Siyasi Partiler Kanunu: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Suelnur (Tartışma | katkılar)
k aktarılan bölüm çıkartıldı
Suelnur (Tartışma | katkılar)
aktarılan kısımlar çıkartıldı
11. satır:
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ İkinci Kısım|İkinci Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Üçüncü Kısım|Üçüncü Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Dördüncü Kısım|Dördüncü Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Beşinci Kısım|Beşinci Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Altıncı Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Yedinci Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Sekizinci Kısım]]
*[[Siyasi Partiler Kanunu/ Dokuzuncu Kısım]]
 
 
 
DÖRDÜNCÜ KISIM
 
SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ YASAKLAR
 
 
BİRİNCİ BÖLÜM
 
AMAÇLAR VE FAALİYETLERLE İLGİLİ YASAKLAR
 
 
 
DEMOKRATİK DEVLET DÜZENİNİN KORUNMASI İLE İLGİLİ YASAKLAR
 
MADDE 78 - Siyasi partiler:
 
a) Türkiye Devletinin Cumhuriyet olan şeklini; Anayasanın başlangıç kısmında ve 2 nci maddesinde belirtilen esaslarını; Anayasanın 3 üncü maddesinde açıklanan Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, diline, bayrağına, milli marşına ve başkentine dair hükümlerini; eğemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunun ancak, Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanılabileceği esasını; Türk Milletine ait olan egemenliğin kullanılmasının belli bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamayacağı veya hiçbir kimse veya organın, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı hükmünü; seçimler ve halkoylamalarının serbest, eşit, gizli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılması esasını değiştirmek;
 
Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, dil, ırk, renk, din ve mezhep ayrımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüşlere dayanan bir devlet düzeni kurmak; Amacını güdemezler veya bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar, başkalarını bu yolda tahrik ve teşvik edemezler.
 
b) Bölge, ırk, belli kişi, aile, zümre veya cemaat, din, mezhep veya tarikat esaslarına dayanamaz veya adlarını kullanamazlar.
 
c) Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini veya zümre egemenliğini veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamazlar ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar.
 
d) Askerlik, güvenlik veya sivil savunma hizmetlerine hazırlayıcı nitelikte eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunamazlar.
 
e) Genel ahlâk ve adaba aykırı amaçlar güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar.
 
f) Anayasanın hiçbir hükmünü, Anayasada yer alan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma hakkını verir şekilde yorumlayamazlar.
 
İKİNCİ BÖLÜM
 
MİLLİ DEVLET NİTELİĞİNİN KORUNMASI
 
 
BAĞIMSIZLIĞIN KORUNMASI
 
MADDE 79 - Siyasi partiler:
 
a) Türkiye Cumhuriyetinin, milletlerarası hukuk alanında bağımsızlık ve eşitlik ilkesine dayanan hukuki ve siyasi varlığını ortadan kaldırmak yahut milletlerarası hukuk gereğince münhasıran Türkiye Cumhuriyetinin yetkili olduğu hususlara diğer devletlerin, milletlerarası kuruluşların ve yabancı gerçek ve tüzelkişilerin karışmasını sağlamak amacını güdemezler ve bu amaçlara yönelik faaliyette bulunamazlar.
 
b) (12 Ağustos 1999 tarih ve 4445 sayılı Kanunun 13 üncü ve 25 maddeleri ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
 
c) (Değişik: 4445 - 12.8.1999) Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, Türk uyruğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden herhangi bir suretle, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yardım kabul edemezler, bunlardan emir alamazlar ve bunların Türkiye’nin bağımsızlığı ve ülke bütünlüğü aleyhindeki karar ve faaliyetlerine katılamazlar.
 
DEVLETİN TEKLİĞİ İLKESİNİN KORUNMASI
 
MADDE 80 - Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı Devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar.
 
AZINLIK YARATILMASININ ÖNLENMESİ
 
MADDE 81 - Siyasi partiler:
 
a) Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler.
 
b) Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler ve bu yolda faaliyette bulunamazlar
 
c) Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçe'den başka dil kullanamazlar; Türkçe'den başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plâklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar; bu eylem ve işlemlerin başkaları tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar. Ancak, tüzük ve programlarının kanunla yasaklanmış diller dışındaki yabancı bir dile çevrilmesi mümkündür.
 
BÖLGECİLİK VE IRKÇILIK YASAĞI
 
MADDE 82 - Siyasi partiler, bölünmez bir bütün olan ülkede, bölgecilik veya ırkçılık amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar.
 
EŞİTLİK İLKESİNİN KORUNMASI
 
MADDE 83 - Siyasi partiler, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu prensibine aykırı amaç güdemez ve faaliyette bulunamazlar.
 
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
 
ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARININ VE LAİK
 
DEVLET NİTELİĞİNİN KORUNMASI
 
 
ATATÜRK İLKE VE İNKIKAPLARININ KORUNMASI
 
MADDE 84 - Siyasi partiler, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak ve Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik niteliğini korumak amacını güden:
 
a) 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu,
 
b) 25 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanunu,
 
c) 30 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanunu,
 
d) 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikâh esası ile aynı Kanunun 110 uncu maddesi,
 
e) 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun,
 
f) 1 Teşrinisâni 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun,
 
g) 26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun,
 
h) 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun,
 
Hükümlerine aykırı amaç güdemezler ve faaliyette bulunamazlar.
 
ATATÜRK'E SAYGI
 
MADDE 85 - Siyasi partiler, Türk Milletinin Kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Atatürk'ün şahsiyet ve faaliyetlerini veya hatırasını kötülemek veya küçük düşürmek amacını güdemez ve buna yol açabilecek davranış ve faaliyetlerde bulunamazlar. Parti adları ile amblemlerinde Atatürk'ün adını veya resmini kullanamazlar.
 
LAİKLİK İLKESİNİN KORUNMASI VE HALİFELİĞİN İSTENEMEYECEĞİ
 
MADDE 86 - Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik niteliğinin değiştirilmesi ve halifeliğin yeniden kurulması amacını güdemez ve bu amaca yönelik faaliyetlerde bulunamazlar.
 
DİN VE DİNCE KUTSAL SAYILAN ŞEYLERİ İSTİSMAR YASAĞI
 
MADDE 87 - Siyasi partiler, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inaçlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar
 
DİNİ GÖSTERİ YASAĞI
 
MADDE 88 - Siyasi partiler, herhangi bir şekilde dini tören ve âyin tertipleyemez veya parti sıfatıyla bu gibi tören ve âyinlere katılamazlar.
 
Siyasi partiler, dini bayramlar, âyinleri ve cenaze törenlerini parti gösterilerine ve propagandalarına vesile yapamazlar.
 
Devlet protokolünce düzenlenen cenaze törenleri ile partisinden bir üyenin ölümü halinde veya parti nezaketinin gereği olarak bir diğer parti üyesinin veya bağımsız kişinin cenaze töreninde partinin temsili veya parti adına çelenk gönderilmesi ile anma törenleri bayramlaşmalar, siyasi propagandaya dönüştürülmemek şartıyla birinci fıkradaki yasağın dışındadır.
 
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ YERİNİN KORUNMASI
 
MADDE 89 - Siyasi partiler, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirmek durumunda olan Diyanet İşleri Başkanlığının, genel idare içinde yer almasına ilişkin Anayasanın 136 ncı maddesi hükmüne aykırı amaç güdemezler.
 
 
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
 
ÇEŞİTLİ YASAKLAR
 
 
TÜZÜK VE PROGRAMLAR İLE PARTİ FAALİYETLERİNE İLİŞKİN SINIRLAMALAR
 
MADDE 90 - Siyasi partilerin tüzük, program ve faaliyetleri Anayasa ve bu Kanun hükümlerine aykırı olamaz.
 
Siyasi partiler, tüzük ve programları dışında faaliyette bulunamayacakları gibi seçimlerde başka bir partiyi destekleme kararı da alamazlar.
 
YAN KURULUŞLAR YASAĞI
 
MADDE 91 - (12 Ağustos 1999 tarih ve 4445 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
 
DERNEK, SENDİKA, VAKIF, KOOPERATİF VE MESLEK KURULUŞLARIYLA SİYASİ İLİŞKİ VE İŞBİRLİĞİ YASAĞI
 
MADDE 92 - (12 Ağustos 1999 tarih ve 4445 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
 
PARTİ İÇİ ÇALIŞMALARININ DEMOKRASİ ESASLARINA UYGUN OLMA ZORUNLULUĞU
 
MADDE 93 - Siyasi partilerin parti içi çalışmaları, parti yönetimi, denetimi, parti organları için yapılacak seçimler ile parti genel başkanlığınca, genel merkez organlarınca ve parti gruplarınca alınan kararları ve yapılan eylem ve işlemleri parti tüzüğüne, parti üyeleri arasındaki eşitlik ilkesine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
 
ÜNİFORMA GİYDİRME VE GÜVENLİK KUVVETLERİNİN GÖREVLERİNİ ÜSTLENDİRME YASAĞI
 
MADDE 94 - Siyasi partiler, üyeleri ve personeli için üniforma, üniforma niteliğinde kıyafet veya kol bağı ve benzeri alâmetler ihdas edemez ve bunları kullandıramazlar. Ancak her kademedeki parti kongreleri ile toplantılarında görevlendirilen parti üyeleri ve personel bu görevleri gereği olarak şerit, kurdela ve benzeri işaretler kullanabilirler.
 
Siyasi partiler herhangi bir kimseye veya topluluğa güvenlik kuvvetlerinin görev veya yetkilerini üstlenmesi görevini veremezler ve parti kongre ve toplantılarında üyelerinin bu şekilde hareketlerine müsaade edemezler.
 
TEMELLİ KAPATILAN SİYASİ PARTİLER MENSUPLARININ DURUMU
 
MADDE 95 - (Değişik: 4445 - 12.8.1999) Kapatılan siyasi parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin kapatılmasına söz veya eylemleriyle neden olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamazlar. Siyasi partiler bu kişileri hiçbir suretle seçimlerde aday gösteremezler.
 
KULLANILAMAYACAK PARTİ ADLARI VE İŞARETLER
 
MADDE 96 - (Değişik 1. ve 2. Fıkralar: 3821 - 19.6.1992) Anayasa Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri işaretleri başka bir siyasi partice kullanılmayacağı gibi, daha önce kurulmuş Türk devletlerine ait topluma mal olmuş bayrak, amblem ve flamalar da siyasi partilerce kullanılmaz.
 
Kurulacak siyasi partiler, Anayasa Mahkemesince kapatılan siyasi partilerin devamı olduklarını beyan edemez ve böyle bir iddiada bulunamazlar.
 
Komünist, anarşist, faşist, teokratik, nasyonal sosyalist, din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasi partiler kurulamaz veya parti adında bu kelimeler kullanılamaz.
 
12 EYLÜL 1980 HAREKATINA KARŞI BEYAN VE TUTUM YASAĞI
 
MADDE 97 - (12 Ağustos 1999 tarih ve 4445 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
 
 
BEŞİNCİ KISIM
 
SİYASİ PARTİLERİN KAPATILMASI
 
 
GÖREVLİ MAHKEME VE SAVCILIK
 
MADDE 98 - (Değişik 1. Fıkra: 4445 - 12.8.1999) Siyasi partilerin kapatılması davaları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından Anayasa Mahkemesinde açılır. (Ek cümle: 4778 - 2.1.2003 / m.9) Siyasi partilerin kapatılması davalarında kapatılmaya karar verilebilmesi için beşte üç oy çokluğu şarttır.
 
Anayasa Mahkemesince verilen kararlar kesindir.
 
Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamemesine esas teşkil edecek olayların araştırılması ve soruşturulmasında ve davanın açılması ve yürütülmesinde Cumhuriyet savcılarına ve sorgu hâkimlerine tanınan bütün yetkilere sahiptir. Ancak; Anayasanın ve kanunların sadece hâkimler tarafından kullanılabileceğini belirttiği yetkiler bunun dışındadır.
 
(Değişik 4. Fıkra: 4445 - 12.8.1999) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi partilerden incelemek üzere gerekli gördüğü belgeleri isteyebilir.
 
Siyasi partiler, Cumhuriyet Başsavcılığının isteklerine en geç onbeş gün içinde cevap vermek zorundadırlar.
 
Cumhuriyet Başsavcısı, soruşturmayı Cumhuriyet Başsavcıvekili veya yardımcıları eliyle de yürütebilir.
 
Cumhuriyet Başsavcısının soruşturma için görevlendirdiği Başsavcı yardımcılarının, Yargıtay üyeliğine seçilmeleri hali hariç, soruşturma sonuçlanıncaya kadar süreli veya süresiz başka bir göreve atanmaları Cumhuriyet Başsavcısının yazılı muvafakatına bağlıdır.
 
SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ YASAKLARI İNCELEME KURULU
 
MADDE 99 - Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin isteklerin, Cumhuriyet Başsavcılığınca reddi halinde, yapılan itirazları incelemek üzere Siyasi Partilerle İlgili Yasakları İnceleme Kurulu kurulmuştur.
 
Bu Kurul, Yargıtay ceza daireleri başkanlarından kurulur. Bunların en kıdemlisi Kurulun Başkanıdır. Daire başkanlarının özürleri halinde dairenin en kıdemli üyesi Kurula katılır. Kurul üye tamsayısı ile toplanır. Karar yeter sayısı, üye tamsayısının salt çoğunluğudur.
 
SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ YASAKLARA AYKIRILIK HALİNDE DAVA AÇILMASI
 
Bir siyasi partinin, bu Kanunun dördüncü kısmında yer alan hükümleri ihlâl etmesi sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından partinin kapatılması davasının açılması:
 
a) Re'sen,
 
b) Bakanlar Kurulu kararı üzerine Adalet Bakanının istemiyle,
 
c) Bir siyasi partinin istemi üzerine,
 
Olur.
 
MADDE 100 - (Değişik 1. fıkra: 4778 - 2.1.2003 / m.10) Anayasada yazılı nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir siyasi partinin kapatılması davasının açılması;
 
a) Re'sen,
 
b) Bakanlar Kurulu kararı üzerine Adalet Bakanının istemiyle,
 
c) Bir siyasi partinin istemi üzerine,
 
Olur.
 
Ancak, bir siyasi partinin Cumhuriyet Başsavcılığından dava açılmasını isteyebilmesi için, bu partinin son milletvekili genel seçimlerine katılmış olması, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması, ilk büyük kongresini yapmış olması, partinin merkez karar ve yönetim kurulunun üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu ile dava açılmasının istenmesi yolunda karar alınmış bulunması ve istemin parti adına parti genel başkanı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak yapılmış olması gerekir.
 
Cumhuriyet Başsacılığı, Adalet Bakanının veya partinin yazılı isteminde yeterli delil bulunduğu kanısına varırsa davayı açar. Yeterli delil bulunmadığı kanısına varırsa dava açmayacağını istemde bulunan Adalet Bakanına veya siyasi parti genel başkanlığına yazı ile bildirir.
 
Adalet Bakanının veya siyasi partinin, Cumhuriyet Başsavcılığının bildirimi üzerine, bu bildirimin tebliği tarihinden başlayarak otuz gün içinde Siyasi Partilerle İlgili Yasakları İnceleme Kuruluna yazı ile itirazda bulunma hakkı vardır. Kurul, itirazı ivedilikle en geç otuz gün içinde inceler; itirazı haklı görmezse dava açılmaz; haklı görürse, Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesine dava açmakla yükümlüdür.
 
Bu maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yer alan hükümler milletvekili genel seçimiyle, bu seçimin yenilenmesine veya milletvekili ara seçimlerine dair verilen kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten başlayarak oy verme gününün ertesi gününe kadar geçecek süre içinde uygulanamaz.
 
ANAYASADAKİ YASAKLARA AYKIRILIK HALİNDE PARTİLERİN KAPATILMASI
 
MADDE 101 - (Değişik: 4445 - 12.8.1999) Anayasa Mahkemesince bir siyasi parti hakkında kapatma kararı;
 
a) Bir siyasi partinin tüzük ve programının Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması, suç işlenmesini teşvik etmesi,
 
b) Bir siyasi partinin, Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti,
 
c) Bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması,
 
Hallerinde verilir.
 
(Ek fıkra: 4748 - 26.3.2002 / m.4-a) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan hallerde temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımı miktarının yarısından az olmamak kaydıyla, bu yardımdan kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine karar verebilir.
 
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İSTEKLERİNE UYULMAMASI HALİNDE YAPILACAK İŞLEM
 
Siyasi partilerin denetimi ve faaliyetlerinin takibi hususlarında Cumhuriyet Başsavcılığının istediği bilgi ve belgeleri, belli süre veya belli edilmemesi halinde makul süre içinde vermeyen siyasi partiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ikinci bir yazı tebliğ olunur. Bu yazıda, belirtilen süre içinde cevap verilmediği ve istek yerine getirilmediği takdirde o siyasi partinin kapatılması için dava açılabileceği de belirtilir. Bu tebliğde bildirilecek süre içinde yine istek yerine getirilmez veya cevap verilmezse Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesinde resen dava açabilir. MADDE 102 - (Değişik 1. fıkra: 4748 - 26.3.2002 / m.4-b) Siyasi partilerin faaliyetlerinin izlenmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istediği bilgi ve belgeleri bildirilen süre içinde vermeyen siyasi partiye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ikinci bir yazı tebliğ olunur. Bu yazıda, bildirilen süre içinde cevap verilmediği ve istek yerine getirilmediği takdirde o siyasi partinin (...) (*) Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için dava açılabileceği de belirtilir. Bu tebliğde bildirilecek süre içinde yine istek yerine getirilmez veya cevap verilmezse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin (...) (*) Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesinde re'sen dava açabilir. (Ek cümle: 4778 - 2.1.2003 / m.11) Siyasi parti, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bu istemlerine karşı Anayasa Mahkemesine itiraz edebilir.
 
(Ek fıkra: 4445 - 12.8.1999) Parti büyük kongresi, merkez karar ve yönetim kurulu veya bu kurulun iki ayrı kurul olarak oluşturulduğu haller, Türkiye Büyük Millet Meclisi grup yönetim kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi grup genel kurulu, parti genel başkanı dışında kalan parti organı, mercii veya kurulu tarafından Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hükümlere aykırı fiilin işlenmesi halinde, fiilin işlendiği tarihten başlayarak iki yıl geçmemiş ise (Değişik ibare: 4748 - 26.3.2002 / m.4-b) "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı" söz konusu organ, mercii veya kurulun işten el çektirilmesini yazı ile o partiden ister. Parti üyeleri 68 inci maddenin dördüncü fıkra hükümlerine aykırı fiil ve konuşmalarından dolayı hüküm giyerler ise (Değişik ibare: 4748 - 26.3.2002 / m.4-b) "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı" bu üyelerin partiden kesin olarak çıkarılmasını o partiden ister.
 
(Ek fıkra: 4445 - 12.8.1999) Siyasi parti, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde istem yazısında belirtilen hususu yerine getirmediği takdirde, Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinde o siyasi partinin kapatılması hakkında dava açar. Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenmiş iddianamenin teblğinden itibaren otuz gün içinde ilgili siyasi parti tarafından söz konusu parti organı, mercii veya kurulun işten el çektirilmesi ve parti üyesi veya üyelerin partiden kesin olarak çıkarılmaları halinde, o partinin kapatılması hakkındaki dava düşer. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak, Cumhuriyet Başsavcısının ve siyasi parti temsilcilerinin sözlü açıklamalarını, gerekli gördüğü hallerde diğer ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları da dinlemek suretiyle açılmış bulunan davayı karara bağlar. (Değişik 3. fıkra: 4748 - 26.3.2002 / m.4 b) Siyasi parti, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde istem yazısında belirtilen hususu yerine getirmediği takdirde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinde o siyasi partinin (...) (*) Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için dava açar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin tebliğinden itibaren otuz gün içinde ilgili siyasi parti tarafından söz konusu parti organı, merci veya kurulan işten el çektirilmesi ve parti üyesi veya üyelerin partiden kesin olarak çıkarılmaları halinde, o partinin (...) (*) Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için açılan dava düşer. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ve siyasi parti temsilcilerinin sözlü açıklamalarını, gerekli gördüğü hallerde diğer ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları da dinlemek suretiyle açılmış bulunan davayı karara bağlar.
 
 
(*) Madde 102 nin 1. ve 3. fıkralarında geçen "kapatılması ya da" ibareleri, 11.1.2003 tarih ve 24990 sayılı R.G.'de yayımlanan, 2.1.2003 tarih ve 4778 sayılı Kanunun 11. maddesi hükmü gereğince madde metninden çıkarılmıştır.
 
 
BİR SİYASİ PARTİNİN YASAK EYLEMLERE ODAK OLMASI HALİ
 
MADDE 103 - (Değişik: 4445 - 12.8.1999) Bir siyasi partinin Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne aykırı eylemlerin odak halini oluşturup oluşturmadığı hususu Anayasa Mahkemesince belirlenir.
 
(2. fıkra, 22.12.2000 tarih ve 24268 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 12.12.2000 gün ve E.2000/86 - K.2000/50 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.)
 
(Ek fıkra: 4748 - 26.3.2002 / m.4 c) Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
 
DİĞER SEBEPLERLE BAŞVURU (*)
 
(*) Maddenin kenar başlığı, 12 Ağustos 1999 tarih ve 4445 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi ile yukarıdaki şekilde değiştirilmiştir.
 
MADDE 104 - (Değişik 1. fıkra: 4445 - 12.8.1999) Bir siyasi partinin bu Kanunun 101 inci maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca re’sen yazı ile başvurulur.
 
Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir. Bu karar, o siyasi parti genel başkanlığına yazılı olarak bildirilir. Bu yazının tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa Mahkemesine bu siyasi partinin kapatılması için resen dava açar. (Değişik 2. fıkra: 4778 - 2.1.2003 / m.12) Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir. Bu yazının tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde, Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesine re'sen dava açabilir.
 
 
SEÇİMLERE KATILMAMA NEDENİYLE DAVA AÇILMASI
 
MADDE 105- Kuruldukları tarihten itibaren aralıksız iki dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerine katılmayan siyasi partiye, ikinci genel seçimin yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Cumhuriyet Başsavcılığınca kapanma kararı alması için yazılı tebligatta bulunulur. Bu yazının tebliğinden itibaren üç ay içinde kapanma kararı alınmadığı takdirde, Cumhuriyet Başsavcılığınca açılacak dava üzerine Anayasa Mahkemesinin kararıyla o siyasi parti kapatılır.
 
MADDE 105 - (...) (Madde 105, Anayasa Mahkemesinin 22.7.2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.'de yayımlanan, 1.4.2003 gün ve E: 2003/21 - K: 2003/13 sayılı kararı ile yayımından 1 yıl sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.)
 
 
İDARİ MERCİLERİN, SAVCILARIN VE MAHKEMELERİN GÖREVİ
 
MADDE 106 - Bu Kanunun 101, 103 ve 104 üncü maddelerinde belirtilen fiil ve haller hakkında bilgi edinen idari merciler, bu bilgileri mahalli Cumhuriyet savcılığına derhal ve yazılı olarak intikal ettirirler. Mahkemeler de, bu gibi fiil ve halleri öğrendikleri zaman durumu derhal mahalli Cumhuriyet savcılığına yazı ile duyururlar. Cumhuriyet savcılıkları, bu bilgileri hemen Adalet Bakanlığına ve belgeleriyle birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına yazı ile bildirirler.
 
KAPATILAN PARTİNİN MALLARI
 
MADDE 107 - Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan siyasi partinin bütün malları Hazineye geçer.
 
Kapatma kararını Bakanlar Kurulu
uygular.
 
KAPANMA KARARININ KAPATMAYA İLİŞKİN HÜKMÜN SONUÇLARINA ETKİLİ OLAMAYACAĞI
 
MADDE 108 - Bir siyasi partinin kapatılması için dava açıldıktan sona o partinin yetkili organı tarafından verilen kapatma kararı, Anayasa Mahkemesinde açılmış bulunan kapatma davasının yürütülmesine ve kapatma kararı verilmesi halinde doğacak hukuki sonuçlara hükmedilmesine engel değildir.
 
 
ALTINCI KISIM