Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/9: Revizyonlar arasındaki fark

k düzeltme
Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):
1. satır: 1. satır:
gelmedi. Sadece, kalkıp kimseye haber vermeden gitmeyi

gelmedi. Sadece, kalkıp kimseye haber vermeden gitm eyi
ve bu sıkıntılı vaziyetten kurtulmayı düşündüm. Fakat bu
ve bu sıkıntılı vaziyetten kurtulmayı düşündüm. Fakat bu
sırada beyaz önlüklü, başörtülü, yaşlı bir köylü kadın, ya­
sırada beyaz önlüklü, başörtülü, yaşlı bir köylü kadın, yamalı siyah çoraplariyle, hiç ses çıkarmadan kahve getirdi.
malı siyah çoraplariyle, hiç ses çıkarmadan kahve getirdi.
Üzeri sırma çiçekli lâcivert koltuklardan birine oturdum,
Üzeri sırma çiçekli lâcivert koltuklardan birine oturdum,
etrafıma baktım. Duvarlarda aile ve artist fotoğrafları, ke­
etrafıma baktım. Duvarlarda aile ve artist fotoğrafları, kenarda, hanıma ait olduğu anlaşılan bir kitap rafında, yirmi beş kuruşluk birkaç romanla moda mecmuaları vardı. Bir
narda, hanıma ait olduğu anlaşılan bir kitap rafında, yirmi
beş kuruşluk birkaç romanla moda mecmuaları vardı. B ir
sigara iskemlesinin altına dizilmiş bulunan birkaç albüm,
sigara iskemlesinin altına dizilmiş bulunan birkaç albüm,
m isafirler tarafından bir hayli hırpalanmışa benziyordu
misafirler tarafından bir hayli hırpalanmışa benziyordu
Ne yapacağımı bilmediğim için onlardan birini aldım, da­
Ne yapacağımı bilmediğim için onlardan birini aldım, daha açmadan Hamdi kapıda göründü. Bir eliyle ıslak saçlarını tarıyor, ötekiyle açık yakalı beyaz frenk gömleğinin
ha açmadan Hamdi kapıda göründü. Bir eliyle ıslak saçla­
rını tarıyor, ötekiyle açık yakalı beyaz frenk gömleğinin
düğmelerini ilikliyordu.
düğmelerini ilikliyordu.


19. satır: 13. satır:
«Hiç!... Söyledim ya!.»
«Hiç!... Söyledim ya!.»


Bana rasgeldiğinden memnun görünüyordu. İhtimal, eriştiği mertebeleri gösterebildiğine, yahut da, benim halimi düşünerek, benim gibi olmadığına seviniyordu. Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felâket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belâları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belâları kendi üstlerine çektikleri için, alâka ve merhamet göstermek isteriz. Hamdi de bana ayni hislerle hitabeder gibiydi:
Bana rasgeldiğinden memnun görünüyordu. İhtim al,
eriştiği m ertebeleri gösterebildiğine, yahut da, benim ha­
lim i düşünerek, benim gibi olmadığına seviniyordu. Ne­
dense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanla­
rın başına bir felâket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düş­
tüklerini görünce bu belâları kendi başımızdan savmış gi­
bi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebile­
cek belâları kendi üstlerine çektikleri için, alâka ve mer­
hamet göstermek isteriz. Hamdi de bana ayni hislerle hi-
tabeder gibiydi:


«Yazı filân yazıyor musun?» dedi.
«Yazı filân yazıyor musun?» dedi.
38. satır: 23. satır:
Gene güldüm. O, «Bırak böyle şeyleri canım!» diyerek
Gene güldüm. O, «Bırak böyle şeyleri canım!» diyerek
pratik hayatın muvaffakiyetlerinden, edebiyat gibi boş
pratik hayatın muvaffakiyetlerinden, edebiyat gibi boş
şeylerin mektep sıralarından sonra ancak zararlı olabilece­
şeylerin mektep sıralarından sonra ancak zararlı olabileceğinden bahsetti. Kendisine cevap verilebileceğini, münakaşa edilebileceğini asla aklına getirmeden, küçük bir çocuğa nasihat verir gibi konuşuyor ve bu cesareti hayattaki
ğinden bahsetti. Kendisine cevap verilebileceğini, münaka­
şa edilebileceğini asla aklına getirmeden, küçük bir ço­
cuğa nasihat verir gibi konuşuyor ve bu cesareti hayattaki<noinclude></noinclude>

[[Kategori:İstinsah]]