İŞTE O GÜN

Orhun ve Ganj'ın evlâtlarına

Bu âlemde bir iş yok ki sıkıntısız yapılsın.
Bizi yeşil dallarında imrendiren her yemiş.
Zahmet çeken insanların elleriyle yetişmiş;
Benim dahi çiçeklerim varsın, öyle açılsın.

Eğer lâzım gelir ise kanım dahi dökülsün.
Tutan olsun, dalgalarım gururlan devirsin;
Yangın olsun, alevlerim zulümleri kemirsin;
Bulut olsun, güneş olsun, bahar olsun ve gülsün!

Ah o zaman, zincirlerin kırıldığı bu günde,
O mukaddes hürriyetin al şafağı önünde:

İnsan güler, toprak güler, deniz güler, gök güler;
Ve her kardeş: «Ben dünyayı, ben hayatı severim;
İsterim ki benim ümit, sevinç dolu günlerim
İşte böyle parlasın, işte böyle aksın!» der.

Haklarını alanların şi’ri olan bu saf ses
Her yuvadan bülbüllerin demi gibi yükselir,
Kulaklara serbest akan sular gibi hoş gelir;
Bunun ruha verdiğini bir musiki veremez.

Bu saatta ben de derin bir uykuya dalarım;
Artık benden ne bir volkan ve ne de bir yıldırım!...

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.