Yeni Ahit/Luka/7: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Iskenderbalas (Tartışma | katkılar)
metin eklendi
 
Iskenderbalas (Tartışma | katkılar)
Metin eklendi. Eklenen metin 1941 tarihinde yayımlanmış ve 2011 senesinde telif hakkı süresi sona ermiştir.
1. satır:
{{çalışma}}
{{eser1
| önceki = [[Yeni Ahit/Luka/6|Luka 6]]
Satır 34 ⟶ 33:
{{kısım||25}}Fakat ne görmeğe çıktınız? Yumuşak esvap giymiş bir adam mı? İşte, süslü giyinip zevk içinde yaşıyanlar kıral saraylarında bulunur.
{{kısım||26}}Fakat ne görmeğe çıktınız? Bir peygamber mi? Evet, size derim, ve bir peygamberden ziyadesini.
{{kısım||27}}"İşte, senin yüzünün önünde habercimi gönderiyorum, senin önünde yolunu hazırlıyacaktır," diye hakkında yazılmış olan budur.
{{kısım||27}}
{{kısım||28}}Size diyorum: Kadından doğanlar arasında Yahyadan büyüğü yoktur; fakat Allahın melekûtunda daha küçük olan ondan daha büyüktür.
{{kısım||28}}
{{kısım||29}}Yahyanın vaftizi ile vaftizlenmiş olan bütün halk ve vergi mültezimleri bunu işittikleri zaman, Allahı tasdik ettiler.
{{kısım||29}}
{{kısım||30}}Fakat onun tarafından vaftizlenmemiş olan Ferisiler ve fakihler kendileri için Allahın muradını reddettiler.
{{kısım||30}}
{{kısım||31}}İmdi bu neslin insanlarını neye benzeteyim? ve neye benzerler?
{{kısım||31}}
{{kısım||32}}Çarşı meydanında oturan çocuklara benzerler ki: Biz size kaval çaldık, siz oynamadınız; biz yas tuttuk, siz ağlamadınız, diye birbirine çağırırlar.
{{kısım||32}}
{{kısım||33}}Zira Vaftizci Yahya, ekmek yemiyerek ve şarap içmiyerek gelmiştir: Onda cin var, diyorsunuz.
{{kısım||33}}
{{kısım||34}}İnsanoğlu yiyerek ve içerek gelmiştir: İşte, obur ve ayyaş adam, mültezimlerin ve günahkârların dostu! diyorsunuz.
{{kısım||34}}
{{kısım||35}}Ve hikmet bütün kendi oğulları tarafından tasdik olundu.
{{kısım||36}}Ferisilerden biri İsanın kendisi ile yemek yemesini istedi. O da Ferisinin evine girdi, ve sofraya oturdu.
{{kısım||36}}
{{kısım||37}}Ve işte, şehirde bulunan bir kadın, bir günahkâr kadın, Ferisinin evinde sofrada olduğunu öğrenince, bir ak mermer kapta değerli yağ getirip
{{kısım||37}}
{{kısım||38}}onun ayaklarının yanında arkada durdu, ağlıyarak ayaklarını gözyaşları ile ıslatmağa başladı, ve başının saçları ile sildi, ayaklarını öptü, ve değerli yağ ile meshetti.
{{kısım||38}}
{{kısım||39}}İsayı evine çağırmış olan Ferisi bunu görünce, içinden dedi: Bu adam peygamber olsaydı, kendisine dokunan kimdir ve ne çeşit kadındır bilirdi, çünkü bu günahkâr bir kadındır.
{{kısım||39}}
{{kısım||40}}İsa da ona cevap verip dedi: Simun, sana bir söyliyeceğim var. Ve o: Söyle, Muallim, dedi.
{{kısım||40}}
{{kısım||41}}Bir alacaklının iki borçlusu vardı; biri beş yüz, öteki elli dinar borçlu idiler.
{{kısım||41}}
{{kısım||42}}Ödemek için bir şeyleri olmadığından, her ikisine de bağışladı. İmdi, bunlardan hangisi onu çok sevecektir?
{{kısım||42}}
{{kısım||43}}Simun cevap verdi: Sanırım ki, kendisine çok bağışlanan. İsa ona: Doğru hükmettin, dedi.
{{kısım||43}}
{{kısım||44}}Ve kadına dönerek Simuna dedi: Bu kadını görüyor musun? Senin evine girdim, ayaklarım için bana su vermedin; fakat o benim ayaklarımı gözyaşları ile ıslattı, saçları ile sildi.
{{kısım||44}}
{{kısım||45}}Sen bana bir öpüş vermedin; fakat o, geldiğinden beri ayaklarımı durmadan öptü.
{{kısım||45}}
{{kısım||46}}Saçlarımı zeytin yağı ile meshetmedin; fakat o, ayaklarımı değerli yağ ile meshetti.
{{kısım||46}}
{{kısım||47}}Bundan dolayı sana derim: Onun çok olan günahları bağışlandı; zira o çok sevdi. Fakat kendisine az bağışlanan az sever.
{{kısım||47}}
{{kısım||48}}Ve İsa kadına dedi: Günahların bağışlandı.
{{kısım||49}}Ve onunla beraber sofrada oturanlar: Bu kim ki, günahları da bağışlıyor? diye içlerinden söylenmeğe başladılar.
{{kısım||49}}
{{kısım||50}}İsa kadına: İmanın seni kurtardı, selâmetle git, dedi.
{{kısım||50}}