2011 Türkiye futbolu şike iddianamesi/Olgun Peker liderliğindeki haksız çıkar sağlama amaçlı suç örgütü: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Sayfa içeriği 'SANIKLAR BERAAT ETTİ.DOSYA KAPANDI.' ile değiştiriliyor
1. satır:
SANIKLAR BERAAT ETTİ.DOSYA KAPANDI.
;OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTÜ
OLGUN PEKER(AYDIN)’IN;
 
1973 yılında Giresun’da doğduğu, 1984 yılında henüz 11 yaşında iş amacıyla İstanbul'a geldiği, 1990 yılında kafe işletmeciliğine başladığı, 1993 yılında, 20 yaşında, Kocaeli Gebze’de bir şahsı silahla yaralayarak ilk suçunu işlediği, bu suçtan dolayı 4 ay cezaevinde kaldıktan sonra memleketine döndüğü, burada bir süre kaldıktan sonra önce Balıkesir’e, ardından tekrar İstanbul’a geldiği, silahla yaralama suçundan mahkum olunca yakalanarak 18 ay cezaevinde yattığı, 1993 yılında; silahlı suç örgütü lideri Sedat Peker ile tanışan şüphelinin bu tarihten sonra Sedat Peker’le eylem ve fikir birliği içerisinde hareket etmeye başladığı, bu tarihten sonra anılan suç örgütüne üye olmaktan birçok kez hakkında işlem yapıldığı, 2000 yılında Sedat Peker'in desteğiyle Etiler'de işletme açtığı, aynı dönemde Sedat Peker’in desteği ve refaransıyla Fenerbahçe Spor Kulübüne üye olduğu ve bir süre Şükrü Saraçoğlu Stadının VİP tribünü sorumlusu olarak görev yaptığı, bu şekilde futbol camiasına giren şüphelinin 2002 yılında Özcan Üstüntaş’la birlikte Refleks Menajerlik şirketini kurarak futbolcu transferlerinde aracılık yapmaya başladığı,
 
Sedat Peker isminin medyada suç örgütü lideri olarak duyulması, şahsın kamuoyunda en güçlü mafya liderlerinden biri olarak kabul görmesi, şahsın soyadının dahi korku, caydırma unsuru haline gelmesi nedeniyle; hem bu etki ve güçten faydalanmak, hem de şahısla olan birlikteliğini kuvvetlendirmek amacıyla; "Aydın" olan soyadını, Akkuş Asliye Ceza Mah.in 2003/177 Esas kararı ile, "Peker" olarak değiştirdiği, (Kl:29, Dizi:385-398 arası)
 
2004 yılında Sedat Peker liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen “Kelebek” kod adlı operasyon kapsamında gözaltına alındığı, bu dosya kapsamında yapılan teknik takiplerde, Olgun Peker’in anılan dönemde de soruşturma dosyamızda tahkikat konusu edilen eylemlere benzer faaliyetlerde bulunduğunun görüldüğü,
 
Sedat Peker'in yapılan operasyon neticesinde tutuklanarak cezaevine girmesinden sonra Olgun Peker’in; hem Sedat Peker'in soyadını hem de "Ben Sedat Peker'in manevi oğluyum." söylemlerini kullanarak zamanla futbol camiası içerisinde sözü geçen bir konuma geldiği, futbolcu transferlerinde söz sahibi olduğu, neticesinde ise 2008 - 2010 yılları arasında Futbol 1.Lig takımlarından Giresunspor Kulübünün Başkanlığı’nı yürüttüğü,
 
Bu faaliyetlerinin yanısıra 2002 yılında Beşiktaş ilçesinde Özcan Üstüntaş’la birlikte açtıkları Refleks Menajerlik isimli şirket aracılığıyla -Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde menajerlik yapma yetkisi bulunmamasına rağmen- yetkisiz menajerlik yaptığı,
Menajerlik ve kulüp başkanlığı yaptığı bu dönem içerisinde çevresinde topladığı şahıslarla birlikte futbol müsabakalarının sonuçlarını etkileyebilmek, futbolcu transferlerinden para kazanabilmek amacıyla suç örgütü yapılanması içine girdiği, belirlenmiştir.
== ÖRGÜTÜN YAPISI ==
 
Cebir ve tehdit uygulayıp, sindirme, korkutma, yıldırma yöntemlerini kullanarak; ekonomik çıkar sağlamak amacıyla, nitelikli bir birliktelik içerisinde bulunan, bünyesinde dikey yapılanma olan ve hiyerarşi bulunduran, eylem, faaliyet ve birliktelikleri süreklilik arzeden, 3 veya daha fazla kişi tarafından kurulan, amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gerece sahip bulunan ve TCK’nın 220.maddesinde tarif edilip müeyyidelenen suç örgütlerinin; haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş suç örgütleri olarak kabul edildikleri,
Bu suç örgütlerinin genellikle, suçtan elde ettikleri gelirleri aklamak için, devlet tarafından denetimin zor olduğu ve teknik bilgi ve beceri gerektirmeyen ticari alanları seçtikleri, örgütlerin işledikleri suçların boyutu ilerledikçe ve bunlardan elde edilen kazançta büyüdükçe; örgüt liderlerinin, kendilerini, -toplumda bir suç lideri olarak değil de- toplumun faydası için çalışan insanlar gibi göstermeye özen göstermeye başladıkları, ülkemizde son 15-20 yıllık süreçte organize suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlar neticesinde suç örgütlerinin bir kısmının; dünyada ve ülkemizde popülaritesi artan ve hatırı sayılır ölçüde kazanç imkanı da sağlayan spor aktivitelerine -özellikle de futbol– yöneldikleri, bu alanda oluşan büyük sermayenin denetlenmesinin zor olması, sporun ülkeler tarafından teşvik ve takdir edilmesi nedeniyle vergi alanında sağlanan kolaylıklar, kamuoyunda oluşturduğu etki ve güçle orantılı olarak bu spor kulüplerine -özellikle futbol alanında faaliyet yürüten kulüplere – yönelik yapılan denetimlerin sınırlı ve etkiden uzak oluşunun da bir sonucu olarak, suç örgütlerinin buradan pay alabilmek ve daha rahat faaliyet yürütebilmek amacıyla bu alana yöneldikleri, zaman içerisinde spor kulüplerinin statlara gelen taraftar çevresinden suç eğilimi bulunan bazı insanların tribün amigoluğundan suç dünyası içerisine girdikleri, tribün içerisindeki birlikteliklerini ve samimiyetlerini suç örgütü kurma yönünde kullandıkları,
 
Sedat Peker liderliğindeki oluşumun bu tür yapılanmalara örnek teşkil ettiği, 2004 yılında Kelebek kod adlı operasyon kapsamında hakkında işlem yapılan Sedat Peker'in; bazı futbol kulüplerinin başkan ve yöneticileriyle, tribün amigoluğu yaptığı dönemde kurduğu irtibat ve ilişkileri de kullanarak futbol camiası içerisine girdiği, buradan bazı maçların sonucuna tesir ederek veya futbolcu transferlerinde etkin rol oynayarak çıkar elde etmeye çalıştığı, yapılan operasyon öncesinde ve sonrasında Sedat Peker liderliğinde hareket eden Mecnun Odyakmaz (Sivasspor Kulübü Başkanı) ve Olgun Peker'in (Giresunspor Kulübü Eski Başkanı) futbol dünyasındaki irtibatlarını kullanarak suç örgütünün açıklarını kapatacak ve bu sektörden rant edebilecek hale geldikleri, Kelebek operasyonu kapsamında yapılan iletişim tespit çalışmalarında Olgun Peker'in futbol camiası ile birebir irtibatlı olduğunun ve futbol müsabakalarının sonuçlarını etkileyebilecek birçok görüşmesinin olduğunun görüldüğü, Olgun Peker'in bu dönem içerisinde Sedat Peker'in (örgüt üyelerinin tabiriyle “Reis’in”) ismini kullanarak futbol kulüpleri üzerinde baskı kurmaya, dönem içerisinde hakem atamalarında etkin olmaya çalıştığı,
 
Kelebek kod adlı operasyonda Sedat Peker'in tutuklanarak cezaevine girmesinin ardından Olgun Peker’in; Peker isminin toplumda yarattığı baskı ve sindirme gücünü kullanarak, çevresindeki insanlara "Sedat Peker'in manevi oğluyum" şeklinde söylemlerde bulunarak, üzerlerinde baskı kurmaya devam ettiği,
 
Cezaevinde bulunan örgüt lideri Sedat Peker’le irtibat ve koordinasyonu; gerek 2004 yılında Sedat Peker liderliğindeki suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen Kelebek operasyonunda, gerekse 1998 yılında Peker grubu ile birlikte gözaltına alınan, Sedat Peker ile yakın ilişki içerisinde olan, Sedat Peker’in halen cezaevinde bulunması nedeniyle dışarıyla bağlantısını sağlayan, soruşturmamız kapsamında şüpheli konumunda bulunan bir çok şahısla irtibatlı olan ve Sedat Peker’in mesajlarını bu şahıslara ileten, Sedat Peker’e para veya hediye göndermek isteyen şahıslara aracılık eden örgüt üyesi şüpheli Erkan Korkmaz üzerinden sağladığı,
Suç faaliyetlerini ve burdan elde ettiği gelirleri legalize etmek amacıyla 2002 yılında Özcan Üstüntaş ile birlikte Beşiktaş ilçesinde kurduğu "Refleks Menajerlik Şirketi" ile; kontrolünde olan menajerlik şirketleri bünyesindeki şahısları etrafına toplayarak bir suç örgütü yapılanması içerisine girdiği, menajerlik şirketi bünyesinde bulunan bazı futbolcuları müsabakalarda kaybetmeleri yönünde tehdit ettirerek, baskı uygulayıp sindirerek, kendi çıkarları doğrultusunda maçların sonuçlarını etkilemeye çalıştığı, Refleks Menajerlik şirketi aracılığıyla, örgüt üyesi şüpheli Özcan Üstüntaş’ı sevk edip yönlendirerek Sedat Peker’e yakınlığını ve şahsın futbol camiası içerisindeki temsilcisi görünümünün getirdiği avantajı da kullanarak yetkisi olmadığı halde menajerlik faaliyetlerinde bulunmaya başladığı, bir çok ünlü futbolcunun temsilciliğini (menajerliğini) üstlendiği, Avrupa kulüpleri dahil olmak üzere Türkiye’deki çeşitli kulüplere menajerlik faaliyetleri yürüttüğü, menajerlik hizmet bedeli adı altında faturalar keserek kazancını arttırdığı ve bu suretle haksız şekilde yüksek meblağlarda kazanç elde ettiği, bazı spor kulübü yetkililerinin şahsın menajerlik yapma yetkisinin olmadığını bildikleri halde kendisiyle ortak hareket ederek şahsa menfaat sağladıkları, Olgun Peker tarafından bu şekilde; Fatih Tekke ve Hakan Arıkan isimli futbolcuların Beşiktaş Spor Kulübüne, Ali Turan isimli futbolcunun Galatasaray Spor Kulübüne, Gökdeniz Karadeniz isimli futbolcunun Fenerbahçe Spor Kulübüne transferlerinin yapıldığı, elde edilen bu kazançla cezaevinde bulunan Sedat Peker’i finanse ettiği, menajerlik yaparak futbol dünyasında isim yapmasının da etkisiyle 2008 yılı içerisinde Giresunspor Kulübüne başkan olduğu,
 
2008 yılı Aralık ayında Giresunspor Klübünü Süper Lige çıkarma vaadiyle kulüp başkanı olan örgüt lideri Olgun Peker’in başkanlık yaptığı iki sezon boyunca Giresunspor kulübünü süper lige çıkaramaması ve Giresunspor kulübünün Bank Asya 1.Liginde ilk 6 sıraya giremeyerek play oflara kalamaması sonucunda 2010 yılı Mayıs ayında kulübü kongreye götürmek zorunda kaldığı ve görevinden ayrıldığı, Giresunspor kulübü üzerindeki etkisini kaybetmek istemeyen Olgun Peker’in kongrede örgüt üyesi şüphelilerden Hakan Karaahmet’i desteklediği, kongrede çıkan olaylar sebebiyle adaylardan Ferhat Abidinoğlu’nun adaylıktan çekilmesi üzerine kongreyi 6-7 oy farkla başkan adaylarından Osman Çırak kazandığı, Osman Çırak’ın başkanlığı döneminde kulübü mali yönden kontrol ve denetim altında tutmaya çalıştığı, bununda bir sonucu olarak Giresunspor futbol takımının Bank Asya birinci liginde alt sıralarda kaldığı ve düşme riskininin bulunduğu, bunun üzerine taraftar ve yerel medya tarafından istifa etmesi yönünde baskıların geldiği, baskılara dayanamayan Osman Çırak’ın kulübü kongreye götürdüğü, bu seçimde de Olgun Peker’in Giresunspor klübü üzerindeki etkinliğini kaybetmeme adına büyük çaba sarfettiği, kulüp başkanlığı seçiminde; adamı olan ve kendisiyle eylem ve fikir birliği içerisinde hareket eden örgüt üyesi şüpheli Ömer Ülkü’yü desteklediği, şahsın kongrede başkanlığı kazandığı,
 
Olgun Peker ve Ömer Ülkü’nün bu süreçte Giresunsporu kontrollerinde tutmak amacıyla aşırı çaba sarfettikleri, kulüpten alacakları olduğu için kulübü federasyona şikayet eden futbolcular üzerinde baskı oluşturarak alacaklarından vazgeçirmeye çalıştıkları, bu alacaklar nedeniyle TFF tarafından transfer tahtası kapatılan Giresunspor kulübünün transfer tahtasını açarak bazı transferler yapabilme ve bu amaçla küme düşmesini önleme adına federasyon nezdinde yoğun çaba sarfettikleri, bu süreçte kulüpten alacaklı olan futbolculardan alacaklarından vazgeçmeleri, yahut alacaklı olmadıklarına dair belge vermeleri için bu futbolculara aşırı baskı uyguladıkları, bazılarını tehdit ettikleri, bu şekilde bazı futbolcuları ikna ettikleri (Kl:29, Dizi:1-75 arası),yine Giresunspor’u 1. Lig’de tutabilme adına Ömer Ülkü’nün, Olgun Peker’in bilgi ve gözetiminde oynanacak müsabakalar öncesinde şike faaliyetlerinde bulunduğu, örgüt üyesi şüphelilerden Coşkun Çalık ile Serdar Berkin’in bu süreçte Ömer Ülkü’ye yardım ettikleri, aktif şekilde şike faaliyetlerinde bulundukları,
 
Örgüt üyesi şüphelilerden Coşkun Çalık’ın kulüpte danışmanlık yaptığı, Muhittin Tolga Dik'in kulübe araç kiraladığı, yine örgüt üyesi şüphelilere bu dönemde ücretsiz toplu halde bilet verilmek suretiyle kazanç elde etmelerinin sağlandığı, bu surette örgüt üyesi şüphelilerin maddi yönden kulüp üzerinden desteklendikleri ayrıca Giresun Spor Kulübü defterleri üzerinde yapılan usulsüzlüklerle örgüte para aktarıldığı,
 
Olgun Peker’in gerek Giresun Spor Kulüp Başkanlığı yaptığı dönemde gerekse bıraktıktan sonra; Giresunspor camiası üzerindeki gücünü koruma ve çıkar elde etme düşüncesiyle taraftar grupları üzerindeki baskı ve etkisini arttırdığı, bu amaçla; örgütte yönetici konumunda olan şüpheli Hakan Karaahmet’in; sevk edip yönlendirdiği, taraftarlar arasında suça yatkın kişilik ve kimlikleriyle bilinen ve Deli Adil'in oğulları olarak tanınan Selim Kımıl, Evren Kımıl, Hırçın Kımıl kardeşlerle, taraftar grubu lideri Özden Tütüncü’yü, Abdullah Eker’i, Samet Erdemir’i, Abdullah Karakuz’u, Aykut Aydın’ı, Coşkun Çalık’ı ve Fatih Sandal’ı, yanına çekip denetimine aldığı, bu şahısları Muhittin Tolga Dik aracılığıyla sevk edip yönlendirerek; kulüpte yaptığı usulsüzleri araştırmak isteyenleri, istediği gibi oynamayan, alacaklarını zamanında alamadıkları için kulübü federasyona şikâyet etmek isteyen futbolcuları, rakiplerini; tehdit ettirip yıldırdığı, bazılarına zorla senetler imzalattığı,
Deşifre olmama, faaliyetlerini sorunsuz şekilde devam ettirebilme, eylemlerini gizleyebilme adına basını yönlendiren, basın yayın kuruluşlarını kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaya ve lehe haber yaptırmaya çalışan Olgun Peker liderliğindeki suç örgütünün, yerel medyayı kullanarak taraftarları yönlendirmek ve etkinliğini sürdürmek amacıyla Giresun genelinde yayın yapan basın yayın kuruluşları üzerinde hakimiyet kurduğu, medya içerisinde Hakan Karaahmet (Giresun Öncü Gazetesi Kurucu Ortağı) aracılığıyla örgütlendiği, gerek bu şahsı gerekse Candemir Sarı (Giresun Öncü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni), Mesut Erdoğan (Giresun Ekspres Gazetesi Spor Yönetmeni), Murat Yakarışık (Giresun Öncü Gazetesi Kurucu Ortağı) ve Adil Şahin (TV 28 isimli internet televizyonu kurucusu) gibi yerel medya mensuplarını talimatlarla yönlendirerek kulüp taraftarını istediği şekilde etkilediği, rakip gördüğü insanları yıldırdığı, örgüt üyesi olmayan bu şüphelilerin; Olgun Peker ve arkadaşlarının örgütsel ilişkilerini, örgüt üyesi sıfat ve kimliklerini bilerek kendileriyle irtibat kurup kendilerine yardım ettikleri, şahsın talimatlarına uygun şekilde örgüt propagandası yaptıkları, örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyere yardım ettikleri,
Olgun Peker liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütünün; ülke genelinde bilinen ve faaliyet yürüten büyük çaplı diğer suç örgütlerinde olduğu gibi üst düzey kamu yöneticileriyle ilişki ve irtibat kurmaya özen gösterdiği, bazı kamu görevlileriyle menfaat ilişkisi içerisinde olduğu, bu şekilde hem eylem kapasitesini arttırdığı, hem örgüte ya da mensuplarına yönelik adli ve kolluk birimleri tarafından yapılabilecek olası adli işlemleri önceden haber alma veya örgütün kamudan daha rahat rant elde edebilmesini amaçladığı,
 
Örgütün; varlığını devam ettirebilmek, eylem sürekliliğini sağlayabilmek ve örgüt üyelerinin süreklilik gösteren bireysel ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, örgüt içerisinde, kolluk kuvvetlerinin kendilerine karşı yapabileceği teknik takip, fiziki takip, iletişim tespit ve kayıt altına alma çalışmalarına karşı duyarlı ve tedbirli davrandıkları, kendi aralarında yaptıkları görüşme ve konuşmalarda gizliliğe riayet ettikleri, olası teknik takiplerden kurtulmak amacıyla suç içerikli görüşmelerini telefonda yapmamaya özen gösterdikleri, önemli görüşmeleri yüzyüze yaptıkları, zorunlu hallerde önceden kendi aralarında belirledikleri şifreli kelimeleri kullanarak konuştukları, cep telefonlarıyla görüşmek yerine bulundukları yerde sabit telefon araştırarak o hat üzerinden görüştükleri,
 
Olgun Peker’in, uzun yıllar Sedat Peker liderliğindeki suç örgütü bünyesinde bulunmasından dolayı ülke içerisinde bulunan birçok silahlı suç örgütü yöneticisi ve lideriyle de tanışıklığının ve irtibatının olduğu, yaptıkları işlerin doğası gereği, suç örgütlerinin; varlıklarını, etkilerini ve güçlerini devam ettirebilmek amacıyla diğer suç örgütleriyle herdaim irtibat halinde oldukları, ortak hasımlara karşı birlikte hareket ettikleri, bazen karşılıklı güç gösterisinde bulundukları, gruplar arasındaki husumetlerde uzlaştırıcı-barıştırıcı olmaya özen gösterdikleri, bu şekilde konumlarını güçlendirip pekiştirdikleri, suç örgütü lider ve yöneticilerinin özellikle cenaze, düğün vb. gibi insanların bir araya geldikleri etkinliklerde boy göstermeyi ve gövde gösterisi yapmayı tercih ettikleri bilinmekte olup, Olgun Peker’in de, bu noktada tipik bir mafya lideri gibi hareket ettiği açıkça görülmüştür.
 
== SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ SEDAT PEKER'LE İLİŞKİLERİ ==
Türkiye’nin en etkin ve en güçlü suç örgütlerinin başında gelen Sedat Peker liderliğindeki oluşumun; örgüt liderinin tutuklanıp cezaevine girmesinden sonra da devamlılığını ve sürekliliğini koruduğu, suç örgütü lider ve üyelerinin cezaevine girmesi üzerine örgütün liderliğine/yöneticiliğine lidere yakınlığı ve bağlılığıyla bilinen Olgun Peker’in geçtiği, gerek Sedat Peker’le irtibatlı olup dışarıda bulunan gerekse çevresinde topladığı şahıslarla birlikte suç örgütünü tekrar canlandırıp örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, devam eden süreçte cezaevinde bulunanların, şahsi ve aile fertlerinin ihtiyaçlarının Olgun Peker başta olmak üzere dışarıda kalan örgüt üyeleri ve yöneticileri tarafından karşılandığı, her ne kadar liderin cezaevine girmesiyle örgüt güç kaybetmiş olsa da, örgütün varlığını devam ettirmek için Olgun Peker’in denetim ve kontrolündeki örgüt üyelerinin suç işlemeye devam ettikleri, bu şekilde hem maddi gereksinimlerin karşılandığı hem de örgütün bitmediği/tükenmediği algısının oluşturulduğu,
Sedat Peker ile arasındaki suç birlikteliği, duyduğu bağlılık ve yakınlık, Olgun Peker'in; Sedat Peker'in suç örgütünü yönetirken kullandığı yöntem ve sistemi kendi kurduğu suç örgütünde de uygulamasına yol açtığı, şahsın örgüt içinde otoriteyi tek başına kendi elinde bulundurduğu, örgüt yönetici ve üyelerinin Olgun Peker'in talimatları ile hareket ettikleri, kendisine suç örgütü üyeleri tarafından Sedat Peker’e hitap edildiği gibi "Başkan, Reis" şeklinde -liderliğine ve yöneticiliğine sürekli vurgu yapılmak suretiyle- hitap edildiği, eylemlerin çoğuna doğrudan iştirak etmeyerek yöneticilere verdiği talimatlarla örgütü yönettiği, suç örgütünün devamlılığını sağlamak ve elde edilen kazancı sürekli hale getirebilmek amacıyla yönetici ve üyeleri sürekli olarak kontrol altında tuttuğu, Sedat Peker cezaevine girmeden önce başladığı futbolcu menajerliğine şahıs cezaevine girdikten sonra da devam ettiği, anlaşılmıştır.
 
Sedat Peker’le dışardakilerin irtibatını ve iletişimini sağlayan örgüt üyesi Erkan Korkmaz’ın; Olgun Peker başta olmak üzere, Mecnun Odyakmaz, Bülent Uygun, Ahmet Çelebi, Ali Kıratlı ve Yusuf Turanlı isimli şüphelilerle Sedat Peker’in bağlantısını da sağladığı belirlenmiştir.
 
Olgun Peker’in Sedat Peker’le ilişkisini ortaya koyan deliller aşağıda alt başlıklar halinde ayrıntılı olarak irdelenmiştir;
;A - Olgun Peker’in Sedat Peker’e gönderdiği mektuplar (Kl:29, Dizi:399-406 arası)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yukarıda suretleri konan mektupların içeriğinden de anlaşılacağı Olgun Peker’in Sedat Peker’e devamlı surette “baba” diye hitap ettiği, kendini “oğlunuz” şeklinde takdim ettiği ve bu şekilde saygısını ve bağlılığını ortaya koyduğu görülmüştür.
B - Sedat Peker ve Olgun Peker arasındaki ilişkiyi gösterir iletişim tespit tutanakları
 
27.04.2004 günü Olgun Peker ile Sedat Peker arasında geçen görüşme (Kelebek operasyonu kapsamında yapılan iletişim tespitlerinde belirlenmiştir.);
Olgun’un: “Efendim babacım”,dediği, Sedat’ın: “Nasılsın oğlum, ne yapıyorsun”,dediği, Olgun Peker'in konuşma esnasında Sedat Peker'e sürekli olarak "Babacım" diye hitap ettiği, Sedat Peker'in ise "Oğlum" diye hitap ettiği,
22.12.2010 günü saat:12.38’de Olgun Peker'i X Şahsın aradığı görüşme;
Olgun: “Şu benim masanın sağ tarafında böyle şeyin üstünde resimler var Reisin eski resimleri falan, onları al bir de bu çantam da CDler vardı şeyden getirttirdiğim, o cdleri laptop çantamı al hepsini getir bana çok hızlı karşıdayım, Mecnun abinin ordayım oraya gel", (tape:614)
 
26.12.2010 günü saat:19.35’de Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme;
Olgun: “Buradayım amca buradayım", Mecnun: “Yarın bende 11’e 10 kala, gidiyorum Polonya’ya", Olgun: “İyi işte oradan buraya gel çarşamba günü amca", Mecnun: “Olabilir dur bakalım", (tape:682)
 
31.12.2010 günü saat:13.11’de Olgun Peker'in S.'ı aradığı görüşme;
S: “Abi çıkıyor mu", Olgun: “Yok Serdar nerden çıktı", S: “Ötekiler çıkıyor", Olgun: “Ötekiler kim", S: “İşte öteki Sedat abi çıkmış", Olgun: “Sedat Şahin ", S: “He", Olgun: “Yok biz cezamızı yatıyoruz abicim", (tape:692)
 
31.12.2010 günü saat:16.00’da Olgun Peker'in İ.D.'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Dayı bu Sedat Şahin’ler tahliye oluyormuş he, beni şeyler aradı beni ya birileri, almaya gitmişler Kandıra’ya ya", İ: “Belki bu akşam alamayabilirlermiş, 5 sene yargılananlar tahliye ediliyormuş dayı", Olgun: “Burhanettin Sarallar", İ: “Onların daha 3.5 sene filan oldu eğer karar verirlerse onlara vurmuyor, Şahin’in 6 sene oldu ya ona direk vuruyor", Olgun: “Bizimki cezayı yatıp çıkıyor sadece ya", (tape:699)
 
31.12.2010 günü saat:18.31’de Olgun Peker'i K.H.'ın aradığı görüşme;
Olgun: “Bugün güzel bir şey duydum doğru mu", K: "Doğru doğru, yeştiremedik pazartesiye kaldı Allah nasip ederse, artık kişilere özel bir şey olmadıktan sonra ki olacağını zannetmiyorum", Olgun: “Çok sevindim, çok iyi oldu çok iyi oldu gözünüz aydın, selam söyle, beni de aradı bir arkadaşım ya işte Reis çıkıyormuş falan filan, kesilmişimizi yatıyoruz çıkma gibi şeyimiz yok dedim, filan", K: "Bu taraflara geldiğinde bir ara bir çay içelim abi bir yerde", Olgun: “Tamam kardeşim, özellikle Vedat’a çok selam söyle göremezsem", (tape:702)
 
09.01.2011 günü saat:14.56’da Olgun Peker'e Erkan Korkmaz'ın gönderdiği mesajda;
"mutluluklar getırmesını yüce Allah tan dılerım Sedat Peker..." yazdığı, (tape:768)
 
16.01.2011 günü saat:17.07’de Olgun Peker'i Erkan Korkmaz'ın aradığı görüşme;
Erkan: “Reis selam söyledi size, yeni yıl tebrikinizi almış bu yüzden dolayı çok teşekkür ediyor" (tape:826)
 
 
 
16.01.2011 günü saat:17.08’de Olgun Peker'i Erkan Korkmaz'ın aradığı görüşme;
Olgun: “15’ine insan cevap vermez mi ya", Erkan: “Niye mesaj yazdım ben sana mesaj gönderdim", Olgun: “Beni bir daha mesajla falan uğraştırma canlı isterim ben", Erkan: “Ben sana mesaj gönderdim söz olarak ta bugün aldım", Olgun: “Bir daha öyle olmasın tamam mı hemen, arayın beni", Erkan: “Sen İdris ile görüştün mü", Olgun: “Görüştüm görüştüm", (tape:827)
 
31.01.2011 günü saat:19.51’de Olgun Peker'i Erkan Korkmaz'ın aradığı görüşme;
Erkan: “Başakşehir’e ne zaman geçeceksin", Olgun: “Geçiyorum şimdi bir şey mi oldu", Erkan: “Şey yapacağım da Etiler’e mi gelsin ufaklık", Erkan: “Gelsin bi arasın beni çıksın yola arasın beni ya" (tape:935)
 
31.01.2011 günü saat:20.16’da Olgun Peker'in Erkan Korkmaz'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Amca, Vedat var ya Vedat, Atilla abinin yanındaki, benim eve geliyor şimdi Atilla abinin yanında, Vedat’ı bul Vedat’la görüşte", Erkan: “Dur ben görüşürüm Vedat’la olmazsa tamam", (tape:936)
 
11.03.2011 günü saat :00.02’de Olgun Peker’in Erkan Korkmaz’ı aradığı görüşme;
Erkan: “ Amca bu senin Facebook’ta bu şey arkadaş listende şey varmış Boğaç varmış”, Olgun: “Benim öyle bir Facebook’um yok bir hayran sitesi yapmış birileri çıkartın dedim çıkarmamışlar mı çıkarttık dediler bize”, Erkan: “Çıkartmamışlar abiciğim valla çıkartmamışlar onu ee mutlaka çıkartsın bana da haber ver demiş, aa şey olabilir mi o Giresunspor filan falan”, Olgun: “He onlardan işte ya, ya söyle bende şimdi tamam bir daha bi bakarız tamam abim”, Erkan: “O zaman ona söylersin, eğer ee o yapamıyorsa demiş bizim bir tane çocuk var o yaptırsın demiş, bizim Fatih diye bir,o çıkartsın demiş bilmiyorum ki”, Olgun: “Bizimle alakalı değilki site dur bakayım ben bi,adamlarda acayip olur Giresun’dakiler anladın mı hiç, sokak çocukları yani arayıp şuradan o Boğaç’ı çıkartın demekte bir garip olur”, (tape:318)
 
12.04.2011 günü saat:10.31’de Erkan Korkmaz’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Erkan: “Amca şöyle öğleden sonra saat 1 gibi be seni bir arayayım, zaman uyanık oluyor musun…ben seni saat şöyle 1 gibi o cıvarlarda arayacağım”, Olgun: “Gelişmelerden haberin var mı”, Erkan: “Ne gibi”, Olgun: “Haydi ara”, (tape:1310)
(07.04.2011 günü Refleks Menajerlikte yapılan aramayla ilgili Sedat Peker’e bilgi aktardığı değerlendirilmiştir.)
 
01.05.2011 günü saat:23.45’te Erkan Korkmaz'ın M.D.'ı aradığı görüşmede;
Erkan: “Olgun’un eşi var ya Rabia yengen, yarın sabahleyin bir kalkıp onu bir gidebilirmisin", M: “Abi ben yarın evrakları çıkartacağım salı günü işe başlıyorum", Erkan: “Tamam oldu o şey araba sende mi", M: “Bende abi yarın koşturacağım ya bende dursun yarın", Erkan: “Dursun ama yarın bir buluşalım seninle de o şeyi alayım ben senden", (tape:1628) dendiği belirlenmiştir.
 
C - Olgun Peker'in cezaevinde bulunan Sedat Peker'e maddi yardımda bulunması
Olgun Peker’in 2011 yılı şubat ayı içerisinde 20.000 tl civarinda parayı Erkan Korkmaz aracılığıyla cezaevinde bulunan Sedat Peker'e gönderdiği belirlenmiş olup, buna ilişkin iletişim tespit tutanaklarına aşağıda yer verilmiştir.
 
17.02.2011 günü saat:18.44’da Erkan Korkmaz’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme (tape:1297);
Olgun: “Sana bir şey ödeyecektim ya benden sen kendine bir şey istedin ya”, Erkan: “Evet doğrudur amca”, Olgun: “Aykut diye bir arkadaşım var benim Almanya’da, onda bir emanetim vardı bana gönderecekti daha telefonlarımı açmadı, ben sana şimdi benden istediğin şeyi çek olarak bırakayım yarın bir yere gönderirim olmazsa ben bir yerden rica ederim oraya bırakırsın oradan alırsın en kötü ihtimal”, Erkan: “Beni yarın, göndereceğin yerede yarın yönlendirirmisin beni oraya”, O: “Bu akşam onu ayarlamaya çalışıyorum tamam mı”,
 
17.02.2011 günü saat:18.49’da Olgun Peker'in Aykut isimli şahsa gönderdiği mesajda;
"Aykutum sıkıntıyı biliyorum senide sıkmak istemiyorum vallahi bugün çekimi kırdırmaya calıyorum konu benimle alakalı deyi biliyosun" yazdığı, (tape:977)
 
21.02.2011 günü saat:10.37’de Erkan Korkmaz’ın Olgun Peker’e gönderdiği mesajda;
“amca beni arayıp bişe dicekmisin ona göre haber verecem” yazdığı, (tape:1298)
 
22.02.2011 günü saat:13.09’da Olgun Peker'i M.S.'ün aradığı görüşme;
M: “Amcasını aradım onunda şimdi o şimdi bakmaz diye amcası yarın hallederim diyor yarın olur mu?", Olgun: “ Olur Erkan beyin (Erkan Korkmaz) telefonu var mı sen", M: “Bende yok sen söylersin benle irtibata geçsin abi o benim numaram var onda", Olgun: “Dur vereyim 532 224 36 39, bi ara da sen de şey ben Olgun aradı ben yarın yaptıracağım onu de", (tape:980)
 
24.02.2011 günü saat:09.41’de Olgun Peker'i E.'nun aradığı görüşme;
Olgun: “Bi 30 bin lira bi para gelecekti bi geçti mi onu soracaktım ya", E: "Ben dışardayım şimdi seni arattırıyorum Olgun abi", (tape:981)
 
24.02.2011 günü saat:10.31’de Erkan Korkmaz’ın Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Erkan: “Amca bu çocuk sabah gitmiş halen bankada bekliyor, oradan da diyorlar ki”, Olgun: “... Gelmemiş para, bekleyecek, bende gittim verdim imzayı”, Erkan: “EFT gelecek işte bir saatten bir buçuk saatten önce falan gelmez diyorlar çocuğa o zaman çocuk gelsinde”, Olgun: “Gönderecek arkadaşı bekliyorum da uyanmadı galiba 10’da gönderecekti ben imza verdim bankaya benim hesaptan alabilir diye”, (tape:1299)
 
24.02.2011 günü saat:10.58’de T.U.’nın Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Olgun: “2’de uçuyorum 10’da bankadan parayı alacaklar”, T: “Ben hemen başkanım geçiyorum hemen hallediyorum”, Olgun: “ Sen yolla sen bankada çocuk bekliyor hadi”, (tape:068)
 
24.02.2011 günü saat:10.59’da T.U.’nın K.’i aradığı görüşme;
T: “Olgun başkan yurtdışına gidiyordu benden, 30 bin para istemişti, Muhittin al biz sana getireceğiz şimdi hemen 30 bin para versin, şu şeye var ya Deniz”, K: “Rıza’ya kendi hesabına mı yatacak para”, T: “11.30’da uçağı kalkıyor tamam mı parayı alıp gitmesi lazım, ben şimdi şeydeyim sen Muhittin’den hemen al”, (tape:069)
 
24.02.2011 günü saat:14.13’de Erkan Korkmaz’ın Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Erkan: “Gelen giden yokmuş çocuk orada”, Olgun: “Şimdi aradım ben çocuğu ya yattı on bir buçukta yattı, uçağa binmeden önce yattı para ya, Erkan yatırdım”, (tape:1300)
 
24.02.2011 günü saat:14.14’de Erkan Korkmaz’ın M.D.’ı aradığı görüşme (tape:1301);
Erkan: “Ne oldu”, M: “Şimdi şeyle konuştum da şimdi bankadayım işte bakıyorum haberleşeceğiz”,
 
 
 
 
24.02.2011 günü saat:14.15’de Olgun Peker'i M.D./H.'nın aradığı görüşme;
H:"Şimdi hesapta 20 bin yok 17 bin var, kamiajla birlikte", Olgun: “Ya kamiajı falan niye kesiyorsunuz ben oraya o parayı yolladımki bu çocuk parayı bekliyor çek para", H:"Hayır kesmedim ee kesmedim falan", Olgun: “Şu Rıza’yı bir ara Giresun’u o tamamlayacaktı, sen onu 18’e tamamla çocuğa ver", H: "Tamam oldu", (tape:982)
 
24.02.2011 günü saat:14.17’de Erkan Korkmaz’ı Olgun Peker’i aradığı görüşme (tape:1302) ;
Olgun: “Para gelmiş 20 bin gelmiş, 2.200 hesabımız var parayı çekmiş otomatikmen banka içinden 17.800 kalmış onun için gözükmüyormuş 20 olarak şimdi o 20’yi çektiriyorum heran 2.200 yollattıracağım üstüne”,
 
24.02.2011 günü saat:14.19’da Erkan Korkmaz'a Olgun Peker'in gönderdiği mesajda;
"Bana bir hesap numarası atarmısın" yazdığı, (tape:2590)
 
24.02.2011 günü saat:14.19’da Erkan Korkmaz'ın Olgun Peker'i aradığı görüşme;
Erkan: “Amca numara istemişsin benden, çocuk orda onun adına göndert", Olgun: “Başka yerden gönderttireceğim ya", (tape:2591)
 
24.02.2011 günü saat:15.01’de Olgun Peker'i R.’nın aradığı görüşme;
R: "Bi mesaj geldi", Olgun: “O hesaba yolla kalan 5’i de", R: "Ama eft’yi yapmak içinde yine birinin gelmesi lazım", Olgun: “Sen yap kendin, kendi hesabından", R: "Ben gittim mi bana diyeceklerki bu kim bununla ne işin var bize tek tek soruyor onu müfettişler bize", Olgun: “O zaman onu benim hesabıma yatır,dur ben seni arayacağım ha", (tape:983)
 
25.02.2011 günü saat:18.53’de Erkan Korkmaz’ı Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Olgun: “Atillahan şeyde Mecnun ağabeylerde, onu da ona bıraktım 2 milyar 200”, Erkan: “Ben şimdi gönderiyorum çocuğu oraya Mecnun abinin evine”, Olgun: “Haydi ara yengeyi, hanım orada benim hanımda”, Erkan: “Bizim Murat’a söylerim derim git Atilla’nın elini öp 2 milyar 200 verecekmiş sana”, Olgun: “Atillahan neden bilinmez değişik bir huy edinmiş çocuk, Mecnun abideler”, (tape:1303) dendiği belirlenmiştir.
 
Ç - Olgun Peker'in Sedat Peker'in çocuklarını tatile gönderdiğini gösterir tapeler
12.01.2011 günü saat:14.31’de Olgun Peker’i S.A.'ın aradığı görüşme;
S: "Bu Grand Yazıcı Uludağ, filan,30’u giriş 5’i çıkış, veya 4’ü çıkış 4 oda 2’şer kişilikten 4 oda, ama indirimli fiyat İbrahim Yazıcı ve Mecnun abiyle de görüştük şimdi 4 odaları filan götürüyorum ya Hüseyinleri al abi be", Olgun: “İndirimli fiyat şey yaparız tamam hadi", (tape:805)
 
12.01.2011 günü saat:14.33’de Olgun Peker'in İ.Y.'yı aradığı görüşme;
Olgun: “Bana bir, birini yönlendirirmisin şu şeydeki otele Uludağ’daki otele reisin çocukları gidecek oraya bir yer ayırsın ya", İ: “Hayri’yi tanıyormusun sen bizim, ben sana onun telefonunu vereyim, 532 740 45 09, onlar onun ince şeyini bilirler onlar" , (tape:806)
 
12.01.2011 günü saat:14.35’de Olgun Peker'in S. A'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Sana Hayri Yazıcı’nın telefonunu vereyim bir yaz onu, 532 740 45 09, Hayri Yazıcı ile de Mecnun abinin arası iyi, Hayri Yazıcı’yı o arasın", S: "Tamam görüşürüz", (tape:807) dendiği belirlenmiştir.
 
 
 
 
D - Erkan Korkmaz’a ilişkin iletişim tespit tutanakları
 
01.02.2011 günü saat:22.29’da Erkan Korkmaz’ın Y. isimli şahsı aradığı görüşme(tape:2470);
Erkan: “…Reis çok selam söylemiş sana, mektubunu almış çok çok teşekkür etmiş bende kendisinin yeni yılını kutluyorum hayırlı seneler diliyorum demiş, ayrıca Celal beyin çok iyi bi insan olduğunu söyle adamı geçmişte bizim yakınlarımız ticarette mağdur ettiler kendisiyle ticaret yapabilirsen mutlaka yap kardeşim”,
01.02.2011 günü saat:22.33’te Erkan Korkmaz’ın F.isimli şahsı aradığı görüşme;
Erkan: “Abi selam söylemiş mektubunu almış teşekkür etmiş, demiş Fatih’e söylersin gelecekle ilgili tüm düşüncelerini avukat olma üzerine kursun demiş,… ya kardeşim planlamanı sadece bu şekilde yap demiş, kendine çok iyi bak diye bi notu vardı abicim”, (tape:2471)
 
01.02.2011 günü saat:22.35’te Erkan Korkmaz’ın H. isimli şahsı aradığı görüşme;
Erkan: “..Abi çok selam söylemiş,mektubunu almış çok teşekkür etmiş mektubun için, Hakan kardeşime söylersin demiş burda ziyaretçiler bi kere yazılıyo, bu yüzden dolayı ziyaret imkanı gerçekten mümkün değil demiş, telefonla görüşmeyi ise inşallah önümüzdeki zamanlarda hallederiz bi de Hakan kardeşim bizim Yusuf’a söyle bana mutlaka mektup yazsın ve en son halini gösteren resmini yollasın demiş”, H: “Beraber fotoğraf çektirdik Yusuf’a gittim dün, Reise işte yarın falan ulaşır işte mektup yani”, (tape:2472)
 
07.02.2011 günü saat:23.19’da Erkan Korkmaz’ın C. isimli şahsı aradığı görüşme;
Erkan: “…Reis demişki bu rahmetli Celal bi arkadaşı vardı demiş”, C: “Selim Yalçın mı”, Erkan: “Sivilceli Selim, Cemil bilir demiş ne yapıyo ne ediyo ne iş yapar”, C: “Abi evlenmedi o daha karşıda şey yapıyordu büfe işletiyorlardı, yarın bizim arkadaşlara arattırırım bi abi”, Erkan: “…En son halini gösteren bi böyle boy resmi istemiş Reis ondan, bunları ben yarın arayıp alıcam senden tamam mı”, (tape:2473)
 
08.02.2011 günü saat:10.15’te Erkan Korkmaz’ın X şahsı aradığı görüşme;
Erkan: “…Reis çok selam söylemiş mektubunu almış çok teşekkür etmiş mektubun için, internet sitesine de bıraktığın mesajları okuyorum onlar içinde ayrıca teşekkür ederim eşine kızına ve Akçakoca’daki arkadaşlarına da selamlarımı iletirse çok sevinirim diye bi notu vardı iletirim”, (tape:2474),
 
08.02.2011 günü saat:10.24’te Erkan Korkmaz’ın Ç. isimli şahsı aradığı görüşme;
Erkan: “Ben sayın Sedat Peker vasıtası ile arıyorum,kendisinin selamı vardı mektubunu almış teşekkür ediyor mektubunuz için, demiş ki arkadaşımıza söylersin uzun süredir cezaevinde olduğum için mektubunda yazmış olduğu konuyla ilgili yardımcı olabilmem maalesef mümkün değil o yüzden hakkını helal etsin şeklinde bi notu vardı onu iletmek istemiştim”, (tape:2475)
 
09.02.2011 günü saat:19.25’de Erkan Korkmaz’ın A. isimli şahsı aradığı görüşme;
Erkan: “Abi de çok selam söylemiş sana, mektubun için çok teşekkür etmiş,ayrıca gönderdiğin kazaklar için de çok teşekkür etmiş, demişki kazaklar önümüzdeki hafta elime geçecek, kazaklar ile ilgili yorumumu o zaman ileteceğim demiş, her ay binlerce mektup geliyor Süleyman arkadaşın mektubu dikkatten kaçmasın demiş,” (tape:1296)
 
11.04.2011 günü saat:01.26’da Erkan Korkmaz’ın Zeki Mazlum'a gönderdiği mesajda;
"Sayın SEDAT Peker ın 11 nısan pazartesı cıkacak olan haftalık aksıyon ısımlı haber dergısınde detaylı bır röportajı yayınlanacaktır." yazdığı (tape:3313),
 
24.04.2011 günü saat:15.13’de Erkan Korkmaz'ı Ş.B. isimli şahsın aradığı görüşme;
Erkan: "Ben sayın Sedat Peker vasıtasıyla arıyorum…kendilerinin çok selamları vardı mektubunuzu almış, ayrıca bende kendisine ee cevaben mektup yazdım bir kaç gün içerisinde eline ulaşacaktır diye bir notu vardı onu size iletmek için aramıştım", (tape:3314)
 
08.05.2011 günü saat:15.48’de Erkan Korkmaz’ın Y.S. isimli şahsı aradığı görüşmede;
Erkan: "Reis çok söylemiş sana, notunu almış çok teşekkür etmiş, ayrıca Mehmet, Erkan arkadaşlarınızı da ee selamlarımı iletirse sevinirim demiş,Yusuf kardeşimin mektubunun gelmesine sevindiğimi özellikle bilmesini isterim, ee bulunduğu yerlerde sağolsun ismimizi onurlandırıyor, kendine çok çok iyi bak diye bir notu vardı sana", (tape:3316) dendiği belirlemiştir.
== ÖRGÜTÜN HİYERARŞİK YAPISINI GÖSTERİR İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI ==
 
14.12.2010 günü saat:12.57’de Hakan Karaahmet’i Hırçın Kımıl'ın aradığı görüşme;
Hırçın: “Şey verecektin dün hani Selim abim dedi ya 2 milyar verecek dedi, Musa Can dün ben istedim de o da dedi düşürürsün dedi ", Hakan: “Yanıma gelirsinde konuşuruz tamam mı, dışardayım ben şimdi, dur ararım ben şimdi Selim’le konuşurum", (tape:544)
 
14.12.2010 günü saat:14.40’da Hakan Karaahmet’in Hırçın Kımıl'ı aradığı görüşme;
Hakan: “Televizyondayım ben bi gel", Hırçın: “Tamam abi", (tape:545)
14.12.2010 günü saat:16.26’da Hakan Karaahmet’in X şahsı aradığı görüşme;
Hakan: “Korkulacak adamken belediye başkanı oldun daha ne olacak", X: "Evet doğru söylüyorsun", Hakan: “Şu bizim çocukları göndereyim sana da seni bir görsünler", X: "Beni Hakan hiç ha bu ay görmesinler yemin ediyorum 35 lira para geldi bu ay 1 lira para kalıyor 1… yiyeceğim bende şaşırdım, bir dahaki ay inşallah bende ona yardımcı olurum", Hakan: “Tamam 1. ayda sana gönderiyorum ben", (tape:546)
 
15.12.2010 günü saat:00.55’de Selim Kımıl’ın Özden Tütüncü’yü aradığı görüşme;
 
Selim’in Salih’in arabasını sorduğu, Özden’in serviste olduğunu belirttiği, Selim’in sorunun ne olduğunu sorduğu, Özden’in: “Ya sıkıntı var sen gel Jandarma gelmeden senin gelmen lazım öyle diyeyim daha telefondan beni konuşturma”, (tape:1128)
 
22.12.2010 günü saat:15.05’de Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun Peker'in telefonundan M.'in görüştüğü, Ömer: “Başkanım orda mı", M: “Toplantıda başkanım, aradığınızı ileteyim ben", (tape:616)
 
23.12.2010 günü saat:11.58’de Candemir Sarı’nın Olgun Peker’i aradığı görüşme(tape:1132);
Candemir: “Reis hoş geldin,kaç gün buradasın reis,Giresun tarafına gelirsen bir göreyim yüzünü ya”, Olgun: “..Yarım saat bir saat sonra şeyde ol Turan Usta’ nın şeyi var ya ofisi, oradayım”, Candemir: “ Tamam”,
 
23.12.2010 günü saat:16.08’de Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Olgun: “Giresun’da mısın", Ömer: “Evet", Olgun: “Yeni haberim oldu görürdüm seni gidiyorum ben", Ömer: “Bir emrin var mı", Olgun: “Geldim yani başkanla falan konuştum onlarda gereğini yapacaklar haberin olsun, şeye ne zaman geçiyorsun Antalya’ya", Ömer: “Görüştük orayla, haftasonu beraber olacağız", (tape:632)
 
 
 
28.12.2010 günü saat:19.09’da Hakan Karaahmet’in Selim Kımıl'ı aradığı görüşme;
Selim: “Biz evdeyiz abi sende gel diyecektim", Hakan: “Var mı bir şey", Selim: “Şuanda bi sıkıntı yok abi geldik işte evdeler hep, İbrahim abiler burdalar işte ailesi de burda" , (tape:564)
10.01.2011 günü saat:14.25’de Olgun Peker'in X şahsı aradığı görüşme;
Olgun: “Benim oyuncumu 90 dakika oynatsın söyle hocaya", X: "Peki başüstüne Olgun bey", Olgun: “Ciddi diyorum bak kötü olur ha", X: "Tamam Olgun bey, siz kendiniz söyleyiniz", Olgun: “Yok ben muhattap olmam", X: "Senin oyuncun hangisi ya, stoperin, belki önce oynatır belki sonra bilmiyorum", (tape:775)
 
14.01.2011 günü saat :12.44’de Mesut Erdoğan’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Dün sizi ifadeye çağırmışlar ne ifadesi o”, Mesut: “Çağırdılarda gitmedim o şeyin Ali, ee bir haberinin altına ahlaksız yazmış da yorum olarak onunla ilgiliymiş herhalde”, Olgun: “Savcılık çağırsın niye polis çağırıyor o zaman enteresan bir şey”, Mesut: “Şimdi sitenin sorumluluğu bizde olduğu için”, (tape:346)
 
18.01.2011 günü saat:12.09’da Ömer Ülkü’yü Osman Karahan’ın aradığı görüşme;
Osman: “Birisi bana dedi Olgun Peker 2 tane futbolcu göndermiş buraya diyor”, Ömer: “Yav nasıl Olgun Peker gönderiyor arkadaş ya ben anlamıyorum ki anasını satayım kulübün başkanı Olgun Peker mi Ömer Ülkü mü, topçuları ben gönderiyorum 2 tane kimi göndermiş”, Osman: “Adam o yabancıyı bile anlamış şey diyormuş bu Olgun’un adamıymış Sivas’a göndermiş Sivas kabul etmemiş”, (tape:216)
 
25.01.2011 günü saat:11.26’da Olgun Peker'i M.'in aradığı görüşme;
M: “Başkanım ne ne yapalım bir yardımcı olacakmısınız bize bu konuda" Olgun: “Malik hoca ben Ali İpek’i beni arattırdım Ali İpek ile konuşacağım bugün kulüp başkanıyla konuşacağım", M: “Ben sizi meşgul etmeyeceğim fazla ben yani ee sizin soyadınızın nasıl bir insan olduğunu kimsenin hakkını ye yedirmediğini biliyorum Serdar Berkin’e bi talimat verseniz de o yarın gitse evet şöyle şöyle dese olabilir mi acaba", Olgun: “Serdar Berkin ee orada bir dahaki sene işe başlayacak, o yapmaz öyle bir şey", M: “Siz isterseniz yapar ben çünkü öyle bir duyum aldım, o demişki başkanım bana söylesin ben çünkü Levent ile dün konuştum", Olgun: “Hadi söylüyorum tamam ben açıp söylüyorum şimdi", (tape:897)
25.01.2011 günü saat:12.57’de Olgun Peker'i Serdar Berkin'in aradığı görüşme;
Olgun: “Şu Malik hoca arıyor beni, sen dersen başkanım yapacakmış şahitliğini diyor", Serdar: “Ben yaklaşık 2 gündür açmıyorum, burada diyor birisini zora sokmak var diyor o parasını aldı ya başkanım", Olgun: “Ben orayla anlaştım bir daha sene oradan ekmek yiyeceğim nasıl ben oraya gideyim şimdi şahitlik yapayım aleyhine, ara o düzgün yine konuş, beni bir daha aramasın", (tape:900)
 
25.01.2011 günü saat:16.25’de Olgun Peker'i M.U.'ın aradığı görüşme;
M: “Şeyi soracağım sana ben başkanla görüştüm, halletmeye çalışıyorum dedi", Olgun: “Evet bugün yarın halledecek inşallah", M: “Sence tahta kalkacak mı", Olgun: “Büyük bir ihtimal kalkacak, çocuk mutlu mu orada", M:“Çocuk çok istekli ama diyor hoca diyor bizi oyuna almıyor diyor, seni dedim oraya gönderen o, Giresun zaten onun takımı dedim sezon sonuna kadar orada dedim oynayacaksın dedim ondan sonrasında dedim gerekeni dedim biz beraber onunla beraber yapacağız dedim yani bundan sonra senin menajerin dedim hem o hem ben ikimiziz dedim, şimdi tahta kalktığı takdirde bunun bir sözleşmesini nasıl yapacağız Olgun", Olgun: “Şimdi bir, toplantıdayım Mehmet’im ben bi şey yapayım arayım seni tamam mı", (tape:904)
 
 
 
25.01.2011 günü Olgun Peker'i E.A.'ın aradığı görüşme (tape:905);
E: “Kars Sporun İstanbul Şube başkanlığını şimdilik aldık, aklında bulunsun Karslı topçulardan almak istiyoruz", Olgun: “Sen şey yapınca bana söylersin hemen 2-3 gün içerisinde organize ederiz o problem değil", E: “Bi de bi yemek düzenliyorum İstanbul’da Mecnun abiyi de arayacağım sizleri de aramızda görmekten şeref duyarız, bizi onurlandırırsanız sevinirim, büyük ağa ile bir görüşeyim tamam mı paşam", Olgun:“Tamam, tamam",
 
26.01.2011 günü saat:17.00’de Olgun Peker'in O.'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Şimdi git Enramo’nun (futbolcu) yanına, …söyle oraya gelirsem onu tersten çivilerim yukarı ha, söyle deki Olgun aradı böyle böyle dedi, Neşe’ye yazıyor…ona söyle yani ne olacağını da anlat ona, onun pahalı futbolcu olması bacağını kırmayacağım anlamına gelmez", O: “Tamam tamam”, (tape:909)
 
29.01.2011 günü saat:19.35’de Ömer Ülkü’nün Osman Öden’i aradığı görüşme;
Osman: “Hakan Karaahmet kardeşle geziyoruz, aslında senle biz bir araya gelsek iyiydi ama, yarın bir araya gelemeyiz işin yoksa aslında bir iki laf söyleyeyim ben sana sen de bizi yemeğe almış ol bu vesileyle üçümüz araya gelelim, olası olumsuz gelişmeleri şimdiden söyleyelim de seninde bilgin olsun derim”, Ömer: “He o zaman ben sizi bi on beş dakika sonra arayım”, (tape:238)
 
30.01.2011 günü saat:12.10’da Ömer Ülkü’yü A.’ın aradığı görüşme;
A: “Bu bizim çocuklar var bi10-15 kişilik bunlara her maçta bunlar bilet şey yapıyorduk sağlam çocuklar bizim ha bu şeyin çocukları bunlar şimdi durmadan beni arıyorlar akşamdan beri”, Ömer: “Ama dün yönetim kurulundan karar çıktı bedava biletleri tamamen kaldırılması ile ilgili”, A: “Tamamda bunlar zaten 15 kişi bunlar biz ne dersek onu yapan çocuklar öbürlerine karşı ben zaten karşıyım,şeyin çocukları bu bizim Olgun’un yanındaki çocuklar işte”, Ömer: “Anladım da işte onları ne yapacaksın kaç kişi onlar 10 kişi mi”, A: “10 kişi he ben Şükrü’yü aradım Şükrü stattaymış olmasa Şükrü bi 10 tane bilet versin bunlara”, Ömer: “Tamam Şükrü’yle görüş o zaman”, (tape:239)
 
30.01.2011 günü saat:12.15’de Selim Kımıl'ı A.'ın aradığı görüşme(tape:1094);
A: “Fatih Hocaoğlu’nu bulacaksın, stadın kapısından 15 tane biletin var", Selim: “Tamam",
 
31.01.2011 günü saat:19.17’de Candemir Sarı/Hakan Karaahmet’i O.’nın aradığı görüşme (tape:095);
O: “Bu bizim ocakcı çocuklardan Selami’nin çocuklarından biri ile bu Hakan’ın ekibi var ya şu Deli Adil’in oğulları, kapışmışlar G Cityde bizim oğlan silah çekmiş bunlara karakoldalarmış, Selami de yanına gidemiyor olay bize yıkılmasın diye, o tarafa halledelim de en azından”, Candemir: “Yani davacı şikayetçi olmasın”, O: “Hakan’a rica ette biz barıştırırız çocukları”, (Candemir’in telefonu yanında bulunan Hakan’a verdiği) O: “Bizim çocuklardan biri ile senin ekip ufak bir tartışma yaşamış, Adil’in oğullarıyla, bizimki de silah çekmiş onlara, bizde gidip sahip çıkamıyoruz, bizim üzerimize kalır ocak işi”, Hakan: “Anladım”,
 
31.01.2011 günü saat:19.27’de Selim Kımıl’ı Hırçın Kımıl’ın aradığı görüşme;
Hırçın’ın telefonu Candemir’e verdiği, Candemir: “Hakan’ın yanından geliyorum diyorum, şu öbür tarafta ki çocuklarda herhalde tanıdıkmış bi özel birisi aradı şu işi tatlıya bağlayalım tamam”, Selim: “Abi silah çekmiş bizim çocuklara ya”, Candemir: “Ya Fatih de burda zaten çocuklar davacı olmasın o kadar“, (Candemir’in telefonu Hırçın’a verdiği), Selim: “Tamam siz davacı falan olmayın bırakın çıkın”, (tape:494)
 
31.01.2011 günü saat:19.36’da Hırçın Kımıl’ı Selim Kımıl’ın aradığı görüşme;
Selim: “ Biz bir şey görmedik deseydiniz,kapansın gitseydi ya”, Hırçın: “Nasıl görmedik diyelim memura burda şey söyledik hep”, Selim: “Tamam işte arayı tamam barışın çıkın gidin işte da”, Hırçın: “Tamam şimdi olayı anlatırım şikâyetçi değiliz deriz yaralı maralı çocuğu bi daha üzerimize kalır onunla mı uğraşacağız”, Selim’in Candemir’in dediği gibi yapmalarını söylediği, (tape:483)
 
01.02.2011 günü saat:11.40’da Ömer Ülkü’nün M.U.’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Bizde tahtayı hemen hemen aştık, bu Bayram Nezih’i istiyorum, onu getirmen lazım hem Olgun Başkan prestij kaybeder hem de biz yara almış oluruz”, M: “Ben Olgun Bey için her şeyi yaparım, o zaman bir vekaletname gönderiyoruz, bu vekaletnameyle beraber zaten o zaman orada açılır şey olur boş mukavele olarak düzenlensin, o rakamları zaten Olgun bey, o ne derse olur ama, siz şimdi Olgun Bey dediniz ben hemen şimdi buradan dönüyorum, bitiyor olay hemen”, (tape:246)
 
01.02.2011 günü saat:18.14’de Özcan Üstüntaş'ı Olgun Peker'in aradığı görüşme;
Olgun: “Geçenki gibi çocuğu yollasana bana", Özcan: “Tamam abi", (tape:408)
 
02.02.2011 günü saat:15.17’de Hırçın Kımıl’ın M.’i aradığı görüşme;
Hırçın: “Ya bu ben bi çocuk dövdüm de arabanın içi hep kan olmuş, ticari taksi” , M: “Sen onu oraya götürme götürme orda senden yüklü para alırlar”, Hırçın: “… Onların 100 lirası 100 lirayı verdikten sonra bide onları döverim ben”, (tape:484)
 
02.02.2011 günü saat:22.26’da Hakan Karaahmet’i Ö.A.'ın aradığı görüşme;
Ö: “Bu senin yanında bir çocuklar varmış kim bunlar isimlerini bi saysana bana, Hırçın diye bir kardeşi olan bi kim var senin yanında", Hakan: “Hırçın diye kardeşi Selim mi,Fatih, he", Ö: “Ya bunlar geçen akşam benim yeğen vardı onu almış kaçırmışlar hanımın teyzesinin oğlu çocuğu dövmüşler tehdit etmişler Giresun’da, anneni öldürürüz babanı öldürürüz diye çocukta bugün zorla zorla babası konuşturmuş, kimdir bunlar ne iştir bunlar ya buna nasıl ulaşacağız bunlara", Hakan: “Bunlar tam deliler", Ö: “Şimdi oğlan çocuk gelmiş babasıyla karakola, şimdi hastaneye gittiler, nedir yani bu 5-4-5 kişi almışlar çocuğu kaçırmışlar falan filan ya", Hakan: “Onlar deli benin onlarla işim yok çok fazla e onları Giresun’da tanımayan yok zaten çocuk söylesin poliste olmadı, bunların karı kız mevzusu olmuştur var mı öyle bir şey, ben bu saatte ben onları bulamam", (tape:586)
 
09.02.2011 günü saat:15.01’de Hakan Karaahmet’i F.’in aradığı görüşme;
F: “…Bunlar beni Bulancak’a çağırıyorlar bundan sonra görüşmüyorum”, Hakan: “..Dedi banada ya o şeylerle işte bakın da arayı bulsun çocuklar barışsınlar karşılıklı anladın mı, şey olsunda çocukta boşu boşuna mahkemelerde şey olmasın ben dedim abisi Fatih dedim yani ben dedim konuşun Yılmaz dedi şey dedi ben dedim tamam konuşun dedim karşılıklı gençler dedim kız yüzünden şey olmuş sen bak işte konuşursun şey olmasın da bir daha mahkeme şeyle uğraş..”, (tape:1142)
 
10.02.2011 günü saat:12.56’da Bülent Uygun’a Olgun Peker’in gönderdiği mesajda;
“Bülent Olgun ben sabit bir numaradan bu numarayı ararmısın” yazdığı, (tape:1768)
13.02.2011 günü saat:11.53’de Hakan Karaahmet’in Fatih Sandal’ı aradığı görüşme;
Hakan: “Bilet mi, ver çocuklara bilet ya, sen verdir ya sen ayarla oğlum sen, başkanın ruhumu duyuyor, bizimki o şey Olgun verdir,ver,çocuklar her zaman Giresunspor’un sahibi ya” , (tape:1143)
 
21.02.2011 günü saat:23.22’de Hakan Karaahmet’in M.A.’ü aradığı görüşme;
M: “Benim bir durum vardı ya bizim birader, çocuklarla bir takışmışlarda bunları bir ayağından falan vurmuş, bende sizin evin kapısındayım şuanda Murat’ı alıyorum da ya buna ne yaparız o, nasıl buluruz herhalde onların çocuklarıymış, İbrahimlerin çocuklarıymış herhalde, yolunu kesmiş işte arabasının camını mamını kırmışlar o da ayaklarına sıkmş”, Hakan: “ Dur ben abi bir bakayım da konuşuruz” , (tape:1145)
 
21.02.2011 günü saat:23.40’da Hakan Karaahmet’in Murat Yakarışık’ı aradığı görüşme;
Murat: “Ben hastaneye bakmaya geldim de çocukları, ne bileyim çıkayım bakayım mı, kim Maksut diye bir çocuk”,Hakan:“Maksut diye bir çocuk”, Murat:“Yav sizin akrabanız olan Maksut, ayağından vurmuş da baba, Mehmet’in kardeşi bu Maksut denilen çocuğu vurmuş, Fatma teyzen oğluymuş”, Hakan: “Fatma teyzem kimmiş ya,kimmiş ya”, (tape:1146)
 
25.02.2011 günü saat:13.48’de Osman Öden’i Candemir Sarı’nın aradığı görüşme;
Osman: “Normal telefondan görüşsek bu telefonlar dinleniyor”, Candemir: “Çok kısa söyleyecem bizim yasadışı işimiz olmaz, Merkez Okçu köyünden bi sevdiğim kardeşim var, 10 senedir Çukur köyünden yol yapılmazmış yav sana göndersem de şunun bi derdini dinlesen”, Osman: “Yazıhaneme gelsin ben yazıhanedeyim” , (tape:161)
 
25.02.2011 günü saat:16.17’de T.U.’nın Olgun Peker’i aradığı görüşmede (tape:1130);
Olgun’un Orhan isimli şahsın adliye ile alakalı yanına gelip gelmediğini sorduğu, Turhan:“10 bin verdim başkanım, dedimki kardeşim bu adam bu işi yapamayacak bu başkan dedim senin akraban dedim başkana dedim göz göre göre kazık attırma dedim, içini biz yapalım evrakları şey versin Mesut ben çözerim abi dedi gitti”, Olgun:“Ben onun tapusunu biz bu ay içinde alalım o 2 dairenin tapusunu alalım biz”,Turhan:“Tamam başkanım”,
 
28.02.2011 günü saat:09.29’da Ömer Ülkü’nün Y.’i aradığı görüşme;
Ömer: “Kızım bak oradaki çocuklara söyle o dış kapıda nöbet tutacaklar içeriye futbolcu dışında oradaki yöneticilerin dışında çalışanların dışında kimse dışkapıdan içeriye girmeyecek, yani dünkü olayda müdür kıç kıvırıyor bana şimdi, akreditasyon kartı veriyorduk diyor”, Y: “Geçen sene biz Olgun Peker döneminde bunlar biliyorsunuz Olgun’un şeyleriydi”, Ömer:“Kızım yapmayacaksın kimseye, o çocukları bir daha o klübün kapısından içeriye girdiğini görmeyeceğim”, Y: “Birazda pislik çocuklar bunlarda hani, hala Olgun o, hala onun hesabında, ilk şeyde kale arkasında bi grup oluşmuştu hatırlıyor musun, tam bi yönetim şeyi tam bir Olguncu yani Olgun gitti gideli yönetime düşman taraftarları ikiye böldü yapmadığı pislik yok”, Ömer: “Polise haber vermekten çekindi müdür”, Y: “Şimdi bunların arkası çok geniş başkan müdür bana zarar gelmesinden şey yaptı pislikleri çok bunların”, Ömer: “Kimin adamı olursa olsun devletten büyük mü bunlar”, Y: “Bak Olgun Peker döneminde bunlar otoparktan iyi götürdüler Olgun Peker’de bunlara arkasına almak için ha bu genel kurulda falan seçimlerde yaptıklarını görmediniz mi”, Ömer: “Olgun’u mu getirecekmiş”, Y: “Olgun’u getirecek onların hedefi o Olgun gelirse istediği gibi hükmünü sürdürecek”, (tape:270)
 
03.03.2011 günü saat:17.22’de Bülent Uygun’u Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “ Hocam sen sezon sonu kaleci düşünüyormusun”, Bülent: “Aslında normalde düşünüyorum da bu şimdi iyi gidiyor”, Olgun: “ Bu hani kulüp, kalecisi vardı ya, Belçika Milli takımı kalecisi, beraberiz şu anda da bir hafta 10 gün içerisinde varsa bir teklif kabul edeceğim yoksa burada ismini vermeyeyim buranın büyük kulübü var ya geçen gün seyrettin ya sen”, Bülent: “Anderlect”, Olgun: “Ora ile anlaşıldı, ” (tape:1771)
09.03.2011 günü saat:11.56’da Özcan Üstüntaş’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Bi online olsana konuşalım hemen ya”, Özcan: “Abi bi 20 - 25 dakika sonra olabilirim ancak, evdeyim evdeyim Gökhan’a geçeceğim şimdi de”, Olgun: “Ne diyeceğim bilader şu ne oldu konuştun mu hiç yüz ya, o şeyle”, Özcan: “Yaşar burada abi zaten dün beraberdik”, Olgun: “.. 100 lira”, Özcan: “ Konuştum burada ya burada zaten İstanbul’da abi, durumumuz işte online olunca bi 20 dakika sonra şey yapayım mı izah edeyim mi abi”, Olgun: “Çok önemli bilader haydi, çok önemli bir şey anlatacağım sana”, (tape:060)
22.03.2011 günü saat:13.36’da Olgun Peker'in Mecnun Odyakmaz'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Bu Emrah Eren varya eski futbolcu, he onu almış Organize şeyden ne o ondan adı Denizli’den, Olgun Peker hakkında şikayet var zorla senet imzalattırıyormuş futbolculara sana da imzalattırdı mı diye şikayet eden demişki Emrah’la da problemleri vardı şimdi diyorumki gideyim kendim direk, organize şubeye, kardeşim derim ha nedir böyle böyle bir durum var", Mecnun: “Yok öyle bir şey derler bilmem ne derler", Olgun: “Veya savcılığa da gideyim, bilmiyorumki neyin ne olduğunu bilsem veya gideyim ya İstanbul Organize Şubeye gideyim ben, geldim İstanbul’dayım", Mecnun: “Zaten onlar biliyordur da, geldim İstanbul’dayım böyle böyle bir şey varmış, bu konuda bende ifade vermek istiyorum de, düzgün konuş ama yani hiç onlarla polemiğe girme, varsa bir şey adam araştıracak tabi",Olgun:“Yok polemiğe girmem ya, polis ne yapacak yani polisin görevi o", (tape:992)
22.03.2011 günü saat:13.48’de Olgun Peker'in Fatih Sandal'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Bir haber geldi bana yok bu Kaçakçılık Şube Müdürlüğün yazı yazmış falan", Fatih: “Emre Eren’le de görüştüm ben bizim geçen yılki sizi birisi ihbar etmiş, Tahta açılacağı zaman, Emrah Eren’e böyle bir şey var mı dedim şeymiş dedi Olgun Peker bizi tehdit etti diye birisi mail atmış dedi, gittik biz de ifade verdik yok dedik Olgun abiyle bizim şeyimiz olmadı", Olgun: “Osman Çırak o.çocuğunun işi bunlar biliyor musun?", Faitih: “Bende aklıma o geldi, siz Giray Subaşı uğraştınız ama kimseyi tehdit mehdit olmadı ki", Olgun: “Şimdi ben de geldim sırf bunun yüzünden Türkiye’ye şimdi gideceğim kendim Şubeye gideceğim Organize Şubeye böyle bir şey varmış bu konuda ifademin alınmasını istiyorum diyeceğim", (tape:993)
 
22.03.2011 günü saat:13.52’de Olgun Peker'in İ.'i aradığı görüşme;
Olgun: “Şimdi bir şey duydum hemen geldim de, bu Organize Şube Giresunsporlu eski futbolcuların ifadesini almış işte Olgun Peker size zorla senet imzalattırdı falan gibi böyle saçma sapan, bir tane email gelmiş isimsiz Olgun Peker böyle yapıyor diye ona dayanarak ifade alıyorlar", İ: “Valla bana daha bir şey gelmedi açıkçası", (tape:994)
22.03.2011 günü saat:15.26’da Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Şunu bir arasana sağı solu Bülent i mülenti falan onları çağırmışlar mı diğerlerini", Özcan: “Hiç kimseyi çağırmamışlar Volkan ile konuştum Bülent ile konuştum bir tek Emrah’ı çağırmışlar, Emrah’ı da aradım dedim birader hayırdır bir şey mi oldu dedim ne oldu abi dedi böyle böyle Emniyet müdürlüğüne birisi e-mail atmış… dün İsmail Güldüren Volkan’a mesaj atmış, yani onun onun yaptığını düşünmüyorum da, yüzünü şeytan görsün, senin yüzünden işte ben boşta kaldım Bülent’i aramış Emrah’ı aramış", (tape:995)
 
22.03.2011 günü saat:16.34’de Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Kimse bilmiyor geldiğimi ha bilader", Özcan: “Tamam abi tamam, yarın görüşelim abi seninle muhakkak be", Olgun: “Tamam yarın o arkadaşı da şey yapalım olmazsa bi buluşalım yemek yeriz", Özcan: “O gelmez seninle senin olduğun yere gelmez ama yine de söyleyeceğim", Olgun: “Bu millet ruh hastası mı arkadaş ya benim olduğum yere niye gelmiyor", Özcan: “Yarın konuşurum abi seninle", (tape:996)
 
24.03.2011 günü saat:15.28’de Olgun Peker'i Levent Eriş'in aradığı görüşme;
Levent: “Yoldayız bizde gidiyoruz", Olgun: “Serdar’ı bir arada abi bu polis şeyi almış Emre, vardı ya, onu almış ona demişlerki Olgun Peker size baskı yaptı mı senet imzalattırdı mı galiba bu hani tahta Giresunspor’un tahtası açılması için şey vardı ya, o aramalarla alakalı birşeyler yapıyorlar, şunu arasın bir kaç kişi kimseyi aramışlar mı Emre Eren’de başka kimseye sormuşlar mı bir sorsunlar abi ya", Levent: “Allah Allah bu bu nereden çıkmış abi böyle sorarım canım ararım da", Olgun: “He bir şey daha, abiciğim 5 bin 600 lira para borçlusun bana, valla hesap numarasını şimdi yolluyorum, oraya biran önce ayarlattır abi parayı", Levent:“Tamam peki görüşürüz", Olgun:“Ya şeyden dolayı hocam ya kurbanları biz şimdi söyledik ya bunlar kesildi, arada ki hocaya sıkıntı oluyor", (tape:999)
 
26.03.2011 günü saat:17.25’de Olgun Peker'in Osman Öden'i aradığı görüşme;
Olgun: “Hemen öbür konuyla alakalı da neyse Ömer’i yollayacağım ben sana, bu şey vardı ya sabah hani bir Bulancak’ta seni üzen biri vardı ya, onunla konuştum ben haberin olsun yani konuşturdum, sana sormadan konuştuk ama sen artık görüşürüz", Osman: “Tamam hoşcakal haydi sağolasın görüşürüz abi sağol", (tape:1006)
 
28.03.2011 günü saat:00.33’de Hakan Karaahmet’i Selim Kımıl’ın aradığı görüşme;
Selim:“Abi biz bir yerdeydik oturuyorduk da arabayı Behiç kullanıyordu Özden’in üstüne suç atıyorlar trafik polisi beni eve bıraktılar Jale var yanımda da, arabayı,arabayı alkollü,kullanmıyor abi Behiç kullanıyordu arabayı”, Hakan: “Yarın bakarız şimdi ne yapacağız”, Selim: “Abi Özden’i niye alıyorlarki biz eve geldik abi hiç bir suçumuz yok ki bizim”, Hakan: “Şahitlerini de yazdır gidin adliyede tamam adam öyle diyorsa bize suç attılar deyin ifadenizi verin, yarın adliyede bakarız”, (tape:1152)
 
29.03.2011 günü saat:08.49’da Özcan Üstüntaş'ı Olgun Peker'in aradığı görüşme;
Özcan: “Geldin mi abi", Olgun: “Denizbank’a git Hülya hanım var orda, Hülya hanımdan şimdi arıyorum bir milyar kredi kullandım ordan al", (tape:409)
 
29.03.2011 günü saat:09.35’de Özcan Üstüntaş'ın Olgun Peker'e gönderdiği mesajda;
"Aldim abi tesekkur ederim" yazdığı, (tape:410)
 
30.03.2011 günü saat:12.53’de Olgun Peker'i E.'ın aradığı görüşme;
E: “Benim 2 yıldan beri 1,5 yıl oldu abi birinden bi alacağım var baya da bir sıktım o da kaçtı gitti burada inşaat işi yaptım ona, o da borcu inkar etmiyor ama ödemeye de niyeti yok bana şu anda da biraz darlığa girdim ben, çocuklardan birilerini gönderebilir misin onlara telefonunu vereyim bi alo deyin ona, bi şey var onu 16 bin TL alacağım var ondan, bi konuşabilirmiyiz onunla", Olgun: “..Ben seni arayayım kardeşim şimdi bu ufak yani şimdi yanlış anlarlar konuşmamızı yani adımızdan dolayı sanki bu işi", E: “Evrakım mevrakım var hepsi var yani", Olgun: “Yine benim konuşmam doğru olmaz sen benim kardeşimsin ama ben seni ararım yine", (tape:410)
 
06.04.2011 günü saat:11.16’da Sami Dinç’in Özcan Üstüntaş’ı aradığı görüşme;
Özcan: “Sabah sabah bir şeyden huylandım da, Olgun’a ben bir şey demedimde, Yaşar’la sabahleyin oturduk sonra şey telefon benim şimdi masanın üstünde Serdar Adalı aradı, kalktı masadan gitti gizli konuştu geldi, bir arkadaşım dedi ama gördüm Serdar Adalı”, Sami: “Anladım”, Özcan: “Arkadaşım dedi bir bozuldum orda ben,…peşinde gibi geliyor bana, bu Beşiktaş’a vermiyor, istediğimiz rakamlara çıkmıyor falan filan bu kendi yetkisi varya başka avukata verebilir bu bize güvenmiyor, bize farklı bir şey söylüyor olabilir parayı almış olabilir bunu nasıl öğreneceğiz ya”, Sami:“Benim bu adamdan vekalet alma şansım yok mu bu noktada ”, Özcan: “İşte ya zaten bütün cabamız o ya”, (tape:2504)
 
 
 
 
07.04.2011 günü saat:19.06’ da Neşe Ciddi’nin Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Neşe: “Ofisten İdris abi aradı polisler gelmiş yani arama kararı vermişler ve beni acil ofise çağırıyorlar şuanda”, Olgun:“Sen gitme dur bakayım ben İdris’i arayım da şey yapsın döneyim sana”, Neşe: “Yani polis bana şey diyor gelmezseniz hakkınızda da soruşturma başlatılacak falan diyor nasıl gitmeyim”, (tape:510)
 
07.04.2011 günü saat:19.10’ da Neşe Ciddi’yi Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun:“Biraz yavaş git yavaş git bi Aksaray’dan şimdi avukat çıkıyor, avukat orada olsun tamam, yavaş git biraz ben sana git deyince gidersin tamam avukatta gitsin”, Neşe: “ Tamam”, Olgun: “İdris ne arıyormuşki ofiste bu saatte”, Neşe: “Hiçbir fikrim yok yani İdris abinin telefondan polis aradı beni”, (tape:512)
 
07.04.2011 günü saat:19.54’ de Neşe Ciddi’nin Özcan Üstüntaş’ı aradığı görüşme;
Neşe: “Ben girmiyorum yani avukatsız hiç bir yere girmiyorum şuan Kahve Dünyasındayım yani geldim şimdi buraya oturacağım”, Özcan: “Onu bekliyorsun demi, Emre’yi bekliyorsun demi” (tape:513)
 
07.04.2011 günü saat:20.19’ da Neşe Ciddi’yi Sami Dinç’in aradığı görüşme;
(Sami’nin işyeri aramasının konusunu sorduğu), Neşe: “Suç teşkilatı oluşturma yağma tehdit falan gibi bir karardan ötürü şuanda bütün ofis arıyorlar, böyle kağıtları mağıtları her şeyi teker teker kontrol ediyorlar yani, beni de acil olarak buraya çağırdılar burada çalışıyor olduğum için bende şuan buradayım bundan sonra da emniyete gideceğimi falan söylüyorlar ifademe başvuracaklarmış”, Sami: “Yani peki orada bir karar vs bir şey gösterdiler mi”, Neşe: “1.sulh ceza”, Sami: “Şehir dışındayım elim kolum bağlı bir şey yapamayacağım ama yarın geleceğim sonuçta oradayım bana bilgi verebilirsiniz telefonum açık”, (tape:515)
 
10.04.2011 günü saat :22.50’de Mecnun Otyakmaz’ın Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Olgun: “Burada bir görüşmem var bu sabah, daha bir şey yapmadım ama haber yolladım geleyim diye daha bir şey yok bekliyoruz işte, şeyleri almışlar bilgisayarlara el koymuşlar, bilgisayarları almak için ne yaptık şimdi başka şeyden de karar almışlar bilgisayarı inceletmeye falan filan amca eğer bunu husumet olarak yapıyorlarsa diyorumki bunu artık yapmamak gerekir husumeti bu şekilde olmaz”, Mecnun: “ Tanıma beni tanıma hadi hadi işine bak tedbiri elden bırakma, çıkardık mı diyorum artık borcumuzu hâlâ devam mı”, Olgun: “ Konu oydu zaten görüşürüz küçük Ahmet mi devam mı hâlâ”, Mecnun: “Görüşmeyelim görüşmeyelim, he,bir insan bu kadar mı kötü top oynar ya, peki hadi arama beni”, (tape:2468)
 
14.04.2011 günü saat:11.13’de Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme;
Serdar: “E benim bi 12-13 milyara ihtiyacım var Ömer abi”, Ömer: “Bak bugün ben prim maç başı dağıttım dün söyleseydin dün nerdeydinki dün söyleseydin bu iş bugün hallederdik”, (tape:303)
 
20.04.2011 günü saat:21.25’de Olgun Peker'in Mecnun Odyakmaz'ı aradığı görüşme;
Mecnun: “Bu cep telefonumu ben sana mesaj atmıştım Nabil Kayder ile ilgili onla bir görüşte FİFA’lık mifalık olmadan aramızda şey yapalım ya bi şekilde halledelim diyaloga geçelim", Olgun: “Bulmaya çalışıyoruz telefonlarını konuşalım halledelim", (tape:380)
 
02.05.2011 günü saat:17.21’de Ömer Ülkü’yü Mahmut Özgener’in aradığı görüşme;
Ömer: “…bize demiştin ki Olgun beyle geldiğimizde size çim saha bilmem”, Mahmut (federasyon başkanlığı seçimini kastederek): “Abi onları yeni dönemde şimdi onlara erken daha” , (tape:1160)
 
 
 
 
02.05.2011 günü saat:18.24’de Ömer Ülkü’yü Fatih Kocaoğlu’nun aradığı görüşme;
Fatih: “Başkanım, Olgun başkanın telefonu kapalı ikiside”, Ömer: “ Tamam”, (tape:1161)
(Ömer Ülkü’nün Mahmut Özgener’den para yardımı istemesi sonrasında olumsuz cevap alması nedeniyle Olgun Peker’e ulaşarak sorunu çözmeye çalıştığı değerlendirilmiştir.)
 
04.05.2011 günü saat:11.51’de Olgun Peker'in Fatih Sandal'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Fatih şu kulübü bir arasana bu Emniyetten benimle alakalı bir şeyler istemişler mi görüşmüşler mi veya haberleri var mı bu işten", Fatih: “O şeyle alakalı ben görüşeyim ama hiç bir haber gelmedi", Olgun: “İstanbul Emniyet’i demişki Giresun’dan geliyor", (tape:384)
 
12.05.2011 günü saat:19.11’de Serdar Adalı'nın Olgun Peker'i aradığı görüşme;
Serdar: “Ne yapıyorsun nerelerdesin ya", Olgun:“Ben dışardayım başkanım be dışarlardayım, geziyorum buralarda öyle geziyorum biraz oralar yağmurlu yağışlı hava kötüymüş", Serdar: “Valla özledik be, ben o tarafa geleceğim önümüzdeki hafta alo yaparım", (tape:2589)
 
16.05.2011 günü saat:11.49’da Mecnun Otyakmaz’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme (tape:1177);
Olgun: “Romanya’dayım geldim buraya, bir arkadaşım vardı Beynur diye o çocuğu bir göreyim diye, ben şu işleri halledip ben de geleyim diyorum o tarafa doğru”, Mecnun: “Sen gel şu işini bir temizle de biz de rahat edelim ya, bir sürü şey söyleyecekler gel meseleni hallet ağabeyciğim, sen bir şey yedin karnın ağrıyorsa onu bilemem o zaman”, Olgun: “Yok yok”, Mecnun: “Kaybol ortadan ama yani, o zaman abiciğim gel hallet ya”,
18.05.2011 günü saat:18.54’de Sami Dinç’in Olgun Peker’i aradığı görüşme(tape:3288);
Sami:“Başkanım müsaitmisiniz, sabitten konuşma şansımız olur mu”, Olgun:“15 dakika sonra ararmısın”,
18.05.2011 günü saat:21.14’de Serdar Berkin'i X şahsın aradığı görüşme;
X:"Çaktırma da haberin varmı Olgun kaçmış, Olgun Peker", Serdar:“Zaten o Belçika’da yaşıyor yaklaşık imtihan bittiğinden beri", X: "Türkiye’deki oyuncularını federasyon sorguya çekmiş o menajerliğini zorla mı aldı bilmem ne diye", Serdar: “Sordukları şeyler başka, Giresun’la alakalıdır belki o, biliyoruz o konuyu biliyoruz", (tape:1252)
 
19.05.2011 günü saat:11.14’de Sami Dinç’i Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Bugün sizi biriyle buluşturacaktım ya iki buçuk üçte”, Sami: “Evet”, Olgun:“Onu iptal ettik tamam”, Sami: “Okey tamamdır bende ona göre program yapıyorum”, (tape:3293)
24.05.2011 günü saat:18.08’de Neşe Ciddi'yi Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Neşe:"Olgun beyle görüşmüşsünüz herhalde birazcıkta gergin geçmiş konuşma", Sami: "Sonuçlar onu geriyor bizim nezdimizde gergin geçecek bir şey yok yani, bu diğer konuyla ilgili de falan konuştuğumuz bir şey vardı ya hani mantıklı davranmıyor", Neşe: "Ona tekrar bir mail yazdım bu konuyla alakalı çünkü şey bir komutan arkadaşı vardı Ahmet bey diye o da geldiğinde işte birkaç bir şey açıkladı falan o da sordurmuş ettirmiş vesaire bende aktardım bakın böyle böyle yapılacak bir şey yok şuanda da Tunus’ta” (tape:398) dendiği belirlenmiştir.
== ÖRGÜTÜN MEDYA YAPILANMASINI GÖSTERİR TAPELER ==
10.12.2010 günü saat :14.15’de Mesut Erdoğan’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Mesut: “Kongre salonundayım abi üye sayısı 1100, adamların kafadan 500 oyu var şuanda, senin sildirdiğin üyeler vardı ya 200 tane silmişler 300 tane de kendileri yapmışlar“, Olgun: “Aday var mı”, Mesut: “Kitapçı olacak büyük ihtimalle Kitapçı”, Olgun: “Şöyle bir açıklama yapalım, Giresunspor sahipsiz kalmaz, kimse aday çıkmazsa ben Giresunsporu alırım diye bunu bir şey yapalım bunları bir zıplatalım anladın,amaç almak değil bunların oyunu bozmak anladın mı,Kitapçının bu işe yakışacağını Kitapçının alması gerektiğini de söyleyelim”, Mesut: “Tamam”, (tape:337)
 
10.12.2010 günü saat:16.14’te Candemir Sarı’yı H.’ın aradığı görüşme;
H: “Aramanı bekliyorum çok önemli bir şey görüşeceğim, şimdi Olgun demişti ki bu takımda kongrede aday çıkmazsa ben o gün Başkan adayıyım demişti, bugün de çıkmadı kimse, yazın haberi abi, ben kendisiyle konuştum abi”, Candemir “Tamam”, H: “Ona dedim böyle böyle sözün vardı öyle mi, aynen yazın habere abi, sizin birinci asli göreviniz ya siz gazeteci olarak”, (tape:86)
 
11.12.2010 günü saat:13.47’de Mesut Erdoğan’ı X şahsın aradığı görüşme;
X: “Olgunla görüştüm bir şeyler diyor zart zurt yapıyor, Fatih Kitapçı girmeyecek herhalde diyor”, Mesut: Olgun’un yurt dışında olduğunu söylüyor, X: “Olgunun bir sözü vardı hani aday çıkmazsa ben sahip çıkacağım diyordu ya”, Mesut: “Ben yayınlamadım abi dedim bunu pazartesiye beklet dedim çünkü dedim, yayınlarsak dün 4 te gönderdi tamam mı bugün yarınki gazetede çıkacak bu dedim Olgun gönderdi bi açıklama gönderdi aday çıkmazsa adayım diye”, (tape:339)
 
12.12.2010 günü saat:22.42’de Candemir Sarı’yı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Osman açıklamış adayım demiş…ya nasıl bi şerefsiz ya”, Candemir: “Adayları görmeyince açıkladı”, Olgun: “Ne yapacağız biliyor musun, seninle bir röportaj yapacağız, herşeye bi cevap vereceğiz, benim için bu Giresunspor sayfası kapanacak”, Candemir: “Bizim gazetede yayınlayalım”, Olgun: “İşte sizin gazetede yayınlanacak gerekirse şeyde bütün internet sitelerine de vereceksin, tam sayfa, ben sana yollayacağım”, (tape:87);
 
17.12.2010 günü saat:18.59’da Candemir Sarı’yı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Candemir: “Buyur Reis”, Olgun: “Cumhur Melikoğlu ile alakalı şeyi sana Osman abi mi söyledi”, Candemir: “Konuştuk ondan sonra, laf Osman Çırak’a geldi, ben onun ağzından, Ömer Ülkü’nün listesinde kimler var falan onları öğreneyim diye, Cumhur, Osman’ın listesi gir falan dedi bende girmeyeceğimi söyledim, Giresun ’da bir dedikodu yayılmış, Ömer Ülkü çekildi diye”, Olgun: “Osman’ın çekilmesi yönünde, basında şey yapında bu kalırsa bu takım düşecek çünkü, önce bir dansöz resmi yapın”, Candemir: “The End yazdık altına da işte Osman Çırak’ın ne kadar başarısız olduğunu gittikten sonra daha iyi anlaşılacaktır gibisinden bir şey yazdık”, (tape:88)
 
18.12.2010 günü saat:17.46’da Candemir Sarı’yı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Candemir: “Reis yeni haberler attım, Ömer Ülkü’nün konuşmasını, tam bir facia, transfer yok dedi, alacak verecek mali tabloyu açıkladım yazdım, 350 lira alacağı var Osman Çırak’ın, kulüp tam borca batmış, 8 trilyon lira”, Olgun: “Yarın haber yapın, herkesin adamı Cengiz Cindemir diye, ona bir yerleştirin böyle”, Candemir: “Tamam”, Olgun: “Yerleştir Cengiz Cindemir’e, önemli olan bu görüşmeye gitmesiydi, onu çağıracağım ben konuşacağım çarşamba günü”,…Candemir: “Katılım çok az ya çok yoğun güvenlik önlemleri vardı, Hacıyla Birand ta oradaydı”, Olgun: “Osman orada mıydı”, Candemir: “Çırak mı”, Olgun: “O niye gelmemiş, şimdi ona yarın bir başlık yap bakalım”, (tape:90)
 
18.12.2010 günü saat :21.08’de Mesut Erdoğan’ın Candemir Sarı’yı aradığı görüşme;
Mesut: “Abi haberi yazmışsın ya sen abi haberi niye yazıyorsun”, Candemir: “Haber onla ilgili değil bir tek, herkesle ilgili haber”, Mesut: “Herkesle ilgili de adama Olgun Peker yönetiminde demişsin Olgun Peker’in yönetiminde yokki”, Candemir: “Olgun Peker’in yönetiminde yok muydu, Cengiz Cindemir”, Mesut’un olmadığını söylediği ve böyle bir haberi neden yazdığını sorduğu, Candemir “Başkan istedi rica etti yazdım”, Mesut: “Yeni bir yönetim kurulmuş bizim amacımız neydi Osman Çırak’ı devirmek değil miydi adamı devirmişsin yani şuanda bir daha, abi onlar önceden de araları açıldı Şerifin olayından sonra Şerifi bir daha döveceklerdi bunlar”, Candemir’in yazıda Cengiz Cindemir bölümünü kaldıracağını söylediği, Mesut:“İsimler değil şimdi biz zaten yapmak istediğimiz devrimi zaten yaptık anladın mı yani bundan sonra kendimizi ön planı atmak şeyimiz”, Candemir: “Olgun Peker rica etti bende tamam dedim,yazdım, oğlum biz Osman Karahan’la veya bir başkasıyla ilgili haber yaptık mı yapmadık, biz bu isimlerle yaptık Mustafa Karadere, o zaman yöneticimiydi Mustafa Karadere, Olgun Peker’in zamanında”, Mesut: “Olgun Peker’in zamanında yönetici olmadığı halde dışarıdan para verdi Olgun Peker”, (tape:342)
 
21.12.2010 günü saat :20.59’da Mesut Erdoğan’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Kalem kağıt var mı yanında, bir kaç tane not söyleyeceğim yaz bunları, biz mevcut borcu kağıt üzerinde 5 trilyon olarak bıraktık şuandaki borç 9 trilyon, 4 trilyonda para girmiş içeri, 4 trilyonda para girmiş içeri sadece 2 trilyon federasyondan girmiş, nasıl oluyor bir sor bunları bi şey yapma son gün sözleşme yapılmış Tolga’yla Vahap’a, 400 milyar Tolga’ya 250 milyar Vahap’a”; Mesut: “Abi Tolga’yla Vahap’ın olayı şimdi bu sözleşme nasıl ya bunlar adamla daha önceden sözleşmesi yokmuymuş bunların”, Olgun: “Boş mukavele oynuyormuş son gün akşam”, Mesut: “Abi bana sadece şu şey lazım ya senin kulübü 3, 3 buçuk trilyonla aldığınla ilgili bi belge lazım bana”, Olgun’un kendisinde bahsi geçen belgenin bulunduğunu söylediği, Mesut: “Bugün de Osman Çırak aramış Candemir abiyi ağlıyormuş telefonda, ağlıyormuş ben yeni bu gün 2-3 tane haber yazdım attıydım siteye, ben bunu direk kendim bilgi olarak yazacağım seni hiç karıştırmayacağım”, (tape:343)
 
22.12.2010 günü saat:17.19’da Olgun Peker'i Mesut Erdoğan'ın aradığı görüşme;
Mesut: “Gelecekmisin abi akşam", Olgun: “Büyük bir ihtimal geleceğim şimdi Ömer Başkan ile beraberiz" Mesut: “Tolga ile Vahap’ı yazdım da onların 17 Aralıktaki sözleşmesi kesin değil mi sorun olmasın yarın", Olgun: “Eski tarihli yapmışlar Ömer başkan oraya gitmiş bakmışki şey var borçları istemiş yani kim ne kadar alacak verecek tablosu sözleşme bir gün sonra şeyden sonrada bir bakmış şey değişmiş", Mesut: “Biz o günün tarihinde yazalım onu", Olgun: “Ordan kurtarıp o parayı ordan ödetmeden bir şekilde kurtarmaya bakacağız yarın olmazsa yüzyüze konuşuruz ya", (tape:618)
 
26.12.2010 günü saat:18.52’ de H.A.’in Mesut Erdoğan’ı aradığı görüşme;
H: “Şimdi güzel bi haber yapıyorsun, Olgun başkanla görüştüm Ömer başkanla görüştüm, Marmara’dan kınama tamam mı, Başkana yapılan saldırıyı Giresunspora yapılmış sayıyoruz, bizim tahmin ettiğimiz adamlar var arkasında, Olgun araştırtıyor zaten poliste araştırıyor…İstanbul’da bi gürültü kopartacağım, sen şimdi güzel bi metin hazırla sen güzel bi haber yap Marmara’dan, Giresunsporun başkanını kimse yıldıramaz, bu saldırının arkasında kim varsa yarın öbür gün kim çıkarsa bunun hiç bir şekilde cezasız kalmayacağını Giresun kamuoyundan herkesin de bilmesini istiyoruz, akşamdan bombayı yap Öncü Gazetesi de çıkarsın”, Mesut: ”Tamam”, (tape:170)
 
26.12.2010 günü saat :20.45’de Mesut Erdoğan’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “O kınamayı yap,yaz onu hem gazeteye yazdır hem o şeyle yazdır”, Mesut: “Şimdi onu yazarsak bu olayın gerçek olduğunu önce yazmamız lazım, Ömer Ülkü bir açıklama yapana kadar yazmayalım diyorum kendisi açıklasın çünkü hiç kimse yazmadı”, Olgun: “Sen yazabiliyorsan yaz “, Mesut:“Şimdi millete koz vereceğiz eline, karşı tarafın istediği o bak birbirlerine düştüler işte Ömer Ülkü ile işte Alparslan dövdürmüşte şu olmuşta şimdi Olgun’da araya girecek Olgun ile Alparslan karşı karşıya gelecek bir sürü malzeme normalde yazılması gerekiyor ama ipin ucu bizim kontrolümüzden çıkacak o zaman…yarın Ömer Ülkü Giresun’a geliyormuş”, Olgun: “Ben o Alparslan malparslan çakal çukalı …mem”, Mesut: “Yok abi o estağfurullah abi yanlış anladın beni şimdi Giresunspor üzerinden biliyorsun abim insanların bir çok insan şuanda tetikte bekliyor”, (tape:344)
 
 
27.12.2010 günü saat:11.59’ da H.A.’in Mesut Erdoğan’ı aradığı görüşme;
H: “Benden sonramı görüştün sen Olgun, Olgun’la”, Mesut: “Senden öncede görüştüm senden sonrada görüştüm, Olgun yaz diyor, yaz diyor yani bi sıkıntı olmaz diyor, Marmaraların kınamasını da yaz diyor haberi de yaz diyor”, H: “o lavuktan mı şüpheleniyorlar Alparslandan”, Mesut: “he Alparslan’dan, Alparslan’ın adamlarıymış zaten”, H: “O şerefsiz niye yönetime girmiş, ama harbiden kafasını kopartacağız yani, İstanbul’da tribünden daha büyük şekil yok”, (tape:172)
 
27.12.2010 günü saat:10.50’de Hakan Karaahmet’i N.Y.'ın aradığı görüşme;
N: “Metin’in kardeşiyim...gazeteniz güzel fakat ben spor haberlerinden biraz çifte standart görüyorum burada, Giresunspor’un 8 milyon borcu var, bu Giresunspor’a gelen Olgun Peker’den en büyük Giresunspor’a o zararı kimse katmadı, hocasının dahi parasını ödemedi personelin parasını ödemedi", Hakan: “Olgun bıraktı da Osman onun 10 katını bıraktı", N: “Geçen sene Giresunspordan bir tane futbolcu varmı hepsi gitti bir tane Giresunspor’un malı olmaz mı ya, ama bunları da yazalım ya, Sayın Olgun Peker, en büyük borcu o bıraktı bakın hatta 5 dediler 8’e çıktı yani 8 dediler 9’a çıktı bu borcun daha nereye çıkacağı belli değil", (tape:557)
 
06.01.2011 günü saat:13.37’de Olgun Peker'i Mesut Erdoğan'ın aradığı görüşme;
Mesut: “Şimdi bu Faruk Güler vardı ya seninde bir ara bastıydın ona, Osman Çırak bunların parasını ödememiş, Faruk Brezilyalı 3 oyuncuyu Giresunspora karşı komisyon alabilmek için koz olarak kullanıyor diye, şuanda elimde olan bu, artıları varmı bunun onları öğrenmek için aradım abi seni", Olgun: “Artıları Faruk kulübü hacize vermişti bunlar Faruk ile iş yaptılar tekrar, hacize verdi paralarına el koydurdu kulübün, o Fabiano yüzünden", Mesut: “Olgun Peker Faruk Güler’i aforoz etti Osman Çırak tekrardan iş yaptı başka nasıl vurabiliriz abi buna", Olgun: “Ararım ben seni tamam", (tape:739)
 
04.02.2011 günü saat:16.41’de Ömer Ülkü’yü Serdar Berkin’in aradığı görüşme;
Ömer: “Şu vali ile problemimiz var, onu bugün yarın aşacağız ondan sonra işimize bakacağız, vali tutuyor bu herifi tamam mı, dünden beri vali ile cebelleşiyoruz çünkü validen de alacağımız varya, şeyi imzalasın diyoruz kağıdı, bu hafta şeyi alalım da şey yapacağım halledeceğim”, Serdar: “Peki oralarda hiç gazetelerde haber yaptırmamızı istiyormusunuz bu konuyla alakalı”, Ömer: “Pazartesi günü şey olacak sen söyle bütçe şeye geçecek, valiliğe geçecek ondan sonra hallederiz o işi”, (tape:256)
 
02.03.2011 günü saat:11.58’ de Mesut Erdoğan’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Bu şey Osman vermiş”, Mesut: “Candemir abi yazmış abi vermiş, alacağım var diye 470 milyar 1 ay vermiş hala 200 milyarını alamadı 250 milyarmıydı”, Olgun: “He 250 milyar alacağı hala alacaklarını sildiği halde alacağı var”, Mesut: “He abi bunu yaz,yayınlansın biraz iyice millet çakıp çakıştırsın onun üzerine Fatih başkan 5 yıl görev yaptı 900 milyar 1 trilyon aldı da 6 ayda nasıl 500 milyar para alıyor diye onu da o ekleyeceğim seninkini de ekleyeceğim hepsini öyle ayrı bir haber yapacağım…Turhan abinin işini mi soracaksın abi”, Olgun: “Yok tamam Turhan’ın işini ben takip ediyorum şimdi”, Mesut: “Onu aldım zaten haberini yazdım birazdan yayınlayacağım dışarıdayım şimdi” (tape:349) dediği belirlenmiştir.
 
== ÖRGÜTÜN, DİĞER SUÇ ÖRGÜTLERİYLE İRTİBATINI GÖSTERİR TAPELER ==
 
28.12.2010 günü saat:14.41’de Olgun Peker'i İ.A.'nın aradığı görüşme;
İ: “Merhaba abi nasılsın ben İbrahim, Sami Hoştan’ın yanından abi", Olgun: “İbrahim bu senin numaran mı, tamam seni arayacağım birazdan", (tape:686)
 
31.12.2010 günü saat:13.11’de Olgun Peker'in S.'ı aradığı görüşme;
S: “Abi çıkıyor mu", Olgun: “Yok…nerden çıktı", S: “Ötekiler çıkıyor", Olgun: “Ötekiler kim", S: “İşte öteki Sedat abi çıkmış", Olgun: “Sedat Şahin ", S: “He", Olgun: “Yok biz cezamızı yatıyoruz abicim", (tape:692)
 
31.12.2010 günü saat:16.00’da Olgun Peker'in İ.D.'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Dayı bu Sedat Şahin’ler tahliye oluyormuş he, beni şeyler aradı beni ya birileri, almaya gitmişler Kandıra’ya ya", İ: “Belki bu akşam alamayabilirlermiş, 5 sene yargılananlar tahliye ediliyormuş dayı", Olgun: “Burhanettin Saral’lar", İ: “Onların daha 3.5 sene filan oldu eğer karar verirlerse onlara vurmuyor, Şahin’in 6 sene oldu ya ona direk vuruyor", Olgun: “Bizimki cezayı yatıp çıkıyor sadece ya", (tape:699)
 
31.12.2010 günü saat:18.31’de Olgun Peker'i K.H.'ın aradığı görüşmede;
Olgun: “Bugün güzel birşey duydum doğru mu", K: "Doğru doğru, yeştiremedik pazartesiye kaldı Allah nasip ederse, artık kişilere özel bir şey olmadıktan sonra ki olacağını zannetmiyorum", Olgun: “Çok sevindim, çok iyi oldu çok iyi oldu gözünüz aydın, selam söyle, beni de aradı bir arkadaşım ya işte Reis çıkıyormuş falan filan, kesilmişimizi yatıyoruz çıkma gibi şeyimiz yok dedim,filan", K: "Bu taraflara geldiğinde bir ara bir çay içelim abi bir yerde", Olgun: “Tamam kardeşim, özellikle Vedat’a çok selam söyle göremezsem" (tape:702) dendiği belirlenmiştir.
 
== ÖRGÜTÜN, OPERASYONEL ÇALIŞMALARA KARŞI ALDIĞI TEDBİRLERİ GÖSTERİR TAPELER ==
 
21.12.2010 günü saat:22.51’de Olgun Peker'i A.'in aradığı görüşme;
Olgun: “Gel yarın şöyle bir vaktin olsa 1 dakika bana uğrarsan acaip olurum", A: “Peki telefonla çözebileceğim birşey var mı abi", Olgun: “Yok gelince konuşuruz", A: “O şey mevzusu ne oldu abi, tercüman Arda ile …çıktımı orda", Olgun: “Yok yetki kağıdı istedik adamlardan adamlar yetki kağıdını göndermediler", (tape:608)
 
01.02.2011 günü saat:20.28’de Olgun Peker'i H.'un aradığı görüşme;
H: “Sen ne düşündün önce onu ben bilirsem", Olgun: “Şey değil telefonda değil Halukçum yarın yüzyüze bi gelelim konuşalım bunu", H: “Peki abi senin değerlendirmelerin, benim hazırladım bir rapor var sana", Olgun: “Güzel bir rapor hazırla bana bu akşam düşüncelerini içeren beraber onu degerlendirelim", H: “Bi de abi şuanda Taner beyin önüne", Olgun: “Neyse konuşuruz telefonda konuşmayalım, yüzyüze konuşuruz", (tape:961)
 
09.02.2011 günü saat:21.50’de Selim Kımıl’ı X şahsın aradığı görüşme;
X: “Arama var ama haberiniz olsun ha”, (tape:495)
 
09.02.2011 günü saat:22.03’te Selim Kımıl’ın Özden Tütüncü’ye gönderdiği mesajda;
“Ellezdeyiz dikkat et cevirme var” yazdığı, (tape:496)
 
10.02.2011 günü saat:12.56’da Bülent Uygun’a Olgun Peker’in gönderdiği mesajda;
“Bülent Olgun Ben sabit bir numaradan bu numarayı ararmısın” yazdığı, (tape:1768)
 
14.02.2011 günü saat:09.25’de Neşe Ciddi’nin X şahsı aradığı görüşme;
X: “…Gelince anlatırım şimdi telefonda olmaz, öyle telefonda anlatabileceğim bir şey değil sakat biraz… hem benimle alakalı hem Olgun beyle alakalı hem de Nizam’la alakalı”, Neşe: “Kötü birşey mi”, X: “Yani, telefonda anlatabileceğim bir şey değil telefonlar dinleniyor”, (tape:503)
 
 
25.02.2011 günü saat:13.48’de Osman Öden’i Candemir Sarı’nın aradığı görüşme;
Osman: “Normal telefondan görüşsek bu telefonlar dinleniyor”, Candemir: “Çok kısa söyleyecem bizim yasadışı işimiz olmaz…”, (tape:161)
 
22.03.2011 günü saat:13.22’de Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme;
Özcan: “Abi öteki telefondan aradım seni", Olgun: “Öteki telefondan arama ben Fransa’ya geçtim öteki telefon çalışmıyor Fransa’da nedir durumlar", Özcan: “Durumlar vahim abi onun için sen bi müsait bi telefondan arayabilirmisin beni, önemli hemen ararmısın abi", Olgun: “Ruslarla alakalı mı", Özcan: “Yok yok çok farklı bir konu", Olgun: “O zaman seni çık bir yerden bana bir sabit numara ver hemen hadi", (tape:991)
 
07.04.2011 günü saat:17.15’de Olgun Peker'i B.Y.'nın aradığı görüşme;
B: “Sana bir mesaj atacaktım da atmadım burada", Olgun (arka planda bulunan Ömer isimli şahsa hitaben "Buranın sabit numarası kaç Ömer sabit numarası kaç buranın”, daha sonra şahısla görüşmeye devam ettiği): “Abi yazarmısın bi,00310031, ben bu numarayı mesaj atıyorum sen de beni sabit bir hattan ararsın tamam", B: “Tamam oldu sonra akşam ararım seni", (tape:1027)
 
07.04.2011 günü saat:19.55’de Neşe Ciddi’yi K.’ın aradığı görüşme;
K: “Gelen call (arama) ları giden call’ları ve sms’lerini sil telefonundan tamam mı avukatımla konuştum sadece avukatıma ulaşmaya çalışıyordum şeyi kalır o donesi kalsın Özcan zaten oranın ortağı anladın”, Neşe: “Çok sinirlerim bozuldu ve çok sinirliyim şuanda”, (tape:514)
 
08.04.2011 günü saat:12.26’da Şekip Mosturoğlu’nun Özcan Üstüntaş’ı aradığı görüşme;
Özcan: “Ya dediğim gibi olmuş dediğim çıktı benim hani sana anlatmıştım ya, işte dün akşam geldiler saat 12’ye kadar ofisi aradılar”, Şekip: “ Hı hı Organize Şube mi geldi”, Özcan: “ Şikayet varmış bununla ilgili şikayet varmış yani futbolculara zorla”, Şekip: “Bunu bir yüzyüze değerlendirelim şey Özcan”, (tape:1349)
 
08.04.2011 günü saat :20.56’ da Mecnun Otyakmaz’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun:(Kendi ismini telefonda söylemek istemiyor) “Abdurrahman ben”, Mecnun: “Abdurrahman ne yapıyorsun”, Olgun: “Biz de arkadaşlarla oturuyoruz şeyde Dortmunt’ta …mevzu akşam işte o çalışanları almışlar bırakmışlar onları gece bende haber yollattım ben gitti daha önce yine gerekiyorsa da gelirim sıkıntı yok dedim, tam bi pazartesi öğreneceğiz yani şikayetçi yok ortada galiba, bir ihbar mektubu varmış, valla amca hiç yeter da bu yaştan sonra daha hâlâ bu işlerle mi uğraşacağım”, Mecnun: “Bi hata yaptıysa herkes hatayı yapan bedelini ödedi artık yani”, Olgun: “Eğer varsa da yapmazlarsa onlar adam değil varsa yapmıyorsa”, (tape:2467)
 
10.05.2011 günü saat:15.21’de Olgun Peker'i S.A.'ın aradığı görüşme;
S:"Kapalı veriyor telefonların", Olgun: “Öyle ya biraz kapattım, oralarda havalar kötüymüş, işte biraz ee duymuşsundur herhalde, olur olmaz şeyler yapmaya çalışıyorlar, aman gözünü seveyim sağındaki öyle it köpek hani böyle sabıkalı tipler uzaklaştır, bahane herkes, iz bunu polisin işi değildir yani polis tutup kendi kendine ihbar mektubu yazar falan ama bizim hakkımızda en ufak bir şey olsa bile dibine kadar gidiyorlar", (tape:418)
 
18.05.2011 günü saat:18.54’de Sami Dinç’in Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Sami: “Başkanım müsaitmisiniz, Sabitten konuşma şansımız olur mu”,Olgun:“15 dakika sonra ararmısın”, (tape:3288)
 
 
 
28.05.2011 günü saat:17.01’de Olgun Peker’i C.’un aradığı görüşmede;
C: “İyi aramıyorsun sormuyorsun kayıpsın”, Olgun: “Ya yurt dışındayım biraz sıkıntılar var böyle gereksiz sıkıntılar onlarla uğraşıyorum”… Cumhur: “Karar verdin mi orda mı yapacaksın bir şeyler”, Olgun: “ Ben seni yarın veya öbürsü gün ararım veya başka bir telefondan daha rahat konuşuruz” (tape:1107) dediği tespit edilmiştir.
 
== GİRESUNSPOR KULÜBÜ BAŞKANLIK SEÇİMİ SÜRECİNDE YAPILAN ÖRGÜTSEL FAALİYETLERİ GÖSTERİR TAPELER ==
 
10.12.2010 günü saat:15.22’de Olgun Peker'i Hasan Alim'in aradığı görüşme;
Hasan: “Giresunda’ki işler ne olacak”, Olgun: “Aday kim olmuş mu”, Hasan: “Çıkmamış”, Olgun: “ Fatih çıkar,... 400 tane üye yapmışlar bunların bırakmaya niyeti yok, ben yarın açıklama yapacam aday çıkmazsa ben varım diye...”, Hasan: “Bunların keselim kafasını bırakalım ya gitsinler ya yani derken keselim Giresunspor’un kapısından içeri almayalım bunları”, (tape:589)
 
10.12.2010 günü saat:15.35’de Hakan Karaahmet’in Candemir Sarı’yı aradığı görüşme;
Candemir: “Orada 858 tane üye gözüküyor”, Hakan: “İyi de bu kongrede imza atmak isteyenlere imza attırmamışlar imza atmaları gerekmiyor mu”, Candemir: “Hocaoğlu şey yapmış, bizim Mehmet Ekizoğlu’na listeyi göstermemiş”, Hakan: “Peki bir önceki kongrede şey kullananlar”, Candemir: “Bizim yaptıklarımız mı, onlar silinmiş canım Selim’i silmişler mesela, gelir gelmez hemen 300 tane üye yapmışlar demek ki, ya bizimki gibi uydurdular kılıfına”, Hakan: “Yapmışlardır. bu kongreyle ilgili bir şeyler yazarız yarın”, (tape:518)
 
10.12.2010 günü saat:15.50’de Hakan Karaahmet’in U.’u aradığı görüşme;
U: “Yok haber attım benim siteye, şey ney Reis aday oluyomuş, Olgun bey, Mesut’la konuşmuşta, aday olucam falan demiş”, Hakan: “Konuşuruz abi bir yere gelince”, (tape:519)
 
11.12.2010 günü saat:15.28’de Hakan Karaahmet’i X şahsın aradığı görüşme;
X: “...Adamın elinde beklesin üyesi temizlik işçileri Osman Çırak ile Şeref’in 50 tane adam bulma şansı var bu memlekette”, Hakan: “300 kişi bende Fatih’in diye duydum, yaptılar o kadar adam”, X: “Bütün taraftarı da Olgun yaptı”, Hakan: “Çünkü sonuçta biz biliyorsun geçen seferkini biliyoruz ki yani bu kadar yaptılar belli taraftarlar falan filan”, Hakan: “Sen bu işe boyuna bileniyorsun oradan herif görmüyor mu seni”, (tape:540)
 
11.12.2010 günü saat:17.18’de Hakan Karaahmet’i Candemir Sarı’nın aradığı görüşme;
Candemir: “Olgun Peker, Hakan Karaahmet aday olsun demiş, bugün biraz önce konuştuk da, burdaki gelişmeleri sordu ne oldu abi falan dedi anlattım şerefsizler falan dedi, Fatih Kitapcı, kesinlikle olmaz dedi”, Hakan: “Üye yapmışlar Candemir abi çok”, Candemir: “Üye yapsın ne o 500 üye”, Hakan:"Sen deki Başkan emrediyorsa Hakan olur dedi de”, (tape:542)
 
13.12.2010 günü saat :10.49’ da Mesut Erdoğan’ın İ.’i aradığı görüşme;
İ.: “Giresun yendi”, Mesut: “Yenmişler 2 haftadır yeniyorlar başkan devam edeceğim diyormuş, açıklamış adayım diye”, İ: “Osman Çırak sen bu işi bırak”, Mesut: “Oraya adaylığını koymadın bak görüyon mu bak adam tekrardan aday oldu”, İ.:(Adil Kımıl’ın oğulları Selim, Hırçın ve Evren Kımıl’ı kastederek) “Ondan sonra bir dayak yiyeceksin Deli abinin oğullarından”, Mesut: “Yok ne işim var Deli abiyle işlerimin yoğunluğu nedeniyle vazgeçtim diyeceksin”, (tape:340)
 
 
16.12.2010 günü saat :12.58’ de Hasan Alim’in Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Hasan: “Ömer bey açıklamış”, Olgun: “Hayırlı olsun iyi oldu”, Hasan: “İnşallah iyi oldu şimdi yarın gidiyoruz geliyormusun”, Olgun; yurt dışında olduğunu söyleyip: “Ben zaten gelmem hoş olmaz orda bu sefer sıkıntı büyük olur, söyleyecek bi şey yok Ömer Ülkü’nün yanında olacaksınız yani yapacak bi şey yok tamam”, Hasan: “Ömer Ülkü zaten yanındayız evvel Allah sen merak etme”, (tape:166)
 
18.12.2010 günü saat:15.31’de Candemir Sarı’yı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Candemir; aralarında Alparslan Yılmaz’ın da bulunduğu 23 kişilik bir liste saydıktan sonra: “Alpaslan Yılmaz varya Kürşat’ın oğlu, Kürşat’ın adamıyım diye geçiniyor burada ya, ondan girmiştir sen onur kurulundasın, tamam mı Reis”, Olgun: “Borç harç ne kadar açıklandı”, Candemir: “Borç 8 trilyon lira, divan başkanı dedi ki bundan sonra çıkacak borçların dedi Giresunspor kulübüne dedi yazılmaması gerekir dedi genel kurul karar aldı, Osman Çırak genel kurula katılamadı, Giresundaymış ondan gelmemiş, ee korkusuna gelmez tabi”, Olgun: “Demek Cengiz Cindemir ‘i almış ha”, (tape:89)
 
18.12.2010 günü saat:15.44’de Olgun Peker'i Hasan Alim'in aradığı görüşme;
Hasan: “Konuştun mu”, Olgun: “Konuştum da 1 tane ...almış listesine alma dedim ona 50 kere”, (tape:592)
 
18.12.2010 günü saat:16.29’da Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Ömer: “Bize bıraktığın yerden kulübü devralmaya gidiyorum”, Olgun: “Keşke zamanında alsaydın”, Ömer: “Konuşmada ne söyledim bir görsen biz dedim bu kulübü bıraktığımız zaman dedim tahtamızda açıktı, bir emrin var mı”, Olgun: “Senin neyin olursa benim telefonum 24 saat açık abi”, Ömer: “Bu işi beraber götüreceğiz yine bizi yalnız bırakma “, Olgun: “Şu Cengiz’i almasaydın çok iyi olurdu abi, ordan Federasyona gidelim, Federasyon başkanıyla bir seni oturtayım orda ki borçları da bir çıkartacağız”, (tape:593)
 
18.12.2010 günü saat:17.46’da Candemir Sarı’yı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Candemir: “Reis yeni haberler attım, Ömer Ülkü’nün konuşmasını tam bir facia, transfer yok dedi, alacak verecek mali tabloyu açıkladım yazdım, 350 lira alacağı var Osman Çırak’ın, kulüp tam borca batmış, 8 trilyon lira”, Olgun: “Yarın haber yapın Cengiz Cindemir’in bu yönetime de girmesini, herkesin adamı Cengiz Cindemir diye, ona bir yerleştirin böyle...yerleştir Cengiz Cindemir’e...”, (tape:90)
 
18.12.2010 günü saat :21.08’de Mesut Erdoğan’ın Candemir Sarı’yı aradığı görüşme;
Mesut: “Abi haberi yazmışsın ya sen abi haberi niye yazıyorsun”, Candemir: “Haber onla ilgili değil bir tek herkesle ilgili haber”, Mesut: “Herkesle ilgili de adama Olgun Peker yönetiminde demişsin Olgun Peker’in yönetiminde yokki”, Candemir: “Olgun Peker’in yönetiminde yok muydu, Cengiz Cindemir”, Mesut’un olmadığını söylediği ve böyle bir haberi neden yazdığını sorduğu, Candemir: “Başkan istedi rica etti yazdım”, Mesut: “Yeni bir yönetim kurulmuş bizim amacımız neydi Osman Çırak’ı devirmek değil miydi adamı devirmişsin yani şuanda bir daha, abi onlar önceden de araları açıldı Şerifin olayından sonra Şerif’i bir daha döveceklerdi bunlar”, ...Candemir: “Olgun Peker rica etti bende tamam dedim yazdım,...” (tape:342)
21.12.2010 günü saat:18.23’de Olgun Peker'in K.'yi aradığı görüşme;
K.”...İlgileniyor musun sen takımla”, Olgun: “Yönetime gelen başkan benim dostum abim benim yönetimimde olan insan, ordayken kader birliği yaptıysak burda da bazı konulara geldiklerinde yapmak zorunda”, (tape:603)
 
 
26.12.2010 günü saat:20.12’de Olgun Peker'i K.'in aradığı görüşme;
K.: “Görüşme yaptın mı ondan sonra “, Olgun (Ömer Ülkü’yü kastederek): "Ömer abiyle mi başkanım”, K.: “Evet”, Olgun: “Ben görüştüm istifa etti bugün, akşam bir daha arıycam”, K.: “Bende arıycam şimdi biraz daha baskı yapalım değil mi”, Olgun: “Yapalım başkanım biraz daha şey yapalım baskı”, (tape:683)
 
30.12.2010 günü saat:19.46’da Hakan Karaahmet’i E.'ın aradığı görüşme; (tape:575)
E.: “İcazet almaya mı gittin, öyledir öyledir bana bak, Genel kurul karar aldılar biliyormusun”, Hakan: “Değiştireceğim dedi listeyi”, E.: “13’e indireceğim yönetimi diyor, Alparslan’ı değiştirecek, Battal’ı değiştirecek, Alparslan değişti mi ortalık hep yanar o zaman, seni aradı mı hiç”, Hakan: “Aradı bugün he, adama söylersin istifasını verir dedim, bu sanki dedim herifi dışarı atmak gibi olur dedim, verememişler ya para mara”, E: “Topçulara şuanda vermemişler demi”, Hakan: “Hım işte bi 2 tanesiyle konuştum dedi Osman falan bugün, anlaşacağız diye”, E.: “Tahtayı açtıracağım diye mi”, Hakan: “Yok yok yok tahta aç... bu ara, görüşürüz”,
 
30.12.2010 günü saat:23.30’da Candemir Sarı’nın M. isimli şahsı aradığı görüşme; (tape:91)
M.: “Yine tekrar aday olacakmış gibi öyle duyumum var”, Candemir: “Bu Alparslan’ı Battal’ı onların ekibini diskalifiye edecek”, M.: “Yine bir ton dayak yerler ya, sonuçta Olgun daha girmez bu saatten sonra”, Candemir: “Olgun şimdi adam adaylığını koyacak tekrar”, Mehmet: “Ömer Ülkü’nün listesine kim girecek”,
 
02.01.2011 günü saat:19.59’da Ömer Ülkü’yü Osman Çırak’ın aradığı görüşme;
Osman: “Geçen sene Olgun Aydın Peker Osman Çırak’a takımı bıraktı Osman Çırak’a demişsin bu futbolcularla devam et dedi demişsin biz kongreyi aldığımız zaman, geçen sene 15 tiril şey 8 trilyon borç kimden geliyor bunu açıklayacağım ben geldiğimde Olgun Aydın Peker tüm futbolcuları satmıştı, asbaşkan, ben açıklamıyorum konuşmuyorum diye insanlar bize iyice şey yaptı geldiğimde bir tane futbolcusu yoktu Giresun sporun, Pedrial Sivas’a satıldı Giresunsporun malı olan Pedrial Sivas’a satıldı sizin yönetimin hepsi yargılanıyor ben bunu şeylerle görüştüm Ağır Ceza avukatlarıyla falan Pedrial’ın Giresunspor kulübüne şu kadar bonservis bedeli ile satıldı diye bir prosedür yok girişi yok Pedrial satıldı, iki sefer yönetim ertelendi bana bırakıp gitmedin Olgun Aydın Peker seni tehdit ettiği için gittin Ömer abiciğim bunu bilmeyen yok Giresun’da senin Olgun Aydın Peker tarafından tehdit edildiğini dolayısıyla ondan dolayı gittiğini herkes biliyor sende söyledin bunu abi Valiye de açtın söyledin Nurettin Canikli’ye de açtın söyledin, beni Olgun Aydın Peker tehdit etti diye”, Ömer: “Doğru doğru”, ...Osman: “Olgun Aydın Peker, Alparslan’a neden mektup yazıyor Ömer Ülkü’yü ben dövdürmedim diye dövdürmemişse dövdürmemiştir veya o yapmamışsa o yapmamıştır niye gerek duyuyor abi buna”, (tape:192)
 
04.01.2011 günü saat:13.52’de Olgun Peker'i A.'nin aradığı görüşme;
A.:"Senin Giresunlu bırakmış”, Olgun: “Kongreye gitti”, A.:"Senin yeni alanında da problem varmış galiba”, Olgun: “Bu mafyacılar varmış yönetiminde onları ekarte etmek için karar aldı”, (tape:724)
 
02.02.2011 günü saat:15.56’da Candemir Sarı’yı Ömer Ülkü’nün aradığı görüşmede;
Candemir: “Olgun başkan benim bildiğim İstanbul’dan sizin için çalıştı, insan çıkar basın toplantısında işte bazı eski yöneticilerimize teşekkür eder, arayın Olgun başkanı şimdi adam bana soruyor acaba diyor teşekkür ettiler mi diyor”, Ömer: “Tamam”, Candemir: “Demek ki dedi bir numaran yokmuş dedim “(tape:96) dendiği belirlenmiştir.
 
 
 
== TRANSFER TAHTASININ AÇILMASI SÜRECİNDE YAPILAN ÖRGÜTSEL FAALİYETLERİ GÖSTERİR TAPELER ==
 
20.12.2010 günü saat:17.02’da Olgun Peker'in Mesut Erdoğan'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Ulan bir gittim...Giresunspor başkanı Osman Çırak’tı, bir geldim yok nasıl iş lan bu”, Mesut: “Devrim yaptık abi darbe yaptık”, Olgun: “Tahtayı açtıracaklardı diye bıraktım diyormuş”, Mesut: “Abi akşam seni yayına bağlayayım mı”, Olgun: “Yok bağlama, çarşamba günü şeye Ömer Ülkü ile federasyona gideceğim orda çözerim bakarım”, (tape:393)
 
21.12.2010 günü saat:16.54’de Olgun Peker'i, Mahmut Özgener'in aradığı görüşme;
Mahmut: “Olgunum, oğlum şimdi solumda Apo, sağ koltukta Ahmet Çelebi, benim başkan koltuğumda Sinan Engin”, Olgun: “Sinan Engin değil bak şimdi sana bir şey diyeyim Sinan Özgener”, Mahmut: “Olgun gelecek misin yarın”, Olgun: “Geliyorum geliyorum kaçta geleyim sabah”, Mahmut: “Abi 10 da gel”, (tape:601)
 
21.12.2010 günü saat:19.06’da Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun: “Arabayı kullanan arkadaşın telefonunu alda sabah seni alsın diye ben ona söyledim”, Ömer: “Aldım ben zaten”, (tape:606)
 
22.12.2010 günü saat:09.20’de Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun: “Sen şey yapınca biraz daha takıldım ben burda çıkıyorum şimdi”, Ömer: “Coşkun ile beraber gidiyoruz”, Olgun: “Tamam orda buluşuruz abi saat 10’a 5 kala kapıda buluşuruz”, (tape:609)
 
22.12.2010 günü saat:09.20’de Olgun Peker'in Haldun Şenman'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Federasyonda mısın”, Haldun: “Federasyon dayım abi”, Olgun: “Neşe hanımla geliyorum biraz sonra”, (tape:610)
 
22.12.2010 günü saat:11.32’de Olgun Peker'i Levent Eriş'in aradığı görüşme;
Levent: “Ömer aramış beni sabah”, Olgun: “He Federasyon Başkanının yanındaydık, 2-2.5 trilyon borç var federasyona anlaşmış çıkmışlar hallolmuş”, Levent: “Eldeki oyuncular çünkü Federasyona vermiş hepsi biliyorsun”, Olgun: “Çok veren yok 6-7 kişi vermiş”, (tape:612)
 
22.12.2010 günü saat:12.16’da Olgun Peker'in Levent Eriş'i aradığı görüşme;
Olgun: “Kararlı kararlı Ömer’in başka şansı yok Ömer benim, ne desem yapmak zorunda bu saatten sonra burda Federasyona da götürdüm onu orda baştan", (tape:613)
 
01.01.2011 günü saat:23.34’de Olgun Peker'i Coşkun Çalık/Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Ömer: “Bu topçulara peşinat diye 850 bin lira peşinattan borç var, 16 maçın, 7 tane topçuları şeye başvurmuş federasyona çok zor bir görev üstlendik ama, sopayı da yedik akıllandık birazcık tek istediğimiz şu bizim bu, açılmasında bize yardımcı olacaksınız ki bu işi götürelim”, Olgun: “Bu olaydan sonra sen bu ..ri baypas etmek için gereğini de yapıyorsun göndermek için, bu saatten sonra her türlü yanındayım, eğer sen bunları göndermeseydin bir daha seninle görüşmezdim”, Ömer: “Herkesten istifa dilekçesi aldık ya, bunların ikisi vermediler, baktım ki çıkarı yok dedimki nasıl olsa tüzük kurultayı kararı almıştık ya, tüzükle birlikte seçim”, Olgun: “Üyelerin hepsini sildirttir orda karar aldırt yüzde 5 yüzde 10 luk bizim zamanımızda yapılanları da sildirttir abi”, Ömer: “Şu tahtayı şu topçular ben onların parasını da bilahare ödeyeceğim, bize şurda yardımcı ol”, Olgun: “O listeyi bi alıyım ben bi çalışma yapalım sonra bi yan yana gelelim bi başlayalım”, (tape:711)
 
05.01.2011 günü saat:17.50’de Olgun Peker'in Coşkun Çalık'ı aradığı görüşme(tape:729);
Coşkun: “Başkan bir sor dedi ne”, Olgun: “Ben zaten takip ediyorum…2-3 gün içinde de çözecem ama varsa söyleyeceği bir şey kendi arasın beni”, Coşkun: “Giresun’da hep gazetelerde bu tahtayla alakalı hergün yazı yazıyorlar”, Olgun: “Tahtalar da gazeteyle de alakalı yazabilirler başkan benimle konuşmak istiyorsa kendi beni arar, kendisi aramaya ciğeri yetmiyorsa o hiç şey yapmasın, başkan kim ki bana böyle aracı kullanacak”,
 
06.01.2011 günü saat:08.48’de Ömer Ülkü’ye Coşkun Çalık’ın gönderdiği mesajda;
“Olgun antalyaya gelindiyor gece aradı” yazdığı, (tape:193)
 
06.01.2011 günü saat:08.51’de Ömer Ülkü’yü Coşkun Çalık’ın aradığı görüşme;
Coşkun: “Olgun aradı gece saat 12’de, Başkanla konuş diyor atlayıp gelin diyor buraya diyor ben diyor konuştum diyor 6 tane Bolu’nun kampındaydım diyor, bunların çeklerini de getirin diyor kesip nasıl yapacaksak yapalım diyor”, Ömer: “6 taneyi zaten eskiden de halletmiştik ama”, (tape:194)
 
06.01.2011 günü saat:11.58’de Olgun Peker'i Coşkun Çalık/Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun: “Ya Coşkun ya koca adamsınız cahil misiniz bana ne abi benim telefonum 24 saat dinleniliyor ben sanki o adamla bir işim mi var kaç hafta benimle telefonda konuşamıyor ya”, Coşkun telefonu Ömer'e veriyor), Olgun: “Ya biz seninle abi kardeşiz senin telefonların öyle olsa ne olur böyle olsa ne olur”, Ömer: “Şimdi bir tanesini buldular tespit ettiler adamında" Olgun: “Niye telefonda konuşmandan sıkıntı olsun, Benim telefonumu devlet yani 10 senedir dinler abi, çekin tarihini nasıl yapacağız yani kaçta kaçını keseceğiz bunları da, hiçbirşey yapmadan konuşamıyoruz çocuklarla buraya geleceksiniz abi al sen çek defterini, gel buraya çocuklarla biz konuşalım çekini keselim kağıdını alalım elinden bitsin iş uzatmaya gerek yok”, (tape:734)
 
06.01.2011 günü saat:14.12’de Ömer Ülkü’yü Coşkun Çalık’ın aradığı görüşme;
Ömer: “Antalya’dan şey gelmedi daha gelince seninle paylaşırım”, Ömer: “O şey nerde İsmail, o belediye başkanını sıkıştırsın onu bi şeyine bağlayın”, Coşkun. “Bu adamı kızdırmayalım ha Olgun’u Olgun’u”, Ömer: “Tamam işte onun için gideceğiz gitsek te bu akşam”, (tape:198)
 
06.01.2011 günü saat:16.27’de Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme (tape:743);
Ömer: “Biz Coşkun’la yarın sabah 6 uçağıyla geliyoruz, direk sana geleceğiz de”, Olgun: “Biz size de Sueno Otel var oradayım oraya gelirsiniz, ondan sonra şey yaparız işimize bakarız abi bir program yaparız”,
 
07.01.2011 günü saat:19.56’da Olgun Peker'in Fatih Sandal'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Ne oldu lan kavga mı etti bugün maçta sahada insanlar”, Fatih: “Şenol ile beraber bu Ramazan”, Olgun: “gönderin Şenol’u bir daha da almayın takıma, cezada kesin, çağıracağım biraz sonra seni konuşuruz tamam”, Fatih: “Antalya’dayım ben, yarın görüşelim”, (tape:761)
 
11.01.2011 günü saat:18.43’de Olgun Peker'i K.'in aradığı görüşme;
Kerim: “Ne oluyor bu kongreler mongreler bir şeyler var”, Olgun: “Tüzük yapıyorlarmış bende hiç şey yapmıyorum bana geldiler şeyine yardımcı oluyorum futbolcularla konuşturuyorum konuşuyorum bu şey için, tahta için geldi bana geçen başkan 2 trilyon 200 tahtayı kapatan”, K: “Şey ne oldu Olgun, bu işleri vardı ya ne kavga-mavga etmişlermiş”, Olgun: “Ben şikâyet et dedim o ettim dedi polise, öbürü doğrusu menajerlik şirketi kurmuş ortak biriyle onun da sıkıntısı oymuş o da çıktı ortaya, bunlara ben dedimki bakın bu tahta sizin namusunuz bu tahtayı açtıramazsanız zaten bu işi bırakın boşu boşuna kimseyi oyalamayın, çıktı futbolcu borcu atıyorlardı 2 trilyon 200 ben 750’sini de sildiriyorum peşin para da alamıyorum”, (tape:796)
 
12.01.2011 günü saat:19.29’da Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Ömer: “Bülent indirim yapamam diyor”, Olgun: “Aslında hepsine indirim yaptırırız ama, şu çekin tarihini kısaltsak deriz ki kardeşim al şunu ben hallederim o işi”, Ömer: “Kimseden para çıkmıyor işte, bak dedimki Osman Karahan’a, belediye başkanına, oynayan çocukların şeyini ödememişler dedim 8 tanesi Federasyona başvurmuş" Olgun: “Şeyden para geldi mi İl Özel İdareden”, Ömer: “Yok ya nerede, Özel İdare şimdi yani 600 bin lira koymuş ya, Amatör sporlara koymuş oradan bize aktaracakmış”, (tape:815)
 
14.01.2011 günü saat:12.40’da Ömer Ülkü’nün Osman Karahan’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Bizim birinci amacımız tahtayı açtırmak değil mi”, Osman: “Yav tahtayı açtıramazsın şimdi tahtayı açtırsan ne olacak futbolcu falan kalmadı ki buradaki iki maç başı almış peşinatı öyle böyle kimisi almış bu adamlar federasyona veriyor geçen sene federasyona verse Olgun başkan onu ayağından vururdu”, Ömer: “Vururdu da bizim yapacağımız bir şey yok ki”, (tape:213)
 
24.01.2011 günü saat:18.33’de Ömer Ülkü’nün Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Ömer: “Sana 4-5 tane oyuncu verdik bunlarınkini sen alıyorsun gerisini biz hallediyoruz”, Olgun: “Tamam abi hangileri onlar”, Ömer: “Gökhan Bozkaya, Pedrial Suarez, Muzaffer Blazer, Koray Karagözoğlu,Evren Avşar”, Olgun: “Tamam abi ben seni yarın bu dördüyle alakalı arayacağım tamam mı”, Ömer: “Abi bunları hemen şey yaparsan biz yarın öbürsü gün tahtayı açtıracağız”, (tape:225)
 
30.01.2011 günü saat:17.12’de Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme(tape:926);
Olgun: “Beşiktaş maçı kaç”, Özcan: “2-1 yenildi Beşiktaş abi”, Olgun: “Bizim Giresun’a el atmamız lazım bilader bu akşam Giresun’a bir çalışalım yoksa düşer o takım”, Özcan: “Nasıl yani nasıl abi ne yapabiliriz”, Olgun: “İşte yani ne yapacaksa yapacağız düşer bu takım,zaten açtıracağız tahtayı mahtayı ne gerekiyorsa hadi”,
31.01.2011 günü saat:15.05’de Olgun Peker'e Sami Dinç'in gönderdiği mesajda(tape:933);
"Baskanim ceki kabul etmeyen futbolcular icin teminat mektubu alinabilecegi konusunu ilettim Omer baskana, yanasmiyor teminat mektubuna, bu sartlarda transferi actirmak mumkun gozukmuyor. Bilginize" yazdığı,
 
01.02.2011 günü saat:15.13’de Olgun Peker'i Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Sami. "Başkanım bayağı bi sonlara geldik bi 100-150 bin liralık bi açık kalacak sonunda, bu Ömer başkanla bu konuşuyorum diyor ki federasyon başkanını sen ara diyor bir şey yapabilir mi diye sor diyor ama benim aramam biraz yanlış olur, Tesis yardımı falan diye bi 100-150 bin lira çıkarabilirlerse çözecez bu işi gibi gözüküyor”, Olgun: “Yani nasıl diyelim abi telefonda,...”, Sami: "Yani sonuçta iki milyon küsürlük bir borç şey yapılıyor siliniyor”, Olgun: “Tamam ben bir bakayım konuşayım başkanla da”, (tape:951)
 
01.02.2011 günü saat:15.50’de Olgun Peker'i Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Olgun: “Ben şimdi federasyon başkanı ile konuştum Sami, şuan itibari ile böyle bir şey yapamaz bunun dediği şey yapmak lazım zaten yönetim kurulundan geçirmek lazım üst tahtayı açtırın ben onun tesis yardımını sonra yapayım dedi”, Sami. "Ne kadar bi rakam teleffuz etti mi”, Olgun: “250 milyar yapar adam, ya minimum ben şimdi bir daha Ömer ile bi konuşayım, yani adamlar doğru söylüyor”, Sami: "Tamam ama bu da bir şeydir yani sonuçta benim söylediğim onlar para çıkartısınlar onu alırlar”, (tape:954)
 
01.02.2011 günü saat:17.54’de Hakan Karaahmet’i Osman Öden'in aradığı görüşme;
Hakan: “Kulüpteyiz tahta bitti”, Osman: “Hallettiniz mi, gelicem şimdi gelicem tamam tebrik ediyorum”, Hakan: “Gel kardeşim şimdi tebriği bırak para lazım para gel hadi”, (tape:585)
 
01.02.2011 günü saat:22.18’de Olgun Peker'i Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Sami. "25 bin liraya tıkandık kaldık ne yapalım, Mahmut başkana ulaşamadık onu aslında hallederde”, Olgun: “25 milyarı mı, ara bu burda problem var bu problemi tek tek çözecek adam Olgun başkan de, Ferudun’u almışlar ben artık bu işlere karışmıyorum”, (tape:963)
02.02.2011 günü saat:19.20’de Olgun Peker'in, Mesut Erdoğan'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Yaptılar mı açıklamayı”, Mesut: “Yaptılar abi yarım sayfa bana şey verdiler spor sayfasının yarısı yukarıdan aşağı teşekkür”, Olgun: “Benim ismim geçmiyo yine yani”, Mesut: “Seninkini ayrı özel olarak geldi abi Peker’e özel teşekkür diye onun o ayrı zaten sitede de yayındı ya zaten Spor 28’de bile yazdılar, Giresunspordan alacağı olan futbolcularla birebir görüşmelerinde ikili diyaloglarını kullanarak bu oyuncuların federasyona yaptıkları şikayetleri geri çekmelerinde, ulaşamadığımız oyuncularla görüşerek Giresunspor için eline düşenin fazlasını yapmasından dolayı, tahtanın açılmasına göstermiş olduğu emeklerden dolayı Olgun Peker’e özellikle teşekkür”, Olgun: “Yönetimden mi geldi bu sadece şeyden Fatihten mi”, Mesut: “Yönetim adına Fatih Sandal yaptı işte”, Olgun: “Bunlar varya”, Mesut: “...Bunları buraya getirdin abi ben getirmedim ya, bugün Giresunda konuşulan konu ne biliyomusun a bak hiçbir gazetede bununla ilgili haber çıkmadı senin ismin dahi geçmedi, konuşulan tek şey tahtayı Olgun Peker açtırdı herkesin konuştuğu şey bu yani”, (tape:967)
 
03.02.2011 günü saat:09.58’de Olgun Peker'i, Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Sami'nin "Şeyle konuştuk ta sabahleyin 9 gibi Giresun başkanı ile dedi laf arasında söylemiştim benim de kafa kalmadı artık federasyon başkanın da Olgun başkanında birlikte şey yaptığı yardımçı olduğunu söyledim dedim tamam dedi”, Olgun: “Tamam öpüyorum seni görüşürüz”, (tape:968)
 
03.02.2011 günü saat:09.56’da Ömer Ülkü’nün, Sami Dinç’i aradığı görüşmede; (tape:248)
Sami: “Hiç bir şey yok konuşamadık detaylarını o gün geldiğinizde konuşuruz diye o gece baya hareketli geçti, Olgun başkanı falan aradım o başkanla konuştu hani hem Federasyon Başkanının hem Olgun Başkanın bir şeyi oldu katkısı oldu, onları anlatacaktım size, Federasyon başkanının da yani katkısı oldu bilginiz olsun”, Ömer: “Bu yabancıların bir aylık süre falan var diyorlardı”, Sami: “Bir aylık süre yok yok hayır aynı hiç bir farkı yok”, dendiği belirlenmiştir.
 
== OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜNÜN CEBİR / TEHDİT İÇEREN EYLEMLERİ ==
=== 1- 12.05.2011 GÜNÜ GECELEYİN, GİRESUN’DA ORTA KAHVE İSİMLİ İŞYERİNDE GERÇEKLEŞEN “MALA ZARAR VERME VE KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL” EYLEMİ (KL:67, DİZİ:106-205 ARASI) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Şüpheli Hakan Karaahmet’in talimat ve yönlendirmeleriyle hareket eden örgüt üyesi şüpheliler Evren Kımıl, Abdullah Eker ve Samet Erdemir’in; müşteki Vasfi Yolasığmaz’a ait Orta Kahve isimli işyerine, 12.05.2011 günü geceleyin alkollü şekilde geldikleri, yemek yeme bahanesiyle huzursuzluk çıkarıp işyeri çalışanlarıyla tartıştıkları, ardından işyerini dağıtıp, camları, işyeri içerisinde bulunan cam, tabak, bardak türünden eşyaları kırarak zarar verdikleri, işyeri çalışanı Yakup Aydın’ı basit şekilde darp ettikleri (şahsın şikayetçi olmaması nedeniyle kasten yaralama suçundan sevk maddeleri tanzim edilmemiştir.), faillerin suçüstünün devamında yakalandıkları belirlenmiştir. Eylemin; şüpheli Selim Kımıl’ın azmettirmesiyle, planlı ve organize şekilde, haraç alma öncesi, baskı ve tehdit uygulayarak güç gösterisinde bulunup korkutma amaçlı icra edildiği anlaşılmıştir.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca eyleme ilişkin 2011/2450 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında tekrar soruşturmaya kaydedilip getirtilerek, soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir.
;MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
 
Müşteki Hüseyin Vasfi Yolasığmaz Giresun Çarşı Polis Merkezinde 12.05.2011 günü alınan ifadesinde;
“Orta Kahve isimli işyerinin sahibi olduğunu, kendisinin ikamette istirahat ettiği esnada işyerinden gürültü seslerinin geldiğini ve balkona çıkarak baktığında işyeri içerisinde olumsuzlukların olduğunu fark ettiğini, işyerinden çıkan üç şahsın kaçmaya başladıklarını gördüğünü, bu sırada polislerin geldiğini, polislerin kaçan şahısların peşine düştüğünü, kendisinin de evinden çıkarak işyerine gittiğini, işyerinin içerisinde bulunan masaların, sandalyelerin ve tabakların yerlere atılmış, çatal-bıçakların yerlere atılarak dağıtılmış, buzdolabı camının ve kahve makinesinin kırılmış olduğunu, olayı yapan şahısları tanımadığını, işyerine gelerek müşterileri rahatsız eden ve malzemelere zarar veren şahıslardan şikayetçi olduğunu” beyan etmiştir.
 
Müşteki Yakup Aydın Giresun Çarşı Polis Merkezinde 12.05.2011 günü alınan ifadesinde;
“Orta Kahve isimli işyerinin mutfak kısmında çalıştığını, Oktay isimli garsonun gelerek yukarıda üç şahıs olduğunu ve başedemediklerini, sandviç istediklerini kendisine söylediklerini, kendisinin de sandviçleri hazırlatmaya başlattığı sırada bir gürültü duyduğunu, mutfak kısmının arkasından malzeme aldıkları kapıdan çıkıp sokağa gelerek işyerinin kapısından içeriye giren üç şahsın merdivenlerden aşağıya koşarak indiklerini, işyerinin içerisindeki herşeye zarar verdiklerini gördüğünü, bu üç şahıstan esmer, zayıf, uzun boylu olan şahsın kendisinin kolundan tuttuğunu ve dışarıya çıkılmasını engellediğini, şahsın kendisine vurmaya başladığını, bu sırada üzerinde beyaz elbise olan şahsın kendisinin kafasına vurduğunu, kendisini mutfağa attığını, mutfakta kafasını kontrol ettiğinde yarılmış olduğunu fark ettiğini, bu olaylardan dolayı kendisine zarar veren şahıslardan şikayetçi olduğunu” beyan etmiştir.
Tanık Semih Kufacı 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
“Orta Kahve isimli işyerinde garson olarak çalıştığını, 12.05.2011 günü saat:22.05 sıralarında işyerinde bulunduğu esnada tanımadığı üç erkeğin alkollü olarak işyerine geldiklerini, taşkınlık yaparak üst kata çıktıklarını burada otururken kül tablasını yere atıp kırdıklarını, daha sonra da kendilerine ‘donatın masaları’ dediklerini, bir arkadaşının yemek almak için mutfağa gittiği esnada da ortalığı kırıp döktüklerini” beyan etmiştir.
Tanık Oktay Gün 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
“Orta Kahve isimli işyerinde garson olarak çalıştığını, 12.05.2011 günü saat:22.05 sıralarında işyerinde bulunduğu esnada tanımadığı üç erkek şahsın alkollü olarak işyerine geldiklerini, kendisine ‘üst katta yer var mı’ diye sorduklarını, kasiyerin kendilerine yerin olmadığını söylediğini ancak şahısların paldır küldür üçü birlikte üst kata çıktıklarını, üst katta otururken yemek istediklerini, kendisinin de yemek getirmek için mutfağa indiği esnada yukarıdan bir gürültü geldiğini, masaların, sandalyelerin, camların havada uçuştuğunu kendisinin de çok korktuğunu ancak kendisine herhangi bir zararın gelmediğini daha sonra olay yerine polislerin geldiğini, üç erkek şahsı da tanımadığını” beyan etmiştir.
Tanık Deniz Eşbulan 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
“Orta Kahve isimli işyerinde kasiyer olarak çalıştığını, 12.05.2011 günü saat:22.05 sıralarında işyerinde bulunduğu esnada tanımadığı 3 erkek şahsın alkollü olarak işyerine geldiğini, üst katta yer olup olmadığını sorduklarını, yer olmadığını söyleyince paldır küldür üst katta çıktıklarını, şahısların alkollü olmaları nedeniyle yemek istediklerinde yemek olmadığını söylettiğini, şahısların bağırıp çağırdığını, herkesi rahatsız ettiklerini sonra da şahısların masanın donatılmasını istediklerini, çalışanların da daha fazla taşkınlık yapılmasın diye balkon kısmına şahısları çıkardıklarını, kendisinin de şahıslara sandviç hazırladığını, bu sırada yukarıdan bir gürültü koptuğunu, masalar, sandalyeler ve camların havada uçuştuğunu, kendisinin de korkudan tuvalete gidip kapıyı kilitlediğini, buradan polisi aradığını, tuvalette iken tuvalet kapısının zorlandığını, kırılmak istendiğini, ancak kapıyı şahısların açamadığını, daha sonra olay yerine polislerin geldiğini, kendisinin 3 erkek şahsı da tanımadığını, işyerinin müşterileri olmadığını, kendisinin üç yıldır aynı yerde çalıştığını, bu şahısları ilk kez gördüğünü, bu şahısları görse tanıyabileceğini, bu şahıslardan birinin esmer tenli, zayıf yapılı, yüzünün bir yanında yanık veya kesik izi olduğunu, diğerinin kızıl sakallı, mavi eşofmanlı ve elinde tespih olan bir şahıs olduğunu, 25 yaşlarında orta boylu, tombul kırmızı yanaklı olduğunu” beyan etmiştir.
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
Samet Erdemir 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “Arkadaşları Evren Kımıl ve Abdullah Eker ile birlikte alkollü olarak Orta Kafeye gittiklerini, burada bir sebepten dolayı çalışanlarla tartıştıklarını ve birbirlerine girdiklerini, ortalığın toz duman olduğunu, kimin kime vurduğunu veya kendisinin kime vurduğunu bilmediğini, cam çerçeveler ve makinelerin de bu arbede esnasında kırıldığını, kimseden şikayeti olmadığını” beyan etmiştir.
 
Samet Erdemir operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Olayı hatırlamadığını, olay esnasında çok alkollü olduğunu, olay sırasında yanında Abdullah Eker'in olduğunu, Evren Kımıl'ın olup olmadığını hatırlamadığını” beyan etmiştir.
 
Abdullah Eker 12.05.2011 Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “Arkadaşları Evren Kımıl ve Samet Erdemir ile birlikte iki bira içerek Orta Kahveye kahve içmeye gittiklerini, ilk etapta yemek istediklerini, şahısların yok dediğini, daha sonra kahve söylediklerini, kahveleri getirdiklerini, ancak kendilerine karşı cins cins konuşulmaya başlandığını, şahısların kendilerine ana avrat sövdüklerini bunun üzerine birbirlerine girdiklerini, camları kimin kırdığını bilmediklerini, arbede de göz gözü görmediğini, kimseden şikayetçi olmadığını” beyan etmiştir.
 
Abdullah Eker operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Samet Erdemir ile birlikte kahve içmek için Orta Kahve isimli işyerine gittiklerini, yan masada oturan Evren Kımıl'ın da yanlarına geldiğini, garsonun masaya yarım saat bakmadığını, kendisinin de "bizim masamıza gelmiyorsun" dediğini, garsonun “burası elit insanların yeri, siz buraya ait değilsiniz” gibisinden konuştuğunu, kendilerinin de dayanamayıp kavga etmeye başladıklarını, eylem için kimseden talimat almadıklarını” beyan etmiştir.
 
Evren Kımıl 13.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “Orta Kahve isimli işyerine gittiğini, burada çay içtiğini, daha sonra aynı kahvede bulunan Samet Erdemir ve Abddullah Eker’in, ikisinin birlikte kendisine saldırdığını, kendisini darp ettiklerini, bu esnada merdivenlerden yuvarlandığını, kaçmak istediğini, arbede de cam çerçeveleri kimin kırdığını bilmediğini, kimseye zarar vermediğini, kendisini neden darp ettiklerini bilmediğini, olayla ilgili kimseden şikayeti olmadığını” beyan etmiştir.
 
Evren Kımıl operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Bu kahveye yemek yemek için gittiğini, gittiğinde burada Samet ve yanında tanımadığı bir kişinin olduğunu, orada çalışanların Samet’e hakaret ettiklerini duyduğunu, daha sonra Samet'in yanındaki kişinin garsona yumruk attığını ve kavgaya başladıklarını, bu kişileri ayırmaya çalıştığını, olayla bir alakasının olmadığını” beyan etmiştir.
 
 
;OLAY YERİ İNCELEME RAPORLARI
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü görevlilerince 12.05.2011 günü tanzim edilen Olay Yeri İnceleme Raporunda;
“Olayın Orta Kahve isimli 2 katlı işyerinde meydana geldiği, işyerinin faaliyette olduğu, kapı ile ön cephe camlarının sağlam olduğu, işyeri giriş katında bulunan masa ve sandalyelerin dağınık ve devrilmiş vaziyette olduğu, dağınık sandalyeler ile masalar arasında 3 adet sandalye ile 2 adet masanın kırılmış olduğu, giriş kapısının sağ tarafında sehpa üzerinde bulunan 50x50 cm ebadındaki camın kırılmış olduğu, işyeri ortasında yerde 1 adet LG marka bilgisayar monitörünün kırılmış olduğu, monitör yanında yerde 1 adet Sagen marka post cihazının kırılmış olduğu, çay ocağı bölümünde bulunan işyeri tipi camekanlı buzdolabının 69x83 cm ebadında 2 adet yarı camları ile 168x155 cm ebadındaki üst camın kırılmış olduğu, yine buzdolabının sağ kapağının menteşelerinde kopmuş ve yerde olduğu, buzdolabının yanında bulunan çekmeceli ahşap dolabın yere devrilmiş, üzerinde ve çekmecelerinde bulunan Beko 100 TR marka yazar kasa Samsung termal printerın kırılmış olduğu, çay ocağı iç kısmında yerde GEM marka kahve makinesinin yere devrilmiş ve kırılmış olduğu, yine çay ocağı kısmında yerde kırılmış porselen fincanlar, porselen ve cam tabaklar, cam bardaklarının olduğu, kaşık çekmecesinin yerde olduğu ve içinde bulunan kaşık, çatal ve bıçakların yere dağılmış vaziyette olduğu, wc kapısı önünde devrilmiş koltuğun olduğu, bu koltuğun iş yeri üst katında kullanılan koltuk olduğu, işyerinin giriş katının tamamen dağıtılmış olduğu, işyeri içerisinde üst katta çıkılan ahşap merdiven olduğu, merdivenin ıslak olduğu, merdivende kırık fincanlar ile kırık camların olduğu, üst katta bulunan çay ocağı bölümünün dağıtılmış olduğu, bu kısımda kırık fincan, bardak ve tabakların olduğu, çay semaverlerinin ve çay demliğinin dağıtılarak içindeki çayın etrafa dökülmüş olduğu, olay yerinde yapılan incelemede başkaca iz ve emareye rastlanılmadığı” belirtilmiştir.
Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 12.05.2011 günü tanzim edilen tutanakta;
“12.05.2011 günü saat:22.10 sıralarında haber merkezinin Sultan Selim Mh. Topal Sk. No:1 sayılı yerde faaliyet gösteren Orta Kahve adlı işyerinde kavga olayının olduğunu, şahısların işyeri içerisine zarar verdiğini ve olaya karışan 3 şahsın Topal Sokaktan yukarı doğru kaçtığını anons etmesi üzerine bahse konu yere intikal ettiklerinde Topal Sokak üzerinde Bellona mağazası ara sokağına doğru 3 şahsın kaçtığının görüldüğü, yapılan kovalamaca sonucu Abdullah Eker ve Samet Erdemir isimli şahısların yakalandığı” belirtilmiştir.
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 12.05.2011 günü tanzim edilen 2.tutanakta;
“12.05.2011 günü saat:22.10 sıralarında Haber Merkezinin Topal Sokak üzerinde bulunan Orta Kahve isimli Cafenin camlarının kırıldığını ve camları kıran 3 şahsın Topal Sokak üzerinden Ziraat Bankasının arka kısmına doğru kaçtıklarını bildirmesi üzerine bahse konu yere geçildiği, kovalamaca sonucu Evren Kımıl isimli şahsın yakalandığı” belirtilmiştir.
;EYLEMLE İLGİLİ İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
12.05.2011 günü saat:22.13'de Hırçın Kımıl'ı X şahsın aradığı görüşme;
Hırçın: “Nerdesin sen ya…çabuk ol”, X: "Geldim dur geldim”, (tape:1093)
 
12.05.2011 günü saat:22.31’de Selim Kımıl'ın E.'ı aradığı görüşme;
E: “Müşteri getirdim de döneceğim şimdi ne oldu”, Selim: “Az gel de şu hastaneye gideceğim çocuklar dövüş etmişlerde, bekliyorum seni”, (tape:1095)
 
 
12.05.2011 günü saat:22.46’da Selim Kımıl'ı E.'ın aradığı görüşme;
Selim: “Hastaneden çıktım şeye geçiyorum karakolun önüne”, E: “Bende aşağıdadayım buluşalım mı”, Selim: “Tamam karakolun oraya geçelim karakolun oraya gel sende, sen yada şu orta kahvenin oraya git bakayım orada ne olmuş bi öğren bakayım az bunlar neymiş neye bunlar”, E: “Tamam”, (tape:1096)
 
12.05.2011 günü saat:23.03'de Selim Kımıl'ı E.'ın aradığı görüşme;
E: “Şey demiş Samet, Evren’e orta kahveyi dağıtalım demiş arabada kafası iyiymiş heralde kafaları işte kız arkadaşıma laf attı filan demiş öyle orada inmiş dağıtmışlar olay bu”, Selim: “İyi tamam”, (tape:1097)
 
12.05.2011 günü saat:23.21'de Selim Kımıl'ı Murat Yakarışık'ın aradığı görüşme:
Murat: “Nerdesin durum ney”, Selim: “Karakolun önünde, durum çocuklar ifade veriyorlar, Samet ile öbür çocuk var, Evren yok, ifade veriyorlar versinler bakalım ne olacak”, (tape:1098)
 
13.05.2011 günü saat:11.27'de Selim Kımıl'ı Abdullah Karakuz'un aradığı görüşme;
Abdullah: “Nerdesin”, Selim: “Televizyondayım”, Abdullah: “Hasan yok diyor ya kavat”, Selim: “Ben Hasan’la mı konuşuyorum oğlum”, Abdullah: “Sen onu duymuyorsun da seni aradım fuarda mı dedim fuarda diyor, gece beni aramışın”, Selim: “Lazımdın neyse ben aradım konuştum hallettim Cengiz abiyi aramam lazımdı hasta olmuş da…orta kahve de ne oldu”, Abdullah: “Bilmiyorum işte konuşuyoruz işte”, (tape:1099)
 
13.05.2011 günü saat:17.28'de Selim Kımıl'ın Özden Tütüncü'yü aradığı görüşme;
Özden: “Orta kahveye ortak olmuşsun”, Selim: “He aldık Allah razı olsun (gülüyor) başlayalım baba ipler kopacak ağır ağır başlayalım işte”, Özden: “Yani ekmek yememek için uğraşıyor”, Selim: “İşte aç mı kalacak oğlum ne yapacak idamı var müebbedi var”, Özden: “E ben konuştum da şeyle kardeşle beni aradı kardeş e ya yarın yada bu önümüzde ki hafta içi prim alacaklarmış alınca verecek kardeş bir sorun yok tamam abi dedi”, Selim: “Tek kaldık ne yapalım saldırmamız lazım, bira var ha bunun önünde ha seni öldürmek lazım neyse sen ne zaman geleceksin az görüşelim mi”, (tape:1100)
 
=== 2- 10.12.2010 GÜNÜ ALPER BÜFE İSİMLİ İŞYERİNE ZARAR VERME EYLEMİ (KL:67, DİZİ:305-337) ===
 
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresun’da faaliyet gösteren Alper Büfe isimli işyerinin sahibi Yakup Bekdemir’e gözdağı vermek amacıyla; Abdullah Karakuz’un Selim Kımıl’ı aradığı ve talimat verdiği, Selim Kımıl’ın da 10.12.2010 günü Alper Büfe isimli işyerine Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’i 28 AU 261 plakalı Dodge marka kamyonetle gönderdiği, işyerine planlı ve organize şekilde eylem yapma amaçlı gelen şüphelilerin; Alper Büfe’nin sahibi Yakup Bekdemir’le tartıştıkları, Yakup Bekdemir’in şüphelileri işyerinden dışarıya çıkardığı, Samet Erdemir’in dışarıda bulunan kamyoneti alarak Alper Büfeye çarparak zarar verdiği,
Olaydan sonra, Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’in olay yerinden uzaklaştıkları, 28 AU 261 plakalı aracı olay yerinden uzak bir yere park ettikleri, olayı öğrenen Selim Kımıl’ın da ardından Alper Büfe’ye giderek 2.kez olay çıkardığı ancak olay yerine gelen polisler tarafından yakalandığı ve hastaneye götürüldüğü, bunun üzerine Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl’ın da hastaneyi giderek teslim oldukları,
Hırçın Kımıl’ın olay sonrası yaptığı bir görüşmede “...onun dükkanına girdim, sonra gittim paşanınkine girdim” diyerek olayı gerçekleştirdiğini ve olayı Selim Kımıl’ın azmettirmesi ile yaptığını “bana vurdu git bul dedi, bende gittim böyle yaptım” şeklinde sözlerle itiraf ettiği,
Olaydan sonra örgüt yöneticisi Hakan Karaahmet’in konu hakkında bilgi aldığı, alınacak darp ve cebir raporu için Giresun Devlet Hastanesinde Başhekim olarak çalışan bir doktorla irtibata geçtiği, ardından şüphelilerin serbest bırakılması için Giresun adliyesinde görevli bir savcıyla irtibat kurduğu,
İşyerine zarar verilmesi eylemini; şüpheli Hakan Karaahmet’in talimat ve yönlendirmeleriyle hareket eden şüpheliler Abdullah Karakuz ve Selim Kımıl’ın azmettirmesiyle, şüpheliler Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’in gerçekleştirdikleri, bu eylemin müştekiye gözdağı vermek amacıyla örgüt üyeleri tarafından icra edildiği belirlenmiş olup bu nedenle şüpheliler hakkında tehdit suçundan da sevk maddeleri tanzim edilmiştir.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca eyleme ilişkin 2010/6329 sırasına kayden yürütülen soruşturmada; 08.02.2011 günü hazırlanan iddianamede; şüpheli Hırçın Kımıl hakkında mala zarar vermek suçundan kamu davası açılmış, Samet Erdemir hakkında ise Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş olup, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen deliller ışığında anılan dosyanın kovuşturma evresinde getirtilerek dosyamızla birleştirilmesi ve şahısların bu eylemden ötürü tekrar yargılanmalarının gerektiği değerlendirilmektedir. Ayrıca eylemi gerçekleştiren tüm şüpheliler hakkında olay tarihinde işlem yapılmamış olması nedeniyle bu eylemden ötürü şüpheliler hakkında sevk maddeleri tanzim edilmiştir.
;MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
 
Müşteki Yakup Bekdemir 10.12.2010 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
“12.10.2010 günü saat:18.00 sıralarında Büfede bulunduğu esnada Polis Merkezinde gördüğü ve ismini Hırçın Kımıl olarak bildiği şahsın yanında tanımadığı 2 erkek şahısla birlikte büfeye geldiklerini, Hırçın’ın kendisine “beni kim aradı sen biliyorsun bana söyle” dediğini, kendisinin de kimin aradığını bilmediğini söylemesi üzerine tartıştıklarını, daha sonra şahsı yanında bulunan şahıslarla birlikte dışarıya çıkardığını, bu iki şahsı tanımadığını, şahısların dışarıya çıkmasından sonra büfenin az ilerisinde bulunan 28 AF(AU) 261 plakaIı Dodge marka kamyoneti çalıştırarak hızla geldiğini ve büfeye kamyonetle çarptığını, büfenin arka kısmına kendisini attığını, daha sonra şahsın geri çıktığını ve tekrar gelerek büfesine çarparak hızla olay yerinden kaçtığını, otoyu süren şahsın Hırçın Kımıl olduğunu gördüğünü ve bildiğini, büfesine çarparak zarar veren Hırçın Kımıl’dan şikayetçi olduğunu yanında bulunan diğer iki şahıstan şikayetçi olmadığını zararının karşılanması durumunda uzlaşabileceğini” beyan etmiştir.
 
Tanık Mesut Erdoğan Giresun Kom Şube Müdürlüğünde 09.08.2011 günü alınan ifadesinde;
“...Eniştesi Seyit’e bu olayın neden olduğunu bilip bilmediğini sorduğunda; kadın meselesi olduğunu ve Deli Adil’in çocuklarının gelerek büfeyi karıştırdıklarını söylediğini”, beyan etmiştir (Kl:68, Dizi:337).
 
Tanık Arif Usta 10.12.2010 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
“10.12.2010 günü saat:18.00 sıralarında Alper Büfe’ye bira almaya gittiğini, bir kamyonetin büfenin yanından gelip dönüş yaptığını daha sonra kamyonetin yukarıdan aşağıya doğru hızla gelerek büfeye çarptığını, kamyonetin tekrar dönüş yapıp bu kez geri geri gelerek aynı büfeye çarparak zarar verdiğini ve olay yerinden kaçtığını, otoya süren kişinin kim olduğunu görmediğini, sadece otonun çarpma anını gördüğünü” beyan etmiştir.
 
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Samet Erdemir 10.12.2010 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;“Daha önce tartıştığı İnönü Caddesi üzerindeki büfe önüne 28 AU 261 plakalı araçla gittiğini, ilk önce Büfenin camına eliyle vurduğunu, camın kırılarak elini kestiğini, önceden gururu kırıldığı için hırsını alamayarak 28 AU 261 plakalı araçla önce aracın ön kısmıyla daha sonra dönüş yaparak aracın arka kısmıyla vurarak zarar verdikten sonra ayrıldığını, ayrıldıktan sonra G/City binasının arka kısmında bulunan büfecilerle de olayları olduğundan buraya da aracının arka kısmıyla vurarak zarar verdiğini, bu olayları tek başına yaptığını, ardından aracı park edip, çağırdığı taksiyle Devlet Hastanesine gittiğini ve eline pansuman yaptırdığın” beyan etmiştir.
 
Samet Erdemir operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Hırçın Kımıl’ın babasının kamyonunu aldığını, yolda giderken Alper Büfe isimli işyerinin sahibiyle kavga ettiğini bundan dolayı Alper Büfe isimli işyerine çarptığını, yanında Hırçın Kımıl'ın olmadığını, bu konuda kimseden emir almadığını” beyan etmiştir.
 
Hırçın Kımıl 10.12.2010 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;“10.12.2010 günü saat:16.00’dan sonra evinin yanında bulunan yıkık binanın yanına 28 AU 261 plakalı aracı park ettiğini, bu sırada yanında kardeşi Bahadır ile arkadaşı Samet Erdemir’in olduğunu, kendisinin de taş topladığını, bu esnada taşların eline zarar vermemesi için eline eldiven almak için yakında bulunan nalbura gittiğini, tekrar geri geldiğinde aracın yerinde olmadığını gördüğünü, Samet’in araçla eve gittiğini düşünerek taş toplamaya devam ettiğini, ardından da Karadeniz Taksi Durağının çalışanlarının, Samet Erdemir’in araçla büfeye çarptığını kendisine söylediğini, aracı Samet’in almasından sonra olayların olduğunu kendisinin olayla alakasının olmadığını” beyan etmiştir.
 
Hırçın Kımıl operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Alper Büfe isimli iş yerine zarar verme olayı ile hiçbir ilgisinin olmadığını, olay günü söz konusu araçla pirket taşıdığını, arabayı kısa süreliğine bir yere park ettiğini, aracı park ettikten sonra Samet Erdemir'in arabayı alıp Alper Büfe’ye çarptığını, bu olaylar olurken olay yerinde olmadığını, Samet'in bu büfeye neden zarar verdiğini bilmediğini, bu konuda kimsenin talimat vermediğini” beyan etmiştir.
 
Selim Kımıl operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Olayın olduğu gün bir asker arkadaşıyla alkol aldıklarını, Hırçın ve Samet'in Alper Büfe isimli işyerine girdiğini duyduğunu, olay yerine gittiğini, çok sarhoş olduğundan ne olduğunu şuan hatırlamadığını, daha sonra büfenin masraflarını karşıladıklarını, kimseye bu büfeye zarar verilmesiyle ilgili talimat vermediğini” beyan etmiştir.
 
Abdullah Karakuz operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Gülcan Çınar isimli arkadaşıyla Konak isimli kafede otururken, yabancı iki kişinin masaya geldiğini, kendisini ve arkadaşını rahatsız ettiklerini, kendisinin de Selim Kımıl'ı aradığını, Selim Kımıl'ın kafeye gelmediğini, kafeden ayrıldıktan sonra Hırçın Kımıl'ın geldiğini; sonradan öğrendi kadarıyla Hırçm'ın kafeye geldiğini, yanında kimlerin geldiğini bilmediğini” beyan etmiştir.
 
Hakan Karaahmet operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Giresun Devlet Hastanesinde Başhekim olarak çalışan doktorla darp ve cebir raporu için irtibata geçtiğinin doğru olduğunu ancak amacının Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’in hastaneden bir an önce doktor raporu almalarını sağlamak olduğunu, bu şahısların soruşturma sonucunda ceza almamaları, nezarethanede tutulmadan serbest kalmaları için bir çabasının olmadığını, sadece Giresun Cumhuriyet Başsavcılığında çalışan savcı ile irtibata geçip durumun ne olduğunu öğrenmek istediğini” beyan etmiştir.
;OLAY YERİ İNCELEME RAPORLARI
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü görevlilerince 10.12.2010 günü tanzim edilen Olay Yeri İnceleme Raporunda;
“Alper Büfe isimli işyerine 28 AF (AU) 261 plakalı kamyonetin çarparak kaçması sonucu işyerinde ızrar olayının meydana gelmesi üzerine gerekli incelemelerin yapıldığı, işyerinin tek katlı çatılı baraka tipi alüminyum doğrama büfe olduğu, büfenin dış kısmında 3 adet içeceklerin bulunduğu, buzdolabının ve 3 adet çerez ve cipslerin bulunduğu reyon raflarının bulunduğu, 3 dolabında devrilmiş ve ezilmiş olduğu, içerisinde bulunan içeceklerin etrafa dağılmış olduğu, işyeri içerisinin tamamen dağınık vaziyette olduğu, içeride raflarda bulunan alkollü ve alkolsüz içeceklerin etrafa dağılmış olduğu, etrafta çok sayıda kırılmış vaziyette alkollü içecek şişelerinin bulunduğu, işyerinin çarpılan kısmında yerde yapılan incelemede işyerine çarparak kaçan kamyonetin düştüğü değerlendirilen kırmızı beyaz renkli 4 parça stop lambası, cam parçası ve muhtemelen kamyonetin amblemi olduğu düşünülen gümüş renkli plastik “G” ve “D” harflerinin bulunduğu,” belirtilmiştir.
 
11.12.2010 günü tanzim edilen Olay Yeri İnceleme Raporunda ise;
“10.12.2010 günü saat:18.10 sıralarında Haci Siyam Mh Akasya Sk No:16 ve Hacı Siyam Mh İnönü Cd No:45 sayılı büfeye çarparak kaçan kamyonetin 11.12.2010 günü saat:13.40 sıralarında Giresun Sanayi Sitesi 1. Sk No:19/F sayılı adres önünde yakalanması olayı ile ilgili olarak belirtilen adrese intikal edildiği, araç üzerinde yapılan incelemede; 28 AU 261 plakalı kırmızı renkli Dodge marka kamyonetin ön kısmı güney yönünü gösterir şekilde park halinde olduğu, otonun ön panjur kısmında bulunan DODGE ibarelerinden D ve G harflerinin yerinde olmadığı, siyah renkli bakalit panjurun ortasından kırılmış olduğu, sağ üst parçasının yerinde olmadığı, oto ön tampon demirinin eğilmiş vaziyette olduğu” belirtilmiştir.
 
10.12.2010 günü Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince tanzim edilen tutanakta,
“10.12.2010 günü saat:18.00 sıralarında Kent Hastanesinin yanında bulunan Topadan Büfe ve İnönü Caddesi Çaldağ dolmuş durağında bulunan büfeye araçla zarar verilmesi ile ilgili olarak olayın şüphelileri olduğu belirlenen Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir isimli şahısların Giresun Devlet Hastanesine gelerek teslim oldukları” belirtilmiştir.
 
11.12.2010 günü Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince tanzim edilen yakalama tutanağında,
11.12.2010 günü saat:13.45 sıralarında Haber Merkezinin 28 AU 261 plakalı kırmızı Dodge marka kamyonetin mala zarar verme olayına karıştığını ve sanayi içerisinde bulunduğunu beyan etmesi üzerine sanayi içerisinde yapılan araştırmada, bahse konu otonun Arda Düğün Salonunun 10 metre ilerisinde sağ tarafta park halinde olduğu, otonun sahibi sorulduğunda Hırçın Kımıl’ın otunun kendisine ait olduğunu beyan etmesi üzerine olay mahalline çağrılan Olay Yeri İnceleme ekibinin gerekli incelemeleri yaptığı” belirtilmiştir.
;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
09.12.2010 günü saat:20.21’de Selim Kımıl’ı Abdullah Karakuz’un aradığı görüşme; (tape:1119)
Abdullah’ın nerde olduğunu sorduğu, Selim’in evde olduğunu belirttiği, Abdullah’ın “Az çık bir araba tut şeye gel, çocukları al 2-3 kişi şeye gel konağın oraya gel hadi çok acele çok acele” dediği,
 
10.12.2010 günü saat:11.57’de Selim Kımıl’ı Abdullah Karakuz’un aradığı görüşme; (tape:1120)
Abdullah: “Ben seninle görüştüğümde hemen telefonu kapatmışın, bende şey çaktırma Hırçın’a Hırçın’a hallettirdim akşam”, Selim: “Ben gelirim oraya tamam”, Abdullah: “Sen şey yap ee, hem hem suçlu, Hırçın bir şey yapacak edecekki sen sen ona ne diyeceksin biliyormusun ben seni onun için aradım Eşref ile yok İbrahim mibrahim şey yapar öyle ağzını burnunu şey yapsın kapatsın, bunun şey dostu bu kırmızı bir taksi var AV 328 mi ne, çıktığına çıkacağına şey yaparım insanı delirtmesin hem suçlu…”,
 
10.12.2010 günü saat:17.29’da Selim Kımıl’ı İ.’in aradığı görüşmede;
Selim’in: “Nerede bu bizi vuracak adamlar hani gelsin ben Sökendeyim, benim kardeşime yumruk sallayacak adam varsa hepsinin karısını...İbo” dediği, İbrahim’in geleceğini söylediği, (tape:488)
 
10.12.2010 günü saat:18.00’da Selim Kımıl’ı E.’in aradığı görüşmede;
Selim’in kardeşine yanlış yapanlarla alakalı sinkaflı küfürler ettiği, (tape:489)
 
10.12.2010 günü saat:18.23’de Murat Yakarışık’ın Hakan Karaahmet’i aradığı görüşme;
Murat: “Baba Kayadibi durağındayız bizde, duydun mu, ya Hırçın büfeye girmiş arabayla beraber komple şimdi Selim geldi bir araba adam buralar karma karışık olaylar yıkılıyor Kayadibi durağı”, Hakan: “Kayadibi durağında ne varmış ya”, Murat: “Recep’in evinin karşısı yok mu, Selim geldi bir sürü adamla beraber yıkılıyor buralar”, Hakan: “Meseleleri neymiş”, Murat: “Hırçın Doche ile beraber komple bütün bütün büfe girmiş darmadağın etmiş büfeyi, polisler Selim’i yere yatırdı komple, Hırçın kayıp ha o yapmış zaten”, Hakan: “Niye kavga ediyorlar peki”, Murat: “Balıkçı Mustafa’nın oğulları da geldi, hep siviller doldu burada, ortam çok kötü dayı Selimi şey gibi aldılar öyle”, (tape:106)
 
10.12.2010 günü saat:18.29’da Hakan Karaahmet’in Murat Yakarışık’ı aradığı görüşme;
Hakan: “Ne olmuş niye kavga etmişler”, Murat: “Hırçın dün akşam birisiyle kavga etmiş onlarda sormuş kim bu diye Hırçın da duymuş, arabayla komple büfeye girmişler İdoşla beraber şimdi Selim geldi bi daha bastı ana baba günü gibi bura”, Hakan: “Ne oldu polisler aldı götürdüler mi?”, Murat: “Yok hepsi yerde arkadan kelepçelediler hepsi yüzüstü yerde yatıyorlar Selim’in bi arkadaşı daha geldi o da aldı onu da aynı şekle getirdiler”, (tape:551)
 
10.12.2010 günü saat:18.30’da Hakan Karaahmet’in İ.’i aradığı görüşme;
Hakan: “Ne oldu İbo”, İ: “Büfeye arabayla vurmuş kendisi ben buraya geldim ama az buraya doğru gelsene taksiye doğru”, Hakan: “Niye kavga ediyorlar”, İ: “Bu Sezer, Abdullah varmış, Muhammet’i taksi olarak tutmuş Hırçın, Sezer, Abdullah’ın işi ne olur karı-kız işidir yüzde doksan, bizde öbür taraftan naletin bir tanesi dün akşamdan beri onlarla birlikte uğraşıyorum vuracağız kıracağız böyle yapıyorlar Hırçın, biraz yatıştıydı bu akşam gitmiş adamların büfesine arabayla girmiş”, Hakan: “Etmeden önce duysak”, (tape:522)
 
10.12.2010 günü saat:18.32’de Özden Tütüncü’nün Hırçın Kımıl’ı aradığı görüşme (tape:165);
Özden: “Neredesin mahallede misin, ne oldu bir şey mi oldu”, Hırçın: “Telefonda konuşmayayım”, Özden: “Mahallede ne olmuş polis molis gelmiş”, Hırçın: “Dövüş falan yapmışlar Selim abimlerde bende onun dükkanına girdim birlikte, bu Cihan taksinin yanında, sonra gittim paşanınkine girdim, Yenimahalledeki yokmu, Büfesine falan girdim”, Özden: “Selim kimle şey yaptı, kimle sıkıntıya düştü onu soruyorum sana”, Hırçın: “Bilmiyorum onun kiminle dövüştüğünü bana vurdu git bul dedi, bende gittim böyle yaptım “,
 
10.12.2010 günü saat:19.01’de Hakan Karaahmet’i X şahsın aradığı görüşme;
X: “Selim abimi polisler aldı da biz hastanedeyiz bunu baya dövmüşler herhalde buraya kamera istiyor, bir de Cengiz abiyi falan arada aşağıdaki o doktorlar baksın”, Hakan: “Tamam oldu”, (tape:523)
 
10.12.2010 günü saat:19.01’de Selim Kımıl’ın telefonundan Hakan Karaahmet’in arandığı görüşme;
Selim Kımıl’ın telefonundan görüşen şahsın; “Hakan abi, Selim abimi polisler aldı da biz hastanedeyiz bunu bayağı dövmüşler herhalde buraya kamera istiyor, bir de Cengiz abiyi filan arada çocuk o doktorlar baksın şuna”, Hakan: “Tamam oldu tamam ben”, X: “Hastaneden çıkaracaklar bizi, az çabuk ol abi acele et”, (tape:1125)
 
10.12.2010 günü saat:19.02’de Hakan Karaahmet’in H.’ı aradığı görüşme;
Hakan: “Selimleri polisler almış herhalde oradan bir kamera alın da hastaneye gidin haber yaparsın çekim yapın”, H: “Bizim Halil’in akrabası da var olay”, Hakan: “Niye kavga etmişler”, H: “O taksiciyle bizim çocuklar tartışmış sonra büfeye gitmişler öyle bir şeyler yapmışlar orada”, Hakan: “Kavga etmiyoruz 100 defa adam olun, neyse gönder de şey yap bir de şeyde iddiaları da varmış polis bize saldırdı falan çeksinler çocuklar en azından bi geç de bir ilgilen sen”, (tape:524)
 
10.12.2010 günü saat:19.05’de Hakan Karaahmet’in A.B.’ı aradığı görüşme (tape:525);
Hakan: “Bizim yanımızda çalışan çocuğun bi akşam bi herhalde kavga mı etmişler birşey olmuş da raporumu dikkatli versin falan diyor, polisler de beni dövdü falan diye, Selim Kımıl”, A.B.: “Tamam Hakan tamam”,
 
10.12.2010 günü saat:19.07’de Hakan Karaahmet’ı Hırçın Kımıl’ın aradığı görüşme;
Telefon açılmadan önce Hırçın’ın arka planda görüştüğü şahsa: “Efendim Erhan abi, hastaneye geldim de şimdi benden de şikayetçi olmuşlar Doğuşla birlikte arabanın anahtarı bende ya” dediği, Hakan Karaahmet’in telefonundan görüştüğü bayanın: “Başhekimi aradı kamera da geliyormuş” dediği, Hırçın’ın:“Selim abimi, karakola götürdüler, karakolun oraya gitmesi lazım, Hakan abi daha iyi bilir beni de aldılar”, dediği (tape:490)
 
10.12.2010 günü saat:20.07’de Hakan Karaahmet’e Giresun’da görevli bir savcının gönderdiği mesajda;
“ıslemleri bitince herkes evine gidecek.” yazdığı, (tape:534)
 
10.12.2010 günü saat:19.14’de Hakan Karaahmet’i A.B.’ın aradığı görüşme;
A: “Hakan bey bizde gereken yapılmış zaten, götürmüşler onları karakoldalarmış”, Hakan: “Teşekkür ederim hocam çok sağolun”, (tape:527)
 
10.12.2010 günü saat:19.28’de Hakan Karaahmet’in H.’ı aradığı görüşme;
H: “Çocuklar kavga etmişler”, Hakan: “Savcı tutuklama, tutuklamış mı onları”, H: “Savcı tutuklar mı bunları”, Hakan: “Tutuklasın ya”, Hasan: “Geçtim 2 büfeye de girmişlerdi büfeye karşı sıkıntıları var”, (tape:528)
 
10.12.2010 günü saat:19.28’de Hakan Karaahmet’i Hırçın Kımıl’ın aradığı görüşme;
Hırçın: “Selim abimi hastaneye götürmüyorlar abi Karakol’dan da aldılar şimdi emniyete götürüyorlar hepimiz ondan sonra Selim abimi de dövmüşler herhalde dişleri felan kırık, asker de varmış Selim abimin yanında selim abim onu dememi istedi”, Hakan: “Onu da mı dövmüşler, tamam hastaneye gidip rapor almışlar”, Hırçın: “Pek oralı olmamışlar”, Hakan: “Almış ya o ben başhekimle konuştum olsun o şeyi yarında alırlar”, Hırçın: “Şimdi beni de aldılar abi”, Hakan: “Ben bi şey yapacağım tamam, uslu durun”, (tape:529)
 
10.12.2010 günü saat:19.31’de Hakan Karaahmet’in, Giresun’da görevli bir savcıyı aradığı görüşme;
Hakan: “Mesut’a bir şeyler olmuş, bayağı polis gitmiş falan filan almışlar götürmüşler emniyete de ama durumları neymiş en azından bi öğrenelim”, S: “Tamam kardeş bilgi veririm ben”, (tape:530)
 
10.12.2010 günü saat:19.41’de Hakan Karaahmet’i Abdullah Karakuz’un aradığı görüşme;
Abdullah: “Bu bizim uşaklar kavga şey yapmıştı ya savcıyla görüşebilecen mi”, Hakan: “Emniyettelermiş te bende savcıya söyledim polis dövmüş, dedim polis bir şey yapmasın yani polis küçük şey olmaz dedi bir şey olmaz dedi”, Abdullah: “Yok yok Hırçın mırçını da şey yapmışlar da bıraktır ha onları ya”, Hakan: “Yani onlara Savcı karar veriyor tabi bakalım hayırlısı tamam”, Abdullah: “Sağol beni rahat ettir öldüm ben ya”, (tape:531)
 
10.12.2010 günü saat :19.48’ de Adil Şahin’in F.’yi aradığı görüşme; (tape:326)
Adil: “Bu Deli Adil’in oğulları kamyonetle şeye mi girmişler büfeye Yeni mahallede, ne büfesi varmış birisinin büfesi varmış da onlarla bunlar eskiden beri husumetli mi neymiş”,
 
10.12.2010 günü saat:19.49’da Hakan Karaahmet’e Giresun’da görevli savcının gönderdiği mesajda;
“Kardes nöbetçi meslektasi ikna etmeye çalisiyorum. ınsallah basaririm” yazdığı, (tape:532)
 
10.12.2010 günü saat:19.50’de Hakan Karaahmet’in Giresun’da görevli savcıya gönderdiği mesajda;
“(Hay)ırlısı abi” yazdığı, (tape:533)
 
10.12.2010 günü saat:20.08’de Hakan Karaahmet’i Selim Kımıl’ın aradığı görüşme;
Hakan: “Emniyette misiniz oğlum”, Selim: “Emniyetteyim abi dişlerim felan kırıldı benim”, Hakan: “Raporunu aldılar mı”, Selim: “Alamadık abi aldırmadılar rapor”, Hakan: “Tamam çıkışta alırsın yavrum ifadeni verdin mi”, Selim: “Şimdi asker var yanımda benim Barbaros asker ya onların direk asayişe götürdüler beni abi”, Hakan: “ben şimdi başhekimle konuştum onlar şey yapacak ben şey yaptım birazdan seni şey yapacaklar zaten tamam mı ifadeni alıp”, Selim: “Ben abi memura falan kimseye karşı gelmedim abi direk beni aldılar”, Hakan’ın (ifade alındıktan sonra serbest kalacağını kastederek) “Kimseye bir şey deme uslu dur saygılı dur birazdan şey yapacaklar seni ondan sonra gider hastaneye gider raporunu alırsın”, (tape:535)
 
10.12.2010 günü saat:20.11’de Hırçın Kımıl’ın A.’ı aradığı görüşme;
Hırçın: “Siz niye geçmediniz oğlum emniyetin oraya”, A: “Baba ben kamerayı bıraktım Hasan abi başkasını gönderecekti”, (tape:491)
 
10.12.2010 günü saat:20.23’te Hırçın Kımıl’ın Hakan Karaahmet’i aradığı görüşme;
Hakan: “İçeridelermiş bekliyorlarmış da ne yapacaklar”, Hırçın: “Arabayı kullanan benle birlikte Sametin ismini vermişler de Samet kullanıyordu arabayı”, (tape:492)
 
10.12.2010 günü saat:20.23’de Hakan Karaahmet’i Hırçın Kımıl’ın aradığı görüşme;
Hırçın: “Sen haber aldın mı abi onlardan arabayı kullanan benle birlikte Sametin ismini vermişlerde Samet kullanıyordu arabayı”, Hakan: “Neyse tamam ben şey yaptım daha konuşmayın şey yapmayın”, (tape:492)
 
10.12.2010 günü saat:21.11’de Hakan Karaahmet’in İ.’i aradığı görüşme;
İ: “İçerde ya onlar içeridelermiş öbür adamlara dedik öbür şeyi katma masrafını çekecekler dedik Abdullah dediki sen öyle dedi senin için tamam dedim o öyle dediyse tamam dedim”, Hakan: “Tamam bakarız”, İ: “Benim için demişler ki ben kardeşini vuracağım demişim Selim’in kardeşini Hırçın için sen şimdi ona söyle Selim’e söyle”, Hakan: “Ben konuşmuyorum ya içerde ya onlar”, İ: “Hırçın’ın telefonu açık konuşuluyor ya”, Hakan: “Alkollü onlar şimdi sen şey yaptır ondan sonrasını yarın çözeriz”, (tape:537)
 
10.12.2010 günü saat:21.17’de Hakan Karaahmet’i Selim Kımıl’ın aradığı görüşme;
Selim: “Emniyetteyiz de biz şu Ahmet gelsin abi avukat ya”, Hakan: “Tamam ben Ahmet abinle konuşacağım”, Selim: “Elimizde kelepçe abi bekliyoruz ya”, Hakan: “Sen normal ifadeni ver şey…şimdi ifadeler verilince savcı zaten karar verir sen şey yapma tamam, ben şimdi şey yapacağım”, (tape:538)
 
11.12.2010 günü saat :07.57’ de Mesut Erdoğan’ı İ.’in aradığı görüşme;
İ:“Yakup abinin büfesini yıktılar”, Mesut: “Ben biliyorum onu dün akşam haberim var ondan, servisini değiştirelim o zaman başka servisi şey yapalım”, İ.’in telefonu verdiği şahsın; “Bizim şeyi darma dağın ettiler ama ha”, Mesut: “Biliyorum haberim var enişte, ne olmuş bir önceki akşam”, X: “Bir önceki akşam bi adam varmış bi karı dostu varmış, dostunun dostu da bizim Niyazi’ymiş anladın bi karının iki dostu varmış, adam gururuna yedirememiş güya bi adam kiralamış bilmem tanırsın sen onları”, Mesut: “Adilin çocukları biliyorum”, X : “Adilin çocukları, 10 milyar demiş, nasıl şey yaptırmış bu oğlanı döv demiş Niyazi’yi dövmüşler, Adilin oğlu diyor o şey Niyazi nerde diyor gitti burdan diye işte dil atışı yapıyorlar o ordan dışarıdaymış”, Mesut: “Sen uzak dur ben sana söyleyim”, (tape:338)
 
11.12.2010 günü saat:16.50’de Hakan Karaahmet’i H.A.T.’nün aradığı görüşme;
H: “Kayadibi durağındaki büfeye kamyon girme olayı ney”, Hakan: “Selim’in kardeşinin yanındaki oğlan işte oraya girmiş şey kaza değil”, H.A.: “Konuşma lan husumet varmış aralarında herif bilerek girmiş kamyonla”, Hakan: “Selimin şeyi olmadığı için meselesi olmadı öbür çocuklarla onlar küçük çocuklar çocuk işi yani Giresun’da Allaha şükürler olsun asayiş yönünden çok problem olmadı için küçük meseleler de büyük gibi, güzel sizin sayenizde huzurlu bir şehirde yaşıyoruz”, (tape:541)
 
11.12.2010 günü saat:17.09’da Selim Kımıl’ı M.’in aradığı görüşme;
M: “Ben yokken ortalığı karıştırıyormuşsun, ney mevzu ya bu büfeyle büfeleri dağıtmışsın bir şeyler yapmışsın ney”, Selim: “Büfe müfe hep hikaye ne büfesi, 4.5 milyona bilet satarmış ondan dövdüm, la Eşref abi yanına çağırdı beni bende büfenin oraya gittim çocuklar ha beni aradı Samet aradı, kaçırmış o Sinan, büfeye çarpmış”, (tape:1126)
 
03.02.2011 günü saat:15.44’te Hırçın Kımıl’ın X şahsı aradığı görüşme;
Hırçın: “Bu büfeye vurduyduk hani, ordan sen sigortadan falan ararsalar para verdiniz mi diye sorarsalar yok de tamam mı?”, X: “Tamam”, (tape:486)
 
10.05.2011 günü saat:09.31’de Hırçın Kımıl’ın Selim Kımıl’ı aradığı görüşme (tape:1118);
Hırçın’ın: “Öteki büfeci bizden şikayetçi olacak mı,.bu şeyden parayı verdiğimiz” dediği, Selim’in şahsın şikayetçi olmayacağını ima ettiği, Hırçın’ın: “Tamam ben şimdi bunla konuşayım da”, dediği belirlenmiştir.
 
=== 3- 25.06.2009 GÜNÜ GİRESUN'DA, GİRESUN FM RADYO BÜROSUNA GİRİLEREK MUSTAFA CİCİ VE HAKAN AKBAŞ’IN TEHDİT EDİLİP DÖVÜLMELERİ VE İŞYERİNE ZARAR VERİLMESİ EYLEMİ (Kl:67, Dizi:206-304 arası) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Giresun’da yayın yapan Giresun FM isimli radyonun müdürü Mustafa Cici ve radyo sahibi Hakan Akbaş'ın Giresun’da yapılan fuar organizasyonunun ve Giresunsporun başarısızlığı hakkında yazdıkları yazıların ve bu konu hakkında yaptıkları yayınların örgüt üyelerini rahatsız ettiği,
Örgüt üyeleri Selim Kımıl ve taraftar grubu lideri Özden Tütüncü'nün Giresun FM isimli radyoya giderek Mustafa Cici ile görüşme yaptıkları ve şahsı bu tür yazılar yazmaması ve yayınlar yapmaması konusunda uyarıp tehdit ettikleri, Mustafa Cici'nin bu durumu kabullenmediği, Selim Kımıl'ın Özden Tütüncü ile birlikte radyodan ayrıldığı, şahısların radyodan ayrılmalarından bir müddet sonra Selim Kımıl'ın kardeşi Evren Kımıl’ın, yanında Samet Erdemir ve Aykut Aydın ile birlikte Giresun FM isimli radyoya tekrar gittiği, şahısların Mustafa Cici ile özel görüşmek istediklerini bahane ederek, Avukat Yavuz Akbulut, gazeteci Gülcan Şahin ve DP İlçe Başkanı Miktat Kaya'nın dışarı çıkmalarını istedikleri, tanıkların görüşmenin ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınması koşulu ile odadan çıkmaları üzerine, Evren Kımıl ve yanındaki şahısların oda kapısını kapatarak içeride bulunan Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ı darp etmeye başladıkları, odada bulunan bilgisayar ve sandalyeleri yere fırlattıkları, tanık şahısların odaya girmeleri üzerine şahısların olay yerinden kaçtıkları,
Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ın Giresunspor'un Olgun Peker döneminde başarısız olduğu ve fuar organizasyonlarının etkisiz kaldığı yönünde yazılar yazıp, yayınlar yapmaları sebebiyle tehdit ve darp edildiği, olayı Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in azmettirmesi sonucu Selim Kımıl, Özden Tütüncü, Evren Kımıl, Samet Erdemir ve Aykut Aydın isimli şahısların gerçekleştirdiği, anlaşılmıştır.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin 2009/2838 sırasına kayden yürütülen ve takipsizlik kararı verilen soruşturma evrakı, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında tekrar soruşturmaya kaydedilip getirtilerek soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir.
;MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
 
Müşteki Mustafa Cici 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“Giresun Efem Radyosunda hem müdürlük hem de program yaptığını, ayrıca internette kendine ait www.giresinaktuel.com sitesinde haberler yapıp yazdığını, 10 gün önce Ahmet Gürsoy ile birlikte Ataparkta bulunduğu sırada yanlarına gelen Ak Sigorta acente işletmecisi Halit Ayar’ın “Giresunspor kongresi ile ilgili yazdığım yazılardan dolayı Giresunspor yönetimini rahatsız ettiğimi bir Giresunspor yöneticisinin kendisine Mustafa Cici’yi çok kötü şekilde dövdüreceğiz dediklerini” söylediğini, kendisinin de ısrarla yöneticinin kim olduğunu sorduğunu ancak Halit Ayar’ın yöneticinin kim olduğunu söylemediğini, Halit’in kendisine “istersen yazılarına biraz ara ver” dediğini, gazeteci olduğu için kendisine bu şekilde haberler geldiğinden Halit Ayar’ın söylediklerini ciddiye almadığı için şikayette bulunmadığını, buna rağmen hem internet sitesinde hemde radyoda Giresunspor ve liman sahasında bulunan Hakan Karaahmet’in açtığı fuar çadırı ile ilgili haberler yapmaya, yazılar yazmaya devam ettiğini, 25.06.2009 günü saat:11.30 sıralarında Giresun Efem isimli radyoda bulunan odasında radyo sahibi Hakan Akbaş ile durum değerlendirmesi yaptığı sırada dış kapı zilinin çaldığını, kapıyı uzaktan kumanda ile açtığını, 2 şahsın radyoya girdiğini, şahıslardan birinin Hakan Karaahmet’in sahibi olduğu tempo televizyonunda ve fuar çadırında çalıştığını bildiği Selim (Kımıl), diğerinin de emniyet müdürlüğüne getirilen ve kendisine teşhis ettirilen Özden Tütüncü isimli şahıslar olduğunu, Selim Kımıl’ın kendisine “abi özel görüşelim” dediğini, Hakan Akbaş’ın şahıslara neden özel görüşmek istediklerini sorduğunu, Selim’in özel görüşmek için ısrar ettiğini ve Hakan’ın odadan çıktığını, odada şahıslarla kaldığı esnada Özden Tütüncü isimli şahsın kendisine “abi Giresunsporla ilgili yazılarına ara ver, Giresunspor’a zarar veriyorsun” dediğini ve Fatih Kitapçı hakkında da bir yazısı olduğu için bundan da rahatsız duyduğunu, Kitapçı’nın takıma başarılar kazandırdığını kendisine söylediğini, kendisinin de şahsa “Giresunspor’a zarar vermiyorum tam tersi kulübün hesaplarının internet ortamında şeffaf şekilde hazırlanması halinde diğer iş adamlarının da bağışlarını arttıracağını” söylediğini, Özden isimli şahsın “abi senin yazılarının zararlı olduğunu düşünüyorum hem Giresunspor’un menfaati ve kendi yararına bir daha yazmasan iyi olur” dediğini bunun üzerine Selim’in araya girerek “fuar konusundaki haberlerin yüzünden fuarın iptal olduğunu, iki çocuğu ile işsiz kalarak ekonomik zarara uğradığını, Hakan Karaahmet’in açtığı fuar konusunda bir daha yazı yazmamamı” söylediğini kendisinin de şahsa olayı yanlış bildiğini söylediğini, bunun üzerine konuşmalardaki üslubun giderek sertleştiğini, Giresunspor ve fuar konusunda bir daha yazı yazılmaması için şahısların kendisine tehditvari şekilde konuştuklarını, bunun üzerine kendisinin “beni tehdit mi ediyorsunuz savcılığa şikayet edeceğim” dediğini, şahısların kendisine bundan sonra iyi niyetin olmayacağını ve olacaklardan kendisinin sorumlu olacağını söylediklerini ve kapıyı sert bir şekilde çarparak odadan çıktıklarını, aradan yarım saat geçtikten sonra ziyaretine ayrı ayrı gelen avukat Yavuz Akbulut, gazeteci Gülcan Şahin, DP Merkez İlçe Başkanı Miktat Kaya ve radyo sahibi Hakan Akbaş ile odasında bulunduğu esnada olayı avukat Yavuz Akbulut’a anlattığı esnada dış kapı zilinin çaldığını, uzaktan kumanda ile kapıyı açtığını, tanımadığı 3 şahsın kendisi ile özel görüşmek için odaya girdiklerini, Yavuz Akbulut, Gülcan Şahin ve Miktat Kaya isimli şahısların odadan dışarıya çıktıklarını, 24 yaşlarındaki şahsın eline doladığı kemerle kendisine yumruk attığını, diğer şahsın Hakan’a saldırdığını, şahıslardan üçüncü ve en genç olanın odadan kaçıp gittiğini, kendisinin aldığı darbe ile yere masanın yanına düştüğünü, yerde olduğu halde 24 yaşlarındaki şahsın kendisine tekme ve tokatla vurmaya devam ettiğini, şahsın masa üzerinde bulunan bilgisayar monitörünü alarak kendisinin kafasına doğru attığını ancak kafasını çektiği için monitörün yere çarptığını, bağrışma ve gürültüyü duyan dışarıdaki arkadaşlarının da odaya girdiğini şahıslara müdahale etmek istediklerini bu sırada kendisine vuran şahsın odadan kaçıp gittiğini, Hakan’a vuran şahsın masa üstünde bulunan bilgisayar monitörünü Hakan’a atarak kaçtığını, İşyerine gelerek kendisini tehdit eden 2 kişi ve daha sonra gelip kendisini darp eden 3 kişiyi tanımadığını, kendileriyle herhangi bir ilişkisinin olmadığını, bu şahısların başkalarının azmettirmesi sonucu kendisini tehdit ettiklerini düşündüğünü, kendisini tehdit eden Selim Kımıl ve Özden Tütüncü isimli şahıslardan, kendisini ve arkadaşlarını darp eden diğer ismini bilmediği üç şahıstan, olayı azmettirdiğini düşündüğü Hakan Karaahmet, Fatih Kitapçı ve Olgun Peker isimli şahıslardan davacı ve şikayetçi olduğu” beyan etmiştir.
Müşteki Hakan Akbaş 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“Giresun FM radyosunun sahibi olduğunu, 25.06.2011 günü saat: 11.30 sıralarında radyonun hem müdürü hem programcısı olan Mustafa Cici'nin odasında oturdukları esnada dış kapı zilinin çaldığını, Mustafa’nın kapıyı açtığını, içeriye daha önceden tanıdığı Selim Kımıl ile ismini daha sonradan Emniyet Müdürlüğünde Özden Tütüncü olarak öğrendiği şahsın geldiğini, normal bir şekilde konuşurlarken Selim’in: “Bir mevzu var Cici ile özel görüşebilirmiyiz" dediğini, kendisinin odadan çıktığını, 5 dakika sonra da şahısların radyodan gittiklerini, şahıslar gittikten sonra Mustafa Cici'nin yanına gelerek Selim Kımıl ve arkadaşı tarafından Giresunspor ve fuar ile ilgili haber yapmamaları konusunda tehdit edildiğini anlattığı, yaklaşık bir saat kadar sonra odasındayken bir takım sesler duyduğunu, konuyu öğrenmek için Mustafa Cici'nin odasına gittiğini, içeride Yavuz Akbulut, Gülcan Şahin ve Miktat Kaya ile tanımadığı 3 genç şahsın olduğunu, Yavuz Akbulut'un şahıslara hitaben "ne konuşacaksanız ancak kayıt altında konuşabilirsiniz" diyerek kendisine işaret ettiğini, bunun üzerine kendisinin odasına giderek kayıt cihazını getirdiğini, odaya geldiği esnada Yavuz, Gülcan ve Miktat'ın odadan çıktıklarını, diğer üç genç şahsın içeride olduklarını, kendisinin odaya girdiği esnada şahıslardan bir tanesinin Mustafa Cici'ye saldırdığını, diğerinin kendisine saldırarak elinde cihaza vurduğunu, arbede yaşandığını, şahısların Mustafa Cici ve kendisini darp ettiklerini, odaya avukatların girmesi üzerine şahısların elinden kaçarak kurtulduğu, şahısların da kaçıp gittiklerini, kendisinin darp eden şahıslar hakkında davacı ve şikayetçi olduğunu” beyan etmiştir.
Taraftar kod adlı Gizli Tanık kollukta alınan ifadesinde;
“Giresun Aktüel gazetesi yazarı Mustafa Cici’nin geçmiş tarihte Giresun Fatih Caddesi Halk Bankası karşısında bulunan işyerinde Giresunspor yönetimi hakkında yazdığı yazılar nedeniyle Hakan Karaahmet’in talimatı ile Selim Kımıl ve Özden Tütüncü tarafından darp edildiğini” belirtmiştir.
Tanık Yavuz Akbulut 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“25.06.2011 günü saat: 12.30 sıralarında ziyaret amacıyla Giresun FM isimli radyoya gittiğini, Mustafa Cici'nin odasında, Mithat Kaya ile görüşürken şahsın kendisine hitaben "bir saat önce topal Selim ve yanında bir kişinin daha gelip Fatih Selim Kitapçı, Hakan Karaahmet, Olgun Aydın Peker, Giresunspor ve fuarla ilgili haber yapmayacaksın sonra zararlı çıkarsın" diyerek kendisini tehdit ettiklerini söylediğini, kendisinin de konuyu basın mensubu olduğu için hem haber yaparsın hem de savcılığa şikayette bulunursun dediği esnada üç şahsın odaya girdiğini, şahısların Mustafa Cici'yi özel görüşmek için çağırdığını, kendisinin de olay çıkmaması için müdahil olarak burada özel görüşemezsiniz dediğini, şahısların ısrar edince burada kayıt yapılırsa konuşursunuz dediğini, bunun üzerine Hakan Akbaş'ın elinde ses cihazı ile geldiğini, bu durum üzerine kendilerinin dışarı çıkmak için hazırlandığını, bu esnada şahısların hemen kapıyı kapattıklarını ve içeriden bağrışma seslerinin geldiğini, kendilerinin hemen kapıya geldiklerini, genç şahsın hemen odadan çıkıp kaçtığını, Evren Kımıl olarak teşhis ettiği şahsın Mustafa Cici'yi yere yatırarak darp ettiğini gördüğünü, diğer şahsın da Hakan Akbaş'ı darp ettiğini, daha sonra şahısların odadaki bilgisayar ve eşyaları yere atarak kaçtıklarını” beyan etmiştir.
Tanık Gülcan Şahin 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“25.06.2011 günü saat:12.15 sıralarında ziyaret amacıyla Giresun FM isimli radyoya gittiğini, Mustafa Cici'nin hem arkadaşı olduğunu hem de şahsın internet sitesinde yazdığını, kendisinden önce avukat Yavuz Akbulut'un geldiğini, Mustafa'nın avukat Yavuz'a hitaben "bir saat önce topal Selim ve yanında bir kişinin daha gelip Fatih Selim Kitapçı, Hakan Karaahmet, Olgun Aydın Peker, Giresunspor ve fuarla ilgili haber yapmayacaksın sonra zararlı çıkarsın" diyerek kendisini tehdit ettiklerini söylediğini, avukatın da "sen gazetecisin görevin yazmak bunu yazarsın ayrıca C.Savcılığına giderek yasal takibat başlatırsın" dediği esnada ismini Evren Kımıl olarak teşhis ettiği şahsın odaya girdiğini, diğer iki şahsın kapı ağzında durduklarını, şahısların Mustafa Cici'yi özel görüşmek için çağırdığını avukat Yavuz Akbulut'un da kayıt yapılırsa konuşursunuz dediğini, bunun üzerine Hakan Akbaş'ın elinde ses cihazı ile geldiğini, bu durum üzerine kendilerinin dışarı çıktıklarını, bu esnada şahısların hemen kapıyı kapattıklarını ve içeriden bağrışma seslerinin geldiğini, kendilerinin hemen kapıya geldiklerini, genç olan şahsın hemen odadan çıkıp kaçtığını, Evren Kımıl’ın Mustafa Cici'yi yere yatırarak darp ettiğini gördüğünü, diğer şahsın da Hakan Akbaş'ı darp ettiğini, daha sonra şahısların odadaki bilgisayar ve eşyaları yere atarak kaçtıklarını beyan etmiştir.
; ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Samet Erdemir 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Evren Kımıl ve Aykut Aydın’ın kendisinin arkadaşı olduğunu, 25.06.2009 günü hep birlikte denize gitmek için G-City’nin orada buluştuklarını, Mustafa Cici’yi gazeteci olarak tanıdığını, kendisinin yazılarını okuduğunu, Giresunspor aleyhine neden yazı yazdığını konuşmak için Mustafa Cici’nin yanına gidip konuşmak istediğini arkadaşlarına söylediğini, birlikte Giresun Efem radyosuna Mustafa Cici’nin odasına gittiklerini, odada üç erkek iki bayanın olduğunu, özel bir şey konuşmak istediklerini söylediklerini, şahsında kendisine gizli saklı bir şeyin konuşulmayacağını söylediğini, kendilerinin de gizli saklı bir şey konuşmayacaklarını söylediğini, Mustafa Cici’nin de yanındakilere dönerek alaylı bir şekilde “bunlar meşhur olmaya geldiler, şunları akşama haber edip meşhur edeyim” dediğini, bu sırada Mustafa’nın yanında bulunan tanımadığı bir erkek şahsın ayağa kalkarak yanındaki sandalyeyi kaldırarak kendisine fırlattığını, koluna ve bacağına değdiğini, kendisinin de sandalyeyi yerden alarak ona vurduğunu, bu sırada Aykut’un odadan dışarıya çıktığını, bir anlık olay olduğu için Evren’in ne yaptığını görmediğini, kendisinde şahsa sandalyeyi attıktan sonra diğer şahıslarla üzerine gelmesi üzerine korkup kaçtığını, kaçarken aynı şahsın arkadan sandalye fırlattığını, diğer şahısların peşinden sert cisimler attığını, Evren ve Aykut’un kendisinden önce kaçtığını, Giresun Efeme Mustafa Cici ile görüşmek için gittiklerini, kendisini oraya kimsenin göndermediğini, Giresunspor taraftarı olarak gittiklerini, Mustafa Cici’nin kendileri ile alaylı bir şekilde konuştuğunu ve yanındaki şahsın kendisine sandalyeye fırlattığı için olay çıktığını” beyan etmiştir.
Samet Erdemir operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Mustafa Cici ve Hakan Akbaş'ı neden darp ettiğini hatırlamadığını, o zaman Giresunspor taraftarı olarak, Giresunspor kulübü hakkında yanlış yazı yazıyor diye Evren Kımıl ve Aykut Aydın ile birlikte Giresun Efem radyosuna gittiklerini ve muhabbet ettiklerini” beyan etmiştir.
 
Aykut Aydın 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“25.06.2009 günü öğlen saatlerinde denize yüzmeye gideceğini, arkadaşı Evren Kımıl’ın telefonla kendisini çağırdığını, Bulancak Durağında kendisi ile buluştuğunu, Evren Kımıl’ın kendisine “benimle gel işim var” dediğini ancak nereye gittiklerini söylemediğini, daha sonra yanlarına Samet Erdemir’in geldiğini, Samet’i Evren’in çağırıp çağırmadığını bilmediğini, birlikte Cemal Gürsel Caddesine gittiklerini, oradan Giresun Efem Radyosuna çıktıklarını, birlikte radyoya girdiklerini, içeride bir bayan ve bir adam olduğunu, Evren Kımıl’ın Mustafa Cici’ye özel görüşmek istediğini söylediğini, Mustafa Cici’nin bayanı dışarıya çıkardığını ve yanında bulunan erkek şahsa “bunları kameraya çekelim, akşama haber yapalım, şöhret olsunlar” diyerek alaycı bir şekilde konuştuklarını, kendisinin daha sonra sigara içmek için merdiven boşluğuna çıktığını, içeriden kavga seslerinin geldiğini, Mustafa Cici’nin yanındaki arkadaşı Samet’e sandalye salladığını ve çekmecesinden bir şeyler almaya kalkıştığını ancak ne almaya çalıştığını görmediğini, bunun üzerine Evren Kımıl ve Samet Erdemir’in oradan kaçarak hep birlikte uzaklaştıklarını, Samet’e sandalye fırlatan şahsın kendisine de sandalye fırlattığını, bunun üzerine kendisinin de şahsa yumruk attığını, Evren’in odadan çıkacağı esnada yaşlı bir şahsın Evren’e çelme taktığını, Mustafa Cici internette Giresunspor aleyhine yazılar yazdığı için kendisiyle konuşmaya gittiklerini, kendilerini alaylı bir şekilde karşıladığı için tartışma çıktığını, oraya başkasının adamı olarak gitmediğini, kendilerini kimsenin göndermediğini taraftar olarak gittiklerini” beyan etmiştir.
 
Evren Kımıl 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“25.06.2009 günü öğlen saatlerinde arkadaşı Aykut Aydın’ı telefonla arayarak gezmek istediğini söylediğini, Bulancak Durağında buluştuklarını, tesadüfen Samet Erdemir’in de oradan geçtiğini ve konuşmaya başladıklarını, kendisinin internete girerek Giresunspor haberlerine baktığında Mustafa Cici’nin Giresunspor maçlarını satıyor diye haber okuduğunu, Mustafa’nın yanına gidip niye böyle yazdığını konuşmaya gitmek istediğini söylediğini, Mustafa Cici’nin çalıştığı Giresun Efem Radyosuna gittiklerini, Mustafa’nın odasına girdiklerini, içeride Mustafa ile iri yarı bir adamın olduğunu, kendisinin haberlerini okuduğunu, niçin böyle yazı yazdığını sorduğunu, Mustafa’nın kendisine “ben basınım, istediğimi yazarım bana kimse bir şey diyemez” diye bağırdığını ve şahsın yerinden kalkıp kendisine yumruk salladığını, yanındaki şahsın da aldığı sandalyeyi karnına doğru vurduğunu ve yere düştüğünü, Samet’te ne olduğunu yanındaki şahsa sorduğunda şahsın sandalye ile Samet’e vurduğunu, kendisinin yerdeyken Mustafa Cici’nin kendisini tekmelediğini, bu sırada Aykut Aydın’ın odanın dışında olduğunu, kendisinin yerden kalkarak odadan kaçmaya çalıştığı sırada odanın giriş kapısında gözlüklü bir şahsın kendisine çelme taktığını ve yere düştüğünü, gözlüklü şahsın ilk geldiğinde olmadığını daha sonra geldiğini, önce Aykut’un sonra kendisinin ve daha sonra Samet’in odadan kaçıp gittiğini, kendilerini Giresun Efem’e kimsenin göndermediğini, kendi istekleri ile gittiklerini, kendilerinden daha önce ağabeyi Selim Kımıl’ın Mustafa Cici’nin yanına gidip gitmediğini bilmediğini” beyan etmiştir.
Evren Kımıl operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Olayın üstünden yaklaşık 3 sene geçtiğini, ayrıca beyin ameliyatı olduğu için unutkanlık hastalığı olduğunu, Mustafa Cici ve Hakan Akbaş isimli şahısları tehdit etmediklerini, sadece o gün Samet Erdemir ile birlikte Giresun FM isimli radyoya Giresunspor ile ilgili röportaj yapmak için gittiklerini, daha sonra Mustafa Cici ile özel görüşmek istediklerini, şahsın kendilerine küfür ettiğini, daha sonra radyodan ayrıldıklarını, beyin ameliyatı olduğu için olayları çok fazla hatırlamadığını” beyan ermiştir.
Selim Kımıl 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Geçmiş tarihlerde liman sahasında Aysun Karaahmet ve soyadını bilmediği Haydar isimli şahıs tarafından fuar kurulduğunu, bu fuarın işletilmesinden sorumlu olduğunu, Mustafa Cici'nin internette yazdığı yazılar nedeniyle fuarın kapatıldığı, hatta yazıları nedeniyle fuarın 2.kez açılmasını da engellediğini, bu nedenle işsiz kaldığını, geçici olarak 93.3 FM isimli radyoda çalıştığını, kendisini olumsuz etkileyen bu durumu konuşmak için Mustafa Cici ile konuşmak üzere radyoya gittiğini, yolda Özden Tütüncü'yü gördüğünü ve kendisi ile birlikte radyoya gittiğini, Mustafa'nın yanında Hakan Akbaş'ın olduğunu ve özel görüşmek için izin istediklerini, Hakan odadan çıkınca durumu anlattığını ve cezaevinde ağabeyi ve sakat kardeşinin olduğunu söylediğini, Özden Tütüncü'nün de Giresunspora zarar veren yazılar yazıyorsun dediğini, Mustafa'nın Giresun için menfaati için yazıyorum dediğini, bu konuda konuştuktan sonra oradan ayrılıp gittiğini, şahsı kimin dövdüğünü bilmediğini ve kimseye talimat vermediğini, dövecek olsa kendisinin orada da dövebileceğini, Hakan Karaahmet'in eski patronu olduğunu, Fatih Kitapçı ve Olgun Peker’i şahsen tanıdığını fakat görüşmediğini, kimseyi tehdit etmediğini ve darp etmediğini, kimseye de talimat vermediğini” beyan etmiştir.
Selim Kımıl operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Özden Tütüncü ile birlikte gezerken şahsın ‘Mustafa Abinin yanına bir uğrayalım’ dediğini, sonra Özden'in, Mustafa Cici'ye Giresunspor ile ilgili yazı yazma- dediğini, Mustafa Cici'nin de tamam diyerek yazı yazmayacağını söylediğini, daha sonra oradan ayrıldıklarını, herhangi bir tehdit yada darp olduğunu hatırlamadığını, Hakan Karaahmet Fatih Kitapçı ve Olgun Peker isimli şahıslar tarafından herhangi bir şekilde azmettirilmediklerini, Mustafa Cici ve Hakan Akbaş'ı tehdit yada darp etmediğini” beyan etmiştir.
Özden Tütüncü 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“Giresunsporun işlettiği liman sahasındaki otoparkta çalıştığını, Fatih Kitapçı zamanında bu işe başladığını, çalıştığı işten dolayı ücret almadığını, taraftar olduğu için fedakarlık yaptığını, 25.06.2009 günü saat:11 sıralarında gezerken Selim Kımıl ile karşılaştığını ve kendisi ile birlikte Mustafa Cici'nin çalıştığı Giresun FM isimli radyoya gittiklerini, Mustafa Cici'nin yanında tanımadığı bir şahsın olduğunu, Selim'i tanıdığından merhabalaştıktan sonra odadan çıktığını, Selim'in Mustafa Cici'ye hitaben "abi iki çocuğum var, babam cezaevinde bir tane de sakat kardeşim var onlara ben bakıyorum fuardan ekmek yiyorum bari sen yazma” dediğini, Mustafa'nın “yazma özgürlüğü var bunları yazmam lazım Giresun esnafına zararı var” dediğini, bunun üzerine kendisinin de “Giresunsporla alakalı olarak geçen bir yazınızı okudum Fatih Kitapçı'ya saldırmışsınız adam 3. Ligden 2. Lige takımı çıkardı” dediğini, bu cümleleri tehdit için söylemediğini, daha sonradan oradan normal bir şekilde ayrıldıklarını, fanatik Giresunsporlu olduğu için bu cümleleri söylediğini, Evren Kımıl ve arkadaşlarının yaptığı darp olayını emniyete geldiğinde öğrendiğini, bilgisinin olmadığını” beyan etmiştir.
Özden Tütüncü operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Mustafa Cici'nin Giresunspor aleyhine yazdığı yazıları görüşmek üzere Selim Kımıl ile birlikte bu şahsın çalıştığı Giresun FM isimli işyerine gittiklerini, sadece yazdığı yazıların Giresunspora zarar verdiğini söyleyerek zarar vermemesi konusunda ricada bulunduklarını, kendisini herhangi bir şekilde tehdit etmediklerini; şahıs ile görüştükten sonra işyerinden çıkıp gittiklerini,Hakan Akbaş ve Mustafa Cici isimli şahısları kimlerin darp ettiğini bilmediğini, olay ile alakasının olmadığını” beyan etmiştir.
Hakan Karaahmet operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Bahse konu eylemle bir alakasının olmadığını, Giresun FM'in basılması ve yağmalanması olayında rol oynamadığını” beyan etmiştir.
 
Olgun Peker operasyondan sonra Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde;“Adı geçen şahısları tanımadığını, kendisinin kulüp başkanı olduğu için bu şahıslar tarafından tanınmış olabileceğini, böyle bir olayın söz konusu olmadığını” beyan etmiştir.
; CANLI TEŞHİS TUTANAKLARI
 
Müştekiler Mustafa Cici ve Hakan Akbaş yaptırılan canlı teşhis işleminde; Selim Kımıl ve Özden
Tütüncü’nün olayı gerçekleştirdiğini beyan edip şahısları teşhis etmişler, Samet Erdemir ve Aykut Aydın’ı ise teşhis edememişlerdir.
Tanık Yavuz Akbulut yaptırılan canlı teşhis işleminde, Aykut Aydın ve Samet Erdemir’in tehdit ve darp olayına karışan şahıslar olduğunu beyan edip şahısları teşhis etmiştir.
Tanık Gülcan Şahin yaptırılan canlı teşhis işleminde, Samet Erdemir ve Aykut Aydın’ı teşhis edememiştir.
; FOTOĞRAF TEŞHİS TUTANAĞI
Tanıklar Yavuz Akbulut ve Gülcan Şahin’e yaptırılan fotoğraf teşhis işleminde ; Evren Kımıl isimli şahsın olayı gerçekleştiren şahıslara benzediğini beyan etmişlerdir.
; CD GÖRÜNTÜ İZLEME TUTANAĞI
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 25.06.2009 günü tanzim edilen cd görüntü izleme tutanağında;
25.06.2009 günü Cemal Gürsel Caddesi Giresun Efem Radyosunda meydana gelen olayla ilgili olarak faillerin tespiti için yapılan çalışmalarda Cemal Gürsel Caddesi Gürseller Giyim Mağazasının güvenlik kamera kayıtları incelenmiş, şüpheliler Evren Kımıl, Samet Erdemir ve Aykut Aydın’ın kamera görüntülerinde 12.50.47 itibariyle Fatih Caddesi istikametinden radyonun bulunduğu araya girdikleri, 12.52.25 itibariyle aynı aradan çıkıp köşedeki mağazaya girdikleri, 12.25.47 itibariyle birlikte tekrar radyonun bulunduğu araya girdikleri, 12.57.56 itibariyle üç şüphelinin radyonun bulunduğu aradan koşarak kaçtığı görülmüştür.
 
=== 4- 25.12.2010 GÜNÜ SUÇ ÖRGÜTLERİNİN MENFAAT ÇATIŞMASI SONUCU ÖMER ÜLKÜ’NÜN İŞYERİNİN BASILMASI VE DARP EDİLMESİ EYLEMİ (Kl:29, Dizi:249-282 arası) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor Klübü başkanlık seçimine katılmayan örgüt lideri Olgun Peker’in; verdiği her talimatı yerine getiren Ömer Ülkü’yü destekleyerek bu şahsın kazanmasında etkin rol aldığı, Olgun’un H.A.ile yaptığı görüşmede “Ömer Ülkü’nün yanında olacaksınız” diyerek desteğini açıktan beyan ettiği, Ömer’in ise seçimi kazandıktan hemen sonra Olgun Peker’i arayıp “bir emrin var mı” diye sorarak bağlılığını gösterdiği, Olgun Peker’in Giresunspor’un başına teknik direktör olarak Levent Eriş’i getirmek istediği, bu yönde Ömer Ülkü’ye talimat verdiği ve devamında Levent Eriş’in Giresunspor’a teknik direktör olabilmesi için yönetimden karar çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Çıkar amaçlı silahlı örgüt liderlerinden Kürşad Yılmaz’ın oğlu Alparslan Yılmaz ve kendisiyle irtibatlı Battal Gazi Özdemir’in de Giresunspor yönetiminde yer aldıkları, bu şahısların takımın başında teknik direktör olarak Bahri Kaya’yı istedikleri ayrıca Ömer Ülkü’nün sürekli Olgun Peker’in talimatları doğrultusunda hareket etmesinden rahatsızlık duydukları, Giresunspor Klübünün yönetiminin bu şekilde kamuoyunda Sedat Peker ve Kürşad Yılmaz isimleriyle bilinen suç örgütlerinin rant merkezi haline geldiği ve bundan dolayı her 2 suç örgütü arasında menfaat çatışmasının başladığı,
Bu anlaşmazlıklardan kaynaklı olarak Giresunspor Klübü Başkanı Ömer Ülkü’nün 25.12.2010 günü Beyoğlu’nda bulunan işyerinde darp edildiği, olay sonrası Olgun Peker’i arayan Ömer Ülkü’nün “Olgun Peker’in adamı olduğumuz için bizi dövdüler...(Battal Gazi Özdemir) Battal Hoca ile (Kürşad Yılmaz) Kürşat’ın oğlu geldi, sen dediler Olgun ile hareket ediyorsun, sen dediler bize yanlış yaptın dediler, onlar çıktı arkadan 2 kişi daha geldi Ömer Ülkü sen misin dediler başladılar bana çalmaya”, diyerek Olgun Peker’e olan bağlılığını ortaya koyup, eylemin sebebini ve olayın azmettiricilerinin Alparslan Yılmaz ve Battal Gazi Özdemir olduğunu beyan ettiği,
Ömer Ülkü’nün kollukta ise bu konulardan bahsetmediği, olayın çözümü için örgüt lideri Olgun Peker’e başvurarak problemin suç örgütleri arasında çözülmesini istediği,
Yapılan görüşmenin akabinde Olgun’un Nizamettin Kılıç’a Alparslan Yılmaz’a ulaşması yönünde talimat verdiği ve Alparslan ile 25.12.2010 günü “Legacy Ottoman” isimli otelde görüşme yaptığı fakat görüşmede olumlu sonuç alınamadığı, ertesi gün Olgun’un; Ömer Ülkü’yü arayıp “senin her türlü yanındayım, kimse senin yanına yaklaşamaz,...olan varsa yaklaşsın bu saatten sonra” diyerek desteğini verdiği, ardından Giresun Express Gazetesi Spor Yönetmeni Mesut Erdoğan’ı arayarak Ömer Ülkü’nün darp edilmesiyle ilgili haber yapmasını isteyerek örgütün medya yapılanmasını da faaliyete geçirdiği,
“Peker” ve “Yılmaz” grubu olarak da bilinen suç örgütleri arasındaki menfaat çatışmasından doğan gerginliğin tırmanması üzerine cezaevinde bulunan örgüt liderlerinin de konuya müdahil oldukları, Kürşad Yılmaz grubu yöneticisi olmaktan hala Kastamonu Cezaevinde bulunan Ehat Akyol’un Olgun Peker’i arayarak “Alparslan’ı da çağırttırdım ben dün Alparslan’da geldi bana (Kürşat Yılmaz’ı kastederek) Kirve haber gönderiyor Tekirdağ’dan ikinizin de cahillikleri var ben mevzuları dinledim bizim için önemli olan senin sorumlu olduğun (Sedat Peker’i kastederek) abin benim de kirvem” diyerek olayların büyümeden yatışmasını istediği, (Ehat Akyol’un 07.12.2010 günü Kastamonu Devlet Hastanesine yatış yaptığı, 03.01.2011 günü cezaevine döndüğü, Olgun Peker ile görüşme yaptığı tarihte hastanede olduğu tespit edilmiştir).
Battal Gazi Özdemir’in Ömer Ülkü’yü arayarak ”(Alparslan Yılmaz’ı kastederek) o arkadaşın konumunu biraz erteleyelim yumuşatalım halledeceğim ben (Alparslan’ın babası Kürşad Yılmaz’ı kastederek) babasıyla da görüştüm” dediği, darp olayından yaklaşık bir hafta sonra Alparslan Yılmaz’ın bir şahısla yaptığı görüşmede “İstanbul’dan çıkarken ufak tefek bir şeyler yaptım da (25.12.2010 tarihini kastediyor) cumartesi gecesi ne yaptığımı sorarsan o söyler sana” diyerek Ömer Ülkü’ye karşı gerçekleştirilen eylemden bahsettiği,
Olgun Peker’in eylem sonrası süreçte Sedat Peker grubuna üye olmaktan suç kaydı bulunan Ali Dinçer Çolak, Metin Süs ve Barış Salman gibi isimlerle görüşmesini sıklaştırdığı,
Sonuç olarak; suç örgütlerinin menfaat çatışmasından dolayı meydana gelen Ömer Ülkü’nün darp edilme olayını Alparslan Yılmaz ve Battal Gazi Özdemir’in azmettirdikleri, Ömer Ülkü’nün konunun suç örgütleri arasında yapılacak anlaşma ile çözülmesini istediği, Olgun Peker’in bu maksatla devreye girdiği; müşteki beyanı, 17.01.2011 günü Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği görevlilerince tanzim edilen cd çözümleme ve teşhis tutanağı, Kastamonu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 2011/2198 sayılı 23.02.2011 tarihli yazısı ve iletişim tespit tutanakları içeriklerinden belirlenmiş, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/1580 soruşturma numarasıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin evrak; eylemin suç örgütü tarafından değil, aksine suç örgütüne karşı gerçekleşen bir eylem olması nedeniyle soruşturma dosyamıza dahil edilmemiş, ancak suç örgütünün yapısı, diğer suç örgütleriyle yaşadığı çatışmalar, şüpheliler arasındaki örgütsel ilişki ve irtibatları göstermesi açısından burada eylemden kısaca bahsedilmiştir.
; SUÇ ÖRGÜTLERİ ARASINDA MENFAAT ÇATIŞMASINI GÖSTERİR MEKTUP
Olay sonrası şüpheli Olgun Peker tarafından; suç örgütü lideri Kürşat Yılmaz’ın oğlu Alparslan Yılmaz’a gönderilen ve şüpheli Coşkun Çalık’ta bulunan mektup avukatı tarafından 04.07.2011 günü kolluk görevlilerine teslim edilmiş, (Şüpheli Coşkun Çalık kolluk ifadesinde, bahse konu mektubun kendisinde bulunmasının sebebini; “Bu mektubu bana Ömer Ülkü zarf içerisinde verdi ve bana al bu sende dursun ben senden alırım dedi, bende mektubu kapalı zarf içinde aldım, ancak içini açmadım ne yazdığını da bilmiyorum” şeklinde açıklamıştır.) taraflar arasındaki ilişkiyi ve husumeti göstermesi açısından mektubun bir sureti aşağıya konulmuştur:
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
18.12.2010 günü saat:17.26’da Olgun Peker'i Levent Eriş'in aradığı görüşme;
Olgun: “Ömer seçildi, çarşamba günü de yanıma gelecek, aradı mı seni onlar hiç Osmanlar”, Levent: “Konuşmadık daha hiç kimseyle bir şey”, Olgun: “Konuşurlarsa sakın bensiz konuşma onlarla indirme ayakları bağlı kalsın”, (tape:594)
 
21.12.2010 günü saat:17.29’da Olgun Peker'in Levent Eriş'i aradığı görüşme;
Olgun: “Acaip üzüldüm ya…4 buçuk trilyon para gelmiş kulübe, borç borç da tam 9 trilyona çıkmış, keşke ben, 4 buçuk trilyon para geleceğini bilsem bırakır mıydım”, Levent: “Şu döneme kadar o kadar para girmiş mi klübe”, Olgun: “Federasyondan gelmiş 2 trilyon tek kalemde neyse çıkacağız bu işin altından artık Ömer abilerde girdi bu işe hep beraber çıkacağız sen bırak abi orayı biz burdan başlayalım”, (tape:602)
 
22.12.2010 günü saat:11.32’de Olgun Peker'i Levent Eriş'in aradığı görüşme;
Levent: “Ne düşünüyor Ömer”, Olgun: “Sen ne düşünüyorsun şimdi biz sana gelelim”, Levent: “Ya ben orayı ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun yoksa burda şampiyon olacak bir takım var elimde”, Olgun: “Bugün 3 tane yabancıyı da gönderttiriyorum 3 tane çok iyi yabancı alırsak 2 tanede iyi adam alırsak bu takım çok düzelir”, Levent: “Bu Ömer’e ne diyeceğim”, Olgun:"sen Ömer’i ara ben başkan ile konuşuyorum de tamam mı”, (tape:612)
 
22.12.2010 günü saat:12.16’da Olgun Peker'in, Levent Eriş'i aradığı görüşme(tape:613) ;
Levent: “Şimdi Ömer aradı senden sonra işte hocam görüşelim bilmem ne dedim başkanım şimdi Olgun başkanım ile görüştüm dedim onunla bir istişare yapıyorum dedim...bu sene amaç hem borçlardan yavaş yavaş arınabilmek hemde takımı önümüzdeki sene şampiyonluğa oynatacak bir takım haline getirebilmek eğer bu şekilde lanse edersek çok daha rahat hareket ederiz”, Olgun: “Kararlı kararlı Ömer’in başka şansı yok, Ömer benim ne desem yapmak zorunda bu saatten sonra, burda Federasyona da götürdüm onu orda baştan”,
 
23.12.2010 günü saat:23.24’de Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Ömer: “Karar çıkardım yönetimden Levent Eriş için”, Olgun: “Levent’e karşı bir sıkıntı varsa hiç işe girmeyelim sıkıntı olur sonra”, Ömer: “Benim yönetimimde sıkıntı olursa karşısında beni bulurlar, Levent bizim kardeşimiz, bizim sıkıntımızı biliyorsun o sıkıntımızda artık desteklerini bizden esirgemiyeceksin”, Olgun: “Ömer abi o konuda hiç sıkıntı olmasın tamam mı”, (tape:636)
 
25.12.2010 günü saat:16.40’da Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Ömer: “Beni bugün dövdüler haberin var değil mi Olgun Peker’in adamı olduğumuz için bizi dövdüler, şimdi ilk önce şey bu Battal Hoca ile şey geldi bu şeyin oğlu (Kürşad Yılmaz’ı kastediyor) Kürşat’ın oğlu geldi, yanlarında bir tane daha vardı bir arkadaş daha vardı, konuştular sen dediler Olgun ile hareket ediyorsun bilmem ne ediyorsun, yani sen dediler bize yanlış yaptın dediler onlar çıktı arkadan 2 kişi daha geldi Ömer Ülkü senmisin dediler başladılar bana çalmaya”, Olgun: “Hemen Savcılığa şikayet dilekçesi verelim ben şimdi sana birilerini göndereceğim”, (tape:641)
 
25.12.2010 günü saat:16.44’de Olgun Peker'in Nizamettin Kılıç'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Şu Kürşat Yılmaz’ın oğlunu git bul, bugün Giresunspor’un başkanının yanına gitmişler orda bir mevzular olmuş nedir bir tam o konunun içeriğini bir öğren sen, bul hemen nerdeymiş bir seninle konuşmaya geliyorum de, Giresunspor başkanının anlattığı; ‘sen Olgun Peker ile hareket ediyorsun’ demişler, git çöz bakalım mevzu ne konuşma ne”, Nizamettin: “Tamam”, (tape:642)
 
25.12.2010 günü saat:16.46’da Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Ömer: “Emret başkanım”, Olgun: “Sen ne taraftasın abiciğim, ben bir Ahmet abi diye bir abimiz arayacak seni bu eski emniyetçi, senin yanına gelecek, konuşursunuz tamam mı”, (tape:643)
 
25.12.2010 günü saat:16.48’de Olgun Peker'in Nizamettin Kılıç'ı aradığı görüşme;
Nizamettin: “Çıktım yoldayım şimdi oraya doğru geçiyorum”, Olgun: “Telefonu yok mu sende onun, Okay’ı ara al telefonunu”, (tape:644)
 
25.12.2010 günü saat:16.49’da Olgun Peker'i A.'in aradığı görüşme;
Olgun: “...Abicim, yazıyor musun, 0 532 215 14 97, bu Giresunspor klüp başkanı abi, bir arkadaş al yanına bir bunun yanına git Bağcılar’da bu, bir konu varmış onu bir konuşunda, Ömer Ülkü birileri gelmiş onu dövmüş gerekirse şikayet ettireceksin onu yani”, A: “Tamam Olgun’um ben görüşürüm, hallederim”, Olgun: “Başımıza iş almayalım, diye uğraşmışlar ama, yalan olabilir şey olabilir”, (tape:645)
 
25.12.2010 günü saat:16.55’de Olgun Peker'in A.'i aradığı görüşme;
A: “Olgun şimdi görüştüm telefonu devamlı meşgul çalıyor”, Olgun: “O bir de şey de demiş biz seni koruduk falan demiş kim kimden ne korumuş koruma neye ihtiyacı duymuş”, A.: “Sen merak etme ben onu iyice öğrenirim hemen çözerim”, (tape:646)
 
25.12.2010 günü saat:16.56’da Olgun Peker'i Nizamettin Kılıç'ın aradığı görüşme;
Nizamettin: “Aradım ben Abdullah’ın telefonunu, aldım Alparslan’ın, açmadı telefonu”, Olgun: “Bul onu bakalım onu bir yerden”, Nizamettin: “Şimdi konuşurum ben bir tanıdıkla”, Olgun: “Bul bakalım yani nedir çözelim bu Giresun başkanı kurnazlık yapıyor bizi başka yere mi yönlendirmeye çalışıyor, onlarla belki alakası yoktur çocuklarla onları da başka işe takmaya çalışıyordur”, (tape:647)
 
25.12.2010 günü saat:17.05’de Olgun Peker'i A.'in aradığı görüşme;
A: “Olgun ben şeyle görüştüm Ülkü Bey ile görüştüm, eğer dedim bak 24 saat telefonum açık ben dedim emniyet teşkilatındayım Olgun beyin dedim çok samimi arkadaşıyım”, Olgun: “Abi sen yine de bir 5 dakika olsa bu akşam bir yanyana gelelim de bir konuş bir bakalım, ben konuştum dersin bir yanyana gelelim abi bu akşam dersen”, Ahmet: “Tamam Olgun”, (tape:649)
 
25.12.2010 günü saat:17.08’de Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun: “Ben sabah yurtdışına çıkıyorum abi sen o abimle buluş benim”, Ömer: “Tamam ben telefonunu aldım onun”, Olgun: “Tamam sen yarın buluş onunla gerekeni konuş, bende ona gerekeni söyledim o emniyet teşkilatındandır herşeyi de ayarlar”, (tape:650)
 
25.12.2010 günü saat:17.09’da Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Olgun: “Sen başkanlığı bırakıyorum falan demişin galiba öyle bir şeyi sakın yapma”, Ömer: “Abi gözünü seveyim ben daha yapamam ya bu strese”, Olgun: “Ömer abi sana hiç kimse bir şey diyemez bu saatten sonra”, Ömer: “Ben daha yapamam çok özür diliyorum senden, ben buraya biliyorsun, birincisi belediye başkanı ikincisi senin için geldim”, (tape:651)
 
25.12.2010 günü saat:17.12’de Olgun Peker'i Nizamettin Kılıç'ın aradığı görüşme;
Nizamettin: “Aradı beni Alparslan şimdi, yarın buluşsak olur mu abi dedi yarın tamam buluşuruz dedim”, Olgun: “Yarın sabah erkenden konuş yani o çocuk seninle benim ilişkimi biliyor değil mi”, Nizamettin: “Bilmez mi abi”, Olgun: “Sen yine de bir mesaj at ona kız arkadaşınla çıktıktan sonra yine de bir çay içelim diye şey yap 5 dakika da olsa bir çay içersek sevinirim de”, (tape:652)
 
25.12.2010 günü saat:17.35’de Olgun Peker'i Nizamettin Kılıç'ın aradığı görüşme;
Nizamettin: “Yarın ararım konuşuruz diyor”, Olgun: “Tamam”, (tape:657)
 
25.12.2010 günü saat:17.51’de Olgun Peker'i Coşkun Çalık'ın aradığı görüşme;
Olgun: “Bir git bakalım konunun ne olduğunu tam bir çöz yani”, Coşkun: “Bu şerefsizler şeyi ne o Levent Eriş’i senin eleman olarak düşünüyorlardı bizde bastırdık buradan, bunlar şey diyormuş işte Olgun’un adamını sokamazsın diye tehdit etmiş”, (tape:659)
 
25.12.2010 günü saat:17.52’de Olgun Peker'in Coşkun Çalık'ı aradığı görüşme;
Coşkun: “Sen demiş beni asbaşkan yapacaktın demiş sen demiş niye demiş Levent hocayı getiriyorsun filan demiş o da demişki ya Giresun’un şeyi demiş sen demiş buraya Olgun’un adamlarını sokmaya çalışıyorsun demiş, o da demişki Olgun her türlü fedakarlığı(transfer tahtasını kastederek) tahtayı açtı o da demişki bak senin çocuğun var falan demiş iyi düşün demiş o şeyle beraber güvenlikçi bir oğlan varya onunla gitmişler zaten”, Olgun: “Gitsin savcılığa suç duyurusunda bulunsun”, (tape:660)
 
25.12.2010 günü saat:17.55’de Olgun Peker'i Coşkun Çalık'ın aradığı görüşme;
Coşkun: “Çıkıp gitmişler sinirli bir şekilde bi 5 dakika geçmeden 2 kişi gelmiş, sen demiş Ömer Ülkü müsün demiş evet demiş başlamışlar vurmaya”, Olgun: “Başkanlığı bu bırakırsa dersin, büyük kaos yaşarız”, Coşkun: “Bir de korktu kaçtı derler yani”, Olgun: “Savcılığa suç duyurusunda bulunsunlar,Organize Suç Şube’ye de suç duyurusunda bulunsun, ikincisi burda anlamadığım bir şey var Ömer abi konuşurken şöyle bir dedi biz seni koruduk falan demişler, kimse çoluğuna çocuğuna hiç kimse zarar veremez kimsenin de...yemez sen rahat ol”, Olgun: “Savcılığa başvursun, tahkikatı yaptırsınlar savcılık gereğini yapar devlet gereğini yapar kimse kimsenin yanına yaklaşamaz sen rahat ol”, Coşkun: “Ya bu adamlar devam ediyor muydu bu işlere harbi ya, bu şerefsizler mafya ayaklarına”, Olgun: “Demek ki devam ediyordu”, (tape:661)
 
25.12.2010 günü saat:18.06’da Olgun Peker'in K.'i aradığı görüşme;
Olgun: “Hep bu Cengiz Cindemir ...altından çıkıyor bu işler”, Kerim: “Alma dedim ya”, Olgun: “Demekki bunlar bu Osmanla falan danışıklı şey yaptılar dövüş öyle bıraktılar bunlar yönetime girdiler kendi işlerini kendilerini yürütelim havasındaydılar şeyde Ömer başkan da onların istediği gibi davranmayınca”, K.: “Olgun şunu yapalım bak Cengiz’i istifa ettirelim o ikisini de o şeyleri de istifa ettirelim ne onun adı Battal ile”, (tape:663)
 
 
 
25.12.2010 günü saat:19.01’de Olgun Peker'in Coşkun Çalık'ı aradığı görüşme;
Coşkun: “Ömer abiyle yemek yiyoruz abi, Büyükçamlıca’da”, Olgun: “Nasıl Ömer abi iyi mi”, Coşkun: “Morali bozuk biraz abi diyormuş ki şey ben seni Olgun’dan korumak için geldim buraya diyormuş”, Olgun: “Anladım”, (tape:664)
 
25.12.2010 günü saat:20.14’de Olgun Peker'in Coşkun Çalık/Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Coşkun: “Çay içiyoruz abi Çamlıca’da”, Olgun: “Geleceğim o tarafa doğru az sonra, ne diyor şimdi Ömer abi yanında mı”, Coşkun: “Dışarı çıktım ben içerde oturuyor bizim İsmail abi var da, şimdi ben diyor bırakacağım diyor dedimki bırakıp kaçtı derler bence yaptığı çocuğun cahilce birşey bu çocuğun biz o kadar da mafya tipi olduğundan değil dolduruşa geldi o Cengiz Cindemir’in dolduruşuna geldi, diyormuş ki ben seni diyormuş Olgundan korumak için biz buradayız diyormuş o Battal var ya”, Olgun: “O öyle diyor da şimdi ben o çocukla görüşeceğim”, Coşkun: “Bir görüş nedir, belki yanlış yaptıysa bir özür dilesinde, bizde İsmail abiyle beraber şey yapmaya çalışıyoruz, Allah’ın verdiği canı bu yolda alacaksa alsın beraber gidelim dedim bende, darp etmiş sadece silahı varmış, senin çocuğun mocuğun var dikkatli ol demiş Battal” (Coşkun telefonu Ömer'e veriyor), Ömer: “Emret”, Olgun: “Benim senden ricam hiç kimse demesin ki Ömer Ülkü bunlardan korktu da gitti de falan filan kimse kimseye şey yapamaz bende herşeyimle senin yanındayım, o arkadaşlarla da görüşeceğim bu akşam veya yarın onlarla da bir dertleri neymiş ona bakacağım, kimsenin kimseden korkacak hali yok Ömer abi, yani böyle birşey yaşadın bizde kendimiz yaşadık sayıyoruz nedenine de bakacağız”, Ömer: “Ne diyorlar biliyor musun, biz Olgun’a karşı seni koruruz, Olgun benim kardeşim dedim, ondan sonra da dedi ki yok Olgun seni tehdit etmiş ya Olgun bey bana sadece şunu söyledi dedim senin servetin kadar ben maaş dağıttım”, (tape:665)
 
25.12.2010 günü saat:20.47’de Olgun Peker'e Nizamettin Kılıç'ın gönderdiği mesajda;
"Sultantanahmette amisos otel var 1 saat sonra orda olacam orda görüşelim" yazdığı, (tape:666)
 
25.12.2010 günü saat:20.52’de Olgun Peker'in Nizamettin Kılıç'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Seninle mi görüşüyor benimle mi görüşmek istiyor”, Nizamettin: “Seninle senle abi”, Olgun: “Tamam geçiyorum ben oraya”, (tape:667)
(Alparslan Yılmaz ile görüşme konusunu görüştükleri anlaşılmaktadır.)
 
25.12.2010 günü saat:21.06’da Olgun Peker'i K.'in aradığı görüşme;
Olgun: “Konuştum işte biraz değişti gibi, öbürleri ile de gidip konuş, onların da derdi neymiş onu bir öğreneceğim" Kerim: “Bir bak ta şey yap”, (tape:668)
 
25.12.2010 günü saat:21.09’da Olgun Peker'in Ali Dinçer Çolak'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Aksaray üzerinden şeye doğru geçeceğim Sultanahmet’e doğru da yol üstünde 1 dakika seninle bir görüşsek iyi olur, gel o Vatan’da dörtyolun oraya gel ordan paslaşalım”, Ali Dinçer: “Tamam babacım orda görüşürüz”, (tape:669)
25.12.2010 günü saat:21.15’de Hakan Karaahmet’i Candemir Sarı'nın aradığı görüşme;
Candemir: “Şeyden bilgi alabildin mi Başkandan”, Hakan: “Yok”, Candemir: “Doğruymuş... Alparslan dövmüş,Kürşat’ın oğlu, Hoca meselesinden tartışmışlar, Alparslan Bahri Kaya’cıymış., Saffet araştırmış söyledi bana”, Hakan: “O nerden bilecek bunu, Osman onu şey yapardır ya”, Candemir: “Pazartesi günü istifa edecekmiş, Ömer Ülkü”, Hakan: “Osman’ın dedikodularıdır bunlar boş ver ya, böyle sordurarak da olayı yaymayın yani adamların ekmeğine de yağ sürmeyelim”, (tape:549)
 
25.12.2010 günü saat:21.22’de Olgun Peker'in Coşkun Çalık'ı aradığı görüşme;
Coşkun: “Abi bırakma yani biz ölüme de seninle varız filan, bana yapsa ben ölümüne giderim yani, buna istifa ettirip kendi mi gelmek istiyor ne yapıyor bende anlamadım”, Olgun: “Gelsin kendi gelmek istiyor ama böyle olmazki bu işler, şimdi acaip tepki alır babası da tepki alır kendine de hani”, (tape:670)
 
25.12.2010 günü saat:21.22’de Hakan Karaahmet’in Serdar Berkin'i aradığı görüşme;
Hakan: “Şey bir şey duydum ya bir mevzu sen duydun mu öyle bir şey”, Serdar: “Duydum, Ömerin kendisinden, he onun oğlu”, Hakan: “Tanımıyorum da duydum he oğlu neyse”, Serdar: “Gelmişler, öyle biraz bunu tartaklamışlar işte”, Hakan: “Nasıl niye öyle olmuş”, Serdar: “Bilmiyoruz ki acaba diyoruz Levent hocayı istedikleri için mi, kimseye söylemeyeceksin ama, ben çıktım onu dövdüler ya, ben oradaydım görüştüm, ondan sonra bunlar geldi, gözlüğümü almaya gelmiştim, seni tanıştırayım dedi bunlar dedi yönetici dedi, nasılsa dedi beraber çalışacaksınız dedi, adam dedi ki dedi yalnız konuşabilirmiyiz dedi, ben çıkıyorum zaten dedim çıktım, bir saat sonra aradı beni ya sen dedi çıkmasaydın iyi olurdu ne oldu dedim beni tartakladılar, nasıl dedim ya, sonra hocaya haber verdim, hoca şeye haber verdi Olgun’a, şimdi bekliyoruz işte bakalım”, (tape:551)
 
25.12.2010 günü saat:21.28’de Hakan Karaahmet’in X şahsın aradığı görüşme;
Hakan: “Varmış herhalde öyle bir şey”, X:"He, Alparslan mı dövmüş”, Hakan: “Herhalde onlar yani öyle birşey, büyük terbiyesiz”, X: "Olgun başkana haber verelim mi”, Hakan: “Var haberi, he arada konuş ne oldu diye sen bi”, (tape:552)
 
25.12.2010 günü saat:21.31’de Hakan Karaahmet’i Candemir Sarı'nın aradığı görüşme;
Candemir: “Şimdi konuştum Reisle de, olay dövme olayı değil tehdit etmişler, Ömer’in anlatmasına göre de Olgun başkana sizinle görüştük diye böyle oldu falan, Olgun başkan da diyorki bize diyor yazması öyle olabilir diyor, başka bir sebepte olabilir diyor, araştıracağız diyor inceleyeceğiz diyor”, Hakan: “Bunlar Yusuf’u götürmek istedi ya, Yusuf gelecek o çocukta hani ona aracı oldu ya”, Candemir: “Mantıklı birde hani Olgun Peker destek veriyor falan dedi bizde çıktı haberi ya, onun üzerine öbürleri pimpiriklendi", Hakan: “Hemde Osman da bunları gazladı bir şeyler oldu tamam anlaşıldı”, Candemir: “Aynen öyle”, (tape:553)
 
25.12.2010 günü saat:21.44’de Olgun Peker'i Nizamettin Kılıç'ın aradığı görüşme;
Nizamettin: “Abi ne yaptın geçiyormusun”, Olgun: “Geçiyorum nerde orayı bana bir şeyini”, Nizamettin: “Gülhane parkı otobüs durağının orda abi, bende gelirim yavaş yavaş”, Olgun: “O mektubu getir bana”, (tape:671)
 
25.12.2010 günü saat:21.54’te Muhittin Aşık’ın Nizamettin Kılıç’ı aradığı görüşme;
Muhittin: “Bu adam aldı bizi götürüyor başka yere bir arabayla bende takip ediyorum onları, Eminönü’nden geçiyoruz şuan Taksime mi gideceğiz ne yapacağız artık bilmiyorum”, Nizamettin: “Şey neydi Olgun abi”, Muhittin: “Adamla beraber sen takip et dedi”, Nizamettin: “Tamam takip et al sen problem yok zaten ki ya”, (tape:104)
 
25.12.2010 günü saat:21.55’de Olgun Peker'in Tuncay İhtiyaroğlu'nu aradığı görüşme;
Olgun: “Aksaray’dasın bende işte oraya yakın bir yerdeyim birileriyle görüşeceğim bir işim var, ne yaptın aradın mı bugün”, Tuncay: “Aramadım kimseyi bende yok onların numaraları da onlar arıycak beni”, Olgun: “Ben bir konu var onu konuşacağım ordan Sultanahmet’te”, (tape:672)
 
25.12.2010 günü saat:21.58’de Muhittin Aşık’ın Nizamettin Kılıç’ı aradığı görüşme;
Muhittin: “Olgun amcan gelmeyeceksin içeriye dedi tamam dedim, Sirkeci gara doğru solda şey var Lagocay Ottoman Oteli var”, Nizamettin: “Tamam”, Muhittin: “Oraya girdiler ben bekliyorum”, (tape:105)
 
25.12.2010 günü saat:21.56’da Murat Yakarışık’ın Uğur’u aradığı görüşme;
Uğur: “Ömer Ülkü’yü dövmüşler bu haber doğru mu Kürşat Yılmaz’ın adamları dövmüş”, Murat: “Onun oğlu yönetimde ya oğlum 2. başkanı, tabi Abdullah Yılmaz biliyormusun”, Uğur: “Öyle bir haber geldi bize İstanbul dan, Kürşat Yılmaz’ın adamın döv adamları dövmüşler şeyi İstanbul’da diye, Osman Çırak yaptırmış filan muhabbeti olabilir diye”, Murat: “Osman Çırak kim ya siz deli misiniz ya, şamarı vurdu mu karşıya geçer Osman Çırak”, Uğur: “Oğlum şeye yakın ya bu adam, Kürşat Yılmaz’a”, Murat: “onun Asbaşkanı 2. başkanı ya şu anda Ömer’in, yalandır baba yalandır Ömer Giresun’da”, (tape:107)
 
25.12.2010 günü saat:22.14’de Adil Şahin’in X şahsı aradığı görüşme (tape:163);
Adil: “Bu oğlan 2-3 tane çakmış mı buna”, X: “Başkası yani şey Alparslan falan değil”, Adil: “Alparslan’ın adamı çakmıştır o zaman başka kim çakacak, çaktıysa o çakanın elini sıkacağım”, X. “Vurma yok da kitlemiş vurma yok yalnız”, Adil: “Alparslan buna bağırmaya başladı demek ki, bu zaten istifa eder dayı ya, bu varsın istifa etsin sen kulübün başına geç aslanlar gibi götür ya...devamlı Giresunlu basınına hakaret ediyor, bizim böyle adamlara ihtiyacımız yok, geçen sene Ankara’ya giderken Olgunla birlikte bu Giresun’a gelmiş, herhalde bunun lafını Olgun yiyor”, X: “Olgun tesir altında bırakmış evet öyle duydum, bunlar zannediyorum şey var menajerlar aracılığıyla soyma hesapları sıkıntısı benim...Giresun’un başkanı o şimdi o bakımdan üzüntü verici yani şahsi ile ilgili bir şey olsa mesele yok”,... Adil: “Şimdi bu öbür tarafın kucağına düştü herhalde Alparslan’da bunu yemedi , sen benden habersiz kimin kucağına düşüyorsun bundan korkuyorsun da benden korkmuyormusun demiştir”,
 
25.12.2010 günü saat:22.33’de Olgun Peker'in Ali Dinçer Çolak'ı aradığı görüşme;
Ali Dinçer: “Görüştün galiba”, Olgun: “Görüştüm senin söylediğin kadar iyi bir çocukmuş doğru, ileri geri falan filan, böyle olmaz herkes kendi yolunu değiştirsin”, Ali Dinçer: “Eyvah kötü bir şey dedi mi ki bu böyle adam var mıydı yanında hiç”, Olgun: “He vardı vardı öyle kafasına göre neyse”, Ali Dinçer: “Şekil yaptı”, Olgun: “Yapmaya kalktı, yapalım gerekeni, çıktım ya ...uğraşmaktan yoruldum”, Ali Dinçer: “Yapabileceğimiz bir şey var mı baba”, Olgun: “Bir problem yok sadece uyuz oldum o kadar”, (tape:673)
 
25.12.2010 günü saat:22.59’da Olgun Peker'in Nizamettin Kılıç'ı aradığı görüşme;
Olgun: “O aradı mı seni sonra”, Nizamettin: “Yok”, Olgun: “Oralarda ol ya konuşuruz öyle bende ordan geçerim”, (tape:674)
 
26.12.2010 günü saat:00.04’de Olgun Peker'i Ali Dinçer Çolak'ın aradığı görüşme;
Olgun: “Geçerken bir daha göreyim mi seni, ayaküstü bi göreyim seni yeter ya", Ali Dinçer: “Bu orda da olur ya”, Olgun: “Hadi geçiyorum oraya”, (tape:675)
 
26.12.2010 günü saat:00.12’de Olgun Peker'i Ali Dinçer Çolak'ın aradığı görüşme;
Olgun: “Geldim baba geliyorum”, Ali Dinçer: “O şeyden yuvarlak var ya baba, hemen onun solundan Fatih’e doğru çıkıyorsun ya, tam o köşede o çıkan yolun ağzında olacağım ben”, (tape:677)
 
26.12.2010 günü saat:00.17’de Olgun Peker'in Ali Dinçer Çolak'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Yukarı mı çıkıyoruz şeyden", Ali Dinçer: “Hemen köşedeyim zaten ben”, Olgun: “Tamam gördüm seni gördüm ben de geliyorum bir dakika”, (tape:678)
 
26.12.2010 günü saat:00.33’de Olgun Peker'i Tuncay İhtiyaroğlu'nun aradığı görüşme(tape:679);
Olgun: “Geliyorum çayını içmeye”, Tuncay: “Saraçhane geçidinden geçiyorsun Aksaray’a doğru geliyorsun, o üst geçiti de geçer geçmez sağdan içeri giriyorsun hemen solda ikinci kafe, Serkan dışarda şimdi”,
 
26.12.2010 günü saat:01.02’de Olgun Peker'in A.'ı aradığı görüşme (tape:680);
Olgun: “Apo senin bu otelin de şey pastahenenin olduğu otelin ismi neydi”, A: “Legaso Ottoman abi”, Olgun: “Orda mısın hala sen, kimin orası”, A: “Diyarbakırlı Akdallı ailesi abi, bunlar samimi arkadaşlarım”, Olgun: “Anladım bir sorayım dedim ya bugün oranın ismi geçti de”, A: “Bir sıkıntı yok ya biz bayağı iyiyiz abi onlarla”,
26.12.2010 günü saat:12.39’da Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun: “Abi ben sana bir şey diyeyim mi 2 tane p. kızıp etme onlar p. onlardan hiç bir .. onlar kendini böyle birşey böyle bir şeye sokmuşlar, senin her türlü yanındayım, kimse senin yanına yaklaşamaz ..olan varsa yaklaşsın bu saatten sonra”, Ömer: “Teşekkür ediyorum canım”, (tape:681)
 
26.12.2010 günü saat:14.05’de Hakan Karaahmet’i A.K.'nın aradığı görüşme;
A: "Bazı gelişmeler olmuştu İstanbul’da, basına intikal etmese çok iyi olur çok kritik bir devredeyiz, istifa falan olursa daha toparlanamayız yani”, Hakan: “Ne oldu peki durum”, A: "Durum Alpaslan da geldi buraya işte yarın toplantı yapacağız herhalde uyuşturacağız yani şey yapacağız”, Hakan: “Ömer nerede”, A: "Yarın geliyor”, Hakan: “Olayın hiç duyulmaması gerekiyor herkes duymuş”, A: "Bende onun için diyorum hiç duyulmasın da daha sonra şey yaparız”, (tape:554)
 
26.12.2010 günü saat:18.22’ de H.A.’i Olgun Peker’in aradığı görüşme;
H: “Ömer beye birileri saldırmış mı öyle bir şey duydum”, Olgun: “He, öyle bir ...k yapmış ..ler, Giresun spor başkanına, o şeyler yaptırmış galiba o Kürşat’ın oğlu var ya bi tane, he yine bu Osman teşkilatı,...en son .. onların hepsinin”, H: “ Tamam başkanım o yönetime girmemiş miydi”, Olgun: “ E girdi, kaç yaşında adam, çocuğunun önünde vurmuş ..ya”, (tape:168)
 
26.12.2010 günü saat:18.38’ de Hasan Alim’in Ömer Ülkü’yü aradığı görüşme;
Hasan: “Başkanım şimdi Olgun beyle de görüştüm de, ufak bi münazara olmuş, biz senin her koşulda Marmaralı Çotanaklar olarak ben bu grubun abisi olarak ve biz onunla ilgili gerekli bi açıklama yaparız gereken neyse onu da yaparız, bugün Giresunsporun başkanının üstünde yani kötü Osman bile olsa kimse Giresunsporun başkanın üstünde değildir, o çapulcu sana çocuğunun yanında bırak haka, kimse hiç bir çapulcu sana çocuğunun ailenin yanında veya başka bi yerde hakaret edemez”, Ömer’in olayı polisin araştırdığını söylediği, Hasan: “Bizde araştıracağız ve gereken açıklamayı zaten yapacağız, biz onun gereğini bizde yapacağız, bunu Olgun beyde bilir sen moralini bozma biz gereğini yaparız”, (tape:169)
 
28.12.2010 günü saat:14.36’da Hasan Alim’i Osman Çırak’ın aradığı görüşme (tape:173);
Osman’ın İstanbul’da olduğunu söylediği, Hasan: “Gel bi de biz sana yemek ikram edelim, ufaktan bi olay olmuş duydunmu sende”, Osman’ın duyduğunu söylediği, Hasan: “Ömer’e şık olmamış ya bi Giresun başkanına”, Osman: “Abi bu Giresun’a bunların olacağını ben söylemedim mi abi, çetelere teslim olmuş Giresun derken, bu spor kamuoyunda Giresunsporun imajını beş paralık etti, sen bu kadar prim verirsin abi çetelere böyle olacak”,
 
29.12.2010 günü saat:14.05’de Ömer Ülkü’nün Osman Karahan’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Tüzük kurultayına seçimde koyun dedi bu adamları dedi eleyin dedi daha istifa dilekçelerini vermediler”, Osman: “Vermeyecekler demek o işin içinde şey de var…onlar hep bir grupmuş yani o Ali Kara o üçü o Battal yani”, Ömer: “Vali onları zaten takibe almıştı biliyor musun beni aday gösteriyorlar yine de, bi bu bi çete gitti bi çete geldi diyor ondan biz rahatsızız diyor,...Vali bize çok güzel öğütler verdi şeyi işgal edin dedi sen söyle limanı anladın mı, yani güzel şeyler olacak da az bu içimizdeki pislikleri bi temizleyelim”,...Osman: “Şey ne diyor Olgun bey”, Ömer: “Olgun bey Almanya’da”, Osman: “Ha aradı mıydı o da”, Ömer: “O aramıyor beni şimdi benim telefonumdan aramıyor, onun şeyini de basmışlar iş yerini”, Osman: “Bunu yaptırmış gibi şey diyor da yani o yapmaz benim bildiğim değil mi”, Ömer: “Bana yapmaz öyle”, Osman: “Yok bize yapmaz yani öyle biliyorum yani o mektup işini filan biliyor mu acaba, mektubu buraya verdiğini bunu ya”, (tape:182)
 
29.12.2010 günü saat:18.29’da Olgun Peker'i Ehat Akyol’un (Şahsın Kürşat Yılmaz Grubuna üye olmaktan kaydı vardır, görüşme tarihinde de cezaevindedir.) aradığı görüşme;
Ehat: “Bende Kastamonu’dayım, Abin abin söylemiştir belki”, Olgun: “Cezaevinde misin bitti mi”, Ehat: “Yok yok devam, Hastanedeyim ben ya, biraz rahatsızlıklarım vardı da, şey yapıyoruz abinle sürekli, Kirve haber gönderdi bana da, bir iki mevzu herhalde olmuş memlekette, Kastamonu’ya gelebilirmisin bugün veya yarın" Olgun: “Ben yurt dışındayım, şimdi bu konuda konuşulacak birşey Ehat abi sen bizim benim abimsin, sen çünkü ona herhalde bu haberi yollayanlar gerekeni konuşmuşturlar ne olduğunu ne bittiğini”, Ehat: “Mevzuların hepsini haberim var Alparslan’ı da çağırttırdım ben dün Alparslan da geldi bana (Kürşat Yılmaz’ı kastederek) kirve haber gönderiyor Tekirdağ’dan”, Olgun: “Diğer abiyle de öyleydi yani o da aynı şekilde bizim abimizdi benim abimdi yani, ama gördüm ki öyle değilmiş”, Ehat: “Ama ikinizin de cahillikleri var ben mevzuları da dinledim, bizim için önemli olan senin sorumlu olduğun (Sedat Peker’i kastederek) abin, benim de kirvem, diğer konular hep ikinci plan gelir, yarın zaten abinle de ben avukat gönderiyorum zaten oraya o da avukat avukat göndersin bana detaylı bir anlat şey olsun diye, olayı daha yeni öğrendik biz tamam mı bana kirve haberi gönderdikten sonra öğrendim ben", Olgun: “Ehat abi şimdi telefonda çok konuş”, Ehat: “Aynı aynen işte aynen”, Olgun: “Ararım seni ben sen bu numara”, (tape:688)
 
30.12.2010 günü saat:21.12’de Ömer Ülkü’nün Osman Karahan’ı aradığı görüşme;
Osman: “Emniyette kaldın diye çok merak ettim”, Ömer: “Yeni çıktım emniyetten, valla baya emniyet işin üzerine düşüyor şuanda, sen yine bulmadı kabul et ben sana birşey söyleyeyim nokta şeye gidiyor hani o şüphelendiğimiz yer var ya, bu gelsin kulübü biraz borçlarını aşağıya düşürsün sonra biz bunun elinden kulübü alırız demişler bu ikisi, bizi şimdi bir daha dövmeye kalksalar biz ne yapacağız çekip gideceğiz öyle değil mi sonuç da, Coşkun Çalık’la bizim Olgun Peker Coşkun Olgun’a demiş sen demiş bu kulüp iyi durumdayken niye bıraktın gittin demiş, Hakan biz Osman’ı bir gün yıkarız demiş Ömer abiyi başkan yaparım onun elinden oda demiş alırız diye yav bu iş tam mafya işi olmuş ya görüyormusun”, Ömer: Alparslan isimli şahsın külüpte kendisine oda yaptırmak istediğini söyleyip, ardından: “Olgun’u da sıkıştırmışlar haberin var değil mi”, Osman: “Onlar mı sıkıştırmış”, Ömer: “Olgun’un ofisini basmışlar ellerini ayağını çekeceksin kulüpten demişler, bi mafya gitti bi mafya geliyormuş, dün korumayla gezdirdiler, beni 4 tane koruma vermiş bana valilik”, Osman: “Yakalanacaklar öyle mi yani şeyi var mı hiç resim mesim”, Ömer: “Yani ben sana var diyeyim de sen bilmemişten gel yine”, Osman: “İstifa da etmediler bunlar”, Ömer: “Herkes istifa etti o gün onlar etmediler, onlar kendine göre akıllı biz aptalız değil mi”, (tape:187)
 
30.12.2010 günü saat:21.23’de Ömer Ülkü’nün H.’yi aradığı görüşme;
H: “13’ünde şey var kurul toplanıyor seçim oluyor bi şey o ne ne onlar”, Ömer: “İşin kısacası kulübü mafyanın elinden kurtarmaya çalışıyorum Vali yanımda Emniyet müdürü yanımda Belediye başkanı yanımda milletvekilleri yanımda gerekeni yapıyorum onlara, sopayı yedik ama sopayı yiyorlar”, (tape:188)
 
31.12.2010 günü saat:12.45’te Ali Dinçer Çolak’ın Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Olgun: “ben de çıkıp geleyim oraya doğru bir yemek ısmarlarsın baba”, Ali: “Baş tacı baba gel”, (tape:350)
 
31.12.2010 günü saat:12.57’de Ali Dinçer Çolak’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Ali: “Şu anda E-5 teyim Topkapı’dayız yani”, Olgun: “Vatandan gir baba, en son ışıklara gelmeden ara hemen orada bir yer var”, (tape:351)
 
31.12.2010 günü saat:13.15’de Olgun Peker'in Metin Süs'ü (Şahsın Sedat Peker Grubuna üye olmaktan kaydı vardır) aradığı görüşme;
Olgun: “Bir atlayıp Etiler’e doğru gelsene bi seni göreyim ya”, Metin: “Olur gelirim baba nerdesin sen, çıkayım mı şimdi, Ofise doğru mu geleyim”, Olgun: “He he”, (tape:693)
 
31.12.2010 günü saat:13.47’de Olgun Peker'in Barış Salman’ı (Şahsın Sedat Peker Grubuna üye olmaktan kaydı vardır) aradığı görüşme;
Olgun: “Bi Etiler’e doğru gelsene bi çay içelim beraber”, Barış: “Tamam abi tamam”, (tape:694)
 
31.12.2010 günü saat:20.02’de Alparslan Yılmaz’ı X şahsın aradığı görüşme;
Alparslan: “Geçen cumartesi Olgun’u tokatladım şeyde İstanbul’da, bi otelde, tokatladım bıraktım”, X: “Niye yani konuşurken mi yaptın”, Alparslan: “Boşver uzun hikaye ya, 15 gün filan sonra gelirim Ankara’da biraz işlerim var, yeni yasaya göre, cezaevinden”, X.“10 sene diyor lan yeni yasada”, Alparslan: “O PKK gibi şey örgütlere bizimkilere işte çek senet bilmem ne falan filan o tarz işlere de şey yapıyorlar”, (tape:131)
 
31.12.2010 günü saat:22.54’de Alparslan Yılmaz’ın X şahsı aradığı görüşme;
X: “Alparslan hayra mı geziyorsun yoksa bi sıkıntı mı var”, Alparslan: “Ufak tefek sıkıntılarım var abi, İstanbul’dan çıkarken ufak tefek bir şeyler yaptım da Anıl abi belki söylemiştir sana”, X: “Bir haftadır falan görüşemiyoruz”, Alparslan: “Cumartesi gecesi ne yaptığımı sorarsan o söyler sana, onlarla ilgili şey yapıyorum , halletmek için uğraşıyorum abi”, (tape:132)
 
31.12.2010 günü saat:23.19’da Candemir Sarı’yı M.’nın aradığı görüşme;
M: “Bizim bi Kürşat’ı biz sırtımızda kaldıramadık Kürşat Yılmaz’ı Giresunlular sırtında kaldırabildi mi, ama Sedat Peker’in hiç kimse aleyhine Trabzon’da konuşamazsın ne A partisi ne B partisi ne sıradan insan konuşamaz”, Candemir: “senin Kürşat’ın oğlu da Ömer Ülkü’yü dövdürdü-dövdü”, M: “Ben bugün duydum ne Ömer Ülkü’nün seçildiğini duydum ne Ömer Ülkü’nün dayak yediğini”, (tape:092)
 
04.01.2011 günü saat:16.03’de Alparslan Yılmaz’ı Battal Gazi Özdemir’in aradığı görüşme;
Battal: “Ömer abiyle bi görüşsen, ne yapıyorsun falan diye tabiki mutlaka görüşeceğiz Ömer abinin her zaman arkasındayız, şuanda takım Antalya’da hiç bir yönetici de şuanda yokmuş orda, ben ne yapacağım abi diye yani kesin onun ağzından duyman daha iyi olur”, Alparslan: “Belli onların ne yapacağı ya, yarın ararım abi yarın sorarım”, Battal: “Bu akşamdan ara”, Alparslan: “Akşam bi..hat (Ehat Akyol) abinin yanına gideceğim hastaneye de”, Battal: “Hastane’demi o”, Alparslan: “O Ankara’da hastane de”, Battal: “Onlar için geçerli mi o, şey için geçerli mi o 102. madde”, Alparslan: “Hepsi için geçerli işte onları bekleniyor”, Battal: “Biz zaten Giresunspor için varız her zaman, şuanda sensin şey gözüken yani resmi olarak sensin,…arkalarından çomak sokuyor abi onlar”, (tape:134)
 
04.01.2011 günü saat:18.01’de Alparslan Yılmaz’ı X Şahsın aradığı görüşme;
Alparslan: “Giresunspor da yöneticiyim onunla uğraşıyorum, Futbol şube sorumlusuyum, Tugayla beraber mutlu mesut takılıyorsunuz Tugay, Sürayya mürayya”, X: “Yunus’la bi sıkıntınız”, Alparslan: “Yok, geçen Olgun yaptı aynı tavrı işte bana, onu tokatladım, ama Yunus’a öyle şey yapmam yani”, (tape:135)
 
05.01.2011 günü saat:18.02’de Alparslan Yılmaz’ın Battal Gazi Özdemir’i aradığı görüşme (tape:136);
Alparslan: “Yargıtay’daydık işte bütün gün, kararı uygulamak için direniyor şey, 6. mahkeme”, Battal: “Dilekçe verildi mi”, Alparslan: “Bugün yarın çıkar abi, hafta sonu İstanbul’dayız”, Battal: “Yani kesin mi, aman bana haber ver ha, ben öbürleriyle görüşmüyorum“, Alparslan: “Ben zaten Ankara’dayım onu bekliyorum, Yargıtayday...”, Battal: “Ömer abiyle görüştün mü, önemli olan abinin işi”, Alparslan: “Tamam problem yok”,
 
06.01.2011 günü saat:17.28’de Battal Gazi Özdemir’i Alparslan Yılmaz’ın aradığı görüşme;
Battal: “Şey diyeceğim ben sana ya, Fahri Kaya ile görüştüm işte bir yanıma gelin falan filan diyor bir adam, der tabi diyebilir iyi bir insan”, Alparslan: “O mu aradı seni, sen mi aradın”, Battal: “O aradı beni Allah var ya çok sağolsun Allah razı olsun”, Alparslan: “ He niye sıkıştırıyorlar mıymış orada”, Battal: “Tabiki sıkıştırıyorlarmış ...şey diyeceğim ben eğer müsait olursak biz işte hafta içinden sonra gideriz, ilk önce bu babanın olayı ilk önce, ondan sonra geçeriz o problem değil ama sen görüştün mü Ömer abi ile, sevgili başkanımızla”, Alparslan: “Yarın ararım abi yarın ararım, buradan cumartesi sabah İstanbul’a geçeceğim”, Battal: “Tamam geçtikten sonra ararsın beni, şeyle o arkadaşla hiç bir görüşme yapma, biz söylemişiz zaten şöyle yaptık biz şöyle dedik, biz şöyle dedik bir üç ay, dört ay beni hiç aramayacaksın dedim hı hı evet evet evet tamam dedi o da uydu”, Alparslan: “Hı hı”, Battal: “Bu şekilde bu şekilde bu şekilde dedik sen aramazsın sen”, Alparslan: “Tamam oldu ben de o zaman görüşmüyorum”, Battal: “Yok kesinlikle tamamen deşifre”, (tape:101)
 
13.01.2011 günü saat :16.21’ de Mesut Erdoğan’ın Ü.’yü aradığı görüşme;
Ümit: “Şey diyeceğim ben sana ya, senin bu klüple şimdi görüşmen lazım şuanki başkanla”, Mesut. “Çok iyi abi çok iyi, zaten şuanki başkan Olgun Peker’in adamı ya”, Ü:“Dediler burada dövdüler adamı da Olgun Peker dövdürttü diyorlar ya“, Mesut: “ Yok yok Olgun Peker dövdürmedi ya Kürşat Yılmaz’ın oğlu dövdürdü, telefonda dinleniyorda neyse Alparslanın adamıydı abi Olgun”, (tape:345)
 
16.01.2011 günü saat:09.53’de Alparslan Yılmaz’ı D’un aradığı görüşmede;
D: “Giresunspor başkanını dövmüşsünüz öyle mi?”, Alparslan: “Ne alakası var be abi”, Dursun: “Şimdi Gebze’den çocuklar söylüyor da”, Alparslan: “Olgun’u dövdüm ben ya, eski başkanı dövdüm”, Dursun: “o Peker’i”, Alparslan: “İstanbul’da gördüm öyle, film yapmaya çalıştı”, Dursun: “babandan bi haber var mı”, Alparslan: “Bekliyoruz mahkemeyi, bekliyoruz işte 102.maddenin onaylanmasını bekliyoruz”, dendiği belirlenmiştir (tape:138)
 
=== 5- TEKNİK DİREKTÖR BAHRİ KAYA’NIN TAKIMDAN AYRILMASI İÇİN TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor klübünde 14.01.2011 günü yapılan kongrede, örgüt lideri Olgun Peker’in de desteğini alan Ömer Ülkü’nün başkanlığı kazandığı, Olgun Peker’in klüpte teknik direktörlük görevini yürüten Bahri Kaya’nın yerine Boluspor’da görev yapan Levent Eriş’i getirmek istediği ve bu doğrultuda Giresunspor Basın Sözcüsü Fatih Sandal’ı arayarak “Bu hocayı gönderin gitsin kardeşim” diye talimat verdiği, Bahri Kaya’nın tazminat bedelinin 500.000 TL. olması nedeniyle istifa etmesi için kendisine baskı yapıldığı,
 
İletişim tespitlerine konu görüşme içerikleri tetkik edildiğinde;
31.01.2011 günü Ömer Ülkü’nün Coşkun Çalık’a “Hoca istifa etmiyor ne yapacağız” diye sorması üzerine Coşkun’un: “Taraftarları kışkırtacağız onu bir dövdüreceğiz, şu Hüseyin’le konuş güzel bi dövdürsünler, orada güzel bir dayakla olmasa saldırtalım oraya o olay öyle bitsin, gerekirse ben onu İstanbul’dan organize ettiririm onları bizim hiç haberimiz yok alakamız yok taraftarlar o işi çözsün” diyerek Bahri Kaya’ya karşı taraftarı kışkırtarak darp ettirmeye çalıştıkları,
Aynı gün Olgun’un Ömer’i arayarak “Hocayı ne yaptın” diye sorması üzerine Ömer’in: “Ayrılmak istemiyor 500 bin lira para istiyor, ben sizden haber bekliyorum başkanım” diyerek Olgun’un vereceği talimat doğrultusunda hareket edeceğini söylediği, görüşme sonrası kendisine; “Hoca değişiyor mu” diye soran bir şahsa; Olgun’un: “Değiştirmeye çalışıyoruz” şeklinde cevap verdiği, Ömer’in; “Bu hocayı istifa ettiremiyoruz” diye dert yandığı Hakan Karaahmet’in; “Bu konuda Giresunlular üzerine düşeni yapar, burası ringonun ahırı değil hoca gider onda sıkıntı olmaz” diyerek Bahri Kaya’ya baskı yaparak istifaya zorlayacaklarını ima ettiği, bu süreçten yaklaşık 1 ay sonra 25.02.2011 günü Coşkun Çalık’ın Ömer Ülkü’ye “Birkaç seyirci organize edelim, ona güzel bir dayak attıralım” diyerek taraftarı kışkırtma konusunu yinelediği, Olgun Peker’in talimat ve yönlendirmesiyle, Ömer Ülkü, Coşkun Çalık, Hakan Karaahmet ve Fatih Sandal’ın taraftarı kışkırtmak suretiyle teknik direktör Bahri Kaya’ya saldırtarak istifa ettirmeye teşebbüs ettikleri ve bu amaçla şahsı tehdit ettikleri anlaşılmıştır. Ancak yukarıda ayrıntılı şekilde irdelenen Ömer Ülkü’nün Alparslan Yılmaz (Kürşat Yılmaz’ın oğlu) ve adamları tarafından darp edilmesi eylem sürecinden de anlaşılacağı üzere; yönetimde yer alan Alparslan Yılmaz’ın Bahri Kaya’yı açıktan desteklemesi ve bu amaçla klüp başkanını dövmekten/dövdürmekten çekinmemesi nedeniyle örgüt amacına ulaşamamıştır.
 
;MÜŞTEKİ İFADESİ
 
Bahri Kaya Giresun Kom Şube Müdürlüğünde 26.09.2011 günü alınan ifadesinde;1995 yılından itibaren çeşitli kulüplerde teknik direktör olarak görev yapmaya başladığını, Giresun spor Teknik Direktörü olarak 15 Ekim 2010 yılından beri çalıştığını, Giresunspor’da teknik direktörlük yaptığı dönem içerisinde teknik direktörlüğü bırakması için tehdit edilmediğini ve darba maruz kalmadığını, kendisinin istifa etmesi için talepte bulunulmadığını, kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
30.01.2011 günü saat:15.45’de Olgun Peker'in Fatih Sandal'ı aradığı görüşme;
Fatih: “2-0 mağlup oldu… Abi kötü oynadı”, Olgun: “Bu hocayı gönderin gitsin kardeşim”, Fatih: “bakalım ne olacak… Taraftar da bağırdı şimdi sıkıntı o hani... hoca kendisi istifa etmesi lazım yani ben hoca ile görüşeceğim ben birazdan görüşeceğim”, (tape:925)
 
31.01.2011 günü saat:08.52’de Ömer Ülkü’nün Coşkun Çalık’ı aradığı görüşme;
Ömer: “hoca istifa etmiyor ne yapacağız”, Coşkun: “Ya başkanım o zaman ne yapacağız biliyor musun taraftarları kışkırtacağız onu bi dövdüreceğiz”, Ömer: “Hiç kendimize yakışmayan işi mi yapacağız”, Coşkun: “Aydın Kömürcü var o terzi Hüseyin var ya… Ben Aydın’ı arayayım ben biz hiç bulaşmayalım diyeyim ki Aydın ya şu hüseyin le konuş güzel bi dövdürsünler dövsün ona yüz bin lira da versek bizim için zarar”, Ömer: “Yüz bin lira değil 500 milyar vereceğiz”, Coşkun: “İstersen ben onu arayayım mı diyeyim ki ya babacan yani bizim önümüzü aç diyeyim mi”, Ömer: “Yok şimdilik deme dur bakalım bu gün ne yapacak”, Coşkun: “Nahitler onu Trabzon’a bıraktılar da o istifa etmeye niyeti yok orada adamları dövecekmiş nerdeyse biliyor musun…Bide sen kendin bu işe inisiyatifi alman lazım başkanım ele… Bunlar burada al yani şeyden haber gelmedi değil mi o İstanbul’dan”, Ömer: “Daha sabah yeni belki bu gün biter”, Coşkun: “Bu hocadan hiç bir şey olmaz salı günü antrenmana geleceğim dedi orada güzel bir dayakla olmasa saldırtalım oraya o olay öyle bitsin gitsin yani biz ona hiç para pul verecek pozisyon mu var”, Ömer: “Neyse ben şey yapıncaya kadar siz hiç sesinizi çıkarmayın”, Coşkun: “gerekirse ben onu istanbul’dan organize ettiririm onları bizim hiç haberimiz yok alakamız yok taraftarlar o işi çözsün”, (tape:240)
 
31.01.2011 günü saat:12.07’de Ömer Ülkü’nün Fatih Hocaoğlu’nu aradığı görüşme;
Fatih: “Efendim başkan”, Ömer: “Avukat Sami ye şeyi fakslasana bu bizim teknik direktörün sözleşmesini”, (tape:241)
 
31.01.2011 günü saat:12.07’de Ömer Ülkü’yü Sami Dinç’in aradığı görüşme;
Sami: “Şimdi Olgun başkan aradı da galiba bu Fuat hocayla ilgili bir sorun varmış”, Ömer: “Hocanın sözleşmesini şimdi sana klüpten fakslıyorlar”, Sami: “Bana hemen fakslatırsanız ben bi bakayım”, Ömer: “Öbür durum ne alemde”, Sami’nin “Öbür durumu konuşacağız şimdi Serdar beyle ben”, (tape:242)
 
31.01.2011 günü saat:12.04’de Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Olgun: “Hocayı ne yaptın”, Ömer: “Ayrılmak istemiyor 500 bin lira para istiyor…Vaziyet böyle ben sizden haber bekliyorum başkanım yani”, Olgun: “O hocayı göndermedikten sonra bir bok yapamazsın”, (tape:928)
 
31.01.2011 günü saat:12.07’de Olgun Peker'i Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Olgun: “Ömer abi ile konuş başkanla… Hocanın şeyini kağıdını bi al bakayım bu hoca 500 bin lira istiyormuş ayrılmak için… Bahri Kaya”, Sami'nin "Bir arayayım haberim yok”, (tape:929)
 
31.01.2011 günü saat:12.16’da Olgun Peker'i Menderes…?'in aradığı görüşme;
Olgun: “Giresunspor a söyleyeceğim Ercan hocayı… Bu ibne hoca istifa etmiyor”, Menderes: “Aklımda söyleyeceğim Ercan hocayı”, (tape:931)
 
31.01.2011 günü saat:12.34’de Olgun Peker'i Mehmet Uludoğan'ın aradığı görüşme;
Mehmet: “Hoca değişiyor mu Giresun da" dediği, Olgun: “değiştirmeye çalışıyoruz”, (tape:932)
 
31.01.2011 günü saat:13.45’de Ömer Ülkü’nün Hakan Karaahmet’i aradığı görüşme;
Ömer: “bu hocayı istifa ettiremiyoruz…500 bin lira bir tazminatı var”, Hakan: “o konuda,..,giresunlular üzerine düşeni yaparlar diye düşünüyorum… O kadar kolay değil sen orasını dert etme o çözülür”, Ömer: “Sonuçta hoca da gitmek istemiyor”, Hakan: “Bura ringonun ahırı değil hoca gider onda sıkıntı olmaz”, (tape:243)
 
03.02.2011 günü saat:15.36’da Ömer Ülkü’nün Sami Dinç’i aradığı görüşme;
Ömer: “Bizim bu teknik direktörle problemimiz devam ediyor biliyorsun”, Sami: “Biliyorum onunla ilgili sözleşmesindeki madde sebebiyle fesh edemediniz herhalde daha… Minumum hasarla bu adamdan kurtulmaya mı çalışıyoruz başkanım”, Ömer: “Kurtulmak istiyorum yani bununla olmayacak bu iş”, Sami: “Okey okey tamamdır… Ben döneceğim”, (tape:249)
 
04.02.2011 günü saat:11.50’de Ömer Ülkü’nün Coşkun Çalık’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Bu teknik direktörü göndermek için projeler yapıyoruz… Valiye söylettim işte dün… Dedim ki bu adamı şey yapın bir an önce görüşsünde atalım bunu dedim”, Coşkun: “Dinler mi valiyi”, Ömer: “Vali tutuyor onu burada ya”, Coşkun: “Mustafa abi de onu arkadaşımdan aldım dedi konuşuruz onunla beraber yüz yüze konuşuruz telefonda olmazda”, (tape:254)
 
04.02.2011 günü saat:14.41’de Ömer Ülkü’yü Mustafa Günaydın’ın aradığı görüşme;
Mustafa: “Vali bey diyor ki iki maç daha der bu diyor çok düzgün bir adam temiz bir adam diyor… Giresunda spor kamuoyu teknik direktörü sevmiyor dedik…Diyor iki maç buna şans verin diyor”, Ömer: “İki maçtan sonra ne yapacağız biz nasıl yapacağız”, Musatafa: “Ona göre şey yaparız değerlendirme yaparız”, (tape:255)
 
04.02.2011 günü saat:16.41’de Ömer Ülkü’yü Serdar Berkin’in aradığı görüşme;
Ömer: “Şu vali ile problemimiz var… Onu bugün yarın aşacağız ondan sonra işimize bakacağız… Vali tutuyor bu herifi tamam mı… Dünden beri vali ile cebelleşiyoruz çünkü validen de alacağımız varya… Şeyi imzalasın diyoruz kağıdı… Bu hafta şeyi alalım da şey yapacağım halledeceğim”, Serdar: “Peki oralarda hiç gazetelerde haber yaptırmamızı istiyor musunuz bu konuyla alakalı”, Ömer: “Pazartesi günü şey olacak sen söyle bütçe şeye geçecek… Valiliğe geçecek ondan sonra hallederiz o işi”, (tape:256)
 
04.02.2011 günü saat:19.34’de Ömer Ülkü’nün Hakan Karaahmet’i aradığı görüşme;
Ömer: “Bu vali den bir para alacağız ya…O paranın peşinden koşuyoruz vali beyle dünden beri uğraşıyoruz diyoruz ki bu bahri hocayı gönderelim oda diyor ki göndermeyin…Sırf şu parayı almak için yani…Şimdi bunu gönderirsek ne yapacak şimdi bu”, Hakan: “Parayı vermeyecek diyorsun ha”, Ömer: “Parayı yan çizecek”, Mustafa: “Fatih Kitapçı zamanında amatör sporlara aktardık oda yapıldı yapıldı yani bu daha önce yapıldı bunun zoru falan yok ki”, Ömer: “Mustafa Günaydın a sen Osman Öden ile görüş o parayı nasıl alacağımızı bir şey yap bana bilgi verin dedim”, (tape:258)
 
25.02.2011 günü saat:15.25’de Ömer Ülkü’nün Coşkun Çalık’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Sözleşmeyide imzalamamış… Siz beni göndereceksiniz demiş”, Coşkun: “Çek git o zaman lan şerefsiz istemediğini bildiğin yerde ne duruyorsun Biz bunu varya şu şeye göre bir kaç seyirci organize edelim abi bu iş olmayacak ona güzel bir dayak attıralım orada Ümit Özat bak gitti görüyorsun”, Ömer: “O adam onurlu adammış gitti”, dendiği belirlenmiştir (tape:269)
 
=== 6- MENAJER FARUK GÜLER’İN ALACAĞINI TALEP ETMESİ NEDENİYLE TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ (Kl:29, Dizi:233-242 arası) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Örgüt lideri Olgun Peker’in; Giresunspor transfer tahtasının açılabilmesi için, alacaklı olarak Futbol Federasyonuna başvuran sporcu ve menajerleri, alacaklarından vazgeçmeleri için faaliyetlerde bulunduğu, bu menajerlerden birinin de Giresunspor’da oynayan birçok futbolcunun menajerlik faaliyetlerini yürüten Faruk Güler olduğu, süreçte; Olgun Peker’in Özcan Üstüntaş’a “Faruk şerefsizini dün aradık, o çocuğa söyle şansını fazla zorlamasın” diyerek Faruk’u tehdit etmesi için talimatı verdiği, ardından Giresun Express Gazetesi Spor Yönetmeni Mesut Erdoğan’a Faruk Güler hakkında olumsuz haber yapması için talimat vererek şahsın futbol kamuoyundaki prestijini zedelemeye çalıştığı, Antalya’da bir otel lobisinde karşılaştıklarında “Dua et buradasın yoksa canını alırdım” diyerek bizzat tehdit ettiği, anlaşılmıştır.
;MÜŞTEKİ İFADESİ
 
Müşteki Faruk Güler 04.07.2011 günü Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“Olgun Peker ile 2009 yılında o tarihlerde kendisiyle birlikte çalışan futbolcu İsmail Güldüren’in Giresunspor Kulübüne transferi nedeniyle Özgür Üstüntaş vasıtasıyla tanıştığını, Olgun Peker’le ilk tanıştığı dönemde soyisminin Peker olması ve futbol camiasında Sedat Peker’in manevi oğlu olarak bilinmesinden dolayı tedirginlik yaşadığını, İsmail Güldüren’in dışında Giresunspor Kulübüne dört futbolcu daha transfer ettiğini, bu transferlerde yaklaşık 90.000 TL civarında transfer komisyonu karşılığında anlaştıklarını, bu paranın 60.000 TL'sini Brezilya’da bulunan şirkete göndereceğini, 30.000 TL'sinin ise kendisinin alacağını, anlaşma sonrası futbolcuların Giresun’a giderek oynamaya başladıklarını, ödeme günü geldiğinde kendisine ödeme yapılmadığını, uzun bir süre bekledikten sonra senetleri icraya verdiğini, bu icra döneminde Futbol Federasyonunun Giresunspor’un banka hesabına para yatırması üzerine kulübün hesabına bloke konduğunu, bunun üzerine Olgun Peker ile aralarında gerginlik yaşandığını, şahsın; kendisi üzerinde baskı oluşturmak ve sindirmek amacıyla mesaj gönderdiğini, bu tip baskıların olmaması ve kendisini korumak amacıyla savcıya şikayet edeceğini söylediğini, bunun üzerine mesajların kesildiğini, mesajdan sonra Olgun Peker tarafından Giresun’da bulunan yerel basında ve internet sitelerinde aleyhine haberler yaptırılarak üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını, daha fazla baskı yapmaması ve şahsın Peker soyismini kullanması nedeniyle korkup davacı olmadığını,
Mesut Erdoğan’ı ismen hatırladığını, bu şahsın Giresunspor isimli gazetede kendisi hakkında yanlış ve küçük düşürücü haberler yapan bir şahıs olduğunu, Özcan Üstüntaş’ı yaklaşık 15 yıldır tanıdığını, aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını, Murat Şahin’in Üsküdar Anadolu Spor Kulübünün Başkanı olduğunu ve şahısla futbolcu transferiyle ilgili görüşmelerinin olduğunu,
Giresunspor kulübünden hala alacağının bulunduğunu, bu alacağın Olgun Peker'in başkan olduğu dönemde şahısla yaptığı anlaşma neticesi oluştuğunu, bu alacağı ile ilgili olarak kulübü icraya verdiğini,
Osman Çırak döneminde Giresunspor’a 3 tane Brezilyalı futbolcu transfer ettiğini, daha sonra Osman Çırak'ın medyada çıkan haberlerle ve Giresun halkından duyduğu kadarıyla Olgun Peker’in desteklediği Ömer Ülkü tarafından zorlanarak başkanlığı bıraktığını, sonrasında Ömer Ülkü'nün kulübe başkan seçildiğini, Ömer Ülkü’nün başkan seçildiği dönemde kulübün futbolculara borcu olduğunu ve bu borçlar nedeniyle kulübün transfer tahtasının açılmama ihtimalinin olduğunu, kulübe getirdiği 3 Brezilyalı futbolcunun yabancı kontenjanının açılabilmesi için Ömer Ülkü tarafından gönderilmek istendiğini ve kendisinden bu futbolcuları götürmesini istediğini, kendisinin de şahsa, futbolcularla alakasının olmadığını ve bu oyuncuların gitmeleri için alacaklarını ödemelerinin gerektiğini söylediğini, ancak Ömer Ülkü'nün şahıslara alacaklarını ödemediğini, şahısları kadro dışı bıraktığını ve sabah çok erken saatlerde antrenman yaptırarak şahısları yıldırarak kaçmalarını sağlamaya çalıştığını, bu oyuncuların ligin bitmesiyle ülkelerine döndüklerini, bu futbolcuların gitmemesi ve alacağıyla ilgili kulübü icra vermesi nedeniyle Olgun Peker'in kendisine olan gergin tavrının hiç değişmediğini, bu dönem içerisinde Olgun Peker’le Antalya’da bir otel lobisinde karşılaştığını, bu esnada Murat Şahin'in ortamda bulunduğunu, Olgun Peker'in kendisine “Sen dua et buradasın, yoksa şimdi yarı canını alırdım” dediğini, şahıstan korktuğu için birşey demediğini, bu olaydan sonra şahsın ortağı Özcan Üstüntaş'ı arayarak şahsa sitem ettiğini,
Olgun Peker'in kendisine karşı tavırlarının sadece sözlü tehdit ve baskılarla kalmadığını, şahsın kendisine yakın gazeteciler vasıtasıyla hakkında yanlış haberler yaptırarak halka karşı küçük düşürmeye ve iş yapmasını engellemeye çalıştığını, Levent Eriş’in yaptığı bir röportajda hakkında karalayıcı beyanlarda bulunmasını sağladığını,
Olgun Peker; medya üzerinde etkili olduğundan hakkında yanlış haberler yaptırarak iş yapmasını engelleyebileceğini, kendisini Sedat Peker’in oğlu olarak tanıtması, etrafında ve çevresinde mafyavari birçok adamla gezmesi, adam öldürme gibi olaylara karıştığına dair söylentiler olması nedeniyle kendisinin ve ailesinin canına, malına zarar vereceğinden endişelendiği için Olgun Peker’den şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
22.12.2010 günü saat:17.13’te Özcan Üstüntaş’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Olgun: “Şu Faruk şerefsizini dün aradık bu şerefsiz de dün hemen şeyi aramış Giresun’u aramış bütün Giresun’da ne konuşulduysa bizim oradakiler, oyuncular gönderilecek falan filan bak o çocuğa söyle şansını çok zorlamasın bu oyuncuları göndereceğiz ..göndermeyeceğiz, İstanbul’dalar mı oyuncular”, Özcan: “Yok sabahleyin gitmişler abi, bugün konuştuk bana öyle hiçbir şey demedi kendi aradı hatta”, Olgun: “Peki bu çocukların biz nasıl işlerini halledeceğiz dediklerini nasıl yapacağız”, Özcan: “Faruk’ta vekaletleri var abi resmi menajer ya o”, Olgun: “Var mı vekaletleri Faruk’ta”, Özcan: “Faruk bütün herşeyini aldım ben dedi yani”, (tape:26)
 
06.01.2011 günü saat:13.37’de Olgun Peker'i Mesut Erdoğan'ın aradığı görüşme;
Mesut: “Şimdi bu Faruk Güler vardı ya seninde bir ara bastıydın ona, Osman Çırak bunların parasını ödememiş, Faruk Brezilyalı 3 oyuncuyu Giresunspor’a karşı komisyon alabilmek için koz olarak kullanıyor diye, şuanda elimde olan bu, artıları var mı bunun onları öğrenmek için aradım abi seni”, Olgun: “Artıları Faruk kulübü hacize vermişti bunlar Faruk ile iş yaptılar tekrar, hacize verdi paralarına el koydurdu kulübün, o Fabiano yüzünden”, Mesut: “Olgun Peker Faruk Güler’i aforoz etti, Osman Çırak tekrardan iş yaptı, başka nasıl vurabiliriz abi buna”, Olgun: “Ararım ben seni tamam”, (tape:739)
 
06.01.2011 günü saat:16.56’da Özcan Üstüntaş’ı Faruk Güler’in aradığı görüşme;
Faruk: “Olgun abi biraz önce üzdü beni ya, şimdi ben bu Sivassporun kampına gittim Murat Şahin çağırdı beni, Üsküdar Anadolu’nun başkanı Sivasın yöneticisi, bana döndü dedi ki sen dua et buradasın yoksa şimdi, yarı canını alırdım dedi bana arkasını döndü gitti, ulan sen benim cebimdeki paramı çalmışsın benim elimdeki futbolcumu almışsın paramı ödememişsin 1 sene olmuş daha bir lira almamışım, paramı alamadım başka şansım kalmadı sıkıştım köşeye verdim sıraya girmek için bu mu yani hatam”, Özcan: “Daha demin konuştum birşey demedi bana ya”, Faruk: “Orada bir sürü insanın içinde beni rezil ediyorsun”, Özcan: “Kalabalık olduğu zaman öyle şeyleri var abi havaları var”,...Faruk: “Ona yanlış yapmadım o benim paramı ödemedi”, (tape:38)
 
13.03.2011 günü saat:14.22’de Faruk Güler’in X şahsı aradığı görüşme;
X: “Şu senin oyuncular terk ettimi ya Giresun’u”, Faruk: “Benimkiler terk etti de onlar şimdi zorla tutuyorlar onlarda öyle idmana gidiyor geliyor oynamıyorlar yani”, X: “Bu takımda nasıl oynamazlar ya”, Faruk: “Diyorum işte paralarını vermediler onlarda protesto etti kampı terk etti ondan sonra kadro dışı bıraktılar”, (tape:142)
 
02.05.2011 günü saat:11.56’da Faruk Güler’in Ersin Hamarat’ı aradığı görüşme;
Faruk’un Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden arandığını ve ifade vermek için çağrıldığını, ifade vermeye gidip gitmeme konusunda tereddüt ettiğini belirttiği ve “…geçen bu Emrah’ı çağırmışlardı Emrah Eren’i, Olgun Aydın Peker tehdit ettimi sizi falan filan”, konunun ne olabileceği hakkında konuştukları, Faruk: “…Giresun’daki alacak verecek işleri ile ilgili olabilir, şimdi Olgun bana tehdit mesajları falan atmıştı, bunu bilenler vardı mesela onlardan birisi daha önce Emrah’ı da çağırdı işte sizi tehdit etti mi şu oldu mu bu oldu mu, peki Olgun’la ilgili bir şey varsa mesela doğruyu söyleyeyim mi saklayayım mı yani”, Ersin: “Sende o zaman başının ağrımasını istemiyorsan deki benim bu bu konuyla hiç bir bilgim yok beni tehdit etmiyorlar, ama belki hani Olgunla alakalı bir şey olabilir…”, (tape:1109) dendiği belirlenmiştir.
 
== OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜNÜN ŞİKE EYLEMLERİ ==
=== 1- 04.04.2011 GÜNÜ OYNANAN DİYARBAKIR-GİRESUNSPOR FUTBOL MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Bankasya 1. Lig takımlarından Giresunspor’un ligin 27 haftasında 25 puanla küme düşme hattında bulunduğu, Diyarbakırspor’un 10 puanla lig sonuncusu olduğu ve kümede kalabilme ihtimalinin düşük olduğu,
Olgun Peker liderliğindeki suç örgütü yöneticilerinden Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü’nün Bankasya 1.Lig 2010-2011 sezonunda takımının ligde kalabilmesi için örgüt üyeleriyle birlikte şike faaliyeti içerisinde bulunduğu, bu bağlamda; 04.04.2011 günü oynanan Diyarbakır-Giresun futbol müsabakası öncesi Ömer’in Levent Eriş’e Diyarbakır’da oynayan Giresunspor’un eski oyuncularından Kürşat Ergun Aydın’la görüşmesini istediği, Levent’in; “Sen rahat ol” şeklinde cevap verdiği,
Maça 1 hafta kala Ömer’in Serdar Berkin ile yoğun bir görüşme trafiğine girdiği, Serdar’a “Diyarbakır var şimdi, o çocukla görüştün mü sen, sıkıntı yaratmasın bize” demesi üzerine Serdar’ın: “Ben onunla devamlı görüşüyorum abi” diyerek sorun olmadığını söylediği, görüşmeden birkaç gün sonra Serdar’ı tekrar arayıp “Diyarbakır tamam değil mi?” diyerek Diyarbakırspor maçını çözüp çözmediğini sorduğu, Serdar’ın çözüldüğünü kastederek “evet abi”,şeklinde cevap verdiği, devamında Ömer’in Diyarbakırspor kalecisini kastederek “kaleciyle de görüştün mü?” diye sorması üzerine Serdar’ın akşam görüşeceğini söylediği, maça 1 gün kala tekrar arayarak; “Bi gelişme var mı bizim işlerden” diye sorduğu, Serdar’ın Giresunspor’un maçı kazanacağını ima ederek “Abi hayırlısıyla her şey iyi biter”, dediği,
Maç günü Ömer’in Giresunspor Transfer Komitesi Başkanı Hüseyin Adanur ile yaptığı görüşmede Diyarbakırspor eski Başkanı Abdurrahman Yakut ile görüşme yaptığını ve kendi lehlerine maçın sonuçlanacağı konusunda herhangi bir problemin olmadığını söylediği, maça saatler kala Ömer Ülkü’yü Abdurrahman Yakut’un arayarak “Abi rahat ol tamamdır kimseye bir şey söyleme %100 bitti, senin dışında kimse bilmesin” diyerek maçın Giresunspor lehine sonuçlanacağını söylediği,
04.04.2011 günü saat:20.00’de başlayan Diyarbakır-Giresun maçının 2-0 skorla Giresunspor lehine sonuçlandığı,
Müsabakadan 1 gün sonra Ömer Ülkü’nün; Asbaşkanlık Danışmanı örgüt üyesi Coşkun Çalık’ı arayıp “Paranın gözünü seveyim para olunca işte,...Diyarbakırspor’a para verdik” diyerek maçı kazanabilmek için para karşılığında şike yaptığını belirttiği belirlenmiştir.
Sonuç olarak Ömer Ülkü, Abdurrahman Yakut, Serdar Berkin ve Levent Eriş’in 04.04.2010 günü oynanan Diyarbakır-Giresun maçının Giresunspor lehine sonuçlanması için şike faaliyetlerinde bulundukları ve netice aldıkları anlaşılmıştır.
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
27.03.2011 günü saat:21.54’de Ömer Ülkü’nün Levent Eriş’i aradığı görüşme(tape:279);
Levent: “Diyarbakır’ı yenersin Allahın izniyle sen mendil sallarsın aşağıdakilere”,Ömer (Diyarbakırspor’da oynayan Kürşat Ergun Aydın’ı kastederek): “Bu Kürşat orda oynuyor değil mi şu anda”, Levent: “Oynuyor oynuyor”, Ömer: “Onunla da görüşmek lazım”, Levent: “Sen rahat ol”, Ömer: “Şu anda iyiyim desem beni daha iyi ettin”,
 
27.03.2011 günü saat:21.57’de Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme;
Ömer: “Diyarbakır var şimdi”, Serdar: “Onu bu hafta şimdi şey yapacağız zaten sıkı sıkı konuşacağız yani”, Ömer: (Kürşat Ergun Aydın’ı kastederek) “O çocukla görüştün mü sen”, Serdar: “Tabi tabi ben onunla devamlı görüşüyorum abi”, Ömer: “Sıkıntı yaratmasın bize”, (tape:280)
 
28.03.2011 günü saat:12.25’de Ömer Ülkü’nün Fatih Hocaoğlu’nu aradığı görüşme;
Ömer: “Bu para nerden geldi”, Fatih: “Federasyon KDV, 30-33 bin küsür olacak, ordan şey Aydın Çetiner bi 3750 vermişler 2000’ini Şevki bey 1750’sini Fatih bey, para verecek misin diyorlar hemen bana ne yapalım”, Ömer: “Parayı başka yere vereceğiz”, (tape:281)
 
31.03.2011 günü saat:18.01’de Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme;
Ömer: “Diyarbakır tamam değil mi”, Serdar: “Evet abi”, Ömer: “Kaleciyle de görüştün mü”, Serdar: “Onu bu akşam”, (tape:288)
 
03.04.2011 günü saat:11.26’da Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme (tape:290);
Serdar: “Abi ne olsun işte maçı bekliyoruz”, Ömer: “Bizde yenebilecekmiyiz hacı”, Serdar: “Evet yenersiniz abi”, Ömer: “Ben şimdi Diyarbakır’a gidiyorum oraya yarım saat sonra uçağım uçacakta, ne oldu bi gelişme var mı bizim işlerden”, Serdar: (Maçı Giresunspor’un kazanacağını ima ederek) “Abi hayırlısıyla her şey iyi biter”, Ömer: “Öyle mi, hı şeyle bi şey yok değil mi sıkıntı yok, pazartesi bizim maç biliyorsun”, Serdar:“Yok abi yok yok”,
 
03.04.2011 günü saat:18.10’da Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme;
Serdar: “Abi sen bu hafta şimdi yenecen gidecen orda Altay’ı da yenecen, ne derd üstü murad üstü başka bi şey düşünmeyeceksin yani”, Ömer: “He yenebilecek miyiz”, Serdar: “Yeneriz yeneriz abi”, Ömer:“Sen konuştun mu hiç kimseyle”, Serdar: “Bi daha konuşurum, bunları maçtan sonra da konuşuruz zaten”, (tape:291)
 
04.04.2011 günü saat:12.10’da Ömer Ülkü’yü H.A.’un aradığı görüşme;
Hüseyin: “Başkan nasıl geçiyor Diyarbakır’da günlerin, iyi senin ziyaretine gelen oldu mu”, Ömer: (Diyarbakırspor eski başkanı Abdurrahman Yakut’u kastederek) “Oldu oldu Abdurrahman bey geldi”, Hüseyin:“Ne haber, problem yok değil mi”, Ömer: “Yok gözüküyor şuanda”, Hüseyin: “E ricada ettik ya”, (tape:292)
 
04.04.2011 günü saat:13.57’de Ömer Ülkü’yü Abdurrahman Yakut’un aradığı görüşme;
Abdurrahman:“Başkanım benim ben Doktor Abdurahman, abi rahat ol tamamdır kimseye bi şey söyleme, % 100 bitti dedim seni de oraya göndereceğim dedi tamam başkanım ellerinden öpüyorum dedi, senin dışında kimse bilmesin ha aman aman”, Ömer: “Oldu tamam tamam”, (tape:293)
 
04.04.2011 günü saat:22.46’da Ömer Ülkü’yü Serdar Berkin’in aradığı görüşme;
Serdar: “Tebrik ederim, Allah devamını getirir inşallah”, Ömer: “İnşallah inşallah”, (tape:294)
 
05.04.2011 günü saat:10.22’de Ömer Ülkü’nün Fatih Hocaoğlu’nu aradığı görüşme;
Ömer: “Nasıl gidiyor hava iyi mi”, Fatih: “Gayet güzel bir bi derin nefes aldık yani”, Ömer ( şike için ödediği parayı kastederek) “benim cebimden çıkan parayla nefes alıyoruz bu topçularla nefes almıyoruz bu teknik direktörle nefes almıyoruz, bundan sonra, hiç onlarla muhatap olmayacaksın”, Fatih: “Olmayacağım ki zaten”, Ömer: “Sen şimdi git 50 bin lirayı al, kimseye de beş kuruş para verme, çünkü bizim çok önemli bir maçımız var”, (tape:295)
 
05.04.2011 günü saat:10.34’de Ömer Ülkü’nün Coşkun Çalık’ı aradığı görüşmede;
Coşkun: “İyi yani bakıyorum 11’in üstüne çıktı takım artık yani”, Ömer: (para ile maç satın aldığını kaste derek) “Paranın gözünü seveyim para olunca işte, e teknik direktörle çıkıyoruz ne şunu ne bunu para para para”, Coşkun: “Eğer Altay maçında böyle oynarsak Altay bizi topa tutar”, Ömer: “Ben parayla yine alacağım maçı merak etmeyin, Karşıyaka maçını da bağlayacağım başka çare yok bununla olmaz, şimdi şeyi Karşıyaka maçını da satın alacağım, dün aramızda para topladık Diyarbakırspora para verdik”, Coşkun: “Kaç para verdiniz”, Ömer: “Verdik işte bi şeyler şimdi telefonda olmaz bu işler”, (tape:297) dendiği belirlenmiştir.
; EYLEME İLİŞKİN ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Ömer Ülkü kolluk ifadesinde;“Diğer şüpheliler aracılığıyla maç öncesinde irtibat kurmaya çalıştığı Diyarbakırspor oyuncuları Kürşat Ergün Aydın ve kaleci Osman’a transfer amacı ile ulaşmaya çalıştığını” beyan etmiştir. (Diğer şüpheliler Ömer Ülkü ile çelişerek herhangi bir transfer konusundan bahsetmemişlerdir).
Savcılık ifadesinde;“Yaptığı telefon görüşmelerinin şike unsuru içermediğini, gelecek sezon takımı yeniden yapılandırmak istediği için Kürşat Ergün Aydın'ın transfer edilmesini istediği, bu futbolcunun sakat olduğu için maçta oynamadığını, Serdar Berkin’le bu transferler nedeniyle görüşmeler yaptığını, D.Bakır başkanı Abdurrahman Yakut ile maç esnasında güvenliğin sağlanması için konuşma yaptığını, para konuşmalarının kendi oyuncularına verilecek prim parası ile ilgili olduğunu” beyan etmiştir.
 
Serdar Berkin kolluk ifadesinde; “Bu dönemde Giresunspor’dan giden futbolcuyla ara sıra irtibata geçtiğini, şahsı arayarak takımın durumunu, havasını, kendisinin oynayıp oynamayacağını sorduğunu, başka bir irtibatının olmadığını,, Kürşat Aydın isimli futbolcuya para karşılığı şike yaptırmadıklarını, yönetimin şike yapması konusunda bir duyum almadığını, bu futbolcunun da bu karakterde bir insan olmadığını, Ömer Ülkü'nün yaptığı konuşmada Kürşat’ın direnmemesini kastetmiş olabileceğini, ancak şahsın maçta oynamayacağını ve takımın çok kötü olduğunu söylediğini, kendisini de bunu başkana ilettiğini, beyan etmiştir.
Savcılık ifadesinde; Kollukta verdiği ifada ile aynı doğrultuda ifad vererek; “Ömer Ülkü'nün gelecek sezon Levent Eriş ile çalışmak istediğini, yaptığı konuşmaları iyi niyetli olarak yaptığını, kimseden talimat aldığını, suçlamaları kabul etmediğini” beyan etmiştir.
 
Abdurrahman Yakut savcılık ifadesinde; “Yönetici olmamasına rağmen fahri olarak Giresunsporun kaldığı otele ziyaret için ve Bahri Kaya'nın yanına da nezaket için gittiğini, maçtan sonra takıma yemek verdiğini, Ömer Ülkü ile yaptığı görüşmelerde, terör nedeniyle yaşanan sıkıntıların bu maçta olmayacağını, sloganlara mani olacağını anlatmak istediği için bu doğrultuda konuşmalar yaptığını, şike ile alakasının olmadığını” beyan etmiştir.
 
Levent Eriş savcılık ifadesinde; “Giresunspor'da 8 ay teknik direktörlük yaptığını, bu nedenle Ömer Ülkü ve Olgun Peker’i tanıdığını, bunun dışında özel samimiyetinin olmadığını, şike olayı ile alakasının olmadığını, yaptığı telefon görüşmesinin sportif tecrübesine dayanarak yaptığı görüşmeler olduğunu” beyan etmiştir.
 
Coşkun Çalık kolluk ifadesinde; “Giresunspor Diyarbakırspor maçında şike yapılması olayıyla ilgili bilgisinin olmadığını, şike yapıldığına inanmadığını, yaptığı görüşmeyi hatırlamadığını, Başkan Ömer Ülkü’nün havalı konuşmaları sevdiğini, sürekli ‘para verdim satın aldım’ şeklinde kendini ön plana çıkardığını, yönetime geldiklerinde tüm futbolcuların kulüpten alacaklarının olduğunu, futbolcuların alacaklarını ödediklerini, çoğunu da Ömer Ülkü’nün cebinden ödediğini, bu nedenle bu şekilde konuştuğunu” beyan etmiştir.
 
Kürşat Ergun Aydın kolluk ifadesinde;“Ömer Ülkü’yü Giresunsporda oynadığı dönemde tanıdığını, samimiyetinin bulunmadığını, Serdar Berkin’i Giresunspor’da oynadığı dönemde tanıdığını, o dönem kulüp menajeri olduğunu, samimi olduklarını, kendisiyle zaman zaman telefonla görüştüğünü, Levent Eriş’in Giresunspor’da oynarken takımın teknik direktörü olduğunu, halen kendisiyle görüştüğünü, iletişime konu görüşmelerden haberinin olmadığını,Serdar Berkin’i maçtan önce arayıp aramadığını hatırlamadığını, görüşmüş olabileceğini, kendisine kesinlikle maçta kötü oynaması yada şike karıştırması gibi bir durumun söylenmediğini,Serdar Berkin'in Ömer Ülkü'ye kendisiyle görüştüğünü söylemesindeki amacın; şahsı geçiştirmek olduğunu düşüntüğünü, kendisiyle böyle bir konuşma yapmadığını, kesinlikle böyle bir olayın içerisinde bulunmadığını, Levent Eriş’in de bu konuda arayıp bir şey söylemediğini, Ömer Ülkü’yle görüşmediğini, kendisiyle hangi maksatla görüşmek istediğini bilmediğini ama maça asılmaması için böyle bir düşünce içerisine girmiş olabileceğini, konu hakkında bilgisinin olmadığını,” beyan etmiştir.
 
=== 2- 18.04.2011 GÜNÜ OYNANAN KARŞIYAKA-GİRESUNSPOR FUTBOL MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor’un ligin 30. haftasına girerken 31 puanla küme düşme hattında bulunduğu, Karşıyaka’nın 36 puanla ligin 10. sırasında düşme riskinden uzak olduğu, Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü’nün, takımının ligde kalabilmesi için,18.04.2011 günü oynanan Karşıyaka- Giresunspor maçına yönelik, Diyarbakırspor kulübü eski başkanı Abdurrahman Yakut üzerinden şike faaliyetlerinde bulunduğu,
Ömer Ülkü’nün maç öncesi (05.04.2011 günü) Abdurrahman Yakut’la yaptığı bir görüşmede Karşıyaka Kulübünde oynayan futbolcuyla (Mustafa Ulaş Ortakaya’yı kastederek) görüşüp görüşmediğini sorduğu, Abdurrahman’ın “Aradım cebi kapalıydı,.. daha teslim etmedim (şike için verilecek parayı kastederek), onu çözeceğim sen rahat ol, o benim evladımdır, o orda bir ikiyi de şey yapar düşürür yani” diyerek, futbolcuyu şike amaçlı aracılık yapması için aradığını ve işi halledeceğini söylediği, aynı gün Coşkun Çalık’ı arayan Ömer Ülkü'nün "Karşıyaka maçını da satın alacağım" diyerek yaptıkları şikeyi itiraf ettiği, ardından saat 19:04 te Ömer Ülkü ile Abdurrahman arasında yapılan görüşmede Abdurrahman'ın "ben o çocukla konuştum Ulaş'la, bana döndü hemen o sabah ...dedim ozaman bir çalışma yapacağız önümüzdeki haftaki bir misafir için, dedi tamam abi başım üstüne" diyerek futbolcuyla şikeye aracılık yapması için anlaştığını söylediği, yapılan telefon detay inceleme ve analiz çalışmasında; 05.04.2011 günü saat:11:46’da görüşme içeriğiyle uyumlu şekilde Abdurrahman Yakut’un M.Ulaş Ortakaya tarafından arandığı, aralarında 241 saniyelik bir görüşme gerçekleştiğinin belirlendiği,
18.04.2010 günü saat:20.00’de başlayan Karşıyaka-Giresun maçının 0-1 skorla Giresunspor lehine sonuçlandığı,
Sonuç olarak Ömer Ülkü ve Abdurrahman Yakut’un, Karşıyaka’lı futbolcu Mustafa Ulaş Ortakaya üzerinden ulaştıkları bazı Karşıyaka’lı futbolcularla şike anlaşmasına varıp (bu futbolcuların kimler olduğu belirlenememiştir), 18.04.2010 günü oynanan Karşıyaka-Giresun maçının Giresunspor lehine sonuçlanmasını sağlayarak şike yaptıkları tespit edilmiştir.
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
05.04.2011 günü saat:10.26’de Ömer Ülkü’nün Abdurrahman Yakut’u aradığı görüşme;
Ömer: “Bu Karşıyaka’lı oyuncuyu arayacaktın”, Abdurrahman: “Aradım cebi kapalıydı,.. daha teslim etmedim (şike için verilecek parayı kastederek), onu çözeceğim sen rahat ol, o benim evladımdır, o orda bir ikiyi de şey yapar düşürür yani”, (tape:296)
 
05.04.2011 günü saat:10.34’de Ömer Ülkü’nün Coşkun Çalık’ı aradığı görüşme;
Coşkun: “İyi yani bakıyorum 11’in üstüne çıktı takım artık yani”, Ömer: “Paranın gözünü seveyim para olunca işte… Ne teknik direktörle çıkıyoruz ne şunu ne bunu para para para”, Coşkun: “Eğer Altay maçında böyle oynarsak Altay bizi topa tutar”, Ömer: “Ben parayla yine alacağım maçı merak etmeyin…Karşıyaka maçını da bağlayacağım başka çare yok bununla olmaz…Karşıyaka maçını da satın alacağım”, (tape:297)
 
05.04.2011 günü saat:19.04’de Ömer Ülkü’yü Abdurrahman Yakut’un aradığı görüşme;
Abdurrahman: “Ben o çocukla konuştum Ulaş’la… Bana döndü hemen o sabah uyandı bana daha dedi Ankara’dayım bende sakatlığımdan dolayı ben sezonu kapattım ama dedi önümüzdeki hafta İzmir’e gideceğim arkadaşlarla beraber olacağım, dedim senin orda kanka olduğun kendin gibi birileri var mı, dedi var, dedim o zaman bi çalışma yapacağız önümüzdeki haftaki bi misafir (konuk takım Giresunspor’u kastetmektedir) için, dedi tamam abi başım üstüne”, Ömer: “Tamam”, (tape:300)
(Ulaş olarak bahsedilen şahsın Karşıyaka spor takımı oyuncusu Mustafa Ulaş Ortakaya olduğu anlaşılmış, yapılan telefon detay inceleme ve analiz çalışmasında; 05.04.2011 günü saat:11:46’da görüşme içeriğiyle uyumlu şekilde Abdurrahman Yakut’un Mustafa Ulaş Ortakaya tarafından arandığı, aralarında 241 saniyelik bir görüşme gerçekleştiği belirlenmiştir.)
 
;TELEFON DETAY İNCELEME VE ANALİZ TUTANAĞI (Kl:29, Dizi:226-232 arası)
Soruşturma kapsamında şüphelilerden Ömer Ülkü’nün (5322151497), Mustafa Ulaş Ortakaya’nın (5322342035) ve Abdurrahman Yakut’un (5322158460) kullandıkları telefonların 01/04/2011 ile 21/04/2011 tarihleri arasındaki telefon görüşmelerinin detay dökümleri T.İ.B’den temin edilmiş,
 
Telefon detay dökümleri üzerinde yapılan incelemede;
 
Ömer Ülkü’nün Abdurrahman Yakut’la karşılıklı irtibatının olduğu;
03.04.2011 günü saat:17:48’de aradığı, 58 sn. görüştüğü,
03.04.2011 günü saat:21:06’da aradığı, 43 sn. görüştüğü,
03.04.2011 günü saat:21:33’de arandığı, 2 sn. görüştüğü,
04.04.2011 günü saat:10:48’de aradığı, 71 sn. görüştüğü,
04.04.2011 günü saat:12:49’da arandığı, 25 sn. görüştüğü,
05.04.2011 günü saat:06:23’de aradığı, 14 sn. görüştüğü,
05.04.2011 günü saat:10:21’de arandığı, 35 sn. görüştüğü,
05.04.2011 günü saat:10:26’da arandığı, 42 sn. görüştüğü,
05.04.2011 günü saat:19:04’de aradığı, 99 sn. görüştüğü,
09.04.2011 günü saat:09:47’de arandığı, 52 sn. görüştüğü,
10.04.2011 günü saat:15:31’de aradığı, 12 sn. görüştüğü,
10.04.2011 günü saat:16:11’de arandığı, 60 sn. görüştüğü,
12.04.2011 günü saat:13:27’de arandığı, 265 sn. görüştüğü,
19.04.2011 günü saat:17:51’de arandığı, 116 sn. görüştüğü,
 
Abdurrahman Yakut’un Mustafa Ulaş Ortakaya ile karşılıklı irtibatının olduğu;
05.04.2011 günü saat:11:46’da arandığı, 241 sn. görüştüğü,
11.04.2011 günü saat:16:53’de arandığı, 20 sn. görüştüğü,
18.04.2011 günü saat:22:44’de arandığı, 337 sn. görüştüğü,
18.04.2011 günü saat:23:12’de aradığı, 6 sn. görüştüğü,
18.04.2011 günü saat:23:24’de arandığı, 56 sn. görüştüğü, tespit edilmiştir.
 
Sonuç:
Mustafa Ulaş Ortakaya ile Abdurrahman Yakut’un maç günü (18.04.2011) ve öncesinde karşılıklı irtibat halinde oldukları, Ömer Ülkü ile Abdurrahman Yakut’un maç öncesi ve sonrasında birçok defa karşılıklı irtibat halinde oldukları yapılan telefon detay incelemesi sonucunda tespit edilmiştir.
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Ömer Ülkü kolluk ifadesinde; Telefon konuşmalarında geçen maçı satın alma konusunu kendi futbolcularına para verme şeklinde açıklamış, Abdurrahman Yakut ile yaptığı görüşmeleri ise Ulaş Ortakaya isimli futbolcunun transferi için yaptığını belirtmiştir. Ömer Ülkü tüm eylemlerde irtibata geçmeye çalıştığı futbolculara transfer amacıyla ulaşmaya çalıştığını beyan etmiş olup, şüphelinin iddia ettiği bu transfer girişimlerinin neredeyse tamamının, bu futbolcuların oynadıkları takımlarla yapılan futbol maçları öncesine denk geldiği görülmüş, şüphelinin şike amaçlı hareket ettiği açıkça anlaşılmıştır.
Savcılık ifadesinde; “Yaptığı telefon görüşmelerinin şike unsuru içermediğini, Mustafa Ulaş Ortakaya isimli futbolcuyu transfer etmek istedikleri için Abdurrahman Yakut ile görüşmeler yaptığını, şahsı Abdurrahman Yakut'un tanıdığını, bu nedenle görüşme yaptığını başka amaçlarının olmadığını, şike amaçlı konuşmadıklarını” beyan etmiştir
 
Abdurrahman Yakut savcılık ifadesinde; Telefon konuşmasında geçen “Daha teslim etmedim” sözüyle Ömer Ülkü’nün yöneticilere vermesi için kendisine verdiği 8-10 paket fındığı kastettiğini iddia etmiş (kolluk ifadesinde görüşmede geçen şeyi hatırlamadığını söylemiştir), Ulaş Ortakaya isimli futbolcuyla transfer amacıyla görüştüğünü beyan etmiştir.
 
Mustafa Ulaş Ortakaya kolluk ifadesinde; “Karşıyaka-Giresun maçında sakat olduğu için oynamadığını, Abdurrahman Yakut’la Karşıyaka - Giresunspor maçıyla alakalı görüşme yapmadığını, Abdurrahman Yakut'un şike teklif etmediğini, diğer takım arkadaşlarına şike teklifinde bulunmasını istemediğini” ileri sürmüş, TİB'den temin edilen dökümlerin incelemesinde Abdurrahman Yakut’la karşılaşma öncesinde telefon irtibatının tespit edildiğine yönelik soruya; "Abdurrahman Yakut'un menajerim olan Hakan Şirin'den alacağı vardı. Bu sebeple kendisi ile sıkça görüşürüm. Bu görüşmelerimden birisi de karşılaşma öncesine gelmiş olabilir. Hatırlamadığım için daha önce görüşmediğimi söyledim" şeklinde beyanda bulunmuştur. Abdurrahman Yakut ise Mustafa Ulaş ile transfer konusunda görüştüklerini beyan etmiştir.
Savcılık ifadesinde;“...17 yıl profesyonel futbol oynadıktan sonra bu yıl futbolu bıraktım. ikinci ligde çeşitli kulüplerde futbol oynadım. Diyarbakırspor kulübünde 1 sene futbol oynadım. 2007-2008 sezonunda bu kulüpte şampiyonluk yaşadım. Abdurrahman Yakut o dönemde kulüp başkanımızdı. Kendisiyle ailece de görüşürdük. Bir yıl futbol oynadıktan sonra Diyarbakır'dan Rizeye geçtim. Ardından Karşıyaka kulübüne transfer oldum...Olgun Peker, Haldun Şenman, Ömer Ülkü, Erman Ertaş, Levent Eriş, Abdurrahman Yakut ve Fatih Sandal ile irtibatımı anlattım doğrudur. Ben kesinlikle futbol hayatımda hiç bir şike faaliyetinin içinde olmadım. Kimseden bu yönde bir teklif gelmedi. Muhatap olduğum hiç kimseye bana bu şekilde teklifte bulunma cesaretini göstertmedim. Hep mesafeli davrandım. 18.04.2011 günü oynanan Karşıyaka -Giresunspor müsakabasında sakat olduğum için oynamadım. 3 hafta önce sakatlanmıştım. Ancak İzmir'deydim. Giresunspor kulüp başkanı Ömer Ülkü, Abdurrahman Yakut aracılığıyla bana böyle bir teklifte bulunmadı. Ben Emniyette sorulduğunda kendisiyle yani Abdurrahman Yakutla ara sıra görüştüğümü söyledim. Ancak maç tarihini hatırlamadığım için o gün görüştüğüm tarzında bir şey demedim. Ayrıca bana maçla ilgili görüşüp görüşmediğim soruldu. Kesinlikle maçla ilgili bir görüşme yapmadık. Ancak tanıdığım bir insandır. Ailece görüşürüz. Görüşmesinde Ömer Ülkü’ye söylediği gibi aramızda kendisinin şike teklifini kabul edip, bu amaçla aracılık yapacağıma dair herhangi bir vaatte bulunmadım. Bu doğru değildir. Hakkımda niye böyle bir beyanda bulunmuş bilmiyorum. Bana böyle bir teklifte yapmadı. Niye ismimi vererek bu şekilde görüşmüş bilmiyorum. Karşıyaka kulübünde benden başka Ulaş isminde bir futbolcu yoktur. Kesinlikle böyle bir şike olayında aracılık yapmış değilim. Yine kendisiyle 11.04 ve 18.04.2011 tarihlerinde de bazı görüşmelerin ortaya çıkmış, doğrudur ara sıra görüşürüm. Benim Hakan Şirin isminde menajerim vardı. Ondan alacağı vardı. Ona kızıyordu. Bu nedenle beni arayıp görüşüyordu. Görüşmemizin nedeni budur” demiştir.
Şüphelilerden hem Ömer Ülkü hem de Abdurrahman Yakut, Mustafa Ulaş Ortakaya isimli futbolcuyla kendisini transfer etmek amacıyla irtibat kurup görüştüklerini ileri sürmüşler, Mustafa Ulaş Ortakaya ise bu sezon futbolu bıraktığını beyan etmiştir.
 
 
 
 
 
 
=== 3- 30.04.2011 GÜNÜ OYNANAN GİRESUN-MERSİN İDMAN YURDU MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor’un ligin 31. haftasına girerken 34 puanla küme düşme riskinden kurtulduğu, Mersin İdman Yurdu’nun şampiyonluğa oynadığı, bu nedenle de puan kaybına tahammülünün olmadığı,
24.04.2011 günü oynanan Giresun-Mersin İdman Yurdu futbol müsabakası öncesi Mersin İdman Yurdu Asbaşkanı Beşir Acar’ın, Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü’yle irtibata geçerek şike amaçlı görüşmeler yaptığı, bu görüşmelerde, Beşir’in; küme düşme potasında bulunan ve Giresunspor’un rakipleri olan Akhisar ve Güngören’i yenerek Giresun’un küme düşme riskini azalttıklarını kastederek “Biz görevimizi yaptık, senle görüştüklerimizi unutmayalım”, diyerek şike amaçlı desteğini istediği, Ömer’in de: “Yav birşeyler yapacağız işte, sizin için gerekeni yapalım” diyerek maçın Mersin lehine sonuçlanacağı yönünde imada bulunduğu,
Ayrıca maç öncesi Mersin İdman Yurdu Taraftar Derneği Yöneticisi Murat Tanış ile Giresun Çotanak Taraftar Lideri Özden Tütüncü’nün samimi görüşmeler yaptıkları, Çotanakların maçta “Mersin İdman Yurdu” lehine tezahurat yaptıkları, 24.04.2010 günü saat:20.00’de başlayan Giresun-Mersin İdman Yurdu maçının 1-2 skorla Mersin İdman Yurdu lehine sonuçlandığı,
25.04.2011 günü Ömer’in Hacı isimli şahısla yaptığı görüşmede “Bu hafta maçı sattık” diyerek yaptıkları şikeyi itiraf ettiği,
Sonuç olarak Ömer Ülkü ve Beşir Acar’ın 24.04.2010 günü oynanan Giresun-Mersin İdman Yurdu maçının Mersin lehine sonuçlanmasını sağlayarak şike yaptıkları tespit edilmiştir.
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
19.04.2011 günü saat:11.13’de Ömer Ülkü’nün Beşir Acar’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Hatırlamadın herhalde Giresun kulüp başkanı”, Beşir: “Tebrik ediyoruz dün akşam için, Bizde bi kazaya uğradık, Altay’a hediye ettik resmen öyle oldu, rahatladınız artık Ömer bey”, Ömer: “Biz görevimizi yaptık ama siz görevinizi yapmadınız yani ha”, Beşir: “Yok biz görevimizi yaptık Güngören’le Akhisar’da”, Ömer: “Bu şeyi de yenecektiniz neydi onun ismi Altay’ı yenecektiniz işi bitirecektiniz bize rahat rahat gezecektiniz”, Beşir: “Valla geleceğiz yanınıza cumartesi günü”, Ömer: “Hı sizde otel falan ayırdınız mı bizim, yani bizim arkadaşın oteli var oraya şey yapabilirsiniz, Şey Giresun’da Jasmin otel var, bizim es bizim eski kulüp başkanının oteli yani Bank Asya’ya çıkartan kulüp başkanımız var, varsa bi sıkıntı varsa beni arayın ben şey yapayım çözeyim”, Beşir: “Senle görüştüklerimizi unutmayalım ama”, Ömer: “Yav bi şeyler yapacağız işte de onun için şey yapalım, iyi başkana da söyle de bizi arasın yani şey yapalım, sizin için gerekeni yapalım tamam”, (tape:304),
22.04.2011 günü saat:13.04’ de Murat Tanış’ı X şahsın aradığı görüşme;
X: “Nereye gidiyorsun”, Murat: “Giresun’a, pazar da ben erken gidecem benim işim var orda,...derneğin arabasıyla baba ya...”, (tape:422)
 
22.04.2011 günü saat:13.26’da Murat Tanış’ın Özden Tütüncü’yü aradığı görüşme;
Murat: “Reisim ne yapıyorsun, ben akşam çıkıyorumda yola arabayla bizim İlhan abi varya İlhan abi, 2’de onu otobüse bindirdim tamam mı abi, atkıları da ona verdim abi tamam mı abi mecbur otobüsle gitsin biliyor musun abi araba ile gelmesin sabahleyin saat 6 gibi orda olur, bende saat 9-10 gibi Giresun’dayım abi, sana bir kırmızı atkı yaptırmışım varya aklın hayalin durur ha, ..30 tane yaptırdım abi toplam, istesem 45 yaparım da korkuyorum biliyormusun abi, bu seni zaten bir ay götürür abi bir ay idare eder”, Özden: “Anladım anladım”, Murat: “ Ona numaranı vereceğim o seni arasın tamam mı abi”, (tape:435)
 
23.04.2011 günü saat:06.11’de Murat Tanış’ın Özden Tütüncü’yü aradığı görüşme (tape:423);
Murat: “Geldiniz mi”, İlhan: “Çocuk arabayla geldi almaya geldi aldı geldi şimdi”, Murat: “İndin mi aşağıya, bindin mi arabaya”, İlhan: “Biniyoruz arabaya biniyoruz siz nerdesiniz abi”, Murat: “Sivas’a yakınız bizde Sivasa 150 km var”, İlhan: “Şimdi geldik abi işte çocuklarla hep tokalaşıyoruz”, Murat: “Özden orda mı, ver bakayım bir”, (İlhan telefonu Özden Tütüncü’ye veriyor), Özden: “Geldi şimdi arkadaşlar beraberiz,...yok abi ya ne sorunu ya beraberiz biz”, Murat: “Valla rahatsızlık verdik abi kusura bakma abi ya,öglene bulur abi bizim gelmemiz abi”,
 
23.04.2011 günü saat:07.32’de Murat Tanış’ı Özden Tütüncü’nün aradığı görüşme;
Özden: “Senin için de iddia mafyasının içinde falan diyorlar, iddia mafyasının içinde falan diyorlar başkan senin için yanarsın bak valla Allahıma”, Murat: “Yok ya birşey olmaz bizi ne olacak abi, atkılar geldi mi, temiz mi”, Özden: “Güzel atkılar, iyiymiş bunun rengi”, Murat: “Tadına baktın yani”, Özden: “Tabi tabi”, Murat: “Reis’in çok katkıları var orda ha”, (tape:436)
 
23.04.2011 günü saat:11.57’de Ömer Ülkü’yü Beşir Acar’ın aradığı görüşme(tape:306);
Beşir: “Olgun beyin herhalde demi burası”, Ömer: “Yok yok şeyin Fatih Kitapçı’nın, ne zaman geldiniz”, Beşir: “Valla dün gece 2 buçuktu falan geldiğimde benim, bir çay içeriz başkanım beraber, otelinize gelmişiz”,
23.04.2011 günü saat:11.59’da Ömer Ülkü’nün Fatih Sandal’ı aradığı görüşme;
Ömer: “Gelmiş şeylerin yöneticisi”, Fatih: “Mersin İdman Yurdu’nun mu”, Ömer: “He”, Fatih: “Ne yapalım yemeğe mi götürelim”, Ömer: “Şimdi aradılar beni de onlar bir ilgilen Jasmin oteldelermiş, geç de bana da bilgi ver”, Fatih: “Tamam oldu ağabeyciğim”, (tape:307)
 
23.04.2011 günü saat:13.57’ de Murat Tanış’ın X şahsı aradığı görüşme;
Murat: “Vallahi işte yeni geldik şimdi geldim işte Giresun çocuklarla oturup konuşuyorduk sohbet ediyoruz”, X: “Almaz mıyız acaba, bi bak bize hem ona bak bi de kafanda bir tane daha yakalarsan maç beni ayıktır”, Murat. “Akşama doğru ben sana ayıktırırım, akşama doğru ben sana haber verecem”, X: “Ama bak geç kalma niye biliyormusun, ona göre hareket edecem yani”, (tape:424)
 
23.04.2011 günü saat:14.48’de Ömer Ülkü’yü N.Y.’ın aradığı görüşme;
N: “Mersinli idarecileri şeye yemeğe alalım demişin, ne konuşacağız onu bilmediğim için”, Ömer: “Ya onlar, bunları ağırlamış ya orada bende onun için söylüyorum”, (tape:308)
 
23.04.2011 günü saat:15.30’da Murat Tanış’ı X şahsın aradığı görüşme;
X: “Mersin’e yüklü bir basış yapacam eminiz demi artık”, Murat: “İnşallah abi”, (tape:431)
 
23.04.2011 günü saat:19.29’ da Murat Tanış’ın X şahsı aradığı görüşme;
Murat: “Buradaki Giresunlu çocuklarla konuştum yani hiçbir sorun yok burda biliyor musun abi, şimdi bi gideyim abi otele bi bakayım ne var ne yok ne dönüyor dolaplar biliyormusun abi şimdi...”, (tape:427)
 
23.04.2011 günü saat:19.41’ de Murat Tanış’ı K.’in aradığı görüşme;
K: “Bağladınız mı maçı”, Murat: “Yok ya bağlanır mı ne alakası ya”, K: “Ayarlayamadık mı”, Murat: “Yok abi arıyacam ben seni abi arayacam ben seni”, (tape:432)
 
24.04.2011 günü saat:12.46’ da Murat Tanış’ın X şahsı aradığı görüşme;
Murat: “Vallahi burada ki ortam ikiyi gösteriyor abi,...Güngören’in diyorum 1-0 olur çifte şans Tavşanlı banko diyorum abi bi de Mersin İdmanı tutuyorum abi, bak Giresunlular bağırıyor Mersin İdman Yurdu diyor herkes bak duyuyor musun sesi, hepsi diyor maçı verecekler futbolcular size diyor sonu ne olur bilmem yani bir şey diyemem abi”, (tape:429)
 
24.04.2011 günü saat:14.51’de Özden Tütüncü’nün Murat Tanış’ı aradığı görüşme;
Murat: “Baba fazla yüklenmeyin be, fazla yüklenmeyin yüklenmeyin, Ordu mordu hepsi galip diyorum fazla yüklenmeyin yüklenmeyin”, Özden: “Yok yok yok yok”, Murat: “Baba sesiniz çok çıkıyor ha, Çotanaklar,...ya fazla yüklenmeyin baba be”, (tape:1117)
 
24.04.2011 günü saat:16.52’de Murat Tanış’ın M.’yi aradığı görüşme;
Murat: “Siz maçı aldınız Allah razı olsun abi taraftar hiçbir şey yapmadı Giresunlular hiçbir şey yapmadı abi yöneticiler işi bitirdi abi”, (tape:421)
 
24.04.2011 günü saat:17.24’ de Murat Tanış’ı K.’in aradığı görüşme;
K: “Seni takdir ettim seni, maçı bağladın işte daha ne yapacaksın”, Murat: “Biz adam değiliz boş ver, ben bıraktım abi İdman yurdu midman yurdu...ben bıraktım abi, bir değerimiz yok başkan aman gene...yaptı,...ya gene işte bilmiyormusun kardeşim Denizli maçının aynısı...insan bi der çocuklar Allah razı olsun sağolun de ilgilendiniz ya ben ne diyeyim ya Giresunlular geldi yani ya Osman, bak ben Giresunluların yaptıklarını varya Osman abi sana anlatmadı abi ya, bizi rezil ettiler be Giresunluların yanında, bana Pazartesi-Salı günü 3 milyar 5 milyar versinler para herşey değil abi be...neler yaptılar abi ben bu çocuklara bi 300 lira 500 lira atsaydım önlerine iyi olmaz mıydı abi”, K: “Şampiyon olduğumuzda gider onu kopartırız sen rahat ol”, (tape:433)
 
25.04.2011 günü saat:12.23’ de Murat Tanış’ı K.’nin aradığı görüşme;
Murat: “...Mahçup oldum adamlara ya, Giresun var ya sahada top oynamadı ha, maçı verdiler bize ha bak top oynamadı ha adamlar”, K: “Doğru diyorsun abi oynasalar bizin yenerlerdi adamlar 5 haftadır yenilmiyor...”, Murat: “..Top oynamadılar top ...çocuklar var ya işi bitirdi ya ayıp ya”, (tape:434)
 
25.04.2011 günü saat:13.36’da Ömer Ülkü’yü E.’nın aradığı görüşme; (tape:309)
E: “Yenilmişsin Mersin İdman Yurduna”, Ömer:“Yenildik hakem yendi bizi ya, Mersin’in çıkmasını istiyorlar zaten ya, Türkiye olimpiyat oyunları Mersin’de yapılacak, onun için”, E: “Akhisar’da Bolu’yu yenmiş valla ya”, Ömer: “Akhisar’da felaket yaptı ya”, E: “34 puanın var sana bir şey olmaz artık sen 1 puan alsan kurtarırsın 35 yaparsın”, Ömer: “Ben işi bitirdim ya”, E: “Bitirmişin ha iyi hadi bakalım peki gözünaydın”,
 
25.04.2011 günü saat:21.08’de Ömer Ülkü’nün H.yı aradığı görüşme; (tape:310)
H: “Niye yenildiniz lan bu hafta”, Ömer: “Bu hafta maçı sattık oğlum”, H: “Sattınız oğlum telefonlar dinleniyor valla alırlar içeri ha”, Ömer: “Oğlum alsınlar ne olacak”,
 
28.04.2011 günü saat:16.15’de Ömer Ülkü’nün Beşir Acar’ı aradığı görüşme; (tape:315)
Ömer: “Onlar seninle oynuyormu finale kalman için sana etki ediyor mu”, Beşir: “Bana hiçbir şeyleri yok başkanım onların, benim işim kalmadı onla ben 2 maçımı alırsam Allahın izniyle çıkarım ben, Kartal’la Bolu’yla”,
(30.04.2011 günü oynanan Giresun-Denizlispor müsabakası ile ilgili konuştukları anlaşılmaktadır.)
30.04.2011 günü saat:17.12’ de Murat Tanış’ı Özden Tütüncü’nün aradığı görüşmede; (tape:437)
Murat: “Haftaya Kartal Giresun maçı varmış, artık bir kıyak yaparsınız her takıma kıyak yapıyorsunuz”, Özden: “Biz öyle herkese kıyak yapmayız kardeşim biliyorsun sen”, Murat: “Yok ama yapın, yapın Kartallar iyi insanlar yapın”, Özden: “Sen öyle diyorsan senin için düşünürüz”, Murat: “Allah razı olsun kardeşim Akhisar düşsün...Akhisar, Altay düşsün Altay pardon”, Özden: “ Gözünaydın diyelim başkan işi gördünüz”, Murat: “Sende geleceksin işte buraya, hep beraber kutlayacaz burada, sizin de emeğiniz var, benim misafirimsin otobüsle geliyorsun bilet keseyim gelmiyorsan mazot ayarlayım sana”, Özden: “Paran çoksa para gönder”, Murat: “Gel geldin mi konuşuruz salı günü yapacam sana kıyak gel, burda 1-2 gün stres atarız”, dendiği belirlenmiştir.
 
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Ömer Ülkü Savcılık ifadesinde; “Yaptığı telefon görüşmelerinin şike unsuru içermediğini, konuşmalarının şakadan ibaret olduğu, herhangi bir menfaat elde etmediğini ve iyi niyetli konuşmalar yaptığını” beyan etmiştir.
 
Beşir Acar Savcılık ifadesinde;“Murat Tanış'ı taraftarlar derneği üyesi olduğu için tanıdığını, Ömer Ülkü’yle uçak yolculuğunda tesadüfen tanıştığını, karşılaşmalarda şike faaliyetinde bulunmadığını, menfaat temin etmediğini, şampiyonluğa oynadıkları için her maçı kazanmak zorunda olduklarını ama hiçbir karşılaşmada şike faaliyetinde bulunmadığını, yaptığı konuşmalarda şikeyi kastetmediğini, Mersin İdman Yurdu'nun zaten Bankasya liginde güçlü bir takım olduğunu, bu nedenle yeneceklerini kastettiğini” beyan ermiştir.
 
== TARAFTAR KOD ADLI GİZLİ TANIĞIN İFADESİNDE GEÇEN EYLEMLER ==
 
Taraftar Kod Adlı Gizli Tanık 05.07.2011 Günü Giresun C. Başsavcılığında Alınan Beyanında;
 
“Ali Akdağ isimli şahsın Giresun spor kulüp sözcüsü olmadan önce Hakan Karaahmet’in, Selim Kımıl adına araç kiralayarak şuan Sivas sporda oynayan Petriel isimli futbolcuya aracı kiraya verdiği, futbolcunun da eşinin kaza yapması sonrasında Hakan Karaahmet'in kazanın parasını Giresun spor basın sözcüsü Ali Akdağ' dan istediği, Ali Akdağ'ın da parayı vermemesi üzerine Hakan Karaahmet'ın talimatı ile Selim Kımıl tarafından Ali Akdağ isimli şahsın korkutulmak suretiyle darp edildiğini,
Giresun Aktüel gazetesi yazarı Mustafa Cici' nin geçmiş tarihte ilimiz Fatih Caddesi Halk Bank karşısında bulunan işyerinde Giresunspor yönetimi hakkında yazmış olduğu yazılar nedeni ile Hakan Karaahmet 'in talimatı ile Selim Kımıl ve Özden Tütüncü tarafından darp edildiğini,
Giresun sporda malzemeci olarak çalışan Sinan isimli şahsın Meviüt Engin olduğunu, Meviüt Engin'in Giresun sporda servis şoförü olan Veli isimli şahısla birlikte Giresun Belediyesine giderek belediye başkanından kulüpten alamadıkları maaşlarını istediklerini, bu olayı da eski Giresunspor kulüp başkanı Olgun Peker'in öğrenerek malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin'i darp ettiğini bildiğini,
İlimiz Gctiy isimli iş merkezinde Pizza pizzanın sahibi Turgay Demircan isimli şahsa sayısal lotadan 1.500.000 TL para çıktığını öğrenen, Giresunspor eski başkanı Olgun Aydın Peker isimli şahsın Giresun spor kulübüne para istiyorum diyerek 750.000 TL (Yediyüzeellibin} para aldığını bildiğini,
Şenel Kaçmaz isimli şahsın Hakan Karaahmet ile birlikte geçmiş zamanda Tempo Tv isimli işyerinin önceden ortağı olduğunu, Şenel Kaçmaz isimli şahsı Keşap ilçesinden tanıdığını, Şenel Kaçmaz isimli şahsın Hakan Karaahmet 'ten korktuğu için ortaklıktan ayrılarak yurt dışına kaçtığını” beyan etmiştir (Kl:66, Dizi:215).
 
=== 1- 2010 YILI HAZİRAN / TEMMUZ AYLARINDA GİRESUN’DA MÜŞTEKİ ALİ AKDAĞ’IN ALACAK TAHSİLİ AMACIYLA DÖVÜLMESİ EYLEMİ ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Örgüt üyelerinden Selim Kımıl'ın Giresunspor'a araç kiralamak suretiyle maddi kazanç sağladığı, bu şekilde kiralanan bir aracı kullanan Giresunspor’lu futbolcu Petrial'in eşinin kaza yaptığı ve araçta maddi hasar meydana geldiği, Selim Kımıl’ın aracın maddi hasarını Giresunspor Kulubünden tahsil etmeye çalıştığı fakat bir sonuca ulaşamadığı, bunun üzerine Hakan Karaahmet’le irtibat kurduğu, Hakan Karaahmet'in de parayı Giresunspor Basın Sözcüsü Ali Akdağ’dan talep ettiği, fakat bir sonuç alınamayınca Hakan Karaahmet'in talimatı Selim Kımıl'ın yönlendirmesiyle, Hırçın Kımıl’la Samet Erdemir’in birlikte; Ali Akdağ'ın yanına giderek şahıstan aracın tamir parasını istedikleri, müştekinin paranın kendilerine sonra verileceğini söylemesi üzerine, şahsı alacağı tahsil amacıyla evinin önünde dövdükleri anlaşılmıştır.
 
Taraftar kod adlı gizli tanık beyanında;“Ali Akdağ isimli şahsın Giresunspor kulüp sözcüsü olmadan önce, Hakan Karaahmet’in Selim Kımıl adına araç kiralayarak şuan Sivasspor’da oynayan Petriel isimli futbolcuya aracı kiraya verdiğini, futbolcunun eşinin kaza yapması sonrasında Hakan Karaahmet’in kazanın parasını Giresunspor Basın Sözcüsü Ali Akdağ’dan istediğini, Ali Akdağ’ın da parayı vermemesi üzerine Hakan Karaahmet’in talimatıyla Selim Kımıl tarafından Ali Akdağ’ın korkutulmak suretiyle darp edildiğini” belirtmiştir.
 
Mesut Erdoğan Giresun Kom Şube Müd.de 09.08.2011 günü alınan beyanında;“Ali Akdağ’ın dövülme olayını Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl’ın yaptığını gazeteci olmasından dolayı etraftan duyduğunu” beyan etmiştir.
 
Müşteki Ali Akdağ Giresun Kom Şube Müdürlüğünde 09.08.2011 günü alınan beyanında;“Kendisinin 2010 yılı Haziran yada Temmuz ayında Olgun Peker’in başkanlık süresi bitip seçimin yenilenmesini müteakip yapılan kongrede Osman Çırak başkanlığındaki listede yönetime girdiğini, görev dağılımında Giresunspor basın sözcüsü olarak görevlendirildiğini, seçim yapılmadan önce Hakan Karaahmet’in yönetimde bulunduğu esnada Osman Çırak yönetiminde görev alan Şerif Ayvalı ile Giresunspor’da futbol oynayan Petriel isimli futbolcunun sevgilisinin kaza yaptığı aracı Selim Kımıl’ın Giresunspor’a kiraladığını duyduğunu, Osman Çırak yönetiminde görev aldıkları sırada yönetimde bulunan bazı arkadaşlarının bu kaza olayından dolayı Selim Kımıl’a Giresunspor’un borcu olduğunu -kendisinin darp edilme olayından 1-2 gün önce- duyduğunu, yönetimde görev alan ve şuan İl Sağlık Müdürü olan Cengiz Cindemir’in kendisini telefonla arayarak Osman Karahan’ın daha önceden kulüpten alacaklarına karşılık koyduğu temlikten dolayı hesabına gelen paranın bir kısmını Giresunspor’a geri ödeyeceğini ve ödenen bu paranın kime teslim edileceğini telefonda sorduğunu, kendisinin de şahsa ‘Kepçe Ahmet lakaplı Ahmet Yanal’ın cenazesine gideceğini, cenazeden sonra telefonlaşıp parayı kulübün mali işlerine bakan arkadaşlara teslim edersiniz’ diye söylediğini, şahsın da kendisine daha önceden simaen tanıdığı isminin Selim Kımıl olduğunu öğrendiği şahsın araba kiraladığıiçin kulüpten alacağı olduğunu, Selim Kımıl’ın önceden Cengiz Cindemir ve Mustafa Bozbağ’ı da arayarak parasını istediğini; Cengiz Cindemir’in kendisine söylediğini, kendisine daha önceden peyderpey araç kiralamayla ilgili ödeme yapıldığını duyduğunu, akşam üzeri işyerinden evine doğru giderken, isimlerini daha sonradan öğrendiği Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl’ı gördüğünü, kendilerine ‘iyi akşamlar gençler’ dediğini, yoluna devam ederken Hırçın Kımıl’ın sol koluna girerek kendisine ‘ağbi biraz konuşalım’ dediğini, Selim Kımıl’ın kardeşi olduğunu, askerden yeni geldiğini, arabanın parasının halen ödenmediğini söylediğini, kendisinin de şahıslara ‘konudan fazla haberim yok ama bildiğim kadarıyla bugün para ödenecek’ dediğini, ardından telefonunu çıkarıp görüşme yapacağı esnada Samet Erdemir’in kendisine yumruk vurarak yere düşürdüğünü, daha sonra şahısların olay yerinden kaçtığını, hastaneye gittiğini ve konu hakkında Hakan Karaahmet’i telefonla arayarak olanları söylediğini, şahsın da kendisine olayla ilgili çok üzüldüğünü ve il dışında olduğunu söylediğini, Hakan Karaahmet Giresun’a geldiğinde görüştüğünü, şahsın kendisine çocukların uzun zamandır Giresunspor’da alacakları olduğunu ve kulaktan duyma laflarla yanlış yönlendirildiğini duyduğunu, kendisine ‘bu işi sen mi yaptırdın ben böyle bir şey duydum’ dediğini, şahsında kendisine ‘kesinlikle böyle bir şey olmaz’ dediğini, kendisinin de ihtimal vermediğini söylediğini, bu olaydan iki üç gün sonrada yönetim kurulu tarafından Şerif Ayvalı vasıtasıyla Selim Kımıl’ın alacağının tamamının ödendiğini duyduğunu, Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl’ın bilinçsizce kendisine saldırdıklarını düşündüğünden, kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını” beyan etmiştir (Kl:68, Dizi:334).
 
Müştekinin örgüt üyesi Selim Kımıl’ın talimatıyla örgüt üyeleri Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir tarafından basit şekilde dövülerek yaralandığı anlaşılmış, şikayet yokluğundan şüpheliler hakkında eylem nedeniyle sevk maddeleri tanzim edilmemiş, ancak örgütün yapısını, şüpheliler arasındaki ilişkiyi ve hiyerarşiyi, cebir, tehdit uygulayan yapısını göstermesi açısından eylemden bahsedilmiştir.
 
=== 2- 2009 YILI İÇERİSİNDE GİRESUN’DA MEVLÜT ENGİN’İN DÖVÜLMESİ EYLEMİ ===
 
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Giresunspor'da malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin’in, Olgun Peker'in başkanlığı döneminde maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle belediyeye başvurduğu, bu durumu öğrenen Olgun Peker'in kendisinden habersiz bir şekilde belediyeye gitmesi nedeniyle şahsı dövdüğü anlaşılmış, müşteki ifadesinde olayın sürecini doğrulamış fakat darp edilmediğini sadece şahısla görüşme yaptığını belirtmiştir.
 
Taraftar kod adlı gizli tanık ifadesinde; “Giresunspor’da malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin’in Giresunspor’da servis şoförü olan Veli isimli şahısla birlikte Giresun Belediyesine giderek belediye başkanından kulüpten alamadıkları maaşlarını istediklerini, bu olayı da eski Giresunspor kulüp başkanı Olgun Peker’in öğrenerek malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin’i darp ettiğini” belirtmiştir.
 
Müşteki Mevlüt Engin Giresun’da KOM Şube Müdürlüğünde 15.08.2011 günü alınan ifadesinde (Kl:68, Dizi:339); “Kendisinin 2005 yılında Giresunspor Kulübünde malzemeci olarak göreve başladığını, kendisini herkesin Sinan Engin olarak tanıdığını, kulüp içerisinde lakabının Sinan olduğunu, Olgun Peker’in başkanlık yaptığı dönem içerisinde yaklaşık bir yıl çalışmadığını, ara vermesinin sebebinin maaşını alamamasından dolayı ters düştüğü kulüp yöneticilerinin işten çıkarmaları olduğunu, Veli Göçmen isimli şahsın Giresunspor otobüsünü kullandığını, 2009 yılı içerisinde Valiliğin düzenlediği yemekte Valiliğin Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu’ya futbolculara dağıtılmak üzere 300 milyar para gönderdiğini duyduğunu, kendisinin ve Veli isimli arkadaşının 3 ay maaş, 4 pirim parasını uzun zamandır alamadıkları için 2009 yılı Haziran ayında kulüpte çalışan Veli Göçmen ile birlikte Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu’nun makamına giderek, maaşlarını uzun zamandır alamadıklarını ve bu konuda kendilerine yardımcı olmalarını istediklerini, şahsın da kendilerine maaşları ödeyemeyeceğini ancak harçlık verme konusunda yardımcı olabileceğini söylediğini, makamından ayrıldıklarını, 1-2 gün sonra kulüpte çalışan alacaklı konumundaki kendisine ve bazı arkadaşlarına 1.500 TL para yatırıldığını, 15 gün sonra akşam saatlerinde kulübe gittiğinde kulüp içerisinde oturan Olgun Peker’in kendisine ‘niye para istemeye belediyeye gittin, bu yaptığın doğru mu ‘dediğini, şahsa çok sıkıştığı için böyle bir yol denediğini,söylediğini, şahsın kendisine baskı cebir yada darp gibi herhangi bir olayının olmadığını, kendisine karşı küfürlü konuşmadığını, bunun haricinde de herhangi bir görüşmesinin olmadığını, bu görüşmeden sonra 2009 - 2010 sezonunda kulüpte çalışmadığını, Olgun Peker başkanlığı bırakıp Osman Çırak yönetimi göreve geldiği zaman tekrar kulüpte çalışmaya başladığını, şikâyetçi olmadığını” beyan etmiştir.
 
Müştekinin örgüt lideri Olgun Peker tarafından basit şekilde dövülerek yaralandığı anlaşılmış, şikayet yokluğundan şüpheli hakkında eylem nedeniyle sevk maddeleri tanzim edilmemiş, ancak örgütün cebir, tehdit uygulayan yapısını göstermesi açısından eylemden bahsedilmiştir.
 
 
=== 3- 2009 YILI İÇERİSİNDE GİRESUN’DA TURGAY DEMİRCAN’IN YAĞMALANMASI EYLEMİ ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Turgay Demircan isimli şahsa 2008 yılının Kasım ayında sayısal lotodan 1.500.000 TL para çıktığı, olay tarihi öncesinde kurduğu çıkar amaçlı suç örgütüyle; yağma, yaralama, tehdit ve benzeri suçları işleyen ve işleten ve liderliğini Olgun Peker’in yaptığı suç örgütünün; Turgay Demircan’ın Lotodan para kazandığından haberdar oldukları, karşılıksız ve bedelsiz şekilde yüklü miktarda para kazandığını düşündükleri için bu paradan “paylarını almak için” örgüt lideri Olgun Peker'in müştekiyle; Giresunspor Kulübü yönetimine alma bahanesiyle irtibat kurduğu, fakat Turgay Demircan'ın bunu kabul etmediği, bunun üzerine Olgun Peker’in: ““Yönetim kurulu toplantılarına katıl, adamın kafasını bozma” diyerek şahsı tehdit etmeye başladığı, şahsın da; Olgun Peker’in suç örgütü lideri olarak tanınması, kendisiyle birlikte hareket eden ve suça yatkın kişilikleriyle bilinen çok sayıda kişinin yanında bulunması nedeniyle korkup paniğe kapıldığı ve tekliflerini kabul etmek zorunda kaldığı, müştekiye zorla transferden sorumlu yönetim kurulu üyeliği görevinin verildiği, sembolik olarak müştekide olan bu görevi fiilen, bütün transfer ve futbolcu satış işlemlerini de kapsayacak şekilde Olgun Peker’in yönettiği, süreçte Hakan Karaahmet'in Olgun Peker'in bilgisi dahilinde Turgay Demircan'ı kampa çağırdığı ve futbolcu alacakları için para istediği, şahsın da her seferinde muayyen bedellerde para ödemesi yaptığı, Fatih Sandal ve Hakan Karaahmet'in bu şekilde devamlı şahıstan para isteyip aldıkları, aynı şekilde Olgun Peker'in de müştekiyi telefonla arayarak kulüp harcamaları için para istediği, müştekinin Olgun Peker'den ve kendisiyle birlikte hareket eden şüphelilerden çekindiği için toplamda 500.000 TL para ödemek zorunda kaldığı, ödenen paralardan bir kısmının örgütsel faaliyetlerde kullanıldığı ve bu surette örgüte yüklü miktarda ekonomik kazanç ve gelir sağlandığı, şahsın bu surette; Olgun Peker’in liderliğini yaptığı suç örgütünün Giresun ve çevresinde oluşturduğu korkutucu güçten yararlanılarak, örgüte yarar sağlanmak maksadıyla, birden fazla kişi tarafından yağmalandığı tespit edilmiştir.
 
Taraftar kod adlı Gizli Tanık ifadesinde;“Giresun GCTIY isimli iş merkezinde Pizza pizzanın sahibi olan Turgay Demircan isimli şahsa sayısal lotodan 1.500.000 TL para çıktığını öğrenen, Giresunspor eski başkanı Olgun Aydın Peker’in Giresunspor kulübüne para istiyorum diyerek 750.000 TL para aldığını” belirtmiştir.
 
Müşteki Turgay Demircan Giresun Kom Şube Müdürlüğünde 09.08.2011 günü alınan ifadesinde; Kendisine 2008 yılı kasım ayında sayısal lotodan 1,500.000 TL. (1.5 Tirilyon) para çıktığını bu para çıktıktan sonra GCity isimli işyerinde Pizzapizza isimli işyerini açtığını, Olgun Peker’in 2009 yılı içerisinde Giresun spor kulüp başkanlığı yaptığı yönetimde bulunan Fatih Sandal ve Cengiz Cindemir’in iş yerine gelerek “sende yönetime gir, seni de kulübün yönetimine alalım, başkan Olgun Peker böyle istiyor” diyerek görüştüklerini, 2009 yılı Haziran ayında Giresunspor yönetiminde seçim olduğunu ve bu seçim sonrasında Olgun Peker’in başkan olduğunu, kendisinin de yönetimde bulunduğunu yerel gazetelerden öğrendiğini, Olgun Peker başkanlığında 1-2 sefer yönetim kurulu toplantısı yapıldığını duyduğunu, yönetime girmek istemediği için bu toplantılara katılmadığını, ancak Olgun Peker’in “Yönetim kurulu toplantılarına katıl, adamın kafasını bozma” diyerek kendisine tehditvari sözlerle haber göndermesi üzerine bundan sonraki ilk yönetim kurulu toplantısına katıldığını, kendisine transferden sorumlu yönetim kurulu üyeliği görevinin verildiğini ancak kendisinin bu görevinin sembolik olduğunu, bütün transfer ve futbolcu satış işlemlerini Olgun Peker’in yaptığını, Hakan Karaahmet’in de Giresun spor’da Genel Kaptan olarak görev yaptığını, Hakan Karaahmet başkanlığında toplanan futbolcuların Kızılcahamam’da bulunan Patarya Otel’de kampa girdiklerini, Olgun Peker’in kulüpteki para işlerini genellikle Hakan Karaahmet ve Muhasebeci Şinasi Kabacıoğlu’nun takip ettiğini, kamptan 1 hafta sonra Hakan Karaahmet futbolculara para vereceği için Olgun Peker’in bilgisi dahilinde kendisini kampa çağırdığını, futbolcuların birçok alacakları olduğunu, bunları kendisinin ödemesi gerektiğini Kızılcahamam kampında Hakan Karaahmet’in söylediğini, miktarını tam olarak hatırlamadığı ama 5 milyar, 3 milyar, 2 milyar olmak üzere defalarca tahmini olarak 150 milyar para harcadığını, başkan Olgun Peker’in Kızılcahamam’a sürekli olarak denemek amaçlı futbolcu gönderdiğinde de bütün masrafları karşıladığını, İsmail Güldüren’in 450 milyar ücret karşılığında transfer olayında da başkanla sözlü olarak kavga ettiklerini, kendisinden hamiline kulüp yöneticisi olarak 50 milyarlık çeki Olgun Peker’in istediğini, şahsın kendisine çeki verirken bu çeki bana değil de futbolcu Aydın Çetin’e ver, dediğini kendisinin de çeki Aydın Çetin’e verdiğini, kampta diğer yöneticilerin göndermiş oldukları senet ve çek tarzı evrakları da bütün futbolculara dağıttığını, Olgun Peker’in de Kızılcahamam’da futbolcuların odasını tek tek gezerek yönetim olarak dağıttıkları çekleri ve kendisinin Aydın Çetin’e verdiği 50 milyarlık çeki aldığını, ertesi sabahta Kızılcahamam’dan çeklerle birlikte ayrılarak İstanbul’a gittiğini duyduğunu, Olgun Peker’in kulüp içerisinde Fatih Sandal, Hakan Karaahmet ve Şinasi Kabacıoğlu ile birlikte kulüp içerisinde dönen bütün para trafiğini yönettiğini bildiğini, Giresun’a döndükten sonra da gerek telefon gerekse kulüp binasında yüzyüze Olgun Peker’le görüştüğünde, şahsın kendisinden defalarca 5,10 milyar meblağlı para istediğini.,toplam ödediği miktarın tahmini olarak 300.000 TL civarında olduğunu, şahsa elinde şuan bu kadar yüklü nakit olmadığını söylediği durumlarda da “gayrimenkullerini ipotek ederek ödeyebilirsin” diyerek kendisini terslediğini, kendisinin şahsa yüklü miktarda para vermediğini ama farklı zamanlarda toplamda Giresunspor ve Olgun Peker’e verdiği paranın 500.000 TL yi bulduğunu, iş yerine Olgun Peker’le birlikte hareket eden Fatih Sandal ve Hakan Karaahmet’in birkaç defa gelerek kendisinden para istediklerini, kendisini Giresunspor yönetimine bilgisi haricinde sokan Olgun Peker’den, Olgun Peker’in talimatlarıyla kendisinden sürekli para isteyen Hakan Karaahmet’ten şikayetçi olduğunu” beyan etmiştir (Kl:68, Dizi:336).
 
=== 4-2009 YILI VE DEVAM EDEN SÜREÇTE MÜŞTEKİ ŞENEL KAÇMAZ’IN HAKAN KARAAHMET TARAFINDAN YAĞMA AMAÇLI TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ ===
 
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Anılan dönemde Olgun Peker'in Giresunspor SK'nün başkanlığını yaptığı, Hakan Karaahmet'in yönetimde görevli olduğu ve Tempo Tv isimli Giresun’da yayın yapan yerel televizyon kanalının sahibi olduğu, bu kanalın İstanbul’da da ulusal yayın yaptığı, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker liderliğinde faaliyet yürüten haksız ekonomik çıkar sağlama amaçlı silahlı suç örgütünde yönetici konumunda olduğu ve özellikle Giresun genelinde Deli Adilin Oğulları olarak bilinen Evren Kımıl, Selim Kımıl ve Hırçın Kımıl kardeşleri sevk edip yönlendirerek bir çok yaralama, tehdit, gasp eylemlerini organize ettiği, gerek Olgun Peker’e yakınlığı gerekse bu faaliyetlerinden ötürü Giresun genelinde kendisinden korkulduğu, çekinildiği,
2008 yılı içerisinde Hakan Karaahmet'in, Almanya’da yaşayan Şenel Kaçmaz'a İstanbul Tempo TV'ye ortak olmasını teklif ettiği, teklifi kabul eden Şenel Kaçmaz'ın karşılığında Hakan Karaahmet'e 340.000 dolar para verdiği, ortaklık işlemlerinin noterde yapıldığı, bu paranın yanı sıra Hakan Karaahmet'e aynı dönemde 110.000 tl de borç para verdiği,
İlerleyen süreçte Hakan Karaahmet'in Şenel Kaçmaz'ın televizyona ortak olmadığı şeklinde söylentiler çıkardığı, Hakan Karaahmet ile bu mevzuyu görüşmek isteyen müştekinin gerek şahıstan gerekse çevresinde bulunanlardan korktuğu için ortağı olduğu televizyona gidemediği, dava açarak televizyonun yüzde otuz hissesini alabildiği, Şenel Kaçmaz'ın alacağını ise, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker’le olan birlikteliği ve suç örgütünün adını kullanarak çevresine baskı yapması nedeniyle tahsil edemediği,
Süreçte Olgun Peker’in yönlendirmesiyle şüpheli Hakan Karaahmet tarafından müştekiye önce itimat ve güven telkin edildikten sonra birlikte iş yapılacakmış gibi gösterilerek kendisiyle ticari ilişkiye girildiği, hileli yöntemlerle 340.000 dolar parası alınarak Hakan Karaahmet’e ait yerel televizyon kanalına ortak edildiği, aynı zamanda 110.000 tl parasının borç adı altında alındığı, ardından şahsın ortaklığına -kendisine hiç bir ödeme yapılmaksızın- son verildiği, müştekinin ortaklık için ve borç olarak verdiği parasına el konulduğu, müştekinin Hakan Karaahmet ile yaşanan sorunları konuşma/çözüme kavuşturma sürecinde örgüt lideri Olgun Peker’le muhatap olma zorunda bırakıldığı, şüphelilerin gerçek kimliğini ve niyetlerini öğrenen ve yaptığı araştırmalarda çevrede ne kadar korku oluşturduklarını fark eden müştekinin iş yerine gidemediği ve parasını geri alamadığı, bu şekilde Olgun Peker ve adamlarının hukuki ilişki tarzında başlayan bir ortaklığın devamında hile ve desiseler ile müştekiyi kandırıp 340.000 dolar ve 110.000 tl nakit parasını almak suretiyle; tehditle ve varsayılan suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak yağmaladıkları, anlaşılmıştır.
 
Taraftar kod adlı Gizli Tanık Savcılık ifadesinde;Şenel Kaçmaz isimli şahsın Hakan Karahamet ile birlikte geçmiş zamanda Tempo Tv isimli işyerinin ortağı olduğunu, Şenel Kaçmaz’ı Keşap İlçesinden tanıdığını, şahsın Hakan Karaahmet’ten korktuğu için ortaklıktan ayrılarak yurt dışına kaçtığını belirtmiştir.
 
Müşteki Şenel Kaçmaz kolluk ifadesinde;“Almanya ülkesinde işçi olarak çalıştığını, 2008 yılında Hakan Karaahmet'in Tempo TV'ye ortak olmasını teklif ettiğini, bunun üzerine Hakan Karaahmet'e 340.000 Amerikan doları verdiğini, notere giderek anlaşma yaptıklarını, ortak olmalarının ardından bu paranın haricinde Hakan Karaahmet'e 110.000 tl borç verdiğini ve bunun karşılığında senet aldığını, ortak olmasından 5-6 ay kadar sonra Hakan Karaahmet'in çevrede Şenel Televizyona ortak değil şeklinde bir takım sözler söylediğini duyduğunu, bunun üzerine Hakan Karaahmet ile bu konuyu konuşmak için televizyona gitmek istediğini ancak Hakan Karaahmet ve yanındaki şahıslardan korktuğu için gidemediğini, ilerleyen zamanda Hakan Karaahmet'in ortaklıktan ayrıldığını, aralarındaki anlaşmazlık sebebi ile Tempo TV'deki hisselerini almak için mahkemeye başvurduğunu ve mahkemenin lehine karar verdiğini, bu sırada söz konusu televizyona Kazım Albayrak'ın ortak olduğunu ve televizyonun yüzde ellisinden fazla hissesini aldığını, Kazım Albayrak'ın yanına gittiğini ve Hakan Karaahmet ile yaşadığı sorunları anlattığını, Kazım'ın da televizyonun yüzde otuz hissesini kendisine verdiğini, Hakan Karaahmet'ten olan 110.000 tl konusunda da yardımcı olacağını söylediğini, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker'in başkanlığı döneminde Giresunspor yönetiminde olduğunu, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker ile birlikte olduğunu bildiğini, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker ile birlikte olduğunu bildiği için parasını istemek için görüşmeyle gitmekten korktuğunu, televizyondaki hisselerini aldığı ve Hakan Karaahmet'ten olan alacağı hakkında halen mahkeme devam ettiği için davacı ve şikayetçi olmadığını” beyan etmiştir (Kl:66, Dizi:368).
 
== OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ SUÇ ÖRGÜTÜNÜN YETKİSİZ MENAJERLİK FAALİYET-LERİ (Kl:30, Dizi:1-393 arası) ==
 
Olgun Peker liderliğindeki haksız çıkar sağlama amaçlı kurulmuş silahlı suç örgütünün, aşağıda ayrıntılı şekilde irdelenen; iletişim tespit tutanakları, ifadeler, yapılan aramalarda ele geçirilen sözleşme ve fatura içeriklerinden de anlaşılacağı üzere; Refleks Menajerlik Hizmetleri şirketini kullanarak, yetkisiz bir şekilde futbolcu menajerliği (temsilciliği) faaliyetlerinde bulunarak usulsüz kazanç sağladığı, bazı spor kulüplerinin de bu duruma göz yumarak şahısla birlikte hareket ettikleri ve sözleşmeler yaptıkları tespit edilmiştir.
 
=== A- İFADELER: ===
 
İdris Ekmekçi 07.04.2011 günü alınan kolluk ifadesinde (Kl:30, Dizi:392); “2003 yılında Beşiktaş’ta bulunan Refleks menajerlik isimli işyerinde çalışmaya başladığını, halen bu işyerinde şoförlük yaptığını, işyerinin sahibinin Olgun Peker olduğunu, kendisini Olgun Peker’in işe aldığını, 2009 yılının sonlarına doğru işyerine 2.ortak olarak Özcan Üstüntaş’ın katıldığını, halen şirketin ikinci ortağı olduğunu, şirketin TFF’nca lisanslı bir şirket olduğunu, lisansın Hollanda’da bulunan Ömer Cincil adına kayıtlı olduğunu, ayrıca şirketin uluslararası Fifa Menajerinin Olgun Aydın Peker olduğunu, işyerinin yurt içinde ve yurt dışında menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğünü, çalıştığı dönem içerisinde hatırladığı kadarıyla Beşiktaş, Fenerbahçe ve diğer futbol kulüpleriyle görüşüldüğünü, şirketin futbolcu menajerleri ile görüştüğünü daha sonra futbolcu ile kulüpler arasında bağlantı sağladığını” beyan etmiştir.
 
Neşe Ciddi 07.04.2011 günü alınan kolluk ifadesinde (Kl:30, Dizi:390); “2010 yılı Temmuz ayından itibaren Refleks Menajerlik isimli işyerinde çalıştığını, şirketin sahibinin Olgun Aydın Peker olduğunu, Özcan Üstüntaş’ın da şirketin sahiplerinden olduğunu, şirketin yurt içinde ve yurt dışında bulunan futbol kulüpleri arasında futbolcuların transferleriyle ilgili işlemler yaptığını, futbolcu menajerleri ve futbolcularla görüşmeler yapıldığını, görüşmelerde futbolcu transferleriyle ilgili FİFA Menajeri olan yetkilnini Olgun Aydın Peker olduğunu, kendisinin bu işlemlerde çevirileri yaptığını, çalıştığı süre içerisinde Eskişehirspor, Beşiktaş, Ankaragücü takımlarına transfer yapıldığını, bu futbolcular arasında Fatih Tekke, Agim İbrahime isimli futbolcuların bulunduğunu, bu transferler karşılığında paranın kimden ve hangi oranda alındığını bilmediğini” beyan etmiştir.
 
=== B- BAZI EYLEMLER: ===
 
==== 1- Fatih Tekke’nin önce Beşiktaş Spor Kulübüne, ardından bu kulüpten Ankaragücü Spor Kulübüne transfer edilmesi ====
 
20.09.2010 günü Fatih Tekke’nin Beşiktaş Spor Kulubüne transfer edilmesiyle ilgili Refleks Menajerlik Ltd. Şti.(Olgun Peker imzasıyla) ile Beşiktaş Futbol Yatırımları San. ve Tic. A.Ş. arasında sözleşme imzalandığı belirlenmiş, sözleşmenin bir sureti soruşturma dosyasına konmuştur.
 
Olaya ilişkin iletişim tespit tutanakları
 
14.12.2010 günü saat:12.28’de Özcan Üstüntaş’ın Sinan Engin’i aradığı görüşme; (tape:23)
Sinan: “Geldi mi Olgun”, Özcan: “Yok abi daha gelmedi”, Sinan: “Fatih nereye gidiyor”, Özcan: “Fatihi abi sen Eskişehir diye söylüyormuşsun Fatih aradı da dedi ki abi Sinan abi Eskişehir Eskişehir’i garanti diye söy söylüyordu dedi”, Sinan: “Angaje ediyorum oraya başka yer yokki başka var mı”, Özcan: “Sen Beşiktaş camiasına da yakınsın 600 milyara yakın alacağı var çocuğun daha bir lira para almadı”, Sinan: “Vermiyorlar abi öyle”,
 
20.12.2010 günü saat:16.06’da Özcan Üstüntaş’ı Fatih Tekke’nin aradığı görüşme; (tape:24)
Özcan: “Bu bizim İbrahim Seten yok mu, o Serdar Adalı’yla konuşmuş demişki kulüp olarak böyle bir karar aldık yani yatıracağız serbest kalamayacak en en en kötü yani pazarlık payı bırakırız falan filan gibi konuşmuşlar vallah demişki Seten’de benim tanıdığım demiş şey yani parayı yatırdıktan sonra bir yere gitmez oturur demiş parayı alır işte demiş”, Fatih: “Niye Olgun Olgun efendi niye şey yapmadı ne oldu parasını aldı oturacak işte e mi”,
 
21.12.2010 günü saat:11.34’de Olgun Peker'in Ziya Doğan'ı aradığı görüşme; (tape:597)
Olgun: “Akşam 2 saat bir olmazsa şeyde buluşuruz Titanik Otel var ya Bakırköy de, oraya gelirim ben", Ziya: "Akşam beraber olalım, Fatih Tekke senin mi"i, Olgun: “Hı hım", Ziya: "Fatih’i bir şekil benle konuştur bu işi alalım", Olgun: “ Fatih’e ne verdirttirirsin yıllık", Ziya: "Para neyse verdirecem ya", Olgun: “Akşam 10’da bu konuyu Fatih ile de konuşup seninle de öyle konuşacağım",
 
 
 
25.12.2010 günü saat:17.19’da Olgun Peker'in Sami Dinç'i aradığı görüşme; (tape:653)
Olgun: “Fatih ile olan Beşiktaş ile olan sorun ne oldu", Sami: "30 günlük mehil verdik ödeme yapmaları hususunda daha henüz bir gelişme yok süre de 10 ocakta bitiyor", Olgun: “Şey konusunda ya Rubin Kazan", Sami: "Son şeyde konuştuğumuzda bu Yaşar ile Rusya’daki dediki 2 haftalığına klüp yetkilileri yok dedi o sebeple yapamıyorum şeyde noterde işlemi, size bu ara email geldi değil mi o gün ben de yoğundum arayamadım sizi", Olgun: “Yolladın da başka bir problem çıktı şimdi Giresun Başkanı da bırakabilir",
 
25.12.2010 günü saat:17.45’de Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:658)
Olgun: “Ziya hocayı bir ara, ikincisi bu Ergün Aydın’ı ara, Adnan Öktüren vardı ya Diyarbakır’ın eski başkanı, Ergün’ü Siirtspor’a istiyorlar iyi de para vereceğiz diyorlar, Ziya’yı da bir ara beni ara Ziya ile alakalı bu Fatih Tekke konusu ne oldu, onu bir garantiye al da ben de adamı arıyayım", Özcan: “Tamam" ,
 
03.01.2011 günü saat:13.37’de Özcan Üstüntaş’ın Fatih Tekke’yi aradığı görüşme; (tape:36)
Özcan: “Konuştun mu dün şeyi”, Fatih: “Dün aradım dedim nedir durum diye dedi şey bugün için haber vereceğim sana dedi Serdar beyle konuşmuş işte Serdar beyde bugün için yarın için haber veririz falan demiş”, Özcan: “Hı bugün sabahtan beri Ali Turan’ın Necati Ateş, Ali Turan takasıyla uğraştım da, he oldu kardeş”, Fatih: “E oldu bizim iş yatar o zaman”,… Özcan: “ Hani bizim şimdi ben Galatasaray kulübüne dedimki biz dedim 600 milyar yatırılması gereken para var Beşiktaş, 720 mi ulan ben dedimki biz ondan şöyle bir şey yapabiliriz dedim yani yani Beşiktaş bize dediki bunu yatırmayalım feshedelim dedi biz o zaman tamam deriz ama bu 700’ü de sen bana verirsen tamam deriz, biz mesela 720’ye alacağız değil mi buradan yatırılacak parayı, bize Galatasaray’a verse bir sıkıntı olabilir mi hani Beşiktaş zorluk çıkarırsa hani…işte büyük takım olmazsa bize gelecek falan filan Ali Turan’ı da çok istiyordu dünden beri sabahtan beri daraltıyor e adamlar dedim takas kullanıyor hoca sen kulübü çöz ver sana getireyim çocuğu dedim yani o sende çok umutlu”,
 
05.01.2011 günü saat:13.08’de Özcan Üstüntaş’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme; (tape:37)
Özcan: “Fatih parayı yatırmışlar, 200 milyarı yatırmışlar 220 milyarı, yatıracaklar anlamına gelir yani bu dimi”, Sami: “E tabi abi orda artık fes etme sansı yok, karşılıklı anlaşarak gidebiliriz sadece”, Özcan: “ Bi yer 400 milyarı yatırmadığı zaman yine fes olurmu… bu hepsini Rubin’i mubini hallettikten sonra bu Hasan’ın işi vardı ya abi Rubin’le ilgili, onu başlatacak”, Sami: “Hasan’ın vekaletini falan şimdiden alalımda o zaman”, Özcan: “Yaşar gelecek şimdi buraya da bu Rubin’deki Yaşar yok mu…Fatih’in Fatih’i ee Federasyona şikayat ettiğimizi duymuş senin adamının gittiğini de duymuş”, Sami: “Ya bende bende şeyler var Fenerbahçe spor kulübünden menejarlik ücreti olarak aldığı paralar var Ali Bilgin transferinde bilmem ne Doğan adına ben o belgeleri çıkarıyomuyum”, Özcan: “Evet Doğan adına yap”, Sami: “Doğan adına avukat kimliğiyle aldığı paralar var abi e ben de o belgeleri versem üniversiteye bunu akademisyenlikten atarlar yasak avukatlık yapması”,
 
05.01.2011 günü saat:16.01’de Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:728)
Olgun: “Fatih’le konuştun mu", Özcan: “Konuştum bugün parayı yarısını yatırmış Beşiktaş, ama Sivas’a gitmez abi", Olgun: “Sivas’a niye kardeşim ne yapacağına karar versin artık yani bu konuş onunla ciddi ciddi", Özcan: “300 milyar yatırmışlar",
 
07.01.2011 günü saat:14.07’de Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme; (tape:757)
Mecnun: “Ya satışından pay verelim abiciğim bunlara % 20 falan", Olgun: “Akşam maça gelecek şeyde Yıldırım başkanda gelecek öbürleri de gelecek, orada bir şekilde yapacağız yani onlar aslında şöyle diyor ya bizi de zor durumda bırakmadan biz hiç bir şeysiz 1.5 -2 yıllığına verelim, al al diyor ben diyor şey ya burada kalırsam benim sözüm diyor ben zaten o şekilde de halledeceğim o zaman diyor orası bizim kendi kulübümüz biz sizden bunu esirge, şunu da söyledi bu Fatih Tekke işi var bizim, Fatih Tekke’nin işini yarın bir şekilde, halledebilirsek onları da sıkıntılı belki o aradan bunu da çıkartabilirim", Mecnun: “Nasıl yapmışlar Sezer işini", Olgun: “Daha yarın yapıyorlar bugün bir şey yapmamışlar", Mecnun: “O oraya mı gidecek Tekke’de Eskişehir’e mi",
 
07.01.2011 günü saat:16.28’de Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:759)
Olgun: “Ziya Doğan televizyona açıklama yapmış Fatih Tekke ile anlaştık diye", Özcan: “Yok abi hiçbir şey yok", Olgun: “Başka bir şeyler var kimseyle sakın yarına kadar konuşmayın, yarın ola hayır ola yarın bi gelişme var ona göre konuşacağız",
 
08.01.2011 günü saat:14.54’te Özcan Üstüntaş’ın Olgun Peker’i aradığı görüşme; (tape:39)
Özcan: “Yabancı bir tane iş var mı dedim”, Olgun: “Yok yok ne oldu o Fatih işi”, Özcan: “Abi senden haber bekliyoruz”, Olgun: “Şu anda gidiyorum Eskişehir’le alakalı bir görüşeceğim Sezer transferinde ona bir şeyler yapmaya çalışacağız, sezon başı kamp gördü mü bu adam, hiç bir kamp döneminde bu adam yokki 4 senedir ya ya en son hangi kampa katıldığını hatırlıyormusun doğru düzgün”, Özcan: “Zenit’te en son”…Olgun: “1 ay önce 1,5 milyon euroyu attın çöpe bir maçta bile kullanamadın en azından Sezer transferinde verirsem kamuoyunda da kimse bana caz etmez, bir konuş bakalım Konya bu adamı hala istiyor mu Konya’dan istiyorsa ben gideyim şimdi Konya’yla oturayım pazarlığımı yapayım, ya 1,5 milyon euro diyelim anladın yani şey olarak aslında ben Sivas’a verme taraftarı değilim çünkü Fatih’in ben aramızda kalsın bir şey vereceğini Sivas’a da dahil Konya’ya da dahil birşey vereceğini sanmıyorum”, Özcan: “Yarın kötü olur biliyorsun ondan sonra başımıza gelecekleri vır vır vır vır vır vır yani”, Olgun: “Ya hayır Sivas’a kötü olursa bu sefer Mecnun başkanda bana, verelim Konya’ya gitsin anasını satayım bana kalırsa ama Sivas da”, Özcan: “Oradan alırız çünkü şeker fabrikası sponsor olmuş onlara para veriyormuş”,
 
10.01.2011 günü saat:14.08’de Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:774)
Olgun: “Var mı haber", Özcan: “Abi daha parayı yatırmadılar da 5’e kadar bekliyoruz da bugün bunlar kiralık verirler değil mi abi, bir de çok büyük sorun var ondanda haberi yok Fatih’in, adamlar parayı tam yatırmışlar meğersem bizde diyoruzki 120-130 milyar eksik, bütün sezonun parasını bürütünden yatırmışlar, net üzerinden yatırmışlarsa parayı net alacağız hani 150 milyardan kurtaracağız", Olgun: “Tabi canım net alırız kardeşim öyle anlaştık öyle şey olur mu ya, ben şimdi Konyaspor başkanını çağırıyorum akşama olmazsa konuşayım verelim gitsin,başka bir yer yoksa yani",
 
10.01.2011 günü saat:14.27’de Özcan Üstüntaş’ın Ziya Doğan’ı aradığı görüşme; (tape:40)
Özcan: “Şimdi Fa Fatih derki yani bu Türkiye’de çok zaman yani ya ayrın belli olmaz hoca gidebilir başkan gidebilir ben gidebilirim biz önce kiralık gidelim onlar bizden memnunsa biz onlardan memnunsak hoca da seneye oradaysa biz gene devam ederiz, ama yarın hoca olmaz veya bir başka takıma gider, biliyorsun bize hatta küsen hocalar başkanlar var hele hele bilhassa bana Fatih’in lafı önce Ziya hocama söz verdik önce onu ara, bu akşam zaten Olgun abi de orada Antalya’da sizin başkanla da görüşecek”, Ziya: “Hı hı salı günü geliyor başkan tamam” ,
 
11.01.2011 günü saat:15.21’de Olgun Peker'in, F.'i aradığı görüşme; (tape:793)
Olgun: “Şimdi şu Fatih Tekke konusunu konuşuyordum şeyle de Beşiktaş’la halletmeye çalışıyorum şeyi, Başkan yani birşey iyi oynar sorun olmaz şimdi Konya’ya verecem", F: “Sen bize ver onu ya o bizde oynar ya o Konya’da monyada oynayamaz", Olgun: “Şimdi maliyetini bilmiyorum hani 400 bin euro de falan 500 bin eurodan aşağıya mal olmaz bir kere ", Fikret: “Olsun çok da para değil",
 
11.01.2011 günü saat:17.04’de Olgun Peker'in, Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:794)
Olgun: “Özcan ne yaptın ne düşünüyoruz bunun için, Fatih Tekke ile alakalı, Beşiktaş ile anlaştım, kiralık için, bedelsiz kiralık verecek Beşiktaş", Özcan: “Yarım dönemlik 500 bin euro para vermişler Hüseyin’e, sen, benim, ne yaptın abi, Facebooktan mesaj attı dedim ya abi", Olgun: “Halledemedim vallahi billahi aradı mı o seni", Özcan: “Onun dışında bende cevap bile vermedim aramadım da yani telefonu da değiştirmiştirde gerçi",
 
12.01.2011 günü saat:14.40’ta Özcan Üstüntaş’ı Fatih Tekke’nin aradığı görüşme; (tape:44)
Fatih: “Ya bu görüşmeyi sen Olgun’a mı devretmişsin”,Özcan: “Avukat görüşüyor avukat Sami görüşüyor”, Fatih: “Nereyle görüşüyor Sami, Ziya hoca Olgun’la görüşmüş nasıl oluyor o”, Özcan: “Olgun abi orada da bur yabancı oyuncu verecek de”, Fatih: “Para yatırmak istiyoruz ya biz sen abim olarak ben sana para kazandırmak isterim ama ben sana derim Olgun 1 liram geçmez, onun o işte ne işi var anlamadım, bana haber geliyorki Olgun mu Olgun mu diyor senin menajerin diyor nasıl ben sana ne dedim”, Özcan: “Şimdi beni dinle ha resmi menajer olmayan biri şu an benim durumda senle ben mesela Konyaspor kulübüne gelemem, avukatla birlikte gideceksin ben gelmeyeceğim yani bu görüşmeyi de Ziya Hoca’yla bende yaptım Olgun abi da orada bizim ortağımız benim ortağım olduğunu da biliyor ona da pres yapıyormuş”,
 
12.01.2011 günü saat:15.03’te Özcan Üstüntaş’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:45)
Olgun: “Özcan konuşmamış ki onunla ya İbrahim Hacıosmanoğlu aramış onu, İbrahim Hacıosmanoğlu ne yaptın falan demiş görüşüyoruz biraz sonra yanıma gelecek ben sana aratırım demiş, Ziya Hoca falan konuşmamış sonra yani burada bir sıkıntı olacak olsa biz ona sıkıntı yansıtırmıyız o neyin peşinde ki”, Özcan: “Millet fırfır ediyor işte yani soruşturma açılır şu olur bu olur,adım diyor hep diyor şeylerle anılıyor kötü şeylerle diyor bir de federasyonla mı uğraşalım diyor”, Olgun: “Öyle bir şey olmayacak ya biz zaten kulüp başkanı adına kulüp kendisi isterse böyle şeyler yaşanır, konuş bir dön bana yani adam da beni arıyor şimdi bak Konya başkanı bir daha aradı”,
 
12.01.2011 günü saat:15.12’de Olgun Peker'i Ali Kıratlı'nın aradığı görüşme; (tape:808)
Ali: "Hallettin mi Fatih’in işini", Olgun: “Halletmeye çalışıyorum",
 
12.01.2011 günü saat:16.08’de Özcan Üstüntaş’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:46)
Özcan: “Ya şu Hacısalihoğlu niye kafasını karıştırıyorsa onu da çözemedim”, Olgun: “…Ya onlar nereden çıkıyor ya, eğer ki yoksa ben satabileceği şeyi vereceğiz kardeşim”,Özcan:“Ne öyle birşey diyor orayla fiyat konuş ne konuş diyor ne konuştum diyor hiç birşey de de demiyor o Hacısalihoğlu, o şey karıştırıyor kafasını da”, Olgun: “O şey sana ne diyor hani Olgun abi görüşmüş falan filan”, Özcan: “Diyor işte ya diyor yakacakmısınız beni o bu işte de şey karışıyor bence o”, Olgun: “O ha Hacısalihoğlu karışıyor”, Özcan: “Tabi canım hani yakacaklar seni falan filan yetkili değil bunlar, nasıl şimdi onu ben şeye mi vereceğiz federasyona mı vereceğiz yani”,
 
12.01.2011 günü saat:16.33’te Özcan Üstüntaş’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:47)
Olgun: “Sen bununla konuş bak hoca yanımda hoca 20 dakika sonra idmana çıkacak yani gitmesi lazım bi he desin tamam diyorsa atlasın avukatı koyun yanına avukatla birlikte gilsin buraya bu iş bu akşam bitsin, ona da söyle korkacak birşey yok yani hani Olgun abiyle görüşmesi yani sonuçta bu kulüp gidip onu şikayet edecek veya ondan birşey çıkacak hali yok, ha avukat görüşmüş ha bizler görüşmüşüz onun orada etkilenecek bir şeyi yok”, Özcan: “Ama ona işte üflüyorlar nasıl üflüyorlarsa”,Olgun:“O zaman Hacismailoğlu yapsın onun menajerligini biz niye gidip neden konuşuyoruzki sağda solda, ara şimdi onu deki hocayla Olgun abi oturuyor hoca …var Olgun abini yanından da 20 dakika sonra çıkacak, avukatla beraber biletini alalım uçak biletini atlayıp gelsin gelmiyorsa da burada hazırda oyuncu var onu bitirelim”,
 
12.01.2011 günü saat:16.51’de Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:809)
Olgun: “İbrahim Hacısüleymanoğlu mu ne var ya arıyor şimdi Ziya Doğan’a bak diyorki onun menajeri falan yok onların…beni şeye düşürmesinler", Özcan: “Ne demiş abi menajeri yok mu demiş",
 
12.01.2011 günü saat:16.52’de Olgun Peker/Ziya Doğan'ın,Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:810)
Olgun: “Biz bunun için uğraşıyoruz burada bu kimki İbrahim Hacısüleymanoğlu Olgun onun menajeri değil falan değil filan konuşuyor bizim hakkımızda,…bunlar nasıl adam lan", (Olgun telefonu Ziya'ya veriyor), Ziya: "Bu konuyu kapat kardeşim, o kulağına şey geldi oradan da o da bize yardımcı olmak istiyor, şimdi Olgun başkanda kızdı, biz sizinle girdik sizinle devam ederiz bitti, Fatih’e deriz ki Fatih sana ulaşamadık arkadaş senin menajerin de burada biz bu arkadaşla belli bi aşamaya getirdi biz o işi temizleriz yani, ben bir şey duymadım", Özcan: “Tamam hocam",
 
12.01.2011 günü saat:17.04’te Özcan Üstüntaş’ın X şahsı aradığı görüşme; (tape:48)
Özcan: “Bugünde Fatih’i, Konya-Ankaragücü arasında bir koşuşturuyoruz, şimdi biz Konya’yla anlaşma yapacağız da, Konya’yla anlaşma yapacağız büyük ihtimalle de işte bugün yarın atacağız imzayı da şimdi bunlardan şey alıyorum enişte bu çek senet vermiyorlar, hani Galatasaray’daki sözleşmemiz varya öyle bir sözleşme almak zorundayız çünkü denetime girecek ya hani sıkıntı olmasın hem Fatih’e hem bizim oyunculara sıkıntı olmasın diye zaten kulüpte diyorki kullanma diyor kullanırsan da sıkıntı yaşarsın hani resmi menajer değiliz ya”, X: “Fark etmez tarihlere şey senet ver o tahsilatları yapıp ay sonra vereceksin tahsilatı sen”,
 
12.01.2011 günü saat:17.08’de Olgun Peker'i Ziya Doğan'ın aradığı görüşme; (tape:811)
Olgun: “Ben bu konuyu kapattım tamam hocam ama bunu bu dünyada tek senin için kapattım bunu da bil yani", Ziya: "Tamam başkanım öpüyorum seni",
 
12.01.2011 günü saat:17.16’da Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:812)
Olgun: “Kiminle konuşuyorsun", Özcan: “Fatih efendiyle dedimki Fatih bak ben seninle dedim 7 senedir beraberim ben dedim çok mahcup oldum şuan dedim Ziya hocayı aramış dedim başkan zaten gitseydin avukatla gidecektin dedim seni sıkıntıya düşürmeyecektik dedim ama baştan söyleseydin adamlarla hiç konuşmasaydık", Olgun: “… birşey demesin... gördüğüm yerde…",
 
12.01.2011 günü saat:21.14’te Özcan Üstüntaş’ı Fatih Tekke’nin aradığı görüşme; (tape:50)
Fatih: “Şimdi Ziya Hocayla da konuştum ben, yalnız şunu söyleyeyim sana şu transferden sonra benim seninle hiç bir şekilde işim olmaz sen yalancı bir adamsın seni abi gördüğüm güne de lanet olsun, ben sana demedim mi o Olgun işin içerisine girmeyecek”, Özcan: “…Olgun orada doğru ama başka bir kendi yabancı bir oyuncu için orada senin adına”, Fatih: “Ziya Hoca’ya demedin mi ki Olgun orada Olgun’la konuşun bu işleri”, Özcan: “Onlar Olgun’u görüyor ya Ziya Hoca Olgun abiye diyorki haydi da Fatih’in işi ne oldu zaten senin senin onunla kırgın olduğunu biliyor”, Fatih: “Ziya fiyat konuşmuş onunla, 700000 euro garanti para harici olmaz, ben sana özellikle demedim mi ki Olgun”, Özcan: “Onu orada kontrol edemem o da yabancı oyuncu için Ziya Hoca nın yanında bende hani senin hani zor durumda kalma federasyon şey yapıyor sen söyle soruşturma açıyor hani resmi menajerle mi gittin yetkisiz menajerle mi diye ben de Sami Dinç’le avukatla her şeyi ayarladım seni uçağa koyup onunla gönderecektim”, Fatih: “Neyse beni rahatsız eden tek şey Olgun’un orada olması Olgun şeyle yemek yiyormuş da başkanla, sen benden okey almadan adamlara kiralık diye he kiralık tamam kiralık gelelim demişsin adamlar da kiralık kiralıktır”,
 
13.01.2011 günü saat:10.43’te Özcan Üstüntaş’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme; (tape:51)
Özcan: “Bu Konya’lılarla Fatih’le ilgili pazarlıktayım da, ama parada sıkıntı var 250 bin euro garanti para 200 bin euro maç başına kabul ettiremedim Fatih’i yarım 6 aylık 700 bin euro verdiler, 700 bin euroyu 200 bin eurosunu maç başına kabul ettiremedim”, Sami: “Maç başı zaten hepsinde oynar abi Fatih”,… Özcan: “Bunun vergisi var şeyi var biliyorsun bunu bari mukaveleden muaf muaf tutsak mukaveleden ek sözleşme yapsak geçerli mi”, Sami: “Geçerli abi hiç sıkıntı yok onu hallederiz”, Özcan: “Bari kulübe böyle bir yardımımız olsun ya”, Sami: “Peki Fatih kabul ediyormu abi”, Özcan: “Onu ben kabul ettireceğim onu o garantisine bakar ya”, Sami: “Ama biz düzenleyelim onu yani yazalım”, Özcan: “Çünkü kulübe yardım etmek istiyorum yani şu şu açıdan bari garanti vereyim de mukaveleye yazmayalım diye”,
 
17.01.2011 günü saat:12.08’de Özcan Üstüntaş’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme; (tape:56)
Sami: “Şey arıyorum ben seni de kapalıydı hep telefonun cumartesinden beri baya aradım”, Özcan: “Ankara’daydım bir, ikincisi çok arayanlar vardı 75 - 85 yaptım seni gördüm ama”, Sami: “İyi iyi ama ama galiba bir yere vardın beni Olgun başkan aradı da şeyde cumartesi günü, Fatih’in işi bitti falan dedi de hayırlı olsun abi” , Özcan: “Kulüpler anlaştılar işte biz zaten daha önce cuma günü bitirmiştik, imzaladık biz ama kulüpler fesihi bugün yapıyorlar”…Özcan: “Tamam zaten 1,1-2 günde süremiz var bu bugün yarın fesih olacak fesih olduktan sonra da evraklarda gelirse onu da yapıştırırız artık”, Sami: “Sen Ankara’ya falan gidecekmisin abi tekrar”, Özcan: “Ne işim var zaten benim gitmemde yasakta hani kulüp biz bizden olunca kolay çözdük işi yani, şeye de Fatih’e de yani sana veya avukata gerek yoktu bir buçuk yıllık bir arsa vardı Fatih istedi onu verdiler, 2 trilyon bir buçuk yıllık maaşlara böldük, basit bir mukavele yaptık yani”, Sami: “E çok iyi para”, Özcan: “33 yaşındaki oyuncuya çok iyi para 4 trilyon para süper para 1,5 yılda, aramızda kalsın bu 3 - 4 hafta sonra Fatih, Ümit Özat’ı döver gelir sezon sonu bir daha satarız onu”,
 
26.01.2011 günü saat:20.59’da Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:912)
Olgun: “Fatih hiç aramadı demi Özcan" Özcan: “Yok aramadı abi", Olgun: “Öbür şeydende bir haber gelmiyor, menajerlik parası yok bir şey demi o", Özcan: “Normal aramadıki bununla ilgili arasın abi, en son geçen hafta konuştuk",
 
01.04.2011 günü saat:17.53’de Olgun Peker'in K.'i aradığı görüşme; (tape:1023)
Olgun: “Salı günü telefonlaşalım Eskişehir Spor Kulübüne 100 bin + KDV fatura kesmemiz lazım euro", K: “Kimin adına keseceğiz yani oraya genelde biz futbolcu isimleri yazıyoruz ya", Olgun: “Yaz onu danışmanlık bedeli olarak keseceğiz bir de şirketten hemen şu Refleks Menajerlik ibaresini hemen çıkarmamız lazım…çok hızlı yani, Sportif Danışmanlık Şirketi olarak görsün orayı", K: “Ben şeyi kesiyorum ama Ali Tandoğan’ı kesiyorum" Olgun: “Ali Tandoğan’ı kesin gitsin kaç lira alacağımız Fatih Tekke’yi de kesersek", K: “Ben size onu pazartesi günü söyleyeyim Olgun Bey net rakamı",
 
25.04.2011 günü saat:12.12’de Özcan Üstüntaş'ı Sami Dinç'in aradığı görüşmede; (tape:451)
Özcan: “Bizim bu Fatih’in şeyi var sende değilmi yetkisi falan var değilmi", Sami "Var abi var", Özcan: “Bunun mukavelesini istesene bir federasyondan şimdi biz kahvaltı yapıyoruz da oraya, ya birşeyler yapmayı düşünüyoruz", Sami: "Hemen istiyorum tamamdır, yarın da bir görüşelim abi diğer konularla bu konuyla hepsiyle ilgili" dendiği belirlenmiştir.
==== 2- Ali Turan’ın önce Galatasaray Spor Kulübüne, bu kulüpten de Antalya Spora transfer edilmesi ====
 
19.04.2010 günü Ali Turan’ın Galatasaray Spor Kulubüne transfer edilmesiyle ilgili Refleks Menajerlik ile Galatasaray Spor Kulubü yetkilileri Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin arasında sözleşme imzalandığı belirlenmiş, sözleşmenin bir sureti soruşturma dosyasına konmuştur.
 
 
 
Olaya ilişkin iletişim tespit tutanakları
 
22.12.2010 günü saat:13.31’de Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:25)
Olgun: “Ali Turan’ın falan daha şeyi nedir durumu”, Özcan: “Galatasaray şöyle vermek istiyor hani biz git demeyiz kendi ben gitmek istiyorum derse veririz diyor”, Olgun: “Ne diyor Ali Turan bu işe”, Özcan: “Maçtan sonra konuşacağım Ziya hoca ile ilgili mi abi”, Olgun: “1 milyon dolar veriyor onlar de”, Özcan: “Yıllık mı”, "Olgun: “He”, Özcan: “Tamam konuşurum abi maçtan sonra",
 
25.12.2010 günü saat:16.57’de Olgun Peker'i Ziya Doğan'ın aradığı görüşme; (tape:648)
Ziya'nın "Ali Turan şu Adnan Sezgin ile bir konuşsun yani bugün yarın ben de Özcan’ı aradım Özcan ilgileniyordu Özcan’ın telefonu cevap vermiyor onun dışında bu ön liberonun adı neydi Kopenak’taki”, Olgun: “Noregart”, Ziya: "Onu bir bekletsene bana bir zahmet”, Olgun: “Yani konuşayım ben hemen sana döneyim forvet hattında göndermek istediğin varsa haberim olsun",
 
01.01.2011 günü saat:17.17’de Özcan Üstüntaş’ı Adnan Sezgin’in aradığı görüşme; (tape:34)
Özcan: “Bitirdin mi işi abi”, Adnan: “Şimdi Antalya’yla en son konuşmanız nedir sizin”, Özcan: “Abi Antalya ne beni aradı ne de ben o gün seni aradım geri döndüm ama bulamadım”, Adnan: “Hayır hoca şeyi aramış Ali Turan’ı Ali Turan da demişki benim hiç bir şeyden haberim yok, tamam şimdi aratıyorum Ali seni Ali Turan’ı, biz şimdi Ali Turan kafasına takmasın ben onun bugüne kadar hakedişini taksitler halinde ödeyeceğim tamam mı ona göre, Antalya’yla anlaş”, Özcan: “Tamam abi sen konuş arattır”,
 
01.01.2011 günü saat:22.42’de Özcan Üstüntaş’ı Adnan Sezgin’in aradığı görüşme; (tape:35)
Adnan: “Şimdi Ali Turan aradı beni de, hı herhalde biraz anlatamamışsın sen ona”, Özcan: “Abi anlattım da o bunda diretiyor, şu bir iki günden beridir de diyorki abi ya ben kalayım oğlum kalınca oynayamayacaksın”, Adnan: “Oynayamayacak para da kazanamayacak”, Özcan: “Aynen öyle onu üzmek istemeden anlatmaya çalışıyorum ama”, Adnan: “Ona bir örnek verdim dedimki Konya’da yapılan olayda senden fazla ben üzüldüm az daha onun yüzünden kavga ediyorduk”,
 
02.01.2011 günü saat:14.58’de Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:405)
Özcan: “Konya’yla Antalya işte Ali için arıyor da şöyle bir durum var bugün Ordusporda olan gelişmeyi biliyorsun değil mi abi menajer dolayısıyla oyuncuyu kabul etmemişler”, Olgun: “Onlar anlaşamamıştır”, Özcan: “Tabi canım yani demekki Mustafa Üçüncüymüş kendine peşin para mı istedi biraz daha fazla mı istedi ne yaptıysa o da bozulunca bunun üstüne attılar işi”, Olgun: “Abi biz hemen Ömer’in üzerine biz bunları imzalatalım avukatı sokalım hiç biz girmeyelim avukat görüşsün menajer adına“, Özcan: “Faturayı ne diye kestireceğiz Ömer adına mı”, Olgun: “Ayarlarız faturasını bu akşam biz yanyana gelelim de şu işleri bi çözelim",
 
02.01.2011 günü saat:17.35’de Olgun Peker'in Özcan Üstüntaş'ı aradığı görüşme; (tape:406)
Olgun: “8 buçuk gibi Akmerkez’de buluşuruz tamam”, Özcan:“Hayırdır abi”, Olgun:“Ya işimizle alakalı da”,
 
03.01.2011 günü saat:13.37’de Özcan Üstüntaş’ın Fatih Tekke’yi aradığı görüşme; (tape:36)
Özcan: “Hı bugün sabahtan beri Ali Turan’ın Necati Ateş, Ali Turan takasıyla uğraştım da…, ”
 
04.01.2011 günü saat:19.57’de Olgun Peker'i Ziya Doğan'ın aradığı görüşme; (tape:725)
Olgun: “Bu çocuğun aradım 2 gün daha işte kız arkadaşıyla problemi var onu aşmaya çalışıyor yarın bize çarşamba gününe kadar haber verin bende artık mahcup oluyorum 1 hafta oldu dedim”, Ziya: "Tamam kardeşim",
 
11.01.2011 günü saat:12.22’de Özcan Üstüntaş’ı B.’ın aradığı görüşme; (tape:41)
Özcan: “Ali Turan’ı sattım işte dediğini yaptım, ya hiç sorma ya ağlaya ağlaya gitti çocuk ya”,
12.01.2011 günü saat:17.09’da Özcan Üstüntaş’ı X şahsın aradığı görüşme; (tape:49)
Özcan: “Daha Mustafa Sarp’tan alacağım var Ali Turan’la mesela yaptık sözleşme yaptık senet vermiyorlar çünkü Ali Turan’ı zorda bırakırız o zaman, çünkü artık öyle bir sistem varki futbolcu direk sen hangi menajerle gittin diye federasyondan şey geliyor hem kulüp yanacak,…tabi çok istedikleri oyuncu olduğu için herşeye evet dediler avukat üstünden yaptık da, Ömer burada yok diye sıkıntı yaşadık yani “,
 
17.01.2011 günü saat:16.33’te Özcan Üstüntaş’ın Adnan Sezgin’i aradığı görüşme; (tape:57)
Adnan: “Bize bi fatura göndermişsiniz Ali Turan için ocaktan ne yapıyorsunuz siz ya, 3 Ocak tarihli ya kim gönderiyor bunu ya kafayımı yedi hemde Refleks diye”, Özcan: “Eski faturadır o abi ya, dünmü gelmiş”, Adnan: “Evet bugün gelmiş, bak oğlum manyaklaşmayalım manyaklaşmayın, 100 milyar bu ödediğimiz paranın faturası mı”, Özcan: “Evet abi o ödediğimiz paranın faturası ama biz onu ben onu 100 milyar ilk etapta ödediğini verdim”, Adnan: “Yine bi Cenk’le bi konuş Cenk’le kontrol edin tamam”,
 
17.01.2011 günü saat:16.39’da Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:841)
Özcan: “Abi biz Galatasaray’a bu ilk 100 milyarı aldığımızda bi fatura kestik ondan sonra hiç fatura kestikmi oraya”, Olgun: “Kestik”, Özcan: “100 daha mı kestik abi", Olgun: “Evet", Özcan: “Refleks olarak kesmişiz herhalde, 3 Ocak tarihli, Hasan abi diyor ki yanarız diyor ya biz bu fatura olmaz diyor bize zararı olur diyor”, Olgun: “Şu futbolcu için bu futbolcu için hizmet bedeli bu ama bizim zaten 50 milyarı zaten yatırmışlar şeye hesabımıza o zaman biz nereden açıklayacağız 50 milyar devlete ne için aldık”, Özcan: “Ama fatura başka türlü yapabilirmişiz neyse ben bir konuşayım da abi, bu çekle ilgili var mı bir şey”, Olgun: “Yarın halledeceğim",
 
15.02.2011 günü saat:20.19’da Özcan Üstüntaş’ın Adnan Sezgin’i aradığı görüşmede; (tape:59)
Özcan: “Abi bu hafta içi bana o ödemeyi yapabilir miyiz abi”, Adnan: “Zor yarın ona da bakayım ama zor zor”, Özcan: “Tamam yarın arayayım abi ben seni”, dendiği belirlenmiştir.
 
==== 3-Gökdeniz Karadeniz’in Fenerbahçe Spor Kulübüne transfer edilmesi ====
 
Aziz Yıldırım, Gökdeniz Karadeniz ve Olgun Peker arasında; Gökdeniz’in Fenerbahçeye transferine yönelik tarihsiz bir sözleşme imzalandığı belirlenmiştir.(Bu konu Aziz Yıldırım’a ilişkin anlatımların bulunduğu bölümde ayrı bir başlık altında ayrıca irdelenmiştir)
 
==== 4-Hakan Arıkan’ın Beşiktaş Spor Kulübüne transfer edilmesi ====
 
Hakan Arıkan’ın 21.06.2010 günü Beşiktaş Spor Kulubüne transfer edilmesiyle ilgili Refleks Menajerlik isimli şirket ile Beşiktaş Spor Kulubü arasında sözleşme imzalandığı, bununla bağlantılı olarak Refleks Menajerlik şirketi tarafından 106.200 YTL lik fatura tanzim edildiği belirlenmiş, sözleşmenin bir sureti soruşturma dosyasına konmuştur.
 
=== C- REFLEKS MENAJERLİK İSİMLİ ŞİRKET TARAFINDAN ÇEŞİTLİ KULÜPLER ADINA MENAJERLİK HİZMET BEDELİ ADI ALTINDA FATURA KESİLMESİ: ===
 
Yapılan aramalarda menajerlik yapma yetkisi bulunmayan Refleks Menajerlik isimli şirket tarafından usulsüz yapılan bu işlemler karşılığında yüklü miktarlarda faturalar düzenlendiği belirlenmiş olup, birer sureti soruşturma dosyasında mevcut bu faturalardan anlaşılacağı üzere Refleks Menajerlik faaliyetlerini yürüten Olgun Peker'in çeşitli kulüplere yetkisi olmamasına rağmen menajerlik faaliyeti yürüterek hizmet bedeli altında fatura kesip kazanç elde ettiği ve bu kazancı örgütsel faaliyetlerde kullandığı belirlenmiştir.
Galatasaray Spor Kulübü adına düzenlenen 118.000 TL meblağlı iki adet senet, Beşiktaş Spor Kulübü adına düzenlenen 206.500, 590, 206.500, 88.500 TL meblağlı senetler, Fenerbahçe Spor Kulübü adına düzenlenen 295.000 TL meblağlı senetler, Kocaeli Spor Kulübü adına düzenlenen 47.200 ve 40.020 TL meblağlı senetler, Adana Spor Kulübü adına düzenlenen 30.000 TL meblağlı senet, Denizli Spor Kulübü adına düzenlenen 47.200 TL meblağlı senet, Karşıyaka Spor Kulübü adına düzenlenen 59.000 TL meblağlı senet, Adana Demir Spor Kulübü adına düzenlenen 20.000 TL meblağlı senet ve Brussels Kulübü adına düzenlenen 50.000, 50.000 ve 25.000 Euro bedelli senetlerin bir sureti soruşturma dosyasına konulmuştur.
 
Yetkisiz menajerlik yapıldığını gösterir iletişim tespit tutanakları
 
21.12.2010 günü saat:18.30’da Olgun Peker'in H.Ü.'ı aradığı görüşme; (tape:604)
Olgun: “Biliyorsun biz Giresun yönetimini aldık”, H: “Aldın mı, iyi yaptın hayırlı olsun”, Olgun: “Yani başkan olarak değil, benim Asbaşkanım aldı kimseye benden habersiz bir şey verme şu 2-3 güne kadar hocayı falan şey yapacağız bak başkanda yanımda sen yap diyor”, H: “Tamam sen şey yap oyuncular biliyorsun yazdım gel konuş onların kağıtları bende”, Olgun: “Benden haber gelmedin kimseye bir şey verme başkanım”,
 
23.12.2010 günü saat:21.44’de Olgun Peker'in R.Ç.'ı aradığı görüşme; (tape:635)
R: "Bu Selami Özdemir var ya, onun oğlunun adı neydi”, Olgun: “Fazıl”, R: "Onun telefonu var mı sende”, Olgun: “Kimi soruyorsun Mansare’yi mi", R: "Mansare’yi he”, Olgun: “Mansare’yi soruyorsun işte niye sormuyorsun ki bana”, R: "Yok Tabata’yı soracaktım”, Olgun: “Tabata çıkmıyor ayrılmak istemiyor”, R: "Mansare’yi getiremezler ki onlar”, Olgun: “Konuşun dedim bakacaklardı”,
 
25.12.2010 günü saat:17.30’da Olgun Peker'in A.Ö.'in aradığı görüşme; (tape:654)
A: “Bu Ergün diye bir topçu varya Diyarbakırsporda oynuyordu onun durumuyla ilgili bilgi alacaktım sonra senin telefonların şehir dışı çıktı dedi neyse o çocuğu bulduk bu arada Diyarbakırsporla mukavelesi var devam ediyormuş, bu feshetme filan varmı Diyarbakır’la alakalı olan”, Olgun: “Bir sorayım bakayım ben oğlana başvurmuş mu nedir”,
 
25.12.2010 günü saat:17.32’de Olgun Peker'in E.'yi aradığı görüşme; (tape:655)
Olgun: “Sen federasyona başvurdun mu şey için”, E:"Yok daha başvurmadım abi, 30’unda fesh edebiliyorsun, bu ayın 30’unda”, Olgun: “He sana bir tane, arıycam seni hadi gürüşürüz”,
 
25.12.2010 günü saat:17.33’de Olgun Peker'in A.Ö.'i aradığı görüşme; (tape:656)
Olgun: “Bu ayın 30’unda bu çocuk boşta kalıyor”, A: “Onu bize bir yönlendirirsen iyi olur ya, Siirtspor’a, gelsin bi 3 ay bize oynasın senin bu konuda bir şeyin olursa iyi olur, o zaman sen bana gönderdin Diyarbakır spor’a aldım onu 2 sene 3 sene önce, sen şimdi buna dersin bir görev veriyorum sana git oğlum şeyde oyna diye Siirt’e gelsin çocuğu da memnun ederiz senin söylemen yeter ona”,
 
25.12.2010 günü saat:18.03’de Olgun Peker'i G.F.Ö.'in aradığı görüşme; (tape:662)
G: “Mansere ile görüştük abi, çocuk bonservisi eline alabiliyor klüpten, problem yok ondan sonra yani gelirim ben diyor teklife göre de değişir diyor yani hani teklife göre gelirim diyor”, Olgun: “Teklif ne kafasındaki şey ne”, G:"800 bin euro civarıymış abi”, Olgun: “Ben dedimki ona gelsin tamam bu parayı verdittiriyorum, bana garantiye al, direk kendisiyle konuş”, G: “Senelik 800 bin euro 2 sene mi 2.5 sene mi 1.5 sene mi kaç sene var mukavele”, Olgun: “2.5 sene”, G: “Arıyorum ben şimdi onu”,
 
29.12.2010 günü saat:22.02’de Olgun Peker'i R.Ç.'ın aradığı görüşme; (tape:689)
R: "Şu Hacettepe’de şu şey varmış ya, kaleci Ercüment, şunu bitirsene ya”, Olgun: “Arayacağım seni maçtan çıkayım hemen arıyorum hocam”,
 
30.12.2010 günü saat:16.14’de Olgun Peker’in Hikmet Karaman’ı aradığı görüşme; (tape:317)
Hikmet: “Başkanım ne haber”, Olgun: “Sol beke oyuncu arıyorsun ya hocam, şimdi biz Adnan hoca da burda bakıyoruz da, çok enterasan bi isim geldi benim Danimarka milli takımın sol beki Malaga’da oynuyor İspanya’da, bonservisi 400.000 euro kendisi de 350.000 euro falan istiyo yani çok uygun fiyat”, Hikmet: “ Halledin işte ne duruyonuz o zaman”, Olgun: “E söyledim işte Öner’e ,Öner pahalı mahalı dedi ,Öner makara mı yapıyosun dedim İspanya liginde adam alsan Belçika’dan alsan kaç para verecektin”, Hikmet: “ Yani şimdi 2 milyon euro Makakula’ya veriyolar”, Olgun: “Devre arasında oynayan oyuncuyu almak kolay mı, bu Danimarka A milli takımında oynayan adam”, Hikmet: “4 aydır biz maaş almıyoruz burda 4 ay oldu hocam ben bu külübe 6 trilyon para kazandırdım…sevgili başkanım”,
 
01.01.2011 günü saat:16.16’da Olgun Peker'i Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme; (tape:708)
Özcan: “Bu A.Öktüren arıyor abi beni de bu Yiğit ile ilgili de Ergün Aydın da uçuyor biliyorsun”, Olgun: “Abi bak ortasını bulun 3. ligden çocuk da uçacak yani Bank Asya profesyonel”, Özcan: “Yarım yıllık bi 90 milyar 100 milyar verse alalım mı abi”, Olgun: “Yarım yıllık 90-100 milyar az yani 150 milyara anlaştırmaya çalışın”,
 
01.01.2011 günü saat:16.19’da Özcan Üstüntaş’ın E.’ü aradığı görüşme; (tape:31)
Özcan: “Sen şimdi yarım sezonluk ne kadar para istiyorsun sen şimdi”, Ergün: “Abi ben oradan alacağım bana nakit verecek elime 150 milyar peşin, 100 milyar maç başı şampiyonluk pirimi 3. lige geleceğim abi 2. devre ben zaten oynarım bu Diyarbakırsporda yani yani olmazsa orası çok üzülmem Özcan abi açıkçası kabul ederlerse giderim 150 milyar peşin verirler imzada 100 milyarda maç başı, ama çıkarırım onları yani çıkarırım onları yani”, Özcan: “E bu istediğin para 1,5 yıllık mı yani 150 milyar peşin üstünden”,
 
01.01.2011 günü saat:16.31’de Özcan Üstüntaş’ın A.Ö.’i aradığı görüşme; (tape:32)
Özcan: “Başkanım konuştum çocukla aslında 3. lige gelmeyi ikna ettim de para konusu var şimdi ben sana onu açık açık konuşayım da abi, diyorki abi ben Diyarbakır’dan 3. lige gideceğim şimdi ona Altay falanda talip, o da diyorki abi hani ben 3. lige gideceğim 200 milyar”,… A: “Tamam da kardeşim paraya ihtiyacı yoksa bu sizin emrinizde olan bir çocuktu, bunu gönderirsin git oğlum 3 aylığına git bizim için orada bizde üzerine verilebilecek rakamı neyse veririz sizin hatırınız için ne gerekirse yaparız parasını peşinatını herşeyini yoluna koyarız veririz yani…yani o zaman hatır vardı da şimdi hatır yok mu yani ben bir hatırla laf, vallah bana Olgun Peker bir telefon açar abi bunu gönderiyorum ne oldu benim için al o zaman piyasa yoktu hiçbir şey yoktu ben bunu aldım yani kendisi çocuk da biliyor, yani hiç mi hatır yok bu şeyde sen bunu ikna et güzel kardeşim, ben şimdi Olgun abiyi de arayıp arayıp konuşacağım bunları”,
 
01.01.2011 günü saat:16.36’da Özcan Üstüntaş’ın Olgun Peker’i aradığı görüşme; (tape:33)
Özcan: “Şey ya Ergün 150 125 peşin 250 istiyor yarım yılık, bunlarda 100’ü 100’e kadar hani bizde üstüne koyarız dediler 120 diyelim en fazla, arada yarı yarıya fark var o da bana şöyle bir laf soktu hani dedi ki siz dedi geçen sene evvel sene son günü bunu sana gönderiyoruz dediniz ben aldım dedi Olgun’un bir telefonuna aldım dedi, hani siz isteseniz bu işi bitirirsiniz hani siz istemiyorsunuz gibi ya dedim ki Adnan abi yemin ediyorum babasını ikna ettim 3. lig sonuçta dedim yani diyor ki babasının da diyor zengin diyor paraya ihtiyacı yok diyor Olgun yani milletin şeyinde böyle bir şey var yani Olgun git dese gidecek sen şu Adnan abiyi bir arayıp konuşsana abi ben deminden beri Ergün’le konuşuyorum”, Olgun: “Şimdi beni beni sokma bu işe beni en sona sok şimdi ben şey Olgun yurtdışında tamam”, Özcan: “Abi ama sen şimdi ilgilenmiyorsun şeyiyle bakıyor adam”,
 
02.01.2011 günü saat:17.38’de Olgun Peker'in Muhittin TOlga Dik'i aradığı görüşme; (tape:716)
Olgun: “Orduspor menajerle anlaşamamış parada ondan sonra tutmuş yok menajer lisanssız olduğu için transferden vazgeçtik diye açıklama yapmış basına, Emre Aygün ile alakalı, bunu nasıl yapacağız ya bu işler hep sıkıntı olacak artık gibi gözüküyor, bu işte bize de yansır gibi geliyor, bizle pazarlık yapmaya kalkacaklar, bu durumumuzdan faydalanmaya kalkacaklar”, Muhittin Tolga:"Hem menajerin hem futbolcunun adına aracı olarak görüşürüm”, Olgun: “Hem şirketin avukatı hem oyuncunun avukatı şey menajerin avukatı”, Muhittin Tolga: "Şirketi karıştırma hiç şirket biliyorsunuz farklı bir yöne çekiliyor”,
 
04.01.2011 günü saat:23:00’de Olgun Peker'in Neşe Ciddi'ye gönderdiği mesajda; (tape:727)
"İyi düşünsün sivas sporu ikna etmiştik" yazdığı,
 
06.01.2011 günü saat:16.57’de Olgun Peker'in R.Ç.'ı aradığı görüşme; (tape:745)
Olgun: “Rusya’daki Lokomotiv Moskova’daki oyuncuyla ben bağlantıya girdim, ayın 9’unda buraya geliyorlar, bu sene çok uygun fiyata alabiliriz deniyor menajerinden de yetki kağıdını falan alıyorum, öbür stoper geliyor maça yetişiyor”, R: "Bakarız tamam”,
 
06.01.2011 günü saat:12.22’de Olgun Peker'in Neşe Ciddi'yi aradığı görüşme; (tape:736)
Olgun: “Var mı bir şey”, Neşe:"Forvetler var bir tane santra ee stoper var bulunduğunuz otelin yerin ismini söylerseniz sabahtan göndereceğim KVK standart şey maçı geldi hatırladınız mı Korteşkin tam gönderecekti ya bir kaç gün sonra tabi tabi geldi onu da kopyaladım”, Olgun: “Onu hemen şeye ver Sueno otel Olgun Peker 4005 nolu oda “, Neşe: "Dejan Kelhar ile görüştüm Kelhar ee denemeye gelmeyi kabul ediyor”,
 
07.01.2011 günü saat:12.54’de Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme; (tape:751)
Mecnun: "Birader şu işi bir ilk önce kovala ya, sürüncemede bırakırsan Antep girmiş devreye şimdi çarşı karışıyor ya”, Olgun: “Bin dolarını alırım işi bitirirsem”, Mecnun: “Hadi abiciğim şu işi ilk önce bitir”,
 
07.01.2011 günü saat:13.16’da Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme; (tape:756)
Olgun: “Oturuyoruz da Yıldırım başkan da geldi şöyle birşey diyor yani 1.5 senelik bedava kiralık verelim 1.5 sene”, Mecnun: “Ben kiralık topçuyu ne yapayım ya bir tane bi işe yarasınlar bunlar hesapta ağa kulüpler ya bir tane bir işimizi görsünler gün oluyor harman oluyor yani 50 tane iş oluyor”,
 
09.01.2011 günü saat:00.34’de Olgun Peker'in Rıza Çalımbay'ı aradığı görüşme; (tape:766)
Olgun: “Tam senin istediğin santraforu buldum Romanya’da Kamerunlu bu Anderson’un var ya Anderson sende onun biraz golcüsünü düşün getireyim mi 2 dakika bakmak istiyormusun",
 
10.01.2011 günü saat:19.05’de Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme; (tape:778)
Mecnun: “Bunlar kiralık mı diyorlar Korhan için hala ya Semih mi nedir ona talimat vermişler 1.5 yıllık kiralık diyorlar gene ya şaşırmış mı…ya”, Olgun: “Ben bir konuşayım sana döneyim amca dur”,
 
10.01.2011 günü saat:19.06’da Olgun Peker'in C.'i aradığı görüşme; (tape:779)
Olgun: “Bu şeyi yine kiralık olarak siz yapıyorsunuz”, C: “Erdal öyle dedi şimdi ben şey dedim Serdal arattırıyorum Başkan şeyden vermiyor diye ben bir şey diyemedim”, Olgun: “Bi ara da biz de bir bilelim… ”,
 
10.01.2011 günü saat:19.07’de Olgun Peker'in Mecnun Odyakmaz'ı aradığı görüşme; (tape:780)
Olgun: “Serdar Adalı öyle söylemiş öyle şey yapmış şimdi Yıldırım ile biz o gün konuştuğumuzdan Serdar’ın haberi yok tabi ben ..ile konuştum o şimdi başkanın söylediğini söyleyip bana dönecek, olursa olur olmazsa da olmaz”, Mecnun: “Bir de Serdar Adalı sı çıktı başımıza ya, ya bu kaç kere konuşulacak bu iş ya”,
 
10.01.2011 günü saat:23.42’de Olgun Peker'i Tayfur Havutçu'nun aradığı görüşme; (tape:786)
Tayfur: “Aradım ben onu 3-4 kere hatta mesajda attım dönmedi ya çıkıyor devamlı şeyinde hani dönse şey yapacağım soracağım ona”, Olgun: “Tamam hocam tamam saygılar”,
 
11.01.2011 günü saat:13.45’de Olgun Peker'in A.S.'i aradığı görüşme; (tape:788)
Olgun: “Adnan abi sen beni fazla şeye attın ha arka plana olsun canın sağolsun ne yaptın ön libero işini hallettin mi”, A: “Daha iyisi lazım”, Olgun: “Bunun daha iyisi yok söyleyeyim sana”, A: “Sen onun mesajını bana bir daha atsana”, Olgun: “Tamam atıyorum şimdi mesajını”,
 
17.01.2011 günü saat:14.47’de Olgun Peker'in R.Ç.'a gönderdiği mesajda; (tape:834)
"Diyer oyuncuyu iptal etim" yazdığı,
 
17.01.2011 günü saat:14.52’de Olgun Peker'in X şahsı aradığı görüşme; (tape:836)
Olgun: “Şimdi bu muhasebeyle bi açık hesap gözüküyordu bizim kesmediğimiz şeyler varmış ee faturalar, he onları kestim de onlardan bir tanesi bu Ekrem Dağ ile alakalı Ekrem Dağ’dan biz normalde ee senelik 50-70-70 alacaktık”, X: "Ekrem Dağ ile ilgili konuşmayı benle yapmadın sen onu bir hatırlatsana başkana sen şeyi hallettin mi…Ahmet Gökçek ile işini”, Olgun: “Bitti bitti”,
 
18.01.2011 günü saat:15.49’da Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme; (tape:853)
Mecnun: “Levent Eriş ile bir görüş bizim Akın’ı isterse alsın Akın gidecek Karşıyaka’ya Akın’ı istiyorsa şey ufak bir şey yaparlar bize hallederiz yani olmayacaksa Karşıyaka’ya bedava vereceğime Bolu’ya veririm ama Bolu’dan da bir şey kurtarırsak iyi olur ya jet olsun 150 milyarlık senet versinler 1 senelik versinler elimizde bulunsun”, Olgun: “Tamam dönüyorum sana”,
 
18.01.2011 günü saat:15.51’de Olgun Peker'in Levent Eriş'i aradığı görüşme; (tape:854)
Olgun: “Mecnun başkan aradı…Dedi ki bu Akın ı, Boluspor ister mi şimdi Karşıyaka istiyormuş anlaşmak da üzere bu amına koyduğumun çocuklarından nefret ediyorum onlara paralı vereceğime gerekirse öbür tarafa parasız veririm”, Levent: “Ben istemem mi sen…Recep e söylesene şu işi “,
 
18.01.2011 günü saat:15.53’de Olgun Peker'in Recep Aydoğan'ı aradığı görüşme; (tape:855)
Olgun: “Mecnun başkan aradı beni…Dedi birader bu Boluspor…Akın ı istiyor mu…Çünkü Karşıyaka ile anlaşmak üzereymiş onlara paralı vereceğime oraya parasız veririz diyor”, Recep: “Bizim şeyle işte Ferhat ile devam kararı aldık biz…Kaleci ihtiyacımız kalmadı başkanım”, Olgun: “Tamam görüşürüz abiciğim”,
 
18.01.2011 günü saat:15.54’de Olgun Peker'in Mecnun Odyakmaz'ı aradığı görüşme; (tape:856)
Olgun: “Amca bunlar Ferhat ile devam kararı almışlar…Başka kaleci arayan amca…Kimse yok gibi şuanda”, Mecnun: “Tamam”,
 
 
 
19.01.2011 günü saat:10.59’ da Neşe Ciddi’ nin Haldun Şenman’ı aradığı görüşme; (tape:497)
Neşe ‘ nin “Haldun bey size bir şey sormak istiyorum ben yine,.., Kenya’nın Türk Konsolosluğu ee Türkiye Futbol Federasyonundan oyuncunun gelmeye müsait olduğuna dair bir Uygunluk yazısı istiyor talep ediyorlar”, Haldun’ un oyuncuyu hangi kulübe getirileceğini sorduğu, Neşe’ nin “Bulancakspor,..,bu yazıyı size Bulancak’ın göndermesi gerekiyor ...”, Haldun’ un “Onlar çok çabuk emniyetten birini bulurlar,.., emniyette onları devamlı bu oyuncu giriş çıkışları kapıda vize muhabbetleri olduğu için,.., Normalde oyuncunun oyuncu olduğuna ve imza atabileceğine dair bir yazı yok biliyorsunuz bunun için tek geçerli karne İT sidir İnternational Trans... dediğimiz olaydır,.., yabancılar şubesi harici kimse buna bir şey söyleyemez”,
 
19.01.2011 günü saat:13.01’de Olgun Peker'i Ziya Doğan'ın aradığı görüşme; (tape:858)
Ziya'nın "Başkana dün söyledim seni aramış herhalde…Abi sıkıntılıyız bu Santraforu sen mi getirdin Sivasa hani bize verecektin şeyi”, Olgun: “Ben getirmedim hocam onu”, Ziya'nın "Pahalı demiştin bana”, Olgun: “1 milyon euro yıllık”, Ziya'nın "Kendi kulübü varmı”, Olgun: “Yok kulübü yok”, Ziya'nın "Bizde şeyi bekliyoruz Keysi yi”, Olgun: “Keysi geliyor bu akşam geliyor…Al bu Stoper i gitsin…Zahudi Dahuvadi Kulüp Afrikada oynuyor hocam Tunus Milli Takımında da oynuyor şuanda”,
 
20.01.2011 günü saat:11.26’ da Neşe Ciddi’yi X Şahsın aradığı görüşme; (tape:498)
Neşe’ nin “Beşiktaş a 2 tane oyuncu getirdik daha ne yapalım ya Simao bizim transferimiz,.., birde şey var Culio var Culio,.., Culio da Fenerbahçe’nin”, X Şahsın “Ha o onu iyi diyor güzel diyorlar onu ya”, Neşe’ nin “ben gitmedim mi Culio için görüşmeye İspanya ya”, X Şahsın “Holosko yu göndermişler parasını biz ödeyeceğiz”, Neşe’ nin “Kira bedelini ödediler sadece maaşını siz ödeyeceksiniz” dediği,
 
20.01.2011 günü saat:16.50’de Olgun Peker'i İsmail Dalkıran'ın aradığı görüşme; (tape:863)
İsmail: “Dayı bu Karşıyaka nın başkanı değişmiş de…O aradı da beni abi diyor işte Olgun abiyle Mecnun abi bize eskiden dolayı yani eski başkandan dolayı haklı olarak kızgındılar şimdi başkan değişti Sivas ta bir kaleci varmış boştaymış”, Olgun: “Vermiyoruz onlara…Bize çok eksik yaptılar”, İsmail: “Alper bu işi bitirirse Alper in orada şekli olur dayı…Çok güzel bir çocuktur orada da tribün mribün her şey bunun elinde her türlü bizde olur yani orası”, Olgun: “Yarım saat sonra arasın tamam”,
 
20.01.2011 günü saat:16.57’de Olgun Peker'in Mecnun Odyakmaz'ı aradığı görüşme; (tape:864)
Olgun: “Karşıyakalılar aradı beni…Oranın bir yönetici bir de tribün lideri abi biz geçmişte bir takım hatalar yaptık giden yönetimin hatlarıydı”, Mecnun: “Kurumlarda devamlılık önemlidir…Dedim 100 milyar senede veriyorum onlara”, Olgun: “Ben o zaman çocuk aradığı zaman bir daha o tribün lideri zaten”, Mecnun: “Biçer aramış dersin Rıdvan mıdvan bir sürü insan aramış dersin”,
 
14.02.2011 günü saat:13.41’de Neşe Ciddi’yi Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:504)
Olgun:“Fenerbahçe’de Aliş diye bir oyuncumuz var genç biliyormusun Alican dur sana telefonunu vereyim onun, 531 (531 954 45 08), Aliş’i bir ara tamam mı, o çocukla devamlı ilgilenmeni istiyorum birde onların takımında santrfor var onunla ne yapıp ne yapıp menajerliğini almamız lazım”,
 
15.02.2011 günü saat:20.19’da Özcan Üstüntaş’ın A.S.’i aradığı görüşme; (tape:59)
Özcan: “Abi bu hafta içi bana o ödemeyi yapabilirmiyiz abi”, A: “Zor yarın ona da bakayım ama zor zor”, Özcan: “Tamam yarın arayayım abi ben seni”,
 
 
 
01.04.2011 günü saat:13.14’de H.Ü.’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:2508)
Olgun: “Başkanım bir şey rica edecektim Mustafa beye bir talimat verde parayı euro olarak yaptırırsa iyi olur bende yurt dışına çıkacağım üzerimde“, H: “Öyle yaptıracak zaten ya, euro yapacak öbürü de çek yapacak ”,
 
01.04.2011 günü saat:19.17’de Olgun Peker'i Sami Dinç'in aradığı görüşme; (tape:1024)
Olgun: “Sabah gidiyorum artık konuşuruz o zaman, önemli, telefonda da yani”, Sami:"Telefonda görüşebileceğimiz bir şeyse o zaman gece hani düzgün birşey yapamayacağız şimdi o zaman”, Olgun: “Yok internet üzerinden bi toplantı yaparız Samiciğim ya”, Sami. "Tamam okey ben sizden haber bekliyorum o zaman başkanım”,
 
01.04.2011 günü saat:20.02’de H.Ü.l’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:2509)
Olgun: “Teşekkür ediyorum ya, acayip faydası oldu bana teşekkür ediyorum”,
 
05.04.2011 günü saat :17.46’da Olgun Peker’in Özcan Üstüntaş’ı aradığı görüşme;(tape:325)
Olgun: “Şu mali müşavirle konuş yarın şu şirketten ee menajerlik ibaresini kaldırsınlar sportif danışmanlık şirketi sadece”, Özcan: “...abiyle mi konuşayım abi”, Olgun: “Evet evet yarın bu işi bitirttir tamam”,
 
13.04.2011 günü saat:12.05’de Ömer Ülkü’nün Sami Dinç’i aradığı görüşme; (tape:301)
Ömer: “Bu bizim 2 tane futbolcu eski birisi eski birisi yeni futbolcu Fatih Şen ile Ümit Tütüncü’nün menajerlik şirketi Rıza Ağcık şimdi burada federasyon başkanı bize ödeme yapmayın dedi”, Sami: “O da başvuru mu yapmış federasyona”, Ömer: “Buna 30 bin 35 bin liralık senet vermişler 2 futbolcunun şeyi için ancak şimdi senedi de Egemen Adatepe’ye adına kesmişler, Egemen Adatepe’nin de şeyi yok”, Sami: “Lisansı yok”, Ömer: “Evet resmi değil ne yapacağız onu yani bu bu icra takibi başladığı zaman bize sormazlar mı bu neyin nesi ne aldınız ne sattınız diye”, Sami: “Onu federasyonun haberi bile olmaz”,
 
22.04.2011 günü saat:12.12’de Sami Dinç’in K.’i aradığı görüşme; (tape:1861)
Sami: “Dün biz görüştük, Olgun Peker’in avukatıyım ben Galatasaray Spor kulübünden alacakları vardı sizinle görüştük ya efendim” dediği ve şirketin imza sirkülerini istediği,
 
03.05.2011 günü saat:11.21’de Sami Dinç’i Olgun Peker’in aradığı görüşme; (tape:1884)
Sami’nin aramak için sabit numara istediği, Olgun’un “(00322479858) telefon numarasını söylediği,
 
03.05.2011 günü saat:11.37’de Sami Dinç’in Neşe Ciddi’yi aradığı görüşme; (tape:1885)
Sami’nin Galatasaray’ın 2 tane faturası olduğunu söylediği ve bunların tarihlerini kontrol ettirdiği,
 
03.05.2011 günü saat:11.48’de Sami Dinç’i Neşe Ciddi’nin aradığı görüşmede; (tape:1886)
Neşe’nin faturaların 1 Nisan ve 3 Ocak tarihli olduğunu belirttiği tespit edilmiştir.
 
 
=== MENAJERLİK SORULARININ ELE GEÇİRİLEREK SINAVDA USÜLSÜZLÜK YAPILMASI, RÜŞVET ALMA-VERME, RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK, BU SUÇA İŞTİRAK, NİTELİKLİ DOLANDIRICILIĞA TEŞEBBÜS ===
 
Olaya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonunun suç duyurusu üzerine Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/3341 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı Görevsizlik kararına rapten Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmiş, tahkikat evrakı soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir. (Kl:30, Dizi:394-439 arası)
 
;1- EYLEMİN GELİŞİMİ:
Kamuoyunda menajerlik olarak adlandırılan “Futbolcu Temsilciliğinin” FİFA tarafından verilen lisansla yürütülebildiği, TFF tarafından hazırlanan Futbolcu Temsilcileri Talimatı’nda temsilciliğin sadece gerçek kişiler tarafından yürütülebileceğinin belirtildiği, lisans sahibi olmadan yapılan temsilcilik işlemlerinin “yetkisiz menajerlik” olarak adlandırıldığı ve tespiti halinde TFF tarafından maddi ve idari yaptırımların uygulandığı, Mart ve Eylül aylarında olmak üzere yılda 2 defa Futbolcu Temsilciliği sınavının yapıldığı, sınavda sorulan 20 sorudan 15 tanesinin FİFA, 5 sorunun ise üye ülke federasyonu tarafından hazırlandığı,
TFF tarafından 2011 yılı Mart ayında yapılan Futbolcu Temsilciliği sınavının; 31.03.2011 saat: 10.20’de başlayıp 11.50’de sona erdiği, sınav öncesinde soruların FİFA tarafından 25.03.2011 günü kargo yoluyla gönderilerek Genel Sekreter Ali Parlak’a teslim edildiği, aynı anda 24.03.2011 günü TFF Baş Hukuk Müşavir Vekili Ömer Bedük’ün mail adresine FİFA tarafından İngilizce olarak geldiği, 25.03.2011 günü tercüme edilmesi için NPU Tercüme Bürosunda mail ortamında gönderildiği, tercüme sonrası 28.03.2011 günü dağıtımlı olarak TFF 1.Başkan Vekili Lütfi Arıboğan, Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Egemenoğlu, Federasyon avukatları Ömer Bedük, Murat Aygörmez, Billur Tuğba Kakışım, Hazer Akil ve Ergin Akçay’a yine mail ortamında geldiği, 30.03.2011 günü soruların Kitapçık halinde hazırlandığı, sınav konusunda esas yetkinin Haldun Şenman’ın başkanlığını yaptığı Profesyonel İşler Müdürlüğünde bulunduğu,
 
Örgüt lideri Olgun Peker’in menajerlik sınavına girmeden önce Haldun Şenman'la sınav hakkında görüştüğü, aynı şekilde sınavdan bir gün önce TFF Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Levent Kızıl’la İstinyepark AVM’de Masa adlı lokantada buluştuğu, buluşma sırasında TFF’de görevli Ali Parlak’ı arayarak sınav hakkında bilgi alan Levent Kızıl’ın bu bilgiyi Olgun Peker’e aktardığı,
 
Bir yandan Haldun Şenman üzerinden sorulara ulaşmaya çalışan Olgun Peker’in diğer yandan sınav öncesi Avukat Sami Dinç’le de görüşerek sınavın çok yaklaştığını belirtip sorulara ulaşmak için yardım istediği, Sami’nin kendisine; Avukat Talat Emre Koçak’tan soruları alabileceğini söylediği, Olgun’un; “O da aynı işleri yapabilir değil mi?” diyerek Emre’nin soruları alıp alamayacağı teyit etmeye çalıştığı, Sami’nin “Hiç şüphe yok” diyerek Emre’nin sorulara ulaşabileceğini belirttiği, Sami ile de görüşüp anlaşan Olgun Peker’in sınav sonrası Sami ile yaptığı bir telefon görüşmesinde dile getirdiği “Samicim o dediğim konuyu hallettim” sözlerinden de anlaşılacağı üzere Haldun Şenman üzerinden sorulara ulaştığı ve bu iş karşılığında Haldun’a rüşvet verdiği,
30.03.2011 gecesi saat: 23.00 sıralarında Olgun’un sınava gireceklerden Abdullah Cila ile buluştuğu ve elde ettiği sınav soru ve cevaplarını paylaştığı,
 
Sınava giren şüphelilerden Özden Aslan’ın sorulara ulaşabilmek için Altay Spor Genel Müdürü Erman Ertaş ile birlikte hareket ettiği ve bu konu ile ilgili gelişmeleri Serdar Berkin ile paylaştığı, ardından Özden’in Erman aracılığıyla soruları alabilmek için 17.500 dolar karşılığında Haldun Şenman ile anlaştığı ve bu parayı bankadan kredi çekmek suretiyle tedarik edip sınavdan bir gün önce Haldun Şenman’a verdiği, Özden Aslan’ın hesap hareketlerinin incelemesinde; 30.03.2011 günü Türkiye İş Bankası Zincirlikuyu İstanbul Şubesinden 23.000 TL para çektiğinin tespit edildiği, Özden’in Serdar ile görüşmesinde “Yemek yedik beraber Haldun filan...parayı istedi ben vermedim, soruyu vereceğim dedi, 17.500 dolar bu, belgemi vereceksiniz parayı alacaksınız dedim” diyerek Haldun Şenman’la menajerlik belgesini alma karşılığında 17.500 dolara anlaştıklarını söylediği, aynı gün saat: 21.45 sıralarında Özden’in sınav cevaplarını almaya gittiği ve FİFA’nın hazırlamış olduğu 15 sorunun cevabını Haldun’dan aldığı,
 
Sami Dinç’in olay öncesi menajerlik sınavına girecek Olgun Peker, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Tarık Özaslan ve Volkan Bahçekapılı ile birlikte hareket ederek bu şahısların sınavdan geçer puan alabilmesi için cevaplara ulaşmaya çalıştığı, bu bağlamda TFF Tahkim Kurulu eski üyesi avukat Talat Emre Koçak ile yaptıkları çalışmalar sonucunda Haldun Şenman üzerinden sorulara ulaştıkları, Talat Emre’nin soruları çözerek Sami ile birlikte adı geçen şahıslara para karşılığında sattığı, (Emre’nin FİFA tarafından hazırlanan 15 soruyu çözerken 2 soruyu yanlış cevapladığı, soruları sattıkları şahısların 13 doğru ile sınavdan kaldıkları, bundan dolayı Talat Emre ile Sami Dinç’in aldıkları paraları iade etmeye karar verdikleri),
 
TFF tarafından Futbolcu Temsilcisi (Menajerlik) Sınavının 31.03.2011 günü yapıldığı, sınavda toplam 20 soru sorulduğu, bu soruların 15 tanesinin FİFA tarafından hazırlanarak Federasyona gönderildiği, 5 sorunun ise TFF tarafından bizzat hazırlandığı, sınava toplam 120 kişinin başvuruda bulunduğu, başvuruda bulunan 118 kişinin sınava katıldığı, 2 kişinin sınava katılmadığı, sınava katılan 38 şahsın (14 ve daha fazla doğru cevaplayarak) sınavda başarılı oldukları, geri kalan 80 kişinin sınavda başarısız oldukları, Sınav kağıtları üzerinde yapılan incelemede; sınava katılan adaylardan Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Mahmut Güneş, Ümit Aydın ve Volkan Bahçekapılı’nın sınavda FİFA’nın hazırladığı 15 soruda birebir aynı şıkları işaretleyerek 12 soruya doğru, 3 soruya da yanlış cevap verdikleri, şahısların hesaplama gerektiren soruların çözümüne yönelik olarak hiçbir hesaplama, karalama yapmadıkları veya not yazmadıkları, Mahmut Güneş’in sadece sınav Kitapçığının 1. sayfasının ön ve arka yüzünde karalama yaptığı, Tarık Özaslan’ın bu kişilerden sadece 1 şıkkı farklı olarak işaretlediği ve sınav Kitapçığının 1. 2. ve 3. sayfalarda karalama yaptığı, TFF tarafından hazırlanan 5 sorudan 3’üne Olgun Peker ve Tarık Özaslan’ın doğru cevap vererek başarılı olduğu, Özden Arslan’ın 2’sine doğru cevap vererek başarılı olduğu, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş ve Volkan Bahçekapılı’nın ise sadece 1 soruya doğru cevap vererek başarısız oldukları,
Olgun Peker, Özden Aslan, Tarık Özaslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş ve Volkan Bahçekapılı’nın FİFA tarafından hazırlanarak gönderilen sorulardan aynı sorulara aynı şıkları işaretleyerek yanlış cevap verdikleri, TFF tarafından hazırlanan sorulara verdikleri cevaplar incelendiğinde birbirlerinden farklı cevaplar olduğu,
Yapılan sınavda geçerli puanı alamayan Ümit Aydın, Mahmut Güneş ve Volkan Bahçekapılı’nın sınav sonrası verdikleri itiraz dilekçelerinin birebir aynı oldukları ve aynı tarihte (04.04.2011 günü) verildikleri,
 
Ayrıca menajerlik sınavına girmek için Lise Mezunu olma şartı arandığı, Olgun Peker’in ise lise mezunu olmadığı halde sınava girebilmek için Bulgaristan Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Tenço Hubenov Mekanik ve Teknik Lisesi Elektrik Bölümü’nce hazırlanan, B-0 0014326 seri, 0116/04.07.1992 kayıt numaralı, Olgun Peker adına düzenlenen sahte diploma ile başvuru yaptığı, Bulgaristan Makamları ile yapılan yazışmalarda böyle bir diplomanın bulunmadığının ve diplomada yer alan 7301224652 birey vatandaşlık numarasının Reni Alyoşeva İvanova isimli bayan şahsa ait olduğunun anlaşıldığı,
 
İlkokul mezunu olan Olgun Peker’in sınavı kazanmasından kuşkulanan TFF görevlilerinin sınavda soruların sızdırıldığını ve kopya çekildiğini anladıkları, ancak bu olayın yurtdışı kaynaklı olduğunu düşündükleri, olay sonrası Sami Dinç’in Şekip Mosturoğlu ile görüşerek soruları Talat Emre Koçak’ın çözdüğünü ve adları kopya olayına karışan şahıslara para karşılığı sattıklarını anlattığı, Şekip Mosturoğlu’nun sınavın iptal edilmesini isteyip istemediklerini sorması üzerine Sami’nin; soruları sattıkları şahısların sınavda kalmalarından dolayı iptal edilmesini istediğini söylediği, Şekip Mosturoğlu’nun TFF Başkanı Mahmut Özgener’e isim vermeden sınavda şaibe olduğunu ve “Biz kaynaklı, bu bizden kaynaklanıyor, para karşılığı aldığını söyleyen insanlar var” diyerek kopya olayının yurtiçi kaynaklı olduğunu ima ettiği,
Şekip Mosturoğlu’nun konu hakkında Mahmut Özgener’e bilgi aktardığını öğrenen Talat Emre Koçak’ın menajerlik sınav sorularını çözerek para karşılığı sattığının ortaya çıkacağından endişelenmeye başladığı, 12.04.2011 günü Futbol Federasyonu tarafından menajerlik sınavının iptal edilmesi üzerine Emre Koçak’ın Resfleks Menajerlik çalışanı Neşe Ciddi’ye “Olgun Bey ile görüştüm ve kendisi beni carsamba günü Brüksel’e çağırdı” diye mesaj atarak Olgun Peker’in talimatları üzerine hareket ettiğini gösterdiği ve devam eden süreçte Brüksel’e giderek iptal edilen sınav hakkında ayrıntılı bilgi aktardığı,
Kopya olayına dahli bulunmayan Şekip Mosturoğlu’nun; Sami Dinç ve Talat Emre Koçak’ın futbol camiasında kendi ekibinden bilinmeleri ve soruların dışarıya sızmasının bu ekipten kaynaklandığının ortaya çıkmasının prestiji açısından tehlike oluşturacağını düşündüğü için soruların bu şüphelilerden sızdığının ortaya çıkmasını engellenmek için Sami ve Emre ile koordineli şekilde gayret sarfettiği,
Sınav sonuçları açıklandığı zaman Abdullah Cila’nın; Olgun Peker’i arayıp aynı cevapları yaptıkları halde Olgun’un sınavı geçtiğini kendisinin ve Volkan Bahçekapılı’nın ise kaldığını söyleyerek sorulara daha önceden ulaştıklarını itiraf ettiği, yine sınav sonrası Sami Dinç’in Talat Emre Koçak’ı arayarak Olgun Peker’e sınav sorularını Haldun Şenman’ın verdiğini söylediği, yine Emre’nin; “Özden Aslan başarılı” demesi üzerine Sami’nin; “Haldun verdi ona” diyerek cevapları Haldun Şenman’ın bizzat verdiğini söylediği, belirlenmiştir.
 
;a- Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Alınan Belgeler Üzerinde Yapılan İncelemede; (Kl:29, Dizi:97-198 arası)
 
Olgun Peker’in; adına kayıtlı Bulgaristan Tenço Hubenov Mekanik ve Teknik Lisesi Elektrik Bölümü’nden alınan lise diploması ile müracaatta bulunduğu, bu diplomanın sahte olduğu, Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı ve Tarık Özaslan’ın FİFA tarafından hazırlanan (15) soruya aynı cevapları verdikleri, Ümit Aydın, Mahmut Güneş ve Volkan Bahçekapılı’nın sınav sonrası verdikleri itiraz dilekçelerinin birebir aynı olduğu, şahısların hesaplama gerektiren soruların çözümüne yönelik hiçbir hesaplama, karalama yapmadıkları veya not yazmadıkları tespit edilmiştir.
;b- Hesap İnceleme Tutanağı; (Kl:29, Dizi:199-225 arası)
 
Şüpheli Özden Aslan’ın yaptığı telefon görüşmelerinde; TFF Menajerlik sınav sorularını Haldun Şenman’dan temin edebilmek için bankadan kredi çekeceğini ve çektiği parayla Haldun Şenman'a ödeme yaparak sınav sorularını alacağını söylemesi üzerine;
Özden Aslan’ın Türkiye İş Bankası 3443 481430 sayılı hesabına ait hesap hareketleri kontrol edildiğinde; 28.03.2011 günü Uşak’ta 25.000 TL kredi kullandığı, 30.03.2011 günü Zincirlikuyu-İstanbul şubesinden 23.000 TL nakit para çektiği anlaşılmış, ayrıca kullandığı telefon numarasına ait baz detayları incelendiğinde 28.03.2011 günü Uşak’ta, 30.03.2011 günü İstanbul’da olduğu belirlenmiştir. Netice olarak banka hesap hareketleri, telefon görüşme tutanakları ve telefon baz detayları birlikte ele alındığında, Özden Aslan'ın para karşılığında Haldun Şenman’dan TFF Menajerlik sınav sorularını temin ettiği ve ödemeyi yaptığı anlaşılmıştır.
 
;c- Operasyon Sırasında Yapılan Aramalarda;
 
Haldun Şenman’ın TFF binasında kullandığı ofiste; 1’den 55’e kadar numaralandırılmış Temsilci Belirleme Sınav Tutanakları ibaresi bulunan belge, 1’den 350’ye kadar numaralandırılmış Futbolcu Temsilcisi Sınav Soruları Cevapları ile ilgili evrakların bulunduğu belge, Talat Emre Koçak’ın kullandığı Şişli Harbiye Mh Cumhuriyet Cd Kahan İş Hanı No:40 K:9 Akademi Hukuk Bürosundaki ofiste; 1’den 96/3’e kadar numaralandırılmış üzerinde Spor Hukuku Final Sınavı, Spor Hukuku Vize Sınavı ibareleri bulunan evraklar bulunmuş ve bu belgelere el konulmuştur.
 
;d- Telefon Detay Dökümleri Üzerinde Yapılan İncelemede; (Kl:29, Dizi:80-96 arası)
 
Sami Dinç, Olgun Peker, Abdullah Cila, Erman Ertaş, Haldun Şenman, Mahmut Güneş, Özden Aslan, Talat Emre Koçak, Tarık Özaslan ve Volkan Bahçekapılı'nın kullandığı telefonların yapıla detay incelemesinde;
Haldun Şenman’ın kullandığı (5334191717) telefonun; Özden Aslan’ın kullandığı (537 4731130) telefonla, 30.03.2011 günü 1 kez, Abdullah Cila’nın kullandığı (532 2819391) telefonla; 24.03.2011 günü 1 kez, Olgun Peker’in kullandığı; 5323602828 nolu telefonla; 16.03.- 01.04.2011 arasında 16 kez, 32483301888 nolu telefonla; 18.03.- 02.04.2011 arasında 6 kez, 2122840666 nolu telefonla; 04.03.- 25.03.2011 arasında 2 kez, Sami Dinç’in kullandığı (5324316492 ) telefonla; 08.03.-25.04.2011 arasında 6 kez, Erman Ertaş’ın kullandığı (5336501598 ) telefonla; 14.04.2011 günü 1 kez irtibat kurduğu,
Erman Ertaş’ın kullandığı (5336501598) telefonun; Özden Aslan’ın kullandığı (537 4731130 ) telefonla, 01.03.- 25.04.2011 arasında 101 kez irtibat kurduğu,
Sami Dinç’in kullandığı (5324316492 ) telefonun; Olgun Peker’in kullandığı 532 3602828 nolu telefonla; 03.03.-07.04.2011 arasında 6 kez, 212 2840666 nolu telefonla; 08.03.- 29.04.2011 arasında 4 kez, 32483301888 nolu telefonla; 08.03.- 28.04.2011 arasında 20 kez, 4915778434747 nolu telefonla; 08.04.- 29.04.2011 arasında 2 kez, Tarık Özaslan’ın kullandığı (533 4811093) telefonla, 25.03.- 23.04.2011 arasında 6 kez, Volkan Bahçekapılı’nın kullandığı (533 6356565) telefonla, 01.03.- 30.04.2011 arasında 22 kez, Mahmut Güneş’in kullandığı (533 6278504 ) telefonla, 01.03.- 27.04.2011 arasında 99 kez, T.Emre Koçak’ın kullandığı (533 3029915) telefonla, 01.03.- 30.04.2011 arasında 74 kez, Haldun Şenman’ın kullandığı (533 4191717 ) telefonla, 08.03.- 25.04.2011 arasında 6 kez irtibat kurduğu,
Sami Dinç’ in kullandığı (2122969009)) telefonun; Mahmut Güneş’in kullandığı (533 6278504 ) telefonla, 30.03.2011 günü 1 kez irtibat kurduğu,
Talat Emre Koçak’ın kullandığı (5333029915) telefonun; Tarık Özaslan’ın kullandığı (533 4811093) telefonla, 09.03.- 23.04.2011 arasında 27 kez, Ümit Aydın adına kayıtlı 532 5819347 nolu telefonla;15.04.2011 günü 1 kez, 532 4948080 nolu telefonla, 02.03. - 28.04.2011 arasında 57 kez, Mahmut Güneş’in kullandığı (533 6278504) telefonla, 02.03.- 27.04.2011 arasında 67 kez, Sami Dinç’in kullandığı 212 2969009 nolu telefonla; 25.03.-13.04.2011 arasında 5 kez, 2123517379 nolu telefonla; 14.03.2011 günü 1 kez, 5324316492 nolu telefonla; 01.03.- 30.04.2011 arasında 74 kez, 36302748025 nolu Macaristan kod nolu telefon kullanıcısıyla; 30.03.- 07.04.2011 arasında 3 kez, 36309095541 nolu Macaristan kod nolu telefon kullanıcısıyla; 31.03.2011 günü 1 kez irtibat kurduğu,
Olgun Peker’in kullandığı (5323602828 ) telefonun; Abdullah Cila’nın kullandığı (532 2819391 ) telefonla, 30.03.- 3.04.2011 arasında 20 kez, Volkan Bahçelikapı’nın kullandığı (533 6356565 ) telefonla, 30.03.2011 günü 12 kez irtibat kurduğu,
Olgun Peker’in kullandığı (32483301888 ) telefonun; V. Bahçelikapı’nın kullandığı (533 6356565) telefonla, 02.04.- 13.04.2011 arasında 8 kez irtibat kurduğu,
Volkan Bahçekapılı’nın kullandığı (5336356565 ) telefonun; Abdullah Cila’nın kullandığı (5322819391) telefonla, 24.03.- 11.04.2011 arasında 33 kez irtibat kurduğu, tespit edilmiştir.
Sonuç: T.İ.B.’den temin edilen detay dökümleri bilgileri ışığında;
1- A- Haldun Şenman’ın; Erman Ertaş’la, Sami Dinç’le (sınav gününden bir önceki gün 2 kez olmak üzere), Olgun Peker’le ( 25.03.2011 günü 3 kez olmak üzere), Abdullah Cila’yla ve Özden Aslan’la (sınavdan bir önceki gün 1 kez olmak üzere) irtibatlı olduğu,
B- Erman Ertaş’ın; Haldun Şenman’la ve Özden Aslan’la sınav günü (31.03.2011) 5 kez irtibatlı olduğu,
C- Sami Dinç’in; Talat Emre Koçak’la (25.03.2011 günü 3 kez, sınav günü 2 kez olmak üzere),Haldun Şenman’la (sınavdan bir önceki gün 2 kez olmak üzere),Olgun Peker’le (sınav günü 1 kez olmak üzere), Volkan Bahçekapılı’yla (sınav günü 1 kez olmak üzere), Mahmut Güneş’le (sınav günü 9 kez, bir önceki gün 1 kez olmak üzere), Tarık Özaslan’la ( 25.03.2011 günü 1 kez, sınavdan bir önceki gün 1 kez olmak üzere), irtibatlı olduğu,
D- Talat Emre Koçak’ın; Sami Dinç’le (25.03.2011 günü 3 kez, sınav günü 2 kez olmak üzere), Mahmut Güneş’le, Tarık Özaslan’la (sınavdan bir önceki gün 9 kez olmak üzere), Ümit Aydın’la irtibatlı olduğu,
Ayrıca sınav sorularının çalınması ile ilgili olarak bazı basın ve yayın kuruluşlarında sınav sorularının Macaristan ülkesi üzerinden alınmış olabileceği yönünde haberler çıkmıştır. Bu bağlamda yukarıda telefon detay dökümü alınan şahısların Macaristan kod nolu telefon numaralarıyla irtibatlı olup olmadıkları yönünde yapılan çalışmalarda Talat Emre Koçak’ın sınav günü ile 07.04.2011 gününde irtibatlı olduğu görülmüştür.
E- Olgun Peker’in; Haldun Şenman’la (25.03.2011 günü 3 kez olmak üzere), Sami Dinç’le (sınav günü 2 kez olmak üzere), Volkan Bahçekapılı’yla (sınavdan bir önceki gün 12 kez olmak üzere), Abdullah Cila’yla (sınavdan bir önceki gün 18 kez, 25.03.2011 günü 1 kez, sınav günü 7 kez olmak üzere), irtibatlı olduğu,
F- Abdullah Cila’nın; Olgun Peker’le (sınavdan bir önceki gün 18 kez olmak üzere), Volkan Bahçekapılı’ yla (25.03.2011 günü 1 kez, sınav günü 7 kez olmak üzere), Haldun Şenman’la irtibatlı olduğu,
G- Özden Aslan’ın; Haldun Şenman’la (sınavdan bir önceki gün 1 kez olmak üzere), Erman Ertaş’la (sınav günü 5 kez olmak üzere), irtibatlı olduğu,
H- Tarık Özaslan’ın; Sami Dinç’le (25.03.2011 günü 1 kez, sınavdan bir önceki gün 1 kez olmak üzere), Talat Emre Koçak’la (sınavdan bir önceki gün 8 kez olmak üzere), irtibatlı olduğu,
I- Mahmut Güneş’in; Sami Dinç’le (sınav günü 9 kez olmak üzere), Talat Emre Koçak’la (sınav günü 2 kez olmak üzere), irtibatlı olduğu,
İ- Ümit Aydın’ın; Talat Emre Koçak’ irtibatlı olduğu tespit edilmiştir.
 
2- Erman Ertaş’ın kullandığı 5336501598 nolu telefonun yapılan baz çalışmasında; 31.03.2011 günü yapılacak Futbolcu Temsilciliği Sınavından önce 29.03.2010 günü saat:16:20’de İzmir Gaziemir ilçesinde sinyal verdikten sonra 29.03.2010 günü saat:19:22’de İstanbul ilinde sinyal vermeye başladığı, 30.03.2011 günü saat:00:26’da İstanbul ilinde son telefon baz sinyalini verdiği, akabinde 30.03.2011 günü saat:09:12’de İzmir ili Gaziemir ilçesinde sinyal vermeye başladığı tespit edilmiştir.
e- Fiziki Takip Tutanağı; (Kl:29, Dizi:76-79 arası)
 
İletişim tespitlerinde; Olgun Peker'in, Mehmet Levent Kızıl ve Mümtaz Karakaya ile 30.03.2011 günü saat 14.00 sıralarında İstinye Park Alışveriş Merkezinde bulunan Masa isimli Restaurantta buluşacakları bilgisinin elde edilmesi üzerine; 30.03.2011 günü saat:14.20 sıralarında İstinye Park’a geçilerek Masa Restaurant isimli yerde fiziki takip çalışmalarına başlanılmış, saat:14.30'da Olgun Peker, Levent Kızıl ve Mümtaz Karakaya'nın Masa Restaurant’da buluşmuş oldukları ve aralarında sohbet ettikleri görülmüş, saat:14.40'da şahısların birlikte Masa Restaurant’dan kalktıkları, Olgun Peker’in İstinye Park önünden 34 THR 18 plaka sayılı ticari taksi ile, Levent Kızıl ve Mümtaz Karakaya'nın ise 34 TR 470 plakalı siyah renkli Bentley marka otoyla ayrıldıkları görülmüştür
 
;2- OLAYA İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
14.02.2011 günü saat:14.08’de Olgun Peker'in, Haldun Şenman'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Halduncum…şu sınava bende gireceğim…Almanya’dayım diyordum bu zamana kadar ama sen ne diyorsun", Haldun: “Anladım abiciğim…sen bilirsin yani hani eğer beni etkilemez diyorsan", Olgun: “O belgeyi alıp şey yapmak istemiyorum futbol ailesi içinde …yine bir düşünürüz seninle bi gitmeden çay içmek istiyorum yarın falan bir beraber olmak istiyorum"(tape: 970),
 
15.03.2011 günü saat:14.39’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme” (tape: 108);
Özden: “Erman’ı aradım demin,..ben dedim kağıt işini hallettim dedim,…bugün dedim alırlar büyük ihtimalle dedim, bugün Haldun’u aradım dedi konuştuk dedi işte soruları ben görürsem tamam demiş Haldun,…giden para hiç önemli değil dedim benim için bu namus oldu dedim, …bu soruları zaten Haldun görmüyor mu”, Serdar: “O gün geliyormuş”, Özden: “Alanlar nasıl alıyor,…işi yapanlar nasıl yapıyor”
 
17.03.2011 günü saat:22.49’da Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Serdar: “Bugün Erman’ı aradım…benim halaoğlu dedim, sen gel ben o işi hallederim diyor dedim, hiç canını sıkma sen dedi bana o işi halletmese de dedi bi şekilde bi şeyler yapacağız dedi bana, o ne demek Serdar abi ben onu anlayamıyorum bir türlü”, Serdar: “…Madem o kadar şey yapıyor yani yapabilir yani” (tape: 109),
 
18.03.2011 günü saat:17.11’de Olgun Peker'i, Haldun Şenman'ın aradığı görüşme;
Haldun: “T.C kimlik numaranı bana bir mesaj atarmısın sana zahmet", Olgun: “Hemen atıyorum Halduncum" (tape: 990),
 
23.03.2011 günü saat:13.33’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Avukat, hemen sildirmeye 3 milyar istiyor,…yoksa 1 ay sürüyor,…Erman’da 10.000 diyor şimdi, en az diyor, lira değil euro”, Serdar: “Federasyona o parayı vermenden yani değilmi bi kere”, Özden: “Bu öyle de sildirilecek böyle de sildirilecek”,Serdar: “Gireceksin kendin kazanacaksın abi”, Özden: “Zaten verecek param yok ki nasıl vereceğim,…ben bi şartla veririm dedim zaten ..o da dedim de transfer zamanı veririm dedim,…Erman ben hallederim onu dedi ya, güya soruları dışardan alacakmış ”, Serdar: “Dışardan alamaz”, Özden: “Bak bunları ben Erman’a söylemeni istemiyorum aramızda kalsın,…bu 10.000 lirayı ikimiz paylaşalım abi dedi yarısını ben kredi çekeyim dedi” (tape: 110),
 
23.03.2011 günü saat:15.24’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden:“Öbür avukat 5.000 lira istiyor,…3 diyordu şimdi başkasını devreye sokacağım 5.000 diyor, eve de kağıt gelmiş o mahkemeden,…benim Almanya’dan haziranın 20’sinde kalkıyormuş bu şerh ”, Serdar: “Yapacak bir şey yok hepsini dahil edecek....”, Özden: “Erman diyor ben senet vereyim diyor”, Serdar: “Al ya senedi de al”, Özden: “Erman ben okeyliyorum dedi okeyle dedim bende, ama,…Kağıdı beklediğimizi söyle dedim” (tape: 111),
 
25.03.2011 günü saat:10.20’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Akşamda Erman’la konuştum işte, dedim ok yaydan çıktı Erman ne yapacaksak yapacağız dedim,…diyor abi ortağız diyor o parayı diyor, ben tek başına seni ödettirmem o parayı diyor, Serdar abi biliyor mu dedi bilmiyor dedim,…Serdar abi şunu söyledi dedim ödememiz gereken şeyler varsa hepsi, hepsini ortak öderiz diyor dedim o dedim, zaten kimse istemiyor yapacaksak diyor üçümüz yapacağız diyor”, Serdar: “Sen şu Erman’la konuşta bana, bana dön” (tape: 114),
 
 
27.03.2011 günü saat:13.06’da Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Bu mahkeme kararı alınması 7 gün filan sürüyormuş, eylülde kendim giderim o zamana kadar da kendim hallederim dedim hiç olmazsa 5.000 liram da cebimde kalır dedim,…olursa olur olmazsa…o zaman dedim eylül girerim sınava ”, Serdar: “Neden bu kadar şey yapıyorsun ki ya”, Özden: “Şimdi yapacak olanda Eylül’de de yapar öyle değil mi,…Haldun ordan kaçmıyor ya” (tape: 116),
 
28.03.2011 günü saat:10.48’de Olgun Peker'i, Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Sami (menajerlik sınavına 3 gün kaldığını ima edip): "Sizinle bir konuyu konuşmuştuk hatırlarsınız geçen hafta o olacak mı olmayacak mı onu bir sorayım dedim çünkü çok yakın biliyorsunuz", Olgun: “Bugün bu akşam haber bekliyorum o konu ile alakalı", Sami:"Ben de sizden haber bekliyorum o zaman tamamdır"(tape: 1010),
 
28.03.2011 günü saat:22.40’da Serdar Berkin’in, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Sana bişey desem inanır mısın,…Erman halletti işi,…yarın akşam İstanbul’a gidiyoruz iş tamam dedi”, Serdar: “O işlerin vardır bi oluru o yüzden ordan halletmiştir”, Özden: “Kaydı yokturu filan orjinalini verdiydik oraya,…ordan kapattı mı acaba Haldun,…yarın akşam İstanbul’a gidiyoruz dedi parayı vermeye dedi,…sorular değişme imkanı filan olmaz demi cevap...”, Serdar: “Olmaz, peki o veriyor mu, o söylediği şeyi,… anladın mı sen benim dediğimi şimdi”, Özden: “Ben bu belgeyi alacağım demi o zaman şimdi”, (Serdar’ın hangi gün gideceğini sorması üzerine), Özden: “Perşembe” (tape: 117),
 
28.03.2011 günü saat:22.55’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Erman aradı şimdi,…ne kadar eksik var dedi 5.000 lira dedim tamam yarın ben vereyim sana dedi”, Serdar: “İyi o zaman”, Özden:“28.000 lira yapıyor 17.500 euro biliyor musun,…kaç para eksik var dedi 5.000 lira dedim iyi yarın ben vereyim dedi,…beraberiz dedi bu işte dedi ben vereyim yarın dedi” (tape: 118),
 
28.03.2011 günü saat:23.23’de Serdar Berkin’in, Özden Aslan’ı aradığı görüşme;
Özden: “Erman’ı aradı.. hani sen sor dedin garanti mi diye dedin ya,…garanti dedi ya oraya gerek yok dedi”, Serdar: “Hiç verme o zaman”, Özden: “Verir miyim vermem sadece teşekkür ettim,…hiç dedi borcun harcın yok dedi,…yarın akşam gidiyoruz Erman’la” (tape:119),
 
29.03.2011 günü saat:19.05’de Sami Dinç’in, Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Sami: “Ben yarın İstanbul dışında olacam da,…dediğiniz konuyla ilgili olarak Emre’yi şey yapacam söyleyeyim mi söylemeyeyim mi bilemedim bir size sorayım dedim”, Olgun: (Talat Emre Koçak’ın soruları alıp alamayacağını kastederek) “Şuana kadar olumlu bir şey yok olumsuz gözüküyor,…ama Emre’ye yine de söyle.....olursa ararım seni Emre’yle buluşurum ben,…o da aynı işleri yapabilir değil mi”, Sami: “Tabi tabi hiç şüphe yok”,(Talat Emre Koçak aracılığıyla sorulara ulaşacakları değerlendirilmiştir.) (tape:3276),
 
30.03.2011 günü saat:10.34’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Geldik buraya sorular var cevaplar yok, sorulara karşılık 17.500 dolar yatıracağız, onlarda cevap almaya bakacaklar bugün olursa olacak olmazsa olmayacak bende dedim kusura bakmayın ben sorulara karşılık 17.500 dolar veremem verecek olduktan sonra dedim kendim karanbole girerim yaparsam yaparım yapamazsam çeker giderim dedim, öyle demi”, Serdar: “O soruları ne zaman veriyor sana”, Özden: “Hemen veriyor,… Sınav yarın”, Serdar: “Cevapları bellidir ya”, Özden: “Bilmiyorlar ki cevapları,…Erman çözmeye çalışacak,…soruyu veren adam cevabı bilmez mi ya”, Serdar: “Ayrı bi zarfta olabilir” Özden: “Onu almaya uğraşıyorlar bilmiyorum bakalım, ben vermedim parayı” (tape:120),
 
30.03.2011 günü saat:11.22’de Olgun Peker'in, Mehmet Levent Kızıl'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Artık bugün yemek ısmarlarsın", Levent: “Ararım seni bir yerde bir şey içeriz seninle"(tape:1013),
 
30.03.2011 günü saat:12.15’de Mehmet Levent Kızıl’ın, Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Levent: “Şimdi çıktım spora gidiyorum spor bitiminde arıyorum seni İstinyeparkta buluşuyoruz tamam mı, sen içersin ben yemek yiyeceğim spordan sonra sen içersin”, Olgun:“Bende yerim ya ısmarlarsın belki yeriz niye”, Levent: “Ben geniş spor yaparım öyle bakma vucut şişman ama iyiyimdir” (tape:1704) ,
 
30.03.2011 günü saat:13.34’te Mehmet Levent Kızıl’ın, Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Levent: “2 de buluşuruz masada”, Olgun: “2 de masada tamam başkan” (tape:2484),
 
30.03.2011 günü saat:13.49’da Mehmet Levent Kızıl’ın, Mümtaz Karakaya’yı aradığı görüşme;
Levent: “Bende alışıyorum spor yaptım masaya gidiyorum”, Mümtaz: “İyi gelirim masaya”, Levent: “Olgun gelecekmiş ya Olgun bir şey konuşacağım dedi gel sen de …” (tape:2485),
 
30.03.2011 günü saat:14.17’de (Olgun Peker’le buluştuğu sırada) L.Kızıl’ın Ali Parlak’ı aradığı görüşme;
Levent: “Bi menajerlik sınavı mı var, yarın öbürsü gün, nasıl oluyor sistem nasıl bi sistem o nasıl nerde yapıyorsun imtihanı”, Ali: “Haldun bey, hukukçular, hukukçular işin içerisinde onlar, soru onlara geliyor gizli kalsın falan diye, öyle bi düzen kurulmuştu” ((tape:1604),
 
30.03.2011 günü saat:15.07’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Hasan Belek diyor ki…oyalıyorlar seni diyor imtihana giriyorsun diyor, karalıyorsun çıkıyorsun diyor (Haldun Şenman’ı kastederek) Haldun diyor kağıdı değiştiriyor diyor kazanıyorsun diyor”, Serdar: “Erman değil mi orda”, Özden: “Erman İzmir’de,…benle geldi beraber işte (Haldun Şenman’ı kastederek) yemek yedik beraber Haldun filan…parayı istedi ben vermedim, soruyu vereceğim dedi vermedim ben, sabah da dediğim gibi niye vereceğim ki dedim, 17.500 dolar bu, 5.000 lirasını Erman verdi hatta,…28.000 lira tuttu bozdurdum dolar cebimde vermedim benim dedim belgemi vereceksiniz parayı alacaksınız dedim,…yada garantiyi vereceksin parayı alacaksın dedim yada cevabı vereceksin parayı alacaksın dedim,…Erman dedim konuş cevabı getirsin yada işi yapsın alsın parayı dedim, şimdi haber bekliyorum diyor…Hasan da diyor ki öyle bişey saçma bi olay yok diyor sen giriyorsun sınava diyor yapsan da yapmasan da diyor Haldun kağıdı değiştiriyor diyor geçiyorsun diyor”, Serdar: “Dur bakalım işte görüceğiz diyorum”, Özden: “Olmazsa da sabahleyin kendim gireceğim,…20 sorunun 14’ünü cevaplamak zorundaymışım” (tape: 121),
 
30.03.2011 günü saat:21.45’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme(tape: 122);
Özden: “Çağırdılar cevapları almaya gidiyorum,…nasıl yapacağım onları Serdar abi”, Serdar: “Al da ondan sonra”, Özden: “Alınca parayı öyle vereceğim değil mi,…sınavda nasıl yapacağım onları ben”, Serdar: “Onları şimdi bu gece bi şey yap”, Özden: “Parmaklarımın arasına yazayım mı”, Serdar: “Öyle bişey yaptığın zaman olmaz ya,…sana kim getiriyor onu” Özden: “Aydın”, Serdar: “Onunla bi konuş bakalım ne diyecek sana”,
 
30.03.2011 günü saat:22.32’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “15 cevap, zaten 14 geçiyormuş,…öbür 5 soruyu da öyle salla dedi yanlış doğruyu götürmüyormuş,…nasıl yapacağız şimdi bunu”, Serdar: “Uzun mu cevaplar”, Özden: “Ne cevabı la şık şık,…A, B, C, D,…sıralı verdi bana zaten 1, 2, 3, 4, 5, 15’e kadar,…15 sorunun cevaplarını verdi”, Serdar: “Tamam onu ezberleyeceksin işte”, Özden: “Garanti olsun diye parmaklarımın arasına yazayım mı,…nasıl ezberleyeceğiz”, Serdar: “Heyecanlanacak bişey yok,…kaç tane A var kaç tane C var ne var” (tape: 123),
 
30.03.2011 günü saat:22.20’de Olgun Peker'in, V.Bahçekapılı’ya gönderdiği mesajda;
"(Gör)üşecekmiyiz" yazdığı (tape:1015),
 
30.03.2011 günü saat:22.21’de Olgun Peker'e, V.Bahçekapılı’nın gönderdiği mesajda;
" Goruselimde bulamadim yani" yazdığı (tape:1016),
 
30.03.2011 günü saat:22.22’de Olgun Peker'e, Abdullah Cila’nın gönderdiği mesajda;
"Gelmedimi?" yazdığı (tape:1017),
 
30.03.2011 günü saat:22.22’de Olgun Peker'e, V.Bahçekapılı’nın gönderdiği mesajda;
"Kesin abi yarin yine salonda gorusuruz yakin oturalim bugun gecen seneki sorulara baktim beraber yapariz abi" yazdığı (tape:1018),
 
30.03.2011 günü saat:22.23’de Olgun Peker'e, Abdullah Cila’nın gönderdiği mesajda;
"Tam 23.de bulusucaz" yazdığı (tape:1019),
 
30.03.2011 günü saat:22.25’de Olgun Peker'e, Abdullah Cila’nın gönderdiği mesajda;
"Sonra nerede bulusalım" yazdığı (tape:1020),
 
30.03.2011 günü saat:22.40’ da Neşe Ciddi’ye, Olgun Peker’in, mesaj attığı;
“sınav kaçta nerde biliyormusun” yazdığı (tape:508),
 
30.03.2011 günü saat:22.42’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “5 tane A var,..7 tane C var,..3 tane B var,..A’ları yazacaksın,..ondan sonra B’leri yazacaksın sonra C’leri yazacaksın”, Serdar: “1’in cevabı A mesela 1 yazacağım,.. 3’ün ki A mesela 1 yazacağım”, Özden: “Hayır,..mesela 1,3,4,5,6’ysa A onları yazacaksın”, Serdar: “Öbürkileri de öbür şekilde yazacağım demi,..şimdi birazda ezberleyeyim onu ben”, (31.05.2011 günü yapılan menajerlik sınav cevaplarının sınav yapılmadan önce sızdırılarak dağıtıldığını göstermektedir.) (tape:462),
 
30.03.2011 günü saat:22.59’ da Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Bende spor ayakkabısı var abi beyaz, içi dediğim iç ayakkabının içi değil de, iç kısmısına rakamlarla yazdım hepsini sol ayağımı hafif dışa kıvırdığım zaman hepsini okuyabiliyorum, ordan onu görmezler,(devamında gireceği sınavdaki görevlileri kastederek) …o kadar da sıkı değil..zaten FİFA’dan adam gelmiyormuş Türk 2 tane avukat giriyormuş, hemen yapıp çıkmayayım demi, zaten ilk 3 soruyu ezbere biliyorum, ilk 3 soru C,A,A,”, Serdar: “İyi dikkat et”, (tape: 463)
 
31.03.2011 günü saat:08.52’de M.Ş.’in, Haldun Şenman’a gönderdiği mesajda;
“(Hal)duncum gunAydın bugunku sinava yigenim mahmut şen de giriyo yardimci olursan cok sevinirim” yazdığı , (tape:1293),
 
31.03.2011 günü saat:11.13’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Abi çıktım ben”, Serdar: “Yeni mi çıktın daha”, Özden: “Benim arkamdan Olgun çıktı”, Özden: “Ne zaman belli olacak şimdi”, Özden: “İnternette olacakmış, belli olur herhalde ya, ben İzmir’e gidiyorum, Belge almaya gelirim o zaman olursa” (tape: 124),
 
 
31.03.2011 günü saat:15.48’de Olgun Peker'in, Sami Dinç'i aradığı görüşme;
Olgun (sınav sorularını almayı kastederek): "Samicim o dediğim konuyu ben hallettim, dün akşam görüşecektik ya", Sami: "Ha o, pardon hatırlayamadım kusura bakmayın"(tape:1022),
 
31.03.2011 günü saat:19.37’de Serdar Berkin’in, Özden Aslan’ı aradığı görüşme;
Özden: “Olgun da kazanmış,…zaten 4 kişi kazanmış,…125 kişiden,...ben, Olgun, Ümit Aydın, Emre’nin teyzeoğlusu”, Serdar: “Öğrendin yani sen”, Özden: “Hepimizin hazırlığımızı yapmamız lazım, ben Mehmet abiyi filan aradım abi gel hemen atarım imzayı dedi problem yok”, Serdar: “Bastıracağın şeylerin hepsini Mehmet Erdoğan’dan bastırtırsın”, Özden: “Mehmet abi dedi bana zaten benim orayı adres göster dedi”, (sınav sonuçlarını henüz açıklanmadan kimlerin kazandığını öğrendikleri tespit edilmiştir.) (tape: 125),
 
01.04.2011 günü saat:11.34’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Vallaha 3-4 gündür uyumuyordum”, Serdar: “Rahat bi şekilde uyudun yani, sen kimden öğrendin neticeyi”, Özden: “Dün aradı Erman’da, her şey yolunda dedi, zaten ona söz vermiş, anla, Olgun’a”, Serdar: “Olgun’un ortağı var bi tane, Hakan’ın yakın arkadaşı çünkü, vermezler diyor ona diyor kazansa bile vermezler diyor, herifin hakkında bir sürü şey var yani”, Özden: “Nasıl kabul ettiler, Sınava girmesini” (tape:464),
 
01.04.2011 günü saat:20.03’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “sen Olgun’u yapmazlar diyorsun abi Olgun’u yapmayacak olsalar sınava almazlardı, anladın mı”, Serdar: “Aydın Olgun Peker o, Olgun Peker okumuşlardır ama Olgun Aydın, Aydın soyadı onun”, Özden: “Herneyse ya girerse girer olursa olur, bizim 1.315 euro da oraya yatacak işte”, Serdar: “Üst üste, alt alta koyacaksın onları şimdi” (tape:465),
 
01.04.2011 günü saat:23.28’de M.Özgener’i Yunus Egemenoğlu’nun aradığı görüşme;
Yunus: “Hayırdır hayır mı anladım hayır değil başkanım şöyle bu saatte aramamdı yoksa şimdi bu şeyle ilgili futbolcu menajerliğiyle ilgili sınavı yaptık biliyorsunuz, ettik geldi bu arada Haldun hep etraflarda dolaşıyor ne olacak bunlar işte Olgun Peker giriyor benim bildiğim Olgun Peker bu soruları alır siz istediğiniz kadar, bu arada Haldun .. şey Haldun konuşuyor falan hiç yaklaştırmıyoruz sadece Ömer ve Levent’e teslim edildi sorular Ömer’in zaten güvenliğinden biliyoruz özellikle saklıyorlar biz bir şekilde soruları hazırladık gerekli olan tercümeleri yaptırdık güvenilir yerden daha öncede çalıştığımız yani her zaman çalışmadığımız öyle söyleyim, şimdi telefon açtılar 35’e gelmişler Olgun Peker’in sınav kağıdını açıyorlar en çok merak edilenlerden biri Haldun’un devamlı geldiği, 20 soruda 15 soru yapmış Haldun” dediği ve menajerlik sınavı ile alakalı soruların evrak kayıt bölümünden dışarıya uçtuğunu belirttiği, Mahmut’un: “Tamam abi iptal et,…” dediği, (tape:2224),
 
02.04.2011 günü saat:10.43’te M. Özgener’i Yunus Egemenoğlu’nun aradığı görüşme;
Mahmut: “Kaç kişi geçti baba sınavı”, Yunus: “38 tane geçen var 118 başvuru, şimdi önce en son söyleyeceğimi söyleyeyim bu 38 kişiden 37 kişinin sınavı gerçekten hakkıyla başardığı konusunda herkeste bi ortak kanaat oluştu, Olgun Peker hariç bunu şöyle anlatalım sayıyı görünce size bi takım tablolar yaptık” (tape:2225),
 
02.04.2011 günü saat:17.14’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Federasyondan haber geldi bana, kazanmışım, 30 kişi kazanmış abi, Olgun Peker de var, 18 doğruyla almışım”, Serdar: “Erman beni aradı ona zaten söyledim ben, artık dedi şeyimiz var dedi”, Özden: “Belgemiz var dedi,…” (tape: 126),
 
 
02.04.2011 günü saat:16.51’de Sami Dinç’i, Talat Emre Koçak’ın aradığı görüşme;
Emre: “Bizim menajerlerin hepsi kalmış, Mahmut, Ümit, 3 net hepsinin aynı, Olgun geçmiş 15’ten”, Sami: “Dalga mı geçiyorsun, Olgun’un nasıl oluyor ki”, Emre: “Geri kalan 5 soruyu şey yaptı herhalde”, Sami: “5 değil yani, hata mı yapmışsın sen, 2 tane”, Emre: (menajerlik sınavı öncesinde sızdırdığı 15 sorudan 2 tanesini yanlış yaptığını kastederek) “2 tane, hepsi 13 almış, 2 tane hata yapmışım demek ki, geri kalan 5 soruyu da bunların hiç biri doğru yapamamış, 5 taneden 1 tanesini hepsini A yapsan çıkması lazım yani”, Sami: “Çok kötü oldu be”, Emre: “Özden Aslan 14 başarılı”, Sami: “Haldun verdi abi ona”, Emre: “Bizim elemanların hepsi 13 almış, abi vermemiz lazım yani paralarını çok ayıp bir şey, Olgun 15 abi en yükseklerinden birini de Olgun almış”, Sami: “Haldun’u bi arayıp konuşsana abi”, (tape:2497),
 
02.04.2011 günü saat:17.06’da Sami Dinç’i Talat Emre Koçak’ın aradığı görüşme;
Emre: “Haldun haberim yok diyor, hepsi baktım hepsi silme 13 hepsi 13”, Sami: (Haldun Şenman’ın menajerlik sınav sorularının cevaplarını Özden Arslan’a verdiğini kastederek) “Haldun’un verdiği nasıl 14 oluyor, Özden’i biliyorum çünkü ismini söyledİ”, Emre: “Haldun 14 Olgun 15”, Sami: “Bir tane Özden var burda o da 14, 38 kişi geçmiş”, Emre: “Mahmut 13, öbürü 13 Volkan Bahçekapılı, Ümit dedim bende kafama göre yaptım dedi, keşke dedim hepsini ben sana yap dedim”, Sami: “Sen girsen sende çakacakmışsın”, Emre: “Abi yok be 15’ten 13 yapıyorsun abi 20 de olsa 18, bir tane çıkaramıyor olmaları çok enteresan”, Sami: “Haldun’a vermeyeceğiz, cebimizden vereceğiz verdikleri paraları geri, keşke tereddüdün olanları söyleseydin bende baksaydım sorulara”, Emre: “Ertesi gün ben o soruları gizlice şeye de gönderdim Faruk’a şu sorulara bir baksana dedim…Ümit’le konuştum pazartesi itiraz edeceğiz dedim”, Sami: “Ara birini ara içerdeki federasyondakilerin hepsi ile beraber çalıştın bir sürü birini ara söyle konuş onlar yaptıysa,..o süreçte kimler vardı... Haldun onu bilir”, Emre: “Sınava gelenleri Ümit söyledi zaten…” (tape:2498),
 
02.04.2011 günü saat:17.13’te Sami Dinç’in, Mahmut Güneş’i aradığı görüşme;
Sami’nin: “Gördün mü sonuçları, 14 ya abi geçer not 13 gözüküyor seninki, kalmışsın abi, başka bir tane daha vardı, bizim aldığımız tarafta, alan o, geçmiş”dediği, Mahmut’un sonuç konusunda şok olduğunu söylediği, Sami’nin itiraz edin dedikten sonra “Ben yazarım bir dilekçe abi” dediği, Mahmut’un kimlerin geçtiğini sorduğu, Sami’nin: “38 tane geçen var zaten, Olgun Peker başarılı yazıyor, büyük fiyasko yani, şuana kadar 110 tane falan 10 senedir birikenlerin toplamı, 5 tane zaten, kalan 5 tanesini bende bilmiyorum” dediği, devam eden görüşmede Mahmut’un: “Benim yanlış yapma şansım yok ben biliyorum hepsini ezberledim baktım ettim” dediği, Sami’nin: “Bir tarafta Olgun geçmiş” dediği, Mahmut’un: “Olgun’un geçmesi imkansız, en erken o kalktı, 20 dakikada kalktı hemen” dediği, Sami’nin: “Normal orta düzeyde sporla alakalı biri olduğu düşün Olgun’un geçme şansı var mı” dediği, Mahmut’un: “Yok” dediği, Sami’nin; “Öbür 5 soruyu da anlayamadım abi hepsini zaten A yapsan B yapsan tutar, burda Özden diye biri var mesela, biliyorum ona da aynı şeylerin verildiği senden önce buluştum ” dediği, Mahmut’un: “Ben nasıl geçmem, her şey gözümün önünde ya, C-C-A-A ” dediği (tape:2499),
 
02.04.2011 günü saat:17.33’de Olgun Peker'i, Abdullah Cila’nın aradığı görüşme;
Olgun: “Ne olmuş geçmişiz galiba", Abdullah: "Sen geçmişsin Volkan’la biz kalmışız, birimiz 12 puan birimiz 13 puan ben bu işi hiç anlamadım (aynı cevapları işaretlediklerini kastederek) aynı şeyleri yatırdık nasıl oluyorsa sen tam 15 puan 15 mi 16 mı almışsın sen", Olgun: “Hayırlısı, konuşuruz"(tape:1026),
 
02.04.2011 günü saat:17.44’te Sami Dinç’in, Talat Emre Koçak’ı aradığı görüşme;
Sami: “Volkan, çok ilginç bir şey söyledi o Haldun’u pazartesi sabahı çağıralım, Olgun buna, sınav öncesinde gel kardeşim demiş, ben sana vereyim demiş cevapları aldım diyor, bire bir aynısını sizin verdiğiniz diyor, belliki Haldun ona da servis etmiş çağıralım söyleyelim, vermeyelim parasını”, Emre: (Mahmut Güneş’i kastederek) “Ben Mahmut’a da sordum o da kafasına göre işaretlemiş”, Sami: “Olgun 15’ini gösteriyorsa herhalde, elinde sadece 15’i var”,Emre: “Gelen sorular biraz silikti Faruk’a da gönderdikten sonra”, Sami: “Ya ağır abi aynı cevaplarla geçti”, Emre: “Bizim söylediğimiz adamlar niye aynı şıkları işaretledi ben onu anlamadım (Ümit Aydın ve Mahmut Güneş’i kastederek) Ümit’e öyle dedim Mahmut’a öyle, belli ki Haldun gitti oraya da sattı, abi Volkan’da Makedonya’dan aldım demiş, verdiklerimizden bir tanesi geçmiş dedim nitekim doğru verdiklerimiz, Özden, Olgun dolayısıyla bizden çıkanlarda geçtiler sonuçta biz vermiş olsakta”, Emre: (15 tane menajerlik sınav sorularından 13 tanesini yapabildiğini kastederek) “Ben yaptım elimden geleni oturdum soruları temin ettim 15’ten 13 çıkmış olduysa da yani yapabileceğim bir şey yok”, Sami: (Tarık Özarslan’ı kastederek) “Tarık kimin cevabıyla geçti, bizden cevabı gece 10’da aldı abi Barış 9 buçukta mı 10’ damı ne aldı, o saatten sonra herkese servis etmiş olamaz”, Emre: “Sabah 7’de bunu şey kadın aramış bende var beraber şey yapalım bende gece aldım demiş”, Sami: (Haldun Şenman’ı kastederek) “O zaman bu herif 100 bin dolar falan kaldırdı yani” (tape:2500),
 
04.04.2011 günü saat:12.21’de Faruk Güler’i, C.B.’ın aradığı görüşme;
Faruk: “Orta 1 orta 1 terk adam aldı işte düşün…Olgun ilkokul mezunu orta 1 terk geçen sene Olgun diploma almaya çalışıyordu geçen sene, ben sordum Ortaokulla Liseyi dışarıdan bitirmek için en az 5 yıl lazımmış, bu nerden aldı diplomayı, o soruları nasıl yaptı ilkokul mezunun adam hiç o soruları okuyup yapabilir mi”, Cengiz: “Mümkün değil, bir tek Olgun aldı abi” (tape: 146),
 
04.04.2011 günü saat:12.23’de Faruk Güler’i, C.B.’ın aradığı görüşme;
Faruk: “Olgun’u hesapla abi işte Olgun kazandı”, C: “Emin misin geçen sene diploma almaya çalıştığına”, Faruk: “Ortaokulla lise diploması 6 yılda alınıyormuş o adam orta 1 terk bunu herkes biliyor Giresun’da söylediler bana nasıl bi nasıl diploma alıyor anasını satayım 1 senede ortaokulu liseyi dışarıdan”, C: “Üstüne mi gitsek ne yapsak”, Faruk: “Üstüne ne gideceksin duyar muyar …ondan sonra başımız ağrır, o senin benim gibi normal insan değilki katiller bu memlekette adam, katiller şeyler iş yapıyor işte görüyorsun Olgun’un nasıl, Olgun nasıl verebiliyor ne o sabıka kaydı nasıl verebiliyor, hani nerde sabıka kaydı ne oldu şimdi Olgun cezaevinden çıkmayan bir adam” (tape:147),
 
05.04.2011 günü saat:18.39’da Şekip Mosturoğlu’nun M.Özgener’i aradığı görüşme;
Şekip: “Bu menajerlik sınavının sonuçlarını gördün mü sen, ne düşünüyorsun”, Mahmut: “Abi şimdi orada çok araştırdık bir kere biz FİFA’ya şey yazdık tamam mı özel ulakla getirdik, şahsen girişini kontrol ettik hiç bir şey yok yani, biz hatta ilk akşamdan sınav iptal dedim, görünce tamam mı”, Şekip: “Biz kaynaklı bu bizden kaynaklanıyor”, Mahmut: “Bizden kaynaklanamaz abi bizde sorular direk Ali’ye gitti”, Şekip: “Yani para karşılığı aldığını söyleyen insanlar var”, Mahmut: “Kim var başka Olgun’dan başka” (tape:1347),
 
06.04.2011 günü saat:09.18’de Sami Dinç’in, Talat Emre Koçak’ı aradığı görüşme;
Sami: “Şekip abi, bu sınav soruları ile ilgili bir sürü bi şey duyuyoruz ne oldu falan dedi ben anlattım, Haldun parayla veriyordu eskiden beri yeni bir şey değil dedim, çıkmış herhalde bu sefer dedim, Haldun çok rahattı dedim siz mi şey yaptınız dedi (Mahmut Güneş’i kastederek) Mahmut’u falan, ben de evet dedim, işte o Volkan’la, müvekkili olan menajer bölüştüler parayı dedim (Talat Emre Koçak’ın sınav sorularını çözdüğünü kastederek) Emre çözdü dedim, Emre’de 13 yapabilmiş dedim 15’te, iptal edilme durumu var dedi iptal edilmesini istermisiniz dedi, tabi ki isterim dedim yani sonuç olarak bizimkilerin hiçbiri kazanamamış dedim, Özgener’e parasından bilmem nesine kadar her şeyi söyledi abi”, Emre: “Abi işin içindeyiz nasıl böyle bir şey söyler ya”, Sami: “İsim söylemedi ondan sonra kapattıktan sonra sen ne yapıyorsun dedim abi işin sonu dedim Haldun’u, dedim yani biz de varız bir bölümünde dedim, ben dedi şuan kurgulamaya çalışıyorum bütün federasyonu vesaire, abi dedim o kurgun bu dönem bir işimize mi yaradı da şuan tekrar kurgulamaya çalışıyorsun dedim”, Emre: “O Haldun olayını merak ettim öğlen falan gelirse”, Sami: “Yarın bi görüşürsek iyi olur, çünkü çözdü değil mi o para işini, Mahmut falan, konuşursan bozma yani ben verdim de yani paylaştırdım de” (tape:2503),
 
07.04.2011 günü saat:12.07’de Neşe Ciddi’nin, Haldun Şenman’ı aradığı görüşme;
Neşe: “Menajerlik kağıdını Olgun beyin nasıl ne şekilde nasıl bir prosedürle almamız gerekiyor, menajerlik FİFA kağıtları mı artık belgesini nasıl almamız gerekiyor”, Haldun: “Henüz daha onla ilgili bir şey yapmadık toplantı yapacağız herkesi çağıracağız” (tape:509),
 
08.04.2011 günü saat:16.47’de Serdar Berkin’in, Özden Aslan’ı aradığı görüşme;
Özden:“Federasyonu aradım demin, bu toplantı işi var ya, gene uzatmışlar Serdar abi, başka bi güne uzatmışlar gene, bi bit yeniği çıkar mı bu işten lan hani sınav iptali gibi bir şey filan”, Serdar: “Yok,…” (tape:466),
 
08.04.2011 günü saat:18.48’de Şekip Mosturoğlu’nun E.H.’ı aradığı görüşme(tape:1351) ;
E: “Sorular gelmiş istenilen yani dedikodu mu artık neyse bu 15 sorunun da 13 tanesini 15’ini de yapmış avukat herkese doğru diye yapmış ama meğersem 2 tanesini yanlış yapmış bu avukat”, Şekip: “Ama şunu söylemiş son 5 soruyu aynı şıktan işaretlersiniz”, E: “ 1 tane tutar”, Şekip: “ İyi hayırlısı sahtekar çok demekki”,
 
08.04.2011 günü saat:18.50’de Ş.Mosturoğlu’nun Mahmut Güneş’i aradığı görüşme;
Şekip: “13 yanlış yapan 14 kişi var, toplu kopya diyorlarda”, Mahmut: “Hı ya benim hani mesela Olgun 20 dakikada oturdu kalktı gitti hemen daha adını soyadını yazamaz Olgun mesela adam 20 dakika oturdu gitti hemen”, Şekip: “Kopyalar ilk 15 soruda 13 doğruymuş herkeste” (tape:1352),
 
11.04.2011 günü saat:15.27’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Aradım federasyona Erdem dedi ki Özden abi dedi hukuk kurulundan ses çıkmayınca dedi biz hukuk kuruluna aktardık dedi, hukuk kurulu da daha herhangi bi karar almamış ee karar alınca da zaten emaille, mektupla bildirilecekmiş”, Serdar: “Erman’a sorsana şeye sorsun ya”, Özden: “Çocuğun telefonları dinlenir minlenir diye korkuyorum, Erman’da deşeleme bırak rahat ol diyor bana”, Serdar: “Sanmıyorum yani bişey olacağını”, Özden: “Ben diyor paralarını ödedim işlemlerini yaptım diyor bekle diyor deşeleme rahat ol diyor, aklıma şu geliyor Olgun yüzünden ortalık karışabilir mi” (tape:128),
 
12.04.2011 günü saat:11.06’da Mahmut Özgener’in, Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme;
A: “Yani gece saat 2’de, 2’de avukata kim gelip Federasyona alıp götürmüşse veya o gün Federasyonda saat 2’de kim varsa bu konuyla ilgili olan kişi kimse o, ben bişey daha soracağım Başkanım bu Haldun, Ahmet Güvener zamanında da genel sekreter yardımcısı değilmiydi”, M: “Genel sekreter yardımcısı değil o profesyonel işler müdürü” (tape:2228),
 
12.04.2011 günü saat:12.11’de Mahmut Özgener’in A.’i aradığı görüşme;
Mahmut: “O Fifa Menajerlik imtihanı vardı, tamam mı sınav sonuçlarını inceledik, kesin abi sorular dışarıya gitmiş, kopya var yani, evet bizden de olabilir başka federasyonlardan da alınmış olabilir sınavı iptal ediyoruz şimdi, yani neden iptal ettiğimizi söylememiz lazım açıklama”, A: “Tabi tabi böyle bir şüpheye konuyla ilgili soruşturma açılmıştır diyeceksin kapatacaksın yani” (tape:2229),
 
12.04.2011 günü saat:15.33’te M.Ufuk Özerten’i Y.Egemenoğlu’nun aradığı görüşme;
Yunus: “Şimdi şeyde Federasyondayım da bu temsilci sınavı vardı ya abi 15 soru bizden şeyden FİFA’dan 5 soru bizden, bu sınavla ilgili bi araştırma yaptık baya bi detaylandırdık bu 15 soru ulaşmış abi bunların eline yurtdışı, büyük ihtimal, ondan sonra tespit ettik onunla ilgili de başkan böyle bi durum var sınavı iptal edelim bi ara herkesin de bi bilgisini bi ver bi rızalarını al dedi”, M.Ufuk: “Peki nasıl olmuş bu 35 kişi falanda kazanmıştı”, Yunus: “Evet o abi sorular geçmiş abi dışarıya gece ya, Fifa’nın 15 sorusunda örneğin 7 kişinin 12 tane doğrusu var 3 tane yanlışı hepsinin doğruları ve yanlışları aynı,15 soru yapmış bu ne ya…Olgun Peker, o da girmiş kazanmış 15 soru yapmış hiç bir matematik işlemi yapmadan, gece yarısı çözdürmüşler soruları çözen adam da 3 tanesini yanlış çözmüş yani”, M.Ufuk: “Kim bu çözenler”, Yunus: “Yüzyüze anlatırım sana” (tape:1662),
 
12.04.2011 günü saat:16.09’da Haldun Şenman’ı, X şahsın aradığı görüşme;
X: “İmtihan iptal mi olmuş, a süper o zaman abi ya ne yapacağız şimdi”, Haldun: “Paralar geri iade edilecek, ondan sonra bende haber olarak okudum onu ondan sonra Eylül’deki sınava”, X: “Eylül’deki sınava şimdi bir şey yok, yeni kağıtları yapmamıza gerek var mı”, Haldun: “O kağıt şeyde alacağız onu, şimdi incelemeye alınacakmış, çoğu kişi aynı cevabı vermiş ondan dolayı kopya olayı, hala oluyor, bizde bir puanla kalıyoruz eşşek gibi çalışmaylan” (tape:15),
 
12.04.2011 günü saat:18.57’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Okudun mu, bişey çıkar mı bundan”, Serdar: “Yok çıkmaz iptal etmişler”, Özden: “Tamam da geri alma şansımız yok mu”, Serdar: “Belli olmaz o öyle şey mi, olur ya, onu kimseyle konuşma sadece Erman’la konuş, sadece onunla konuş başka kimseyle konuşma bu konuyu” (tape:129),
 
12.04.2011 günü saat:23.04’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Erman aradı şimdi de, sakin ol Özden abi diyor sakin ol ve bekle diyor bende Haldun’u arayamıyorum diyor ortalık karışıktır diyor ama diyor sana sakin ol bekle diyor, beklerim de imtihan iptal olmuş”, Serdar: “Yapacak bişey yok başka ne yapacaksın”, Özden: “İptal olan imtihanda belge zaten alamayız öyle mi”, Serdar: “Telefonda konuşmayacaksın bekleyeceksin”, Özden: “Senle de mi konuşmayacağım”, Serdar: “Evet tamam mı”, Özden: “Peki uçmaz demi havaya” (tape:130),
 
13.04.2011 günü saat:10.19’da Şekip Mosturoğlu’nun, G.’ı aradığı görüşme;
G: “Sınavı iptal ettirdiniz”, Şekip: “Kopya çekti …”, G: “Kim itiraz etti sınava”, Şekip: “6 kişi itiraz etti o kopya çekenlerden, ya itiraz edilmedi bu ayyuğa çıkınca Federasyon resen araştırmaya aldı şeyi sınavı”, Gökhan: “Dedikodudan kaynaklandı yani”, Şekip: “ Ya çok büyük paralar dönmüş” (tape:1800),
 
13.04.2011 günü saat:11.29’da Mehmet Şen'in, Hasan Çetinkaya'yı aradığı görüşme(tape:1623);
Hasan: “ Haberin var mı abi, Menajerlik sınavından", Mehmet: “Var tabi, işte Türkiye’yi böyle rezil ederler 2 tane geri zekalı ..korkup Olgun’lara böyle veriyorlar, cevap anahtarlarını böyle rezil olurlar işte", Hasan: “Dilekçeler de aynı hepsi aynı dilekçeler", Mehmet: “Yazık Türkiye’ye yazık 2 adama yalakalık yapacağız diye"
 
13.04.2011 günü saat:13.31’de Neşe Ciddi'yi, Özcan Üstüntaş'ın aradığı görüşme(tape: 401);
Özcan: “Olgun abiye söyle federasyonda bu menajerlik şeyi iptal oldu ya, 8 kişiye sorular verilmiş hani, o 8 kişiden biri Olgun abiymiş, söyle ona belki onun haberi yoktur", Neşe:"Ne olacak peki, ceza meza soruşturma falan", Özcan: “Soruşturmaya gidiyorlarmış maalesef", Neşe: "Dertsiz başına iş alıyor o da yani sürekli",
13.04.2011 günü saat:13.48’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Duydun mu diyor, neyi dedim iptal olmuş diyor sizin sınavlar diyor, sen o işi hallettin mi abi, onun bugün yatması lazım kesilecek çünkü”, Serdar: “Tamam oğlum yatıracağım” (tape: 468),
 
 
 
13.04.2011 günü saat:13.52’de Şekip Mosturoğlu’nun, T.’i aradığı görüşme;
T: “Menajerlik, hikayesinde şeyin var mı, senin parmağın, yani öncesinden biliyor muydun”, Şekip: “Biliyordum, Mahmut’a haber verenlerden biri de benim”, T: “Şimdi peki şey yani doğru mu yaptılar, sonuç”, Şekip: “Doğru yaptılar”, T: “Bi de kendilerini çok ele verdiler ya, çok ele verdiler”, Şekip:“Bana şey dedi çünkü Mahmut içerden sızma var dedi” (tape:1801),
 
13.04.2011 günü saat:14.35’de Olgun Peker'i, Abdullah Cila’nın aradığı görüşme;
Olgun: “Apo abi ben seni başka telefondan ararım konuşuruz tamam", Abdullah: "Tamam okey babacığım" (tape:417),
 
13.04.2011 günü saat:15.14’de Özcan Üstüntaş'ı, Olgun Peker'in aradığı görüşme;
Olgun: “Neşe birşey söyledi nedir bu", Özcan: “Bu şeyde adı geçenlerden biri de senmişsin abi bu 8 kişi soruları para karşılığı almış birinin adı da senmişsin bana da bunu İbrahim Seten söyledi", Olgun: “Resmi açıklama yapmış mı federasyon", Özcan: “Yok canım federasyon değil kendi duyumunu anlattı bana sana ulaşamamış bana anlattı", Olgun: “Belçika numarasından arasana beni bi"(tape:444) ,
 
14.04.2011 günü saat:18.30’da Haldun Şenman’ın H.S.İ.’i aradığı görüşme;
H.S.: “Şu son gelişmelerden dolayı bir sıkıntın yok değil mi senin”, Haldun: “O adamlar devamlı beni arıyorlar, hani beni aradıklarından dolayı bilmiyorum sıkıntı olur mu olmaz mı, hayır o sınava girenler de beni arıyor ya, ülkenin 4 bir yanından yardım isteyen adam oluyor” H.S.: “Arasınlar canım sınav zamanı arayanları mı diyorsun”, Haldun (onaylayıp): “Yani abi, bile kötü hani bu şekilde bile olması”, H.S.: “Evet doğru ama bu aralar konuşma kimseyle herhangi bi şey”, Haldun: “Şimdi abicim elimizden gelen yardımı gösteriyoruz veya işte yardımcı oluruz” (tape:1102) ,
 
16.04.2011 günü saat:15.50’de Şekip Mosturoğlu’nun, Sami Dinç’i aradığı görüşme;
Şekip: “Var mı bir gelişme dünkü konuda”, Sami: “Hiçbir gelişme yok bürodayım bende şimdi”, Şekip: “Gidip görüşmedin mi şeyle dün akşam”, Sami: “Dün akşam yok hayır canım şeyle dün akşam ben şeyleydim Ahmetleydim zaten beraber kaldık”, Şekip: “Gidecektin ya Haldun’a”, Sami: “O şey şimdi bir kedi kıvamında yani tam”, Şekip: “Tamam bir konuşsun bakalım ne çıkacak”, Sami: “Olduğun yerde bir sabit numara varsa diyecektim de tamam okey sonra konuşuruz o zaman” (tape:1805),
 
18.04.2011 günü saat:09.17’de Sami Dinç’in Olgun Peker’i aradığı görüşme(tape:1852);
Olgun’un menajerlikle alakalı olarak Tahkim’e başvurmak istediğini söylediği, Sami’nin: “He menajerlikle ama ben baktım ona başvuranlar varmış öğrendin de ya onların başvuruları bizi de etkiler zaten yani” dediği,
 
18.04.2011 günü saat:12.51’de Talat Emre Koçak’ın Neşe Ciddi’ye mesaj gönderdiği(tape:3586);
“Nese hn. iyi gunler ben av. emre kocak. olgun bey ile gorustum ve kendisi beni carsamba gunu bruksel’e cagirdi. Ucak ayarlamasini yaptirmami soyledi, bu konuyla ilgili sirketten kiminle gorusebilirim?” yazdığı.
 
19.04.2011 günü saat:10.20’de Ümit Aydın’ın, Talat Emre Koçak’ı aradığı görüşme;
Talat: “Geldim park ediyorum, patron park ediyorum şimdi arabayı”, Ümit: “İyi tamam” (tape:3259),
 
20.04.2011 günü saat:09.51’de Olgun Peker'in, Sami Dinç'i aradığı görüşme;
Sami: (Talat Emre Koçak’ı kastederek):"Biliyorsunuz geliyor bugün Emre bir kaç zaten konu vardı görüşeceğiniz de ben bi şey ilettim kendisine hiç burdan konuşmaya gerek yok diye size aktaracak bi bende söyleyeyim dedim", Olgun: “Tamam tamam" (tape:379),
 
21.04.2011 günü saat:22.01’de Olgun Peker'in, Sami Dinç'i aradığı görüşme;
Olgun: “Emre geldi mi Emre telefonu kapalı", Sami: "Biraz geç geldi o", Olgun: “Bugün hani şeye gidecekti o bi yere gidecekti bi konunun içeriğini öğrenecekti iyice", Sami: "Anladım ben konuyu ben onunla ilgileneceğim, yarın ben ilgileneceğim onunla", (tape:381)
 
22.04.2011 günü saat:15.53’de Özcan Üstüntaş'ı, Sami Dinç'in aradığı görüşme;
Özcan: “Emre gitti mi", Sami: "Abi dün gece geldi, herşeyle ilgili diğer konularla, bir yüzyüze konuşsak iyi olur abi bir ara", Özcan: “Tamam oldu", Sami: "Ben haber bekliyorum haydi senden", (tape:450)
 
27.04.2011 günü saat:15.30’da Sami Dinç’in Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Olgun’un;birisinin olaya bakan savcıyı aradığını, savcının kendisinin gelmesi gerektiğini söylediğini belirtip, “Sen bugün bi yere gidecektin gittin mi” dediği, Sami’nin: “Yok onunla ilgili şuan konuşamayacağım sizinle, evet, evet bilgi vereceğim bilgi vereceğim size” dediği, Olgun’un: “Tamam önemli bişey var mı”diye sorduğu, Sami’nin: “Tek başınıza değilsiniz, çok kalabalık yani dosya çok insan var yani, gene ilki kadar insan var ya” dediği, Olgun’un kendileriyle alakalı bir şey olup olmadığı sorduğu, Sami’nin “Yarın konuşalım onu başkanım şuan buradan konuşmayayım” dediği (tape:1875),
 
27.04.2011 günü saat:17.35’te Sami Dinç’i Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Sami: “Sabit numara var mı, yanında”, Olgun’un mesaj atacağını belirttiği (tape:1876),
 
27.04.2011 günü saat:17.36’da Sami Dinç’in Olgun Peker’e gönderdiği mesajda;
“0212 296 90 09” yazdığı (tape: 1877),
 
18.05.2011 günü saat:15.49’da Sami Dinç'i, Olgun Peker'in aradığı görüşmede;
Olgun: “Kafam bir şeye takıldı, bu hani ee savcılık şeye göndermiş ya bu evrakları şeyden federasyondan…bu menajerlikle alakalı hani", Sami: "Sınavla ilgili konu evet, kağıtları ve başvuru formlarını almışlar", Olgun: “Kağıtları ve başvuru formları her şeyi almışlar mı", Sami: "Evet, sınavla ilgili her şeyi almışlar benim anladığım, ne oldu hayır ola başkanım", Olgun: “Yok öyle kafam takıldı da", Sami: "Belirli kişilerin vesaire falan değil herkesinkini almışlar, organizeye göndermişler onu da her nedense, organizenin şeyinden sonra soruşturmasından sonra eğer bir örgüt gibi böyle bi yapı falan bulamazlarsa ki yok zaten öyle bir şey anladığım kadarıyla, takipsizlik verilecektir kopya falan çünkü zaten suç değil" (tape: 2675) dendiği yapılan iletişim tespitlerinde belirlenmiştir.
;3- ŞÜPHELİ İFADELERİ
Haldun Şenman kolluk ifadesinde menajerlik sınavıyla ilgili bir yetkisinin bulunmadığını, soruların kendisine hiç ulaşmadığını (Serdar Berkin kolluk ifadesinde; soruların Haldun Şenman tarafından görüldüğünü belirtmiş, Erman Ertaş kolluk ifadesinde; sınavdan bir iki gün önce İstanbul’da Haldun Şenman ile bir restorantta buluştuklarını, Özden Aslan’ın bu buluşma sonrasında sınav sorularını ele geçirdiğini bildiğini, Haldun Şenman’dan almış olabileceğini belirtmiş, Özden Aslan savcılık ifadesinde sınav sorularını Haldun Şenman’dan aldığını itiraf etmiştir) ileri sürmüştür.
 
Talat Emre Koçak savcılık ifadesinde; “..Olgun Peker isimli kişiyi 2 ay önce tanıdım. Bir avukat ağabeyim Olgun Peker isimli şahsın ofisinde bir arama yapıldığını bildirdi. Gidip gidemeyeceğimi sordu. Bende akşam 21:00 sıralarında müsaittim, gidebileceğimi söyledim, avukat olarak aramaya nezaret ettim, o vesileyle tanıştım. Daha sonra da kendisiyle bir kez daha görüştüm. Bu görüşmede Belçika’da gerçekleşti. Kendi vekalet görevinden kaynaklanan bir iş için Brüksel'deydim. Olgun Peker'de oradaydı. Buluştuk, bir saat kadar arama konusuyla ilgili görüştük. Başka herhangi bir görüşmemiz olmadı. Olgun Peker'in şirketinin vekaletnamesi bendedir. 1 ay önce bir icra takibi için aldım. İcra takibi gerçekleştirdim. Ben bu kişinin bir suç örgütü lideri olup olmadığını bilmiyorum…Haldun Şenman'ı tanıyorum. Ben futbol federasyonunda 6 yıl hukuk kurulu başkan vekili olarak görevliydim. Bu sürenin tamamında aynı görevde değildim. 2 yıl tahkim kurulu koordinatörlüğü, 2 yılda hukuk kurulu üyeliği yaptım. O süre zarfında Haldun bey'de federasyonda çalışıyordu. Özcan Üstüntaş'ı tanıyorum. Yukarıda aramaya katılmadan önce arama yapıldığını haber veren kişidir. 1-2 defa görüştüm. Bu kişinin Olgun Peker ile beraber çalıştığını biliyorum. Ümit Aydın'ı tanıyorum, avukatlığını yaptığım bazı futbolcuların kariyerlerine yön veren bir kişidir. Ben kendisiyle Ankaragücü kampında 2011 yılı Şubat ayında tanıştım. Tarık Özaslan'ı tanırım. Bir menajer arkadaşımın arkadaşıdır. Arasıra bana futbol hukuku ile alakalı sorular sorardı, uzun süredir kendisiyle görüşmüyorum. Bildiğim kadarıyla futbol klüplerine danışmanlık yapar. 2011 yılı Mart ayında yapılan Menajerlik sınav sorularının çalınması konusuyla ilgili hiçbir alakam yoktur. Menajerlik sınavına müdahil olmadım…Bu ismi geçen şahıslar ile soru cevap alışverişinde bulunmadım…Bahse konu sınav sorularını maddi menfaat karşılığı dağıtmadım. Yapılan sınavda geçerli puanı alamayan Ümit Aydın, Mahmut Güneş ve Volkan Bahçekapılı isimli şahısların sınav sonrasında vermiş oldukları itiraz dilekçelerinin bire bir aynı olmaları ve aynı tarihte verilmeleriyle ilgili herhangi bir faaliyetim yoktur…Sami Dinç isimli şahıs uzun süredir tanıdığım federasyonda da beraber görev yaptığım ve bazı dosyalarla ilgili dönem dönem iş birliği yaptığım bir avukattır. Kendisiyle bu olay dışında da incelendiğinde yoğun bir telefon görüşme trafiğim olduğu anlaşılacaktır. Olay günündeki telefonların bu somut olayla hiçbir alakası yoktur…Bahçeşehir Üniversitesinde Spor Hukuku bölümünde öğretim üyesiyim. Bahsi geçen sınav tarihi incelendiğinde üniversitede yapmış olduğumuz sınavdır. Menajerlik sınavıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Sami Dinç benim uzun süredir arkadaşımdır. Derslerime de gelip, özellikle doping ve disiplin konularında dersler anlatmaktadır. Konuşmaların tamamı bu hususa ilişkindir. Bu kişiyle benim Bahçeşehir Üniversitesinde yapılacak 2 yıl içindeki sınav soruları hazırladığım olmuştur. Hatta Mart ayının sonunda yapılan 2. Dönem vize sınav sorularını Sami bey hazırladı. Ben yurtdışındaydım. Cevap anahtarını ben hazırladım. Ancak anahtarı hazırlarken yanlışlıklar yapmışım. Bu görüşmede aslında espiri yaptığımız bu konudan bahsettiğimiz görüşmedir. Söz konusu vize sınavı 20 sorudan oluşmaktadır. Ve ofisimde yapılan aramada vize sınavlarının tamamına emniyet güçleri tarafından el konulmuş, bu konuyla ilgili bilgilendirme tarafımca kendilerine yapılmıştır. Görüşmelerin Menajerlik sınavıyla ilgisi yoktur. Bahçeşehir üniversitesindeki sınavlarla ilgilidir…Benim herhangi bir sınav iptali talebim olmamıştır. Mahmut Özgener ile hiçbir görüşmem olmamıştır. Suçlamayı kabul etmiyorum…Federasyonun benim çalıştığım dönem ve sonrasında yapmış olduğu hiçbir sınavda hiçbir etkim bulunmamaktadır. En ufak bir maddi menfaat temini söz konusu değildir. Tüm hesaplarım açıktır. Hiçbir maddi menfaatin olmadığıda anlaşılacaktır. Maddi menfaat sağladığımı da iddia edebilecek kimse de bulunmamaktadır…Uçak biletimi ben kendim karşıladım. Bileti Plaza Tur'dan aldım ve kendim ödedim. Brüksel'e de Olgun bey'in ofisinde yapılan aramayla ilgili aramaya avukat olarak katılmamdan dolayı bilgi vermek amacıyla gittim. Tek gidiş amacım Olgun bey ile görüşmek değildi. Lüksenburg'lu bir menajer olan Bruno ile Trabzonspor'un bir ihtilafı hakkında görüşme yaptım. Bunun dışında Olgun bey ile Brüksel'de kısa bir görüşmemiz oldu, durum bundan ibarettir…Olgun Peker'in bürosuna yapılan aramayla ilgili olarak emniyet ve savcılıkla görüşerek konu hakkında bilgi almamı ve bu konu hakkında kendilerini bilgilendirmemi rica etmişlerdi. Belirtilen tarihlerde aramada el konulan bilgisayar ve harddısklerin ne zaman iade edilebileceği konusunda Vatan Caddesindeki Emniyet Müdürlüğüne giderek avukat sıfatımla bilgi aldım. Bunun dışında Olgun Peker ve Özcan Üstüntaş ile başkaca bir temasım yoktur…2009 yılında federasyondaki görevimden istifa ettim. O tarihten sonra hiçbir federasyonda resmi veya özel görev almadım. Hiçbir şekilde haksız menfaat elde ettiğim suçlamasını kabul etmiyorum,” demiş, Bahçeşehir Üniversitesinde Spor Hukuku konusunda ders verdiğini, telefon konuşmalarında geçen sınav sorularının bununla ilgili olduğunu beyan etmiştir (Sami Dinç'le yaptığı telefon konuşmasında geçen isimlerin tamamının menajerlik sınavına giren şahıslar olduğu, hatta aldıkları puanların dahi görüşme içerikleriyle örtüştüğü, kendisinin sınavdan önce çözdüğü sorulardan bazılarını yanlış çözdüğünü söylediği, bu yanlışlıkların adayların cevap kağıtları ile örtüştüğü, anlaşılmaktadır.)
 
Sami Dinç savcılık ifadesinde; “…Olgun Peker ile menajerlik yaptığı için genelde benim futbolcularla işlerini takip etmem için irtibat kurduklarında bir irtibatım olmuştu. Bu şahıs bana Refleks Menajerliğin vekaletini gönderdi. Galatasaray kulübünün alacağının takibi için vekaletini aldım. Yurtdışında bana zarf içerisinde geldi. Vekaletnamenin içinde bulunduğu zarf içerisinde üzerinde Ali Kıratlı yazan bir zarf vardı. Olgun Peker isimli şahsı arayıp bu zarfın ne olduğunu sordum. Olgun Peker "bana sen arayabilirmisin, bir ara o gelir senden alır" dedi. Bende Ali Kıratlı'yı aradım telefonu cevap vermiyordu....Rüşvet konusu ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Şahıslardan Volkan Bahçekapılı ve Mahmut Güneş'in avukatlığını yaparım. Rüşvet verme konusu ile bir bilgim yoktur. O sınava ilişkin soruların çözülmesi yönünde herhangi bir eylemim de olmamıştır. Bu olaya hiç bir dahlim yoktur. Rüşvet konusunda aracılığım olmamıştır. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Bu şahıslardan bazılarını tanıdığımı vekalet ilişkim olduğunu söyledim. Geçmiş yıllarda çıkan soruları verdiğimi hatırlıyorum ancak sınav öncesi Haldun ile irtibatlı olarak soruları temin ettiğimi kabul etmiyorum. Böyle bir olaya dahilim olmadı....Federasyondan soruların sızdırılması olayına katılmadım, rüşvete aracılık yapmadım” demiştir.
 
Olgun Peker kolluk ifadesinde soruları kimseden almadığını, kopya çekmediğini beyan etmiş, savcılık ifadesinde; “…Ben daha önce zaten menajerlik yapıyordum. Kanun değişti, menajer olabilmek için belge şartı getirildi bunun içinde lise mezunu olma ve bir sınav zorunluluğu kondu. Ben normalde ortaokul terk eğitim düzeyindeyim. Ben normalde kulüp başkanı olmam, ekonomik durumum ve yaşam şekli itibariyle okullara yardım etmeyi severim. Bu şekilde yardımlarım olmuştur. O dönemde Bulgaristan'dan gelen bir Türk ordaki okul için yardım talep etti, bende kabul ettim. Yardımda bulundum. Şahısta bana sana diploma çıkaralım dedi. Kabul ettim. Şahsa fotoğraf verdim. Gitmedim. O bana diplomamı getirdi. Ben bu diplomayla müracaatta bulundum. Diplomanın sahteciliğine hiç bir katkım olmadı. Ben sahte olduğunu da bilmiyorum. Amacım sahtecilik değildi. Bulgaristan’da normal bir işlem diye düşündüm. Benim bu olayda tek hatam budur. Haldun Şenman'ı tanırım. Kendisine herhangi bir para sair menfaatte bulunmadım. Soruları sınav öncesi kimseden almadım. Kimseyle kopya çekmedim. Volkan Bahçekapılı, Abdullah Cila, Ümit Aydın'ı tanırım. Diğerlerini tanımam. Bu şahıslarla birlikte sınavda hareket ettiğimiz, kopya çektiğimiz karşılığında Haldun Şenman'a para verdiğim suçlamaları doğru değildir. kabul etmiyorum…” demiştir..
 
Abdullah Cila kolluk ifadesinde sınav esnasında etrafında oturan ve tanımadığı kişilerden kopya çektiğini beyan etmiş, savcılık ifadesinde; “…Mart 2011 tarihinde yapılan Futbol Temsilciliği sınavına katıldım. Ancak başarılı olamadım. Bu sınavın sorularının bir kısmının sınav öncesinde temin edilerek bazı şahıslara dağıtıldığı konusundan bilgim yoktur. Bana sınav sorusu verilmedi. Ancak böyle bir olay olduğunu sınav iptal edildikten sonra medyadan duydum.” demiştir.
 
Mahmut Güneş kolluk ifadesinde suçlamaları reddetmiş, savcılık ifadesinde; “…Menajerlik sınavını kazansaydım futbol menajeri olacaktım. Şüphelilerden…Talat Emre Koçak ve Sami Dinç'i tanırım…Olgun Peker isimli kişiyi bir FİFA menajerlik sınavında gördüm. Öncesinde tanımam. Örgüt kurucusu olup olmadığı konusunda fikrim yoktur. İddia edildiği gibi varsayılan örgüte üye değilim. 2011 yılı Mart ayındaki menajerlik sınavında herhangi bir sahtecilik yapmış değilim. Cevap anahtarı bana ulaştırılmadı. Sınavda usulsüzlük yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Sınav süresince iyi çalıştım. Cevap anahtarının birbiriyle aynı olması tesadüftür. Ayrıca sınav zamanı adaylar birbirine çok yakın oturmaktaydı. İtiraz dilekçesini de avukatım Sami Dinç yazmıştır. Neden diğerleriyle aynı olduğu konusunda birşey söyleyemem…Polis merkezinde ifademin 6-7-8-9-10-11-12 ve 13. sayfalarda okunan telefon görüşmelerini adıma olanlarını yani kullandığım telefonla yaptığım tespit edilen görüşmeleri kabul ederim. Bu görüşmelerle ilgili olarak emniyetteki ifademde ayrıntılı olarak beyanda bulundum. Bu beyanlarıma ekleyecek bir husus yoktur… Ben herhangi bir suç işlemedim…” demiştir.
 
Volkan Bahçekapılı kolluk ifadesinde telefon görüşmelerini hatırlamadığını beyan etmiş, savcılık ifadesinde; “…Mart 2011 tarihinde yapılan futbol temsilciliği sınavına katıldım. Ancak bu sınavı kazanamadım. İddia edildiği gibi soruların bir kısmını sınav öncesi başka şahıslar tarafından alınarak sınava girilenlere dağıtıldığı yönündeki iddiadan bir bilgim yoktur. Hiç kimse bana sınav sorusu vermedi. Ben kendi bilgim dahilinde soruları çözdüm. Ancak yeterli olmadığı için kazanamadım.” demiştir.
 
Serdar Berkin kolluk ifadesinde, telefon konuşmasında sınav soruları ile ilgili olarak “hallederim diyor” şeklinde konuşmasını Halaoğlu dedim diyerek açıklamış, sorulan telefon görüşmeleri hakkında bilgisinin bulunmadığını, Özden Aslan’ın sınavdan önce soruları cevapları ile birlikte ele geçirdiğini belirtmiş, savcılık ifadesinde; suçlamaları kabul etmemiştir.
 
Erman Ertaş kolluk ifadesinde suçlamaları reddetmiş, soruların Özden Aslan tarafından ele geçirildiğini, sınavdan önce Özden Aslan’la birlikte Haldun Şenman ile buluştuklarını beyan etmiş (Özden Aslan ifadesinde Haldun Şenman’la buluşmadığını belirtmiştir), savcılık ifadesinde; “…31 Mart 2011 tarihinde yapılacak olan menajerlik sınavını, arkadaşım olan Özden Aslan'ın bu sınava gireceğinden haberim vardı. Sınav sorularının dağıtılması veya satılması hakkında bir bilgim alakam yoktur...Mart ayı sonlarında Türkiye - Avusturya milli maçı için Özden Aslan ile birlikte İstanbul'a gelecektik ancak uçağı kaçırdık, maça yetişemedik. Bir sonraki uçakla aynı gün İstanbul'a geldik. Maçı kaçırdığımız halde İstanbul'a gelme sebebimiz felekten bir gece geçirmekti. 1 gece İstanbul'da kaldık, ben ertesi gün İzmir'e döndüm, Özden ise sınava gireceğinden İstanbul'da kaldı. Istanbul'da bulunduğumuz gece Haldun Şelman ile Kemal'in yeri isimli restorantta yanımızda futbol federasyonunda görevli Mustafa isimli soy ismini bilmediğim bir arkadaşla yemek yedik. Yemek yerken milli maçı seyrettik…Maçtan sonra ayrıldık. Bu buluşmamızda menajerlik sınav sorularının verilmesi gibi bir olay olmamıştır. Sadece Özden Aslan'ın savcılıktan alacağı belgede problem oluşmuş onunla ilgili konuşma geçti…Ben telefon görüşmeleri ile ilgili olarak emniyette sorulan sorulara ayrıntılı olarak ifade vermiştim. Bu cevapların büyük bir kısmı doğrudur, ancak; 30.03.2011 günü saat 10:34'de Serdar Berkin ile Özden Aslan arasında geçen konuşma ile ilgili emniyette sorulan soruya verdiğim cevabı düzeltmek istiyorum. Ben Özden Aslan'ın sınavdan önce soruları bir şekilde ele geçirip geçirmediğini bilmiyorum. Emniyette soru sorulurken ben genel bir ifade ile bu tür sınavlardan sonra sorular dışarıya sızdırıldı şeklinde söylentiler olduğunu duyduğumu, bunun her sınav sonrası yaşandığını söylemiştim. Yoksa Özden'in soruları Haldun Şelman'dan temin ettiğini söylemedim. Ben 17.500 dolar karşılığı soruların verildiğini de bilmiyorum. Bana ifademi alan polis memurları 17.500 dolar karşılığı soruların dışarıya sızdırıldığını söylemişti. Bende bunun üzerine cevap vermiştim. Benim sınav sorularının dışarıya para karşılığı veya ücretsiz olarak sızdırması hakkında herhangi bir bilgim yoktur.” demiştir..
 
Özden Aslan kolluk ifadesinde suçlamaları reddetmiş, savcılık ifadesinde,”…24 yıldır Almanya'da yaşamaktayım…Son 2 yıldır Almanya'da bulunan menajer Rafet Kaptan'ın yanında menajer yardımcısı olarak çalışıyordum. Menajerlik sınavına 31 Mart 2011 tarihinde girdim. Sınavı kazandım ancak sınavın iptal olduğunu söylediler…31 Mart 2011 tarihindeki sınavdan önce sınav soruları konusunda herhangi bir kişiyle görüşme yapmadım. Ancak ortalıkta sınav sorularının para karşılığında temin edilebileceği şeklinde söylentiler dolaşıyordu, bunun üzerine Serdar Berkin'i telefonla aradım ve ona telefonda 17.500 dolar karşılığı sınav sorularının temin edilebileceği şeklinde söylentiler duyduğumu, kendisinin bu miktarda parayı verebilecek kadar delirmediğini, sınava kendim girip yapabildiğim kadar soru yapacağımı, kazanırsam kazanırım, kazanamazsam kazanamam şeklinde söyledim. O da bana sen aklı başında bir insansın en güzeli de odur diye söyledi…Sabıka kaydım gerekiyordu benim aldığım sabıka kaydımda "sabıka kaydı yoktur arşiv kaydı vardır" şeklinde ibare olunca federasyonda müdür olan Haldun isimli şahıs bu şekilde sınava giremezsin sabıka kaydındaki arşiv kaydı vardır ibaresini sildirmen gerekir dedi…Sınav soruları karşılığında 17.500 dolar istiyorlardı, ancak bu konuda yani soruları bana kimin vereceği ve benim parayı kime vereceğim konusunda bana bilgi verilmedi. Zaten bende daha sonra bu parayı kimseye vermedim ve sorularda almadım, bu şekilde sınava girdim. Ancak bu soruları kimin vereceğini de öğrenemedim…Sınav sorularını kesinlikle sınavdan önce almadım, belki espiri mahiyetinde konuşmuş olabilirim…Telefon görüşmelerinde ismi geçen Sami Dinç ve Emre isimli şahısları tanımıyorum…Ben Uşak'ta 25.000 TL para kredi çektim, kayınbiraderim Almanya'da Münih'te ev almıştı. 23.000 TL'sini kayınbiraderime götürmesi için kayınpederime verdim. ben 31.03.2011 tarihinde İstanbul Sheraton Otelde sınava girdim yaklaşık 130 kişi bu sınava girmiş tek bir salonda 6 gözlemci bulunuyordu, 2 tanesi bayandı. Sınav ortamı çok serbesti, laubali bir ortam vardı, isteyen isteği anda tuvalete gidiyordu. Hatta sınava girenler kendi aralarında konuşup sınav sorularını ve cevaplarını birbirine veriyorlardı. Görevliler önde duruyorlardı, çok nadir dolaşıyorlardı. Benim sınav sorularının önceden para karşılığı sınavı gireceklere verilmesi ile herhangi bir bilgim yoktur. Sınav sorularını para karşılığı veya ücretsiz olarak temin etmedim. Sınavdan önce görmedim. Kimin bu işleri organize ettiğini bilmiyorum…Ben etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Ben sınavdan 1 veya 2 gün önce sorulardan 15 tanesini Haldun Şelman isimli şahıstan aldım. Ancak param olmadığını söyledim ve kendisine herhangi bir para vermedim. Kendisini oyuna getirdim istersen beni vur param yok dedim. Soruların doğru cevaplarını belirtmemişlerdi ben sorular üzerinde çalışıp araştırma yaptım, soruları da buna göre cevapladım. Ben Almanya'da yaşadığım için İstanbul'u pek iyi bilmiyorum, ancak Levent tarafında bir yerde sokakta akşam karanlığında Haldun getirip soruları bizzat bana verdi. Bu belgeleri alan yüzlerce kişi olduğunu duydum. Zaten ben bu işe girdiğime köpekler gibi pişmanım” demiştir.
 
Ümit Aydın kolluk ifadesinde suçlamaları reddederek, sınav esnasında yanında bulunanların cevaplarına baktığını beyan etmiş, savcılık ifadesinde; “…Ben Mart 2011 tarihinde yapılan futbol temsilciliği sınavına girdim. Ancak bu sınavda başarılı olamadım. Bu sınavın sorularının önceden bana verildiği yönündeki iddiayı kabul etmiyorum, böyle birşey olmadı. Sınav bir otelde yapıldı. Yan taraftaki bir salondan da gürültü ve uğultular geliyordu. Gerçek bir sınav ortamı ve sessizlik yoktu. Sınav sırasında bazı yardımlaşmalar olmuştu. Ancak belirttiğim gibi soruların önceden alınıp alınmadığını bilmiyorum. Bana da soru verilmedi.” demiştir.
 
Tarık Özaslan savcılık ifadesinde; “…Futbol temsilciliği sınavı sorularının önceden alınarak bana verildiği yönündeki iddiayı kabul etmiyorum, bana sınav sorusu verilmedi. Yapılan sınavı toplam 20 soru üzerinden 14 doğru yapmak suretiyle kazandım. Sınav yeri oldukça dardı. İnsanlar birbirine çok yakın oturuyorlardı, bu nedenle birbirlerinden cevapları görmüş olabilirler. Ancak ben yoğun çalışıyordum. Ayrıca daha önce menajerlik seminerine giderek burada deneme sınavına da girmiştim. Burada yine çok sayıda soruya doğru cevap vermiştim. Sınav kağıdı üzerinde yapmış olduğum karalamalar da, bu soruların çözümüne yönelik çalışma olup, bu soruları kendimin çözerek yaptığını göstermektedir. Emniyette bana sorulan iletişim tespit tutanaklarıyla ilgili verdiğim cevaplar doğrudur. Sami ve Emre isimli şahıslar arasında geçen konuşma konusunda bilgim yoktur. Benim X şahıs olarak belirtilen görüşme yaptığım kişi Abdurrahman Şaşmaz'dır. Bu şahsın eşi olan Kıymet Şaşmaz sınava benimle birlikte girmiştir. Daha sonra sınav iptal edilince Futbol Federasyonu'na karşı 7 gün içinde dava açmamız gerekiyordu, konuşma bu konuyla ilgilidir, suçsuzum” demiştir.
 
Mehmet Levent Kızıl savcılık ifadesinde; ”… Olgun Peker'i 2000 yılında Milli Takım olarak Avrupa Kupası maçlarına gittiğimizde o zamanki Federasyon başkanı Haluk Ulusoy'un yanında görmüştüm. O zaman tanışmıştık. Futbol camiası içerisinde olması nedeniyle tanırım… 30.03.2011 tarihinde Olgun Peker beni telefonla aradı. Benimle birşey konuşmak istediğini söyledi. Bende Futbol Federasyonundaki odama gelmesini istedim. Ancak Olgun Peker’in dışarıda buluşalım bana yemek ısmarlarmısın demesi üzerine ben kendisine İstinye Parkta buluşabileceğimizi söyledim ve İstinye Park’ta bulunan Masa Restaurantta buluştuk. Mümtaz Karakaya'yı da muhabbet ederiz, birlikte yemek yeriz diye çağırdım. Ben bu buluşmada gayet iyi niyetli olarak birlikte sohbet edeceğiz yemek yiyeceğiz düşüncesiyle gittim. Ancak buluştuktan sonra Olgun Peker 31.03.2011 tarihinde menajerlik sınavı olduğunu menajerlik sorularını Lütfü Arıboğan’ın kendi arkadaşlarına verdiğini, kendisine de sınav sorularını verip veremeyeceğini, temin edip edemiyeceğini sordu. Bunun üzerine ben kendisine kızdım. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını benim böyle birşey yapmayacağımı Lütfü Arıboğan’ın da böyle birşey yapmayacağını söyledim. Daha sonra masadan kalkarak Lütfü Arıboğan’ı aradım. Durumu kendisine aktardım. O da bana bu söyleyeni kötü yaparım dedi. Ayrıca Federasyon Genel Sekreteri olan Ali Parlak’ı da aradım. Önce sınavı sordum. Sınavın olduğunu öğrenince durumu aktardım. O da bana soruların kasada olduğunu böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söyledi. Akabinde Mümtaz’la birlikte federasyona geçtim. Orada başkan vekilimiz Lütfü Arıboğan’la görüştüm. Söylentileri kendisine aktardım. Bu sırada Mümtaz Karakaya’da söylentileri duyduğunu bana belirtmişti. O sırada Lütfü Arıboğan avukat Ömer Bedük ile avukat Levent Polat ve genel sekreter vekili Ali Parlak’ı çağırdı. Onlara da sorduktan sonra; önlemlerin tamam olduğunu, herhangi bir sorun olmadığını söyleyince rahatladım. Emniyette bana sorulmayan ancak savcılık araştırmasında bulunabileceğini tahmin ettiğim aynı gün yapmış olduğum saat 17.00-17.30 arasındaki telefon görüşmemde Olgun Peker’i arayarak böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyledim. Ondan sonra da ben Olgun Peker’i bir daha görmedim” demiştir.
 
Mümtaz Karakaya savcılık ifadesinde;”…Menajerlik sorularının ele geçirilerek sınavda usulsüzlük yapılması ile herhangi bir ilgim yoktur. Ancak, sınav öncesinde bazı arkadaşlardan böyle bir usulsüzlük olacağını duymuştum, konu ile ilgili gerekli uyarıyı isim de vererek federasyon yönetimine yaptım… Levent Kızıl beni arayıp yemeğe davet etti, kabul ettim, daha sonra ise yemeğe Olgun Peker'in de geleceğini ve birşeyler konuşacağını öğrendim, yemeğe gittim, ancak sadece çorba içtim, yemeğe geç gittiğim için soruşturma konusu olaylar ile ilgili herhangi birşey konuşulmadı, önceden ne konuşulduğunu da bilmiyorum.” demiştir.
Ali Parlak kollukta alınan ifadelerinde; “Genel Sekreter vekili olduğunu, TFF'deki tüm müdürlüklerin kendisine bağlı olduğunu, gelen evrakların TFF içerisindeki dağılımını kendisinin yaptığını, iptal edilen sınav öncesinde yardımcısı Pınar Tapan'ın sınav sorularını kendisine getirdiğini, daha önce bu soruların kapalı zarf içerisinde bulunduğunu, ancak zarfın üzerinde özel bir ibare bulunmadığından zarfı açtığını daha sonra evrak kayıt bölümünde kayıt yaptırarak evrakı getirdiğini söylediğini, evrakın başlığını okuduğunu ve sınav soruları olduğunu anlayınca Ömer Bedük'ü aradığını ancak kendisine ulaşamayınca sadece kendi kullanımında olan kasaya soruları koyduğunu, daha sonra Ömer Bedük ile görüştüğünü, Ömer Bedük'ün soruların mail olarak da geldiğini ve kasada kalmasının sakıncalı olmadığını söylediğini, sınavdan önce yada sonra tam olarak hatırlamadığı bir tarihte soruları, kendi odasında elden Ömer Bedük'e teslim ettiğini, 2011 Futbolcu Temsilcisi sınav sorularının mail yolu ile geleceğini Yunus Egemenoğlu’ndan bir sohbet sırasında öğrendiğini, Haldun Şenman’ın uzun yıllar TFF’de aynı birimde çalışması ve sınavda görevli olması nedeniyle sınav sorularına ulaşmış olabileceğini, ayrıca FİFA ve UEFA’dan da bağlantı kurmuş olabileceğini” beyan etmiştir.
 
;4- TANIK İFADELERİ (Kl:30, Dizi:406-434 arası)
Billur Tuğba Kakışım ifadesinde; TFF Hukuk Müşavirliğinde avukat olarak görev yaptığını, bu sınavın yapılışında görev aldığını, Futbolcu temsilciliği sınavı ile ilgili tüm iş ve işlemlerin Profesyonel İşler Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, 31.03.2011 günü yapılan Futbolcu Temsilciliği sınavı ile ilgili olarak FİFA tarafından hazırlanan 15 sorunun Ömer Bedük tarafından avukat Levent Polat’a 24.03.2011 günü gönderildiğini bildiğini, bu soruların Levent Polat tarafından Eylül 2010 sınav döneminde de çalıştıkları ve Ömer Bedük’ün Lütfi Arıboğan’dan aldığı talimat doğrultusunda NPU Tercüme Bürosunda görevli Tuğrul Ökten’in tercume@npu.com.tr adresli mailine 25.03.2011 günü gönderildiğini, bu mailin aynı zamanda kendisinin de bilgide yer aldığı tugbakakisim@tff.org adresine, TFF 1.Başkan Vekili Lütfi Arıboğan, Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve avukat Yunus Egemenoğlu ile avukatlar Ömer Bedük, Murat Aygörmez, Hazer Akil ve Ergin Akçay’a da gönderildiğini, tercüme bürosundan tercümelerin 28.03.2011 günü kendisinin ve bu arkadaşların mail adreslerine aynı zamanda düştüğünü, daha sonra soruların tercümelerinin kontrolünü Hukuk Müşavirliği Spor Hukuku bölümünde çalışan avukat arkadaşları ile beraber yaptıkları, yine zikredilen avukat arkadaşları ile birlikte TFF tarafından hazırlanması gereken 5 soruyu hazırladıklarını, sonrasında 30.03.2011 akşamı soruları birleştirilmek suretiyle sınav kitapçıklarının kendileri tarafından basıldığını, basılan sınav kitapçıklarını Baş Hukuk Müşaviri Prof.Dr.İlhan Helvacı’nın odasında bulunan çelik kasaya koyduklarını, FİFA tarafından soruların talebe göre faks, kargo yada her iki yolla gönderilebildiğini, kendisinin sadece faks yoluyla geleceğini bildiğini, ancak sonradan öğrendiği kadarıyla FİFA tarafından bahse konu sınav için gönderilen sınav sorularının posta yoluyla 25.03.2011 günü TFF’ye geldiğini, bu olaydan Genel Sekreter Vekili Ali Parlak tarafından bu postanın 01.04.2011 günü (sınavdan bir gün sonra) Ömer Bedük’e teslim edilmesi üzerine haberi olduğunu, Ömer Bedük’e teslim edilen bu postanın kapalı zarf içerisinde olmadığını, açık bir şekilde bulunduğunu, hatta bahse konu sorulara evrak kayıttan geçirilerek evrak kayıt numarası verildiğini gördüğünü, 31.03.2011 günü sabahı soruları kasadan Levent Polat, Hazer Akil ve Engin Akçay ile birlikte aldıklarını ve 09:30 civarında Federasyon binasından çıkarak sınavın yapılacağı Maslak Sheraton Oteline gittiklerini, sınavın 31.03.2011 günü saat: 10:00’da başlayacağı adaylara bildirilmiş olmasına rağmen, sınav salonunun hazırlanmasındaki gecikme nedeniyle 10:20’de başladığını, toplam 90 dakika sürdüğünü ve saat: 11:50’de sona erdiğini, sınava katılan 118 adayın isim alfabetik sırasına göre her bir masada tek bir aday oturacak şekilde sınav salonuna yerleştirildiğini, adaylara sınav soru kitapçığı dışında sınavda yapacakları hesaplamalarda kullanmak üzere ayrıca bir müsvedde kağıt dağıtılmadığını ve kullanmalarına izin verilmediğini, çözümlerin sınav kitapçıklarının boş yerlerine yapılabileceğinin belirtildiğini, adaylara sadece doğru seçeneklerden bir tanesini tükenmez kalem ile işaretlemelerini, duyurduklarını, sınavda 4 tanesi Hukuk Müşavirliği Spor Hukuku Avukatı ve 3 tanesi Profesyonel İşler Departmanı çalışanı olmak üzere toplam 7 kişinin gözetmen olarak görev yaptıklarını, sınavdan sonra saat: 12:30 civarında soru kitapçıklarıyla beraber federasyona geldiklerini ve soru kitapçıklarını Prof.Dr.İlhan Helvacı’nın odasındaki çelik kasaya kilitlediklerini, kasa anahtarının Ergin Akçay’da kaldığını, 01.04.2011 cuma günü akşam saatlerinde soruların cevaplarının FİFA tarafından Ömer Bedük’ün mail adresine faks yoluyla geldiğini, cevapların gelmesinden hemen sonra hukuk müşavirliği spor hukukunda görevli avukat arkadaşları ile birlikte değerlendirildiğini, bu değerlendirmenin sonucunda sınava giren adayların kaç puan aldıklarını tespit ettiklerini, sınav kitapçıklarını değerlendirirken bazı adayların soru kitapçıklarında hiçbir hesaplamanın bulunmamasının dikkatlerini çektiğini, çünkü bazı soruların matematiksel hesaplama yapılmadan çözümünün mümkün olmadığını, sınav sonuçları ilan edildikten sonra 13 doğru cevap veren ve başarılı olamayan 3 adayın benzer içerikli üç ayrı itiraz dilekçesi ile itiraz ettiklerini görmeleri üzerine, şahısların soru kitapçıklarına bakıldığında FİFA’dan gönderilen 15 soru içerisindeki aynı üç soruya aynı yanlış cevapları işaretleyerek hata yaptıklarını anladıklarını, tüm adayların sınav kitapçıkları üzerinde ayrıca bir inceleme yapma gereği duyduklarını, bunun üzerine hukuk müşavirliği spor hukuku bölümü avukatları tarafından kazanan 38 adayın kitapçıkları üzerinde ayrıntılı bir inceleme yapıldığını, şüphelerinin artması üzerine tüm kitapçıklarda sınav komisyonu tarafından ayrıntılı bir inceleme yapıldığını ve ayrıntılı bir rapor hazırlandığını, bu rapor çerçevesinde sınavda FİFA’dan gelen 15 sorunun belirlenen 7 aday tarafından ele geçirilmiş olabileceği kanaati oluşması üzerine yönetim kurulu tarafından karar alınarak sınavın iptal edildiğini beyan etmiştir.
 
Ömer Bedük ifadesinde; TFF Hukuk Müşavirliği Spor Hukuku bölümünde Baş Hukuk Müşavir Vekili olarak görev yaptığını, yılda iki kez futbolcu temsilcisi sınavı yapıldığını, bu sınavda toplam 20 soru sorulduğunu, bu sorulardan 15 tanesinin FİFA tarafından dünyadaki 202 üye federasyona gönderildiğini, her federasyonun da 5 soruyu kendi mevzuatları çerçevesinde hazırladıklarını, toplam 20 sorudan 14 tanesini doğru cevaplayan adayın başarılı sayıldığını, FİFA tarafından gönderilen soruların her sene faks veya posta yoluyla veya her iki yolla Federasyona ulaştığını, 24 Mart 2011 günü önce faks arkasından da 25 Mart 2011 günü DHL kargo ile bu soruların gönderildiğini, gönderilen kargonun Genel Sekreter Vekili Ali Parlak tarafından 25.03.2011 günü teslim alınarak sekreteri tarafından evrak kayda kayıt ettirildikten sonra kasasında muhafaza altına alındığını bildiğini, Ali Parlak tarafından bu soruların sınavdan bir gün sonra kendisine teslim edildiğini, soruların teslim edildiğinde kapalı zarf içerisinde olmadığını, hatta evrak kayıt numarası bile verildiğini, soruların bu şekilde kargo ile geldiğini de sınav sonrası teslim edildiğinde öğrendiğini, o zamana kadar soruların kargo yolu ile Futbol Federasyona gelmiş olduğunu bilmediğini, sınav sonrasında soruların Makedonya Futbol Federasyonundan temin edilmiş olabileceğini ve Türkiye’de bir avukata çözdürüldüğünü duyduğunu beyan etmiştir.
 
Aybars Canbay ifadesinde; TFF'de bilgi işlem sorumlusu olarak görev yaptığını, sorumlusu olduğu bölüm gereği, federasyonun Profesyonel Futbolcu Tescil bölümünden Haldun Şenman’ ın isteği ve genel sekreter vekili Ali Parlak’ın talimatı ile FİFA tarafından sınav sorularının göndereceği faks numarasını, Hukuk İşleri Departmanında görevli Ömer Bedük’e atadığını, bildiği kadarıyla FİFA'nın sınav sorularını göndermek için güvenli bir faks numarasını federasyondan talep ettiğini, bu süreçten sonra Profesyonel Futbolcu Tescil İşlemleri departmanı gerekçe göstermeden Bilgi işlem bölümünden güvenli bir faks numarası talep ettiğini ve bu hattın kim tarafından görülebileceğini belirttiğini, daha önce hiç kullanılmayan ancak federasyona ait bir faks numarasını belirtilen isme atadıklarını, bu numaraya mail olarak gelen faksları görmekle yetkili olan kişinin numarayı atadıkları görevli olduğunu, bu görevlinin bilgisi haricinde hiçbir kimsenin teknik olarak bu iletileri göremediğini, ancak söz konusu kullanıcının mail şifresini bilmesi gerektiğini yada bilgisayarını kullanması gerektiğini, söz konusu güvenli faks atandıktan hemen sonra yine federasyonda kullanılan bir diğer fakstan deneme yapmak için faks gönderip, ilgili kişi ile irtibat kurarak çalışıp çalışmadığını kontrol ettiklerini, numara ile gerekli işlemlerin yapıldığını öğrenmelerinden sonra da numaranın tahsis edildiği görevliye iptal edilip edilmeyeceğini sormak sureti ile atamayı iptal ettiklerini, 2011 yılının mart ayı sonlarında Profesyonel Futbolcu Tescil İşlerinden Haldun Şenman'ın, mail atarak güvenli faks numarası istediğini ve bu numarayı Hukuk İşleri’nden Ömer Bedük’e atanmasını istediğini, kendisinin de numarayı Ömer Bedük’e atadığını, genel işleyiş olarak bu tür atanan numaralara gelen faksların mail ortamında geldiğini ve ilgili kişinin kendisinden başka birisinin bu iletileri görmesinin mümkün olmadığını, Federasyonda kullanılan güvenlik sisteminde, çalışanlara ait mail şifrelerinin dışardan yada kullanıcı tarafından yanlış girilmesi halinde sistem tarafından otomatik kaydedilen bir log sistemi olduğunu, ancak bu olayda Ömer Bedük’e ait mail şifresinin yanlış girilmesi olayı yaşanmadığını beyan etmiştir.
 
Ergin Akçay ifadesinde; TFF Hukuk Müşavirliği Spor Hukuku bölümünde görevli avukat; Billur Tuğba Kakışım ile aynı doğrultuda beyanlarda bulunmuştur.
 
Hazer Akil ifadesinde; Futbolcu Temsilciliği sınavının TFF tarafından iptal edilmesi üzerine FİFA ile yaptığı telefon görüşmesinde, sınav sorularının sadece güvenli faks numarasına gelmesini beklerken aynı zamanda kargo yoluyla da gönderilmesinin sebebini sorduğunda, faks gönderilerinde sorun yaşanması halinde herhangi bir talebe mahal vermeden soruların kargo yoluyla da gönderildiği bilgisini aldığını, FİFA’nın bu genel uygulamasına dönük TFF’den bir talep gidip gitmediğini bilmediğini, ancak soruların faks yoluyla ilk gelişinde sorunlar yaşanması nedeniyle Profesyonel İşler Müdürlüğünden Evrim Tarlığ'ın sınav sorularının tekrar fakslanması için birkaç sefer FİFA’yı aradığını, yaptığı görüşmelerde FİFA’da görevli şahısların da kendisine soruların başka Federasyonlardan sızmış olabileceği yönünde bilgi verdiklerini beyan etmiştir.
 
Kamil Yıldız ifadesinde; TFF İdari İşler ve Muhaberat Şefi olarak görev yaptığını, TFF tarafından gerçekleştirilen futbolcu temsilcisi sınavına ait soruların FİFA tarafından DHL kargo ile TFF’nin İstinye’de bulunan binasına gönderildiğini, gelen evrakların ilk kendisine ulaştığını, gelen evrakları açmadan DHL kargo firmasının gönderim kod numarası ile zimmet defterine kayıt yaparak gelen evrakları açmadan kapalı bir şekilde aynı bina içinde bulunan Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliğine gönderdiğini beyan etmiştir.
 
Levent Polat ifadesinde; Billur Tuğba Kakışım ile aynı doğrultuda beyanlarda bulunmuş, Baş Hukuk Müşaviri Prof.Dr.İlhan Helvacı’nın odasında bulunan çelik kasaya sınav sorularının konulmasının ardından, odanın anahtarının kendisinde, kasanın anahtarının ise avukat Ergin Akçay’da kaldığını beyan etmiştir.
 
Murat Aygörmez ifadesinde; Billur Tuğba Kakışım ile aynı doğrultuda beyanlarda bulunmuştur.
 
Pınar Tapan ifadesinde; TFF'de genel sekreter asistanı olarak görev yaptığını, Futbolcu Temsilci Belirleme Sınav Sorularının DHL kargo ile Türkiye Futbol Federasyonunun Muhaberat Bölümüne 25.03.2011 günü geldiğini, muhaberat bölümünün gelen evrağı açmadan Cihan Ünal vasıtasıyla kendisine gönderdiğini, kendisinin de gelen evrağı açarak evrak kayıt defterine imzasını attığını, evrağı açtığında evrağın FİFA tarafından gönderilen Futbolcu Temsilcisi Belirleme Sınav Soruları olduğunu gördüğünü, açmış olduğu zarfı içinde bulunan sorularla beraber Cihan Ünal’a vererek Muhaberattan Kamil Yıldız’a götürerek hemen kayda almasını ve geri getirmesini istediğini, Cihan Ünal'ın aldığı evrakı Kamil Yıldız’a götürerek kayda alınmasını sağladığını ve beş dakika içinde sınav sorularının bulunduğu evrakı geri getirdiğini, gelen evrakı imza atıp teslim aldığını, hemen Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreter Vekili Ali Parlak’a götürdüğünü, Ali Parlak'ın gelen evrakın sınav sorusu olduğunu gördüğünü ve evrakı kasaya koyacağını söylediğini, daha sonra sınav sorularını kasaya koyup koymadığını bilmediğini, Ali Parlak'ın gelen sınav sorularını Türkiye Futbol Federasyonu Profosyenel Futbolcu Tescil İşleri Müdürü Haldun Şenman’a göndermesi gerektiğini, Ali Parlak’ın gelen sınav sorularını Haldun Şenman’a verip vermediğini bilmediğini beyan etmiştir.
 
Abdulkadir Timuçin Kalender ifadesinde; TFF İdari İşler Müdürü olarak görev yaptığını, soruların ele geçirilmesi hakkında bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
 
;5- GENEL DEĞERLENDİRME
 
Soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takipler, şüphelilerin iletişim tespitine konu görüşmeleri, bazı şüphelilerin ikrarı havi beyanları, bazı tanık anlatımları, T.F.F.’ndan alınan belgelerle sınav kağıtları üzerinde yapılan incelemeler ve şüpheli Özden Aslan’a ait hesap hareketlerini gösterir banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde;
Örgüt lideri Olgun Peker’in; 2002 yılında şüpheli Özcan Üstüntaş ile birlikte Beşiktaş ilçesinde Refleks Menajerlik şirketini kurarak; menajerlik faaliyetlerinde bulunmaya başladığı ve bir çok futbolcunun temsilciliğini (menajerliğini) üstlendiği, 2003 yılı Haziran ayında Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kabul edilen Futbolcu Temsilciliği Talimatıyla menajerlik yapmanın bazı şekil şartlarına bağlandığı ve uymayanlara yönelik müeyyideler getirildiği (Futbolcu Temsilciliği Talimatının Futbolculara Ve Kulüplere İlişkin Ceza Hükümleri başlıklı 16. maddesi “Futbolcular ve kulüpler ancak bu talimatta belirlenen şartlara uygun olarak Federasyon tarafından düzenlenmiş lisansa sahip futbolcu temsilcilerinin hizmetlerinden yararlanabilir ve bu temsilciler ile sözleşme imzalayabilirler. Futbolcuların ve kulüplerin bu talimata uygun olarak verilmiş, geçerli bir lisansı bulunmayan kişilerle temsilcilik sözleşmesi imzalamaları ya da hizmetlerinden yararlanmaları yasaktır.”hükmünü içermektedir.), bu düzenlemeyle birlikte 2003 yılı sonrasında yetkisiz şekilde futbolcu temsilciliği yapılmasının FIFA düzenlemelerine paralel olarak yasaklandığı, bu maddeye aykırı şekilde yetkisiz futbolcu temsilcileri ile çalışan futbolculara ve kulüplere ise uyarı, kınama, para cezası, bir aya kadar hak mahrumiyeti cezalarının öngörüldüğü, ancak talimatın etkili şekilde uygulanmaması nedeniyle yetkisiz menajerlik faaliyetlerini önlemede ve engellemede etkisiz kalındığı, bu süreçte Olgun Peker’in; Sedat Peker ile yakınlığını ve şahsın futbol camiası içerisindeki temsilcisi görünümünün getirdiği avantajı da kullanarak yetkisiz menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu suretle haksız şekilde yüksek meblağlarda kazanç elde ettiği, bu kazançla cezaevinde bulunan Sedat Peker’i finanse ettiği, düzenli aralıklarla para gönderdiği, dışarıdaki işlerini yürüttüğü, şahsın ismini de kullanarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, bir ölçüde devamlılığını sağladığı, tespit edilmiştir.
 
Yetkisiz Menajerlik faaliyetlerini önlemede etkisiz kalan TFF‘nun; 2010 yılı Mart ayında Futbolcu Temsilciliği Talimatında değişikliğe gittiği (Talimatın Futbolcuların ve Kulüplerin Hak ve Yükümlülükleri başlıklı 20. ve 21. maddeleriyle; futbolculara ve kulüplere “Sadece lisanslı futbolcu temsilcilerinin hizmetlerinden yararlanmak, doğrudan veya dolaylı olarak lisanssız hiçbir kişinin onlar ad ve hesabına kulüpler ile sözleşme müzakere etmesine veya temsilcilik faaliyeti kapsamında değerlendirilebilecek işlemler yürütmesine izin vermemek” yükümlülüğünün getirildiği), kulüplere ve futbolculara yetkisiz futbolcu temsilcileri ile çalışmalarının yasak olduğunun belirtildiği ve öngörülen cezaların ağırlaştırıldığı, 2003 yılındaki düzenlemede öngörülen cezalara ek olarak kulüplere verilecek para cezalarının artırıldığı, transfer yasağı cezası, puan tenzili cezası ve bir alt lige düşürme cezasının maddeye eklendiği, futbolculara ilişkin cezai düzenlemede ise müsabakadan men cezası ve futbolla ilgili her türlü faaliyetten men cezasının ilave edildiği, bunun yanısıra 2010 yılı başında TFF tarafından yetkisiz menajerlikle mücadele edebilme amacı ile kamuoyunda yetkisiz menajerlik soruşturması olarak bilinen bir soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda yetkisiz futbolcu menajerleri ile çalıştıkları tespit edilen birçok futbolcu ve spor kulübüne cezalar verildiği, Olgun Peker’in sahibi olduğu Refleks Menajerlik isimli şirkete de bu soruşturma kapsamına işlem yapıldığı,
 
Futbolcu Temsilciliği Talimatında yapılan değişiklik üzerine artık yetkisiz menajerlik yapamayacağını anlayan ve spor camiası içerisinde elde ettiği yüksek miktardaki kazançtan ve nüfuzdan mahrum kalmak istemeyen Olgun Peker’in menajerlik yapabilmek için yetki belgesi almaya karar verdiği, bu kapsamda ilk olarak ilkokul mezunu olması nedeniyle eğitim durumu sınava girmeye müsait olmadığından; üçüncü kişiler eliyle Bulgaristan ülkesinden; başkası adına kayıtlı Bulgaristan devletine ait lise diploması temin ederek TFF tarafından 31.03.2011 günü yapılan Futbolcu Temsilcisi (Menajerlik) Sınavına müracaatta bulunduğu, sahte diploma ile; müracaat için gerekli belgeleri tamamlayan şüpheli Olgun Peker’in; sınav sorularının kapsamı, içeriği, niteliği ve ağırlığı nedeniyle sınavı kazanamayacağını bildiği için sınav öncesinde soruları temin etmeye çalıştığı, bu kapsamda anılan dönemde federasyonda görev yapan Mehmet Levent Kızıl ile görüştüğü, bu şahıs eliyle soruları temin edemeyince federasyonda görevli Haldun Şenman ile irtibata geçip kendisine para vererek soruları temin ettiği, bu süreç içerisinde; aynı zamanda avukatlığını yapan şüpheliler Sami Dinç ve Talat Emre Koçak’ın da kendisiyle eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettikleri, şüpheli Olgun Peker’in kendisi adına, sahte lise diploması düzenleterek bu belgeyi sınavda kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği, kendisiyle birlikte hareket eden avukatları şüpheliler Sami Dinç ve Talat Emre Koçak ile şüpheli Haldun Şenman’ın da bu suça fer’i şekilde katıldıkları,
 
Olgun Peker’le eylem ve fikir birliği içerisinde hareket eden şüpheliler Sami Dinç, Talat Emre Koçak ve Haldun Şenman’ın; Olgun Peker’in kimliğini, kişiliğini, geçmişini, örgütsel faaliyetlerini bilerek kendisine yardım etmeleri, şüphelilerden Sami ile Emre’nin aynı zamanda şahsın avukatlığını yapmaları nedeniyle aralarındaki yakınlık, şahsın örgütsel faaliyetlerini sürdürebilmesi için futbolcu temsiliğinden elde ettiği gelire duyduğu gereksinim, her üç şüphelinin de Olgun Peker’in ismi, gücü, çevresi ve kurduğu ilişkilerden sağladığı nüfuzdan yararlanmak amacıyla hareket etmeleri nedeniyle; eylemlerinin, aynı zamanda, haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulan suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğu,
 
Haldun Şenman, Sami Dinç ve Talat Emre Koçak’ın; Haldun aracılığıyla federasyondan temin edilen soruları Olgun Peker dışında; menajerlik sınavına giren şüpheliler Ümit Aydın, Özden Aslan, Abdullah Cila, Mahmut Güneş, Tarık Özaslan ve Volkan Bahçekapılı’ya da para karşılığında sattıkları, şüpheli Olgun Peker’in bu şahıslardan bazılarıyla yoğun irtibatının bulunduğu, sınav öncesi Haldun ve Talat Emre’nin soruları çözerek Sami ile birlikte adı geçen şahıslara verdikleri, sınava giren bu şahıslara ait sınav cevap anahtarının tek kaynaktan çıktığının açıkça anlaşıldığı, menajerlik sınav sorularını para karşılığında satan TFF Profesyonel İşler Müdürü Haldun Şenman’ın eyleminin; TFF görevlilerinin kamu görevlisi kabul edilmeleri nedeniyle rüşvet alma, bu iş karşılığında para veren şüpheliler Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı ve Tarık Özaslan’ın eyleminin ise rüşvet verme suçunu oluşturduğu, rüşvete aracılık yapan ve bu surette menfaat temin eden şüpheliler Sami Dinç ve Talat Emre Koçak’ın eylemlerinin ise suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle yardım etme suçunu oluşturduğu; şüpheliler Erman Ertaş ve Serdar Berkin’in ise; sınav öncesi Haldun Şenman’a rüşvet vererek soru-cevapları temin eden şüpheli Özden Aslan’a, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek ve eylem öncesi aralarındaki bağlantıyı sağlamak suretiyle yardım ederek suça iştirak ettikleri,
 
Şüpheliler Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı ve Tarık Özaslan’ın sınavda kopya çekmek suretiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesi içtihatlarına göre “özel belgede sahtecilik” suçunu işledikleri,
 
Eyleme karışan şüpheliler Olgun Peker, Haldun Şenman, Sami Dinç, Talat Emre Koçak, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı, Tarık Özaslan, Erman Ertaş ve Serdar Berkin’in eylemlerinin ayrıca, sınav sonrası menajerlik yapabilme yetkisini elde etme, bu suretle genellikle dernek statüsünde olan ve bir kısmı kamu yararına faaliyet yürüten dernek statüsünde kabul edilen futbol klüpleriyle, futbolcular arasında yapılan transfer vs. sözleşmeler sırasında taraf sıfatını kazanabilme ve bu suretle haksız menfaat temin etme amacı taşıdığından nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturduğu, dosya kapsamından anlaşılmıştır.
 
(Rüşvet suçunun daha net anlaşılması açısından Türkiye Futbol Federasyonunun oluşumuna ve statüsüne kısaca değinelim;
 
3289 S. Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
 
Spor Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır(Madde 2-e): Spor Federasyonlarının kurulması ve Spor Dallarını belirlemek için gerekli usul ve esasları tayinle tespit etmek.
 
İntikal Hükümleri(Madde 41): Bu kanun yürürlüğe girmeden önce Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün sahip bulunduğu menkul ve gayrimenkul mal ve haklar ile alacak ve borçları ve muhtelif mevzuatla bu Genel Müdürlüğe verilen görev, yetki, sorumluluk, hak ve muafiyetler Spor Genel Müdürlüğüne ve Genel Müdürüne ayrıca Futbol Federasyonu profesyonel futbol hizmetleri (fon) bütçesinde bulunan nakit mevcudu ile alacak ve borçları da; futbol hizmetlerinde kullanılması kaydıyla, bu kanunla kurulan Federasyonlar Fonuna intikal ederler.
 
Kamu Görevlisi Sayılma: Ek Madde 1:Kamu hizmeti olarak yapılan gençlik ve spor organizasyonlarında görevlendirilen geçici görevliler, o organizasyonla ilgili görevlerini fiili olarak yürüttükleri süre içinde veya bu görevi ile ilgili kişileri sırasında kamu görevlisi sayılır. Ceza kanunlarının uygulanması bakımından, bunların işledikleri suçlarla, bunlara karşı işlenen suçlarda Devlet memurlarına ilişkim hükümler uygulanır.
 
Bağımsız Spor Federasyonları: Ek Madde 9:(Ek madde:04.03.2004-5102/2.mad) .....Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, Haczedilemez. Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.
 
T F Federasyonunun Statüsü: 5894 sayılı yasanın 1.maddesine göre, TFF, her türlü futbol faaliyetlerini milli ve milletler arası kurallara göre yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmekle görevli, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip özerk bir kuruluştur. TFF’nin kanunla kurulması, tüm gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olması(5794 s.y. 15.mad.), disiplin cezası verebilmesi (5894 s.y. 11.mad.) ve futbol alanında tekel durumunda olması gibi bir takım kamu gücü ayrıcalıkları ile donatılması; görevleri ve yetkileri yönünden incelendiğinde de; haklarını, sorumluluklarını ve borçlarını doğrudan etkileyen tek taraflı, idari ve icrai nitelikte işlemler yapabilmesi, işlemlerini kamu gücünü kullanarak yerine getirmesi, ayrıca futbol seyircileri bakımından kamu düzenini doğrudan ilgilendiren konularda kararlar alması ve kararlarla ilgili yaptırımları belirleme yetkisinin bulunması, bu kuruluşun bir kamu kurumu olduğunu, görevlilerinin yürüttükleri etkinliklerin de kamusal faaliyet mahiyetinde olduğunu göstermektedir. Kamu otoritesi adına yürütülen bir faaliyetin icrasına kamu hukuku usulüne göre iştirak eden herkes kamu görevlisidir. Kamu görevlisi statüsünün kazanılabilmesi için kamusal faaliyetlerin yerine getirilmesine Anayasa’nın 128.maddesinde belirtilmiş olduğu üzere “genel idare esaslarına göre” iştirak etmek gerekir. Genel idare esasları, idarenin klasik kamu hizmetlerinde kullandığı yöntemdir. Genel idare esasları denilen hukuki rejimin kapsamına, idarenin mallarının kamu malı sayılması, amaçları, personelin bağlı olduğu hukuki statü, kamu hizmetlerinin işleyişine hakim olan süreklilik, eşitlik, bütçe kuralları, denetimleri, finansmanı, ceza kesme, kamulaştırma gibi çeşitli yetkiler girmektedir.
 
3289 ve 5894 sayılı yasa hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere Türkiye Futbol Federasyonunun çalışanları ve üyeleri ceza hukuku uygulamalarında kamu görevlisi sayılırlar. Bu husus Yargıtay tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26.06.2007 tarih, 2006/2636 Esas, 2007/6041 kararı ), (Federasyonca müsabakalarda görevlendirilen hakemler ve diğer kişiler, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Personeli, Türkiye Futbol Federasyonu personeli kamu görevlisidir, Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu;Yaşar, Gökcan, Artuç, Adalet Yayınları Ankara 2010, Cilt 1 Sayfa 108).