Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk meclis konuşması: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
𐰇𐱅𐰚𐰤 (Tartışma | katkılar)
k Cobija, Atatürk'ün İlk Meclis Konuşması sayfasını Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk meclis konuşması sayfasına yönlendirme olmaksızın taşıdı
𐰇𐱅𐰚𐰤 (Tartışma | katkılar)
+
1. satır:
{{Eser
'''Muhterem Milletvekilleri,'''
| önceki=
| sonraki=
| başlık= Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk meclis konuşması
| bölüm=
'''| yazar= Mustafa Kemal Atatürk'''
| notlar=
}}
<div align="center" class=prose style="text-indent:1em">
Muhterem efendiler!
 
Milletin mukadderatı umumiyesine fiilen ve tamamen vaziyet edecek makâm-ı hilâfet ve saltanatın dûçâr olduğu esaretten tahlis ve memleketin tamamiyet ve selâmeti uğrunda her fedakârlığı büyük bir azîm ile iktihâma karar vermiş olan Meclis-i Âlinizin Riyasetine intihâb edilmek suretiyle hakkımda ibzal buyurulan itimat ve teveccühün müteşekkiri ve minnettarıyım. Hayatımın bütün safahatında olduğu gibi son zamanların buhranları ve felâketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki, her türlü huzur ve istirahatimi, her nevi şahsî duygularımı milletin selâmetine ve saadeti namına fedâ etmekten zevkyâb olmayayım. Gerek hayatı askeriye ve gerek hayatı siyasiyenin bütün edvar ve safahatını işgal eden mücadelâtımda dâima düsturu hareketim irâde-i millîyeye istinat ederek milletin ve vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur. Bugün Heyet-i Muhteremenizin ârâyi umumiyesinde tecelli etmiş olan itimadı millîyi liyakatimin çok fevkinde görmekle beraber şahsım için bir gaye olarak değil, müştereken giriştiğimiz mücahede-i mukaddesenin mâtûf olduğu gayeleri istihsal için milletin bahşettiği bir istinadgâh olarak telâkki ediyorum. Bu ittihad-ı millînin bana tahmil ettiği mesuliyet, biliyorum ve hepiniz de bilirsiniz ki, pek ağırdır. İçinde yaşadığımız nâdirü'l-emsâl dakikaların vahametine rağmen bu ağır mesuliyeti millîyenin altında ancak Heyeti Muhterernenizin muavenet ve müzaheretinin dâima ve dâima hak yolundaki mücahedata rağmen avn'i inayeti sübhaniyeden ümitvar olarak çalışacağım. İnşallah Padişahı Âlempenah Efendimiz Hazretlerinin sıhhat ve afiyetle ve her türlü kuyudatı ecnebiyeden âzâde olarak tahtı hümâyunlarında dâim kalmasını eltâfı ilâhiyeden tazarrû eylerim.
Bugün içinde bulunduğumuz vaziyeti, Meclisi alinizin nazarında tamamıyla tecilli ettirebilmek için bazı beyanatta bulunmak istiyorum. Vuku bulacak maruzatım bir kaç devreye ayrılabilir. Birincisi, Mütareke’den Erzurum Kongresi'ne kadar geçen zaman zarfındaki ahvale dairdir. İkincisi, Erzurum Kongresi’nden 16 Mart tarihine kadar, yani İstanbul'un düşmanlar tarafından işgal edildiği güne kadar; üçüncü safhası da 16 marttan bu dakikaya kadar olan ahvale dair olacaktır.
</div>
 
{{Eser son
Maruzatım bir takım vesaike müstenittir ki müsaade buyururlarsa o vesaiki içip ettikçe burada okuyacağım. Yalnız birinci safhaya ait olacak maruzatım belki biraz şahsi olacaktır. Fakat vaziyeti tamamıyla tenvir edebilmek için ondan bahsetmeyi lüzum görüyorum.
| kaynak = {{web kaynağı|başlık=Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK|url=https://baskanlik.tbmm.gov.tr/baskanlar/default.aspx?id=20|yayıncı=baskanlik.tbmm.gov.tr|erişimtarihi=3 Şubat 2017|arşivurl=https://archive.is/dOhsf|arşivtarihi=3 Şubat 2017}}
 
| telif = TBMM ve kamuya açık hitabetler kamu malıdır.
Malumu alileridir ki Ahmet İzzet Paşa hükümeti milliyetler esasına müstenit adilane bir sulha nail olmak emeliyle mütarekeye talip oldu. İstiklal uğrunda namus ve şahametle dövüşen milletimiz 30 Teşrinievvel 1334 tarihinde imza olunan müterekaname ahkamı bir tarafa bırakıldı. Gün geçtikçe artan bir şiddetle, hukukı saltanat haysiyeti hükümet, izzeti nefsi millimiz tadiyata uğradı. Heyeti itilafiyeden gördükleri tevvik ve fiili himaye sayesinde tabi osmaniyeden olan anasırı gayri Müslime her yerde küstahane tecavize başladılar. Meclisi Mebusan’ın feshi, kuvvetini milletten almayan hükümetimerkeziyenin sık sık değişmesi ve halkın vicdanından doğan milli birlik uğrundaki teşebbüsatın maalesef ihtirasatı siyasiyeye kurban edilmesi yüzünden aleme karşı mevcudiyeti milliyemiz ihsas edilemedi.
}}
 
Ecnebi kuvvetlerinin işgali altında inleyen payitahtımızda kan ağlayan bilumum erbabı hamiyet, münevveranı millet ve din ve devlete hizmetleri mesbuk zevatı aliye,makamı hilafet ve saltanatın ve istiklali millinin bu vaziyeten kurtarılması ancak vicdanı miliden doğan birliğin azmu iradeine müftekir bulunduğuna iman getirdiler. Fakat İstanbul'un tahtı tazyik ve muhasarada bulunan muhitinde icabeti hamiyeti ifaya maddeten imkan kalmamıştır. İşte bu bırada idi ki Anadolu'ya mülki ve askeri hususatla muvazzaf olmak üzere ordu müfettişliğine tayin edildim. Bu teveccühü din ve millete hizmet etmek için en büyür bir mazhariyeti ilahiye addeyledim.
 
Vicdanı millinin iradei aliyesine tabi olarak milleti müstakil, vatanımızı masum görünceye kadar çalışmak ahdiyle 16 Mayıs 1335 günü Dersaadet’i terk eyledim. Samsun'da işe başladım.
 
İlk düşündüğüm, memleketimizde asayişin istikrarına kendi vesaitimiz ile muktedir bulunduğumuzu görmek oldu. Esasen Canik livasının vaziyeti hususiyesi de bu bapta en seri davranmayı müstelzim bulunmakta idi. Filhakika Rumların hakimiyetini ve İslam unsurunun esaretini istihdaf eden ve Atina ve Dersaneadet komiteleri tarafından idare olunan Pontus hükümeti amali, Karadeniz sahi.li ile kısmen Amasya ve Tokat'ın şimal kazalarında mukim Osmanlı Rumlarının hayalhanelerini çılgınca bürümüştü. İttihaz olunan tedabir sayesinde muvaffakıyetli netayic istihsal edildi. Fakat ittihaz olunan tedabir ve muvaffakıyet, yalnız Pontus havalisine ait ve mevzii idi. Halbuki hergin haksızlıklarını arttıran İtilaf Devletlerine mevcudiyeti milliyetimizi siyaseten isbat etmek ve fiili tecavüzler karşısında milletin inamus ve istiklalini bilfiil müdafaa etmek pek mühimdi. Esasen şarkta ve garpta henem memleketimizin her tarafında müdafaa ve muhafazai hukuki millet ve memleket için cemiyetler teşkil edilmişti. Bu cemiyetler düşmanların esaret boyunduruğuna girmemek kastiyle milli vicdanın azmi ve iradesinden doğmuş yegane teşkilat idi. Bu sıralarda idi ki, umum belediye riyasetlerine, Dersaadet'te İngiliz Muhipler Cemiyeti teşekkül ettiği ve her tarafta bu Cemiyete iştirak ile İngiltere müzaheretinin talep edilmesi lüzumu hakkında Sait Molla imzasıyla bir telgraf geldi. Bu meselede Hükümetin alakasının derecesini anlamak için sadrazam olan Ferit Paşa'dan keyfiyeti istilam ettim. Hiç bir cevap alamadım. Kendisinin eşhası meçhule tarafından böyle gayrı muttarit ve muhtelif siyasi maceralara teveccühündeki teşebbüsatın azim fekaletlere sebep olacağını takdir eden milet Sait Molla'nın tebliğine havalei sem'I itibar etmedi. Binlerce tecavüz ve haksızlılar altında inleyen ve İzmir vakayı feciası karşısında kan ağlayan millet, hükümeti merkeziye ve İtilaf Devletleri mümessillerinden ağlayarak istimdat ve istidayı hak ederken,müteaddit beledeyi riyasetleri ve birçok Müdafaai Hukuki Milliye cemiyetleri mariftiyle aldığım telgrafnamelerde hakkımda itimat beyan olunarak benden bu hususta hizmet ve fedakarlık talep ediliyordu.
 
Hayat ve şahsiyetim kendi malı olan necip ve mazlum milletimizin bu haklı talebi üzerine artık benim için en mukaddes vazife, iradei milliyeye mutavaatı her şeyin fevkinde görmekti. Bunun üzerine yaptığım bir tamimle kat'i sözümü verdim. İşbu tamimin son cümleleri tuydu.
 
Geçirdiğimiz şu hayat ve memat günlerinde umum milletçe her taraftaki amal ve tezahürat ile temine azmedilen istiklali millimiz uğrunda bütün mevcudiyetimle çalıştığımı temin eylerim. Bu emeli mukaddes uğrunda milletle beraber nihayete kadar çalışacağımı da mukaddesatım namına söz veririm.
 
 
'''Mustafa Kemal Atatürk'''
 
[[Kategori:Hitabetler]]
[[Kategori:Mustafa Kemal Atatürk'ün konuşmaları]]