Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 66-ŞÜPHELİ HÜSEYİN GÖRÜM: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Pinar (Tartışma | katkılar)
88.253.32.27 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
Değişiklik özeti yok
12. satır:
== a)-Emniyet İfadesinde; ==
 
Daha önce taksicilik ve serbest ticaret yaptığını, son iki yıldır ise ailesinin yardımı ile
geçimini sağladığını, gelir getirecek sabit bir işinin olmadığını, 1981 yılında Hüsamettin
isimli arkadaşı ile bir büroda 7,65 mm silahıyla oynarken silahın patladığını ve arkadaşının
öldüğünü, bu olaydan dolayı 2 yıl cezaevinde yattığını, ayrıca 1988 veya 1989 yıllarında
Kars' lı olarak bildiği bir müşterisini Gebze'ye götürdüğünü, bu arkadaşının kız kaçırmış
olması ve arkadaşına yardım etmesinden dolayı 1 ay cezaevinde kaldığını, 2006 yılı içersinde
Danıştay'da meydana gelen ve Alparslan ASLAN' m yapmış olduğu saldın olayından dolayı
3 gün gözaltında kaldığını ve savcılıktan serbest kaldığını, çevresinin kendisine Kuvvacı
İmam Hüseyin diye hitap ettiklerini, ayrıca dedesinin isminin Kerim BAYRAKTAROGLU
olduğunu, babasının küçük yaşta yetim kalmasından sonra babasının kendisine bakan aileye
ait GÖRÜM soyadını aldığını, bunu öğrenen Mehmet Fikri KARADAĞ'm bazen kendisine
Kerim BAYRAKTAROGLU olarak hitap ettiğini,
Soruşturma kapsamındaki kişilerden
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün emekli binbaşı olduğunu, Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olduğunu, kendisini Muzaffer TEKİN vasıtasıyla Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneğinin Şile'de yapılan toplantısında tanıdığını, bu toplantıda Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Kuddusi OKKIR, Mehmet Fikri KARADAĞ isimli şahısların da olduğunu, bu şahısların bu demeğe üye olup olmadıkları, bu demekte ne gibi faaliyetleri olduğunu bilmediğini, bu toplantıdan sonra iki sefer daha Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK isimli şahısla görüştüğünü, daha önce M.Zekeriya ÖZTÜRK'ün Maltepe ilçesinde bulunan Kuvayı Milliye Demeğine ziyaret amaçlı olarak Muzaffer TEKİN ve Kuddusi OKKIR ile birlikte geldiklerini, daha sonra M.Zekeriya ÖZTÜRK ile bir kez daha Fenerbahçe Güverte Kafe'de Muzaffer TEKİN ile birlikte sohbet ettiklerini, sohbet konusunun da ülkenin geleceği ile ilgili olduğunu,
Sevgi ERENEROL'u medyadan tamdığım,2005 yılı içerisinde gazetecilerin düzenlediği Yılın Kuvayı Milliyeti ödülü töreninde beraber ödül aldıklarını,başka bir irtibatının olmadığını,
Mehmet Fikri KARADAĞ'I yaklaşık 3 yıl önce Muzaffer TEKİN ile birlikte Fenerbahçe Berlü Kafe isimli yerde İbrahim CİNGİ isimli cezaevi arkadaşı olan şahsın vasıtasıyla tanıdığını, daha sonra Mehmet Fikri KARADAĞ ile 1919 Kuvayı Milliye Demeğini kurduklarını, kendisinin emekli Kurmay Albay olduğunu, 4 ay kadar önce demekten ayrıldığını, ancak resmi olarak demekten ayrılmadığını, aralannda herhangi bir sorunun olmadığını,
Kemal KERİNÇSİZ'i avukat olması nedeniyle tanıdığını, Mehmet Fikri KARADAĞ'm görüştüğü bir şahıs olduğunu, demeğe gelip gitmediğini, ancak Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüştüğünü bildiğini,
Erol ÖLMEZ'i Kuvvai Milliye demeğine gelip gitmesinden dolayı tanıdığını, demeğe üye olduğunu ancak bir iş yapmadığını, şu anda nerede olduğunu ve ne iş yaptığını bilmediğini,
Erkut ERSOY'un bilgisayar işi ile uğraştığını bildiğini, demeğin üyesi olmadığını, internette bazı terör örgütü sitelerini hacklediğini bildiğini, bu yüzden Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştırdığını, bir sefer demekte görüştüklerini, ancak bunun haricinde kendilerine herhangi bir yardımının olmadığını, internette Özel Büro adı altında Hack grubunun olduğunu bildiğini,
Ali KUTLU'yu tanıdığını, demeğin üyesi olduğunu, muhasebe işi ile uğraştığını, irtibatının olmadığını,
İhsan GÖKTAŞ'ı tanıdığını, şahsın Almanya ülkesinde kaldığını bildiğini, bunun haricinde bazı tarikatlar ile ilgili olduğunu bildiğini,
Oktay YILDIRIM'ı Muzaffer TEKİN'in yanında tanıdığını, şahsın askeri personel olduğunu, Muzaffer TEKİN ile aralarındaki ilişkiyi bilmediğini,
Diğer şahıslardan bir kısmını basından veya demekten tanıdığını, bir kısmını ise hiç tanımadığını,
Taner ÜNAL ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) ile irtibatı sorulduğunda; Taner ÜNAL'ın VKGB başkanı olduğunu, bir ara kendisinin de Vatanseverler Kuvvetler Birliği içerisinde bulunduğunu, bu vesile ile Taner ÜNAL ile tanıştığını, daha sonra şahısların fikirleri hoşuna gitmediğinden dolayı yanlarından ayrıldığını, bu demeğin onursal başkanının Hasan KUNDAKÇI Paşa olduğunu,
Ergenekon ve Lobi yapılanması sorulduğunda; Ergenekon oluşumu hakkında bilgisinin olmadığını, 2005 yılının Ocak ayında Kadıköy'de İkizoğlu İş Hanının 3. katında bulunan Muzaffer TEKİN' e ait büroya çay içmeye uğradığını, büroda Kuddusi OKKIR, Rafet Albay, Nedim Albay, Hüseyin BEYAZIT ,kendisini Jitemci olarak tanıtan Mustafa ALPAY ve 6-7 tane asker kökenli şahsın olduğunu, orada Kuddüsi Okkır'ın "Ayrık Otu" isimli bir oluşumdan söz ettiğini, dosyasını çıkarıp birini Muzaffer TEKİN' e verdiğini
gördüğünü, aynı dosyadan "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği" isimli derneğe verildiğini duyduğunu,
Hüseyin BEYAZIT isimli şahsın Muzaffer TEKİN ile irtibatlı olduğunu, bu şahsın Harp Akademilerinde hocalık yaptığını, Muzaffer TEKİN'in akıl hocası olduğunu, şahsın Amerikadan gelen bir şahıs olduğunu,
Kendisinin Kuvayı Milliye Derneğinde teşkilat başkanı olarak görev yaptığını, 2000 yılında ağabeyi Yusuf GÖRÜM vasıtası ile tanıdığı Nihat GÜRKAN'm kendisine Ankara'da "Ulusal Güç Birliği Yeniden Kuvvai Milliye" adında bir oluşum olduğunu, bu oluşumda görev almasını teklif ettiğini, bu teklifi kabul ettiğini, 10 gün sonra Nihat GÜRKAN ile birlikte Ankara-Kızılay'daki yeni oluşumun bürosuna gittiklerini, bu büroda bulunan genel sekreter Tayyib YELEN, genel sekreter yardımcısı Anıl ÇEÇEN, başkan diye hitap edilen Arif İskender KÖRNDER,Hüsnü MERDANOGLU, Mete İzzet ÖZCANOĞLU ile tanıştığını, yeni oluşum ile ilgili konuştuktan sonra İstanbul'a geri döndüğünü, 2 ay sonra Arif İSKENDER'in kendisini aradığını ve Ankara ATO'da panel olduğunu bu panele katılmasını söylediğini, daha sonra verilen tarihte Ankara Ticaret Odası toplantı salonuna gittiğini, toplantı salonunda genel sekreter Tayyib YELEN, genel sekreter yardımcısı Anıl ÇEÇEN, başkan diye hitap edilen Arif İskender KÖRNDER,Hüsnü MERDANOGLU, Mete İzzet ÖZCANOĞLU, Nihat GÜRKAN, Hasan KUNDAKÇI, Suat İLHAN, Cumhur EVCİL, Ali ÖZOĞLU, Savaş ÖZDAĞ isimli şahısların olduğunu, toplantıyı ATO başkanı Sinan AYGÜN'ün düzenlediğini, toplantının konusunun Türkiye'nin emperyalist saldırılara maruz kaldığı, Duyun-u umumiyenin bugünkü versiyonları ve Sevr'in bugünkü hali içerikli konuşmalar olduğunu, bu oluşumun görevinin vatanı savunmak, emperyalist güçlere karşı mücadele vermek olduğunu, bu toplantılara 3 defa gittiğini, her zaman aynı şahısların katıldığını gördüğünü,
Mehmet Fikri KARADAĞ ve Muzaffer TEKİN ile eski ceza evi arkadaşı olan İbrahim CİNGİ vasıtası ile tanıştığını, İbrahim CİNGİ'nm şahıslarla kendisini Kuvvacı lakabı ile tanıştırdığını, tanıştıktan sonra 2 saat kadar konuştuklarını, Kuvvai Milliyeyi anlattığını, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Muzaffer TEKİN'in kendisinin anlattıklarından memnun kaldığını, tanıştıktan 6 ay sonra Mehmet Fikri KARADAĞ, Yusuf Ziya TANRIVERDİ, Mehmet BESTEOĞLU ile birlikte 11.11.2005 günü resmi olarak Kuvayı Milliye Derneğini kurduklarını, Mehmet Fikri KARADAĞ'm genel başkan, kendisinin de teşkilat başkanı olduğunu, hala faaliyetlerine devam ettiklerini, üyelerden alman aylık 1 YTL gelirleri olduğunu, Mersindeki Kuvvai Milliye Derneği'nin kendi şubeleri olduğunu, yemin töreni sırasında orada olduğunu, yemin töreninde Mehmet Fikri KARADAĞ, polis müdürü olarak bildiği Kemal CANAY ve 500 kadar ismini bilmediği üyenin olduğunu, masanın üzerinde bulunan silahlardan bir tanesinin Mehmet Fikri KARADAĞ' a, diğer silahın ise Kemal CANAY'a ait olduğunu,
Kuvayı Milliye Derneğinin hiçbir yere bağlı olmadığını, derneğin deprem ve afetlerde yardımcı olmak için AKUT benzeri üyeleri içerisinde oluşturdukları Arama Kurtarma isimli bir birimi olduğunu, bu birimde olan şahıslara Kuvayı Milliye Derneğinin kimliklerinden verdiklerini, bu kimliklerin üzerinde Özel Kuvvetler Birliği yazılı olduğunu, ayrıca vatandaşlardan gelen bilgileri değerlendirdikleri bir birimlerinin olmadığını, sadece gelen bilgileri Askeriye ve Polise bildirdiklerini,
Kuvayı Milliye Derneğinin herhangi bir yasa dışı faaliyetine tanık olmadığım, herhangi bir kimseden yardım almadığını, hatta Kuvayı Milliye Derneğinin yeni yapılan yerini Milli Emlaktan 3 yıllığına aylık 1200 YTL'ye kendisinin kiraladığını, kira bedellerini kendisinin karşıladığını, bu yerin tadilatına yaklaşık 70.000-80.000 YTL para harcadığını, kimseden herhangi bir ad altına para toplamadığmı, aracını, ailesinden aldığı paraları ve tüm birikimini harcadığını, bir yıldır gelir olmadığı için de kira veremediğim, ',
Kuvayı Milliye Derneğine aralarında karargah dediklerini, eskiden Kuvayı Milliye üyelerinin toplanma yerlerine karargah dedikleri için aynı terimi kullandıklarını, hiçbir zaman askeri rütbe kullanmadığını, askeri rütbe kullanan şahısların dernekten yardım sağlamaya, menfaat temin etmeye çalışan şahıslar olabileceğini, bu şahısların dernekten gelir elde edebilmek için derneği kullanmaya çalışan şahıslar olduğunu,
Murat ÇAĞLAR'ı tanıyıp tanımadığı sorulduğunda;Murat ÇAGLAR'ı Mersin ilinde yaptıkları yemin töreninde Kemal CANAY vasıtasıyla tanıdığını, otelcilik yaptığını bildiğini, yemin töreninden sonra iki kez İstanbul'da görüştüğünü, bu şahsın dernekle bir ilgisinin olmadığını,
Murat ÇAĞLAR'm 07.01.2007 günü Pendik ilçesinde yakalandığı sırada kullanımda bulunan 34 AD 4374 plaka sayılı otoda çok sayıda örgütsel içerikli doküman ve CD'ler bulunduğu, Murat ÇAĞLAR'm el konulan belgelerin kendisine ait olmadığı, söz konusu otonun Kuvayı Milliye Derneği'nin kullanımında olan bir oto olduğunu söylediği hatırlatılarak, oto ve belgelerle ilgili ifadesi sorulduğunda; 34 AD 4374 plakalı otonun Kuvayı Milliye derneğine ait olmadığını, Murat ÇAĞLAR'm beyanlarının doğru olmadığını, otonun içerisinden elde edilen istihbarat notlarının kime ait olduğunu bilmediğim, bu istihbarat notlan ile derneğin ilgisinin olmadığını,
Kuvayı Milliye Derneği'nde yapılan arama el konulan bilgisayarların incelemesinde tespit edilen "komisyonlar.doc" isimli belge sorulduğunda; belgenin içeriği hakkında Mehmet Fikri KARADAĞ'm daha çok bilgi sahibi olduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'm asker emeklisi olmasından dolayı bu şekilde derneğin faaliyetlerini ve görev alanlarını belirlediğini, belirtilen konuların hepsinin Mehmet Fikri KARADAĞ'm kafasındaki projeler olduğunu, ancak herhangi bir uyguluma alanı oluşmadığını, Özel Kuvvetler Komisyonun deprem ve afet anında Kuvayı Milliye Derneğinin oluşturacağı arama kurtarmaya yardımcı olacak şahıslardan oluştuğunu, dernekte bir kısım üyelere bu şekilde görevler verilerek kendilerine görev bölümünde Özel Kuvvetler yazılı Kuvayı Milliye Derneğinin kimliklerden verildiğini, diğer komisyonları faaliyete geçirmenin mümkün olmadığını,
Ali ÖZOĞLU isimli şahıs sorulduğunda; Ali ÖZOĞLU'nun Kuvayı Milliye Derneğinde başkan yardımcılığı yaptığım, 3 yıldır tanıdığını, gazeteci yazar olduğunu, 2005 yılında derneğin kuruluş aşamasında görev aldığını,
Ali ÖZOĞLU'nun 25 Mayıs 2006 tarihinde Tempo dergisine vermiş olduğu röportajdaki Kuvayı Milliye Derneğinin 2000 motorize ekipten oluşan, telsizli istihbarat ekipleri hazırladıkları, bu ekiplerin İstanbul içinde ve iki yakada başta kurt mafyası olmak üzere her türlü organize suç şebekesine ve mafyaya karşı mücadele etmekle görevli olacakları yönündeki beyanları sorulduğunda, Tempo dergisindeki röportajı okuduğunu, ancak Kuvayı Milliye Derneğinin böyle bir çalışmasının olmadığını, bu şekilde röportaj vermesinin sebebini bilmediğini, istihbarat ve motorize ekip kurma gibi bir çalışmalannm olmadığını, daha sonra Ali ÖZOĞLU'nun Mehmet Fikri KARADAĞ ile anlaşamadığı için dernekten aynldığmı,
Mehmet Fikri KARADAĞ'm ellerinde "13500 hainin listesi" olduğu yönündeki beyanlan sorulduğunda; Mehmet Fikri KARADAĞ'm, elinde 13.500 hainin yazılı bulunduğu bir liste olduğu şeklinde elinde liste olduğu beyanlanm duyduğunu, ancak bu listede kimlerin olduğunu, kimin ne amaçla hazırladığını bilmediğini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün 25.05.2006 günü Ankara Emniyet Müdürlüğünde alman ifadesi yüzüne karşı okunduktan sonra; Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ÜN ifadesinde geçen kendisinin etrafında bulunan şahıslara vermek istediği askeri eğitimin ne amaçla verilmek istendiği, bu şekilde asker yetiştirmekteki maksadının ne olduğu sorulduğunda, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile aralannda husumet olmadığını, asker yetiştirmek için Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ten bir talebinin olmadığını, M.Zekeriya ÖZTÜRK'ün kendisi ile birlikte Danıştay saldırısında yargılandığı için üzerine bu şekilde iftira attığını, şahısların
Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'm kendisinin avukatı olduğunu söyledikleri için Danıştay saldırısı olayında kendisinin de gözaltına alındığını,
Alpaslan ARSLAN'm dernek ile ilgisinin ne olduğu, gerçekleştirdiği Danıştay saldırısı hakkında bildikleri sorulduğunda; Alparslan ARSLAN'ı 2000 yılından beri tanıdığını, 2004 yılı içerisinde Tarhan Tarım Hayvancılık Şirketi ile ilgili olarak kendisi ile görüşme yaptığını ve Alparslan'a imzalı bir belge verdiğini,
Erkut ERSOY'un yöneticiliğini yaptığı "özel büro" isimli birim hakkında bilgisi sorulduğunda;Erkut ERSOY'un internet üzerinde ÖZEL BÜRO adında bir gurubu olduğunu, bu gurup çalışmalannda terör amaçlı örgütlerin sitelerini çökerttiklerini, Kuvayı Milliye'ye yararlı olacağını düşündüğünden İstanbul'a davet ettiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştırdığını, yaptıkları görüşmede Erkut ERSOY'un, internet ortamında aldığı bilgileri Genel Kurmay Başkanlığına ve Milli İstihbarata verdiğini söylediğini, daha sonra görüşmesinin olmadığını,
13.10.2007 tarihinde Volkan isimli kişi ile Kahraman ŞAHİN arasındaki telefon görüşmesi okunarak, Volkan'm "Bekir İĞDIRLI ile aran nasıl senin" "Ya genç çocuklar var ya. Kerim başkanın yakmmdalarmış bunlar" "Onlarda da kart var abi" "Aynı bizim karttan" "Hatta şeyin Veli KÜÇÜK kanalı yani" "Bizim başkandan bahsediyor", Kahraman'm "Hüseyin abiden mi", Volkan'm "He, ondan sonra işte onun iyi biri olduğunu falan ondan falan bahsediyor. Ben hiç konuşmadım zaten konuşma bitene kadar hiç açık etmedim. Baktım kart gösterdi, bende küt diye arabanın içersinde kendi kartımı gösterince şey oldu yani o onda şey yaptı böyle açıldı" sözleri sorulduğunda; görüşmenin içeriğinden bilgisinin olmadığını, ancak Kuvayı Milliye Derneği üyelerine dağıttıkları üzerinde Özel Kuvvetler yazılı bir kimlik kartlarının olduğunu, bunun haricinde görüşmede geçen Veli KÜÇÜK kanalı ile neyin kastedildiğini bilmediğini, Bekir IĞDIRLI'yı da tanımadığını,
Zihin Kontrolü ile ilgili bilgisi sorulduğunda; Kuvayı Milliye Derneğine üye olan İhsan GÖKTAŞ'tan zihin kontrolü yapılabildiğini duyduğunu, İhsan GÖKTAŞ'm kendisine Amerika da faaliyet gösteren SCİONTOLOGY tarikatı içerisinde 9 yıl kaldığını, bu örgütün bir makine vasıtası ile bilinç altına istenilen şeyleri yüklediğini, hafızasına bilgi yüklenen şahsın da robot gibi kendisinden istenilen şeyleri yaptığını söylediğini, ancak bu zihin kontrol seanslarına hiç katılmadığını, sadece duyduğunu, İhsan GÖKTAŞ'm bu tarikatın içerisine İsak HİMMELSTAİN olarak girdiğini, kendisini Yahudi olarak tanıttığını,
Abdullah ARAPOĞLU'nu tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, ifadenin başında tanımadığını beyan ettiğini, ancak yeni hatırladığını, Abdullah ARAPOĞULARI'nm Güneşli semtinde fırıncılık yaptığını, Kuvayı Milliye Derneğine gelip gittiğini, ayrıca gazetecilik yaptığını bildiğini,
Dernekte elde edilen belgelerden olan bir ajandanın içerisinde Abdullah ARAPOĞULLARI isimli şahsın ilk müdahale 0545 283 89 98 numaralı telefonunun, kan grubunun yazdığı ve üye olduğu bilgilerinin kayıtlı olduğu sorulduğunda; belgede bu şahsın özel kuvvetlerde deprem ve afet anında ilk müdahalede bulunacak şahıslar olarak yazdığını,
28.10.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile Abdullah ARAPOĞULLARI arasındaki telefon görüşmesi okunarak , görüşmedeki Abdullah'ın ".. ben şeyi görüştüm o İsrail'li adamı, benim bir adamım var, o şu an Trabzon'da oradan Bafra' ya geçecek yann, buraya geliyor sırf bu iş için, ekip hazır yani, istediğiniz an kaldınnz onu", "Hüseyin abiyle konuşucan mı bu akşam bugün" , "Bbir an önce bitirelim bu işi, zamana bırakmayalım" "Paraylaysa parayla konuşalım, dişe dişse silahla silahla konuşuruz" sözleri sorulduğunda; kaldınlacak olan şahıs ile ilgili bir bilgisinin olmadığını, şahıslann kimi, hangi amaçla kaldıracağını bilmediğini, kesmenin kendisine böyle bir olaydan bahsetmediğini,
10.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Kahraman ŞAHİN arasındaki telefon görüşmesindeki ; Mehmet Fikri'nin "Oğulcum, şimdi Bursa'dan Muhammet diye bir çocuk geliyor” , “Bizim derneğin önde gelmiş olanlarından","Arabasıyla geliyormuş, onu alın
görüşün, Hüseyin abinle de görüşsün. Bende çıktım geliyorum" , "Muhammet diye bir çocuk, uzman çavuşmuş" sözleri sorulduğunda ,Bursa ilinde uzman çavuş olan Muhammet YUCE'nin Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmek için İstanbul'a geldiğini, dernekte Muhammet YÜCE ile görüştüğünü, Muhammet'in Kuvayı Milliye'yi benimsediğini, Bursa ilinde dernek adına faaliyet göstermek istediğini anlattığını, daha sonra Muhammet'i Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüştürdüğünü, bu görüşmede vatanın gidişatı ile ilgili sohbet yapıldığını, daha sonra Muhammet'i görmediğini,
Fehmi KORU, Orhan PAMUK, Ahmet TÜRK, Sebahat TUNCEL ve Osman BAYDEMIR'e silahlı saldırı hazırlığı konusu sorulduğunda ; Bu eylemlerden bilgisinin olmadığını, bu olayla ilgili kimseyle görüşmediğini, kimseye de herhangi bir şekilde eylem yapması için telkinde bulunmadığını,
Kuvayı Milliye Derneğinin gelirlerinin ne olduğu, bu gelirlerin ne şekilde elde edildiği, şu anda bulundukları binayı nasıl aldıkları sorulduğunda; Kuvayı Milliye'nin gelirinin üyelerinden aldığı aylık İYTL aidat parası olduğunu, bunun haricinde herhangi bir gelirlerinin olmadığını, Kuvayı Milliye Derneğine makbuzlu ve ya makbuzsuz herhangi bir ad altında para toplanmadığını, binayı Milli Emlaktan kendisinin kiraladığını, tadilatını yaptırdığını,
Dernekte çalışan şahısların maaş alıp almadıkları, bu paraların nasıl karşılandığı sorulduğunda;Dernekte çalışan şahısların herhangi bir ücret almadıklarını, gönüllü çalıştıklarını,
05.01.2008 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Remzi ÖZKAN arasındaki telefon görüşmesinde ; Mehmet Fikri'nin "İşte nereden geldiği belli olmayan bilmem ne ... genel merkezini yapmıştık, Allah bizi cezalandırdı, Hüseyin harcamıştı o paraları hepsini", "Nereden aldığını bilmiyorum, tabi hepsi anlaşılan haramdı, gayri meşruydu Allah ... nasip etmedi " sözleri , Derneğe kazandırdığı herhangi bir gayri meşru ve haram paranın olmadığını, derneğe yaptığı harcamaların hepsini kendi imkanları ile yaptığını, Mehmet Fikri KARADAĞ' m neden bu şekilde konuştuğunu bilmediğini,
21.07.2007 tarihinde Yusuf GÖRÜM ile Mehmet Fikri KARADAĞ arasındaki telefon görüşmesindeki ; Yusuf un "... bu Bodrum Yalıkavak var ya" "Bu Yalıkavakta bana bir otel veriyorlar, Hüseyin de bu adamı tanıyor, A.T. diye" , " Bu üç tane otelin bir tanesini veriyor, ben de dedim ki, ben dernekle konuşurum babaylan tamam mı" , "Derneğin adına dedim verirsen dedim bunu çalıştırmak üzere alırız dedim", Mehmet Fikri'nin "Aman istemem, dernek adına falan bırak, sen onları bulaştırma", "Bulaştırma derneği falan o işlere" "Bi bok olduğu yok, adamda o gelsin öyle bir niyeti varsa benlen konuşsun söyle" sözleri sorulduğunda; görüşmeden bilgisinin olmadığını, görüşmede geçen A.T.'i tanımadığını, ancak ismini ve müteahhitlik yaptığını duyduğunu, şahsın neden otel vermek istediğini bilmediğini,
18.08.2007 tarihinde Muhammet YUCE'nin Selim AKKURT'a gönderdiği "Ben Albayla yine görüstüm,iş tamam,hemen ekibi kur diyor, derneğe yardım adı altında paralan toplasmlar diyor , bütün zenginlenn ve esnafın listesini verecek bize, o başımızda biz koşturacaz" şeklindeki mesaj sorulduğunda; bu olaylardan haberinin olmadığını, Mehmet Fikri KARADAĞ'm bu şekilde illegal olarak para toplama olaylannı organize etmiş olabileceğini, kendisinin kimseden derneğe yardım adı altında para toplanmasını istemediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'm bazen derneğe gelen şahıslara ekibini kur şeklinde söylemlerinin olduğunu duyduğunu,
03.12.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Raif GÖRÜM arasında yapılan görüşmedeki ; Mehmet Fikri'nin "...kapalı odada boyuna esrar çeke çeke çocuk mahvoldu", "Ben de artık oraya girmek istemiyorum şeytan yuvası diye Raif , "Her duvannda esrar kokusu, hep sabahlara kadar içiyorlarmış, kusuyorlarmış söyledi çocuklar", "...Kahraman, bütün otlan o götürüyormuş ona, sana da mı getiriyor, sen de mi içiyorsun" sözleri sorulduğunda; şeker hastalığına iyi geldiği için 2-3 ayda bir esrar içtiğini, esrarı sürekli olarak
kullanmadığını, esrarı taksici olan eski arkadaşlarının getirdiğini, ancak isimlerim hatırlamadığını,
Evinde yapılan aramada bulunan (1) adet HP marka cnf70431fc seri numaralı laptop, (1) adet nokia 6610 marka 351527/00/227365/1 imei numaralı cep telefonu, (1) adet üzerinde 030314048910 ibareleri bulunan turkcell hazır kart, (17) adet 1' dan 17' e kadar numaralandırılan CD, (8) adet küçük kamera video kasetinin kime ait olduğu ve içerikleri sorulduğunda; Laptop bilgisayar, Cep telefonu, sim kartların kendisine ait olmadığını, Ayşe Ceylan GENÇYOL'a ait olduğunu, CD' 1er ve küçük video kasetlerin Kuvayı Milliye Derneğine ait olduğunu, içeriklerinden bilgisi olmadığını,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan çok sayıdaki Kuvayı Milliye Hareketi ve Derneğinin yapılanması ve amacının anlatıldığı görüntülerinin bulunduğu CD, ajanda, belge ve dokümanların derneğe ait olduğunu,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan CD'lerden; 4-6-13- rakamları ile numaralandırılan CD'ler içeresindeki ; VKGB başkanı Taner ÜNAL, genel sekreteri Sıla Deniz POYRAZ , kadın kollan başkanı Türkan GÖRÜM ve kendisinin konferans salonunda 100-150 kişilik grup ile birlikte sohbet tarzında vatansever kuvvetler güç birliği hareketi'nin yapılanmasının, amacının , kurumlar ve teşkilatlar içerisine nasıl nüfuz edilmesi gerektiğinin anlatıldığı, toplantıya dinleyici olarak katılanların içerisinde Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Kanal Türk Televizyonu program yapımcısı Merdan YANARDAĞ isimli şahsın da bulunduğu video görüntüsü sorulduğunda; CD' lerde görüntüleri bulunan şahıslan nasıl tanıdığını açıkladığını, CD Terdeki görüntünün, daha önce içerisinde yer aldığı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği derneğinin tanıtım görüntüleri olduğunu,
5 nolu CD içerisindeki "190505 fabrika" ve "210505 onur konferans" isimli klasörlerdeki fotoğraflar içerisinde Muzaffer TEKİN, Hüseyin GÖRÜM, Yusuf GÖRÜM, Rafet ARSLAN, Kuddusi OKKIR,Amerika A.Ünv. öğretim üyesi O. Ş. isimli şahıslann birlikte çekilmiş fotoğraflannm bulunduğunun tespit edildiği hatırlatılarak, bu kişiler ile ilişkisi sorulduğunda; ismi geçen şahıslarla birlikte 2005 yılında Süleymaniye camisinin içerisindeki Türk Dünyası isimli yerde Kızıldereliler ile Türklerin aynı ırktan geldiği ile ilgili bir toplantı yapıldığını, Dil Filolojisi üzerine uzman olan O.Ş.isimli şahsın bu toplantıda konuştuğunu,
28 nolu CD içerisindeki ; 14.10.2006 tarihinde Mersin Kuvayı Milliye Derneğinin toplantısında Mehmet Fikri KARADAĞ'm ölmek ve öldürmek ikazından sonra yemin ettirdiği tören görüntüleri bulunduğunun tespit edildiği hatırlatılıp sorulduğunda, Mersin ilinde yapılan toplantı ile ilgili görüntüler olduğunu, ismi geçen şahıslardan sadece Yaşar ASLANKÖYLÜ' yü tanıdığını, diğerlerini tanımadığını,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan (27) adet Vodafone firmasına ait cep telefonu hatlannm kime ait olduğu ve neden bu kadar çok hat bulundurulduğu sorulduğunda; Vodafone şirketinin sim kart alana telefon hediye ettiğini, Kahraman ŞAHİN ve isimlerini hatırlamadığı dernek üyelerinin bu hatlan aldıklannı, ancak bu hatlan hiç kullanmadıklannı, bu yüzden sim kartlann burada bulunduğunu,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan "Yönetim Kurulu" yazısı ile başlayıp "Tüm Birimler Birbirine Emir Komuta Zincir İle Bağlıdır" yazısı ile biten şema kendisine gösterilerek sorulduğunda; Derneğe ait şema olduğunu, belgenin kime ait olduğunu ve kimin bu şemayı çizdiğini bilmediğini,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan Alparslan ARSLAN'a ait (2) adet kartvizit sorulduğunda; Alparslan ARSLAN'ı ne şekilde tanıdığını yukanda beyan ettiğini, bu şahsın kartının kendisinde bulunduğunu, yine aramada bulunan Kuddusi OKKIR'a ait kartvizitin bu kişiyi tanıdığı için kendisinde bulunduğunu,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan;- (1} adet;35434201-223595-6 imei nolu sony ericson K350İ cep telefonu, (1) adet Samsung marka 0273J1DR856794 seri
numaraları Hard Disk, (1) adet Segate Marka 7EJ1FÇJSG seri numaralı Hard Disk, (1) adet Segate Marka 5JZCQ1GA seri numaralı Hard Diskler sorulduğunda; cep telefonunun kendisine ait olduğunu, bilgisayarlara ait harddisklerin demeğe ait olduğunu, içerisinde demekle ilgili görüntülerin olduğunu,
Demekte yapılan aramada bulunan (2) adet Memorey marka video kaset, (2) adet ogatech marka video kaset, (1) adet üzerinde Yeniçağ Gazetesi 18.01.2006 görüşme yazılı küçük video kaseti, (6) adet l'den 6'ya kadar numaralandırılmış disket sorulduğunda; Video kaset ve disketlerde demek ve yemin töreni ile ilgili görüntülerin olduğunu,
Kuvayı Milliye Demeğinde yapılan aramada bulunan; (1) adet Suat Salih KERKÜKLÜ adına tanzim edilmiş boş çek koçanı, (37) adet Kuvayı Milliye kimlik kartı, (1) adet Murat BALIKÇI adına tanzimli T01 888181 seri nolu nüfus cüzdanı, (1) adet İbrahim IŞIKLI adına tanzimli L09 455416 seri nolu nüfus cüzdanı, (11) adet değişik şahıslara ait kimlik fotokopisi sorulduğunda; Suat Salih KERKÜKLÜ'nün 2003-2004 döneminde kendisinin şirketinin müdürlüğünü yaptığını, bu yüzden şirkete ait eski bir koçan olduğunu, kimlik kartlarının demeğe ait olduğunu, kimlik bulan şahıslann bazen demeğe kimlik bıraktıklanm, Murat BALIKÇI ve İbrahim IŞIKLI isimli şahıslann kimliklerinin de bu şekilde bırakılmış olabileceğini, kimlik Fotokopilerinin ise üyelere ait olabileceğini,
Kuvayı Milliye Demeğinde yapılan aramada bulunan; (2) adet üzerinde "Kuvayı Milliye Görev Aracı" yazan araç kartı, Sadık GÜLİZAR adına tanzim edilmiş basın kartı, (304) adet fotoğraf sorulduğunda; Kuvayı Milliye Demeğine ait olan Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullanımında bulunan araç olduğunu, bunun haricinde demeğin başka aracının olmadığını, 34 BF 8118 ve 34 TZ 5991 numaralı araç tanıtma kartlannm kime ait olduğunu bilmediğini, Sadık GÜLİZAR isimli şahsın Mersin ilinde gazeteci olduğunu, ancak kimliğin demekte bulunmasının nedenini bilmediğini, şahsın üye olmak için bırakmış olabileceğini, demekte bulunan fotoğraflann ise kendisine ait olduğunu,
Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan diğer dokümanlar ve belgeler kendisine tek tek okunarak sorulduğunda; Elde edilen ajanda, belge ve dökümanlann demeğe ait olduğunu, bu belgelerden kendisine de ait olanının bulunduğunu, bu belgelerde herhangi bir suç unsurunun olmadığını, demekle ilgili notlann ve telefon numaralannın olduğunu,
Suçlamalan kabul etmediğini, örgüt ile herhangi bir alakasının olmadığını, demekte olan usulsüzlüklerden bilgisinin olmadığını, herhangi bir şekilde demeğin ismini kullanarak kimseden tahsilat yapmadığını, eylemle ilgili olduğu tespit edildiği iddia edilen Muhammet YÜCE ile Mehmet Fikri KARADAĞ' m isteği üzerine bir sefer görüştüğünü, ancak eylem konulanndan bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
 
== b)- Savcılık ifadesinde; ==
 
Kolluk ifadesini tekrarladığını, 11.11.2005 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile 1919 Kuvayı Milliye Demeğini kurduklannı, kendisinin demeğin teşkilat başkanı olduğunu, demeğin amacının Atatürk'ün görüşlerine paralel olarak Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan insanlan kaynaştırmak, birlik ve bütünlüğü tesis etmek olduğunu, Kuvayı Milliye hareketinin terörle bir ilgisi olmadığını, kendisinin kesinlikle Ahmet TÜRK, Sebahat TUNCEL, Orhan PAMUK ve Fehmi KORU'ya yönelik olarak bir saldın hazırlığından haberdar olmadığını, bu iddialann da aslının bulunmadığını, hiç kimsenin demek tarafından yasalara aykın şekilde fişlenmeye tabi tutulmadığını, böyle bir şey duymadığını ve bilmediğini, Ümraniye'de yakalanan el bomlan ile demeğin hiçbir ilgisinin olmadığını,
Demek gelirinin üye aidatlanndan kaynaklandığını, aylık 1 YTL, senelik 12 YTL aidat alındığını, kendisinin uzun yıllar taksicilik yaptığını, taksici arkadaşlannm erzak ve gıda yardımı yaptıklannı, demek olarak başka bir gelir kaynakları olmadığını, hatta bu nedenle bir kısım menfaatçi insanlann kendilerine düşman olduklarını, bir kısım kişilerin askeri ihalelerde derneğin aracı olmasını istediklerini, bunların hepsini kovduklarını beyan etmiştir.
 
== c)-Aramada elde edilen deliller; ==
 
Evinde yapılan aramada;
- (1) adet HP marka CNF70431FC seri numaralı Laptop,
- (1) adet Nokia 6610 marka 351527/00/227365/1 İMEİ numaralı cep telefonu,
- (1) adet üzerinde 030314048910 ibareleri bulunan Turkcell sim kart,
- (17) adet 1' dan 17' e kadar numaralandırılan CD,
- (8) adet küçük Kamera Video Kaseti,
Kadıköy, Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada;
-(1) adet "Yön.Kur." ile başlayan "tüm birimler birbirine emir komuta zinciri ile bağlıdır" ile biten el yazması şema,
-(47) sayfa "Ulusal Güç Birliği Hareketinin Gerekçeli Ekonomi Politikası" başlıklı kitapçık,
-(1) adet "Ajan Ekipmanları" başlıklı siyah kartvizit,
-(1) adet 1 ile numaralandırılmış içeriği belli olmayan CD,
-(1) adet Samsung marka 0273J1DR856794 seri numaralan Hard Disk,
-(6) adet 1 'den 6'ya kadar numaralandmlmış disket,
-(1) adet kahverenkli markasız fihrist,
-(1) adet lacivert renkli netbank yazan ajanda,
-(2) sayfa l'den 4'e kadar numaralandmlmış "Kuvai Milliye Gençleri" ile başlayan "Ediz Kentkuran" ile biten el yazması doküman,
-(4) sayfa l'den 8' e kadar numaralandmlmış doküman,
-(2) sayfa 1 'den 4'e kadar numaralandmlmış doküman,
-l'den 5'e kadar numaralandmlmış "yetki belgesi kayıt formu" ibaresi ile başlayan "20.06.2007" yazısı ile biten doküman,
-l'den 8'e kadar numaralandmlmış "Kuvayı Milliye Derneği" ibaresi ile başlayıp "Serhat SAVAŞ" ismiyle biten doküman,
-Kavun içi renkli üzerinde "Kuvayı Milliye" yapıştırması bulunan ajanda,
-1 'den 1 l'e kadar numaralandmlmış faks çıktıları,
-(1) adet üzerinde "Gn.Kurul Bildirim Formatı" Genel Kurul Bilgi Notu yazılı CD,
-(5) adet 1 'den 5'e kadar numaralandırılmış CD,
-(1) adet kahverenkli telefon fihristi,
-(1) adet lacivert telefon fihristi,
-(1) adet kırmızı renkli üzerinde fihrist 24 yazılı ajanda,
-5466479879,5466478936,5466478933,5466478966,5466478929,5466478321, 466478964, 5466478956,5466478940, 5466478960, 5466478961, 5466478922, 5466478696, 5466478288, 5466478291, 5466478921, 5466478939, 5466478920, 5466478299, 5466478968,5466478947, 5466478932, 5466478963, 5466479886, 5466478297, 5466478967, 5466478918 numaralara ait Vodofone sim kartları,
-(38) adet l'den 38'e kadar numaralandmlmış CD,
-(2) adet l'den 2'ye kadar numaralandmlmış CD,
-(90) adet kırmızı klasör içerisinde "Kuvayı Milliye Yetki Belgesi"
-(1) adet kahverenkli Ece marka ajanda,
-(1) adet kahverenkli 1973 yazılı ajanda,
-(1) adet T.C Ziraat Bankasına ait siyah renkli ajanda,
-(1) adet sobek yazan kahverenkli ajanda,
-(1) adet kırmızı renkli Kuvayı Milliye Derneğine ait üye kayıt defteri,
-(1) adet kahve renkli ticari fihrist yazılı ajanda, ,* ' „,, -, ^
-l'den 6'ya kadar numaralandmlmış "telepost" ibaresi ile başlayıp"Osmangazi
Bursa" ibaresi ile biten doküman,
-l'den 4'e kadar numaralandırılmış "hepimiz insanız" ibaresi ile başlayan "iman et" ile biten doküman,
-l'den 2'ye kadar numaralandınlmış "25.05.2005" ile başlayıp "düşündüm efendim" ile biten doküman,
-l'den 13'e kadar numaralandırılmış "Sayın Genel Kurmanı Başkanlığı" ibaresi ile başlayıp "Sultanahmet-İstanbul" ibaresi ile biten doküman,
-l'den 7'ye kadar numaralandınlmış "Net Eğitim Danışmanlığı" ile başlayıp "Hadarpaşa Portakal Camii" ibaresi ile biten doküman,
-l'den 39'a kadar numaralandınlmış "Vakıflar ve dernekler" ile başlayan "Nursal Kutu (Sevinç Hanım)" ile biten doküman,
-1 sayfa "Duyurumuzun dağıtı" başlıklı doküman,
-Kırmızı klasör içerisinde takılı (265) adet Kuvayı Milliye derneği üye başvuru formu
-(1) adet "Ender Kıran" ibaresi ile başlayıp "hayırlı cumalar" ile biten uzun faks çıktısı
-(2) adet Av. Alparslan ARSLAN adına kartvizit,
-(1) adet Kuddisi OKKIR adına kartvizit,
-(1) adet Suat Salih KERKÜKLÜ adına tanzim edilmiş boş çek koçanı,
-(1) adet ulusal güç birliği hareketi, yeniden Kuvayı milliye hareketinin yapılanması isimli kitapçık,
-(1) sayfa "belgedir" başlığı ile başlayıp "Hüseyin Gürüm" ifadesi ile biten doküman,
-(2) adet 1 'den 2'ye kadar numaralandınlmış CD,
-(1) adet SEGATE MARKA 7EJ1FQSG seri numaralı Hard Disk,
-(1) adet SEGATE MARKA 5JZCQ1GA seri numaralı Hard Disk,
-(1) adet siyah renkli telefon fihristi,
-(1) adet siyah renkli plastik telefon fihristi,
-(1) adet üzerinde "hürkimsa" yazılı fihrist,
-(2) adet Memorey marka video kaset,
-(304) adet fotoğraf,
-(52) adet l'den 52'ye kadar numaralandınlmış CD,
-(1) adet üzerinde Keny yazılı fihrist,
-(2) adet ogatech marka video kaset,
-(1) adet Akar Copy Center yazır kırmızı renkli ajanda,
-(1) adet lacivert renkli fihrist,
-(3) adet numaralandınlmış üye kayıt defteri,
-(1) adet üzerinde Yeniçağ Gazetesi 18.01.2006 görüşme yazılı küçük video kaseti,
-(1) adet siyah renkli fihrist,
-(11) adet değişik şahıslara ait kimlik fotokopisi,
-(37) adet Kuvayı Milliye kimlik kartı,
-(1) adet Murat BALIKÇI adına tanzimli T01 888181 seri nolu nüfus cüzdanı,
-(1) adet İbrahim IŞIKLI adına tanzimli L09 455416 seri nolu nüfus cüzdanı,
-(8) adet klasör içerisinde Kuvayı Milliye Derneği üyelik formu,
-l'den 40'a kadar numaralandınlmış Muhittin BAHADIR ile başlayan "Devamını Dilerim" ile biten doküman,
-l'den 104'e kadar numaralandınlmış "Yeter Artık" ile başlayan "Kurma İzin Belgesi" ile biten doküman,
-(2) adet üzerinde "Kuvayı Milliye Görev Aracı" yazan araç kartı
-1 'den 222'ye kadar numaralandınlmış doküman,
-Sadık GÜLİZAR adına tanzim edilmiş basın kartı,
-l'den 11'e kadar numaralandınlmış doküman, _ ' >T -v
-(4) adet 1 'den 4'e kadar numaralandınlmış CD, /
-(13) adet 1 'den 13 'e kadar numaralandınlmış CD,
Ust aramasında;
-(1) adet 35434201-223595-6 imei nolu sony ericson K350İ cep telefonu,elde edilmiştir.
Şüpheli Hüseyin GÖRÜM'ün ajandasında Tarkan COŞKUN isimli bir kişinin telefon numarasının kayıtlı olduğu , UYAP ortamında sorgulandığında C.başsavcılığımızın 2007/1742 sayılı soruşturması ile hakkında işlem yapıldığı tespit edilmiştir.
Soruşturma konusu ise özetle ;
"İP numarası ve kullanıcısının tespit edilemediği bildirilen bir bilgisayardan Haber Özel isimli TV programı muhabiri Gökhan Taşkm'a ait "haberozel@showtv.co.tr" e-mail adresine,bu kişi tarafından da İstanbul İl J.K.Lığı KOM Şb.Md.J.Bnb.Asım Sürer'e ait "asimsurer@mynet.com" e-mail adresine 24.05.2006 tarihinde iletilen e-posta yazısında aynısı ile "Haber Özel,Gökhan Bey'e Özel,Gökhan Bey,Vereceğim bilgileri ancak sizin değerlendirip bir sonuca ulaştıracağınızı düşündüğüm için sizi seçtim.Aşağıda sıralayacağım bilgileri belki de hayatım pahasına da olsa paylaşmak zorundayım.Çünkü ülkemiz çok karanlık bir dönemecin tam başında ve her taraftan bu olaylar tetikleniyor.Alparslan Arslan yani Danıştay'ın tetikçisi ve kilit adamı susma hakkını aşağıda belirteceğim ve araştmnca ulaşabileceğiniz şahıs ikinci eylemi rahatlıkla gerçekleştirsin diye kullanıyor.ikinci eylem Anayasa Mahkemesi Başkanına bir hafta içinde evinin önünde glok marka silahla 1975 Kars doğumlu kamuoyunda Türk İntikam Tugayları olarak bilmen örgütün de tetikçisi olan Tarkan Coşkun tarafından yapılacaktır.Arslan ve Tarkan tüm eylemlerin başından beri birlikte hareket ediyordu.Arslan yakalanınca Tarkan eylemini gerçekleştirmek için şu an Marmaris'te saklanıyor ve Arslan da susma hakkını eylemden sonra bozacaktır. İşi ve bu eylemleri finanse eden kişi direk Tarkan adlı şahısla irtibattadır. Gazete saldırılarında ve silahların temininde Tarkan bizzat bulunmuştur.Kendisi en son şu telefon numarasını kullanmaktaydı.0 538 2254711 .Verdiğim bu bilgilerin ve benim kim olduğumun önemi yok.Araştırma cesaretini gösterirseniz tüm gerçeklere ulaşırsmız.Bol şanslar." ihbarı yapıldığı,
İhbarda adı geçen Tarkan COŞKUN'un 23.09.2006 tarihinde İstanbul Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne üzerindeki Caner TOK ve İsmail ÇILGIN adına düzenlenmiş sahte cüzdanları ile giderek,kendisinin arandığını ve teslim olmak istediğini beyan ettiği, aranmadığının anlaşılması üzerine de,kendisinin TİT mensubu olduğunu,sivil topluma karşı bazı eylemler gerçekleştirmesinin istenildiğini,bu yüzden kaçtığmı,hayatmın tehlikede olduğunu,bu nedenle teslim olduğunu beyan ettiği,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bilgi sahibi sıfatı ile verdiği 24.09.2006 tarihli ifadesinde özetle; 2005 yılında eşinden aynldığmı,internette TİT'e ait bir form sitesi gördüğünü,svmtr@hotmail.com e-posta adresini irtibat adresi olarak verip siteye üye olduğunu,bir süre sonra Mert21@hotmail.com e-posta adresinden e-mail aldığmı,kendisini Mert Yiğit olarak tanıtan bu kişi ile bir süre internette Messenger yolu ile görüştükten sonra İstanbul'da buluşup tanıştıklarmı,bu kişinin TİT'in devletin illegal işlerini yapan yasal olmayan bir grup olduğunu söylediğini,kendisini 4-5 TİT üyesi ile İstanbul'da tanıştırdığmı,bir yıl süresince harçlık olarak aralıklarla toplam 7-8 milyar para verdiğini,kendisine üzerinde fotoğrafı olan aralannda polis ve asker kimliklerinin de olduğu 30-40 adet kadar kimlik verdiğini,peşimizde birkaç kişi var,korunmak için bu silahı al diyerek bir silah verdiğini,bir süre sonra bu silahı kendisine iade ettiğini,aktif eylemlere katılma teklifini kabul ederek Mert'in verdiği paketleri istenilen yerlere bıraktığını,içerisinde bomba olduğunu tahmin ettiği ve kendisinden aşıklar şenliğinde kurulan standm altına koyması istenilen paketi ise yerine bırakmadığmı,bu nedenle tehdit edildiğini,kendisine Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e suikast yapmasının teklif edildiğini,daha sonra ise bu eylemden vazgeçildiği söylenilerek genel eylem yapılmasına karar verildiğinin söylendiğini,bu tür eylemlere karşı olduğunu söylemesi üzerine tehdit edildiğini,bu nedenle can güvenliği olmadığı için Pendik Polis Merkezine giderek teslim olduğunu beyan etmiş,TİT
mensubu olduğunu beyan ettiği Mert ve İdris isimli kişilerin eşgalini tarif ederek robot resimlerini çizdirmiştir.Tarkan Coşkun İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlünde şüpheli sıfatı ile alman 26.09.2006 tarihli ifadesinde ise özetle;TİT örgütü üyesi olmadığını, TİT hakkındaki bütün bilgisinin internetteki sitesini incelemesinden kaynakladığını, Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğüne yaptığı başvurusunun amacının kendisini mağdur duruma düşürerek eski eşinin dikkatini çekmek olduğunu,üzerinden çıkan Caner Tok adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını bankadan kredi çekmek amacı ile daha önceden birlikte çalıştığı Caner Tok isimli kişinin kimlik fotokopisini habersiz alarak Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarlığından ikamet ilmühaberi alıp üzerine kendi fotoğrafını yerleştirerek Pendik Nüfus İdaresinden aldığmıjsmail Çılgın adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ise yolda bularak üzerine kendi fotoğrafını yerleştirdiğini,hakkmdaki e-mail ihbarında geçen 0 538 2254711 numaralı cep telefonu hattının kendi kullanımında olduğunu,TİT adına yayın yapan internet sitelerine açık kimlik bilgilerini ve telefon numarasını verdiğinden dolayı bu sitelerden kendisinin kimlik ve telefon bilgilerini öğrenen birisinin bu e-maili atmış olabileceğini,Alparslan Arslan'ı tammadığmı,bilgi sahibi sıfatı ile verdiği ifadedeki beyanları psikolojik problemlerinden dolayı ve eşinin ilgisini çekmek için tamamını uydurarak söylediğini,23.09.2006 günü,çalıştığı işyeri sahibi olan Seyithan Kurtcebe'ye 0544 322 32 37 nolu telefon hattından bu kişiye ait 0536 264 07 95 nolu telefona çektiği " Serkan abi Ali'yi tutuklamışlar, iş yerinden haber verdiler, beni de sormuşlar, durum ne tam olarak bilmiyorum, bir avukat ağabeyimiz var onun yanma gidiyorum, olur ki polis gelip sorarsa benim ayrıldığımı söylersin, durum netleşsin ben haber verecem sana" ve " Abi sen adam bul,ben yarın gelip eşyalarımı alacam, kusura bakma, zor durumda bırakmak istemezdim " şeklindeki sms mesajlarını Seyithan Kurtcebe'nin kendisini aramaması için gönderdiğini beyan etmiştir.
Sonuçta,ihbann Danıştay saldırısı olayı ile ilgili bulunması nedeni ile soruşturma evrakı bu yönden ayrılarak Ankara C.başsavcılığma (CMK 250.Md.İle Yetkili), sahtecilik yönünden ise Pendik C.başsavcılığma gönderilmiştir.Konu ile ilgili yazılara verilen cevaplardan Ankara C.başsavcılığınca Tarkan COŞKUN hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, Pendik C.başsavcılığmca ise sahtecilik suçundan dava açıldığı ve yargılaması sonucu mahkum edildiği, bir süre tutuklu olarak yattıktan sonra tahliye olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan araştırmada şüpheli Hüseyin GÖRÜM'ün ajandasında yazılı telefon numarasının Tarkan COŞKUN'un eski eşinin çalıştığı işyerine ait olduğu, bu kişinin halen burada çalıştığı,alman ifadesinde de Tarkan COŞKUN'un müşterek çocuklarını görmek için buraya geldiğini beyan ettiği anlaşılmış, Tarkan COŞKUN bu bağlantının aydınlatılabilmesi amacı ile ifadesinin tespiti için aranmış ise de bulunamamıştır.