2011 Türkiye futbolu şike iddianamesi/Olgun Peker liderliğindeki haksız çıkar sağlama amaçlı suç örgütü: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Oğuzhan (Tartışma | katkılar)
Düzenleme
Oğuzhan (Tartışma | katkılar)
Düzenleme
123. satır:
12.04.2011 günü saat:10.31’de Erkan Korkmaz’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Erkan: “Amca şöyle öğleden sonra saat 1 gibi be seni bir arayayım, zaman uyanık oluyor musun…ben seni saat şöyle 1 gibi o cıvarlarda arayacağım”, Olgun: “Gelişmelerden haberin var mı”, Erkan: “Ne gibi”, Olgun: “Haydi ara”, (tape:1310)
(07.04.2011 günü Refleks Menajerlikte yapılan aramayla ilgili Sedat Peker’e bilgi aktardığı değerlendirilmiştir.)
(07.04.2011 günü Refleks Menajerlikte yapılan aramayla ilgili Sedat Peker’e bilgi aktardığı değerlendirilmiştir.)
 
01.05.2011 günü saat:23.45’te Erkan Korkmaz'ın M.D.'ı aradığı görüşmede;
Satır 237 ⟶ 238:
Hakan: “Korkulacak adamken belediye başkanı oldun daha ne olacak", X: "Evet doğru söylüyorsun", Hakan: “Şu bizim çocukları göndereyim sana da seni bir görsünler", X: "Beni Hakan hiç ha bu ay görmesinler yemin ediyorum 35 lira para geldi bu ay 1 lira para kalıyor 1… yiyeceğim bende şaşırdım, bir dahaki ay inşallah bende ona yardımcı olurum", Hakan: “Tamam 1. ayda sana gönderiyorum ben", (tape:546)
 
15.12.2010 günü saat:00.55’de Selim Kımıl’ın Özden Tütüncü’yü aradığı görüşme;
 
Selim’in Salih’in arabasını sorduğu, Özden’in serviste olduğunu belirttiği, Selim’in sorunun ne olduğunu sorduğu, Özden’in: “Ya sıkıntı var sen gel Jandarma gelmeden senin gelmen lazım öyle diyeyim daha telefondan beni konuşturma”, (tape:1128)
Selim’in Salih’in arabasını sorduğu, Özden’in serviste olduğunu belirttiği, Selim’in sorunun ne olduğunu sorduğu, Özden’in: “Ya sıkıntı var sen gel Jandarma gelmeden senin gelmen lazım öyle diyeyim daha telefondan beni konuşturma”, (tape:1128)
 
22.12.2010 günü saat:15.05’de Olgun Peker'i Ömer Ülkü'nün aradığı görüşme;
Olgun Peker'in telefonundan M.'in görüştüğü, Ömer: “Başkanım orda mı", M: “Toplantıda başkanım, aradığınızı ileteyim ben", (tape:616)
 
Satır 274 ⟶ 276:
 
 

25.01.2011 günü Olgun Peker'i E.A.'ın aradığı görüşme (tape:905);
E: “Kars Sporun İstanbul Şube başkanlığını şimdilik aldık, aklında bulunsun Karslı topçulardan almak istiyoruz", Olgun: “Sen şey yapınca bana söylersin hemen 2-3 gün içerisinde organize ederiz o problem değil", E: “Bi de bi yemek düzenliyorum İstanbul’da Mecnun abiyi de arayacağım sizleri de aramızda görmekten şeref duyarız, bizi onurlandırırsanız sevinirim, büyük ağa ile bir görüşeyim tamam mı paşam", Olgun:“Tamam, tamam",
 
Satır 289 ⟶ 292:
A: “Fatih Hocaoğlu’nu bulacaksın, stadın kapısından 15 tane biletin var", Selim: “Tamam",
 
31.01.2011 günü saat:19.17’de Candemir Sarı/Hakan Karaahmet’i O.’nın aradığı görüşme (tape:095);
31.01.2011 günü saat:19.17’de Candemir Sarı/Hakan Karaahmet’i O.’nın aradığı görüşme (tape:095);
O: “Bu bizim ocakcı çocuklardan Selami’nin çocuklarından biri ile bu Hakan’ın ekibi var ya şu Deli Adil’in oğulları, kapışmışlar G Cityde bizim oğlan silah çekmiş bunlara karakoldalarmış, Selami de yanına gidemiyor olay bize yıkılmasın diye, o tarafa halledelim de en azından”, Candemir: “Yani davacı şikayetçi olmasın”, O: “Hakan’a rica ette biz barıştırırız çocukları”, (Candemir’in telefonu yanında bulunan Hakan’a verdiği) O: “Bizim çocuklardan biri ile senin ekip ufak bir tartışma yaşamış, Adil’in oğullarıyla, bizimki de silah çekmiş onlara, bizde gidip sahip çıkamıyoruz, bizim üzerimize kalır ocak işi”, Hakan: “Anladım”,
 
Satır 310 ⟶ 314:
Ö: “Bu senin yanında bir çocuklar varmış kim bunlar isimlerini bi saysana bana, Hırçın diye bir kardeşi olan bi kim var senin yanında", Hakan: “Hırçın diye kardeşi Selim mi,Fatih, he", Ö: “Ya bunlar geçen akşam benim yeğen vardı onu almış kaçırmışlar hanımın teyzesinin oğlu çocuğu dövmüşler tehdit etmişler Giresun’da, anneni öldürürüz babanı öldürürüz diye çocukta bugün zorla zorla babası konuşturmuş, kimdir bunlar ne iştir bunlar ya buna nasıl ulaşacağız bunlara", Hakan: “Bunlar tam deliler", Ö: “Şimdi oğlan çocuk gelmiş babasıyla karakola, şimdi hastaneye gittiler, nedir yani bu 5-4-5 kişi almışlar çocuğu kaçırmışlar falan filan ya", Hakan: “Onlar deli benin onlarla işim yok çok fazla e onları Giresun’da tanımayan yok zaten çocuk söylesin poliste olmadı, bunların karı kız mevzusu olmuştur var mı öyle bir şey, ben bu saatte ben onları bulamam", (tape:586)
 
09.02.2011 günü saat:15.01’de Hakan Karaahmet’i F.’in aradığı görüşme;
F: “…Bunlar beni Bulancak’a çağırıyorlar bundan sonra görüşmüyorum”, Hakan: “..Dedi banada ya o şeylerle işte bakın da arayı bulsun çocuklar barışsınlar karşılıklı anladın mı, şey olsunda çocukta boşu boşuna mahkemelerde şey olmasın ben dedim abisi Fatih dedim yani ben dedim konuşun Yılmaz dedi şey dedi ben dedim tamam konuşun dedim karşılıklı gençler dedim kız yüzünden şey olmuş sen bak işte konuşursun şey olmasın da bir daha mahkeme şeyle uğraş..”, (tape:1142)
 
Satır 316 ⟶ 320:
“Bülent Olgun ben sabit bir numaradan bu numarayı ararmısın” yazdığı, (tape:1768)
13.02.2011 günü saat:11.53’de Hakan Karaahmet’in Fatih Sandal’ı aradığı görüşme;
Hakan: “Bilet mi, ver çocuklara bilet ya, sen verdir ya sen ayarla oğlum sen, başkanın ruhumu duyuyor, bizimki o şey Olgun verdir,ver,çocuklar her zaman Giresunspor’un sahibi ya” , (tape:1143)
 
Satır 355 ⟶ 359:
Olgun: “Kimse bilmiyor geldiğimi ha bilader", Özcan: “Tamam abi tamam, yarın görüşelim abi seninle muhakkak be", Olgun: “Tamam yarın o arkadaşı da şey yapalım olmazsa bi buluşalım yemek yeriz", Özcan: “O gelmez seninle senin olduğun yere gelmez ama yine de söyleyeceğim", Olgun: “Bu millet ruh hastası mı arkadaş ya benim olduğum yere niye gelmiyor", Özcan: “Yarın konuşurum abi seninle", (tape:996)
 

24.03.2011 günü saat:15.28’de Olgun Peker'i Levent Eriş'in aradığı görüşme;
Levent: “Yoldayız bizde gidiyoruz", Olgun: “Serdar’ı bir arada abi bu polis şeyi almış Emre, vardı ya, onu almış ona demişlerki Olgun Peker size baskı yaptı mı senet imzalattırdı mı galiba bu hani tahta Giresunspor’un tahtası açılması için şey vardı ya, o aramalarla alakalı birşeyler yapıyorlar, şunu arasın bir kaç kişi kimseyi aramışlar mı Emre Eren’de başka kimseye sormuşlar mı bir sorsunlar abi ya", Levent: “Allah Allah bu bu nereden çıkmış abi böyle sorarım canım ararım da", Olgun: “He bir şey daha, abiciğim 5 bin 600 lira para borçlusun bana, valla hesap numarasını şimdi yolluyorum, oraya biran önce ayarlattır abi parayı", Levent:“Tamam peki görüşürüz", Olgun:“Ya şeyden dolayı hocam ya kurbanları biz şimdi söyledik ya bunlar kesildi, arada ki hocaya sıkıntı oluyor", (tape:999)
 
Satır 361 ⟶ 366:
Olgun: “Hemen öbür konuyla alakalı da neyse Ömer’i yollayacağım ben sana, bu şey vardı ya sabah hani bir Bulancak’ta seni üzen biri vardı ya, onunla konuştum ben haberin olsun yani konuşturdum, sana sormadan konuştuk ama sen artık görüşürüz", Osman: “Tamam hoşcakal haydi sağolasın görüşürüz abi sağol", (tape:1006)
 
28.03.2011 günü saat:00.33’de Hakan Karaahmet’i Selim Kımıl’ın aradığı görüşme;
28.03.2011 günü saat:00.33’de Hakan Karaahmet’i Selim Kımıl’ın aradığı görüşme;
Selim:“Abi biz bir yerdeydik oturuyorduk da arabayı Behiç kullanıyordu Özden’in üstüne suç atıyorlar trafik polisi beni eve bıraktılar Jale var yanımda da, arabayı,arabayı alkollü,kullanmıyor abi Behiç kullanıyordu arabayı”, Hakan: “Yarın bakarız şimdi ne yapacağız”, Selim: “Abi Özden’i niye alıyorlarki biz eve geldik abi hiç bir suçumuz yok ki bizim”, Hakan: “Şahitlerini de yazdır gidin adliyede tamam adam öyle diyorsa bize suç attılar deyin ifadenizi verin, yarın adliyede bakarız”, (tape:1152)
 
Satır 413 ⟶ 419:
Olgun: “Fatih şu kulübü bir arasana bu Emniyetten benimle alakalı bir şeyler istemişler mi görüşmüşler mi veya haberleri var mı bu işten", Fatih: “O şeyle alakalı ben görüşeyim ama hiç bir haber gelmedi", Olgun: “İstanbul Emniyet’i demişki Giresun’dan geliyor", (tape:384)
 
12.05.2011 günü saat:19.11’de Serdar Adalı'nın Olgun Peker'i aradığı görüşme;
Serdar: “Ne yapıyorsun nerelerdesin ya", Olgun:“Ben dışardayım başkanım be dışarlardayım, geziyorum buralarda öyle geziyorum biraz oralar yağmurlu yağışlı hava kötüymüş", Serdar: “Valla özledik be, ben o tarafa geleceğim önümüzdeki hafta alo yaparım", (tape:2589)
 
Satır 572 ⟶ 578:
 
18.12.2010 günü saat:15.31’de Candemir Sarı’yı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Candemir; aralarında Alparslan Yılmaz’ın da bulunduğu 23 kişilik bir liste saydıktan sonra: “Alpaslan Yılmaz varya Kürşat’ın oğlu, Kürşat’ın adamıyım diye geçiniyor burada ya, ondan girmiştir sen onur kurulundasın, tamam mı Reis”, Olgun: “Borç harç ne kadar açıklandı”, Candemir: “Borç 8 trilyon lira, divan başkanı dedi ki bundan sonra çıkacak borçların dedi Giresunspor kulübüne dedi yazılmaması gerekir dedi genel kurul karar aldı, Osman Çırak genel kurula katılamadı, Giresundaymış ondan gelmemiş, ee korkusuna gelmez tabi”, Olgun: “Demek Cengiz Cindemir ‘i almış ha”, (tape:89)
Candemir; aralarında Alparslan Yılmaz’ın da bulunduğu 23 kişilik bir liste saydıktan sonra: “Alpaslan Yılmaz varya Kürşat’ın oğlu, Kürşat’ın adamıyım diye geçiniyor burada ya, ondan girmiştir sen onur kurulundasın, tamam mı Reis”, Olgun: “Borç harç ne kadar açıklandı”, Candemir: “Borç 8 trilyon lira, divan başkanı dedi ki bundan sonra çıkacak borçların dedi Giresunspor kulübüne dedi yazılmaması gerekir dedi genel kurul karar aldı, Osman Çırak genel kurula katılamadı, Giresundaymış ondan gelmemiş, ee korkusuna gelmez tabi”, Olgun: “Demek Cengiz Cindemir ‘i almış ha”, (tape:89)
 
18.12.2010 günü saat:15.44’de Olgun Peker'i Hasan Alim'in aradığı görüşme;
Satır 687 ⟶ 694:
Sami. "25 bin liraya tıkandık kaldık ne yapalım, Mahmut başkana ulaşamadık onu aslında hallederde”, Olgun: “25 milyarı mı, ara bu burda problem var bu problemi tek tek çözecek adam Olgun başkan de, Ferudun’u almışlar ben artık bu işlere karışmıyorum”, (tape:963)

02.02.2011 günü saat:19.20’de Olgun Peker'in, Mesut Erdoğan'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Yaptılar mı açıklamayı”, Mesut: “Yaptılar abi yarım sayfa bana şey verdiler spor sayfasının yarısı yukarıdan aşağı teşekkür”, Olgun: “Benim ismim geçmiyo yine yani”, Mesut: “Seninkini ayrı özel olarak geldi abi Peker’e özel teşekkür diye onun o ayrı zaten sitede de yayındı ya zaten Spor 28’de bile yazdılar, Giresunspordan alacağı olan futbolcularla birebir görüşmelerinde ikili diyaloglarını kullanarak bu oyuncuların federasyona yaptıkları şikayetleri geri çekmelerinde, ulaşamadığımız oyuncularla görüşerek Giresunspor için eline düşenin fazlasını yapmasından dolayı, tahtanın açılmasına göstermiş olduğu emeklerden dolayı Olgun Peker’e özellikle teşekkür”, Olgun: “Yönetimden mi geldi bu sadece şeyden Fatihten mi”, Mesut: “Yönetim adına Fatih Sandal yaptı işte”, Olgun: “Bunlar varya”, Mesut: “...Bunları buraya getirdin abi ben getirmedim ya, bugün Giresunda konuşulan konu ne biliyomusun a bak hiçbir gazetede bununla ilgili haber çıkmadı senin ismin dahi geçmedi, konuşulan tek şey tahtayı Olgun Peker açtırdı herkesin konuştuğu şey bu yani”, (tape:967)
 
Satır 697 ⟶ 705:
 
== OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜNÜN CEBİR / TEHDİT İÇEREN EYLEMLERİ ==
=== 1- 12.05.2011 GÜNÜ GECELEYİN, GİRESUN’DA ORTA KAHVE İSİMLİ İŞYERİNDE GERÇEKLEŞEN “MALA ZARAR VERME VE KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL” EYLEMİ (KL:67, DİZİ:106-205 ARASI) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Şüpheli Hakan Karaahmet’in talimat ve yönlendirmeleriyle hareket eden örgüt üyesi şüpheliler Evren Kımıl, Abdullah Eker ve Samet Erdemir’in; müşteki Vasfi Yolasığmaz’a ait Orta Kahve isimli işyerine, 12.05.2011 günü geceleyin alkollü şekilde geldikleri, yemek yeme bahanesiyle huzursuzluk çıkarıp işyeri çalışanlarıyla tartıştıkları, ardından işyerini dağıtıp, camları, işyeri içerisinde bulunan cam, tabak, bardak türünden eşyaları kırarak zarar verdikleri, işyeri çalışanı Yakup Aydın’ı basit şekilde darp ettikleri (şahsın şikayetçi olmaması nedeniyle kasten yaralama suçundan sevk maddeleri tanzim edilmemiştir.), faillerin suçüstünün devamında yakalandıkları belirlenmiştir. Eylemin; şüpheli Selim Kımıl’ın azmettirmesiyle, planlı ve organize şekilde, haraç alma öncesi, baskı ve tehdit uygulayarak güç gösterisinde bulunup korkutma amaçlı icra edildiği anlaşılmıştir.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca eyleme ilişkin 2011/2450 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında tekrar soruşturmaya kaydedilip getirtilerek, soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca eyleme ilişkin 2011/2450 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında tekrar soruşturmaya kaydedilip getirtilerek, soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir.
MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
;MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
 
Müşteki Hüseyin Vasfi Yolasığmaz Giresun Çarşı Polis Merkezinde 12.05.2011 günü alınan ifadesinde;
Satır 714 ⟶ 723:
Tanık Deniz Eşbulan 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
“Orta Kahve isimli işyerinde kasiyer olarak çalıştığını, 12.05.2011 günü saat:22.05 sıralarında işyerinde bulunduğu esnada tanımadığı 3 erkek şahsın alkollü olarak işyerine geldiğini, üst katta yer olup olmadığını sorduklarını, yer olmadığını söyleyince paldır küldür üst katta çıktıklarını, şahısların alkollü olmaları nedeniyle yemek istediklerinde yemek olmadığını söylettiğini, şahısların bağırıp çağırdığını, herkesi rahatsız ettiklerini sonra da şahısların masanın donatılmasını istediklerini, çalışanların da daha fazla taşkınlık yapılmasın diye balkon kısmına şahısları çıkardıklarını, kendisinin de şahıslara sandviç hazırladığını, bu sırada yukarıdan bir gürültü koptuğunu, masalar, sandalyeler ve camların havada uçuştuğunu, kendisinin de korkudan tuvalete gidip kapıyı kilitlediğini, buradan polisi aradığını, tuvalette iken tuvalet kapısının zorlandığını, kırılmak istendiğini, ancak kapıyı şahısların açamadığını, daha sonra olay yerine polislerin geldiğini, kendisinin 3 erkek şahsı da tanımadığını, işyerinin müşterileri olmadığını, kendisinin üç yıldır aynı yerde çalıştığını, bu şahısları ilk kez gördüğünü, bu şahısları görse tanıyabileceğini, bu şahıslardan birinin esmer tenli, zayıf yapılı, yüzünün bir yanında yanık veya kesik izi olduğunu, diğerinin kızıl sakallı, mavi eşofmanlı ve elinde tespih olan bir şahıs olduğunu, 25 yaşlarında orta boylu, tombul kırmızı yanaklı olduğunu” beyan etmiştir.
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
Samet Erdemir 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “Arkadaşları Evren Kımıl ve Abdullah Eker ile birlikte alkollü olarak Orta Kafeye gittiklerini, burada bir sebepten dolayı çalışanlarla tartıştıklarını ve birbirlerine girdiklerini, ortalığın toz duman olduğunu, kimin kime vurduğunu veya kendisinin kime vurduğunu bilmediğini, cam çerçeveler ve makinelerin de bu arbede esnasında kırıldığını, kimseden şikayeti olmadığını” beyan etmiştir.
 
Samet Erdemir operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Olayı hatırlamadığını, olay esnasında çok alkollü olduğunu, olay sırasında yanında Abdullah Eker'in olduğunu, Evren Kımıl'ın olup olmadığını hatırlamadığını” beyan etmiştir.
 
Abdullah Eker 12.05.2011 Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “Arkadaşları Evren Kımıl ve Samet Erdemir ile birlikte iki bira içerek Orta Kahveye kahve içmeye gittiklerini, ilk etapta yemek istediklerini, şahısların yok dediğini, daha sonra kahve söylediklerini, kahveleri getirdiklerini, ancak kendilerine karşı cins cins konuşulmaya başlandığını, şahısların kendilerine ana avrat sövdüklerini bunun üzerine birbirlerine girdiklerini, camları kimin kırdığını bilmediklerini, arbede de göz gözü görmediğini, kimseden şikayetçi olmadığını” beyan etmiştir.
 
Abdullah Eker operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Samet Erdemir ile birlikte kahve içmek için Orta Kahve isimli işyerine gittiklerini, yan masada oturan Evren Kımıl'ın da yanlarına geldiğini, garsonun masaya yarım saat bakmadığını, kendisinin de "bizim masamıza gelmiyorsun" dediğini, garsonun “burası elit insanların yeri, siz buraya ait değilsiniz” gibisinden konuştuğunu, kendilerinin de dayanamayıp kavga etmeye başladıklarını, eylem için kimseden talimat almadıklarını” beyan etmiştir.
Satır 728 ⟶ 737:
 
 
;OLAY YERİ İNCELEME RAPORLARI
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü görevlilerince 12.05.2011 günü tanzim edilen Olay Yeri İnceleme Raporunda;
Satır 737 ⟶ 746:
Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 12.05.2011 günü tanzim edilen 2.tutanakta;
“12.05.2011 günü saat:22.10 sıralarında Haber Merkezinin Topal Sokak üzerinde bulunan Orta Kahve isimli Cafenin camlarının kırıldığını ve camları kıran 3 şahsın Topal Sokak üzerinden Ziraat Bankasının arka kısmına doğru kaçtıklarını bildirmesi üzerine bahse konu yere geçildiği, kovalamaca sonucu Evren Kımıl isimli şahsın yakalandığı” belirtilmiştir.
;EYLEMLE İLGİLİ İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
12.05.2011 günü saat:22.13'de Hırçın Kımıl'ı X şahsın aradığı görüşme;
Satır 761 ⟶ 770:
Özden: “Orta kahveye ortak olmuşsun”, Selim: “He aldık Allah razı olsun (gülüyor) başlayalım baba ipler kopacak ağır ağır başlayalım işte”, Özden: “Yani ekmek yememek için uğraşıyor”, Selim: “İşte aç mı kalacak oğlum ne yapacak idamı var müebbedi var”, Özden: “E ben konuştum da şeyle kardeşle beni aradı kardeş e ya yarın yada bu önümüzde ki hafta içi prim alacaklarmış alınca verecek kardeş bir sorun yok tamam abi dedi”, Selim: “Tek kaldık ne yapalım saldırmamız lazım, bira var ha bunun önünde ha seni öldürmek lazım neyse sen ne zaman geleceksin az görüşelim mi”, (tape:1100)
 
=== 2- 10.12.2010 GÜNÜ ALPER BÜFE İSİMLİ İŞYERİNE ZARAR VERME EYLEMİ (KL:67, DİZİ:305-337) ===
 
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresun’da faaliyet gösteren Alper Büfe isimli işyerinin sahibi Yakup Bekdemir’e gözdağı vermek amacıyla; Abdullah Karakuz’un Selim Kımıl’ı aradığı ve talimat verdiği, Selim Kımıl’ın da 10.12.2010 günü Alper Büfe isimli işyerine Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’i 28 AU 261 plakalı Dodge marka kamyonetle gönderdiği, işyerine planlı ve organize şekilde eylem yapma amaçlı gelen şüphelilerin; Alper Büfe’nin sahibi Yakup Bekdemir’le tartıştıkları, Yakup Bekdemir’in şüphelileri işyerinden dışarıya çıkardığı, Samet Erdemir’in dışarıda bulunan kamyoneti alarak Alper Büfeye çarparak zarar verdiği,
Olaydan sonra, Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’in olay yerinden uzaklaştıkları, 28 AU 261 plakalı aracı olay yerinden uzak bir yere park ettikleri, olayı öğrenen Selim Kımıl’ın da ardından Alper Büfe’ye giderek 2.kez olay çıkardığı ancak olay yerine gelen polisler tarafından yakalandığı ve hastaneye götürüldüğü, bunun üzerine Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl’ın da hastaneyi giderek teslim oldukları,
Hırçın Kımıl’ın olay sonrası yaptığı bir görüşmede “...onun dükkanına girdim, sonra gittim paşanınkine girdim” diyerek olayı gerçekleştirdiğini ve olayı Selim Kımıl’ın azmettirmesi ile yaptığını “bana vurdu git bul dedi, bende gittim böyle yaptım” şeklinde sözlerle itiraf ettiği,
Hırçın Kımıl’ın olay sonrası yaptığı bir görüşmede “...onun dükkanına girdim, sonra gittim paşanınkine girdim” diyerek olayı gerçekleştirdiğini ve olayı Selim Kımıl’ın azmettirmesi ile yaptığını “bana vurdu git bul dedi, bende gittim böyle yaptım” şeklinde sözlerle itiraf ettiği,
Olaydan sonra örgüt yöneticisi Hakan Karaahmet’in konu hakkında bilgi aldığı, alınacak darp ve cebir raporu için Giresun Devlet Hastanesinde Başhekim olarak çalışan bir doktorla irtibata geçtiği, ardından şüphelilerin serbest bırakılması için Giresun adliyesinde görevli bir savcıyla irtibat kurduğu,
İşyerine zarar verilmesi eylemini; şüpheli Hakan Karaahmet’in talimat ve yönlendirmeleriyle hareket eden şüpheliler Abdullah Karakuz ve Selim Kımıl’ın azmettirmesiyle, şüpheliler Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’in gerçekleştirdikleri, bu eylemin müştekiye gözdağı vermek amacıyla örgüt üyeleri tarafından icra edildiği belirlenmiş olup bu nedenle şüpheliler hakkında tehdit suçundan da sevk maddeleri tanzim edilmiştir.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca eyleme ilişkin 2010/6329 sırasına kayden yürütülen soruşturmada; 08.02.2011 günü hazırlanan iddianamede; şüpheli Hırçın Kımıl hakkında mala zarar vermek suçundan kamu davası açılmış, Samet Erdemir hakkında ise Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş olup, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen deliller ışığında anılan dosyanın kovuşturma evresinde getirtilerek dosyamızla birleştirilmesi ve şahısların bu eylemden ötürü tekrar yargılanmalarının gerektiği değerlendirilmektedir. Ayrıca eylemi gerçekleştiren tüm şüpheliler hakkında olay tarihinde işlem yapılmamış olması nedeniyle bu eylemden ötürü şüpheliler hakkında sevk maddeleri tanzim edilmiştir.
;MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
 
Müşteki Yakup Bekdemir 10.12.2010 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;
Satır 781 ⟶ 791:
“10.12.2010 günü saat:18.00 sıralarında Alper Büfe’ye bira almaya gittiğini, bir kamyonetin büfenin yanından gelip dönüş yaptığını daha sonra kamyonetin yukarıdan aşağıya doğru hızla gelerek büfeye çarptığını, kamyonetin tekrar dönüş yapıp bu kez geri geri gelerek aynı büfeye çarparak zarar verdiğini ve olay yerinden kaçtığını, otoya süren kişinin kim olduğunu görmediğini, sadece otonun çarpma anını gördüğünü” beyan etmiştir.
 
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Samet Erdemir 10.12.2010 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde;“Daha önce tartıştığı İnönü Caddesi üzerindeki büfe önüne 28 AU 261 plakalı araçla gittiğini, ilk önce Büfenin camına eliyle vurduğunu, camın kırılarak elini kestiğini, önceden gururu kırıldığı için hırsını alamayarak 28 AU 261 plakalı araçla önce aracın ön kısmıyla daha sonra dönüş yaparak aracın arka kısmıyla vurarak zarar verdikten sonra ayrıldığını, ayrıldıktan sonra G/City binasının arka kısmında bulunan büfecilerle de olayları olduğundan buraya da aracının arka kısmıyla vurarak zarar verdiğini, bu olayları tek başına yaptığını, ardından aracı park edip, çağırdığı taksiyle Devlet Hastanesine gittiğini ve eline pansuman yaptırdığın” beyan etmiştir.
Satır 796 ⟶ 806:
 
Hakan Karaahmet operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Giresun Devlet Hastanesinde Başhekim olarak çalışan doktorla darp ve cebir raporu için irtibata geçtiğinin doğru olduğunu ancak amacının Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir’in hastaneden bir an önce doktor raporu almalarını sağlamak olduğunu, bu şahısların soruşturma sonucunda ceza almamaları, nezarethanede tutulmadan serbest kalmaları için bir çabasının olmadığını, sadece Giresun Cumhuriyet Başsavcılığında çalışan savcı ile irtibata geçip durumun ne olduğunu öğrenmek istediğini” beyan etmiştir.
;OLAY YERİ İNCELEME RAPORLARI
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü görevlilerince 10.12.2010 günü tanzim edilen Olay Yeri İnceleme Raporunda;
Satır 809 ⟶ 819:
11.12.2010 günü Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince tanzim edilen yakalama tutanağında,
11.12.2010 günü saat:13.45 sıralarında Haber Merkezinin 28 AU 261 plakalı kırmızı Dodge marka kamyonetin mala zarar verme olayına karıştığını ve sanayi içerisinde bulunduğunu beyan etmesi üzerine sanayi içerisinde yapılan araştırmada, bahse konu otonun Arda Düğün Salonunun 10 metre ilerisinde sağ tarafta park halinde olduğu, otonun sahibi sorulduğunda Hırçın Kımıl’ın otunun kendisine ait olduğunu beyan etmesi üzerine olay mahalline çağrılan Olay Yeri İnceleme ekibinin gerekli incelemeleri yaptığı” belirtilmiştir.
;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
09.12.2010 günü saat:20.21’de Selim Kımıl’ı Abdullah Karakuz’un aradığı görüşme; (tape:1119)
Satır 838 ⟶ 848:
X: “Selim abimi polisler aldı da biz hastanedeyiz bunu baya dövmüşler herhalde buraya kamera istiyor, bir de Cengiz abiyi falan arada aşağıdaki o doktorlar baksın”, Hakan: “Tamam oldu”, (tape:523)
 
10.12.2010 günü saat:19.01’de Selim Kımıl’ın telefonundan Hakan Karaahmet’in arandığı görüşme;
Selim Kımıl’ın telefonundan görüşen şahsın; “Hakan abi, Selim abimi polisler aldı da biz hastanedeyiz bunu bayağı dövmüşler herhalde buraya kamera istiyor, bir de Cengiz abiyi filan arada çocuk o doktorlar baksın şuna”, Hakan: “Tamam oldu tamam ben”, X: “Hastaneden çıkaracaklar bizi, az çabuk ol abi acele et”, (tape:1125)
 
Satır 844 ⟶ 854:
Hakan: “Selimleri polisler almış herhalde oradan bir kamera alın da hastaneye gidin haber yaparsın çekim yapın”, H: “Bizim Halil’in akrabası da var olay”, Hakan: “Niye kavga etmişler”, H: “O taksiciyle bizim çocuklar tartışmış sonra büfeye gitmişler öyle bir şeyler yapmışlar orada”, Hakan: “Kavga etmiyoruz 100 defa adam olun, neyse gönder de şey yap bir de şeyde iddiaları da varmış polis bize saldırdı falan çeksinler çocuklar en azından bi geç de bir ilgilen sen”, (tape:524)
 
10.12.2010 günü saat:19.05’de Hakan Karaahmet’in A.B.’ı aradığı görüşme (tape:525);
10.12.2010 günü saat:19.05’de Hakan Karaahmet’in A.B.’ı aradığı görüşme (tape:525);
Hakan: “Bizim yanımızda çalışan çocuğun bi akşam bi herhalde kavga mı etmişler birşey olmuş da raporumu dikkatli versin falan diyor, polisler de beni dövdü falan diye, Selim Kımıl”, A.B.: “Tamam Hakan tamam”,
 
Satır 896 ⟶ 907:
 
11.12.2010 günü saat :07.57’ de Mesut Erdoğan’ı İ.’in aradığı görüşme;
İ:“Yakup abinin büfesini yıktılar”, Mesut: “Ben biliyorum onu dün akşam haberim var ondan, servisini değiştirelim o zaman başka servisi şey yapalım”, İ.’in telefonu verdiği şahsın; “Bizim şeyi darma dağın ettiler ama ha”, Mesut: “Biliyorum haberim var enişte, ne olmuş bir önceki akşam”, X: “Bir önceki akşam bi adam varmış bi karı dostu varmış, dostunun dostu da bizim Niyazi’ymiş anladın bi karının iki dostu varmış, adam gururuna yedirememiş güya bi adam kiralamış bilmem tanırsın sen onları”, Mesut: “Adilin çocukları biliyorum”, X : “Adilin çocukları, 10 milyar demiş, nasıl şey yaptırmış bu oğlanı döv demiş Niyazi’yi dövmüşler, Adilin oğlu diyor o şey Niyazi nerde diyor gitti burdan diye işte dil atışı yapıyorlar o ordan dışarıdaymış”, Mesut: “Sen uzak dur ben sana söyleyim”, (tape:338)
İ:“Yakup abinin büfesini yıktılar”, Mesut: “Ben biliyorum onu dün akşam haberim var ondan, servisini değiştirelim o zaman başka servisi şey yapalım”, İ.’in telefonu verdiği şahsın; “Bizim şeyi darma dağın ettiler ama ha”, Mesut: “Biliyorum haberim var enişte, ne olmuş bir önceki akşam”, X: “Bir önceki akşam bi adam varmış bi karı dostu varmış, dostunun dostu da bizim Niyazi’ymiş anladın bi karının iki dostu varmış, adam gururuna yedirememiş güya bi adam kiralamış bilmem tanırsın sen onları”, Mesut: “Adilin çocukları biliyorum”, X : “Adilin çocukları, 10 milyar demiş, nasıl şey yaptırmış bu oğlanı döv demiş Niyazi’yi dövmüşler, Adilin oğlu diyor o şey Niyazi nerde diyor gitti burdan diye işte dil atışı yapıyorlar o ordan dışarıdaymış”, Mesut: “Sen uzak dur ben sana söyleyim”, (tape:338)
 
11.12.2010 günü saat:16.50’de Hakan Karaahmet’i H.A.T.’nün aradığı görüşme;
H: “Kayadibi durağındaki büfeye kamyon girme olayı ney”, Hakan: “Selim’in kardeşinin yanındaki oğlan işte oraya girmiş şey kaza değil”, H.A.: “Konuşma lan husumet varmış aralarında herif bilerek girmiş kamyonla”, Hakan: “Selimin şeyi olmadığı için meselesi olmadı öbür çocuklarla onlar küçük çocuklar çocuk işi yani Giresun’da Allaha şükürler olsun asayiş yönünden çok problem olmadı için küçük meseleler de büyük gibi, güzel sizin sayenizde huzurlu bir şehirde yaşıyoruz”, (tape:541)
 
11.12.2010 günü saat:17.09’da Selim Kımıl’ı M.’in aradığı görüşme;
M: “Ben yokken ortalığı karıştırıyormuşsun, ney mevzu ya bu büfeyle büfeleri dağıtmışsın bir şeyler yapmışsın ney”, Selim: “Büfe müfe hep hikaye ne büfesi, 4.5 milyona bilet satarmış ondan dövdüm, la Eşref abi yanına çağırdı beni bende büfenin oraya gittim çocuklar ha beni aradı Samet aradı, kaçırmış o Sinan, büfeye çarpmış”, (tape:1126)
 
Satır 910 ⟶ 922:
Hırçın’ın: “Öteki büfeci bizden şikayetçi olacak mı,.bu şeyden parayı verdiğimiz” dediği, Selim’in şahsın şikayetçi olmayacağını ima ettiği, Hırçın’ın: “Tamam ben şimdi bunla konuşayım da”, dediği belirlenmiştir.
 
=== 3- 25.06.2009 GÜNÜ GİRESUN'DA, GİRESUN FM RADYO BÜROSUNA GİRİLEREK MUSTAFA CİCİ VE HAKAN AKBAŞ’IN TEHDİT EDİLİP DÖVÜLMELERİ VE İŞYERİNE ZARAR VERİLMESİ EYLEMİ (Kl:67, Dizi:206-304 arası) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Giresun’da yayın yapan Giresun FM isimli radyonun müdürü Mustafa Cici ve radyo sahibi Hakan Akbaş'ın Giresun’da yapılan fuar organizasyonunun ve Giresunsporun başarısızlığı hakkında yazdıkları yazıların ve bu konu hakkında yaptıkları yayınların örgüt üyelerini rahatsız ettiği,
Satır 917 ⟶ 929:
Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ın Giresunspor'un Olgun Peker döneminde başarısız olduğu ve fuar organizasyonlarının etkisiz kaldığı yönünde yazılar yazıp, yayınlar yapmaları sebebiyle tehdit ve darp edildiği, olayı Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in azmettirmesi sonucu Selim Kımıl, Özden Tütüncü, Evren Kımıl, Samet Erdemir ve Aykut Aydın isimli şahısların gerçekleştirdiği, anlaşılmıştır.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin 2009/2838 sırasına kayden yürütülen ve takipsizlik kararı verilen soruşturma evrakı, soruşturma dosyamız kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında tekrar soruşturmaya kaydedilip getirtilerek soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir.
;MÜŞTEKİ / TANIK İFADELERİ
 
Müşteki Mustafa Cici 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
Satır 929 ⟶ 941:
Tanık Gülcan Şahin 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“25.06.2011 günü saat:12.15 sıralarında ziyaret amacıyla Giresun FM isimli radyoya gittiğini, Mustafa Cici'nin hem arkadaşı olduğunu hem de şahsın internet sitesinde yazdığını, kendisinden önce avukat Yavuz Akbulut'un geldiğini, Mustafa'nın avukat Yavuz'a hitaben "bir saat önce topal Selim ve yanında bir kişinin daha gelip Fatih Selim Kitapçı, Hakan Karaahmet, Olgun Aydın Peker, Giresunspor ve fuarla ilgili haber yapmayacaksın sonra zararlı çıkarsın" diyerek kendisini tehdit ettiklerini söylediğini, avukatın da "sen gazetecisin görevin yazmak bunu yazarsın ayrıca C.Savcılığına giderek yasal takibat başlatırsın" dediği esnada ismini Evren Kımıl olarak teşhis ettiği şahsın odaya girdiğini, diğer iki şahsın kapı ağzında durduklarını, şahısların Mustafa Cici'yi özel görüşmek için çağırdığını avukat Yavuz Akbulut'un da kayıt yapılırsa konuşursunuz dediğini, bunun üzerine Hakan Akbaş'ın elinde ses cihazı ile geldiğini, bu durum üzerine kendilerinin dışarı çıktıklarını, bu esnada şahısların hemen kapıyı kapattıklarını ve içeriden bağrışma seslerinin geldiğini, kendilerinin hemen kapıya geldiklerini, genç olan şahsın hemen odadan çıkıp kaçtığını, Evren Kımıl’ın Mustafa Cici'yi yere yatırarak darp ettiğini gördüğünü, diğer şahsın da Hakan Akbaş'ı darp ettiğini, daha sonra şahısların odadaki bilgisayar ve eşyaları yere atarak kaçtıklarını beyan etmiştir.
; ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Samet Erdemir 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Evren Kımıl ve Aykut Aydın’ın kendisinin arkadaşı olduğunu, 25.06.2009 günü hep birlikte denize gitmek için G-City’nin orada buluştuklarını, Mustafa Cici’yi gazeteci olarak tanıdığını, kendisinin yazılarını okuduğunu, Giresunspor aleyhine neden yazı yazdığını konuşmak için Mustafa Cici’nin yanına gidip konuşmak istediğini arkadaşlarına söylediğini, birlikte Giresun Efem radyosuna Mustafa Cici’nin odasına gittiklerini, odada üç erkek iki bayanın olduğunu, özel bir şey konuşmak istediklerini söylediklerini, şahsında kendisine gizli saklı bir şeyin konuşulmayacağını söylediğini, kendilerinin de gizli saklı bir şey konuşmayacaklarını söylediğini, Mustafa Cici’nin de yanındakilere dönerek alaylı bir şekilde “bunlar meşhur olmaya geldiler, şunları akşama haber edip meşhur edeyim” dediğini, bu sırada Mustafa’nın yanında bulunan tanımadığı bir erkek şahsın ayağa kalkarak yanındaki sandalyeyi kaldırarak kendisine fırlattığını, koluna ve bacağına değdiğini, kendisinin de sandalyeyi yerden alarak ona vurduğunu, bu sırada Aykut’un odadan dışarıya çıktığını, bir anlık olay olduğu için Evren’in ne yaptığını görmediğini, kendisinde şahsa sandalyeyi attıktan sonra diğer şahıslarla üzerine gelmesi üzerine korkup kaçtığını, kaçarken aynı şahsın arkadan sandalye fırlattığını, diğer şahısların peşinden sert cisimler attığını, Evren ve Aykut’un kendisinden önce kaçtığını, Giresun Efeme Mustafa Cici ile görüşmek için gittiklerini, kendisini oraya kimsenin göndermediğini, Giresunspor taraftarı olarak gittiklerini, Mustafa Cici’nin kendileri ile alaylı bir şekilde konuştuğunu ve yanındaki şahsın kendisine sandalyeye fırlattığı için olay çıktığını” beyan etmiştir.
Satır 942 ⟶ 954:
Özden Tütüncü 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“Giresunsporun işlettiği liman sahasındaki otoparkta çalıştığını, Fatih Kitapçı zamanında bu işe başladığını, çalıştığı işten dolayı ücret almadığını, taraftar olduğu için fedakarlık yaptığını, 25.06.2009 günü saat:11 sıralarında gezerken Selim Kımıl ile karşılaştığını ve kendisi ile birlikte Mustafa Cici'nin çalıştığı Giresun FM isimli radyoya gittiklerini, Mustafa Cici'nin yanında tanımadığı bir şahsın olduğunu, Selim'i tanıdığından merhabalaştıktan sonra odadan çıktığını, Selim'in Mustafa Cici'ye hitaben "abi iki çocuğum var, babam cezaevinde bir tane de sakat kardeşim var onlara ben bakıyorum fuardan ekmek yiyorum bari sen yazma” dediğini, Mustafa'nın “yazma özgürlüğü var bunları yazmam lazım Giresun esnafına zararı var” dediğini, bunun üzerine kendisinin de “Giresunsporla alakalı olarak geçen bir yazınızı okudum Fatih Kitapçı'ya saldırmışsınız adam 3. Ligden 2. Lige takımı çıkardı” dediğini, bu cümleleri tehdit için söylemediğini, daha sonradan oradan normal bir şekilde ayrıldıklarını, fanatik Giresunsporlu olduğu için bu cümleleri söylediğini, Evren Kımıl ve arkadaşlarının yaptığı darp olayını emniyete geldiğinde öğrendiğini, bilgisinin olmadığını” beyan etmiştir.
Özden Tütüncü operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Mustafa Cici'nin Giresunspor aleyhine yazdığı yazıları görüşmek üzere Selim Kımıl ile birlikte bu şahsın çalıştığı Giresun FM isimli işyerine gittiklerini, sadece yazdığı yazıların Giresunspora zarar verdiğini söyleyerek zarar vermemesi konusunda ricada bulunduklarını, kendisini herhangi bir şekilde tehdit etmediklerini; şahıs ile görüştükten sonra işyerinden çıkıp gittiklerini,Hakan Akbaş ve Mustafa Cici isimli şahısları kimlerin darp ettiğini bilmediğini, olay ile alakasının olmadığını” beyan etmiştir.
Özden Tütüncü operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Mustafa Cici'nin Giresunspor aleyhine yazdığı yazıları görüşmek üzere Selim Kımıl ile birlikte bu şahsın çalıştığı Giresun FM isimli işyerine gittiklerini, sadece yazdığı yazıların Giresunspora zarar verdiğini söyleyerek zarar vermemesi konusunda ricada bulunduklarını, kendisini herhangi bir şekilde tehdit etmediklerini; şahıs ile görüştükten sonra işyerinden çıkıp gittiklerini,Hakan Akbaş ve Mustafa Cici isimli şahısları kimlerin darp ettiğini bilmediğini, olay ile alakasının olmadığını” beyan etmiştir.
Hakan Karaahmet operasyondan sonra Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;“Bahse konu eylemle bir alakasının olmadığını, Giresun FM'in basılması ve yağmalanması olayında rol oynamadığını” beyan etmiştir.
 
Olgun Peker operasyondan sonra Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde;“Adı geçen şahısları tanımadığını, kendisinin kulüp başkanı olduğu için bu şahıslar tarafından tanınmış olabileceğini, böyle bir olayın söz konusu olmadığını” beyan etmiştir.
; CANLI TEŞHİS TUTANAKLARI
 
Müştekiler Mustafa Cici ve Hakan Akbaş yaptırılan canlı teşhis işleminde; Selim Kımıl ve Özden
Satır 952 ⟶ 965:
Tanık Yavuz Akbulut yaptırılan canlı teşhis işleminde, Aykut Aydın ve Samet Erdemir’in tehdit ve darp olayına karışan şahıslar olduğunu beyan edip şahısları teşhis etmiştir.
Tanık Gülcan Şahin yaptırılan canlı teşhis işleminde, Samet Erdemir ve Aykut Aydın’ı teşhis edememiştir.
; FOTOĞRAF TEŞHİS TUTANAĞI
Tanıklar Yavuz Akbulut ve Gülcan Şahin’e yaptırılan fotoğraf teşhis işleminde ; Evren Kımıl isimli şahsın olayı gerçekleştiren şahıslara benzediğini beyan etmişlerdir.
Tanıklar Yavuz Akbulut ve Gülcan Şahin’e yaptırılan fotoğraf teşhis işleminde ; Evren Kımıl isimli şahsın olayı gerçekleştiren şahıslara benzediğini beyan etmişlerdir.
CD GÖRÜNTÜ İZLEME TUTANAĞI
; CD GÖRÜNTÜ İZLEME TUTANAĞI
 
Giresun Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 25.06.2009 günü tanzim edilen cd görüntü izleme tutanağında;
25.06.2009 günü Cemal Gürsel Caddesi Giresun Efem Radyosunda meydana gelen olayla ilgili olarak faillerin tespiti için yapılan çalışmalarda Cemal Gürsel Caddesi Gürseller Giyim Mağazasının güvenlik kamera kayıtları incelenmiş, şüpheliler Evren Kımıl, Samet Erdemir ve Aykut Aydın’ın kamera görüntülerinde 12.50.47 itibariyle Fatih Caddesi istikametinden radyonun bulunduğu araya girdikleri, 12.52.25 itibariyle aynı aradan çıkıp köşedeki mağazaya girdikleri, 12.25.47 itibariyle birlikte tekrar radyonun bulunduğu araya girdikleri, 12.57.56 itibariyle üç şüphelinin radyonun bulunduğu aradan koşarak kaçtığı görülmüştür.
 
=== 4- 25.12.2010 GÜNÜ SUÇ ÖRGÜTLERİNİN MENFAAT ÇATIŞMASI SONUCU ÖMER ÜLKÜ’NÜN İŞYERİNİN BASILMASI VE DARP EDİLMESİ EYLEMİ (Kl:29, Dizi:249-282 arası) ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor Klübü başkanlık seçimine katılmayan örgüt lideri Olgun Peker’in; verdiği her talimatı yerine getiren Ömer Ülkü’yü destekleyerek bu şahsın kazanmasında etkin rol aldığı, Olgun’un H.A.ile yaptığı görüşmede “Ömer Ülkü’nün yanında olacaksınız” diyerek desteğini açıktan beyan ettiği, Ömer’in ise seçimi kazandıktan hemen sonra Olgun Peker’i arayıp “bir emrin var mı” diye sorarak bağlılığını gösterdiği, Olgun Peker’in Giresunspor’un başına teknik direktör olarak Levent Eriş’i getirmek istediği, bu yönde Ömer Ülkü’ye talimat verdiği ve devamında Levent Eriş’in Giresunspor’a teknik direktör olabilmesi için yönetimden karar çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Satır 972 ⟶ 986:
Olgun Peker’in eylem sonrası süreçte Sedat Peker grubuna üye olmaktan suç kaydı bulunan Ali Dinçer Çolak, Metin Süs ve Barış Salman gibi isimlerle görüşmesini sıklaştırdığı,
Sonuç olarak; suç örgütlerinin menfaat çatışmasından dolayı meydana gelen Ömer Ülkü’nün darp edilme olayını Alparslan Yılmaz ve Battal Gazi Özdemir’in azmettirdikleri, Ömer Ülkü’nün konunun suç örgütleri arasında yapılacak anlaşma ile çözülmesini istediği, Olgun Peker’in bu maksatla devreye girdiği; müşteki beyanı, 17.01.2011 günü Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği görevlilerince tanzim edilen cd çözümleme ve teşhis tutanağı, Kastamonu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 2011/2198 sayılı 23.02.2011 tarihli yazısı ve iletişim tespit tutanakları içeriklerinden belirlenmiş, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/1580 soruşturma numarasıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin evrak; eylemin suç örgütü tarafından değil, aksine suç örgütüne karşı gerçekleşen bir eylem olması nedeniyle soruşturma dosyamıza dahil edilmemiş, ancak suç örgütünün yapısı, diğer suç örgütleriyle yaşadığı çatışmalar, şüpheliler arasındaki örgütsel ilişki ve irtibatları göstermesi açısından burada eylemden kısaca bahsedilmiştir.
; SUÇ ÖRGÜTLERİ ARASINDA MENFAAT ÇATIŞMASINI GÖSTERİR MEKTUP
Olay sonrası şüpheli Olgun Peker tarafından; suç örgütü lideri Kürşat Yılmaz’ın oğlu Alparslan Yılmaz’a gönderilen ve şüpheli Coşkun Çalık’ta bulunan mektup avukatı tarafından 04.07.2011 günü kolluk görevlilerine teslim edilmiş, (Şüpheli Coşkun Çalık kolluk ifadesinde, bahse konu mektubun kendisinde bulunmasının sebebini; “Bu mektubu bana Ömer Ülkü zarf içerisinde verdi ve bana al bu sende dursun ben senden alırım dedi, bende mektubu kapalı zarf içinde aldım, ancak içini açmadım ne yazdığını da bilmiyorum” şeklinde açıklamıştır.) taraflar arasındaki ilişkiyi ve husumeti göstermesi açısından mektubun bir sureti aşağıya konulmuştur:
 
Satır 1.002 ⟶ 1.016:
 
 
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
18.12.2010 günü saat:17.26’da Olgun Peker'i Levent Eriş'in aradığı görüşme;
Satır 1.013 ⟶ 1.027:
Levent: “Ne düşünüyor Ömer”, Olgun: “Sen ne düşünüyorsun şimdi biz sana gelelim”, Levent: “Ya ben orayı ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun yoksa burda şampiyon olacak bir takım var elimde”, Olgun: “Bugün 3 tane yabancıyı da gönderttiriyorum 3 tane çok iyi yabancı alırsak 2 tanede iyi adam alırsak bu takım çok düzelir”, Levent: “Bu Ömer’e ne diyeceğim”, Olgun:"sen Ömer’i ara ben başkan ile konuşuyorum de tamam mı”, (tape:612)
 
22.12.2010 günü saat:12.16’da Olgun Peker'in, Levent Eriş'i aradığı görüşme(tape:613) ;
22.12.2010 günü saat:12.16’da Olgun Peker'in, Levent Eriş'i aradığı görüşme(tape:613) ;
Levent: “Şimdi Ömer aradı senden sonra işte hocam görüşelim bilmem ne dedim başkanım şimdi Olgun başkanım ile görüştüm dedim onunla bir istişare yapıyorum dedim...bu sene amaç hem borçlardan yavaş yavaş arınabilmek hemde takımı önümüzdeki sene şampiyonluğa oynatacak bir takım haline getirebilmek eğer bu şekilde lanse edersek çok daha rahat hareket ederiz”, Olgun: “Kararlı kararlı Ömer’in başka şansı yok, Ömer benim ne desem yapmak zorunda bu saatten sonra, burda Federasyona da götürdüm onu orda baştan”,
 
Satır 1.046 ⟶ 1.061:
Olgun: “Ben sabah yurtdışına çıkıyorum abi sen o abimle buluş benim”, Ömer: “Tamam ben telefonunu aldım onun”, Olgun: “Tamam sen yarın buluş onunla gerekeni konuş, bende ona gerekeni söyledim o emniyet teşkilatındandır herşeyi de ayarlar”, (tape:650)
 
25.12.2010 günü saat:17.09’da Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
25.12.2010 günü saat:17.09’da Olgun Peker'in Ömer Ülkü'yü aradığı görüşme;
Olgun: “Sen başkanlığı bırakıyorum falan demişin galiba öyle bir şeyi sakın yapma”, Ömer: “Abi gözünü seveyim ben daha yapamam ya bu strese”, Olgun: “Ömer abi sana hiç kimse bir şey diyemez bu saatten sonra”, Ömer: “Ben daha yapamam çok özür diliyorum senden, ben buraya biliyorsun, birincisi belediye başkanı ikincisi senin için geldim”, (tape:651)
 
Satır 1.080 ⟶ 1.096:
25.12.2010 günü saat:20.52’de Olgun Peker'in Nizamettin Kılıç'ı aradığı görüşme;
Olgun: “Seninle mi görüşüyor benimle mi görüşmek istiyor”, Nizamettin: “Seninle senle abi”, Olgun: “Tamam geçiyorum ben oraya”, (tape:667)

(Alparslan Yılmaz ile görüşme konusunu görüştükleri anlaşılmaktadır.)
 
25.12.2010 günü saat:21.06’da Olgun Peker'i K.'in aradığı görüşme;
Satır 1.154 ⟶ 1.171:
Hasan: “Başkanım şimdi Olgun beyle de görüştüm de, ufak bi münazara olmuş, biz senin her koşulda Marmaralı Çotanaklar olarak ben bu grubun abisi olarak ve biz onunla ilgili gerekli bi açıklama yaparız gereken neyse onu da yaparız, bugün Giresunsporun başkanının üstünde yani kötü Osman bile olsa kimse Giresunsporun başkanın üstünde değildir, o çapulcu sana çocuğunun yanında bırak haka, kimse hiç bir çapulcu sana çocuğunun ailenin yanında veya başka bi yerde hakaret edemez”, Ömer’in olayı polisin araştırdığını söylediği, Hasan: “Bizde araştıracağız ve gereken açıklamayı zaten yapacağız, biz onun gereğini bizde yapacağız, bunu Olgun beyde bilir sen moralini bozma biz gereğini yaparız”, (tape:169)
 

28.12.2010 günü saat:14.36’da Hasan Alim’i Osman Çırak’ın aradığı görüşme (tape:173);
Osman’ın İstanbul’da olduğunu söylediği, Hasan: “Gel bi de biz sana yemek ikram edelim, ufaktan bi olay olmuş duydunmu sende”, Osman’ın duyduğunu söylediği, Hasan: “Ömer’e şık olmamış ya bi Giresun başkanına”, Osman: “Abi bu Giresun’a bunların olacağını ben söylemedim mi abi, çetelere teslim olmuş Giresun derken, bu spor kamuoyunda Giresunsporun imajını beş paralık etti, sen bu kadar prim verirsin abi çetelere böyle olacak”,
 
Satır 1.178 ⟶ 1.196:
Olgun: “Bir atlayıp Etiler’e doğru gelsene bi seni göreyim ya”, Metin: “Olur gelirim baba nerdesin sen, çıkayım mı şimdi, Ofise doğru mu geleyim”, Olgun: “He he”, (tape:693)
 
31.12.2010 günü saat:13.47’de Olgun Peker'in Barış Salman’ı (Şahsın Sedat Peker Grubuna üye olmaktan kaydı vardır) aradığı görüşme;
Olgun: “Bi Etiler’e doğru gelsene bi çay içelim beraber”, Barış: “Tamam abi tamam”, (tape:694)
 
Satır 1.196 ⟶ 1.214:
Alparslan: “Giresunspor da yöneticiyim onunla uğraşıyorum, Futbol şube sorumlusuyum, Tugayla beraber mutlu mesut takılıyorsunuz Tugay, Sürayya mürayya”, X: “Yunus’la bi sıkıntınız”, Alparslan: “Yok, geçen Olgun yaptı aynı tavrı işte bana, onu tokatladım, ama Yunus’a öyle şey yapmam yani”, (tape:135)
 
05.01.2011 günü saat:18.02’de Alparslan Yılmaz’ın Battal Gazi Özdemir’i aradığı görüşme (tape:136);
05.01.2011 günü saat:18.02’de Alparslan Yılmaz’ın Battal Gazi Özdemir’i aradığı görüşme (tape:136);
Alparslan: “Yargıtay’daydık işte bütün gün, kararı uygulamak için direniyor şey, 6. mahkeme”, Battal: “Dilekçe verildi mi”, Alparslan: “Bugün yarın çıkar abi, hafta sonu İstanbul’dayız”, Battal: “Yani kesin mi, aman bana haber ver ha, ben öbürleriyle görüşmüyorum“, Alparslan: “Ben zaten Ankara’dayım onu bekliyorum, Yargıtayday...”, Battal: “Ömer abiyle görüştün mü, önemli olan abinin işi”, Alparslan: “Tamam problem yok”,
 
Satır 1.208 ⟶ 1.227:
D: “Giresunspor başkanını dövmüşsünüz öyle mi?”, Alparslan: “Ne alakası var be abi”, Dursun: “Şimdi Gebze’den çocuklar söylüyor da”, Alparslan: “Olgun’u dövdüm ben ya, eski başkanı dövdüm”, Dursun: “o Peker’i”, Alparslan: “İstanbul’da gördüm öyle, film yapmaya çalıştı”, Dursun: “babandan bi haber var mı”, Alparslan: “Bekliyoruz mahkemeyi, bekliyoruz işte 102.maddenin onaylanmasını bekliyoruz”, dendiği belirlenmiştir (tape:138)
 
=== 5- TEKNİK DİREKTÖR BAHRİ KAYA’NIN TAKIMDAN AYRILMASI İÇİN TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor klübünde 14.01.2011 günü yapılan kongrede, örgüt lideri Olgun Peker’in de desteğini alan Ömer Ülkü’nün başkanlığı kazandığı, Olgun Peker’in klüpte teknik direktörlük görevini yürüten Bahri Kaya’nın yerine Boluspor’da görev yapan Levent Eriş’i getirmek istediği ve bu doğrultuda Giresunspor Basın Sözcüsü Fatih Sandal’ı arayarak “Bu hocayı gönderin gitsin kardeşim” diye talimat verdiği, Bahri Kaya’nın tazminat bedelinin 500.000 TL. olması nedeniyle istifa etmesi için kendisine baskı yapıldığı,
Satır 1.217 ⟶ 1.236:
Aynı gün Olgun’un Ömer’i arayarak “Hocayı ne yaptın” diye sorması üzerine Ömer’in: “Ayrılmak istemiyor 500 bin lira para istiyor, ben sizden haber bekliyorum başkanım” diyerek Olgun’un vereceği talimat doğrultusunda hareket edeceğini söylediği, görüşme sonrası kendisine; “Hoca değişiyor mu” diye soran bir şahsa; Olgun’un: “Değiştirmeye çalışıyoruz” şeklinde cevap verdiği, Ömer’in; “Bu hocayı istifa ettiremiyoruz” diye dert yandığı Hakan Karaahmet’in; “Bu konuda Giresunlular üzerine düşeni yapar, burası ringonun ahırı değil hoca gider onda sıkıntı olmaz” diyerek Bahri Kaya’ya baskı yaparak istifaya zorlayacaklarını ima ettiği, bu süreçten yaklaşık 1 ay sonra 25.02.2011 günü Coşkun Çalık’ın Ömer Ülkü’ye “Birkaç seyirci organize edelim, ona güzel bir dayak attıralım” diyerek taraftarı kışkırtma konusunu yinelediği, Olgun Peker’in talimat ve yönlendirmesiyle, Ömer Ülkü, Coşkun Çalık, Hakan Karaahmet ve Fatih Sandal’ın taraftarı kışkırtmak suretiyle teknik direktör Bahri Kaya’ya saldırtarak istifa ettirmeye teşebbüs ettikleri ve bu amaçla şahsı tehdit ettikleri anlaşılmıştır. Ancak yukarıda ayrıntılı şekilde irdelenen Ömer Ülkü’nün Alparslan Yılmaz (Kürşat Yılmaz’ın oğlu) ve adamları tarafından darp edilmesi eylem sürecinden de anlaşılacağı üzere; yönetimde yer alan Alparslan Yılmaz’ın Bahri Kaya’yı açıktan desteklemesi ve bu amaçla klüp başkanını dövmekten/dövdürmekten çekinmemesi nedeniyle örgüt amacına ulaşamamıştır.
 
;MÜŞTEKİ İFADESİ
 
Bahri Kaya Giresun Kom Şube Müdürlüğünde 26.09.2011 günü alınan ifadesinde;1995 yılından itibaren çeşitli kulüplerde teknik direktör olarak görev yapmaya başladığını, Giresun spor Teknik Direktörü olarak 15 Ekim 2010 yılından beri çalıştığını, Giresunspor’da teknik direktörlük yaptığı dönem içerisinde teknik direktörlüğü bırakması için tehdit edilmediğini ve darba maruz kalmadığını, kendisinin istifa etmesi için talepte bulunulmadığını, kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
30.01.2011 günü saat:15.45’de Olgun Peker'in Fatih Sandal'ı aradığı görüşme;
Satır 1.267 ⟶ 1.286:
Ömer: “Sözleşmeyide imzalamamış… Siz beni göndereceksiniz demiş”, Coşkun: “Çek git o zaman lan şerefsiz istemediğini bildiğin yerde ne duruyorsun Biz bunu varya şu şeye göre bir kaç seyirci organize edelim abi bu iş olmayacak ona güzel bir dayak attıralım orada Ümit Özat bak gitti görüyorsun”, Ömer: “O adam onurlu adammış gitti”, dendiği belirlenmiştir (tape:269)
 
6- MENAJER FARUK GÜLER’İN ALACAĞINI TALEP ETMESİ NEDENİYLE TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ (Kl:29, Dizi:233-242 arası)
=== 6- MENAJER FARUK GÜLER’İN ALACAĞINI TALEP ETMESİ NEDENİYLE TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ (Kl:29, Dizi:233-242 arası) ===
EYLEMİN GELİŞİMİ
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Örgüt lideri Olgun Peker’in; Giresunspor transfer tahtasının açılabilmesi için, alacaklı olarak Futbol Federasyonuna başvuran sporcu ve menajerleri, alacaklarından vazgeçmeleri için faaliyetlerde bulunduğu, bu menajerlerden birinin de Giresunspor’da oynayan birçok futbolcunun menajerlik faaliyetlerini yürüten Faruk Güler olduğu, süreçte; Olgun Peker’in Özcan Üstüntaş’a “Faruk şerefsizini dün aradık, o çocuğa söyle şansını fazla zorlamasın” diyerek Faruk’u tehdit etmesi için talimatı verdiği, ardından Giresun Express Gazetesi Spor Yönetmeni Mesut Erdoğan’a Faruk Güler hakkında olumsuz haber yapması için talimat vererek şahsın futbol kamuoyundaki prestijini zedelemeye çalıştığı, Antalya’da bir otel lobisinde karşılaştıklarında “Dua et buradasın yoksa canını alırdım” diyerek bizzat tehdit ettiği, anlaşılmıştır.
;MÜŞTEKİ İFADESİ
 
Müşteki Faruk Güler 04.07.2011 günü Organize Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
Satır 1.280 ⟶ 1.300:
Olgun Peker'in kendisine karşı tavırlarının sadece sözlü tehdit ve baskılarla kalmadığını, şahsın kendisine yakın gazeteciler vasıtasıyla hakkında yanlış haberler yaptırarak halka karşı küçük düşürmeye ve iş yapmasını engellemeye çalıştığını, Levent Eriş’in yaptığı bir röportajda hakkında karalayıcı beyanlarda bulunmasını sağladığını,
Olgun Peker; medya üzerinde etkili olduğundan hakkında yanlış haberler yaptırarak iş yapmasını engelleyebileceğini, kendisini Sedat Peker’in oğlu olarak tanıtması, etrafında ve çevresinde mafyavari birçok adamla gezmesi, adam öldürme gibi olaylara karıştığına dair söylentiler olması nedeniyle kendisinin ve ailesinin canına, malına zarar vereceğinden endişelendiği için Olgun Peker’den şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
;İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
22.12.2010 günü saat:17.13’te Özcan Üstüntaş’ı Olgun Peker’in aradığı görüşme;
Satır 1.297 ⟶ 1.317:
Faruk’un Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden arandığını ve ifade vermek için çağrıldığını, ifade vermeye gidip gitmeme konusunda tereddüt ettiğini belirttiği ve “…geçen bu Emrah’ı çağırmışlardı Emrah Eren’i, Olgun Aydın Peker tehdit ettimi sizi falan filan”, konunun ne olabileceği hakkında konuştukları, Faruk: “…Giresun’daki alacak verecek işleri ile ilgili olabilir, şimdi Olgun bana tehdit mesajları falan atmıştı, bunu bilenler vardı mesela onlardan birisi daha önce Emrah’ı da çağırdı işte sizi tehdit etti mi şu oldu mu bu oldu mu, peki Olgun’la ilgili bir şey varsa mesela doğruyu söyleyeyim mi saklayayım mı yani”, Ersin: “Sende o zaman başının ağrımasını istemiyorsan deki benim bu bu konuyla hiç bir bilgim yok beni tehdit etmiyorlar, ama belki hani Olgunla alakalı bir şey olabilir…”, (tape:1109) dendiği belirlenmiştir.
 
== OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜNÜN ŞİKE EYLEMLERİ ==
=== 1- 04.04.2011 GÜNÜ OYNANAN DİYARBAKIR-GİRESUNSPOR FUTBOL MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Bankasya 1. Lig takımlarından Giresunspor’un ligin 27 haftasında 25 puanla küme düşme hattında bulunduğu, Diyarbakırspor’un 10 puanla lig sonuncusu olduğu ve kümede kalabilme ihtimalinin düşük olduğu,
Satır 1.308 ⟶ 1.328:
Müsabakadan 1 gün sonra Ömer Ülkü’nün; Asbaşkanlık Danışmanı örgüt üyesi Coşkun Çalık’ı arayıp “Paranın gözünü seveyim para olunca işte,...Diyarbakırspor’a para verdik” diyerek maçı kazanabilmek için para karşılığında şike yaptığını belirttiği belirlenmiştir.
Sonuç olarak Ömer Ülkü, Abdurrahman Yakut, Serdar Berkin ve Levent Eriş’in 04.04.2010 günü oynanan Diyarbakır-Giresun maçının Giresunspor lehine sonuçlanması için şike faaliyetlerinde bulundukları ve netice aldıkları anlaşılmıştır.
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
27.03.2011 günü saat:21.54’de Ömer Ülkü’nün Levent Eriş’i aradığı görüşme(tape:279);
Satır 1.322 ⟶ 1.342:
Ömer: “Diyarbakır tamam değil mi”, Serdar: “Evet abi”, Ömer: “Kaleciyle de görüştün mü”, Serdar: “Onu bu akşam”, (tape:288)
 
03.04.2011 günü saat:11.26’da Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme (tape:290);
03.04.2011 günü saat:11.26’da Ömer Ülkü’nün Serdar Berkin’i aradığı görüşme (tape:290);
Serdar: “Abi ne olsun işte maçı bekliyoruz”, Ömer: “Bizde yenebilecekmiyiz hacı”, Serdar: “Evet yenersiniz abi”, Ömer: “Ben şimdi Diyarbakır’a gidiyorum oraya yarım saat sonra uçağım uçacakta, ne oldu bi gelişme var mı bizim işlerden”, Serdar: (Maçı Giresunspor’un kazanacağını ima ederek) “Abi hayırlısıyla her şey iyi biter”, Ömer: “Öyle mi, hı şeyle bi şey yok değil mi sıkıntı yok, pazartesi bizim maç biliyorsun”, Serdar:“Yok abi yok yok”,
 
Satır 1.343 ⟶ 1.364:
Coşkun: “İyi yani bakıyorum 11’in üstüne çıktı takım artık yani”, Ömer: (para ile maç satın aldığını kaste derek) “Paranın gözünü seveyim para olunca işte, e teknik direktörle çıkıyoruz ne şunu ne bunu para para para”, Coşkun: “Eğer Altay maçında böyle oynarsak Altay bizi topa tutar”, Ömer: “Ben parayla yine alacağım maçı merak etmeyin, Karşıyaka maçını da bağlayacağım başka çare yok bununla olmaz, şimdi şeyi Karşıyaka maçını da satın alacağım, dün aramızda para topladık Diyarbakırspora para verdik”, Coşkun: “Kaç para verdiniz”, Ömer: “Verdik işte bi şeyler şimdi telefonda olmaz bu işler”, (tape:297) dendiği belirlenmiştir.
; EYLEME İLİŞKİN ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Ömer Ülkü kolluk ifadesinde;“Diğer şüpheliler aracılığıyla maç öncesinde irtibat kurmaya çalıştığı Diyarbakırspor oyuncuları Kürşat Ergün Aydın ve kaleci Osman’a transfer amacı ile ulaşmaya çalıştığını” beyan etmiştir. (Diğer şüpheliler Ömer Ülkü ile çelişerek herhangi bir transfer konusundan bahsetmemişlerdir).
Savcılık ifadesinde;“Yaptığı telefon görüşmelerinin şike unsuru içermediğini, gelecek sezon takımı yeniden yapılandırmak istediği için Kürşat Ergün Aydın'ın transfer edilmesini istediği, bu futbolcunun sakat olduğu için maçta oynamadığını, Serdar Berkin’le bu transferler nedeniyle görüşmeler yaptığını, D.Bakır başkanı Abdurrahman Yakut ile maç esnasında güvenliğin sağlanması için konuşma yaptığını, para konuşmalarının kendi oyuncularına verilecek prim parası ile ilgili olduğunu” beyan etmiştir.
Savcılık ifadesinde;“Yaptığı telefon görüşmelerinin şike unsuru içermediğini, gelecek sezon takımı yeniden yapılandırmak istediği için Kürşat Ergün Aydın'ın transfer edilmesini istediği, bu futbolcunun sakat olduğu için maçta oynamadığını, Serdar Berkin’le bu transferler nedeniyle görüşmeler yaptığını, D.Bakır başkanı Abdurrahman Yakut ile maç esnasında güvenliğin sağlanması için konuşma yaptığını, para konuşmalarının kendi oyuncularına verilecek prim parası ile ilgili olduğunu” beyan etmiştir.
 
Serdar Berkin kolluk ifadesinde; “Bu dönemde Giresunspor’dan giden futbolcuyla ara sıra irtibata geçtiğini, şahsı arayarak takımın durumunu, havasını, kendisinin oynayıp oynamayacağını sorduğunu, başka bir irtibatının olmadığını,, Kürşat Aydın isimli futbolcuya para karşılığı şike yaptırmadıklarını, yönetimin şike yapması konusunda bir duyum almadığını, bu futbolcunun da bu karakterde bir insan olmadığını, Ömer Ülkü'nün yaptığı konuşmada Kürşat’ın direnmemesini kastetmiş olabileceğini, ancak şahsın maçta oynamayacağını ve takımın çok kötü olduğunu söylediğini, kendisini de bunu başkana ilettiğini, beyan etmiştir.
Satır 1.359 ⟶ 1.381:
Kürşat Ergun Aydın kolluk ifadesinde;“Ömer Ülkü’yü Giresunsporda oynadığı dönemde tanıdığını, samimiyetinin bulunmadığını, Serdar Berkin’i Giresunspor’da oynadığı dönemde tanıdığını, o dönem kulüp menajeri olduğunu, samimi olduklarını, kendisiyle zaman zaman telefonla görüştüğünü, Levent Eriş’in Giresunspor’da oynarken takımın teknik direktörü olduğunu, halen kendisiyle görüştüğünü, iletişime konu görüşmelerden haberinin olmadığını,Serdar Berkin’i maçtan önce arayıp aramadığını hatırlamadığını, görüşmüş olabileceğini, kendisine kesinlikle maçta kötü oynaması yada şike karıştırması gibi bir durumun söylenmediğini,Serdar Berkin'in Ömer Ülkü'ye kendisiyle görüştüğünü söylemesindeki amacın; şahsı geçiştirmek olduğunu düşüntüğünü, kendisiyle böyle bir konuşma yapmadığını, kesinlikle böyle bir olayın içerisinde bulunmadığını, Levent Eriş’in de bu konuda arayıp bir şey söylemediğini, Ömer Ülkü’yle görüşmediğini, kendisiyle hangi maksatla görüşmek istediğini bilmediğini ama maça asılmaması için böyle bir düşünce içerisine girmiş olabileceğini, konu hakkında bilgisinin olmadığını,” beyan etmiştir.
 
=== 2- 18.04.2011 GÜNÜ OYNANAN KARŞIYAKA-GİRESUNSPOR FUTBOL MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor’un ligin 30. haftasına girerken 31 puanla küme düşme hattında bulunduğu, Karşıyaka’nın 36 puanla ligin 10. sırasında düşme riskinden uzak olduğu, Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü’nün, takımının ligde kalabilmesi için,18.04.2011 günü oynanan Karşıyaka- Giresunspor maçına yönelik, Diyarbakırspor kulübü eski başkanı Abdurrahman Yakut üzerinden şike faaliyetlerinde bulunduğu,
Satır 1.366 ⟶ 1.388:
18.04.2010 günü saat:20.00’de başlayan Karşıyaka-Giresun maçının 0-1 skorla Giresunspor lehine sonuçlandığı,
Sonuç olarak Ömer Ülkü ve Abdurrahman Yakut’un, Karşıyaka’lı futbolcu Mustafa Ulaş Ortakaya üzerinden ulaştıkları bazı Karşıyaka’lı futbolcularla şike anlaşmasına varıp (bu futbolcuların kimler olduğu belirlenememiştir), 18.04.2010 günü oynanan Karşıyaka-Giresun maçının Giresunspor lehine sonuçlanmasını sağlayarak şike yaptıkları tespit edilmiştir.
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
05.04.2011 günü saat:10.26’de Ömer Ülkü’nün Abdurrahman Yakut’u aradığı görüşme;
Satır 1.378 ⟶ 1.400:
(Ulaş olarak bahsedilen şahsın Karşıyaka spor takımı oyuncusu Mustafa Ulaş Ortakaya olduğu anlaşılmış, yapılan telefon detay inceleme ve analiz çalışmasında; 05.04.2011 günü saat:11:46’da görüşme içeriğiyle uyumlu şekilde Abdurrahman Yakut’un Mustafa Ulaş Ortakaya tarafından arandığı, aralarında 241 saniyelik bir görüşme gerçekleştiği belirlenmiştir.)
 
;TELEFON DETAY İNCELEME VE ANALİZ TUTANAĞI (Kl:29, Dizi:226-232 arası)
Soruşturma kapsamında şüphelilerden Ömer Ülkü’nün (5322151497), Mustafa Ulaş Ortakaya’nın (5322342035) ve Abdurrahman Yakut’un (5322158460) kullandıkları telefonların 01/04/2011 ile 21/04/2011 tarihleri arasındaki telefon görüşmelerinin detay dökümleri T.İ.B’den temin edilmiş,
Satır 1.409 ⟶ 1.431:
Sonuç:
Mustafa Ulaş Ortakaya ile Abdurrahman Yakut’un maç günü (18.04.2011) ve öncesinde karşılıklı irtibat halinde oldukları, Ömer Ülkü ile Abdurrahman Yakut’un maç öncesi ve sonrasında birçok defa karşılıklı irtibat halinde oldukları yapılan telefon detay incelemesi sonucunda tespit edilmiştir.
;ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Ömer Ülkü kolluk ifadesinde; Telefon konuşmalarında geçen maçı satın alma konusunu kendi futbolcularına para verme şeklinde açıklamış, Abdurrahman Yakut ile yaptığı görüşmeleri ise Ulaş Ortakaya isimli futbolcunun transferi için yaptığını belirtmiştir. Ömer Ülkü tüm eylemlerde irtibata geçmeye çalıştığı futbolculara transfer amacıyla ulaşmaya çalıştığını beyan etmiş olup, şüphelinin iddia ettiği bu transfer girişimlerinin neredeyse tamamının, bu futbolcuların oynadıkları takımlarla yapılan futbol maçları öncesine denk geldiği görülmüş, şüphelinin şike amaçlı hareket ettiği açıkça anlaşılmıştır.
Satır 1.416 ⟶ 1.438:
Abdurrahman Yakut savcılık ifadesinde; Telefon konuşmasında geçen “Daha teslim etmedim” sözüyle Ömer Ülkü’nün yöneticilere vermesi için kendisine verdiği 8-10 paket fındığı kastettiğini iddia etmiş (kolluk ifadesinde görüşmede geçen şeyi hatırlamadığını söylemiştir), Ulaş Ortakaya isimli futbolcuyla transfer amacıyla görüştüğünü beyan etmiştir.
 
Mustafa Ulaş Ortakaya kolluk ifadesinde; “Karşıyaka-Giresun maçında sakat olduğu için oynamadığını, Abdurrahman Yakut’la Karşıyaka - Giresunspor maçıyla alakalı görüşme yapmadığını, Abdurrahman Yakut'un şike teklif etmediğini, diğer takım arkadaşlarına şike teklifinde bulunmasını istemediğini” ileri sürmüş, TİB'den temin edilen dökümlerin incelemesinde Abdurrahman Yakut’la karşılaşma öncesinde telefon irtibatının tespit edildiğine yönelik soruya; "Abdurrahman Yakut'un menajerim olan Hakan Şirin'den alacağı vardı. Bu sebeple kendisi ile sıkça görüşürüm. Bu görüşmelerimden birisi de karşılaşma öncesine gelmiş olabilir. Hatırlamadığım için daha önce görüşmediğimi söyledim" şeklinde beyanda bulunmuştur. Abdurrahman Yakut ise Mustafa Ulaş ile transfer konusunda görüştüklerini beyan etmiştir.
Savcılık ifadesinde;“...17 yıl profesyonel futbol oynadıktan sonra bu yıl futbolu bıraktım. ikinci ligde çeşitli kulüplerde futbol oynadım. Diyarbakırspor kulübünde 1 sene futbol oynadım. 2007-2008 sezonunda bu kulüpte şampiyonluk yaşadım. Abdurrahman Yakut o dönemde kulüp başkanımızdı. Kendisiyle ailece de görüşürdük. Bir yıl futbol oynadıktan sonra Diyarbakır'dan Rizeye geçtim. Ardından Karşıyaka kulübüne transfer oldum...Olgun Peker, Haldun Şenman, Ömer Ülkü, Erman Ertaş, Levent Eriş, Abdurrahman Yakut ve Fatih Sandal ile irtibatımı anlattım doğrudur. Ben kesinlikle futbol hayatımda hiç bir şike faaliyetinin içinde olmadım. Kimseden bu yönde bir teklif gelmedi. Muhatap olduğum hiç kimseye bana bu şekilde teklifte bulunma cesaretini göstertmedim. Hep mesafeli davrandım. 18.04.2011 günü oynanan Karşıyaka -Giresunspor müsakabasında sakat olduğum için oynamadım. 3 hafta önce sakatlanmıştım. Ancak İzmir'deydim. Giresunspor kulüp başkanı Ömer Ülkü, Abdurrahman Yakut aracılığıyla bana böyle bir teklifte bulunmadı. Ben Emniyette sorulduğunda kendisiyle yani Abdurrahman Yakutla ara sıra görüştüğümü söyledim. Ancak maç tarihini hatırlamadığım için o gün görüştüğüm tarzında bir şey demedim. Ayrıca bana maçla ilgili görüşüp görüşmediğim soruldu. Kesinlikle maçla ilgili bir görüşme yapmadık. Ancak tanıdığım bir insandır. Ailece görüşürüz. Görüşmesinde Ömer Ülkü’ye söylediği gibi aramızda kendisinin şike teklifini kabul edip, bu amaçla aracılık yapacağıma dair herhangi bir vaatte bulunmadım. Bu doğru değildir. Hakkımda niye böyle bir beyanda bulunmuş bilmiyorum. Bana böyle bir teklifte yapmadı. Niye ismimi vererek bu şekilde görüşmüş bilmiyorum. Karşıyaka kulübünde benden başka Ulaş isminde bir futbolcu yoktur. Kesinlikle böyle bir şike olayında aracılık yapmış değilim. Yine kendisiyle 11.04 ve 18.04.2011 tarihlerinde de bazı görüşmelerin ortaya çıkmış, doğrudur ara sıra görüşürüm. Benim Hakan Şirin isminde menajerim vardı. Ondan alacağı vardı. Ona kızıyordu. Bu nedenle beni arayıp görüşüyordu. Görüşmemizin nedeni budur” demiştir.
Şüphelilerden hem Ömer Ülkü hem de Abdurrahman Yakut, Mustafa Ulaş Ortakaya isimli futbolcuyla kendisini transfer etmek amacıyla irtibat kurup görüştüklerini ileri sürmüşler, Mustafa Ulaş Ortakaya ise bu sezon futbolu bıraktığını beyan etmiştir.
Satır 1.425 ⟶ 1.447:
 
 
=== 3- 30.04.2011 GÜNÜ OYNANAN GİRESUN-MERSİN İDMAN YURDU MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
Giresunspor’un ligin 31. haftasına girerken 34 puanla küme düşme riskinden kurtulduğu, Mersin İdman Yurdu’nun şampiyonluğa oynadığı, bu nedenle de puan kaybına tahammülünün olmadığı,
Satır 1.433 ⟶ 1.455:
25.04.2011 günü Ömer’in Hacı isimli şahısla yaptığı görüşmede “Bu hafta maçı sattık” diyerek yaptıkları şikeyi itiraf ettiği,
Sonuç olarak Ömer Ülkü ve Beşir Acar’ın 24.04.2010 günü oynanan Giresun-Mersin İdman Yurdu maçının Mersin lehine sonuçlanmasını sağlayarak şike yaptıkları tespit edilmiştir.
;EYLEME İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
19.04.2011 günü saat:11.13’de Ömer Ülkü’nün Beşir Acar’ı aradığı görüşme;
Satır 1.444 ⟶ 1.466:
Murat: “Reisim ne yapıyorsun, ben akşam çıkıyorumda yola arabayla bizim İlhan abi varya İlhan abi, 2’de onu otobüse bindirdim tamam mı abi, atkıları da ona verdim abi tamam mı abi mecbur otobüsle gitsin biliyor musun abi araba ile gelmesin sabahleyin saat 6 gibi orda olur, bende saat 9-10 gibi Giresun’dayım abi, sana bir kırmızı atkı yaptırmışım varya aklın hayalin durur ha, ..30 tane yaptırdım abi toplam, istesem 45 yaparım da korkuyorum biliyormusun abi, bu seni zaten bir ay götürür abi bir ay idare eder”, Özden: “Anladım anladım”, Murat: “ Ona numaranı vereceğim o seni arasın tamam mı abi”, (tape:435)
 
23.04.2011 günü saat:06.11’de Murat Tanış’ın Özden Tütüncü’yü aradığı görüşme (tape:423);
23.04.2011 günü saat:06.11’de Murat Tanış’ın Özden Tütüncü’yü aradığı görüşme (tape:423);
Murat: “Geldiniz mi”, İlhan: “Çocuk arabayla geldi almaya geldi aldı geldi şimdi”, Murat: “İndin mi aşağıya, bindin mi arabaya”, İlhan: “Biniyoruz arabaya biniyoruz siz nerdesiniz abi”, Murat: “Sivas’a yakınız bizde Sivasa 150 km var”, İlhan: “Şimdi geldik abi işte çocuklarla hep tokalaşıyoruz”, Murat: “Özden orda mı, ver bakayım bir”, (İlhan telefonu Özden Tütüncü’ye veriyor), Özden: “Geldi şimdi arkadaşlar beraberiz,...yok abi ya ne sorunu ya beraberiz biz”, Murat: “Valla rahatsızlık verdik abi kusura bakma abi ya,öglene bulur abi bizim gelmemiz abi”,
 
Satır 1.450 ⟶ 1.473:
Özden: “Senin için de iddia mafyasının içinde falan diyorlar, iddia mafyasının içinde falan diyorlar başkan senin için yanarsın bak valla Allahıma”, Murat: “Yok ya birşey olmaz bizi ne olacak abi, atkılar geldi mi, temiz mi”, Özden: “Güzel atkılar, iyiymiş bunun rengi”, Murat: “Tadına baktın yani”, Özden: “Tabi tabi”, Murat: “Reis’in çok katkıları var orda ha”, (tape:436)
 
23.04.2011 günü saat:11.57’de Ömer Ülkü’yü Beşir Acar’ın aradığı görüşme(tape:306);
23.04.2011 günü saat:11.57’de Ömer Ülkü’yü Beşir Acar’ın aradığı görüşme(tape:306);
Beşir: “Olgun beyin herhalde demi burası”, Ömer: “Yok yok şeyin Fatih Kitapçı’nın, ne zaman geldiniz”, Beşir: “Valla dün gece 2 buçuktu falan geldiğimde benim, bir çay içeriz başkanım beraber, otelinize gelmişiz”,
Satır 1.494 ⟶ 1.518:
28.04.2011 günü saat:16.15’de Ömer Ülkü’nün Beşir Acar’ı aradığı görüşme; (tape:315)
Ömer: “Onlar seninle oynuyormu finale kalman için sana etki ediyor mu”, Beşir: “Bana hiçbir şeyleri yok başkanım onların, benim işim kalmadı onla ben 2 maçımı alırsam Allahın izniyle çıkarım ben, Kartal’la Bolu’yla”,

(30.04.2011 günü oynanan Giresun-Denizlispor müsabakası ile ilgili konuştukları anlaşılmaktadır.)
30.04.2011 günü saat:17.12’ de Murat Tanış’ı Özden Tütüncü’nün aradığı görüşmede; (tape:437)
Murat: “Haftaya Kartal Giresun maçı varmış, artık bir kıyak yaparsınız her takıma kıyak yapıyorsunuz”, Özden: “Biz öyle herkese kıyak yapmayız kardeşim biliyorsun sen”, Murat: “Yok ama yapın, yapın Kartallar iyi insanlar yapın”, Özden: “Sen öyle diyorsan senin için düşünürüz”, Murat: “Allah razı olsun kardeşim Akhisar düşsün...Akhisar, Altay düşsün Altay pardon”, Özden: “ Gözünaydın diyelim başkan işi gördünüz”, Murat: “Sende geleceksin işte buraya, hep beraber kutlayacaz burada, sizin de emeğiniz var, benim misafirimsin otobüsle geliyorsun bilet keseyim gelmiyorsan mazot ayarlayım sana”, Özden: “Paran çoksa para gönder”, Murat: “Gel geldin mi konuşuruz salı günü yapacam sana kıyak gel, burda 1-2 gün stres atarız”, dendiği belirlenmiştir.
 

;ŞÜPHELİ İFADELERİ
 
Ömer Ülkü Savcılık ifadesinde; “Yaptığı telefon görüşmelerinin şike unsuru içermediğini, konuşmalarının şakadan ibaret olduğu, herhangi bir menfaat elde etmediğini ve iyi niyetli konuşmalar yaptığını” beyan etmiştir.
Satır 1.505 ⟶ 1.531:
Beşir Acar Savcılık ifadesinde;“Murat Tanış'ı taraftarlar derneği üyesi olduğu için tanıdığını, Ömer Ülkü’yle uçak yolculuğunda tesadüfen tanıştığını, karşılaşmalarda şike faaliyetinde bulunmadığını, menfaat temin etmediğini, şampiyonluğa oynadıkları için her maçı kazanmak zorunda olduklarını ama hiçbir karşılaşmada şike faaliyetinde bulunmadığını, yaptığı konuşmalarda şikeyi kastetmediğini, Mersin İdman Yurdu'nun zaten Bankasya liginde güçlü bir takım olduğunu, bu nedenle yeneceklerini kastettiğini” beyan ermiştir.
 
== TARAFTAR KOD ADLI GİZLİ TANIĞIN İFADESİNDE GEÇEN EYLEMLER ==
 
Taraftar Kod Adlı Gizli Tanık 05.07.2011 Günü Giresun C. Başsavcılığında Alınan Beyanında;
Satır 1.515 ⟶ 1.541:
Şenel Kaçmaz isimli şahsın Hakan Karaahmet ile birlikte geçmiş zamanda Tempo Tv isimli işyerinin önceden ortağı olduğunu, Şenel Kaçmaz isimli şahsı Keşap ilçesinden tanıdığını, Şenel Kaçmaz isimli şahsın Hakan Karaahmet 'ten korktuğu için ortaklıktan ayrılarak yurt dışına kaçtığını” beyan etmiştir (Kl:66, Dizi:215).
 
1- 2010 YILI HAZİRAN / TEMMUZ AYLARINDA GİRESUN’DA MÜŞTEKİ ALİ AKDAĞ’IN ALACAK TAHSİLİ AMACIYLA DÖVÜLMESİ EYLEMİ
=== 1- 2010 YILI HAZİRAN / TEMMUZ AYLARINDA GİRESUN’DA MÜŞTEKİ ALİ AKDAĞ’IN ALACAK TAHSİLİ AMACIYLA DÖVÜLMESİ EYLEMİ ===
EYLEMİN GELİŞİMİ
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Örgüt üyelerinden Selim Kımıl'ın Giresunspor'a araç kiralamak suretiyle maddi kazanç sağladığı, bu şekilde kiralanan bir aracı kullanan Giresunspor’lu futbolcu Petrial'in eşinin kaza yaptığı ve araçta maddi hasar meydana geldiği, Selim Kımıl’ın aracın maddi hasarını Giresunspor Kulubünden tahsil etmeye çalıştığı fakat bir sonuca ulaşamadığı, bunun üzerine Hakan Karaahmet’le irtibat kurduğu, Hakan Karaahmet'in de parayı Giresunspor Basın Sözcüsü Ali Akdağ’dan talep ettiği, fakat bir sonuç alınamayınca Hakan Karaahmet'in talimatı Selim Kımıl'ın yönlendirmesiyle, Hırçın Kımıl’la Samet Erdemir’in birlikte; Ali Akdağ'ın yanına giderek şahıstan aracın tamir parasını istedikleri, müştekinin paranın kendilerine sonra verileceğini söylemesi üzerine, şahsı alacağı tahsil amacıyla evinin önünde dövdükleri anlaşılmıştır.
Satır 1.528 ⟶ 1.555:
Müştekinin örgüt üyesi Selim Kımıl’ın talimatıyla örgüt üyeleri Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir tarafından basit şekilde dövülerek yaralandığı anlaşılmış, şikayet yokluğundan şüpheliler hakkında eylem nedeniyle sevk maddeleri tanzim edilmemiş, ancak örgütün yapısını, şüpheliler arasındaki ilişkiyi ve hiyerarşiyi, cebir, tehdit uygulayan yapısını göstermesi açısından eylemden bahsedilmiştir.
 
=== 2- 2009 YILI İÇERİSİNDE GİRESUN’DA MEVLÜT ENGİN’İN DÖVÜLMESİ EYLEMİ ===
 

;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Giresunspor'da malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin’in, Olgun Peker'in başkanlığı döneminde maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle belediyeye başvurduğu, bu durumu öğrenen Olgun Peker'in kendisinden habersiz bir şekilde belediyeye gitmesi nedeniyle şahsı dövdüğü anlaşılmış, müşteki ifadesinde olayın sürecini doğrulamış fakat darp edilmediğini sadece şahısla görüşme yaptığını belirtmiştir.
Satır 1.541 ⟶ 1.569:
 
 
=== 3- 2009 YILI İÇERİSİNDE GİRESUN’DA TURGAY DEMİRCAN’IN YAĞMALANMASI EYLEMİ ===
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Turgay Demircan isimli şahsa 2008 yılının Kasım ayında sayısal lotodan 1.500.000 TL para çıktığı, olay tarihi öncesinde kurduğu çıkar amaçlı suç örgütüyle; yağma, yaralama, tehdit ve benzeri suçları işleyen ve işleten ve liderliğini Olgun Peker’in yaptığı suç örgütünün; Turgay Demircan’ın Lotodan para kazandığından haberdar oldukları, karşılıksız ve bedelsiz şekilde yüklü miktarda para kazandığını düşündükleri için bu paradan “paylarını almak için” örgüt lideri Olgun Peker'in müştekiyle; Giresunspor Kulübü yönetimine alma bahanesiyle irtibat kurduğu, fakat Turgay Demircan'ın bunu kabul etmediği, bunun üzerine Olgun Peker’in: ““Yönetim kurulu toplantılarına katıl, adamın kafasını bozma” diyerek şahsı tehdit etmeye başladığı, şahsın da; Olgun Peker’in suç örgütü lideri olarak tanınması, kendisiyle birlikte hareket eden ve suça yatkın kişilikleriyle bilinen çok sayıda kişinin yanında bulunması nedeniyle korkup paniğe kapıldığı ve tekliflerini kabul etmek zorunda kaldığı, müştekiye zorla transferden sorumlu yönetim kurulu üyeliği görevinin verildiği, sembolik olarak müştekide olan bu görevi fiilen, bütün transfer ve futbolcu satış işlemlerini de kapsayacak şekilde Olgun Peker’in yönettiği, süreçte Hakan Karaahmet'in Olgun Peker'in bilgisi dahilinde Turgay Demircan'ı kampa çağırdığı ve futbolcu alacakları için para istediği, şahsın da her seferinde muayyen bedellerde para ödemesi yaptığı, Fatih Sandal ve Hakan Karaahmet'in bu şekilde devamlı şahıstan para isteyip aldıkları, aynı şekilde Olgun Peker'in de müştekiyi telefonla arayarak kulüp harcamaları için para istediği, müştekinin Olgun Peker'den ve kendisiyle birlikte hareket eden şüphelilerden çekindiği için toplamda 500.000 TL para ödemek zorunda kaldığı, ödenen paralardan bir kısmının örgütsel faaliyetlerde kullanıldığı ve bu surette örgüte yüklü miktarda ekonomik kazanç ve gelir sağlandığı, şahsın bu surette; Olgun Peker’in liderliğini yaptığı suç örgütünün Giresun ve çevresinde oluşturduğu korkutucu güçten yararlanılarak, örgüte yarar sağlanmak maksadıyla, birden fazla kişi tarafından yağmalandığı tespit edilmiştir.
Satır 1.551 ⟶ 1.579:
Müşteki Turgay Demircan Giresun Kom Şube Müdürlüğünde 09.08.2011 günü alınan ifadesinde; Kendisine 2008 yılı kasım ayında sayısal lotodan 1,500.000 TL. (1.5 Tirilyon) para çıktığını bu para çıktıktan sonra GCity isimli işyerinde Pizzapizza isimli işyerini açtığını, Olgun Peker’in 2009 yılı içerisinde Giresun spor kulüp başkanlığı yaptığı yönetimde bulunan Fatih Sandal ve Cengiz Cindemir’in iş yerine gelerek “sende yönetime gir, seni de kulübün yönetimine alalım, başkan Olgun Peker böyle istiyor” diyerek görüştüklerini, 2009 yılı Haziran ayında Giresunspor yönetiminde seçim olduğunu ve bu seçim sonrasında Olgun Peker’in başkan olduğunu, kendisinin de yönetimde bulunduğunu yerel gazetelerden öğrendiğini, Olgun Peker başkanlığında 1-2 sefer yönetim kurulu toplantısı yapıldığını duyduğunu, yönetime girmek istemediği için bu toplantılara katılmadığını, ancak Olgun Peker’in “Yönetim kurulu toplantılarına katıl, adamın kafasını bozma” diyerek kendisine tehditvari sözlerle haber göndermesi üzerine bundan sonraki ilk yönetim kurulu toplantısına katıldığını, kendisine transferden sorumlu yönetim kurulu üyeliği görevinin verildiğini ancak kendisinin bu görevinin sembolik olduğunu, bütün transfer ve futbolcu satış işlemlerini Olgun Peker’in yaptığını, Hakan Karaahmet’in de Giresun spor’da Genel Kaptan olarak görev yaptığını, Hakan Karaahmet başkanlığında toplanan futbolcuların Kızılcahamam’da bulunan Patarya Otel’de kampa girdiklerini, Olgun Peker’in kulüpteki para işlerini genellikle Hakan Karaahmet ve Muhasebeci Şinasi Kabacıoğlu’nun takip ettiğini, kamptan 1 hafta sonra Hakan Karaahmet futbolculara para vereceği için Olgun Peker’in bilgisi dahilinde kendisini kampa çağırdığını, futbolcuların birçok alacakları olduğunu, bunları kendisinin ödemesi gerektiğini Kızılcahamam kampında Hakan Karaahmet’in söylediğini, miktarını tam olarak hatırlamadığı ama 5 milyar, 3 milyar, 2 milyar olmak üzere defalarca tahmini olarak 150 milyar para harcadığını, başkan Olgun Peker’in Kızılcahamam’a sürekli olarak denemek amaçlı futbolcu gönderdiğinde de bütün masrafları karşıladığını, İsmail Güldüren’in 450 milyar ücret karşılığında transfer olayında da başkanla sözlü olarak kavga ettiklerini, kendisinden hamiline kulüp yöneticisi olarak 50 milyarlık çeki Olgun Peker’in istediğini, şahsın kendisine çeki verirken bu çeki bana değil de futbolcu Aydın Çetin’e ver, dediğini kendisinin de çeki Aydın Çetin’e verdiğini, kampta diğer yöneticilerin göndermiş oldukları senet ve çek tarzı evrakları da bütün futbolculara dağıttığını, Olgun Peker’in de Kızılcahamam’da futbolcuların odasını tek tek gezerek yönetim olarak dağıttıkları çekleri ve kendisinin Aydın Çetin’e verdiği 50 milyarlık çeki aldığını, ertesi sabahta Kızılcahamam’dan çeklerle birlikte ayrılarak İstanbul’a gittiğini duyduğunu, Olgun Peker’in kulüp içerisinde Fatih Sandal, Hakan Karaahmet ve Şinasi Kabacıoğlu ile birlikte kulüp içerisinde dönen bütün para trafiğini yönettiğini bildiğini, Giresun’a döndükten sonra da gerek telefon gerekse kulüp binasında yüzyüze Olgun Peker’le görüştüğünde, şahsın kendisinden defalarca 5,10 milyar meblağlı para istediğini.,toplam ödediği miktarın tahmini olarak 300.000 TL civarında olduğunu, şahsa elinde şuan bu kadar yüklü nakit olmadığını söylediği durumlarda da “gayrimenkullerini ipotek ederek ödeyebilirsin” diyerek kendisini terslediğini, kendisinin şahsa yüklü miktarda para vermediğini ama farklı zamanlarda toplamda Giresunspor ve Olgun Peker’e verdiği paranın 500.000 TL yi bulduğunu, iş yerine Olgun Peker’le birlikte hareket eden Fatih Sandal ve Hakan Karaahmet’in birkaç defa gelerek kendisinden para istediklerini, kendisini Giresunspor yönetimine bilgisi haricinde sokan Olgun Peker’den, Olgun Peker’in talimatlarıyla kendisinden sürekli para isteyen Hakan Karaahmet’ten şikayetçi olduğunu” beyan etmiştir (Kl:68, Dizi:336).
 
=== 4-2009 YILI VE DEVAM EDEN SÜREÇTE MÜŞTEKİ ŞENEL KAÇMAZ’IN HAKAN KARAAHMET TARAFINDAN YAĞMA AMAÇLI TEHDİT EDİLMESİ EYLEMİ ===
 
;EYLEMİN GELİŞİMİ
 
Anılan dönemde Olgun Peker'in Giresunspor SK'nün başkanlığını yaptığı, Hakan Karaahmet'in yönetimde görevli olduğu ve Tempo Tv isimli Giresun’da yayın yapan yerel televizyon kanalının sahibi olduğu, bu kanalın İstanbul’da da ulusal yayın yaptığı, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker liderliğinde faaliyet yürüten haksız ekonomik çıkar sağlama amaçlı silahlı suç örgütünde yönetici konumunda olduğu ve özellikle Giresun genelinde Deli Adilin Oğulları olarak bilinen Evren Kımıl, Selim Kımıl ve Hırçın Kımıl kardeşleri sevk edip yönlendirerek bir çok yaralama, tehdit, gasp eylemlerini organize ettiği, gerek Olgun Peker’e yakınlığı gerekse bu faaliyetlerinden ötürü Giresun genelinde kendisinden korkulduğu, çekinildiği,
Satır 1.564 ⟶ 1.592:
Müşteki Şenel Kaçmaz kolluk ifadesinde;“Almanya ülkesinde işçi olarak çalıştığını, 2008 yılında Hakan Karaahmet'in Tempo TV'ye ortak olmasını teklif ettiğini, bunun üzerine Hakan Karaahmet'e 340.000 Amerikan doları verdiğini, notere giderek anlaşma yaptıklarını, ortak olmalarının ardından bu paranın haricinde Hakan Karaahmet'e 110.000 tl borç verdiğini ve bunun karşılığında senet aldığını, ortak olmasından 5-6 ay kadar sonra Hakan Karaahmet'in çevrede Şenel Televizyona ortak değil şeklinde bir takım sözler söylediğini duyduğunu, bunun üzerine Hakan Karaahmet ile bu konuyu konuşmak için televizyona gitmek istediğini ancak Hakan Karaahmet ve yanındaki şahıslardan korktuğu için gidemediğini, ilerleyen zamanda Hakan Karaahmet'in ortaklıktan ayrıldığını, aralarındaki anlaşmazlık sebebi ile Tempo TV'deki hisselerini almak için mahkemeye başvurduğunu ve mahkemenin lehine karar verdiğini, bu sırada söz konusu televizyona Kazım Albayrak'ın ortak olduğunu ve televizyonun yüzde ellisinden fazla hissesini aldığını, Kazım Albayrak'ın yanına gittiğini ve Hakan Karaahmet ile yaşadığı sorunları anlattığını, Kazım'ın da televizyonun yüzde otuz hissesini kendisine verdiğini, Hakan Karaahmet'ten olan 110.000 tl konusunda da yardımcı olacağını söylediğini, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker'in başkanlığı döneminde Giresunspor yönetiminde olduğunu, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker ile birlikte olduğunu bildiğini, Hakan Karaahmet'in Olgun Peker ile birlikte olduğunu bildiği için parasını istemek için görüşmeyle gitmekten korktuğunu, televizyondaki hisselerini aldığı ve Hakan Karaahmet'ten olan alacağı hakkında halen mahkeme devam ettiği için davacı ve şikayetçi olmadığını” beyan etmiştir (Kl:66, Dizi:368).
 
OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ SUÇ ÖRGÜTÜNÜN YETKİSİZ MENAJERLİK FAALİYET-LERİ (Kl:30, Dizi:1-393 arası)
== OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ SUÇ ÖRGÜTÜNÜN YETKİSİZ MENAJERLİK FAALİYET-LERİ (Kl:30, Dizi:1-393 arası) ==
 
Olgun Peker liderliğindeki haksız çıkar sağlama amaçlı kurulmuş silahlı suç örgütünün, aşağıda ayrıntılı şekilde irdelenen; iletişim tespit tutanakları, ifadeler, yapılan aramalarda ele geçirilen sözleşme ve fatura içeriklerinden de anlaşılacağı üzere; Refleks Menajerlik Hizmetleri şirketini kullanarak, yetkisiz bir şekilde futbolcu menajerliği (temsilciliği) faaliyetlerinde bulunarak usulsüz kazanç sağladığı, bazı spor kulüplerinin de bu duruma göz yumarak şahısla birlikte hareket ettikleri ve sözleşmeler yaptıkları tespit edilmiştir.
 
=== A- İFADELER: ===
 
İdris Ekmekçi 07.04.2011 günü alınan kolluk ifadesinde (Kl:30, Dizi:392); “2003 yılında Beşiktaş’ta bulunan Refleks menajerlik isimli işyerinde çalışmaya başladığını, halen bu işyerinde şoförlük yaptığını, işyerinin sahibinin Olgun Peker olduğunu, kendisini Olgun Peker’in işe aldığını, 2009 yılının sonlarına doğru işyerine 2.ortak olarak Özcan Üstüntaş’ın katıldığını, halen şirketin ikinci ortağı olduğunu, şirketin TFF’nca lisanslı bir şirket olduğunu, lisansın Hollanda’da bulunan Ömer Cincil adına kayıtlı olduğunu, ayrıca şirketin uluslararası Fifa Menajerinin Olgun Aydın Peker olduğunu, işyerinin yurt içinde ve yurt dışında menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğünü, çalıştığı dönem içerisinde hatırladığı kadarıyla Beşiktaş, Fenerbahçe ve diğer futbol kulüpleriyle görüşüldüğünü, şirketin futbolcu menajerleri ile görüştüğünü daha sonra futbolcu ile kulüpler arasında bağlantı sağladığını” beyan etmiştir.
İdris Ekmekçi 07.04.2011 günü alınan kolluk ifadesinde (Kl:30, Dizi:392); “2003 yılında Beşiktaş’ta bulunan Refleks menajerlik isimli işyerinde çalışmaya başladığını, halen bu işyerinde şoförlük yaptığını, işyerinin sahibinin Olgun Peker olduğunu, kendisini Olgun Peker’in işe aldığını, 2009 yılının sonlarına doğru işyerine 2.ortak olarak Özcan Üstüntaş’ın katıldığını, halen şirketin ikinci ortağı olduğunu, şirketin TFF’nca lisanslı bir şirket olduğunu, lisansın Hollanda’da bulunan Ömer Cincil adına kayıtlı olduğunu, ayrıca şirketin uluslararası Fifa Menajerinin Olgun Aydın Peker olduğunu, işyerinin yurt içinde ve yurt dışında menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğünü, çalıştığı dönem içerisinde hatırladığı kadarıyla Beşiktaş, Fenerbahçe ve diğer futbol kulüpleriyle görüşüldüğünü, şirketin futbolcu menajerleri ile görüştüğünü daha sonra futbolcu ile kulüpler arasında bağlantı sağladığını” beyan etmiştir.
 
Neşe Ciddi 07.04.2011 günü alınan kolluk ifadesinde (Kl:30, Dizi:390); “2010 yılı Temmuz ayından itibaren Refleks Menajerlik isimli işyerinde çalıştığını, şirketin sahibinin Olgun Aydın Peker olduğunu, Özcan Üstüntaş’ın da şirketin sahiplerinden olduğunu, şirketin yurt içinde ve yurt dışında bulunan futbol kulüpleri arasında futbolcuların transferleriyle ilgili işlemler yaptığını, futbolcu menajerleri ve futbolcularla görüşmeler yapıldığını, görüşmelerde futbolcu transferleriyle ilgili FİFA Menajeri olan yetkilnini Olgun Aydın Peker olduğunu, kendisinin bu işlemlerde çevirileri yaptığını, çalıştığı süre içerisinde Eskişehirspor, Beşiktaş, Ankaragücü takımlarına transfer yapıldığını, bu futbolcular arasında Fatih Tekke, Agim İbrahime isimli futbolcuların bulunduğunu, bu transferler karşılığında paranın kimden ve hangi oranda alındığını bilmediğini” beyan etmiştir.
 
=== B- BAZI EYLEMLER: ===
 
==== 1- Fatih Tekke’nin önce Beşiktaş Spor Kulübüne, ardından bu kulüpten Ankaragücü Spor Kulübüne transfer edilmesi ====
 
20.09.2010 günü Fatih Tekke’nin Beşiktaş Spor Kulubüne transfer edilmesiyle ilgili Refleks Menajerlik Ltd. Şti.(Olgun Peker imzasıyla) ile Beşiktaş Futbol Yatırımları San. ve Tic. A.Ş. arasında sözleşme imzalandığı belirlenmiş, sözleşmenin bir sureti soruşturma dosyasına konmuştur.
Satır 1.676 ⟶ 1.706:
25.04.2011 günü saat:12.12’de Özcan Üstüntaş'ı Sami Dinç'in aradığı görüşmede; (tape:451)
Özcan: “Bizim bu Fatih’in şeyi var sende değilmi yetkisi falan var değilmi", Sami "Var abi var", Özcan: “Bunun mukavelesini istesene bir federasyondan şimdi biz kahvaltı yapıyoruz da oraya, ya birşeyler yapmayı düşünüyoruz", Sami: "Hemen istiyorum tamamdır, yarın da bir görüşelim abi diğer konularla bu konuyla hepsiyle ilgili" dendiği belirlenmiştir.
==== 2- Ali Turan’ın önce Galatasaray Spor Kulübüne, bu kulüpten de Antalya Spora transfer edilmesi ====
 
19.04.2010 günü Ali Turan’ın Galatasaray Spor Kulubüne transfer edilmesiyle ilgili Refleks Menajerlik ile Galatasaray Spor Kulubü yetkilileri Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin arasında sözleşme imzalandığı belirlenmiş, sözleşmenin bir sureti soruşturma dosyasına konmuştur.
Satır 1.724 ⟶ 1.754:
Özcan: “Abi bu hafta içi bana o ödemeyi yapabilir miyiz abi”, Adnan: “Zor yarın ona da bakayım ama zor zor”, Özcan: “Tamam yarın arayayım abi ben seni”, dendiği belirlenmiştir.
 
==== 3-Gökdeniz Karadeniz’in Fenerbahçe Spor Kulübüne transfer edilmesi ====
 
Aziz Yıldırım, Gökdeniz Karadeniz ve Olgun Peker arasında; Gökdeniz’in Fenerbahçeye transferine yönelik tarihsiz bir sözleşme imzalandığı belirlenmiştir.(Bu konu Aziz Yıldırım’a ilişkin anlatımların bulunduğu bölümde ayrı bir başlık altında ayrıca irdelenmiştir)
 
==== 4-Hakan Arıkan’ın Beşiktaş Spor Kulübüne transfer edilmesi ====
 
Hakan Arıkan’ın 21.06.2010 günü Beşiktaş Spor Kulubüne transfer edilmesiyle ilgili Refleks Menajerlik isimli şirket ile Beşiktaş Spor Kulubü arasında sözleşme imzalandığı, bununla bağlantılı olarak Refleks Menajerlik şirketi tarafından 106.200 YTL lik fatura tanzim edildiği belirlenmiş, sözleşmenin bir sureti soruşturma dosyasına konmuştur.
 
=== C- REFLEKS MENAJERLİK İSİMLİ ŞİRKET TARAFINDAN ÇEŞİTLİ KULÜPLER ADINA MENAJERLİK HİZMET BEDELİ ADI ALTINDA FATURA KESİLMESİ: ===
 
Yapılan aramalarda menajerlik yapma yetkisi bulunmayan Refleks Menajerlik isimli şirket tarafından usulsüz yapılan bu işlemler karşılığında yüklü miktarlarda faturalar düzenlendiği belirlenmiş olup, birer sureti soruşturma dosyasında mevcut bu faturalardan anlaşılacağı üzere Refleks Menajerlik faaliyetlerini yürüten Olgun Peker'in çeşitli kulüplere yetkisi olmamasına rağmen menajerlik faaliyeti yürüterek hizmet bedeli altında fatura kesip kazanç elde ettiği ve bu kazancı örgütsel faaliyetlerde kullandığı belirlenmiştir.
Satır 1.790 ⟶ 1.820:
Mecnun: "Birader şu işi bir ilk önce kovala ya, sürüncemede bırakırsan Antep girmiş devreye şimdi çarşı karışıyor ya”, Olgun: “Bin dolarını alırım işi bitirirsem”, Mecnun: “Hadi abiciğim şu işi ilk önce bitir”,
 
07.01.2011 günü saat:13.16’da Olgun Peker'i Mecnun Odyakmaz'ın aradığı görüşme; (tape:756)
Olgun: “Oturuyoruz da Yıldırım başkan da geldi şöyle birşey diyor yani 1.5 senelik bedava kiralık verelim 1.5 sene”, Mecnun: “Ben kiralık topçuyu ne yapayım ya bir tane bi işe yarasınlar bunlar hesapta ağa kulüpler ya bir tane bir işimizi görsünler gün oluyor harman oluyor yani 50 tane iş oluyor”,
 
Satır 1.866 ⟶ 1.896:
Olgun: “Şu mali müşavirle konuş yarın şu şirketten ee menajerlik ibaresini kaldırsınlar sportif danışmanlık şirketi sadece”, Özcan: “...abiyle mi konuşayım abi”, Olgun: “Evet evet yarın bu işi bitirttir tamam”,
 
13.04.2011 günü saat:12.05’de Ömer Ülkü’nün Sami Dinç’i aradığı görüşme; (tape:301)
13.04.2011 günü saat:12.05’de Ömer Ülkü’nün Sami Dinç’i aradığı görüşme; (tape:301)
Ömer: “Bu bizim 2 tane futbolcu eski birisi eski birisi yeni futbolcu Fatih Şen ile Ümit Tütüncü’nün menajerlik şirketi Rıza Ağcık şimdi burada federasyon başkanı bize ödeme yapmayın dedi”, Sami: “O da başvuru mu yapmış federasyona”, Ömer: “Buna 30 bin 35 bin liralık senet vermişler 2 futbolcunun şeyi için ancak şimdi senedi de Egemen Adatepe’ye adına kesmişler, Egemen Adatepe’nin de şeyi yok”, Sami: “Lisansı yok”, Ömer: “Evet resmi değil ne yapacağız onu yani bu bu icra takibi başladığı zaman bize sormazlar mı bu neyin nesi ne aldınız ne sattınız diye”, Sami: “Onu federasyonun haberi bile olmaz”,
 
Satır 1.884 ⟶ 1.915:
 
=== MENAJERLİK SORULARININ ELE GEÇİRİLEREK SINAVDA USÜLSÜZLÜK YAPILMASI, RÜŞVET ALMA-VERME, RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK, BU SUÇA İŞTİRAK, NİTELİKLİ DOLANDIRICILIĞA TEŞEBBÜS ===
 
Olaya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonunun suç duyurusu üzerine Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/3341 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı Görevsizlik kararına rapten Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmiş, tahkikat evrakı soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir. (Kl:30, Dizi:394-439 arası)
Olaya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonunun suç duyurusu üzerine Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/3341 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı Görevsizlik kararına rapten Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmiş, tahkikat evrakı soruşturma dosyamızla birleştirilmiştir. (Kl:30, Dizi:394-439 arası)
 
;1- EYLEMİN GELİŞİMİ:
Kamuoyunda menajerlik olarak adlandırılan “Futbolcu Temsilciliğinin” FİFA tarafından verilen lisansla yürütülebildiği, TFF tarafından hazırlanan Futbolcu Temsilcileri Talimatı’nda temsilciliğin sadece gerçek kişiler tarafından yürütülebileceğinin belirtildiği, lisans sahibi olmadan yapılan temsilcilik işlemlerinin “yetkisiz menajerlik” olarak adlandırıldığı ve tespiti halinde TFF tarafından maddi ve idari yaptırımların uygulandığı, Mart ve Eylül aylarında olmak üzere yılda 2 defa Futbolcu Temsilciliği sınavının yapıldığı, sınavda sorulan 20 sorudan 15 tanesinin FİFA, 5 sorunun ise üye ülke federasyonu tarafından hazırlandığı,
Satır 1.915 ⟶ 1.947:
Sınav sonuçları açıklandığı zaman Abdullah Cila’nın; Olgun Peker’i arayıp aynı cevapları yaptıkları halde Olgun’un sınavı geçtiğini kendisinin ve Volkan Bahçekapılı’nın ise kaldığını söyleyerek sorulara daha önceden ulaştıklarını itiraf ettiği, yine sınav sonrası Sami Dinç’in Talat Emre Koçak’ı arayarak Olgun Peker’e sınav sorularını Haldun Şenman’ın verdiğini söylediği, yine Emre’nin; “Özden Aslan başarılı” demesi üzerine Sami’nin; “Haldun verdi ona” diyerek cevapları Haldun Şenman’ın bizzat verdiğini söylediği, belirlenmiştir.
 
;a- Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Alınan Belgeler Üzerinde Yapılan İncelemede; (Kl:29, Dizi:97-198 arası)
 
Olgun Peker’in; adına kayıtlı Bulgaristan Tenço Hubenov Mekanik ve Teknik Lisesi Elektrik Bölümü’nden alınan lise diploması ile müracaatta bulunduğu, bu diplomanın sahte olduğu, Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı ve Tarık Özaslan’ın FİFA tarafından hazırlanan (15) soruya aynı cevapları verdikleri, Ümit Aydın, Mahmut Güneş ve Volkan Bahçekapılı’nın sınav sonrası verdikleri itiraz dilekçelerinin birebir aynı olduğu, şahısların hesaplama gerektiren soruların çözümüne yönelik hiçbir hesaplama, karalama yapmadıkları veya not yazmadıkları tespit edilmiştir.
;b- Hesap İnceleme Tutanağı; (Kl:29, Dizi:199-225 arası)
 
Şüpheli Özden Aslan’ın yaptığı telefon görüşmelerinde; TFF Menajerlik sınav sorularını Haldun Şenman’dan temin edebilmek için bankadan kredi çekeceğini ve çektiği parayla Haldun Şenman'a ödeme yaparak sınav sorularını alacağını söylemesi üzerine;
Özden Aslan’ın Türkiye İş Bankası 3443 481430 sayılı hesabına ait hesap hareketleri kontrol edildiğinde; 28.03.2011 günü Uşak’ta 25.000 TL kredi kullandığı, 30.03.2011 günü Zincirlikuyu-İstanbul şubesinden 23.000 TL nakit para çektiği anlaşılmış, ayrıca kullandığı telefon numarasına ait baz detayları incelendiğinde 28.03.2011 günü Uşak’ta, 30.03.2011 günü İstanbul’da olduğu belirlenmiştir. Netice olarak banka hesap hareketleri, telefon görüşme tutanakları ve telefon baz detayları birlikte ele alındığında, Özden Aslan'ın para karşılığında Haldun Şenman’dan TFF Menajerlik sınav sorularını temin ettiği ve ödemeyi yaptığı anlaşılmıştır.
 
;c- Operasyon Sırasında Yapılan Aramalarda;
 
Haldun Şenman’ın TFF binasında kullandığı ofiste; 1’den 55’e kadar numaralandırılmış Temsilci Belirleme Sınav Tutanakları ibaresi bulunan belge, 1’den 350’ye kadar numaralandırılmış Futbolcu Temsilcisi Sınav Soruları Cevapları ile ilgili evrakların bulunduğu belge, Talat Emre Koçak’ın kullandığı Şişli Harbiye Mh Cumhuriyet Cd Kahan İş Hanı No:40 K:9 Akademi Hukuk Bürosundaki ofiste; 1’den 96/3’e kadar numaralandırılmış üzerinde Spor Hukuku Final Sınavı, Spor Hukuku Vize Sınavı ibareleri bulunan evraklar bulunmuş ve bu belgelere el konulmuştur.
 
;d- Telefon Detay Dökümleri Üzerinde Yapılan İncelemede; (Kl:29, Dizi:80-96 arası)
 
Sami Dinç, Olgun Peker, Abdullah Cila, Erman Ertaş, Haldun Şenman, Mahmut Güneş, Özden Aslan, Talat Emre Koçak, Tarık Özaslan ve Volkan Bahçekapılı'nın kullandığı telefonların yapıla detay incelemesinde;
Satır 1.956 ⟶ 1.988:
İletişim tespitlerinde; Olgun Peker'in, Mehmet Levent Kızıl ve Mümtaz Karakaya ile 30.03.2011 günü saat 14.00 sıralarında İstinye Park Alışveriş Merkezinde bulunan Masa isimli Restaurantta buluşacakları bilgisinin elde edilmesi üzerine; 30.03.2011 günü saat:14.20 sıralarında İstinye Park’a geçilerek Masa Restaurant isimli yerde fiziki takip çalışmalarına başlanılmış, saat:14.30'da Olgun Peker, Levent Kızıl ve Mümtaz Karakaya'nın Masa Restaurant’da buluşmuş oldukları ve aralarında sohbet ettikleri görülmüş, saat:14.40'da şahısların birlikte Masa Restaurant’dan kalktıkları, Olgun Peker’in İstinye Park önünden 34 THR 18 plaka sayılı ticari taksi ile, Levent Kızıl ve Mümtaz Karakaya'nın ise 34 TR 470 plakalı siyah renkli Bentley marka otoyla ayrıldıkları görülmüştür
 
;2- OLAYA İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
 
14.02.2011 günü saat:14.08’de Olgun Peker'in, Haldun Şenman'ı aradığı görüşme;
Satır 1.968 ⟶ 2.000:
 
18.03.2011 günü saat:17.11’de Olgun Peker'i, Haldun Şenman'ın aradığı görüşme;
Haldun: “T.C kimlik numaranı bana bir mesaj atarmısın sana zahmet", Olgun: “Hemen atıyorum Halduncum" (tape: 990),
Haldun: “T.C kimlik numaranı bana bir mesaj atarmısın sana zahmet", Olgun: “Hemen atıyorum Halduncum" (tape: 990),
 
23.03.2011 günü saat:13.33’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Satır 1.996 ⟶ 2.029:
 
29.03.2011 günü saat:19.05’de Sami Dinç’in, Olgun Peker’i aradığı görüşme;
Sami: “Ben yarın İstanbul dışında olacam da,…dediğiniz konuyla ilgili olarak Emre’yi şey yapacam söyleyeyim mi söylemeyeyim mi bilemedim bir size sorayım dedim”, Olgun: (Talat Emre Koçak’ın soruları alıp alamayacağını kastederek) “Şuana kadar olumlu bir şey yok olumsuz gözüküyor,…ama Emre’ye yine de söyle.....olursa ararım seni Emre’yle buluşurum ben,…o da aynı işleri yapabilir değil mi”, Sami: “Tabi tabi hiç şüphe yok”,(Talat Emre Koçak aracılığıyla sorulara ulaşacakları değerlendirilmiştir.) (tape:3276),
Sami: “Ben yarın İstanbul dışında olacam da,…dediğiniz konuyla ilgili olarak Emre’yi şey yapacam söyleyeyim mi söylemeyeyim mi bilemedim bir size sorayım dedim”, Olgun: (Talat Emre Koçak’ın soruları alıp alamayacağını kastederek) “Şuana kadar olumlu bir şey yok olumsuz gözüküyor,…ama Emre’ye yine de söyle.....olursa ararım seni Emre’yle buluşurum ben,…o da aynı işleri yapabilir değil mi”, Sami: “Tabi tabi hiç şüphe yok”,(Talat Emre Koçak aracılığıyla sorulara ulaşacakları değerlendirilmiştir.) (tape:3276),
 
30.03.2011 günü saat:10.34’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Satır 2.028 ⟶ 2.062:
"(Gör)üşecekmiyiz" yazdığı (tape:1015),
 
30.03.2011 günü saat:22.21’de Olgun Peker'e, V.Bahçekapılı’nın gönderdiği mesajda;
" Goruselimde bulamadim yani" yazdığı (tape:1016),
 
30.03.2011 günü saat:22.22’de Olgun Peker'e, Abdullah Cila’nın gönderdiği mesajda;
"Gelmedimi?" yazdığı (tape:1017),
 
Satır 2.041 ⟶ 2.075:
 
30.03.2011 günü saat:22.25’de Olgun Peker'e, Abdullah Cila’nın gönderdiği mesajda;

"Sonra nerede bulusalım" yazdığı (tape:1020),
 
30.03.2011 günü saat:22.40’ da Neşe Ciddi’ye, Olgun Peker’in, mesaj attığı;
Satır 2.053 ⟶ 2.088:
 
31.03.2011 günü saat:08.52’de M.Ş.’in, Haldun Şenman’a gönderdiği mesajda;
“(Hal)duncum gunAydın bugunku sinava yigenim mahmut şen de giriyo yardimci olursan cok sevinirim” yazdığı , (tape:1293),
“(Hal)duncum gunAydın bugunku sinava yigenim mahmut şen de giriyo yardimci olursan cok sevinirim” yazdığı , (tape:1293),
 
31.03.2011 günü saat:11.13’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Satır 2.066 ⟶ 2.102:
 
01.04.2011 günü saat:11.34’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Özden: “Vallaha 3-4 gündür uyumuyordum”, Serdar: “Rahat bi şekilde uyudun yani, sen kimden öğrendin neticeyi”, Özden: “Dün aradı Erman’da, her şey yolunda dedi, zaten ona söz vermiş, anla, Olgun’a”, Serdar: “Olgun’un ortağı var bi tane, Hakan’ın yakın arkadaşı çünkü, vermezler diyor ona diyor kazansa bile vermezler diyor, herifin hakkında bir sürü şey var yani”, Özden: “Nasıl kabul ettiler, Sınava girmesini” (tape:464),
Özden: “Vallaha 3-4 gündür uyumuyordum”, Serdar: “Rahat bi şekilde uyudun yani, sen kimden öğrendin neticeyi”, Özden: “Dün aradı Erman’da, her şey yolunda dedi, zaten ona söz vermiş, anla, Olgun’a”, Serdar: “Olgun’un ortağı var bi tane, Hakan’ın yakın arkadaşı çünkü, vermezler diyor ona diyor kazansa bile vermezler diyor, herifin hakkında bir sürü şey var yani”, Özden: “Nasıl kabul ettiler, Sınava girmesini” (tape:464),
 
01.04.2011 günü saat:20.03’de Serdar Berkin’i, Özden Aslan’ın aradığı görüşme;
Satır 2.115 ⟶ 2.152:
 
08.04.2011 günü saat:18.48’de Şekip Mosturoğlu’nun E.H.’ı aradığı görüşme(tape:1351) ;
E: “Sorular gelmiş istenilen yani dedikodu mu artık neyse bu 15 sorunun da 13 tanesini 15’ini de yapmış avukat herkese doğru diye yapmış ama meğersem 2 tanesini yanlış yapmış bu avukat”, Şekip: “Ama şunu söylemiş son 5 soruyu aynı şıktan işaretlersiniz”, E: “ 1 tane tutar”, Şekip: “ İyi hayırlısı sahtekar çok demekki”,
E: “Sorular gelmiş istenilen yani dedikodu mu artık neyse bu 15 sorunun da 13 tanesini 15’ini de yapmış avukat herkese doğru diye yapmış ama meğersem 2 tanesini yanlış yapmış bu avukat”, Şekip: “Ama şunu söylemiş son 5 soruyu aynı şıktan işaretlersiniz”, E: “ 1 tane tutar”, Şekip: “ İyi hayırlısı sahtekar çok demekki”,
 
08.04.2011 günü saat:18.50’de Ş.Mosturoğlu’nun Mahmut Güneş’i aradığı görüşme;
Satır 2.130 ⟶ 2.168:
 
12.04.2011 günü saat:15.33’te M.Ufuk Özerten’i Y.Egemenoğlu’nun aradığı görüşme;
Yunus: “Şimdi şeyde Federasyondayım da bu temsilci sınavı vardı ya abi 15 soru bizden şeyden FİFA’dan 5 soru bizden, bu sınavla ilgili bi araştırma yaptık baya bi detaylandırdık bu 15 soru ulaşmış abi bunların eline yurtdışı, büyük ihtimal, ondan sonra tespit ettik onunla ilgili de başkan böyle bi durum var sınavı iptal edelim bi ara herkesin de bi bilgisini bi ver bi rızalarını al dedi”, M.Ufuk: “Peki nasıl olmuş bu 35 kişi falanda kazanmıştı”, Yunus: “Evet o abi sorular geçmiş abi dışarıya gece ya, Fifa’nın 15 sorusunda örneğin 7 kişinin 12 tane doğrusu var 3 tane yanlışı hepsinin doğruları ve yanlışları aynı,15 soru yapmış bu ne ya…Olgun Peker, o da girmiş kazanmış 15 soru yapmış hiç bir matematik işlemi yapmadan, gece yarısı çözdürmüşler soruları çözen adam da 3 tanesini yanlış çözmüş yani”, M.Ufuk: “Kim bu çözenler”, Yunus: “Yüzyüze anlatırım sana” (tape:1662),
Yunus: “Şimdi şeyde Federasyondayım da bu temsilci sınavı vardı ya abi 15 soru bizden şeyden FİFA’dan 5 soru bizden, bu sınavla ilgili bi araştırma yaptık baya bi detaylandırdık bu 15 soru ulaşmış abi bunların eline yurtdışı, büyük ihtimal, ondan sonra tespit ettik onunla ilgili de başkan böyle bi durum var sınavı iptal edelim bi ara herkesin de bi bilgisini bi ver bi rızalarını al dedi”, M.Ufuk: “Peki nasıl olmuş bu 35 kişi falanda kazanmıştı”, Yunus: “Evet o abi sorular geçmiş abi dışarıya gece ya, Fifa’nın 15 sorusunda örneğin 7 kişinin 12 tane doğrusu var 3 tane yanlışı hepsinin doğruları ve yanlışları aynı,15 soru yapmış bu ne ya…Olgun Peker, o da girmiş kazanmış 15 soru yapmış hiç bir matematik işlemi yapmadan, gece yarısı çözdürmüşler soruları çözen adam da 3 tanesini yanlış çözmüş yani”, M.Ufuk: “Kim bu çözenler”, Yunus: “Yüzyüze anlatırım sana” (tape:1662),
 
12.04.2011 günü saat:16.09’da Haldun Şenman’ı, X şahsın aradığı görüşme;
Satır 2.173 ⟶ 2.212:
 
18.04.2011 günü saat:12.51’de Talat Emre Koçak’ın Neşe Ciddi’ye mesaj gönderdiği(tape:3586);
“Nese hn. iyi gunler ben av. emre kocak. olgun bey ile gorustum ve kendisi beni carsamba gunu bruksel’e cagirdi. Ucak ayarlamasini yaptirmami soyledi, bu konuyla ilgili sirketten kiminle gorusebilirim?” yazdığı.
“Nese hn. iyi gunler ben av. emre kocak. olgun bey ile gorustum ve kendisi beni carsamba gunu bruksel’e cagirdi. Ucak ayarlamasini yaptirmami soyledi, bu konuyla ilgili sirketten kiminle gorusebilirim?” yazdığı.
 
19.04.2011 günü saat:10.20’de Ümit Aydın’ın, Talat Emre Koçak’ı aradığı görüşme;
Satır 2.198 ⟶ 2.238:
18.05.2011 günü saat:15.49’da Sami Dinç'i, Olgun Peker'in aradığı görüşmede;
Olgun: “Kafam bir şeye takıldı, bu hani ee savcılık şeye göndermiş ya bu evrakları şeyden federasyondan…bu menajerlikle alakalı hani", Sami: "Sınavla ilgili konu evet, kağıtları ve başvuru formlarını almışlar", Olgun: “Kağıtları ve başvuru formları her şeyi almışlar mı", Sami: "Evet, sınavla ilgili her şeyi almışlar benim anladığım, ne oldu hayır ola başkanım", Olgun: “Yok öyle kafam takıldı da", Sami: "Belirli kişilerin vesaire falan değil herkesinkini almışlar, organizeye göndermişler onu da her nedense, organizenin şeyinden sonra soruşturmasından sonra eğer bir örgüt gibi böyle bi yapı falan bulamazlarsa ki yok zaten öyle bir şey anladığım kadarıyla, takipsizlik verilecektir kopya falan çünkü zaten suç değil" (tape: 2675) dendiği yapılan iletişim tespitlerinde belirlenmiştir.
;3- ŞÜPHELİ İFADELERİ
Haldun Şenman kolluk ifadesinde menajerlik sınavıyla ilgili bir yetkisinin bulunmadığını, soruların kendisine hiç ulaşmadığını (Serdar Berkin kolluk ifadesinde; soruların Haldun Şenman tarafından görüldüğünü belirtmiş, Erman Ertaş kolluk ifadesinde; sınavdan bir iki gün önce İstanbul’da Haldun Şenman ile bir restorantta buluştuklarını, Özden Aslan’ın bu buluşma sonrasında sınav sorularını ele geçirdiğini bildiğini, Haldun Şenman’dan almış olabileceğini belirtmiş, Özden Aslan savcılık ifadesinde sınav sorularını Haldun Şenman’dan aldığını itiraf etmiştir) ileri sürmüştür.
Satır 2.222 ⟶ 2.262:
Ümit Aydın kolluk ifadesinde suçlamaları reddederek, sınav esnasında yanında bulunanların cevaplarına baktığını beyan etmiş, savcılık ifadesinde; “…Ben Mart 2011 tarihinde yapılan futbol temsilciliği sınavına girdim. Ancak bu sınavda başarılı olamadım. Bu sınavın sorularının önceden bana verildiği yönündeki iddiayı kabul etmiyorum, böyle birşey olmadı. Sınav bir otelde yapıldı. Yan taraftaki bir salondan da gürültü ve uğultular geliyordu. Gerçek bir sınav ortamı ve sessizlik yoktu. Sınav sırasında bazı yardımlaşmalar olmuştu. Ancak belirttiğim gibi soruların önceden alınıp alınmadığını bilmiyorum. Bana da soru verilmedi.” demiştir.
 
Tarık Özaslan savcılık ifadesinde; “…Futbol temsilciliği sınavı sorularının önceden alınarak bana verildiği yönündeki iddiayı kabul etmiyorum, bana sınav sorusu verilmedi. Yapılan sınavı toplam 20 soru üzerinden 14 doğru yapmak suretiyle kazandım. Sınav yeri oldukça dardı. İnsanlar birbirine çok yakın oturuyorlardı, bu nedenle birbirlerinden cevapları görmüş olabilirler. Ancak ben yoğun çalışıyordum. Ayrıca daha önce menajerlik seminerine giderek burada deneme sınavına da girmiştim. Burada yine çok sayıda soruya doğru cevap vermiştim. Sınav kağıdı üzerinde yapmış olduğum karalamalar da, bu soruların çözümüne yönelik çalışma olup, bu soruları kendimin çözerek yaptığını göstermektedir. Emniyette bana sorulan iletişim tespit tutanaklarıyla ilgili verdiğim cevaplar doğrudur. Sami ve Emre isimli şahıslar arasında geçen konuşma konusunda bilgim yoktur. Benim X şahıs olarak belirtilen görüşme yaptığım kişi Abdurrahman Şaşmaz'dır. Bu şahsın eşi olan Kıymet Şaşmaz sınava benimle birlikte girmiştir. Daha sonra sınav iptal edilince Futbol Federasyonu'na karşı 7 gün içinde dava açmamız gerekiyordu, konuşma bu konuyla ilgilidir, suçsuzum” demiştir.
Tarık Özaslan savcılık ifadesinde; “…Futbol temsilciliği sınavı sorularının önceden alınarak bana verildiği yönündeki iddiayı kabul etmiyorum, bana sınav sorusu verilmedi. Yapılan sınavı toplam 20 soru üzerinden 14 doğru yapmak suretiyle kazandım. Sınav yeri oldukça dardı. İnsanlar birbirine çok yakın oturuyorlardı, bu nedenle birbirlerinden cevapları görmüş olabilirler. Ancak ben yoğun çalışıyordum. Ayrıca daha önce menajerlik seminerine giderek burada deneme sınavına da girmiştim. Burada yine çok sayıda soruya doğru cevap vermiştim. Sınav kağıdı üzerinde yapmış olduğum karalamalar da, bu soruların çözümüne yönelik çalışma olup, bu soruları kendimin çözerek yaptığını göstermektedir. Emniyette bana sorulan iletişim tespit tutanaklarıyla ilgili verdiğim cevaplar doğrudur. Sami ve Emre isimli şahıslar arasında geçen konuşma konusunda bilgim yoktur. Benim X şahıs olarak belirtilen görüşme yaptığım kişi Abdurrahman Şaşmaz'dır. Bu şahsın eşi olan Kıymet Şaşmaz sınava benimle birlikte girmiştir. Daha sonra sınav iptal edilince Futbol Federasyonu'na karşı 7 gün içinde dava açmamız gerekiyordu, konuşma bu konuyla ilgilidir, suçsuzum” demiştir.
 
Mehmet Levent Kızıl savcılık ifadesinde; ”… Olgun Peker'i 2000 yılında Milli Takım olarak Avrupa Kupası maçlarına gittiğimizde o zamanki Federasyon başkanı Haluk Ulusoy'un yanında görmüştüm. O zaman tanışmıştık. Futbol camiası içerisinde olması nedeniyle tanırım… 30.03.2011 tarihinde Olgun Peker beni telefonla aradı. Benimle birşey konuşmak istediğini söyledi. Bende Futbol Federasyonundaki odama gelmesini istedim. Ancak Olgun Peker’in dışarıda buluşalım bana yemek ısmarlarmısın demesi üzerine ben kendisine İstinye Parkta buluşabileceğimizi söyledim ve İstinye Park’ta bulunan Masa Restaurantta buluştuk. Mümtaz Karakaya'yı da muhabbet ederiz, birlikte yemek yeriz diye çağırdım. Ben bu buluşmada gayet iyi niyetli olarak birlikte sohbet edeceğiz yemek yiyeceğiz düşüncesiyle gittim. Ancak buluştuktan sonra Olgun Peker 31.03.2011 tarihinde menajerlik sınavı olduğunu menajerlik sorularını Lütfü Arıboğan’ın kendi arkadaşlarına verdiğini, kendisine de sınav sorularını verip veremeyeceğini, temin edip edemiyeceğini sordu. Bunun üzerine ben kendisine kızdım. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını benim böyle birşey yapmayacağımı Lütfü Arıboğan’ın da böyle birşey yapmayacağını söyledim. Daha sonra masadan kalkarak Lütfü Arıboğan’ı aradım. Durumu kendisine aktardım. O da bana bu söyleyeni kötü yaparım dedi. Ayrıca Federasyon Genel Sekreteri olan Ali Parlak’ı da aradım. Önce sınavı sordum. Sınavın olduğunu öğrenince durumu aktardım. O da bana soruların kasada olduğunu böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söyledi. Akabinde Mümtaz’la birlikte federasyona geçtim. Orada başkan vekilimiz Lütfü Arıboğan’la görüştüm. Söylentileri kendisine aktardım. Bu sırada Mümtaz Karakaya’da söylentileri duyduğunu bana belirtmişti. O sırada Lütfü Arıboğan avukat Ömer Bedük ile avukat Levent Polat ve genel sekreter vekili Ali Parlak’ı çağırdı. Onlara da sorduktan sonra; önlemlerin tamam olduğunu, herhangi bir sorun olmadığını söyleyince rahatladım. Emniyette bana sorulmayan ancak savcılık araştırmasında bulunabileceğini tahmin ettiğim aynı gün yapmış olduğum saat 17.00-17.30 arasındaki telefon görüşmemde Olgun Peker’i arayarak böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyledim. Ondan sonra da ben Olgun Peker’i bir daha görmedim” demiştir.
 
Mümtaz Karakaya savcılık ifadesinde;”…Menajerlik sorularının ele geçirilerek sınavda usulsüzlük yapılması ile herhangi bir ilgim yoktur. Ancak, sınav öncesinde bazı arkadaşlardan böyle bir usulsüzlük olacağını duymuştum, konu ile ilgili gerekli uyarıyı isim de vererek federasyon yönetimine yaptım… Levent Kızıl beni arayıp yemeğe davet etti, kabul ettim, daha sonra ise yemeğe Olgun Peker'in de geleceğini ve birşeyler konuşacağını öğrendim, yemeğe gittim, ancak sadece çorba içtim, yemeğe geç gittiğim için soruşturma konusu olaylar ile ilgili herhangi birşey konuşulmadı, önceden ne konuşulduğunu da bilmiyorum.” demiştir.
Ali Parlak kollukta alınan ifadelerinde; “Genel Sekreter vekili olduğunu, TFF'deki tüm müdürlüklerin kendisine bağlı olduğunu, gelen evrakların TFF içerisindeki dağılımını kendisinin yaptığını, iptal edilen sınav öncesinde yardımcısı Pınar Tapan'ın sınav sorularını kendisine getirdiğini, daha önce bu soruların kapalı zarf içerisinde bulunduğunu, ancak zarfın üzerinde özel bir ibare bulunmadığından zarfı açtığını daha sonra evrak kayıt bölümünde kayıt yaptırarak evrakı getirdiğini söylediğini, evrakın başlığını okuduğunu ve sınav soruları olduğunu anlayınca Ömer Bedük'ü aradığını ancak kendisine ulaşamayınca sadece kendi kullanımında olan kasaya soruları koyduğunu, daha sonra Ömer Bedük ile görüştüğünü, Ömer Bedük'ün soruların mail olarak da geldiğini ve kasada kalmasının sakıncalı olmadığını söylediğini, sınavdan önce yada sonra tam olarak hatırlamadığı bir tarihte soruları, kendi odasında elden Ömer Bedük'e teslim ettiğini, 2011 Futbolcu Temsilcisi sınav sorularının mail yolu ile geleceğini Yunus Egemenoğlu’ndan bir sohbet sırasında öğrendiğini, Haldun Şenman’ın uzun yıllar TFF’de aynı birimde çalışması ve sınavda görevli olması nedeniyle sınav sorularına ulaşmış olabileceğini, ayrıca FİFA ve UEFA’dan da bağlantı kurmuş olabileceğini” beyan etmiştir.
Ali Parlak kollukta alınan ifadelerinde; “Genel Sekreter vekili olduğunu, TFF'deki tüm müdürlüklerin kendisine bağlı olduğunu, gelen evrakların TFF içerisindeki dağılımını kendisinin yaptığını, iptal edilen sınav öncesinde yardımcısı Pınar Tapan'ın sınav sorularını kendisine getirdiğini, daha önce bu soruların kapalı zarf içerisinde bulunduğunu, ancak zarfın üzerinde özel bir ibare bulunmadığından zarfı açtığını daha sonra evrak kayıt bölümünde kayıt yaptırarak evrakı getirdiğini söylediğini, evrakın başlığını okuduğunu ve sınav soruları olduğunu anlayınca Ömer Bedük'ü aradığını ancak kendisine ulaşamayınca sadece kendi kullanımında olan kasaya soruları koyduğunu, daha sonra Ömer Bedük ile görüştüğünü, Ömer Bedük'ün soruların mail olarak da geldiğini ve kasada kalmasının sakıncalı olmadığını söylediğini, sınavdan önce yada sonra tam olarak hatırlamadığı bir tarihte soruları, kendi odasında elden Ömer Bedük'e teslim ettiğini, 2011 Futbolcu Temsilcisi sınav sorularının mail yolu ile geleceğini Yunus Egemenoğlu’ndan bir sohbet sırasında öğrendiğini, Haldun Şenman’ın uzun yıllar TFF’de aynı birimde çalışması ve sınavda görevli olması nedeniyle sınav sorularına ulaşmış olabileceğini, ayrıca FİFA ve UEFA’dan da bağlantı kurmuş olabileceğini” beyan etmiştir.
 
;4- TANIK İFADELERİ (Kl:30, Dizi:406-434 arası)
Billur Tuğba Kakışım ifadesinde; TFF Hukuk Müşavirliğinde avukat olarak görev yaptığını, bu sınavın yapılışında görev aldığını, Futbolcu temsilciliği sınavı ile ilgili tüm iş ve işlemlerin Profesyonel İşler Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, 31.03.2011 günü yapılan Futbolcu Temsilciliği sınavı ile ilgili olarak FİFA tarafından hazırlanan 15 sorunun Ömer Bedük tarafından avukat Levent Polat’a 24.03.2011 günü gönderildiğini bildiğini, bu soruların Levent Polat tarafından Eylül 2010 sınav döneminde de çalıştıkları ve Ömer Bedük’ün Lütfi Arıboğan’dan aldığı talimat doğrultusunda NPU Tercüme Bürosunda görevli Tuğrul Ökten’in tercume@npu.com.tr adresli mailine 25.03.2011 günü gönderildiğini, bu mailin aynı zamanda kendisinin de bilgide yer aldığı tugbakakisim@tff.org adresine, TFF 1.Başkan Vekili Lütfi Arıboğan, Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve avukat Yunus Egemenoğlu ile avukatlar Ömer Bedük, Murat Aygörmez, Hazer Akil ve Ergin Akçay’a da gönderildiğini, tercüme bürosundan tercümelerin 28.03.2011 günü kendisinin ve bu arkadaşların mail adreslerine aynı zamanda düştüğünü, daha sonra soruların tercümelerinin kontrolünü Hukuk Müşavirliği Spor Hukuku bölümünde çalışan avukat arkadaşları ile beraber yaptıkları, yine zikredilen avukat arkadaşları ile birlikte TFF tarafından hazırlanması gereken 5 soruyu hazırladıklarını, sonrasında 30.03.2011 akşamı soruları birleştirilmek suretiyle sınav kitapçıklarının kendileri tarafından basıldığını, basılan sınav kitapçıklarını Baş Hukuk Müşaviri Prof.Dr.İlhan Helvacı’nın odasında bulunan çelik kasaya koyduklarını, FİFA tarafından soruların talebe göre faks, kargo yada her iki yolla gönderilebildiğini, kendisinin sadece faks yoluyla geleceğini bildiğini, ancak sonradan öğrendiği kadarıyla FİFA tarafından bahse konu sınav için gönderilen sınav sorularının posta yoluyla 25.03.2011 günü TFF’ye geldiğini, bu olaydan Genel Sekreter Vekili Ali Parlak tarafından bu postanın 01.04.2011 günü (sınavdan bir gün sonra) Ömer Bedük’e teslim edilmesi üzerine haberi olduğunu, Ömer Bedük’e teslim edilen bu postanın kapalı zarf içerisinde olmadığını, açık bir şekilde bulunduğunu, hatta bahse konu sorulara evrak kayıttan geçirilerek evrak kayıt numarası verildiğini gördüğünü, 31.03.2011 günü sabahı soruları kasadan Levent Polat, Hazer Akil ve Engin Akçay ile birlikte aldıklarını ve 09:30 civarında Federasyon binasından çıkarak sınavın yapılacağı Maslak Sheraton Oteline gittiklerini, sınavın 31.03.2011 günü saat: 10:00’da başlayacağı adaylara bildirilmiş olmasına rağmen, sınav salonunun hazırlanmasındaki gecikme nedeniyle 10:20’de başladığını, toplam 90 dakika sürdüğünü ve saat: 11:50’de sona erdiğini, sınava katılan 118 adayın isim alfabetik sırasına göre her bir masada tek bir aday oturacak şekilde sınav salonuna yerleştirildiğini, adaylara sınav soru kitapçığı dışında sınavda yapacakları hesaplamalarda kullanmak üzere ayrıca bir müsvedde kağıt dağıtılmadığını ve kullanmalarına izin verilmediğini, çözümlerin sınav kitapçıklarının boş yerlerine yapılabileceğinin belirtildiğini, adaylara sadece doğru seçeneklerden bir tanesini tükenmez kalem ile işaretlemelerini, duyurduklarını, sınavda 4 tanesi Hukuk Müşavirliği Spor Hukuku Avukatı ve 3 tanesi Profesyonel İşler Departmanı çalışanı olmak üzere toplam 7 kişinin gözetmen olarak görev yaptıklarını, sınavdan sonra saat: 12:30 civarında soru kitapçıklarıyla beraber federasyona geldiklerini ve soru kitapçıklarını Prof.Dr.İlhan Helvacı’nın odasındaki çelik kasaya kilitlediklerini, kasa anahtarının Ergin Akçay’da kaldığını, 01.04.2011 cuma günü akşam saatlerinde soruların cevaplarının FİFA tarafından Ömer Bedük’ün mail adresine faks yoluyla geldiğini, cevapların gelmesinden hemen sonra hukuk müşavirliği spor hukukunda görevli avukat arkadaşları ile birlikte değerlendirildiğini, bu değerlendirmenin sonucunda sınava giren adayların kaç puan aldıklarını tespit ettiklerini, sınav kitapçıklarını değerlendirirken bazı adayların soru kitapçıklarında hiçbir hesaplamanın bulunmamasının dikkatlerini çektiğini, çünkü bazı soruların matematiksel hesaplama yapılmadan çözümünün mümkün olmadığını, sınav sonuçları ilan edildikten sonra 13 doğru cevap veren ve başarılı olamayan 3 adayın benzer içerikli üç ayrı itiraz dilekçesi ile itiraz ettiklerini görmeleri üzerine, şahısların soru kitapçıklarına bakıldığında FİFA’dan gönderilen 15 soru içerisindeki aynı üç soruya aynı yanlış cevapları işaretleyerek hata yaptıklarını anladıklarını, tüm adayların sınav kitapçıkları üzerinde ayrıca bir inceleme yapma gereği duyduklarını, bunun üzerine hukuk müşavirliği spor hukuku bölümü avukatları tarafından kazanan 38 adayın kitapçıkları üzerinde ayrıntılı bir inceleme yapıldığını, şüphelerinin artması üzerine tüm kitapçıklarda sınav komisyonu tarafından ayrıntılı bir inceleme yapıldığını ve ayrıntılı bir rapor hazırlandığını, bu rapor çerçevesinde sınavda FİFA’dan gelen 15 sorunun belirlenen 7 aday tarafından ele geçirilmiş olabileceği kanaati oluşması üzerine yönetim kurulu tarafından karar alınarak sınavın iptal edildiğini beyan etmiştir.
 
Satır 2.250 ⟶ 2.292:
Abdulkadir Timuçin Kalender ifadesinde; TFF İdari İşler Müdürü olarak görev yaptığını, soruların ele geçirilmesi hakkında bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
 
;5- GENEL DEĞERLENDİRME
 
Soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takipler, şüphelilerin iletişim tespitine konu görüşmeleri, bazı şüphelilerin ikrarı havi beyanları, bazı tanık anlatımları, T.F.F.’ndan alınan belgelerle sınav kağıtları üzerinde yapılan incelemeler ve şüpheli Özden Aslan’a ait hesap hareketlerini gösterir banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde;
Örgüt lideri Olgun Peker’in; 2002 yılında şüpheli Özcan Üstüntaş ile birlikte Beşiktaş ilçesinde Refleks Menajerlik şirketini kurarak; menajerlik faaliyetlerinde bulunmaya başladığı ve bir çok futbolcunun temsilciliğini (menajerliğini) üstlendiği, 2003 yılı Haziran ayında Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kabul edilen Futbolcu Temsilciliği Talimatıyla menajerlik yapmanın bazı şekil şartlarına bağlandığı ve uymayanlara yönelik müeyyideler getirildiği (Futbolcu Temsilciliği Talimatının Futbolculara Ve Kulüplere İlişkin Ceza Hükümleri başlıklı 16. maddesi “Futbolcular ve kulüpler ancak bu talimatta belirlenen şartlara uygun olarak Federasyon tarafından düzenlenmiş lisansa sahip futbolcu temsilcilerinin hizmetlerinden yararlanabilir ve bu temsilciler ile sözleşme imzalayabilirler. Futbolcuların ve kulüplerin bu talimata uygun olarak verilmiş, geçerli bir lisansı bulunmayan kişilerle temsilcilik sözleşmesi imzalamaları ya da hizmetlerinden yararlanmaları yasaktır.”hükmünü içermektedir.), bu düzenlemeyle birlikte 2003 yılı sonrasında yetkisiz şekilde futbolcu temsilciliği yapılmasının FIFA düzenlemelerine paralel olarak yasaklandığı, bu maddeye aykırı şekilde yetkisiz futbolcu temsilcileri ile çalışan futbolculara ve kulüplere ise uyarı, kınama, para cezası, bir aya kadar hak mahrumiyeti cezalarının öngörüldüğü, ancak talimatın etkili şekilde uygulanmaması nedeniyle yetkisiz menajerlik faaliyetlerini önlemede ve engellemede etkisiz kalındığı, bu süreçte Olgun Peker’in; Sedat Peker ile yakınlığını ve şahsın futbol camiası içerisindeki temsilcisi görünümünün getirdiği avantajı da kullanarak yetkisiz menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu suretle haksız şekilde yüksek meblağlarda kazanç elde ettiği, bu kazançla cezaevinde bulunan Sedat Peker’i finanse ettiği, düzenli aralıklarla para gönderdiği, dışarıdaki işlerini yürüttüğü, şahsın ismini de kullanarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, bir ölçüde devamlılığını sağladığı, tespit edilmiştir.
Örgüt lideri Olgun Peker’in; 2002 yılında şüpheli Özcan Üstüntaş ile birlikte Beşiktaş ilçesinde Refleks Menajerlik şirketini kurarak; menajerlik faaliyetlerinde bulunmaya başladığı ve bir çok futbolcunun temsilciliğini (menajerliğini) üstlendiği, 2003 yılı Haziran ayında Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kabul edilen Futbolcu Temsilciliği Talimatıyla menajerlik yapmanın bazı şekil şartlarına bağlandığı ve uymayanlara yönelik müeyyideler getirildiği (Futbolcu Temsilciliği Talimatının Futbolculara Ve Kulüplere İlişkin Ceza Hükümleri başlıklı 16. maddesi “Futbolcular ve kulüpler ancak bu talimatta belirlenen şartlara uygun olarak Federasyon tarafından düzenlenmiş lisansa sahip futbolcu temsilcilerinin hizmetlerinden yararlanabilir ve bu temsilciler ile sözleşme imzalayabilirler. Futbolcuların ve kulüplerin bu talimata uygun olarak verilmiş, geçerli bir lisansı bulunmayan kişilerle temsilcilik sözleşmesi imzalamaları ya da hizmetlerinden yararlanmaları yasaktır.”hükmünü içermektedir.), bu düzenlemeyle birlikte 2003 yılı sonrasında yetkisiz şekilde futbolcu temsilciliği yapılmasının FIFA düzenlemelerine paralel olarak yasaklandığı, bu maddeye aykırı şekilde yetkisiz futbolcu temsilcileri ile çalışan futbolculara ve kulüplere ise uyarı, kınama, para cezası, bir aya kadar hak mahrumiyeti cezalarının öngörüldüğü, ancak talimatın etkili şekilde uygulanmaması nedeniyle yetkisiz menajerlik faaliyetlerini önlemede ve engellemede etkisiz kalındığı, bu süreçte Olgun Peker’in; Sedat Peker ile yakınlığını ve şahsın futbol camiası içerisindeki temsilcisi görünümünün getirdiği avantajı da kullanarak yetkisiz menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu suretle haksız şekilde yüksek meblağlarda kazanç elde ettiği, bu kazançla cezaevinde bulunan Sedat Peker’i finanse ettiği, düzenli aralıklarla para gönderdiği, dışarıdaki işlerini yürüttüğü, şahsın ismini de kullanarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, bir ölçüde devamlılığını sağladığı, tespit edilmiştir.
 
Yetkisiz Menajerlik faaliyetlerini önlemede etkisiz kalan TFF‘nun; 2010 yılı Mart ayında Futbolcu Temsilciliği Talimatında değişikliğe gittiği (Talimatın Futbolcuların ve Kulüplerin Hak ve Yükümlülükleri başlıklı 20. ve 21. maddeleriyle; futbolculara ve kulüplere “Sadece lisanslı futbolcu temsilcilerinin hizmetlerinden yararlanmak, doğrudan veya dolaylı olarak lisanssız hiçbir kişinin onlar ad ve hesabına kulüpler ile sözleşme müzakere etmesine veya temsilcilik faaliyeti kapsamında değerlendirilebilecek işlemler yürütmesine izin vermemek” yükümlülüğünün getirildiği), kulüplere ve futbolculara yetkisiz futbolcu temsilcileri ile çalışmalarının yasak olduğunun belirtildiği ve öngörülen cezaların ağırlaştırıldığı, 2003 yılındaki düzenlemede öngörülen cezalara ek olarak kulüplere verilecek para cezalarının artırıldığı, transfer yasağı cezası, puan tenzili cezası ve bir alt lige düşürme cezasının maddeye eklendiği, futbolculara ilişkin cezai düzenlemede ise müsabakadan men cezası ve futbolla ilgili her türlü faaliyetten men cezasının ilave edildiği, bunun yanısıra 2010 yılı başında TFF tarafından yetkisiz menajerlikle mücadele edebilme amacı ile kamuoyunda yetkisiz menajerlik soruşturması olarak bilinen bir soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda yetkisiz futbolcu menajerleri ile çalıştıkları tespit edilen birçok futbolcu ve spor kulübüne cezalar verildiği, Olgun Peker’in sahibi olduğu Refleks Menajerlik isimli şirkete de bu soruşturma kapsamına işlem yapıldığı,
Satır 2.263 ⟶ 2.306:
Haldun Şenman, Sami Dinç ve Talat Emre Koçak’ın; Haldun aracılığıyla federasyondan temin edilen soruları Olgun Peker dışında; menajerlik sınavına giren şüpheliler Ümit Aydın, Özden Aslan, Abdullah Cila, Mahmut Güneş, Tarık Özaslan ve Volkan Bahçekapılı’ya da para karşılığında sattıkları, şüpheli Olgun Peker’in bu şahıslardan bazılarıyla yoğun irtibatının bulunduğu, sınav öncesi Haldun ve Talat Emre’nin soruları çözerek Sami ile birlikte adı geçen şahıslara verdikleri, sınava giren bu şahıslara ait sınav cevap anahtarının tek kaynaktan çıktığının açıkça anlaşıldığı, menajerlik sınav sorularını para karşılığında satan TFF Profesyonel İşler Müdürü Haldun Şenman’ın eyleminin; TFF görevlilerinin kamu görevlisi kabul edilmeleri nedeniyle rüşvet alma, bu iş karşılığında para veren şüpheliler Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı ve Tarık Özaslan’ın eyleminin ise rüşvet verme suçunu oluşturduğu, rüşvete aracılık yapan ve bu surette menfaat temin eden şüpheliler Sami Dinç ve Talat Emre Koçak’ın eylemlerinin ise suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle yardım etme suçunu oluşturduğu; şüpheliler Erman Ertaş ve Serdar Berkin’in ise; sınav öncesi Haldun Şenman’a rüşvet vererek soru-cevapları temin eden şüpheli Özden Aslan’a, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek ve eylem öncesi aralarındaki bağlantıyı sağlamak suretiyle yardım ederek suça iştirak ettikleri,
 
Şüpheliler Olgun Peker, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı ve Tarık Özaslan’ın sınavda kopya çekmek suretiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesi içtihatlarına göre “özel belgede sahtecilik” suçunu işledikleri,
 
Eyleme karışan şüpheliler Olgun Peker, Haldun Şenman, Sami Dinç, Talat Emre Koçak, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı, Tarık Özaslan, Erman Ertaş ve Serdar Berkin’in eylemlerinin ayrıca, sınav sonrası menajerlik yapabilme yetkisini elde etme, bu suretle genellikle dernek statüsünde olan ve bir kısmı kamu yararına faaliyet yürüten dernek statüsünde kabul edilen futbol klüpleriyle, futbolcular arasında yapılan transfer vs. sözleşmeler sırasında taraf sıfatını kazanabilme ve bu suretle haksız menfaat temin etme amacı taşıdığından nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturduğu, dosya kapsamından anlaşılmıştır.
 
(Rüşvet suçunun daha net anlaşılması açısından Türkiye Futbol Federasyonunun oluşumuna ve statüsüne kısaca değinelim;
Satır 2.279 ⟶ 2.322:
Bağımsız Spor Federasyonları: Ek Madde 9:(Ek madde:04.03.2004-5102/2.mad) .....Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, Haczedilemez. Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.
 
T F Federasyonunun Statüsü: 5894 sayılı yasanın 1.maddesine göre, TFF, her türlü futbol faaliyetlerini milli ve milletler arası kurallara göre yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmekle görevli, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip özerk bir kuruluştur. TFF’nin kanunla kurulması, tüm gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olması(5794 s.y. 15.mad.), disiplin cezası verebilmesi (5894 s.y. 11.mad.) ve futbol alanında tekel durumunda olması gibi bir takım kamu gücü ayrıcalıkları ile donatılması; görevleri ve yetkileri yönünden incelendiğinde de; haklarını, sorumluluklarını ve borçlarını doğrudan etkileyen tek taraflı, idari ve icrai nitelikte işlemler yapabilmesi, işlemlerini kamu gücünü kullanarak yerine getirmesi, ayrıca futbol seyircileri bakımından kamu düzenini doğrudan ilgilendiren konularda kararlar alması ve kararlarla ilgili yaptırımları belirleme yetkisinin bulunması, bu kuruluşun bir kamu kurumu olduğunu, görevlilerinin yürüttükleri etkinliklerin de kamusal faaliyet mahiyetinde olduğunu göstermektedir. Kamu otoritesi adına yürütülen bir faaliyetin icrasına kamu hukuku usulüne göre iştirak eden herkes kamu görevlisidir. Kamu görevlisi statüsünün kazanılabilmesi için kamusal faaliyetlerin yerine getirilmesine Anayasa’nın 128.maddesinde belirtilmiş olduğu üzere “genel idare esaslarına göre” iştirak etmek gerekir. Genel idare esasları, idarenin klasik kamu hizmetlerinde kullandığı yöntemdir. Genel idare esasları denilen hukuki rejimin kapsamına, idarenin mallarının kamu malı sayılması, amaçları, personelin bağlı olduğu hukuki statü, kamu hizmetlerinin işleyişine hakim olan süreklilik, eşitlik, bütçe kuralları, denetimleri, finansmanı, ceza kesme, kamulaştırma gibi çeşitli yetkiler girmektedir.
 
3289 ve 5894 sayılı yasa hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere Türkiye Futbol Federasyonunun çalışanları ve üyeleri ceza hukuku uygulamalarında kamu görevlisi sayılırlar. Bu husus Yargıtay tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26.06.2007 tarih, 2006/2636 Esas, 2007/6041 kararı ), (Federasyonca müsabakalarda görevlendirilen hakemler ve diğer kişiler, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Personeli, Türkiye Futbol Federasyonu personeli kamu görevlisidir, Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu;Yaşar, Gökcan, Artuç, Adalet Yayınları Ankara 2010, Cilt 1 Sayfa 108).