2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 19- Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan
19- Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan
a-Savunmaları,
değiştirEmniyet beyanı
Gazeteci olduğunu, bir süre çeşitli gazete ve televizyonlarda farklı görevlerde çalıştıktan sonra 2004 yılında Kanaltürk isimli televizyon kanalını kurduğunu, Kanaltürk televizyonunu 2008 yılı Mayıs ayında sattığını, halen Kanal Biz isimli Reyhanlı Radyo Televizyon A. Şirketinde çalıştığını, 0 532 236 76 71 numaralı telefonu kullandığını,
Veli Küçük’ ü uzaktan tanıdığını, kendisi ile ilgili, ÇETE oluşumu ve mafya ordusu oluşturduğuna dair çete haberlerini kendisinin yaptığını,
Muzaffer Tekin ile 2007 yılında yapılan Çağlayan mitinginde karşılaştığını, bu şahsın kendisine sarıldığını konuşmadıklarını, kendisini tanımadığını, bu karşılaşma ve el sıkışmanın tamamen Muzaffer Tekin’den kaynaklandığını,
Güler Kömürcü ‘yü gazeteci olması sebebiyle tanıdığını,
Sami Hoştan’ı tanımadığını ancak bu şahısla ilgili yaptığı haberlerden dolayı kendisine dava açtığını, başka bir ilgisinin olmadığını,
Habip Ümit Sayın’ı doçent olarak tanıdığını, 2-3 yıl kadar önce Adli Tıp kurumunun başındaki bir bayanla gelerek İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nun görevden ayrılması, Mesut PARLAK’ın üniversiteye gelmesi sonrasında mağdur olduklarını anlattıklarını, anlattıkları şeyleri yayınlamadığını,
Vedat Yenerer’i Cumhuriyet gazetesi ve Kanal D Televizyonunda birlikte çalıştıkları için tanıdığını,
Doğu Perinçek’i kendisinin İşçi Partisi Genel Başkanı olması nedeniyle tanıdığını, birlikte programlar yaptıklarını, konuk olarak katıldıklarını,
Ferit İlsever’i Aydınlık dergisinin genel yayın yönetmeni olarak tanıdığını, İşçi Partisini temsilen programlarda bulunduğunu,
Serhan Bolluk’u bir kez gördüğünü, aleyhinde Aydınlık Dergisinde Amerikan ajanı, Türkiye’ yi etkisizleştirmeye çalışan kişi, Atlantik ötesinin Türkiye deki sözcüsü şeklinde yayın yaptığını, Milli istihbarat Teşkilatının Efendi diye bir kitap yazdırdığını, bu kitaba isminin konmasının istendiğini söyleyerek MİT ajanı olduğunu söylediğini,
Kemal Yalçın Alemdaroğlu’nu Üniversite rektörü olarak tanıdığını, çeşitli zamanlarda 2 veya 3 kez görüştüğünü,
Adnan Akfırat’ı gazeteci olarak tanıdığını, Aydınlık Dergisindeki olaylarla ilgili görüşünü aldığını, son dönemde Türk-Çin İş Adamları Derneği Başkanı olarak bildiğini, gazeteci olarak irtibatı bulunduğunu, Türk-Çin heyeti ile kendisini ziyarete geldiğini,
İlhan Selçuk’u Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladığı günden itibaren gazeteci olarak tanıdığını, sürekli görüştüklerini,
Mehmet Şener Eruygur’u Jandarma Genel Komutanlığı döneminde gazeteci olarak, daha sonra ADD Genel Başkanı olarak tanıdığını, görevde iken birkaç kez gazeteci kimliği ile kendisi ile görüştüğünü,
Ahmet Hurşit Tolon ‘u İstanbul 1. Ordu Komutanlığı döneminde tanıdığını, daha sonra sivil toplum örgütleri çalışmaları sırasında da görüş alışverişinde bulunduklarını, Ankara ilinde toplantılara katıldıklarını, Ankara’daki bir mitingin düzenlenmesi, koordinasyon toplantılarının içinde yer aldığını, kendisinin de bu miting içerisinde yer aldığı için görüştüklerini.
İlker Güven ‘i tanıdığını, ADD ile ilgili bir konuda kendisiyle görüştüğünü,
Adnan Türkkan’ı Türkiye Gençlik Birliği veya benzer bir adla gençlik sivil toplum örgütlenmesi oluşturmak istedikleri, bununla ilgili Taksimde bina açılışı yapmak istediklerini söyleyerek davet etmesi sebebiyle tanıdığını,
Birol Başaran’ı Kanaltürk Televizyonunda, Söz Meclisi isminde bir programda Ulusal İş Adamları Derneği adına birkaç kez katıldığı için tanıdığını,
Sinan Aydın Aygün’ü Ankara ilinde gazetecilik yaptığı dönemlerden tanıdığını,
Erol Mütercimler’i kitaplarından dolayı tanıdığını,
Levent Ersöz’ü tanıdığını, Ankara’da bir iki resmi davette gördüğünü,
Turhan Çömez’i AKP milletvekili olarak tanıdığını, Kanaltürk’te anahaber bültenine konuk olarak davet ettiğini,
Nurseli İdiz’i Kanal D Televizyonunda, aynı dönemde çalıştıkları için tanıdığını,
Soruşturma kapsamında bu güne kadar yakalanan şüphelilerden Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Güney, Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Şener Eruygur’da ele geçirilen ERGENEKON isimli doküman ile ilgili olarak sorulduğunda, ERGENEKON isimli dokümanı herhangi bir yerde görmediğini, hazırlanan iddianame sebebiyle bilgi sahibi olduğunu, belgenin hazırlanması ile bir ilgisinin bulunmadığını,
Soruşturma kapsamında bu güne kadar yakalanan şüphelilerden Mehmet Zekeriya Öztürk, Muzaffer Tekin, Sevgi Erenerol, Oktay Yıldırım, Ümit Oğuztan, Doğu Perinçek, Erkut Ersoy, Mehmet Şener Eruygur’dan ele geçirilen LOBİ isimli doküman sorulduğunda bilgisinin olmadığını, Lobi ismini iddianamede gördüğünü,
Yakalanan şüphelilerden Doğu Perinçek ve Tuncay Güney den ele geçirilen “DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE” isimli doküman sorulduğunda iddianameden okuduğunu,
Şüphelilerden Doğu Perinçek’e ait, Fujıtsu marka dizüstü bilgisayar içerisindeki, seagate marka hard diskinde, “080114 ANK MİH KATILIMCILAR.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde MİLLİ İKTİDAR HAREKÂTI (MİH) adı altında bir yapılanmaya gidildiği, bu ad ile toplantılar düzenlendiği ve bu toplantıya katılan kişilerin mesleklerine göre ayrıldığı, “GENERALLER” başlığı altında ise, Org. Tuncer Kılınç, Tümg. Armağan Kuloğlu, Org. Hurşit Tolon” un isminin geçtiği, “GELMEYENLER” başlığı altında ise “Org. Şener Eruygur, Tümg. Rıza Küçüker” isimlerinin olduğu, bu belgede, Güler Kömürcü, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan gibi şahıslarında isimlerinin geçtiği hususu sorulduğunda, 2008 yılı içerisinde Kamuran İNAN’ ın bir faks göndererek bir toplantıya davet ettiğini, davetiyede Milli Egemenlik şeklinde bir başlık olduğunu, bu toplantıya katılmadığını, içeriği konusunda bilgisinin bulunmadığını, kimlerin katıldığını da bilmediğini,
Şüphelilerden Mehmet Şener Eruygur’ un Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçerisinde faaliyet yürüttüğü şüphesi ile gözaltına alındığında yapılan aramalarda el konulan bir CD’de bulunan, Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Özden ÖRNEK’e ait olduğu değerlendirilen günlüklerde;
“25 Aralık 2003” başlığı altında; 14:30 - 15:30 - (E) Org. Kemal Yavuz Ve Tuncay Özkan'ın Ziyareti. Başlığının olduğu, kendisinin daha önce Show TV’de görev yaptığını, ancak daha sonra hükûmet tarafından uzaklaştırıldığınızı, bu konularla ilgili şahıslara yardım için MÖ ile konuştuğunu, kendisinin Müfit GÜRTUNA’nın İstanbul TV’sini satın almak istediğini, AKP’nin yerel seçimlerde İstanbul’dan çıkaracağı adaya karşılık Ali Müfit Gürtuna’yı birleşik cephenin adayı olarak gösterilmesini koordine ettiğini, Şimdilik ANAP ve DYP ile anlaşma sağlandığı hususlar ile ilgili olarak, gazetecilik görevi süresince kuvvet komutanlarını, ve diğer Ankara’daki yetkilileri zaman zaman ziyaret ettiğini, görüşmelerde bu tür konuların gündeme gelmediğini beyan ettiği,
“7 Ocak 2004” başlığı altında; Tuncay Özkan’ın Show TV’den ayrılmasından sonra, Org. Kemal Yavuz ile birlikte ziyaretine geldiklerini, o dönemde İstanbul Belediye başkanlığına adaylık meselesi ve ulusalcı bir TV istasyonu ve diğer medya vasıtalarının kurulması konusunda görüşme yaptıklarını, bu konuşma üzerine kendisinin de MÖ ile görüştüğünü, Tuncay Özkan’a MÖ’nün söylediklerini ilettiğini anlatarak “A. M. G. adaylığa tam razı olmamakla beraber C.. desteklemeye karar vermiş. Şimdi D…’yi ikna etmeye çalışıyor. Daha M… ile görüşecek. TV kanalını satın almak için gücü yetmemiş. G… İstanbul TV için çok para istemiş. …Kendi istasyonu ve gazetesini kurmak için yabancılar ile temasta . …. Benden UYAK’ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve böylece BAŞBAKAN …… karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Bende kendisine elimden geleni yapacağım dedim. ….Medya desteği olmadan ulusalcıların BAŞBAKAN …… ve partisi ile başa çıkması mümkün değil. Bu nedenle TÖ’nün desteklenmesi gerekir.” şeklindeki görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında günlükte yazanların doğru olmadığını beyan ettiği,
“15 Mart 2004” başlığı altında; Sabah Jandarma Genel Komutanının aradığını ve “Genelkurmay Başkanı her şeyi biliyor. Biraz önce beni aradı. Hemen öğleyin bir araya gelmemiz lazım” “… Jandarma tesislerinde Ö.İ. ile yemek yediğimizi biliyor. Hemen hemen herşeyi biliyor dedi.” Diyerek, darbe konusunda daha önce yaptıkları toplantıları ve bu konuyla ilgili Ömer İZGİ ile yapılan görüşmeleri, Genelkurmay Başkanının bildiğini anlattığı, görüşmeyi aktardığı görülmüştür.
Aynı başlığın devamında, Tuncay Özkan’ın, yeni kurmakta olduğu TV istasyonunu yöneticisi olacak K…. ile beraber geldiğini, televizyon için, OYAK’ın reklam teminatı verip veremeyeceğini sorduğunu anlatarak, şahısla yaptığı görüşmeyi yazdığı hususu sorulduğunda kabul etmediğini beyan ettiği,
“6 Temmuz” (2004) başlığı altında; “Tuncay Özkan nihayet Kanaltürk isimli bir TV kanalını hayata geçirmiş durumda. 10 milyon dolar borca girmiş. Çok heyecanlı ve ulusalcı bir insan.Bana teşekkür edip tekmil vermeye gelmişler. Bundan sonra AKP hükûmetinin karşısında hiç değilse muhalefet yapacak olan bir kanal olacak. Kendisine ne kadar mutlu olduğumu ve elimden gelen her türlü şahsi desteği yapacağımı söyledim. Tolga’dan bahsettim ve kendilerine danışmanlık yapabileceğinden bahsettim. Memnun oldular. Yanında K. diye ortağı da vardı.” şeklindeki anlatımların doğru olmadığını beyan ettiği,
Şüpheliler Veli Küçük ve Ümit Oğuztan’dan ele geçirilen PANZEHİR isimli dokümanda, “İmralı yargı süreci içinde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan faktörünün iyi ve verimli bir biçimde değerlendirilemediği, Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevindeki tutukluluk ve yargı sürecinden yararlanılarak, PKK başkanlık konseyi içinde yer alması sağlanacak kadrolar ile PKK’nın ABD ve AB üyelerinin kontrol ve hamiliğinden kurtarılarak doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmasının sağlanabilmesi gerektiği belirtilmiştir.”
Ayrıca “Bu operasyon sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parçalamaya yönelik Kürt hareketine son verilebileceği gibi Kuzey Irak bölgesinde kurulmaya çalışılan kukla Kürt devletinin de önüne geçileceği belirtilmiştir.”
17.02.2008 günü Kanaltürk Televizyonunda K.C.K. ile birlikte yaptığı “Gündem” isimli program içersinde kendisinin “Abdullah Öcalan’ı Türkiye, Türkiye deki barışı, kardeşliği yüceltmekte kullanmazsa, Abdullah ÖCAL’ın bugünkü açılımı ve yaklaşımını Türkiye değerlendiremezse çok yazık eder”“Abdullah Öcalan’ın bu günkü siyasi tutumu Türkiye’ye çok, Türkiye’nin bütünlüğüne birliğine çok farklı bir açıdan yarar sağlar. Türkiye biraz akıllı davranmak zorunda, PKK sorunu ya da emperyalizmin Kürt kartını kullanarak Türkiye’yi parçalama olgusu, Abdullah Öcalan’la birlikte çözüme kavuşabilir. Türkiye bunu çok iyi kullanmak zorunda.” dediği hatırlatılarak sorulduğunda, PANZEHİR isimli belgeden hiçbir şekilde bilgisinin olmadığını, ileri sürdüğü fikirlerin tamamen kendi düşüncesi olduğunu beyan ettiği,
2001 yılında yakalanan Tuncay Güney beyanlarında; Tuncay Özkan’ın Doğu Perinçek in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu Perinçek’in yönlendirdiğini, E.B. gibi bir çok şahsın Veli Küçük’ ün de dostu olduğunu,
“Tuncay Özkan’a bakın kimin çırağıdır, Tuncay Özkan Uğur MUMCU’nun çırağıdır eğer Ugur MUMCU’nun katili aranması gerekiyorsa ofis boyuna sorulması lazımdır Tuncay Özkan” şeklindeki beyanları sorulduğunda, bunların gerçek dışı olduğunu beyan ettiği,
Gelirler Kontrolörlerince İstanbul C. Başsavcılığına yazılan yazıda ve eklerinde, Kanaltürk’ ün ait olduğu YAŞAM TELEVİZYONU A.Ş’nin resmi defter kayıtlarında, BEKO TİCARET A.Ş.’den avans şeklinde yüklü miktarda paralar gelmesi ile ilgili olarak, Beko firması ile Kanaltürk Televizyonunun arasındaki reklam satışına ilişkin anlaşmalarla ile ilgili olduğunu,
YAŞAM TELEVİZYONU A.Ş’nin resmi defter kayıtlarında, BEKO TİCARET A.Ş.’den;
2005 yılında toplam 3.614.709,33 TL avans şeklinde gelen paraya karşılık,
2005 yılında toplam 2.950.818,88 TL fatura düzenlendiği,
2005 yılından 2006 yılına devreden bakiye ise 663.890,45 TL devrettiği,
2006 yılında toplam 6.333.514,36 TL avans şeklinde gelen paraya karşılık,
2006 yılında toplam 4.472.122,93 TL fatura düzenlendiği,
2006 yılından 2007 yılına devreden bakiye ise 2.525.281,88 TL olması ile ilgili olarak, reklam anlaşması ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Gelirler Kontrolörlerince düzenlenen 1 nolu raporun eki tutanağın 7. sayfasındaki 18. maddede kanuni defter kayıtlarında yer almayan mahsup fişinden bahsediliyor. Bu mahsup fişi tutanağa 19 (3 sayfa) numaralı ek yapılmış. Kanuni defter kayıtlarında yer almayan mahsup fişinde adına 2005 ve 2006 yıllarında ödenecek toplam 3.000.000 USD (Finansbank çeki) gösteren tablo ile ilgili olarak,
Gelirler Kontrolörlerince düzenlenen 1 nolu raporun eki tutanağın 7. sayfasındaki 20. maddede KANALTÜRK televizyonunun almış olduğu avansların yıl sonu bakiyelerinin yer aldığı hesaplar verilmiş. Hesapların ayrıntısının yer aldığı kayıtlar da tutanağa 21 numaralı ek yapılmış. 21/3 numaralı ekinde bir kalemde Fiba Faktoring hizmetleri a.ş.’den 1.340.000 TL tutarında avans aldığı ve 21/4 numaralı ekinde de bu avansı nisan/2006 da grup firmanız rektur reklam a.ş. ye virman yapması ile ilgili olarak cevap vermek istemediğini beyan ettiği,
Yine Gelirler Kontrolörlerince düzenlenen 1 nolu raporun eki tutanağın 7. sayfasında 20. madde de yer alan avans hesapları ile ilgili olarak 21/1 ve 21/3 numaralı eklerde yer alan ayrıntı kayıtlarda;
2004 yılında Finasbank (FİBA) hesap adıyla 24.12.2004 ve 27.12.2004 tarihlerinde (500.000.000.000 + 2.245.179.860.000) toplam 2.745.179.860.000 TL havale alınmış gösteriliyor. bu hesap 2005 yılında kayıtlarda yer almamış ancak bu hesaptaki tutar 2005 yılında “BEL,SEL” adındaki hesapta yer alıyor. bu hesaba 2005 yılında gelen havalelere bakıldığında “CHP’DEN Finansbanka gelen, CHP’DEN gelen Hvl., CHP’DEN gelen açıklamalı (685.500,00 + 268.200,00 + 403.230,00) toplam 1.356.930,00 TL havale geldiğinin tespit edilmesi ile ilgili olarak konunun Anayasa mahkemesi tarafından soruşturulduğunu, yasalara uygun bulunduğunu beyan ettiği,
Kanaltürk televizyonu hakkında, Gelirler Kontrolörlerince düzenlenen raporda, kendisinin Kanaltürk televizyonunda yaklaşık 1000 TL maaşla çalışan bir kişi olarak göründüğü, fakat televizyona ait çeşitli hesaplardan 900.000 TL civarında paranın adına ödendiği konusunun halen Vergi Mahkemelerinde yargılama konusu olduğunu beyan ettiği,
Kendisine sorulan iletişim tespit tutanakları ile ilgili olarak, bir kısmı hakkında suç unsuru bulunmadığını, gazetecilikle, yürüttüğü sivil toplum faaliyetleri ile ilgili olduğunu, bir kısmı için görüşmeyi hatırlamadığını, bir kısmı hakkında ise herhangi bir şey söylemek istemediğini beyan etmiştir.
Savcılık beyanı
Gazeteci olduğunu, bir süre çeşitli gazete ve televizyonlarda farklı görevlerde çalıştıktan sonra 2004 yılında Kanaltürk isimli televizyon kanalını kurduğunu,resmiyette hissesinin bulunmadığını, maddi ve manevi desteği bulunduğunu, kuruluşunda maddi olarak koymuş olduğu 3.700.000 $ parayı satıştan sonra geri aldığını,bunu şirket ortaklarına borç vermek suretiyle yaptığını, kanalın yönetim kurulu olduğunu, kendisinin sadece danışman ve program yapımcısı sıfatıyla iş yaptığını, isminin geçmesi halinde siyasi engellerle karşılaşıldığı için böyle yaptığını,
Şirketin kuruluş aşamasında ciddi bir reklam geliri olduğunu, ancak daha sonra siyasi nedenlerle reklam gelirlerinin azaldığını, aylık 800.000 Dolar masrafı ödeyemedikleri için şirketin sıkıntıya girdiğini, bunu üzerine Kanaltürk televizyonunu 2008 yılı Mayıs ayında sattığını, halen Kanal Biz isimli Reyhanlı Radyo Televizyon Şirketinde çalıştığını,
Daha sonra Biz TV ile ilgilenmeye başladığını, Bizkaçkişiyiz platformunun kurucusu ve başkanı olduğunu, bu platforma bağlı bir çok dernek bulunduğunu, bütün çalışmalarının şeffaf olduğunu,
Sanık Güler Kömürcü ile Serdar isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde geçen konunun gerçek dışı olduğunu, Kanaltürk’ün tüm hesaplarının Maliyenin denetimine açık olduğunu, Hüseyin Nazlıkul isimli şahsın doktor arkadaşı, Mesut Özcan’ın kendisinin doktoru ve arkadaşı olduğunu,
İlhan Selçuk, Doğu Perinçek, Adnan Akfırat, Ferit İlsever, Adil Serdar Saçan, Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’u tanıdığını,
Adnan Bulut’u Kanaltürk’ün haber müdürü olması nedeniyle tanıdığını,
“16 Aralık 2003 tarihinde Tuncay Özkan ile yapılan görüşme metni” başlıklı 24 sayfalık dokümanın kendisi ile ilgisi olmadığını, böyle bir görüşme yapmadığını, Şener Eruygur’u tanıdığını, kendisi görevdeyken gazeteci kimliği ile birkaç kez görüştüklerini, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur’u tanımadığını, ancak Şener Eruygur ile yaptığı bir görüşmede kendisine Kürşat Albay diye hitap edilen birisinin hazır bulunduğunu, ancak bu şahsın gerçek kimliğini bilmediğini,
Evinde bulunan Atatürk’ün Bursa Nutkunun kendisine İzmir’den gönderilen bir metin olduğunu, ancak kendisinin Kuvayı Milliye dernekleri, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi gibi sivil toplum kuruluşları ile ilgisinin bulunmadığını, kendisinin önderlik ettiği miting ve gösterilere bu tür derneklerden katılım olmadığını,
Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’un düzenledikleri mitingleri, talepleri üzerine haber yaptığını,
Merdan Yanardağ’ın Kanaltürk’te program yapımcısı olduğunu, bu şüpheli ile yaptığı görüşmeleri kabul ettiğini, Evrim Baykara’nın İzmir’de kurulu Bizkaçkişiyiz Derneğinin genel sekreteri olduğunu,
ADD’nin genel başkanlığı için Şener Eruygur ile anlaşmazlık yaşandığını, kendisine söz verenlerin genel kurulda destek vermediğini,
Hamza KAÇAR’ın eski Maliye müfettişi olduğunu, kendisinden parti örgütlenmesi için yardım istediğini,
Adil Serdar Saçan ile 1996 yılından bu yana arkadaş olduklarını, görev yaptığı dönemde kendisinden haber alma konusunda önceliğinin olmadığını,
Tanju Güvendiren’i 2002 yılı seçimlerinde milletvekili adayı olduğu sırada tanıdığını, arkadaş olduklarını, zaman zaman kendisinden hukuki konularda fikir aldığını, 16 Aralık 2003 tarihli görüşme metninde bu kişi ile DGM’de görevli olduğu zamandan beri tanıştığı hususunun doğru olmadığını, Tanju Güvendiren’den acil durumlarda borç para istediğini,
Telefon görüşmeleri ile ilgili olarak bir kısmının televizyon kanalının satışı ile ilgili, bir kısmının ADD seçimleri ile ilgili olduğunu, 19.06.2008 tarihinde M.A. isimli şahıs ile yapmış olduğu telefon görüşmesi konusunda açıklama yapmak istemediğini,
26.02.2008 tarihinde Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmenin şaka mahiyetinde olduğunu,
29.05.2008 tarihinde S.B. isimli şahısla yapmış olduğu görüşmenin siyasi çalışmaları ile ilgili olduğunu,
Küçükçekmece, Halkalı, Dereboyu caddesi No:14 sayılı adreste bulunan deponun Kanaltürk’deki arkadaşlarından rica etmesi üzerine kiralandığını, Kanaltürk satılınca içindeki eşyaların bu depoya yerleştirildiğini, depodaki el bombaları ve fişeklerin kendisine ait olmadığını, zaten bunların içinin boşaltılmış olduğunun kendisine söylendiğini, aksesuar olarak kullanıldıklarını, dokümanların bir kısmının kendisine ait olabileceğini, gazetecilik arşivi olduğunu,
Kanaltürk’ün frekans kiralaması yolu ile yayına başladığını, bu nedenle kuruluş masraflarının düşük olduğunu, daha sonra Ulasal kanal statüsüne kavuştuğunu beyan etmiştir.
Sorgu beyanı
Önceki aşamalarda vermiş olduğu savunmasını tekrarla , uzun yıllardır gazeteci olduğunu, sabıkasız olduğunu, her hangi bir suç işlemediğini, her ortamda özgürce düşüncelerini ifade ettiğini beyanla; hakkındaki suçlamaları reddetmiştir.
b- Ele geçen dokümanlar,
değiştirŞüpheli Mehmet Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen 7 numaralı CD içerisinde;
“Aytaç Paşa - Ü.Özdağ tel dökümü” isimli klasörde “genelkart2.doc” isimli msword dosyaları içerisinde “ulusalcı medyanın desteklenmesi” başlığının altında “TUNCAY ÖZKAN’ın girişimleri. (bir tv. kurabilir)”, “TV8 ekranı/mng grubu. (paraya ihtiyacı olan televizyonlardan sponsor şirketler aracılığı ile ekran satın alınıp, 1-1.5 saatlik programlar yapılabilir. aylık 10-15 bin dolar, azami 20 bin dolar olabileceği düşünülmekte)” ve “ulusalcı medyaya nasıl katkıda bulunulabilir? nasıl sponsor bulabiliriz? (örnek ATO’ nın desteğinin sağlanması)”, “büyük orta doğu projesi” başlığının altında “bugünkü türkiye’deki kukla hükûmete benzer hükûmetlerle yönetilen büyük bir coğrafya”, “TSK’nin kamuoyundaki imajı” başlığının altında “en kötü olasılıkta ordu var söylemi arkasına saklanıp, kendimizi tembelleştirdik. ama şimdi öyle bir an geldi ki, ordu var, ama etkisi yok” 4. madde altında “2005’te erken seçim olabilir. seçim manevrası altında yatan bir konu cumhurbaşkanlığı seçimi. 2007’de cumhurbaşkanı seçilecek. sizin seçeceğiniz meclis cumhurbaşkanı’nı seçecek dediklerinde, karşılarında kimse duramaz. o zaman savaşı kaybettik” ve “şu ana kadar muharebeleri kaybettik. o zaman savaşı kaybetmiş olacağız” ve 5. madde altında ise “seçimlerden sonra ülkenin güneydoğusunda dehap ortaya çıksın. şu “yerel yönetimler yasası” da meclisten geçsin. bir de ab bize müzakere tarihi vermek gibi bir sürprizde bulunsun, türkiye önümüzdeki yıllarda güneydoğuda plebisit istemi ile karşı karşıya kalabilecektir. her şeyi görüyoruz. güneydoğu gördüğümüz noktaya doğru gidiyor. bir şey yapamıyoruz” beyanlarının yer aldığı,
Şüphelilerden Mehmet Şener Eruygur’ un Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçerisinde faaliyet yürüttüğü şüphesi ile gözaltına alındığında yapılan aramalarda el konulan bir CD’de bulunan, Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Özden ÖRNEK’e ait olduğu değerlendirilen günlüklerin ilgili kısımları:
“25 Aralık 2003
……………
……………
14:30 - 15:30 - (E) Org. Kemal Yavuz ve Tuncay Özkan'ın Ziyareti
Tuncay Özkan daha önce Show TV’de görev yapıyordu. Ancak Bu hükûmet kendi aleyhinde yayın yapan tüm kişileri ya oldukları gazetelerden çıkarttı yada tv ’lerden uzaklaştırdı. Kemal Yavuz general’de aynı durumda. Bende kendilerine yardım edebilmek için M.Ö. ile konuştum. Tuncay Özkan Müfit Gürtuna’nın İstanbul TV’sini satın almak istiyor ve AKP’nin yerel seçimlerde İstanbul’dan çıkaracağı adaya karşılık Ali Müfit Gürtuna’yı birleşik cephenin adayı olarak gösterilmesini koordine ediyor. Şimdilik ANAP ve DYP ile anlaşma sağlamış.”
“7 Ocak 2004
09:15 Am - 10:15 Am - Tuncay Özkan'ın Ziyareti
Tuncay Özkan Show TV’den ayrıldıktan sonra Org. Kemal Yavuz İle beni ziyarete gelmişti. O zaman kendisi ile İstanbul Belediye başkanlığına adaylık meselesi ve ulusalcı bir TV istasyonu ve diğer medya vasıtalarının kurulması konusunda görüşme yapmıştık. Bu konuşma üzerine bende MÖ ile görüşmüştüm. Kendisine MÖ’nün bana söylediklerini iletim. Ali Müfit GÜRTUN’a adaylığa tam razı olmamakla beraber CHP’yi desteklemeye karar vermiş. Şimdi DYP’yi ikna etmeye çalışıyor. Daha MHP ile görüşecek. TV kanalını satın almak için gücü yetmemiş. Gürtuna İstanbul TV için çok para istemiş. Esasında kendisi by istasyonu müteahhitlere bedava kurdurmuş. Adam be para etme ama çaresizlikten başka yapacak bir şey yok dedi. Kendi istasyonu ve gazetesini kurmak için yabancılar ile temasta. Dış finansman sağlayıp öyle faaliyete geçmeyi düşünüyor. Benden UYAK’ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve böylece BAŞBAKAN RECEP TAYYIP ERDoğan’na karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Bende kendisine elimden geleni yapacağım dedim. Bana kendi hazırladığı “Türk Medyası” ile ilgili bir kitap verdi. İçinde her türlü ilişki ve rezaleti bulabilirsiniz dedi. Medya desteği olmadan ulusalcıların BAŞBAKAN RECEP TAYYIP ERDoğan ve partisi ile başa çıkması mümkün değil. Bu nedenle T.Ö.’nün de desteklenmesi gerekir. Bende uyandırdığı intiba dürüst ve yılmayacak bir kişi. Bilgili bir görüntüsü var. Hiç değilse mesleğini iyi bildiği intibaı uyandı.
…
Bir taraftan da BAŞBAKAN RECEP TAYYIP ERDoğan ile 14 ocak günü yapacağımız toplantıya hazırlık yapıyorum. Bugün ayrıca ilginç bir gelişme oldu. Pazartesi günü Cumhuriyet gazetesi Kıbrıs konusunda DİB ile Genelkurmay Başkan’lığının uyum içinde olmadığına dair bir haber yayınlamıştı. Salı günü DİB ve Genelkurmay Başkanı bu haberi yalanladılar. “Herkes uyum içersinde çalışıyor” dediler. Dün ise Cumhuriyet gazetesi bu kez belgeler ile kendi haberinin doğru olduğunu ispat ediverdi. Belgeler Genelkurmay Başkanı’dan çalınmış veya sızdırılmıştı. Bugün kanaatimce herkes onunla uğraşıyor. Haberi yayınlayan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Mustafa Balbay salı günü DİB ve Genelkurmay Başkanı bildirileri yayınlanmadan önce beni aradı. Bu haberini teyit ettirmek istiyordu. Bende kendisine haberine katılmadığımı, bazı yanlışlıklar olduğunu, başlangıçta çalışmaların uyumsuz başladığını ama şimdi herkesin uyum içersinde olduğunu söyledim. Bana inanmadı. Nitekim elindeki belge, 19 Ekim günü kaleme alınmış DİB belgesi hakkında Genelkurmay Başkanı’nın yaptığı ilk çalışma idi ve bu çalışma Genelkurmay Başkanı’na onu tahmin ettiği şekilde arz edilmedi. Karargâh içersinde diğer başkanlıkların görüşlerini almak üzere yazılmış olan bir yazının ek’i idi. Ortalık karıştı ve bence dış politikamız zarar gördü. Gereksiz bir çekişmeydi”
………………………………..
Şeklinde ifadelerin yer aldığı anlaşılmıştır.
25.09.2008 günü Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbarda Ahmet Tuncay Özkan’a ait olduğu belirtilen Küçükçekmece İlçesi Halkalı Dereboyu Caddesi No:14 sayılı yerde bulunan depoda yapılan aramada;(1) adet üzerinde TAPA M 204 A2-KF-MKE-9 1-71 ibareleri bulunan el bombasına ait kapsülü bulunmayan maşa grubu, 3 adet ana patlayıcıları boşaltılmış savunma tipi el bombası gövdesi, değişik çap ve marka 6136 sayılı Yasa kapsamında 64 adet fişek ile bir adet 9 mm çaplı silaha ait tabanca şarjörü ve çok sayıda belge bulunmuştur. Dosyada mevcut ekspertiz raporuna göre ele geçen el bombası ve kapsüllerin,6136 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında bulunduğu bildirilmiştir. Şüpheli beyanlarında deponun kanaldaki arkadaşları tarafından kiralandığını, kimin kiraladığını bilmediğini, Kanaltürk’ün taşınması sırasında kendi eşyalarının da bu depoya konulduğunu beyan etmiş ise de, söz konusu adres ile ilgili ihbar içeriği göz önüne alındığında , ele geçen patlayıcılar ve mermilerin şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ a ait olduğu kanaatine varılmıştır.
Aynı depoda;
- İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülün farklı soruşturmalara ait evrakların Emniyette kalması gereken paraflı suretleri,
-Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından hazırlanmış 192 sayfadan oluşan ÇOK GİZLİ ibareli TEVDİ raporu fotokopileri,
- Koç Sistem ve çeşitli şirketler ile ilgili çok sayıda resmi belge sureti,
-24 Eylül tarihli sayfada, “Tanju Güvendiren”, 27 Ekim tarihli sayfada, “16:00 İlhan Selçuk”, 2 Kasım tarihli sayfada, “Şener Eruygur’un koruması 0 505 452 96 47”, 3 Kasım tarihli sayfada, “yarın Şener Eruygur 18:00 doktor”, 4 Kasım tarihli sayfada, “14:00 Şener Eruygur”, 10 Kasım tarihli sayfada, “İlhan Selçuk”, 11 Kasım tarihli sayfada, “Adil Serdar Saçan”, 23 Aralık tarihli sayfada, “14:30 Hurşit Tolon” ibarelerinin yazılı olduğu siyah renkli ece ajandası,
-4 Ocak tarihli sayfada, “Doğu Perinçek 251 99 10”, 5 Ocak tarihli sayfada, “Sinan Aygün 0 5330213 10 42”, 17 Ocak tarihli sayfada, “Yavuz IŞIKLAR, Ferit İlsever-Ulusal Kanal Yön. Kurulu Bşk. 0312 231 81 11-233 53 69, Doğu Perinçek 251 99 10”, 1 Şubat tarihli sayfada, “Tanju Komutan”, 3 Şubat tarihli sayfada, “Adil Serdar Saçan”, 6 Şubat tarihli sayfada, “Emekli Kıdemli Albay Selçuk BERK 0532 614 87 22 Salı günleri öğleden sonra Emekli Albay, Emekli Orgeneral, Oramiral Şener Eruygur, Selahattin ÇETİNER, Kemal GÖKÇE”, 10 Şubat tarihli sayfada, “Sinan-korgeneral Selahattin ÇETİNER Eski İçişleri Bakanı Tuğgeneral İsmail ARICI randevu istiyorlar”, 7 Mart tarihli sayfada, Emekli Askerler Toplantı, 8 Mart tarihli sayfada, Adil Serdar Saçan ve JİTEM’in hazırladığı raporun bir kısmı 10 Nisan tarihli sayfada, “17:30- Doçent Doktor Ümit Sayın”, 12-14 Nisan tarihli sayfalarda, “Ümit Sayın”, 17 Nisan tarihli sayfada, “Sinan Aygün, Ümit Sayın, Evrim Baykara”, 26 Nisan tarihli sayfada, “Adil Serdar Saçan”, 1 Mayıs tarihli sayfada, “Tanju Güvendiren”, 2 Mayıs tarihli sayfada, “Veli Küçük- 511 10 06/ 452 66 88”, 3-4 Mayıs tarihli sayfalarda, “Ümit Sayın”, 13 Mayıs tarihli sayfada, “19:00 Ankara Kavaklıdere Lions Kulübü Derneği Ödül Töreni (ATO Salonu)”, 26 Mayıs tarihli sayfada, “Hüseyin OĞUZ 0533 731 03 60, Tanju Güvendiren”, 10 Temmuz tarihli sayfada, “Erol Mütercimler-Haber Türk 0532 376 32 87”, 18-19 Temmuz tarihli sayfalarda, “Tanju Güvendiren, Sinan Aygün, Tanju-sizinle konuştuğu konu ile ilgili Salih sizi arayacakmış, Utku Gümrükçü”, 23 Ağustos tarihli sayfada Ayhan MİMAROĞLU 16:30, Mehmet Zekeriya Öztürk 0532 341 29 02, 27 Kasım tarihli sayfada, “Hurşit Tolon” ibarelerinin yazılı olduğu kahverengi renkli 28 sayısı ile numaralandırılmış ajanda,
-28 Ocak tarihli sayfada, “Adil Serdar Saçan”, 8 Şubat tarihli sayfada, “Mustafa Balbay”, 21 Nisan tarihli sayfada, “Adil Serdar”, 19 Mayıs tarihli sayfada, “Doğu Perinçek-251 99 10”, 7 Haziran tarihli sayfada,“Adil Saçan, Tanju Güvendiren”, 14 Haziran tarihli sayfada, “14:00 Sinan Aygün”, 15 Haziran tarihli sayfada, “10:30-Hurşit Tolon, Emekli general Yusuf Ziya SATIR-0536 984 81 79”, 6 Temmuz tarihli sayfada, “15:45 Hurşit Tolon (Halit CINGILLIOĞLU)”, 11-12 Ağustos tarihli sayfalarda, “yarın akşam Hurşit Tolon resepsiyon, 20:00- Hurşit Tolon veda resepsiyonu (komutanlık konutu)”, 23 Ağustos tarihli sayfada, “Adil, Sinan Aygün-o gün meclis varmış Hava Kuvvetlerine beraber gidelim diyor”, 28 Eylül tarihli sayfada, “Adil”, 20 Ekim tarihli sayfada, “16:00- İlhan Selçuk”, 16 Kasım tarihli sayfada, “Adil Saçan”, 16 Aralık tarihli sayfada,“HAMDULLAH BEY Veli Küçük TEL BEKLİYORMUŞ 0533 643 96 65” ibarelerinin olduğu mavi renkli 9 sayısı ile numaralandırılmış ajanda,
-12-24 Ocak tarihli sayfalarda, “Tanju Güvendiren”, 28 Nisan tarihli sayfada, “Tanju Güvendiren”, 26 Mart tarihli sayfada, 17.00 “Nur SERTER, Şener Eruygur”, 30 Nisan tarihli sayfada, “Adil Serdar Saçan 0538 898 29 93”, 3 Mayıs tarihli sayfada, “Tanju Güvendiren”, 4 Mayıs tarihli sayfada, “Türkan SAYLAN”, 9-10 Mayıs tarihli sayfalarda, “yarın Lions toplantı 13:00 CKM”, 21 Mayıs tarihli sayfada, “Doğu Perinçek 251 79 14”, 22 Mayıs tarihli sayfada, “Doğu Perinçek, Adil Serdar Saçan 0538 898 29 93”, 15 Haziran tarihli sayfada, “Tanju Güvendiren”, 18 Haziran-3 Temmuz tarihli sayfalarda, “Hurşit Tolon 0533 633 82 55”, 6 Temmuz tarihli sayfada, “Ferit İlsever- Ulusal Kanal 0533 277 15 64 yarınki mitingle ilgili”, 9 Temmuz tarihli sayfada, “Doğu Perinçek”, 19 Temmuz tarihli sayfada, “Turan Çömez 0 505 777 10 01”, 23 Temmuz tarihli sayfada, “Nazan MOROĞLU 0 532 375 11 16, Gülseven YASER yarın akşam üstü gelmek istiyor”, 26 Temmuz tarihli sayfada, “Alaattin ŞEN-Haber-iş 0312 444 19 92 Turan Çömez CD’si istiyor”, 2 Ağustos tarihli sayfada, “Ferit İlsever 0 555 605 29 72, Tanju Güvendiren”, 28-29 Ağustos tarihli sayfalarda, “İlhan Selçuk 343 72 89”, 21 Eylül tarihli sayfada, “Cevahir Mekik-Lions Kulübü 221 37 35-557 05 54”, 4 Ekim tarihli sayfada, “Tanju Güvendiren”, 8 Ekim tarihli sayfada, “Şener Eruygur 0533 376 27 01”, 15 Ekim tarihli sayfada, “İLKER AĞIRCA-STRATEJİK GüvenLİK 0224 225 36 00 Veli Küçük’ÜN ŞİRKETİ-BİR PROGRAM HAKKINDA”, 24 Ekim tarihli sayfada, “Adil Serdar Saçan”, Ajandanın UÜV yazılı sayfasında, “yarın İlhan Selçuk, İbrahim YILDIZ öğ. sonra hatırlat, Şener Eruygur”, ibarelerinin yazılı olduğu lacivert renkli 2007 tarihli 31 sayısı ile numaralandırılmış ajanda,
-7 Ocak tarihli sayfada, “Doğu Perinçek 0312 435 29 99”, “Şenkal ATASAGUN”, 9 Ocak tarihli sayfada, “Önder GüvenÇ, Ali KALKANCI ile ilgili 284 85 70”, 24 Ocak-28 Şubat tarihli sayfalarda, “Ümit Oğuztan, Ümit Oğuztan 0532 276 22 08”, 4 Şubat tarihli sayfada, “Adnan Akfırat, Aydınlık”, 17- 25 Şubat tarihli sayfalarda, “Ergin Poyraz not bırakıldı 0256 775 20 96 Refahın gerçek yüzü adlı kitabın yazarı, 0256 775 20 96 Refah ile ilgili kasetler ibaresinin”, 2 Mayıs tarihli sayfada, Yalçın ÇAKIR 256 81 00 Alaattin ÇAKICI’nın konuşmaları ile ilgili bant istiyormuş, Adnan Akfırat Aydınlık dergisi 272 44 39, 9 Mayıs tarihli sayfada, “Adnan Akfırat 212 10 66”, 15 Mayıs tarihli sayfada, “Şule Perinçek 212 10 66 Aydınlık Gazetesi”, 3 Haziran tarihli sayfada, “Adnan Akfırat Aydınlık Gaz. 272 44 39”, “Fadime ŞAHİN, Fadime ŞAHİN 3 kez aradı”, 23 Haziran tarihli sayfada, “Halil Güven Fadime ŞAHİN’in dayısı 362 36 58”, 24 Temmuz tarihli sayfada, “Ümit Oğuztan 224 53 24” ibarelerinin yazılı olduğu yeşil renkli 16 sayısı ile numaralandırılmış ajanda,
-33 sayısı ile numaralandırılmış kırmızı renkli klasörlerin içeriğinde;Genel kurmay Başkanlığının Hizmete Özel ve Gizli ibareli Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının İnşaat Emlak Daire Başkanlığı yazışma evrakları,
-A... Şirketinin karıştığı yolsuzluklar hakkında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi C.E. tarafından hazırlanan ÇOK GİZLİ ibareli 110 sayfalık TEVDİ RAPORU fotokopileri,
-06.08.2001 tarihli İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi C. E.’nin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne GİZLİ-ÇOK İVEDİ ibaresi ile A... isimli firmaya ait araçlarla ilgili araştırma yapılması talep yazısı ve polis görevlileri tarafından araçlarla ilgili düzenlemiş oldukları 98 sayfalık tutanak fotokopileri,
- 58 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf dosyanın içeriğinde;“AKP KADROLARI- AKRABA-TİCARET VE SİYASET İLİŞKİSİ başlığı altında, AKP iktidarının atamalardaki gerçek amacı kendilerini iktidara taşıyan bazı sermaye sahipleri ile yandaşları olan cemaat, vakıf ve eş dostlarına diyet borçlarını ödediği, kadrolaşmada liyakat ilkesi yerine kendi sözlerinden çıkmayan denileni yapan ve devlet tecrübesi olmayan kişileri tercih ettikleri, bu atamalarda kritik ve akçalı makamları tercih edilenler her nedense Recep ERDoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde görev yapan ve haklarında sayısız davalar olanlar ile AKP’li bakan ve milletvekillerinin akraba-eş ve dostlarından oluştuğunu, AKP kadrolaşmasında siyaset ticaret eş-dost akraba atamalarına ilişkin bazı örnekler verildiği, Ömer Dinçer, Yalçın Akdoğan, Veysel Eroğlu, Erman Tunçer, Şenol Demiröz, M.Ahmet Dere, Mehmet Azmi Aksu, Yalçın Koçer, Metin Akdağcı, Abdullah Şener, Recai Berber, Süleyman Karaman, Abdurrahman Gündoğdu, Cahit Paksoy, İbrahim Şahin, İsmet Yılmaz, Hakkı Sütlüoğlu, Şükrü Kutlu, Muammer Türker, Celal Akbulut, Mehmet Ekinalan, Osman Yıldırım Coşkun, Erkan Topal, Cihanser Erel, Akif Feizoğlu, Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, İbrahim Atalay, Haluk Akşit, Hasan Ekiz, Mustafa Esen, Zeki Sayın, Can Okan Çağlar, Yusuf Ziya Göksu, Enver Salihoğlu, Mehmet Büyükekşi, Halit Uzunkaya, İbrahim Kapusuz, Osman İlter, Şükrü Öztürk, Aziz Babacan, Nihat Pakdil, Güven Önder, Nesrin Yılmazcan, Şaban Şimşek, Mithat Dumanlı, Mehmet Songur, Cemal Öztaş, Hüseyin Avni Coş isimli şahıslar hakkında daha önceki çalıştığı yerler ve şimdiki atandığı yerler ile akraba ilişkilerinin belirtildiği 14 sayfalık evrak fotokopisi,
-71 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf dosyanın içeriğinde;
1 ve 2. sayfalarda, “Değerli Komutanım aşağıdaki adlar Kanaltürk ile ilişkilerinde reklam vermekte nazlı davranan oysa başka mecralarda çokça para harcayan adlar” Ferit ŞAHENK, Erdoğan DEMİREN, Selçuk YAŞAR, Coşkun ULUSOY, Hüsnü ÖZYEĞİN, Güler SABANCI, “Komutanım birde pazarda mafya usulü para dağıtanlar var, bunlar bir telefonla bize piyasanın bakışını değiştirebilirler bunlarda, Osman USLU, Kaan BÜLBÜLOĞLU, Banun ERKIRAN, Banu Tekin, Jefi MEDİNA, Yavuz ÖZÇELİK, Şevki KIROĞLU, Mete SOĞUKSU, Yiğit ŞARDAN, “bunlarla ilgili olarak mutlaka her biriyle bir dakikalık konuşma bile yeter” ibarelerinin olduğu doküman,
- 64 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf kapaklı dosyanın içerisinde 1.sayfada M. Şener Eruygur Orgeneral Jandarma Genel Komutanı Ankara kartviziti,
-13 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf kapaklı dosya içerisinde “Çok Gizli “ ibaresi ile dönemin Mülkiye Başmüfettişi C.E. ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı M.K. arasında yapılan konuşmaların çözümü” başlıklı dosya,
- 6 Haziran 1994 tarih Saat 18:00 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 12 Sayfalık Milli Güvenlik Kurulu’nun Olağanüstü Toplantı Tutanağı fotokopileri,
-24 Eylül 1994 saat:10:00 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli Milli Güvenlik Kurulu’nun Olağanüstü Toplantı Tutanağı fotokopileri,
-25 Ekim 1993 tarih saat:09:00 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 25 sayfalık Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
-GİZLİ ibareli MGK’nın 25 Şubat 1992 tarihli toplantısında Dışişleri Bakanlığınca özeti takdim edilecek “Dış olaylardaki gelişmeler ve değerlendirmeleri” ne ilişkin 28 sayfalık rapor fotokopileri,
-38 sayısı ile numaralandırılmış mavi renkli dosyanın içerisinde;
Adil Serdar Saçan Organize Suçlar 0 532 355 34 05, 636 17 25, 635 00 00, 621 34 02. Apo’nun avukatları büro: 292 95 51, Av. Doğan ERBAŞ 0532 265 70 66, Av. Ahmet AVŞAR 0532 592 92 32, Doğu Perinçek 0312 435 29 99 İst. 251 99 10 cep: 0532 313 24 18 ev: 288 17 99. Güyen Kömürcü Akşam gaz. Ekon. muh. iş. 481 95 36, cep 0532 213 65 00. ev 219 38 35, Kürşat Yılmaz 532 484 75 78, Mustafa Balbay 0542 233 37 50, Nurseli İdiz 0532 251 11 98, 248 18 63, Vedat Yenerer 0532 245 79 89, Anne ev 0216 369 45 59 Vedat ev: 0212 227 04 33 ve bazı şahıslara ait televizyonlara ve kurumlara ait telefon numaralarının bulunduğu telefon rehberi fotokopisi ,
-22 sayısı ile numaralandırılmış poşetin içerisinde;
29 Ağustos 1994 saat:10:00 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 7 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
28 Temmuz 1994 saat:15 Harp Akademileri İstanbul Çok GİZLİ ibareli 3 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
28 Aralık 1994 saat:09:30 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 27 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
31 Ekim 1994 saat: 10:00 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 10 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
30 Nisan 1994 saat: 09,30 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli, 8 adet Milli Güvenlik kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
30 Mart 1994 saat: 09 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 9 adet Milli Güvenlik kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
28 Mayıs 1994 Saat 15:00 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 10 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
29 Haziran 1994 Saat. 09:30 Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 21 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopisi,
1 Adet İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü EYT 2-19 teröre karşı koruma tedbirleri yönetmeliği Ankara- 1991 kırmızı yazıyla orijinal GİZLİ ibareli kitapçık,
-102 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosya içerisinde;
24 Nisan 1995 saat: 09:30 yer Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 40 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
27 Aralık 1995 Saat 15:00 yer Çankaya C.B.lığı Köşkü ÇOK GİZLİ ibareli, 27 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
31 Ocak 1996 Saat:10.00 yer C.B.lığı köşkü Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 20 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
-MİT Müsteşarlığına ait, kırmızı olarak GİZLİ ibareli 30.Aralık.1992 tarihli.
SERVİS NOTU
Kimden: Haydar BERK D.Bşk.v.
Kime:Tuluy TANÇ, KAGY.
Konu:MÇİY Sayın Büyükelçi Ünal ÜNSAL’ın ABD, İNGİLTERE ve FRANSA Büyük Elçileri ile Provite Comfort Harekatı Hakkında yaptığı görüşme.
Dağıtım:BÖZM, MÖZM, MİSY, MÇİY, MİDY, MYBS, OAGM, KAGM, OAKY, İADA, SPLD, Sayın Mithat BALKAN, Sayın Cengiz SANAY, Sayın Süha NOYAN. İbareli MÇİY Sayın Büyükelçi Ünal ÜNSAL’ın ABD, İNGİLTERE ve FRANSA Büyük Elçileri ile ayrı ayrı görüşerek T.B.M.Meclisinin ‘Provite Comfort II (PC-II)’ Harekatının 30 Haziran 1992 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin 24 Aralık 1992 tarihli kararının resmen duyurulması ile ilgili görüşmelere ait 5 adet Özet Tutanak asılları,
-65 sayı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosya içerisinde;
Kişiye özel GİZLİ kaşeli 29 Nisan 1997 tarihli Orgeneral 2. Başkan Çevik BİR imzalı Batı Çalışma Grubu Rapor sistemi konulu 3 adet evrak fotokopileri,
Kişiye özel GİZLİ kaşeli 5 Mayıs 1997 tarihli Koramiral Kurmay Başkanı Aydan Erol imzalı Batı Çalışma Grubu bilgi ihtiyaçları konulu 2 adet evrak fotokopileri,
Kişiye özel GİZLİ kaşeli 16 Nisan 1997 tarihli Korgeneral Harekat Başkanı Çetin Doğan imzalı laiklik aleyhtarı faaliyetler konulu, askeri personel ve bağlı olduğu Komutanlıkların yazılı olduğu şema,
-97 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf dosyanın içerisinde;
31 Mayıs 1996 tarih Saat 15.00 Yer: C.Başkanlığı Köşkü ÇANKAYA. ÇOK GİZLİ ibareli, 19 adet MGK Toplantı Tutanaklarının olduğu görülmüş fotokopileri,
-45 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyasının içerisinde;
1-14 arası sayılarla numaralandırılmış dokümanlarda; 1.Sayfada; “TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDEKİ MEZHEPÇİ YAPILANMA”,
-108 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyasının içerisinde;
26 Ekim 1995 tarih saat 10:00 Yer Cumhurbaşkanlığı Köşkü Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli ı 21 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
24 Ağustos 1995 tarih saat 10:00 yer C.B.’lığı Köşkü. ÇOK GİZLİ ibareli 27 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
26 Temmuz 1995 tarih saat 14:00 yer Hrp.Ak.K.lığı AYAZAĞA İstanbul ÇOK GİZLİ ibareli 19 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
23 Haziran 1995 tarih, saat 15:30, yer MGK Genel Sekreterliği. ÇOK GİZLİ ibareli 18 ADET Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
20 MAYIS 1995 tarih, saat 15:00, yer Çankaya ÇOK GİZLİ ibareli 24 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
26 Şubat 1996 tarih, saat 10:00, yer C.B. lığı Köşkü. ÇOK GİZLİ ibareli 20 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
99 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyasının içerisinde;
28 Eylül 1995 tarih, saat 10:00, yer C.B.lığı Köşkü. ÇOK GİZLİ ibareli 25 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
-98 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyasının içerisinde;
14 Nisan 1995 tarih, saat 16:00, Yer Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli, 25 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
24 Mart 1995 tarih, saat 15:00, yer Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli. 35 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
30 Kasım 1994 tarih, saat 09:30, yer Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli 26 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri ,
-109 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyasının içerisinde;
11 Haziran 1995 tarih, saat 17:30, yer Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli. 16 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
25 Ocak 1995 tarih, saat 09:30, yer Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli. 27 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
26 Nisan 1996 tarih, saat 16:30, Yer C.B.lığı Köşkü- Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli. 15 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
-101 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf klasör dosyasının içerisinde;
26 Kasım 1993, saat 14:00, yer Çankaya. ÇOK GİZLİ ibareli 7 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
21 Şubat 1994, saat 14:15, yer Çankaya, ÇOK GİZLİ ibareli 6 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
26 Ocak 1994, saat 09:30, yer Çankaya, ÇOK GİZLİ ibareli. 6 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri ,
30 Kasım 1995, saat 10:00, yer Çankaya C.B.lığı Köşkü, ÇOK GİZLİ ibareli. 17 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
25 Şubat 1995, saat 09:45, yer Çankaya, ÇOK GİZLİ ibareli. 26 adet Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
22 Mart 1996, saat 15:00, yer Çankaya, ÇOK GİZLİ ibareli. 31 sayfa Milli Güvenlik Kurulu Toplantı Tutanağı fotokopileri,
25 Temmuz 1995 tarihli, sol üst köşesinde FIL8509.E13 İAGY-IV ibaresi bulunan, Sayın Cumhurbaşkanım ile başlayan, GİZLİ İbareli, M.G.K. Takdimi adlı toplam 12 sayfadan oluşan ve 10 Kasım 1992 SALI GÜNÜ SAAT 18:00- 19:00 ARASI KONUT’ta Sayın Ahmet TÜRK VE ARKADAŞLARINI KABULDE YAPILAN KONUŞMALARIN ÖZETİ” başlıklı “ÇOK GİZLİ” ibareli toplam 6 sayfadan oluşan belge, dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL’in HEP Genel Başkanı Ahmet TÜRK ve diğer Milletvekilleri Mahmut UYANIK, Mehmet Emin SEVER, Zübeyir AYDAR, Orhan Doğan, Mehmet SİNCAR, Selim SADAK ile 10 kasım 1992 salı günü saat 18:00- 19:00 saatleri arasında PKK’nın o dönemdeki faaliyetleri ile ilgili yapılan konuşmalar, “BAŞBAKAN SÜLEYMAN DEMİREL’in 20 Eylül 1992 pazar günü saat 11:30- 13:00 arasında, TBMM Meclis Başkanı Hüsamettin CİNDORUK ile yaptığı görüşmenin tepe noktaları” başlıklı “ÇOK GİZLİ VE KİŞİYE ÖZEL” ibareli toplam 2 sayfadan oluşan belgede, 20 eylül 1992 pazar günü, 11:30- 13:00 saatleri arasında dönemin PKK olayları ile ilgili yapmış oldukları maddelendirilmiş konuşma metinleri,
21 Temmuz 1995 tarihli “ÇOK GİZLİ” ibareli “TÜRKİYENİN KIBRIS POLİTİKASIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI TAKDİMİ” başlıklı toplam 26 maddeden oluşan yazı,
66 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosya içerisinde;
“Değerli Komutanım” başlığıyla başlayan yazının içeriğinde Kanaltürk Televizyonuna reklam vermek vermeyen şirketlerin Ferit ŞAHENK (Doğuş Grubu)- Erdoğan DEMİRÖREN (Demirören)-Selçuk YAŞAR (Yaşar Holding)-Coşkun ULUSOY (Oyak)-Hüsnü ÖZYEĞİN (Finansbank)- Güler SABANCI (Sabancı Holding) şeklinde alt alta sıralandığı,“Komutanım bir de pazarda mafya usulü para dağıtanlar var… Bunlar bir telefonla bize piyasının bakışını değiştirebilirler. Bunlar da:” başlığı altında Osman USLU (All Medya)- Kağan BÜLBÜLOĞLU (Lotus)-Banun ERKIRAN (Mediacom)- Banu Tekin (Mediaedge)- Oğuz YAVUZ (Omd)- Jeffi MEDİNA (Medina/Turgul DDB)- Yavuz ÖZÇELİK (Universal Mccann)- Şefki KIROĞLU (Medye Hizmetleri)- Mete SOĞUKSU (Zenith Medya)- Yiğit ŞARDAN (Zenit Medya) şirket ve sahipleri ve “Bunlarla ilgili olarak mutlaka her biri ile bir dakikalık konuşma bile yeter” ibarelerinin yazılı olduğu bilgisayar çıktısı,
-32 sayısı ile numaralandırılmış mavi kapaklı dosyanın içerisinde;
9 Ekim 1998 tarihli ÇOK GİZLİ ibareli Dış Politik Gelişmeler Toplantısı başlığı altında konuşma metinleri,
-18 sayı ile numaralandırılmış üzerinde Susurluk Raporu yazılı mavi renkli dosyanın içerisinde;
“1’den başlayarak 119’a kadar numaralandırılmış Başbakanlık Makamına bilgi sunmak ve önerilerde bulunmak üzere TC. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca orijinal kırmızı mühürlü olarak hazırlanan rapor,
-19 sayıyla numaralandırılmış üzerinde Susurluk Raporu (Ekler dosyası) yazılı mavi renkli dosyanın içerisinde;
Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından 13.08.1997 tarihinde Başbakanlık Makamına hitaben Kutlu SAVAŞ Teftiş Kurulu Başkan V. imzalı, Başbakan Mesut Yılmaz ‘ın aynı tarihli imzalı OLUR’ u alınmış, Başbakanlık Teftiş Kurulu KIRMIZI ORİJİNAL MÜHÜRLÜ, mavi renkli üzerinde Susurluk raporu (ekler dosyası) yazılı dosya,
- 29 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf dosyanın içerisinde;
Genelkurmay Başkanlığına ait EK-1 olarak sınıflandırılmış 55 maddeden oluşan ve ÇOK GİZLİ ibareli Türkiye ile ABD arasında gerçekleşen askeri, siyasi, politik anlaşmalardan oluşan şema şeklinde 5 kopyanın 5. kopyası ibareli evrak fotokopisi,
EK-2 olarak sınıflandırılmış ÇOK GİZLİ ibareli, (TÜRK-AMERİKAN) VE AMERİKAN TESİS VE PERSONELİNİN TÜRKİYE DE KURULUŞ VE YAYILIŞI, MİLLİ BÜTÇEDEN GİDERLER başlığı altında şema şeklinde 5 kopyanın 5. kopyası ibareli evrak fotokopisi,
-33 sayısı ile numaralandırılmış mavi kapaklı dosyanın içerisinde;
03 Ekim 2000 tarihli 1. Sınıf Emniyet Müdürü Ramazan ER imzalı Ankara DGM C. Başsavcılığına hitaben yazılan ÇOK GİZLİ ibareli yazının içeriğinde, Fethullah Gülen Grubu ve Işık Evlerinin yurt içinde ve yurt dışında yapılanması, kuruluşu, amacı, stratejisi ve niteliği konularında bilgi talep yazısı ve söz konusu grup hakkında yapılan çalışmaların özetlendiği 7 sayfadan oluşan evrak fotokopileri,
-10 sayısı ile numaralandırılmış mavi kapaklı dosyanın içerisinde;
9 Ekim 1998 tarihli ÇOK GİZLİ ibareli Dış Politik Gelişmeler Toplantısı başlığı altında gerçekleşen toplantının konuşma metinleri,
1 Adet şeffaf föy dosyanın içerisinde;
30.10.2001 tarihli Hasan ÖZDEMİR Vali İstanbul Emniyet Müdürü imzalı Adil Serdar Saçan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Organize Suçlar Şube Müdürü’ne hitaben yazılan 15.11.2001 tarihinde yürürlüğe girecek olan “İstanbul Emniyet Müdürlüğü birimlerinde iletişimin dinlenmesi ve izlenmesine dair görev talimatı” yazısı, Organize Suçlar Şube Müdürü Dr. Adil Serdar Saçan’nın İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben ÇOK GİZLİ ve Kişiye Özel ibaresi ile yazdığı ve takip tarassut ile alakalı el ile yazılmış talimat fotokopisi olduğu görülmüş, fotokopileri,
-13 sayısı ile numaralandırılmış mavi renkli kitabın içerisinde;
Kapağında, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yapılmış Bulunan Gizli ve Daha Aşağı Derecede İkili Anlaşmalar. GİZLİ’ ibaresi bulunan 532 sayfadan oluşan kitap,
- 40 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyanın içerisinde;
22.02.2005 tarihli ÇOK GİZLİ ve KİŞİYE ÖZEL Maliye Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet TUNCER imzalı, Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’a hitaben yazılan evrak fotokopileri,
-56 sayısı ile numaralandırılmış şeffaf föy dosyanın içerisinde;
7-11 arasındaki sayfalarda, Genelkurmay Başkanlığına ait GİZLİ ibareli ÇEKİÇ GÜCÜN GÖREV SÜRESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ başlıklı yazılar,
-3 sayısı ile numaralandırılmış sarı zarfın içerisinde;
Sivil ve Askeri kurumlara ait ÇOK GİZLİ ibareli istihbari bilgi notlarının ve gazete arşivi niteliğindeki pek çok dokümanın ele geçirildiği anlaşılmıştır.
25.09.2008 tarihinde şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’a ait Küçükçekmece İlçesi Halkalı Dereboyu Caddesi No:14 sayılı yerde bulunan depoda yapılan aramada ele geçen CD’lerden bir kısmının incelemesi yapılabilmiştir.
İncelenen CD’lerden 1691 numaralı CD içerisinde bulunan Yazışma-III isimli klasör içerisinde yer alan “Ethem Sancak-2 “ ,”Sayın İlgili” , ” Mehmet Zeki POLAT” ve “ÜSİAD-Kemal Özden “ isimli MSWord belgelerinin içerisindeERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ yöneticilerinden ilgili kişiye gönderilen, örgüte rapor edilen kişi veya konu ile ilgili yapılan çalışmalar konusunda değerlendirme mahiyetindeki mesaj metinleri olduğu, aynı CD içerisinde klasörler halinde şüpheli Tuncay Güney’den ele geçen örgütsel dokümanların bulunduğu anlaşılmış, bu belgelerin 2001 yılında bir başka suç nedeniyle yakalanan Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan’dan ele geçirilen ERGENEKON terör örgütüne ait dokümanlardan oldukları, şüphelilerden Adil Serdar Saçan tarafından şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’a verildiği, bu şüpheli tarafından muhafaza edildiği kanaatine varılmıştır.
23.09.2008 tarihinde şüphelinin Beşiktaş’ta bulunan evinde yapılan aramada değişik çap ve marka şüphelinin kendi adına taşıma ruhsatlı 4 adet tabanca, bu tabancalara ait şarjör ve mermiler, bir adet güvenlik kuvvetlerinin sanıkları bir yerden diğer bir yere nakilleri sırasında kullanılan metal kelepçe ve bu kelepçeye ait 4 adet anahtar, bir kısım dokümanlar ve bilgisayarlar ele geçirilmiştir.
BİZ TV de yapılan aramada 19 sayfadan ibaret -GİZLİ- ibareli ve Dr. Adil serdar Saçan imzalı -Çok Gizli- ibaresi ile biten mavi mavi plastik dosya içerisinde “Fethullah Gülen” gurubu ile ilgili yazıların, konu ile ilgili gizli ve çok gizli ibareli savcılık yazışmalarının, Veli Küçük liderliğindeki yapılanmanın araştırılması için ile ilgili proje çalışma gurubu izin talep yazısı, Adil Serdar Saçan’ın Müdüriyet makamına yazdığı Fethullah Gülen ile ilişkisinin bulunmadığı anlattığı dilekçenin bulunduğu tespit edilmiştir.
Aynı aramada ele geçen üzerinde Ankara Barosu ibaresi bulunan Emniyette 1 den 45’e kadar numaralandırılmış mavi kaplı not defterinin “17. sayfasından başlayan “Sanık Güler Kömürcü” başlıklı yazılarda Ergenekon iddianamesinin 1029 ve 1031. sayfalarından alıntılar yapıldığı, Atilla Uğur ve Levent Ersöz ile yapılan görüşme” ibarelerinin bulunduğu, şüphelinin tanımadığını beyan ettiği Atilla Uğur ve Levent Ersöz ile ilgili görüşmesinin kaydının tutulduğu anlaşılmıştır.
01.07.2008 günü Ankara ilinde bulunan ADD Genel Merkezinde yapılan aramalarda ele geçirilen CD’lerden birisi içersinde, diğer verilerin yanı sıra, “16 Aralık 2003 Tarihinde Tuncay Özkan ile yapılan görüşme metni” başlıklı 24 sayfalık GİZLİ ibareli yazı metninin olduğu, içeriğinde ise şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile “BAŞKAN” diye belirtilen kişi arasındaki konuşmanın çözümünün olduğu, söz konusu CD içersindeki diğer verilerden kendisinin görüşme yaptığı ve “BAŞKAN” olarak nitelendirilen kişinin dönemin Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz olduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu görüşmede önce karşılıklı hal hatır sorulduğu, devamında Başkanın “Kaleler birer düşüyor zaten” dediği, kendisinin de “Çok düştü. Mevzi de kalmadı. Sıkıntı büyüyor. Yerel seçimlere kadar anladığım kadarıyla kendilerine muhalif unsur bırakmayacaklar” dediği, devamında “Çok süratli oldu. Olaya müdahale zemini kalmadı.” dediği,
Görüşmede kendisinin Mehmet Emin KARAMehmet’ten bahsettikten sonra “Yerel seçimler öncesinde çok önemli, ondan sonra YAPILANMADA ZATEN SİYASET KENDİNE GELECEK. CHP’de solcular, Deniz BAYKAL muhalifleri zaten hazırlanıyorlar. Yerel seçimlerde ANAP, Doğru Yol ve diğerleri alet olabilir mi artık birbirlerine? AKP KENDİ İÇERSİNDE 3’E 4’E BÖLÜNMEK ZORUNDA ERKAN MUMCU’YU BAŞESKİOĞLU’NU BİRAZ KÖRÜKLEMEK LAZIM. Ben 8-9 ay önce Erkan ile bir görüşme yaptım. Dedim ki Erkan sen çok seviliyorsun, destekleniyorsun, biz seninle çok paslaşacağız. Ben geldim burada enerji bakanını tehdit ettim. Dedim, sayın bakan bu YÖK yasası falan filan böyle yapıyorsunuz. Bunların altından kalkabilecek misiniz? Ben bunları yayın yapacağım. Bunları göğüsleyebilecek misiniz? Söyle Tayyip’e bunları çeksin. Adam bana geri döndü. Gece ben notunuzu ilettim dedi. Ertesi günü çekti adam, sonra 29 Ekim resepsiyonunda, bak görüyorsunuz değil mi dediklerinizi yapıyoruz dedi. Bunlar beni TSK'nın temsilcisi gibi görüyorlar. Öyle gördükleri için de adam TSK bir darbe ile gelip benim kafamı uçuracak diye korkuyor, onu öyle görüyor. Onun algısı öyle”
Yine “BAŞKAN” olarak belirtilen kişi ile yaptığı görüşmenin devamında, Ali Müfit GÜRTUNA’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması için girişimlerde bulunduğu ve o dönemdeki yerel seçimlerde siyasi partileri yönlendirmek için çalışmalar yaptığı,
Görüşmenin devamında; Ali Müfit GÜRTUNA’nın bir televizyonu olduğundan bahsettiği, bu televizyonu yolsuzluklardan elde ettiğini ve televizyonun bir işe yaramadığını, KARAMehmet’le yaşadığınız sorunlardan dolayı Ali Müfit GÜRTUNA’nın televizyonunu almaya çalıştığını, Bedrettin DALAN ile Ali Müfit GÜRTUNA’yı görüştürdüğünü, Ali Müfit GÜRTUNA’nın seçimlerde merkez sağda ortak anayol kurulmasını talep ettiğini, bu konuda MHP, ANAP ve DYP ile görüşmeler yaptığını söylediği,
Görüşmenin devamında; “Ali Müfit’i sıkıştırmak gerekiyor. Yine ben sizden yardım isteyeceğim. Çünkü hem talebimi karşılama noktasında merkez sağda ortak aday konusunda gereken şeyi sağlıyor. Mehmet AĞAR tamam dedi. Mesut Yılmaz tamam dedi. Böyle bir ortak zemin yaratıyor öbür taraftan da.” dediği, Başkan’ın da “Herhangi bir partiye gitme durumu var mı” dediği, kendisinin de “Yok şuanda ortak aday olmak için uğraşıyor. DYP’den ortak aday olabilir. Şimdi ben kendisine diyorum ki, ben kendisiyle yüz yüze konuşmadım daha korkmasın diye. Çünkü bu Recep Tayip nedeniyle bundan korkuyorlar da. Dalan’ı konuşturdum, Bedrettin Beyi konuşturdum. Siz de Bedrettin Beyle konuşup bilgi alabilirsiniz. Bedrettin DALAN’a dedim ki git bununla bir konuş, böyle bir şeye bizim ihtiyacımız var. Burada bir ulusal duruşu oraya taşımalıyız.” dediği,
Görüşmenin devamında; Cüneyt ZAPSU’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yapılması konusunda çalışmalar olduğu, kendisinin de Cüneyt ZAPSU hakkında çalışması olduğu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasına karşı çıktığı şeklinde konuşma yaptığı,
Söz konusu görüşmenin devamında kendisinin Mehmet Emin KARAMehmet’ten bahsettiği ve Mehmet Emin KARAMehmet’in zora düştüğünde en büyük desteği Silahlı Kuvvetlerden gördüğünü, bunun üç nedeni olduğunu, birincisinin; ulusal bir sermayeyi temsil etmesi, ikincisinin kendisinin içinde bulunması ve yakınlığı, üçüncüsü de Mehmet Emin KARAMehmet’in ulusalcı söylemi olduğunu belirttiği, devamında KARAMehmet’in Ankara’da yaptığı görüşmelerden sonra kendisine karşı yaklaşımının farklı olduğunu, bir süre sonra Cüneyt abi diye hitap ettiği kişiyle yaptığı programı kaldırdığından bahsettiği,
Görüşmenin devamında; Mehmet Emin KARAMehmet’le yaşadığı sıkıntıları anlatmaya devam ettiği, KARAMehmet’in kendisini işten çıkarmaya çalıştığını, bu çerçevede öncelikle yanında çalışan bazı kişilerin işten çıkartılması gerektiğini, maaşların yüzde elli indirileceğini söylediğini, kendisinin de kabul ettiği hatta parasız çalışmayı bile teklif ettiğini, özellikle istifa etmemek için direndiğini anlattığı ve “Orası benim için çok önemli bir karar. Biz orada çok şey yaptık. Bundan sonra da çok şey yapma imkânımız var. Herhangi bir şekilde sizlerin karşısına çıkarıp koyabileceğim tarihsel bir belge olmasını istedim. Çünkü kendisi bugüne kadar buraya gelmesini Türk Silahlı Kuvvetlerine ve bana borçludur. Bugün yaptığı şey zannediyorum ki Tayip… siz olayın gerçek nedenini biliyor musunuz? Tayyip’in onu sıkıştırma şeyini. BDDK ile 5,5 Milyon dolarlık bir kredi görüşmesi var.” dediği,
Adil Serdar Saçan’ın deposuna yönelik yapılan baskın konusundan bahsettiği, Adil Serdar Saçan’a ait dosyalarının ve belgelerinin alındığını söylediği,
Bu görüşme içeriğinden şüphelinin siyaset dünyasına yön vermek için ciddi ve planlı bir çalışma içerisinde bulunduğu, bu konuda aralarında örgüt bağlantısı bulunan Silahlı Kuvvetler Mensubu kişilerle yakın ilişki içerisinde bulunduğu, onların görüşlerine başvurduğu, yardım istediği sonucuna ulaşılmıştır. Şüpheli bu görüşmenin kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de, tespit edilen eylem ve faaliyetleri, iletişim tespit tutanakları ile sabit olan muhalefet partisinin yönetimine gelme gayretleri, parti kurma çalışmaları içerisinde yer alması, görüşme içeriğindeki beyanların şüphelinin diğer beyanları ile paralel olması, BİZ TV de yapılan aramada ele geçen Ankara Barosu ibareli mavi kaplı not defterinin 17. sayfasındaki “Atilla Uğur, Levent Ersöz görüşmesi “ şeklindeki kayıt, ele geçen belgenin hazırlanış ve yazım şekli, sayfaların üzerinde solda yer alan “GİZLİ” ibaresi ve sayfanın üst ortasında yer alan “GİZLİ” kaşesinden söz konusu dokümanın bu tür dokümanları aynı formatta sürekli hazırlayan Devlet birimleri (mevcut belgede Jandarma) tarafından hazırlanmış olduğu hususları göz önüne alındığında, bu belgenin Ahmet Tuncay Özkan ile Levent Ersöz arasında gerçekleşen bir görüşmenin detaylı dökümü olduğu, Ahmet Tuncay Özkan’ ın Levent Ersöz’ ü ziyareti sırasında görüşme içeriğinin bir şekilde kayıt altına alınarak Jandarma görevlilerince belge haline getirildiği,
Şüpheli savunmalarında böyle bir görüşmenin gerçekleşmediğini, beyanların kendisine ait olmadığını iddia etmiş ise de;
Metnin 14. sayfasında babasının ve eşinin ne iş yaptığı , bir kızı olduğu, babasının ölüm yaşı ve sebebi, memleketi , sevdiği yemek gibi detayların ifade edilmiş olması göz önüne alındığında şüphelinin söz konusu görüşmeye katıldığı, beyanların kendisine ait olduğu anlaşılmaktadır.
c-Telefon Görüşmeleri
değiştirTape No:6048’de kayıtlı 12.03.2008 günü Ali …. ve Şener Eruygur un yaptığı görüşmede; Ali’nin, Ramada Otelinin en üst katında yapılan bir toplantıdan bahsettiği ve “geçen sefer gelenlerin hepsi geldi, … Ziraat odasını temsilen yardımcısı geldi… başkanlar düzeyinde kimse yoktu, Mümtaz hocadan başka” diyerek toplantıya katılanlardan bahsettiği, Tuncay Özkan’ın da toplantıya katıldığını söylediği, ayrıca “….sanatçılarla ilgili olarak şey yapalım” şeklinde bir karar alındığını anlattığı ve “… Mümtaz hoca daha ziyade şeyi söyliyor işte tek liste ..kalır öne sürüyor şeyse daha radikal şey gitmenin daha zaman iyi kullanmanın gereğini söyliyor uzun bir zamanımız yok diye bu yerel seçimlerde alırlarsa artık bundan sonra hiçbir şey yapamayız bütün elimiz kolumuz bağlanır diyor o bakımdan öncelikle CHP nin mutlaka 50 kişi mesala diyor elli kişiyle CHP ye bir kadro teklifiyle gidilir ….” “kabaca söylenen şey, en kısa zamanda CHP nin kapısı çalınacak, …..CHP nin programı şeydeymiş nisanın ilk haftasındaymış bunların toplantıları o zamana kadar diyor mutlaka bir siyasal dönüşüm programı hazırlanıp veya en azından çerçevesinin belirlenip sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşılarak bir birliktelik,…” dediği görüşme sorulduğunda, kendisinin bu şekilde bir toplantıda bulunmadığını beyan ettiği,
Tape No:6340’da kayıtlı 22.05.2008 günü Hurşit Tolon ile yaptığı görüşmede; Tolon’un ÇÖLAŞAN ile konuştuğunu, SKYTÜRK’te çıkacağı programdan bahsederek “Şimdi birisi Yüzde elli iştirak etti size Pazar günkü Programında” “Eğer doğrudan onu muhattap alırda..” dediği, kendisinin “Asla Paşam asla” “Yüzde yüz haklıyım” “Ama yüzde yüz kararlıyım ne CHP ile neden bizim cenahtan bir tek kişi ile kavga etmeyeceğim Paşam” dediği, Tolon’un “…şimdi ben arkadaşlarıma duyuracağım Hanımefendilere çünkü bizim bitişik kulvarlardaki insanlara ihtiyacımız var” dediği, kendisinin “Paşam tabiki ben dün İlhan abiyide ziyaret ettim onada anlattım” “Benim kavgamın kiminle olduğu belli” “Eğer ben bu kavgadan dönersem eğer ben satış işlemini maddi bir menfaat veya başka birşey için yaparsam” dediği, Tolon un “…. biz yanındaki yerde yürümeye devam ediyoruz” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Kanaltürk’ün satılması sebebiyle kendisini eleştirenlerle ilgili bir konuşma olduğunu, Hurşit Tolon’un yanınızdaki yerde yürümekten neyi kastettiğini bilmediğini beyan ettiği,
Tape No.7441’de kayıtlı 21.01.2008 günü Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Emredin efendim” dediği, Tanju Güvendiren’in “Bu Moğoltay görevdeyken bir kurula başkanlık yapıyordu bunun başkan vekilini şuandakini tanıyor muyuz.” dediği, kendisinin “evet” dediği, Tanju nun da “iyimi” diye sorduğu, kendisinin de onayladığı,
Tape No:7442’de kayıtlı 24.01.2008 günü Hüseyin Nazlıkul ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Şu MHP li .. şerefsizleri yaptığını gördün demi” dediği, Hüseyin Nazlıkul’un “Aynen o ben sana ilk gün demedim mi MHP nin bilginin olduğunu ... söylüyo” “Yani onlar her zaman diğerlerinden daha tehlikeli yok işi ULUSALCI deyip beni ikna etmeye çalışıyor” “Çünkü adamların kanında o diğer taraftaki bağnazlık var..” dediği görüşmeyi hatırlayamadığını, Hüseyin Nazlıkul’un tıp doktoru ve ağrı tedavisinde uzman olduğunu, kendisini tedavi ettiğini, Hüseyin Nazlıkul’un ayrıca yardımlarda da bulunduğunu beyan ettiği,
Tape No.7452’de kayıtlı 05.02.2008 günü Demet G.Elif YILDIZ ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Şimdi senden arkadaşlarla bunu konuşmanı istiyoruz eğer onaylarsan Ankarada bu akşam o toplantı olacak EYLEM BİRLİKTELİĞİ SAĞLANMIŞ OLACAK diyoruz ki bir cumhuriyet mitinglerinin laik cumhuriyet mitingi olarak yeniden başlatıyoruz Ankara’da cumartesi günü hep beraber bütün Türkiye’yi çağırıyoruz toplantı miting düzenliyoruz yarımda yarımdan işte 2 ye kadar miting devam ediyor 2 de mitingten ayrılan bir kol şeye yürümeye başlıyor meclise tamam mı” “… biz bugün akşamdan itibaren televizyondan Cumhuriyet mitingleri yeniden başlıyor çağırıyoruz diye çağrımıza başlatıyoruz” “…. Sıhhıye veya Kurtuluş istiyoruz Meclise yürüme mesafemiz daha kısa” “Ne alakası varya anlasana telefonda konuşuyorum be kadın be öff be dün senle ne konuştuysak o diyorum anlamadın mı” dediği, Demet G. nun “Saat 12 de bir Sıhhiye’de Kurtuluşta toplanma miting ordan sonra bütün herkes Meclise mi yürüyor” dediği, kendisinin “ (Sesini yükseltiyor, bağırarak ) ULAN NE DIYE BÖYLE KONUŞUYORSUN DIYORUM SANA YA HAYIR BIR KOL YÜRÜYOR YA” “ÖFF BE EVET HERKES YÜRÜYOR ÇOK TA ŞEY YAPTIK STRATEJIK OLARAK TAKTIK OLARAK ÇOK ÖNEMLI BIRŞEY YAPTIK ŞIMDI BIZ SENLE TELEFONDA TEBRIK EDIYORUM IKIMIZIDE, DÜN BANA NE DEDIN SEN AYNISI DIYORUM YA ANLASANA BENI ..” “…SENIN BANA SÖYLEDIKLERINI BURDAKILERE KABUL ETTIRDIM ONLAR BUNU KABUL ETTILER SIZDE İZMIR DE KABUL ETTIRIN DIYORUM DEMET” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Demet G.’nin İzmirde bir sivil toplum örgütünün yöneticisi olduğunu, Sıhhiye meydanında yapılan miting sonrasında meclise yürümek için Ankara Emniyet Müdürlüğünden izin istediklerini, ancak gerekli iznin verilmediğini, görüşmenin bununla ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7458’de kayıtlı 20.02.2008 günü Umut… ile yaptığı görüşmede; (Sulfiye Özkan Ankara adresinden görüşüldüğü anlaşılmaktadır) Umut…’un “… şu davayı niye açmıyon da hala bak herifler ona inanmışlar” “İmam ona inanmış bugün ...” dediği, kendisinin “Ya si….. imamını mimamını” dediği, Umut’un “Evet öyle Zaman gazetesinin tuzağına düştün” dediği, kendisinin “bişey olmaz si…. git şurdan be öff alla bide sana mı hesap vericem dal y...k, Allah Allah s...rim bütün imamları götürmesinler len camiye gider yıkarlar cem evinde” dediği, Umut’un “Bu seferberlik … Cumhuriyet Seferberliği ayağı ne iş la o Mümtaz Uluç Gürkan topluyor Türkiyem topluluğu birleşiyor” “Ulusal Uyanış topluluğu Ankara’da birleşiyor” dediği, kendisinin “Yapsınlar yapsınlar iyi olur iyi olur yapsınlar” dediği, Umut’un “ADD panele çağırılıcak şeyler diye isimler diye yazmış falan filan” “Mustafa Balbay şeylere genelge yayınlamış tüm şubelerin çağıracağı isimler diye” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Umut’ un kardeşi Umut Özkan olduğunu, Ümraniye de bir cami imamı, çalışan kadın aldatır şeklinde beyanlarına karşı kendisinin eleştirileri üzerine bir imam-sen şubesinin hakkında davacı olduğunu, görüşmenin bununla ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape no:7462’de kayıtlı 22.02.2008 günü Utku Gümrükçü ile yaptığı görüşmede; kendisinin “.. Utku beycim ne oldu binanızı tuttunuz mu ya” diye sorduğu, Utku’nun da tutamadıklarını anlattığı, kendisinin “…bak bu gençlik örgütlenmesinde sorun var İstanbulda mistanbulda üniversitelerde bi bok olmuyor” “… Türkiye deki gençlik örgütlenmesini senin eline bıraktık” dediği, Utku’nun “Tamam bu hafta sana iki üç üniversite ayarlıcam söz” “Önderle hareket et demişsin” “Burdaki amaç kavga büyüsün mü” “…Önderle hareket etmesindeki amaç Cumhurbaşkanımızla genel sekreterimiz arası açılsın diye mi” dediği, kendisinin “Kavga büyüsün büyüsün ikisi çünkü o il başkanından bi si...m olmaz o il başkanı eğitimsiz cahil hayvanın teki …çünkü bundan sonra her değişim kendisinin daha güçlü geleceğiniz değişim olcak” dediği görüşme ile ilgili olarak, Biz Kaç Kişiyiz isimli oluşumda görev alan Utku ile dernek içerisinde yaşanan olaylarla ilgili yaptığı görüşme olduğunu, görüşmenin içerisinde geçen Cumhurbaşkanımız kelimesinin yanlış anlaşıldığını beyan ettiği,
Tape No:7464’de kayıtlı 24.02.2008 günü İrfan P. ile yaptığı görüşmede; İrfan P.’nın “Ne demişsin ben artık şubattan sonra gazeteci değilim şeyim siyasetçiyim demişsin” “Kadının biri aradı Tuncay Özkan şunu söyledi işte biz imam hatipleri şey yapıcaz yok çocukları alıcaz işte dini eğitim vericez bilmem ne yapıcaz bu bunu söyleyen Tuncay Özkan’la ben birlikte olamam falan yaptı bana” dediği, kendisinin “A..... koyduğumun karısı deseydin o..... çocuğu Mustafa Kemal’ le nasıl birlikte oluyorsun o..... deseydin din eğitimini tevhidi tehrisata yazdıran kişinin adı Mustafa Kemal Atatürk … telefonu var mı sende” “Senin a.... koyduğumun karısı diyim senin a..... koyduğum gençsen gel seni s.... yaşlıysan seni İrfan abi s.... diyim” dediği, ilerleyen konuşmada kendisinin “,…. bu CHP a....... koyduklarım” “B... böceği gibi iyice kapanıyorlar iyice nasıl korkuyorlar böyle” “İ... beni şeye sokmucak aklı sıra kurultaya” “Bende ona ananın a....... kadar yolun var dicem” “Şunların yüreğine iyice korku salmak lazım sen bu işi bir örgütle” “Bu işi biraz körükle” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, İrfan P.’nın Muğlada biz kaç kişiyiz derneği başkanı olduğunu, telefon görüşmesini hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7469’da kayıtlı 25.02.2008 günü Utku Gümrükçü ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Yarın akşama kadar Manisa da 600 tane genç kızlı erkekli” “Yani 20 den sonra 40 kadar adam” “Cumhuriyet Halk Partisine yeni üye yapılacaklar bana bildiriyorsun adlarını özellikle hiç kimseye duyurmadan el altından tamam mı” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında,.CHP nin Manisa il başkanlığı seçiminde desteklediği bir adayın kazanması için yaptığı çalışma ile ilgili olduğunu,
Tape no:7470’de kayıtlı 26.02.2008 günü Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmede; Tanju Güvendiren in “Ne kaç kişi 55 kişimiydi Samsunda orda olan” dediği, kendisinin “42” “Komutanım hani sana bir isim vermiştim Ankara’da” dediği, Tanju’nun “Tamam tamam bugün alırım inşallah sonucunu” dediği, kendisinin “57 peki efendim saygılar sunarım” dediği, Tanju’nun “Sen o adamı soruyorsun bana demi” “Adam Çinci mi Rusçu mu Amerikancı mı diye” “Tamam işte o adama önüne gelen mektubu ne yaptık kardeşim ne yazdığını onu merak ediyoruz ya tamam hadi güle güle sağol” dediği,
Tape No:7474’de kayıtlı 27.02.2008 günü Evrim Baykara ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Ya a.... koyduğumun çocuğu” “Diyormuş ki bu partinin her yerini diyormuş yok ya bana şey benim telefonlarımı arıyor ben açmadım telefonumu” “Dedim ki bak Suat önce seni s... sonra bana laf etmeye kalktı Menemen de biliyorsun” “bizim genel başkan milleti böyle çok zatüre yaptı falan filan diye” “Ondan sonra senin genel başkanın 70 yaşında ben 40 yaşındayım i... dedim ya ben ona orda ondan sonra şimdi bu işte bu Türklere seçicekler ama şey yapıyor milliyetçilik yapıyor güya aklı sıra” dediği, Evrim Baykara’nın “Ben gördüm listeyi ben yoktum hakketten Önder gösterdi yanlız yani o i... destek olmamış bu p.... yazmamış harbiden” dediği, kendisinin “o senin genel sekretere ulaşıp konuşacağını böyle bir sonuç doğacağını hesaplayamadı o” “Genel sekretere de Önder’ e dicez ki genel şeyde Tuncay Özkan ı Tuncay Özkanla sen ...” “Hadi gel kardeşim bakalım kurultay salonunda hadi sana demiş ki ben çekimser kalırsam” “Haluk konusunda çekimser kalmıcam Tuncay konusunda çekimser kalcan hadi bakalım” “Mart ayı güzel bir ay o genel başkanı satabileceğini söylemiş sana” “Yani demek ki doğru düzgün bir şekilde ilerlemek gerekicek kardeşim” “Kim Brütüs olmak istiyorsa ona bıçağı vericez” “Sen şimdi hiç o konuda şey yapma sen senin pozisyonun şey ben dik duran bir adamın kardeşim ne sana ne Tuncay a yatarım pozisyonu olduğum için şu anda” “Sen o tavrını sürdür sen sadece dinle şeye mektuba” “Sen sakin ol sen şu il gençlik kolları başkanlarını ayarla bana” dediği, Evrim Baykara’nın “Onu ayarlıyorum şimdi bide şey varya ya şimdi şeyle konuşuyordum bu bizim CHP Kahramanmaraş gençlik kolları il başkanı aradı da” “ADD GYK üyesi bu gençlik kollarında bunlar 3 martta bi bildir mildiri hikaye yapıyorlarmış napalım başkanım dedi valla dedim bak kardeşim sizim dedim paşanın ekibini s.....im ben dedim size verceğimiz desteği dedim bilmiyorum değerlendirmem lazım ya dedi genel merkez düzeyinde böyle bir destek iyi olur filan ne yapayım bunları şimdi” dediği, kendisinin “…sen paşanın ekibinde kopar koparsınlar paşadan ayrılsınlar” “Bütün bu gençlik kollarına söyle ADD ile koparıcaz kardeş ADD ler ADD nin başına o kızı getircez” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında , Evrim Baykara’nın CHP den atılmış bir kişi olduğunu, telefon görüşmesini hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7482’de kayıtlı 28.02.2008 günü Müjdat K. K. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “…Metin abiyle buluşacam sen yarın mı arıyor seni şey” “Sana ziyarete gelen arkadaş” dediği, Müjdat K.’nin “Evet yani bugün yarın görüşecekti arkadaş” “Ondan sonra seni arayacak” dediği, kendisinin “Telefonda konuşmamaya gayret göster” dediği, Müjdat K.’nin “Peki tamam bu konuda mı herhangi bir konuda mı” dediği, kendisinin “…bu konuda ya” “Çünkü şey yapıyorlar bundan sonra kulak çekiyorlar kulak göze gösteriyorlar millet kaçıyor” dediği görüşmenin ticari bir görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7483’de kayıtlı 29.02.2008 tarihinde Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmede; Tanju G.’nin “Alo” dediği, kendisinin “Emredin komutanım” dediği, Tanju G.’nin “Makamda mıyız” dediği, kendisinin “Yok komutanım dışardayız makama geçiyoruz” dediği, Tanju G.’nin “Ne kadar zamanda geçersin” dediği, kendisinin “Yarım saat kırkbeş dakika komutanım” dediği, Tanju G.’nin “İyi ben biraz oralarda olacam geldi mi altı da toplantı var “ dediği, kendisinin “Tamam komutanım” dediği, Tanju G.’nin “ Dönecem seni de göreyim” dediği, kendisinin “Tamam komutanım” dediği, Tanju G.’nin “ Bu şey istediler senden ya sen vermiş olduğun ifade var mı sende bu Antalya olayı ile ilgili” dediği, kendisinin “Ne olayı ile ilgili” dediği, Tanju G.’nin “Antalyadaki olayla şey yaşlı beyefendinin sana çok hürmetleri var aynen böyle” dediği, kendisinin “Benden de var tabi onları bulurum” dediği, Tanju G.’nin “Verirse ben diyor onu bir göreyim diyor bende ona” dediği, kendisinin “Derhal derhal” dediği, Tanju G.’nin “Alabilirim değil mi” dediği, kendisinin “Tabi ki tabi ki” dediği, Tanju G.’nin “Tamam sağol varol sağol” dediği, kendisinin “Biz onu yanımıza aldık mı almadık mı bilmiyoruz avukattan isteriz gider alır getirir ben size hemen ulaştırırım onu “ dediği, Tanju G.’nin “Burda değil mi o tamam” dediği, kendisinin “Avukata telefon ede.. gelince konuşuruz komutanım” dediği, Tanju G.’nin “Tamam oldu hadi görüşürüz” dediği, kendisinin “Tamam komutanım” dediği, Tanju G.’nin “Saat altıda ben toplantıda olacam ona göre yani saate bak” dediği, kendisinin “Kaçta” dediği, Tanju G.’nin “Altıda toplantı” dediği, kendisinin “Tamam komutanım” dediği, Tanju G.’nin “... hoşçakal” dediği,
Tape No:7485’de kayıtlı 29.02.2008 günü Elif Y. ile yaptığı görüşmede; Elif Y.’nin “Hiç bir işimiz yapılmıyormuş” “...kendileri konuşurlarken duydum” dediği, kendisinin “çok acayip müthiş bişey geliyor müthiş” dediği, Elif Y.’nin “Ama sırf biz değil galiba” dediği, kendisinin “Yok yok sırf size sadece size geliyor sadece size geliyor Allah korusun yani acayip bi şekilde gelecekler yani teslim olursa da onurunu elinden alıp yapacaklar” “Teslim olduğu zamanda onurunu elinden alıp yapacaklar” “Sadece ekipleri kurdukları ekipleri biliyorum acayip şekilde çalışıyorlar ve şey yani etrafa ...ları haziran ayına kadar bu iş bitecek diyorlar” dediği, Elif Y.’nin “Zaten hazirana kadar memleket kalır mı ben onu da merak ediyorum” dediği, kendisinin “Vallaha seninle yüz yüze şey yapabilsem güzel olacak da şimdi şey yapıyorum konuşamıyorum telefonların içine sıçtılar iyice” dediği görüşmenin Maliyenin yaptığı uygulamalarla ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7486’da kayıtlı 29.02.2008 günü Adnan Bulut ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Gürbüz Çapan bana mesaj attı şimdi” dediği, Adnan Bulut’un “Aynısı bana da geldi diyor ki şey polis geldi kapıya diyor şey beni almaya mı çalışıyorlar ne yapmaya çalışıyorlar jandarma bölgesi polis niye benim kapıma dayandı diyor” dediği kendisinin de oraya gitmesini söylediği görüşme ile ilgili olarak; Gürbüz Çapan’ ın ayrılmış olduğu eşi Arzu Özkan’nın uzaktan akrabası olduğunu, Gürbüz Çapan’a ait olan Radyo 24 ve Gerçek Tv’yi satın almak istediğini, bu konu ile ilgili kendisi ile görüşmeler yaptığını, satışı kabul etmediğini, evine gelen polisle ilgili olarak durumu anlamak için Kanaltürk’ün haber müdürü olan ve aynı zamanda Gürbüz Çapan’ın akrabası olup evine yakın bir yerde oturan Adnan Bulut’a oraya gitmesini ve olaya bakmasını söylediğini beyan ettiği,
Tape No:7487-1 29.02.2008 günü Adnan Bulut ile yaptığı görüşmede; Adnan Bulut’un “Şu an yakınımda Beylikdüzü’nden şeye geçiyorum Esenyurt’a geçiyorum şimdi” dediği, kendisinin “Böyle etrafı biraz kolaçan et” dediği, Adnan Bulut’un “izlemeye gidiyorum zaten” dediği görüşme ile ilgili olarak, yukarda anlattığı şekilde Gürbüz Çapan ’ın göndermiş olduğu mesaj ile ilgili durumu kontrol etmesi amacı ile gönderdiğini, bu olayı Adnan Bulut’ un haber yapabileceğini düşündüğünü beyan ettiği ,
Tape No:7495’de kayıtlı 03.03.2008 günü Cem S./ X Şahıs ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Şey içeri girerken senin arkadaşı gördüm avukat arkadaşı Kerinçsiz in avukatı o mu” “selam söyle” dediği, telefonu X şahsın aldığı ve “… bende şimdi ortak vekilim biri şeyini de biliyorsunuz Kemal Kerinçsiz in” dediği, kendisinin “Yarın senide alırlar bak dikkat et” dediği, X şahsın “Tabi öyle diyor zaten Cem hayır zaten şimdik dün şeye gittim siz söyleyin cuma günü Kandıra’ya gittim cezaevine Kandıra’da o bizim Kemal Kerinçsiz avukat ondan sonra Veli Küçük Paşa Arnavut Sami Vedat Yenerer dedim tamam teşkilat burda kurulmuş artık zaten” dediği, ilerleyen konuşmada X şahsın “... kazaklarla seni bir araya bi mutlaka getircem Tuncay bey…” dediği görüşme ile ilgili olarak, Cem S.’ın Kanaltürk televizyonunda duruşmaları izleyen kanal şefi olduğunu, bu görüşmeyi hatırlayamadığını, görüşmede geçen Kazaklar konusu ise Kanaltürk televizyonunun satışı konusunda bir avukatın Kazaklara ait bir şirketin temsilcisi olarak geldiğini, televizyonun Kazaklara satılması ile ilgili 3-4 kez konuştuklarını, ancak televizyon daha sonra Akın İPEK isimli şahsa satıldığını beyan ettiği,
Tape No:7501’de kayıtlı 07.03.2008 günü Adil Serdar Saçan ile yaptığı görüşmede; Adil Serdar Saçan’ın “…Şamil Tayyar mıdır nedir bi teyyare var mı onun kitabını okudun mu Ergenekon diye” “Orda senlen ilgili işte Muzaffer Tekin e hani sen şey gönderiyorsun ya Tuncay Özkan üye olunca mesaj gönderiyordun ya” “…tamam işte onu sormuşlar Tuncay Özkan niye gönderdi diye” dediği, kendisinin “Muzaffer Tekin i bir kere gördüm mitingte geldi bana sarıldı ben kim olduğunu bilmiyorum etraftan insanlar böyle fotograf falan çekiyor Kerimcan kulağıma geldi dedi ki abi Muzaffer Tekin hemen kaçtım kenara” dediği, Adil Serdar Saçan’ın “Bundan sonra bende işte güya soruşturmayı kapatmışım” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, adına Türkcell ile iş birliğinde GERÇEKLER HABER PAKETİ , Tuncay Özkan HABER PAKETİ isimli bir portal bulunduğunu, üye olan herkese adına güncel haberlerin mesaj olarak gittiğini,Muzaffer Tekin’de bu portala üye olduğu için kendisine adına mesaj gittiği hususunun Şamil TAYYAR’ın kitabında yer aldığını Adil Serdar Saçan ‘ ın kendisine anlattığını,
Tape No:7504’de kayıtlı 11.03.2008 günü Murat Ağırel ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Bana iki tane Üniversite mezunu şey söyle hanımefendi söyle bizim hareket içinde ön planda CHP il yönetimine dahil olucak” “.. kimse bilmicek senle ben bilcez .. geçen günkü konuşma yaptırdığımız hanımefendinin adı neydi doçent” dediği, Murat Ağırel’in “Şey Nuran …ablamı” dediği, kendisinin “Nuray G…. bi Nuray hanımla konuş hemen CV sini Anet e faksla de ki seni böyle birşey yapıyoruz kimseye söylemiyorsun sessiz kalıyorsun de tamam mı” dediği, Murat Ağırel’in “Damla A… var bizim dernek yönetiminde olan” dediği, kendisinin “..onu ne yapcam ben onu o üniversite mezunu falan filan değil ki” “Nuray G…. tamam Doğuş Üniversitesi rektörünün karısı mıydı o” dediği, Murat Ağırel’in “Evet abi öğretim üyesinin karısı” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Murat Ağırel’in İstanbul’da Memleket Sevdalıları Derneği Başkanı olduğunu, kurultay öncesinde CHP içinde il yönetiminde nitelikli iki kadın üye ihtiyacı ile ilgili görüştüklerini, her tarafta konuşulmasını istemediği için gizli tutulmasını söylediğini beyan ettiği,
Tape No:7505’de kayıtlı 11.03.2008 günü Murat Ağırel ile yaptığı görüşmede; Murat Ağırel’in kendisinin CHP nin il yönetimine yerleştirmeye çalıştığı isimleri bulduğunu söyleyerek “Nuray G…. 0538 453 74 20” “bu kadın biliyorsun abi Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesiydi emekli oldu şimdi”, “Burcu Ş….. “31 yaşında kadın 3 tane dil sahibi çevirme görevi yapıyor şuanda” “Kendine ait iş yeri var çevirmenlik yapıyor” dediği, kendisinin “.. bunlar bizim sözümüzden çıkmaz” dediği, Murat Ağırel’in “Evet abi… 0 542 383 56 26” dediği, kendisinin “ sessiz kalacaklar” “CHP liler bunlar CHP üyesi mi biliyor musun” dediği, Murat Ağırel’in “İkisi de CHP li zaten abi” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, bu kişileri kendisinin gönderdiğinin bilinmesini istememesi ile ilgili görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7508’de kayıtlı 13.03.2008 günü Hurşit Tolon ile yaptığı görüşmede; Hurşit Tolon’un telefonunun dinlendiğini söylediği, konuşmasının devamında bir çok platformun bir araya geldiğini anlatarak “Yani işte bu Ulusal Güç Birliği” “Ulusal Birlik Hareketi, Anadolu Ulusal Dayanışma Platformu, Çay Yolu may yolu bir sürü yani platformlar şimdi birlikte düşünüyor birlikte üretiyor mümkün olabildiğince..” “Şimdi bunun kararını aldılar 12 Nisan cumartesi” “Ulusal Egemenlik Buluşması” “Bu konu emirlerinize intizar eder …” “Müsadesi de çıktı bunun çalışması sürüyor 600-700 kuruluş ben ayrıntıları size bilahare verecem ..” “Bunun tek amacı var Ulusal Egemenliğimizin korunması” dediği, kendisinin “.. şimdi çocuklara talimat veriyorum hemen tanıtım tizirlarını hazırlamaya başlayacaklar” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, 23 Nisan haftası olması nedeniyle çeşitli sivil toplum kuruluşlarının Ankara ilinde düzenleyeceği Ulusal Egemenlik mitingi hakkında Hurşit Tolon ile yaptığı bir görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7510’da kayıtlı 14.03.2008 günü Havva G. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Mehmet S….. le ilgili bir haber var şeyde Milliyette” “Mehmet S…… bu Edirne işine bulaşmış bulaştırmış bulaştırmak istemişler falan” “Şimdi S…… bi sana gelecek” “Bi basın açıklaması bide bizde bir demeç verecek arkadaş bi kendini savunsun bi rahatlasın tamam mı” “Hem liderine bi liderlik dersi verecek hem şey yapacak yani bir ... hukukun herkese lazım olacağı soruşturmanın bu aşamada böyle siyasi bir operasyona dönüşmesinin nelere mal olacağı konusunda falan bi açıklama yapacak şimdi sabah benle buluştu” “Bİ KONUŞ ONDAN SONRA Bİ ONA YARDIMCI OL LAZIM OLACAK” “KULLANACAĞIZ ARKADAŞI” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Havva G.’nin Kanaltürk Televizyonunda yönetici olduğunu, Mehmet S…..’in gazetelerde kendisiyle ilgili çıkan haberlerden bahsettiğini, kendisinin de Havva G. yu arayarak televizyona çıkmasını söylediğini beyan ettiği,
Tape No:7515’de kayıtlı 17.03.2008 günü Hurşit Tolon ile yaptığı görüşmede; kendisinin “şimdi telefondaki mesajınızı aldım” “Özür dilerim Ankara’ya teşrif ettiniz mi” diye sorduğu, kendisinin de Atılım Üniversitesinde verdiği bir konferanstan bahsettiği, “Şimdi bi toplantıya gidiyorum paşam çıkar çıkmaz sizi arıyacam hemen” “Yeşil Vadiye de gelirim paşam arzu ederseniz Ramada Otelinde bende sizi ağırlayabilirim ...” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, 12 Nisan mitingi hakkında yapılacak görüşme ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No: 7517’de kayıtlı 17.03.2008 günü Adnan A. ile yaptığı görüşmede; X şahıs “Tuncay beyin telefonu” dediği, Adnan A.’ın “Adnan A. ben Tuncayla konuşabilir miyim” dediği, X şahsın da kendisinin toplantıda olduğunu söylediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında konudan bilgisi olmadığını, telefona bakan kişinin şoförü yada koruması olabileceğini,
Tape No:7525’de kayıtlı 19.03.2008 günü Mehmet Şener Eruygur ile yaptığı görüşmede; kendisinin “…bizim ..mali …soruşturmalar … yeniden başlıyo” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “.. bi ara bi görüşelim diyorum” “..yüz yüze bi konuşalım da” “Önümüzdeki günlerle ilgili bi şey yapalım görüşelim” “..Hurşit murşit filan işte bilmem şeyin Tuncay beyin üyeliğini kabul etmemişiniz gibi laflar etmiş böyle bişey olmadığını biliyorsun ya” “..benim biliyosun seninle ilgili düşüncemi BEN SANA BAŞKA BİŞEY HAZIRLIYORUM o adam” dediği, kendisinin “Siz boşverin onları biz kendisininle yüzyüze konuşalım paşam” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “Mehmet KAYNAK var bizim bu Antakya daki arkadaşımız” “O orada bi şeyler söylemiştim ben....” dediği, kendisinin “Konuştuk konuştuk paşam” dediği görüşme ile ilgili olarak , görüşmede bahsi geçen üyelik konusunun ADD üyeliğine çok geç kabul edilmesi ile ilgili olduğunu,
Tape No:7538’de kayıtlı 22.03.2008 günü Adnan Bulut ile yaptığı görüşmede; kendisinin “…Ahmete telefon et deki ulan ayıp be bi tek satır yok ya” dediği Adnan Bulut’un “Tamam İbrahim’in kendine de söylerim” “İki saat falan geçsin saat on falan olsun diyecem ki yani abi biz o kadar destek verdik oralara milleti yığdık geldik gün boyunca canlı yayın Tuncay bey çıktı oralardan geldi hiç adı geçmiyor ... gitmeyelim bugün biz Cumhuriyetin önüne falan” dediği, kendisinin “Ne olacak onun için yapmıyoruz ki başka bişey için yapıyoruz ayıp” dediği görüşmenin İlhan Selçuk ‘un gözaltına alınması ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7543’de kayıtlı 22.03.2008 günü Ertan Ç. ile yaptığı görüşmede; Ertan Ç.’nin “…SİZE BİŞEY OLURSA BU ÜLKEYE DARBE GELİR DARBE” “Şimdi ne yapacaklar bakın bu birleştirmede ben size oyunu söylüyorum şimdi ordu kesiminde büyük bi hareketlilik var bunu da Kemal Paşaya da sorabilirsiniz haber kaynaklarımdan” dediği, kendisinin “… biz kendimiz siyasetimizle yolumuzla biz bunların hepsinin üstesinden gelecez” dediği, Ertan Ç.’nin “Size bazı bilgiler de gönderiyorum” dediği görüşmeyi yaptığı kişiyi hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7546’da kayıtlı 22.03.2008 günü Ahmet O. ve İbrahim İsimli şahıslarla yaptığı görüşmede; kendisinin “Ne oldu ya” diye sorduğu, Ahmet’in “DGM ye sevk edildi işte, şey yani Ağır Cezaya. Sorgu bitti bırakılması bekleniyor. Diğer savcı şeye almadı diğerleri yok... İçeri İlhan abiyi sevk etmişler şimdi orası kalabalık şuan savcının yanındaymış ben İbrahimi vereyim istersen” dediği ve telefonu yanında bulunan İbrahim isimli şahsa verdi, kendisinin “Canım Merhaba İzmir’de ve Denizlide Ortalığı Yıktık” “YARIN Bİ EYLEMLER MEYLEMLER HERŞEY DEVAM EDECEK YİNE” “Şimdi durumumuz nedir ya” dediği, İbrahim’in “Şuanda Beşiktaştaki mahkemede savcının yanında” “Yani savcı sorgusunda bir saat sürer dedi avukatlar bekliyoruz ama yüzde doksan dokuz serbest bırakılır” dediği, kendisinin “Abi yüzde yüz ya o….. çocukları gebermeleri gereken mesajı verdiler” dediği, İbrahim’in “Tamam yarın yarın bugün 200 bin sattık Tuncay desteğin için sağol” dediği, kendisinin “Yarında devam edecez” “Herkes iki tane Cumhuriyet alacak bütün sloganımız bu herkes iki tane Cumhuriyet alacak” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Ahmet ORUÇOĞLU Cumhuriyet Gazetesinin çalışanı, İbrahim YILDIZ’ın gazetenin genel yayın yönetmeni olduğunu, İlhan Selçuk’ un Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınması ile ilgili görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7554’de kayıtlı 25.03.2008 günü Deniz A. isimli şahısla yaptığı görüşmede; toplantıda olduğunu söylediğiniz, Deniz’in “Gece 1:30 da da mı toplantı” dediği, kendisinin “Hep hep o toplantılar o toplantılar ayrı toplantılar” dediği, Deniz’in “...işlemler Ankara’da biliyorsun” “Seninde tanıdığın kişiler ama bende...” “Şey dinleniyor mu telefonlar” diye sorduğu, kendisinin “Dinleniyordur tabi dinlenmez olur mu kız, kimmiş onlar” Yok be söyle mesajıda görürler herşeyi görürler boşver gizli saklı birşey yok söyle” dediği, Deniz’in “Benim eniştem Yargıtay daire başkanı ya” “Yok isim boşver” “Ben şeye gelicem Çankaya ya geli.. alırlar beni havaalanından Çankaya ya gelicem..” dediği görüşmenin telefonunun dinlenip dinlenmediği ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7555’de kayıtlı 25.03.2008 günü İlker Güven isimli şahısla yaptığı görüşmede; kendisinin “Ben Tuncay Özkan’ım efendim, İlker paşayla görüşecektim” dediği, İlker’in “Sağolun ben çalışmalarınızı başarılarınızın devamını diliyorum kalpten” “Bi yüzyüze bi görüşmek istiyorum” dediği, kendisinin “Memnuniyetle Paşam” dediği, İlker’in “Cuma olabilir isterseniz cuma günü bi telefonlaşabilir miyiz” dediği, kendisinin “Tabi tabi paşam isterseniz şimdi saat verin” dediği, İlker’in “Hani orduevinde oturup konuşabiliriz Fenerbahçe ordu” “Tamam oldu o zaman 10 da Fenerbahçe Orduevinde buluşalım” dediği, kendisinin “Tamam paşam çok teşekkür ederim” dediği görüşme ile ilgili olarak, İlker Güven’ in ADD’de danışman olarak görev yaptığını, kendisinin ADD’nin genel başkan adaylığı ile ilgili görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7567’de kayıtlı 03.04.2008 günü Ebru… isimli şahısla yaptığı görüşmede; Ebru’nun “Derneğe girmek üzereyim bugün biraz geciktim bankada işim vardı o yüzden” dediği, kendisinin “Dernektesiniz, peki bu İhsan kimdir bu bi örgütlenme” “İhsan diye bir adam bi örgütlenme kitapçığı hazırlamış” dediği, Ebru’nun “Şeyin elindeki değil değil mi Murat ın elindeki gezdirdiği kitap değil” dediği, kendisinin “Onu hazırlayan kimdir” “Kızım siz dernek yöneticisi değil misin sen ya” dediği, Ebru’nun “Evet ama İhsan beyin kim olduğunu Murat bize bunlarla ilgili işte ben bunu anlatmaya çalışıyorum haberleşme iletişim konusunda felaketiz birileri bir şey yapıyor bize sonradan haber veriliyor yani bir çok şey böyle kendi imkanlarımızla öğrenmeye çalışıyoruz” “12 Nisan için 30 tane otobüs istiyor ve bunun için beni arayıp yalvarıyor Ebru diyor ne olursun sen duy bari sesimi şeye dönüyorum gidiyorum” “Ya başka şeylerde var Tuncay bey en üst katta bi oda var mesela iki tane oda var bir tanesine girebiliyorum ama öbürüne kesinlikle ya bunu söylemek zorundayım orda mitingde satılacak ürünler var bizde o ürünleri kesinlikle göremiyorum onlar tamamen Ayhan’ın şeyinde bana bu sonradan söylendi başkaları tarafından ilk ciddiye almıyordum ama yani orda kaç tane şapka var kaç tane koli var ciddi para dön... ÇÜNKÜ BUNLARIN ... FATURASI YOK bunun gibi ben bunları da size söyle... ama” dediği, kendisinin “Ay hemen buna başladınız mı hemen bu işe başladınız mı” “Sus Allah ın seversen ben öğleden sonra oraya geliyorum” “Hadi ben öğleden sonra oraya geliyorum onların hesapları var her şeyi var hadi hadi” “Telefonda telefonda her şeyi söylüyorsun ya öf” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında Ebru’nun (soy ismi Ö. olabilir) Memleket Sevdalıları dernek yönetiminde olan bir kişi olduğunu, Ebru’nun dernek içinde yaşanan olayları kendisine aktardığını, kendisine iletmesine kızdığını, derneğe gelip gitmekte olan ve İhsan…? isimli bir şahsın hazırladığı yönetmelik tarzı bir dokümanı derneğe kabul ettirmeye çalıştığı, herkesin görüşmelerini cep telefonuna kayıt etmesi ile ilgili görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7575’de kayıtlı 06.04.2008 günü Adil Serdar Saçan isimli şahısla yaptığı görüşmede; Adil’in “İyi ne yaptın bugün gelecektik ...” “Yok gelemedim ya toplantım” dediği, kendisinin “TOPLANIN TOPLANIN” dediği, Adil’in “Yarın Ankara’ya gidecemde” “Ya o meselelerle ilgili konuşmaya gidecem” “Şu şeyle ilgili işte” dediği, kendisinin “Tamam ben gereken konuşmaları yaptım tamam” dediği, Adil’in “…Vermiştim ya sende... konuş” dediği, kendisinin “Ben o tapu tahsil belgeleri ile ilgili gerekeni yaptım” dediği, Adil’in “Yaptın mı” diye sorduğu, kendisinin “Yaptım” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Adil Serdar Saçan’ın müdürlüğü döneminde, rüşvet iddiaları olduğunu, bu konu ile ilgili görüştüklerini,
Tape No:7577’de kayıtlı 07.04.2008 günü Fuat KARİP isimli şahısla yaptığı görüşmede; Fırat’ın “Ha Sevgi Özkan dı, Gülhan Özkan mı” dediği, kendisinin “Gülhan Özkan evet tamam mı” dediği, Fırat’ın “Anıl TORUN u buldum zaten” “Ulubey Ordu Türkiye diyo o dur heralde” “Gülhan Özkan da Samsun” dediği, kendisinin “GÜLHAN Özkan DA SAMSUN PELİN Sevgi Yİ DE KARADENİZ BÖLGE BAŞKANLIĞINDAN AL ORAYA Adnan Bulut GEÇİCİ GÖREVLİ DE” dediği, Fırat’ın “Tamam tamam oldu” dediği, kendisinin “TAMAM MI A...A KODUMUN KARISI S.....N SÜLALESİNİ AL O.....YU ORDAN TAMAM” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Fuat KARİP’in sitenin moderatörü, teknik elemanı olduğunu, Fuat’ın kendisine Karadeniz bölge sorumlusu Pelin S.’nin habersiz ve yalan söyleyerek yaptığı değişiklikleri söylediğini beyan ettiği,
Tape No:7589’da kayıtlı 12.04.2008 günü Selma isimli şahısla yaptığı görüşmede; Selma’nın “Niye konuşmadınız” diye sorduğu, kendisinin “Biz başta yoktuk şimdi şöyle bazı dernekler sivil toplum örgütleri ya hep bu adam konuşuyor bu adam konuşunca biz yok oluyoruz” dediği, Sema’nın “Olur mu öyle şey canım, millet nasıl ADD falan susturdu yani millet destek olmak için size sesleniyorlar susturuyorlar burda yoksa yok destek olacağız dedik” “İnşallah aynı yere de gelmezler inşallah yine bölünerek çoğalmayız inşallah” dediği, kendisinin “Öyle bir noktaya doğru çekmek istiyorlar bende o yüzden çıkıp konuşmadım özellikle konuşmadım yani” “Hukukumuz sayesinde başım dik” dediği, Selma’nın “Her ne kadar yıllardır sızmaya çalışsalar da” “Vatandaşlar dinliyorlar ama dinlesinler. BENDE Bİ YARGI MENSUBUYUM DİNLESİNLER” “Adam öyle bir sistem kurmuş ki çevire çevire eze eze yok sıza sıza hala çürütemediler adam öyle bir sistem kurmuş ki” “Bi şey var ama onu sonra söylerim” “Yani bi tespiti var arkadaşların” “O tespit bence doğru” dediği, kendisinin “Nasıl acaba tespit şimdi merak ettim” dediği, Selma’nın “Söyleyim ya herkes dillendiriyor zaten isterlerse şey yapabilirler bu biliyorsunuz Ergun Poyraz” “Daha düzelişi de varda şimdi ben başka bişeyi özetliyeyim Ergun Poyraz AKP şey Refah Partisinin kapatılmasına sebep olan adamlardan biri olarak gösteriliyor neden ... kitap yazdı göze göze gösterdi diye” “Demi şimdi de AKP ile ilgili Patlak Ampül müdür nedir o kitabı yazmış ben okumadım ondan sonra Ekim deki belgeler bu Ekim deki belgelerle birlikte şimdi Ergun Poyraz ın seçimden sonrası içeri alınmasının sebebi hem delil oluşturmasını engellemek hem evindeki delillere el koymak ve Ergun Poyraz’ın etrafına herkese bulaşıp onların elindeki dökümanlara da el koymak dolayısıyla ne delil karartmak” dediği, kendisinin “Memnuniyetle ilgilenecem çarşamba günü burdayım kendisiyle oturup bi uzun uzun konuşmak isterim” dediği, Selma’nın “Kendinize iyi bakın boş verin siz... büyüyeceksiniz” “Toplumun bi lidere ihtiyacı var ve siz o lidersiniz” “Ben inanıyorum ya ... çıkmasanız da ben inanıyorum” dediği görüşmeyi hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7590’da kayıtlı 12.04.2008 günü Evrim Baykara isimli şahısla yaptığı görüşmede; kendisinin “Meşaleyi yakan Tuncay Özkan” dediği, Evrim’in “Ha süperdi” dediği, kendisinin “Yanlız y....ğı yediler y....ğı yedi onlar” “Bi daha miting var ... ” dediği, Evrim’in “İ...ler şey diyolarmış şimdi Tuncay Özkan ı biz çıkartmadık etmedik” dediği, kendisinin “İlk günden itibaren ilk günden hiç sen beni biliyosun bu konuda” “YA BOŞ YERE BAŞLARINA BELA ALMASINLAR Tuncay Özkan’I ÇIKARTMAMAK GİBİ BİŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL. İLK GÜN GELDİ BANA Hurşit Tolon SÖYLEDİ SADECE Hurşit Tolon SÖYLEDİĞİ İÇİN KABUL ETMEDİM YANİ” “…ULAN TARİHİ ESER KAÇAKÇISI KARIYI ORAYA ÇIKARTIP...” dediği, Evrim’in “Onu söyledim şey dedim yani ...Adam ilk kez söyledi dedim o platforma çıkmayacağını söylemiş zaten adam dedim yani hani o platformda yeri olmadığını söylemiş dedim Allah Allah dedim si......ler gitsinler ya ağzı olan konuşuyo ya gidin yayın dedim siz de onu yani öyle bişey var mı ya” “Saçma sapan işler ya şurdan bi çıkıyım da” dediği görüşme ile ilgili olarak, bazı şahısların kendisinin 12 Nisandaki mitingde konuşma yapmasını istememeleri ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7591’de kayıtlı 12.04.2008 günü Yaşar isimli şahısla yaptığı görüşmede; kendisinin “Dönüyorum efendim İstanbul’da Ümit KAFTANCIOĞLU nun şeyi var paneli var” “Ona yetişecem efendim…” dediği, Yaşar’ın “Burdaysan bir laflayalım yemek yiyelim” dediği, kendisinin “Laflamamız lazım onun için Çarşamba günü gelecem” “Çok hem de önemli laflamamız lazım yani” “...SÜRECİ BAŞLATMAK LAZIM” dediği, Yaşar’ın “Şimdi ben anladım ben ŞEYİ ADAŞIMIZI DA BELLİ BİR NOktayA GETİRDİM AKLINDA OLSUN” “Onun ama böyle yani onla beraber sana geleceğiz” “İkna etmiş olacağız” “Anlıyorsun beni” dediği, kendisinin “Çok iyi anlıyorum hemde çok iyi anlıyorum” “Boğazlayan’la Yozgat yaptım Nevşehir yaptım Kayseri yaptım gece geldim” “İstanbul’a indim 12 de çocuklarla otobüse bindim ben gelmeyecektim çocuklar abi ne olur gel diyince atladım geldim çünkü ben bu şeye karşıyımdır” “Bu zınbırtıya yani ilk baştan karşı çıktım neyse hallolacak” “Yani şey o kadar yanlış şeyler yaptılar ki ben hemen kendimi çektim ordan Süheyil vardı orda Süheyil çekti kendisini ondan. Sonra şey vardı oda çekti kendisini ben girmeyince Süheyil çekildi Yiğit vardı Yiğit Bulut” dediği, Yaşar’ın “Dün akşam beni aradı” “Yav işte dedim kardeşim söz verdinse git geleceksin şimdi söz vermemişsen ayrı bir şey ama söz vermiş” “Ama konuşmadan anladığım tüyecek referans arıyor” dediği, kendisinin “Söz vermiş ama şey kürsü çok o kadın biliyorsun tarihi eserden falan içeride yattı” “O kadın var ya bir tane Mersin’li karı” “O karı tarihi eserden yattı ceza evinde uyuşturucudan da göz altına alındı” dediği, Yaşar’ın “Ama orada en iyi konuşanda oydu” “Çarşamba burada mısın” “O zaman bi oturup şey yapalım” dediği, kendisinin “Bir baş başa konuşalım ikimiz” “Yani bi bi takvimim var kafamda” “Bir şeyim var onları bir anlatmam lazım” dediği, Yaşar’ın “Bizde burayı ona göre ayarlıyorum yani” dediği görüşme ile ilgili olarak, 12 Nisan günü yapılan mitingde yaşanan olaylarla ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7592’de kayıtlı 12.04.2008 günü Mehmet K. isimli şahısla yaptığı görüşmede; Mehmet’in “Seninle görüşecektim bu gün bu namussuzlarla orda tartıştık biliyor musun” “...Hurşit Tolon PAŞAYLA, Bizim Genel Başkanla Orda” “Çok terbiyesiz yani orada ya hiç anlamadığımız bir şeyler döndü ya dedi neden Tuncay bey çıkmıyor halk istiyor falan filan oda Hurşit, Hurşit Tolon’un yaptığı bir terbiyesizlik var. Bunu senle daha detaylı konuşacam aslında burda olsaydın gelip konuşacaktım ama” “Yani sanki böyle şey engeller gibi bir tavıra girdi bu adam ya çok rahatsız olduk ya. PAŞADA RAHATSIZ OLDU, ama orda bir komite oluşmuştu biliyorsunuz” dediği, kendisinin “Biliyorum ama İLK GÜN Hurşit Tolon GELDİ BANA LÜTFEN BANA YARDIMCI OL FALAN FİLAN DEDİ. Ondan sonra bende dedimki Paşam ne yardımı istiyorsunuz benden dediki bana ya işte duyuru muyuru falan filan tamam dedim ama ben konuşma yapmam dedim ... kimler olduğunu sordum o kadını falan o kadın biliyorsun tarihi eser kaçakçılığından yargılandı” “Tarihi eser kaçakçılığından yargılandı ceza evinde yattı ben o yüzden ben o yüzden dedim ben konuşmam yav konuşma dedim ben konuşmam” dediği, Mehmet’in “Süheyl bey istemiş galiba konuşmayı sonra vazgeçmiş öyle birşeyler anlattılar” dediği, kendisinin “Ondan sonra o şeyde vazgeçti Yiğit Bulut ta vazgeçti” “Ama ben benim çıkmamı zaten engelleyemezdi ben biliyorsun ee birşey karar verdim hemen yerine getiririm ama hiç istemedim çünkü o platformda yer almamak baştan karar vermiştim yani” “Baştan karar verdim hiç benim yani o bana bir kaç kere söyledi ben reddettim öyle bir şey olsa zaten” “Toplantılarda bastırırım derim ki ben çıkıp konuşacam çıkar konuşurum yani de aman dedim uzak durun o yüzdende ön tarafa hiç gelmedim” “Hep arkada kaldım” “REZALET BENCE MİTİNGLER DÖNEMİ SONA ERMİŞTİR” “Mitingler dönemi sona ermiştir yani hiç bi şey hiçbir şey bu kadar kötü yapılamazdı yani” “Organizasyonla alakalı olmaz bir kere o ulusal platform zart zurt bunların hiç bir şeyi yok orda iki tane gurup var ADD ve Biz Kaç Kişi” “Bin tane otobüs getirdim biliyor musun Türkiye’nin her yerinden, Biz Kaç Kişiyiz 1000 otobüs getirdi” dediği, Mehmet’in “Bazı şeylerde destek vermedi örneğin CHP gibi bazı kuruluşlar” “Bazı stratejilerin stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum yani dediğim gibi” dediği, kendisinin “Anlatacam anlatacam başka şeyler yapmak lazım onları anlatacam ben” “Ben Pazartesi sabah şeye gidecem ııı Fenerbahçe ordu evine gidecem” “AMİRALLE Bİ OTURUP KONUŞACAM BİRAZ ŞEY YAPALIM ONDAN SONRA ZATEN NETLEŞİR HERŞEY” dediği, Mehmet’in “Büyük bir boşluk var, insanlarda bir şey bekliyor bir hareket bekliyor” dediği, kendisinin “Yok .. bağırıyor insanlar yırtıyor linç edilmekten kurtuldum ya ben ama vallaha linç edilmekten kurtuldum ya insanlar yakamı paçamı topla konuş dedim yok konuşmuyorum ben” dediği, Mehmet’in “Aslında paşaya bağırdım çağırdım özür diledim sonra paşadan ayıp oldu yani Genel Başkana” şeklindeki görüşme ile ilgili olarak, Yiğit Bulut’un gazeteci yazar olduğunu, miting günü Süheyl BATUM ve Yiğit Bulut’un davetli olmalarına rağmen katılmadıklarını, görüşmenin bir bölümü bununla ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7593’de kayıtlı 13.04.2008 tarihinde Mehmet D. isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; M.D.’nin “Canım daha iyiceğim ve sizi duyduktan dostlar beni uyardıktan sonra Tuncaycım çok çok daha iyiyim ”dediği, kendisinin “ Siz benim canımsınız”, M.D.’nin “ Çok teşekkür ederim bana güç verdiniz” dediği, kendisinin “ Ne demek”, M.D.’nin “ Kuvvet verdiniz billahi iyileştim” dediği, kendisinin “ Canımsın hocam yani sen” dediği, M.D.’nin “ Eşim eşim dinlemiş sözleri hemen kalktım koştum yatıyordum kalanını dinledim ağzınıza dilinize yüreğinize beyninize sağlık sancağımız bayrağımız” dediği, kendisinin “Sağolun”, M.D.’nin “ Ve kalktım iyileştim bıçağı biledim pazartesi günü hücum” dediği, kendisinin “ Ah canımsınız” dediği, M.D.’nin “ Aynı şekilde” dediği, kendisinin “ Benden ne istiyorsan abi hiç” dediği , M.D.’nin“ Siz siz öyle dağ tepe koşarken bize hasta olmak bile haram” dediği, kendisinin “ Aman abi aman dikkat edin kendinize bide şimdi doktor Mesut Ö. cerrah dostum benim bu ... kalp nakli yani herşeyi yapar ona telefon numaranızı verdim o sizi arıyacak ” dediği, M.D.’nin “ Sağol”, kendisinin “ Mesut Ö. doktor Mesut Ö. ” dediği , M.D.’nin “ Tamam” dediği, kendisinin“ Size o bakacak” dediği, M.D.’nin “ Hay sağolasın çok teşekkür ederim” dediği, kendisinin “ Rica ederim abicim çok teşekkür ediyorum size sağolun” dediği, M.D.’nin “Canım bayrağım sancağım emrindeyim her zaman” dediği, kendisinin “ Estağfurullah bizde öyle sağolun çok teşekkür ederim abicim” dediği, M.D.’nin “Sağolasın varolasın”, kendisinin “Sağolun”, M.D.’nin “Güç diliyorum kuvvet diliyorum” dediği, kendisinin “Sağolun” dediği, M.D.’nin “Saygılar sevgiler sunuyorum Tuncay bey” dediği, kendisinin “ Sağol çok teşekkür ederim sağol” dediği,kendisinin “ Sağolasın varolasın” dediği,
Tape No:7599’da kayıtlı 14.04.2008 günü X Şahıs ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Şimdi Gülizar var başka kimler var” dediği, X Şahsın “Neyle ilgili” diye sorduğu, kendisinin “ADD” “Kim oğlum yönetime girecek olan şöyle” “EVET YA BAK HEMEN DİNLEME BAŞLADI YA, ULAN NE SALAK HERİF BUNLAR YA” “Hadi bana bi liste yap yolla bide Ankaradan bi liste yolla” dediği, X Şahsın “Ankara’dan sıkıntılıyız ya Ankara’da Halil SEVİNÇ ve bizim Ersan’dan başka kimse yok yani” dediği, kendisinin “Bana bi liste yap Gülizar kadın başka kim var kadın” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, görüşmede arkadaşlarını ADD üyesi yapmak için yaptığı görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7606’da kayıtlı 15.04.2008 günü X şahıs ile yaptığı görüşmede; X şahsın “Şeyi dinliyor musun BAHÇELİ yi dinliyor musun abi. Oo çok bindiriyor AKP ye. Satıyor diyor Avrupa Birliği sözcüsüne diyor Komisyon Başkanına diyor şuanda ülkeyi pazarlıyor diyor biz ne milletten vazgeçeriz diyor ne milliyetçilikten vazgeçeriz diyor ne de ...” dediği, kendisinin “ S.... o.... çocuğu deseydin … yapar yaptıklarını ne yapacakmışız g.... mi sokacaz. O.... çocuğu. Nedamet getiriyor” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında görüşme yaptığı şahsı hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7622’de kayıtlı 18.04.2008 günü Selim Utku Gümrükçü ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Şu CHP işini öldürün iyice. Şu CHP ye fax çekin. Saldırın saldırın ...” dediği, Selim UTKU’nun “Ver gitsin abi verecen ev numarasını arasınlar ya üf. Veriyim ev numarasını arasınlar ya.” dediği, kendisinin “Ver ev numarasını siteye koy. Siteye koy siteye koy. Tamam mı bi kod adla gir siteye koy. Arasınlar tamam mı” dediği telefon görüşmesini hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7639’da kayıtlı 02.05.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı görüşmede; kendisinin “ Görüşme çok olumlu” dediği, Mesut’un “Alo” dediği, kendisinin “Görüşme çok olumlu geçti” dediği, Mesut’un “He” dediği, kendisinin “Derhal dedi bu vatan için dedi bir çivi çakmak değil vatan bir borçtur dedi” dediği, Mesut’un “Hadi canım” dediği, kendisinin “Bunu derhal yerine getircem pazartesi günü bu konuda bilgi vericem size dedi” dediği, Mesut’un “ Süper” dediği, kendisinin “Kapıya kadar yolcu etti uğurladı” dediği, Mesut’un “İnan mıyorum ya” dediği, kendisinin “Evet” dediği, Mesut’un “ Haberal kardeşimiz mi öteki mi” dediği, kendisinin“ Evet evet Haberal Haberal ” dediği, Mesut’un “E hadi bakalım” dediği, kendisinin “Evet” dediği, Mesut’un “İnşallah nerdesin sen” dediği, kendisinin “... ben şimdi havaalanı yolundayım” dediği, Mesut’un “ Havaalanı yolundasın Tuncayım bak bi şey istiyorum senden” dediği, kendisinin “ Söyle canım”dediği, Mesut’un “Bunların hepsi olur geçer çok daha büyük zorluklarla da karşılaşabiliriz demoralize olma” dediği, kendisinin “... ah”, Mesut’un “ Biliyorum” dediği, kendisinin “Başkası bilmiyor oğlum la” dediği, Mesut’un “ Biliyorum” dediği, kendisinin “Yavrum sen biliyorsun başkası bilmiyor la”, Mesut’un “ Biliyorum biliyorum neler olabiliceğini de biliyorum ama senin çok ciddi bir background un var” dediği, kendisinin “Ya o başka”, Mesut’un “İnanılmaz bir halk desteğin var bak dinle beni bunlardan teselli bulucaz olan şey hoş değil hiç hoş değil sonumuz bunda biliyorum ama biz biz olursak biz güçlü olursak kazanırız Tuncayım” dediği, kendisinin “Tamam canım benim” dediği, Mesut’un “ Yıkılmıycaz bedeli neyse ödiycez” dediği, kendisinin “Tamam canım” dediği, Mesut’un “Ama yıkılmıycaz tamam mı” dediği, kendisinin “Tamam canım benim tamam” dediği, Mesut’un “Kendine iyi bak” dediği,
Tape No:7665’de kayıtlı 08.05.2008 günü Hulki C. ile yaptığı görüşmede; Hulki C.’nin “Sen yokken bizim tabelalar söküldü burada” dediği, kendisinin “Yok yok ben söyledim şeyleri sök dedim” “Onu sana anlatıcam gelince onlara şey dedim” dediği, Hulki C. “Anladım ben tahmin ettim de” “Görüşmelerle mi bağlantılı” dediği, kendisinin “yok bu sana başka bir şey anlatıcam Danıştayın 13. Dairesi yayınımızı durdurdu” “Tedbir olarak yapıyorum evet yani gelip mühürlemesinler içeride ki aletleri falan şey yapmasınlar” dediği, Hulki C.’nin “Kimse dokunamaz onlara” “Ne emekler verildi onlar buraya asılırken” dediği, kendisinin “Deli misin sen ya hiç o yüzden” “öyle şey olur mu sadece tedbir onlar duymasın diye söyledim” dediği, Hulki C.’nin “Anladım ne olduğunu bilmiyorum ama söyleme telefonda tamam mı” dediği, kendisinin “Yok söylemiyecem zaten telefonda ama yani geçen sefer sana aktardığım noktaya geldiğimde zaten oturup kararımızı vericez ona göre davranıcaz” “tamamen bir tedbir geçici bir tedbir zaten yani 15 gün içinde esas için öyle bir puştluk yaptı ki Hulkicim yürütmeyi durdurdu karar vermiyor” “Askıda o..... çocukluğu yani şimdi ona karşı tedbir olsun diye yapıyorum” dediği görüşmenin Kanaltürk ün ulusal karasal yayın olmasına ilişkin Danıştay 13. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, kanalın kapatılmaması için tedbir olarak yayını durdurmaları ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No.7669’da kayıtlı 09.05.2008 günü Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmede; kendisinin “SORGUYA MI GELİYORUZ İŞİ BİTİRMEYE Mİ” dediği, Tanju Güvendiren’in “HER İKİSİ BİRDEN SON RÖTUŞ” dediği görüşmeyi hatırlayamadığını beyan ettiği,
Tape No:7671’de kayıtlı 09.05.2008 günü Ahmet Ç. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “İşte aramışlar bizimkileri biz bunları kapatmaya başlayacaz falan diye şimdi bu esastan görüşmeyi yapacaktı ona bakma imkanımız var mı” diye sorduğu, Ahmet Ç.’nin “pazartesi günü bakarız” “şimdi bakmanın ihtimali yok zaten şimdi gitsen hiç kimseyi bulamayız zaten yani” dediği ve devamında “Sen ne diyosun şimdi SEN BİŞEYLER ANLAMADIM SEN BİŞEYLER ÇEVİRİYOSUN AMA NE” dediği, kendisinin “ÇEVİRİP BİTİNCE SANA ANLATACAM SEN SESSİZ VE SAKİN OL” dediği ,
Tape No:7678’de kayıtlı 14.05.2008 günü İlker Güven ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Biz biz kapıdayız efendim biz kapıdayız efendim” dediği, İlker Güven’in “Tamam söyleyin ismi mi” dediği, kendisinin “Söyledik söyledik isminizi soruyorlar şimdi paşam” dediği, İlker Güven’in “Tamam şey Şener paşayı söyleyin yine geçin” dediği, kendisinin “Olur söyledim yani onuda söyledim şimdi sorucaklar ondan sonra gönderiyorlar paşam herhalde” dediği,
Tape No.7681’de kayıtlı 26.05.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Naber” dediği Mesut’un “Tuncay iyidir seni aradım da telefon hep meşguldü“ dediği, kendisinin “İyi canım benim sen bu arkadaş yarın mı geliyo Ankaraya“ dediği, Mesut’un “Yarın geliyo“ dediği, kendisinin “ONU Bİ İYİ SALDIRTTIR AMA HA” dediği, Mesut’un “Tamam ben onu bastıracam bak bunun arkasında sonra durucaz ben mesela bana uyduyu söyledi uydu işi halloldu şimdi yaptırmış olsa adam başvuracaktı üstümüze kalacaktı” dediği, kendisinin “Lan alsın başvursun vermiyorlar be kardeşim ya” dediği, Mesut’un “Öyle mi” dediği, kendisinin “Ya boş ver sen başvursa üstümüze kalacak ne hiç bişey değil 180 milyar lira para vermezler zaten” dediği, Mesut’un “Anladım” dediği, kendisinin “Tamam mı” dediği, Mesut’un “Tamam” dediği, kendisinin “Sen şimdi kabloyu aldırttır buna” dediği, Mesut’un “Kablo işini hallettiriyorum ben” dediği, kendisinin “Haydi öptüm” dediği, Mesut’un “Tamam oldu hadi öpüyorum” dediği, kendisinin “Ulusal kablo ulusal” dediği, Mesut’un “Tamam okey oldu“ dediği, kendisinin “22 22” dediği,
Tape no:7687’de kayıtlı 28.05.2008 günü Merdan Yanardağ ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Şahin MENGÜ aradı beni Anayasa Mahkemesi Raportörü bu bizim belgeselle ilgili olarak CHP den savunma istemiş” “Bunu kaç paraya hazırladınız işte ne yaptınız me yaptınız falan filan gibi şey bunun prodüksiyonunu nasıl oluşturduk seslendirmesi dahil şey bi setin kullanımı dahil 10 000 saatlik filim çekimi dahil ropörtajlar dahil falan filan böyle bir hesaplama yani neler yapıldı bu filim nasıl hazırlandı noktasında kameralar Ankara işte diğer geziler dahil bununla ilgili olarak hani o satın alınan görüntüler dahil şeyden piyasadan bunlarla ilgili olarak bi şey hazırlar mısın lütfen ya” “Öğleden sonra istiyorlarmış” hazırla da Şahin MENGÜ ye yola” dediği, Merdan Yanardağ’ın “sadece not olarak istiyorlar de mi bilgi notu olarak istiyorlar benden” dediği, kendisinin “Tam ne olduğunu yani not olarak istediği şey şey resmi değilmiş gibi yaz o yazıp gönderecek” dediği, Merdan Yanardağ’ın “Tamam .. O RAKAMI.... O RAKAMI BULURUZ” dediği, kendisinin “YANİ BİR TRİLYON BİR TRİLYON İKİYÜZ DE ŞEYİ OLUR KARI OLUR İŞTE” “SEKİZ YÜZ BİR TRİLYON KARI OLUR ÜSTÜNE DE KOYARSIN BİRAZ tamam” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında Anayasa Mahkemesinin konunun usulsüz olmadığını tespit ettiğini beyan ettiği,
Tape No:7691’de kayıtlı 29.05.2008 günü S.B. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Hocam dün Mustafa’nın saldırısına mı uğradınız” dediği, S.B.’nin “herif felaket ya nerden biliyorsun” dediği, kendisinin “Ebru söyledi dedi ki tam çıkarken dedi” “Biliyorsunuz orda oranın arkadaş şeyidir müdavimidir arkada odası vardır” dediği, S:B.’nin “Ben otuz yıldız otuz yıldır bu yoldayım filan falan gibi böyle yuvarlak şeyler söyledi ondan sonra şey koşuyorum moşuyorum bişeyler filan falan vay sahtekar vay vallahi şey yaptım yani” dediği ve görüşmenin ilerleyen bölümlerinde S.B.’nin “ben şeye gidiyorum bugün” “Bursa Cumhuriyet Kadınlarının şeyi var” “Zaten dünde konuştuk ya Cumhuriyet kadınlarının toplantısına gidiyorum” dediği, kendisinin “Çok güzel şeye de söyleyim bizimkilere de söyleyim hemen şimdi size destek olsunlar” “Orda biz dehşetiz çünkü” “TABİ ORDA MÜTHİŞİZ HOCAM BURSA DEDİNİZ Mİ BİZ YIKARIZ ORTALIĞI” dediği ve devamında kendisinin “Pazartesi günü pazartesi günü sizi böyle öğlen saat 15.00 te alacaz akşam biraz geç bırakacaz” “ÇÜNKÜ BİZİM O HANİ Yüksek DÜZEY ARKADAŞ GRUBU VARYA” “O TANIŞMA GRUPLARINDAN BİRİYLE SİZİ TANIŞTIRACAM” dediği,
Tape No:7693’de kayıtlı 29.05.2008 günü Şahin M. ile yaptığı görüşmede; Ş.M. nin “Ya bu Karamehmetle senin aran nasıl” dediği, kendisinin “Karamehmetle aram iyi” dediği,Ş.M. ’nin “Peki ben bu benim Manisa’nın sorunu için gidebilir miyiz herife” “sen randevu alacan” “Bu BMC’yle ilgili tamam” dediği, kendisinin “Bahreyn de döner dönmez sana hemen” dediği ve devamında kendisinin “Dün yazıyı gönderdim yani herhalde bi sıkıntı yoktur” dediği, Ş.M.’nin “Hayır hayır yok ... öptüm seni güzelim” dediği, kendisinin “bu dinleme işi nedir abi ya” dediği, Ş.M.’nin “Dinletmişler yav Tuncay” dediği, kendisinin “O bizim H.N. mu o” dediği, Ş.M.’nin “Bilmiyorum ki eski B. Valisiymiş” dediği, kendisinin “belki H.N. biraz y..k ağızlıdır da” dediği, Ş.M.’nin “Öyle bişey olsa öyle bişey olsa gasteciler elli kere söylerdi” dediği, kendisinin “YANİ FELAKET ÇÜNKÜ YANİ EĞER ONU O AÇIĞA ÇIKARSA BUNLAR FELAKET YANİ” dediği ,
Tape No:7710’da kayıtlı 19.06.2008 günü M.A. ile yapmış olduğu görüşmede; kendisinin “Ne zaman yukarı çıkacaksın abi” “Ona göre organizasyon yapacam bir ara kaçıp yanınıza gelecem BAZI KONULARDA BİLGİ VERMEK İSTİYORUM” “Tamam abiciğim bir aklınıza ihtiyacım var bir kaç konuda” “Bide size bizim yaptığımız çalışmaları göstermek istiyorum ondan sonra devam edelim ağabeyciğim” dediği ve bir süre görüşme yaptıktan sonra kendisinin “...hazırlıklarımızı toplayıp sana gelecem Metin ağabeyciğim” dediği, Metin’in ise “... Mümtaz hocam nasıl iyi mi” “Biliyorsun ilk ben onlan çok uğraştım” “İstanbul ayağını kurmak için uğraştım” dediği, kendisinin “Biliyorum Mümtaz hoca şey bitmiş abi” “Görüşmeler sırasında da artık şey değil yani yani o birşey değil zaten ben... diye bakmıyorum hani dedim bir merkezde oluşum için Cumhuriyetçi seferberlik şeyi” “…o kadar çok şey olacak kabulü artacak tabi bu arada işte şeyle Abdüllatif ’le Mustafa SARIGÜL’le falan birlikte epeyce bir yol alan bazı arkadaşlar var” dediği, Metin’in “Ben Mustafa SARIGÜL ... olmaz Abdüllatif Şener çalışıyor aynı zamanda Turan şeyde çalışıyor Çömez” dediği, kendisinin ise “Çömez ŞEYDE BİZİMKİLERLE GÖRÜŞÜYOR” “Yani o bizimle birlikte hareket eder ama onunla ilgili bir kaç şey aktaracam size” “Abi yokya böyle bir duruş duruyor yani bir kaya gibi abi ya yani bir garipliği var neyse ben size birkaç şey söyledi Yalçın Küçük ben size onları aktaracam abi” dediği,
Tape No:7722’de kayıtlı 21.06.2008 günü Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmede; Tanju Güvendiren’in “Şimdi bak beni Şener paşa aradı” “Benle dedi pazarlık yapmak istiyolar dedi, bi takım adamlar işte Tuncay beş kişiyi sokmak istiyomuş yönetim kuruluna filan ..” dediği, kendisinin “Ben bilmem CHP lilerdir biz bilmiyoruz böyle şeyler” dediği, Tanju Güvendiren’in “Tuncayın grubundan kimse yok de mi” dediği, kendisinin “Hayır .... bizden kimse yok biz pazarlık mazarlık yapmıyoruz bizim hiç bi şeyimiz yoktur” dediği, Tanju Güvendiren in “Şu bi talimat ver şu İP puştlara ya” dediği görüşmenin ADD genel kurul seçimleriyle ilgili olduğunu, burada geçen İP konusu ise, ipin uçu puştlara kaldı şeklinde bir şeyler söylenmiş olabileceğini, İşçi Partisi ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği,
Tape No:7728’de kayıtlı 25.06.2008 günü saat:20.45 de Yaşar O. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Sayın Cumhurbaşkanı” diye hitap ettiği, devamında “…seni Cumhurbaşkanı yapıcaz” “Sen ol ki bizde genel sekreter olalım” dediği, ilerleyen konuşmada, kendisinin Cumhuriyet gazetesinin Ankara bürosunun açıldığını, açılışa çağırmadıklarını anlattığı ve “…İlhan Selçuk dedim bize haber gönderince orda 7,5 milyar para şeye o mimar arkadaşa verip 7,5 milyar paramızı hibe ettik hemen çıktık onun için mi dedim bizi çağırmadınız” “…Mustafa Balbay’ı aramıyorum onun dedim karısı dedim AKP ye hizmet vermeye devam etsin kendisi de dedim dolarların hakkını versin Özbeğe dedim” “Ona bir şey demiyorum dedim bizi çağırmadı p..... ya” “O...... çocuğu ya” dediği görüşmenin olağan, şaka mahiyetinde bir görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7731’de kayıtlı 27.06.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı görüşmede; Mesut’un “He Tuncay” dediği, kendisinin “Sen şimdi tıbbi kanal kuruyorsun“dediği, Mesut’un “He“ dediği, kendisinin “Tamam mı“ dediği, Mesut’un “He“ dediği, kendisinin “Tıbbi kanal için de kanal satın alıyorsun” dediği, Mesut’un “Tamam” dediği, kendisinin “Anladın“ dediği, Mesut’un “Anladım“ dediği, kendisinin “Pazartesi günü İstanbulda olman lazım öğlen” dediği Mesut’un “Öğleyin” dediği, kendisinin “Evet” dediği, Mesut’un “İzin almam lazım olur” dediği, kendisinin “Tamam” dediği, Mesut’un “Alo” dediği, kendisinin “Dinliyorum seni” dediği, Mesut’un “Tamam” dediği, kendisinin “Tamam” dediği, Mesut’un “Öğlen mi orda olmam lazım” dediği, kendisinin “Evet saat 1 de” dediği, Mesut’un “He sabah erken çıkmam lazım” dediği, kendisinin “Hı” dediği, Mesut’un “Anlaşıldı” dediği, kendisinin “Anlaşıldı mı” dediği, Mesut’un “O gün konuştuğumuzla bağlantılı sanırım bu” dediği, kendisinin “Evet evet” dediği, Mesut’un “Yemekte” dediği, kendisini “Evet evet” dediği, Mesut’un “Tamam okey” dediği, kendisinin “Yahudi korktu yahudi korktu” dediği, Mesut’un “He” dediği, kendisinin “Yahudi korktu kitlendi vermiyor” dediği, Mesut’un “Öbürküler vericek hazırlıyorlar” dediği, kendisinin “He” dediği, Mesut’un “Öbürküler hazırlıyorlar” dediği, kendisinin “Olsunlar yapsınlar onlar hazırlanan kadar” dediği, Mesut’un “Gel bak istersen” dediği, kendisinin “Hazırlasınlar hazırlansınlar tamam mı vermedik o kanal” dediği, Mesut’un “Tamam” dediği, kendisinin “Tamam mı canım“ dediği, Mesut’un “Tamam okey“ dediği, kendisinin “Bütün yetki sende“ dediği, Mesut’un “Tamam olur“ dediği, kendisinin “Ankara da bir medical kanal Ankaralısınız” dediği, Mesut’un “Tamam“ dediği, kendisinin “O tamam mı” dediği, Mesut’un “Anlaşıldı tamam okey” dediği, kendisinin “Bir medical kanal kurulacak” dediği, Mesut’un “He he” dediği, kendisinin “Bir iki yüze(1 200) başlıcaksın” dediği, Mesut’un “Tamam“ dediği, kendisinin “1 200 le başlayıp 1,5 (1 500) tan bir kuruş yukarı çıkmak yok” dediği Mesut’un “Tamam anladım okey” dediği, kendisinin “Tamam mı“ dediği, Mesut’un “Tamam oldu oldu“ dediği, kendisinin “Dolar” dediği, Mesut’un “Tamam okey” dediği, kendisinin “Şeyi ara Hasan hocayı şimdi” dediği, Mesut’un “Hı“ dediği, kendisinin “Yanında Yahya var dediği, Mesut’un “Hı“ dediği, kendisinin “Aç ona de ki ben arkadaş alıcıyım konuşuyorum de” dediği, Mesut’un “Medical kanal kurcam diyeyim” dediği, kendisinin “Evet evet“ dediği, Mesut’un “Hasan hoca mı tamam bak arıyorum şimdi” dediği, kendisinin “Şimdi ara yanındakiyle konuş tamam mı” dediği, Mesut’un “Tamam okey okey” dediği, kendisinin “Medical kanal tamam mı” dediği, Mesut’un “Tamam okey 1.2 den üzere çıkmıyorum” dediği, kendisinin “1.2 sonrada son fiyatın üzerine çıkmıyorsunuz” dediği, Mesut’un “Tamam mı dolar mı YTL dediği, kendisinin “Dolar dolar” dediği, Mesut’un “Tamam okey oldu” dediği, kendisinin “Tamam“ dediği, Mesut’un “Tamam oldu öpüyorum seni” dediği, kendisinin “Dolar yahudi çok şey cin gibi bir herif” dediği, Mesut’un “Tamam tamam” dediği, kendisinin “Deki ben bilmem yani makina ekipman falan filan hepsine bakıcaz hepsini istiyoruz herşey bize lazım” dediği, Mesut’un “Tamam” dediği, kendisinin “Burdaki bina bize lazım herşey lazım biz burdan yayına çıkıcaz de” dediği, Mesut’un “İstanbul ...” dediği, kendisinin “Tamam mı” dediği, Mesut’un “Tamam İstanbul dan çıkıcaz” dediği, kendisinin “Evet” dediği, Mesut’un “Anlaşıldı tamam şimdi arıyorum” dediği, kendisinin “Tamam mı canım” dediği, Mesut’un “Okey öpüyorum seni“ dediği, kendisinin “Bana bilgi ver sonra” dediği,
Tape No:7737’de kayıtlı 22.07.2008 günü Adil Serdar Saçan ile şüphelinin yaptığı görüşmede; bir süre Adil Serdar Saçan’ın Hürriyet gazetesinde çıkan haberlerini övdüğü daha sonra “… bana bir şey göndermiştiniz dosya hatırladınız mı” “O dosyadan var mı elinizde” diye sorduğu, Adil Serdar Saçan’ın “Şuanda yok ama bulurum” “.. o zaman bana faks numarası vereceksin abi şu 5-6 sayfalık olan dimi” dediği, kendisinin de “Evet evet hani şey iki tane şeyle kararla ilgili olan” dediği görüşmenin Biz TV de ele geçen belgelerle ilgisinin bulunmadığını,
Tape No:7739’de kayıtlı 24.07.2008 günü Ayhan Ö. ile yaptığı görüşmede; kendisinin ERGENEKON soruşturmasıyla ilgili ATV binası önüne kalabalık bir gurup olarak gidip gösteri yapmalarını istediği, “Ergenekon artık oğlum bu böyle susmakla falan olacak bişey değil yani bunların a.... koymak lazım” dediği, Ayhan Ö.’nün “benim …msn de şey yazıyor abi zaten her yere koncuyuz” dediği, kendisinin “bak şimdi bu ATV ye bunun haddini hesabını bildirmek lazım tamam mı” “... çabuk çabuk topla karı kız çoluk çocuk ne varsa hadi mahalleyi al eğlenceye gidiyoruz de hadi öptüm seni” dediği,
Tape No.7740’da kayıtlı 24.07.2008 günü saat:21.00 de Evrim Baykara ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Nerdesin lan” “hemen Ankara’da ATV nin önündeki eyleme katılıyorsun bir sürü adam toplayıp oraya götürüyorsun” “saat 10 da seni gebertirim katılıyorum abi falan değil gideceksiniz oraya” “şerefsiz ... ona hazırlık yap ona gidiyorsun senin bacağına s…m vallaha” “Levente söyle hemen ATV nin önüne gidiyorsunuz” “domates domatesle yumurtada götürün yanınızda duvarlarda omlet yapacaksınız” dediği,
Tape No:7743’de kayıtlı 24.07.2008 günü Kemal..? ismli şahıs ile yaptığı görüşmede; Kemal’in “…bişeyler duyduk ATV de ciddi değil demi.” dediği, kendisinin “Ya 29 Nisan 2007 de Çağlayan mitingi sırasında. O kadar yani….bişey yok ama böyle bu kaşımaları artık bunlara yeter artık kirli bu kirli medya oyunlarına yeter yani bunun tamamının hesabını sormak gerekti onun içinde arkadaşlar ATV nin önüne gidecekler biraz çürük yumurta ve domatesle omlet yapacaklar.” dediği, Kemal’in “İyi burdan ikaz edelim o zaman. Tamam izin alalım ona göre.” dediği, kendisinin “Tabi tabi çok teşekkür ederim çok iyi olur sağolun. Ergenekon ATV’ ye kon Ergenekon omleti ATV nin duvarında pişer” dediği,
Tape No.7746’da kayıtlı 24.07.2008 günü Evrim Baykara ile yaptığı görüşmede; Evrim’in ATV önüne gelerek basın açıklaması yaptıklarını belirtmesi üzerine kendisinin “Yumurta domates atmadınız mı oğlum. Atın oğlum görsünler onlar domateslerle yumurtaları görsünler eylemin önemi domates yumurta Ergenekon omleti yaptık diye” dediği,
Tape No:7750’de kayıtlı 24.07.2008 günü Temel..? isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Yav Temel’im ne yaptın İstanbul’da ya.” dediği, Temel’in “Vallaha işte biraz karıştırdık ATV nin önünü” dediği, kendisinin “Yav yumurtaları çakamamışsın şunların gözüne ya. Yav bişey olsaydı yav yumurta ve domatesi çakın şu camlara ya. Yav yapın yav yapın ya yapın ya yapın ya. Bi yumurtayla yumurtayla domatesi çak şunlara ya. Çak şunlara çak ya” dediği, Temel’in “Çakacaz o günlerde gelecek merak etme” dediği , bu görüşmelerin kendisi hakkında yapılan yayınlara karşı demokratik tepkisi olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7755’de kayıtlı 28.07.2008 günü Enis isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Sen bu adama gidip bu televizyon kanalını almak mı istiyorsun bu adamdan. Bu Metin SADİ denen adamdan. Doktora söyledin mi yalnız şimdi bu Özgür diyor ki bu herif gidiyor diyo ortalığı karıştırmaya çalışıyor diyor anlaşmayı bozdurmaya çalışıyor falan diyor. Kulaklarını keserim bak … o adamlar sana bak başka türlü bakıyorlar senin kulaklarını keserim bil yani çok canım sıkıldı böyle bir şeye asla izin verme, .. ben çıkarım karşına.” dediği, Enis’in “Abi ben ona söyledim doktora biz aynı Özgür de biliyor Özgür getirdi bize işi” dediği, kendisinin “…sakın ha bu doktor … ekibine yanlış bana yanlış çok üzülürüm çok kırılırım yani kulaklarını keserim ha …Sakın ha Enis sakın .. seni ben çok severim biliyorsun ama duyduklarım .. beni çok üzdü yani .. sen doktor Nazlıkul a yardımcı olacaksın tamam mı….yanisi manisi yok ben çıkarım karşınıza haberin olsun yani pişmişe su katılır mı ulan olmuş bitmiş….ben böyle şeye izin vermem sakın .. o Sabancı ya mabancıya da söyle ...” dediği, Enis’in “Tamam okey. Abi Baran falan teklif verdi ya.” dediği, kendisinin “Ya Baran ın da bacağına tükürürüm Özgür ün de bacağına tükürürüm seninde bacağına tükürürüm eğer bu işi yaparsanız hepinizi gebertirim… o adama yardım edeceksin o kadar söyle onlara da geri çekilecekler bu iş bitti yarın sabah bunla ilgili bir tek gelişme duyarsam sana senin karşına direk ben çıkarım… o Yahudiyi de gömerim zaten o iddianamedeki şeylerle falan filan rahat rahat gömerim zaten boktan bir iş girmişler çıkarmaya çalışıyorum Allah ın Ergenekonu mergenekonu hep gırtlağına kadar bulaşmış .. .” dediği
Tape No:7757’de kayıtlı 29.07.2008 günü Bedrettin DALAN ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Kayıttasın” dediği, Bedrettin DALAN’ın “Ben burdayım hiç kayıpta değilim sen kayıpsın” dediği, kendisinin “Yok yok ben kayıp değilim şu an kayıttasın” dediği, Bedrettin DALAN’ın “E kayıtta oluyum” dediği, kendisinin “Olma ben seni bulacam merak etme sen” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Hüseyin Nazlıkul’un kızının Bedrettin DALAN’ın sahibi olduğu Yeditepe Üniversitesine kayıt yaptırabilmek için yapmış olduğu görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7759’da kayıtlı 03.08.2008 günü Burak ile yaptığı mesajlaşmada; “Ohh Osman Yagmur DERELİ de oldu AKP den bir kisi daha eksildi cok guzel bir gund~” şeklinde mesaj sorulduğunda, mesajı çekmediğini, kendisine başka bir numaradan gönderilmiş olabileceğini beyan ettiği,
Tape No:7764’de kayıtlı 05.09.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Sayın medya patronu nasılsınız efendim” dediği, Mesut’un “Efendim benim sizden çektiğim nedir” dediği, kendisinin “Sizin benden çektiğiniz nedir efendim yine mi benim adımla” dediği, Mesut’un “Senin bo…. senin bo…. internette yayın çıkmış Tuncay Özkan Business Channel i satın aldı diye Türksattan yana yakıla beni arıyorlar Böyle bir şey doğru mu diye dedim ki ya kardeşim ağzıma sı…… yeter artık ben dedim masumane bir Medical Channel kurcam o kadar reklam şeyim var adamlarla konuştum hatta Medicanaylada harbiden konuştum dediği, kendisinin “Niye“ dediği, Mesut’un “Canlı yayında kalp cerrahisinde bi açık kalp ameliyatı yapıcam diye hatta pazartesi günü tekrar görüşücem adamlarla dediği, kendisinin “Ee“ dediği, Mesut’un “Siz beni bitirdiniz ya dedim ki ben ilahi adalete inanırım ve hakkımı haram ediyorum dedim dedi bunları yapıyorsunuz dedi ben bunları Mesut bey özür dileriz siz mağdur oldunuz dedim ben bu adamı tanımam etmem daha önceden görüşmüşlüğüm vardır ama“ dediği, kendisinin “Ulan bi safra kesemi aldın başına gelmeyen kalmadı be“ dediği, Mesut’un “Ya dedim nerden tanıdım ben bu adamı ondan sonra dedim internet dedim bende sizin hakkınızda asparagas haber çıkartayım dedim bende bunu haber kaynağı olarak göstereyim yayınlayım oldu mu dedim Mesut bey siz mağdur olmuşsunuz hakikatten dedi ben dedi bunu yönetime ileticem dedi hep bu yüzden sorun çıkıyor dedi dedim ki yani yazık günah değil mi bana bi dedim kendi paranızı kurtarmak için beni kullandınız dedim yani 600 bin dolar paranızı söyleseydiniz böyle böyle bir borç var açığımız var kapatamıyoruz Mesut bey siz bunu hibe eder misiniz deseydin ben size dedim hibe ederdim dedim hiç olmazsa başımı daha büyük bela sokmazsınız durun dedi ben bi konuşayım dedi bu böyle olmucak olmucak dedim ben hakkımı helal etmiyorum dedim kul hakkı çok dedim çok önemli siz benim hakkımı yediniz” dediği, kendisinin “Sen onlara deki Tuncay Özkan ın olsaydı sen nah vermezdin o kablo kanalını” dediği, Mesut’un “Ya” dediği, kendisinin “O senden sivri zekalıdır sen merak etme” dediği, Mesut’un “Ya ya ya bi yandan Bitlis işiyle uğraşıyorum Tuncay istifa edicem heralde öyle gözüküyor” dediği, kendisinin “Et boş ver ya” dediği, Mesut’un “Yürütmeyi durdurma hikayesi tırt yalan dolan yani” dediği, kendisinin “Durdururlar be ne olcak” dediği Mesut’un “He” dediği, kendisinin “Onu durdururlar” dediği, Mesut’un “Yok ya 3 ay falan sürücek ben bu esnada Bitlise gitmek gerekicek” dediği, kendisinin “boş ver” dediği, Mesut’un “Bitlis te de giderken sağ salim gidersek gelirken de sağ salim gelebilir miyiz yani” dediği, kendisinin “boş ver” dediği, Mesut’un “Olaya terör süsü verebilirler” dediği, kendisinin “Et istifanı” dediği, Mesut’un “Olmazsa öyle yapıcam ya senin yüzünden bi televizyonumu kuramadım eşşoğlu eşek” dediği, kendisinin “Valla” dediği, Mesut’un“ Gördüğüm ilk anda dövücem seni” dediği, kendisinin “Ne oldu peki şimdi durumun ne” dediği, Mesut’un “Valla görüşcek yönetimle dedim ki ben mağdurum kardeşim sı…. ağzıma siz kendi paranızı tahsil etmek için beni kullandınız dedim” dediği, kendisinin “Bastır bastır” dediği, Mesut’un “Yok söyledim Özcan bey bakalım ben dedi yönetime yönetim bunu aratmış çünkü bi araştır diye” dediği, kendisinin “Tamam“ dediği,
Tape No:7768’de kayıtlı 09.09.2008 tarihinde Merdan Yanardağ ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Merdancım nasılsın” dediği, Merdan’ın “Merhaba iyiyim teşekkür ederim iyi bi arıyım dedim her şey yolunda bide Emin ÇÖLAŞAN geldi ziyaret etti” dediği, kendisinin “Hayret dediği, Merdan’ın “Evet çok selam söyledi emrinizdeyiz emrinizdeyim diyor baya kaldı herkesi dolaştı” dediği, kendisini “İyi ama deseydin üst kattan aşağıya gelecen bi şey yok deseydin” dediği, Merdan’ın “Evet” dediği, kendisinin “İyi çok güzel vallahi” dediği, Merdan’ın “Yani öyle bi şey yaptı öyle bi jest yaptı bilgin olsun yani hoştu” dediği, kendisini “İyi güzel iyi güzel” dediği, Merdan’ın “Yani şey yaptık oturduk kahve içtik çok selam söyledi” dediği, kendisinin “Sağolsun sağolsun” dediği, Merdan’ın “Şimdi vaziyet bu” dediği, kendisinin “Bide bu şeyler DVDleri aman okutacak bi alet bulsunlar ya bi Çin malı” dediği, Merdan’ın “Buluyorum buluyorum buluyorum bi şey söyliyecem bu Muhammet hoca şimdi üç gün sonra gelecem dedi ama yani abuk sabuk adamlar gönderiyor buraya yok programın adını Pergel Teorisi yapalım biz pek dini sohbet yapmayacağız diye ben bunu yarın ... kaldırıyorum” dediği, kendisinin “O ne demek ya o ne demek ya anlamadım” dediği, Merdan’ın “Pergel Teorisi ya bende anlamadım ya teorileri konuşacaz pek İslami sohbet yapmayacağız dediler böyle olmaz yani program” dediği, kendisini “Nasıl ne diyor anlamadım ki onu ben ya ne demek istiyor sen ona deki hocam şimdi ramazan boyunca bunu yapacaz” dediği, Merdan’ın “İslami bilimler filan” dediği, kendisinin “Şimdi ramazan boyunca bunun sohbetini yaparız” dediği, Merdan’ın “Pergel Teorisi” dediği, kendisinin “Sen canın pergel mi anlatmak istiyor dörtgen mi anlatmak istiyor gel anlat ondan sonra ama ondan sonra ama bunu bi program şeklini formatını falan ondan sonra konuşuruz de gelsin herif lazım çünkü ben onu kullanacam Doğuda Güneydoğuda” dediği, Merdan’ın “Öyle mi iyi tamam tamam” dediği, kendisinin “Ona deki sen tamam kardeş Pergel Teorisi mi anlatıyorsun programa bi pergel teorisi olmaz de ramazan sohbeti olur ramazan sohbetinde ramazan sohbetinde devam edecez burda de sen ramazan sohbetinden sonra gel program projeni getir onu değerlendirelim de” dediği, Merdan’ın “Tamam” dediği, kendisini “Deli çıkıyor hepsi deli çıkıyor ya manyakların” dediği, Merdan’ın “Ya hiç sorma ... ben değiştirmedim zaten ramazan sohbeti... dediği, kendisinin “Allah Allah” dediği, Merdan’ın “Tamam ben hallederim sen merak etme” dediği, kendisinin “Tamam canım sağolasın dediği, Merdan’ın “Tamam teşekkür ederim” dediği, kendisinin “... Çok satıyor muyuz ... çok satıyor muyuz” dediği Merdan’ın “Efendim” dediği, kendisinin “... Çok satıyor muyuz” dediği, Merdan’ın “Yok çok satmıyoruz hayır genel iskeleti koruyoruz” dediği, kendisinin “Tamam yani o DVD leri okuyalım aman iki tane alalım okuyan cihazdan bilgisayara aktaralım okuyan cihaz yoluyla öyle girelim çok daha şey olur” dediği, Merdan’ın “Öyle yapacaz bi yolunu bulacam ben” dediği, kendisinin “Tamam canım sağolasın” dediği, Merdan’ın “Hadi görüşürüz hoşça kal” dediği,
Tape No:7774’de kayıtlı 04.01.2008 günü Nihan D. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Kızım ATV haberde Tuncay Özkan’la işte Tuncay Özkan’la Ergenekon bağlantısı çıktı Muzaffer Tekin’le Tuncay Özkan’ın fotoğrafını bulduk diye yayınladılar fotoğraf da ne fotoğrafı biliyor musun hani 30 da 29 da Çağlayan mitingi yaptık ya. Mitingde gelip adamın benim elimi sıkma fotoğrafı saat 22 de herkes ATV nin önüne gidiyor sende ATV nin önüne bir koli yumurta al git. Hemen git valla saat 22 de herkes orda olucak gidiyorsunuz orda duvarlarına camlarına yumurta domates omlet yapıyorsunuz Ergenekon omleti tamam mı.Kaç tane yumurta atıldı hepsini istiyorum senden görevlisin fırla koş...sana görev veriyorum doğru ATV nin önüne” şeklinde talimat verdiği, karşıdaki şahsın bunu kabul etmediği, bunun üzerine kendisinin “Ne demek ulan bu görevden kaçılır mı sen BKK üyesi değil misin yönetim kurulundaydın be. Allah seni nasıl bilirse öyle yapsın…”
Tape No:7778’de kayıtlı 04.01.2008 günü X şahsın; “Tuncay sen benim namusuma ve çocuğuma el koydun” şeklinde mesaj çektiği, kendisinin 08.01.2008 günü saat: 08.14 te gönderdiği bir mesajda “Çok seyi namusla yapmak istiyorsak, namusluysak, M.Tekin tutsak.Namusluysan haber yap!..Ki o adam asla çete degil..."12 Eylülden beri ilk kez, sorgusuz” yazdığı mesajla ilgili olarak Emniyet beyanında, şahsın kim olduğunu bilmediğini, mesajı hatırlamadığını,
Tape No:7779’da kayıtlı 04.01.2008 günü Murat isimli bir şahısla yaptığı görüşmede; Muhittin isimli şahıstan bahsettiği; bu bağlamda kendisinin “…Saat 16 da geliyor Muhittin. Şey çok iyi olacak gelsin 60 kişilik tam 60 kişilik bir kadro kurdurucam ona tamam… sen şimdi onunla konuş. De ki yani istiyorsan şey yapalım birlikte toplantı yapalım Tuncay abi ile birlikte de. Ondan sonra bana açtı dedi ki de sen işte Muhit’din bey'e ben görev verdim böyle böyle oldu o söyledikten sonra yapacak bir şey yok bende çok memnun oldum de. ….” dediği, muhatabının “Tamam abi” dediği, kendisinin “Yani adamın anasını iyilikle belleme operasyonu yapacağız. Tamam kolay gelsin bana bilgi ver hadi hoşça kal” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, görüşmede adı geçen şahısların dernek içerisindeki çekişmeleri ile ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No: 7793’de kayıtlı 21.01.2008 günü Ahmet Ç. ile yaptığı görüşmede; Ahmet Ç.’in “Senin bu televizyonun ve Radyonun şeylerini yürütmeye durdurmaları ile birlikte red kararlarını şey istiyor ULUSAL KANAL istiyordu sen başında istemiyordun şuan ULUSAL KANAL istiyormuş verelim mi bunları sen verilmesin diyordun zamanın da.” dediği, kendisinin “Yo ver ya ver ne olacak. ULUSAL KANAL bizim kanalımız ya ver gitsin.” dediği, muhatabın “Oğlum başına iş açıyorsun ben. Sen bir yerde seninkiler hüküm değil adamlara baskı yapmışsın ... kaldırtacaksın kararlarını.” demesi üzerine “O zaman verme. Verme o zaman.” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, ,Ahmet Ç.’ nun halen ifadede hazır bulunan avukatı olduğunu, 15 yıldır avukatlığını yaptığını, Telefon görüşmesinde geçen konu Kanaltürk televizyonu ve Kanaltürk radyosu için Ankara 9. ve15. idare mahkemelerinde alınan, kanalın ulusal olmasına ilişkin kanal lehine verilen yürütmeyi durdurma kararları ve RTÜK’ün bu karalara yaptığı itirazların bölge idare mahkemesi tarafından reddine ilişkin frekansın ulusal karasal olmasına ilişkin kararlar olduğunu, kararların daha sonra iptal edildiğini, avukatının bunların kesinleşmeden emsal olarak başkalarına verilmesini uygun bulmadığını, Ulusal kanalın yayın politikası olarak kendi kanalları ile benzer çizgide olması sebebiyle bu şekilde konuştuğunu, Ulusal kanal ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, bu kanalın Doğu Perinçek’in kontrolünde olup olmadığı veya ona ait olup olmadığını bilmediğini,
Tape No:7794’de kayıtlı 21.01.2008 günü X şahıs ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Bi de şöyle düşün bak. MELİH İLE TAYYİB'İ KAPIŞTIRIP” dediği, X şahsın “Tabi ki onu düşündüm. Şimdi ama, bu oyuna bence düşecek gibi bir durum yok ki şuanda yani MELİH İLE TAYYİB. Tuncay Özkan benim gözümü açtı o yüzden.” dediği, kendisinin “Telefonda konuşma nerden çıkartıyorsun senin çok... Ampul patlatalım …” dediği görüşmeyi hatırlayamadığını beyan ettiği,
Tape No:7800’de kayıtlı 30.01.2008 günü M. Şener Eruygur ile yaptığı görüşmede; Şener Eruygur’un kendisine gönderdiği bir CD için teşekkür ettiği, devamında Şener Eruygur’un “İşte bu birlikteliği bu ortak davranışları geliştirmek sureti ile bölüp parçalayarak değil biz bu işin üstesinden gelebiliriz. …yeni bir açılıma ihtiyaç var bakın gözümüzün önünde gidiyor koca ülke. Evet Bu MHP denen adamlar.” dediği, kendisinin “Maalesef paşam alçaklar.” dediği, Şener Eruygur’un “Yüzde beş'i en aşağı yüzde beş'i laik kesimden aldılar bunlar oyları. Ama bu kadar ihanet ediyorlar içlerinde bir sürü de güvendiğimiz insanlar var.” dediği, kendisinin “Ben dün İlhan abiyi de ziyaret ettim akşam... dedim ki yani abi ne istiyorsanız onu yapalım. Bu konu da ben parçalanmaya bölünmeye çok karşıyım benim adıma. Konuşma hakkı veriyorum size ne istiyorsanız yapın. Ama birlikte hareket edelim beraber olalım. Bağımsız tek tek ayrı ayrı hareket etmeyelim.” dediği, Şener Eruygur’un “Tabi tabi bu iş bizi küçültecek başka da bir şeye yaramıycak ... çok güzel bu yüzden gittiğim yerlerde de artık bunları yavaş yavaş gündeme getiririm. Çalışmanızı sürdürürün ama dediğim gibi akıllı bilimsel, .. Yani bu çevrede ki etkilerini çok iyi tartarak bir grup şeyi ile aracılığı ile faaliyetleri yürütmekte fayda var onu da başlattınız çok mutlu oldum” dediği, kendisinin de “Tamam paşam” dediği görüşmenin olağan bir görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7801’de kayıtlı 31.01.2008 günü saat: 14.27 de H. Tolon ile yaptığı görüşmede; aranızda düzenlenecek olan bir organizasyondan bahsettiği, bu bağlamda organizasyonu kimin organize ettiği konusunda konuştuğu, Hurşit Tolon’un “Hemen bilgi vereyim beni 14 Nisan çalışma grubu adına. Ankara’dakiler adına Şenal SARIHAN aradı. Dedi ki ben bu grup adına arıyorum biz Anıtkabire gireceğiz ayın ikisinde. ..Hayır niye biliyor musunuz hep öyle yap... aziz dostum biz senle kader arkadaşıyız kader arkadaşı. Beraber çıktık yola hatırlarsan, şimdi beni de başladılar sana saldırıyorlar şimdi bana da saldırıyorlar.” dediği ,
Tape No:7809’de kayıtlı 06.02.2008 günü M. Şener Eruygur ile yaptığı görüşmede; ortalığın çok karıştığından bahsettiği, bu yüzden İzmir’e gittiği, Şener Eruygur’un buna karşılık ortak bir faaliyetle ilgili bir gün tespiti yaptıklarını ve bununla ilgili olarak kendisi ile bir an önce görüşmek gerektiğinden bahsettiği bu çerçevede Şener Eruygur’un “Yarın görüşelim şimdi böyle çokta fazla da müdahale de etmek istemiyorum böyle parça parça şeylere de belki ihtiyaç var. Ama daha akıllı şeyler yapmak lazım.” dediği, kendisinin de “Biraz salmazsak çok parçalancaz yoksa” dediği, Şener EGUYGUR’un “Tuncay bugünkü sen kendi elemanlarınla mı konuşacaksın. Şimdi onlara söylenecek şey şu kesinlikle ayrılma bölünme bir şey olmamalı. Merak etmeyin herkes aynı heyecanınla yaşıyor. Tabiatıyla bir olayla ilgili 500 tane reçete yazılır ….Heyecana gerek yok soğukkanlılıkla akıllı şekilde haklıyız çünkü haklı olduğumuz için bakın şimdi şey ne yapıyor o Yani Bahçelinin verdiği cevap yani kendi yaptığı şeyin kötü bir şey olduğunun bilincin de artık etrafa şey atıyor çamur atıyor. Allah Allah anladı benim mektubu okudun, okumuş muydun.Ya ya yani o kadar şeyi de gül nazik bir üslübla yazdım çok sert bir mektup yazmışlardı aldım kendi kalemimle sağını solunu düzelttim çok nazik bir mektup yazdım.” dediği, kendisinin Devlet BAHÇELİ’yi kastederek “Bunun karşılığında Türk milliyetçiliğine düşman oldun.” dediği, Şener Eruygur’un “Düşman evet. Cumhuriyet Anayasanın ön gördüğü düzeni savunuyoruz elimizden geldiği kadar sorumluluk duygusu içinde hareket ediyoruz bi de arkadaşlarımıza bunu söylemek lazım bir taraf bu devleti parçalamaya çalışıyor.” dediği kendisinin de “Tamam paşam ben ileticem” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, ADD seçimlerindeki iç karışıklıktan bahsettiğini beyan ettiği,
Tape No:7811’de kayıtlı 06.02.2008 günü T. Güvendiren ile yaptığı görüşmede; kendisinin “.. komutanım şu H. bey H.G. bir oya kalmış şeyde Yargıtay da. BİR TANE OY VERDİRSENE” dediği, Tanju’nun “Konuşacağım senle ya gel nerdesin sen ya” dediği, kendisinin “Tamam tamam şunu sen bir sağla bir oy” dediği görüşmenin şakadan ibaret olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7815’de kayıtlı 09.02.2008 günü X şahıs ile yaptığı görüşmede; uzun bir süre Hulki CEVİZOĞLU’nun bir programından bahsettiği, devamında CHP ile ilgili olarak görüşmeye başladığı, bu çerçevede X şahsın “Ya Tuncay gözünü seveyim şu Halk ... halletmek lazım ya.” dediği, kendisinin “Yapcaz yapcaz abi martta o işi bitirecez.” dediği, X şahsın “Bitmesi lazım abi bu B.… çekilsin köşesine desin ki kardeş.” dediği, kendisinin “Abi yok ya bu eş……. abi dur sen.” dediği, X şahsın “Gider değil mi” dediği, kendisinin “Gider gider abi sen merak etme biraz daha kalır sonra gider. Nisanda parti kuracam abi. Bitmiş o CHP'ye….D…. B….. bana yalvardı milletvekili ol diye si....r git dedik ya boş ver.” dediği, X şahsın “Ama gerçekten çok iyi bir alternatif yaratmak lazım abi Türkiye'de bir rüzgar estirmek lazım bu gençliği toparlamak lazım gençlik darmadağın kardeş peki çok çok” dediği görüşmeyi hatırlamadığını beyan ettiği,
Tape No:7817’de kayıtlı 12.02.2008 günü Fuat Y. isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Fuat’ın şüpheliye çalışmalarının nasıl gittiğini sorduğu, kendisinin de “ Koşturuyoruz boğuşuyoruz valla Fuatçım ya.” dediği, Fuat’ın “Abi boğuşursun helal olsun sana valla helal olsun sana bu halk da alttan biraz bunun peşine takılırsa” demesi üzerine kendisinin “Şu bizim eski zamanlardaki gibi mahalle direniş komiteleri gibi yürüyelim diyorum ya” dediği görüşmeyi hatırlayamadığını beyan ettiği,
Tape No:7818’de kayıtlı 12.02.2008 günü X şahıs ile yaptığı görüşmede; X şahsın “Siyaset ne yapıyor” diye sorması üzerine kendisinin “İyi gelecem konuşacaz.” dediği, muhatabının “Parti yapma bence bu halk hareketi yap gel beni dinle böyle daha iyi. Ya partide adamı şey yapıyorlar” demesi üzerine kendisinin “Si...ir kim yapacak a....a koyarım onların ben ya o MHP ile CHP'yi si....cem ben o MHP ile CHP'den geriyi bırakmayacağım onlar görecekler dünyanın kaç bucak olduğunu şe.....ler” “Tamam MHP ve CHP'nin ağzına sı.....m görecek onlar” dediği, x şahsın “Çok hayırlı bi iş yaparsın abi” dediği, kendisinin “Onların ağzının ortasına sı.....m her ikisinin de…Ya si....sin senin o Deniz BÖLÜKBAŞI aldı götürdü bunları götürdü MHP'yi Amerikan’ın kucağına oturttu geri z.... a…. ö.... dediği görüşmedeki muhatabını hatırlamadığını, siyasi sorunlar nedeniyle öfkeli olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7838’de kayıtlı 16.05.2008 günü X Şahıs (0 533 669 94 02) ile yaptığı görüşmede; (X şahsın Antalya dan aradığı anlaşılmaktadır). X şahsın “….. şimdi biz ne yapalım” dediği, kendisinin “…her şeyi yapın ya bundan sonra atış serbest” dediği, X şahsın “… Kanaltürk len ilişkimizi keselim mi” diye sorduğu, kendisinin de Kanaltürk ile ilişkisini kesmesini ve Bizim Kanal, Bizim TV nin telsilcisi olmasını istediği görüşmenin gönüllü olarak TV. temsilciliği yapan,şahısla yapılan bir görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7842’de kayıtlı 21.05.2008 günü Anet SAHAKYAN ile yaptığı mesajlaşmada; “05345223834 İlhan SELCUK kendisininle gorusmek istiyomus. Bu numaradan gorusturmesi icin tahsin beyi arayacakmis” şeklinde gönderdiği mesaj ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Anet SAHAKYAN’ ın sekreteri olduğunu, İlhan Selçuk bir dönem rahatsızlandığı sırada onu ziyaret etmesi ile ilgili görüşme olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7860’da kayıtlı 17.04.2008 günü Adil Serdar Saçan ile yaptığı görüşmede; Adil Serdar Saçan’ın “Alakasız bi numara versene” “Alakasız bi numara verir misin” dediği, kendisinin “Alakasız bi numara vereyim alakasız numara veremem dışarıdayım” “ben seni arayayım” dediği, Adil Serdar Saçan’ın “Yok hayır sen beni arama” dediği, kendisinin “alakasız bi numara vermek için alakalı bi yerden arayayım” dediği görüşmenin ESPRİ AMAÇLI olduğunu beyan ettiği,
Önceki görüşmeden hemen sonra 17.04.2008 günü saat 14.00’da Adil Serdar Saçan ile yaptığı görüşmede; kendisinin “0 535” “411” “78 17” telefon numarasını verdiği,
Tape No:7868’de kayıtlı 01.07.2008 günü saat 18.03 te Elif Y. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ö.Ö. ile A. beyin bi konuşması varmış” “O konuşmaya binaen ifade vermeye çağrılabilirmiş” dediği görüşmenin internet sitesinden edindiği bir haber olduğunu beyan ettiği,
Biz televizyonunda yapılan aramada, 2001 ve 2002 yıllarında dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından başta Devlet Güvenlik Mahkemesi olmak üzere değişik makamlara hitaben yazdığı farklı konulardaki GİZLİ gizlilik dereceli yazılar ele geçirilmiş, bu yazıların içeriğine bakıldığında, söz konusu resmi yazıların paraflı suretlerinin olduğu hususu şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ a sorulduğunda, belgeleri hatırlayamadığını, başka şahıslara ait olabileceğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tape No:7870’de kayıtlı 09.07.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı görüşmede; Mesut’un “Şimdi şöyle Yahyayla konuştum dün en azından herhal de bir 20 defa falan aradım ondan sonra dedimki kardeşim uzatıyorsunuz da uzatıyorsunuz ben dedim kabloyu çıkartmak üzereyim yarın birgün çıkacak al dedim kanal kendinizin olsun çünkü dedim benim için önemli olan sadece kablosuydu bunu aldıktan sonra dedim size geçmiş olsun ilgilenmiyorum dedim artık bugün saat ikiye kadar yaptınız yaptınız yapmadınız dedim münasip bir şekilde kullanırsınız .. kanalı diye söyledim Yahya şimdi konuştum tamam mı yok dedi abi bu gün yüzde yüz ... ben bıktım dedim böyle at at at at dedimki adam verecekse başkasına versin kardeşim dedim ben ... o zaman bugün detlayn ve bu gün oldu odlu olmadı dedim geçmiş olsun yok bekleyelim şöyle böyle kıvamın da zart zurd dedim istemiyorum ben bilgin olsun ... ben gece oldukça uzun bir süre konuştum dedi ben çünkü gece kaç defa aradım onu ben” dediği, kendisinin “Hı hı” dediği, Mesut’un “Ondan sonra dedi ki abi dedi oda bitmiş bir vaziyette başka dedi alternatifi yok birazcık daha çıksınlar yok dedim ben çıkamam onu da aynen söylemiş ... çıkmıyor demiş verdiği fiyat aynı değişen birşey yok o yüzden kararınızı verin dedim öbür gün ilgilenmiyorum dedim yarın Perşembe Cuma günü .. kanal sizin olsun istediğinize verirsiniz bugün saat ikiye kadar bu iş halloluyor” dediği, kendisinin “Tamam canım” dediği, Mesut’un “Tamam mı” dediği,
Tape No:7889’da kayıtlı 18.05.2008 günü, Hurşit Tolon ile yaptığı telefon görüşmesinde; Hurşit Tolon’un Yaşar O. ile konuştuğunu söyleyerek, “Bir dakika arkadaş sen tarihe geçtin bir daha söylüyorum sen bizim gönlümüzdeki yerinde oturuyorsun” dediği, daha sonra Televizyonun satılmasından bahsettiği, kendisinin de “Bizim Kanal olarak Televizyon yayınına başlayacağını anlattığı, Turan Çömez ile görüşme yapılmasından bahsettiği görüşmeyi hatırlamadığını, Turan Çömez ile bir kez canlı yayında program sırasında görüştüğünü beyan ettiği,
Tape No.8103’de kayıtlı 30.04.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı görüşmede; kendisinin “Ne haber aslanım” dediği, Mesut’un “İyidir telefonum aramaya devam ediyor” dediği, kendisinin “Ha ne” dediği, Mesut’un “Bi yandan seninle konuşuyorum bi yandan telefon tekrar aramaya devam ediyor hatları karıştırıyor bu sizin çakallar” dediği, kendisinin “Ha çok güzel çok güzel” dediği, Mesut’un “Sen ne zaman gelecen” dediği, kendisinin “Ben perşembe günü perşembe günü ordayım” dediği, Mesut’un “Ha bugün gelmeyecen” dediği, kendisinin “Yok bugün gelmiyorum Perşembe” dediği, Mesut’un “Anladım dün akşam söylediğimi anladın mı” dediği, kendisinin “Anladım anladım gelecem telefonda konuşma diye şey yaptım” dediği, Mesut’un “Ha kanıtları var” dediği, kendisinin “Gelcem ...” dediği, Mesut’un “Tamam mı” dediği, kendisinin “Tamam canım” dediği, Mesut’un “Belge var belge” dediği, kendisinin “Perşembe günü sendeyim” dediği, Mesut’un “Tamam araştırmacı gazetecilik devam ediyor” dediği,
Tape No7722-1, 21.06.2008 günü saat:21.23 de Tanju Güvendiren ile yaptığı görüşmede; Tanju’nun “Ben adama beni aradığımda söylediğini ilettim, bana destek versin diyo ben şimdi senden bişey rica ediyorum…” dediği, kendisinin de destek vermeyeceğini, yalan konuştuğunu anlattığı “.. ADD Genel Başkanı yalan söyler mi ya…” “Bu harp bu BU HARBİYEYİ KÖKÜNDEN KALDIRMADIKÇA BU ÜLKE DÜZELMEZ ZATEN…” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında hakkında konuştuğu kişiyi tam olarak hatırlamadığını, Harbiyeyi kökünden kaldırmadıkça… şeklindeki sözlerinin sinirle söylenmiş olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7756-1, 28.07.2008 günü saat: 23.42’de Yahya G. ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde; Yahya’nın “…Özgür’le konuştum ÖZGÜR’E DİYORUM ANLATSANA BEN ANLATAMAM DİYOR BENİM HAYATIM KARARIR Ankara’dan çok önemli bir yerden şuanda telefonum dinlenebilir söyleyemem sana diyor” dediği, kendisinin “…nedir o karının adı ya işte SABANCI” “Dilek onun kocasını çok iyi ben tanıdığı bi şeyi vardı onu aradım KADIN AMERİKA’DAN BENİ ARADI” “Evet ben kadınla konuştum kadın bana dedi ki bu işi olmamış bilin aradığınız için çok teşekkür ederim hayırlı olsun dedi ben talimatı veriyorum dedi yarın görüşmede olumsuz sonuçlanacak bilginiz olsun” dediği, Yahya’nın “Beni söyledin mi abi” dediği, kendisinin “Yok yok yok hiç tanımıyorum ben seni” “Enis mi hayır hiç Enis’te senin adını geçmedi bile” dediği, Yahya’nın “Tamam güzel yani bizim kurgulamamız daha iyi oldu” dediği, bir süre sonra Yahya’nın “Bak biz demiyoruz” “Yarın saat on ikide 1 milyon dolar para getireceklerdi buda ... kabul ediyordu her işi riski göze alıyordu iş bitiyordu” “Yani 550 bin dolar için satılıyorduk” “Ama hayırlısı olsun yani bunu yapmamız gerekiyordu” “Ama Özgür’ün ... nasıl diyor yarın diyor yine mi ... yarın diyor Enis’in işi olmayacak ama sen yine geleceksin 1750 ... vereceksin diyor” “Neyse sabah o telaşla Özgür’de onu şey Enis’te şey yaparsa biz öğlen gider bi yemek yeriz” dediği görüşmedeki konuların Business kanalın alınmasıyla ilgili olduğunu beyan ettiği,
Tape No:7736-1, 16.07.2008 tarihinde Yahya G. ile yaptığı görüşmede; kendisinin “İyi vallahi Mesut bir şey söyledi doğru mudur” dediği, Yahya’nın “Doğru doğru da bi senle konuşmam lazım nerdesin” dediği, kendisinin “Ben şu anda havaalanındayım Diyarbakır’ a doğru gidiyorum” dediği, Yahya’nın “Yapma ya” dediği, kendisinin “Hayırdır. İstersen dönüyüm yani” dediği, Yahya’nın “Yani bi daha sonra gidemez misin“ dediği, kendisinin “Sen ne taraftasın” dediği Yahya’nın “Bin şimdi Levent tarafındayım adliyedeyim de ...” dediği, kendisinin “Ha. Nedir sorun” dediği, Yahya’nın “Son uçak, hayır bir son stratejiyi bi belirleyelim de, ne zaman dönecen” dediği, kendisinin “Ben pazartesine kadar oralardayım ya o zaman kadar kalmasın ne olur yarın çözelim bu işi artık bitsin” dediği, Yahya’nın “E O ZAMAN AKŞAM NORMAL EVDEN KONUŞALIM” dediği, kendisinin “Tamam o zaman BEN SANA BAŞKA BİR TELEFON NUMARASINDAN ULAŞACAM” dediği, Yahya’nın “Tamam evin numarasından konuşuruz” dediği, kendisinin “Tamam ben sana ulaşacam tamam sen merak etme” dediği, Yahya’nın “Tamam” dediği,
Tape 174, 16.09.2007 tarihinde M.Fikri Karadağ ile Kemal C. arasındaki görüşmede özetle ; Kemal’in “Tuncay Özkan bişey başlatmış..” “Biz kaç kişiyiz diye, şimdi birmilyon kişi Ankaraya topluyo” “… gidelim mi efendim” dediği, M.Fikri Karadağ’ın “toplasın bakalım” “Gideriz, gidilir artık başka bişey olarak gidilir boşver” “ onlar.. boş laflar Anayasa değişiyo, artık bu iş bitti” dediği, Kemal’in “Gidiyo memleket, teslim mi olacaz başkanım” dediği, M.Fikri Karadağ’ın “.. Ş…O.. Korumak Ve Kollamakla Yasal Olarak Görevli Olan, Emrinde Milyon Tane Asker olan o…ç.. teslim oluyosa bizemi düşecek” “tankı, topu, uçağı, gemisi bende değil onlarda, onlar ne gerekiyorsa yaparlar” dediği, Kemal’in “…belki daha beklediği vardır genel başkanım” dediği, M.Fikri Karadağ’ın “onlar bekleseydi, biznen temas kurarlardı ne yapayım” “Ancak ölüler fikir değiştirmez” “… kimisi bizim farklılıklar zenginliğimiz diyo, o… işte öyle kandırıyorlar bizi” dediği ,
Tape:3539 08.12.2007 tarihinde sanıklar Kemal Alemdaroğlu, H. Ümit Sayın ile görüşmesinde özetle; Ümit’in “Yarında gaz alma operasyonu var Tandoğan’da Tuncay Özkan” dediği, Kemal’in “O nedir Tuncay Özkan mı yapıyor” “Türkiye Barolar Birliğimi yapıyor” dediği, Ümit’in “Onlarla koordineler Şener Paşaya ulaşamadım Şener Paşa ile buluşacaktım herhalde oda Ankara’da ee yani şey bir keşmekeştir devam edip gidiyor ne olduğu belli değil alo” dediği, Kemal’in “Yani Tuncay Özkan mı yapıyor Türkiye Barolar Birliğimi anlaşılmıyor Barolar Birliğinin yapması gereken bir şeyin Tuncay Özkan niye yapıyor” dediği, Ümit’in “Tuncay Özkan zaten çok uzun süre önce izin almıştı hocam birkaç kişiyiz com da ki aktivite için Tandoğan’da toplanacaktı her halükarda şimdi birleştirdiler bu şeyle ee Barolar Birliğinin yapması gereken davayı bu günde Hukuk Dekanları itiraz etmişler böyle şey olmaz diye alo” “Hiçbir şey olmuyor hocam Asker satıyor Ülkeyi” “Hiçbir şey olmuyor Asker satıyor Ülkeyi hocam” “biz yapacağımızı yaptık sizde bende yapacağımızı yaptık” dediği,
Tape :1421 Sanıklardan Güler Kömürcü’ nün 09.01.2008 tarihinde A.T. ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında G.Kömürcü A.TÖRÜNER ile karşılıklı sohbet ettikten sonra G.Kömürcü’ nün telefonu yanında bulunan M.Zekeriya Öztürk'e verdiği, A.TÖRÜNER’ in M.Z.Öztürk'e hitaben "Biz öğlen yemek yedik hanımlar bu ADDnin şeyi Yeniköy Şubesine üye kaydediyorlarmış bizim arkadaşlar onlarda" "Bugünde onların en yüksek başındaki Orgeneral kim" dediği, M.Z.ÖZTÜK’ ün "Şener Eruygur Paşa" dediği, A.TÖRÜNER’ in "Kaç milyonda iki yiz kırk kişiyiz diyo şey iki yüz kırk bin kişiyiz diyo ayıptır yani diyo" dediği, M.Z.Öztürk’ün "Doğruda ama birazcık o zaman şikayet ediyorlarsa dışarıyı bi dinlesinler kulak versinler ne oluyo İşçi Partisinin arka bahçesine döndü orası" "E tabi yani bu yıllardır bilinen gerçek bu" "Asker İşçi partisi o yüzden zaten orayı arka bahçe haline getirdi geliyor onlardan iki kelime öğreniyor gidiyo Aydınlıkta yazıyo Ulusal kanalda yayınlıyor" "Onlar gibi düşünen adam oluyor askerlerde oraya sinek gibi üşüşüyo yani emeklileri" "Yani acayip bir döngü yarattılar Masonik bir yarım bir yaklaşım bile olabilir yani orda" "Ha yani nedir ADD ben bir kısımını gördüm Ankara Hiltonda Tuncay Özkan geliyodu Cumhuriyet Kadını olarak çıkmışlar yaşa Tuncay hoşgeldin iyiki geldin iyiki sen varsın sen olmazsan biz mahvolmuştuk diye sloganlar atıyolardı" dediği, A.TÖRÜNER’ in "Zaten biliyosun ADD İnglizcede ADD Dikkat Dağınıklığı ,Dikkat Bozukluğu demek hastalık adı" dediği, M.Z.Öztürk’ün "Doğru söylüyosun yani öyle ... Allahtan Halk İngilizceyi bilmiyor" "Çok kişinin haberi yok yo bayrak hareketinde olay böyleydi zaten Tuncay Özkanın militer şeyleri geldi paramiliter güçleri geldi" "Koruma halkası oluşturdular CHP ile ADD ile falan böyle yani buraya hizmet ediyor artık…" dediği ,
Tape:3896' da kayıtlı, 19.02.2008 günü saat:12.36 sıralarında İlhan Selçuk ile X bayan/Balbay’ ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;Aralarında uzun bir süre Cumhuriyet gazetesinin mali durumu ve günlük siyasi gelişmeler üzerine konuştuktan sonra; İ.Selçuk’ un “Şimdi Balbay ! Burda geçen gün beni burada Bülent BERKARDA eski rektör falan Tonguç Görker bide İstanbul Üniv. eski rektörü Kemal Alemdaroğlu falan geldi orada bana söyledikleri şey efendim sen toparlarsın bu işi bu işin başına geç bilmem ne gibilerinden tabi bu olmaz ben yalnız orda bir aklımıza bir şey geldi işte seninlede konuştuk galiba” “Fakat oda olmadı, şimdi orada da yine çeşitli fikirlerde insanlar bir araya geliyorlar işte Kemal Alemdaroğlu dedigin zaman Doğu Perinçek e yakın öbürünü dediğin zaman berikine yakın Tuncay Özkan tabi onun da televizyonu var Doğu Perinçek inde var efendim diyorlarki işte Kanal B oda bir Üniv. Televizyonu” “Şimdi bir nokta da sen konuyu açarsan biz Cumhuriyet gazetesiyiz efendim bu işlere girmeyiz ama ortada böyle bir realite var ve yani İlhan Selçuk’u da beni de başka arkadaşları da bir baskı altında tutuyorlar….Burada Türkiyenin bu Üniversite kesimi ve bürokrat kesimi durumdan pek memnun değil diye bir açılış yapabilirsin…” dediği,tespit edilmiştir.
d-Örgütsel İrtibatlar
değiştirTape No:1832’de kayıtlı 14.02.2008 günü saat:12.59 sıralarında İlhan Selçuk ile İbrahim (YILDIZ) ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;
İ.Selçuk’ un “Bizi işte bi şeyin başına geçirmek istiyorlar özellikle Kemal Alemdaroğlu çok ısrar etti falan filan. Tabi olacak iş değil ama herkeste bir şeyler istiyor bekliyor falan Dünya senin anlayacağın siyaset miyaset falan şey olduk, neyse Oktay erken gitti. Biz işte orda duman olduk yok medyadır yok bilmem nedir şimdi yani baktığın zaman işte şeyi birleştirelim üzerine şey yapıp. 4 tane TELEVİZYON var bu hikayenin içinde. İşte biri o Ankara daki Türk metalin TV si var” “Avrasya Evet” “B kanal var. Burda da Doğu Perinçek kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir şu bu falan filan bi şeyler. Yani zor bir iş dedik ki ya biz zaten gazeteden çok zor” dediği, İ.YILDIZ’ ın “Kanalları nasıl birleştireceksiniz” dediği, İ.Selçuk’ un “Yani ortak bildiriler yaymak, bir bütün bu kanal sahipleri arasında bir, efenim birisi Metal in başında birisi işte İŞÇİ partisinin başında Tuncay Özkan işte HALK partisine girdi girecek bir hareketin başında. E öbürü de REKTÖR Ankara’da. O da doğru dürüst bir adam işte sen birleştirirsin bunları gibi olmayacak şeyler öneriyorlar bana” “Yav bide şey var bilemiyorsun ki yani Doğu yarın öbür gün ne yapar bilebiliyor musun” dediği, İ.YILDIZ’ ın “Evet Dogu ya güvenilmez ama” dediği, İ.Selçuk’ un “Öbürleri daha iyi filan. Zaten kendileri geliyorlar şubu. Şeyi pek fazla tanımıyorum ama onuda şey tanıyor Kemal, eski rektör falan öbür rektör falan tanıyorlar. Neyse böyle bir yani senin anlayacağın böyle bir gece geçirdik” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, kimse ile görüşmediğini, konu ile ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği,
Kayıt Sıra No :1363’de kayıtlı, 14.11.2007 tarihinde Güler Kömürcü’nün Serdar … ile yaptığı telefon görüşmesinde; PKK üyesi Salman KURTULAN dan bahsederek SERDAR’ın “Aynı ekip aynı ekip” “Bunun amcaoğlu ölüyor tamam mı?” “Salmanın” “Ve bunun bu para işlerini yürütüyor bankası örgütün” “Salman” “… örgütün para işlerini yürütüyor ama aynı zamanda da” “Ziraat bankasından maaş çekiyor ufak ufak” “Bir ikincisi şu sana diyorum ki aynı yerin nüfusuna kayıtlı Doktor kod adlı olan ise” “Getiriliyor” diyerek, büyük miktarlarda para geldiğinden bahsettiği, G. Kömürcü’nün “Doktor orda mı hala” “.. bende ki bilgi de Almanyaydı” dediği, SERDAR’ın “Hayır Almanya dan buraya geldi oraya yerleşti memleketinde oturuyor dedim ya” “Hatta sana dedim ya parayı nerden çektiğini maaş alıyor adam maaş aldığı yeri” “Doktorun da aynı banka yani dolayısıyla Ekip Ekip” “Parayı alıyor” “Televizyon da kuruyor Tuncay’LA beraber tamam mı Ekip dinliyorsa da ta götüne koyayım DOKTOR Hüseyin Nazlıkul’UN parasını alıyorlar” “Bu MİT’teki Ekipten bizimkiyle beraber tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden... Ziraat bankasından maaş alıyor” “Ya BENCE EKİP PATLADI TAMAM MI BUNUN BİZE YANSIMALARI GEÇTE OLSA ... BİZ İŞİN ORTASINDA DEĞİLİZ SONUNA DOĞRU ÖĞRENDİK anladın mı” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Salman KURTULAN’ı tanımadığını, konuşulanların gerçek olmadığını beyan ettiği,
Tape No:8202’de kayıtlı şüpheli Evrim Baykara’nın 20.09.2008 günü SILA isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Evrim’in “Ankaradaki Mesut abiyle tanışmış mıydın aşkım tanıştırmış mıydım Doktor Mesut bahsediyorum değilmi hatırlıyorsun demi deli Mesut”, “Business in sahibi tamam mı Tuncay BEY ONUN ÜSTÜNE YAPTI BUSİNESS İ BİLİYORSUN demi onuda”, “HE BİZ SATIN ALDIK O BİZİM ŞU AN”, “şimdi onlar geldi Mesut abi geldi Tuncay abi şey diyordu zaten benim su cihazı o bu yok mu, Böyle çılgın fikirler Mesut a onunla yapın filan deyip duruyordu tamam mı”, “telefonla söylemiştim abi dedim böyle böyle işte Tuncay abiye anlattım hani sen ne diyorsun herif direkt atladı” dediği Sıla’nın “O günde 30 litreye yakın su üretiyor bu ” dediği Evrim’in “bizim yayına başladığımız zaman dedi Kanal Biz profesyonel olarak işte Business Channel o yani tam yayına başladığımızda basarız dedi ordan da reklâmı dedi doğrudan satış”, “Kanaldan ver reklâmı doğrudan satış yapalım ya” dediği,
Tape No: 6048, 12.03.2008 saat:21.33 te M.Şener ERUYGUR’un Ali…? ile yaptığı görüşmede; Ali’nin “Bu gün toplantıya gittik onu anlatayım sana” “Ramada otelinin en üst katında toplantı salonu yapmış küçük bir yer” “Gittik oraya işte geçen sefer gelenlerin hepsi geldiler şeyi temsilen neydi ismi Ziraat odasını temsilen yardımcısı geldi ötekisinin yani başkanlar düzeyinde kimse yoktu .. bizim Mümtaz hocadan başka” “Şey geçikmeyle geldi ondan sonra dediler sen ev sahibisin aynı zamanda başkanlık yap gayet kibar davrandı hiç alışmamış şeyler öyle sakin filan şey Tuncay Özkan ondan sonra işte arkadaşlar olaylar herkes kendi çapında bir hafta içinde ne yaptığını nasıl davrandığını filan söyledi o Ayla ve şey biz başka grubada gidelim şey yapalım sanatçılarla ilgili olarak şey yapalım” “Onlar filan yapalım dediler sonra Tuncay Özkan konuştu” “çerçeve olarak geçen seferki toplantının dışında fikri bir farklılık yok işte.. tartışmalar oldu .. Mümtaz hoca daha ziyade şeyi söyliyor … tek liste kalır öne sürüyor şeyse daha radikal gitmenin daha zaman iyi kullanmanın gereğini söyliyor uzun bir zamanımız yok diye bu yerel seçimlerde alırlarsa artık bundan sonra hiçbişey yapamayız bütün elimiz kolumuz bağlanır diyor o bakımdan öncelikle CHP nin mutlaka 50 kişi mesala diyor elli kişiyle CHP ye bir kadro teklifiyle gidilir” “.. Ziraat şey bu tüketici grubu tüketici hakları grubuna başkanla beraber yardımcısı çok farklı iki şey söylediler hem başkan orda hem yardımcısı orda iki ayrı dünyanın adamları gibi konuştular ondan sonra şey tüketiciden sonra bu Ziraat mühendisler odasında başkan yardımcısı pek yetkili değil bir havalarda oldu yani başkanla aynı şey ama Gökhan ın ayarında bir çocuk değil sonuçta bunlar konuşuldu kabaca söylenen şey, en kısa zamanda CHP nin kapısı çalınacak, en kısa zamanda çağrıda bulunulacak bütün şeylere neydi ismi toplum kuruluşlarına ve işte bir Türkiye programı şeyini yaparak çünkü CHP nin programı şeydeymiş nisanın ilk haftasındaymış bunların toplantıları o zamana kadar diyor mutlaka bir SİYASAL DÖNÜŞÜM PROGRAMINDAN HAZIRLANIP veya enazından çerçevesinin belirlenip SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA PAYLAŞILARAK BİR BİRLİKTELİK” “.. bunlar konuşuldu kabaca ..” “Beşiktaş başkanı eskisi değil... o bakımdan olayı örtüm üstünü şeye gelince ha bir sonraki toplantı dedim bizim şeyimiz var ha bu konularda görüşülecek bizim... yine yönetim kurulu toplantımız var pazar günü ordada zaten bundan sonraki harekat tarzımız netleşir bir sonraki toplantı yine salı gününe geçen sefer yaptığımız yerde” “Sıhhiyedeki” dediği,
Tape No:6423’de kayıtlı 19.04.2008 tarihinde İLKER Güven’ in Ş.A isimli bayanla yapmış olduğu görüşmede,
Ş.A nın “Bizim de böyle bir şey varsa bizde olmak isteriz kuvvetten birlik doğar yani birlikten kuvvet doğar “ dediği,İLKER Güven’ in “ZATEN BİZ Tuncay’LA ÇOK YAKIN İLİŞKİ İÇİNDEYİZ TABİ EN SONUNDA BÜTÜN BUNLAR HEPSİ ADD BÜTÜNLEŞECEK TABİ HİÇ BİR MAHSURU YOK “ dediği, Ş.A. nın “Tamam çünkü zaten Biz Kaç Kişiyizden bana bir MAIL geldi üye olmayanlarınız lütfen ADD ye olsunlar diye” dediği,İLKER Güven’ in “BİZ KAÇ KİŞİYİZİN HEPSİ ADD ÜYESİ OLACAK ZATEN “ dediği, Ş.A’nın :Olacaklar peki o zaman İLKER Güven’ in “TABİ Tuncay DA ADD ÜYESİ OLDU” dediği,
Tape No:8164’de kayıtlı 10.09.2008 günü saat:21:13’de Evrim Baykara’nın TAHSİN isimli şahıs ile yaptığı görüşmede;
Tahsin’ in “Senden kaçıyorum ama işte Murat’a yakalandım” dediği, Evrim’in “benden kaçamazsın abicim sana ihtiyacımız var bizim ya”, “Ya bizi denetlemeye geliyorlar abi ”, “BİZ KAÇ KİŞİYİZ’İ ”, “Bu geri z…. s….. durumda abiciğim hiç bir şey ...” dediği, Tahsin’ in “Ne zaman ne zaman gelecekler” dediği, Evrimin “16 sında geliyorlar şimdi ben bizim benim muhasebecim vardı ona defterleri verdim herif 15 -16 madde bir sürü açık buldu bir sürü hesaplar bilmem neler bir hafta sonu ben seni İzmir’e davetli yani bu hafta sonu seni getirsek ” dediği, Tahsin’ in “EVRİM YANİ BEN BÜYÜCÜ DEĞİLİM, YANİ GELİP GELMEMEM PROBLEM DEĞİL SİHİBAZ DEĞİLİM YAPILABİLECEK BİRŞEY VARSA YAPARIZ” dediği, Evrim’in “Ya çünkü bizimkiler kaça kaça kaça kaça mahvetmişler abicim” dediğiniz, Tahsin’ in “sizin durumunuz bizden daha sakat yani adınız ofsayt yani sizin hata yapma lüksünüz yoktu neyse bakalım” dediği, Evrim’in “tek korkum genel sekreterim abicim”, “ADI ABİ ADI Tuncay ABİYE KADAR UZANIR O YANİ ONDAN SONRA” dediği, Tahsin’ in “adam demezler mi işte Tuncay’ın kurduğu dernekte usulsüzlük şunlar bunlar tamam mı Evrim yani problem değil yarın konuşalım muhasebecinin de numarasını ver ” dediği,
Tape No:6429’da kayıtlı 07.06.2008 tarihinde İLKER Güven ile yaptığı görüşmede; İlker Güven ‘ in “ Nasıl iyimi keyfin yerinde mi?” diye sorduğu, kendisinin “İyiyim iyiyim paşam dolaşıyorum koşturuyorum paşam gitmiş biraz konuşmuş sağda solda konuşuyor dinliyorum paşamı ..paşamla konuşmamı ..” dediği, İLKER Güven’ in ”Valla bende ben senin adına konuşuyorum onlan ..” dediği, kendisinin “Niye böyle yapıyor ..niye böyle yapıyor? Ya çok . ama bunlar yanlışş..o kadar yanlış ki hiç o kadar üzgünüm ki” dediği, İLKER Güven’ in “ Etraftan onu dolduruyorlar, ..ŞEY NE DERLER ONA ÇEVRESİDE ONUN Bİ GURUP VAR ENTERASAN TİPLER BEN PEK ŞEY ETMİYORUM TASVİP ETMİYORUM ONLARI ama malesef onlarda böle acayip şey var neyse ben anlatmayayım ..sebeplerini gerekçeleri ..neyse bir gün konuşuruz sen bi rahatla da “ dediği, kendisinin “ Üstelik bide tabi benimle ilgili söyledigi güvenmiyorum sözü de hayret .. Ben çok güvenmiyorum ..bu laf hiç olacak şey mi paşam yaa “ dediği, İLKER Güven’ in “Yapma yaa onu hiç duymadım ciddi söylüyorum kime söylemiş” dediği, kendisinin “Yok Bursa’daki toplantılar sırasında söylediği laf ...... Kolay gelsin kendisine ..dedigim gibi bu işin sonunda yani tabi ilişkimiz eskisi gibi devam edemez ..eğer bu çizgisini korursa ...” dediği, İLKER Güven ‘in “ BEN SENİ ÇOK SEVİYORUM ... senin başarını candan istiyorum.....BİDE HER ŞEKİLDE HER ŞEKİLDE HERTÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIM ....Sen bu ülkeye lazımsın ..” dediği,
Tape No:7797’de kayıtlı 28.01.2008 tarihinde Adil Serdar Saçan ile yapmış oldukları görüşmede, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüsoruşturması kapsamında Veli Küçük’ ün gözaltına alınması, diğer şüpheliler, örgüt yapılanması hakkında uzun uzun konuştukları, görüşmenin devamında kendisinin “Bu şey bunların hepsine beni soruyorlarmış” dediği, Adil Serdar Saçan’ ın “seni benı de soruyorlardır ışte.....ne zannedıyorlarsa bu gerı z.....lar neyse yarın gel de konuşalım... senı de soracak benı de soracak bızı bır tarafa oturtamıyorlar kı onların kafasında şımdı dışarı da kalan ıkı tane pıslık kaldık bız tamam mı vallahı dıyorum bak ama yanı ne bulacaksın bulursan ne buluyorsan yap lan ıbne yanı ne yaşmışız bız hıç bır çet... grupla ılgımız yok bılmem ne ıle ılgımız yok ... gelırım ben yarın gelırım sana” dediği, kendisinin “Gel de konuşalım” dediği anlaşılmıştır. Soruşturma çerçevesinde tespit edilen diğer telefon görüşmelerinde her iki şüphelinin uzun görüşme yapmadıkları, önemli gördükleri konuları telefonda görüşmemeye özen gösterdikleri, muhataplarını telefonda daha fazla konuşmamaları yönünde uyardıkları halde, bu görüşmeyi uzun tuttukları, konuşma içeriğine de yansıdığı şekliyle soruşturma kapsamına alındıkları yönünde şüpheleri bulunduğu, ileride sorulduğu takdirde kendi lehlerine yorumlanacak veri oluşturmak, delil yaratmak amacıyla örgüt hakkında bu görüşmede ayrıntılı konuştukları sonucuna varılmıştır.
Şüpheli Mustafa Ali BALBAY’ın evinde yapılan aramada ele geçen Mustafa BALBAY yazılı 2005 tarihli siyah ajandanın yapılan incelemesinde: 4 Mart Cuma Sayfasında: Kenan T…anlattı gene bir merkez sağ operasyonunun hazırlanması daha kolay AKP ye giden Merkez sağdakiler gelebilir bu oluşuma bizim kırmızı çizgimiz Misak-ı Milli 11 Mart Sayfasında: Emre tasmayı geçirmiş İlhan SELÇUK’ a dolaştırıyor fino köpeği gibi 19 Nisan Sayfasında: 2-Hurşit Paşa ne yapar… 20 Mayıs Sayfasında: Tolon’ un Genelkurmay başkanlığı zor adeta tavsiye hareketi çok tedirginlik var. 4 Ağustos Sayfasında: cemaat eğitim kurumları Cemil (veya Cevat) Ö……, A…. P., K…. G…., O…. G…. bunlar tarikatçı 27 Eylül Sayfasında: İ S / bugün Tuncay geldi. Çok bilgi aktardı. Ona telefon et bahsetti ise 40 kişilik grup Tayyip’ in işi biter şu anda Alev, Ertan ve akın oturuyoruz şeklinde ibarelerin geçtiği ,
Şüpheli Mustafa BALBAY bu notlarla alakalı olarak şüpheli Tuncay ÖZKAN’ ın geçmiş tarihte şüpheli İlhan SELÇUK’ a gelerek AKP’ den 40’ a yakın milletvekilinin ayrılacağını söylediği, şüpheli İlhan SELÇUK ‘un da siyasi gelişmelerle ilgili olarak bunu kendisine ilettiğini, kendisinin de not tuttuğunu, notta geçen Tuncay’ ın Tuncay ÖZKAN olduğunu beyan ettiği anlaşılmış, bu kayıtlardan partilerin bölünmesi çalışmalarının örgütün bir faaliyeti olduğu, şüpheli Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın da bu faaliyetler içerisinde yer aldığı kanaatine varılmıştır.
e-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi:
değiştirÖrgütün temel belgelerinden ERGENEKON dokümanında, ERGENEKON’un kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Bu güne kadar yapılan soruşturmada da örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı ve hatta bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve hazırlanan dokümanlar doğrultusunda da faaliyetlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.
Bu çerçevede şüpheli Tuncay Özkan’ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanabileceği televizyon kanalı kurulması, satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği, pek çok görüşme yaptığı, başka kişilerin televizyon kurması ve satın alması konusunda yardımcı olduğu, yöneticisi olduğu dönemde Kanaltürk Televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, bir kısmı idari yargıda yargılama konusu olmakla birlikte, televizyonunu ayakta tutabilmek için izah etmekte zorlandığı para ilişkileri içerisine girdiği tespit edilmiştir.
Hakkında kamu davası açılan sanıklar Veli Küçük ve Ümit Oğuztan’dan ele geçirilen PANZEHİR isimli dokümanda, “İmralı yargı süreci içinde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan faktörünün iyi ve verimli bir biçimde değerlendirilemediği, Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevindeki tutukluluk ve yargı sürecinden yararlanılarak, PKK başkanlık konseyi içinde yer alması sağlanacak kadrolar ile PKK’nın ABD ve AB üyelerinin kontrol ve hamiliğinden kurtarılarak doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmasının sağlanabilmesi gerektiği” belirtilmiştir
Ayrıca “Bu operasyon sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parçalamaya yönelik Kürt hareketine son verilebileceği gibi Kuzey Irak bölgesinde kurulmaya çalışılan kukla Kürt devletinin de önüne geçileceği belirtilmiştir.”
17.02.2008 günü Kanaltürk Televizyonunda “Gündem” isimli program içerisinde şüphelinin “Abdullah Öcalan’ı Türkiye, Türkiye’deki barışı, kardeşliği yüceltmekte kullanmazsa, Abdullah Öcalan’ın bugünkü açılımı ve yaklaşımını Türkiye değerlendiremezse çok yazık eder” “Abdullah Öcalan’ın bu günkü siyasi tutumu Türkiye’ye çok, Türkiye’nin bütünlüğüne birliğine çok farklı bir açıdan yarar sağlar. Türkiye biraz akıllı davranmak zorunda, PKK sorunu ya da emperyalizmin Kürt kartını kullanarak Türkiye’yi parçalama olgusu, Abdullah Öcalan’la birlikte çözüme kavuşabilir. Türkiye bunu çok iyi kullanmak zorunda.” şeklinde ifadelerle ERGENEKON terör örgütünün PANZEHİR isimli belge ile karar altına aldığı hususları kamuoyu önünde savunduğu, örgütün kararlarını gerçekleştirme konusunda çaba sarf ettiği tespit edilmiştir.
Soruşturma çerçevesinde ele geçen “ LOBİ ” isimli örgütsel dokümanın, “3). Politika” başlıklı bölümünde;
“Sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunması sağlanacak ve kitlesel tepkiler organize edilerek kontrolde tutulması sağlanacak.
İşlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinden etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemleri, endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak.
Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır. Anı şekilde ticari ve kültürel faaliyetlerde de doğrudan doğruya girişim ve etkinlikler içinde yer almamalıdır. Tüm faaliyet alanlarında organizasyon çatısı altında oluşturduğu kuruluş ve örgütlerini amaçları doğrultusunda harekete geçiren bir mekanizma olarak kalmaya özen göstermelidir.”,
“Yöntem” başlığı altında;
“Yukarıda da ifade edildiği üzere; Lobi prensip olarak hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almamalı ve tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmeli, toplumsal prensiplere saygılı olmalı, Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapi olarak faaliyet göstermelidir. Merkez üyeleri dışındaki kadroları, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlar Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmamalıdırlar. Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır.”
………………………………………………………………………………………..
Lobi, çalışmalarında Medya kuruluşları ile doğrudan temasta bulunmamaya azami özen gösterilmelidir. Daha çok organizasyonun şemsiyesi altında yer alacak sivil toplum Örgütleri ile vakıfların faaliyetleri doğrultusunda kontak kurdurulması sağlanmalıdır.”
Şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmektedir.
04.04.2008 günü Cemal ile yaptığı görüşmede; kendisinin “bu herif hepimizi s.. oğlum bu anlaşmış Şener le falan … hepimizi dizicek” dediği, Cemal’in “nasılsınız Tuncay bey çıktınız mı yola… hala Uşak ta mısınız“ dediği, kendisinin “Uşak tan çıktık yola, Şener mener anlaştı oğlum bitti işin senin … adam kendi isteği ile gidiyor.. genel başkan üzerinde de anlaştık… problem yok senin çok sevdiğin çok değer verdiğin, çok isteyeceğin bi adam olacak en çok istediğin adam olacak merak etme “ dediği, Cemal’in “benim aklıma bir isim geldi umarım o dur. ” dediği, kendisinin “hadi öptüm seni hadi veriyorum.” diyerek telefonu Selim Utku Gümrükçü’ye verdiğini, şüpheli Selim Utku Gümrükçü’nün “…Ercan başkanı sevindirdik” dediği, Cemal’in “Tamam, selamımızı da iletmişindir” dediği,
21.06.2008 günü Evrim Baykara ile yaptığı görüşmede; E.B’nin “Vallahi divanı onlar aldılar bir oylamada biz bunları ezdik… divanda saymadık ama yukarıdaydım ben oylama şeyi aldım… tüzük değişikliğini oylattık.. orda biz ezdik geçtik zaten … bu geceki toplantı önemli işte ya bu gece şeyde … bütün delegeleri getireceğiz oraya 200 kişilik salon ” dediği, kendisinin “o zaman ben orayamı geleyim orda bir gövde gösterisi yapayım mı … çok mu korkalar” dediği, E.B’nin “ Hablemitoğlu’na aynı ekipte gözüküyoruz ama san yani bizim önereceklerimize itiraz ediyorlar… Utkuyu çizdiler, Cemali çizdiler ve bana hayır demişler ” dediği, kendisinin “ozaman o listeyi parçalayın ben paşa ile konuşurum uzlaşırız.. gidelim paşa ile konuşurum listeyi beraber yaparız… tükürürüm o Hablemitoğlu’un adına da soyadına da ” dediği tespit edilmiş, bu görüşmelerden şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın şüpheliler Evrim Baykara ve Selim Utku Gümrükçü ile birlikte bir dönem ADD’nin yönetimi üzerinde söz sahibi olabilmek amacıyla hareket ettikleri kanaatine varılmıştır.
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın “Bizkaçkişiyiz” platformunun kurucusu ve lideri olduğu, şüpheli beyanları ve iletişim tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere diğer şüpheliler Selim Utku Gümrükçü, Murat Ağırel ve Adnan Bulut’un bütün sivil toplum faaliyeti görünümündeki eylemlerini, bu şüphelinin emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirdikleri, şüphelilerden Murat Ağırel’ in başkanlığını yaptığı “Memleket Sevdalıları” isimli derneğin çalışmalarını Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde olduğu, şüphelinin 01.05.2008 günü şüphelilerden Adnan Bulut ile yaptığı görüşmeden de anlaşılacağı üzere Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda Adnan Bulut ile birlikte bu faaliyetlerini sürdürdüğü, sivil toplum kuruluşları içerisinde yer alan, dernek/platform üyesi kişileri örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturmak, eylem gerçekleştirmek üzere yönlendirdikleri, sivil toplum kuruluşu üyeleri arasından seçtikleri kişileri siyasi partilerin yönetimine yerleştirmek suretiyle parti yönetimi üzerinde söz hakkı elde etmek amacıyla hareket ettikleri kanaatine varılmıştır.
29.05.2008 tarihinde S.B. isimli şahısla yaptığı görüşmede; A. T. Özkan’ ın “Hocam günaydın.... Hocam dün Mustafa’nın saldırısına mı uğradınız.... Nasıl saldırıyor alçak görüyorsunuz değil mi... Çok güzel şeye de söyleyim bizimkilere de söyleyim hemen şimdi size destek olsunlar.....: Orda biz dehşetiz çünkü..... TABİ ORDA MÜTHİŞİZ HOCAM BURSA DEDİNİZ Mİ BİZ YIKARIZ ORTALIĞI” dediği, S.B. nin “: Tamam” dediği, A. T. Özkan’ ın “ Pazartesi günü pazartesi günü sizi böyle öğlen saat 15.00 te alacaz akşam biraz geç bırakacaz.... ÇÜNKÜ BİZİM O HANİ Yüksek DÜZEY ARKADAŞ GRUBU VAR YA.... O TANIŞMA GRUPLARINDAN BİRİYLE SİZİ TANIŞTIRACAM” dediği, S.B nin “Çok güzel tamam” dediği görüşmeden de anlaşılacağı üzere şüphelinin kendisinin katıldığı örgüt toplantılarına başka kişilerin de katılımını sağlama gayreti içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu güne kadar gizlilik içersinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan terör örgütlerine ve suç örgütlerine yönelik yapılan çalışmalarda, anılan örgüt mensuplarının, suçluluk psikolojisi içersinde, her an telefonlarının dinlendiği ve takip edildikleri endişesi içersinde yaşadıkları ve bu nedenle telefon dinlemelerine karşı dikkatle ve tedbirli davranışlar sergiledikleri bilinen bir gerçektir.
Şüpheliye yönelik yapılan teknik takip çalışmalarında kendisinin de telefonlarının dinlendiği yönünde endişeler taşıdığı ve dinlemelere karşı tedbirler geliştirdiği ve çevresini bu konuda uyardığı görülmekredir.
ERGENEKON Terör örgütünün hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemlerden birisinin siyaset dünyasına yön verilmesi olduğu ve bu çerçevede, kendileri gibi düşünmeyen ve istedikleri yönde hareket etmeyen siyasileri etkisizleştirmek siyasi faaliyet alanın dışına çıkarmak için dez-enformasyon yöntemlerini uygulamayı kararlaştırdıkları, şüpheli Tuncay Özkan’ın, AKP, MHP ve CHP nin mevcut yönetimlerine yönelik dez-enformasyon faaliyetleri yaptığı, hatta CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, fakat yaptığı tüm çalışmalara rağmen başarılı olamayınca bu kez de yeni bir siyasi parti kurma çalışmalarına girdiği görülmüştür.
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN faaliyeti çerçevesinde diğer örgüt mensupları ile sık sık görüşmeler yapmış, bu görüşmelerinden Levent Ersöz ile yaptığı görüşmeye ait “16 Aralık 2003 tarihinde Tuncay Özkan ile yapılan görüşme metni” başlıklı 24 sayfalık GİZLİ ibareli yazı metni ADD’de yapılan aramada ele geçirilmiştir. Bu belgeye göre şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın görüştüğü Levent Ersöz‘e, o tarihteki siyasi ve ekonomik gelişmelerle, medya organlarının yapısı ve kadroları ile ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu, şüpheli Levent Ersöz’ ü bir üst makama brifing sunar şekilde bilgilendirdiği, bu görüşmede örgütün amaçları doğrultusunda yayın yapması için yöneticisi olduğu yayın grubu içerisindeki faaliyetleri, medya grupları hakkındaki çalışmaları hakkında bilgi sunduğu, elde ettiği istihbari bilgileri aktardığı, bu bilgileri aktarırken şüpheli Levent Ersöz ile ortak bir strateji belirleme, diğer medya gruplarını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, bu görüşme içeriğinden de Ahmet Tuncay Özkan’ın ERGENEKON terör örgütünün amaçları doğrultusunda siyaset ve medya dünyasına yön verme gayreti içerisinde olduğu, örgüt paralelinde düşünmeyen ve hareket etmeyen siyasilerle karşı hukuk dışı yöntemlerle mücadele yolunu seçtiği kanaatine ulaşılmıştır.
Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde üst düzey görevlerde bulunmuş, Ordu Komutanlığı yapmış olan Hurşit Tolon’ un 13.03.2008 günü saat 21.54 de şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede, “Efendim…., bu konu emirlerinize intizar eder…, bunun kararı alındı müsaadesi de çıktı …..ben ayrıntıları size bilahare verecem sadece lutfederseniz hem o gün için hem öncesi çok önemli” şeklinde ifadelerle konumundan çok farklı bir üslup ile şüpheliye hitap ettiği, şüphelinin örgüt yöneticilerinden olan Hurşit Tolon ile aralarında gazeteci-emekli komutan ilişkisinden çok farklı bir tarzda, örgütün gizli ilişkiler ağı içerisinde oluşan bir ilişkisinin bulunduğu görülmektedir.
Şüphelinin Halkalı’da bulunan deposunda ele geçen ve içeriği yukarıda belirtilen 66 sayısı ile numaralandırılmış “Değerli Komutanım” başlığıyla başlayan bilgisayar çıktısı yazıda, şüphelinin yönetiminde olduğu Kanaltürk Televizyonuna reklam vermeyen şirketlerin ve üst düzey yöneticilerinin isimlerinin sıralandığı, yazının devamında “Komutanım bir de pazarda mafya usulü para dağıtanlar var… Bunlar bir telefonla bize piyasanın bakışını değiştirebilirler. Bunlar da…” denilmek suretiyle bir kısım şirket ve şahısların isimlerinin sıralandığı, yazının devamında “Bunlarla ilgili olarak mutlaka her biri ile bir dakikalık konuşma bile yeter” ibarelerinin yazılı olduğu, şüphelinin Kanaltürk Televizyonuna reklam vermeyen şirketlerin üst düzey yöneticileri ile görüşülerek reklam verilmesi konusunda baskı yapılması için, üyesi olduğu örgütün yönetiminde yer alan TSK mensubu Komutanlardan talepte bulunduğu, şüphelinin örgütün asker kökenli mensupları ile sürekli yakın ilişki içerisinde bulunduğu nlaşılmaktadır.
06.04.2008 günü Adil Serdar Saçan ile yaptığı görüşmede; Adil’in “İyi ne yaptın bugün gelecektik ...” kendisinin “Yok gelemedim ya toplantım” dediği, kendisinin “TOPLANIN TOPLANIN” dediği, Adil’in “Yarın Ankara’ya gidecemde…Ya o meselelerle ilgili konuşmaya gidecem…Şu şeyle ilgili işte” dediği, kendisinin “Tamam ben gereken konuşmaları yaptım tamam” dediği, Adil’in “…Vermiştim ya sende ... konuş” dediği, kendisinin “Ben o tapu tahsis belgeleri ile ilgili gerekeni yaptım” dediği, Adil’in “Yaptın mı” diye sorduğu, kendisinin “Yaptım” dediği, bu görüşme içeriğinden anlaşıldığı gibi şüphelinin örgüt mensupları ile örgütün amaçları doğrulusunda Ankara’da gerçekleştirilen gizli toplantılara katıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak yazılan 19.06.2008 günü saat: 18.53’te M.A. ile yapmış olduğu görüşmeden anlaşılacağı üzere diğer örgüt mensupları ile de irtibatlı olduğu,ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün üyesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Şüphelinin örgüt içindeki konumu ve üstlendiği görevler bir bütün olark değerlendirildiğinde cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek ile cebir ve şiddet kullanarak TBMM’ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu da işlediği, ülkede kaos ve siyasal istikrarsızlık oluşmasını sağlayarak askeri bir müdahaleye zemin hazırlamak için örgütün kendisine görev verdiği alanda faaliyette bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır
Şüphelinin Halkalı’da bulunan deposunda “ÇOK GİZLİ” gizlilik dereceli, önceki yıllarda gerçekleşen birden fazla Milli Güvenlik Kurulu toplantısına ait tutanak suretlerinin, Başbakanlığa, MİT Müsteşarlığına, Genelkurmay Başkanlığına ait önemli belgelerin ve değişik Bakanlık ve kamu kuruluşlarına ait “GİZLİ” gizlilik dereceli evrak ve raporların ele geçirildiği, birden fazla sayıda bulunan bu evrakları bulundurmak suretiyle şüphelinin Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçunu ve Yasaklanan bilgileri temin etme suçlarını işlediği tespit edilmiştir.
Şüphelilerden Adnan Bulut Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan savunmasında, Adil Serdar Saçan' ı Tuncay Özkan' ın arkadaşı olmasından dolayı tanıdığını, haber alabilmek için sık sık kendisi ile görüştüklerini, diğer şube müdürleri ile de görüştüğünü ancak Tuncay Özkan' ın arkadaşı olması sebebi ile Adil Serdar Saçan’ ın kendilerine daha fazla yakınlık gösterdiğini, bazı bilgilere daha rahat ulaştıklarını beyan etmiş, yapılan aramalarda –GİZLİ- ibareli ve Dr. Adil Serdar Saçan imzalı birden fazla sayıda bulunan resmi belge sureti ele geçirilmiştir. Bu belgeler ile ilgili olarak şüphelinin Yasaklanan bilgileri temin etme suçunu işlediği tespit edilmiştir.
25.09.2008 günü Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbarda şüpheliye ait depoda bulunan el bombası, el bombası kapsülleri ile mermilerle ilgili olarak şüphelinin 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın eylemlerine uyanERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olmak suçundan TCK’nun 314/2,
Cebir ve şiddet kullanarak TBMM’ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK’nun 311/1 ve .,
Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan TCK’nun 312/1
Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçundan TCK’nun 327-1 ve 43, Yasaklanan bilgileri temin etme suçundan TCK’nun 334/1 ve 43,
İzinsiz tehlikeli madde bulundurmak suçundan TCK.nun 174/1-2, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6136 sayılı Yasanın 13/1-3,
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK’nun 53,54, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.