2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 3- Şüpheli Levent Ersöz: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
şablon
Sabri76 (Tartışma | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
4. satır:
| başlık=[[Ergenekon iddianamesi]]<br>Şüpheli Levent Ersöz
| bölüm=
| yazar=
| notlar=
}}
17. satır:
Şüpheli Savcılık Beyanında:
 
Şüpheli Levent Ersöz’ün Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde özetle; Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçersinde üst düzey sorumlu olarak faaliyet göstermek ve yürütme organını devirmeye teşebbüs ve yürütme organına karşı isyana tahrik suçları, ayrıca sahte kimlik kullanmak ve sahte kimlik ile Türkiye'ye giriş yapmak hususları hatırlatılıp sorulduğunda; 2005 yılında Bilecik Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığından emekli olduğunu, 30 Haziran 2008 tarihinde kendi pasaportu ile İstanbul Atatürk Hava Limanından kendi pasaportu ile Moskova’ya gittiğini, Polus isimli Rus şirketinin ürettiği sismik detektörlerinin üretimi ile ilgili şirket tarafından davet edildiğini, şirketin üretimini inceleyip Türkiye’de pazarlamak için araştırma yaptığını, Moskova’da kaldığı süre içersindeiçerisinde Alfa, Beta ve Gama isimli birbirine bağlı otellerde kaldığını, daha sonra Ukrayna Kiev’e gittiğini, burada kendi imkânlarıyla bulduğu bir evi kiralayıp kaldığını, Türkiye’deki gelişmeleri takip ettiğini, sağlık problemlerinin çıkması üzerine Türkiye’ye dönmeye karar verdiğini, Türkiye’ye rahat girebilmek için İvan isimli yabancı şahıs adına düzenlenmiş sahte pasaport ile deniz yolundan 20.11.2008 günü Zonguldak’tan giriş yaptığını beyan etmiştir.
 
Üzerinde bulunan Mehmet Orhan G. adına düzenlenmiş sahte kimliğin Türkiye’ye geldiğinde eşi Muzaffer E. tarafından kendisine verildiğini, Türkiye’ye geldikten sonra tedavisi ile ilgilendiğini, sadece ailesi ile görüştüğünü, başka kimse ile görüşmediğini beyan etmiştir.
27. satır:
30.06.2008 tarihinde yurt dışına çıktığını, 20 veya 21.11.2008 tarihinde yurda döndüğünü, arandığını döndükten sonra öğrendiğini, yurtdışında iken ailesi ile ara sıra görüştüğünü, ancak arandığı ile ilgili bir şey söylemediklerini, yakalandığında üzerinde bulunan Mehmet Orhan G. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ailesinin verdiğini, kendisinin de kullanmaya başladığını, yurt dışına gitmeden bir operasyon yapılacağından haberinin olmadığını beyan etmiştir.
 
Örgüt içersinde olduğu iddia edilen kişilerden Cihangir Hasanoğlu ve Mustafa Koç’u tanıdığını, bu kişiler ile 2003 Ağustos ayından 2004 Ağustos ayına kadar emri altında çalıştıklarını, Sinan Aygün’ü Ankara’da görev yaptığı sırada görüştüğünü, kendisinin ve Mehmet Şener Eruygur’un ziyaretine geldiğini, Mustafa Balbay’ı gazeteci olması sebebiyle tanıdığını, bir iki defa ziyaretine geldiğini, “Cumhuriyet Gazetesinde genç subaylar rahatsız” diye haber çıktığını, Genel Komutanın takdiri üzerine kendisini çağırıp haber ile ilgili görüştüğünü, Ergün Poyraz’ı koruma meselesi ile ilgili tanıdığını, İstihbarat Daire Başkanı olmadan önce Ergün Poyraz’a koruma tahsis edildiğini, ayrıca emekli olduktan sonra bir kitabını getirdiğini, bir kez de karşılaştıklarını, Ergün Poyraz’ın resmi kayıtlı haber elemanı olduğundan haberi olmadığını, komutanlığı döneminde haber elemanı olarak para ödemediğini beyan etmiştir.
 
İsmail Yıldız’ı araştırma şirketi başkanı olarak bildiğini, İstihbarat Daire Başkanlığı döneminde iki kez kendisini ziyaretine geldiğini, emekli olduktan sonra bir kez üniversitedeki bir konudan dolayı görüştüğünü,
49. satır:
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Ö.’in günlüklerinden ve içeriğinden bir bilgisinin olmadığını,
 
İbrahim Çiftçi’nin öldürülmesi ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını, Ulusal Birlik Hareketi isimli bir oluşumla ilgisinin olmadığını, İstihbarat Daire Başkanı olarak ve diğer görevlerinde hukuka aykırı veri ve bilgi toplayıp saklamadığını, yaptığı tüm çalışmaları görevden ayrılırken bıraktığını,
 
Bülent Ersöz’ün abisi olduğunu, emlak komisyonculuğu yaptığını, Bülent Ersöz’e belge, bilgi ve doküman vermediğini, Bülent Ersöz’den ele geçirilen belge, doküman ve veriler ile hiçbir bağlantısının olmadığını beyan etmiştir.
62. satır:
-(18) sayfadan ibaret dokümanın, ilk iki sayfasında 24 Ocak 1996 tarihli Sabah gazetesi yazarları Sedat S. ve Mehmet Ali B.’ın ülkemize komşu ülkeler ile ilgili değerlendirmelerinin bulunduğu, 16 sayfanın ise ülkemizin politik ve askeri durumu ile ilgili yapılan bir röportaja ait doküman olduğu,
 
-(8) sayfa Gizli ibareli Ocak 1996 tarihli Bekir K. Kur.Kd.Alb. M.Strj..Md.V ibaresi ve imza bulunan dokümanın, ülkemize komşu bir ülkenin sosyal, siyasi, ekonomik ve askeri bilgilerin olduğu,
 
-(73) sayfa Gizli ibareli dokümanın 01-41’e kadar ülkemize komşu bir ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili bilgilerin olduğu, 42’den-52’ye kadar olan kısmın başında İsth. Bşk.lığı yazdığı, içeriğinde bahsedilen ülkenin PKK terör örgütüne desteğini sürdürdüğüne ilişkin dikkat çeken hususlar şeklinde başlayıp, PKK terör örgütü ile ilgili istihbari bilgilerin olduğu, 53’den-64’e kadar numaralandırılmış bölümün başında elle İsth Bşk.lığı yazdığı, İçeriğinde ise PKK Örgüt Evleri, Silah Depoları Ve Harekat Merkezleri İle İlgili Kroki ve Bilgilerin bulunduğu doküman olduğu, 65’den 73’e kadar numaralandırılmış bölümün başında elle Yzb. Erhan’dan alındı yazdığı, içeriğinde ise, sınırımızı aşan akarsular ile ilgili izlenecek politika ile ilgili görüş ve öneriler ile ilgili bilgilerin bulunduğu, 73 numara verilmiş sayfanın sonun da, Mehmet Ç. J.Kur.Kd.Bnb. Gn.Pl.P.ve Koor.Ş.Md. Tel:4560 yazdığı ve imza bulunan doküman olduğu,
 
—1 den 41 e kadar numaralandırılmış Jandarma Genel Komutanlığına hitaben Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği adına Genel Sekreter Orgeneral Nezihi Ç. tarafından imzalanmış, Gizli, Kişiye Özel ve Hizmete Özel ibarelerinin bulunduğu, 18 Mayıs 1992 tarihli “Milli Güvenlik Kurulu’nun 22 Mayıs 1992 tarihli toplantısında müzakere edilecek (Özel Milli Siyaset No.2-Suriye” ile ilgili bilgilerin bulunduğu doküman,
82. satır:
-(1) adet kahverengi renkli, ilk sayfasında Bülent Ersöz şeklinde başlayıp, 2006 BMV 7.30 dizel ibaresi ile biten telefon fihristin SŞ sayfasında “İbrahim Ç. 0252 … 75 04 Faks Şeref Bey Bodrum 0 252 363 .. 44 0 532 648 10 18” yazdığı, T sayfasında “Savcı Ertaç G. 0 212 267 .. 00” yazdığı,
 
-(1) sayfa 2 nci SF. Kıyıbaşının ele geçirilmesi safhası ile başlayıp K.lığı ile biten dokümanın içeriğinde, elle yazılmış askeri içerikli yazıların olduğu,
 
-(1) sayfa Gizlilik derecesi ile başlayıp yine Gizlilik derecesi ile biten dokümanın içeriğinde, “2 nolu harekât emri ile ilgili görev bölümünü gösterir çizelge olduğu,
112. satır:
-(1) adet Hareket Şb.Md. ile başlayıp, 37214.. ile biten not kağıdın içeriğinde “Harekat Şb.Md. Jandarma Bnb. Mehmet Özkan İst. Jandarma Bölge Alay Komutanı Baki Onurlubaş” yazan doküman,
 
-(1) sayfa Kızıltoprak Lions KulubüKulübü üye telefon zinciri isimli A4 kâğıdının içeriğinde, “İsim, İş ve Ev Teleonlarının Yazılı Olan” doküman,
 
-(1) adet Bayram ile başlayıp 60 küsur borcu var ile biten not kâğıdın içeriğinde, “Bayram 0 537 894 .. 1360 Küsür Borcu Var” yazan doküman,
574. satır:
Şüpheli Yüksel Dilsiz’in Bursa 5.Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda özetle; 2002 yılında Levent Ersöz ile Bursa Jandarma Bölge komutanlığında faaliyetlere başladığını, Nur cemaatinin yapılanmasını, nur cemaati ile irtibatı olan siyasi, bürokrat ve iş adamları hakkında cemaate üye olan subaylar, askeri personeller, emniyet personeli hakkında bilgi topladığını, bu çalışmalarda elde ettiği bilgileri İstihbarat Bölge Komutanlığındaki İsmail Albay’a teslim ettiğini, yanında görevli sivil rütbeli personel ile bu toplantılara katılarak gizli kameraya çektiğini, bu çekimler sayesinde toplantılara kimlerin katıldığını tespit ettiğini,
 
2002 yılında Bursa Bölge Komutanlığında görevli Uzman Adnan ve Mesut üsteğmen ile irtibat kurduğunu, yine astsubay Ceyhun Cevat K.’ın da olduğunu, bir süre sonra kendisini Bölge Komutanı Albay İsmail ile görüştürdüklerini, 10 günlük kısa bir çalışma sonrasında Levent Ersöz paşanın kendisiyle görüşmek istediğini, Levent Ersöz ile yaptığı görüşmede "Cemaat seni çok yıpratmış bunun öcünü alacağız" diyerek örgütün yapılanması konusunda araştırma yapmak için kendisine görev verdiğini, rüzgar001 isimli dosya hazırladıklarını, bu dosyanın cemaat yapılanması, siyasi bağlantıları, askeri bağlantı, emniyet bağlantıları ve öğrenci evlerini kapsayan bir çalışma olduğunu, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığına bağlı Çanakkale, Kütahya, Bilecik, Yalova ve Balıkesir illerini kapsadığını, hazırladıkları rüzgar0001 araştırma dosyasını elden almak üzere Şener Eruygur paşanın Bursa’ya geldiğini, Jandarma tarihinde ilk kez böyle bir çalışma olduğunu söyleyerek kendisini tebrik ettiğini, bir süre sonra Levent Ersöz’ün yapılan çalışmalardan dolayı istihbarat Daire Başkanlığına atandığını, kendisinin de Levent Ersöz’ün daveti üzerine Ankara’ya gittiğini, Levent Ersöz’ün kendisine “ben buraya seninle yapmış olduğumuz Rüzgar00l sayesinde geldim ve burada daha kapsamlı bir çalışma yapacağız" dediğini, Gürevcinlikteki İstihbarat Grup Komutanlığında kendisine oda tahsis edildiğini, Ankara’daki çalışmalarının tamamen siyasilere yönelik olduğunu, hatta 2006 yılı 23 Nisanında Hürriyet gazetesinde yayınlanan Mustafa S., Ali Yüksel K. ve soyadı ALTUN olan milletvekili ile ilgili görüntüleri kendilerinin çektiklerini, istihbarat da çalışan Başçavuş Bayram G. ile birlikte cemaatin içine sızdıklarını, Yüzbaşı Dursun Ö.’nın mecliste çalışan biri vasıtasıyla Başbakan ve bütün milletvekillerinin telefon numaralarını, adreslerini ve tüm bilgilerini topladıklarını, Ankara’da bir yıl faaliyette bulunduğunu, bu çalışmalar sonucunda Darbeye Doğru Gidildiğini anladığını, Levent Ersöz’ün Başbakan’a küfür ederek “İndireceğiz Bunları” diye söylediğini, Jandarma ile cemaat içindeki pisliklere karşı mücadele etmek için başladığını, ancak kullanıldığını ve devlete zarar geleceğini anladığını, İstihbaatİstihbarat Grup Komutanlığının yanında bulunan Teknik İstihbarat olarak adlandırılan bölümde eylemlere ilişkin faaliyetlerin planladığını, kendisinin görev aldığı bölümün İstihbarat çalışmalarına ilişkin olduğunu, hatta o dönemde Levent Ersöz’ün Genel Kurmay Başkanı ile arasının iyi olmadığını, Levent Ersöz’ün dönemin Genelkurmay Başkanı ile Dönemin Bakanları Vecdi Gönül, Abdulkadir Aksu Ve Hüseyin Çelik’in cep telefonlarının dinlenmesi için Urfa İl Jandarma Komutanlığı istihbaratına bizzat kendisini göndererek talimat verdiğini,
 
Anlatmış olduğu olayı emir eri olan Murat’ın kendisine sonradan anlattığını, faaliyetlerinin Levent Ersöz’ün İstihbarat Daire Başkanlığı görevinin sonuna kadar devam ettiğini, Levent Ersöz’ün Bilecik Tugay Komutanlığına atandıktan sonra iki kez davet etmesi üzerine yanına gidip görüştüğünü, Levent Ersöz’ün emekli olduktan sonra Ankara Atakulede emekli bir binbaşı ile iş yeri açtığını, bir sohbet sırasında doğan grubundan biri ile kendisini görüştüreceğini, bu faaliyetlerini “onlarla devam ettireceksin sana kitap yazdıracaklar” dediğini,
580. satır:
Levent Ersöz Bilecik’e atandıktan sonra istihbarattan ayrılmayı düşündüğünü, bu sırada 0 535 ..0 05 43 numaralı telefonunu Yusuf isimli bir şahsın arayarak “Doğu Perinçek’in kendisi ile görüşmek istediğini” söyleyerek Ulusal Kanala çağırdıklarını, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat B. ile görüştüğünü, kendisine “Jandarma ile yaptığı çalışmaları bildiğini” söylediğini, aynı dönemde Fetullah G.’in yanından ayrılan Nurettin V. ile çalışma başlattıklarını, cemaati karalama kampanyası başlatacaklarını, bu konuda kitap yazabileceğini, beraber çalışma yapabileceklerini söylediğini, daha sonra Ferit İlsever ve Doğu Perinçek’in odalarına götürüp ayrı ayrı görüştüklerini, Doğu Perinçek’ in kendisinden aynı konuda çalışma yapmasını istediğini, birkaç gün müsaade istediğini, Yusuf vasıtasıyla kendisini çağırdıklarını, direk Doğu Perinçek’ in yanına götürdüklerini, Doğu Perinçek’in “jandarmanın yapamayacağını biz yaparız, bize güven bizimle beraber çalış sırtın yere gelmez, allahın bir kuluda sana dokunamaz” dediğini, hatta yanında Süleyman Demirel ile görüşüp kendisine “Süleyman Demirel bile arkamızda” dediğini, kendisini birkaç kez çağırdıklarını, ancak gitmediğini beyan etmiştir.
 
Bilgi sahibi Murat KAYA’nın Bursa KOM Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde özetle; 2002 yılı Kasım ayı içresinde askerlik hizmeti için Aydın ilindeki Jandarma Er Eğitim Taburuna gittiğini, daha sonra Ankara Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına dağıtım olduğunu, Levent Ersöz İstihbarat Daire Başkanı olduktan sonra kendisinin emir eri olduğunu,
 
Levent Ersöz’ün yanında bulunduğu dönemde, Yüksel Dilsiz’i Levent Ersöz’ün yanında yüzbaşı olarak tanıdığını, Yüksel Dilsiz’in sık sık Levent Ersöz ile makamında görüştüğünü, aynı dönemde Cem U., sanatçı Çelik, Turkcell Genel Müdürü bayan, Uludağ üniversitesi rektörü Mustafa Y., Star gazetesi genel müdürünün Levent Ersöz’ün yanına gelip gittiklerini, Cem U.’ın görüşmeye her geldiğinde Levent Ersöz ile bir buçuk iki saat kadar kaldığını, Türkcell genel müdürü olarak tanıdığı bayanın 40-45 yaşlarında saçlarını sarıya boyayan bir kişi olduğunu, kendisinin Bursa’lı olması sebebiyle Yüksel Dilsiz ile aralarında bir samimiyet oluştuğunu,
617. satır:
Silahlı örgütünün ara yöneticisi olmak suçunu işlediğinden, eylemine uyan TCK’nun 314/1 Maddesi,
 
Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellmeye teşebbüs ettiğiniden, eylemine uyan TCK’nun 311/1 maddesi,
 
Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiğiniden, eylemine uyan TCK’nun 312/1,
 
Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik ettiğinden, eylemine uyan TCK.nun 313/1,
 
Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçundan eylemine uyan TCK.nun 135/2, 43,137/1-a,
 
Sahte evrak kullanmak suçundan eylemine uyan, TCK’nun 204/1,