yaralı yatacaksınız kitap okuyacaksınız kitap okuyacaksınız o zaman " dediği görülmüştür.

Tape No:6866, 21.4.08 günü Maruf Ş… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Ceza işte o geldi onunla konuştuk biraz, ne yapmaları gerektiğini falan anlattık onlara, ondan sonra konser verdi o” , “ Çok güzel güzelde sloganlar attırda valla milltet” , “ Dedimgüzel ya oooo, yanri bardaki konserinde bile o ordakilerin hepsi abi giriş 300 dolar adambaşı yani para babası abicim, o heriflere bile varya Tayyibe küfür ettirdi ya “ " dediği görülmüştür.

Tape No:6868, 7.5.08 günü Durmuş Ali ÖZOĞLU-İbrahim ile Mehmet K…arasındaki telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Şimdi bizim şu hani Size Güveniyoruz afişleri var ya”, “Onlardan Türkiye’nin her tarafına dağıtıyoruz “, “Eııı şeylere duvarlara yapıştırıyoruz “, “Duvarlara duvarlara afiş yapıştırıyoruz onları “ , “1000 tane de sana yolluyoruz Urfa sana ait " dediği Mehmet'in “1000 tane çok ya " dediği Durmuş Ali'nin “500 tane “ , “Antepte var haa İbrahim diyor ki Antep’te ona ait diyor " dediği Mehmet'in “Antep o zaman şeye gönderin bizim Siyami hoca var ya " dediği Durmuş Ali'nin “Peki Diyarbakır’da kim var mı kimse bak İbrahim diyor ki orda da var diyor Mehmet'in “Orda da arkadaşlarımız varda biraz aktif değiller “, “Yani bu son durumlardan dolayı aktif değiller “, ” Valla uzun boylu bir şey olmaz uzun boylu bir şey bu bölgede olmaz yapma şansımız sıfır” , “Tabi tabi yani bayağı bir çekiniyo millet telefon açmaya dahi korkuyo " dediği İbrahim'in “Haa sen şimdi bak sana Urfa’ya gönderecem tamam mı o askeri afişler var ya hani tankın üstünde bayrakla beraber tamam mı ondan 1000 tane ilk önce sen ordan falan başla Gürsele gidecen emniyet müdürüne “, “Yardımcı değil onlara diyeceksinki bunlar oraya afişler asılacak haberin olsun bu kadar birşey konuşmayacan”, “Sadece bu kadar haberin olsun biüi Muraüa yardım eder sana eleman zaten sorun olmaz Savcıyla Savcıyla görüştünmü sen " dediği Mehmet'in “Tabi tabi onlarla görüşüyorum “, “Onların bi şeysi yok yani bu işte” " dediği İbrahim'in ” Biliyorum Mehmet hepsini biliyoruz “, “Sende sağol bütün doğuya sen dağıtacan ondan sonra senden isteyecekler bütün bütün 14 vilayete senden isteyecekler " dediği görülmüştür.

Tape No:7444, 26.5.08 günü Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun telefonundan Hatice BAHTİYAR’ın Kenan ile görüşmesinde; Kenan’ın ”Ben o binada üst üst katlar falan zannediyordum ” dediği , Hatice'nin " ” Yok yok yukarı dediğim şeyde Valilikte bi ayrı bi ofisimiz var yani yayınevi hakkıda orda ”, ” Ha ha tabi burası özel yani kimse bilmiyo ya burayı “, ”Burası karargah Hı hı ” dediği , kenanın ” Anladım tamam o zaman” dediği görülmüştür.

Tape No: 6869, 29.05.08 günü Hatice BAHTİYAR–Atilla Ç… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Atilla’nın “Ha şey Denktaş bey ayın 7 sinde geliyo haberin olsun " dediği Durmuş Ali'nin “Dün burdaydı " dediği Atilla’nın” Ha dün ART nin Çırağanda şeyi vardı ben gidemedim işte o kuruluş 10 cu kuruluş yıldönümü ondan sonra fenada olmamış işte bazı şeyler söylemiş etmiş falan hikaye tabi gerisi Mustafa ÖZBEK zaten iyiki gitmedim gitsem zaten sikecem o eşekoğlu eşeğin ağzını " dediği Durmuş Ali'nin “Mustafa ÖZBEK şeyle GTP ye yakınız destek veririz filan demiş Kıbrısta verir " dediği Atilla’nın “Ee verir görmedin mi biz ordayken gazte... “ , “Oğlunada şey burdaki şeyin yönetim kurulu başkanlığını vermiş işte ART nin " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi o yaptığı antlaşmaları ben bi yayınlıyacam durun komtanım “, “Mecliste yaptığı antlaşmaları,Komtanım o telefonları kapalı ya arayamıyo “, “Telefonları kapalı ya arayamıyoruz komtanım " dediği Atilla’nın “Hazır kart alsın bitane canım Allah Allah odamı yasak “ , ” Çatalcadan alırız dur ben birazı önümüzdeki ayın ... Kıbrısa söylim ordanda şey gelsin yanlız o şeye Kıbrısa şeye kitap gönderecez söyle “, ” Yani daha netleşmedi işte 1 hafta sonra bi muayeneye daha gidicez yani o şeyinizi ayarlayında bana söyleyin bikaçgün önceden bende şeye söylim açayım Çatalcayada o adamdan birazcık kitap satalım ona”, “20 Temmuz önceside zaten tam dik oturur kitapta şey zaten sözüde var onun “, ” Bide o şey neydi Aylin hanıma telefon telefon edecem aklında olsun oraya kitap gönderelimde o seninde konştuk bi 100-200 tane oda birazcık şey yapsın “, : “Kıbrısa dağıtım yapıp sattırıp işte 1-2 ay sonra parası dönüyo garanti onlar nasıl olsa " dediği görülmüştür.

Tape No:6870, 31.5.08 günü Kemal AYDIN, Noyan, Mehmet Ali ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in ” Şimdi bende çıktım komutanlada oturdular beni bekliyorlar “, ” Mehmet Ali Komutanla Noyan Komtan beni bekliyorlar “ , “Bende yeni geldim şimdi onlarda çayları söylemiş beni bekliyorlar “ , “Yok evde değil dışardayız akşam evde “ , “Bizzat bizim yaşamamız Devlet için elzemdir aynen Ömer Kenan kardeşime aynen söylesin dedim hiç bir mahsuru yok sende tabi sen ordaysan bi görüşsün bi mahsuru yok “ , “Şimdi ben Ömere Ömere anlayacağı dilde söyledim “ , “Anlayacağı dilde burda söyledim o zeki bir oğlandır o Tayyip Erdoğana yakın bir oğlan “, ” Aa şeyi ama ben ona söyledim o akıllı bir oğlandır benide sever bizi ben ona söyledim o anladı “ , “Tamam tamam Ömer anlatır ben onun için dün sana ulaşamadım sen önce seni aradım sonra Hatice kardeşimi " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi Kenan felan ordaki arkadaşlarımız biraz şey çekimser konuşabilirler yani açık vermemek adına “ , ” Ben oluyum orda tamam abi " dediği Kemal 'in “ Ablasıda diyor ablasıda diyor ona ki Neriman ablası Jetle falan uçabilir misin her şeyle uçarım diyo gene gene Fatih stadında 10 Binlerce insana Mustafa Kemali anlattı ve Ne Mutlu Türkim Diyene bağırttırttı statta !” " dediği noyannın “Yani yani bu tabi yaptığınız şeyler çok kutsal şeyler Ali amca " dediği Durmuş Ali'nin “Sağol sağol " dediği Noyananın “Bizde bizde sizin izinizden gelemeye çalışıyoruz Kemala amcamın sizin ellerinizde yorularak Hakkaten müthiş bir konuma geldiğimizi düşünüyoruz " dediği Durmuş Ali'nin “Dahada dahada geleceksiniz sizler akıllı ve zekisiniz vatanseversiniz her şeyden öte Mustafa Kemalin Askerisiniz “, “Biz nöbeti devredecez onun için sağlam ve sıkısınız yani noyanın “Nöbeti devralmaya hazırız biz Ali amca Hatice ablam nasıl iyimi " dediği Durmuş Ali'nin “İyi oda oda çalışıyo koşturmaca içinde oda yani işte mulum acayip bir yoğunluk içinde oda " dediği noyanın “Kurslar iyi Ali amca 27 Haziranda işte kurayı çekiyoruz bakalım ilk defa heyacanımız var " dediği Durmuş Ali'nin “Öylemi hadi hayırlısı olsun noyanın “Tabi nereye olsa nereye olsu tabi can atıyoruz gitmek için ...” , “Yok yok şöyle değil şimdi Özel Kuvvetlere hazırlanıyoruz tabi Özel Kuvvetler için rahat bi şekilde hazırlanacağımız bi yer yani kafamın hem sadece Tankçılıkla ilgili görevleri yapılan bi yer mesala Komtanlarım bahsediyorlar işte bazı yerlerde rahat edemiyoruz diyorlar ekstra görevler oluyo diyorlar “, , “İlmen ... hem Özel Kuvvetlere hemde inşallah Kurmaylık için çalışacaz yani " dediği Durmuş Ali'nin “Kurmaylığa hazırlanıyorsun demi " dediği noyanın : “Tabi kesinlikle " dediği Durmuş Ali'nin “Kurmaylığı ihmal etmeyinde " dediği noyanın “Kesinlikle yani Kemal amcamında şeyi var iki elim yakanızda olur diyo " dediği Durmuş Ali'nin “, “Doğru söylüyo valla “, “Yani siz kurmay olmazsanız olamazsanız biz nöbeti kime devredecez " dediği noyanın ” Evet biz onun için zaten onun için olmak durumundayız hem hemde onun için olmak durumundayız " dediği Durmuş Ali'nin “Yani yani mutlaka olmanız gerekiyor olursunuzda " dediği noyanın ” Sizde vaktiniz olduğu zaman geliyosunuz uykunuzdan feregat ediyorsunuz " dediği Durmuş Ali'nin ” Ya ne demek ne demek " dediği noyanın “Ailenizden sosyal ... feragat ediyorsunuz " dediği " dediği Durmuş Ali'nin “Onlar feda olsun " dediği noyanın “Bize müthiş evet müthiş bazı tabi geliştik yani bunu görüyoruz çünkü yaptığımız arkadaşlarla diyalog yapıyoruz kimi zaman oturup insanlarla anlatıyoruz bazı şeyleri onlarda farkına varıyorlar bazı şeylerin " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet " dediği noyanın “Hissediyoruz biraz hazır olduğumuzu hissediyoruz " dediği Durmuş Ali'nin ” Şimdi Noyan şunu asla unutmayın ve bunu arkadaşlarınızada mümkün olduğuncada anlatın hissettirin askerlik sadece üniformaylada olmuyo " dediği noyanın bunu tasdiklediği Durmuş Ali'nin “ Kışlada görev yapmakla olmuyor yani sizler Kurmay olacaksınız en iyi asker olacaksınız günü geldiğinde o üniformayı üzerinizden çıkartmanız gerektiğinde çıkartıp gene askerliğe devam edeceksiniz " dediği noyanın tasdiklediği Durmuş Ali'nin ” Bu devlet ve bu " dediği noyanın ” Onu kesinlikle yaparız yani ona günüllüyüz en günüllülerden en önde gidenleriz biz yani öyle olmak isteriz biz zaten vatan için evet " dediği Durmuş Ali'nin “Çünkü bu Devlet bu Devlet ve bu ordu böyle ayakta durur böyle yaşar bu millet böyle yaşıyor " dediği noyanın tasdiklediği Durmuş Ali'nin “Yani sadece Kışladakilerle yürümüyo bu iş “ , “Elbette orası çok önemli ama böyle bu tarafıda önemli çok önemli görevler verilecektir " dediği noyanın “Evet Kutsal vatan görevini en meşekkatli şekilde ayakta en güzel şekilde ayakta tutacak şekilde bunla yapıyorlar dediğini gibi onlar yapıyorlar " dediği Durmuş Ali'nin “Elbette elbette yani Devletin bir çok unsuru var " dediği noyanın ”Onlar varki Devlet var Ali amca onlar varki Devlet var onlar varki vatan var yani " dediği Durmuş Ali'nin ” Bütün Dünyada bu değişmez kural Noyancım bütün Dünyada değişmez kural niye bu hainler habire saldırıyo Derin Devlet Derin Devlet hikayelerine işte bunun için çünkü " dediği noyanın “Evet kesinlikle çünkü onu çökertmeye çalışıyorlar o zaman zaten bizim sonumuz olur “, “Evet Ali amca zaten şöyle deyişte var Devlet derin olduğu kadar Devlettir öyle bir iş var yani " dediği Mehmet alinin “Sağolun bizde sizden feyz alıp gereğini yapacağımızdan emin olabilirsiniz Ali amca " dediği Durmuş Ali'nin ” Sizin içinizde var zaten bize hiç gerek bile yok " dediği Mehmet alinin ” Bizim içimizde vardı ama biraz kirletmişlerdi Ali abi sayenizde " dediği Durmuş Ali'nin “Biz bizler elimizden geleni yapacaz sizde yapacaksınız sizden sonrakileri yetiştireceksiniz " dediği Mehmet alinin “Evet siz bizim şansımız oldunuz bizde başkalarının şansı olacaz Ali amca " dediği Durmuş Ali'nin “Kesinlikle ona inanıyorum " dediği Durmuş Ali'nin “Gözlerinden öpüyorum Memet Alicim Noyanı sana emanet ediyorum " dediği Durmuş Ali'nin ”Özellikle emanet ediyorum " dediği Mehmet alinin “Baş üstüne " dediği Durmuş Ali'nin “ Noyan’ın biraz daha böyle ayaklarının yere basması lazım " dediği görülmüştür.

Tape No:6872, 4.6.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “Ders çalışıyorduk Mehmet ali de gelmiş de hafta çarşamba içinde çıkıyor,”,  : “Çıktık işte onu da bıraktım okula bende öyle geldim yeni 15 dakika oldu " dediği Durmuş Ali'nin “Oh ne güzel ya ne güzel vallaha ya " dediği Kemal 'in “Gene ders çalıştık geldi işte " dediği Durmuş Ali'nin  : “Abi Allah kolaylık versin ya " dediği Kemal 'in “Amin görevlerimiz, bizim ki, bizim ki kolay zoru işi olanların ki " dediği Kemal 'in ” Lozan anlaşmasını yok mu sayacaz, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yok mu sayacaz, onu saymaya kalkanların a… koyacaz, ben bana bir görev düşerse ben amlarına koyacam " dediği Durmuş Ali'nin Büyük görev sana düşecek abi " dediği Kemal 'in ” Yok başka bir şey anlatmıyordu onun için Mustafa Kemal in devletini yıktırtmayacağız, Mustafa Kemal in kurallanını bozdurtmayacağız yemin olsun, yoksa mezar taşı arama " dediği Durmuş Ali'nin “Kemal abi dünkü şeyde brifingde bir raporlar koydum ortaya,”, , “evet abi birinde diyor ki 15 milyon kürt vatandaşımız var diyor, tayyip erdoğan söylüyor bunu, " dediği Kemal 'in ”a… koyduğumun i… " dediği Durmuş Ali'nin “6 ay sonra diyor ki 25 milyon ee, kütr vatandaşımız var diyor, " dediği Kemal 'in bir 6 ay daha geçerse 50 milyon " dediği Durmuş Ali'nin “ananı avradını s… nasıl arttı be i… " dediği Kemal 'in “a... kodumun oğlu " dediği Durmuş Ali'nin “hadi bunu söyledi bunu kabul ettik,bu kadar bunu dinleyen pezevenkler, " dediği Kemal 'in “onu dinleyenlerin a… koyayım,”,” hep trt de 24 saat yayın falan bu işler o zaman ulus devlet nerde, lozan antlaşması nerde, o zaman türkiye cumhuriyeti devleti nerde, mustafa kemal in devletini başka türlü ortadan kaldıramadılar değil mi öyle ilkeler öyle esaslar koydu ki,onu ona kurban olayım,tamam üniter devlet,ulus devlet,laik devlet sonra anayasaya koyduğu değiştirilemez maddeler,sonra da türk silahlı kuvvetleridir iç ve dış düşmanlara karşı koruyacak demesi ilahi taraftan aldığı şeylerle nasıl yaptı bu işi onu yıkamıyorlar deyim o… dölleri anasını s… oğulları o avrupa birliğini onların başına geçirmek bizim boynumuzun borcu olsun " dediği Durmuş Ali'nin “Amin dün Paşa şey diyor bu çocuğu iyi koruyun öyle bir Brifing verdim ki abi “, “ Hepsinin gözleri fal taşı gibi açıldı” , , “Dün orda bir sürü Generaller var onlara en son dedim ki Köye gidip te sandalyeyi Köy meydanına atıp nasıl Türk olduğunu anlatmayacaksınız kimseye " dediği Kemal 'in “ bu nasıl iş ya hı o…. dölleri diye diye kürt sorunu kürt kardeşlerimis kürt realitesi güneydoğu meselesi anasını s… oğulları 69 yıldır o büyük adamın ölümünden beri diye diye bu hale getirdiler bunların hepsinin anasını s… bizim boynumuzun borcu olsun " dediği Durmuş Ali'nin “Ben olayım çünkü yani bizim çocuklar mütavizidir onlar kibar davranır ve yani şey yapmazlar çok renkte vermezler çok değil hiç renk vermezler onlar " dediği Kemal 'in “Ben sana söyledim Ömer anladı beni o Zeki bir oğlandır ben ona Hasan ile beraber Hasan yanımdaydı beraber ben Ömere Devlet olmazsa hiç birşey olmaz Devlet yaşamalıdır dedim “ , “Devleti yaşatmak herkesin görevidir Ömer dedim Tamam abi dedi Sen o ol sen söyleyeceklerini söylersin " dediği Durmuş Ali'nin “Yani işi şansa bırakmayalım çünkü bizim çocuklar nerde duracaklarını bilmezler " dediği Kemal 'in ” Devlet yaşamalı " dediği Durmuş Ali'nin “Birde benim baskım var üstlerinde yani her taraftan eziliyor çocuklar ne bileyim işte böylede olmazsa başka türlü olmuyor abi benimde üstümde başka baskı var işte " dediği Kemal 'in “İnşallah canım benim bundan sonrası hep aydınlık 30 Ağustos 2006 " dediği Durmuş Ali'nin “Eyvallah abi eyvallah " dediği Kemal 'in “Hiç güneş doğmuştur şimdi parlıyor çok parlak güneşli günleri göreceğiz " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi bu Kızılay ile ilgili bazı şeyler geldi bana bilgiler onları geldiğimde paylaşırız Hasan Kardeşim ile de paylaşırız

Tape No:6873, 10.6.08 günü Okan B…. (binbaşı) ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ İsterseniz ALMAN VAKIFLARINDAN da üzerini tamamlayabiliriz onun " dediği Okan’ın” Alman Vakıflarından diyorsunuz " dediği Durmuş Ali'nin “YİNE HAPLEMİTOĞLUNUN EVET " dediği Okan’ın “O da aynı fiyata olacak her halde " dediği Durmuş Ali'nin “Tabi tabi tabi ki " dediği Okan’ın” Peki biraz daha bir şey yapamayız çünkü bayağı yüklü kitap ala..şimdi biz bu tür kitapları tespit ettiğimiz kitapları toplu halde alıyoruz çünkü bunun peşi sırada gelecek özellikle gittiğimiz yerlerde ve şeyde yani maddi durumu kötü olan yerlerde özellikle dağıtıyoruz " dediği Durmuş Ali'nin “Anladım şimdi onu ben size on üç yapayım " dediği Okan’ın:” Ben bir Komutanımın emrini alim şimdi söylediğiniz fiyatı bir iletiyim ona göre şimdi tabi size karşı da mahçub olmamak da şey değil " dediği görülmüştür.

Tape No:6874, 23.6.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet'in “Şimdi 19 Mayıs üniversitesinde “, ”Orda Rektörlük seçimi olmuş üç tane aday giren varda biri iki üç birin sicili bozuk bana gelen bilgi “, “Bir tanesi Doktor kendisi üçüncü sırada “ , “Erzurum lu millet .... “ , “Bu adama yardımcı olma durumuz olabilir mi ? " dediği Durmuş Ali'nin “Ne zaman bunların şeyleri seçimleri " dediği Mehmet'in “Bunların seçimleri olmuş daha Cumhurbaşkanına gitmemiş “, “Not almadım araçtaydım iki üç sefer beni aradılar “, ” Şimdi birinci adamın sicili bozuk onun olması ...” , “Şimdi olacak olan iki veya üçtür bizim desteklediğimiz aday üçüncü sırada " dediği Durmuş Ali'nin ” Üçüncü sıradamı o “ , “Eee peki onun ismini felan bana bir şey yapsana Mehmet " dediği Mehmet'in “ERDAL AĞAR " dediği görülmüştür.

d-Örgütsel İrtibatlar

değiştir

Şüpheli Neriman AYDIN’dan el konulan 7 nolu CD incelendiğinde;

bel1.doc isimli word dosyasında; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 130 sayfadan ibaret olduğu görülmüş olup,

Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada;

Teyzesi Merhaba,

Öncelikle ilk dönemi başarıyla bitirmene sevindik, tebrik ediyoruz seni .. Aile fertlerine özel selamlarımızı gönderiyoruz...

Tereddütlerini geldiğinde Kemal Amcanla, benimle paylaşabilirsin...Ancak ekteki bilgilerin eksiği var fazlası yok... Hepsi doğru...

Yalnız Büyük İsrail demeği unutmuş sunumu hazırlayan.. Teyzesi bütün amaç Büyük israil için...

Bu düşünceyi yaşanan bir hadise ile anlatalım:

İsrail kurulduğunda israil Cumhurbaşkanı Weizmann Amerikayı ziyaret eder, Trumanla bir görüşmesinde aynen şu sözleri sarfeder:

"Sayın Başkan siz 170 milyonluk amerikan halkının başkanısınız,

Ben başkanların başkanıyım"

bu cümle her şeyi anlatmaya yeterli değil mi Teyzesi ..?

Evet Teyzesi, minicik bir sunum... ama gerçeklerden bahsediyor... Şimdi bu kadar deşifre olmalarının sebebi de artık bu işi bitirdiklerine, tüm devletleri teslim aldıklarına inandıklarından... Irak'da Afganisten'da düştükleri berbat hale rağmen hala oralarda kalabilmeleri de bu işi bitirdiklerine inandıklarından..

Türkiye'ye savaş ilanları ise...Büyük İsrail için tetiğe bastıklarında ilk vuracakları ülke olmasına rağmen, Türk Ordusunun ne yapacağını kestiremediklerindendir..

Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşalar alt rütbedeki Atatürk neferi subaylar tarafından saf dışı bırakılırsa emperyalist halim ne olur diye tereddüt ettiğinden Türkiye'ye vurmayı geciktirmişlerdir... Yoksa Türk Milletini sindirmeyi çoktan başarmışlardır... hem de Atatürk'e sövdürerek..

Canım Teyzesi, bu savaş ahirete kadar devam edecek onun için her Türk bu savaşa karşı kendini hazırlamakla görevli, bu önce Allah'ın emri,Sevgili Peygamberimizin emri, Kuran'ın emri...

Sonra Mustafa Kemal'in emri.... Bu dört Kutsalımızın kutsal emirleri için canlar feda olsun bu cennet vatana, bu ecdada... gelecek Türk nefeslerine...nesillerine..

dolayısıyla bu insanlık dışı siyonist planı anlamak için Peygamberler tarihini, Peygamberimizin hayatını, Türkçe Kuranı Nutuk'u başucu kitabı yapmak gerek...

Ancak bu kitapları okuman mesleğinin geleceği açısından sana zarar verebilir Teyzesi... Onun için çok dikkatli olmalısın... Ne demek istediğimi anlıyorsun..

Biz Noyan 'ın Kuvvet Komutanı olduğunu görmek istiyoruz, Genel Kurmay Başkanı olduğunu yaşamak istiyoruz... Hedefin bu makamlar olmalı Teyzesi...

Genel Kurmay Başkanı olan general olan subaylarımızın Türklükten başka mensubiyet duyduğu teşkilatlar aramasın istiyoruz.. Türklük en yüce kurum değil mi ? Bu her subay için yeterli değil mi ? mustafa Kemal Neferi olmak en şerefli ünvan değil mi ?

İnsanlığı kirleten bu alçakça düşünceye er geç insanlık karşı durmayı öğrenecektir... Unutma teyzesi, Allah'ın insanlık için yeryüzünde kurduğu düzeni hiç bir beşer değiştiremez... Allah Kuran'da "Galip gelen Allah'ın taraftarları olacaktır." buyuruyor...

Ama en önce bu karşı duruşu Allah'ın kılıcı Allah'ın yeryüzündeki eli Türk Mİlleti gerçekleştirecek, en önce Türk Mİlleti başaracaktır...Her zaman olduğu gibi masum ve mazlum insanlık Türk Mİlletine bakarak ayağa kalkacaktır...

Senden talebimiz, sivil halde Türk Milleti ile iç içe olman, mesleğini söylemeden, sohbet esnasında ben garsonum diyerek konuş, ben işçiyim diyerek konuş, onların düşüncelerini öğrenmen için , Türk Milletinin nasıl bir ferasetin nasıl bir yüksek insanlık değerinin olduğunu görmen için sana yol gösterecektir, her zaman her zaman... Mustafa Kemal neferlerine de bu yakışır...

Milletinin özelliklerini ve değerlerini bilen yarın öncülük ettiği değerin ne düşündüğünü bilmek gibi bir şansın sahibi olacaktır. Tıpkı Mustafa Kemal gibi...

Ve öncülük önderlik yaparken asla yanılmayacaktır, ne Kumandanlığında ne Devlet önderliğinde , Türk Milleti önderini asla yanıltmaz, ama onu tanıyan önderini...  !!!!

İstanbul'dan misafirlerimiz vardı, Şifre Çözüldü Kitabının yazarı Ali Özoğlu Bey... Sabahladık... ama ne sohbet Teyzesi... 10 gün öncede Kemal Amcan Karadeniz de özel bir TV kanalında 1 saat konuştu, yalnız o konuştuktan sonra programı yayından kaldırdılar, bütün Karadeniz ayakta...

Seni sevgiyle kucaklıyoruz,Selda'ya da selamlar gönderiyoruz... Kemal Amcanın bugün cenazesi var, Kayınbiraderi vefat etti, bugün onunla meşgul,,

sevgilerimizle

Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta;

Kahraman Türk,

Sevgili Kardeşim Ali Özoğlu,

Bugün Önderimiz Kemal Aydın Bey ile bir telefon görüşmesi yaptık. Selamınızı ve sağlık haberlerinizi ilettiler şahsımıza. Sevgi ile aldık kabul ettik. Gönlümüzdeki özel yerinizden sizi selamlıyoruz, sevgilerimizi gönderiyoruz.

Canım Kardeşim, Mesaj ve ART televizyon yayınlarında Büyüğümüzle program yapmak olanağının bulunduğunu ilettiniz kendisine. Aslında bunu çok istiyoruz. Ancak bununla ilgili doğabilecek tehlikeleri sevgili kardeşimle tespitlerimizi paylaşmak istiyoruz.

Sevgili kardeşim;

Büyüğümüzün tespit ve söylemleri emperyalistler ve işbirlikçileri için tamamının sonunu getirecek nitelikte olduğu malumlarınızdır.

Bu tespitlerin Türk Milleti tarafından eyleme dönüşmesinde geç kalmaktır tüm endişemiz. Bu tespitleri millet davasına dönüştürüp başarıya taşımakta yarım kalmaktır tüm endişemiz. Büyük davalar , büyük mücadele haline ancak millet gücüyle ulaşır. Taktir edersiniz ki dava adamı olmak kolaydır ama davayı yürüten olmak zordur, çok zordur. 10 Kasım 1938 den beri yaşadıklarımız buna yeterli delildir Sevgili Kardeşim.

İşte bir Önder’in varlığı bunun için gereklidir. Nefer olmak kolay ama Önder olmak güç iştir. Bizler nefer olarak bu büyük millet davasının söylem ve eylemlerini elbetteki layıkıyla yine milletimiz nezdinde, milletimizin huzurlarında yapmaktayız Biz neferler söylediğimizde belki milletimizi harekete geçiremeyiz, ama, Önder’in söylem ve eylemleri milletimizi harekete geçirecek güç ve kuvvettedir.

Böyle bir Önder, işte bu durumda hem emperyalistler hem de işbirlikçileri için büyük korkular yaratacağından , erkenden tedbirler almalarının yolunu açacaktır. Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır.

Onun içindir ki , ulusal yayın kuruluşlarında şimdilik program yapmasını milletimizin geleceği için sakıncalı görmekteyiz benim Sevgili kardeşim.

Ancak millet davasını geniş kitleler halinde Önderi’nin öncülüğünde konuşmaya başladığında , milletimiz büyük davası ile ayağa kalktığında bir büyük güç olduğunda milletimiz için endişe veren durumlar artık söz konusu olmayacaktır. Çünkü o zaman Önder’e herhangi bir kötülük yapılmasından emperyalist ecnebinin muhakkak çekineceğini biliriz..

Sevgili Kardeşim, bildiğiniz üzere millet öğle bir güçtür ki, onun arkasında durduğu dava, onun taraf olduğu cansız varlıklar taş toprak dahi cana gelir. Taşlar kayalar akarsular nehirler denizler kısaca her zerre her yaratılmış geçit vermez bu düşmana, düşmanlara; Allah’ın düşmanlarına, Sevgili Peygamberimizin düşmanlarına, Türk Milletinin, Mustafa Kemal’in Türk Ordusunun , Türk Vatanının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanlarına.

Canım kardeşim, davamızın büyük bir millet gücüne dönüşme öncesinde; Türk Milletini bu güzellikten yoksun bırakmamaktır tüm emelimiz, amacımız . Onun içindir ki bugünlerde bir tv programı kendisine sizin de bizim de engel olamayacağımız zararlar verebilir.

Ama aynı düşüncenin neferleri olarak sizler , Büyüğümüzün yerine ortak tespit ve düşüncelerimizi tv programlarına katılarak milletimize duyurabilme fırsatlarınız olursa bunlar milletimizin geleceğini emin ellerde gördüğümüzün işaretleri olacaktır.

Büyük millet davasının yine milletimizin gönlündeki tuğlaları olacaktır.

Ayrıca aynı endişelerimiz siz değerli kardeşimiz için de söz konusudur. Düşünce ve tespitlerinizi Önderimiz ve Sizlerin yörüngesinde aktarabilen Türk Milletinin cesareti yüksek evlatları bu hazırlıkları televizyon yayınları aracılığı ile yapabilirler. Tabii sizlerin güvenmeniz koşuluyla.

Biz sizin de tv yayınlarına çıkmanızı sakıncalı görmekteyiz…

İlmi irfanı cesareti yüksek Türklük erdemleri ile bezenmiş , kahramanlık timsali sevgili kardeşime düşünce ve tespitlerimizi iletmekle, tarihi bir görevi yerine getirmek istedik.

Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir. Düşüncelerimiz ve tespitlerimiz tamamen milletimizin geleceğine ve bağımsızlığına ilişkin önemle üzerinde durmamız gereken tedbirlerdir .

Tedbirden başka bir düşünce ve niyet taşımamaktadır canım ablası… Bu düşünceler de tamamen ablana ait düşüncelerdir..

İletmekle sorumluluk duymaktayım. Davamızın Yüce Allah’ın korumasında olduğuna şüphemiz yoktur , ancak tedbir almak biz iman etmiş kullarının görevidir. Çünkü Allah’ın emri böyledir.

Sevgili kardeşim Hatice’ye ve Kahraman Kardeşime Ankara’dan sevgilerimizi gönderiyoruz. Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok … yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır … Allah’a emanet olunuz.

Neriman aydın 20 şubat 2007

Neriman AYDIN isimli şahsa ait, LENOVO marka bilgisayar içerisindeki, Toshiba marka hard diski üzerinde yapılan incelemede; “Belge 8.doc” isimli bir MSword dosyasının bulunduğu tespit edilmiş, belgenin tamamının 25 sayfadan ibaret olduğu görülmüş olup söz konusu belgede Sazlı Semaver isimli bir programa katılacak olan operasyon kapsamında göz altına alınan Mehmet Şener ERUYGUR, Ercüment OVALI, Ali ÖZOĞLU nunda aralarında bulunduğu şahıslar ve konuşulacak konular ile ilgili notların yazılı olduğu görülmüş, belge içerisinde;

“Tarihçi Muhittin Nalbantoğlu ile Kemalizm’in esasları konuşulurken millet ordu devlet birlikteliğinin Cumhuriyet’i nasıl kutsal ve dokunulmaz yaptığı konuşulmalı.

Emekli Org. (eski) Jandarma Genel Komutanı M.Şener ERUYGUR ile Ordu Millet konusu milletimizi yönlendirmekte ve bilgilendirmekte etkin olacaktır

Gazeteci Yazar Düşünür Ali Özoğlu ile millet -Türk Silahlı Kuvvetler ilişkisini ve bağını Şifre Çözüldü eseri ile birlikte konuşmalı” yazdığı görülmüştür.

Şüpheli İbrahim ÖZCAN’a ait CURSOR marka 06 nolu CD üzerinde yapılan incelemede muhtelif sayıda resim dosyaları tespit edilmiştir. Resim dosyalarında; operasyon kapsamında göz altına alınan İbrahim ÖZCAN, Kemal AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların fotoğraflarının yer aldığı görülmüştür.

Şüpheli Doğukan YORULMAZ’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu medyadan yazar olduğunu bildiğini ve bu şekilde tanıdığını, herhangi bir görüşmesinin olmadığını,

Şüpheli Ercüment OVALI’nın İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu tanıdığını, bir defa yüz yüze, 2-3 defa da telefonla görüştüğünü, kendisini Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Kemal AYDIN’ın tanıştırdığını, Kemal AYDIN’la Ankara’daki bir görüşmesinde Kemal AYDIN’ın yanında D. Ali ÖZOĞLU’nun da bulunduğunu, hatta orada Hatice BAHTİYAR isimli bir bayanın da bulunduğunu, Durmuş Ali’nin telefonunu orada aldığını, Durmuş Ali’nin kendisine matbaası olduğunu ve şirketleri için iş yapabileceğini söylediğini, orada bu şekilde tanıştığını, daha sonra çeşitli sebeplerle 1 veya 2 kez telefonla görüştüğünü,

Şüpheli Eren MUMCU’nun Savcılıkta alınan ifadesinde; Ali ÖZOĞLU’nu kitap fuarında gördüğünü, soyadının ÖZOĞLU olduğunu da bilmediğini,

Şüpheli İbrahim ÖZCAN’ın Savcılıkta alınan ifadesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU'nu tanıdığını, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Kuvayi Milliyenin kuruluşunda yer aldığını, hakkında Kuvayi Milliyenin motorize istihbarat ekipleri kurulduğu şeklindeki beyanlarının basında yer almasından sonra istifa ettiğini ve bu haberler konusunda dava açtığını da bildiğini,

Şüpheli Kemal AYDIN’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu 2007 yılı ocak ayından bu zamana kadar tanıdığını, bu şahsın ŞİFRE ÇÖZÜLDÜ isimli kitabın yazarı olduğunu, kendisini bu kitapla ilgili olarak tebrik etmek için araması nedeni ile tanıdığını, bu şahsın Toplumsal Dönüşüm yayınlarının sahibi olduğunu bildiğini, bunun haricinde kendisi ile bir ilişkisinin olmadığını,

Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Savcılıkta alınan ifadesinde; Durmuş Alî ÖZOGLU'nu kitaplarını okuduğu için tanıdığını, "Şifre çözüldü", " Ermeni Fransız ilişkileri" gibi kitaplarını okuduğunu, bir keresinde KEMAL AYDIN'nın evine gittiğinde kendisini gördüğünü, kendisine ALÎ ÖZOGLU'nun bu şahıs olduğunu söylediklerini, kitabını aldığını,

Şüpheli Neriman AYDIN’ın Savcılıkta alınan ifadesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU'nu kitabını okuduktan sonra tanıdığını, Şifre çözüldü, Ermeni Fransa ilişkileri isimli kitaplarını beğendiğini, kendisine teşekkür içeren bir faks gönderdiğini, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun da kendisine 2007 yılı Ocak ayında cevap gönderdiğini, ilk defa yüzyüze görüşmesinin abisi olan Kemal AYDIN'la İstanbula kendisini ziyaret için özel olarak geldiklerinde görüştüklerini, Cağaloğlu’nda kendi bürosunda Toplumsal Dönüşüm yayın evinde buluştuklarını, Hatice BAHTİYAR ile de orada tanıştıklarını, Hatice BAHTİYAR’ın onun editörü ve yazarı olduğunu, Kemal AYDIN’ın da ilk defa Durmuş ALİ ve Hatice ile bahsettiği 2007 yılı Şubat veya Mart aylarında İstanbul'a geldiğinde tanıştığını,

Şüpheli Hatice BAHTİYAR’ın savcılıkta alınan ifadesinde; ALİ ÖZOGLU ile Kuvayı Milliye'ye üye olduğunu,, bir seferinde Kadıköy'deki Genel Merkezi'ne gittiklerini, DURMUŞ ALİ OZOGLU ile kuruluş aşamasında dernek işleri ile ilgilendiklerini, daha sonra istifa ettiklerini, KEMAL ve NERİMAN AYDIN ile DURMUŞ ALİ ÖZOGLU'nu tanıştırdığını, Kuvayı Milliye'nin kurulmasından sonra motorize ekiplerin kurulması konusunun gündeme geldiğini, MEHMET FİKRİ KARADAĞ ve HÜSEYİN GÖRÜM’ün bu konuya "Özel Büro" isimli bir internet sitesi sahibi olan ERKUT ERSOY'a söylediklerini, onunda internet aracılığı ile bu konuyu yaydığını, açıklayıcı bilgi için MEHMET FİKRİ KARADAĞ ve HÜSEYİN GORÜM'ü aradığını, bu konuda FİKRİ KARADAĞ ve HÜSEYİN GÖRÜM’ün yetkilinin ALİ ÖZOGLU olduğunu söylediklerini, onun da TEMPO Dergisi'ne kurtulmak için beyanda bulunduğunu, TEMPO Dergisi'nden TUTKUN AKBAŞ isimli muhabirin gelip, Toplumsal Dönüşüm Yaymevi'nin Sirkeci'deki bürosunda bu röportajı yaptıklarını,, roportaj da kendisinin de hazır olduğunu, daha doğrusu başından sonuna durmadığını, ancak konuştuklarının bir kısmını duyduğunu, bu röportajda DURMUŞ ALİ ÖZOGLU’nun, TUTKUN AKBAŞ'a şaka mahiyetinde iddia edildiği gibi "1 milyon değil 2 milyon motorize ekip kurabilsek te ihtiyacı olanlara yardımcı olabilsek" şeklinde beyanlarda bulunduğunu, ancak bunlar gerçek sözlermiş gibi daha sonra TEMPO Dergisi'nde yayınlandığını, buna ilişkin tekzip gönderildiğini bildiğini, bu röportaj iddia edildiği gibi e-mail yolu ile soruların gönderilip cevaplanması şeklinde olmadığını, Daha sonra DURMUŞ ALİ ÖZOGLU ile birlikte dernekten istifa etiklerini, KEMAL KERİNÇSİZ ile DURMUŞ ALİ ÖZOGLU’nun Meltem Televizyonunda bir programa birlikte katıldıklarını,. Kendisinin de DURMUŞ ALİ ÖZOGLU ile birlikte gittiğini, DURMUŞ ALİ ÖZOGLU ile birlikte Ankara'ya gittiklerinde iki defa Neriman ve Kemal AYDIN’ın evlerine gittiklerini,. Bu gidişlerimde evde NOYAN ve MEHMET ALİ isimli asker öğrencileri gördüklerini, Burada Atatürk üzerine konuşmalar yaptıklarını, 02.01.2008 günlü KEMAL AYDIN ile CANDAN isimli kişi arasındaki telefon görüşmesi okundu sorulduğunda; Bu görüşmede Başkomutandan kasıt DURMUŞ ALİ ÖZOGLU’nun olabileceğini, Durmuş ALİ ÖZOGLU ile aralarında SABIH KANATOGLU'nun Toplumsalhaber sitesinde yazı yazması konusu geçtiğini,.

Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU’nun Savcılıkta alınan ifadesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU'nu Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının sahibi, genel yayın yönetmeni ve yazarı olarak bildiğini, hatırladığı kadarıyla Ankara Atatürk kültür merkezindeki kitap fuarında Kemal AYDIN vasıtasıyla tanıdığını, o esnada Kara Harp okulunda öğreniminin devam etmekte olduğunu, ayrıca yaklaşık 1 yıl önce tam zamanını hatırlamadığı bir tarihte Neriman AYDIN'ın evinde görüştüğünü, bu görüşmenin sosyal ilişkiler çerçevesinde olan bir görüşme olduğunu, ayrıca telefonla da birkaç defa görüştüğünü, görüşme konularının hal hatır sormaktan ibaret olduğunu, bunun dışında herhangi bir ortak faaliyetlerinin olmadığını, en fazla 3 defa görüşmüş olabileceğini beyan etmiştir.

Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda;

1 Adnan TÜRKKAN 6

2 Emin GÜRSES 6

3 Hatice BAHTİYAR 3377

4 İbrahim ÖZCAN 638

5 Kemal AYDIN 304

6 Neriman AYDIN 615

7 Noyan ÇALIKUŞU 77

8 Yalçın KÜÇÜK 4

9 Erol MÜTERCİMLER 39

10 Levent TEMİZ 2 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi

değiştir

Şüpheli Durmuş Ali ÖZCAN Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı “Sivil Unsurların” kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı “Lobi” adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı “Lobi Yapılanmasının” kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı “Dinamik” adı verilen örgüt dokümanında gösterilen “Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür” hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinin kurulmasında etkin rol oynadığı, ERGENEKON Terör Örgütünün propagandasını yapmak ve örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturulması için medyanın kontrol altına alınmasının zorunluluğu, ERGENEKON ve Lobi belgelerinde sıklıkla tekrar edilmiştir. Şüpheli sahibi olduğu toplumsal dönüşüm yayınevinin ve internet sitesi vasıtasıyla ERGENEKON terör örgütünün propagandasını yapmak, ve örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturulması medyanın kontral altına alınması amacı doğrultusunda basın sözcüsü olarak görevlendirildiği, bu görevi kapsamında da örgüte eleman kazandırdığı, yine örgüte kazandırdığı elemanlar aracılığı ile örgüt amaçları doğrultusunda istihbarat topladığı, legal faaliyetleri çerçevesinde sivil demokratik tepki görüntüsü ve kamuoyu oluşturmak amacı ile yönetim aleyhine olan sivil toplum hareketlerini organize ettiği veya içerisinde yer aldığı iddiası ile itham edilmektedir.

Yukarıda geniş olarak özetlenen telefon görüşmelerinden de ve savcılıkta verdiği ifade diğer ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜşüphelilerinin ifadelerinden, şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanması ve hiyararşisi icerisinde şüpheli İbrahim ÖZCAN’ın hiyeraşisi altında ERGENEKON terör örgütüne eleman kazandırmak, sahibi olduğu internet sitesi ve yayınevi vasıtasıyla propagantasını yapmak, örgüte adam kazandırma, örgüte gelir temin etme adına tahsilât, askeri ihaleleri takip ve örgüte gelir temini, askeriye ve bürokrasi içerisinde yapılanma,örgütün düzenlediği mitinglerde afiş ve pankart hazırlanması ve hazırlıklarını organize etme, kamu kurum kuruluşları ile irtibatı sağlama faaliyetleri yürüttüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN ile irtibatlı olarak ordu içerisine sızma girişiminin de yönetici konumunda olduğu anlaşılmaktadır.

Kuvayı Milliye Derneğinde kuruluş aşamasında rol aldığını ve basın sözcüsü olarak görevlendirildiğini savcılıktaki soruşturması esnasında itiraf etmiştir. Daha sonra istifa etse de şüphelinin Fikri KARADAĞ’a bağlı olarak başkan yardımcısı ithamı ile soruşturulan diğer şüpheli İbrahim ÖZCAN’ ın hiyerarşisi içerisinde olduğu telefon konuşmalarından ve evinde ele geçirilen fotoğraflardan anlaşılmaktadır. (Tape 6881, 6883, 6813, 6868, 6802) nitekim İbrahim özcan ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde Fikri KARADAĞ’ı yasadışı sivil yapılanmanın başı olarak kabul ettiği ve ona bağlı olarak çalışmayı devam ettikleri (tape 6883) anlaşılmaktadır. Ayrıca telefon görüşmelerinde Ergenekon soruşturması nedeniyle her an tutuklanacakları endişesi içerisinde oldukları ( tape 6823, 6842) ve özellikle şüpheli Kemal AYDIN ile yapmış oldukları konuşmalarda sürekli derin devlet dedikleri yapılanmadan bahsettikleri anlaşılmaktadır.

Yukarda geniş özetinin verildiği 6802,6795, nolu telefon tapelerinde Urfa’daki temsilcileri olan M.K gönderilen afiş kitap ve dokümanları Adliye Emniyet ve Jandarmaya, tanıdıkları hâkim ve savcılara, vali yardımcılarına iletilmesi ve dağıtılması istenmektedir. Ayrıca örgütün Urfa temsilcisi, elemanlarının siyasi partilere veya derneklere üye olunmasını dahi kendisine sordukları yapılan işlemlerden dolayı ropor verdikleri ve kendisinin de talimat verdiği görülmüş olup, bu bağlamda İbrahim ÖZCAN hiyerarşisi içerisinde yönetici pozisyonunda olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar savcılık aşamasında kendisine komutanım diye hitap edilmesini asker tanıdığının fazla olmasına bağlasa da, S ile yapmış olduğu konuşmalarda sürekli Komutanım diye hitap edilmesini istediği ve emir komuta zinciri içerisinde talimat verildiği, kendi başına hareket edilmemesi gerektiği ve toplantı sonrası alınan kararların uygulanmasının istendiği, S nin de bu talimatları uyacağını bildirdiği , belli periyotlarla bir araya geldikleri anlaşılmakta olup, bu bağlamda şüphelinin örgüt hiyararşisi içerisinde şüpheli İbrahim ÖZCAN’ ın, yardımcısı olarak yönetici pozisyonunda olduğu ve toplantıları organize ettiği ( tape 6858 )anlaşılmaktadır. (tape, 6801, 6808, 6815 )

ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içerisinde askeri yapılanmanın çok önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bu örgütün üst yöneticileri içinde asker kökenli kişilerin bulunduğu ve bu kişilerin ellerindeki imkân ve yetkilerini örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda kullandıkları anlaşılmaktadır. Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun TSK mensupları ile yakın ilişki içerisinde olduğu, bu ilişkiler sayesinde bir çok kişinin askerlikle ilgili problemlerini çözdükleri ve istedikleri yerlerde askerlik yapmalarını sağladıkları ayrıca bu ilişkileri örgütün farklı amaç hedefleri için kullandıkları görülmüştür. Bu konuda örnek verilecek olursa bir rap sanatçısın bakaya suçundan dolayı ülke içine girmesi esnasında tutuklanmaması için TSK içerisindeki nüfuzlarını kullanarak bu problemlerini çözdükleri anlaşılmaktadır.(tape, 6863, 6856, 6864, 6854, 6855) Bundan başka bu ilişkileri kullanarak askeri ihaleleri takip ederek hem kendisine hem de örgüte gelir temin ettiği anlaşılmıştır.( tape 6819, 6820) Hatta alınan bu ihalelerden kendilerine fazla pay düşmediğinden yakınmaktadırlar. ( tape 6838 )Ayrıca bu nufuzlarını kullanarak yayınevinin basmış olduğu kitapları askeri birliklere satarak ve bedava dağıtarak hem örgüte gelir temin ettiği ve propagandasını yaptığı görülmektedir. ( tape . 6873, 6869)

Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun birçok asker kişi ile irtibat içerisinde olduğu ve kendi sorumluluk bölgesinde hem teşkilatlanmak amacıyla yapmış olduğu gezilerde jandarma, emniyet, adliye ve kamu kurum ve kuruluşlarını sürekli olarak ziyaret ettikleri ve temsilcileri sayesinde buralara hediyeler gönderilerek bürokrasi içerisinde yapılandıkları anlaşılmaktadır(tape, 6802,9795, 6794 ). Hatta örgüt elemanlarının yanında başkaları nazarında itibarını ve etkinliğini artırmak ve örgüt amaçları doğrultusunda kullanmak amacıyla o kişiler general rütbesindeki askeri kişilerle birlikte ziyaret edilerek askeriye içerisinde ne kadar güç sahibi olduklarını bu suretle kendilerini askeri bünye içerisinde imiş gibi göstererek taban kazanmaya ve örgütün hâkim konumunda olduğunu göstermek için TSK ‘nın bu işin içinde olduğunu vurgulamaktadır. ( tape 6802, 6795). Başka bir zaman da ise o ile yeni gelen örgüt elemanları yine örgüt mensubu subaylarla özellikle resmi kıyafetlerle ziyarete gidilerek eleman kazanmaya çalıştıkları görülmektedir. (tape 6794. 6795 )

Şüpheli özellikle kendi bölgesinde teşkilatlanma bağlamında Erzurum Denizli İstanbul Kızılay şubesini kendi elemanlarının tayini için çalışma yapmaktadırlar. (tape 6794, 6802, 6865, 6812, 6830, 6795). Ayrıca 19 Mayıs Üniversitesi Rektörluk seçiminde kendilerine yakın olan 3. sıradaki adayı seçtirmek amacıyla çalıştıkları ve üniversite içerisinde de yapılanmaya çalıştıkları görülmektedir. (tape 6874

Şüphelinin Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının hissedarı olduğu, bu yayınevinin 2003 yılında Ergün POYRAZ ‘ın “Patlak Ampul, Hilafet Ordusundan Arap Türk Partisine, Misyonerler Arasında Altı Ay” isimli kitaplarını yayınladığı, şüphelinin asker kişilerle ilişkileri sayesinde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde birifing verdiği, kendisini arayan kişilerin komutanım diye hitap ettiği görulmektedir.

Şüphelinin evinde ve işyerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bilgisayar ve hard disklerde birçok istihbarat belgesinin bulunduğu görülmüştür. Her ne kadar kendisi inkar etsede basına da yansıyan ve Tutkun AKBAŞ ve Erkut ERSOY’un ifadelerine göre Kürt mafyasına karşı joplu motorize ekip kurulacağı, bu sayede istihbarat toplayacakları bu konuda da Kuvayı Milliye Derneğinde Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun vazifelendirildiği anlaşılmaktadır. Şuphelinin MK ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde (tape 6818) Gaziantepte 60-70 kişilik gençten oluşan istihbarat timi kurdukları ve bunlardan birisinin öldüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca istihbarat amaçlı takiplerinden birisinde telefondan direk rapor verilmekte ve talimat alınmaktadır( tape 6803, 6836, 6827 ). Evinde geçen belge ve dijital kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin illegal olarak istihbarat faliyeti yürüttüğu kişisel verileri kaydettiği anlaşılmaktadır.

Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN ile bağlantılı olarak Harp Okulunda okuyan öğrencileri örgüte kazandırmak amacıyla faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu öğrencilerle tanışıp örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmektedirler. Bu öğrencileri özellikle kurmaylık ve özel kuvvetlere girmeleri konusunda yonlendirmektedirler.Evinde aramalarda ele geçirilen 24 saatlik günlük programın öğretmen olan eşine ait olabileceğini belirtmiş ise de, program seyrinde elbiseleri değistirme olduğu bu askeri öğrencilerin gidecekleri yere resmi elbiselerini degiştirerek gittikleri ve bu programın onlar için hazırlandığı anlaşılmaktadır. Bundan başka askeri öğrecilere Toplumsal Haber sitesinin takip edilmesi önerilmekte ve Toplumsal Dönüşüm Yayınları kitapları okutulmaktadır. (tape , 6804, 6835, 6851, 6853, 6865, 6812, 6870, 6872,)

Örgüt kendi amaçları ve görüşlerine uymayan, Devlet adına yapılan tüm icraatları ihanet olarak algılamakta ve suçlamaktadırlar.(tape 6798 ) Bu amaçla örgüt üye ve dernekleri kamuoyu oluşturup ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜamaçları doğrultusunda toplu eylem ve gösteriler yaptıkları ve ülke içerisinde kargaşa ortamı yaratıp halkta panik ve kutuplaşmaya yol açacak eylemleri yapmayı benimsedikleri ve bilfiil organize ettikleri anlaşılmaktadır. Şüpheli İbrahim ÖZCAN kendisine bağlı olarak çalışan ve Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun başında bulunduğu Toplumsal Dönüşüm Yayınevinde bu tür mitinglerde kullanmak üzere afiş, bayrak, poster ve pankartlar hazırladıkları, bu pankartlıların hazırlanmasında mali destek sağladıkları, kullandıkları, toplu gösterileri organize ettikleri, bu hadiseleri telefonda şifreli şekilde konuştukları ve bu pankart ve afişler mitinglerde esnasında kullandıkları anlaşılmaktadır( tape 6794, 6795, 6868,). Bu afişleri 1000 kadar bastırarak yurt çapına dağıttıkları bunların asılmasında da emniyet görevlileri başsavcı, hakim ve jandarmayıda bu afişleri asılması aşamasında yardım için çağırdıkları anlaşılmaktadır. (tape 6868,6795, 6802)

Örgütün amacı ve hedefi doğrultusunda kanlı eylemler gerçekleştirmeyi planladıkları, şüpheli İbrahim ÖZCAN ile onunla bağlantılı olarak çalışan D. Ali ÖZOĞLU ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde örgüt içindeki ikili uygulamaların ve döneklerin bulunduğundan yakınarak çürük elmaların temizlenmesi gerektiği bu konuda örgüt üyesi yıldız sahibi üst düzey askeri kişilerin öldürülmesi gerektiği, bu eylemlerin bir kısım kişileri uyandıracağı ve yazı ve konuşma zamanının geçtiğini ve artık eylem zamanının geldiğini, bu işi Alinin yapması için talimat vermektedir. D. Ali ÖZOĞLU telefonların dinlenme ihtimalinin de verdiği rahatsızlık ile bu konunun kendisinin işi olmadığını bu işin başka bir birimin işi olduğunu belirterek bu öldürme işine karşı çıkması üzerine örgüt dışındakilere nasıl uygulama yapılıyorsa örgüt üyelerine de aynı uygulama yapılması ve bu konunun ülke problemi olduğundan dolayı dışarıdaki kimselere nasıl işlem yapıldıysa örgüt içindeki kimselerde aynı uygulamanın yapılması gerektiği belirtilmektedir (tape 6881). Görüşmenin devamında ise D. Ali ÖZOĞLU’nun örgüt işlerine yeterince önem verilmediğinden toplantılara gelmemesinden dolayı uyarılarak kendi emirlerine kesin itaat edilmesi gerektiği hatırlatılmaktadır. Böylece darbe zemini hazırlanması için birilerinin uyanması amacıyla örgüt üyesi üst düzey subayları dahi öldürülmesinden kaçınmayacak kadar gözlerini kararttıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca telefon görüşmelerden silahlı eğitim icin dağa çıktıkları bu konuda eğitim aldıkları anlaşılmaktadır.(tape, 6833) bundan başka darbe zemini hazırlamak amacıyla hükümeti yıpratacak yayınların bir merkezden hazırlandığı ve talimatlar doğrultusunda haber yapıldığı, bu konuda da şüphelinin kendisine gelen talimatlara uyduğu anlaşılmaktadır. (tape 6860, 6842, 6848 )

Şüphelinin evinde ve işyerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital kayıtlardan darbe sonrası yapılacak işler ayrıntısı ile sayılmıştır. Bu belgelere göre darbe sonrası kurulacak kabinenin belirlendiği ve ilk yapılacak işlerin tesbit edildiği görülmektedir. Bu bağlamda tüm belediye başkanlıklarına makama girişin yasaklanacağı, tüm siyasi partilere girişin yasaklanacağı. Hemen mali ve hukuki inceleme başlatılacağı, tüm özelleşen firmalara yeni bir amir atanacağı, RTÜK’ün kanalları kordine edeceği bazılarının yayınını men edeceği Merkez Bankasına verilecek talimatla tüm bankalara talimat geçilecek günlük 800 YTL dışında kimsenin bankadan para çekemeyeceği internetten dahi işlem yapamayacağı belirtilmiştir. Tüm C. Başkanlarının ve Başbakanların makam kazanımları ile milletvekillerin vekillik, belediye başkanlarının başkanlık sebebiyle kazanımları iptal edilecek, VİP hakları kalkacak ve maaşları artık asgari ücretten ödenecektir. 65 yaş üstü olan vekillere % 50 artışla maaş ödenecektir. C. Başkanı ve Başbakanların yapılacak inceleme sonucunda gerekirse maaşları Bakanlar Kurulu kararıyla 10 asgari ücrete kadar yükseltilebilir. Zorluk çıkaran hastane müdürü ve başhekim derhal görevden alınacak, doktor derhal memuriyetten atılacak, eczane kapatılacak ve eczacılık ruhsatı iptal edilecektir. Tüm uçuşlar iptal edilecektir. Havalimanı kapatılacaktır. Tüm seferler ve tüm vizeler iptal edilecektir. Tüm illerde valiler görevden alınacaktır. Yenileri atanıncaya kadar bu görevi İl Jandarma Alay komutanları yapacaktır. Böylece darbe sonrası ayrıntılı bir şekilde belirlendiği hazırlıkların tamamlandğı görülmüştur.

Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı “Sivil Unsurların” kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı “Lobi” adı verilen gizli-örgütsel çalışmasının “Yöntem” alt başlığında yazılı “Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır” prensibine uygun olarak faaliyetlerini gizli yürüttüğü anlaşılmaktadır.

Şüpheli telefon görüşmelerinde gizlilik ve şifreli konuşmaları dikkat ettikleri örgütle ilgili önemli konuları karşılıklı görüşmeleri gerektiği ihtar edildiği açıktan yapılan görüşmeler konusunda rahatsızlığını belirttiği bu bağlamda da şüpheli önemli örgütsel görüşmelerini telefondan yapmayıp muhataplarını bu konuda uyararak, örgütün faaliyetlerindeki gizlilik prensibine uyduğu anlaşılmaktadır (tape 9839, 6830, 6833, 6861). Ayrıca şüpheli telefonlarda şifreli konuşmakta ( tape 6862) ve Kahraman kod ismini kullanmaktadır. ( tape 6835 )26, 5 , 2008 tarihli telefon görüşmesinde ise toplantı yerini ameliyat şifresi ile ifade edilmekte ve bu yerleri karargah olarak nitelemektedirler.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda;

Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun üzerine atılı ERGENEKON Terör Örgütünün ara yöneticisi olmak suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/1,

Cebir Ve Şiddet Kullanarak TBMM’ ni Ortadan Kaldırmaya, Kısmen Veya Tamamen Görevlerini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK’nun 311/1,

Cebir Ve Şiddet Kullanarak Yürütme Organını Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etmek suçundan TCK’nun 312/1,

Askerleri Kanunlara Karşı İtaatsizliğe Teşvik Etmek suçu nedeniyle TCK’nun 319/1, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.