Millî Birlik Komitesi Tutanakları/11 Temmuz 1960/Türkiye Cumhuriyeti Millî Birlik Komitesi Bakanlar Kurulunun programı: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Dr.Suskun (Tartışma | katkılar)
Çalışma var şablonu eklendi
Dr.Suskun (Tartışma | katkılar)
MBK Tutanakları
51. satır:
Millî Savunmamızın daha çok kuvvet kazanması ve gelişmesi için, Hükümetimiz en modern vasıtaları sağlamak ve insan gücünden ilmî olarak ve âzami şekilde faydalanmak kararındadır.
Bu konuda çalışmalara hızla devanı edilmekte olup, gerekli kanun teklifleri huzurunuza sunulacaktır. Subay, astsubay ve erlerimizin daha iyi bakılmaları ve yaşama seviyelerinin daha yüksek bir haile getirilmesi için önemle gayret sarf edilmektedir. Silâhlı kuvvetlerimizin geliştirilmesi için yapılan çalışmalarda müttefiklerimizin destek ve yardımlarını almaktayız. Bu yardımları gayet plânlı ve en iyi bir şekilde kullanmak, esas hedeflerimizden biridir.
 
}}
'''Dış Politikamız:'''
 
Dış politikada, İnkılâp Hükümetimizin, vazife başında bulunduğu müddetçe, takibedeceği siyasetin ana hatları, daha 27 Mayıs 1960 sabahının ilk saatlerinden itibaren Türkiye radyoları ile, memleket umumi efkârına ye bütün cihana ilân edilen prensiplere dayanmaktadır.
 
Dış siyaset alanındaki gayemiz, her şeyden önce Türk Milletine kargı gösterilen hürmet ve itimada uygun bir siyaset takibetmektir. Türkiye kimseye karşı düşmanlık hisleri beslemez. Uzatılan her dost eli sıkar. Kendisine karşı gösterilen hakiki ve samimî dostluğa, aynen mukabele eder.
 
İnsanlığın bugün karşılaştığı en önemli mesele, âdil, devamlı ve sağlam bir barışın kurulmasıdır. Böyle bir barışın kurulması ancak devletlerin bağımsızlıklarına saygı göstermek
ve milletlerin hürriyet ve istikrar içinde refah ve terâkki yolunda ilerlemelerine imkân vermek suretiyle kabildir.
 
Sağlam bir dünya barışının kurulmasına engel olan anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak ve bu barışı mümkün kılacak zemini hazırlamak maksadiyle sarf edilmekte olan gayretleri Türkiye büyük ve yakın ilgi ile takibetmektedir.
 
Bu gayretlerin başarı ile sonuçlanması için Hükümetimiz mevcut vecibeleri dairesinde, kendisine düşen vazifeyi yapmaktan hiçbir zaman geri kalmayacaktır.
 
Türkiye'nin bu gayelere erişmek için sarf ettiği gayretlerde dayanağı, Birleşmiş Milletler ile NATO ve CENTO ittifaklarıdır.
 
NATO, hür ve müstakil yaşamak ve insanlığın ve medeniyetin gerçek prensiplerini savunmak azminde bulunan Batı memleketlerinin Birleşmiş Milletler Anayasasına uygun olarak kurdukları bir savunma teşkilâtıdır. Eski ve kuvvetli bağlarla bağlı bulunduğumuz ve Atatürk inkılâpları neticesinde kendilerine daha da yaklaşmış olduğumuz bu dost ve müttefik memleketlerle- münasebetlerimizi her sahada eşitlik ve egemenlik esasları dairesinde yürütmek ve geliştirmek dış siyasetimizin başlıca prensiplerindendir.
 
NATO müttefiklerimizden bahsederken Amerika Birleşik Devletleri ile olan samimî ve ileri dostluk bağlarımıza işaret etmemek mümkün değildir. Başkan Eisenhower'in Türkiye Devlet ve Hükümet Başkanına gönderdiği mesajında belirtilen bu dostluğun karşılıklı gayretler sayesinde ve müşterek menfaatlerimiz istikametinde daha da inkişaf etmesi için elden
gelenin yapılacağı tabiîdir.
 
Türkiye, NATO'ya ve bu camiaya mensup memleketlere bağlı olduğu kadar CENTO'ya ve CENTO memleketlerine de bağlıdır. CENTO, yine Birleşmiş Milletler Anayasasına uygun olarak Ortadoğu'da barış, güvenlik ve ilerleI meyi sağlamak üzere meydana getirilen bir savunma teşkilâtıdır.
 
Dost ve müttefik Yunanistan ile olan münasebetlerimize de işaret etmek isteriz. Bu münasebetlerin Kıbrıs meselesinin hallinden sonra ananevi bağlarımıza ve müşterek menfaatlerimize uygun olarak geliştiğini memnuniyetle müşahede ve bu gelişmenin ileride daha da kuvvet bulmasını samimiyetle temenni etmekteyiz.
 
Kıbrıs'taki cemaatimizin haklarının ve menfaatlerinin korunmasına-ve Kıbrıslı soydaşlarımızın istikbalinin teminat altına alınmasına imkân verecek olan Zürih ve Londra Anlaşmalarının nihai tekemmül safhasına ulaşmaktayız.
 
Kıbrıslı soydaşlarımızın Kıbrıs Cumhuriyeti bünyesinde milletimizden ve Hükümetimizden daima görecekleri yakın alâka ve muhabbetle yürekleri ferah ve başları dik olarak şeref ve
vekarla vazifelerini yerine getireceklerine, mesuliyetlerini alacaklarına ve refah ve saadet içinde yükselip ilerliyeceklerine inanıyoruz.
 
Türkiye için büyük önem taşıyan Balkan bölgesinin mühim bir unsuru olan Yugoslavya ile mevcut münasebetlerimizi ahdî bağlarımız çerçevesinde müşterek menfaatlerimize uygun olarak geliştirmek temennisindeyiz.
 
Üyesi olduğumuz Avrupa Konseyini bilhassa zikretmek isteriz. Bilindiği gibi bu teşekkülün amacı, üyelerinin sosyal ve iktisadi gelişmelerine çalışmak suretiyle müştereken bağlı bulundukları ülkü ve prensipleri korumak ve aralarında bu yolda sıkı bir iş birliğini gerçekleştirmektir. Avrupa Konseyinin dayandığı ana prensip, her şahsın insan haklarından ve ana hürriyetlerinden faydalanmasını sağlamaktır.