2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 4- Şüpheli Hasan Atilla Uğur: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
178.247.10.170 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
1. satır:
4- Şüpheli Hasan Atilla Uğur
 
== a-Savunmaları, ==
Kahraman komutan!
 
Emniyet Beyanında
Susma hakkını kullanmıştır.
 
Şüpheli Savcılık Beyanı
Susma hakkını kullanmıştır.
 
Şüpheli Sorgusunda:
Emniyet ve savcılıkta ifade vermediğini, suçlandığı konu hakkında aynı branşta hizmet ettiği kişilerin yanında beyanda bulunmak istemediğini, savcılığa geldiğinde gösterilen evraklar kimi basın yayın organlarına da konu olmuş ve belli bir oyunun parçası olduğunu düşündüğü dokümanlar olduğunu, bu tür bir örgütlenme ile irtibatlı gösterilmenin ağrına gittiğinden bu aşamalarda ifade vermediğini, Muvazzaf olduğu dönemde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Teknik İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptığını, bu dönemde doğal olarak kendisine yoğun bir şekilde istihbarat akışı olduğunu, bununla alakalı arşivlemesinin bulunduğunu, kişilerle alakalı fişleme olarak iddia edilen kayıtların göreviyle alakalı yerine getirdiği işlemler olduğunu, emekli olduktan sonra bu bilgilerin çoğunu kurumuna iade ettiğini, ancak aramalar sırasında el konulan belgeler arasında bu tip belgeler ise tamamıyla gözden kaçtığı için iade edilmeyen belgeler olduğunu, bir senedir emekli olduğunu, altı aydan beri merkezi Ankara'da olan savunma sanayi ile ilgili bir şirketinin olduğunu, dosyada ismi geçen Bülent G.'yı, Minex danışmanlık şirketi sahibi olarak 4 yıldır tanıdığını, herhangi bir ticari ortaklığının bulunmadığını, Bülent’in ticari birikiminden şirketi için bir yararı olacağını düşündüğü için yoğun bir diyalog içinde olduğunu, mesleki yönerge gereği muvazzaf subay olduğu dönemde kod adının Kürşat Bozkurt olduğunu, bu ismini bilenlerin zaman zaman bu isimle hitap ettiklerini, dosyanın şüphelilerinden Barbaros Hayrettin Altıntaş ile akrabası olan devre arkadaşı Ali Ergülmez vasıtasıyla tanıştığını ve muhtaç olduğundan işe yerleştirdiğini, bu yüzden Bülent'den ziyade şüpheli Barbaros'la İstanbul'a geliş-gidişlerde muhatap olduğunu, şüpheli Sinan Aydın Aygün'ü tanımadığını, 0505 ..0 89 23 nolu bir telefonunun olup olmadığından emin olmadığını, Sencer Özkan'ı tanıdığını, kendisinin bir iş adamı olduğunu, Ankara-Güvercinlik'deki Teknik İstihbarat merkezini kurarken bu kişinin şirketiyle de çalıştıklarını, Hamza ÇAPKIN isimli kişiyi tanıdığını, bu kişinin Çanakkale'de birlikte çalıştığı Uzman Çavuşu olduğunu, Hamza Ç.'a ait bu telefonu kısa süreli olarak kullandığını, yapılan aramalarda hazır olmadığı için şu anda aleyhine delil olarak dosyaya konulan belgeleri kabul etmediğini, çünkü Ergenekon ile bir ilgisinin bulunmadığını, teşkilatında komutanlık yapmasına rağmen Veli Küçük'ü kesinlikle tanımadığını, Ergun Poyraz'ı Ankara'da çalıştığı dönemde komutanları tarafından gönderilen bir kişi olarak tanıdığını, kendisinin korunmak için yardım talebinde bulunduğu, zaman zaman resmi makamında görüşmelerinin olduğunu, çünkü kendisinden belli konularda yardım alacaklarını düşündüklerini, şüpheli Mustafa Ali Balbay'ı tanıdığını, şüpheli Mustafa Ali Balbay ile ilgili gizli görüşme kayıtlarını bir tape olsun diye bulundurduklarını, herhangi bir şekilde şantaj amaçlı olmadığını, böyle bir şey olsaydı bunun ortaya çıkmış olacağını, Eldiven, Yakamoz, Ay ışığı gibi kavramlarla uzaktan yakından bir ilişkisinin olmadığını, dosyadaki bu belgeleri de kabul etmediğini, Genelkurmay'a ait gizli olduğu iddia edilen belgelerin şahsına ait mesleki, eğitim sırasında verilen belgeler olduğunu, evinde ele geçirildiği iddia edilen, ay ışığı ve yakamoz darbe planlarına ilişkin belgelerin internette dolaşan belgeler olduğunu, Nuray B. ve şüpheliler Tuncay Özkan ve Bedrettin Dalan ve ile yapılan görüşmelerin CD çözümlerinin biraz önce aktardığı gerekçe sebebiyle kaydedildiğini, Atatürkçü Düşünce Derneği hakkında istihbari mahiyetteki belgeden kendisinin haberinin olmadığını, bir yıl kadar birlikte çalıştığı şüpheli Mehmet Şener Eruygur'un da bu belgeden haberinin olacağını sanmadığını, bu belgelerin kendisinde infial uyandırdığınıiçünkü bu belgelerin kendisinde çıkmasının mümkün olmadığını, Usiad konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, yıllarca terör örgütlerine karşı nitelikli birimlerde görev yapan bir insan olarak Anayasal düzeni veya Hükümeti yıkmayı amaçlayacak böyle bir örgütlenmenin içerisinde yer almasının mümkün olmadığını, kendisine ait olduğu söylenen belgelerle hiçbir ilgisinin olmadığını, bazı eylemlerinin söz konusu olabileceğini yani bir kısım belgeleri gözden kaçtığı için kurumuna iade edemediğini bu yüzden pişmanlık duyduğunu, tutuksuz yargılanmak istediğini, Abdullah Öcalan'ı 8 ay boyunca sorgulayan ekibin içerisindeki tim komutanı olduğunu, bu yüzden üç ayrı örgütün ölüm listesinde bulunduğunu ifade etmiştir.
 
 
== b- Elde Edilen Dökümanlar: ==