Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/6: Revizyonlar arasındaki fark

k düzeltme
Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):
1. satır: 1. satır:
man bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmiyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır. Benim de Raif Efendiyi daha yakından tanımam sadece bir tesadüf eseridir.


Bir bankadaki küçük memuriyetimden çıkarıldıktan sonra - neden çıkarıldığımı hâlâ bilmiyorum, bana sadece tasarruf için dediler, fakat haftasına yerime adam aldılar - Ankarada uzun müddet iş aradım. Beş on kuruş param, yaz aylarını sürünmeden geçirmemi temin etti, fakat yaklaşan kış, arkadaş odalarında, sedir üzerinde yatmanın sonu gelmesini icabettiriyordu. Bir hafta sonra bitecek olan lokanta karnesini yenileyecek kadar bile param kalmamıştı. Sonu çıkmıyacağmı bile bile girdiğim bir çok kabul imtihanlarının hakikaten sonu çıkmayınca nedense gene üzülüyor; arkadaşlardan habersiz olarak, tezgâhtarlık için müracaat ettiğim mağazalardan red cevabı alınca yeis içinde geceyarılarına kadar dolaşıyordum. Bir kaç tanıdık tarafından
man bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilin-
arasıra davet edildiğim içki sofralarında dahi vaziyetimin ümitsizliğini unutamıyordum. İşin garibi, sıkıntımın arttığı
miyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan
ve ihtiyaçlarımın beni bugünden yarına çıkarması bile imkânsız hale geldiği nisbette, benim de çekingenliğim , mahcupluğum artıyordu. Evvelce bana iş bulamları için müracaat ettiğim ve hiç de fena muamele görmediğim bazı tanıdıklara sokakta rasladığım zaman başımı önüme eğip hızla geçiyordum; evvelce bana yemek yedirmelerini serbestçe rica ettiğim ve sıkılmadan ödünç para aldığım arkadaşlarıma karşı bile değişmiştim. «Vaziyetin nasıl?» diye sordukları zaman, acemi bir gülümseme ile: «Fena değil... Tektük muvakkat işler buluyorum!» diye cevap veriyor ve hemen kaçıyordum. İnsanlara nekadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
bulmaktan dahakolaydır. Benim de Raif Efendiyi daha ya­
kından tanımam sadece bir tesadüf eseridir.


Bir gün, akşamüstü, istasyonla Sergievi arasındaki tenha yolda ağır ağır yürüyor, Ankaranm harikulâde sonbaharını doya doya içime çekerek ruhumda nikbin bir ha
Bir bankadaki küçük memuriyetimden çıkarıldıktan
sonra - neden çıkarıldığım ı hâlâ bilmiyorum, bana sadece
tasarruf için dediler, fakat haftasına yerime adam aldılar -
Ankarada uzun müddet iş aradım. Beş on kuruş param, yaz
aylarını sürünmeden geçirmemi temin etti, fakat yaklaşalı
kış, arkadaş odalarında, sedir üzerinde yatmanın sonu gel­
mesini icabettiriyordu. B ir hafta sonra bitecek olan lokan­
ta karnesini yenileyecek kadar bile param kalmamıştı. So­
nu çıkmıyacağmı bile bile girdiğim bir çok kabul imtihan­
larının hakikaten sonu çıkmayınca nedense gene üzülüyor;
arkadaşlardan habersiz olarak, tezgâhtarlık için müracaat
ettiğim mağazalardan red cevabı alınca yeis içinde gece-
yarılarına kadar dolaşıyordum. B ir kaç tanıdık tarafından
arasıra davet edildiğim içki sofralarında dahi vaziyetimin
ümitsizliğini unutamıyordum. İşin garibi, sıkıntımın arttığı
ve ihtiyaçlarım ın beni bugünden yarına çıkarması bile im ­
kânsız hale geldiği nisbette, benim de çekingenliğim , mah­
cupluğum artıyordu. Evvelce bana iş bulamları için mü­
racaat ettiğim ve hiç de fena muamele görmediğim bazı
tanıdıklara sokakta rasladığım zaman başımı önüme eğip
hızla geçiyordum; evvelce bana yemek yedirmelerin»
serbestçe rica ettiğim ve sıkılmadan ödünç para aldığım
arkadaşlarıma karşı bile değişmiştim. «Vaziyetin nasıl?»
diye sordukları zaman, acemi bir gülümseme ile: «Fena
değil... Tektük muvakkat işler buluyorum!» diye cevap
veriyor ve hemen kaçıyordum. İnsanlara nekadar çok muh­
taç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artı­
yordu.

Bir gün, akşamüstü, istasyonla Sergievi arasındaki
tenha yolda ağır ağır yürüyor, Ankaranm harikulâde son­
baharını doya doya içime çekerek ruhumda nikbin bir ha­<noinclude></noinclude>

[[Kategori:İstinsah]]