2. Ergenekon İddianamesi/I.BÖLÜM 2008/623 SAYILI İDDİANAME ÖZETİ: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Yeni sayfa: I.BÖLÜM: 2008/623 SAYILI İDDİANAME ÖZETİ Telefon ihbarı üzerine İstanbul Ümraniye ilçesindeki bir evde 27 adet el bombası bulunmuştur. İlk aşamada bombalar ile ilgili ola…
 
Değişiklik özeti yok
749. satır:
Yazının sonunda ise “Saygılarımızla Strateji Grubu” yazdığı, “Strateji Grubu” yazısının üzerinin karalandığı görülmüştür.
 
== ÖRGÜT DOKÜMANLARI DEĞERLENDİRMESİ; ==
 
 
ÖRGÜT DOKÜMANLARI DEĞERLENDİRMESİ;
 
 
 
Şekil olarak, tamamına yakın kısmı kapak tasarımlarının, seçilen yazı karakterlerinin benzerlik gösterdiği, yine tamamına yakınının üzerinde hazırlanma tarihi olabileceği değerlendirilen belirli bir tarih yazdığı, birçok dokümanın giriş gelişme ve sonuç bölümü şeklinde belirli bir akademik düzende yazıldıkları ve yazı metinlerinin sonunda “Saygılarımla” veya “Saygılarımızla” , “Strateji grubu” ibarelerinin bulunduğu, kapak tasarımlana “Analiz/Strateji/ Gözlem/Operasyon projesi/Teori/Araştırma” gibi başlıklar eklenilerek çalışmaların sınıflandırıldığı görülmüştür.
Satır 771 ⟶ 767:
 
 
===ELE GEÇİRİLEN SİLAHLAR;===
 
 
Satır 827 ⟶ 823:
İzmir Konak ilçesinde İbrahim ÇİFTÇİ’ ye ait Alsancak Cafe isimli işyerine 02.10.2006 tarihinde Erdinç UTAŞ tarafından iki adet el bombası atılmış, el bombalarının patlaması neticesinde 2 si ağır olmak üzere 11 kişi yaralanmış, yaralılardan İbrahim ÇİFTÇİ bilahare ölmüştür. Gizli tanık C ifadesinde soruşturma kapsamındaki Sami HOŞTAN’ın İbrahim ÇİFTÇİ’ ye kumarda 3 milyon dolar kaybettiğini bu paranın ödenmesi konusunda aralarında husumet çıktığını beyan etmiştir. Bu olayda kullanılan el bombalarından 1 adedinin TAPA M 204 A KF-MKE–151–6–83 seri numaralı olduğu, Ümraniye ilçesinden elde edilen el bombalarından 4 adedinin de TAPA M 204 A KF-MKE–152–6–83 seri numaralı oldukları belirtilmiştir. Soruşturma kapsamında bu olaya ilişkin olarak elde edilen deliller İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
 
===ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ===
 
 
 
Soruşturma kapsamında ele geçen Ergenekon Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi – İstanbul 29 Ekim 1999 isimli örgüt dokümanı içeriği ve soruşturma evrakı genelinden ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün bu dokümanın yazım tarihi olan 1999 yılından da öncesine dayanan gizli örgütlü faaliyet içerisinde bulunduğu, yönetici ve üyelerinin örgütü “Derin Devlet” kabul edip dışa karşı da bu şekilde gösterdikleri, 1999 yılında örgütün re-organizasyonuna ihtiyaç duyulup özellikle sivil unsurların örgüt içinde yer alması gereğinin saptanarak örgüt yapılanması, faaliyet alanı ve yöntemleri ile benzeri hususların yazılı hale getirildiği, bu şekilde örgütün özellikle 1999 yılından sonra sivil açılımlar sağladığı anlaşılmıştır.
Satır 905 ⟶ 899:
 
 
===ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN DEVLET İÇİNDEKİ YAPILANMASI===
 
 
 
Ergenekon Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi – İstanbul 29 Ekim 1999 isimli temel örgüt dokümanı ve diğer bazı örgüt dokümanlarında ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde faaliyet gösterdiği açıklıkla ifade edilmiştir.
Satır 961 ⟶ 953:
 
 
===ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN SİVİL YAPILANMASI===
 
 
 
Soruşturma kapsamında ele geçirilen örgüt dokümanları ve diğer delillere göre ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün sivil yapılanmasının 4 ana bölümden oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu bölüm hakkındaki açıklamalara iddianamede de yer verildiğinden başlıklar halinde belirtilmekle yetinilecektir.
Satır 975 ⟶ 965:
4-Medya ve İletişim Yapılanması, Ulusal Kanal, Cumhuriyet Gazetesi, Aydınlık Dergisi ve bağlı birleşik kuruluşlar ile diğer medya kuruluşlarının da yönlendirilerek tek merkezden yönetilmesini sağlamak amacı ile sızdırılmış örgüt üyelerinden oluştuğu, anlaşılmıştır.
 
=== ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİ (MAFYA) BAĞLANTISI ===
 
 
ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİ (MAFYA) BAĞLANTISI
 
 
 
Ergenekon yapılanmasının temel belgesi olan, Ergenekon Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi – İstanbul 29 Ekim 1999 isimli dokümanda “21. yüzyılda yepyeni bir yapılanma ile değerli TSK mensuplarının yanı sıra sivillerden de sonuna değin yararlanılması gerektiği” , “…illegal çevrelerden seçilecek elemanların teknik ve siyasal ideoloji açısından örgüt ideolojisi ve amaçlarına en yakın uygunluk gösterenlerin tercih edilmesi gerektiği…” , yine Ergenekon’un sivil yapılanma alanındaki temel belgesi olan Lobi - Aralık 1999 İstanbul isimli dokümanda “ … Mafya gruplarının tümüyle yeniden gözden geçirilmesi, deneyimli mevcut grupların karşısına yeni ve güçlü bir grup oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmasının sağlanması gerektiği…” saptamalarına yer verilerek, çıkar amaçlı suç örgütleri ile ilişki içerisinde bulunulması, bunların yeniden yapılandırılması, kontrol altında tutulması, hatta güçlü bir grup oluşturulması anlayışı benimsenmiştir.
Satır 1.055 ⟶ 1.041:
 
 
===TERÖR ÖRGÜTLERİ BAĞLANTISI ===
 
 
Satır 1.067 ⟶ 1.053:
 
 
==== PKK/KONGRA-GEL ====
 
 
Satır 1.123 ⟶ 1.109:
Pkk/Kongra-Gel isimli bölücü terör örgütü, nihai hedefi olan Bağımsız Birleşik Kürdistan’ı kurabilme amacıyla kurulduğu günden itibaren bölge halkına ayrı bir etnik kökenden geldikleri aşılaması yapıp ülke genelinde Türk-Kürt çatışması meydana getirerek sonuca ulaşmaya çalışmıştır. Soruşturma kapsamında toplanan delillerden bazı yönetici ve üyelerinin Pkk/Kongra-Gel Terör Örgütü ile ilişkide oldukları tespit edilen Ergenekon yapılanmasının da kendi örgüt amaçları doğrultusunda kullanılacak kaos ve çatışma ortamı oluşturmak, yönetimi baskı altında tutabilmek amacı ile aynı şekilde ülkede Türk –Kürt kavgası çıkartmak istediği, bu amaç ile Pkk/Kongra-Gel Terör Örgütünü kontrol altında tutarak gerektiğinde de amaç ve hedefleri doğrultusunda kullandıkları anlaşılmaktadır.
 
==== DHKP/C ====
 
 
DHKP/C
 
 
 
Veli KÜÇÜK’ün evinde yapılan aramada elde edilen ajandanın 25 Haziran/Cumartesi tarihli sayfasında; “…Behiç AŞÇI- Avukat, F Tiplerinin kalkması için ölüm orucunda, 45 kg düştü, Devreye girilirse vazgeçecek…” notu olduğu görülmüştür. Veli KÜÇÜK konu ile ilgili olarak özetle “…Avukat Behiç AŞÇI’nın DHKP/C örgütünün baskısıyla ölüm orucuna sokulduğu yolunda bilgileri Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Turan YAZGAN’ dan öğrendiğini, bu kişinin kendisine eğer Behiç AŞÇI ölürse örgütsel bazı faaliyetlerin olabileceğini değerlendirdiğini, devreye birisi girer ise ölüm orucunu bırakabileceğini, ancak böyle birisinin bulunması gerektiğini bulmamız gerektiğini söyledi. Kendisinin de aynı endişeleri bulunduğunu ve Adalet Bakanlığındaki bazı tanıdıklarına konuyu ilettiğini, onların haklı olarak konuyla ilgilenmediklerini, kendisi konuyu önemli gördüğü için tanıdığı Avukatları aracı kılarak Behiç AŞÇI’yı ikna etmeye çalıştığını, müessif bir olay olmadığını…” söylemiştir. Burada ismi geçen Avukat Behiç AŞÇI hakkında DHKP/C Terör Örgütü üyeliği iddiası ile hakkında soruşturma başlatılan, tutuklanarak cezaevine konulan ve halen DHKP/C terör örgütü üyeliği sebebiyle soruşturması devam kişidir.
Satır 1.148 ⟶ 1.130:
 
Cumhuriyet başsavcılığımıza ihbar yolu ile gelen CD de; 2000 yılında Uşak Cezaevi isyanı sırasında Nuri ERGİN’in kiremit renkli bir binanın penceresinden çıkarak sağ elini yukarı doğru kaldırıp işaret parmağını sallayarak “Bu devlet bana Mustafa DUYAR’ı öldürttü, ben öldürttüm, şimdi canlı söylüyorum”, Vedat ERGİN’in de “Biz bu devlet için mermi sıktık, Hem de sizin için, Hem de asker için” dedikleri, devamında Vedat ERGİN’ in “Bak bak” sözleri ile birine seslendikten sonra “Veli Abi’yi ara, Veli Küçük’ü ara. Bizi sor, Başka bir şey söylemiyorum. Allah’a emanet olun...” dediği görülmüştür.
 
 
 
Tanık Semih GENÇ ifadesinde özetle; “Ben Romanyada bulunduğu dönemde Sedat PEKER’in Romanya’ya gelip gittiğini bildiğini, kendisinin DHKP/C örgütünün hedefleri arasında olduğunu, Sedat PEKER’in Türkiye’de arandığı dönemde Romanya’ya kaçtığını ve Golden Falcon isimli restaurantın sahibi Cemil isimli şahıs tarafından saklandığını, bu kişinin ayarladığı villada uzun süre kaldığını öğrendiğini, Cemil’ in Romanya Bükreş’te hem Golden Falcon isimli restorantın hem de Golden Falcon isimli kuyumcu dükkânının sahibi olduğunu, bu kişiden PKK ve DHKP/C örgütlerinin haraç aldıklarını, bu kişinin Bükreş’te herkes tarafından bilinen lüks bir restorantı olduğunu, yine büyük çapta uyuşturucu kaçakçılığı yapan Fırat lakaplı Tunceli’li gerçek ismini bilmediği bir şahın da Romanya’ya geldiğinde mutlaka bu şahsın yanına geldiğini, Cemil’in Fırat lakaplı bu kişiyi misafir ettiğini, çok iyi dostlukları bulunduğunu, Fırat’ ın o dönemde Bakırköy’de bulunan Sivas’lı uyuşturucu kaçakçısı Hasan ERKUŞ ile ortak olduklarını, Star Gazinosunda bir dönem Müdürlük yapan Ateş isimli kişi Romanya’ya geldiğinde Cemil’in işyerinde görüştüklerini, bu kişinin anlatımları nedeni ile Abdullah ÇATLI’nın Star Gazinosuna hissedar olduğunu öğrendiğini, Türkiye’de Abdullah ÇATLI ile eroin işini yapan Fırat’ ın yurt dışında da DHKP/C ve PKK örgütü mensupları ile uyuşturucu kaçakçılığını devam ettirdiğini, Fırat’ın Romanya’da bulundukları yerin ileri gelen işadamları ile oturduğu sırada kendisi ve bir dönem yurtdışında DHKP/C örgütü adına Hollanda ve Bulgaristan’ da sorumlu düzeyde faaliyette bulunan daha sonra Türkiye’ye gönderilmek üzere Bulgaristan’daki Alaydan silahları çıkarttığı sırada yakalanarak tutuklanan Şemsi Şafak BAHŞİ’nin bulundukları yere gittiklerini, Fırat’ın ayağa kalkarak Şemşi Şafak BAHŞİ’ye hürmet gösterisinde bulunduğunu, kendisinin “Bu şahıs kelli felli insan, uyuşturucu kaçakçısı sana bu şekilde saygılı davranmasının sebebi nedir” diye sorduğunu, Şemşi Şafak BAHŞİ’ nin ise “Bu kim ki, Hollanda’da bizim denetimimiz ve emrimizde olan birisidir. Bunun gibi daha niceleri bizim kontrolümüzdedir” dediğini, sonrasında Şemsi Şafak BAHŞİ ile Fırat’ın birlikte dışarı çıkarak lokanta sahibi Cemil’ in beyaz Choreke Jeepi ile yaklaşık iki saat dolaşıp geri geldiklerini, Abdullah ÇATLI ile Fırat’ın DHKP/C örgütü denetiminde, yani maddi olanak karşılığında yol vermesi ile yurtdışında uyuşturucu kaçakçılığını devam ettiriyor olmasının, yine Sedat PEKER’e barınacak yer ayarlayan kişinin DHKP/C örgütüne yardımda bulunuyor olmasının kendisine göre normal mantıkla izah edilemeyecğini, pazarlanan uyuşturucudan Abdullah ÇATLI ile DHKP/C örgütünün ortak rant elde etmekte olduklarını, DHKP/C örgütünün kendisine kitle temin etme maksadıyla Türkiye’de fuhuşa ve uyuşturucuya hayır kampanyası düzenleyip uyuşturucu kullananlara yönelik eylemler yaparken yurtdışında uyuşturucu kaçakçılığı üzerinden büyük rantlar elde etmekte olduğunu, yurtdışında Mafya, PKK ve DHKP/C örgütlerinin denetimi dışında uyuşturucu işinin dönmesinin olanaksız olduğunu…” söylemiştir.
Satır 1.165 ⟶ 1.145:
Hikmet ÇİÇEK’den ele geçirilen dijital malzemelerde; “…Çatlı ile Dursun Karataş birbirleriyle görüşürlerdi, Abdullah Çatlı ile Dursun Karataş, taa Paşa Güven döneminden tanışıyorlar, görüşüyorlar. Son dönemde Çatlı ile Karataş arada bir yüz yüze görüşüyorlardı. Paşa Güven Erzincanlıdır. Karısı ve iki çocuğu hâlâ Fransa’da…” , “…ÖHD’nin soldaki adamı Paşa Güven, sağdaki adamı Çatlı idi, 12 Eylül öncesinde Paşa Güven de Çatlı da CIA’nın denetiminde ÖHD’ye bağlı olarak çalışıyorlardı. Ülkücülerin ellerindeki silahlarla Dev Sol’un elindekilerin seri numaraları birbirini takip eder. Aynı kaynaktan silah geliyordu. Bir gün, randevular karışmış, Paşa Güven ile Çatlı karşılacaklar diye büyük panik olmuş…” , “…Çatlı ile Karataş yüzyüze görüşüyordu, B..’ın uyuşturucuları Karataş’ın aracılığıyla Fransa’ya satıldı. Çatlı bu işi örgütledi. Çatlı başka kimlikle Karataş’la uyuşturucu için görüştükten sonra Fransa istihbaratı, Çatlı’nın kimliği hakkında Karataş’ı bilgilendirdi. Çatlı’nın CIA ile bağını bile bile, Karataş ilişkiyi sürdürdü…” yazılarına rastlanılmıştır.
 
==== HİZBULLAH ====
 
 
HİZBULLAH
 
 
 
Şırnak ilinde 18.03.1999 tarihinde il genelinde Hizbullah/İlim Terör Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesinde İhsan TEKİN, İsmail TEKİN ve Haci DEMİR isimli şahsın ikametinde yapılan aramada toplam 6 adet el bombası elde edilmiştir. Bu olayda elde edilen (6) adet el bombasından 1 adedinin MKE MOD 45 KF MKE 1–23 10–92 seri numaralı olduğu, Ümraniye ilçesinden elde edilen el bombalarından 1 adedinin MKE MOD 45 KF MKE 1–23 10–92 seri numaralı olduğu belirtilmiştir.
Satır 1.181 ⟶ 1.157:
 
 
==ÖRGÜT EYLEMLERİ==
 
 
 
*Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek
 
*Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silâhlı bir isyana tahrik etmek
* Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısı eylemleri
 
* Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısı eylemleri
 
 
 
Ergenekon’un, yasama ve yürütme organlarının örgüt amaçları doğrultusunda yönlendirilmesi/kontrol altında tutulmasını öncelikle temel belgelerinde yazılı olan örgütsel metotlarla sağlamayı, bu yolun sonuçsuz kalması halinde ise toplumsal barışı bozacak nitelikteki eylemler ile ülkede kaos ortamı oluşturarak halkı ve Türk Silahlı Kuvvetleri içinde var olduğunu düşündükleri resmi hiyerarşiye uymayan bir grubu tahrik edip hukuk dışı müdahaleyi temin ve sonuçta yasama ve yürütme organlarını feshederek yönetimi ele geçirmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır.
Satır 1.266 ⟶ 1.236:
 
:Bu değerlendirmelere göre önce Cumhuriyet Gazetesine Alparslan ARSLAN, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU, İsmail SAĞIR ve Tekin IRŞİ’ nin fikir ve eylem birliği içersinde 3 kez el bombası attıkları, bu el bombalarını Alparslan ARSLAN’ a Süleyman ESEN’ in hangi amaçla ve nerede kullanılacağını bilerek temin ettiği, 4 gün sonra bu kez de Alparslan ARSLAN’ ın Aykut Metin ŞÜKRE marifetiyle satın aldığı 2 adet Glock marka tabanca ve daha önceden bulundurduğu ruhsatsız Browning marka tabancayı da aracına alarak eylemden haberleri olan Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞULU, İsmail SAĞIR olduğu halde Ankara’ya geldikleri ve Danıştay 2. Daire Başkan ve üyelerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları, bu saldırı sonucu Danıştay 2. Daire üyesi bir hakimin öldürüldüğü, 3 Danıştay üyesi ile bir Tetkik Hakiminin de yaralandığı,
 
 
 
:Gerek Cumhuriyet Gazetesine gerekse Danıştay’a yapılan türban örtüsüyle ilgili her iki eylemin, özellikle Danıştay’a yapılan saldırının çok ses getirerek toplumda büyük infial uyandırdığı, halk üzerinde büyük bir korku ve paniğe yol açtığı gerekçeleri ile
Satır 1.281 ⟶ 1.249:
Gizli Tanık, kayda da alınan ifadesinde özetle; Alparslan ARSLAN’ı tanıdığını, Veli KÜÇÜK ile bizzat görüştüklerini gördüğünü, samimi ilişkiler içerisinde bulunduklarını bildiğini, Kuddusi OKKIR'ın Alpaslan ARSLAN'ın dostu olduğunu, Alpaslan ARSLAN'ın 2003 yılından itibaren Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'e danışmadan hareket etmediğini, Muzaffer TEKİN’in azmettirmesi, para vaadi ve bombaları getirmesi ile Cumhuriyet Gazetesine bombalı saldırıların yapıldığını, Alparslan ARSLAN’ın Danıştay Saldırısı öncesinde Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN’den talimat aldığını bildiğini beyan etmiştir.
 
===Yürütülen soruşturma sonucu özetle; ===
 
:Parmak izi tespiti ve Fikret EMEK’in bombaların kendisine ait olduğu beyanına göre 39 adet el bombası ve bunlar ile benzer/aynı kafile numarasını taşıdığı tespit edilen Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombasının Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK ile bağlantısının maddi delili bulunmuştur. Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK hakkında yeterli delil elde edilmekle Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olmak suçu nedeni ile dava açılmıştır. Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK’in Ergenekon Terör Örgütü Yöneticileri Muzaffer TEKİN, Veli KÜÇÜK ve örgüt üyesi bulunan diğer şüpheliler ile hiyerarşik bağlantısı tespit edilmiştir, her iki eylem faili Alparslan ARSLAN’ın Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinden Muzaffer TEKİN ile bağlantısı telefon görüşmeleri maddi delili ve diğer deliller ile sabittir. Alparslan ARSLAN’ın Ergenekon Terör Örgütünün diğer üyeleri ve VKGB gibi bağlı sivil toplum örgütü ile bağlantısı telefon görüşmeleri, aramalarda elde edilen doküman maddi delilleri ve diğer deliller ile sabittir. Alparslan ARSLAN ve diğer şüphelilerin kişisel yaşamları hakkındaki tespitlere göre, söz konusu eylemlerin iddia edildiği şekli ile türban örtüsü ile ilgili olarak, kendi görüşlerine göre türban aleyhine karar veren ya da davranan kurumlara ders vermek amacını taşımadıklarını göstermektedir. Alparslan ARSLAN’ın kendisine verilen Ergenekon Terör Örgütünce verilen görev ve görevi yerine getirmesi ile önemli yerlere geleceği, çalışmasına gerek kalmayacağı şekilde maddi rahata kavuşacağı vaadi ile eylemlere katıldığı, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU, Tekin İRŞİ ve İsmail SAĞIR’ın münhasıran maddi çıkar vaadi ve beklentisi için eylemlere katıldıkları açıkça anlaşılmaktadır.
Satır 1.289 ⟶ 1.257:
:Ergenekon Terör Örgütünün her iki eylemdeki amacının, TCK 313/1 maddesine uyan Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etmek ve TCK 312/1 maddesine uyan Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemek olduğu, TCK 314 maddesi kapsamındaki Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinin, TCK 314/3 maddesinin TCK 220/5 maddesine göndermesi ve bu maddedeki örgüt yöneticilerinin örgütün bütün eylemlerinden sorumlu tutulması hükmüne göre her iki eylemden de yasal sorumlulukları bulunduğu anlaşılmaktadır.
 
===Tüm soruşturma evrakı ve ekleri incelenmesinde eylemlerin; ===
 
:İlk eylemde İstanbul Şişli’ de bulunan Cumhuriyet Gazetesi binasına birinci olarak 05.05.2006, ikinci olarak 10.05.2006 tarihlerinde el bombaları atılmış, bunlar patlamamış, üçüncü ve son kez 11.05.2006 tarihinde atılan el bombası patlamıştır. Bu bombalama eylemlerini yapanların Alparslan ARSLAN, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU, Tekin IRŞI ve İsmail SAĞIR olduğu,
Satır 1.300 ⟶ 1.268:
 
:Ankara’ya beraber gelen Alparslan ARSLAN, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU ve İsmail SAĞIR’ın bir gün önce Danıştay binası etrafına gelerek diğerleri arabada beklerken Alparslan ARSLAN’ın 5. katta bulunan 2. Daire Başkanlığı’na çıkarak keşif yaptığı, olay tarihi olan 17.05.2006 günü, saat 10.00 civarında Danıştay binasına Alparslan ARSLAN’ın olayda kullandığı Glock marka ruhsatsız silah olduğu halde gelerek bir önceki gün keşif yapıp öğrendiği, 2. Daire Başkanlığı katına çıktığı, bir görevliyi takip ederek toplantı halinde bulunan 2. Daire Başkan ve üyelerini bir gazetede yer alan resimlerinden de teşhise çalışarak 10-15 saniye gözetleyip belirlediği ve öldürmek kastıyla birkaç metre mesafeden maktül ve müştekilerin hayati bölgelerini hedef alarak ateş ettiği, bu eylem sonucu maktül Mustafa Yücel ÖZBİLGİN’ in kafasından ve sağ bileğinden kurşunla yaralandığı, müşteki Mustafa BİRDEN’ in göğsünden yaralandığı olay sonucu dalağının alınıp 25 gün hayati tehlike geçirecek ve uzuv tatili olacak şekilde müşteki Alper ÖZDEMİR’ in sağ göğüs ve kolundan TCK 86/3 maddesi kapsamında, müşteki Ayla GÖNENÇ’ in sağ dirseğinden TCK 83/3 maddesi kapsamında, müşteki Ahmet ÇOBANOĞLU’ nun yanağından üst solda 1-2-3-4 nolu dişler ile alt solda 1-2-3-4 nolu dişlerde hasar olacak ve sol el birinci parmağından parmağı kırılıp diş kaybı, fonksiyon kaybı olacak şekilde ateşli silahla yaralandığı, yaralılardan maktül Mustafa Yücel ÖZBİLGİN’ in kaldırıldığı hastanede ateşli silahla yaralanması sonucu kurtarılamayarak öldüğü, burada Alparslan ARSLAN 4 kez tabanca ile ateş etse de mesafenin az oluşu ve maktül ve müştekilerin aynı masa etrafında toplantı halinde bulunması sebebiyle bir maktül ve 4 müştekinin belirtilen şekilde yaralandıkları, Alparslan ARSLAN’ın olay yerinde bir kez tavana muhtemelen kaçmasını kolaylaştırmak amacıyla korku vermek için ateş ettiği panikten yararlanıp kaçmak için çıkış noktasına gelirken güvenlik görevlilerini görünce bir kez de burada tavana ateş ettiği ancak görevlilerce yakalanarak etkisiz hale getirildiği, Alparslan ARSLAN’ın bu arada “Osmanlının torunlarıyız Allah’ın askerleriyiz” şeklinde bağırdığı, şeklinde geliştiği anlaşılmaktadır.
 
 
 
*Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak, hileyle almak veya çalmak,
 
*Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek,
—Yetkili*Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek,
 
—Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek,
 
*Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklamak
 
Satır 1.393 ⟶ 1.355:
Ergenekon yönetici ve üyelerinin dosyada mevcut onlarca telefon görüşmelerinden de, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama ile askeri müdahale beklentisi söylemleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
 
== ÖRGÜT’ÜN TASARLADIĞI EYLEMLER ==
 
 
 
Yargıtay binasına sabotaj veya Yargıtay görevlilerine suikast
Satır 1.456 ⟶ 1.416:
 
Bu açıklamalar ile söz konusu krokinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından ülkede karşıt görüşlü kesimler arasında kavga ortamı oluşturmak amacı ile Yargıtay binası veya Yüksek Yargı görevlilerine bir eylem için hazırlandığı şüphesi doğmuştur. Ancak bu eylem planının hazırlık hareketlerinin tamamlanıp teşebbüs aşamasına geçtiğine dair delil elde edilemediğinden veya bu aşamada haber alındığından örgüt faaliyetlerini gösterir bir delil olarak kabul edilmekle birlikte suç isnadına konu edilmemiştir.
 
 
 
NATO görevlilerine suikast ve NATO Karargâhına sabotaj
Satır 1.474 ⟶ 1.432:
 
Belirli tarihte ve yine belirli yerlere olan ziyaretlerindeki koruma planının yetkisiz sivil kişilerin elinde bulunması, soruşturma genelinden örgüt amaçlarına aykırı davrandığı düşünüldüğünden dolayı hedef haline getirildiği anlaşılan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar BÜYÜKANIT’ a yönelik bir eylem hazırlığı yapıldığı şüphesini akla getirmekte ise de, bu eylemin hazırlık hareketlerinin tamamlanıp teşebbüs aşamasına geçtiğine dair delil elde edilemediğinden suç isnadına konu edilmemiştir.
 
 
 
Demokratik Toplum Partisinden İstanbul Milletvekili Sebahat TUNCEL ve Mardin Milletvekili Ahmet TÜRK, Demokratik Toplum Partisinden Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman BAYDEMİR, Yazar Orhan PAMUK ve Gazeteci Yazar Fehmi KORU’ ya suikast
 
 
 
Muhammet YÜCE’ nin Ergenekon’a bağlı sivil toplum kuruluşları arasındaki Kuvayı Milliye Derneğinin Genel Başkanı ve aynı zamanda Ergenekon’un yöneticilerinden olan Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın kendisinden eleman temin etmesini istemesi üzerine iki ayrı cinayet suçundan yakalama emri ile aranan Selim AKKURT’ u tanıştırdığı, Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın en son iki ayrı ankesörlü telefondan Selim AKKURT’ un kullanımındaki cep telefonunu aradığı ancak ulaşamadığı tespit edilmiştir.