Mesnevi (Konuk)/1. Defter/2051-2100: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Iskenderbalas (Tartışma | katkılar)
Metin eklendi.
 
Iskenderbalas (Tartışma | katkılar)
Metin eklendi.
1. satır:
{{çalışma}}
{{eser1
| önceki = [[Mesnevi/1/2001-2050|2001-2050]]
Satır 36 ⟶ 35:
'''2071.''' Gaybda da, ziyanda ve fâidede; ve meşakkatde ve hüsranda böyle bu envâ' vardır.<br>
'''2072.''' Abdâlın nefesi o bahardan olur; gönülde ve canda ondan yeşillik biter.<br>
'''2073.''' Bahara mensûb yağmurun ağaca olan fiili, ehl-i saâdete onların nefeslerinden gelir.<br>
'''2073.''' <br>
'''2074.''' Eğer bir mekânda kuru ağaç olursa, kusûru o can artırıcı rüzgârdan bilme!<br>
'''2074.''' <br>
'''2075.''' Rüzgâr kendi işini yaptı ve esti; o kimse ki, bir can tuttu, onu cânı üzerine kabûl etti.<br>
'''2075.''' <br>
<center><big>'''Bu "İlkbaharın soğuğunu ganîmet addedin; zîrâ ağaçlarınıza ne yaparsa, bedenlerinize de onu yapar;'''</center></big>
'''2076.''' <br>
<center><big>'''"ve sonbaharın soğuğundan kaçının; zîrâ'''</center></big>
'''2077.''' <br>
<center><big>'''ağaçlarınıza ne yaparsa, bedenlerinize de onu yapar"'''</center></big>
'''2078.''' <br>
<center><big>'''hadîs-i şerîfinin ma'nâsı beyânındadır.'''</center></big><br>
'''2079.''' <br>
'''2076.''' Peygamber buyurdu ki: Ey yârân, baharın soğuğundan teninizi aslâ örtmeyin!<br>
'''2080.''' <br>
'''2077.''' Zîrâ baharlar ağaçlara yaptığını, sizin cânınıza yapar.<br>
'''2081.''' <br>
'''2078.''' Fakat sonbaharın soğukluğundan kaçınız; zîrâ asmaların bağına yaptığını yapar.<br>
'''2082.''' <br>
'''2079.''' Râvîler bunu zâhire götürmüşler, o sûret üzerine de kanâat etmişlerdir.<br>
'''2083.''' <br>
'''2080.''' O tâife candan bî-haber oldular; dağı görmüş, dağdaki ma'deni görmemiştir.<br>
'''2084.''' <br>
'''2081.''' O sonbahar Hakk'ın indinde nefis ve hevâdır; akıl ve can, ilkbaharın ve bakânın aynıdır.<br>
'''2085.''' <br>
'''2082.''' Muhakkak gizlide senin için bir akl-ı cüz'î vardır; cihânda bir aklı kâmil olanı ara!<br>
'''2086.''' <br>
'''2083.''' Senin cüz'ün, onun küllünden küllî olsun; akl-ı küll, nefis üzerinde bir zincir gibi olsun.<br>
'''2087.''' <br>
'''2084.''' Küllün cüz'ü, onun küllünden zâhir olur; aklın sarhoşluğu şarâbdan olduğu gibi.<br>
'''2088.''' <br>
'''2085.''' İmdi te'vîl ile bu olur ki, enfâs-ı pâk, bahâr ve yaprağın ve asmanın hayâtı gibidir.<br>
'''2089.''' <br>
'''2086.''' Evliyânın yumuşak ve sert sözlerinden tenini örtme; zîrâ dînin için zâhirdir.<br>
'''2090.''' <br>
'''2087.''' Sıcak söylesin, soğuk söylesin hoş tut! Tâ ki sıcaktan ve soğuktan ve cehennemden sıçrayasın.<br>
'''2091.''' <br>
'''2088.''' Onun soğuğu ve sıcağı diriliğin nev-bahârıdır; ve sıdk ve yakînin ve kulluğun mâyesidir.<br>
'''2092.''' <br>
'''2089.''' Zîrâ ki canların bostanı, ondan dirilmiştir; gönül denizi bu cevherlerden dolmuştur.<br>
'''2093.''' <br>
'''2090.''' Eğer gönül bağından bir hılâl eksik olursa, âkılin gönlünde binlerce gam olur.<br>
'''2094.''' <br>
<center><big>'''Hz. Mustafâ'ya (s.a.v.) Hz. Âişe'nin diğer suâli'''</center></big><br>
'''2095.''' <br>
'''2091.''' Sıddîka dedi ki: Ey vücûdun zübdesi, bugünkü yağmurun hikmeti ne idi?<br>
'''2096.''' <br>
'''2092.''' Bu, rahmet yağmurlarından mı idi, yâhud tehdîd ve Kibriyâ'nın adli için midir?<br>
'''2097.''' <br>
'''2093.''' Bu o bahâriyatın lutfundan mı idi; yâhud âfetler ile dolu olan bir hazândan mı idi?<br>
'''2098.''' <br>
'''2094.''' Buyurdu ki: Bu, musîbetden âdemin tab'ı üzerinde olan gamın teskîni içindir.<br>
'''2099.''' <br>
'''2095.''' Eğer âdem o ateş üzerinde kala idi, çok harâblık ve noksanlık vâki' olurdu.<br>
'''2100.''' <br>
'''2096.''' Bu cihân derhal vîrân olurdu; âdemlerden hırslar dışarı giderdi.<br>
'''2097.''' Ey can, bu âlemin direği gafletdir. Ayıklık bu cihân için âfetdir.<br>
'''2098.''' Ayıklık o cihandandır; ve o gâlib geldiği vakit bu cihân alçak olur.<br>
'''2099.''' Ayıklık güneş ve hırs buzdur. Ayıklık su, bu âlem kirdir.<br>
'''2100.''' O cihândan az tereşşuh erişir; tâ ki cihânda hırs ve hased kalkmıya.<br>