Ergenekon Destanı (Türkiye): Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Takabeg (Tartışma | katkılar)
Değişiklik özeti yok
13. satır:
Kaçınız bilirsiniz, biz nerelerden geldik
 
Atamız KayanKıyan gibi, dağlardan akan seldik
 
Bugün anlatacağım, geldiğimiz yerleri
57. satır:
Haber alır İl Han`ım, geldi savaşın çağı
 
Beş bin ordu birleşse, sönmez Türk`ün ocağı
 
Gök Türkler yener yine, şaşırır karşı beyler
67. satır:
Bu ne anlama gelir, sorulmamış sorgusu
 
Türkler başlar şölene, hem yeyipyiyip hem içmeye
 
Ama Moğol uyumaz, gelir kanım içmeye
75. satır:
Her yan cesetle dolar, ayrık gövdeyle seri
 
İki alp er çarpışır, adları KayanKıyan, Tukuz
 
Unutma biz bir yaydan, atılan dokuz okuz
 
KayanKıyan, kağan oğluydu, dağdan akan sel gibi
 
Tukuz, kağan yeğeni, gökten esen yel gibi
93. satır:
Almıla idi biri, Bengül de ötekisi
 
Gittiler Kutlu Dağ`a, at üstünde ikisi
 
KayanKıyan ve Tukuz, bitik; yığıldılar toprağa
 
Türk`ün bu helal kanı, feda olsun bayrağa
 
Sevinç Han geri döndü, Türkler öldü sanarak
 
Bir kahkaha patlattı, manzaraya kanarak
 
Derken bir kıpırdanma, Tukuz kalktı ayağa
 
Taşıdı KayanKıyan`ı da, kuytuda bir oyuğa
 
Almıla ile Bengül, döndüler sonraki gün
113. satır:
Yiğitleri yaralı, halleri yok ölmeye
 
Ne ölmeye hal kaldı, ne de bir tek gülmeye
 
Kutlu Dağ`a vardılar, kaldılar bir kaç gece
121. satır:
Aradılar o kadar, sonunda da buldular
 
Bu korkulu yaşamdan, sonunda kurtuldular
 
Lakin bu yerin yolu, geçit vermez pek kolay
 
O anda oluverdi, o ne muhteşem olay
 
Bir bozkurt peyda oldu, düştü dördün önüne
131. satır:
Yol gösterdi onlara, bu cennetin içine
 
Öyle bir yer ki ora, Kök TanrıTengri`danden hediye
 
Kapattılar geçidi, yağıyagı bulmasın diye
 
Dediler buraya ad, koyalım "Ergenekon"
 
"Ergene": "dağ kameri"; ve "diklik" demektir "kon"...
 
 
 
Asena`nın kurtları, girdiler güzel yurda
 
Hepsi duacıydılar, o yol gösteren kurda
 
Kağan soyunda gelen, KayanKıyan önderleriydi
 
O demirden kurt başlı bayrak gönderleriydi
 
Ergenekon onlara, yurt oldu tam dört yüz yıl
 
Hatırla o günleri, sarhoşluğundan ayıl
 
Dört yüz yıl çoğaldılar, yaşlıları ölürken
 
Boy boy oldu Tukuzlar, Kayat ve de Türülken
161. satır:
Sonra da bu iki kol, oldular Dokuz Oğuz
 
Kayat; soyu KayanKıyan`ın, kağanlar hep bu boydan
 
Çıkmadılar töreden, hepsi de aynı soydan
 
Şölen yaptılar her yıl, anarak kutlu günü
 
Unutmadılar bir an, ne yağıyıyagıyı ne dünü
 
Dört yüzüncü şölende, kağandı Börte Çine
 
Türk`ün öç duyguları, bir başka coştu yine
 
O savaşta olanlar, Gök Türk`üme ar gelir
177. satır:
Sığmaz oldu tümenler, Ergenekon dar gelir
 
Ama burdan çıkmanın, bir çaresi yok muydu?
 
Demirden dağı gören, o tarihte yok muydu?
 
Bütün halk arar oldu, kurtuluşun yolunu
 
Gözler hep tarar oldu, hem sağını solunu
 
Bir çocuk çoban vardı, yiğit Tirek adında
 
O ne kaval çalardı, bu on yedi yaşında
 
Bu Tirek çalmaz sanki, kavalıyla inlerdi
 
Çalmaya başlayınca, bütün oba dinlerdi
 
Kavalıyla dosttu o, üflerdi sevdasını
 
Kattı Ergenekon`dan, bir çıkış arzusunu
 
Gök gözlü bir kök böri, varıp geldi önüne
 
Sonra yavaaaşyavaş yürüdü, bir çıplak dağ yönüne
 
Tirek eve dönünce, anlattı demirciye
 
Dedi: "Ey bilge kişi, bu kurt gelir de niye?"
209. satır:
Düştü kurdun peşine, dağ önünde yol bitti
 
Anladı ki demirci, bu dağ saf demirdendir
 
Ve bu gök tüylü böri, ulu Kök Tengri`dendir
 
Dönüp anlattı Han`a, bütün bu olanları
 
Demir dağı eritip, yol açmak planları
 
Yığdılar odun, kömür ve devasa körükler
221. satır:
Bu son umutlarıydı, çıkmalıydı Gök Türkler
 
Dualar eşliğinde, yakıldı koca ateş
 
Sonunda eridi dağ, sevindi bacıkardeşbacı kardeş
 
Bir öncü yolladılar dışarıya bakmaya
 
Sabırsızdı Gök Türkler, öz yurduna akmaya
 
Öncü giden dönünce, mutlu haber verince
 
Tuğlar kalktı havaya, bu ereğe erince
 
Çıkıp Ergenekon`dan, dost ile dost oldular
 
Varıp atayurduna,ata yurduna yiğitçe öç aldılar
 
Yüzlerce yıl solmadan, hep tomurcuk verdiler
 
Dirlik düzen içinde, yaşayıp yeşerdiler
 
Ateşte demir dövüp, her yıl hiç unutmadan
 
Yaşattılar o günü, hem de hiç aksatmadan...
 
..........
251. satır:
 
 
Ozan Çu-çu anlattı, size kutlu destanı
 
Siz de anlatasınız, gence dostu düşmanı
 
Sözümüz uzun oldu, lakin gönülden oldu
 
Giden bir kaç dakika, yine ömürden oldu...
 
==Ayrıca bakınız==