Büyük Millet Meclisi'nin Bütün İslam Alemine Beyannamesi: Revizyonlar arasındaki fark
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
|||
2. satır:
Cenup çöllerinin bir köşesinde arzın seslerini dinleye dinleye yatan '''Peygamberi zişanın''' ruhlarını ruhlarımızla birleştirdiği '''İslâm''' kardeşlerimiz, Dini mübinin son askeri mahsur bir kal'a içinden size tevcihi hitab ediyor. Her taraftan üstümüze hücum ederek, yüksele yüksele '''Osmanlı''' vatanını büsbütün boğmak isteyen ölüm kuvvetleri ortasında tehlikelerle muhat bir ada içinde kalmış gibiyiz. Size nidalarını yetiştirmek isteyenler gayz ve kin ufuklarından kopup gelen tehdit ve şütum, kizb ve riya gürültüleri arasında hakikatin sadasını duyurmağa muvaffak olabilecekler mi? Sınırlarında muharebelerin yangım hiç bir zaman sönmeyen, etrafında husumet dalgalarının meddi nihayet bulmayan Anadoludan, bu ezeü gaza ve cihad topraklarından yükselen hitabımız acaba iğfal ve desisenin bin mâniası arasından geçip sizi bulabilecek mi?
'''Şam''''ın, '''Kurtaban''''ın, '''Kahire''''nin, '''Bağdad''''ın sükutundan sonra '''İslâm''''ın son '''darülhilâfesi''' '''İstanbul''' da düşman silâhlarının gölgesi
Kurunu vusta muharebelerinde vahşi ve hain bir idrak ile içinden tehlike
ismini taşıyan eşkıya sürülerinin kahir bir '''Türk''' ekseriyetile meskûn olan mamur ve mesut bir vilâyetimizi '''vurgunla, yangınla, kesimle''' ıssız ve viran etmesine karşı ses çıkarmadılar. Bunun için beynelmdel bir heyetin mutantan bir ilâmı Yunan ordusunu cürmü meşhud halinde kana bulanmış bir kaatil gibi yakalamış ve cihana karşı teşhir etmiş iken (işine devam et, sana beyanı itimad ediyoruz) dediler. Bunun için defteri âmalinde bütün '''Mora''' ve '''Tesalya''' müslümanlarının, cebnuî '''Arnavudluk''', '''Makedonya''' ve '''Girit''' müslümanlannın kıtali yazılı olan bu sefil orduyu daha fazla muta'
muhaceret eden meskensiz maişetsiz yüzbinlerce muhacirle dolu olan topraklardı. Balkan muharebesinde
Birliğini, İstiklâlini müdafaa ettiğimiz Anadolu öz vatanından matrud olmuş kaç bedbaht müslüman millete darüleman olan bir topraktır. Kırımdan Bosna '''Hersekten''', '''Kafkasyadan''' düşman akınları önünde terki diyar edenler gelip onda kendilerine bir vatan buldular. İşte parçalamak, dağıtmak istedikleri memleket, '''İslâmiyetin''' birçok bedbaht evlâdına bağrında yeniden hakkı hürriyet, hakkı hayat veren bu memlekettir. İçeride her gün biraz daha büyüyen, tesir ve nüfuzunu her an bir az daha artıran halk mukavemetini kırmak için '''İngiliz''' siyaseti her çareye başvurmağa karar verdi. Bu fikri en evvel cihan matbuatına ('''Türklere''' sulhu kabul ettirmek için vesaiti zecriye kullandacak), suretinde ilân ettiler. Tarihi siyasinin hiçbir devrinde Hükümet adamları maksadlarını riya ile örtmekte, şimdi görüldüğü kadar şerir ve küstah olmamışlardır. '''Türk''' payitahtının '''Türklere''' terkedileceğini, '''Halife ve Sultanın İstanbulda''' ipka olunacağını '''Hindistana''' resmen tebliğ eden '''İngiltere''' aradan on gün geçmeden bu taahhüdü alenisini bilfiil nakzetmekte hiç bir beis görmedi, '''İstanbul''' işgali askeri altına alındı. Askerlerimiz gece uykusu arasında yataklarında bastırılmak suretiyle şehit edildi. En maruf ricali mülkiye ve askeriyemiz, erbabı kalemimiz bir çok mebuslar ve ayân tahassüngâhında haydud yakalanır gibi tevkif ve nefyedüdüer. '''İstanbul İngiliz''' idarei örfiyesi altına alındı ve bunun üzerine Milet Meclisi ecnebi tahakküm ve tazyikindan hür olan bir kısım memlekete çekdmeğe mecbur oldu. Sulhu hazırlamak için '''Payitaht''' işgal edildi. Sulhu hazırlamak için meşru Hükümetlerimiz indirildi. Sulhu hazırlamak için '''İngiliz''' himayesi altına imzasmı koymuş, her şeyi garbın adalet ve merhametinden bekleyecek kadar anlayışsız idaresiz bir adam yeniden sadarete getirildi. Anadolu mukavemetini kırmak için kendi Hükümetimizi, kendi milletimiz aleyhine taslit etmek, makamı iftayi şerefi islâm için kanını akıtan mücahitlerin aleyhine kullanmak gibi iblisane bir fikri sahai tatbika koydular. İdraksizlik ve cehli gayz ile gözleri kapanmış olan bir kaç adamı '''Anadolu''' kuvvetlerini arkadan vurmak üzere harekete getirdiler. Orduyu terhis etmek köylülere '''Kuvayı Milliyeyi''' âsi tanıtmak, milleti kendine şeref veren en asil ve civanmerd evladına karşı şüphe ve tereddüde düşürmek, sulhü hazırlamak için İngiliz emri altında çalışan vatansızların ilk işi oldu. İşte biz, bir taraftan müstevlileri geldikleri yerlere tardetmek diğer taraftan iğfal ve ifsad edilenleri yola getirmekle meşgul olduğumuz bir zamanda sizi hakikatten haberdar etmek istedik. Zira öğrendik ki Mısırda ve '''Hindde''' olduğu gibi İslâmın başını İslâmın elde ezenler bizi Halifeye âsi ve günahkâr bir zümre olarak tanıtmak istiyorlar. En eski zamanlarda olduğu gibi bu gün de '''İslâm dinine ve İslâm alemine''' karşı deruhte ettiği muazzam vazifeye gevşemez,
müslimine farzolduğunu" ulemayı dinimiz tebliğ ve tamim ettiler. Bu sadayı şer'iyi siz de işidin.
'''İslâm birliği''' fikrinin muahharan en büyük mümessili olan '''Yavuz Sultan Selimin''' dediği gibi "İslâm gönüllülerinin toplu olması için kendisini perişan eden" milletimize onun davavı istiklâline, manevî teyit ve müzaheretinizi bir saniye eksik etmeyin, tâ ki '''islâmın''' bir kûsufu tamma giden güneşi büsbütün kararmasın, tekrar alemimiz üstünde ışıldamağa başlasın. Selâm ve hidayet her zaman din kardeşlerimizin üzerine olsun.
|