743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Aybeg (Tartışma | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Aybeg (Tartışma | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA)
 
<nowiki/>**22/11/2001 kabul tarihli, 08/12/2001 tarih ve 24607 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4721 sayılı "Türk Medeni Kanunu"nun 1028. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.**
 
Kanun Numarası: 743
2.513. satır:
829 - İpotekli borç senedi veya irat senedi tesis olundukta tediyatı icra ve ahz, tebligatı kabul, teminatın tenkisine muvafakat ve umumiyetle alacaklının ve borçlunun ve malikinin hukukunu tam bir ihtimam ve bir bitaraflık ile muhafaza mükellefiyetlerini haiz olmak üzere bir vekil tayin olunabilir.Vekilin ismi tapu siciline ve rehin senedine kaydolunur. Vekalet, hitam bulduğu takdirde eğer alakadarlar ittifak edemezlerse hakim icap eden tedbirleri ittihaz eyler.
5 - TEDİYE MAHALLİ :
830 - Rehin senedi hilafını tayin etmediği takdirde senet, hamile muharrer olsa dahi borçlu bütün tediyatını alacaklının ikametgahında yapmağa mecburdur. Alacaklının ikametgahı malum olmaz yahut borçlunun zararına olarak tebdil edilirse borçlu tediyatını kendi yahut alacaklının evvelki ikametgahındaki tapu dairesine yatırmak suretiyle borcundan kurtulabilir. Senedin faiz kuponları varsa, faiz tediyatı, kuponu ibraz edene yapılır.
6 - ALACAĞIN TEMLİKİNDEN SONRA TEDİYE:
831 - Alacağın temliki halinde borçlu kendisine bu temlik hakkında bir ihbar vaki olmadıkça senet hamile muharrer olsa dahi kuponsuz olan faiz ve senevi taksitlerini evvelki alacaklıya tediye edebilir.Bununla beraber resülmalin tamamı veya bir kısmı her halde ancak tediye zamanında alacaklı olduğu tahakkuk eden kimseye ödenmiş ise muteber olur.
II. ALACAĞIN SUKUTU:
 
1 - ALACAKLININ MEVCUT OLMAMASI HALİNDE :
832 - Alacaklı mevcut olmadığı yahut olup ta rehinden feragat ettiği takdirde borçlu tapu sicilindeki kaydı terkin veya ipka ettirmekte muhtardır.Borçlu, senedi yeniden tedavül ettirebilir.
2 - TERKİN:
833 - ipotekli borç senedi ile irat senedinin kaydı bilmuvafaka senet iptal edilmeden veya hakim tarafından hükümsüzlüğüne karar verilmeden evvel tapu sicilinden terkin olunamaz.
III. ALACAKLININ HAKLARI:
 
I - HÜSNÜ NİYETİN HİMAYESİ:
 
A SİCİL HAKKINDA:
834 - Tapu sicilinin ipotekli borç veya irat senedine taalluk eden münderecatına hüsnü niyetle istinat etmiş olan her şahıs hakkında, sicil metni muteberdir.
B SENET HAKKINDA:
835 - Usulüne muvafık surette tanzim edilen ipotekli borç senedi ve irat senedi münderecatına hüsnü niyetle istinat etmiş olan her şahıs hakkında, bu senetlerin metni muteberdir.
C SENEDİN TESCİL İLE MÜNASEBETİ:
836 - Metinleri sicil kaydına mutabık olmayan veya sicil kaydı bulunmayan ipotekli borç senedi ile irat senetleri hakkında, tapu sicil kaydına itibar olunur. Bu senetleri hüsnü niyetle iktisap etmiş olan kimse tapu sicili hakkında muayyen hükümler dairesinde düçar olduğu zararın tazminini isteyebilir.
2 - ALACAKLININ HAKLARINI KULLANMASI:
837 - Bir ipotekli borç senedinin veya irat senedinin ihtiva ettiği alacak gerek hamile gerek nama muharrer olsun senet ile birlikte olmaksızın temlik ve terhin edilemez ve o alacakta diğer her hangi bir surette tasarruf olunamaz.Senedin hükümsüzlüğüne karar verildiği veya senet henüz tanzim olunmadığı hallerde alacağı iddia etmek hakkı, mahfuzdur.
3 - TEMLİK:
838 - İpotekli borç senedinin veya irat senedinin ihtiva ettiği alacağın temliki için senedin teslimi şarttır. Senet, nama muharrer ise temlik keyfiyetinin senede işaret edilmesi ve iktisap edenin isminin yazılması da lazımdır.
IV. İPTAL KARARI :
 
1 - ZİYA HALİNDE :
839 - Bir senet veya faiz kuponu zayi olmuş yahut borcu iskat niyeti ile olmaksızın imha edilmiş ise alacaklı, senedin hükümsüzlüğüne karar verilerek bedelinin ödenmesini yahut borç henüz muacceliyet kesbetmemiş ise yeni bir senet veya kupon itasını, hakimden istiyebilir.Senedin hükümsüzlüğüne, hamile muharrer senetler için muayyen usule tevfikan, karar verilir. İtiraz müddeti bir senedir. Borçlu dahi bedeli ödenildiği halde ibraz edilemiyen senedin hükümsüzlüğüne karar verilmesini aynı veçhile talebetmek hakkını haizdir.
2 - ALACAKLININ İLAN İLE DAVET EDİLMESİ:
840 - İpotekli borç senedi ile alacaklı olan kimse on seneden beri meydanda olmaz ve bu müddet zarfında hiç bir faiz talep edilmemiş bulunursa takyit edilen gayri menkul maliki, gaiplik kararına dair hükümlere tevfikan, alacaklıyı ilan tarikiyle yapılacak bir tebliğ ile davet etmesini, hakimden istiyebilir. Alacaklı kendisini bildirmez ve yapılan tahkikattan ağlep bir ihtimale göre alacağın kalmadığı anlaşılır ise hakim senedin hükümsüzlüğüne ve tapu sicilindeki derecenin boş bırakılmasına karar verir.
V. BORÇLUNUN DEFİLERİ:
841 - Borçlu, ancak tescilden veya senetten mütevellit olan defilerle mutalebede bulunan alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu defileri dermeyan edebilir.
VI. TEDİYE:
842 - Alacaklı borcun, tamamen tediyesi halinde borçlunun talebi üzerine senedi iptal edilmemiş olarak kendisine teslime mecburdur.
VII. HUKUKİ MÜNASEBETTE DEĞİŞİKLİK:
843 - Borca karşı alelhesap tediyatta bulunulması, yahut borcun tahfifi, yahut gayri menkul üzerindeki takyidin fekki gibi bir suretle tadilat icra edildiği takdirde borçlu bu tadilatı tapu siciline kaydettirmek hakkını haizdir. Tapu memuru, bu tadilatı senede işaret etmeğe mecburdur. Bu tescil yapılmadığı halde; senevi taksit şeklinde vaki olan tediyeler müstesna olmak üzere vuku bulan tadilat, senedi hüsnü niyetle iktisap etmiş olan kimseye karşı dermeyan olunamaz.
DÖRDÜNCÜ FASIL : GAYRİMENKUL KARŞILIK GÖSTERİLEREK SENET İHRACI
 
(A GAYRİMENKUL KARŞILIKLI SENEDAT:
844 - Nama veya hamile muharrer olan tahviller, aşağıdaki şekillerde bir gayrimenkul rehni ile temin edilebilir.1 - istikrazın tamamı için bir ipotek veya ipotekli borç senedi tesis ve borçlu ile alacaklıların cümlesini birden temsil edecek bir mümessil tayini;2 - İhracı deruhte eden müessese lehine istikrazın mecmuu için bir gayri menkul rehini tesis ve böyle bir rehin ile temin edilmiş olan alacağın tahvilat sahipleri lehine takyidi.
(B TERTİP HALİNDE ÇIKARILAN İPOTEKLİ BORÇ SENETLERİ VE İRAT SENETLERİ:
 
I. UMUMİ HÜKÜMLER:
845 - Tertip halinde ihraç olunan ipotekli borç senetleri ile irat senetleri aşağıdaki maddelerin hükümleri mahfuz kalmak üzere bu senetler hakkındaki umumi kaidelere tabidir.
II. SENETLERİN MAHİYETİ:
846 - Bu fasılda bahsolunan senetler on lira veya onun her hangi bir adetle madrubu kadar lira için tanzim edilir. Bunlarda birer sıra numarası bulunur ve hepsi aynı ibare ile yazılır. Gayri menkulün maliki, senetleri kendi çıkarmıyorsa bu işi üzerine alan müessese alacaklılarla borçlunun mümessili olmak üzere tayin ve tasrih olunur.
III. İTFA:
847 - Borçlu muayyen vadelerde faizden başka tertibin itfası için resülmalden bir kısmının dahi tediyesini taahhüt edebilir. Senelik itfa, muayyen bir miktar senedin bedelinin tediyesini tazammun etmek lazımdır.
IV. TESCİL:
848 - Senetler, kaç adet olduğu zikredilerek tapuca tescil olunur. İstikrazın mecmuu için bir tescil muamelesi yapılır. Senedin miktarı az ise ayrı ayrı tescil olunabilir.
V. SENETLERİN HÜKÜMLERİ:
 
1 - MUTAVASSIT MÜESSESE :
849 - Senetleri çıkaran müessese alacaklıların ve borçlunun müşterek mümessilleri olsa da ihraç sırasında kendisine böyle bir selahiyet verilmiş olmadıkça borçlunun taahhütlerini ifa edemez.
2 - TEDİYE:
 
A İTFA PLANI:
850 - Senetlerin bedelleri; ihraç sırasında kararlaştırılmış veya verilen salahiyet dairesinde mutavassıt müessese tarafından tanzim edilmiş olan itfa planına tevfikan, ödenir. Ödenen senet iptal edilir. Hilafına mukavele yok ise gayri menkulün karşılık tutulduğu tahvillerin hepsi buna müteferri borçlar itfa edilip bütün kuponlarla birlikte iptal edilmedikçe yahut kalan kuponların bedelleri yatırılmadıkça tapu sicilindeki kayıt terkin edilemez.
B MURAKABE :
851 - Gayri menkulün maliki yahut ihraç işini üzerine alan müessese mukarrer itfa planına tevfikan kur’a usulünü tatbik ve ödenen senetleri iptal etmekle mükelleftir.Bu muameleler, irat senetlerine taallük ettiği takdirde Hükümetçe murakabe edilir.
C TEDİYATIN TAHSİSİ LAZIM GELEN CİHET :
852 - Bütün tediyat, vukularını takibeden kur’a zamanındaki borcun itfasına tahsis olunur.
YİRMİ ÜÇÜNCÜ BAP : MENKUL REHİNİ
 
BİRİNCİ FASIL : TESLİMİ MEŞRUT ŞEKİLDE REHİN VE HAPİS HAKKI
 
(A TESLİMİ MEŞRUT REHİN :
 
I. REHNİN AKDİ :
 
1- ALACAKLININ ZİLYEDLİĞİ :
853 - Kanunen muayyen istisnalar haricinde bir menkul, ancak teslimi meşrut şekilde rehin edilebilir. Bir menkulü hüsnü niyetle rehin olarak kabul eden kimse o menkul üzerinde rahinin tasarruf hakkı bulunmasa da rehin hakkını iktisap eder. Şu kadar ki üçüncü şahısların mukaddem zilyetlikten mütevellit hakları mahfuzdur. Rahin, merhunu fiilen ve hasren kendi yedinde bulundurdukça; mürtehin için rehin hakkı sabit olmaz.
2 - HAYVAN REHNİ:
854 - Merkezlerinin bulunduğu mahallin hükümeti mülkiyesi tarafından bu gibi muamelatta bulunmak hakkını istihsal etmiş olan itibar müesseseleri ile kooperatif şirketleri, alacaklarını temin etmek için umumi bir secilde kayit ve icra memuruna ihbar suretiyle hayvan üzerine kabzeylemeksizin rehin tesis edebilirler.
3 - MERHUN ÜZERİNDE MÜAHHAR REHİN TESİSİ:
855 - Merhunun maliki, merhun üzerinde müahhar bir rehin tesis edebilir. Bunun için rehini kabzetmiş olan alacaklıya ihbarname göndermesi ve bu ihbarnamede; alacağı tesviye edilince, merhunu diğer alacaklıya teslim etmesi lüzumunu beyan eylemesi muktazidir.
4 - MÜRTEHİNİN MERHUNU REHİN ETMESİ:
856 - Mürtehin, rahinin rızası olmadıkça merhunu başkasına rehin edemez.
II. SUKUT:
 
1 - ZİLYEDLİĞİN ZAYİ EDİLMESİ:
857 - Mürtehin, merhun üzerindeki zilyedliğini ve merhuna vaziyet eden üçüncü şahıslardan mutalebe salahiyetini zayi edince, rehni sakıt olur. Rahin mürtehinin rızasiyle merhun üzerinde fiilen yedini idame ettikçe rehnin hükümleri muallak kalır.
2 - REHNİN İADESİ:
858 - Mürtehinin, merhun üzerindeki hakları tediye ile ve başka bir sebeple sakıt olunca; merhunu, hak sahibine iade etmesi lazımdır. Mürtehin, alacağını tamamen istifa etmedikçe merhunu veya bir kısmını iada etmekle mükellef tutulamaz.
3 - MÜRTEHİNİN MESULİYETİ :
859 - Mürtehin, merhunun telef ve zıyaından ve kıymetine noksan gelmesinden mesuldür. Meğer ki bu halin kendi kusuru olmaksızın vukua geldiğini ispat etsin. Mürtehin merhunu hotbehot satar yahut rehnederse bu yüzden vukua gelen bütün zararı zamin olur.
III. REHNİN HÜKÜMLERİ:
 
1 - MÜRTEHİNİN HAKLARI:
860 - Alakası kesilmemiş olan mürtehin alacağını merhunun nakde tahvilinden hasıl olan meblağdan istifa etmek hakkına maliktir. Rehin, alacaklıya resülmal ve mukavele edilen faizle takibat ve muhakeme masraflarını ve geçmiş gün faizlerini temin eder.
2 - REHNİN ŞÜMULÜ:
861 - Rehin, merhunun hem aslını hem teferruatını takyit eder. Hilafına mukavele olmadıkça, merhunun tabii semereleri o merhunun mütemmim cüzleri olmak halinden çıkınca mürtehinin bunları malike iade etmesi lazımdır. Rehin, merhunun satıldığı zamanda mütemmim cüzlerini teşkil eden semereleri de şamil olur.
3 - MÜRTEHİNİN SIRASI :
862 - Menkul, birden ziyade kimselere rehin edilmiş ise bunlar, alacaklarını rehin tarihi sırasiyle istifa ederler.
4 - MÜRTEHİNİN MERHUNA MALİK OLAMAMASI :
863 - Borcun vadesinde ödenmemesi takdirinde mürtehinin merhuna malik olmasını tazammun eden her şart, batıldır.
(B HAPİS HAKKI :
 
1. ŞARTLARI :
864 - Borçlunun rızasiyle menkul eşyasına yahut kıymetli evrakına zilyed olan alacaklı, muaccel ve bu eşya ve evrakla tabii bir irtibatı bulunan alacağını istifa edinceye kadar; bunları, yedinde hapsetmek hakkını haizdir.Bu irtibat, tacirler hakkında zilyedlik ve alacağın beyinlerindeki ticari münasebetlerinden tevellüt etmiş olması halinde mevcut addolunur. Hapis hakkı, alacaklı tarafından hüsnü niyetle kabzedilmiş olmak şartiyle borçlunun malik olmadığı eşyayı da şamil olur. Bununla beraber üçüncü şahısların evvelki zilyedliklerinden mütevellit hakları mahfuzdur.
II. İSTİSNALAR:
865 - Mahiyetleri itibariyle nakde tahvili kabil olmayan şeyler üzerinde hapis hakkı, kullanılamaz. Gerek alacaklının iltizam ettiği bir borç ile gerek teslim zamanında veya daha evvel borçlunun verdiği talimat ile gerek ammenin intizamı ile telifi kabil değil ise hapis hakkı vücut bulmaz.
III. BORCUNU ÖDEMEKTEN ACİZ HALİNDE :
866 - Borçlu; borcunu ödemekten aciz olduğu halde alacaklı henüz alacağı muaccel olmasa bile onun temini için hapis hakkını kullanabilir. Borcunu ödemekten aciz keyfiyeti eşyanın tesliminden sonra tahakkuk eder veya alacaklının ıttılaına vasıl olursa alacaklı o eşyanın muayyen bir surette kullanılmasına dair önceden bir borç iltizam etmiş veya borçlunun bu bapta verilmiş bir talimatı bulunmuş olsa bile hapis hakkını kullanabilir.
IV. HÜKÜMLERİ :
867 - Alacağı tediye edilmeyen veya kafi teminat istihsal etmeyen alacaklı, borçluya evvelce ihbar ettikten sonra teslimi meşrut rehin hükümlerinde olduğu gibi hapsettiği şeyin nakde tahvilini talep edebilir.Hapsolunan şeyler, nama muharrer senedattan ibaret olursa icra dairesi veya iflas masası memurları nakde tahvil için lüzumu olan muameleleri borçlu makamına kaim olarak ifa ederler.
İKİNCİ FASIL : ALACAK ÜZERİNDE REHİN HAKKI VE DİĞER HAKLAR
 
(A UMUMİ HÜKÜMLER :
868 - Alacaklar ve sair temliki kabil olan haklar üzerinde rehin tesis edilebilir. Hilafına hüküm olmadıkça, bunlar hakkında teslimi meşrut rehin hükümleri cari olur.
(B REHİNİN TESİSİ :
 
I. SENETLİ SENETSİZ ALACAKLAR ÜZERİNDE:
869 - Bir senet ile tesbit edilmiş olmayan yahut senede raptedilen alacakların rehin edilmesi tahriren olur ve senede raptedilenlerde, senedin teslimi de şarttır.Rahin ve mürtehin, rehni üçüncü şahıs olan borçluya ihbar edebilirler. Diğer hakların rehin edilmesi bunların devri için muayyen şekillere riayet edilmek şartiyle tahriren, olur.
II. KIYMETLİ EVRAK ÜZERİNDE :
870 - Hamile muharrer senetler sadece mürtehine teslim edilmek suretiyle rehnedilir. Diğer kıymetli evrakın rehnedilmesi bunlar emre muharrer ise cirosu yapılarak ve nama muharrer ise devri icra edilerek senedin mürtehine teslimi ile olur.
III. EMTİAYI TEMSİL EDEN EVRAK İLE VARANT:
871 - Emtia temsil eden evrakın, teslimi meşrut şekilde rehin edilmesi; o eşya üzerinde rehin hakkını hasıl eder. Emtia temsil eden senetten müstakil olarak hususi bir rehin senedi (varant) tanzim edildiği halde asıl senet üzerinde temin edilen meblağ ile vade işaret edilmek şartiyle varantın rehin edilmesi emtianın teslimi meşrut şekilde, rehne muadil olur.
IV. MERHUN ALACAĞIN YENİDEN REHİN EDİLMESİ:
872 - Merhun bir alacak üzerinde müahhar bir rehin tesisi, ancak merhun alacak sahibinin yahut yeni mürtehinin keyfiyeti birinci mürtehine tahriren bildirmesi ile muteber olur.
(C HÜKÜMLERİ:
 
I. ALACAKLININ HAKKININ ŞÜMULÜ :
873 - Faiz getiren yahut temettü hissesi gibi muayyen zamanlarda gelir hasıl eden alacaklar üzerindeki rehin, hilafına mukavele olmadıkça vadeleri evvelce hulül etmiş olanlara sari olmayıp ondan sonra verilecek şeylere şamil olur. Alacağın bu teferruatı ayrı senetlere merbut ise, hilafına mukavele olmadıkça ve kanuna muvafık surette ayrıca rehin edilmedikçe; asıl rehinde dahil olmazlar.
II. MERHUN HİSSE SENETLERİNİN TEMSİLİ:
874 - Bir şirketin merhun hisse senetlerini şirketin heyeti umumiyesinde mürtehin temsil etmeyip, o senedin sahibi temsil eder.
III. İDARE VE TEDİYE:
875 - İyi bir idarenin iktiza ettiği tedbirlerden olduğu halde rehin edilmiş alacağın sahibi bu alacağı mutalebe edebildiği gibi tahsil de edebilir ve mürtehin olan alacaklı tarafından bu tedbirleri yapmağa icbar dahi edilebilir. Rehinden haberdar edilen borçlu, borcunu alacaklısiyle mürtehinden hiç birine diğerinin rızası olmaksızın ödeyemez. İttifak edemedikleri halde borcunu resmi bir mevkie yatırmağa mecburdur.
ÜÇÜNCÜ FASIL : REHİN MUKABİLİNDE İKRAZ İLE MEŞGUL OLANLAR
 
(A REHİN MUKABİLİ İKRAZ MÜESSESELERİ:
 
I. İZİN:
876 - Hiç bir kimse, Hükümetin izni olmadıkça rehin mukabilinde ödünç para vermek sanatını icra edemez.
II. MÜDDET:
877 - İzin, hususi müesseselere ancak mahdut bir zaman için verilir. Müddet bitince yenilenmesi caizdir. Rehin mukabilinde ödünç para vermek sanatını yapanlar, kanuni vazifelerini gözetmiyorlarsa kendilerine verilen izin geri alınabilir.
(B REHİN MUKABİLİ İKRAZ :
 
I. TESİS:
878 - Merhunu bir makbuz mukabilinde teslim etmekle rehin hakkı vücut bulur.
II. HÜKMÜ:
 
1 - MERHUNUN SATILMASI:
879 - Ödünç para, vadesinde ödenmezse mukriz borcunu ödemesini evvelce resmen ihtar ettikten sonra, merhunu icra dairesi vasıtasiyle sattırır. Borçlu mukrize karşı şahsen mesul olmaz.
2 - ARTIK PARA ÜZERİNDEKİ HAK:
880 - Satış bedelinin borçtan artık kalanı borç alana aittir. Borçlu müteaddit mukaveleli borçlar altında ise artık kalanın hesabında bu borçlar cemedilebilir.Borç alanın artık para üzerindeki hakkı, beş sene geçmekle sakıt olur.
III. BORCUN ÖDENMESİ:
 
1 - MERHUNU KURTARMAK HAKKI:
881 - Merhun satılıncaya kadar makbuz geri verilerek, rehinden kurtarılabilir. Eğer makbuz ibraz edilemezse borç muaccel olduğu takdirde hakkını ispat eden kimse yine rehni kurtarabilir.Mukriz, merhunun iadesi için makbuzun geri verilmesini şart etmiş olsa bile borç muacceliyet kesbettiği tarihten itibaren altı ay geçmiş ise müstakrız merhunu kurtarmak hakkını kullanabilir.
2 - MUKRİZİN HAKLARI:
882 - Merhun, hangi ay içinde kurtarılırsa mukrizin o aya ait faizin tamamını istemeğe hakkı vardır. Mukriz, makbuzu kim geri verirse merhunu ona iade etmek hakkını sureti mahsusada muhafaza etmiş ise; o makbuzu hamilinin buna hakkı olmayarak eline geçirdiğini bilmedikçe yahut bilmesi lazım gelmedikçe, bu hakkını kullanabilir.
(C BEY’İBİLVEFA MUAMELESİ İLE MEŞGUL OLANLAR:
883 - Bey’ibilvefa muamelesini sanat ittihaz edenler, rehin mukabili ödünç para verenler hükmündedir.
DÖRDÜNCÜ FASIL : REHİNLİ TAHVİLAT
 
(A REHİNLİ TAHVİLATIN MAHİYETİ :
884 - Gayrimenkul üzerine ikraz muamelesi yapan müesseselerden Hükümetçe tayin edilenler; hususi bir rehin akdi ve teslim mükellefiyeti olmasa bile malik oldukları gayrimenkul rehin senetleriyle muamelatı cariyelerinden mütehassıl matlubat teminat teşkil etmek üzere; rehinli tahvilat ihraç edebilirler.
(B ŞEKİL :
885 - Alacaklılar rehinli tahvilatın tediyesini mutalebe edemezler. Tahvilat ya hamile veya nama muharrer olur ve hamile muharrer kuponları bulunur.
(C REHİNLİ TAHVİLAT İÇİN MÜSAADE :
886 - Rehinli tahvilat ihraç etmek isteyen müesseseler Hükümetten izin almağa mecburdurlar.Tahvilatın ne gibi şerait altında ihraç olunabileceği ve ihraç müesseselerinin tafsilatına ait hükümler kanunu mahsus ile tayin olunur.
ÜÇÜNCÜ KISIM : ZİLYEDLİK VE TAPU SİCİLİ
 
YİRMİ DÖRDÜNCÜ BAP : ZİLYEDLİK
 
(A TARİF VE ŞEKLİ :
 
I. TARİF:
887 - Bir şey üzerinde fiilen tasarruf sahibi olan kimse o şeyin zilyedidir. İrtifak hakkı ile gayrimenkul mükellefiyetinden mütevellit haklarda zilyedlik, bu hakların bilfiil kullanılmasından ibarettir.
II. ASLİ VE FER’İ ZİLYEDLİK :
888 - Zilyed, bir irtifak yahut irtihan hakkı yahut şahsi bir hak teffiz etmek için bir şeyi başkasına teslim ettiği takdirde bunların ikisi de zilyedliğe malik olur.Bir şeyde malik sıfatı ile zilyed olanlar şeyin aslen zilyedleri ve diğerleri fer’an zilyedleridir.
III. MUVAKKAT İNKITA:
889 - Zilyedliğin kullanılması muvakkat bazı hallerden dolayı mümteni yahut münkati olursa, zilyedlik izaa edilmiş olmaz.
(B ZİLYEDLİĞİN NAKLİ :
 
I. HAZIR OLAN KİMSELER ARASINDA :
890 - Zilyedlik, şeyin aynını veya onu iktisap edenin yedi iktidarına geçirecek vesaiti teslim ile intikal eder. Bir şeyi evvelki zilyedin rızasiyle iktisap edenin iktidarı dairesine geçmekle, zilyedliğin nakli, tamam olur.
II. GAİPLER ARASINDA :
891 - Gaipler arasında zilyedliğin nakli, bir şeyin iktisap edene veya mümessiline teslimi ile tamam olur.
III. ZİLYEDLİĞİN TESLİMSİZ İKTİSABI :
892 - Bir üçüncü şahıs veya temlik eden hususi bir sebebe binaen zilyed olmakta devam ederse zilyedlik teslim olmaksızın iktisap olunabilir.Zilyed olmakta devam eden üçüncü şahıs, temlik eden kimse tarafından haberdar edilmedikçe zilyedliğin intikali ona karşı hüküm ifade etmez.Üçüncü şahıs, temlik edene karşı ne gibi sebeplerden dolayı teslimden imtina edebiliyorsa aynı sebeplerden dolayı iktisap edene karşı da teslimden imtina edebilir.
IV. EMTİAYI TEMSİL EDEN SENETLER :
893 - Bir antrepoya yahut bir nakliyeciye tevdi edilmiş olan emtiayı temsil eden kıymetli evrakın teslimi, o emtianın teslimi demektir. Bununla beraber kıymetli evrakı hüsnü niyetle iktisap eden kimse ile emtiayı hüsnü niyetle iktisap eden kimse arasında bir ihtilaf zuhur ettiği takdirde emtia iktisap eden kimse tercih olunur.
(C ZİLYEDLİĞİN ŞÜMULÜ:
 
I. ZİLYEDLİĞİN HİMAYESİ:
 
1 - MÜDAFAA HAKKI:
894 - Zilyed, bütün gasp ve tecavüz fiillerini kuvvet kullanarak defetmek hakkını haizdir.Şiddetle veya hafiyen kendisinden alınan o şeyi, gayrimenkul ise gasıbı kovarak ve menkul ise cürmü meşhut halinde tutulan veya kaçarken yakalananın tamamiyle elinden alarak istirdat edebilir.Zilyed, halin haklı göstermediği cebir ve şiddet kullanmaktan içtinap etmekle mükelleftir.
2 - YEDİN İADESİ:
895 - Gayrın zilyed bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse o şey üzerinde terciha şayan bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu iade ile mükellef olur. Eğer müddeaaleyh o şeyi müddeiden almayı mucip ve terciha şayan bir hakka sahip olduğunu derhal ispat ederse red lazım gelmez. Zilyedin davası gerek o şeyin istirdadına, gerek zararın tazminine dair olur.
3 - ZİLYEDLİĞİN İHLALİNDEN MÜTEVELLİT DAVA :
896 - Bir şeye zilyed bulunan kimsenin zilyedliği tecavüze uğradığı halde; tecavüz eden, o şey üzerinde bir hak iddia etse bile zilyed onun aleyhinde dava ikame edebilir. Dava tecavüzün refine, sebebinin menine ve zararın tazminine dair olur.
4 - DAVA HAKKINDAN MAHRUMİYET VE MÜRURU ZAMAN :
897 - Zilyed, gasp ve tecavüz fiillerine ve hakkına tecavüz eden kimse olduğuna vakıf olur olmaz istirdadı veya tecavüzün menini iddia etmediği halde, dava hakkından mahrum olur. Zilyed, tecavüzü ve tecavüz edeni daha geç öğrenmiş olsa bile gasp veya tecavüzün vukuu gününden itibaren bir sene geçmekle dava; müruru zamana uğrar.
II. HAKKIN HİMAYESİ:
 
1 - MÜLKİYET KARİNESİ:
898 - Menkul bir şeyin zilyedi onun maliki addolunur. Evvelki zilyedler dahi zilyedliklerinin devamı müddetince o şeyin maliki addolunur.
2 - ZİLYEDLİK HALİNDE KARİNE:
899 - Bir menkule malikiyet arzusu ile olmıyarak zilyed bulunan kimse onu hüsnü niyetle kendisinden aldığı kimsenin mülkiyet karinesine istinat edebilir.Bir kimse şahsi, yahut mülkiyetten gayri aynı bir hakka müsteniden menkul bir şeyin zilyedi ise o hakkın mevcudiyeti asıldır. Fakat bu karineyi zilyed o şeyi kendisine vermiş olan kimseye karşı dermeyan edemez.
3 - ZİLYED ALEYHİNDEKİ DAVA:
900 - Bir menkulün zilyedi, aleyhinde ikame edilen bütün davalara karşı terciha şayan bir hakkın sahibi olduğunu dermeyan edebilir. Gasp ve tecavüz fiillerine dair olan hükümler bakidir.
4 - TASARRUF HAKKI VE İSTİHKAK DAVASI:
 
A TEVDİ EDİLMİŞ EŞYA:
901 - Bir menkulün, emin sıfatı ile zilyedi olan kimseden hüsnü niyetle mülkiyeti veya aynı her hangi bir hakkı iktisap olunursa o kimsede bu tasarrufları icra mezuniyeti olmasa bile, iktisap muteber addolunur.
B GAİP VEYA SİRKAT EDİLEN EŞYA:
902 - Yedinden sirkat olunan veya kendisi tarafından gaip edilen veya rızası olmaksızın diğer her hangi bir suretle elinden alınan bir menkulün zilyedi beş sene müddet zarfında istihkak davası ikame edebilir. Fakat bu menkul aleni bir müzayedede veya pazarda veya ona mümasil eşya satan bir tacirden iktisap olunmuş ise hüsnü niyetle hareket eden birinci ve sonraki müktesipler aleyhine istihkak davası ancak birinci semenin iadesi şartiyle ikame olunabilir ve red hususunda da hüsnü niyetle zilyed olan kimsenin hukukuna mütaallik hükümler tatbik olunur.
C PARA VE HAMİLE MUHARRER SENETLER:
903 - Zilyedin rızası olmaksızın elinden alınan parayı ve hamile muharrer senetleri, hüsnü niyetle iktisap etmiş olan kimse aleyhinde istihkak davası ikame olunamaz.
D SUİ NİYET HALİNDE:
904 - Bir menkule sui niyetle zilyed olan kimse her zaman evvelki zilyed tarafından iadeye icbar olunabilir. Bununla beraber evvelki zilyedin iktisabı hüsnü niyetle vukubulmamış ise bu zilyed kendisinden sonraki hiç bir zilyed aleyhine istihkak davası ikame edemez.
5 - GAYRİMENKULE DAİR KARİNE:
905 - Tapu siciline kaydedilmiş olan gayrimenkuller için hak karinesine istinat etmek ve zilyedlik davaları ikame eylemek salahiyeti ancak kendi lehine tescil vaki olan kimseye ait olur. Bununla beraber gayrimenkul bilfiil kendi iktidarı dahilinde bulunan kimse, gasp ve tecavüz sebebi ile dava ikame edebilir.
III. MESULİYET :
 
1 - HÜSNÜ NİYETLE ZİLYEDLİK:
 
A İSTİFADE:
906 - Hüsnü niyetle zilyed olduğu şeyden mevcudiyetine kani olduğu hakkına muvafık surette istifade eden kimse, o şeyi iade ile mükellef tutulduğu kimseye karşı bu yüzden hiç bir tazminat itasına mecbur olmaz.Hüsnü niyetle zilyed olan kimse, gerek ziyadan gerek hasardan mesul değildir.
B TAZMİNAT :
907 - Bir şeye hüsnü niyetle zilyed bulunan kimse o şeyin reddini isteyen müddeiden yapmış olduğu zaruri ve faydalı sarfiyatın iadesini talep ve tediye zamanına kadar o şeyi hapsedebilir. Diğer sarfiyattan dolayı tazminat iddiasında bulunamaz. Fakat müddei, kıymetlerinin tazminine talip olmadıkça zilyed kendi tarafından asıl şey ile birleştirilen ve zararsız ayrılması mümkün olan ziyadeleri refedebilir.Zilyedin elde ettiği semereler kendi sarfiyatı dolayısiyle olan alacaklarına mahsup edilir.
2 - SUİ NİYETLE ZİLYED OLAN KİMSE :
908 - Bir şeye sui niyetle zilyed olan kimse o şeyi hak sahibine iade etmekle beraber haksız alakoymuş olmasından mütevellit zararları ve elde ettiği veya elde etmeği ihmal eylediği semereleri tazmin ile de mükelleftir. Hak sahibi için de yapılması zaruri olan sarfiyatı haricindeki masrafları, isteyemez ve yedinde bulunan şeyin geri iadesi lazım geldiğini bilmediği müddetçe ancak kendi kusuriyle vukubulan zararlardan mesul olur.
IV. MÜRURU ZAMAN:
909 - Müruru zamandan istifade etmek hakkına malik olan zilyed, bu haktan istifade salahiyetine malik olan evvelki zilyedin zilyedliği müddetini kendi müddetine zam edebilir.
YİRMİ BEŞİNCİ BAP : TAPU SİCİLİ
 
A TEŞKİLAT:
 
I. TAPU SİCİLİ:
 
1 - UMUMİ HÜKÜMLER:
910 - Tapu sicili gayrimenkuller üzerindeki hakların hallerini gösterir.Tapu sicilinin numunesi ve nasıl tutulacağı nizamnamei mahsus ile muayyendir.
2 - KAYIT:
 
A MUKAYYET GAYRİMENKULLER:
911 - Aşağıdakiler tapu siciline gayrimenkul olarak kaydedilir:1 - Arazi.2 - Gayrimenkul üzerinde müstakil ve daimi olmak üzere müesses haklar.3 - Madenler.Müstakil ve daimi hakların nasıl kaydolunacağı nizamnamei mahsus ile muayyendir.
B SİCİLLE MUKAYYET OLMAYAN GAYRİMENKULLER:
912 - Kimsenin hususi mülkiyetinde bulunmayan ve ammenin kullanmasına tahsis edilen gayrimenkuller, onlara mütaallik ve tescili muktazi ayni bir hak olmadıkça, tescile tabi değildir.Sicille mukayyet bir gayrimenkul, kaydı lazımgelmeyen bir gayrimenkule tahavvül ettikte; kaydı sicilden çıkarılır.
3 - TAKSİM:
 
A BİRLEŞTİRME :
913 - Bir gayrimenkulün taksimi yahut birden ziyade gayrimenkullerin birleştirilmesi halinde nasıl muamele yapılacağı nizamnamei mahsus ile muayyendir.
II. TAPU SİCİLİNİN TUTULMASI:
 
1 - MINTAKALAR :
 
A SALAHİYET :
914 - Her gayrimenkul, bulunduğu mıntakanın siciline kaydedilir.
B MÜTAADDİT MINTAKALARDA BULUNAN BİR GAYRİMENKUL TESCİLİ:
915 - Mütaaddit mıntakalarda bulunan bir gayrimenkul, diğer mıntakalar sicillerinde mukayyet olduğu gösterilmek şartiyle her mıntakadaki sicille ayrı ayrı kaydolunur.Ayni hak tesis eden tesciller ve tescil talepleri, gayrimenkulün büyük kısmının bulunduğu mıntaka siciline kaydedilir. Bu sicille vaki tesciller tapu memuru tarafından diğer mıntaka memurlarına bildirilir.
2 - TAPU DAİRELERİ TEŞKİLATI:
916 - Tapu dairelerinin teşkilatı, ahkamı mahsusasına tabidir.
III. MEMURLAR:
 
1 - MESULİYET:
917 - Hazine, tapu sicillerinin tutulmasından mütevellit bütün zararlardan mesuldür.Hazine, bu zararlar kendi kusurundan mütevellit memurlara aledderecat rücu etmek hakkını haizdir.
B TESCİL:
 
I. TESCİLİ LAZIM HAKLAR:
 
1 - MÜLKİYET VE AYNİ HAKLAR:
918 - Aşağıdaki haklar tapu siciline kaydolunur:1 - Mülkiyet.2 - İrtifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetler.3 - Rehin hakları.2 - Sicille şerh vermek:
A ŞAHSİ HAKLAR:
919 - Mukaveleden mütevellit şuf’a ve iştira ve vefa hakları ve icar ve isticar gibi şahsi haklar kanunun sarahaten tayin ettiği hallerde tapu siciline şerh verilebilir.Bunlar tapuya şerh verilmekle o gayrimenkul üzerinde sonradan iktisap edilen hak sahiplerine karşı dermeyan olunabilir.
B TEMLİK HAKKININ TAHDİTLERİ:
920 - Aşağıdaki sebeplerle bazı gayrimenkulleri temlik hakkına karşı yapılan tahditler tapu siciline şerh verilebilir.1 - Münaziünfih hakların muhafazası veya icrai iddia zımnında müttehaz resmi kararlar.2 - Haciz, iflas ilanı, konkordato ile verilen mehil.3 - Bir aile yurdu tesisi ve mirası namzede nakil ile mükellef mirasçı nasbı gibi tapu siciline şerh verilmesine kanunun müsaade ettiği hukuki tasarruflar.(Değişik fıkra: 29/06/1956 - 6763/41 md.) Bu tasarruf tahditleri, tapu siciline şerh verilmekle gayrimenkul üzerinde sonradan iktisap olunan her nevi hakların sahiplerine karşı dermeyan olunabilir.
C MUVAKKAT TESCİL:
921 - Aşağıdaki kimseler tarafından tapu siciline muvakkaten şerh verilmesi talep olunabilir.1 - Ayni bir hak iddiasında bulunanlar.2 - Hakkını müspet vesikalarının noksanlarını sonradan ikmal etmesine kanunen müsaade olunanlar.Muvakkat şerh vermek alakadarların muvafakatiyle ve mahkemece verilen bir hüküm mucibince icra edilir.Muvakkaten şerh verilen hak sonradan tahakkuk ettiği takdirde şerh tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Hakim seri usulü muhakeme dairesinde yapılacak muhakemeden sonra hüküm verir ve iade olunan hakkın vücuduna kanaat hasıl ederse muvakkat şerhe müsaade eder ve bu şerhin müddetini ve hükümlerini tayin eder ve icabı halinde iddiasını mahkemece ispat etmesi için kendisine bir mehil verir.
<br>II. TESCİLİN ŞARTLARI:</br>
<br>1 - TALEP:</br>
<br>A TESCİL İÇİN:</br>
922 - Tescil, mevzuunun taallük ettiği gayri menkul malikinin tahriri bir beyanına müsteniden icra olunur.İktisab eden kimse kanuna, kazıyei muhakemeye yahut buna muadil bir vesikaya istinat etmekte ise; bu beyana hacet yoktur.
<br>B TERKİN İÇİN :</br>
<br>923 - Tapu sicillerine vakı olacak tescillerin terkin veya tadili taalluk ettikleri gayrimenkulün sahibinin tahriri beyaniyle olur.Hak sahiplerinin sicille vazedecekleri imza, bu beyan yerine kaim olabilir.</br>
<br>2 - İSPAT VE TEVSİK :</br>
<br>A SIHHAT :</br>
<br>924 - Tapu sicili üzerinde tescil, tadil, terkin gibi muameleler ancak talibin temliki tasarruf hakkı ve bu muamelelerin müstenit olduğu sebep sabit olduktan sonra icra edilebilir. Talip tapu sicilinde mukayyet olan kimsenin kendisi olduğunu veya onun mümessili bulunduğunu ispat etmekle temliki tasarruf hakkını tevsik etmiş olur.Tescil veya tadil veya terkini mucip olan sebep dahi bunları iktiza eden hukuki tasarrufların muteber olması için kanunen meşrut olan şekillere riayet edildiği ispat edilmekle tahakkuk eder.</br>
<br>B VESAİKİN İKMALİ :</br>
<br>925 - İspat ve tevsik edilmiyen her talep, reddolunur. Bununla beraber eğer tescil, tadil veya kaydin terkinini mucip olan sebep mevcut olup ta buna ait vesaikin noksanının ikmale ihtiyaç bulunursa talip, malikin muvafakatiyle veya hakimin kararına binaen sicile muvakkaten şerh verdirilir.</br>
<br>III. TESCİLİN TARZI :</br>
 
<br>1 - UMUMİYET İTİBARİYLE :</br>
<br>926 - Tesciller, talep ve beyan sırasiyle yapılır. Alakadarların talebi ile bütün tescillerin birer sureti kendilerine verilir.Tescilin ve terkinin ve suretlerin şekli, nizamnamei mahsus ile muayyendir.</br>
<br>IV. TEBLİĞ MECBURİYETİ :</br>
927 - Tapu sicili memuru, alakadarlar haberdar edilmeksizin yapılan muameleleri kendilerine tebliğ ile mükelleftir. Bu muamelelere karşı yapılacak itiraz müddeti, alakadarlara vuku bulan tebliğ tarihinden başlar.
C TAPU SİCİLİNİN ALENİYETİ :
928 - Tapu sicili alenidir. Alakası olduğunu ispat eden herkes, kendisince ehemmiyeti olan başlıca sayfaların evrakı müsbitesiyle birlikte tapu sicili memurlarından biri huzurunda kendisine irae edilmesini yahut bunların birer suretinin verilmesini istiyebilir. Kimse tapu sicilinde mukayyet olan bir keyfiyetin kendisine meçhul olduğu yolunda bir iddia dermeyan edemez.
D HÜKÜMLERİ :
 
I. TESCİL YAPILMAMANIN HÜKÜMLERİ :
929 - Teessüsü için kanunen tapu siciline tescili lazımgelen her hak bu tescil olmadıkça bir aynı hak olarak mevcut olmaz. Bir hakkın şümulü, tescil dairesinde evrakı müsbite ile veya diğer bir tarzda tayin edilebilir.
II. TESCİLİN HÜKÜMLERİ :
 
1 - UMUMİYETLE :
930 - Ayni haklar, tescil ile doğar ve sıra ve tarihlerini tescil kaydına göre alır.Kanunen lazımgelen evrakı müsbite, talebe raptedilmiş ve muvakkaten şerh verilmesi halinde vesaikin noksanı, zamanında ikmal edilmiş olmak şartiyle tescilin hükmü kayıt tarihine icra olunur.
2 - HÜSNÜ NİYET SAHİBİ ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA KARŞI:
931 - Tapu sicilindeki kayde hüsnü niyetle istinat ederek mülkiyet veya diğer bir ayni hakkı iktisap eden kimsenin, bu iktisabı muteber olur.
3 - SUİNİYET SAHİBİ ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA KARŞI:
932 - Bir ayni hak tapu siciline yolsuz olarak kaydedilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi lazımgelen üçüncü şahıs bu tescile istinat edemez. Yolsuz tescil; haksız veya lüzum ifade etmiyen hukuki bir tasarruf mucibince yapılan tescildir. Böyle bir tescilden dolayı bir ayni hakkı ihlal edilen kimse doğrudan doğruya suiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı tescilin yolsuzluğunu iddia edebilir.
H TERKİN VE TADİL:
 
I. YOLSUZ TESCİL:
933 - Haklı bir sebep olmaksızın yapılan bir tescil veya tescilin tadil veya terkini ile ayni hakları haleldar olan kimse, kaydın terkinini veya tadilini istiyebilir. Hüsnü niyet sahibi üçüncü şahsın tescil ile iktisap ettiği haklar ve zarar ziyan iddiaları bakidir.
II. AYNİ HAKKIN SUKUTU :
934 - Bir ayni hakkın sukutu ile tescil her türlü hukuki kıymetini kaybettiği takdirde mükellef olan malik, terkin talebinde bulunabilir.Tapu sicil memuru bu talebi is’af ettiği takdirde her alakadar, otuz gün içinde terkin aleyhine, hakime müracaat edebilir.Tapu sicil memuru resen bir hakkın sukut edip etmediği hakkında tahkikat icra ederek bir karar verilmesini mahkemeden talebe ve verilecek karar üzerine kaydi terkine selahiyettardır.
III. TASHİH:
 
1 - ADİ HATA:
935 - Alakadarlar tahriren muvafakatlerini beyan etmedikleri halde mahkeme kararı olmadıkça tapu sicil memuru, hiç bir tashih icra edemez.Tashih, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin icrası suretiyle dahi yapılabilir. Adi yazı hataları, nizamnamei mahsusunda muayyen usul mucibince resen tashih edilir.
VERGİ MUAFİYETİ:
Madde 1 - Bakanlar Kurulunca, gelirlerinin en az %80 ini, nevi itibariyle genel, özel ve katma bütçeli idareler bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini istihdaf etmek üzere tahsisan kurulacağı kabul edilen vakıflara, tahsis edilen miktar için, vergi muafiyeti tanınabilir.Madde 2 - 4 üncü maddeye göre verilmiş olan Bakanlar Kurulu kararına rağmen vakfın herhangi bir sebeple tescili mümkün olmaz ise (F) ve (G) fıkralarına göre alınmıyan damga vergisi ve harçlar, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna uyularak tahsil olunur.
TÜZÜK HAZIRLANMASI:
Madde 3 - Bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde, Vakıflar Genel Müdürlüğünce, ilgili Bakanlıkların da düşünceleri alınarak, bu kanunun uygulanmasını düzenlemek üzere bir tüzük hazırlanır.
YÜRÜRLÜK VE YÜRÜTME:
936 - Bu kanun, neşri tarihinden altı ay sonra mer’idir.937 - Bu kanunun hükümlerini icraya, İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
 
16/06/1983 TARİHLİ VE 2846 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDESİ:
çici Madde - (Değişik madde: 16/04/1986 - 3276/1 md.)Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mümeyyiz olmayan küçükleri birlikte evlat edinmiş olanlar Kanunun yürürlük tarihini takip eden 5 yıl içinde ilgili mercilere başvurmak suretiyle yukarıdaki hükümlerin kendileri hakkında da uygulanmasını isteyebilirler. Ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte reşit ve mümeyyiz olan evlatlıklar ile ilgili olarak bu Madde esaslarına göre yapılacak uygulamada evlatlıkların da muvafakatları aranır.
04/05/1988 TARİH VE 3444 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDELERİ:
çici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;a) Açılan boşanma davaları devam etmekte olanlar,b) Açılan boşanma davaları karara bağlanmış olmakla birlikte henüz kesinleşmemiş olanlar,c) Açılan boşanma davaları reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiş olmakla birlikte, kesinleşme tarihinden itibaren henüz üç yıl geçmemiş olanlar,d) Boşanma davası açmamış olanlar,Boşanma sebeplerinden birine dayalı olarak (a), (b) ve (c) bentlerindeki hallerde üç yıl, (d) bendindeki halde beş yıl fiilen ayrı kalmış ve eşleriyle aralarında müşterek hayat yeniden kurulamamış ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde başvurmaları halinde mahkemece boşanma kararı verilir.çici Madde 2 - Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce Türk Kanunu Medenisinin 142 nci maddesine göre verilmiş olan evlenme memnuiyetine dair kararlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hüküm ifade etmez.