Atatürk'ün Kastamonu Nutku: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
"meczuplar" değil, doğrusu "mensuplar" olmalıdır.
Felecita (Tartışma | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{eser1
{{düzenle}}
| önceki=
(30 Ağustos 1925)
| sonraki=
 
| başlık=Atatürk'ün Kastamonu Söylevi
| bölüm=
| yazar=Mustafa Kemal Atatürk
(| notlar=30 Ağustos 1925)
}}
Efendiler!
 
Satır 19 ⟶ 24:
Hakiki inkılapçılar onlardır ki, terakki ve teceddüt inkılabına sevk etmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki temayülü hakikiye nüfuz etmesini bilirler. Bu münasebetle şunu da beyan edeyimki, Türk Milletinin son senelerde gösterdiği harikaların, yaptığı siyasi ve ictimai inkılapların sahibi hakikisi bizzat kendisidir. Sizisiniz. Milletimizde bu istida-ı tekamül mevcut olmasaydı, bunu yaratmağa hiçbir kuvvet ve kudret kifayet edemezdi. Herhangi bir vaz’ı tekamülde bulunan bir kitlei beşeri, bulunduğu vaziyetten kaldırıp damdan düşer gibi filan mertebei tekamüle isal etmek ademi imkanı tabiisi muhtacı izah değildir.
 
… Efendiler ! yaptığımızYaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti Halkını tamamen asri ve bütün mana ve eşkali ile medeni bir heyeti ictimaiye haline irsal etmektir. İnkılaplarımızın umdei asliyesi budur… bu hakikatı kabul edemeyen zihniyetleri tarumar etmek zaruridir. Şimdiye kadar bu milletin dimağını paslandıran, uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Herhalde zihinlerde mevcut hurafeler kamilen tardolunacaktır. Onlar çıkarılmadıkça dimağa hakikat nurlarını infaz etmek imkansızdır. Türbelerden, yalancı evliyalardan, ölülerden istimdat etmek medeni bir heyeti ictimaiye için şindir.
… Mevcut tarikatların gayesi, kendilerine tabi olan kimseleri dünyevi ve manevi hayatta mazharı saadet kılmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin bütün şümuliyle medeniyetin muvahcehci şulebasında filen ve falan şeyhin irşadiyle saadeti maddiye ve maneviye arayacak kadar iptidai insanların Türkiye camiai medeniyesinde mevcudiyetini asla kabul etmiyorum.