Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/90: Revizyonlar arasındaki fark

Başlık (bağlama işleminde görünmez):Başlık (bağlama işleminde görünmez):
1. satır: 1. satır:
{{c|KÜRK MANTOLU MADONNA}}{{left|90}}
{{rh|center=KÜRK MANTOLU MADONNA|left=90}}
Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):
1. satır: 1. satır:
«Uzak değilmiş!... Şu halde yarın öğleden sonra gelin
«Uzak değilmiş!... Şu halde yarın öğleden sonra gelin beni buradan alın!»
beni buradan alın!»


«Hangi dairede oturuyorsunuz!»
«Hangi dairede oturuyorsunuz!»


«Ben sizi pencerede beklerim. Yukarı çıkmanıza hacet
«Ben sizi pencerede beklerim. Yukarı çıkmanıza hacet yok!»
yok!»


Kapının üzerinde duran anahtarı çevirerek içeri girdi.
Kapının üzerinde duran anahtarı çevirerek içeri girdi.


Bu sefer süratli adımlarla evin yolunu tuttum. Vücudum bana her zamankinden daha hafif geliyordu. Gözlerimin önünde hep onun hayali vardı. B ir şeyler mırıldanıyor, fakat bunların ne olduğunu, ilmiyordum. Dikkat edince onun ismini tekrarladığımı ve bir sürü okşayıcı kelimelerle hep ona hitabettiğimi anladım. Arasıra, zaptetmeme imkân olmıyan kesik ve sessiz kahkahalar atıyordum. Pansiyona geldiğim zaman ufuk aydınlanmıya başlamıştı.
Bu sefer süratli adımlarla evin yolunu tuttum. Vü-
cudüm bana her zamankinden daha hafif geliyordu. Göz­
lerimin önünde hep onun hayali vardı. B ir şeyler mırılda­
nıyor, fakat bunların ne olduğunu, bilmiyordum. Dikkat
edince onun ismini tekrarladığımı ve bir sürü okşayıcı
kelim elerle hep ona hitabettiğimi anladım. Arasıra, zap­
tetmeme imkân olmıyan kesik ve sessiz kahkahalar atıyor­
dum. Pansiyona geldiğim zaman ufuk aydınlanmıya baş­
lam ıştı.


Çocukluğumdan beri belki ilk defa olarak, hayatımın
Çocukluğumdan beri belki ilk defa olarak, hayatımın sebepsizliğini ve boşluğunu düşünerek içim ezilmeden, «Bugün de geçti işte... Ve bütün günlerim hep böyle geçecek, sonra ne olacak sanki!» demeden uykuya daldım.
sebepsizliğini ve boşluğunu düşünerek içim ezilmeden,
«Bugün de geçti işte... Ve bütün günlerim hep böyle ge­
çecek, sonra ne olacak sanki!» demeden uykuya daldım.


Ertesi gün fabrikaya gitmedim. Saat iki buçuğa doğru Tiergarten’den geçerek Maria Puder’in oturduğu eve yaklaştım . Acaba erken mi? diye kendi kendime soruyordum. Sabaha kadar uykusuz kaldığını, geceki işinin yoruculuğunu düşünerek onu rahatsız etmekten çekiniyordum. İçimde ona karşı tarifi imkânsız bir şefkat vardı. Yatağında nasıl uzandığını, nasıl ağır ağır nefes aldığını, saçlarının yastığa nasıl serildiğini tasavvur ediyor ve hayatta bu m anzarayı görmekten daha büyük bir saadet olamıyacağını düşünüyordum.
Ertesi gün fabrikaya gitmedim. Saat iki buçuğa doğ­
O zamana kadar bütün insanlardan esirgediğim alâka, hiç kimseye karşı tam mânasiyle duymadığım sevgi sanki hep birikmiş ve muazzam bir kütle halinde şimdi bu kadına karşı meydana çıkmıştı.
ru Tiergarten’den geçerek Maria Puder’in oturduğu eve
Henüz ona dair hiç bir şey bilmediğimi, bütün hükümlerimin tasavvur ve hayallerime dayandığını biliyor
yaklaştım . Acaba erken m i? diye kendi kendime soru­
yordum. Sabaha kadar uykusuz kaldığını, geceki işinin
yoruculuğunu düşünerek onu rahatsız etmekten çekiniyor­
dum. İçimde ona karşı tarifi imkânsız bir şefkat vardı.
Yatağında nasıl uzandığını, nasıl ağır ağır nefes aldığını,
saçlarının yastığa nasıl serildiğini tasavvur ediyor ve ha­
yatta bu m anzarayı görmekten daha büyük bir saadet ola-
mıyacağm ı düşünüyordum.

O zamana kadar bütün insanlardan esirgediğim alâ­
ka, hiç kimseye karşı tam mânasiyle duymadığım sevgi
sanki hep birikmiş ve muazzam bir kütle halinde şimdi
bu kadına karşı meydana çıkmıştı.

Henüz ona dair hiç bir şey bilmediğimi, bütün hü­
kümlerimin tasavvur ve hayallerime dayandığını biliyor­<noinclude></noinclude>

[[Kategori:İstinsah]]