Fırâk-ı Irak/Muhibb-i Edîbim Ahmet Râsim Bey'e

Siz bugün yazı yazanlarımızın büyük birâderi, ağabeyisiniz. Balkan harbinde şehîd olan oğlunuzun size döktürdüğü göz yaşlarını bile devlet ve millete imtinân olmamak için ketmettiniz. Yalnız bir kerre, sokakta gördüğünüz hasta neferin hangi alaya mensûb olduğunu öğrendiğiniz zamân (âh bizimkinin alayı!..) telehhüfü zabt edilemeyen kısa bir hıçkırık gibi kaleminizden çıkmıştı. (Şehîdin Babası) ünvâniyle yazdığım şu hikâyeyi nâm-ı üstâdânenize ithâf etmeme lütfen müsâade buyurunuz. Sizi o babalardan ve en değerlilerinden biri olmak haysiyetiyle bâ-kemâl-i ihtirâm selâmlarım azîz arkadaşım ve birâderim.

S.N.