Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 66-ŞÜPHELİ HÜSEYİN GÖRÜM: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Pinar (Tartışma | katkılar)
88.253.32.27 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
36. satır:
Diğer şahıslardan bir kısmını basından veya demekten tanıdığını, bir kısmını ise hiç tanımadığını,
Taner ÜNAL ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) ile irtibatı sorulduğunda; Taner ÜNAL'ın VKGB başkanı olduğunu, bir ara kendisinin de Vatanseverler Kuvvetler Birliği içerisinde bulunduğunu, bu vesile ile Taner ÜNAL ile tanıştığını, daha sonra şahısların fikirleri hoşuna gitmediğinden dolayı yanlarından ayrıldığını, bu demeğin onursal başkanının Hasan KUNDAKÇI Paşa olduğunu,
Ergenekon ve Lobi yapılanması sorulduğunda; Ergenekon oluşumu hakkında bilgisinin olmadığını, 2005 yılının Ocak ayında Kadıköy'de İkizoğlu İş Hanının 3. katında bulunan Muzaffer TEKİN' e ait büroya çay içmeye uğradığını, büroda Kuddusi OKKIR, Rafet Albay, Nedim Albay, Hüseyin BEYAZIT ,kendisini Jitemci olarak tanıtan Mustafa ALPAY ve 6-7 tane asker kökenli şahsın olduğunu, orada Kuddüsi Okkır'ın "Ayrık Otu" isimli bir oluşumdan söz ettiğini, dosyasını çıkarıp birini Muzaffer TEKİN' e verdiğini
gördüğünü, aynı dosyadan "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği" isimli derneğe verildiğini duyduğunu,
Hüseyin BEYAZIT isimli şahsın Muzaffer TEKİN ile irtibatlı olduğunu, bu şahsın Harp Akademilerinde hocalık yaptığını, Muzaffer TEKİN'in akıl hocası olduğunu, şahsın Amerikadan gelen bir şahıs olduğunu,
 
Kendisinin Kuvayı Milliye Derneğinde teşkilat başkanı olarak görev yaptığını, 2000 yılında ağabeyi Yusuf GÖRÜM vasıtası ile tanıdığı Nihat GÜRKAN'm kendisine Ankara'da "Ulusal Güç Birliği Yeniden Kuvvai Milliye" adında bir oluşum olduğunu, bu oluşumda görev almasını teklif ettiğini, bu teklifi kabul ettiğini, 10 gün sonra Nihat GÜRKAN ile birlikte Ankara-Kızılay'daki yeni oluşumun bürosuna gittiklerini, bu büroda bulunan genel sekreter Tayyib YELEN, genel sekreter yardımcısı Anıl ÇEÇEN, başkan diye hitap edilen Arif İskender KÖRNDER,Hüsnü MERDANOGLU, Mete İzzet ÖZCANOĞLU ile tanıştığını, yeni oluşum ile ilgili konuştuktan sonra İstanbul'a geri döndüğünü, 2 ay sonra Arif İSKENDER'in kendisini aradığını ve Ankara ATO'da panel olduğunu bu panele katılmasını söylediğini, daha sonra verilen tarihte Ankara Ticaret Odası toplantı salonuna gittiğini, toplantı salonunda genel sekreter Tayyib YELEN, genel sekreter yardımcısı Anıl ÇEÇEN, başkan diye hitap edilen Arif İskender KÖRNDER,Hüsnü MERDANOGLU, Mete İzzet ÖZCANOĞLU, Nihat GÜRKAN, Hasan KUNDAKÇI, Suat İLHAN, Cumhur EVCİL, Ali ÖZOĞLU, Savaş ÖZDAĞ isimli şahısların olduğunu, toplantıyı ATO başkanı Sinan AYGÜN'ün düzenlediğini, toplantının konusunun Türkiye'nin emperyalist saldırılara maruz kaldığı, Duyun-u umumiyenin bugünkü versiyonları ve Sevr'in bugünkü hali içerikli konuşmalar olduğunu, bu oluşumun görevinin vatanı savunmak, emperyalist güçlere karşı mücadele vermek olduğunu, bu toplantılara 3 defa gittiğini, her zaman aynı şahısların katıldığını gördüğünü,
Mehmet Fikri KARADAĞ ve Muzaffer TEKİN ile eski ceza evi arkadaşı olan İbrahim CİNGİ vasıtası ile tanıştığını, İbrahim CİNGİ'nm şahıslarla kendisini Kuvvacı lakabı ile tanıştırdığını, tanıştıktan sonra 2 saat kadar konuştuklarını, Kuvvai Milliyeyi anlattığını, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Muzaffer TEKİN'in kendisinin anlattıklarından memnun kaldığını, tanıştıktan 6 ay sonra Mehmet Fikri KARADAĞ, Yusuf Ziya TANRIVERDİ, Mehmet BESTEOĞLU ile birlikte 11.11.2005 günü resmi olarak Kuvayı Milliye Derneğini kurduklarını, Mehmet Fikri KARADAĞ'm genel başkan, kendisinin de teşkilat başkanı olduğunu, hala faaliyetlerine devam ettiklerini, üyelerden alman aylık 1 YTL gelirleri olduğunu, Mersindeki Kuvvai Milliye Derneği'nin kendi şubeleri olduğunu, yemin töreni sırasında orada olduğunu, yemin töreninde Mehmet Fikri KARADAĞ, polis müdürü olarak bildiği Kemal CANAY ve 500 kadar ismini bilmediği üyenin olduğunu, masanın üzerinde bulunan silahlardan bir tanesinin Mehmet Fikri KARADAĞ' a, diğer silahın ise Kemal CANAY'a ait olduğunu,