3. Ergenekon İddianamesi/SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ V-ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 4- Şüpheli Fatih HİLMİOĞLU: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Tarih (Tartışma | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Tarih (Tartışma | katkılar)
Değişiklik özeti yok
186. satır:
Şüpheli Osman Metin ÖZTÜRK'ün Giresun Üniversitesi Kampusu Rektörlük Binası sayılı işyeri adresinde yapılan aramada elde edilen 127 ile numaralandırılmış Ankara Cumhuriyet Mitingi 14.04.2007 ibareli CD üzerinde yapılan incelemede; şüphelinin İnönü Üniversitesi Kampusu içerisinde, Ankara da düzenlenecek olan Cumhuriyet Mitingine gidecek olan Öğrenci, Öğretim Görevlisi ve Vatandaş olduğu değerlendirilen kişileri yolculuk öncesi tebrik ettiği ve destek verdiği şeklinde görüntülerin bulunduğu CD olduğu görülmüştür. Bu konular hakkında sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; katılan öğretim üyesi, öğrenci ve vatandaşları tebrik etmiş olabileceğini,
 
Şüphelinin Ankara İli Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 7. Cadde, Yeşil Çankaya Sitesi A -Blok No: 15 sayılı ikametinde yapılan arama neticesi ele geçen 159 nolu cd'nin incelemesinde; -Çocuk Pornosu olduğu değerlendirilen video görüntülerin bulunduğu tespit ile alakalı olarak; Bu CD' lerin kendisine ait olmadığını beyan ettiği, 287
 
Şüphelinin ikametinde yapılan arama neticesi ele geçen 476 nolu CD'nin incelemesinde; "2005-2006 Marjinal Öğrenci Grupları" isimli klasör içersinde: CEMAATLE BAĞLANTILI ÖĞRENCİLER, ESP-MLK-P, DHKP-C SEMPATİZANI OLAN ÖĞRENCİLER, HİZBULLAH ÜYESİ .ÖĞRENCİLER, PKK SEMPATİZANI OLAN ÖĞRENCİLER, ÜLKÜCÜ ÖĞRENCİLER, şeklinde klasörlerin bulunduğu ve bu klasörler içersinde de; öğrencilerin adları, soyadlan, açık kimlikleri, ösym numaraları, bağlı bulundukları bölümleri belirtilerek, fotoğraflarıyla birlikte adresleri, arkadaşlarıyla olan bağlantıları,
SÜLEYMANCI, NURCU, TARİKATÇI, PKK'LI, HİZBULLAHÇI şeklinde değerlendirmelerin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu konu ile ilgili olarak sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; bu CD içerisindeki bilgilerin rektör olduğu dönemde üniversiteye bağlı olarak çalışan personel tarafından hazırlanarak kendisine de bir nüshasının verildiğini, sık sık değişen güvenlik personelini üniversitede huzuru bozabilecek öğrencilerle ilgili bilgilendirmek amacıyla bu dokümanın hazırlandığını düşündüğünü, bu güvenlikçilerin ismini hatırlamadığını, bu bilgileri herhangi bir yerde kullanmadığını, bu CD' nin üniversitenin jandarma bölgesi olduğundan dolayı jandarmaya da verilmiş olabileceğini,
 
Şüphelinin ikametinde yapılan arama neticesi ele geçen 109 nolu cd'nin yapılan incelemesinde; Ergenekon soruşturması kapsamında daha önce hakkında işlem yapılan şahıslardan Kemal ALEMDAROĞLU, Hurşit TOLON, Kemal GÜRÜZ, Mustafa Ali BALBAY, Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahısların word belgesi içersinde isim ve telefon numaralarının yer aldığı tespit edilmiştir. Bu konular hakkında sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; bu şahısları tanıdığını yukarıda tanıdığını söylediğini ve ilişkilerini de anlattığını,
 
Şüphelinin ikametinde yapılan arama neticesi ele geçen 249, 269 nolu CD'lerin yapılan incelemesinde; İnönü Üniversitesi'nin tanıtım filminin bulunduğu, yapılan etkinliklerde Kıbrıs Mitingi, Cumhuriyet Fener Alayı görüntülerinin olduğu, 27.10.2004 tarihli Cumhuriyet Fener Alayında çekilen fotoğrafların da yer aldığı resimde soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan şahıslardan olan Durmuş Ali ÖZOĞLU' nun da bulunduğu tespit edilmiştir. Durmuş Ali ÖZOĞLU hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; kendisinin böyle bir şahsı tanımadığım,beyan etmiştir.
 
Savcılık ifadesi
 
Emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiğini, özellikle Ergenekon silahlı terör örgütü ne ilişkin dokümanlar ve bu soruşturmaya istinaden gözaltına alınan şahıslar ile ilgili sorulan sorulara emniyetteki ifadesinde detaylı olarak cevap verdiğini, 2000-2008 yılları arasında İnönü Üniversitesi'nde rektör olarak görev yaptığını,
 
Soruşturma kapsamında elde edilen dijital verilerin incelenmesi neticesinde Cumhuriyet Çalışma Grubunca 2003-2004 döneminde icra edilecek faaliyetler arasında Akademik Faaliyetler ile Üniversite Bilgilendirme Çalışmalarına yönelik faaliyetler içerisine girildiği konusunda, bu çalışmalardan bir bilgisi olmadığını,
 
Ergenekon silahlı terör örgütü nün SARIKIZ isimli darbe planı kapsamında Jandarma Genel Komutanlığında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener ERUYGUR başkanlığında, rektörlerle bir toplantı düzenlendiği, bu toplantıda mevcut hükümetin icraatları ve irtica ile ilgili konuların konuşulduğu, toplantı sırasında 15-20 Rektörün KUBİLAY olmaya hazır olduklarını söylediği ve 25 Ekim günü rektörler ve öğretim görevlilerinin Anıtkabire gitmesinin kararlaştırıldığı konusu ile ilgili olarak sorulan sorulara vermiş olduğu cevabında; 2003 yılında siyasal iktidarın YÖK yasasındaki değişiklikle ilgili bir çalışması olduğunu, buna karşı çıkan rektör arkadaşları ile çözüm aramaya başladıklarını, bu kapsamda bir kısım arkadaşlar ile birlikte Jandarma Genel Komutanı Şener ERUYGUR'un yanına gittiklerini, diğer arkadaşlarının da bir kısmının diğer Kuvvet Komutanları ile Cumhurbaşkanlığı'na ve MGK Genel Sekreteri'ne gittiklerini, yukarıda belirtilen toplantının buna ilişkin olduğunu, bu toplantı sırasında öncelikle kendilerine bir brifing verildiğini, sonra rektörler olarak sorunlarını ilettiklerini, kendilerinden hiçbir şey istemediklerini, sadece sorunlarını paylaştıklarını, burada hatırladığı kadarı ile Kemal ALEMDAROĞLU ve 9 Eylül Üniversitesi Rektörü' nün bulunduğunu, diğerlerini hatırlamadığını,
 
Mehmet Şener ERUYGUR tarafından şahsına hitaben yazılmış herhangi bir mektup olmadığını,
 
19 eylül 2003 günü yapıldığı anlaşılan bu toplantıda alınan karar gereği, 25 Ekim 2003 günü "Cumhuriyete Saygı Mitingi" adı altında toplantı" ve gösteri yürüyüşü düzenlemiş ve bu yürüyüşe, değişik illerden gelen rektörler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve binlerce vatandaşın katılarak Anıtkabire yürüdükleri tespit edilmiş, bu toplantı ve gösteri yürüyüşü
sırasında bazı üniversite öğrencilerinin "ORDU GÖREVE" pankartları taşıdığı, dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROGLU ve YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ' ün de katıldığı konusu ile ilgili olarak; söz konusu mitinge, siyasal iktidarın özellikle üniversiteler üzerindeki icraatlarını eleştirmek amacı ile diğer rektör arkadaşlarla birlikte katıldığını, burada açılan "Ordu Göreve" pankartının katılımcıları rahatsız eden bir pankart olduğunu, kimse tarafından tasvip edilmediğini,
 
Yine aynı toplantıda alınan kararlar doğrultusunda, bu faaliyetlerin yanı sıra bazı üniversite rektörleri değişik zamanlarda yürütme organı ile ilgili açıklamalar yaptığı ve bu açıklamalarla kamuoyu oluşturarak yapılması planlanan darbe zeminini hedefledikleri açıklamalarla alakalı olarak; bu doğrultuda herhangi bir açıklamada bulunmadığını,
 
ADD Genel Merkezinde başkan odasında elde edilen 5 nolu cd içersindeki dosyalar klasörü içersinde "rektörler toplantı" isimli gizli ibareli yazılarda "19 Eylül 2003 tarihinde rektörlerle yapılan toplantıda görüşülen konular" başlıklı yazı içersinde; Akçadağ YİBO müdürü Mustafa Selçuk ve Pötürge YİBO müdürünün Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine gönülden bağlı ve Atatürkçü düşünce sistemine sahip olmaları nedeniyle görevden alındıkları, İnönü Üniversitesinde Emniyet Teşkilatında Akademi mezunu olanlara master-doktora programı başlatıldığı, bu şarttan dolayı diğer polislerin rahatsız oldukları ve bunu dile getirdikleri, üniversite öğretim üyeleri içinde irticai düşünce yapısına sahip olanlar hakkında mit emniyet ve jandarmadan hiçbir rapor ve bilgi gelmediği, bu nedenle bunlar hakkında uzaklaştırma işleminin yapılamadığı, bu kapsamda İnönü Üniversitesinde 150, 9 eylül üniversitesinde 142 öğretim üyesinin olduğu, ancak cezai işlem yapılmadığı, Malatya Valisinin 12 yaşından küçük çocukların (minik irticai) kuran kurslarına gidişine göz yumduğu, ayrıca 25 ekim 2003'te öğretim üyelerinin cüppeleriyle Anıtkabir'e yürüyecekleri şeklindeki bilgiler ile ilgili olarak; böyle bir konuşmayı hatırlamadığını,
 
Ankara İli Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 7.Cadde Yeşil Çankaya Sitesi A Blok No: 15 Sayılı adresinizde elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde; l'den 2'ye kadar numaralandırılan "4223410032-34" ile başlayan "T.ATAÖK" ile biten dokümanın yapılan incelemesinde; Prof.Dr. Türkkaya ATAÖV tarafından İlhan SELÇUK' a hitaben yazılmış 04.09.2004 tarihli içeriğinde zaman gazetesinde çıkan ve şüpheliyi hedef alan haberlerin yapılmasının nedeninin şüphelinin laik yaklaşımlı, ileri düşünceli ve ulusal kimlikli birisi olduğuna ilişkin yazı olduğu ve bu yazının bir örneğinin 312 4672206 numaralı faks numarasından 6 Eylül 2004 tarihinde 4223410032-34 numaralı fakslara şüpheliye hitaben fakslandığı anlaşılmıştır. Bahse konu dokümanın içeriği ile ilgili olarak sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; Türkkaya ATAÖV'ü öncelikle basından tanıdığını, daha sonra İnönü Üniversitesinde Sözde Ermeni Soykırımı iddialarını yeniden Avrupa Parlamentolarında gündeme gelmesi ile ilgili bir konferans ile ilgili davet ettiğini, onunla burada tanıştığını, zaman zaman telefonda görüştüklerini, hatta bir kere daha onu bir konferans için çağırdığını, bu şekilde samimiyetleri olduğunu, medyada çıkan kendisi ile ilgili haberle alakalı bir haberi İlhan SELÇUK' a göndermiş olduğunu, daha sonra gönderdiği bu haberi de kendisine faksladığını, bu olayın bilgisi dışında gerçekleştiğini,
Aynı adreste elde edilen ve 7'den 12'ye kadar numaralandırılan "tespihin ipi koptu" ile başlayıp, "gönderen: hüseyin mümtaz 1 ekim 2004" ile biten 6 sayfalık dokümanın yapılan incelemesinde; içeriğinin 3'den 6'ya kadar numaralandırılan doküman ile aynı olduğu, ilk sayfasında "ERGENEKON TÜRK'ÜN ŞANLI TARİHİ" ibaresinin yer aldığı görülmesi ile ilgili olarak; bu yazıyı okumadığını,
 
Aynı adreste elde edilen 83'den 86'ya kadar numaralandırılan "İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİNDE FİŞLEME GİBİ ANKET " ile başlayan "ZAMAN" ile biten dokümanın yapılan incelemesinde; İnönü Üniversitesi'nde kayıt yaptıran öğrencilere rektörlük kanalıyla anket adı altında dini inançlarının ve yaşam tarzlarının sorulduğunun anlatıldığı, 14.0ü.2005 tarihinde zaman gazetesinde yayınlanmış habere ait internet çıktıları ile gazete kupürlerinin fotokopilerinin olduğu görülmüştür. Bu konu ile ilgili olarak; rektörlüğü döneminde üniversiteye kayıt için gelen öğrenciler ile okulun Sosyoloji Bölümü' nde görevli öğretim görevlileri tarafından hazırlanan ve akademik yönü olan "Anket" çalışması yaptırdığını ve bunu kayda gelen öğrencilerin durumunu öğrenmek ve onlara daha iyi yardımcı olabilmek ve özellikle sosyal, ekonomik ve ailevi durumlarını daha iyi analiz edip, daha iyi çözümler üretmek amacı ile böyle bir anket yaptıklarını, hatta bu çalışmaların kitap haline getirilip yayımlandığını,
 
Aynı adreste elde edilen 177'den 181'e kadar numaralandırılan "sayın yetkili" ile başlayan "saygılarımı sunarım" ile biten dokümanın yapılan incelemesinde; Şüphelinin İnönü Üniversitesinde alevi-kürtçü, aşırı solcu türk dışı kökene sahip unsurlar ile bölücüler ile kadrolaşma yaptığını, bu faaliyetlerinizi örtmek amacıyla askerler ile özellikle Edip BAŞER ile olan yakınlığını her fırsatta dile getirdiğini, her konuşmasında üniversitenin tehlike altında olduğunu, doçentlik sınavı döneminde alevi olmayan öğretim görevlilerin istikbalini karartmaya çalıştığını, alevi ve kurt olan öğretim görevlilerinin jüri üyelerini arayarak torpil yapmalarım sağladığının anlatıldığı ve şüpheli tarafından atanan öğretim üyelerinin adlarının ve dini ve siyasi görüşlerinin yazılı bulunduğu isimsiz ve imzasız doküman olduğu görülmüştür. Bahse konu doküman ile ilgili olarak; görev yaptığı 8 yıllık dönemde çağdaş ve bilimsel yapılanmaya önem verdiğini, bu amaçla yaptığı çalışmalardan bir takım insanların rahatsız olduklarını ve aleyhinde değişik karalama kampanyaları başlattıklarını, bunun da onlardan biri olduğunu, görev yaptığı dönem içerisinde kesinlikle kişiler arasında ayırım gözetmediğini, bu şahısların gönderdiği evraklardan biri olduğunu, ayrıca bu dilekçelerin Genelkurmay Başkanlığı'na, YÖK Başkanlığı'na ve diğer kurumlara bu şahıslarca gönderildiğini,
 
Aynı adreste elde edilen 197'den 198'e kadar numaralandırılan "DARENDE İLAHİYAT FAKÜLTESİNE AİT DEĞERLENDİRME BİLGİ NOTU" ile başlayan "olduğu kanaatine varılmıştır" ile biten dokümanın yapılan incelemesinde; DARENDE İLAHİYAT FAKÜLTESİNDE görevli doküman içeriğinde adı soyadı yazılı bulunan 11 şahsın irtica faaliyetlere destek verdikleri, fakültenin yakınında buluna HULUSİ EFENDİ VAKFININ Nakşibendi Tarikatına yakın olduğu, fakültenin bu vakıf tarafından yaptırılarak hibe edildiği, vakfa bağlı 2 adet kız ve erkek öğrenci yurdu olduğu, yurtların fakülte öğrencilerine karşılıksız hizmet verdiği ve öğrencilerin vakfın amaçları doğrultusunda burada yönlendirildiği, vakfın imkanlarını kendi görüşlerini paylaşan ve görüşleri doğrultusunda hareket eden başta fakülte dekanı olmak üzere ismi geçen görevlilerin hizmetine sunulduğu, sonuç kısmında DARENDE ilçesinin MALATYA ilinin irticai amaçlı vakıf ve derneklerinin faaliyetlerinin en yoğun ilçesi olduğu, fakültenin ilçede olması ve ilçenin de en uzak ilçe olması sebebiyle fakülte faaliyetlerinin kontrol ve denetiminin güçleştiği, fakültenin irticai amaçlı vakıf ve derneklerin etkisinden kurtulabilmesi için il merkezine nakledilmesi gerektiği ve idareci kadrosunun çağdaş yaşama ayak uyduran akademisyenlerden seçilmesinin gerekli ve zorunlu olduğu kanaatine varıldığının anlatıldığı fişleme niteliğinde yazının bulunduğu görülmüştür. Bu doküman ile ilgili olarak; kendisine ait olmadığını ve nereden geldiğini bilmediğini,
 
Aynı adreste elde edilen "İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ GÜNLÜĞÜ" ile başlayan "web sayfamz(eğer var ise) " ile biten 5 sayfalık dokümanın yapılan incelemesinde; www.inonu.edu.tr isimli sayfa yayınlanan 14 Nisanda düzenlenen Cumhuriyet mitingine katılan bir öğrenci tarafından yazılan yazı ve bu yazıya yapılan yorumların çıktıları olduğu görülmüştür. Bu konular ile ilgili olarak; Cumhuriyet Mitingleri'ne katılmak isteyen öğrencilere dekanlar ve öğretim görevlileri tarafından gerekli sözlü duyurunun yapılmasını söylediğini, bu mitinglere katılan öğrencilerin üniversitenin sitesine yorum yazabildiğini, bunun bir öğrenci tarafından yazılmış olabileceğini,
 
Rektörlük yaptığı dönemde senatonun bölücülük, irtica, Kıbrıs meselesi ile ilgili aldığı bir karar olduğunu, bu karar dolayısı ile dönemin Jandarma Genel Komutanı olan ŞENER ERUYGUR'un arayarak tebrik ettiğini, daha sonra kendisine nezaket ziyaretinde bulunduğunu, emekli olduktan sonra ŞENER ERUYGUR'un başkanlığını yapacağı ADD' nin yönetimine girmesini istediğini, kendisini kırma}arak ADD' nin yönetimine girdiğini,
 
Şüphelinin 03.02.2008 tarihinde saat: 1 l:30"da KEMAL ALEMDAROĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin " hiç ıslahı mümkün değil hocam bunların" dediği, derken Kemal ALEMDAROĞLU' nun "ANKARA ÜNİVERSİTELERİ REKTÖRLERİNİN toplanıp ANKARA' ya meclise gitmeli, görüşmede önce veya görüşme günü gidip AKP grubuyla da CHP MHP grubuyla da yani topluca bir baskı da orda göstermekte fayda var şeklinde bahsettiği, şüphelinin "bence ok yaydan çıktı" şeklinde cevap verdiği görüşme ile ilgili olarak sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; bu görüşmeyi tam olarak hatırlamadığını,
 
Soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan ve şu anda tutuklu olarak yargılanan MUSTAFA BALBAY'ın dijital malzemelerine ait inceleme ve değerlendirme raporunda; ..." İLHAN abi neşeliydi, işte bak kaldın iye ettin dedi. iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. DOKUZ EYLÜL REKTÖRÜ PROF. E...A, SAMSUN 19 MAYIS FERİT BERNAY, MALATYA İNÖNÜ PROF. FATİH ..., BURSA ULUDAĞ PROF. MUSTAFA YURTKURAN, MALATYA çok heyacanlı bu işi uzatmamak lazım, en kestirme yoldan halletmek lazım, başka türlü zor. böyle örgütlenmeler uzun iş..." şeklinde bilgilerin olduğu tespit edilmiştir. MALATYA İNÖNÜ PROF. FATİH olarak bahsedilen şahsın kendisi olduğunun tespiti üzerine sorulan soruya verdiği cevabında; Ankara' ya gittiği bir sırada Kent Otel'e Mustafa BALBAY ve İlhan SELÇUK' un da geldiğini, hatta Sabih KANADOĞLU' nun da olduğu bir yemekte toplantıya katıldığını hatırladığını, ancak yukarıda belirtilen şekilde diğer rektörlerin de bulunduğu bir yemeği hatırlamadığını, Mustafa BALBAY' ı tanıdığını ancak böyle bir beyanda bulunduğunu hatırlamadığını, böyle bir konuşma olmasının mümkün olmadığını,
 
Mustafa BALBAY'ın dijital malzemelerine ait inceleme ve değerlendirme raporunda;
 
"İS-Tabii burada dengeler çok önemli. AB karşımızda ABD karşımızda, ona göre hareket etmek gerekiyor..
 
SE-Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl
Ç...., Yıldırım K , Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı.
Malatya falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..
 
İS-bu Turgay benin canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın... Bakın Gürbüz de öyle. İstanbul gibi bir yerde belediye başkanlığı yapıyorsanız, burası bir de yeni imara açılan bir yerse bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap derim yapar..
 
SE-Tamam, zaten bizim yeni staretjimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması gerekir..Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye hayıflanıyorum.."şeklindeki ifadeler ile ilgili olarak; Şener ERUYGUR'un hakkında neden böyle beyanlarda bulunduğunu bilmediğini, Anıl Ç...' in ADD üyesi olduğunu, ŞENER ERUYGUR ile görüşmesinde darbe çalışmaları ile ilgili hiçbir görüşmesi olmadığı gibi bu yönde onları teşvik edici beyanlarının da söz konusu olmadığını,
 
Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan ve şu anda tutuklu olarak yargılanan Doğu PERİNÇEK' in basın bürosundan elde edilen "çağrı genel liste" isimli word belgesi içinde bulunan "Öncüleri Partileştirme Harekatı Görüşülecek Şahsiyetler" başlığı altında bulunan listede Malatya prof. dr. Fatih HİLMİOĞLU, Malatya inönü ü. rektörü (b grubu) şeklinde şüphelinin isminin yer alması ile ilgili olarak; Doğu PERİNÇEK'i kesinlikle tanımadığını, hayatında görmediğini, sadece medyadan tanıdığını,
 
Soruşturma kapsamında tanık olarak 28.02.2008 tarihinde Kaşif Nevzat TARHAN isimli şahsın alman ifadesinde Şüpheli için; "Emekli Jandarma genel komutanı olan Şener ERUYGUR görevde iken Malatya İnönü üniversitesi rektörü Fatih HİLMİOĞLU ile bire bir görüşmeler yapıp, üniversitedeki öğretim üyelerini fişlediklerini hatta Malatya'ya geldiğinde adı geçen rektörün yani şüphelinin genel komutanı alarak üniversiteyi gezdirdiğini biliyorum." şeklindeki beyanları ile ilgili olarak; Nevzat TARHAN isimli şahsı tanımadığını, Şener ERUYGUR'un rektör olduğu dönemde Malatya" ya sadece bir konferans ile ilgili geldiğini, öğretim üyelerinin fişlenmesinin kesinlikle doğru olmadığını, böyle bir şeyi kabul etmediğini,
Ferit İLSEVER'in kullanmış olduğu 0533 277 15 64 numaralı telefon ile İnönü Üniversitesi adına kayıtlı 0422 341 00 28 numaralı telefonlar arasında 04.01.2007 tarihinde (1) adet görüşme yapıldığı tespiti ile ilgili olarak; Ferit İLSEVER'in bir kez Kıbrıs' la ilgili üniversitede düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan dört kişiden birisi olduğunu, yakinen tanımadığım, herhangi bir samimiyetinin olmadığını,
 
Ankara'da düzenlenen Cumhuriyet Mitinglerine katılım talebinde bulunup bulunmayanların tespiti için Fakülte Dekanlarını yanına çağırarak özellikle Öğretim Elemanlarından ve Öğrenci Topluluk Başkanlarından mitinge katılmak isteyen öğrencilerin tespitine yönelik çalışmalar yapmalarını istediğini, bunun istemesinin sebebinin Ankara'ya göndereceği araç sayısını tespit etmek olduğunu, ancak bu mitinge katılmaları hususunda kimseye telkinde bulunmadığını ve ayrıca bu amaçla üniversitede eğitime ara vermediğini, bu hususta ileri sürülen iddiaların asılsız olduğunu,
 
Şüphelinin 3 Nisan'da düzenlenen Kıbrıs mitingine destek ve katılımın zorunlu olduğunu belirttiği, katılımın az olmasından dolayı öğrencilere e-mail gönderdiği ve mailin içeriğinde mitinge katılımın düşük olmasını eleştirerek, her yıl düzenlenen bahar şenliklerini öğrencilerin hak etmediği düşüncesi ile iptal ettiği yönünde bilgiler ile ilgili olarak; bu konudaki haberlerin doğru olduğunu, Kıbrıs gibi Türkiye' nin milli bir davası ile ilgili mitinge katılımın az olması sebebiyle Bahar Şenliklerini iptal ettiğini, bunu da internet aracılığıyla öğrencilere duyurduğunu, bu kararını da öğrencilerin büyük bir çoğunlukla desteklediklerini,
 
Şüphelinin ikametinde yapılan arama neticesi ele geçen 414 nolu cd'nin incelemesinde; "1.Odada elde edilen ve 197'den 198'e kadar numaralandırılan (2) sayfalık dokümanın yapılan incelemesinde; "Darende İlahiyat Fakültesine Ait Değerlendirme Bilgi Notunun bulunduğu" tespit edilmiş. Bu bilgi notu içersinde; Darende İlahiyat Fakültesinde 36 adet öğretim görevlisi ile 268 adet kız ve erkek öğrencinin bulunduğu, kız öğrenciler ile bayan görevlilerin okula ve derslere türbanla girip çıktıkları ve bu konuda Fakülte idaresince hiçbir önlem alınmadığı şeklinde değerlendirmenin yapıldığı ve bu konuya istinaden Şüphelinin 01.10.2001 tarihinde Darende İlahiyat Fakültesi Öğrencileri ile toplantı yaparak, bu fakülteyi il merkezine taşıyıp daha rahat kontrol altında tutmak istediği şeklinde ikna konuşmalarını içeren video ile ilgili olarak; bunun doğru olduğunu, böyle bir toplantı yapmış olabileceğini, burada özellikle İlahiyat Fakültesi yöneticileri ve öğrencilerine kılık-kıyafet yönetmeliğine uymaları gerektiğini söylediğini,
 
Şüphelinin ikametinde yapılan arama neticesi ele geçen 476 nolu cd'nin incelemesinde; "2005-2006 marjinal öğrenci grupları" isimli klasör içersinde: "cemaatle bağlantılı öğrenciler, Esp-Mlk-P, Dhkp-C Sempatizanı Olan Öğrenciler, Hizbullah Üyesi Öğrenciler, Pkk Sempatizanı Olan Öğrenciler, Ülkücü Öğrenciler" şeklinde klasörlerin bulunduğu ve bu klasörler içersinde de; öğrencilerin adları, soyadları, açık kimlikleri, ösym numaraları, bağlı bulundukları bölümleri belirtilerek, fotoğraflarıyla birlikte adresleri, arkadaşlarıyla olan bağlantıları, Süleymancı, nurcu, tarikatçı, pkk'lı, Hizbullahçı şeklinde fişlemenin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu konular hakkında sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; üniversitede güvenlikten sorumlu kişilerin, üniversitede okuyan öğrencilerden marjinal gruplara mensup olan kişiler ile ilgili bir çalışma yaptıklarını, bunları güvenlikçilerin kendi inisiyatifi ile yaptıklarını, bu yaptığı çalışmalardan bir suretini kendisine verdiklerini, bu bilgileri hiçbir yerde kullanmadığını, CD'de yer alan bilgilerin de buna ilişkin olduğunu,
Hurşit TOLON'u ilk kez yukarıda belirttiği ödül töreninde gördüğünü, daha sonra da emekli olduğu dönemde üniversiteye konferans vermek amacı ile davet ettiğini ve başka bir yakınlığının olmadığını,
 
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden önce basın mensuplarının şüpheliye yönelik olarak; şu anda iktidarda olan siyasi partinin %45 oy ile gelmesi halinde ne olacağını sorduklarında; kendisinin biraz da sinirlenerek aslında söylenmemesi gereken bir şekilde %95 ile iktidara gelseler de rejimin değişmeyeceğini, onurlu bir ""şekilde inmedikleri takdirde onursuzca indirileceklerini söylediğini, ancak bu şekilde yorum yapmasının doğru olmadığını düşündüğünü,
 
Osman Metin ÖZTÜRK' ü rektör olduktan sonra tanıdığını, özel bir samimiyetinin olmadığını,
 
Jandarma Genel Komutanlığında rektörler ile düzenlenen toplantıda neler konuşulduğu ile ilgili olarak sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; ilk önce Jandarma bünyesinde üst düzey rütbeliler tarafından kendilerine Jandarmanın çalışmaları ile ilgili brifing verildiğini, daha sonra yemeğe geçtiklerinde toplantıya katılanların ülke meseleleri ile ilgili görüşlerini bildirdiklerini, Türkiye'deki bölücülük ve irticai faaliyetler ile AB'nin ilerleme raporlarında Türkiye'ye dayatılmaya çalışılan hususlar, Kıbrıs sorunu ve sözde Ermeni soykırımının Avrupa Parlamentolarında kabulüne yönelik düşüncelerini bu toplantıda aktardıklarını, ayrıca yukarıda belirttiği şekilde YÖK yasasındaki değişikliğin üniversitelere getireceği olumsuz etkilerin burada konuşulduğunu,
 
Dönemin Genelkurmay Başkanı HİLMİ ÖZKÖK' ün Jandarma Genel Komutanı ŞENER ERUYGUR' u yanma çağırarak 19 Eylül 2003 tarihinde rektörler ile yapılan toplantılardan haberdar olduğunu, TSK bünyesinde kendisinin bilgisinin olmadığını, böyle bir şey yapılamayacağını söylediğine ilişkin olarak sorulan sorulara vermiş olduğu cevapta; bu gelişmelerden haberinin olmadığım, Jandarma Komutanlığı bünyesindeki toplantıdan HİLMİ ÖZKÖK' ün habersiz olduğundan bilgisinin bulunmadığını,
 
8 yıllık rektörlük döneminde İnönü Üniversitesi'ni yerleşke ve bilimsel açısından Türkiye'nin ilk 10 Üniversitesi arasına sokmayı başardığını, ayrıca karaciğer naklinde de dünyanın 2 numaralı merkezi haline geldiğini, üniversitede yaptığı kadrolaşmanın da çağdaş ve yüksek nitelikli bilimsel bir üniversite meydana getirmeye yönelik olduğunu, bunların İnönü Üniversitesi'nde başarıldığını, bunların da ötesinde İnönü Üniversitesi olarak bireysel veya kurumsal bazda ülkemize yönelik bölücü ve gerici unsurlar ile ülkemizin varlığını tehdit eden AB İlerleme Raporlarındaki bazı maddelere, Kıbrıs Sorununa, Sözde Ermeni Soykırımı sorununa bu ülkeye sorumluluklarının gereği olarak ulusal bir tavır sergilendiğini, Atatürk İlkelerine ve Laik Cumhuriyet'e bağlı bir kişi olarak yaptığı bu çalışmalardan dolayı her türlü sonuca katlanmaya da hazır olduğunu, ayrıca isnat edilen şekilde Ergenekon silahlı terör örgütü ile veya Darbe Çalışmaları ile hiçbir ilgisi olmadığını beyan etmiştir.
 
Sorgu ifadesi
 
Yasadışı örgüt üyesi olmakla suçlandığını, hâlbuki 8 yıl İnönü Üniversitesi rektörlüğü yaptığını, görev yaptığı yerde hem etnik hemse dinsel terör olan Hizbullah' in faaliyet göstermekte olduğunu, böyle bir yerde görev yaptığını, görev yaptığı sırada bunlarla mücadele ettiğini, her iki terör örgütünün deneme tahtası haline geldiğini, bu tehditler sebebiyle talebinin olmamasına rağmen jandarma ve emniyet tarafından iki ay boyunca koruma altına alındığını, babasının da milletvekilliği ve senatörlük yaptığını ve 1978 yılında aşırı sol örgütler tarafından öldürüldüğünü, bu kadar terörde mağdur olmuş bir ailenin ferdi olarak yasadışı terör örgütün içinde olmasının mümkün olmadığını,
 
Yine kendisine sorulan Ergenekon silahlı terör örgütü mensubu olduğu iddia edilen yaklaşık 200-250 civarında isimin yüzde 95 ile hayatının hiçbir döneminde karşılaşmadığını ve tanımadığını, bunların isimlerini ilk defa duyduğunu, hiçbirini de tanımadığını, tanıdıklarının ise Şener ERUYGUR ve Mustafa BALBAY isimler gibi görevi gereği konferansa gelmek üzere davet ettiği kişiler olduğunu, bu bağlamda bu kişileri tanıdığını,
 
Bu örgüt kapsamında yapılanmalarla ilgili, örneğin LOBİ belgesiyle ilgili olarak ilk defa gördüğünü ve duyduğunu, iki dönem rektörlük yaptığını ve göreve atanmadan önce bütün devlet birimleri tarafından hakkında araştırmalar yapılmış olduğunu, bu son 4 yıllık dönem de mi kendisinin terör örgütü üyesi olduğunu, kendisinin 2008 Ağustosuna kadar bu görevi sürdürdüğünü, hakkında bir şüphe olsaydı devletin kendisine bu görevi sürdürmesi için izin vermeyeceğini, niye bu suçlamayla karşılaştığını anlamadığını, eğer kendisine tek tek sorulması halinde hepsine cevabım vereceğini, hatta rektörlük grevini bıraktıktan sonrada Ankara' da çalışmaya devam ettiğini ve orada da devlet makamlarının kendisine koruma verdiklerini, kendisinin 8 yıllık rektörlük süresinde zorunlu görev gereği katılması gereken toplantılar dışında tamamını neredeyse Malatya' da Üniversite" de çalışmalara ayırdığını, hatta yurtdışı
ödeneğini de kullanmayan tek rektörün olduğunu, böyle bir örgüt üyesi olan kişinin sürekli toplantılara katılıp bulunduğu yerden ayrılmasının gerektiğini, belirttiği gibi kendisinin zorunlu görevler dışında Malatya'dan hiç ayrılmadığını, bu nedenle suçlamaları kabul etmediğini, ayrıca şu hususu da belirtmek istediğini kendisinin hekim olarak görev yapmakta olduğunu, özel üniversitede okuyan iki çocuğunun olduğunu, tutuklanması halinde mağduriyetlerinin de söz konusu olacağını, bu hususlarında dikkate alınmasını, ayrıca emniyette ve savcılıkta vermiş olduğu ifadelerinde doğru olduğunu ve tekrar ettiğini beyan etmiştir.
 
== b-Elde Edilen Dokümanlar, ==
 
Ankara ili Çankaya ilçesi birlik mahallesi 7. Cadde yeşil çankaya sitesi a blok no 15 sayılı yerde yapılan aramada:294