Yeni Ahit/Luka/4: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Iskenderbalas (Tartışma | katkılar)
metin eklendi
 
Iskenderbalas (Tartışma | katkılar)
Metin eklendi. Eklenen metin 1941 tarihinde yayımlanmış ve 2011 senesinde telif hakkı süresi sona ermiştir.
1. satır:
{{çalışma}}
{{eser1
| önceki = [[Yeni Ahit/Luka/3|Luka 3]]
Satır 28 ⟶ 27:
{{kısım||19}}Rabbin makbul yılını ilân etmeğe gönderdi."
{{kısım||20}}Kitabı kapadı, hizmetçiye geri verip oturdu; hep havradakilerin gözleri ona dikilmiş kalmıştı.
{{kısım||21}}Ve onlara söylemeğe başladı: Bugün işittiğiniz bu yazı yerine geldi.
{{kısım||21}}
{{kısım||22}}Hepsi ona şahit olurlar, ağzından çıkan lâtif sözlere şaşarlar, ve: Bu, Yusufun oğlu değil midir? derlerdi.
{{kısım||22}}
{{kısım||23}}Onlara dedi: Şüphesiz bana: Ey hekim, kendini iyi et, meselini söyliyeceksiniz; Kefernahumda vaki olduğunu işittiğimiz şeyleri burada, kendi memleketinde de yap, diyeceksiniz.
{{kısım||23}}
{{kısım||24}}Ve İsa dedi: Gerçek size derim: Hiç bir peygamber kendi memleketinde makbul değildir.
{{kısım||24}}
{{kısım||25}}Lâkin doğrusu size derim ki, İlyanın günlerinde İsrailde bir çok dul kadınlar vardı; gök üç yıl altı ay kapandığı, ve bütün memlekette büyük bir kıtlık olduğu vakit,
{{kısım||25}}
{{kısım||26}}İlya onlardan hiç birine gönderilmedi; yalnız Sayda diyarında Sareptaya, bir dul kadına gönderildi.
{{kısım||26}}
{{kısım||27}}Ve peygamber Elişanın zamanında İsrailde bir çok cüzamlı vardı; yalnız Suriyeli Naamandan başka bunlardan hiç biri pak olmadı.
{{kısım||27}}
{{kısım||28}}Havrada bu şeyleri işitince, hepsi öfke ile dolup ayaklandılar,
{{kısım||28}}
{{kısım||29}}onu şehirden dışarı çıkardılar, ve baş aşağı atmak için şehirlerinin üzerine kurulmuş olduğu tepenin kenarına götürdüler.
{{kısım||29}}
{{kısım||30}}Fakat İsa aralarından geçip gitti.
{{kısım||31}}Bir Galile şehri olan Kefernahuma indi. Sebt günü onlara öğretiyordu;
{{kısım||31}}
{{kısım||32}}onun öğretişine şaştılar; çünkü onun sözlerinde hâkimiyet vardı.
{{kısım||32}}
{{kısım||33}}Ve havrada bir adam vardı, ve kendisinde murdar bir cin ruhu vardı; ve o yüksek sesle bağırdı:
{{kısım||33}}
{{kısım||34}}Bırak! bizden sana ne, ey Nâsıralı İsa? Bizi helâk etmeğe mi geldin? Kimsin, seni bilirim, Allahın Mukaddesi!
{{kısım||34}}
{{kısım||35}}İsa onu azarlıyıp: Sus, ve ondan çık, dedi. Cin adamı ortada yere düşürüp zarar vermeden ondan çıktı.
{{kısım||35}}
{{kısım||36}}Herkese de hayret geldi: Bu nasıl sözdür ki, murdar ruhlara kudretle ve hâkimiyetle emrediyor, onlar da çıkıyorlar? diye birbirlerile konuştular.
{{kısım||36}}
{{kısım||37}}Havalide her yere onun hakkında rivayet yayıldı.
{{kısım||38}}İsa havradan çıktı, ve Simunun evine girdi. Simunun kaynanası şiddetli ısıtmaya tutulmuştu; ona kadın için yalvardılar.
{{kısım||38}}
{{kısım||39}}İsa onun başında durdu, ısıtmayı azarladı; ısıtma onu bıraktı, ve kadın hemen kalkarak onlara hizmet etti.
{{kısım||39}}
{{kısım||40}}Ve güneş batınca, türlü illetlere tutulmuş hastası olanlar onları kendisine getirdiler; İsa da ellerini her birinin üzerine koyup onları iyi etti.
{{kısım||40}}
{{kısım||41}}Bir çoklarından da cinler: Sen Allahın Oğlusun, diye bağırarak çıkarlardı. Onları azarlıyarak, söylemeğe bırakmazdı; çünkü kendisinin Mesih olduğunu biliyorlardı.
{{kısım||41}}
{{kısım||42}}Ve gündüz olunca, çıktı, bir ıssız yere gitti; halk onu arıyorlardı, ve onun yanına kadar geldiler, ve kendilerinden gitmesin diye onu alıkoymak istiyorlardı.
{{kısım||42}}
{{kısım||43}}Fakat İsa onlara dedi: Allahın melekûtunun müjdesini öteki şehirlere de vermeliyim; çünkü bunun için gönderildim.
{{kısım||43}}
{{kısım||44}}Ve Galile havralarında vâzediyordu.