Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 1) ŞÜPHELİ OKTAY YILDIRIM ;

1) ŞÜPHELİ OKTAY YILDIRIM ;

a-Şüpheli emniyet beyanında değiştir

2005 yılında malulen emekli olduğunu, Ali YİĞİT isimli şahsı tanımadığını, Mehmet DEMİRTAŞ ve Mahmut ÖZTÜRK ile tanışıp ailecek görüştüklerini, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile tanıştığını, çok sık görüştüğünü ve sevdiği bir arkadaşı olduğunu, bombalarla alakasının olmadığını, parmak izinin bombaların üzerine nereden geldiğini bilmediğini, evinde çıkan bıçak ve kasaturaların kendisine verilmiş hediyeler olduğunu, çelik yeleği de kendisinin yazılan sebebi ile tehdit aldığından ötürü bulundurduğunu, ruhsatını ibraz edemediği silahın ruhsatının bulunduğunu, patrikhanenin Yunanistan' a yollanması konulu kampanyada Cumhurbaşkanına dilekçe verdiğini, evindeki dokümanlan yazılannda kullanmak için aldığını, yine bilgisayarlarında bulunan özgeçmiş raporlannm Kuvva-i Milliye Derneğine üye olmak isteyen şahıslann vermiş olduğu dilekçeler olduğunu, bilgisayannda çıkan şemanın Kuvva-i Milliye Derneğinin İstanbul yapılanmasına ait olduğunu, ANDIÇ, LOBİ Aralık 99 Çok Gizli, ( Çerkez Ethem) Tümgeneral Nurettin ÇAKIR ve diğer bilgileri internetten indirdiğini, yazar Orhan PAMUK, Elif ŞAFAK ile alakalı açılan davalarda bu şahıslan protesto amaçlı olarak adliyenin önünde bulunduğunu, telefonda bulunan "kanımın son damlasına kadar seninleyiz yolun açık olsun". " selammaleyküm, aslan parçası seninle gurur duyuyor bu milli davada" şeklindeki mesajların tanımadığı kişilerden geldiğini, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ve Hrant DİNK olayı nedir isimli power point sunularını internetten aldığını beyan etmiş,

b-Savcılık beyanında değiştir

Mehmet DEMİRTAŞ' m Kilis'te iken askeri olduğunu, daha sonra da sürekli şahsın LPG istasyonundan aracına LPG aldığını, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' i Mahmut ÖZTÜRK vasıtası ile tanıdığını, bombalarla alakasının olmadığını, yavuz 16 compact markalı silahın askeriye tarafından kendisine verilen silah olduğunu ve LOBİ ERGENEKON isimli belgeyi internetten indirdiğini beyan etmiş ise de,

c-Elde edilen deliller. değiştir

Kuwaimilliye.net ve acikistihbarat.com adlı internet sitelerinde yazarlık yaptığı, Vatansever Kuvvetler Güçbirliğinin oluşumuna katıldığı, ancak daha sonra bu oluşumdan ayrılıp ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ve MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR ' in telkinleri ile Kuvva-i Milliye Derneğini kurdukları, İstanbul ili başkanı olarak yetkili olduğu, 2005 yılında Hasdal Kışlasından emekli olduğu, ele geçirilen el bombalarının üzerindeki sandıkta bu kışlaya ait ambar fişinin bulunduğu, Ümraniye İlçesi Hamidiye Mahallesi Şahinbey Caddesi Bolelli sitesi D-Blok kat 1 Daire 8 sayılı yerde bulunan ikametinde yapılan aramada (1) adet Kahve renkli saplı 4750 ibareli komanda bıçağı, (1) adet 25 cm uzunluğunda Kahve renkli bıçak, (1) adet 307042 seri nolu MKE kasatura, (1) adet Remixon marka Siyah bıçak, (1) adet Power Star marka Kahve renkli bıçak, (1) adet Mauser marka Gri renkli bıçak, (1) adet Ruhsatını ibraz edemediği Yavuz 16Tı tabir edilen TO624-04 TE005447 seri nolu tabanca, (2) adet şarjör ve (1) adet Lacivert renkli üzerinde ibare bulunmayan çelik yelek, bilgisayar, telefon sim kartları ve bir çok yazılı dokümanın bulunduğu,

14.06.2007 tarihli ekspertiz raporunda (1) adet Kahve renkli saplı 4750 ibareli komanda bıçağının 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliğini haiz kasaturalardan olduğunu, (1) adet 22,3 cm uzunluğunda Kahve renkli bıçağın 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliğini haiz sivri uçlu ve oluklu bıçaklardan olduğunu, (1) adet 307042 seri nolu MKE kasaturanın 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliğini haiz kasaturalardan olduğunu, (1) adet Power Star marka Kahve renkli bıçağın 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliğini haiz sustalı çakı benzerlerinden olduğunu, (1) adet Ruhsatını ibraz edemediği Yavuz lö'lı tabir edilen TO624-04 TE005447 seri nolu tabancanın 6136 sayılı yasaya göre yasak niteliğini haiz silahlardan olduğu, El bombalan ile alakalı olarak alman 19.07.2007 tarihli ekspertiz raporunda bombalann içinde bulunan malzemelerle birlikte patlayıcı nitelikte olduğu, fünyelerinin de çalışır nitelikte olduğu, MKE ve ABD imali el bombalannm ana patlayıcısının TNT olduğunu, Alman yapımı NATO bombalannm da TNT+RDX (COMP B) olduğu, 18 adet fünyenin de el bombalarına ait tahrip kapsüllerinden olduğu, savunma tipi parça ve basınç etkili el bombalannm kullanılması durumunda 20 metrenin üzerinde öldürücü etkisinin bulunduğu, Belirtilen MKE, ABD ve Alman imali NATO standardında savunma tipi parça ve basınç etkili el bombalannm askeri amaçlar için üretilen mühimmatlardan olduğu, piyasadan temininin mümkün bulunmadığı, bu tür mühimmattan çeşitli yollarla ele geçiren şahıslann bu mühimmattan terör amaçlı veya şahsi menfaatler doğrultusunda kullanmaktadırlar. Bu tür el bombalannm piminin çekilerek ilgili hedeflere atılmasından sonra canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansız varlıklar üzerinde ise yakıcı, yıkıcı ve tahrip edici özelliğe sahip olacağı, el bombalan kullanılmadan elde edildiğinde TCK' nun 174 ve 6136 sayılı kanunun Ek-5 maddesinde mütalaa edileceği, - x

25.06.2007 tarihli 4 adet bomba uzmanında oluşan heyet raporundan anlaşıldığı, yine bomba bilgi merkezine intikal eden olaylarla alakalı olarak K.P.L Dairesi Başkanlığı Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğünün 28.06.2007 tarihli raporda ise ele geçirilen el bombalan ile alakalı olarak geçmişteki olaylarla yapılan karşılaştırma sonucunda, Fünye grubunda MKE MOD 45, KF MKE -1-25 10-92 yazılı fünye grubunun 25.03.1999 tarihinde Hizbullah terör örgütüne yönelik yapılan operasyonda ele geçirilen 6 adet el bombasından bir tanesinin fünye grubunun aynı olduğu, Fünye grubunda MKE MOD 45, KF MKE 1-25 10-92 yazılı olan bu bombanın 26.05.1999 tarihinde Trabzon ili Of ilçesi Solaklı Mahallesi Atatürk Bulvarı Yeni Han Pasajı No:59 sayılı büroya Nicu PORTASE isimli şahıs tarafından el bombası atılmış, 1 kişi ölmüş ve 3 kişi yaralanmış olup, olay yerinde ele geçirilen bomba fünye maşası üzerinde grubunda MKE MOD 45, KF MKE -1-25 10-92 yazılı ve numaralarının aynı olduğu, Fünye grubunda "HGRZ DM 72 LOS FMP-22" ve gövde kısmında "HGR DM 41 SPLITTRE COMP-B LOS FMP-22"yazılı olan bu bombanın 09.05.2005 tarihinde KIRIKKALE KESKİN İLÇESİ Serkan ŞAHİNLİ VE ABDURRAHMAN DAĞ isimli şahıstan 2 adet savunma tipi elbombası alınmış 1 tanesinin Fünye grubunda "HGRZ DM 72 LOS FMP-22" ve gövde kısmında "HGR DM 41 SPLITTRE COMP-B LOS FMP-22"yazılı numaralarının aynı olduğu, anlaşılmıştır. Fünye grubunda M 204 A2 MKE 169-5-85 yazılı olan bomba ile alakalı olarak 10.05.2006 tarihinde İstanbul ili Şişli ilçesi Prf. Nurettin Ökten sok. No:2 sayılı yerde faaliyet gösteren Cumhuriyet Gazetesine atılan patlamış savunma tipi el bombası fünye grubunda M 204 A2 MKE 173-9-85 ibarelerinin yazdığı, Fünye grubunda M 204 A2 MKE 152-6-83 yazılı olan el bombası ile alakalı olarak 02.10.2006 tarihinde İzmir Alsancak 2. Kordon No:272 sayılı yerde bulunan Alsancak isimli kahveye 2 adet el bombası atılmış, patlama sonucu 1 kişi ölmüş, 12 kişi yaralanmış, Erdinç UTAŞ isimli şahıs tutuklanmış, el bombalarından bir tanesinin üzerinde M 204 A2 MKE 151-6-83 yazılı olduğu, Fünye grubunda MKE MOD KF 45 MKE 1-25 10-92 yazılı olan bomba ile alakalı 11.12.2006 tarihinde İğdır ili Cumhuriyet Mah. Sobacılar Cad. Kapan Sok. No:9 sayılı yerde bulunan Doğu Otelin kazan dairesinde patlamamış bir adet MKE savunma tipi el bombası bulunmuş, olayla ilgili olarak İzzet ÇAĞALA ve Ayhan YILDIRIM isimli kişilerin tutuklandığı, el bombası fünye grubunda MKE MOD KF 45 MKE 1-25 10-92 yazdığı, bunun dışındaki 8 adet el bombasının çeşitli tarihlerde çeşitli yerde bulunan el bombalarının fünye grubu ile aynı numara veya aynı kafileden olduklarının belirtildiği, Raporun analizi yapıldığında 1999 tarihinde Şırnak Hizbullah operasyonunda ele geçirilen ve aynı yıl Trabzon' da ki 1 kişinin ölümü 3 kişinin yaralanması olayı ve 2006 tarihinde İğdır' da ele geçirilen el bombalarmdaki kafile numaralarının ile alakalı olarak MKE MOD KF 45 MKE 1-25 10-92 olmasının ilginç olduğu, yine 2006 yılında Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombası ile aynı yıl Alsancak Kıraathanesine atılıp ölümle sonuçlanan el bombalarının kafile seri numaralarının da aynı kafileye ait bombaların birbirine çok yakın numaralarından ibaret olması, Danıştay Saldırısında tutuklanan Alparslan ARSLAN' m aynı zamanda Doğuş Factoringin avukatlığını yapması, Aynı davada yargılanan Ayhan parlakm da ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile DOĞUŞ FACTORİNG 'in hissedarları ve sahipleri olmalarının bir tesadüften ibaret olmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine aynı raporun ekinde MKE Mühimmat Müdürlüğünün 06.07.2007 tarihli yazısında belirtilen el bombalarının muhtelif tarihlerde KKK ve J.GN. Komutanlıklarına muhtelif tarihlerde gönderildiği anlaşılmış olup, El bombaları ile alakalı olarak ele geçirilen mühimmat ve askeri malzeme ile alakalı olarak 1. Ordu Komutanlığına yazılan yazıya verilen 25.06.2007 tarihli cevapta 15.06.1997

tarihli mühimmat istif kartının Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanılan stok no 918 standart mühimmat istif kartı olduğu, Mühimmat istif kartı üzerinde en son işlem yapan şahsın kimliğine ilişkin bir ibare bulunmadığı, Ele geçirilen sandığın Türk Silahlı Kuvvetlerinde el bombalarının taşınmasında ve depolanmasında kullanılan orijinal mühimmat sandıkları ile benzer özelliklere sahip olduğu, Ele geçirilen 18 adet haki renkli MKE el bombasının TSK envanterinde de bulunan MKE ( Askeri Fabrika) yapımı savunma el bombası olduğu, El bombası fünyeleri orijinal de olduğu gibi el bombası üzerine takılı olmadığı, numaraları belirli 18 adet fünyenin belirtilen kafile numaralarından MKE yapımı olduğu ve el bombaları ile uyumlu olduğu.

DM 41 NATO standardı olarak tabir edilen 7 adet el bombasının TSK envanterinde bulunan bombalar olduğu, 2 adet ABD menşei dıştan dilimli el bombasının da yine TSK' nm envanterinde bulunan silahlardan olduğu, Şüphelide ele geçirilen kasatura ve bıçaklarla alakalı olarak da; Bir adet seri numaralı kahverengi saplı 4750 seri numaralı Kaleşnikof P.Tf. kasaturası ve kını ile bir adet haki renkli 307042 G 3 P.Tf. seri numaralı kasaturası ve kının Türk Silahlı kuvvetlerinde kullanılan bıçak türlerinden olduğu, ve 1. Ordu Komutanlığından alman 05.07.2007 tarihli yazıda da 307042 seri numaralı kasaturanın 3. Kor.K.Yrdc.' lığı ve 52. Zh. Tüm.Bando K.'lığı envanterinde kayıtlı bulunduğu, ancak mevcudunun bulunmadığı, konu ile alakalı idari tahkikat yapıldığı, Ayrıca Lv.Kd.Bş.Çvş. Oktay YILDIRIM 'm görev yaptığı Hasdal Kışlasında mühimmat sayımı yapılmış ve envanterde bulunan mühimmatın tam olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca aynı yazıda Oktay YILDIRIM ' m 01.04.2005 tarihinde 6. Mod. P.A.K.' lığı Hasdal İstanbul' dan malulen emekliye ayrıldığı, halen TSK bünyesinde bir görevinin bulunmadığı, Askeri Malzemeyi zimmetine geçirmek ve gizlemek suçu ile alakalı olarak evrak tefrik edilmiş olup, 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığına 2008/147 Sayılı görevsizlik karan ile gönderilmiştir.

Şüpheli tutuklandıktan sonra cezaevinde tutuklu bulunan ve olayın ortaya çıkmasında büyük katkı sağlayan şüpheli Ali YİĞİT' e Mehmet DEMİRTAŞ ile birlikte zorla mektup yazdırıp suçu üstlenmesi için tehdit edip yazdırdıkları mektubu ezberletmeye çalıştıkları, bu husus savcılığımıza intikal ettiğinde Ali YİĞİT' in mektubun bir suretini cezaevi müdürüne verdiği, ancak asıl suretini daha sonra şüphelilerin yırttığı, mektup içeriğinde de bombaların babası Şevki YİĞİT' e ait olduğunu, ancak şüphelilere iftira attığını, bu sebeple de kendisinin vicdan azabı çektiğini ve polislerinde kendisini kandırdığını beyan etmesi için tehdit ettikleri, buna ilişkin mektup ve tutanakların dosyada bulunduğu, ayrıca ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in tutuklandığında bu olayı gördüğü ve bu olayın saçma olduğunu savcılığımıza yazmış olduğu dosyada mevcut mektubundan anlaşıldığı gibi şüpheli Ali YİĞİT' in yakınları vasıtası ile bu konuda haber gönderip savcılığımıza çağrılması sonucu verdiği ifadesinden de açıkça anlaşıldığı, mektubun fotokopisi ile alakalı olarak alman 23.06.2007 tarihli ekspertiz raporunda mektuptaki yazıların Mehmet DEMİRTAŞ' ın el ürünü olduğunun belirtildiği,

d-Dijital incelemeler, değiştir

Elde edilen bilişim malzemeleri ve yazılı dokümanların yapılan incelemesinde Oktay YILDIRIM Hakkındaki Bölümleri:


Mehmet Zekeriya Öztürk'ün Nec Marka Laptop Diz Üstü Bilgisayarinda Yapilan Incelemede;"MUZAFFER TEKİN,OKTAY YILDIRIM,KEMAL KERİNÇSİZ Medya görüntüleri,. MUZAFFER TEKİN,OKTAY YILDIRIM, Medya görüntüleri, OKTAY YILDIRIM, Medya görüntülerine rastlandığı" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Halil Behiç GÜRCİHANm telefonunda yapılan incelemede" -Halil BEHİÇ'in 05325959046 numaralı sim kartında aynı konuile bağlantılı olarak daha önce göz altına alman Oktay YILDIRIM isimli şahsın (Oktay YILDIRIM 5425315368) olarak kayıtlı olduğu, şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Oktay YILDIRIM telefonunda yapılan incelemede; "Zeki Yurdagül ÇAĞMAN, Mehmet Oztürk, Mehmet DEMİRTAŞ, RafetARSLAN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Bekir ÖZTÜRK, BehiçGURCİHAN, Kuddusi OKKIR, Muzaffer TEKİN isimli şahısların telefon numaralarının kayıtlı olduğu" bilgilerine ulaşıldığı; Kuddusi OKKIRm ait olankuddusi.okkir@gmail.com isimli e-mail adresinde yapılan incelemede;" 10.03.2006 tarihli ve "bir gaziyi dinleyelim" başlıklı e-mail iletisi içerisinde "bir gazi sesleniyor.pps" isimli Powerpoint dosyası olduğu görülerek yapılan incelemede, aynı aynı olayla ilgili olarak gözaltına alman ve çıkanldığı adli makamlarca tutuklanan Oktay Yıldınm isimli şahıs adına hitap edilmiş "BU YAZIYI KALEME ALAN EMEKLİ ASTSUBAY OKTAY YILDIRIM GÜNEYDOĞU' DA YILLARCA ÇARPIŞMIŞ, YİĞİT VE KAHRAMAN BİR TÜRK EVLADIDIR" başlığı ile başlayıp "VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN OKTAY YILDIRIM 27 KASIM 2005" ile biten bir sunum olduğu görülmüştür." şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Asım DEMİR elde edilen dokümanlann yapılan incelemsinde; "Oktay YILDIRIM - Yeni Hayat Dergisi şeklinde yazılann olduğu 3. sayfasında "Bu bir Dip Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Kuddusi OKKIR ait Casper Marka Laptop'ta yapılan incemede; Oktay YILDIRIM isimli şahsın hazırlamış olduğu Şemdinli ve şehitlerle aakalı Power Point sunusu olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Gazi GÜDER ait Densen Marka Seagate bilgisayar kasasında yapılan incemede; Oktay YILDIRIM isimli şahsın hazırlamış olduğu Şemdinli ve şehitlerle aakalı Power Point sunusu olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Mehmet Zekriya ÖZTÜRK ait Hard Disk te yapılan incelemede; " Oktay YILDIRIM ve Muzaffer TEKİN'in birlikte çekilmiş Medya görüntüleri olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Rafet ARSLAN ait 05322084521 numaralı sim kartında yapılan incelemede; Oktay YILDIRIM isimli şahsın (Oktay-5058108791) olarak kayıtlı olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Oktay YILDIRIM Samsung SGH X200 REHBER kayıtlannda;"Sevgi ERENENEROL isimli şahsın SEVGİ ERENEROL05323678060) olarak kayıtlı olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Engin ZORBA ait Samsung Marka 200 Gb hand diskin yapılan incelemsinde; 'Sayın Oktay YILDIRIM' diyerek başlayan 10.06.2007 tarihli toplantı iptalini bildiren "Saygılanmla Nazan KAFESCİ" diye biten duyuru," şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Erkut ERSOY ait ozel-buro@ttnet.com adlı e-mail adresinde yapılan incelemede; "Türk Gençliği Hareketi "adlı bir oluşumda Muzaffer Tekin,Oktay Yildirim, Fikri Karadağ Ve Hüseyin Görüm isimli Şahislarin Birlikte Çekilmiş Fotograflarinin Bulunduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Habib Ümit SAYIN Seagate Marka 250 Gb Hard Disk'inde yapılan incelemede; "Resimler Bölümü içeriğinde Oktay YILDIRIM isimli şahsın vesikalık resminin bulunduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;

Ergün POYRAZ telefonlarında ve telefona takılı vaziyette bulunmayan sim kartlarında yapılan incelemelerde; "Oktay YILDIRIM isimli şahsın (Oktay Y. 5425315368 ve Oktay Y. 5425315368) Olarak kayıtlı olduğu," şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Hüseyin GÖRÜM Kadıköy'de bulunan Kavayi Milliye Derneğinde elde edilen CD lerin yapılan incelemesinde; 28 nolu CD içerisinde 23 adet fotoğraf bulunduğu, bu fotoğraflar içerisinde Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi(VKGBH)'ni Başkanı Taner ÜNAL, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Hüseyin GÖRÜM, Kuvayı Milliye Derneği yöneticilerinden Fikri KARADAĞ, Muzaffer Tekin, Oktay YILDIRIM, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Kuddusi OKKIR'm birlikte çekilmiş fotoğraflar ile "KARANLIKTAKİ İLİŞKİLER " başlıklı word dosyasının bulunduğu, şeklinde bilgilere ulaşıldığı; Şüphelinin çalıştığı Reina isimli işyerinde kullandığı bilgisayarında ve flaş diskinde Lobi ERGENEKON yazılı belgenin bulunduğu, yine burada birçok kişiye ait özgeçmiş raporlarının bulunduğu, cerkez ethem lakaplı emekli bir askerle alakalı internetten alman yazıların bulunduğu. Andıç başlıklı güçlü eylem planı yazan KKK ya ait belgenin bulunduğu. Şifreli dosyalarda dönemin Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK le alakalı istihbari bilgi notlarının olduğu. IRAK YAKINA GELDİ BAKAR KÖRLER GÖRSÜN DİYE başlıklı yazı ve DEĞERLİ MİSAFİRLER BAŞLIKLI yazıların olduğu, dosyaların şifresinin de OPERASYON olduğu teknik inceleme raporundan anlaşıldığı. DEĞERLİ MİSAFİRLER başlıklı yazı içeriğinden örgütsel toplantılarda yapıldığı anlaşılan konuşmalara ait olduğu ve içerik olarak ERGENEKON dökümanmdaki görüşlerle örtüştüğü.

e-Diğer şüpheliler ve tanık beyanları değiştir

ALİ YİĞİT emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Mehmet DEMIRTAŞ benim dayım olur. Oktay YILDIRIM' ı ilk defa dayıma ait olan ve şu an yıkılmış olan Ümraniye ilçesinde LPG istasyonunda 4 sene kadar önce , tahminen 2003 Mayıs Haziran aylarında gördüm. Ben LPG istasyonunda otururken Oktay YILDIRIM istasyona geldi ve direk olarak müdüriyet odasına girmişti. Ben de bu durumu diğer dayım olan Osman DEMIRTAŞ' a söyledim. Osman dayımda bana o şahsın Mehmet dayımın komutanı olduğunu söylemişti." şeklinde beyanının bulunduğu, ALİ YİĞİT Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayım vasıtası ile tanıdım. Osman dayım bana Oktay Yıldırım'ın Mehmet dayımın komutanı olduğunu söylemişti. 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayına kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştım. Oktay Yıldırım da sürekli buraya dayım Mehmet Demirtaş'ı görmeye gelirdi. " . şeklinde beyanının bulunduğu, Ali YİĞİT (22.06.2007 tarihli müşteki olarak alınan ifadesinde"Z?erc tutuklandığım gün, diğer şüpheliler MEHMET DEMIRTAŞ ve OKTAY YILDIRIM ile birlikte Bayrampaşa Cezaevine götürüldük. Cezaevinde ben ve diğer şahıslar ayrı ayrı karantinalara alındık. Ancak, lavaboya gittiğim sırada oraya gelen OKTAY YILDIRIM isimli şahıs, bana hitaben" ben burada kaldığım süre içerisinde, sen veya oğlunun, ailenin rahat yaşayabileceğinizi zannediyor musun? Onları öldürmek bana kalmaz, dışarıdakiler zaten o işi halledecekler" dedi. Ben korktuğum için sesimi çıkartamadım Daha sonra karantinanın kapısı açıldı. OKTAY YILDIRIM ve MEHMET DEMIRTAŞ cezaevi müdürüne söyleyip beni yanlarına almak istemişler. Bunun üzerine cezaevi müdürünün izniyle, üçümüz bir ar ada karantinada kalmaya başladık. OKTAY YILDIRIM bir kağıda birtakım ifadeler yazmış, bana bu kağıdı vererek "burada yazan ifadeleri 40 sefer yazıp ezberleyeceksin ve mahkemede bu şekilde ifade vereceksin" diyerek baskı yapmaya başladı. Ben de korktuğum için bu durumu kabul ettim. Bana o kağıtta yazılanları güzel bir yazı ile yazarak altına da hiçbir^baskı altında kalmadan o sözleri yazdığımı beyan etmemi söyledi. Bunun üzerine ben de bu şekilde yazdım ve kağıda parmak izimi bastırdı. Bunun için baş parmağımı pilot kalemle karalayıp mürekkep haline getirdiler.

Ben onların dediğini yaptığım için bana çok iyi davranmaya başladılar. Ben onların dediği şekilde bana verilen kağıtta yazılan şeyleri ezberliyordum. Bana verilen kağıtta özetle: "Babamın daha önce silah kaçakçılığı ile uğraştığını ve bu bombaları da alıp satmak amacıyla orada bulundurduğunu, emniyette verdiğim ifadenin polisin vaatleri sonucunda olduğunu, polisin bu konuda bana baskı yaparak ifademin alındığını, ifademin doğru olmadığını" şeklinde yazılar bulunmaktaydı.

Daha sonra avukatım beni ilk ziyarete geldiği gün ben durumu kendisine anlattım. Avukatım bana korkmamam gerektiğini, baskılara boyun eğmemem gerektiğini, kendisinin bu durumu Cumhuriyet Savcısına aktaracağını söyledi. Ben cezaevi müdürüyle görüştüğümde, bu şahısların bana okutturduğu belgenin aslını müdür beye verdim. Müdür de evrakın fotokopisini çekerek aslını geri bana iade etti. Ancak, cezaevi müdürü beni ikinci kez yanına çağırdığında, OKTAY YILDIRIM bu durumdan şüphelenerek, bu yazılı evrakın bende bulunan aslını bana zorla yırttırdı. Ben de korktuğum için yırtmak zorunda kaldım. Ancak sureti cezaevi müdürlüğünde mevcuttur. Bu yazı da OKTAY YILDIRIM'a aittir. Bana cezaevinde yapılan bu baskı ve tehditlerden dolayı OKTAY YILDIRIM'dan şikayetçiyim. MEHMET DEMIRTAŞ tarafından bana yönelik herhangi bir tehdit ve baskı yapılmamıştır.

Cezaevinde birlikte bulunduğumuz dönem içerisinde OKTAY YILDIRIM evde yakalanan bombaların kendisi tarafından oraya konulduğunu, 1997-1999 yılları arasında Şemdinli'de görev yaptığı sırada bombaları oradaki askeri birliğe ait mühimmat deposundan bu bombaları aldığını MEHMET DEMIRTAŞ ile aralarında yapılan konuşmada söylüyordu dedi". Şeklinde beyanının bulunduğu; ŞEVKİ YİĞİT Cumhuriyet Savcılığında İfadesinde ; Ben bu komutanın o zaman ismini Komutan olarak biliyordum. Ancak basında çıkınca OKTAY YILDIRIM olduğunu gördüm. OKTAY YILDIRIM daha önceden MEHMET DEMİRİAŞ'ın gaz istasyonuna sık sık gelirdi. Ben bazen boş olduğum zamanlar istasyonda dururdum. Ben 3 kere gelip, MEHMET DEMİRTAŞ'la OKTAY YILDIRIM'ın odada baş başa görüştüklerini gördüm. Benzinlikte çalışanların hepsi Komutanı OKTAY YILDIRIM olarak tanır. İkisi geldiğinde yazıhanesinde özel olarak görüşürler. Benim büyük oğlum da istasyonda çalışıyordu. ALI YIGIT'de orda çalışıyordu. Bu gaz istasyonu 2 yıl önce, ruhsatsız olduğu için yıkıldı. Daha sonra ben zaman zaman manavda durdum. Gaz istasyonu açıkken MEHMET DEMIRTAŞ bombaların bulunduğu evde oturuyordu. Ben daha sonraki dönemlerde OKTAY'ı görmedim " şeklinde beyanının bulunduğu, MEHMET DEMIRTAŞ Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Benim askerlik yaptığım birliğimde komutanımdır. 1995 yılında askerden teskere aldıktan sonra istanbul iline geldim. Bu tarihten iki yıl kadar sonra istanbul ilinde tesadüfen karşılaştık. Birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Ayda bir bazen iki ayda bir olmak üzere görüştüğümüz oldu. Bu görüşmelerimizde oturup sohbet ederdik, çay içerdik ve hal hatır sorardık Bu şahısla olan ilişkim bundan ibarettir", şeklinde beyanının bulunduğu, MEHMET DEMİRTAŞ isimli şahsın Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; Ben 1993-1994 yılında Gazinantep'de askerlik yaptığım dönemde Oktay Yıldırım benim komutanımdı. Kendisi ile oradan tanışıyoruz. Bu evde ele geçirilen bombalar ile Ben Ali Yiğit'e bombaların OktayYıldırım'a ait olduğunu söylemedim. Ali Yiğit'in ailesi ile benim ailem arasında bir husumet bulunduğundan bu yönde bir beyanda bulunmuş olabilir. ele geçirilen bombalarda Oktay Yıldırım'in parmak izinin bulunması nedenini bilmiyorum. ". şeklinde beyanının bulunduğu, MUZAFFER TEKİN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; " 1998yılında emekli astsubay Mahmut ÖZTÜRK vasıtasıyla tanıştım o zamanlar kendisi şark görevindeydi, Daha sonra istanbul'a tayini çıktığında zaman zaman görüşüyordum


emekli olduktan sonra müteaddit defalar beni arar ve görüşürdük son aylarda görüşmedik en son iki ay önce beni telefonla arayarak görüşmüştük. " şeklinde beyanının bulunduğu, MUZAFFER TEKİN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM ile beni yazıldığı gibi İbrahim ŞAHİN değil benimle birlikte gözaltında bulunan Mahmut ÖZTÜRK 1998 yılında Kadıköy 'de tanıştırdı o zaman Oktay YILDIRIM görevdeydi, "şeklinde beyanının bulunduğu MAHMUT ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben kendisi 1994-1996 yıllarında Kilis 2. Hudut Taburunda birlikte görev yaptık. Ben taburun iaşe ikmal Astsubayı olarak görev yapıyordum, Oktay YILDIRIM ise Karargâh bölüğünün takım komutanıydı ve aynı zamanda da askeri lojmanda kapı komşumdu. Kilis' te görev yaptığımız süre içerisinde samimi bir ilişkimiz olmuş ve ailece de görüşmüşlüğümüz vardır. 1996 yılında ben Kilis ten emekli olduktan sonra istanbul iline yerleştim, Oktay YILDIRIM ise Kilis te bir yıl daha görev yaparak, 1997 yılında Şemdinli Komando Taburuna tayini çıktığını bana telefon ile söyledi. 1999 yılına kadar Şemdinli de kaldı bu süre zarfında kendisiyle telefon ile bir kez görüştüm başka bir görüşmemiz olmamıştır. 1999 yılında Şemdinliden istanbul Hasdal kışalsına tayin olunca, benim ziyaretime geldi. Kendisiyle bu görüşmelerimiz ailece ve ferdi olarak devam etti. Kendisi bacağında olan bir problemden dolayı hastaneye yattı ve her türlü yardımı yaptık. 2003 yılında kendisi malulen emekli oldu, birlikte iş yapmak için bana öneride bulundu ve ben bunun üzerine Eminönü 'nde Vakıflara ait devren bir kafeterya kiraladım, işlememenin başına da Oktay YILDIRIM'ı getirdim. Bu kafeteryayı toplam (6) ay kadar işlettik. Bu zaman zarfında aramızda ticari konularda güven sorunu yaşamaya başladık. Bunun üzerine Hanedan Kafeterya olarak açtığımız iş yerini devir ettik. Fakat bu ortalığımız ve devir esnasında aramızdaki samimiyet de bozulmuş oldu ve kendisiyle o tarihten sonra hiç görüşmedik sadece tarihten bir ay önce gizli bir numara ile beni aradı, benim trafik kazası geçirdiğimden dolayı geçmiş olsun dileklerini iletti. Daha sonrada kendisinin bu soruşturma ile alakalı olarak medyadan takip ettim. Telefon ile görüşmemiz esansında kendisine ne işle uğraşıyorsun dediğimde bana eğlen merkezi olan Reiana da güvenlik olarak çalışıyorum ve ayrıcada internet sitelerinde de Vatan, Millet adına yazılar yazdığını söyledi. Bende kendisini bazen medyada sivil toplum örgütlerinin düzenlediği mitinglerde gördüğümü ve bu konularla alakalı olarak kendisine yaptığın işler arasında karar ver, ailenin geçimiyle ilgilen boş işlerle uğraşma gibi tavsiyelerde bulundum. Kendisinin bildiğim kadarı ile maaşından başka geliri yoktur." şeklinde beyanının bulunduğu, MAHMUT ÖZTÜRK isimli şahsın Savcılılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben kendisi 1994-1996 yıllarında Kilis 2. Hudut Taburunda birlikte görev yaptık. Ben taburun iaşe ikmal Astsubayı olarak görev yapıyordum, Oktay YILDIRIM ise Karargâh bölüğünün takım komutanıydı ve aynı zamanda da askeri lojmanda kapı komşumdu. Kilis' te görev yaptığımız süre içerisinde samimi bir ilişkimiz olmuş ve ailece de görüşmüşlüğümüz vardır. 1996 yılında ben Kilis ten emekli olduktan sonra istanbul iline yerleştim, Oktay YILDIRIM ise Kilis te bir yıl daha görev yaparak, 1997 yılında Şemdinli Komando Taburuna tayini çıktığını bana telefon ile söyledi. 1999 yılına kadar Şemdinli de kaldı bu süre zarfında kendisiyle telefon ile bir kez görüştüm " . şeklinde beyanının bulunduğu, M.ZEKERİYA ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; Ben Oktay YILDIRIM ile bir VKGBH Derneğinin bir davetinde tanıştım. Kendisinin kullanmış olduğu telefon numaralarını not olarak aldım veya kendisi verdi. . Kendisi ile fiilen bir yıldır görüşmüyorum ondan önceki dönemde asla yakın bir diyalog içersinde olmadım. Danıştay olayı hemen sonrasında da Oktay YILDIRIM Behiç GÜRCAN isimli şahıs ile birlikte açıkıstıhbarat.com internet sitesinde Danıştay olayını ele alarak benim Muzaffer TEKİN'e komplo kurduğum iddialarında bulunmuşlardır, şeklinde beyanının bulunduğu,


M.ZEKERIYA OZTURK Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM' ı MUZAFFER TEKİN vasıtası ile tanıdım. Vatansever Güç Birliğinin bir toplantısında tanıdım. Kendisi ile hiç anlaşamadım. Hatta Danıştay olayında ben sorgudayken acikistihbarat.com sitesinde sahibi olan BEHIÇ GÜRCİHAN ile birlikte hakkımda olumsuz iddialar yayınladı. MUZAFFER TEKİN' in CEM ERSEVER vari bir operasyon ile yok etmek istediğimi söyledi. Bunun üzerine ben OKTAY ile ilişkimi kestim, ikisi ile de 13 aydır görüşmüyorum. OKTAY' in Kuvai Milliye ile irtibatını da bilmiyorum. Ben Ümraniye' de ele geçirilen bombalar konusunu hiç bilmiyorum" şeklinde beyanının bulunduğu, Ahmet Erdem ARSLAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "bu şahsı Muzaffer TEKİN'in Hastane de ve Danıştay hadisinden dolayı basından ve televizyondan gördüm. Yaklaşık 6-7 ay kadar önce Muzaffer TEKİN'in bürosunda ağabeyim Rafet ARSLAN'ın yanına gittiğim de şahsı gördüm kendisi ile konuşmadım ve ağabeyim Rafet ARSLAN'ın olmadığını görünce bürodan ayrıldım. Başka da bu şahısla konuşmadım ve sohbet etmedim. " şeklinde beyanının bulunduğu, Ahmet Erdem ARSLAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM: yukarıda ifade ettiğim gibi bu şahsı Muzaffer TEKİN'in Hastane de ve Danıştay hadisinden dolayı basından ve televizyondan gördüm, iri yarı olduğu için zaten dikkatimi çekmişti, danıştay saldırısından sonar muzaffer Tekin ile aynı arabaya bindiğini televizyondan görmüştüm.Yaklaşık 6-7 ay kadar önce Muzaffer TEKİN'in bürosunda ağabeyim Rafet ARSLAN'ın yanına gittiğim de şahsı gördüm kendisi ile konuşmadım ve ağabeyim Rafet ARSLAN'ın olmadığını görünce bürodan ayrıldım. Başka da bu şahısla konuşmadım ve sohbet etmedim, "şeklinde beyanının bulunduğu, RAFET ARSLAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı Muzaffer TEKİN'in bürosunda 2006 yılında Güneydoğu'da görev yapmış emekli astsubay olarak tanıştırdı. Kendisi ile fazla bir samimiyetim yoktur, ancak Muzaffer TEKİN'in hastane de yattığı süre içerisi ve Ankara 'da ki mahkeme sürecinde sürekli Muzaffer TEKİN'in yanında bulunduğumdan dolayı ara sıvra Oktay YILDIRIM ziyaret amaçlı gelir giderdi. Son altı ayda da kendisi ile hiç görüşmedim, sadece bir defa kendi cep telefonumdan hal hatır sormak için Oktay YILDIRIM'ı aradım. " şeklinde beyanının bulunduğu, RAFET ARSLAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı yine Muzaffer TEKİN'in bürosunda 2006yılında Güneydoğu'da görev yapmış emekli astsubay olarak tanıştırdı. Kendisi ile fazla bir samimiyetim yoktur, ancak Muzaffer TEKİN'in hastane de yattığı süre içerisi ve Ankara 'da ki mahkeme sürecinde sürekli Muzaffer TEKİN'in yanında bulunduğumdan dolayı ara sıvra Oktay YILDIRIM ziyaret amaçlı gelir giderdi. Son altı ayda da kendisi ile hiç görüşmedim, sadece bir defa kendi cep telefonumdan hal hatır sormak için Oktay YILDIRIM'ı aradım." şeklinde beyanının bulunduğu, BEHİÇ GÜRCİHAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "2005 yılından bu yana tanıyorum. Benim bir arkadaşımdır. Kendisi ile arkadaşlık ilişkisi içerisinde düzenli olarak görüşürüm. Oktay YILDIRIM kalemi kuvvetli bir askerdir. Ve sitemde köşe yazısı yazmaktadır. " şeklinde beyanının bulunduğu, BEHİÇ GÜRCİHAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM' ı tanırım. Kendisi 2005 yılından beri acikistihbarat.com isimli internet sitemde yazılar yazmaktadır. Kendisi ile arkadaşlık bağım da vardır. MUZAFFERTEKIN ile de 2005 yılından buyana tanışırım. Kendisi ile OKTAY YILDIRIM aracılığı ile tanıştım. Bu şahsın ofisine gitmiştim. Bu tanışmamızdan sonra yine 4-5 kez bu şahsın ofisine gittim." şeklinde beyanının bulunduğu, BEKİR ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; " Ben bu şahıs ile 09.04.2006 tarihinde Beyazıt Meydanında Kaymakam Kemal Beyin katledilişi ve Pkk yi telin mitinginde tanıştık. Sonraki dönemlerde 7-8 kere yüzyüze olmak üzere telefonla da görüştük, ilişkilerimiz Kuvvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı ve il başkanlığı düzeyindedir. Bu dernek kurulmadan önce www.kuvayimilliye.net isimli sahibi olduğum sitede köşe yazarlığı yapardı, "şeklinde beyanının bulunduğu, BEKİR ÖZTÜRK Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM: Ben bu şahıs ile 09.04.2006 tarihinde Beyazıt Meydanında Kaymakam Kemal Beyin katledilişi ve Pkk yi telin mitinginde tanıştık. Sonraki dönemlerde 7-8 kere yüzyüze olmak üzere telefonla da görüştük. İlişkilerimiz Kuvvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı ve il başkanlığı düzeyindedir. Bu dernek kurulmadan önce www.kuvayimilliye.net isimli sahibi olduğum sitede köşe yazarlığı yapardı, "şeklinde beyanının bulunduğu, MURAT YİĞİT Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Çalışmış olduğum DEMA isimli oto gaz istasyonuna çalıştığım sıralarda gelip giderdi, samimiyetim yoktur. Buradan tanırım. Hatırladığım kadarı ile istasyona yalnız olarak gelir Mehmet DEMIRTAŞ il görüşürdü. Ne görüştükleri hakkında hiçbir bilgim yoktur" şeklinde beyanının bulunduğu, METE YALAZANGİL Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için '"Ben Oktay YILDIRIM isimli şahsı 2000-2001 yıllarında arasında Muzaffer TEKİN bana telefon açarak bana Kadıköy demesini diye telefon açtı. Bir ofis uğrarımsın dedi. Bende yaklaşık yarım saat sonra Kuşdilinde bulunan ofisine gittim. Daha önceden görmediğim ve tanımadığım bir şahsın Muzaffer TEKİN yanında oturduğunu gördüm bana Oktay YILDIRIM için Astsubay gazimiz dedi. Ayaklarından birinin alçıda olduğunu GATA 'da tedavi olduğunu ancak iyileşemediğini durumunun kötü olduğunu söyledi. Herhangi bir doktor veya spor konusunda tasfiyede bulunurumsun dedi bende kendisine ayağındaki alçıyı çıkar at dedim ve spor yapmasını özellikle yüzmesini tasfiye ettim. Yaklaşık bu konuşma yarım saat kadar sürdükten sonra ayrıldım. Daha sonra ofise uğradığım dönemlerde bir iki defa daha gördüm kendisini sağlık durumunu sordum. Oda bana iyi olduğunu ve tasfiyelerime uyduğunu söyleyip teşekkür etti. 2006 yılında Muzaffer TEKİN'in iftar yemeğinde kendisini gördüm. Başkada her hangi bir şekilde telefonla ya da yüz yüze görüşmedim. Bana gösterip okuduğunuz bu doküman hakkında bir bilgim yoktur. Ben Ergenekon isimli bir yapılanmayı, Ne amaçla kurulduğunu kime hizmet ettiklerini bilmiyorum " şeklinde beyanının bulunduğu, METE YALAZANGİL Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için ;2000-200I yıllarında Muzaffer Tekin beni telefonumdan aradı, bürosuna davet etti. gittiğimde sonradan ismini Oktay Yıldırım olduğunu öğrendiğim uzun boylu, iri yarı bir şahısla beni tanıştırdı. Gazi olduğunu, Astsubay olduğunu anlattı. Bu şahsın ayaklarından birisi alçıdaydı ve aksıyordu. Gatada tedavi gördüğünü iyileşme olmadığını bana anlattılar. Bende Oktay Yıldırıma alçıyı çıkarmasını, yüzmesini, kaslarını güçlendirecek spor yapmasını tavsiye ettim. Kendim el yazımla kaslarını güçlendirici bir egzersiz programı yazarak kendisine verdim. O tarihten bu yana Oktay Yıldırımı birkaç kez daha Muzaffer Tekinin bürosunda gördüm. Bu anlatmış olduğum görüşmenin dışında kendisiyle herhangi bir irtibatım olmamıştır. " şeklinde beyanının bulunduğu, ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; uBen Oktay YILDIRIM'ı 2000 yılından bu yana tanırım. Kendisi ile tanışmamız Mahmut ÖZTÜRK ile aynı binada oturduğumuz dönemde Oktay YILDIRIM'ın Mahmut ÖZTÜRK'ü ziyarete geldiğinde oldu. Oktay YILDIRIM o zamanlar bacağından tedavi görüyordu ve emekli olmak üzereydi, kendisiyle ilişkim Mahmut ÖZTÜRK'ten dolayı oldu. Oktay YILDIRIM ve Mahmut ÖZTÜRK 2004 veya 2005 yıllarında bir yıl ortak olarak Beyazıt'ta nargile cafe işletmeciliği yaptılar ve daha sonra anlaşamadılar ve araları açıldı.

Hatta o tarihten bu zamana kadar konuşmadıklarını biliyorum. Benim Oktay YILDIRM ile ilişkim sadece gördüğümle selamlaşmaktan ibarettir. " şeklinde beyanının bulunduğu, ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay Yıldırım isimli şahsı, hemşerim ve komşum olan Mahmut Öztürk'e sık sık misafirliğe gelmeleri nedeniyle tanıdım. Oktayı 2000 yılından bu yana tanırım. Oktay Yıldırım ile Mahmut Öztürk uzun yıllar aynı askeri birlikte görev yapmışlar. Istanbulda bir süre ticarette yaptıklarını biliyorum. Bundan iki üç yıl kadar önce Mahmut Öztürk ile Oktay Yıldırım Beyazıtta ortak olarak bir nargile cafe açtılar. Sonrasında ortaklıkları bitti. Mahmut Öztürk bana Oktay Yıldırımın kendisine kazık attığını anlatmıştı" şeklinde beyanının bulunduğu, MURAT ÖZKAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" 2004 yılı sonlarında Eminönü ilçesinde Hanedan Cafe' yi Mahmut ÖZTÜRK ve Oktay YILDIRIM ile birlikte açtık ve yaklaşık olarak 6 ay çalıştırdık. Mahmut ÖZTÜRK isimli şahıs benim akrabam olur. Oktay YILDIRIM ise Mahmut' un arkadaşı olur. Her ikisi de askeriyeden emeklidir. Daha sonra Oktay YILDIRIM' im geçimsizliğinden dolayı işyerini Oktay' in tanıdığı arkadaşına devrettik. 2006 Aralık ayından itibaren Mahmut ÖZTÜRK' le birlikte yukarıda adresini vermiş olduğum Oto galeri dükkânını açtık ve halen çalıştırmaktayız. " şeklinde beyanının bulunduğu, MURAT ÖZKAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Oktay YILDIRIM'ı da Mahmut ÖZTÜRK aracılığı ile emekli asker olarak tanıdığını, şeklinde beyanının bulunduğu, SEVGİ ERENEROL Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Tanıyorum 2005 sonlarında bir basın açıklamasında tanıştık. Sadece basın açıklamalarında birbirimizi görüşüp selamlaşırdık. şeklinde beyanının bulunduğu, SEVGİ ERENEROL Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM ve Mehmet Fikri KARADAĞ'ı basın açıklamaları yapılan toplantılardan tanıdığını, şeklinde beyanının bulunduğu, ERGÜN POYRAZ Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" .Oktay YILDIRIM bana yaklaşık bir yıl kadar önce kitap yazacağını kendisinin güneydoğu gazisi olduğunu. Güneydoğu hatıraları ile ilgili kitap yazmak istediğini, kendisine kitabın yazılımındaki teknik konularla ilgili bilgili bilgi almak istediğini söyledi ve yaklaşık bir sene kadar önce yaptığımız telefon görüşmemizden sonra Ankara ya başka bir iş sebebi ile geldiğinde, yanıma uğradı. Yine yazmak istediği kitabın teknik bilgileri ile ilgili bilgi alış verişinde bulunduk, benim yine hayat dergisi ve 19 Mayıs adlı internet sitesindeki bazı yazılarımı benden izin almadan kuvai Milliye sitesinde yayınlandıkları için, ben kendilerini telefonla arayıp yazılarım başka bir yerde yayınlanmasını istemediğimi. Bu yüzdende yazılarımın Kuvayi Milliye sitesinden kaldırılmasını istedim. Bu konu ile ilgili Oktay YILDIRIM ile birkaç görüşmem oldu. Daha sonra yazılarımı siteden kaldırdılar. Yaklaşık bir yıldan beri Oktay YILDIRIM ile ne telefon nede yüz yüze görüşmem olmadı. Medyadan öğrendiğim Oktay YILDIRIM ile ilgili yakalanan el bombaları ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur, şeklinde beyanının bulunduğu, ERGÜN POYRAZ Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Ben emniyette ifade verdim aynen tekrar ederim Şüphelilerden OKTAY YILDIRIM, VE İSMAİL YILDIZI Z4MRZM"şeklinde beyanının bulunduğu, İSMAİL EKSİK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Ben bu şahsı mevlit yemeğinde gördüm. Daha sonra medyada gördüğümde Oktay YILDIRIM olduğunu anladım " şeklinde beyanının bulunduğu,

İSMAİL EKSİK Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Şile'de iş adamının orda kendini mobilyacı adına HÜSEYİN GÖRÜM üm fabrikasında çalışan bir personel ben aradı, ben de mevlüt olduğu için gittim, FİKRİ KARADAĞ da bu mevlütte vardı, OKTAY YILDIRIM da bu mevlütte vardı". şeklinde beyanının bulunduğu,

MUAMMER KARABULUT Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" 22 Temmuz 2006 yılında Türk Ortodoks Patrikhanesinin üç dört bina ön tarafında yazmış olduğum "Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini Patrikhaneye "mi yıktıracaklar" isimli kitabımın kokteyli ve imza günü vardı. Bu şahıs ile burada tanıştım. Herhangi birisi aracı olmadı. Bu olaydan ya önce ya da sonrasında Oktay YILDIRIM isimli şahsı Kemal KERİNÇSİZ"in Fatih"te bulunan ofisine gittiğimde gördüm. Sohbet ettik. Sanırım Kemal KERİNÇ"siz bu şahsı tanıyordu. Bu ortamda o esnada Oktay YILDIRIM, ben, Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve avukatlık bürosunda çalışanlar vardı. Aynı gün Ben, Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve aileleri ile birlikte yemeğe gittik. Hatta Ortaköy Polis Lokantasına gitmiştik. Buraya davetsiz olarak Oktay YILDIRIM"da geldi. Oturdu. Yemek yedik ve ayrıldık. Konuşmalarımızda özel bir konu geçmedi. Sohbet ettik. Oktay YILDIRIM benden Kuvva-i Milliye internet sitesinde tekrar yazı yazmamı istedi ancak ben kabul etmedim. Çünkü Oktay YILDIRIM isimli şahsı pek sevmedim. Bu tarihten sonra bir daha Oktay YILDIRIM ile görüşmedim. Telefonlarımızı birbirimize verdik ancak hiç görüşmedik. Yani Oktay YILDIRIM"ı 22 Temmuz 2006günü ilk ve son kez gördüm" şeklinde beyanının bulunduğu, MUAMMER KARABULUT Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve Kemal KERİNÇSİZ ile katıldığım bir yemekte gördüm. Oradakiler Oktay YILDIRIM'ın davetli olmadığı halde yemeğe katıldığından duydukları rahatsızlığı hissettirdiler. Burada Oktay YILDIRIM bana tekrar kuvaimilliye.net sitesinde yazmamı rica etti. Kendisinin bu site ile ilgisini sormadım ve tekrar yazmayacağımı belirttim. Ertesi günü aynı kişilerle Kemal KERİNÇSİZ'in ofisinde görüştük. Buradan da kitabımın tanıtım kokteyline geçtik. Oktay YILDIRIM burada da hazır bulundu "şeklinde beyanının bulunduğu, PAŞA ÜMİT ERENEROL Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" 1-2 defa patrikhanede yapılan toplantıya gelmişti. Tabi buralarda belirtmiş olduğumuz toplantılardan, patrikhanenin düzenli olarak yapılan kuruluş yıl dönümünü kastedilmektedir. Bahsettiğimiz bu toplantılara Oktay YILDIRIM da katılmıştı. Kendisinin askerlikten "gazi" olduğunu söylemişti. Bunun haricinde şahısla samimiyetim yoktur." . şeklinde beyanının bulunduğu, VEDAT YENERER Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YIILDIRIM için; "2007 yılında yapılan son genel seçimler önce, ben Yeniçağ Gazetesinde bulunan köşemde, Ankara ilinde bulunan ve ismini şu an hatırlayamadığım bir gazi binbaşı hakkında haber yazdım. Bu haberimde, Türkiye Büyük Millet Meclisine her türlü insanın girdiğini, çifte madalyalı bir binbaşının da girmesi gerektiğini anlattım. Bu haberden bir süre sonra ismini Oktay YILDIRIM olarak açıklayan bir şahıs aradı. Kendisini Gazi Oktay YILDIRIM olarak tanıttı. Herhangi yazımdan etkilenmiş olacakki, kendisinin başında Kuvvayi olan bir sitede yazı yazdığını, bu yazının bana ait olan internetajans.com sitesinde de yayınlanmasını istedi. Bu konuyla ilgili birkaç kez beni aradı. Daha sonra bende ismi geçen siteye girerek Oktay YILDIRIM in yazısını buldum ve herhangi bir sakınca görmediğim için, haber olarak, kaynağımı da belirterek siteme koyup yayınladım. Bundan sonra bir daha Oktay YILDIRIM ile konuşmadım ". şeklinde beyanının bulunduğu, VEDAT YENERER şahsın Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YIILDIRIM için; Benim terör gazileri ile ilgili bir vazım çok ilgi görmüştü. Birçok kişi gibi kendisini Gazi Oktay YILDIRIM olarak tanıtan kışı de telefonları veren kendisinin de bu konuyla ilgili Kuva-i Milliye sitesinde bir yazısı çıktığı, bu yazıyı bana ait sitede haber olarak


değerlendirmesi istediğini söyledi, bende konuyu haber sitesinin editörüne ilettim, ancak yarım saat sonra tekrar aradı, heyecanlı bir şekilde yazının neden çıkmadığını, hemen konulacağını düşündüğünü söyledi, daha sonrada bir yazısı sitede yayınlandı, bundan sonrada kendisiyle bir görüşmemiz olmadı, şeklinde beyanının bulunduğu, Engin ZORBA Emniyette vermiş olduğu Şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "ben astsubay olarak görev yaparken ordudan atıldım. Oktay Yıldırım ile mesleki yaşantımdan doğan samimiyet ve dostluğum vardır. Bu dostluk ben ordudan ayrıldıktan sonra da devam etti. Oktay Yıldırım Ümraniye'de yakalanan bombalar ile ilgili olarak tutuklandıktan sonra ailesini de yanıma almak suretiyle tutuklu olarak bulunduğu Tekirdağ Cezavine ziyarete gittim, tutuklandıktan sonra yaklaşık 10-15 defa ziyaretine gittim ve soruşturma süreci ile ilgili olarak telefonlarda bazı şahıslarla görüştüm. Kesinlikle Ergenekon veya Kuva-i Milliye yapılanması ile bir ilgim yoktur. Bu konuda bilgi sahibi de değilim. Sadece Oktay Yıldırım ile olan kişisel dostluğum nedeniyle soruşturma süreci ile ilgilendim ". şeklinde beyanda bulunduğu, Engin ZORBA Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu Şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için;kendisinin astsubay olarak görev yaparken ordudan atıldığını,Oktay YILDIRIM ile mesleki yaşantısından doğan , ordudan ayrıldıktan sonra da devam eden dostluğu olduğunu.Oktay YILDIRIM Ümraniye'de yakalanan bombalar ile ilgili olarak tutuklandıktan sonra ailesini de yanına almak suretiyle 10-15 defa Tekirdağ cezaevinde ziyaretine gittiğini,soruşturma süreci ile ilgili olarak telefonla bazı kişiler ile görüştğünü, kendisinin Ergenekon ve Kuva-i Milliye yapılanması ile ilgisi olmadığını.bu konu hakkında bilgisi de bulunmadığını, soruşturma ile ilgilenmesinin Oktay YILDIRIM ile olan kişisel dostluğundan kaynaklandığını, soruşturma kapsamındaki diğer kişileri tanımadığını" şeklinde beyanda bulunduğu, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM'ı birkaç basın toplantısından tanıyorum, ORHAN PAMUK ve ELİF ŞAFAK hakkında açtığımız davalarda kendisi müdahil ve davacı konumunda olmuştur, bundan yaklaşık birbuçuk iki yıl önce büroma bir defa bir polisle olan şahsi bir problemi nedeniyle şikayet dilekçesi yazmam için gelmişti, büromdaki diğer avukat arkadaşlar kendisine yardımcı olmuşlardı, bir de bundan yaklaşık 15 ay önce Hukukçular Birliğinin Yönetim Kurulu toplantısına katılmak istemiş, ben de derneğimizin sadece avukat üyeleri kabul ettiğini, kendisi avukat olmadığı için katılamayacğını beyan etmem üzerine münakaşa ettik ve 15 aydan beri kendisi ile yüz yüze veya telefonla hiçbir görüşmemiz olmamıştır, en son görüşmemiz 09 KASIM 2006 tarihidir, Ümraniye dosyası ile alakalı da ne cezaevinde ne bir başka yerde kendisi ile hiçbir görüşmem olmamıştır "şeklinde beyanda bulunduğu, Şüpheli Fuat TURGUT Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı ben kendisini ORHAN PAMUK aleyhine Avukat KEMAL KERINÇSIZ'in Şişli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tazminat davasına bende katıldım, orada bulunanlar arasında bir kişi çıkarak konuşma yaptı, konuşma içeriği Ermeni faaliyetleri aleyhine idi, oradakiler bu kişinin OKTAY YILDIRIM olduğunu söylediler, bu olay yaklaşık 1,5 yıl kadar önce olan hadisedir, ben evveliyatında OKTAY 'ı tanımıyordum, ilk defa orada gördüm, tam olarak hatırlamıyorum, aynı gün veya bir gün sonra avukat KEMAL KERINÇSIZ'in bürosuna uğramıştım, OKTAY YILDIRIM oradaydı, ayak üstü kendisiyle konuştuk, bana telefonunu verdi, belki selamlaşma babında görüşmüş olabilirim, ama hatırlayamıyorum, muhtemelen birkaç ay sonra telefonumdan bu şahsın telefon kaydındaki rehberdeki kaydını sildim, KEMAL KERİNÇSİZ ile yaptığım görüşmede de bu şahsı sevmediğimi, biraz şovmen olarak gördüğümü ve telefonumdanda sildiğimi KEMAL' e söyledim, ondan sonrada hiçbir zaman kendisi ile yüz yüze nede telefonla internet vasıtasıyla görüşmedim. Şunu da ifade edeyim yine ELİF ŞAFAK aleyhine açılan Beyoğlu Adliyesinde

görülen ceza davasına da ben müdahil olarak katılmak istedim, dilekçe verdim, katılma talep gerekçelerim ile ELİF ŞAFAK'ın niçin mahkum edilmesi gerektiğine dair beyanlarda bulundum, ancak müdahillik talebim reddedildi, ELİF ŞAFAK beraat etti, çıkışta ELİF ŞAFAK taraftarları biz müdahil avukatlara fiili saldırıda bulundular, ben ELİF ŞAFAK karşıtı olan grubun içerisinde de OKTAY YILDIRIM'ın bulunduğunu hayal meyal hatırlıyorum, ancak yanılıyorda olabilirim dediği sırada müdafii olduğunu beyan eden istanbul Barosu Avukatlarından Avukat NADİR YALIÇ kendisinin de müdafii olarak katılmak istediğini beyan ederek geldi, huzura alındı, yapılan işlemler anlatıldı, savunmaya devam edildi, benim OKTAY YILDIRIM ile başkacada hiçbir şekilde irtibatım olmamıştır." şeklinde beyanda bulunduğu, Şüpheli Oktay YILDIRIM m örgütsel içerikli katıldığı eylemler, İstanbul Güvenlik şube müdürlüğün den temin edilen ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ üyelerinin katıldığı toplumsal olaylar ve örgütsel faaliyetleri ilişkin görüntü ve olay tutanaklarının incelenmesinde,

1- 09.03.2006 saat 12.00 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Hukukçular Birliği ve Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği tarafından "Org. Yaşar BÜYÜKANIT ve diğer komutanlar hakkında Van C.Savcısı Ferhat SARIKAYA'nm hazırladığı iddianameyi" protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ , Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN birlikte katıldığı,

2- 09.04.2006 sat 12.00 sıralarında Eminönü ilçesi Beyazıt meydanında Büyük Hukukçular Birliği organizesinde "Boğazlayan Kaymakamı Kemalbey'in idam edilişinin yıldönümü" nedeniyle basın açıklaması düzenlendiği, Ramazan BAKKAL, Aynur SAYLAN, İbrahim METİN, Şuaip ÖZCAN, Kemal ERGÜDER, Pakize ALP AKBABA, katıldığı şüpheli Oktay YILDIRIM'ın konuşma yaptığı bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ de katıldığı,

3- 17.05.2006 günü saat 12.00 sıralarında Beyoğlu ilçesi Fransız konsolosluğu önünde Büyük Hukukçular Birliği tarafından "sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını protesto etmek" için basın açıklaması yapıldığı,bu eyleme Oktay YILDIRIM ve Kemal KERİNÇSİZ'in birlikte katıldıkları,

4- 07.06.2006 Günü saat 11.25 sıralarında Eminönü ilçesi Sultanahmet adliyesi önünde Perihan MAĞDEN'in Vicdani Ret konusunda yargılanmasıyla ilgili 50 kişilik gruba Gönül APAYDIN tarafından basın bülteni okunmuştur. Büyük Hukukçular birliği yazılı pankart^erz'/zan sen Şehit anası değil, ancak Deniz anası olabilirsin ,vicdani retçilik PKK'ya Hizmettir- ABD Hizmetindeki Fettullah Ordu ve Emniyetten Kirli elini çek- Küreselciler tarikatlar siyasi iktidar Şeytan üçgenini Bozacağız- yazılı dövizler taşınmış. "Her Türk asker doğar-Burası Türkiye ya sev ya terk et-Türkiye Türktür Türk kalacak-Katil ABD işbirlikçi AKP-Asker Doğduk Asker Ölürüz" şeklinde sloganların atıldığı tespit edilmiştir.. Aynı gün İstanbul adliyesi 2.Asliye Ceza mahkemesinde Perman MAĞDEN'in sanık olarak yargılandığı davanın görülmesi sırasında basın açıklaması yapan gruptaki bazı şahıslarca sözlü sataşma olayının yaşanması üzerine;Adliye binası içerisindeki koridora çevik Kuvvet Şube Müd.Görevli Polisler alınarak, beklemekte olan Perihan MAĞDEN avukatları ile yanlarında bekleyen Şanar YURDATAPAN, Ayşe KULİN, Cüneyt ÖZDEMİR, Ataol BEHRAMOĞLU'nun bulunduğu grup ile Av.Kemal KERİNÇSİZ, Pakize ALPAKBABA, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Levent TEMİZ, Sevgi ERENEROL isimli şahıslarında bulunduğu, özellikle avukatlar ve gaziler davaya müdahil olmak için ellerinde dilekçeleri ve avukatları ile birlikte gelen şehit yakınlarından oluşan grup arasında, koridorda tampon oluşturulmak suretiyle muhtemel bir olayı önlemek için gerekli Güvenlik tedbirleri almnııştır.Grubu av. Kemal KERİNÇSİZ, Pakize ALPAKBABA,isimli şahısların yönlendirdiği ve grup içerisinde slogan atılması üzerine, herkesin duyabileceği "şekilde gruba ve grubu yönlendiren şahıslara gerekli uyarıların yapıldığı.


Ayrıca istanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan EKER VE Güvenlik Savcısı Abdülaziz ÖZATLAN ile birlikte yapılan değerlendirmede, bir müdahale söz konusu olduğunda olayın büyüyebileceği, müdahalenin adliye içerisindeki düzeni ve görülmekte olan duruşmaları olumsuz etkileyebileceğinden dolayı duruşma bitene kadar alman Güvenlik tedbirlerinin devam etmesi ve fiili bir durumda müdahale edilmesi kararının alındığı toplantıyla alakalı olarak düzenlenen tutanaktan. Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ Sevgi ERENEROL, , M.Zekeriya ÖZTÜRK ve Oktay YILDIRM'm katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

5- 12.06.2006 Saat 13.15 sıralarında Beyoğlu İlçesi Mete caddesi üzerinde bulunan AB Birliği Bilgi Merkezi önünde Türkiye'm Topluluğu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi tarafından "Türkiye'nin AB üyeliği müzakere süreci" ile ilgili basın açıklaması düzenlendiği, Sevgi ERENEROL tarafından basın açıklamasının okunduğu, üzerinde Büyük Hukukçular Birliği yazılı çelengin AB bürosu önüne bırakıldığı, bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM ve M. Zekeriya ÖZTÜRK'ün katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

6- 20.07.2006 günü GALATASARAY Lisesinden Taksim anıtına düzenlenen yürüyüşe şüpheliler Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES ve Sevgi ERENEROL isimli şüphelilerinde katıldığı,

7- 28.07.2006 günü Saat: 10.00 da Şişli 3.Asliye mahkemesinde "Bir milyon ermeni, 30.000 Kürt öldürüldü" şeklindeki sözleri üzerine Yazar Ferid Orhan PAMUK hakkında açılan davanın 3. duruşması esnasında protesto eylemi gerçekleştirildiği, şüpheliler Fuat TURGUT, Oktay YILDIRIM ve Sevgi ERENEROL'un birlikte katıldığı,

8- 21.09.2006 günü saat: 10:30 sıralarında Beyoğlu Adliyesinde Büyük Hukukçular Birliği'nin organize ettiği "Küresel BOB projesi çerçevesinde askeri işgal ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır" konulu protesto eylemi düzenlendiği, "Misyoner çocukları O.PAMUK, H.DİNK, H.CEMAL, İ.BERKAN, H.ŞAHİN, M.BELGE" "BABA ve PİÇ" "Hukukçular Birliği" ibareli pankartı taşıdıkları, Polis memuruna mukavemet eden Şaban DAYANAN ve darp edildiği iddiasıyla Av. Özgür GÜN ve şikâyetçi olduğu Latif ŞİMŞEK'in gözaltına alındığı, 3 sayfadan ibaret olan "Biz buradayız sen nerdesin" ile başlayan Av.Kemal KERİNÇSİZ, Av.Ahmet ÜLGER, Av.Levent TEMİZ, Av.Hanefi ALTAŞ, Av. Murat İNAN, Av.Yılıdırm ÇAVUŞOĞLU, , Av. Eyüp GÜLTEK, Av.Necdet ÖZTÜRK, Av. BuraK GÜNEŞ, Av. Mehmet DEMİRLER, Av. Cevat ÇALIK, Av. Necip YENİŞAN, Av. Ömer PULATOĞLU, Av. Muhsin KÜÇÜK, Muzaffer YÜKSEKDAĞ (hamal) isimlerinin yazılı olduğu bildirinin okunduğu, bu Eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Fuat TURGUT ve Oktay YILDIRIMın birlikte katıldıkları, Tutanaklardan da ortaya çıktığı gibi şüpheli Oktay YILDIRIM m ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN düzenlediği tüm eylem ve mitinglere katıldığı ve en ön saflarda yer aldığı anlaşılmıştır.

f- Hukuki durumunun değerlendirilmesi: değiştir

Şüpheli Oktay YILDIRIM'm merkezi Ankara'da bulunan Kuvvai Milliye Derneği'nin İstanbul şubesi sorumlusu olduğu, Kuvvai Milliye Derneğinin ERGENEKON terör örgütünün aldığı kararlara istinaden kurulduğu, kuruluş aşamasında dernek başkanı şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün bizzat emir ve talimatları şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'den aldığı Güler KÖMÜRCÜ dernek üyesi olmamasına rağmen şüpheli Bekir ÖZTÜRK'le yaptığı görüşmelerde kendisini yönlendirdiği ve şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün de doğrudan şüpheli Veli KÜÇÜK'e bağlı olarak ERGENEKON terör örgütü içinde faaliyetlerde bulunduğu, şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün devlet memuru olması sebebiyle tayın işi için bizzat Sinan AYGÜN ve bazı siyasilerin vasıtasıyla tavassutta bulundukları, takip işinin bizzat Turhan ÇÖMEZ tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Şüpheli Oktay YILDIRIM'da 27 adet el bombasının bulunması ve bu bombalann Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalarla aynı seri ve kafileden olması, Oktay YILDIRIM ve Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN'in yakın irtibattan, Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN ve Alparslan ARSLAN'm yakın irtibatları, Mete YALAZANGİL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Bekir ÖZTÜRK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Kuddusi OKKIR, Sevgi ERENEROL, Muammer KARABULUT, Vedat YENERER ve bir çok örgüt üyesi ile irtibatiannın bulunduğu anlaşılmaktadır. Şüpheli tutuklandıktan sonra cezaevinde tutuklu bulunan ve olayın ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayan şüpheli Ali YİĞİT'e Şüpheli Mehmet DEMİRTAŞ ile birlikte zorla mektup yazdınp suçu üstlenmesi için tehdit edip yazdırdıklan mektubu ezberletmeye çalıştıklan, bu husus savcılığımıza intikal ettiğinde Ali YİĞİT' in mektubun bir suretini cezaevi müdürüne verdiği, ancak asıl suretini daha sonra şüphelilerin yırttığı, mektup içeriğinde de bombalann babası Şevki YİĞİT' e ait olduğunu, ancak şüphelilere iftira attığını, bu sebeple de kendisinin vicdan azabı çektiğini ve polislerin de kendisini kandırdığını beyan etmesi için tehdit ettikleri, buna ilişkin mektup ve tutanaklann dosyada bulunduğu, ayrıca ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN tutuklandığında bu olayı gördüğü ve bu olayın saçma olduğunu savcılığımıza yazmış olduğu dosyada mevcut mektubundan anlaşıldığı gibi şüpheli Ali YİĞİT' in yakmlan vasıtası ile bu konuda haber gönderip savcılığımıza çağnlması sonucu verdiği ifadesinden de açıkça anlaşıldığı, mektubun fotokopisi ile alakalı olarak alman 23.06.2007 tarihli ekspertiz raporunda mektuptaki yazılann Mehmet DEMİRTAŞ' m el ürünü olduğunun belirtildiği, buradan da şüpheli Oktay YILDIRIM'm delilleri karartma ve tehdit suçunu da örgütsel bağlantılannm ortaya çıkmaması için işlediği anlaşılmaktadır. Bomba Bilgi Merkezince düzenlenen irtibat raporunda ; 12.06.2007 tarihinde İstanbul İli Ümraniye ilçesi Çakmak Mahallesi Samanyolu caddesi Güngör sokak no:2 adresinde ele geçen el bombalannm fünye grubunda M 204 A2 MKE 173-9-85 yazan el bombası ile 10.05.2006 tarihinde Cumhuriyet Gazetesine atılan patlamamış el bombasının fünye grubunda M 204 A2 MKE 173-9-85 ibarelerinin yazılı olduğu ve aynı kafile numarasını taşıdıklan belirtilmiştir. Bu açıklamalar ile, parmak izi tespitine göre İstanbul Ümraniye ilçesinde sandık içerisinde ele geçirilen 27 adet el bombası ve bunlar ile aynı kafile numarasını taşıyan Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombasının Oktay YILDIRIM ile bağlantısının maddi delili olduğu anlaşılmaktadır. Osman YILDIRIM'm beyanma göre Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN'in talimatlarına istinaden Alparslan ARSLAN ve kendisine verdiği, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla, Oktay YILDIRIM'a ait parmak izi bulunan el bombalarıyla kafile numaralarının tutması, hususları göz önüne alındığında, bombaları getirerek verme ve atılması suçuna da iştirak ettiği, oluşan zarardan da sorumluluğunun bulunduğu, Danıştay saldınsı sanığı Osman YILDIRIM'm beyanında; Cumhuriyet gazetesine atılan bombalann kendisine teslim edildiği ortamda Oktay YILDIRIM'm da bulunduğunu beyan etmesi hususlanndan ERGENEKON terör örgütünün amaç ve faaliyetlerini bilerek ve isteyerek bombalan gizlediği verilen talimatlar doğrultusunda örgütsel içerikli eylem ve toplantılara katıldığı anlaşılmaktadır.

Şüpheli Oktay YILDIRIM; her ne kadar suçlamalan kabul etmemiş ve bombalarla alakasının olmadığım beyan etmiş ise de, gerek şüphelinin internet sitelerinde yazmış olduğu yazılar gerekse master plan çerçevesinde kurulan devleti ele geçirmek için oluşturulan oluşumun amaçlan doğrultusunda kurdurulan Kuvvaı Milliye Demeğinin faaliyetleri ve bu derneğe ait sitedeki yazılar, gerekse şüphelinin Hasdal Kışlasından emekli olması, ele geçirilen bombalarda parmak izinin bulunması, hediye edildiğini beyan ettiği kasaturanın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin zimmetinde 3. Kor. K.Yrdc.Tığı ve 52. Zh. Tüm. Bando K.Tığı envanterinde kayıtlı bulunduğu, ancak mevcudunun bulunmadığı, şüphelinin bunun dışında yine 6136 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen bulundurulması ve taşınması yasak olan diğer sustalı bıçak, kama ve kasaturaları ruhsatsız olarak bulundurması, evinde bulundurduğu kasaturaların askeri malzeme olması nedeniyle evrak tefrik edilerek görevsizlik kararı verilip askeri malzemeyi bulundurmak suçundan gereği için 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığına gönderilmiştir, şüphelinin Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek amacı ile kurulmuş ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu, örgüte silah ve mühimmat temin ettiği, askeri malzemeleri de bu amaca hizmet olarak zimmetine geçirdiği, ruhsatlı silahının yanında bir adet ruhsatsız silahının bulunması, bombaların irtibat raporundan da bombaların değişik tarihlerde ölümlü eylemlerde kullanıldığı gibi muhtelif tarihlerde de patlamamış olarak bulunması şüphelinin bu işi çok önceki tarihlerden beri yaptığı ve bu suretle ayrıca emekli olduktan sonra da bu malzemeleri bulundurması ve bulunan el bombalarının miktarı da göz önüne alındığında şüphelinin eyleminin TCK'nun 315. maddesindeki örgüte silah sağlamak suçunu teşkil ettiği, 6136 sk, ve TCK, 174/2 maddelerinde belirtilen suçlann bu madde içinde eridiği düşünüldüğünden aynca bu maddelerden cezalandmlması için talepte bulunulmamıştır. Yukarıda belirtilen tutanaklara göre şüphelinin katıldığı örgütsel nitelikli toplumsal eylemlerin amacının Türkiye'de çatışma ortamı çıkarıp oluşacak kaos ve iç karışıklıklar sebebiyle farklı etnik kökenli kişiler arasında oluşacak düşmanlıklar akabinde çıkacak kargaşa sonucu halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı ayaklanmaya tahrik etme suçunu da işlediği,

Ayrıca Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların Alparslan ARSLAN ve Osman YILDIRIM'a verildiği Ataşehir toplantısında kafile numarası aynı olan bombaları nerede kullanılacağını bilerek depoladığı yerden getirip Muzaffer TEKİN'e verdiği anlaşıldığından, korku ve panik yaratabilecek şekilde patlayıcı madde kullanmak ve mala zarar vermek suçlarına iştirak ettiği anlaşıldığından,

ERGENEKON terör örgütünün üyesi olan Şüpheli Oktay YILDIRIM'm üzerine atılı eylemlerine uyan, TCK' nun 314/2, 313/1, 315, TCK'nun 39/2-b maddesi delaletiyle TCK'nun 170/1-c, 151/1 ve 3713 sayılı kanunun 5. maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.