Kur'an/Rahmân Suresi: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Enba24 (Tartışma | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
𐰇𐱅𐰚𐰤 (Tartışma | katkılar)
eksik
1. satır:
{{eksik}}{{Eser başlığı
|başlık = [[Kur'an]]
|yazar =
7. satır:
|sonraki = [[Kur'an/Vâkıa Suresi|Vâkıa Suresi]]
|kategoriler = Sureler
|vikisözlük = rahmanrahmân
|notlar = Toplam ayet sayısı, 78'dir. Mushaf sırası, 55'dir. Nüzul sırası, 97'dir.
}}
{{kısım||1}} Rahmân
{{kısım||2}} Öğretti Kur'anı
{{kısım||3}} Yarattı insanı
{{kısım||4}} Belletti ona o güzel beyânı
{{kısım||5}} Güneş ve Ay hisablı
{{kısım||6}} Çemen, ağaç secdedan
{{kısım||7}} Bak şu güzel semaya verdi ona irtifa' vazeyledip mizânı
{{kısım||8}} Ki taşmayın mizanda
{{kısım||9}} Ve doğru tutun adaletle tartıyı da aksatmayın mizanı
{{kısım||10}} Arza da bir tavazu' verdi berayı enam
{{kısım||11}} Onda bir meyva, ve ekmamiyle duran nahli benam
{{kısım||12}} Ve o çimli dâneler ve o hoşbu' reyhan
{{kısım||13}} {{kısım||16}} {{kısım||18}} {{kısım||21}} {{kısım||25}} {{kısım||28}} {{kısım||32}} {{kısım||34}} {{kısım||49}} {{kısım||65}} Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
{{kısım||14}} Fağfur gibi bir salsâlden insanı yarattı
{{kısım||15}} Bir maric ateşten de o cannı yarattı
{{kısım||17}} Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbi
{{kısım||19}} Salmış iki deryayı demâdem çatışırlar
{{kısım||20}} Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân
{{kısım||22}} Çıkar onlardan inci ile mercan
{{kısım||23}} Şimdi rabinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
{{kısım||24}} Hem onun denizde akıp giden o münşeâti alemnişan
{{kısım||26}} Üzerindeki her kes fanî
{{kısım||27}} Bakı o Rabbının yüzü o zülcelâli vel'ikram
{{kısım||29}} Ondan dilenir göklerde hem yerde olan «kulle yevmin huve fi şe'n»
{{kısım||30}} {{kısım||36}} {{kısım||38}} {{kısım||40}} {{kısım||42}} {{kısım||45}} {{kısım||51}} {{kısım||57}} {{kısım||67}} {{kısım||71}} {{kısım||75}} {{kısım||77}} Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
{{kısım||31}} Yarın size kalacağınız ey sekalân!
{{kısım||33}} Ey cinn-ü insin ma'şeri! Gücünüz yeterse geçin gidin aktarı Arz-u Semadan, geçemezsiniz olmazsa ferman
{{kısım||35}} Salınır üstünüze ateşten bir yalın, bir zehir duman, kurtulamazsınız deseniz de el'aman
{{kısım||37}} Gök bir yarılıp oluverdi mi bir gül, yağ gibi eriyen, kızaran yanan
{{kısım||39}} O gün sorulmaz cürmünden artık ne bir insan ne de bir cânn
{{kısım||41}} Tanınır da mücrimler simalarından tutulur perçemlerile ayaklarından
{{kısım||43}} İşte bu, mücrimlerin yalan dedikleri Cehennem
{{kısım||44}} Olacaklar bununla bir kızgın hamîmin arasında pûyan
{{kısım||46}} Rabbının makamından korkan kimseye iki Cennet raygân
{{kısım||47}} Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan?
{{kısım||48}} Var her birinde envaı bostan, envaı eğsan
{{kısım||50}} Onlarda iki kaynak olur revan
{{kısım||52}} Onlarda her meyvadan çifte çifte hân
{{kısım||53}} {{kısım||55}} {{kısım||59}} {{kısım||61}} {{kısım||63}} {{kısım||69}} {{kısım||73}} Şimdi rabbınızın hangi eltâfına dersiniz yalan?
{{kısım||54}} Dayanmışlar öyle mefruşata kim astarları istebraktan. Her iki Cennetin derimi de yakından
{{kısım||56}} O Cennetlerde öyle kasıratüttarf dilberler, ki dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cânn
{{kısım||58}} Sanırsın onları yâkut-ü mercan
{{kısım||60}} İhsânın cezâsı elbette ihsân
{{kısım||62}} Ötelerinden de diğer Cennetan
{{kısım||64}} Yağız yeşil ne dilsıtan
{{kısım||66}} Bunlar da püsküren çifte şadravan
{{kısım||68}} Bunlarda bir meyve, bir başka hurma, bir başka rumman
{{kısım||70}} İçlerinde dilber, hayırlı hûbân
{{kısım||72}} Cibinliklerde mestur, mahsus hûriyan
{{kısım||74}} Dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cann
{{kısım||76}} Kurulmuşlar yeşil refref ve güzel abkarîler üzere şadan
{{kısım||78}} Yüce çok yüce rabbının adı onun o celâl, onun o ikram