Sayfa:DOSTLAR TİYATROSU’NUN YENİDEN ÜRETİMİ ABDÜLCANBAZ’DA YABANCILAŞTIRMA.pdf/9: Revizyonlar arasındaki fark

Kibele (Tartışma | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
 
Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):Sayfa gövdesi (bağlamada kullanılacak metin):
2. satır: 2. satır:
</div>
</div>
<div style="text-indent:1em">
<div style="text-indent:1em">
Konusu, 1920-23 yıllarında, işgal günlerindeki İstanbul'da geçen ''Abdülcanbaz'',<ref>Genco Erkal vd., ''Abdülcanbaz'', (Devlet Tiyatrosu Kütüphanesi'nden sağlanan teksir. Yer numarası: 0023 28. Çalışmada bu teksir esas alınmıştır.) </ref> "İstanbul burjuvazisinin, ceplerini doldurmak, lüks yaşamak için her şeyi işgal kuvvetlerine peşkeş çektikleri bir ortamda, komprador burjuvazinin temsilcisi Gözlüklü Sami ve tufeyli avanesiyle Mustafa Kemal'in yanında canını tehlikeye atan Abdülcanbaz ve takımının mücadelesi" (Bergman, 1973: 22) üzerine kuruludur. Değerlerin alt üst olduğu bozuk bir düzende, doğru bildiklerinden ödün vermeyen vatanseverlerle çıkarına göre eğilip bükülen, böylelikle sırtı hiç yere gelmeyen vatan hainleri arasındaki mücadelenin kazananı, bu düzende ayakta kalmanın sırrını çözen çıkar tayfası olur. Tüm insan ilişkilerinin meta ilişkilerine dönüştüğü bir düzende (Kesting, 1985: 30), erdem sahipleri değil, ar, namus, ahlak gibi değerlerini yitirenler ayakta kalır. Bu yönüyle bir nevi erdemlilik ve erdemsizlik mücadelesini sergileyen oyun, erdem sahiplerinin hep kaybetmesine sebep olan düzene dönük bir eleştiri niteliği taşır. Tartışmaya açılan bu her daim güncelliğini koruyan mesele, çizgi romanın mizahî anlatımı bir an olsun elden bırakılmadan sergilenir. Yine Selçuk'un çizgide yakaladığı güçlü anlatıma tiyatroca bir karşılık bulabilmek için tiyatronun olanaklarının alabildiğine zorlandığı oyunda, çadır tiyatrosundan ortaoyununa, tuluattan oyun içinde oyuna, parodiden kukla oyununa, müzikten projeksiyona çeşitli türler ve biçimler bir arada kullanılır (Erkal, 1973: 51). "İki fasıl, on iki kısım, tekmili birden" ifadesi ile sunulan "bu çizgi-roman tiyatro denemesi" http://www.dostlartiyatrosu.com/ tiyatro_yirminci_yil.html (Erişim: 26.03.2020], "bir çadır tiyatrosunun kapısında başla[r). Döner panoların üstünde Turhan'ın çizgileriyle Abdülcanbaz takımının boy resimleri. Çığırtkan, çizgi romanın kişilerini seyirciye tanıtırken, bu kişileri oynayan canlı oyuncular resimlerin içinden çıka[rlar]. Bir çizgi-romanın sahnede kanlanıp canlanmasını simgele[rler)." (Erkal, 1973: 51). Önce "Abdülcanbaz'ın Harikûlâde Maceraları" adlı kahkahalı komedyaya seyirci çekmeye çalışan, {{ysb|ar|ardından }}
Konusu, 1920-23 yıllarında, işgal günlerindeki İstanbul'da geçen ''Abdülcanbaz'',<ref>Genco Erkal vd., ''Abdülcanbaz'', (Devlet Tiyatrosu Kütüphanesi'nden sağlanan teksir. Yer numarası: 0023 28. Çalışmada bu teksir esas alınmıştır.) </ref> "İstanbul burjuvazisinin, ceplerini doldurmak, lüks yaşamak için her şeyi işgal kuvvetlerine peşkeş çektikleri bir ortamda, komprador burjuvazinin temsilcisi Gözlüklü Sami ve tufeyli avanesiyle Mustafa Kemal'in yanında canını tehlikeye atan Abdülcanbaz ve takımının mücadelesi" (Bergman, 1973: 22) üzerine kuruludur. Değerlerin alt üst olduğu bozuk bir düzende, doğru bildiklerinden ödün vermeyen vatanseverlerle çıkarına göre eğilip bükülen, böylelikle sırtı hiç yere gelmeyen vatan hainleri arasındaki mücadelenin kazananı, bu düzende ayakta kalmanın sırrını çözen çıkar tayfası olur. Tüm insan ilişkilerinin meta ilişkilerine dönüştüğü bir düzende (Kesting, 1985: 30), erdem sahipleri değil, ar, namus, ahlak gibi değerlerini yitirenler ayakta kalır. Bu yönüyle bir nevi erdemlilik ve erdemsizlik mücadelesini sergileyen oyun, erdem sahiplerinin hep kaybetmesine sebep olan düzene dönük bir eleştiri niteliği taşır. Tartışmaya açılan bu her daim güncelliğini koruyan mesele, çizgi romanın mizahî anlatımı bir an olsun elden bırakılmadan sergilenir. Yine Selçuk'un çizgide yakaladığı güçlü anlatıma tiyatroca bir karşılık bulabilmek için tiyatronun olanaklarının alabildiğine zorlandığı oyunda, çadır tiyatrosundan ortaoyununa, tuluattan oyun içinde oyuna, parodiden kukla oyununa, müzikten projeksiyona çeşitli türler ve biçimler bir arada kullanılır (Erkal, 1973: 51). "İki fasıl, on iki kısım, tekmili birden" ifadesi ile sunulan "bu çizgi-roman tiyatro denemesi" http://www.dostlartiyatrosu.com/ tiyatro_yirminci_yil.html (Erişim: 26.03.2020], "bir çadır tiyatrosunun kapısında başla[r). Döner panoların üstünde Turhan'ın çizgileriyle Abdülcanbaz takımının boy resimleri. Çığırtkan, çizgi romanın kişilerini seyirciye tanıtırken, bu kişileri oynayan canlı oyuncular resimlerin içinden çıka[rlar]. Bir çizgi-romanın sahnede kanlanıp canlanmasını simgele[rler)." (Erkal, 1973: 51). Önce "Abdülcanbaz'ın Harikûlâde Maceraları" adlı kahkahalı komedyaya seyirci çekmeye çalışan, {{ysb|ar|ardından }}